KAMU GÖREVLİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME HAKKININ KULLANIMININ DÜZENLENMESİ HAZIRLIK TOPLANTISI BİLGİ NOTLARI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın çağrısı üzerine 04.08.2011 de KESK, Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen temsilcilerinin katıldığı Üçlü Danışma Kurulu toplantısı sonucunda 15 Ağustos tarihinde toplu görüşmelerin yapılmayacağına ve Konfederasyon temsilcilerinin de katılacağı bir komisyon tarafından, yasa hazırlıklarına esas olmak üzere bir çalışmanın yürütülmesine karar verilmişti. Bu karar doğrultusunda Kamu Görevlilerinin Toplu Sözleşme Hakkının Kullanımının Düzenlenmesi Hazırlık Toplantısı 08.08. 2011 ve 09.08.2011 tarihleri arasında Devlet Personel Başkanlığı nda yapılmıştır. Toplantılara Konfederasyonumuz KESK adına, Hukuk, TİS ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Ali Kılıç, Avukat Mehmet Rüştü Tiryaki ve uzmanlarımızdan İsmet Aslan ile Kültür Sanat Sen uzmanı Devrim Duman katılmışlardır. Hükümetin yeni bir yasa yapmaktan ziyade 4688 sayılı yasada düzenleme yapma eğiliminde olduğu gözlenmiştir. Nitekim toplantının çerçevesi de 4688 in 3 ana konu başlığı altında tartışmaya açılması üzerine kurgulanmıştır. Toplantının çerçevesini aşağıdaki konu başlıkları oluşturmuştur: 1- Sendikaların Kuruluş ve İşleyişine İlişkin İşlemler 2- Sendikal Hakların Kullanımı ve Yasaklar 3- Toplu Sözleşme Sistemi Toplantının ilk gününde Sendikaların Kuruluş ve İşleyişine ilişkin olarak; hizmet kolları, tüzük, zorunlu organlar, il ve ilçe temsilcilikleri, işyeri sendika temsilciliği, sendika aidatı, gelirler konularında konfederasyonlara ve kamu kurumlarının görüşleri sorulmuştur. Sendika kurucularının en az iki yıl kamu görevlisi olarak çalışmaları şartına karşılık konfederasyonların ortak olarak iki yıl şartının kaldırılması önerisini getirmiştir. Memur Sen ve KESK kuruluşta istenilen evrak sayısının azaltılması gerektiği görüşünü savunmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da (ÇSGB) olumlu görüş bildirmiştir. Hizmet kollarınaa ilişkin olarak, konfederasyonlar hizmet kollarının devamını savunmuş, ÇSGB hizmet kollarının olup olmaması gerekliliğinin tartışılması gerektiğini belirtmiştir. 4688 sayılı yasanın sendika ve konfederasyon tüzüklerinin içerik ve çerçevesini belirleyen 7. maddesi başta konfederasyonumuz olmak üzere yoğun eleştiriye tabii tutulmuştur. Uluslar arası sözleşmeler de örnek verilerek Bakanlığın sendika tüzüklerine müdahalesinin doğru olmadığı vurgulanmıştır. ÇSGB nın konuya ilişkin hazırlık yapması konusunda mutabık kalınmıştır. 1
Tüzükte yer alması kaydıyla zorunlu organların yetkilerinin oluşturulacak organlara devredilebilmesine ilişkin çalışma yapılması konusunda konfederasyonlar ortak öneri getirmiştir. Memur Sen ve Kamu Sen Genel Kurul toplantılarının 4 yılda bir; KESK bu sürenin aynen kalmasını önermiştir. Şube genel kurul toplantılarının üye sayısı 400 ü aştığında delegelerle de yapılabilmesi, üye sayısı şartının 500 den 400 e indirilmesi konusunda ortak görüş bildirilmiştir. Fiili olarak var olan ancak 4688 sayılı yasada tanımlanmayan, bu nedenle sendikal hak ve güvenceler konusunda sıkıntı yaşanan il/ilçe temsilciliklerinin yasal düzenlemede yer alması konusunda konfederasyonlar ortak görüş belirtirken, Devlet Personel Başkanlığı il temsilciliklerinin tanımlanmasının yeterli olacağı konusunda görüş belirtmiştir. İşyeri sendika temsilciliği konusunda Memur Sen ve KESK temsilcilerin yetkili sendika tarafından seçilmeye devam edilmesini savunmuş, ancak kurumda diğer sendikaların da temsilcilerinin olabileceğini belirtmiştir. Devlet Personel Başkanlığı, işyeri sendika temsilcisi ile sendika temsilcileri olmasını önermiştir. Kurum içinde yetki hususuna dikkat edilerek, işyeri sendika temsilcisi ve sendika işyeri temsilcisi olacak şekilde çalışma yapılmasına karar verilmiştir. T. Kamu Sen, her önüne gelen sendika kuruyor diyerek üye aidatı tahsil edilebilmesi için hizmet kolunda toplam çalışanların %2 si oranında bir baraj konması önerisinde bulunmuş, Memur Sen kısmen öneriyi desteklemiştir. Konfederasyonumuz, böyle bir önerinin konfederasyonlar tarafından dile getirilmesinin ve tartışılmasının doğru olmadığını belirterek, sendika kurmanın izne ya da baraja tabi olamayacağını, uluslararası sözleşmelerin de bu doğrultuda olduğunu savunmuştur. Sendikal Hakların Kullanımı, Kapsamı ve Yasaklar konu başlığı altında, üyelik konusunda adaylık ve deneme süresi şartının kaldırılması ve memuriyete girişten itibaren sendika üyesi olunabilecek şekilde düzenleme yapılmasına karar verilmiştir. Sendika üyesi olamayacaklar konusunda, konfederasyonumuz yasak kapsamının ILO sözleşmelerine aykırı olduğunu; ILO nun 87 ve 151 no lu sözleşmelerinin üst düzey kamu yöneticileri, polis ve silahlı kuvvetler mensuplarının durumlarının ulusal kanunlarla düzenleneceğini bunun yasak kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyerek, üniversitelerdeki yasak kapsamının daraltılmasını önermiştir. Konfederasyonlar ortak olarak TBMM, CB Genel Sekreterliği, MGK, MSB, EGM sivil memurları, özel güvenlik görevlileri, ceza ve infaz kurumu personeli ve 100 sayı sınırlamasının kaldırılmasını önermiştir. Ancak, DPB, personel sayısı 100 ve daha fazla sayı şartı ile özel güvenlik personelinin değerlnedirmeye alınabileceğini bunun dışında yasak kapsamında değişme olmayacağını söylemiştir. Üyelerin ve sendika yöneticilerinin güvencesine ilişkin olarak, konfederasyonlar yöneticilerin görev yerlerinin değiştirilmesinde bir takım düzenlemeler yapılarak aylıksız izne ayrılması konusunda 1 aylık süre kaydının kaldırılmasını önermiştir. 2
Toplantının ikinci gününde Toplu Sözleşme Sistemi ayrıntılı olarak tartışılmış, bu konuda en önemli nokta olan sözleşmenin düzeyine ilişkin taraflar arasında ortak görüş sağlanamamıştır. Memur Sen, genel bir TİS ile hizmet kolu sözleşmesi yapılmasını ve belediyelerde ayrı sözleşme yapılmasını; Kamu Sen, genel ve kurumsal TİS yapılmasını; KESK genel, hizmet kolu ve kurumsal olmak üzere 3 düzey önermiştir. ÇSGB, DPB ve Maliye Bakanlığı hizmet kolu TİS yapılmamasını, burda ele alınacak konuların genel TİS metninde bağıtlanmasını söyleyerek, tek ve genel bir TİS yapılması gerektiğini savunmuştur. Yetkili sendikaların belirlenmesine ilişkin, Memur Sen ve Kamu Sen 15 Haziran, KESK 15 Mayıs tarihindeki bildirimlerin esas alınmasını önermiş, ÇSGB, 15 Mayıs olarak kalabileceğini ifade etmiştir. Sonuç olarak, yetkili sendikaların belirlenme tarihinin TİS tarihine bağlı olarak belirlenebileceği kararlaştırılmıştır. Kurum İdari Kurulları nın ve Yüksek İdari Kurul un kaldırılması konusunda 3 konfederasyon ortak görüş bildirmiş, ÇSGB, kurulların fonksiyonunu yitirdiği ve bu sebeple ihtiyaç kalmadığı konusunun değerlendirilmesi gerektiğini söylemiştir. Bunun yerine Kamu Çalışanları Danışma Kurulu önerilmiştir. TİS in kapsamına dair, konfederasyonlar kapsamın mali ve sosyal haklarla sınırlanmasına karşı çıkmış, Kamu kurumları kapsamın Anayasa 53. ve 128. maddelere referans ile mali ve sosyal haklarla sınırlı olması gerektiğini savunmuştur. TİS in tarihine ve süresine ilişkin olarak, konfederasyonlar farklı tarihler ileri sürmüştür. KESK, sözleşme görüşmelerinin Eylül ayında başlamasını, 15 gün sürmesini, sözleşme süresinin bir veya iki yıl olmasını önermiştir. Maliye Bakanlığı görüşmelerin 15 Ağustos ta başlamasının daha uygun olacağını, Eylül ayının da değerlendirileceğini söylemiştir. TİS in tarafları konusunda Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Heyeti nin oluşumuna dair görüş birliği sağlanamamıştır. Memur Sen, kamu idaresinin başkanı bir bakan olmalı, eşit statüde heyetler arasında yapılmalı, en çok üyeye sahip konfederasyon katılmalı, heyetlere eşit sayıda üye katılmalı şeklinde görüş bildirmiştir. Kamu Sen, en çok üyeye sahip üç konfederasyon üyesinin heyete katılmasını, en çok üyeye sahip konfederasyon temsilcisinin heyet başkanı olmasını, heyetlerin eşit sayıda üyeden oluşturulmasını, toplu sözleşmenin üç konfederasyon temsilcileri tarafından imzalanmasını, anlaşma sağlanmazsa heyet üyesi konfederasyonlardan birinin Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilmesini önermiştir. KESK, ilke olarak her sendika ve konfederasyonun kendi üyeleri adına toplu sözleşme yapabilmesini ancak bu aşamada üç konfederasyon temsilcisinin toplu sözleşme sürecine katılması görüşüne karşı olmadığını belirtmiştir.aynı şekilde hizmet kollarında da yetkili sendikaların toplu sözleşme yapması gerektiğini savunmuştur. DPB, Kamu idaresi tarafının başkanının bir bakan olması gerektiğini, bakanın aynı zamanda toplantı yönetiminden de sorumlu olmasını, kamu tarafından toplantılara 6-7 kişinin katılmasını, karşı taraftan da üçlü yapı da olsa tekli yapı da olsa aynı sayıda üye olması gerektiğini söylemiştir. 3
Karşı tarafın tek konfederasyondan oluşmasnını daha pratik ve karar almada etkili olacağını belirtmiştir. En çok üyeye sahip konfederasyon temsilcisinin toplu sözleşmeyi imzalaması gerek demiştir. MB, ÇSGB ise en fazla üyeye sahip üç konfederasyonun görüşmelerde bulunmasını ancak karar noktasındaki karmaşayı gidermek adına en fazla üyeye sahip konfederasyonun vereceği kararla toplu sözleşme imzalanması gerektiği şeklinde görüş bildirmiştir. Toplu sözleşmeden yararlanacaklar ile dayanaşma aidatı konusunda konfederasyonlar arasında uzlaşma sağlanamamıştır. Memur Sen, sendika üyesi olabilecek olan ancak üye olmayan kamu çalışanlarının dayanışma aidatı ödeyerek toplu sözleşme hükümlerinden faydalanması sağlanmalı, sendika üyesi olamayan kamu çalışanlarının ücretlerinin Bakanlar Kurulunca belirlenmesi, bunun toplu sözleşmede sağlanan artışı geçmemesinin sağlanması gerektiğini söylemiştir. Sendika üyesi olup yetkili sendika üyesi olmayanların dayanışma aidatı ödemesinin tartışılabileceğini ifade etmiştir. Kamu Sen, toplu sözleşme priminin dayanışma aidatını karşılayacağını söyleyerek dayanışma aidatına karşı çıkmıştır. KESK, 4688 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle sendika üyeliği ciddi bir şekilde sınırlandırıldığından dayanışma aidatını desteklemediğini bildirmiştir. Toplu sözleşme hükümlerinden tüm kamu çalışanlarının faydalanması gerektiğini savunmuştur. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu nun yapısına ilişkin olarak, Memur Sen ve Kamu Sen kurulun yapısına ilişkin aşağıdaki öneride bulunmuştur: Danıştay veya Yargıtay başkanlığından bir üyenin başkanlığında, 2 en fazla üyesi olan konfederasyon temsilcisi, 1 er ikinci ve üçüncü konfederasyon temsilcisi, DPT, DPB, ÇSGB VE MB dan birer temsilcinin de kurulda yer alması. Üniversitelerarası kurul tarafından seçilecek veya konfederasyonların belirleyeceği öğretim üyelerinden hükümetin seçeceği iki öğretim üyesinden oluşur. KESK ise Anayasa nın KGHK nın kararını nihai karar olarak gördüğünden bu durumun uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu, KGHK kararlarının toplu sözleşme hükmünde olmaması gerektiğini söylemiştir. Anayasal düzenlemenin grevin de önünü bu şekilde kestiğini ifade etmiştir.. Bu şekilde tarif edilen bir KGHK bileşimi hakkında görüş belirtmemiştir. TİS metnine ilişkin, hizmet kolu TİS olursa yetkili sendika, genel ve tek sözleşme olursa en çok üyeye sahip konfederasyon tarafından imzalanacağı ve anlaşma sağlanamaz ise yetkili sendika veya en çok üyeye sahip konfederasyonun KGHK ya başvurabileceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmıştır. Konfederasyonumuz ısrarla grevi tartışma konusu yapmak istemiş, Anayasa nın 53. maddesinin yer aldığı ana bölüm başlığının toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt olarak düzenlendiğine dikkat çekerek grev hakkının verilmemiş olmasını eleştirmiştir. Yetkililer ise grev konusunun ısrarla gündemlerinde olmadığını söylemiş, zorlandıkları noktada da kamu emekçilerinin güvencesine dikkat çekerek aba altından sopa göstermişler ve grev için Anayasa değişikliği gerektiğini ifade etmişlerdir. 4
Toplantı bitiminde toplantıya başkanlık eden DPB, bir taslak hazırlayarak ÇSGB na sunacaklarını, Bakanlığın gerekirse yeni bir Üçlü Danışma Kurulu toplantısı yaparak taslağı Konfederasyon genel başkanlarının görüş ve önerilerine açacağını, ardından nihai kanun tasarısının Bakanlar Kurulu na oradan da TBMM ye sunulacağı ifade etti. 10.08.2011 Devrim Duman Ek: Toplantı Çalışma Çerçevesi (11 sayfa) 5