AKL-I SELİM SAHİPLERİNİN DUASI (İşte) o (akl-ı selîm sahibi) kimseler ayaktayken, otururken, yan taraflarına yaslanarak yatarken Allah ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler (ve derler ki:) Ey Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın. Seni tenzih ederiz, bizi ateş azabından koru. Ey Rabbimiz! Elbette sen kimi ateşe sokarsan, şüphesiz onu aşağılık ve perişan edersin. (Küfre, şirke ve âsîliğe saparak azabı hak etmiş) zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur. Ey Rabbimiz! Gerçekten biz; Rabbinize inanın diye çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle beraber al. Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vaadettiğin (sevab)ı ver, bizi kıyamet gününde rezil etme! Elbette sen, sözünden asla dönmezsin. (derler). Al-i İmran/191-194 ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA Ebû Ümâme radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem birçok dua okudu, fakat biz ondan hiçbir şey ezberleyemedik. Bunun üzerine: - Yâ Resûlallah! Pek çok dua okudun, biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: - O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz: Allahım! Peygamber in Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem in senden dilediği hayırları ben de dilerim. Peygamber in Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem in sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. Yardım ancak senden beklenir. İnsanı dünya ve âhirette muradına ulaştıracak sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah ın yardımıyla kazanılabilir. (Tirmizî) Ebû Ümâme radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem e:
- Hangi dua daha çok kabul edilir? diye sordular. - Gecenin son saatlerinde ve farz namazlardan sonra yapılan dua buyurdu. (Tirmizî,. Ebû Dâvûd, Nesâî) MERAK ETTİKLERİMİZ RAMAZANDA SIKÇA SORULAN SORULAR ve CEVAPLARI (2) 1- Oruçlu iken diş fırçası veya misvak kullanılabilir mi? Diş fırçalamak oruca zarar vermez. Mekruh da değildir. Boğazdan kaçırmamak şartıyla macun da kullanılabilir. 2- İstifra etmek orucu bozar mı? İstifra etmek, kasten yapılmadığı durumlarda orucu bozmaz. Kasten yapıldığında ise, sadece ağız dolusu olması halinde bozar. 3- Ramazan'da cünüp olarak sabahlamak caiz midir? Sabah namazının vaktini geçirmemek kaydıyla cünüp sabahlamak caiz ise de ibadete başlarken temiz olmak düşüncesiyle daha önce gusletmek uygundur. Adet ve lohusalıktan temizlenen kadınlar için de aynı durum geçerlidir. Cünüp olarak sabahlayan kimsenin gerekli dikkati göstermek şartıyla, gusül abdesti alması gerekir. 4- Oruçlu iken ihtilam olmak orucu bozar mı? Oruçlu iken rüyada ihtilam olmak orucu bozmadığı gibi, gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez. Ancak, zorunlu bir durum olmadıkça, hemen boy abdesti alınmalıdır. 5-Parfüm ve kolonya orucu bozar mı? Parfüm veya kolonya sürünmek ve koklamak orucu bozmaz. 6-Sakız çiğnemek orucu bozar mı? Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri bulunduğundan, ne kadar itina edilirse edilsin bunların yutulmasından kaçınılması mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız çiğnemek orucu bozar.
HAYIRLI RAMAZANLAR ALLAH A(CC) AÇILAN ELLER BOŞ ÇEVRİLMEZ Peygamber SAS Efendimizden Enes RA ın rivayet ettiği ve Hakim (Rh.A) in Müstedrek inde kaydettiğine göre Peygamber Efendimiz hadis-i şerifin metninde şöyle buyuruyor: (İnnallahe azze ve celle rahimün hayyiyün kerimün, yestahyi min abdihi en yerfaa ileyhi yedeyhi sümme la yedau fihima hayra.) Sadaka rasulüllah, fi ma kal, ev kema kal. Bu hadis-i şerif müjdeli... Sevindirici mazmunu olanı, sevindirecek bir haberi bilgiyi ihtiva eden bir hadis-i şerif. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: (İnnallahe) Hiç şüphe yok ki Allah (azze ve celle), çok izzet sahibi olan, çok celal sahibi olan, sonsuz izzet ve celal sahibi olan, aziz ve celil olan Allah-u Teala Hazretleri (rahimun) merhametlidir; acıyan, merhamet edendir, rahmeti, merhameti çok olandır. O kadar çoktur ki, merhametlilerin en merhametlisidir. Dünyadaki bütün merhametleri toplasak, rahmetinin %1 i kadardır. %99 u ahirete saklanmıştır. Kullarını sever, kullarına acır, merhamet eder. (Hayyiyün) Haya sahibidir; yani Cenab-ı Hak haya eder, utanır. (Kerimün) Kerem sahibidir; yani cömerttir, güzel bağışlarda, davranışlarda bulunucudur. Ekremül-ekremindir hatta... (Yestahyi min abdihi) Kulundan istihya eder, haya eder, utanır. Sübhanallah!.. Efendimiz böyle buyuruyor: Allah-u Teala Hazretleri utanır kulundan... (En yerfaa ileyhi) O kulu, Rabbine, Allah a iki elini kaldırmış, ellerini açmış dua ediyor da; (sümme la yedau fihima hayra) Allah da o dua eden kulunun açmış olduğu avuçlarına hiçbir hayır koymuyor. Böyle yapmaktan utanır Allah... Yani, dua için açılmış olan iki elini, kolunu, içine hiçbir hayır koymadan, boş çevirmez, boş çevirmeye haya eder. Kereminden, lütfundan, merhametinden dolayı kulu boş çevirmez. Elini boş döndürmez, avucunu boş bırakmaz Allah-u Teala Hazretleri. Mutlaka dua edene lütfeder, bir şeyler ihsan eder. --Nasıl bir şeyler ihsan eder?.. Allah-u Teala Hazretleri, kulun istediğini bazen aynen veriyor. Şu evi istiyorum! diyor, o evi veriyor. Bazen daha hayırlısını verir, istediğinden alasını verir. Bazen de en güzel mükafat olarak, ahirette ona çok büyük sevaplar verir. Ama elini boş döndürmez, eline mutlaka bir şeyler koyar.
Avucu boş dönmez. Çünkü Cenab-ı Hakkın burada üç sıfatını söylüyor, Peygamber Efendimiz. Tabii Aziz ve Celil olduğunu sıfat olarak ayrıca söylüyor: --Aziz ve Celil olan Allah-u Teala Hazretleri, hiç şüphe yok ki Rahim dir, Hayiy dir, Kerim dir. diyor. Yani üç sıfatını beyan ediyor: Birisi; merhametli olması Cenab-ı Hakkın kullarına şefkatli, merhametli olması... İkincisi; utanması, haya etmesi Cenab-ı Hakkın... Üçüncüsü de; cömertlik, kerem sahibi olması... Kulu istediği halde, onu vermemekten utanıyor Allah-u Teala Hazretleri. Bir defasında esirlerden bir kadın, öbür kafilede kalmış olan çocuğunun yanına koştu gitti. Hemen onu yakaladı, bağrına bastı. Harpte esir alınmış, ganimet esirler bunlar. Peygamber Efendimiz de, o kadının bu kafileden koşup, öbür kafileye gidip, orada çocuğunu bulup, bağrına basıp kucaklamasını seyretti sahabeyle beraber. Sonra ashabına sordu: --Ey Ashabım, ne dersiniz; bu şefkatli anne, şu çocuğunu bağrına sımsıkı basan kadıncağız bu çocuğunu kendi elleriyle ateşe atar mı?.. --Atmaz ya Rasullullah! Bak ne kadar anne şefkati cuşa geldi. Nasıl çocuğunu kucakladı, nasıl bağrına basıyor. Ne kadar sevgi, ne kadar candan bir şefkat... Yapmaz, çocuğunu bu ateşe atmaz, kesinlikle atmaz! dediler. --İşte Allah-u Teala Hazretleri, bu kadıncağızın bu evladına olan sevgisinden, şefkatinden, muhabbetinden kat kat daha fazla, çok çok daha fazla kullarına şefkatlidir, merhametlidir. buyurdu. Kur an-ı Kerim de de buyruluyor ki,bismillahirrahmanirrahim: Vallahu yed u ila daris-selam) Darus-selam olan, selamet yurdu olan cennetine kullarını Allah davet ediyor, çağırıyor. Gelin kullarım, cennetime gelin! diye. Demek ki, el açtık mı, dua ettik mi, mutlaka mükafat var. Allah-u Teala Hazretleri açılan elleri boş çevirmiyor. O halde dua edelim, çok duacı olalım, ağzı dualı kul olalım! Çünkü dua da ibadettir, zikir gibidir, tefekkür gibidir. Nasıl onlar ibadetse, dua etmek de ibadettir. Prof. Dr. Mahmud Es ad COŞAN
Bu köşenin içeriği KUR AN IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali nden alınmıştır. Ayet meallerinin tamamına www.kuranimiz.net, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz. Görüş ve önerileriniz için: bilgi@kuranimiz.net adresine e posta yazabilirsiniz.