Aşkı en kıymetli olana ver Eüzü billahi mineşşeytanirracim Bismillahirahmanirahim. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym. Destur ya Seyyidi meded! İnsanın insandan beklediği nedir? Samimiyet! Çünkü ancak kalpten gelen temiz ve samimi duygular, insanı birbirine bağlar ve dost kılar. Ilk rüzgarda devrilecek, yalandan aşkları, sevgileri, dostlukları kim ister? Hiç kimse! Aklı birazcık çalışân hiç kimse, samimiyetine ve sadakatına güvenmediği bir adamı tutupta kendine dost yapmaz. Niye? Çünkü öyle bir dost önüne çıkan ilk fırsatta menfaatine göre hareket eder ve arkadaşım dediği dostunu, nefsi uğruna hemencecik Şeytana satar. Bu sebebten her insan samimi ve sadık temiz dostluklar arzu eder kendisi için. Peki Allahı nasıl düşünürsün ey insan? Allah seni Kendisi için acaba nasıl ister, hiç düşündün mü? İnsanlar bugün çoğu Allaha inanmıyorlar, ve inanç ihtiyaclarını başka başka yollar ve sembollerde karşılamaya çalışıyorlar. Niye? Çünkü insanlar korkuyorlar. Beyinlerini bile kullanmaya üşenen ve bu ihtiyacı ellerinin altındaki Computerleriyle gidermeye çalışan insanlar, korkuyorlar. Korkuyorlar ki, Allaha inanırlarsa Allah onlardan yapamayacakları çok şey ister. Yanlış! Allah insanlardan yapamayacakları şey istemiyor. Bilakis: Ben kimseye tașıyamayacağını yüklemem buyuruyor Cenabı Hak. Hayır! Allahın tek istediği şey: `Ey insan, dünyalık arzularına hudud koy ve hududsuz olarak sadece Beni iste `diyor. Allah başka şey istemiyor. Nasıl olabileceğine dair de sana yollar ve metodlar gösteriyor.
İşte tembel ve menfaatperest insanı da çileden çıkaran sadece bu. Dünyalık arzu ve isteklere hudud koymak! Yani sahte Aşk ve menfaatlerine. Kolay mı? Asla! Amma nefsine hakim olmadan da hiç bir şey gerçekten senin olmuyor. İnsan karar verecek bunun için bu dünyada hakikaten ne istiyor? Elde etmek istediği nedir hayattan? Gerçek ve ebedi așkı isteyen, ebedi saadet ve așkı bulmuș olanı bulacak ve ona dost olacak, başka yolu yok. Hakiki ve samimi dostluklar ise hakikat ehli dünyalık her türlü beklentiden elini ayağını çekmis kimselerde bulunur. Bunlar Peygamberler, Evliyalardır. Çünkü onlar asla sana ve dostlarına ihanet etmezler. Şeyhimiz hazretleri öyle söylüyor: Allah Celle ve Ala kulundan sadece ihlas ile olan samimi ibadet istiyor. Bu temiz kalp ile olan ibadettir ki temiz kalp dediğimizde bu dünyalık arzulardan arındırılmış olan sırf Allah için olan kalp manasınadır. Kalbinde Allah bulunan insanın temiz kalpli insandır. Birazda dünyalık olsun dedinmi sen menfaatperest insan olur çıkarsın. Dünya demek bencillik demektir. Kalbinde zerre kadar dünya olan insanın diğer insanlara olan sevgi ve muhabbeti merhameti bir hududa kadar olur ve ondan öteye geçmez. Çünkü bir yerden sonra o kimsenin menfaatleri devreye girecek ve o bencilleşecektir. O vakit öyle kimsenin yaninda durma kaç çünkü zarar verir. Zarar verirken ayırım yapmaz o esnada bencil bir insan. Yok! O anda karşısında anası babası yahut evladı yahut uğruna her gün öleceğini söylediği ilk ve son aşkı olsun fark etmez. Keser biçer, yakar yıkar, merhamet etmez. Bencil insan zalim insandır onun aşkına da sadakatına da itimat edilemez. Temiz kalpli insan dediğimizde o kimsenin kalbinde sadece Allah vardır. Allahın olduğu kalpte kin, nefret husumet, zulm, öfke haksizlık barınamaz, yer bulamaz. Çünkü kalbinde Allah olan kimsenin kalbinin her zerresi her köşesi İlahi Aşk ile kuşatılmıştır yer bulabilirmi nefret aşkın olduğu yerde? Olamaz! Kalbinde Allah olan kimsenin kalbi sırf aşk ve muhabbet, engin bir hoşgörü ve merhametle dopdoludur. O kimse bütün mahlukata rahmet nazarıyla bakar ve onları Yaratanın hürmetine sever ve hoşgörür. Bunların hepsini Allah sevmese istemese niye yaratsın diye düşünür ve onlara karşı herhangi bir kötü düşünceden, fiilden kaçınır Allahtan haya eder. Ey insanlar! Düşünün bir kere. Herkesin kalbinde Allah olsa ve herkes böyle düşünse bu dünyada savaşı huzursuzluğu kavgaları kim çıkaracak? Nefret nereden kaynak bulupta meydan alacak? Kalbinde Allah olan kimseye karşı 1 Şeytan değil bin Şeytan olsa çaresiz kalır eli kolu bağlanır ve işsiz kalır. 1 euro Job bile bulamaz o Şeytan ve işsizlikten kafayı yer. Hayır! Allahın biz kullarından istediği sadece oruç tutmak ve ibadet etmek değildir. Bu hedef değil. Maksad değil. Belki araç. Kalbin temizliği için oruçta günlük ibadetlerde hepsi kalbin temizlenmesi için birer aractır alettir, fırçadır, sabundur. Mühim olan kalp temizliğidir. Bu sebebten çok yemeden çok içmeden, yanlış söz ve kötü düşünceden yanlış hareket ve abartılı arzulardan oruç olmadan, dilde ve kalpte Allah zikri olmadan kalp temizlenmez. Onun için Şeyhimiz öyle söylüyor: Mühim olan çok ibadet değil, yaptığin işin Allah için olması ve samimi olmasi yani kalpten olması. Allah kalpten olanı sever. Şüphesiz her insan kendisindeki eksiği de bilir ve neyin kendisi için hakikatta iyi olmayacağıni
da bilir. Hepimiz kendimizdeki eksikleri azından çoğundan biliriz farkındayız. İşte bizim yapmamız gereken o eksik ve bize faydasız noktaları iyi tespit edip üzerinde çalışmamız mühim mesele. Bu hususta Șeyh kelamı kibar ilen sana eksiğini söyler ve zayıf taraflarını nasıl kuvvetlendireceğinin yollarını sana gösterir. Evet, her işimiz hakikaten Allah için olmasıni istiyorsak temiz bir kalbe sahip olmak için kalbimizde büyük bir temizlik yapmamız şart. Gökyüzünden manevi bir akım akın olması için kalbi lüzumsuz kalabalıklardan arındırmak şarttır. Kalp havalimanı misalidir oraya inişler kalkışlar olabilmesi için meydanın boş olması lüzum eder yoksa gökyüzünden inişolmaz gökyüzüne kalkışta mümkün olmaz. Büyük bir misafir ağırlamak isteyen evinde evini büyük bir grundreinigung derler temizliğe tabi tutacaktır. Bu misal Allahı kalbine davet eden o kalbi bütün pisliklerden kirlerden temizleyecek lüzumsuz kalabalıklari da dışarı atacaktır. Bitti! Nefisle mücahededir bunun adı yani muharebe yani harp. Asıl meydan savaşı en kutsal meydan savaşı insane için budur. Kalp meydanının tertemiz olması için o meydanı düşmandan temizlemek için savaşacağız çünkü başka türlü biz o dfüşmandan kurtulamayız. Savaşmadan kendiliğinden kalp meydanıni bize teslim edip gitmez o düşman. Nefs düşmanı zorlu düşmandır ona zor kullanmak gerekir çünkü tatlı dilden anlamaz.. Herkes temz bir kalp için kendindeki kötü alışkanlıklara harp ilan edecektir. Nasıl harp ilan edecektir? Kötü alışkanlığın karşıtı olanla onunla mücadele edecektir. Misal: sigara icmek kötü alışkanlıktır içmemek iyi alışkanlık. Sigara içmeye alışmış bir insan için içmemekte bir alışkanlık ister. Yani tiryaki kimse gün be gün sigaradan oruç tutarak içmemeye kendini oruç ile alıştıracaktıracaktır. Allah Allah bilmiyorduk yine öğrendik. Demek ki her iyi şeyde bir alışkanlık istermiş. Daha evvelden zengin bir kimse olupta sonrdan iflas edip fakir düşmüş bir kimse Ehlullahtan bir kimseye gelmiş: ey Allahın dostu demiş. senden bir yol istiyorum derdime. Ben daha dün zengin bir kimse idim bugün iflas edip fakir düştüm. Bana ne çare gösterirsin bu durumdan kurtulayım. O Allah dostu demiş ki: hele bir gün 40 gün sabret bakayım. Adam bu sözden bir şey anlamamış taaccüple: ya Efendi! demiş sabredeyim sabredeyim de sonra ne olacak? _ Sonra alışırsın demiş o Veli Zat. Demek ki dünya hayatı alışkanlıklardan ibaret. Nasıl alışırsan öyle yaşarsın. Onun için kiminle olduğuna kiminle gezdiğine dikkat et. İyi insanlarla ol iyi nasihatlardan dinle. Çünkü Şeytan insana kötülüğü nasihat eder ve kötülüğe alıştırmak ister. Kalp çok hassas yaratılmıştır çabuk meyleder. Onun için helal olan temiz yiyeceklerden yiyeceğiz temiz söz dinleyeceğiz temiz resimlere bakacağiz ki temiz bir kalbimiz olsun. Ey insanlar! Sizi Allahtan uzaklaştıracak sizi Allahtan gayrisiyle meşgul edecek şeyleri resimleri isimleri kalbinizden çıkarmaya bakın. Bu söylediğimiz gibi kolay değildir lakin temiz bir kalp için olmazsa olmazdır. Elbette büyük gayret ve irade kullanılması ister bu işler. Lakin ona görede sana gökyüzünden bir himmet bir kuvvet destek iner onun için hiç korkma sen gayretini göster destek gelecektir.
Bilhassa 21.asır insanının bilmesi gereken en önemli hususta şudur ki, kalpte romantik aşklara yer olamaz. Hayır! Sen istersen Şeyh şimdi olmadı amma ha de. Şeyhsek doğru olanı söyleyecğiz nefsimizin hoşuna gideni değil. Ve sen evvela sabret ve sözü iyi anlamaya bak. Hakikat o ki Allah bu kalbi Kendisi için yarattı. Kendi muhabbeti için. Yani her birimizin kalbi daha evveliyattan Allaha rezerviert tahsis edilmiş olarak yaratilır. Onun için Allahtan başka bütün sevgiler Allah bu kalbe doğru yaklaştıkça yerini terkedecek ve boşaltacaktir Allah için. Misal: Hani bir restoranda daha önceden rezerve edilmiş masalar vardır. Reservasyon saati yaklaştıkca o masada daha önceden gelipte yer bulmuş olanlar asıl müşteri için masayı bosaltacaktır. Çünkü gelecek olan müşterinin rezervasyonu var daha önceden yani hak sahibi rezervasyonunu önceden yaptırmış olandır. Ve Allah Ben insanı sevmek ve sevilmek için yarattım buyuruyor. Nasıl başka sevgilere yer olsun? İnsanların bizi yanlış anlamaları şundandır ki onlar zannediyorlar anababa çoluk cocuk karıkoca sevgisi hepside kalptedir. Yok! Asla! İnsan kendini bilmiyor kalbindekini tanımıyor onun için herşeyin yerini yurdunu karıştırıyor en sonunda kafası karışıyor yolu istikameti büsbütün şaşırıyor. Hayır! Bizzat Allah bize bildiriyor ki: Çocuklara olan sevgi kalpte değil ciğerdedir. Bir gün Efendimiz ASV genç yeğeni Seyyidina Ali efendimizin de huzurunda bulunduğu bir anda sordu ona: Ya Ali! Ne diyorsun, hanımın Fatimanın sevgisi sen de nerede, cocuklarin Hasan Hüseyinin sevgileri nerede? Seyyidina Ali efendimiz boş bulundu ve: Onların hepsinin sevgisi de benim kalbimdedir ya Resulallah dedi. Efendimiz ASV gülümsedi: Git doğru cevabı belki sana kızım Fatıma verir ona sor dedi. Seyyidina Ali efendimiz mahcup oldu vedoğruca evine koşup hz Fatıma anamızı buldu ve Efendimizin sualini ona aktardı. ya Ali dedi Fatima anamız Rha. aynı suali ben babama sormuştum. Babamdan işittim ki, kalp sadece Allahındır.Cocuk sevgisi ciğerdedir, erkek kadın sevgisi de belindedir insanın. Kalp bu sevgiler için sadece bir kuvvet merkezidir. Ey insanlar! Bu gerek dünyalık meyiller gerekse kadin erkek çoluk cocuk için olsun bu sevgiler için kalpteki kuvveti ihtiyac kadar kullanmak gerekir. Anlamamız gereken nokta budur şte. Aksi takdirde kalp lüzumsuz kuvvet kaybeder ve ruh bundan kötü etkilenir. Siz diyorsunuz ki kadın erkek birbirini ne için severler ve neredeyse diğer cinse taparlar? Çünkü bilmiyorlar. İçlerindeki sevgiyi kime nereye vermeleri gerektiğini bilmiyorlar onun için. Aşkta sevgi de Allah içindir ve daha ezelde sadece Allaha tahsis edilmiştir. Lakin insan kalbi boş olarak doğar. Kalp masası boştur. Masanın asıl sahibini bilmediğimiz icin geleni geçeni bu masaya oturtuyoruz ve habire yanılıp duruyoruz. İnsanlarin sükutu hayali budur hayattan. İçindeki aşkı karısına veren bilecek ki karısı ölecektir ve ona verdiği aşkıda kendisiyle birlikte gömecektir. Yani ziyan edecektir. Bu hakikat Cocuklar kocalar ve dünyaya ait bütün metalar icin geçerli hakikattir. Kaybolmayacak tek sevgi Allaha olan sevgidir o ziyan olmaz kaybolmaz çünkü ölümsüzdür. Ölümsüz aşk sadece Allahadır. Ve Allah için olan şeylere ve kimselere de Peygamber Şeyh gibi Allah yolunda olan kimselere olan sevgin de ölümsüzdür ziyan olmayacaktır.
Karını kocanı cocuğunu Allah biçin seviyorsan o sevgilerde kaybolmayacaktır bu hususu iyi anla! Ey insan anla! Aşk ve sevgi insana Allah tarafından bahşedilen varlıktaki en değerli ve kutsal olan şeydir. En pahalı en kutsal. Onun için bu en kıymetli olanı verirken önce düşün kime ve niye? Değermi değermizmi? Akıl sahibi olan hangi adam tutupta domuzun boynuna elmas kolye takar? Bunu yapan mutlaka karşılık görecektir. Kimdomuzun boynuna elmas kolye takarsa domuz gribi olur dikkat etsin. Hayır! Elmas kolye domuzun değil güzel bir hanımın boynuna yakışır. Zevk sahibi olan böyle yapar! Anlayana ne mutlu!