Giyside Şer î Ölçü. Abdullah Yolcu. İsbal in hükmü. Terceme : Dr. Mustafa Öztürk. Tetkik :

Benzer belgeler
GİYSİDE ŞER İ ÖLÇÜ İSBAL İN HÜKMÜ

GİYSİDE ŞER İ BİR ÖLÇÜ... 2 Giyside Vacip ve Müstehap Olan Sınırlar... 2 İsbali Kınayan Hadisler... 3 İsbal (Elbiseyi Aşık Kemiklerini Aşacak Şekilde

GİYSİDE ŞER İ BİR ÖLÇÜ

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Muhammed Salih el-muneccid

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Hâmile kadın için haccın hükmü

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muhammed Salih el-muneccid

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Terceme : Muhammed Şahin

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Din ve Sağlık Açısından Sigaranın Zararları

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ... 2 Müsavvir (Şekillendiren) Allah tır... 2 Kur an-ı Kerim de Heykel, Put Ve Resimlerin Hükmü... 2 Resim Konusunda Varid Olan

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Muhammed Salih el-muneccid

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

ARAFAT DAĞI. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Arafat'ta vakfenin vakti

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]


MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Mukimlik halinde iki namazı birleştirirken (cem ederken) müekked sünnetler kılınabilir mi? Muhammed Salih el-muneccid

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

PEYGAMBER -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM- HATA ETMİŞ MİDİR?

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

Mikat yerini geçtikten sonra ihrama girmenin hükmü

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

ŞEYTANIN MUTASAVVIFLARA VAHYİ

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Transkript:

Giyside Şer î Ölçü İsbal in hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah Yolcu Terceme : Dr. Mustafa Öztürk Tetkik : www.guraba-der.com 2013-1434

إسبال ثلياب» اللغة الرت ية «عبد االلهبن عبد احلميد الا ثري رمجة: صطىف أ وزترك مراجعة: قع م جعية ثرةياء ادلعو ة 2013-1434

GİYSİDE ŞER İ ÖLÇÜ İSBAL İN HÜKMÜ Hamd, âlemlerin Rabbi Allah adır. Salât ve selâm Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in, ehlinin, ashabının ve kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun. Her müslümanın başlıca görevi; Allah Rasûlünü sevmek ve emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak getirmiş olduğu haberleri tasdik etmek suretiyle ona itaat etmektir. Kelime-i şehadet ancak bu şekilde gerçek anlamına kavuşur ve kişiye sevap kazandırdığı gibi cezadan kurtulmasını da sağlar. Bunun göstergesi de emir, yasak ve uygulama alanında söz, inanç ve eylem bütünlüğü içinde olmak, bizden önceki mü minlerin emir ve yasaklar karşısında İşittik ve itaat ettik. şeklinde ortaya koydukları tavrı kendimize örnek almaktır. Allah ve Rasûlünün emir ve yasaklarından biri de elbiseyi şer i ölçüler içinde tutmaktır. Bu, erkeğin elbisesinin aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) geçmemesidir. Bu yasağa uymak, Allah ve Rasulüne itaat etmek olup Allah ın mükafatını almak ve cezalandırmasından korunmaktır. Maalesef günümüzde bu yasak çokça çiğnenmekte olup birçok müslümanın elbisesi bu sınırı geçmekte, yere kadar sürünmektedir. Bu, Allah ve Rasûlünün emrine muhalefet olduğu için büyük bir tehlikedir. Çünkü isbal büyük günahlardandır. Şunu bil ki Allah a ve ahiret gününe inanan bir insan, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in emir ve yasaklarından yüz çevirmez. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, emir ve yasaklarına uymamaktan sakındırmış ve şöyle buyurmuştur: 3

İyi bilin ki bana, Kur an la birlikte onun misli verildi. Dikkat edin, karnı tok, sırtı pek bir adamın, koltuğuna yaslanarak: Kur an size yeter. Ondaki haramları haram, helalleri helal bilin demesi yakındır. Şüphesiz Allah Rasûlünün haram kıldığı da Allah ın haram kıldığı gibidir. (Ebû Dâvûd) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu ümmet için elbisesinde (giyiminde) diğer ümmetlerden farkı olması için bir ölçü koymuştur. Bu ölçüyü belirlemek için İslâm ın iki temel kaynağından biri olan Sünnet te gelmesinden, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in yaşantısından ve onun yaşantısını kendilerine örnek alan sahabenin ve tabiînin uygulamalarından hareketle isbalin hükmünü hatırlatmaya çalışacağız inşaallah. Allah dilediğine bu hatırlatmayı yararlı kılar. Hatırlat! Şüphesiz hatırlatma, mü minlere fayda verir. (Zariyat, 51/55) İsbalin Sözlük anlamı: İsbal, sözlük anlamıyla elbiseyi yere doğru uzatmak tır. Bir kimse giysisini uzun tutar, yere salarsa Elbisesini isbal etti. denir. İsbalin Terim anlamı: İsbal; Elbiseyi (pantolon, şalvar, entari vb.) uzun tutmak, elbiseyi uzun tutup yerde sürüklemek veya şer i ölçüyü aşmaktır. 4

Giyside Vacib ve Müstehab Olan Sınırlar İbn Ömer radıyallahu anhuma şöyle rivayet eder: İzarım (belden aşağıya giyilen giysi) gevşemiş bir haldeyken Allah Rasûlüne rastgeldim. Bana, Abdullah! İzarını kaldır! diye ihtarda bulundu. Kaldırdım, ancak bu onu tatmin etmemişti. Daha da kaldır. buyurdu. Ben hâlâ onun dediği miktarı araştırırken bazıları Nereye kadar? diye sordu. Allah Rasûlü; Baldırların yarısına... diyerek karşılık verdi. (Müslim) Huzeyfe radıyallahu anh şöyle der: Allah Rasûlü baldır kaslarımı tutarak İşte izarın yeri burasıdır. Daha da indireceksen aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) geçmeyecek kadar indir. Ancak izarın, aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) aşmasın. buyurdu. (Tirmizî) Enes b. Malik radıyallahu anh der ki: Allah Rasûlü; İzar, baldırın yarısına dek salınacaktır. buyurunca baktı ki bu, müslümanlara ağır gelmektedir. Sonra Aşık kemiklerine (ayak bilek kemiklerine) kadar. Ancak bundan aşağısında hayır yoktur. buyurdu. (Ahmed) Allah Rasûlü; Mü minin izarı, baldırının yarısına kadardır. (Ebû Dâvûd) buyurmuştur. 5

Allah Rasûlü; Mü minin izarı, baldır kaslarının aşık kemiklerine kadardır. Bundan aşağısı ateştedir. (Ahmed) buyurmuştur. Hafız İbn Hacer rahimehullah şöyle der: Hükmün özetinde erkekler için iki sınır söz konusudur. a) Müstehab olan sınır: Bu, izarı baldırın yarısında tutmaktır. b) Caiz olan sınır: Bu da izarı aşık kemikleri (ayak bilek kemikleri) üzerinde tutmaktır. (Fethu l-bari) İsbali Kınayan Hadisler Allah azze ve celle, izarını uzatan kimsenin yüzüne bakmaz. (Nesâî) İzarın, aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) aşan kısmı ateştedir. (Buhârî) Şüreyd radıyallahu anh der ki: Allah Rasûlü giysisini uzun tutan bir adamı gördüğünde, hemen yanına koşup İzarını kaldır ve Allah tan kork. diye onu uyardı. Adam: Ben zayıfım, bacaklarımın çirkin görünmesinden korkuyorum. deyince İzarını kaldır. Allah ın yarattığı her şey güzeldir. buyurdu. Bu adam daha sonra hep izarını baldırının yarısına kaldırmış olarak görüldü. (İmam Ahmed) Allahu Ekber! Şu duruma bir bakın! 6

Allah ın Rasûlü, davetçilerin önderi, yaratılmışların en şereflisi, sade bir müslümanın peşinden koşarak ona iyiliği emrediyor, kötülükten alıkoyuyor... Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in bu davranışı şüphesiz bu işin vehametini ortaya çıkarıyor. Davetçilerin, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in bu davranışı üzerinde durup çokça düşünmeleri gerekmektedir. Bu işi önemsemez tavırlar takınmakta acele etmemelidirler. Eş as b. Süleym şöyle der: Halamı, amcasından şöyle naklederken işittim: Medine de yürürken arkamdan birinin: İzarını kaldır. Böylesi takvaya daha uygundur. dediğini duydum. Baktım ki bu kimse Allah ın Rasûlüdür. Dedim ki: -Ey Allahın Rasûlü! Bu giydiğim değersiz bir aba dır. O şöyle buyurdu: - Ben senin için örnek değil miyim? Ona baktım, izarı baldırının yarısına kadardı. (Tirmizî) Peki, ey giysisini uzun tutan Müslüman kardeşim! Allah Rasûlü sana, Ben senin için örnek değil miyim? deyince ne mazeret uyduracak, ne cevab vereceksin? Allah Rasûlü şöyle buyuruyor: Namazda giysisini uzun tutan kimsenin helal ve haram noktasında Allah tan bir nasibi yoktur. (Ebû Dâvûd) Hadise göre namazda elbisesini uzun tutan kimse, Allah ın helal ve haram kıldığına iman etmemiş sayılır. Allah ın dininden nasibi yoktur. İzarın, aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) aşan kısmı ateştedir. (Ebû Dâvûd) Allah, kıyamet günü üç kişiyle ne konuşur ne onlara bakar ne de onları temize çıkartır. Onlara acıklı bir azap vardır. Bu üç kişi: İzarını yere salan, başa kakan ve malını yalan yere 7

yemin ile satan. Allah ın bakmaması, merhamet etmemesidir. Allah bu kimselere rahmet nazarıyla bakmaz. (Müslim) Kibir ederek elbisesini sürüyen kimsenin Allah kıyamet günü yüzüne bakmaz. Allah Rasûlünün bu sözünü duyan Ebubekir radıyallahu anh: Ey Allah ın Rasûlü! Giysimin bir yarısı elimle devamlı tutmazsam gevşeyip sarkıyor. (Başka bir rivayette İzarım bir yanından düşüyor. Bir başka rivayette İzarımın bir yanı düşüyor. ) şeklinde halini arzedince Allah Rasûlü: Şüphesiz sen bunu kibir olsun diye yapanlardan değilsin. (Başka bir rivayette Sen, onlardan değilsin. Bir başkasında Sen bunu kibir için yapıyor değilsin. ) buyurmuştur. (Buhârî, ziyadeler de diğer hadis kitaplarında geçmektedir.) İsbal Konusunda Âlimlerin Görüşleri Hiçbir sahabe-i kiramın radıyallahu anhum elbisesini yere kadar uzun tutmuş olduğu nakledilmemiştir. Aksine hepsi isbali, büyük günahlardan ve kibirden sayarak ondan şiddetle sakındırmıştır. Zira onlar Allah Rasûlünün İsbalden sakın! Şüphesiz o kibirdendir. (Ebû Dâvûd) buyruğunu bilmekteydiler. Allah Rasûlü, isbali mutlak surette kibirden saymış, herhangi bir kayıt zikretmemiştir. Giysisini kibir için uzatmadığını söyleyenlerin bu tavrı kibre kapı açmaktır. Allame Ebu Bekir İbnu l-arabî rahimehullah der ki: Bir kimsenin, giysisini topuklarının üzerine düşecek şekilde tutarak Ben bunu kibir için yapmıyorum. diye iddia etmesi caiz değildir. Zira nehyin lafzı onu da kapsamaktadır. Lafzı hüküm olarak alıp Bu hüküm beni bağlamaz; çünkü gerekçesi beni kapsamıyor. şeklinde bir yaklaşım da doğru değildir. Böyle bir yaklaşım sahibinin, giysisini belirtilen hizadan aşağıda tutması, bizzat bu şahsın kibrinin göstergesidir. (Fethu l-bârî) 8

İmam Buhârî rahimehullah, Sahih inde şöyle bir bâb (bölüm) başlığı kullanmıştır. İzarı Kibir Olmaksızın Sürünen Kimse Bâbı Yine bu konudaki başka bir bâbda şu başlığı kullanmıştır. Kibirden Dolayı Giysisi Sürünen Kimse Bâbı Diğer bir bâb başlığı olarak da Aşık Kemiklerini Aşan Miktarın Ateşte Olduğu Bâbı ibaresini kullanmıştır. Bu son bâbda ateşle tehdit eden hadisleri zikrederek ayak bileklerini aşan kısmın haramlığını tasdik etmiştir. Kimilerinin Ebu Bekir hadisini, kibir kastı gütmeksizin isbalin kerahatine delil getirmesi makul değildir, yanlıştır. Zira Ebu Bekir radıyallahu anh, elbisesini uzun tutmak kastıyla salmış değildir. Ebu Bekir in elbisesi aslında kısaydı, fakat zayıf bünyeli bir kişi olduğundan izarı belinde durmamakta, aşağı düşmekteydi ve bu yüzden devamlı çekmek zorunda kalıyordu.. Sorusu da zaten elbisesinin gevşeyip düşmesinin isbal hükmünü alıp almayacağının açığa kavuşması içindi. Konu budur... Şüphesiz bu bir mazerettir. Yoksa kendi izarını uzun tutmaya niyetlenerek elbiselerini aşık kemiklerini aşacak şekilde diktirenler açıkça masiyet işlemişlerdir. Çünkü günahda ısrar etmişler ve bu fiilleriyle de Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in emrine önem vermeyip karşı gelmişlerdir. Özellikle de konuya delilleriyle vakıf olan bir kimse bu hareketinde mazur görülemez ve kıyamet gününde Allah ın azabı onu beklemektedir. (Allah cümlemizi bu azabdan korusun). Kimileri de yasağın sadece izara (belden itibaren bacakları örtecek şekilde giyilen giysi) has olduğunu, diğer giyim şekillerini (şalvar, pantolon vs.) kapsamadığını öne sürmüşlerdir. Delil olarak da Allah Rasûlünün; İsbal; izar, gömlek ve sarıkta olur. Kim bunlardan birini kibirle uzatıp sürürse Allah kıyamet günü ona bakmaz. (Ebû Dâvûd) hadisini almışlardır. Bu bâtıl şüpheyi âlimlerin şu görüşleri tamamıyla reddetmektedir: 9

1) Hafız İbn Hacer rahimehullah der ki: Giysi tabiri, izarı ve diğer tüm giyim şekillerini kapsar. (Fethu l-bârî) 2) İmam Taberi rahimehullah şöyle der: Hadiste izar ve rida sözlerinin kullanımı vardır. Ancak insanlar gömlek, zırh gibi şeyler giydiğinde bunların hükmü de izarın hükmüne girer. (Fethu l- Bârî) 3) Allame İbn Hazm da şunları söyler: Bu, pantolon, izar, gömlek ve giyilen tüm nesneleri içine alan genel bir hükümdür. (Muhalla) 4) Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullah der ki: Gömlek, pantolon ve diğer giyim şekillerinin uzunluğu aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) aşmamalıdır. Allah Rasûlünden sabit olan hadislerde böyle gelmiştir. (Mecmuu l-fetava) 5) Allâme Abdullaziz b. Baz rahimehullah da şöyle der: Gerek gömlekte ve izarda, gerek pantolon ve şalvarda, isbal haramdır ve münkerdir. Bu, aşık kemiklerini aşan kısımdır. (Kitabu d-da ve) 6) Büyük hadisçi Muhammed Nasıruddin el-albânî rahimehullah pantolon ve şalvardaki isbal hakkında Aynı şekilde caiz değildir. diyerek gerekçesini şöyle açıklamıştır: Çünkü bizatihi izar kasdedilmemiş, her türlü giyim eşyası (izar, gömlek, pantolon vs.) bu hükmü almıştır. Bir müslümanın giysisini aşık kemiklerini aşacak surette uzun tutması doğru değildir. (Ebu İshak ın sorularını cevapladığı kasetten alınmıştır.) Görüldüğü gibi giysinin türü isbal konusunda önemli değildir. Önemli olan şeriatin tespit ettiği ölçüdür. Giysiler örfe, iklime ve zamana göre değişebilir. Şeriatın tespit etmiş olduğu aşık kemiklerine (ayak bilek kemiklerine) kadar inme ölçüsü giysilerde aranan asıl şarttır. 10

Ey Müslüman kardeşim! İsbal konusu ciddi ve tehlikeli bir konudur. Sahabe nasıl onu hafife almadıysa siz de onu hafife almayınız. Ömer radıyallahu anh ın şehadeti esnasında yaşanan olay bize bir örnek oluşturmaktadır. Kıssayı imam Buhârî, Amru b. Meymun dan aktarır: Genç bir adam gelip Ömer radıyallahu anh ın şehadet anında bir şeyler söyledikten sonra uzaklaştı. Bu esnada izarının yere değdiği görüldü. Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh, Genci bana çağırın. dedi. Genç gelince ona, Ey kardeşimin oğlu! Giysini kaldır. Bu, hem giysin için temizlik hem de Rabbin için takvalı olmaktır. diye nasihatte bulundu. Allahu Ekber! Şu duruma bir bakın! Ömer radıyallahu anh yaralanmış, birazdan Rabbine kavuşacak. Ancak yine de iyiliği emredip kötülükten sakındırmayı bırakmamıştır. Son nefesinde bile çabası budur. Oysa günümüzde böylesi bir durumda söylenecek söz şudur: Ümmet bunca tehlikedeyken ve dört yandan düşmanlarca kuşatılmışken bu ufak meselelerle zaman harcamak gereksizdir. Nerede Ömer in fıkhı (anlayışı), nerede bu anlayış! Bu tür ictihadlar daha çok şeytanın birer giriş kapısı niteliğindedir. Allah basiret versin. Son olarak diyorum ki Kibir için olsun veya olmasın isbalin hükmü aynıdır. Ancak kibirle yapanın günahı daha büyüktür. Kibirden dolayı isbalde bulunanlara Allah kıyamet günü bakmayacak, onlarla konuşmayacak ve onları temize çıkarmayarak acı bir azaba çarptıracaktır. Kibir olmaksızın isbalde bulunan ise aşık kemiğinden aşağısı ateşte yanmak suretiyle cezalandırılacaktır. 11

Özetle isbal şu hususlardan dolayı haramdır: a) Hadislerde geldiği gibi kibir için olsun/olmasın isbalde bulunanın cehennem azabıyla (ateşle) tehdit edildiğinden. b) Giysiyi baldırın yarısına veya aşık kemiklerinin (ayak bilek kemiklerinin) üstüne kaldırmakla emrolunduğundan. c) Giysisi baldırının yarısına gelen Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem i örnek almakla emrolunduğundan. d) Giysiyi yere doğru uzatmak kibre yol açar, kibre benzer. Oysa şeriat, haramlara giden yollara engel koyar. e) İsbal, kadınlara benzeyiştir. f) İsbalde, israf söz konusudur. g) İsbalde bulunan kimse, giysisinin yere yakın kısmının pisliğe bulaşıp bulaşmadığından emin olamaz. Kadınlarda İsbal Allah Rasûlü; Kim elbisesini kibirle sürürse Allah kıyamet günü ona bakmaz. buyurunca Ümmü Seleme radıyallahu anha validemiz; Peki, kadınlar elbiselerinin eteklerini nasıl yapacaklar? diye sormuştur. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem: - Bir karış salarlar. diye cevaplamış Ümmü Seleme radıyallahu anha validemiz; O zaman ayakları görünür. diye görüş bildirince Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem: - Bir zira (arşın) salsınlar ve bunu aşmasınlar. buyurmuştur. (Tirmizî) Hafız İbn Hacer der ki: Bu, kadınların avretini örtme ihtiyacından kaynaklanan bir haldir. Zira kadınların ayakları tümüyle avrettir. (Fethu l-bârî) Ey Allah ın kulları! İsbal hakkında gelen korkunç tehditlere rağmen yazık ki müslümanların pek çoğu pantolonunu, şalvarını aşık kemiğinden 12

aşağı olacak şekilde uzun tutup yerde sürümektedir. Aşağıdaki hadiste Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, izarla ilgili bir umum ifade etmektedir. Pantolon ve şalvar için de bu umum geçerli olmakta, yani izarın hükmünü almaktadır. İzar türünden aşık kemiklerini (ayak bilek kemiklerini) aşan her şey ateştedir. (Silsiletu s-sahiha) İsbal, açık bir münker ve çirkin bir haramdır. Ayrıca büyük günahlardandır. Müslüman, bu konuda Allah tan korkmalı ve tevbe etmelidir. Allah ın gazabı ve cezasından sakınmak için elbisesini meşru ölçüden aşağıya uzatmamalıdır. Allah, tevbe edenlerin tevbesini kabul eder ve bağışlanma dileyeni bağışlar. O, tevbeleri çokça kabul eden ve çokça merhamet edendir. Allah, Peygamberimiz Muhammed e, ailesine ve ashabına salât ve selâm eylesin. Şeyh Abdullah Yolcu Müslüman Âlimler Birliği Yüksek Konsey Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Guraba Yayınları sahibi 13