RABBİN KİMDİR? Allah çok bağışlayandır ve çok esirgeyendir. Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah ındır. Dilediğini (lütfuyla) bağışlar, dilediğine (adaletinin gereği olarak) azap eder. Allah çok bağışlayandır ve çok esirgeyendir. (Al-i İmran/129) KUR'AN'IN ANLAMIYLA BULUŞUYORUZ KURBAN ALLAH(CC) A YAKINLAŞMADIR Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine (Allah ın) rızık olarak verdiği (dört ayaklı) kurbanlık hayvanlar (boğazlanırken) üzerine (yalnız) Allah ın ismini ansınlar. Sizin İlâhınız bir tek İlâhtır; o halde O na teslim olun. (Resûlüm!) İtaatkâr ve mütevâzi olanları müjdele! (Hac, 34) (Resûlüm!) Onlara Âdem in iki oğlunun gerçek haberini oku: Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı (Hâbil koç, Kâbil ekin sunmuştu) da onlardan birinin (Hâbil in)ki kabul olunmuş, (gökten inen ateş, onun kurbanını yakmış) diğerininki kabul olunmamıştı. O (kurbanı kabul olunmayan Kâbil, bu durumu kıskanarak kardeşine): Seni mutlaka öldüreceğim. demişti. (Hâbil de): Allah, ancak kendisinin emrine uyan/karşı gelmekten sakınanlardan (kurbanı) kabul eder. demişti. ( Maide, 27) Gelsinler de, böylece kendileri için (dünya ve âhirete ait) birtakım faydalara şâhit olsunlar ve o belirli günlerde de (Allah ın) kendilerine rızık olarak verdiği (bilinen dört ayaklı) kurbanlık hayvanlar (boğazlanırken) üzerine Allah ın ismini ansınlar. Onların etinden hem kendiniz yiyin hem de darlık içinde olan fakirlere yedirin. ( Hac,28)
FARKINDA MIYIZ? Onlar Kur an( ın söyledikleri) üzerinde düşünmezler mi? Yoksa kalpler(inin) üzerinde kilitler mi var? (Muhammed/24) Nafi b. Abdülharis i, Hz. Ömer (ra) Mekke'ye vali tayin etmişti. Bir gün Mekke Medine arasındaki Usfan'da Hz. Ömer'le karşılaştılar. Hz. Ömer Mekke valisine: Mekke'de yerine kimi vali bıraktın? diye sordu. Nafi: İbni Ebza'yı, diye cevap verdi. Hz. Ömer: İbni Ebza da kimdir? dedi. Nafi: Azadlı kölelerimizden biridir, deyince Hz. Ömer: Yerine bir azadlı köleyi mi vali olarak bıraktın? Deyince vali Nafi: O, Allah ın kitabını okur ve bütün farzları bilir, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi: Peygamberimiz (sav): Şüphesiz ki Allah bu kitap sebebiyle bir takım milletleri yüceltir ve diğer bir takımını da alçaltır, buyurdu. (Müslim, Misafirin, 269; İbn Mace, Mukaddime 16) Kuran ı bilmek, okumak ve anlamak bir azatlı köleyi dünyada valilik makamına yükseltecek kadar önemli olabiliyorsa onu okuyan anlayan ve yaşayan toplumlar acaba dünyada ne kadar yükselir? FARKINDA MIYIZ? HADİS-İ ŞERİFLERLE HAFTANIN DUASI O NUN (sav) AHLAKI KUR AN DI Ebu Hureyre (ra) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): İmkanı olup da kurban kesmeyen kimse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın! buyurdu. İbni Mace 3123, Hakim 2/389 Ebû Hüreyre (ra)'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) iki tane alaca koç kurban etti. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) i ayağı kurbanlarının yan taraflarına basılı Allah ın ismini anıp tekbir getirerek onları kendi eliyle keserken gördüm. Buhari 5627, Müslim 1966/17, Ebu Davud 2794, Nesei 4399, Tirmizi 1494, İbni Mace 3120
Şeddad bin Evs (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den iki şey ezberledim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Allah her şeye karşı iyi muameleyi yazmıştır. Bu sebeple öldürdüğünüz zaman güzellikle öldürün! Keseceğiniz vakit güzel kesin! Her hangi biriniz hayvan keseceği vakit bıçağını bilesin ve güzel keserek kestiği hayvanı rahatlatsın! buyuruyordu. Müslim 1955/57, Ebu Davud 2815, Nesei 4417, Tirmizi 1409, İbni Mace 3170 EY BABACIĞIM! EMROLUNDUĞUN İŞİ YAP 10 Zilhicce 1434/15 Ekim 2013 Salı günü mübarek Kurban bayramını idrak ediyoruz; cümlenize ve cümle İslâm âlemine kutlu olsun! Mâlikü l-mülk ve Hâlıkü l-ekvân, Kuddûs ü Sübhân, Kadîr ü Müsteân, Raûf u Rahmân olan Allâhu Azîmü ş-şân hazretleri cümlenize, cümle akraba, ahbâb ü yârânınızla beraber, nice nice uzun yıllar, gönlünüzce nice nice mutlu bayramlar nasip ve müyesser eylesin! Zilhicce ayının bayrama kadarki on günü, çok feyizli, çok sevaplı, çok kıymetli, çok mübarek günlerdir. Bu günleri mümkün oldukça zikirli, hayırlı, ibadetli, oruçlu geçirmeye gayret gösterin. Hele Zilhicce nin 9 u olan arefe günü, senenin en hayırlı günüdür, o gün Rabbü l-âlemîn sayısız kullarını afv ü mağfiret eyler, o günü mutlaka oruçla ziynetlendirin (14 Ekim Pazartesi). Mâlumdur ki bu bayramın hatırası ve mâzisi Peygamber Efendimiz in mübarek dedeleri olan Hz. İbrahim ve pak oğlu Hz. İsmail e kadar uzanır. Salavâtullâhi ve selâmuhû aleyhim ve âli küllin ecmaîn! Hz. İbrahim, sahih ve ilahî bir rüyasında, çok sevgili oğulcuğu İsmail i kurban etme işareti alınca, durumu gözyaşları içinde ona açıkladı, o eşsiz itaatkâr evlat da: Ey babacığım! Emrolunduğun işi yap, inşaallah beni sabır ve tahammül, itaat ve metanet gösteren bir kişi olarak göreceksin! diye cevap verdi. Böyle bir Zilhicce ayının 10. günü Hz. İbrahim, kurban etmek üzere oğlu İsmail i Mekke nin Mina semtine getirdi. Fakat bu esnada Cenâb-ı Hak tan vahiy olarak; Ey İbrahim! Sen rüyadaki emri uygulamakta sıdk u sadâkatini gösterdin, imtihanı kazandın; oğlun da emsalsiz bir itaat ve teslimiyet gösterdi, her ikiniz de büyük sevap kazandınız, yüksek mertebelere erdiniz, şimdi size oğluna bedel olsun diye gönderdiğim şu azim koçu kurban eyleyin! tarzında emr-i ilâhî gelince Mina da Cenâb-ı Hakk a koçu kurban ettiler.
Bu hatıraya binaen bizim dinimizde de her beldedeki zengin müslümanlara, kadın, erkek, çocuk... Zilhicce ayının bu bayram günlerinde kurban kesmek vacip oldu. Aynı şekilde, Hicaz a hacca gelebilmiş müslümanlardan Hacc-ı Temettü veya Hacc-ı Kırân a niyet edip, hem haccı, hem umreyi beraberce edâ edebilenlere de bu muvaffakiyet ve mazhariyetlerine bir şükrâne olarak kurban kesmek o günlerde vaciptir. Allah mü minleri böyle, zaman zaman, çeşitli şekil ve suretlerde daima imtihan eder. İbrahim (aleyhisselâm) çok sevdiği değerli yavrusunu Cenâb-ı Hakk ın rızası yolunda feda ve kurban etmeye, nasıl, aşk ü şevk ile tereddütsüz teşebbüs edebilmiş ise yüce Rabbimiz tüm mü minlere de kendi imtihanlarını öylece kazanmayı; Allah a öylesine bağlılık, O nun rızasını kazanmak uğrunda öylesine maddî ve mânevî fedakârlık şuuruna ermeyi nasip ve müyesser eylesin! Bayram münasebetiyle, önemle belirtelim ki biz mü minlerin ihtilaf ve tefrikasını, birbirlerine buğz u adâvetini, haksız hırs ve rekabetini hiç doğru bulmuyoruz. Dinî bayramlarımızın aile içi, akraba arası ve İslâmî gruplar meyanında dargınlık ve kırgınlıkları kaldırmaya; birlik ve beraberliğe, muhabbet ve vahdete, böylece de kuvvet ve satvete vesile olmasını Cenâb-ı Hak tan tüm samimiyetimizle niyaz ve temenni ederiz. Gelin ey müslüman kardeşler! Sizler de nefsaniyet ve enaniyetlerinizi kurban ediniz; kibr ü ucbu, gurur ve kini, haset ve fesadı, gaflet ve cehaleti, inat ve dalaleti terk ediniz, âhiret hesabından korkunuz, Allah tan utanınız, mal ve canları hak yola feda ve nisar etmeye yöneliniz, rızâ-yı Bârî yi kazanmaya, cennet ve cemalullaha ermeye can atınız; afv ü safha sarılınız; dargınlık, kırgınlık, kızgınlık ve küslükten vazgeçiniz, ulema ve meşayihinize bağlılık, büyüklerinize hürmet ve izzet, küçüklerinize merhamet ve şefkat gösteriniz, Allah ın habl-i metînine sımsıkı sarılınız, Kur ân-ı Kerîm in emrettiği şekilde has ve hakiki ihvan, halis ve muhlis kardeş olunuz ki felah bulasınız, dareynde saadet ve selamete ulaşasınız! Prof. Dr. Mahmud Es ad COŞAN
Bu köşenin içeriği KUR AN IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali nden alınmıştır. Ayet meallerinin tamamına www.kuranimiz.net, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz. Görüş ve önerileriniz için: bilgi@kuranimiz.net