TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı nın Genel Kurul açış konuşması

Benzer belgeler
19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Neden TMMOB? Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, 2B Kanunu gibi yasal düzenlemelere, Kentlerin yağmalanmasını amaç edinen kentsel dönüşüm politikalarına,

TMMOB Maden Mühendisleri Odası. 43. Dönem Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi

43. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

Başlamadan, önce KMO Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri sevgi ve saygı ile selamlarım.

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

2013 YILI Faaliyet Raporu

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

İlerici Kadınlar Kimdir?

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Cumhuriyet Halk Partisi

Türkiye nin dört bir yanından Ankara ya gelen on

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

8 Ekim'de "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi"ni Kurmak İçin Ankara'dayız!

TMMOB TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ

TEOMAN ÖZTÜRK TMMOB 25. Genel Kurul - 24 Mayıs elektrik mühendisliği 85

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

18. bölüm. basında bursa il koordinasyon kurulu

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

EMO DANIŞMA KURULU İLK KEZ TOPLANDI

İSTİHDAM SORUNLARI NEDENLER - SONUÇLAR BÜLENT ŞIK. Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Bşk.

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

BARIŞ SÜRECİ VE MÜCADELE. Emeğin ve Özgürlüğün Türkiye sini Kurmak İçin 1 MAYIS A. barış ve özgürlük ülkede ve bölgede kardeşlik için

TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET SOĞANCI'NIN GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

ADALET KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ. Adalet yürüyüşü korku zincirini kırdı. Cesaret ve umudu ateşledi.

Cumhuriyet Halk Partisi

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

2.9. TMMOB,İKK,ÖKP,AEMÖP VE NKP İLİŞKİLER

işçiokulu FASİKÜL 22:

Dünya ve ülkemiz için 2016 yılı sorunlu ve sıkıntılı geçti.

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

Küresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) Haliç Kongre Merkezi Kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Cumhuriyet Halk Partisi

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Nasıl bir toplum ve nasıl bir eğitim?

BU ÜLKEDE FAŞİZMİN ADIDIR 12 EYLÜL

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ...

Biz yeni anayasa diyoruz

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SENATO KARARI KARAR TARİHİ TOPLANTI SAYISI KARAR SAYISI /

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara!

Meclis toplantısında darbe girişimini kınayan Balıkesir Sanayi Odası, Yatırıma ve üretime devam mesajı verdi

Cumhuriyet Halk Partisi

TMMOB. Makina Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi. Ocak-Şubat-Mart-Nisan Bülten

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

5 Mart 2011 tarihinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle yapılan mitinge katılım sağlandı.

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

CHP DE GENÇLİK KOLLARI KONGRESİNDE İKİ ADAY

CESUR ÖNCEL CESUR SİYASET VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTARSANIZ

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.

Bu anayasa değişikliği herhangi bir ekonomik sorunumuza çare olacak mı? HAYIR!

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Sanayide Durum, Ekonomik ve Siyasi Krizin Neresindeyiz?

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

NKP

Transkript:

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı nın Genel Kurul açış konuşması Hepinizi Birlik Yönetim Kurulu ve şahsım adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. Mayıs ayının son günlerinde gerçekleştirdiğimiz 41. Dönem Genel Kurulumuzda zaman yetersizliği nedeniyle başlayamadığımız "Genel Kurul Kararlar Komisyonu raporunun görüşülmesi ve karara bağlanması" maddesini tamamlamak üzere bugün burada bir aradayız. Hepimiz biliyoruz: 1950 lerden beri yaratılan değerlerimiz ve 70 lerde çizilen yol haritamızın bu dönemki kenar çizgilerini belirlemek üzere bugün gerçekleştirmekte olduğumuz Olağanüstü Genel Kurulumuzda alacağımız kararlar örgütümüz için çok önemli. Bunun için hepimizin Genel Kurulumuzda tartışmalara katılımı çok önemli. "Bu ülkenin, bu ülke insanının TMMOB ye olan ihtiyacı devam etmektedir" sözünden hareketle ve halkımıza olan görev ve sorumluluklarımızın bilinciyle; "daha demokratik, daha işlevsel bir TMMOB örgütlülüğü için", "birlikte üreten, birlikte karar alan, birlikte yöneten bir TMMOB örgütlülüğü için", "Kararlar almak için" bugün buradayız. Hepiniz hoş geldiniz. Öncelikle Anayasa Referandumu ile başlamak istiyorum: TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu nda oy birliğiyle kabul edilen sonuç bildirgemizde ülkenin son günlerdeki önemli gündemi olan Anayasa referandumu ile ilgili olarak şunları söylemiştik: "12 Eylül anayasasına da, onun bir devamı olan AKP anayasasına da "hayır" diyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa ancak demokratik katılımın bütün kanalları açılarak yapılabilir. Demokratik katılım olanaklarının önünü açmak üzere başta yüzde onluk seçim barajı, siyasi partiler ve seçim yasaları olmak üzere toplumun siyaset yapma olanaklarını engelleyen tüm yasaların değiştirilmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele edeceğiz." Evet, Bu kararımızdan hareketle; 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referanduma yönelik olarak "12 Eylül Anayasasına da, AKP Anayasasına da Hayır" diyerek, tüm Türkiye çapında yürütülen faaliyetlerimize katılan üyelerimize, çalışanlarımıza, basın açıklamaları yapan Oda Yönetim Kurullarımıza, İl/İlçe Koordinasyon Kurullarımıza, miting ve kitlesel basın açıklamalarında birlikte olduğumuz tüm emek ve demokrasi güçlerine gösterdikleri duyarlılık ve özverili çalışmalarından dolayı Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyoruz. Türkiye 12 Eylül melanetinden bir türlü kurtulamadı. Bugünlerde neredeyse herkes 12 Eylül ile hesaplaşmaktan söz ederken de, 12 Eylül düzeni yenilenerek güçlendirildi. 12 Eylül,

öncesinde hakkını arayan, kendi geleceğine sahip çıkan bir toplumu yok ederek yerine kula kulluk eden, itiraz etmeyen bir evet toplumu yarattı. O yüzden, 1982 de 12 Eylül anayasasına Hayır diyen yüzde 8.6 teslim olunmadığının belgesi olarak tarihe geçmişti. Bugün de 12 Eylül anayasasına da AKP nin anayasasına hayır diyerek, başka bir yol arayanların hayır sesi, geleceği kazanabilme umudu olarak not düşüldü yine bir 12 Eylül gününe. 12 Eylül ile gerçek bir hesaplaşma, onun sonucu olarak bugün muhafazakârlık temelinde gelişen yeni sömürü düzenine karşı mücadeleyi gerektirir. Bunun için de ülkemizdeki darbelerin kaynağının iyi bilinmesi gereklidir. Referandum boyunca birileri çıkıp darbelerin kaynağı olarak darbeyi yapan üç-beş generali gösterdi ve onlar yargılandığında darbeyle hesaplaşılmış olacağını öne sürdüler. Ülkemizde darbelerin kaynağı emperyalizm ve büyük sermaye güçleridir. 12 Mart da, 12 Eylül de emperyalizmin ve büyük sermayenin ihtiyaçlarına bir yanıt olarak, onların icazetiyle gerçekleşmiştir. Bugün ise aynı güçler AKP iktidarının arkasındadır. O yüzden 12 Eylül ile hesaplaşmak, yalnızca faşist darbenin perdenin önündeki çirkin yüzleriyle hesaplaşmayla sınırlı görülemez, asıl olan neoliberal sömürü politikalarının sonucu olarak yaratılan bugünkü işsizlik ve yoksulluk düzenidir. 12 Eylül diğer yandan da ülkemizdeki halkın aşağıdan gelişen demokratik hareketini kesintiye uğratarak yerine cemaat ve tarikatların gelişimini desteklemiştir. İşte bugünün Türkiye si 12 Eylül ün açtığı bu yoldan yaratılmıştır. 12 Eylül darbesini destekleyenler 12 Eylül 2010 da da evet dedi. Dün darbeyi yapanları cennetlik ilan edenler, bugün referandum sonucuyla kendileri için cennet ülke yaratma yolunda bir adım daha attılar. Referandumun sonucu, AKP nin tekelci iktidarını kurma yönünde, önündeki yargı engelini de ortadan kaldırdı. Yürütmenin yetkileri arttırılarak iktidarın giderek başkanlık sistemine geçişle tek bir elde toplanacağı çağımızın padişahlık sistemi kurulmaya çalışılıyor. Kimi aklıevveller ortaya çıkıp bunu demokrasiye açılan bir kapı olarak sunmaya çalışsa da vaziyet ortadadır; bu kapı daha otoriter bir rejime doğru aralanmıştır. 125. maddede yapılan değişikle, yargı yerindelik denetimi yapamaz hükmünün anayasal güvence altına alınması ile sermayenin sınırsız sömürüsünün önündeki bir engel daha ortadan kaldırılmış oldu. AKP nin küresel sermayenin ülkemize girişini kolaylaştırmak olarak gerekçelendirdiği bu değişiklikle ülkemiz emperyalist talana daha çok açılmış oldu. Türkiye de bugün iktidar yapısı büyük oranda değişmiştir. AKP nin temsil ettiği ittifak devlet olmuştur. Statüko/demokrasi ikilemi de yer değiştirmiş; AKP eliyle yeni bir statüko inşa edilmiştir. Bu değişimle birlikte rejimin bekçileri de değişmiş, her alanda bir tasfiye gündeme gelmiştir. Yani ülkemizde güç merkezi değişmiştir ancak eksen sabit kalmıştır. Ülkemizde yaşanan bütün önemli gelişmelerde olduğu gibi bugün de yaşananlar emperyalizme bağımlılık ilişkileri çerçevesinde gündeme gelmektedir. Yani eksen yine emperyalizmdir. Bu yeni düzenin güç merkezi ise Pensilvanya dır. Özetle Yeni Türkiye Cumhuriyeti de budur.

Referandum sonuçlarıyla birlikte geleneksel milliyetçi-muhafazakâr tarihsel blok bir kez daha, bu kez AKP etrafında bütünleştirildi. Ülkemizde tarihsel blok her dönemde emperyalizme bağımlı gelişmelerin önünün açılmasının anahtarı olmuştur. Bunun karşısında ise hiç azımsanmayacak bir direnç unsurunun olduğunu da söyleyebiliriz. AKP bir yandan güçleniyor gibi görünse de dünyada kapitalizmin içine girdiği tarihsel krizle birlikte, giderek düzenin iç çelişkileri daha belirgin bir biçimde açığa çıkmaktadır. Kapitalizm tarihsel krizini, emekçileri daha fazla sömürerek aşmaya çalışmaktadır. AKP de benzer şekilde önümüzdeki günlerde gündeme getireceği yeni istihdam projesi ile esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırarak sermayeye yeni imkânlar sunmaya çalışacaktır. Kamusal ve sosyal bir devlet olma niteliği ortadan kaldırılırken bunun yerine konan cemaat ilişkileri de kendi çatlaklarını yaratmaya başlamıştır. Bunun sürdürülebilir olmadığı ortadadır. O yüzden çağımız artık yeni direnişlerin ve mücadelelerin gelişen adalet ve özgürlük arayışlarına sahne olacaktır. Avrupa da yaşananlar, Yunanistan daki direnişler bunun örneğidir. Ülkemizde unutulmaması gereken en önemli deneylerden birisi de kuşkusuz TEKEL işçilerinin direnişi olmuştur. İşçiler kendi geleceklerine kendi söz ve eylemleriyle sahip çıkarak, 12 Eylül le de, onun izinde gelişen yeni sömürü düzeniyle de hesaplaşmanın yolunu hepimize göstermişlerdir. Maviye boyanmış Türkiye birilerinin pembe düşlerinin gerçeği olurken, yoksullar içinse bir zifiri karanlıktır. 13 Eylül de borsalar tavan yaptı. Anlaşıldı ki parası olanlar evet i satın almışlardı. Emekçilerin hayatına baktığımızda ise, bakın TEKEL işçilerini sokağa attılar, yargıya el koyarak onların hakkını aramasının da önüne geçtiler, fabrikaları; madenleri Amerikan şirketlerine peşkeş çektiler, eğitim ve sağlığı paralı hale getirdiler. KPSS rezilliği ortada. Yıllarca bin bir zorlukla okuyan emekçi halk çocukları geleceksizliğe mahkûm edildiği gibi emeklerine cemaatler tarafından el konuldu. İşte bu bir avuç zengini mutlu, milyonlarca insanı da yoksul ve mutsuz bırakan düzene "bir kez değil bin kez hayır" dedik, demeye devam edeceğiz, sevgili arkadaşlar. Ülkemizdeki bir diğer önemli husus da Kürt sorununda yaşanan gelişmelerdir. Artık iki halk barış istemektedir. Kan ve gözyaşına kimsenin tahammülü kalmamıştır. Ancak patlayan bombalar barışı her gün biraz daha uzaklaştırmaktadır. Hakkâri de patlayan bombalarla 9 insanımızı kaybettik. Bu alçakça saldırı ile birileri savaşmaya istekleri olduklarının işaretini veriyorsa artık Türk-Kürt hepimiz bir yürek olup bu savaşın lanet sesine karşı kardeşliğin sesini yükseltmeliyiz. Yoksa yalnızca insanlarımızı değil insanlığımızı da kaybedeceğiz. AKP nin demokratik açılımları nın içi boş çıkmıştır. Baskı ve şiddetle, tasfiye planı dışında bir çözüm yolunun olmadığı görülen AKP de artık çözümü tasfiyede, sınırın ötesinde aramaktan vazgeçsin. Barış ve kardeşlik için bu topraklar kadar verimli topraklar yoktur. Yeter ki barış bir

kez keşfedilmeye çalışılsın, yeter ki her tür siyasi kaygı/çıkar çatışması bir kenara bırakılarak halkların kucaklaşmasına olanak tanınsın. Bu ülke halkları önündeki engellerden de kurtularak barışmak zorundadır. O yüzden şimdi birbirimize doğru yürüme zamanıdır. Bugün önemli olan silahların kalıcı olarak susmasının sağlanmasıdır. Ancak böylesi bir ortamda kardeşçe, bir arada yaşamanın yollarını hep birlikte bulabiliriz. Son sözler olarak; TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirimizin bugünkü karar alma sürecimizi kolaylaştırdığını da söylemek isterim. TMMOB 41. Olağan Genel Kurulumuz, ülkemizin emekten ve halktan yana güçlerinin kararlılığını, mücadele azmini, birlik ve dayanışma bayrağını yükseltme iradesinin önemini bir kez daha dile getirmiştir. TMMOB bundan önce olduğu gibi, gücünü örgütünden alarak; birlikte karar alma, birlikte üretme, birlikte yönetme ilkesini yaşama geçirerek, önümüzdeki dönem zorlaşan koşullarda; emperyalizme ve gerici faşist saldırılara karşı mücadeleyi, sorunlarını halkın sorunlarından farklı görmeden, saldırılara karşı bütün birimleriyle birlikte halkımızın yanında, el ele mücadelesini sürdürecektir. Evet, Bertolt Brecht demiş ya: Diyorsun ki, davamıza hayrı yok bu gidişin. Karanlık gitgide, diyorsun, derinleşiyor. Güçler azalıyor diyorsun gitgide. Bunca yıl, diyorsun, çalış çabala, sonunda ilk günden daha güç bir duruma düş. Oysa işte düşman her zamankinden daha kuvvetli. Yenilmez gibi görünür. Bizde hatalar yaptık, bu inkâr edilmez. sayımız yavaş yavaş azalmada. Sloganlarımız orda burda dağınık. Düşman sözcüklerimizin bir kesimini çarpıttı. Bu güne kadar söylediklerimizden hangisi yanlış şimdi? Bir kısmı mı, yoksa hepsi mi? Güveneceğimiz kim var artık? Arta kalanlar mıyız bizler yaşayan bir ırmaktan fırlatılmış? Geride mi kalacağız kimseyi anlamadan ve hiç anlaşılmadan? Yoksa şans mı gerek bize?

İşte senin sordukların bunlar. Ama kimseden bir yanıt bekleme, Yanıtını da kendin ver. TMMOB bu sorunun yanıtını veriyor sevgili arkadaşlar. Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye Mümkün"dür. Ernesto Che Guevara nın dediği gibi; gerçekçi olacağız, imkânsızı isteyeceğiz. TMMOB nin 41. Dönemini bugün alacağımız kararlarla üç kelime belirleyecektir: "Mücadele. Mücadele. Mücadele." Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk ün dediği gibi: "Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği, emperyalizmin ve sömürgenlerin emrine değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız." Hepimize kolay gelsin.