Şebap Teker. - şiirler - Yayın Tarihi: 5.1.2012. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat



Benzer belgeler
Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Firuze Keleş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

SEYFETTİN YAZAR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

İnci Uluçay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

Nizamettin Kayacan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

tellidetay.wordpress.com

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

Aşık Yanari. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Şiir Anadan Örnekler. Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar

Sevda Üzerine Mektup

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Yazının çıktığı kaynak: Âşık Derdiyar ın Çift Kafiyeli Şiirleri, Erciyes, S. 293, Mayıs 2002, s. 9-10

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Ediz Yelen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Ahmet Sezgin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman

Sevgili dostum, Can dostum,

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Yusuf Demir. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

Çakır Efe 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Seçkin Türk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

HİKÂYELERİMİZ FEN VE MATEMATİK ETKİNLİĞİ

Nietzsche. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Azrail in Bir Adama Bakması

1) Dost ayıbını. söyler. Tümcesini en anlamlı şekilde tamamlayan sözcük çifti hangisidir?

Transkript:

- şiirler - Yayın Tarihi: 5.1.2012 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

(1962 yılında Diyarbakır ili, Lice Doğumlu) 1962 yılında Diyarbakır İli, Lice İlçasi, Delvan Mahallesinde Düyaya geldim, İlk ve orta okul birinci sınıfı Lice'de, ikinci sınıfı İstanbul Üsküdar lisesinde, Liseyi ise Lice lisesinde bitirdim. Evli yim 2 kız, 3 Erkek babasıyım. Emekli Polis memuruyum, Şu anda Bursa ilinde Bay ve bayan Terzisiyim Eserleri: basılmış eserim yok ama çalışmalarım var, 1- Licenin Tarihini hazırlamaktayım ve yaklaşık 500 sayfalık olup, 4.500 yılık bir tarihini bitirmek üzereyim, 2- İslamda meshep İmamları, Hadis imamları'nın Hayat ikayeleri ve 72 tane Sapkın Fıkıh ile ilgili yaklaşık 5 yılık bir çalışmamı da bitirmiş bulunmaktayım, emekli olduktan sonra kitaplaştırmak istiyorum, çünkü şu anda bazı sakıncalar ve riskler içere bilir, çünkü insanlarımız çok ön yargılı olurlar. 3- Şu ana kadar toplam 1100 cıvarında şiir Yazdım, ancak kayıt altına aldığım şiirlerim yaklşık 350 cıvarındadır. ve artık emekliyim, bundan sonra bu şiirlerimi kitaphaline getirme zamanı geldi diye güşünerek, bu konuda çalışmalara başladım. herkese selamlar

-- Fanidir Dünya Bak geldi geçti dost, koca bir zaman Anlayın artık siz, bu Dünya yalan Bir tek insanlıktır, tek bize kalan Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Uyanın dostlarım, uynın artık Zulümün sonu yok, neden hep yatık Helal aşımıza, hep haram katık Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Dünya geçicidir, olmuyor baki Neden düşman olduk, biz bize sanki Hepimiz kardeşiz, artık anlaki Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Taktık peşimize, başı boşları Yollara dizdirdik, mezar taşları Her gün akıtırdık, gözden yaşları Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Yaşayıp gidiyor, dinden habersiz İnsanlar ölüyor, inan sebepsiz Namaza dururlar, ama niyetsiz Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Her türlü yanlışta, ortak ararız Çıkar için her gün, hatır sorarız Bizi soyanlara, yine kanarız Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani Yalvarırım size, Cana kıymayın Haram lokma ile asla doymayın Garip Can Dostuna, gönül koymayın Fanidir bu Dünya, fanidir fani Kimi insan olmuş, kimisi cani 16.03.2009

--Can Polisim <img alt='polis' src= http://www.antoloji.com/siir/media/02/www_antoloji_com_1159402_272.jpg ' border='0' width='600' height='429'></p> Çalışırsın ama kıymet bilen yok Neden halinize derman olan yok Bu Dünyada düşmanınız inan çok Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Kimse caydıramaz seni yolundan Neden kimse tutma senin kolundan Birgün sende patlayacan sonunda Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Sizden başka çalışanlar varmı ki Çektiğiniz bir cezamı hakmı ki Hakınıza sahip çıkan varmı ki Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Sanmayın siz bu düzen yok olmazmı Hak yiyenin hayatı son bulmazmı Yüce mevlam bu hesabı sormazmı Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Kimseye kul olma dön se özüne İnanmayın siz bunların sözüne Hiç bakmazlar endamına Gözüne Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Medet beklemeyin soldan ne sağdan Köca bir ömür geçiyor yaşamdan Tek bir dostun varsa o da Yaradan Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Görevinde asla İnsan ayırma Bu dostumdur bu akraba kayırma Bir zümrenin sesi olup bağırma Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin Hukuksuzca işlerini yaparsan El uzatıp sonra başa kakarsan Olur olmaz gönülleri yıkarsan Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin

Giden gitmiş, sakın düşme peşine Bir bakarsın her şey dönmüş tersine Akıl ermez gayri felek işine Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin 164 yıl oldu asla çıkmadık düze Ölen öldü yine kaldık biz bize Can Dostu karıştı yine bu söze Can Polisin söyle kardaş neylersin Acep kader sana gülermi dersin 09.04.2009

--Kimin Umrunda Çocuklar ağlarken, bu can ölmezmi Vijdan yok olsa da, ya göz görmezmi Şu alemde bir tek, bülbül özmez mi Dünyamız yok olmuş, kimin umrunda Zengini har vurup, keşif çatarken Servetine her gün, haram katarken İnsanlar duyarsız, rahat yatarken Fakiri ezilmiş, kimin umrunda Çoğalmış sahtekar, şeyhi Hacısı Bağrında görmedi Kardaş acısı Feryad figan eder, şehit bacısı İnsanlar ölmüş, kimin umrunda İnsanlık yok olmuş, Asr-i zamanda Canlı yaşamıyor, artık umanda Mazlumu yok olmuş, tozlu dumanda Dünya çöle dönmüş, kimin umrunda Sakın sorma Kardaş, bu ne hidetin Kimseyi incitmek, değil niyetim Kadını dul kalmış, çocuğu yetim Çocuklar ağlamış, kimin umrunda Kalmışım anadan, ben yardan ayrı Yaşamdan umudum, kalmadı gayrı Evladın babaya, kalmamış hayrı Töreler yok olmuş, kimin umrunda Ormanlar yakılmış, Yok olmuş bağlar Yüreği kan ağlar, şu koca dağlar Bu duyarsızlık, yüreğim dağlar Kim ölmüş kim kalmış, kimin umrunda Filistinde hergün insan ölüyor Yapılan zulmü, herkes görüyor Kimi üzülürken, kimi gülüyor Can dostu söylemiş, kimin umrunda

- Gidek Bizim Vatana Deli gönül başın, alıp gideli Viran olmuş gidek, bizim vatana Gözlerdeki yaşlar, yere dökeli Hele kalkta gidek, bizim vatana Mezar olmuş dağlar, nice canlara Kor ataşlar düştü., viran bağlara Ölen ibrat olsun, kalan sağlara İçim yanar gidek, bizim vatana Kavim kardaş gelsin, bunu görsünler Bu yaraya gayri mehlem sürsünler Kardaşlığı ilmik, ilmik örsünler Yetti gayri gidek, bizim vatana Bizim bizden başka, yoktur dostumuz Düşmanlara uyup, neden küstünüz Bak serilmiş yere inan postumuz Uyan göyri gidek, bizim vatana Can Dostuyum çalam, yine sazları Bu vatanın hoştur, kışı yazları Gayri kime edem, ben bu nazları Yandım gayri gidek, bizin vatan 15.05.2009

- Gitme Sol yanımı yakar sevdan gitme İşte tam şuramda sol yanımda başlar sızın, acıtıyor sinemi sana olan sevdam hatrına nolur, bırakıpta gitme Korkarım yalnızlıktan Korkarım sensizlikten Bunu bil ve gitme Acı Sensizliktir Acı yalnızlıktır Acı unutulmaktır işte Senin için çarparken bu yürek Seni ararken bu gözler Ve sana uzanmışken bu eller Nolur bırakıpta gitme. Gitsen bire bir yanın burad kalacak bunu bilesin Gözler yalan söylemez derler ya, İşte bunu, işte bunu gözlerinde görmekteyim. Yinede ila gideceksen, ve ila gideceğim dersen bilki ısrar etmem Yüreğime tüm acıları bastırarak var git derim Bilirim, bilirim naçar bedenin gitsede, Ruhun benimle kalcak ve yanı başımda duracak Tıpkı benim gibi Dilim git desede, yüreğim kan ağlamakta Doğruyu söylemek gerekirse, dilim gururuma yenilip git desede, sol yanım, işte sol yanım hep kalmanı ister sevdiğim, sol yanım hep kalmanı ister 24.12.2008

- Gönül İnsanlar kör iken, kim görür halim Çektiğim ezayı, anla be gönül Yuvamı dağıttı, bir kötü zalim Düştüğüm bu hali, görsene gönül Sevda dedikleri, Bir garip nefes Kimine şen şakrak, kimine heves Bölbüle sunmuşlar, altından kafes O Vatan diyerek, inlermiş gönül Uzaktan gelince, yarin çağrısı Bir anda gönlümün, koptu yarısı Sol yanıma düştü, gönül sancısı Bu yolda ömrümüz, çöktü be gönül Can Dostu söylüyor, yandı be içim Ömrüme verilen, bu ceza niçin Feleğin tokadı, bir başka biçim Ne zaman biteck, bu zulüm gönül 04.06.2009

- Hep seni Düşünür Seni Ararım Bir yakamos yansımasında Bir ışık cisminde Ve karanlığın en zifirisinde bile Hep seni düşünür, seni ararım Sen canımdan can Gözümde mercan Dilimde lisan Bir yudum insan Seni nasıl unuta bilirim ki Bedenimi zindana atsalar, Elerime kelepçe, ağzıma gem vursalar Ve sana gelmesin diye ayaklarıma palangalar vursalar da Yine seni düşünür, seni ararım Ruhum hep seninle yeşermekte Külünden doğar sevdana Baş koymuyum bu davama Ve dayanamam ağlamana Bir kez olsun tuta bilsem elinden Ve his edebilsem tenini tenimde Varsın ulüm bile senden gelsin Yine seni düşünür, seni ararım Hayallerim yıkılsada hep sende Acılara, vefasızlığa ve düşmanlığa yenilsemde gam etmem Sadece Bedenime can veren sevdanın Kahpeliğini yaşamıyayım bu bana yeter Hani çıplak ayaklarla sokaklarda seni ararken Haykırışların sensizleğinde seni yaşarken Ve bir mut içinde bana döneceğini düşünürken Hep seni düşünür, seni ararım Kirpiklerinde hüzün damlaları akarken tenime Yüreğimdeki sevdanla yaşarım Gözlerinde umudu ararım Bozkırların serinliğini bulurum Ve bir umutla bana döneceğini beklerim sevgilim Hep seni düşünür, seni ararım Hasretin dilimde, gönlüm virane Sevdanı yaşarken etmem bahane Bana döneceğin umuduyla yoluna bakarım İnan senin için, bu Dünyayı yakrım Sana olan sevdamın yoktur tarifi Bazen bir sonbaharın soluk yüzü Bazen yaz ayında dağlara yağan kara benzer

Bazen aydınlık bir günde, geceyi yaşamaktır işte Bazende kanıyan sol yanımda bir sızı Bazen de hıçkırıkların boğazı tıkayan düğümü Tarifi zordur işte Sen sadece seni sevdiğimi bil yeter bana Bense hep seni düşünrür, seni ararım Sevdiğim. 27.12.2008

- Kadın Ağlarken Kadın ağlarken dönüşü olmaz bir sebeptir ağlaması, ve mümkünü olmaz telafisi Gün kararırken gecede, tekrar ağarır sabahında Ağlarken sebepsiz de olsa bir çocuk, Ergeç susar durur ve olur telafisi mümkünü Şayet ağlarsa bir kadın Tabiat yüreğinde duyar sızısı Ve düşü verir aile yüreğine kor ateşi Ağlarken bir kadın sebepsiz değildir ağlaması, Ağır bir yüktür çeker bedeni İş te o an, işte o an onu susturmaya ne bu gün ben, nede yarın senin gücün yeter Onu yıkılası törelerden kurtarmadıkça, Herifi kahvede keyif çaterken, onun ırgat gibi tarlaya sürülüşü son bulmadıkça Ve onun Anne olduğu hatırlanmadıkça, Nasıl sustura biliriz ki onu Feryadına daynmak zordur ağlıyan kadının Feryadına hangi yürek dayanır Düşünce toprağa bedeni, tüm umutlar kana boyanır O kadın değilmiydi ki Ulusların çekirdeği, Uygarlığın topumu ve geleceğe uzanan soy Tanrının buyruğu gibi görünse de erkek, Doğaya mimardır kadın. Ve kutsalığı baş verir kollarında Ve her derde kalkan iken sinesi Nasıl duyarsız oluna bilir ki Ağlarken bir kadınyok oluştur dünyada sevdanın Ağlarken bir kadın En büyük ayıp değimlidir ki deryanın Ağlarken bir kadın dönüşü olmaz bir yoldur mervanın Varıp giden hayatlar sol bulsada, Naçar bedenler toprak olsada Onun Anne olduğu unutulmamalı ve asla ağlatılmamalı bir kadın. 04.02.2009

- Töre Kadını Hayatı bir zindan, etrafı mahpus Yaşamdan umutsuz, töre kadını Kapana kısılmış, yolları hep pus Ayakta pranga, töre kadını Dayak yemesede, her gün hakaret Yaşı ermesede, gider bekaret Allah versin ona, sabır inayet Kadere mahkumdur, töre kadını Gün gelir sırtında, kırarlar sopa Yaşına bakılmaz, verirler topa Her yıl karnında var, yeni bir sıpa Mazlumiyet ağacı, töre kadını Kanatsız kuş gibi, yanlız uçamaz Sinesi dert dolmuş, kimse açamaz Bağlanmış bir kere, asla kaçamaz Esaret kurbanı, töre kadını Bedeni çökmüş, yüzü gülemez Hak hukuk nedir, inan bilemez Derdini kimseye, asla diyemez Dünyası cehenem, töre kadını Uzaktan görenler, Mesut sanıyor Bilmezler yüreği, hergün kanıyor Onun şu haline, yürek yanıyor Gözlerden uzak, töre kadını Onların bu hali, yürekler yakar İnsanlar duyarsız, seyredip bakar Bu böyle gelmiştir, böylemi akar Hayali yok olmuş, töre kadını Can Dostu söylüyor, Sözü yalansız İnsanlar bu kadar, neden duyarsız Töreler yolunda, Kaldık dermansız Biçare bekliyor, töre kadını 03.06.2009

.. Ah Dünya Yalan Dünya Ah Dünya fani Dünya Kimine cenet iken Kimine Azap Dünya Nice Canlar geldi geçti tahtından Gonca güller gibi kopardılar bağrından Doğuşlar sevince boğarken yürekleri Gidişler bir ölüm gibi çöker gecelere Ve meçhuller çoğalır yanıtsız sorularda Anlaması zor gelir kör gidişlerin yollarda Meçhullere başlarken yürüyüşler Mani olamıyor naçar bedenim Çaresizlikler içerisinde belirlenir dönüm noktaları Ve duyarsızlıklar çığ gibi büyürken içimizde Kimseler el uzatamıyor kayan ümitlere Zaman bazen durgun, bazen kaygan Bu kahrolası zaman ile uğraşmaya ne gücüm kaldı, ne de dayanacak taakatım var Keşmekeş sesler ormanıda kaybolan bir çağ gibi yok olmaktayız O Çağ ki iyiliklerin yok olduğu ve dövünüldüğü bir harman Ve kimseler insanlık uğruna olamaz iken derman Hala neden anlamak istemiyoruz bilemiyorum. Ah Dünya, Kalbürü kırık Dünya Çarkı bozuk Dünya Doğmadan ölüme yöneldik, gerisi boş diyenlerin olduğu Dünyü Ne günlere kalmışız kardaşlar Ne kötü bir zaman Umutsuz gidişler mezarlıkların karanlık çağına dayanmakta Duyarsızlıklar içerisinde sesizlik kalesine sığınıyoruz Bu gidişle nasıl varabilir ki aydınlıklara Karanlık ötelerine sürüklenmekteyiz adeta Sırtımızda insan yüklü bir yük var Bu yükü taşımaya kalmamış mecalim Hayallerimi asla sormayın bana Hayalerim Mor ötesi Mor ötesi dünyanın duvarları çatlak Tavanı dökülmeye yüz tutmuş Temelini ise Karıncalar eşelemekte Tüm hayatlar kaygan zeminlerde Bu kaygan zeminde insanlık unutulmakta. Ah Dünya

Zalimin sevindiği Dünya Mazlumun ezildiği Dünya Cümle alem duysun beni, Sana olmaz biyadım Ne adaletine güvenir Ne Zulmünden korkarım İnancım içimde saklı, Anlamasa da beşer beni Ben yolumdan caymazım Bir tek yaradana var can borcum, Yaşamı azap bana Gerisi yalan bana, 06.03.2009

... Ben Şarkım, Ben Mezopotamyayım, Ben Andoluyum Boskırlarda açar çiçekler Salar dört bir yana kokusu Ve umutlarıyla yaşarken insanlar Bir yandan da kaderlerine inatça direnen yürekler Tarlalarında boy boy başak Yüreklere kök salar İnsanlık çağı Gün be gün akarken zaman Gökyüzüne kanat gerer Umut çiçekleri açılırken göğsünde Ve hasret türküleri dökülürken dillerde Karanlıklara ışık olur nurlu yüzü Sonsuz kaderlerine ağlayan gözlere çekilirken perde Dağlarda yankılanır avazı BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Gökyüzünde bir alev yanarken Kaderine biçilmişken işkenceler Afakta hor görülmekteyken hürriyeti Toprağında fışkırmışken uygarlık Sonsuz bir sabırla beklemekteyken umutlar Bir akış olur deryaya çığıl çığıl Ormanlarında bir tatlı yüz, yemyeşil Ruhunu okşarken bir serin rüzgâr Gün doğumunda Rüzgârla bulut dolanır Rahmet şarkıları ile mırıldanır yağmurlar Gök gürültüsü susar, göler durur Sevgi tohumları başlar patlamaya Ve bir Kürt kadını doğurganlığıyla Sözleri bereket tanesi Yüz Çizgilerinde saklıdır hayatlar Nefesi boz kırlarına yel Kara yazgısına inatçasına Garba seslenir. BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Yüreğinde tutkusu en yücesinden Gözlerinde umut saçan kadınlar Tarlada elinde orağıyla Sabırla biçer ekinini Dağlarda Çağlayan şelalede Sülveti yansır Ay ışığına Ruh güzelliği düşer suya Gündüz erkeğine destek Akşam yuvasına himaye Ve çocuklarını sarar şefkatli kolları Kervan yürür, yel direnir, Semaya kanat gerer Ve sevgi çiçeklerini taşırken göğsünde Karanlık ormanlarına aydınlıktır yüzü Yüreklere ise tesellidir sözleri

Direnir haksızlıklara çelikten bedeni Durmadan haykırır dünyaya BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Serhat ta rahmet bulutları toplanırken Botan da sımsıcak bir yel esmekte Amed pay tahtında bulunur sultan konağı Siirt te dokunur kilimler ilmik ilmik, nakış nakış O Rahmettir, O Sabırdır sonsuz deryaya Toprağın derinliklerinde saklıdır mazisi Tarihi türkülere yansır Ozan dilinde Karlı yoları kapanır, sular donar Nehirler akmaz Denize Bilmem neden geldik bu hale Kardaş, biz bize Yeter artık ağlamasın Analar Gözyaşları akmasın Çocukların Medeniyet zuhur etsin, taşlar yarılsın artık, orta yerinden Gök gürlesin, toprak başkaldırsın artık derinden Tabiat yeşersin dalarında Açılsın Çiçekler, koku salsın bahara Huzur versin Âleme Rüzgârlar savrulsun polenleri Yeniden döl tutsun umut çiçekleri Ve duyursun artık sesini İnsanlığa BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Tarlada al gelincikler açtığında Mor menekşeler boy gösterdiğinde Karlı dağlardan süzülürken zelal dereler Sular Şarkın dört bir yanını Rüzgâr saçları okşarken Tozlu patikaları süsler kırma taşlar Ve duyulu verir Çocukların sevinç çığlıkları baharında Bir yandan da olumsuzluklar zuhur eyler Yok, olmaya yüz tutar zaman Kader imgesi okunurken satır satır Coşkular kapalı kapılar ardında yetik Sevinçler ise, sadece beyaz dişlerde yansır dışarıya Bu keşmekeş içerisinde sorarlar, Bu sevdiğin kim diye O bir semboldür sabrıyla O bir rahmettir, pak ruhuyla O bir yaşamdır ter temiz kanıyla O bir namustur, el değmemiş toprağıyla Onu anlatmaya yetmez kelimeler, O sevda başka sevdadır memleketimin

Ve o var gücüyle haykırır dünyaya BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Söylenen her türkünün namesinde Havsını soluyan her bedenin körpesinde O medeniyet ki, korkusu sararken insanlığı Külünden yeşerirken şark Ve Uygarlığa yaklaştıkça bu Millet Sarar Garbı Mezopotamya korkusu Bir yandan da yoksulluk çığ gibi büyümekte Bir yandan da ocak başlarında aş bekleyen çocuklar Siper eder o an ana yürekleri en sağlamından Bir volkan gibi patlar durur kahrından Olumsuzluklar içinde Dünyada işitilince sesi Elbet kırılacak o gün ihanet kelepçesi Hasreti bir dağ gibi kabarınca yüreğinde Ve ölüm zılgıtları yükselirken seherinde Birde ansızın cansız bedenler düşünce bir bir toprağa Ve Sonbaharda dökülürken yapraklar birer birer Poyrazında semaya yükselir, savrulur sesi BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Acıları hiç bitmedi coğrafyasında Özlemleri hep gözlerinde olmuştur ışık O en öksüz köşesine sığındığımız yalnızlığı Yanlızlığı Aslan yüreği gibi hiddetli Bir serçe yüreği kadar ürkek Ve bir köçer kadını kadar gezgin Gezer coğrafyasını diyar diyar, memleket memleket Bastığı her yere umut taşır Göçmen kuşların sedef gagalarında dökülürken sevdalar Yalnızlıklar mahşer misali, içimizde ölür Ve sesizlik bir ölüm gibi çöker geceye Ölüm yolculuğu gibi karanlığın ürpertisine girerken Öter Bülbüller, umut olur gün doğumuna Minarelerden yükselirken ezan sesleri Camilerde okunurken Kuranlar O ses ki yücelerden his edilir duygusu Ve rahmet yağmurları boşalır meçhullere Ulu bir ses dokununca çarka Ürpertir tabiatı, Üfleyince rüzgâr derin gök soğuğuna Düşer yüreğine ölüm korkusu Ve başlar hareketlilik ötelere geçmeye Sıyrılır beşeriyet giysisinden Yakalar ölümsüzlüğün sonsuz ipini

Sonra bir umut, bir ses, bir haykırış olur Yükselir arşa avazı BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Gözlerinde Mas mavi göğün sancısı Yüreğinde İş, Aş ve Emek Baharın gelişiyle başlar telaşı köçerin Yükletir yükletini, Yükletin de kıl çadır, kap kaçak Yol alır Beri ovasından, Seryat yaylalarına Önünde binlerce koyun, Bazen yolu, Bingöl, bazen Muş, bazen de Ağrı yaylaları Kat eder yüzlerce kilometreyi Ağır ağır, omzunda abası, ayağında kara lastiğiyle Yetişince bereket topraklarına Salar koyunları, Alsın kısmetlerini doğadan ve başlar kuzuların doğumları Bire bir katar sürüsüne köçerim Toplar tabiattan nimetlerini aylarca Solar tertemiz havasını Satar Sütünü, Peynirini, Yününü Ve bir bakar ki geçmiş koca bir mevsim Kapıya dayanmış güz dönüşü Tekrar yolara düşer yükletiyle Ve önlerinde bir kat daha artmış koyunuyla Yol alır güneye, yol alır Beri ovalarına Sarp dağlarını bilirim memleketime has Uçsuz bucaksız yaylalarını bilirim, 2000 metre rakımda Ve rahmet yağmurlarıyla kabaran ırmaklarını bilirim, Herekol, Zagros dağların dan, Munzur dan Bereket taşır memleketimin ovalarına Akar denizlere mevce gelir, Aktığı yerlerde mermerler şekillenir Sanki yeni bir dünyaya umuda yol alır kalbim Uçsuz dağlarından uzanır yalnızlıklar Asla yorumlamak değildir yaptığım Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmaktır belki Bir birine paralel uzanır Şarktan garba doğru Dağlar Dağlarında ben Ve tüm dünyada olmadığı kadar Bağrında saklar madenleri Hayata kastımsa yaşamaktır sadece Yaşamak Aşkı, Izdırabı, Vefayı ve isyanı anlatır Ülkemde Ve avazı çıktığında bağırır tüm dünyaya BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE Bir girdabın derinliklerine doğru sürükleniyor Zaman Ve bu zaman içerisinde İnsanlık yetirilmekte Biz ise çaresiz ve yapa yalnız bakmaktayız yok oluşlara

Gel Arkadaş bize bir nefes ver Ümüğünde Şark olsun Gel bizim için bir tohum ek bereketle, adı Mezopotamya olsun Gel bizim için bir türkü söyle adı Anadolu olsun Olsun ki yürekler huzur bulsun Varsın susuz Dudaklar gibi istersen çatlak olsun Ve nihayetinde İnsanlık ve huzur bulunsun arkadaş İçimizde kaynayan bir Mahşer telaşıyla O Mahşer ki Ana yüreğini sızlatan Ve alınca ansızın bir kara haber Düşerken topraklara gencecik bedenler Can verdir oğullar Karanlık Şehir sokaklarında yükselirken şehit zılgıtları Beton ormanlarının duvarları hırsla dövünülmekte Her köşesinde Hayatı bilirim Anadolu bozkırlarında Şehirden köye doğru yol alırken döner tekerlekler Yol alır Yamalı asfaltlarda Yol alır Temmuz un kavurucu sıcaklığında Gözetir Otobüs penceresinden dışarıya doğru Çocuk bakışları Tarlalarda toprakla boğuşan kadınlar, beleri iki büklüm Ve yanlarında Çıplak ayaklarıyla toprağa basan, ırgat çocuklar Bir elinde çapası, bir elinde ekmek ve soğan Yinede Şükrederler yaradana, isyankâr değildir haline O kuş kadar ürkek yüreklerine dayanmaz dağlar taşlar Ve yankılanır dağlarda haykırışlar BEN ŞARKIM, BEN MEZOPOTAMYAYIM, BEN ANADOLUYUM DİYE 16.01.2009 ZELAL : Berak ZUHUR : Doğuş, Baş gösterme AFAK : Dürt bir ylan, etraf KÖÇER : Yörük AVAZ : Ses BERİ : Güney bölgesi SÜLVET : Görüntü GÜZ : Sonbahar SERHAT : Doğu Anadolu ÜMÜK : Gırtlak, dil ucu BOTAN : Şırnak Bölgesi AMED : Diyarbakır

... Ka bije Heval ma ez dînim Ez helbestvanım welat xeman Min hêlîn çêkir, devê çeman Ev hêş u kül, ser minda man Ka bije heval, ma ez dînim Amed ê jimin, gelêk dûre Birina dilê min, zahf bi kûre Her götinê min, mina şûre Ka bije heval, ma ez dînim Hey gidî bê beht, dev jimin berde Dünya jimera, kûl u derde Sebramin nema, wir xeberde Ka bije heval, ma ez dînim Düxazim welat, bibe wek şîn Dora min bûye, wek gola xwîn Ez bibim memê, tû bibe zîn Ka bije heval, ma ez dînim Ka ez bibînim, rojê kî nû da Tev welatê min, bû ye cüda Lime bê rahmê, yekin Xweda Ka bije heval, ma ez dînim Şebap dibêjê, ewsin nabe Edî ne bese, şunda rabe Em xeta kîngê di xew dabe Ka bije heval, ma ez dînim 13.09.2010 Şebap TEKER

...Fermana licê FERMANA LİCÊ Sal 1993 yane Meh meha payîzê, Roj 22 wan e Derketiye nava Licê eskerêk kürê baban e Digotin gelê Licîyan birevin dê îro derkevê çatışman e Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Tû çima lime xayînî felek Sibêda Seet 09.20 tan da lêkir tek û rek û hûm û gûma topan e Ez nizanin ev çi ecêb û tofn e Havêtibun ser Licê eskerê romê bi topu, tifîngan e Bi elikopter û firfirok û teyaran e Hirab kirin Licê bi topan e, şewatin bi kîmyasal e Eskeran berya şewatê kiribûn dizi û talan e Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Tû çima lime xayînî felek Sibê lêkirin heta rojavan e, Ecêp hatibûn serê Licê, ecêp kê girane Tû kes tinebûn bê Licê hilas bike jivê tofanê Top û gülê eskeran dibarîya ser me wek mîna baran e Dijmin xerab dike Licê bi çavnebar e Lê em çi bikin dijmin êrîş dikê, mîna gurê har e. Li heremê Licê şewitandin gîya û gulü rihan e Şewatin 250 dikanu,400 heb mal e Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, tû çima lime xayînî felek Li jor dehatin himû guma bavu roku teyaran e Li jor dehatin kîra kîra zarukan, hewara daik û baban e Wekê Helepçê, Dêrsimê, Şirnakê û wekê Ğerzan e Dijmin dişewitan Licê, bê eman e. Em iro ketine bindestan e Herem û çiyayê Licê berêda, evîna evîndaran e, Ma em çi bikin evîndar jî, iro êsîr û zindan e. Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, Aaaaaaah feeeelek, tû çima lime xayînî felek 04.12.2011

...Ka mêzkin halê me Sal 1071 da, hatin mala me mêvan Me wan ezimandin, ser seran û ser çavan Osmanlîyê 1639 da, li kürdan kir îxanet Kürdan kirin dû perçe, bi zorê û bi minnet Ew bûn xwedîyê mali, malvan bûne mêvan Ma bêjin ev ne zülme, rewşa me bibe çawan Berya rizgarîya welat, lihevhatin her dû millet Mezrandin a dewletê, yek dewlet û dû millet Wexta ew şer qedîya, tev peyman rabu refê Ew soz û sondê tirkan, heliya wekê berfê Werin limekin şîret, Ji bo vê xirap zaman Kî em rabin ser piyan, dawî nebêjin eman Âlem hemu tek bûne saf, mêze dikin li halê me Wek mîna beko ewan, sebep bune li canê me Derdû külê dünyayê, pir girane ser dilan Em mil bidin li ber hev, hû vekin baxçê gülan 14.09.2011

1993 Lice Yanma Olayı <img border='0' src='http://www.antoloji.com/siir/media/32/www_antoloji_com_509732_583.jpg' width='600' height='300'> Gördüğüm manzara karşısında, İçim burkuldu Çekilenleri anlatmaya, dilim tutuldu Şaşıyorum insanlar, bundan nasıl kurtuldu Şoktayım dostlarım, Hala şokta İnsanlar perişan, Çocuklar yalın ayaklı Analar duygusal, anlatınca ağlamaklı Sevinci Hüzünü, hep içinde saklı Şoktayım dostlarım, Hala şokta Zemheri kışı var, evinde odunu yok Kilerine baktım, hem yağı, hem unu yok Her şey karışık, çözecek kimse yok Şoktayım dostlarım, Hala şokta Ne çalışacak işleri var, ne ceplerinde para Boyunları hep bökülmüş, bağırında yara Bilmem yazgıları, neden bu Kadar Kara Şoktayım dostlarım, Hala şokta Bölge hasret kalmış, bir gerçek dosta Her günü geçerken, acılarla ve yasta Dulu Yetimi bişare, hemide hasta Şoktayım dostlarım, Hala şokta Çözüm olmadıkça, bu zulüm sürecek Geleceğin sahipleri çocuklar, nasıl gülecek Şebap der bu ataş, elbet birgün sönecek Şoktayım dostlarım, Hala şokta 27.01.1994 <img border='0' src='http://www.antoloji.com/siir/media/60/www_antoloji_com_457260_964.jpg' width='600' height='300'>

Açma Gönül Defterimi <img border='0' src=http://www.antoloji.com/siir/media/56/www_antoloji_com_431656_561.jpg Açma bu defteri, yaram kanıyor Dokundukça, gözlerimden, yaşlar akıyor Bu nemli gözler, seni arıyor Açma bu defteri, yaram kanıyor Şu gurbet ellerinde, çaresiz kaldım Feryadımı, duymuyorlar sandım Bu deftere ben, hayatımı yazdım Açma bu defteri, yaram kanıyor Açmayın bu defteri, aşık işidir Oda bir garip, dertli kişidir İçinde dertleri, dizi dizidir Açma bu defteri, yaram kanıyor Bu defterin içini, bilenler varmı Bilenler bu feryadı, acep duyarmı Şebap der bu iş, bize uyarmı Açma bu defteri, yaram kanıyor 05.10.1984 <OBJECT id=player3 height=35 width=307 align=baseline border=0 classid=clsid:6bf52a52-394a-11d3-b153-00c04f79faa6> <PARAM NAME='URL' VALUE='http://radyo.kalpgulu.com:8088' ref valuetype='ref'><param NAME='rate' VALUE='1'><PARAM NAME='balance' VALUE='0'> <PARAM NAME='currentPosition' VALUE='66392449'><PARAM NAME='playCount' VALUE='100'><PARAM NAME='autoStart' VALUE='-1'><PARAM NAME='currentMarker' VALUE='0'><PARAM NAME='invokeURLs' VALUE='-1'><PARAM NAME='volume' VALUE='100'><PARAM NAME='mute' VALUE='0'><PARAM NAME='uiMode' VALUE='mini'><PARAM NAME='stretchToFit' VALUE='0'><PARAM NAME='windowlessVideo' VALUE='0'><PARAM NAME='enabled' VALUE='-1'><PARAM NAME='enableContextMenu' VALUE='-1'><PARAM NAME='fullScreen' VALUE='0'><PARAM NAME='enableErrorDialogs' VALUE='0'> <PARAM NAME='_cx' VALUE='8123'><PARAM NAME='_cy' VALUE='926'> <param name='defaultframe' value> <param name='baseurl' value> <param name='samistyle' value> <param name='samilang' value> <param name='samifilename' value> <param name='captioningid' value> </OBJECT>

Adaletin Bumu, Söyle Be Dünya Kimi terk eylemiş, bahçe bağları Kimi mesken tutmuş, koca dağları Kimi derten çalar, Gayri sazları Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya Ufukta yok olmuş, barışın feri Kardaş değilmiydik, bin yıldan beri Dört yanım feryata, Cenaze yeri Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya İnsanlar aç iken, nasıl güleyim Halimiz nolacak, Bari söyleyin Ne olur bırakın, rahat öleyim Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya Şu koca deryada, Bülbül ötmüyor Ülkemde çekilen çile bitmiyor Ocakta aşı yok, gücü yetmiyor Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya Kimi zefk sefada, kimi bakıyor Güzelim dünyada, kanlar akıyor Şehit anaları, ağıt yakıyor Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya Can Dostu söylüyor, sözü satıdan Yürekler daralmış, gayet katıdan Medet beklemeyin, rezil batıdan Adaletin bumu, söyle be dünya Derinden yanıyor, çiğerim dünya 04.03.2008

Ağlamak Ne Büyük Şey Anne <img border='0' src=http://www.antoloji.com/siir/media/52/www_antoloji_com_431552_932.jpg Bir bilsen ağlamanın, insana nedensi huzur verdiğini Bir bilsen ağlamanın, insanı nedensi, rahatlatığını Bir bilsen ki ağlamanın, insanı nedensi ferahlattığını İnan sende ağlardın, hıçkırırcasına be anne Neden ağlıyorsun, çocukmusun diye sorarsın Şükrederim rabime, her an, her dakika,her saniye Göz pınarları kurumuş, merhamet fukaralarından Eylemedi diye, Göz pınarları kuruyunca insanın, ne iman kalır içinde, Ne insanlyık kalır yüreğinde, zor gelir anne zor gelir Ağlamak bazen sevinçten olur, bazen kederden, bazen zordan gelir, bazende içinde bir iman uhtesiyle irkiltir insanı, en zoruda bu gelir, döner insan alemine, yaptıklarına pişmanlık duymaya başlar ve de kahr olur En zoruda bu ya anne, zor gelir zor Şebap der, Ağlamakta çeşitlidir be anne Kimi ağlar avazı çıktıkça bağırır, feryad figan eyler Kimi ağlar sesiz sedasız ve derinden, ağlamaksa düğümlenir boğazına, yutkunmakta zor gelir zor gelir anne, zor gelir 22.08.1988 Bu şiirin hikayesi: <br><br><html><head><center><embed src='http://www.antoloji.com/siir/media/54/www_antoloji_com_336654_102.mp3'2' hidden ='false' loop='true'> <br> <br><html><head><center><embed src='mms://yayin1.canlitv.com/imtv'2' hidden ='false' loop='true'></td></tr> <tr><td width='100%'> </td></tr>

Ah Benim Kardaşım <img border='0' src= http://www.antoloji.com/siir/media/18/www_antoloji_com_593218_288.jpg ' Bu dünyanın sonu, gelmeyecek mi Sanki insane oğlu, ölmeyecek mi Yürekte acılar, dinmeyecek mi Acının dermanı, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Bu dünya fanidir, gelip geçecek Ömür kandilimiz, bir gün sönecek Kendini bilmezler, ahlar çekecek Allah şaşırtmasın, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Kimisi uyuyor, kimisi düşte Kimisi pısırık, ki senzenişte İnsanlar olmuyor, aynı görüşte Özümüz bir işte, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Dipsiz kuyuya daş, atmış delisi Çıkartamıyorlar, bunun gerisi Kapansın eskiler, şimdi yenisi Yaraya melhem ol, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Bin yıldır birlikte, yaşamadık mı Bu vatan uğruna, hep ölmedik mi Hep birlikte sevip, sevilmedik mi İnadın sonu yok, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Kimi ezilirken, kimi gülüşte Biri dur demeli, böyle gidişe İnan şaşıyorum, ben böyle işe Halımız nolacak, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım Şebap hiç bir işe, katmadı hile Ah bu koca millet, bir gelse dile Feleğe atardı, koca bir sile Hepimiz kardaşız, Dursun kardaşım Canım kardaşım, ah benim kardaşım 28.11.2006