ISSN 1305-2993 İstiklâl ABDÜRRAHİM ÖTKÜR 1923-5 Ekim 1995 Vefat Yıldönümü Dolayısıyla www.istiklalgazetesi.com.tr Kasım 2005 Aylık Siyasî Bağımsız Gazete Yıl: 2 Sayı: 16 Fiyatı: 1.000.000 (1 YTL) Ramazan da Çin işkencesi Çin Hükûmeti Ramazan ayının girmesiyle Doğu Türkistan daki Müslümanlar üzerindeki baskısını daha da arttırdı. Oruç tutanlara siyasî suçlu muamelesi gösteren Çin, iftarlık yiyecekler için açılan çarşıları sebepsiz yere kapattı. Doğu Türkistan'da bu yıl Ramazan ayının girmesiyle Uygur muamelesi, teravih namazı kılmak isteyenlere her türlü engellemeler, Müslümanları üzerindeki baskısını daha da arttıran Çin hükümetinin, oruç tutanlara siyasî suçlu muamelesi gösterdiği belirtildi. Turkishforum'un da üyelerine geçtiği, Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi muhabiri Abdullah Pamir'in bölgeden gönderdiği haberler mübarek Ramazan ayına rağmen Çin hükümetinin Uygur Müslümanları üzerindeki baskısını nasıl artırdığını gözler önüne serdi. Ramazan ayının girişiyle kominist Çin hükümetinin, jandarma, polis ve casuslarını seferber ederek Uygur Müslümanlarının üzerindeki baskıyı daha da arttırdığı belirtilen haberde, oruç tutanlara siyasî suçlu iftarlık yiyecekler için açılan çarşıların sebepsiz kapatılmaları gibi gayri insanî bir şekilde Uygur Müslümanların zor durumda bırakmaya ve yıldırılmaya başlandığı belirtildi. Devamı 13 te Ramazan'da Lokantalarını Açmayan Uygurlar Cezalandırılıyor Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi (ETIC) Başkanı Abdulcelil Karakaş'ın yaptığı açıklamaya göre; Ramazan Ayı'nda restoran, lokanta, büfe gibi işyerlerine sahip olan Uygur Türkleri Çin Komünist Partisi tarafından kontrol ediliyor. Devamı 13 te 5 Şehit daha verdik Doğu Türkistan dan Türkiye'ye ABD'nin koruması altındaki PKK'lı caniler iyice kudurdu. K. Irak'tan sızan 350 kişilik grup, Tunceli kırsalında askerimize kurşun sıktı. Bölücülerin, Tunceli'ye sızdığı yolunda ihbar alan güvenlik kuvvetlerimizin düzenlediği operasyon sırasında çatışma çıktı. Dur ihtarına ateşle karşılık veren PKK'lılar, Oğuz Balıkçı, Melih Tuncer, Şener Karadere, Erhan Öz ve Halit Toprak adlı askerlerimizi şehit etti. 13 te Hicretimizin 40. Yılı Münasebetiyle Afganistan'daki bütün olumsuz şartlara rağmen Türklerin genel karakterinde mevcut olan teşkilatçılık ruhunu oldukça açık bir şekilde oluşturdukları bir komitenin genel yapısına aksettiren Doğu Türkistanlılar hükümetler nezdinde gerekli girişimleri koordineli yürütmek ve bu sırada da Doğu Türkistan davasına hizmet edebilmek maksadıyla her türlü riski de göze alarak bir komite oluşturmuşlardır. 11 de Doğu Türkistan dan Türkiye'ye Küfür Tek Millettir 2007 yılında Doğu Türkistan'daki pamuk üretiminin bütün Çin'de üretilen pamuğun üçte birini teşkil edeceği itiraf ettiler. 9 da ETIC-Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kong Chuan; 13.10.2005 tarihinde Nalçık'ta meydana gelen olayları Çin Hükümeti adına kınadı15.10.2005 Zhong Xin adlı internet sitesinde yer alan habere göre; Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kong Chuan, Hicretimizin 40. Yılı Münasebetiyle Amaçlarının Şangay Birliği Teşkilat Mehmet Emin BATUR prensipleri çerçevesinde 11 de birbirlerine yaptıkları IRAK' TAN GELEN FERYAT yardımları güçlendirip 3 düşman güçlere darbe TEMEL den - ŞEN OZAN vurarak; iki taraf içinde 3 te gerekli olan uzun müddetli barış ortamını ÇİN TARİHLERİNDE TÜRKLERE VERİLEN ADLAR sağlamak olduğunu açıkladı 13 te Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY Nalçık şehrine Çeçen Mücahitlerin düzenlediği saldırı sebebiyle bir basın toplantısı düzenledi. Saldırıda ölen asker ve siviller için taziyelerini belirterek, ölenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Kong Chuan çok sert açıklamalarda bulundu. 13 de Her Türk, Türkçe Konuşup, Türkçe Yazmalıdır -3 7 de Selahattin TEKİZOĞLU Mao üzerine bir kitap 10 da Abdulmecit AVŞAR
İstiklâl KÜLTÜR 8 Kasım 2005 Aylık Siyasi Bağımsız Gazete Uygur Türkçesi Türkiye Türkçesi TİLKİ İLE ASLAN TÜLKE BİLEN SHİR Shir kerip ketip ilgirikidek oga chikalmaydigan bolup qaptu. Shuninng bilen sahtipezlik kilip kosak bekish koyiga cüshipptu. Özi önkirde yetivilip: -Ağrip kaldim, manghidek mağdurum yok, dostlirim pat-pat kelip yoklap tursun, dep hemme hayvanlarge hewer tarkitiptu. Hayvanlar shirning halini sorash üçün birdin-ikkidin yoklap kelishke bashlaptu. Shir kelgenning birinimu tirik yandurmay, tutup yiyishke bashlaptu. Bir küni tülke yoklap keptu. O önkürge kirmey sirtta turup: -Shir aka kandak ahvalinğiz? Neççe kündin beri sizni yoklap kelgenlerdin ehvalinğizni soray disem hiç-kaysi körünmeydu. Bugün özem keldim.ahvalinğiz kandakrak? dep soraptu. -Halim osalrak turidu, -deptu shir yalğandin inkrap koyup nimishka önkürge kirmey talada turisen? Şunçe yiraktin alahide meni yoklap kepsen. Önkürge kirgin. Bir dem-yerimdim, munğdişayli! -Menmu önkürinğizge kirişni oyliğan idim. -deptu, tülke segeklik bilen etrapiğa karap koyup, -Birak önkürinğizge kirgen izlar turidu, çikqan izlar körünmeydiğu? -İzlarğa karap nime kilisen, korkmay kirivergin -deptu shir lolilik bilen. -Sen bolsanğ mehman, talada tursağ set turidu. kosigingmu eçip kalğandu, bir nerse yep ketkin önkürge kir! -Rehmet shir aka.ehvalinğizni ukkandin keyin bolar, siz mening kosiğimni emes, özinğizninğkini oylavatisizğu deymen? -Hosh men kaytay! deptu tülke ve derhal keynige yeniptu. Aslan çok ihtiyarladığında, her zamanki gibi ava çıkamayacak hale gelmiş. Bunun için sahtekarlıkla karnını doyurmaya karar vermiş. Kendisi mağarada yatıp: -Hastalandım; adım atacak halim yok; dostlarım sık sık gelip beni ziyaret etsin, diye bütün hayvanlara haber göndermiş. Hayvanlar aslanın halini sormak için birer ikişer gelmeye başlamışlar. Aslan gelenlerin hiç birisini sağ koymadan yemeye başlamış. Bir gün tilki ziyaretine gelmiş, mağaraya girmeden dışarıda durarak: -Aslan ağabey, ahvaliniz nasıl? Uzun zamandan beri sizin ziyaretinize gelemedim, sizi ziyaete gelenlerden durumunuzu sorayım dedim, hiç birini göremedim. Bugün kendim geldim. Haliniz nasıl? diye sormuş. -Halim kötü, demiş aslan yalandan inleyerek. ''Niçin mağaraya girmeyip dışarıda duruyorsun? O kadar uzaktan beni ziyarete gelmişsin; mağaraya gir. Birazcık dertleşelim!'' -Ben de mağaranıza girmeyi düşünmüştüm, demiş tilki kurnazca etrafa bakarak; mağaranıza giren izler duruyor, fakat çıkan izler görünmüyor?'' -İzlere bakıp ne yapacaksın, korkmadan giriver, demiş aslan sahte bir eda ile. ''Sen misafirsin, dışarıda durman yakışık almaz; karnın da acıkmıştır; bir şeyler yiyip öyle gidersin; mağaraya gir!'' -Teşekkür ederim aslan ağabey; ahvalinizi öğrendim yeter. Siz benim karnımı değil, kendinizinkini mi düşünüyorsunuz yoksa diyorum... Hadi ben döneyim, demiş tilki ve hemen geri dönmüş. Uygur Atasözleri Yoldaş yolda sinilar Arkadaş yolda denenir. Yüz angligandin bir körgen ela Yüz kere dinlemekten bir kere görmek yeğdir. Zimistan körmigen bulbul baharning kadrini bilmes Kış görmemiş bülbül baharın değerini bilmez. Ziyan aççik payda tatliq Zarar acı, kâr tatlı Sizden Gelenler Bu ne direniş!!! Mükemmel olmuş. Türk halkına yakışan bir direniş. Tebrik ederim. Bundan böyle bütün dostlara sizin Web Sayfanızı ve Doğu Türkistan'ı anlatacağım, belki bir katkımız olur. Başarılar dilerim. Saygılarımla Fatih Kanara Tüm Türk ve İslam aleminin mübarek Ramazanını kutlar, Bütün Turan ellerin özgürlüklerine kavuşmasını Cenabı Haktan dilerim. Ben aslen Kırımlı bir Nogayım.Fakat eşim ve onun ailesi Uygur Türkü.Küçük oğlumun adını da hiçbir zaman aslını unutmasın diye Hasan Uygur koydum. Savlukla kalın Fatih Karayandı Adana Yıllardır Türkistan da ki ırktaşlarımızın komünist idareler altında zor şartlarda yaşadıklarını duyardık. Ancak, sitenizdeki; çok büyük olumsuzluklara ve zor şartlara karşın yapılan Türkistan-Tibet-Hindistan göçü hikayesini okuyup ta en ileri düzeyde duygulanmamak, hatta gözyaşlarına sahip olmak mümkün mü? Gerek büyük ve uzun göçe katılan,gerekse onlara önderlik eden ve insan üstü siyasi ve insani temasları yürüten vatan için vatanını terk eden bu insanların mücadelesine gönülden destek vermemek mümkün mü?10.asırdan beri Anadolu'yu yurt tutmuş aynı kandan aynı candan olan biz Türkler sizlerle daha güçlüyüz. Hoş geldiniz. Şimdi görev bir değil ikidir. Vatan bildiğimiz bu kutsal topraklardaki ayrılıkçı güçlere fırsat vermemek ve doğu Türkistan'daki soydaşlarımızın özgürlük mücadelesine katkı sağlamak. Bu kutsal görevlerde Allah muvaffak etsin. HASAN H.DOĞANYILMAZ (BAHADIRLI) Şanlı kurtuluş mücadelesinde kendilerini yalınız bırakan biz dindaş ve ırkdaş türkiye türklerini doğu türkistanlı kardeşlerimiz affetsin.allah doğu Türkistan'ı en kısa zamanda zafere ulaştırsın. Mustafa karakaya- İstanbul Doğu Türkistan illerine karşı merakım çocukluk yıllarına dayanır. Babam hep anlatırdı Doğu Türkistan Dramını... Daha çocukken okuduğum bir kitapta göz yaşı dökmüştüm oradaki soydaşlarımız için... Aynı zamanda da kahrolmuştum. Ezeli düşmanımız olan Çinlilere hadlerini bildiremeyişimize... O dönemlerde aklıma takılan bir millet vardı. Yahudiler... 15 milyon kadar Yahudi bütün dünyayı parmağında oynatabiliyordu. ve bunu ticari birliklerine borçluydu. Bilmiyorum bu sitede ukalalık yapmaktan haya ederim ancak ben acaba çare olur mu diyerekten Türk ticari birliğini kurmayı düşünmüştüm o yıllarda... Ama tabii bunu yapmak kolay değil. Bunun da farkındayım ancak Çin her ne kadar baskı ve zulümlerini devam ettirse de sanki artık kapitalistleşmeye başlayan bir ülke izlenimi veriyor. İşte tam bu sıralar demokrasinin motor kuvveti olan parayı ve akabinde basın yayını ele geçirebilirsek acaba oradaki soydaşlarımızın selametini sağlayabilir miyiz? Evet bu insanlık suçlarının bütün dünyaya duyurulması lazım. Bütün dünyada zengin bizim davamızla dertlenen zengin Türkler türemeli... Ancak o zaman top yekun istiklalimizi kazanırız... Açıkçası ben Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşasam da ve Türkiye özgür bir devlet olsa da bu şekilde hep bir yanım esir kalıyor... İşin en üzücü tarafı da Türkiye Hükümetinin hala soydaşlarımıza duyarsız kalmasıdır. Ama emin olun ki sizin için göz yaşı döken ve tasalanan ve hatta savaşmayı göze alan milyonlar var. Şimdi anlıyorum babamın niye bana Oğuz Kağan ismini verdiğini... Türk Birliği için her sahada savaşmaya hazırım... Mevlana Oğuz Kağan Fırat Ankara RAMAZANINIZI KUTLAR HAYIRLAR GETİRMESİNİ ALLAH TAN TEMENNİ EDERİZ.DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN HÜR VE BAĞIMSIZ ÇALIŞMALARINIZDAN DOLAYI ŞAHSINIZA VE SİZLE BİRLİKTE MÜCADELE EDEN BÜTÜN ARKADAŞLARA CANI GÖNÜLDEN BAŞARILAR DİLER,İSTİKRARINIZIN DEVAMINI ARZU EDER ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM Kadir Mete Kayseri İstiklâl Mücadelesi Azimet 10 Özgürlük ve Bağımsızlık Gözyaşları İle Elde Edilemez lkeler başka milletlerin toprağını işgal ettiklerinde onları mutluluğa Ütopraklar eriştirmek için değil; o milleti köle kılmak veya yok etmek, yeni kazanarak kendi milletini saadete kavuşturmak emelini güderler. Ama içimizden çıkan satılmış hainler milletimizin hakkini düşmanın eline verirken, insanımızın tarihini, medeniyetini, gururunu, cesaretini unutup kulluk, kölelik ruhuna alıştırmak için köprü vazifesi görürler. Hainler milli mücadele devrinde veya bağımsızlık zamanında temizlenmiş, arınmış gibi görünseler de esaret altında yasadığımız zamanlarda (onca ihanetlerine rağmen) kendi insanından hiçbir ihanet görmediler. Onlar daima millet için tehdit unsuru oldular. Hainler millet için halledilmesi gereken en önemli mesele idi. Millet hu meseleyi halledemediği için, esas meseleyi yoluna koyamadı. Düşman gözünde kendilerini; "dahi" olarak göstermek için dahilerimizi yok etti, "kahraman" olarak göstermek için kahramanlarımızı yok etti, "bilim adamı" olarak göstermek için alimlerimizi yok etti, "din bilgini" olarak göstermek için din adamlarımızı yok etti. Halkımızdaki vatan hainlerine olan nefreti değiştirip onlara hürmet etmeye alıştırmak için çalıştı. Vatanperverlere, önderimize, vatan kahramanlarına büyük muhabbet ve hürmet gösterme düşüncesine sahip halkımızı, onlardan nefret ettirmeye çalıştı. Yani milleti şuursuzlaştırarak, halkın nefret ettiği şeylere muhabbet duymalarına, sevgiyle baktığı şeylere de nefretle yaklaşmalarına zorladı. Bu tür ihanetler milli dayanışmamıza fevkalade büyük zararlar verdi. Bazı tarihi hadiselerin de bize derin manalar çağrıştırdığını görürüz; bunların üzerinde biraz durmak gerekir: 30'lu yıllarda bağımsızlık hareketi bütün Doğu Türkistan'da güç kazandı. Vaziyet, bahar mevsiminde bütün ağaçlarda açan çiçekler sert bir fırtınayla dökülüp gitse de, ertesi gün daha fazla çiçeğin açılıp her tarafı kaplamasına benziyordu. Bahar mevsiminde bütün çiçekleri koparıp atmak nasıl mümkün değilse vatanımızdaki milli mücadele hareketini bastırmak ve durdurmak da o derece imkansız idi. Mançurya'yı Japonya'ya teslim etmiş, bununla birlikte iç savaş bataklığına saplanmış Çin'in, Doğu Türkistan'a asker çıkarma imkanı yoktu. Doğu Türkistan'ın içinde bulunduğu durum milli birlik esasındaki bir devletin kurulmasına tamamen müsaitti. Çünkü Hoca Niyaz Haci, Kumul ve etrafına hakimdi. Bu ayaklanmadan ilham alan Turfan cemaati Mahmut Muhiti önderliğinde Turfan'da isyan başlattı ve Hoca Niyaz Hacı'yı destekledi. Kuçar'da Tomur Bey' in liderliğinde ayaklanan halk Kuçar, Aksu ve Kasgar'a kadar hakim idi. TURFAN Doğu Türkistan'ın merkezi Urumçi şehrinin 182 kilometre doğusunda bulunan Turfan, dağlarla çevrilen bir havzada yer alır. Doğu Türkistan ın, en sıcak, en kurak, en alçak ve konumundadır. 840. yılında Başkenti Karabalgasun'un Kırgızlar'ın eline geçmesinden sonra Uygurlar'ın büyük bir kısmı Tanrı Dağları'nın kuzeydoğu bölgesinde yer alan Turfan havzası ile Tarım havzasına göç etmişlerdir. Turfan havzasına göç eden Uygurlar, eskiden oralarda yasamakta olan soydaşları ile kaynaşarak İdikut Uygur Devletini kurmuşlardır. Doğu Türkistan'ın merkezi olan Urümçi'nin güney-doğusunda yer alan Turfan çukur sahası deniz, seviyesinin 154 m. aşağıdadır. Çanağın en alçak kısmında bir göl, daha doğrusu bir bataklık vardır. "Alev Vahası" olarak adlandırılan Turfan, Doğu Türkistan da hava sıcaklığı en yüksek olan bir bölgedir. Burada yazın ortalama hava sıcaklığı 40 derecenin üzerindedir. Burada kışlar dondurucu, yazlar ise çok sıcaktır. Ziraat yapabilmek için sulamaya ihtiyaç vardır. Su, dağlardan inen akarsuların çevrilmesinden ve kaynaklardan elde edilir. Ayrıca, İran'da olduğu gibi suları bahçelere sevk eden galeriler vardır. Sulamaya dayanan ziraatın yapıldığı bu yerler vahalardır. Uygurların Budist resim sanatının en mühim âbideleri Turfan Murtuk civarındaki Bezeklik ve Kuçar Mingöy (Binev) mağaralarında bulunmaktadır. Bunların mühim bir kısmı 20. yüzyılın baslarında A. Von Le Gog başkanlığındaki Alman arkeologları tarafından Almanya'ya götürülen Uygur duvar resimleri olup, simdi Berlin arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. Turfan havzasında büyük bir ehemmiyet kazanan pamuktan ham madde olarak faydalanılmaktadır. Turfan tam anlamıyla bir üzüm cennetidir. Turfanlı'lar, son derece misafirperverdirler. Üzüm Vadisi'nde "dünyanın en büyük tandırı" vardır. Uluslararası Kum Heykelciliği Festivali Turfan'a bağlı Çişan ilçesinde yapılmaktadır. (Elbetteki Turfan- Emin Minare bütün bunlar emperyalist Çin Hükûmetinin müsaade ettiği ölçülerde yapılmaktadır.) Emin Minare, 1777 yılında bölgenin idarecisi Emin Hoca tarafından yaptırılan caminin en ilginç kısmı, gözetleme kulesi gibi göğe uzanan ve üzeri işlemeli minaresidir. yüksekliği 37 metredir. Turfan'ın güneydoğusundadır. Minarenin içinde 72 adet spiral merdiven, mevcuttur. 1000 Müslüman namaz kılabilecek büyüklüktedir. Turfan da bayram
Kasım 2005 İstiklâl Aylık Siyasi Bağımsız Gazete Doğu Türkistan dan Türkiye'ye Hicretimizin 40. Yılı Münasebetiyle Gündem 11 Mehmet Emin Batur Kızıl Çin istilacıları tarafından Doğu Türkistan'ın hükümetler nezdinde gerekli girişimleri koordineli propagandalar neticesinde kendilerini Türkiye'ye getiren 1949 yılında işgal edilmesinden sonra, ilk olarak Hindistan yürütmek ve bu sırada da Doğu Türkistan davasına hizmet Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nin Süleyman Demirel üzerinden Türkiye'ye gelen İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet edebilmek maksadıyla her türlü riski de göze alarak bir Başbakanlığındaki hükümet olduğunu zannetmektedirler... Emin Buğra Beyler 1954 yılında beraber geldikleri kafilesi komite oluşturmuşlardır. Konu ile ilgili olarak TBMM kayıtlarından elde ettiğimiz ile birlikte Türkiye ye yerleşirler. Bu kafileyi vatandaşlığa Oysa ki, Afganistan'daki padişahlık rejimi hiçbir belge ve bilgilere dayanıldığında ise, durum daha farklıdır. kabul eden Türkiye Cumhuriyetinin 20. hükûmeti olan şekilde sivil örgütlenmelere izin vermemekte, böyle bir Türkiye'de girişimlerini sürdüren rahmetli liderlerimiz İsa Adnan Menderes hükûmetidir. Bu hükûmet, 09.03.1951 teşebbüste bulunanlar olursa cezalandırmaktadır. Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra beyler Türkiye'de, tarihinden 17.05.1954 tarihine kadar görev başında Buna rağmen, Doğu Türkistan'daki Çin o günlerde iktidarda bulunan İsmet İnönü Hükûmeti kalmıştır. Bunu, 21. Menderes Hükûmeti, 22. Menderes mezalimini, izin verilirse Afganistan'da, eğer izin yetkilileri ile sık sık görüşerek ve nüfuzlu şahsiyetleri birer hükûmeti ve 23. Menderes hükûmeti takip etmiştir. verilmediği takdirde çıkacakları diğer ülkelerde anlatmak birer ve aralıksız olarak ziyaret ederek Afganistan'daki Daha sonra, Çin'in Afganistan hükûmeti ile yaptığı maksadıyla Afganistan hükûmetine bir dilekçe ile komiteyi Doğu Türkistanlı kafilenin Türkiye'ye kabulü için bir göç anlaşmasından istifade ederek Doğu müracaatlarda bulunmakta iseler de, Doğu Türkistan'dan ayrılan 1961 yılı kafilesi meşakkatli ve Türkistan da 12 Kasım 1933'de kurulan Doğu İsa Yusuf Alptekin ve dava arkadaşı Mehmet Emin Buğra tamamen binek hayvanlarının sırtında geçirilen bir Türkistan İslâm Cumhuriyeti'nin Dış İşleri yolculuktan sonra yaklaşık üç ay süren bir yolculuk Bakanlığ ınca Türkiye'ye " Gökbayrak'tan Bey Afganistan'a gelen kafileden ilk defa babam olan sonrası Afganistan'a vasıl olabildi Afganistan'da Albayrağa Selâm" denilerek müjdelenmesi Mirahmet Batur ile yazıştıkları mektuplar aracılığı ile iken Çin hilekârlığının ilk darbesine de maruz karşısında o zamanlardaki 6. İnönü hükûmetince haberdar olurlar. Alptekin bey ve Buğra bey babama mektup kalınmış ve hatta Afganistan hükûmeti tarafından (04.05.1931-01.03.1935) tanınmak şöyle dursun, yazarlar. Bu yolla Türkiye'deki liderlerimizle irtibat tekrar Çin'e iade edilme tehlikesi bile geçirilmiştir. "Çin gibi büyük ve güçlü bir devletle komşu sağlanmış olunur. Afganistan'dakiler Türkiye'deki Verilen çetin mücadelelerden sonra Afganistan'da olan bir ülke yöneticilerinin her şeyden önce liderlerimize hangi ülkeye gitmelerini tavsiye edeceklerini geçici bir süre kalabilme imkânı, elde edilebilmiştir. onlarla iyi geçinmesi gerekir." şeklinde garip bir tavsiye edeceklerini sorduklarında liderlerimizden şu Bu sırada Ruslar, ABD, Kanada, Tayvan, cevap verdiği gibi, 28. İnönü hükûmeti anlamlı cevabı alırlar: (Milliyetçi Çin) ve Suudi Arabistan hükûmetleri (25.12.1963-20.02.1965) tarafından da ret "Eğer Çin pasaportu ile 'ben bir Çinliyim' diyerek aşamalı olarak ve her yıl üçer, dörder aile olmak üzere edilmiştir. Afganistan'da geçici olarak bulunan Doğu Bu durum karşısında ümidini Suudi Arabistan'da yaşayacaksanız oraya gidin. Türkistanlı lardan ülkelerine kabul edebileceklerini kaybetmeyen liderlerimiz mücadelelerini Yok eğer ben bir ileri sürüyor Bu esnada ABD, Rus ve Çinliler sürdürmüşlerdir. Hatta o günlerde kendileri sürekli olarak Türkiye aleyhinde propagandalar da İstanbul'da ikamet etmelerine rağmen, işlerinin yaparak Türkiye'ye gidişimizin önünü kesmeye tamamını başkent Ankara 'da yürütmek zorunda diyerek Türkiye'de yaşamak isterseniz bizler çalışmaktadırlar. olduklarından Ankara'nın Samanpazarı semtinde burada sizleri Türkiye'ye kabul ettirmek için her Afganistan'da bulunduğumuz sırada, Doğu üçüncü sınıf otellerde yatıp kalkarak mücadeleyi Türkistan'da iken Hindistan ile Doğu Türkistan sürdürdükleri de bilinmektedir. Durum türlü girişimde bulunmaya hazırız arasında ticaretle uğraşan H. Abdülkadir Türkkan Afganistan'da daha bir vahim hale gelmiştir. Bu anlamlı sonra Afganistan'daki kafile Türkiye'ye gitmeye (Kendisi rahmetli oldu) isimli hemşehrimiz Sebebine gelince, başta kendilerinin aslen Türk karar vermiştir. Hindistan'a gidip gelmeyi düşündüğünü babama değil Arap soyundan olduklarını ileri süren ve bu anlatır, babamda Hindistan'da bulunduğunu bildiği yüzden Suudi Arabistan'a gitmek istediklerini üvey kız kardeşi Hıliçe (Şu anda İzmir'de Hatice ismi belirterek içinde bulunulan zor durumu daha da ile yaşamaktadır) halamıza atfen bir mektup yazar ve içinden çıkılmaz hale getirenler ortaya çıkmıştır. götürmesini rica eder. Muhterem büyüğümüz Hacı Bunlara bir de ABD, Rusya ve Çin Abdulkadir Türkkan Hindistan'a gittiğinde söz hükûmetlerinin Türkiye aleyhtarı propagandalarla konusu mektubun sahibini arar. Oradaki Doğu insanların zihinlerini karıştıran özel görevlileri de Türkistanlılar da birbirlerini iyi tanıdıklarından eklenince durum giderek daha karmaşık bir hal mektup sahibinin bir süre önce Türkiye'ye gitmiş almıştır. Ayrıca Suudi Arabistan ve Tayvan olduğunu söylerler. O meclisten birisi yakında hükûmeti temsilcileri tarafından kandırılan kişiler kendisinin Türkiye'ye gideceğini söyleyerek mektubu alır, oluşturan kişilerin isim listesini ekleyerek müracaat bekledikleri olumlu cevap geciktikçe Tayvan (Milliyetçi Türkiye'ye götürür, Türkiye de İsa Yusuf Alptekin Bey in ederler. Afganistan hükümeti böyle bir oluşuma müsaade Çin) pasaportlarına müracaat etmişler ve hatta bütün de bulunduğu bir mecliste mektup sahibini ararlar. edemeyeceklerini ve kendilerinin Çin gibi büyük bir akrabaları dahil bu pasaportu alanlar bile olmuş. Bundaki Mektubun sahibi olan halamızın İzmir'e yerleştiğini ülkeyle karşı karşıya gelme riskini göze alamayacaklarını maksatları Tayvan pasaportu ile Suudi Arabistan'a söylerler. Bu sırada önderimiz İsa Yusuf Alptekin Bey, bildirirler fakat, sunulan listeyi ve dilekçeyi de almış gidebilmek Dolayısıyla, Türkiye Büyükelçiliğine mektubu getiren kişinin anlatımlarından acil bir durumun olurlar. Bu davranış, Afganistan hükümetinin Doğu Türkiye'ye gitmek isteyenler olarak verilen listedeki sayı cesurca ve haklı girişimine karşı her geçen gün azalmaktadır. Orada kurulduğunu söz konusu olduğunu düşünerek o mecliste mektubu açar Türkistanlıların gösterdikleri bir samimiyetin ifadesidir. ve okurlar. söylediğimiz cemiyet mensupları bir de bu cereyan eden Afganistan hükümetine gerekli bildirimde olumsuzluklara karşı mücadele etmek zorunda Mektupta babam, Afganistan'daki durumla ilgili olarak kız kardeşine verdiği tafsilatta her şeyi anlatmıştır. bulunulduktan sonra, Doğu Türkistan davasına kalmışlardır. İsa Yusuf Alptekin ve dava arkadaşı Mehmet Emin Buğra Afganistan'daki olumsuz rejim dolayısıyla layıkıyla O sırada Türkiye'de, 10. İnönü Hükûmetinin sona ermesini beyler Afganistan'a gelen bu kafileden ilk defa böylece hizmet veremeyeceklerini anlayan bu komite artık kesin müteakip hükûmeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Cemal haberdar olurlar ve babam olan Mirahmet Batur'a Alptekin olarak başka ülke tekliflerini gözden geçirmeye başlarlar. Gürsel Cumhuriyet senatosu Kayseri üyesi Sayın Suat Bey ve Buğra Beyler mektup yazarlar. Bu yolla Bu esnada, Türkiye'deki İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Hayri Ürgüplü'ye vermiştir. Ürgüplü AP, YTP, CKMP ve Türkiye'deki liderlerimizle irtibat sağlanmış olunur. Emin Buğra Beylerin Doğu Türkistan davasının dünya MP'den oluşan bir koalisyon hükûmeti kurmuştur. Afganistan'daki kafile, Türkiye deki liderlerimize hangi kamuoyuna en iyi anlatılabilecek ülkenin Türkiye Bu hükümet'e İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra ülkeye gitmelerini tavsiye edeceklerini sorduklarında, (O olduğunu mektuplaşmalarla öğrenen Doğu Türkistanlılar Beylerin yaptığı müracaat nihayet olumlu netice vermiş ve günlerde kafile içerisinden Suudi Arabistan teklifine sıcak artık yönlerini ve çalışmalarını Türkiye'ye gitmeye böylece Afganistan'daki 71 ailelik Doğu Türkistan kafilesi bakanlar bulunmaktadır. Fakat Suudi Arabistan hükûmeti yöneltmişlerdir. Suat Hayri Ürgüplü Kabinesinin onay vermesiyle her hac döneminde üçer dörder aile alabileceğini ve Bu sırada Türkiye'ye gidecek olanların listesini Türkiye Türkiye'ye kabul edilmişlerdir, Süleyman Demirel gelenlerin Milliyetçi Çin (Tayvan) pasaportu ile ikamet Büyükelçiliğine verirler. Fakat, Rus, Çin ve ABD'nin hükümeti döneminde değil... edebileceklerini söylemektedirler.) Liderlerimizden şu Türkiye aleyhinde yürüttüğü propagandalardan etkilenen Suat Hayri Ürgüplü'nün kurduğu hükûmet bazı kafile üyeleri ertesi günü Türkiye'ye gitmekten 20.02.1965-27.10.1965 tarihleri arasında görev yapmıştır. anlamlı cevabı alırlar: "Eğer Çin pasaportu ile 'ben bir Çinliyim' diyerek vazgeçtiklerini bildirmektedirler. 1.Demirel Hükûmeti ise, 27.10.1965 03.11.1969 Suudi Arabistan'da yaşayacaksanız oraya gidin. Yok Sonunda, komitenin ikna çalışmaları ile 71 aile Türkiye'ye tarihlerinde iş başında kalmıştır, Afganistan'daki Doğu eğer ben bir Müslüman Türküm diyerek Türkiye'de gitme kararı almışlardır. Türkiye'de insanüstü bir gayretle Türkistanlılar 3 ayrı uçak seferi ile, 08.10.1965'de birinci yaşamak isterseniz bizler burada sizleri Türkiye'ye bu kafilenin Türkiye'ye getirilmesi için mücadele yürüten kafile, 10.10.1965'de ikinci kafile, 12.10.1965 tarihinde de kabul ettirmek için her türlü girişimde bulunmaya İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra Beyler başarılı üçüncü kafile olmak üzere Türkiye'ye doğru yola çıkılmış hazırız " Cevabını alırlar. Bu noktadan sonra olurlar ve Afganistan'daki Doğu Türkistanlı kafilesinin ve böylece Türkiye'ye gelinmiş ve Kayseri'ye Türkiye'ye gelişleri resmiyet kazanmıştır. Afganistan'daki kafile Türkiye'ye gitmeye karar vermiştir. yerleştirilmişlerdir. Burada çok önemli bir noktayı açıklığa Afganistan'daki bütün olumsuz şartlara rağmen Burada özet olarak bahsetmeye çalıştığımız bu Türklerin genel karakterinde mevcut olan teşkilatçılık kavuşturmak tarihî bir sorumluluk halini almıştır. meşakkatli yolculuk esnasında emeği geçen ve bu gün ruhunu oldukça açık bir şekilde oluşturdukları bir Türkiye'nin Kayseri vilayetindeki Doğu Türkistanlıların aramızdan ayrılanlara Allah'tan rahmet, hayatta olanlara da komitenin genel yapısına aksettiren Doğu Türkistanlı lar büyük çoğunluğu bilgi noksanlığı ya da kasıtlı hayırlı uzun ömürler diliyorum. Müslüman Türk'üm
BAYRAM MESAJI İstiklâl Bütün Türk-İslâm aleminin mübarek Ramazan Bayramı nı tebrik eder, Doğu Türkistan da ve dünyanın başka yerlerinde İstiklâl Mücadelesi vermekte olan milletlerin başarısı için müminlerin silâhı olan dualarınızı esirgememenizi dileriz www.istiklalgazetesi.com.tr Kasım 2005 Aylık Siyasî Bağımsız Gazete Yıl: 2 Sayı: 16 Fiyatı: 1.000.000 (1 YTL) İstiklâl Gazetesi Çin, Doğu Türkistan ı sömürmeye devam ediyor Ürümçi-Lanzhou petrol boru hattı tamamlandı Bilindiği üzere işgalci Çin hükümeti Doğu Türkistan'ın bütün yer altı ve yer üstü zenginliklerini bütün dünyanın gözleri önünde 50 yıldır dilediğince ve pervasızcasömürmeye devam ediyor Ürümçi Doğu Türkistan B Çin u zenginliklerin başında ise özellikle Doğu Türkistan'da bol miktarda bulunan doğalgaz ve petrol gelmektedir. Çin bu Doğu Türkistan petrollerinin daha kolay bir şekilde Çin'e taşınması için başlatmış olduğu ve çok önem verdiği ÜrümçiLanzhou Petrol boru hattını tamamladı. Çin Petrol şirketi ve doğal gaz boru hattı idaresinin açıklamasına göre, sözde Uygur Otonom Bölgesi (Doğu Türkistan) nin merkezi Ürümçi'den Çin'in Lanzhou şehrine kadar uzanan Ürümçi-Lanzhou boru hattı tamamen bitirildi. 9 da Çin Hükümeti Büyük Mücahit; Muhammed Dursun'a Ölüm Cezası Vererek İdam Etti Bilindiği üzere; Hotan'da Çin Komünist Partisi'ne karşı gizli silahlı faaliyet yürütmekte olan, Uygur Mücahitlerinin Lideri Köreş, 04.09.1999 tarihinde gece Hotan Misafirhanesi çalışanlarının ailelerinin kaldığı lojmanda 102 numarada Çin Polisi tarafından çok büyük bir muhasara altına alınmıştı. Teslim ol çağrısına ateşle karşılık veren büyük Mücahid, eve girmeye çalışan Tursun Tohti isimli Uygur asıllı münafık polisi öldürmüştü. 15 dk. Boyunca süren çatışma sonucunda Mücahid Köreş daha fazla dayanamamış ve yüzlerce polisin açtığı yaylım atışı neticesinde şehit düşmüştü. ETIC - Köreş'ten sonra mücahitlerin başına geçen Şir Ali ise mücahitlerle birlikte oldukça başarılı operasyonlara imza attıktan sonra, artan baskının neticesinde, savaşarak Nefal'a doğru kaçmış ve Çin'i terk etmiştir. Ancak Nefal Hükümeti, Şir Ali ve mücahitlerini, Çin'e iade etmiştir. Tüm dünyanın izlemekle yetindiği bu olaylar neticesinde Şir Ali ve mücahitleri idam edilmişlerdi. Keriya Nahiyesi Karakir köyünden olan Şehit Muhammed Dursun ise Şehit Köreş ve Şehit Şir Ali'nin üstadı olmakla suçlanarak 1996 yılının Haziran ayında hakkında tutuklama emri çıkartılarak, başına 200.000 Yuan ödül koyulmuştu. 10 da Komünist Çin resepsiyonuna büyük ilgi (!) Song Aiguo Cemil Çiçek Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Song Aiguo Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 56. yıldönümü sebebiyle Ankara Hilton Otel'de bir resepsiyon verdi. Türkiye Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek, hükümetten, ordudan ve diğer alanlardan konuklar, Ankara'daki yabancı misyon şefleri, Çin kökenli kuruluşların temsilcileri, Türkiye'de yaşayan ve eğitim gören Çinlilerden oluşan 700'ün üzerinde davetli resepsiyona katıldı. Sıcak ve dostça bir atmosferde geçen resepsiyonda, konuklar Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan, özellikle de reform ve dışa açılma politikalarının uygulanmaya başlanmasından bu yana yaşadığı büyük başarıları övdüler ve Çin ile Türkiye arasındaki işbirliğinin düzgün ve daha derinden gelişimi için dostça temennilerde bulundular. ABD ve Çin Tekstil Görüşmelerinde Anlaşamadı Amerika ile Çin arasındaki tekstil görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlandı. Çin'de bulunan Amerikalı yetkili David Spooner, tarafların Amerikalı üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir formül üzerinde anlaşamadığını söyledi. Çin hükümeti ise yorum yapmaktan kaçındı. Amerika, 1 Ocak'ta kotaların kaldırılmasından sonra, yeniden yürürlüğe koyduğu bazı ithalat kısıtlamalarının süresini uzatmayı planlıyor. Çin'e konulan yeni kısıtlamalar, uzatmaya gidilmezse, Aralık ayında sona erecek. Çin bu tür bir uzatmanın Dünya ticaret Örgütü kurallarına aykırı olduğunu söylüyor. Amerikalı tekstil üreticileri ise, kısıtlamaların 2008 yılına kadar uzatılmasını istiyor. Doğu Türkistan'da dinî kitap okuyanlara işkence şgal altındaki Doğu Türkistan halkına karşı Kızıl Çin İBaşkent yönetiminin sindirme ve tutuklama politikaları sürüyor. Urumçi'den getirilen meşhur hadis kitabı Mushkatil Musabih'i yanında bulundurduğu için 2'si bayan 7 Uygur gencinin tutuklanarak ağır işkencelerden geçirildiği bildirildi. Devamı 9 da Cambaz Ablet Mejun 7 türde Guinness rekoru kırdı İstiklâl-8 Ekim 2005 öğleden sonra Ürümçi Suüstü Parkı büyük ölçüde coşkuya büründü. Yaşlı, genç ve çocuklardan oluşan bir kalabalık bir araya toplanarak dünya Guinness rekoruna adaylık ilan eden Doğu Türkistan Sirk Birliği üyesi Ablet Mejun'un Guinness Rekorunu kutladılar1 Eylül den bu güne kadar Ablet Mejun 7 türde Guinness rekoru kırarak bu gün çelik halat üzerinde zafere uçarak geri döndü. Noter görevlilerinin şahitliklerinde ilan edilen Ablet Mejun'un 7 türdeki Guinness rekoru 10 Eylülde çelik halat üzerinde sırt üstü 2 saat 16 dakika yattığı, 17 Eylül de gözlerini bağlayarak aralıksız olarak 4012 metre ileriye ve geriye yürüyerek bu harekete 2 saat 31 dakika zaman harcamıştır. 9 da