BANU YAŞAR (PSİKOLOG & PSİKOTERAPİST) (yasarbanu@yahoo.com) 1972 yılında Amasya da doğdu. İlkokulu Samsun da, ortaokul ve liseyi İstanbul da bitirdi. 1990 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümüne girdi. Okuldayken ağırlıklı olarak klinik psikoloji üzerine dersler aldı. Stajlarını klinik psikoloji ve psikoterapi üzerine yaptı. Çocuk psikolojisi, bireysel psikoterapi, evlilik danışmanlığı, kognitif terapi, psikolojik test ve teknikler konusunda süpervizyonlar aldı. 1994 yılında mezun olduktan sonra özel bir okulda psikolojik danışmanlık yaptı. Bu süreçte çeşitli kurum ve kuruluşlarda aile içi iletişim ve çocuk psikolojisine yönelik seminerler verdi. Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü çeken çocuklarla dikkat eğitimi üzerine çalışmalar yaptı. Özel bir danışmanlık merkezinde bireysel psikoterapi, evlilik danışmanlığı ve çocuk ruh sağlığı üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda insan psikolojisi ve çocuk ruh sağlığı üzerine seminer ve eğitimler vermeye devam etmektedir. 2007 den itibaren İstanbul Bizim Radyo da (104.4) çocuk ve insan psikolojisi üzerine programlar hazırlayıp, sunmaktadır. Ulusal ve yerel olmak üzere çeşitli dergi ve gazetelerde düzenli yazılarına devam etmektedir. Ayrıca Pedagoji Derneği nin kurucu üyesidir. Duygu Keşifleri, Anne Saati Geldi Mi?, Aşk Biter İnsan Yorulur, Anneme Soramadığım Sorular, Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek adlarında yayınlanmış beş kitabı bulunmaktadır. Evli ve Eslem in annesidir.
Çocuklar için Terapötik Hikâyeler BENİM SESSİZ ARKADAŞIM / Banu Yaşar yayınevi sertifika no: 14452 Yayın no: 217 Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür iç düzen / kapak: Zafer Yayınları İllustrasyon: Eslem Yaşar Tashih (Düzeltme): Emine Aydın isbn: 978 605 9723 38 1 1. Baskı: Mart, 2016 BANU YAŞAR Psikolog - Psikoterapist Copyright Zafer Yayınları, 2016 Bu eserin tüm yayın hakları, 14452 sertifika numaralı, ZAFER BASIN YAYIN TURİZM VE BİLG.ÜRÜN SAN.TİC.LTD.ŞTİ. ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin ZAFER BASIN YAYIN TURİZM VE BİLG.ÜRÜN SAN.TİC.LTD.ŞTİ. nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayınlanması ve depolanması yasaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (FSEK)in, 21,22, ve 23. maddelerine göre bu eserin işleme,çoğaltma ve yayma hakkı 14452 sertifika numaralı ZAFER BASIN YAYIN TURİZM VE BİLG.ÜRÜN SAN.TİC.LTD.ŞTİ. tarafından, yazılı bir izinle 12683 sertifika numaralı Çınar Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. verilmiştir. Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Talatpaşa Mah. Terasevler Sitesi No:1-A Kağıthane / İstanbul Tel: (0 212) 446 21 00 Faks: (0 212) 446 01 39 www.zafer.com / zafer@zafer.com / twitter.com/zaferyayinlari - facebook.com/zaferyayinlari Baskı-cilt: Çınar Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. Yüzyıl Mah. Matbacılar Cad. Ata Han No: 34 Kat: 5 Bağcılar/İstanbul Tel: (0212) 628 96 00 MATBAA SERTİFİKA NO: 12683 İllustrasyonlar: Eslem Yaşar
İÇİNDEKİLER Benim adım Helik... 11 Uzaklardaki birini de çok sevebilirsin... 17 Babam neden üzgün?... 25 Nasıl olmuş, güzel olmuş mu?... 41 Benim sessiz arkadaşım... 47 Kaybolduysa bulunmak istiyordur belki de... 57 Güzel anıları biriktirmek... 67 İnsan bilmediği şeyden korkar... 75 Yer bana çok uzak!... 89 Senin sevdiğini başkaları da sevebilir... 103 İçimdeki sesler... 121
SUNUŞ Merhaba, Seni bir arkadaşla tanıştırmak istiyorum. Adı Helik. Soru sormayı çok seven, meraklı, biraz utangaç, hayal kuran, hayali arkadaşı olan, bazen hayallerini abartan, hiç boş durmayan, sürekli yapacak bir şeyler bulan, yalnızlığı çok sevmeyen fakat yalnız kaldığında da kendini seveceği işlerle oyalayabilen bir arkadaş... Aynı zamanda duygularını yani sevincini, üzüntüsünü ve korkularını ifade etmeyi, paylaşmayı seven bir çocuk. 7
Benim Sessiz Arkadaşım Onun hikâyesini okurken senin de benzer duygular yaşadığını fark edeceksin. Kendini ifade etmek konusunda zorluk yaşıyorsan, Helik in cümleleri sana yol gösterici olabilir. Onunla hem arkadaşlık edip, hem de duygularını daha rahat ifade etmeyi öğrenebilirsin. Eminim onun da senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı vardır... Helik in Annesi 8
BENİM ADIM HELİK Benim adım Helik. Helik in ne olduğunu biliyor musun? İstersen sana onun resmini çizerek anlatabilirim. Çünkü ben resmini çizdiğim şeyleri daha iyi anlayabiliyorum. Resmini çizdiğim şeyleri hiç unutmuyorum. Hani iri taşlardan yapılmış duvarlar var ya, işte o kocaman taşların arasındaki küçük taşlara helik denir. 11
Benim Sessiz Arkadaşım Benim Sessiz Arkadaşım Annemin dediğine göre helik olmak çok önemli. Çünkü onlar olmazsa, duvar yapan ustalar sağlam bir duvar yapamazlar. Aralarında boşluk kalır ve yıkılır. Küçük olan şeyler de bazen çok değerli olabiliyor. Ben de ailemin yanında kendimi bir helik gibi değerli hissediyorum. İnsanlar adımı sorduklarında Helik diyorum. Tabi önce anlamıyorlar... Ne? Ne?... diye sorup duruyorlar. İlk önceleri bu duruma çok bozuluyordum. Neden bana da herkesin anlayabileceği, kolay bir isim koymadılar ki diye düşünüp üzülüyordum. Sanırım tek başına üzülüp durunca hiçbir şey değişmiyor... Baktım ki durum hep aynı, bir sürü doğum günüm geçiyor ve hâlâ kimse adımı anlamıyor. Ben de bu durumu annemle konuşmaya karar verdim. Annem sanki hep bu soruyu sormamı bekliyormuş. Anlatmaya bu kadar hevesli olduğunu bilseydim, belki daha önce sorardım. Ama neyse... Büyükleri anlamakta bazen gerçekten zorlanıyorum. Neye üzülüp neye sevinecekleri hiç belli olmuyor. Oysa çocuklar çok farklı... Küçücük şeylere bile çok seviniriz öyle değil mi? Sözü yine çok uzattım. Sıkıldın mı yoksa? Ama biz çocuklar birbirimizi anlarız. Kafamızın içinde o kadar çok şey var ki, yakalayabilene aşk olsun. Birini tutunca öbürü kaçıyor, öbürünü tutunca diğeri kaçıyor. Kaçıyor da kaçıyor... 12 13
Benim Sessiz Arkadaşım Benim Sessiz Arkadaşım Neyse tutmuşken bırakmayalım o zaman ve anlatmaya başlayalım. Annem hop diye beni kucağına aldı. Önce sıkıca bir sarıldı. Öptü. Sonra bi daha öptü, bi daha bi daha derken hiç bitmeyecek sandım. Ben burayı yani annemin kucağını çok seviyorum. Bitip tükenmek bilmeyen sorularımı bile bazen unutabiliyorum. Tamam tamam unutmadım bu sefer, hemen anlatıyorum... Anne, benim ismimi kimse anlamıyor. Hep iki kere söylemek zorunda kalıyorum. Biliyor musun bazen bu bile yetmiyor. Tekrarlayıp duruyorum. Buna bir çözümün var mı? Bana neden bu ismi koydunuz? Daha kolay bir isim olsaydı mesela? Büyüklerin soruları cevapsız bırakmamak gibi bir huyları var. Benim soruma da bir cevap bulabilir diye düşünüyorum. Annem cevabını zaten bildiği sorumu cevaplamaya başlıyor. Sen henüz karnımdaki özel torbada büyürken, babanla sana vereceğimiz isim konusunda düşünmeye başladık. Hem güzel, hem de özel bir isim olsun istedik. Uzunca bir zaman düşündük. Çünkü değerli olan her şey uzun bir zamanı hak eder. Bizim için de aynen öyle oldu Bu kadar beklenmek güzel gerçekten de Beklerken de güzel bir isim bulmaya çalıştık. Baban ve ben büyük taşlar gibiydik. Sonra birlikte bir duvar örmeye karar vedik. Ve sonra fark ettik ki, taşların ara- 14 15
Benim Sessiz Arkadaşım sında boşluklar var. Bunları dolduracak küçük sevimli taşlara ihtiyacımız var. Küçük ama çok değerli taşlar sayesinde duvarımızın daha da sağlam olması için dua ettik. Sanırım şimdi anlıyorum. Bu küçük taşlardan bir tanesi ben oluyorum Evet sensin... Çok güzelllll... Adını söylediğinde kimsenin anlamaması hâlâ çok üzücü değil mi Helik? Evet ama artık çok da önemli değil... Evet canım, güzel olan her şey daha çok söylenmeyi hak eder UZAKLARDAKİ BİRİNİ DE ÇOK SEVEBİLİRSİN Ayaklarım neden bu kadar sıcak... Yorganın dışında kalmışlar ama ne kadar da ısınmışlar. Gözlerimi bile açamıyorum. Sanki göz kapaklarım birbirine yapışmış gibi. Açabilsem ayaklarımı neyin ısıttığını görebilirim belki... Annem yanıma sokulmuş olabilir mi? Belki de beni ısıtmak için gelmiştir. Çünkü sadece sevgi ısıtır insanı...... 16 17
Benim Sessiz Arkadaşım Sonra bir ses duyuyorum mutfaktan, tıkır rıkır tabak çatal sesleri. Anlıyorum ki annem çoktan uyanmış mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Evde annem dolaşırken onun tıkırtılarını dinleyerek uyumak ne keyifli ne güven verici bir duygu... Her şey yolunda, hiç korkmadan uyuyabilirsin hissi veriyor insana... Annem içerdeyse ayaklarımı ısıtan o değil o zaman. Kendime gelmeye başladıktan sonra anlıyorum ki, bu sıcak dost çok uzaklarda olmasına rağmen ayaklarımızı ısıtacak kadar yakın olabilen biri... Güneş... Birden nasıl da açılıyor uykum. Koşarak içeri dalıyorum. Sanki biraz önce gözlerini açamayan yapışık gözlü kız ben değilim. 19