Hep birlikte yeni başarılara 7 Haziran da yapılacak seçimler öncesi hız kesmeyen, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci başkanlığında İstanbul ve Türkiye için çalışmaya devam eden AK Kadrolar, çeşitli toplantılarda bir araya geldi. 02 DE AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2015 SAYI : 283 9-16 MART 2015 Muhalefete tarihi çağrı 07 DE New York tan 4 MESAJ 1 2 3 4 TÜRKİYE Yİ SAHAYA SÜRMEK İSTİYORLAR Batılı ülkelerin, Suriye rejimi ve DAİŞ ile ilgili adım atmak yerine Türkiye den bir beklenti içinde olduğunu söyleyen Ahmet Davutoğlu, Uluslararası kamuoyunda şöyle bir algı var, Türkiye birliklerini yollamadığı için DAİŞ devam ediyor. Türkiye neden bunu yapsın? FRANSA STANDARTLARINI SAĞLAYACAK Bizim önerdiğimiz yeni kanunda Fransa daki standartları sağlamış oluyoruz. Olağanüstü durumlarda, bir eylem şiddet içeriyorsa polis 24 saat gözaltına alma hakkına sahip oluyor ve savcılar da 48 saat. Bu aslında Avrupa Birliği yle karşılaştırdığımızda minimum değer TÜRKİYE OLUMLU BAKIYOR AMA BAZI ÜYELER... AB üyeliğinin çift taraflı bir konu olduğunu belirten Davutoğlu, Siz bana AB üyeliğini istiyor musunuz diye sorarsanız cevabım evet. Ama bu olacak mı diye sorarsanız, ben Türkiye yi kabul etmemek için birçok bahane uyduran AB üyeleri adına karar veremem yorumunda bulundu. YARGI BİR GRUBUN YÖNETİMİNE GİRERSE ADALET BİTER Davutoğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konusundaki soruya ilişkin de 2010 da kurulu daha demokratik hale getirmek istediklerini ancak Anayasa Mahkemesi nin yaptığı düzenleme nedeniyle seçimlerde oluşturulan listelerin bazı grupları öne çıkardığını söyledi. 06 DA SEÇİME 3 AY KALA AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ SELİM TEMURCİ nin yazısı 03 te
HABERLER 02 Hep birlikte yeni başarılara Türkiye yi 2023 hedeflerine taşımak için ter döken AK Parti İstanbul teşkilatı, 5. Olağan Kongremiz sonrasında bütün birimleriyle yoğun bir çalışma temposunu sürdürüyor. 7 Haziran da yapılacak seçimler öncesi hız kesmeyen, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci başkanlığında İstanbul ve Türkiye için çalışmaya devam eden AK Kadrolar, çeşitli toplantılarda bir araya geldi. Kongremiz sonrası yapılan, ilk Yürütme, İl Yönetim Kurulu, İl Yedek Yönetim Kurulu, İlçe Başkanları ve Belediye Başkanları Toplantılarımız İl Başkanımızın başkanlığında gerçekleştirildi.
AKTÜEL 03 SELİM TEMURCİ AK Parti İSTANBUL İL BAŞKANI 7 Haziran a, Türkiye nin siyasal yaşamındaki en önemli seçimine 3 aydan daha az bir zaman kaldı. Sadece ülkemiz değil, umudunu Türkiye ye bağlamış geniş bir coğrafya için de tarihi bir seçim bu. Hedeflerimiz büyük. Büyük hedefleri ancak büyük bir siyasi güçle gerçekleştirebiliriz. Bu nedenle bizim 7 Haziran hedefimiz, sadece seçimden birinci parti olarak çıkmaya dönük sıradan bir hedef değil. Bizim 7 Haziran hedefimiz, büyük değişimlere, büyük dönüşümlere, büyük hamlelere, büyük projelere izin verecek bir siyasal başarıyı yakalamaktır. Teşkilat olarak bütün çalışmalarımıza bu bilinç ve bu perspektif mührünü vurmalıdır. Biz dava sı olan bir siyasi parti yiz. Bu cümledeki 2 anahtar kavramı bir saniye bile ıskalamaya, unutmaya ve birbirinden ayırmaya hakkımız yoktur: 1-Dava 2-Siyasi Parti. Davamızı göz ardı ederek siyaset yapmak bizi ne kadar özümüzden koparıp sıradanlaştırırsa, bir siyasi parti olduğumuzu göz ardı etmek de davamıza en büyük zararı verir. Siyasi Partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurları olup bütün etkinlik ve işlevselliklerini, ancak sandıkta milletten aldıkları icazetle yerine getirebilirler. Kendine ruh veren siyasal felsefeyi, o ruhun ete ve kemiğe büründüğü parti programını gönüllere nakşetmedikçe, gözlerde bir sevince dönüştürmedikçe, kısacası sandığa yansıtamadıkça bir siyasi partinin başarısından asla söz edilemez. Biz dava sı olan bir siyasi parti yiz. Davamızı göz ardı ederek siyaset yapmak bizi ne kadar özümüzden koparıp sıradanlaştırırsa, bir siyasi parti olduğumuzu göz ardı etmek de davamıza en büyük zararı verir. Siyasi Partiler bütün etkinlik ve işlevselliklerini, ancak sandıkta milletten aldıkları icazetle yerine getirebilirler. Kendine ruh veren siyasal felsefeyi sandığa yansıtamadıkça bir siyasi partinin başarısından asla söz edilemez. Önceliklerimizi iyi belirlemeli, sonuç odaklı çalışmalıyız. Ana hedefe zarar verecek ayrıntılarda boğulmanın, işin özünü ıskalayıp birtakım kişisel tatmin arayışlarına yönelmenin bizim teşkilatımızda yeri yoktur ve olmayacaktır. Bu süreçte en çok ihtiyacımız olan şey, her bir kardeşimizin şevkini, enerjisini ve motivasyonunu artırmaya çalışmaktır. Bir tek kardeşimizi kırma, motivasyonuna zarar verme, gücendirip küstürme lüksümüz yoktur, olamaz. Bir siyasi partinin başarısını veya başarısızlığını tayin edecek bir tek hakem vardır: Millet. Milletin desteğini almışsan başarılısındır, almamışsan başarısız. Bu nedenle teşkilat olarak bütün çalışmalarımız, sandıktan daha iyi, daha fazla, daha güçlü bir millet desteği almak için olacaktır. Bu noktada bir tek oy bile bizim için son derece önemli, son derece değerlidir. Toplam oy oranları itibarıyla aldığımız veya alamadığımız bir puan oyun bize getireceği fayda ve zarar, inanın, taşıdığı rakamsal değerin çok ötesinde olacaktır. Seçime birkaç ay kalmışken bütün çalışmalarımıza eksen olacak ana dikkat noktamız budur, bu olmalıdır. Bütün teşkilatımız bu noktada öncelikleri iyi belirlemeli, tamamen sonuç alma odaklı bir gayretin içinde olmalıdır. Bu ana hedefe zarar verecek birtakım ayrıntılarda boğulup kalmanın, işin özünü ıskalayıp birtakım kişisel tatmin arayışlarına yönelmenin bizim teşkilatımızda yeri yoktur ve olmayacaktır. Büyük bir motivasyon seferberliği içinde, bütün kardeşlerimiz bir diğerini daha çok gayretlendirmenin arayışı içinde olmalıdır. Önümüzdeki şu son birkaç ay içinde en çok ihtiyacımız olan şey, her bir kardeşimizin mevcut şevkini, coşkusunu, enerjisini, heyecanını ve motivasyonunu kat kat artıracak bir kampanya neşesini her yere ve hep beraber elbirliğiyle taşımamızdır. Teşkilatımızdaki bir tek kardeşimizi kırma, bir tek kardeşimizin motivasyonuna zarar verme, bir tek kardeşimizi gücendirip küstürme lüksümüz yoktur. Tarihte bir siyasi partinin kaderiyle bir milletin kaderinin iç içe geçtiği çok az dönemler vardır. Biz, işte tam da böylesi bir süreçten geçiyoruz. Şunu asla unutmayalım ki; Tarihin adeta yeniden yazıldığı bu önemli süreçte, bu ülkenin en büyük menfaati AK Parti dir. AK Parti, bu ülkeyi yarınlara taşıyacak, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu ülkenin yüzünü ve bahtını ağartacak her projenin hem tek hazırlayıcısı, hem tek hayata geçirecek olanıdır. AK Parti bu ülkede birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin en büyük güvencesi, huzurun, refahın ve gelişmenin yegâne adresidir. AK Parti bu ülke kaynaklarının en büyük hamisi, en iyi koruyucusu, en akl-ı selim değerlendiricisidir. AK Parti daha çok demokrasisi, daha çok özgürlüğü, daha çok işi, daha çok aşı olan bir Türkiye, daha adil, daha barışçı, daha mazlumdan yana bir dünya demektir. AK Parti çağdaş eğitim, çağdaş sağlık, çağdaş anayasa, çağdaş şehirler demektir. Teşkilat olarak bize düşen, daha çok insanımızı bu gerçekle buluşturmaktır. Daha çok insanımızın gönlünü fethetmektir. Sandıkları, bir önceki seçime göre daha çok AK Parti oyuyla doldurmaktır. İstanbul teşkilatı olarak biz İstanbul da bunu başarmanın gayretindeyiz. Birlik-beraberlik içinde, kardeşçe ve çok çalışarak, 7 Haziran akşamı Yeni Türkiye ye en güçlü selamı İstanbul olarak yine biz vereceğiz inşallah. Bundan kuşkum da yok, endişem de! Şunu asla unutmayalım ki; bu ülkenin en büyük menfaati AK Parti dir. Teşkilat olarak bize düşen, daha çok insanımızı bu gerçekle buluşturmaktır. Sandıkları, bir önceki seçime göre daha çok AK Parti oyuyla doldurmaktır. İstanbul teşkilatı olarak birlik-beraberlik içinde, kardeşçe ve çok çalışarak, 7 Haziran akşamı Yeni Türkiye ye en güçlü selamı biz vereceğiz inşallah. Bundan kuşkum da yok, endişem de!
HABERLER 04 İlçe başkanları toplantımız yapıldı Aylık olarak yapılan Olağan İlçe Başkanları Toplantımız, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci nin başkanlığında yapıldı. İl Başkanlığımızda düzenlenen ve İl Yürütme Kurulu Üyelerimizin de katıldığı toplantıda, Genel Merkezimiz tarafından düzenlenen toplantılar, Milletvekili Aday Adayları için 3 bölgede gerçekleştirilen temayül yoklamaları ve planlaması yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapıldı. Birim Başkanlıklarımızın faaliyetlerinin gözden geçirildiği toplantı, İl Başkanımızın siyasi gündem değerlendirmesi ve aktüel konuların tartışılmasının ardından sona erdi. KADIN KOLLARIMIZ, ÖZGECAN ASLAN IN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDU AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığımız Av. Özlem Zengin Öncülüğünde, İl Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığı Koordinasyonuyla üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ın vahşice katledilmesini kınamak ve bu büyük acıyı paylaşmak için ÖZGECAN A YAPILAN BİZE YAPILMIŞTIR! sloganıyla geçen hafta 39 ilçemizde eş zamanlı olarak AK Noktalarda açılan taziye defterleri, Özgecan Aslan ın ailesine teslim edildi. İl Kadın Kolları Sosyal İşler Birim Başkanımız Zeynep İşcan Çeviker, İl Yönetim Kurulu Üyemiz Neslihan Coşkun ve Kadın Kolları İlçe Başkanlarımızdan oluşan bir ekip, Mersin e giderek taziye defterlerini aileye teslim etti ve taziyelerini ileterek ailenin acısını paylaştı. Özgecan Aslan ın babası Mehmet Aslan defterlerden çok duygulandığını belirterek Büyüklerimiz bizi hiç yalnız bırakmadı hepsinden Allah razı olsun. Çok büyük bir acı ama cennete girmek kolay değil, benim meleğim için cennete girmenin bedeli çok ağır oldu. dedi. Daha sonra AK Parti Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Mehri Bilgin ve İl Yönetimi ile birlikte İstanbul Teşkilat ekibimiz, Özgecan Aslan ın Mersin Şehir Mezarlığı ndaki kabrine de ziyaret gerçekleştirdi ve bir daha hiçbir kimsenin böyle bir acı yaşamaması için dua etti.
HABER 05 BİR ÜLKEDE KADININ TOPLUMSAL STATÜSÜ, O ÜLKENİN MEDENİYETTEN ALDIĞI NASİBİN GÖSTERGESİDİR İl Başkanımız Selim Temurci, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. İl Başkanımızın mesajı şöyle: 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü, tarihsel süreç içinde ve günümüzde birçok haksızlık ve ayrımcılığa maruz kalan kadınların her türlü sorunlarının konuşulması ve insanlık değerleri doğrultusunda çözümlenmeye çalışılması adına evrensel ölçekte simgesel bir gün olmanın çok ötesinde, gerçekten önemli bir gün olarak anlamlandırıyorum. Şuna içtenlikle inanıyorum ki, bugünün hakkıyla ve insan onuruna yaraşır bir samimiyetle değerlendirilmesi, ancak ve ancak, bugün kapsamında dile getirilen görüş ve düşünceleri, yılın 364 gününde hayata geçirmeye çalışmakla olur. İnsan ve toplum, kadını ve erkeğiyle bir bütündür. Toplumsal yaşamın her kademesinde her zaman önemli roller üstlenmiş kadınlarımız, üstün bir fedakârlık, zarafet ve feragat duygusu içinde yaptıkları çalışmalarla, ülkemizin her alanda kalkınmasında her zaman asla yadsınamayacak büyük bir payın sahibi olmuşlardır. Bizim kültür ve medeniyet dünyamızda kadın her zaman sitayişle söz edilen yüksek bir konumun, her kelimenin özenle seçildiği bir saygınlığın ve her alanda hürmetle bezeli bir önceliğin adıdır. Nitekim bu bağlamda dilimize ve edebiyatımıza yerleşmiş Kadın eli değmek tabiri, her zaman bir estetiğin, bir tekâmülün, bir tertip ve düzenin, bir olgunlaşma ve bereketin adı olmuştur. Hangi dünya görüşüne mensup olursa olsun, hangi siyasal anlayışta yer alırsa alsın, şu hakikati herkes peşinen kabul etmelidir ki; Siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa, sanattan edebiyata, hayatın hiçbir alanını kadınsız tasavvur edemez, kadınsız anlamlandıramaz, kadınsız inşa edemeyiz. Bu nedenle de kadınların, özgürlük, adalet ve eşitliği doya doya teneffüs edemediği, kadınların yeterince güven, huzur ve mutluluk duyamadığı bir ülkede, erkeklerin de özgür, huzurlu ve mutlu olması mümkün değildir. Kadınların huzuru, mutluluğu, donanımı ve toplumsal statüsü, doğrudan bir ülkenin toplam kalitesini belirleyen en önemli etkendir. Daha da net söylersek; bir ülkede kadının toplumsal statü ve konumu, o ülkenin medeniyetten aldığı nasibin de ta kendisidir. Mutlulukla kaydetmeliyim ki; partimiz 13 yıllık iktidarı süresince hep bu bilinç ve bu perspektifle hareket etmiştir. AK Parti hükümetlerinin, kadının toplumsal statüsünün iyileştirilmesi adına yaptıkları, yabancı gözlemciler tarafından bile büyük reformlar olarak görülüp birçok araştırma ve rapora konu edilmiştir. Kadınların siyasal yaşamımızın her aşamasında daha çok roller üstlenmesi de, her zaman siyasetteki önceliklerimiz arasında yer almıştır ve alacaktır. Kadınlarımızın hayatın her alanında eşit, özgür ve adil şahsiyetler olarak yerlerini almaları için, kadınların başta fiziksel ve ruhsal şiddet olmak üzere, ucuz emek görülmekten cinsel istismarlara, sosyal güvence eksikliğinden birçok alanda görülen cinsiyet ayrımcılığına kadar toplumsal yaşamda maruz bırakıldığı her çeşit olumsuzluğu izale etmek adına çok büyük adımlar atmış olsak da, daha gidilecek epey yol, alınacak hayli mesafe olduğunun bilincindeyiz. Kadınlarımızın gerek siyasi, gerek ekonomik, gerekse gündelik hayatta yaşadığı sorunları ortadan kaldırabilmek için en büyük ışık ve desteğimizin, en büyük gücümüzün yine kadınlar olduğunu da söylemek bir gerçeğin ifadesi olacaktır. Günümüzde kadınlar eğer siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa kadar hayatın birçok alanında daha fazla hak ve özgürlük havası teneffüs ediyorlarsa, bunda en büyük pay yine demokrasi yolunda her zaman kararlı bir duruş göstermiş olan kadınlarımıza aittir. Tarihsel süreç içinde sık sık tanık olduğumuz üzere, statükocu, tek tipçi ve otoriter zihniyetler çoğu zaman kadın üzerinden toplumu baskılamaya ve dizayn etmeye çalışmışlar ama sonuçta statükoları değiştiren kadınlar olmuştur. Daha adil, daha güzel, daha yaşanası ve insanlık onuruna layık bir dünya ve daha aydınlık yarınlar için kadınıyla erkeğiyle hep beraber çalışmalarımızı sürdüreceğimizi belirterek, ülkemiz ve dünya kadınlarının 8 Mart Kadınlar Günü nü kutluyor, bütün kadınlarımıza sağlık, mutluluk ve esenlik diliyorum.
GÜNDEM 06 New York tan 4 mesaj Başbakanımız Ahmet Davutoğlu New York ta katıldığı, Dış İlişkiler Konseyi Yıllık Kurumsal Konferansı nda Suriye deki savaş, Merkez Bankası, İç Güvenlik Paketi ve AB üyeliği ile ilgili net mesajlar verdi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu New York temaslarını sürdürdü. Dış İlişkiler Konseyi Yıllık Kurumsal Konferansında şeref konuğu olarak katılıp, katılımcıların sorularını cevaplandıran Davutoğlu, AB, Suriye de yaşanan olaylar, Merkez Bankası ve İç Güvenlik Paketi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. TÜRKİYE Yİ SAHAYA SÜRMEK İSTİYORLAR Davutoğlu, ABD nin New York kentindeki temasları kapsamında Ritz Otel de yatırımcı işadamlarını kabul etmesinin ardından, Dış İlişkiler Konseyi Yıllık Kurumsal Konferansı da katılımcıların sorularını cevaplandırdı. Batılı ülkelerin, Suriye rejimi ve DAİŞ ile ilgili adım atmak yerine Türkiye den bir beklenti içinde olduğunu söyleyen Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Uluslararası kamuoyunda şöyle bir algı var, Türkiye birliklerini yollamadığı için DAİŞ devam ediyor. Türkiye neden bunu yapsın? Neden diğer müttefikler de dahil olmuyor? Neden sadece Türkiye bu sorumluluğu almalı? Şimdi Türkiye neler yapıyor? Ilımlı güçlere eğitim sağlıyor ve onlar donatılıyor. Biz şunu söylüyoruz, ılımlı güçleri eğitip donatmazsanız radikalleşme ortaya çıkacaktır ve rejimin barbar adımları git gide artacaktır. Bu topraklara bakıldığında 60-70 bin kadar ılımlı güç var. Bunlar da güç dengesini değiştirebilir. Bu çok önemli. Suriye halkına sadece iki hak vermek çok adil olmaz. Ya gaddar bir rejim ya da gaddar bir terör örgütü. Bu iki seçim yetersiz. DAİŞ tehdidi yüzünden Beşşar Esed in rejimimin meşru olduğunu söylememek lazım. FRANSA STANDARTLARINI SAĞLAYACAK İç Güvenlik Paketine ilişkin bir soru ile ilgili Davutoğlu, Türkiye de şu anki durumda polisin protestocuları korumak için olsa bile hiç kimseyi gözaltına alma hakkı yok. Fransa da polis bir kişiyi 24 saat gözaltına alabiliyor. Bir savcı, soruşturma bağlamında 48 saat gözaltına alabiliyor. Almanya da bu 36 saat. Türkiye de hiç böyle bir yetki yok. Şimdi bizim önerdiğimiz yeni kanunda Fransa daki standartları sağlamış oluyoruz. Olağanüstü durumlarda, bir eylem şiddet içeriyorsa polis 24 saat gözaltına alma hakkına sahip oluyor ve savcılar da 48 saat. Bu aslında Avrupa Birliği yle karşılaştırdığımızda minimum değer dedi. TÜRKİYE OLUMLU BAKIYOR AMA BAZI ÜYELER... Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, Türkiye sizin döneminizde AB ye üye olabilecek mi sorusunu da cevapladı. AB üyeliğinin çift taraflı bir konu olduğunu belirten Davutoğlu, Siz bana AB üyeliğini istiyor musunuz diye sorarsanız cevabım evet. Ama bu olacak mı diye sorarsanız, ben Türkiye yi kabul etmemek için birçok bahane uyduran AB üyeleri adına karar veremem yorumunda bulundu. Eskiden Türkiye nin ekonomisinin zayıf olması bahanesini getirenlerin şimdi Türkiye nin çok büyük ve güçlü olduğu bahanesini kullanmaya başladıklarını anlatan Davutoğlu, birçok AB üyesinin, Türkiye nin üyeliğine olumlu baktığını ama bazı ülkelerin konuyu kültürel farklılık bağlamında değerlendirdiğini ifade etti. YARGI BİR GRUBUN YÖNETİMİNE GİRERSE ADALET BİTER Davutoğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konusundaki soruya ilişkin de 2010 da kurulu daha demokratik hale getirmek istediklerini ancak Anayasa Mahkemesi nin yaptığı düzenleme nedeniyle seçimlerde oluşturulan listelerin bazı grupları öne çıkardığını söyledi. Seçimlerin ardından bir grubun yönetim kurulunu domine ettiğini anlatan Davutoğlu, Bu grubun polis ve yargı içinde kurduğu ağ ile birçok gazeteci, entelektüel ve siyasetçi tutuklandı. Bizim adlandırmamızla bu paralel yapının yargı üzerindeki ağırlığı nedeniyle birçokları risk altındaydı ifadesini kullandı. Davutoğlu, kendilerinin kuralları değiştirmediğini, yeni seçimlerde kazanan listenin, tüm toplum kesimini temsil ettiğini ve hükümet yanlısı olmadığını belirterek, Yargı bağımsızlığı çok önemlidir ancak yargının sadece yürütmeden bağımsızlığı değil bir grubun tekelinden ya da baskın olmasından bağımsız olması da önemlidir. Eğer dini görünümlü bir grup ya da herhangi bir seküler grup yargıda hakimiyetini kurarsa, bu adaletin sonu olur. Her hakim kararını kendisi vermeli, hukuk sisteminin dışında alınan kararlarla hüküm vermemeli diye konuştu. CHP, MHP SANDIKTAN ÜMİDİ KESMİŞ GİBİ Davutoğlu, CHP ve MHP lilerin parti kapatma iddialarına ilişkin olarak da, Demek seçimlerle ilgili ümitleri o kadar zayıf ki; bu tür söylentiler üzerinden olağanüstü bir hava varmış gibi görüntü vermeye çalışıyorlar. İşte kendilerine açık bir garanti veriyorum, hiçbir şekilde AK Parti, ne CHP ne MHP ne herhangi bir partinin kapatılmasına geçit de vermez izin de vermez açıklamasında bulundu. GÜL E DAVETE BİLE İHTİYAÇ YOK Başbakanımız Davutoğlu, BM de düzenlenen Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konulu toplantının ardından, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül e milletvekili adaylığı teklifi yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir soru üzerine Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar AK Parti de bir önemli görev üstlenmesi ya da AK Parti içinde siyaset yapması hepimiz için sadece gurur verici bir gelişme olur. Dolayısıyla tabii takdir kendilerinin ama böyle bir girişim için davete bile ihtiyaç yoktur dedi.
GÜNDEM 07 Muhalefete tarihi çağrı Parti kapatmayla ilgili konuşan Başbakanımız Davutoğlu, muhalefet partilerine seslenerek "Hemen yarın gelin, hep beraber bir anayasa değişikliği ile parti kapatılmasını imkansız hale getirelim" dedi. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, "Türkiye de Kadının Değişen ve Gelişen Konumu" konulu panelde yaptığı konuşmada, Diyarbakırlı bir annenin yüreğine düşen bir acıyı, Konyalı bir annenin yüreğine düşün acıdan ayırt ederlerse bu hayatın ve ömrün kendilerine haram olacağını söyledi. Kadınlar Günü'nü özellikle Mardin'de irdak etmek ve burada kadınlara seslenmek istediğini belirten Davutoğlu, "Eğer birileri nefret dili kullanırsa, birileri bu toprakların çocuklarını birbirine düşman etmek için harekete geçerse, onların karşısında öncelikle dimdik duracak olan bu toprakların anneleridir, kadınlarıdır, onlara selam olsun" diye konuştu. Oğlu Ramazan'ın dağa çıktığına dair bilgiler alan Güleser Toy'un, Ankara'ya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, geçen hafta bir davetiye aldığını, evine dönen Ramazan Toy'un kendisini düğününe çağırdığını, bunun, kardeşlik çabalarının en somut sonuçlarından biri olduğunu söyledi. "Gelin sadece siyaset dilini, özgürlükleri, barışı konuşalım" Hiçbir zaman şiddeti bu sokaklarda görmemiş, geçmiş 30 yıl içinde yaşanan acılarda dahi barışçıl ortamını korumuş Mardinlilerin, 6-7 Ekim olaylarında, bu çok kültürlü yaklaşıma ihanet eden bir şiddet ortamını gördüğünü hatırlatan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşlara "Ne gerekçeyle olursa olsun, tekrar şiddeti hakim kılmak ve 6-7 Ekim olaylarında yaşanan acıları bu topraklarda, bu halka tekrar yaşatmak isteyenlere karşı el ele veriniz. O şiddet tahrikçilerine karşı öne çıkınız ve şehirlerinize sahip çıkınız" diye seslendi. Hiç kimsenin, aynı Halep'te Musul'da olduğu gibi, kadim şehirlerin yıkılmasına izin verecek bir şiddete olumlu bakmayacağını ifade eden Davutoğlu, şiddet dilinin olmaması, herkesin siyaset dilini özgürce kullanması, siyaset üzerinden her şeyin konuşulabilmesi için tedbir aldıklarını kaydetti. Havalanından, konuşma yaptığı salona gelirken, açılan pankartlarda Türkçe, Kürtçe ve Arapça'nın yanyana olduğunu gördüğünü belirten Davutoğlu, "Madem ki bu kardeş diller, türküler bu sokaklara hakim oldu, o zaman gelin sadece siyaset dilini, özgürlükleri, barışı konuşalım. Ama hiçbir şekilde bir daha silaha yada şiddete yönelik tavır alanlara izin vermeyelim" dedi. "İşte güzel bir şans..." Konuşmasında, "CHP'nin kapatılacağı" iddialarına da yer veren Davutoğlu, demokratik siyasetin olduğu bir yerde parti kapatmanın olamayacağını söyledi. Çarpıcı ve utanç verici bir kapatma davasına muhatap olmuş bir parti olarak, her zaman "Partileri halk açar, halk kapatır" dediklerini hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Kimsenin bu ülkede parti kapatılmasını mazur görmesi mümkün değildir. Ama madem ki böyle bir kaygı var, buradan bir çağrıda daha bulunuyorum muhalefet partilerimize. Daha Meclis faaliyetini gösteriyor, seçime de vakit var. Hemen yarın gelin, hep beraber bir Anayasa değişikliğiyle parti kapatılmasını imkansız hale getirelim. 2010'da biz Anayasa reformu yaparken, diğer partiler buna destek vermediği için siyasi partilerin kapatılması 3 oy gibi az bir oyla, referanduma sunulamamıştı, 327 oyda kalmıştı. O zaman sizler hep şunu düşünmüştünüz belki muhalefet partileri olarak, özellikle CHP, 'Nasıl olsa CHP hiç kapatılmaz, kapatırsa CHP kapatır ama CHP kapatılmaz.' Tek parti döneminden gelen alışkanlık, 12 Eylül dışında da olmadı. Onun için ona 'hayır' dediniz, MHP'de 'hayır' dedi, ama ilginç olan HDP'de 'hayır' dedi. Yani en çok parti kapatmaya muhatap olan HDP'de 'hayır' dedi ve o geçmedi, AK Parti oyları yeterli olmadı. Şimdi buradan sesleniyorum, işte güzel bir şans." Amerika'dar gelir gelmez, AK Parti Grupbaşkanvekili Mustafa Elitaş'ı Resmi Konut'a çağırarak, "Hemen bir hazırlık yapın, muhalefet partisi grupbaşkanvekilleriyle konuşun ve derhal Türkiye'de geçmişte büyük bir demokrasi ayıbı olan parti kapatma meselesini tümden bitirelim" dediğini aktaran Davutoğlu, "İşte Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum; Böyle bir kaygınız varsa gelin, 2-3 saatte biter bu iş. Hepimiz, 550 milletvekilinin imzasıyla bir daha Türkiye'de, demokrasisi de parti kapatma utancının yaşanmayacağı bir Anayasa değişikliğini hep beraber oylayalım, kabul edelim" ifadesini kullandı. "Parti kapatma şiddet kültürüdür" "Hepimiz 550 milletvekilinin imzasıyla, bir daha Türkiye'de demokraside parti kapatma utancının yaşanmayacağı bir anayasa değişikliğini hep beraber oylayalım, kabul edelim" çağrısında bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bunu yapmıyorsanız, eğer bunu yapmayacaksanız buradan söylüyorum. Bir takım vehimler üzerinden, bir takım kaygılar üzerinden eğer mağduriyet edebiyatı yapıp, bizi kapatacaklar diyerek ağlayıp sızlanarak halkın üzerine giderseniz, biz de halkın huzuruna gider ve deriz ki: 'Bizim bu teklifimize onlar hayır dedi.' Bir daha söylüyorum; AK Parti olarak hiçbir zaman herhangi bir partinin isterse bize karşı sert muhalefet yapıyor olsun, hiçbir partinin kapatılmasına rıza göstermeyiz, onlarla birlikte demokrasi mücadelesi veririz. Bundan da ilkesel olarak hiçbir taviz vermeyiz. Çünkü parti kapatma da demokraside bir şiddet kültürüdür. Fikirle yenemediğin bir siyasi partiyi şiddetle kapatmadır. Ona karşıyız."
HABERLER 08 Seçimlere avantajlı gideceğiz AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, AK Parti'nin seçimlere Recep Tayyip Erdoğan olmadan girmesini, muhalefet partilerinin "dezavantaj" olarak kullanmaya çalıştığını belirtti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, AK Parti'nin seçimlere Recep Tayyip Erdoğan olmadan girmesini, muhalefet partilerinin "dezavantaj" olarak kullanmaya çalıştığını belirterek, "Bir taraftan kurucu genel başkanımızın Cumhurbaşkanı olması, öbür tarafta yeni Genel Başkanımız... Bunların birlikte vereceği sinerjiyle 7 Haziran seçimlerine çok daha avantajlı bir şekilde gideceğimizi ifade etmek, çok daha doğru olacaktır" dedi. Nebati, yaptığı açıklamada, AK Parti'nin kurulduğu ilk günden bugüne kadar Türkiye'de demokratik geleneklerin oluşturulması yönünde çok önemli adımlar attığını söyledi. Partisinde, aday adaylığı için çok ciddi bir talep patlaması olduğunu aktaran Nebati, bunun en önemli sebeplerinden birinin de AK Parti'nin bugüne kadar milletin teveccühüne göre hareket etmesi, taleplerini ortaya koyması, milletin beklentilerine uygun politikalar üretmesi ve bu politikalar yönünde çalışmalarını sürdürmesi olduğunu belirtti. Nebati, 7 Haziran akşamı seçimin AK Parti'nin lehine sonuçlanacağını, büyük bir olasılıkla yüzde 50 bandının üzerinde bir oy alacaklarını savundu. AK Parti'nin seçimlere Recep Tayyip Erdoğan olmadan girecek olmasını, muhalefet partilerinin dezavantaj olarak kullanmaya çalıştığını vurgulayan Nebati, şunları kaydetti: "Bunu muhalefet partilerimiz bir dezavantaj olması yönünde kullanmaya çalışıyor olsa da biz bunu avantaj olarak değerlendiriyoruz. Bir defa sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletin kendi oyuyla seçtiği bir Cumhurbaşkanı. Çok daha önemlisi bu hareketin yaşayan lideri. Kurucu genel başkanımız olması hasebiyle de milletle hemhal olmuş bir kişi. Aynı şekilde Türkiye'de ilk defa bir parti içerisindeki, hele hele iktidar partisindeki bir genel başkan değişimi adeta tereyağından kıl çeker şeklinde gerçekleştirildi. Şu anda da Genel Başkanımız, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, bilge kişiliğiyle, hocaların hocası olma sıfatıyla ve en önemlisi kurucu genel başkanımızın izlediği yolda attığı adımlarla adeta bir atom karınca gibi gecesini gündüzüne katarak, bir kadro hareketi içerisinde genel başkanlığımızı yaparak partiyi daha üst noktalara taşıma konusunda gerekli hassasiyeti ve gayreti gösteriyor. Biz de onun birer yardımcıları olarak, gerek Bakanlar Kurulundaki arkadaşlarımız gerek genel başkan yardımcıları olarak bizler, gerekse MKYK üyelerimiz ve milletvekillerimiz ve teşkilatlarımızla beraber aynı çalışmayı aynı heyecanla devam ettiriyoruz. Bir taraftan kurucu genel başkanımızın Cumhurbaşkanı olması, öbür tarafta yeni Genel Başkanımız.. Bunların birlikte vereceği sinerjiyle 7 Haziran seçimlerine çok daha avantajlı bir şekilde gideceğimizi ifade etmek, çok daha doğru olacaktır." Siyasi partilerin kapatılmasına karşıyız AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin, CHP ve MHP'nin kapatılmak istendiği yönündeki iddialara ilişkin sorularını yanıtladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, CHP ve MHP'nin kapatılacağı yönündeki iddialara ilişkin, "Siyasetin özgürlük alanını genişleten AK Parti'ye, 'muhalefet partilerini kapatmaya çalışıyorsunuz' demek kadar haksız bir şey olamaz" dedi. Bir siyasi partinin, başka bir siyasi partiyi kapatma ya da kapattırma yetkisine ve imkanına sahip olmadığına dikkati çeken Şahin, "Kaldı ki biz AK Parti olarak en güçlü olduğumuz dönemde, iktidardayken, hakkında kapatılma davası açılmış olan bir siyasi partiyiz. Sanıyorum bu siyasi partilerimizin değerli yöneticileri, AK Parti'yi eleştirecek konu bulmakta zorluk çekiyorlar" dedi. AK Parti'nin 2010 yılında siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran anayasa değişikliği yaptığını anımsatan Şahin, söz konusu süreçte muhalefet partilerinin tutumunu hatırlattı. Şahin, şunları söyledi: "Meclis'te bu değişiklikler görüşülürken hem CHP hem MHP, Meclis'e girip oy kullanmadılar. Kaldı ki orada 330 oyun altında kaldığı için, siyasi partilerin kapatılmasını tamamen ortadan kaldıran bir maddeye destek bulamadık. O zaman BDP de girip destek vermedi. Eğer muhalefet partileri, bizim AK Parti olarak hazırladığımız o anayasa değişikliğine destek verselerdi, şu an Türkiye'nin gündeminde artık parti kapatma diye bir konu asla söz konusu olmayacaktı. Ayrıca kapatılan siyasi partilerin kapatılmaya neden olan milletvekillerinin milletvekilliği düşüyordu. Biz bunu da ortadan kaldırdık. Yani siyasetin özgürlük alanını genişleten AK Parti'ye, 'muhalefet partilerini kapatmaya çalışıyorsunuz' demek kadar haksız bir şey olamaz. Bize teşekkür etmeleri lazım. Gerek CHP gerek MHP yöneticileri, AK Parti'ye teşekkür etmesi lazım, 'Siz siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırdınız' diye. Hatta özür dilemeleri lazım, 'size tamamen kapatmayı sağlayacak düzenlemede destek vermediğimiz için sizden özür diliyoruz' demeliler. Ama buna rağmen bunları söylüyor olmalarını son derece yakışıksız beyanlar olarak değerlendiriyorum."
GENÇLİK KOLLARI 09 Kongrelerde sona doğru! AK Parti Gençlik Kolları Teşkilatı düzenlediği İlçe Kongrelerinin yavaş yavaş sonuna geliyor. Çeşitli İlçelerimizde düzenlenen Kongre Programları sonucunda yeni kanlar ile tazeleniyor, başarılarına istikrarlı yürüyüşü ile yenilerini ekliyor. Bu hafta kapsamında gerçekleştirilen 2 ilçe Kongrelerine sırasıyla ev sahipliği yapan bölgeler Beyoğlu ve Küçükçekmece idi. 2023 hedef ve vizyonumuz doğrultusunda gençliğin, heyecanın ve dava aşkının izlerinin coşkulu bir şekilde hissedildiği Kongreler; Genel Merkez MKYK Üyelerinin, İl Gençlik Kolları Başkanı Sayın Gıyaseddin Gergin in, İl Gençlik Kolları Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyelerinin, İlçe Başkanlarının, Belediye Başkanlarının ve teşkilatın her kademesinden birçok mensubun katılımıyla gerçekleşti. Bizim İçin Kongreler Fitne Fesadın Olduğu, Sandalyelerin Havada Uçuştuğu Yerler Değildir! 4. Olağan İlçe Kongre konuşmalarının açılışını yapan İl Gençlik Kolları Başkanı Sayın Gıyaseddin GERGİN, Biz dostuz! Bu dostluk öyledir ki, birbirimizin hatasını ve ayıbını görmeden yürüdük. Hangi medeniyetin evladı olduğumuzu dilimiz döndüğünce, elimiz yetiştiğince hatırlattık birbirimize. Rab bime hamdolsun ki, bizim Kongrelerimiz diğer parti Kongrelerinden farklıdır. Bizim için Kongreler fitne fesadın olduğu, sandalyelerin havada uçuştuğu yerler değildir. Bizim için Kongreler samimiyetin, yenilenmenin ve yeni ufuklara açılmanın yerleridir. Bu manada Beyoğlu nda ve Küçükçekmece de bu ailenin bir parçasıyım, ferdiyim diyen arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum dedi. Geçmişten bugüne teşkilatta görev alan ekiplerin her birine teşekkür edip yeni görev alan İlçe Başkanları na da başarılar dileyerek konuşmasını sonlandırdı. Genel Başkanımız ve Başbakan ımız Sayın Ahmet Davutoğlu nun Kongrelere gönderdiği mesaj ile programa devam edildi: Demokratik istikrar ve güven başta olmak üzere, Türkiye ye büyük eserler kazandıran parti teşkilatımızı gözümüz gibi korumak zorundayız. Zira bu büyük davanın yükü, teşkilatlarımızın omuzlarındadır. Parti teşkilatımızın en önemli sacayaklarından biri olan Gençlik Kolları mızın Kongre sürecini de son derece önemsiyorum. Kongrelerimizin partimizin kimliğine, geçmişine, siyaset tasavvuruna ve elbette AK Gençliğe yaraşır şekilde yapılacağına tüm kalbimle inanıyorum. Bu hafta gerçekleştirilen Kongreler sonucunda; Beyoğlu İlçesine ait olan Kongre programı Okçular Tekkesi nde düzenlenirken Mustafa Tezgel İlçe Başkanlığı görevini İlker Yavuz a devretti. Küçükçekmece İlçesine ait olan Kongre programı Cennet Kültür Merkezi nde gerçekleşirken İlker Yasin Şahin görevini İsmail Yusuf Durna ya devretti.
HABERLER 10 Bulgaristan resepsiyonuna katıldık Bulgaristan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Angel Angelov un ev sahipliğini yaptığı Bağımsızlık Günü ve kuruluş yıl dönümü resepsiyonu, İl Dış İlişkiler Başkanımız Dr. Fatih Tuna nın katılımıyla İstanbul Başkonsolosluğunda yapıldı. Dış İlişkiler Başkanımız Dr. Fatih Tuna Bağımsızlık Günü ve Bulgaristan Cumhuriyeti nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen düzenlenen resepsiyona katılarak, ülkemizle olan ilişkilerin geliştirilmesi hususlarında çeşitli temaslarda bulundular. Kosova heyeti İl Başkanlığımızı ziyaret etti Bir dizi ziyaret için İstanbul da bulunan Kosova Adalet Partisi heyeti, Milletvekili Labinote Demi Murtezi başkanlığında İl Dış İlişkiler Başkanımız Fatih Tuna ve Dış İlişkiler Komisyonumuzla bir araya geldi. İl Başkanlığımızda gerçekleşen görüşmede, Dış İlişkiler Başkanımız Fatih Tuna, misafirlerimize Ak Parti nin organizasyon yapısı ile Türkiye deki gelişmeler konusunda bilgi verdi. İstanbul Yarı Maratonu için erken kayıtta son tarih 10 Mart İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 26 Nisan 2015 Pazar günü düzenlenecek olan Vodafone İstanbul Yarı Maratonu nda erken kayıtlar 10 Mart ta sona erecek. Birçok ilke de ev sahipliği yapacak yarı maratonda 10 bin atletin koşması bekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilecek olan ve tarihi yarım adanın ev sahipliği yapacağı yarış Yenikapı etkinlik alanında start alacak. Başlangıç noktasının ardından Sirkeci ve Eminönü güzergahını takip edip Balat tan geri dönecek olan sporcular aynı güzergah üzerinden 21 kilometrelik parkuru tamamlayarak Yenikapı da bitiş çizgisine gelecekler. Maratona katılan sporcular bu yıl ilk kez bayrak yarışı kategorisinde de yarışma şansı bulacaklar. Bayrak yarışı için katılacaklar dörder kişilik takımlar halinde yarışacaklar. Takımlar içinde her koşucunun beşer kilometre koşmasını esas alan bayrak yarışında beş kilometrenin sonuna gelen bir sporcu, burada bayrağı bir sonraki beş kilometrelik parkurun koşucusuna devredecek. Maratonun bayrak koşusu dernekler, şirketler, KOBİ ler, arkadaş grupları ve sporla ilgilenen herkese açık olacak. Şimdiye kadar katılımcılardan yoğun ilgi gören İstanbul Yarı Maraton u için ilk kayıt dönemi ise 10 Mart ta sona erecek. Erken kayıt sisteminden yararlanmak isteyen sporcuların birinci kayıt döneminin son tarihi olan 10 Mart Salı gününe kadar www.istanbulyarimaratonu.org sitesinden başvurularını yapmaları gerekiyor. Ayrıca bu siteden maratona ilişkin detaylı bilgilere de ulaşılabiliyor.
HABER 11 FATİH HIRKA-İ ŞERİF MAHALLE DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI YAPILDI AK Parti Fatih İlçe Başkanlığı, Hırka-i Şerif Mahallesi danışma meclisi toplantısı yapıldı. Amasya Ormanözü Derneği'nde gerçekleşen Danışma Meclisi toplantısına, İl Teşkilat Başkanımız Celal Erdoğan, Fatih İlçe Başkanımız Ahmet Hamdi GÖRK ve İlçe Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Fatih Belediye Başkanımız Mustafa DEMİR, Belediye Başkan Yardımcıları, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları Başkanımız, Meclis Üyelerimiz, Mahalle Muhtarlarımız, Mahalle Başkan ve yönetimlerimiz, 7 Haziran da yapılacak seçimler için müracaat eden AK Parti Milletvekili Aday adayları ve çok sayıda parti üyesi katıldı. Saygı duruşu ve istiklal Marşının okunması ile başlayan Hırka-i Şerif Mahalle Danışma Meclisi Toplantısı'nın açılış konuşmasını Mahalle Başkanı Aydın KÖSE yaptı. KÖSE konuşmasında "İsmini efendimizin kutsal emanetlerinden alan ve bu isimle şereflenen Hırka-i Şerif Mahallemiz hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum" diyerek mahalle ve teşkilat çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Ardından kürsüye gelen İlçe Başkanımız Ahmet Hamdi Görk; Geçmişte yapılan tüm seçim sonuçlarıyla ilgili bilgiler aktararak sözlerine devam etti. 2002 den 2014 e seçim sonuçlardan da anlaşıldığı üzere partimiz mahallemizde sürekli artan bir oy oranına sahiptir. Mahallemizi ülkemizin bir prototipi ve laboratuvarı olarak görmekteyiz. Bu nedenle mahalle teşkilatımız; Hırka-i şerifi alan, Fatihi alır, Fatihi alan İstanbul u, İstanbul u alan da Türkiye yi alır inancıyla canla başla çalışmaktadır." diye konuştu. Belediye Başkanı Mustafa Demir ve İl Teşkilat Başkanımız Celal Erdoğan'ın konuşmaları sonrası Danışma Meclisi Toplantısı Mahalle Faaliyet sunumu ardından partililerin görüş, öneri ve sorularıyla sona erdi. Her mahalleye otopark geliyor! İstanbul da her mahallede boş bir arsa veya bina alınacak ve katlı otopark yapılacak. Her araç için "otopark tapusu" olacak. Bu tapuyu maliyetine alacak olanlar aracı varsa kullanacak, yoksa işletebilecek. Otoparklardaki her araç yeri 15 bin liraya satılacak. Mahallere yapılacak olan otopark projesinin detayları ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş otopark projesinin detaylarını anlattı. Buna göre İstanbul da ilk etapta metronun gittiği mahallelerde ve kendi otoparkı olmayan sitelerin bulunduğu belirlenen bölgelere boş arazi varsa alınacak ve buraya o mahallede kaç "hane" varsa o kadar aracın gireceği bir otopark inşa edilecek. Otopark hazinenin boş arazisi varsa oraya inşa edilecek eğer yoksa ise özel arazi satın alınacak. Mahallede terk edilmiş bir bina varsa otopark için bunun satın alınması yoluna da gidilebilecek. İlk taslak hesaplamalara göre otoparktaki her araç yeri 15 bin liraya satılacak. Örneğin 100 araçlık bir otopark 15 bin liradan toplamda 1.5 milyon bir rakama satılmış olacak. Bu bedel de inşaat bedelini karşılayacak. Her haneye bir "otopark tapusu" verilecek. Evi olanların bir de o mahallede otopark tapusu olacak. Mahalleli aracı varsa aracını buraya bırakacak, yoksa bu otoparkı işletme seçeneğini de kullanabilecek. Dev otopark projesi için bazı bölgelerde pilot alanlar da tespit edildiği öğrenildi. Birkaç maddelik yasal düzenleme yapılmasıyla projeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi hayata geçirecek ve İstanbul un otopark problemi de projenin yaygınlaşması ile yıllar içinde ortadan kalkmış olacak. Topbaş, "Tapu yöntemi ile bu sorunun çözümünü bulacağız" dedi.
TAYYİP ERDOĞAN: KADININ SÖMÜRÜLMESİNE KARŞIYIZ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca düzenlenen Kadınlar Günü Buluşması etkinliğinde konuştu. Konuşmadan satırbaşları KADININ SÖMÜRÜLMESİNE KARŞIYIZ Biz dünya görüşleri ideolojileri ne olursa olsun bütün kadınların haklarını savunuruz. Kadınların değil sadece bazı kadınların mücadelesini yapanlardan değiliz, hepsini savunuruz. Kadına karşı fiziksel, ekonomik, sembolik her türlü şiddete karşı çıkıyoruz. Biz kadınların yanındayız yanında olmaya da devam edeceğiz. İşadamları var iş kadınları var. Emeklerini sömürüyorlar. Bu emeğin sömürülmesine asla müsade etmemeliyiz. Ben bunu da bir taciz olarak görüyorum. Asgari ücrete bile layık görmeyenler var, bunları yaşıyoruz. Bunları bir kenara koyamayız. Erkekse daha fazla ücret ver, kadınsa daha az ver. Bu adalet değil. Adaletin olmadığı yerde huzuru bulamayız, bulamazsınız. Dolar zenginleri üretmek istiyorlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep'te STK temsilcilerinin katıldığı yemekte dolarda son bir haftada meydana gelen aşırı yükselmeye ilişkin finans çevrelerine yönelik, "Adeta dolar zenginleri üretmek istiyorlar. Bunun gayreti içindeler" dedi. Erdoğan "Unutmayın dere yatağında akar. Gereğini bizler de önümüzdeki hafta içinde yaparız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep'te STK temsilcilerinin katıldığı yemekte BU VAHŞET SADECE ÜLKEMİZDE YAŞANMIYOR Aile içi şiddete karşı çıktığımız kadar iş hayatındaki adaletsiz politikalara da hep birlikte karşı çıkmalıyız karşı çıkacağız. Cumhurbaşkanınız olarak samimi bir kardeşiniz olarak kadınların adeta bir pazarlama aracı olarak bir vitrin süsü olarak kullanılmasını da kadına karşı saygısızlık olarak kabul ettiğimi belirtmek istiyorum. Kadın emeğinin ve bedeninin sömürülmesini kadına karşı şiddetin bir başka şekli olarak değerlendiriyor ve bununla da mücedele edilmesini savunuyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konularda daha kapsamlı çalışmalar gerçekleştireceğimizi umut ediyorum. Kadına şiddet sorunu sadece ülkemize mahsus değil. Bu vahşet sadece ülkemizde yaşanmıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde benzer sorunlar mevcut. Böyle söyleyince gözlerimizin önüne heen Afrika, Asya, Güney Amerika gelmesin sadece buradadır zannetmeyin. Gelişmiş ülkelerde de aynı sıkıntılar yaşanıyor. ABD'de de yaşanıyor. Bunları bizzat gündeme ilişkin açıklamar yaptı. Muhalefet partilerinin kapatılcağı iddilarını değerlendiren Erdoğan "Bugünlerde gündeme bir şey geldi. Gerçekten rahatsız olmadım da diyemem. O da şu: Bir, iki parti veya üç parti neyse kendilerinin kapatılmasına yönelik bazı operasyonların olduğundan bahsediyorlar. Çok çirkin buldum, ayıptır" dedi. Dolarda son 10 gün içinde meydana gelen aşırı yükselmeyi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan dolar yatırım yapılmaması gerektiğini yerinde gören birisi olarak söylüyorum. Dolayısıyla kadına şiddet için yapılacak çalışmaları küresel düzeydeki eğilimleri görerek yürütmek durumundayız. KUR'ANDA KADINLAR İÇİN ÖZEL SURE VAR Kur'anda sadece kadın için bir sure var. Yaradılış itibari ile de Rabbimizin katında da erkek ile kadının birbirlerine herhangi bir üstünlüğü asla yoktur. Aynı şekilde Peygamber Efendimiz Aleyhisselam'ın bu doğrultuda pek çok hadisi bulunuyor. Bir sahabinin kolunu kırdığı eşinin ailesinin yanına dönmesini emrediyor. Kendi tarihimizde medeniyetimizde de kültürümüzde de kadının seçkin yerine ilişkin çok sayıda örnek bulmak mümkün. Kadın hakkın nurudur buyuran Mevlana Hazretleri erkekleri de bilgisiz sevgisi az olarak tasvir ediyor. İnsan dediğimiz varlığın yarısını erkek oluşturuyorsa diğer yarısını da kadın oluşturuyor. Bunlardan birisini geride tutmak insanlığı eksik bırakmaktır. Kimseyi annesi ile babası arasında tercih yapmaya asla zorlayamazsınız. tekrar vurguladı. Erdoğan "Adeta dolar zenginleri üretmek istiyorlar. Bunun gayreti içindeler. Fakat bir taraftan da, o da enteresan, Merkez Bankasını da köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Bana diyorlar ki 'Merkez Bankasına çok vuruyorsun' şimdi Merkez Bankası çıksın işte çözsün sorunu, o çözecek, ben mi çözeceğim. Ortada böyle bir vaka var. Olay bir parite meselesi, olay bu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Unutmayın dere yatağında akar. Gereğini bizler de önümüzdeki hafta içinde yaparız" ifadelerini kullandı.