Cilt: 3 Sayı: 1 2014



Benzer belgeler
Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Ankara 1996 PUAN TÜRÜ TABAN PUAN ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI KONTENJAN SIRALAMA

barajı geçen üniversiteye yerleşiyor (mf)

TASARI AKADEMİ YAYINLARI

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI.

TARİH BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI.

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

ULUDAĞ YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE SİRKÜLER NO.: 248

ÜNİVERSİTE ADI 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) PROGRAM KODU

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları PROGRAM KODU PROGRAM ADI KONTENJAN ÖZEL KOŞUL VE AÇIKLAMALAR

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

FARABİ KURUM KODLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları ÖZEL KOŞUL VE AÇIKLAMALAR

Hemşirelik (MF-3) ÜNİVERSİTE

2015 PROGRAM ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Türü Öğrenim Şekli Dili Burs KONT/YERLEŞEN

Teknik Öğretmenler İçin Mühendislik Tamamlama Programları Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Küçük ve En Büyük Puanlar

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Öğretim Üyesi Sayıları

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları

2014 DGS TERCİH KLAVUZU ZAFERFEN AKADEMİ KPSS - DGS - ALES - YDS Ayrıntılar; da.

T.C. ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik. Sayı : E /08/2018 Konu : Sempozyum Duyurusu DAĞITIM YERLERİNE

EN BÜYÜK PUAN PUAN TÜRÜ EN KÜÇÜK PUAN

Tıp Fakültesi Taban Puanları ve Başarı Sıralaması

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Radyo, Tv ve Sinema (Tam Burslu) 4 TS-1 483,

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418,

DİKKAT! Tercih işlemlerinde ÖSYM nin kılavuzunu dikkate alınız. Bu çalışma sadece size bilgi vermek amaçlı hazırlanmıştır.

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

Üniversitelerin Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Biyomedikal Mühendislikleri Bölümlerinin. Alfabetik Sıralaması (2005 ÖSYM Puanlarına Göre)

TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

Elektrik-Elektronik Mühendisliği (MF-4)

İNŞŞAT MÜHENDİSLİĞİ SON 5 YILIN BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihlerine hazırlanmıştır.

ÜNİVERSİTELER YÜKSEKÖĞRETİM LİSANS PROGRAMININ ADI TABAN PUANLAR

Hemşirelik (MF-3 YGS-2) Taban Puan ve Başarı Sıralamaları ( Karşılaştırmalı)

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ (KAYSERİ) Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği ERCİYES ÜNİVERSİTESİ (KAYSERİ) Mühendislik

DÜZENLEME KURULU. Doç. Dr. Halil İbrahim OĞUZ - Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

İŞTE TIP FAKÜLTELERİNİ 2017 TUS BAŞARI SIRALAMALARI

TASARI DGS KURSLARI LİSANS PROGRAMLARINA GÖRE ALFABETİK OLARAK DÜZENLENMİŞ KARŞILAŞTIRMALI TABAN PUANLAR ( )

2014 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Hizmet YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) -

1 Kafkas Üniversitesi Kars / Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Erzurum Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DOĞU KARADENİZ II. ORGANİK TARIM KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı

2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı)

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

2013 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

Mühendislik F. İnşaat Mühendisliği Bir. Öğr 4 MF ,

2019 DGS Hemşirelik Taban Puanları Kontenjanları

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ YILI BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercih dönemi için hazırlanmıştır

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Sosyoloji (İngilizce) 52 TM-3 454,

Sayfa ÖSYS SAYISAL PUANLA YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN MİNİMUM NETLERİ VE PUANLARI SURE TÜR İL TÜR

NO ADI SOYADI AİDATLAR GÖZGÖZ SEFER GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00 2 ERCAN GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2015 Kontenjanı Kontenjanı İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İlahiyat (İngilizce) ,67619

e-imza Prof. Dr. Hüsamettin İNAÇ Dekan Vekili

İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi. Tam Burslu %50 Burslu Bolu Devlet Abant İzzet Baysal Üniversitesi Örgün -

PUAN TÜRÜ 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2013 T. Puan kont. yerleşen BAŞARI SIRASI (0,12) SÜRE

2018-TUS 2. DÖNEM EK TERCİH KILAVUZU Tablo 2 Üniversitelerdeki Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yapılacak Programlar ve Kontenjanları*

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

Spor Yöneticiliği. Spor Yönetimi YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) -

DİKKAT! Tercih işlemlerinde ÖSYM nin kılavuzunu dikkate alınız. Bu çalışma sadece size bilgi vermek amaçlı hazırlanmıştır.

HUKUK GNL GRUP ÜNV ADAY ORT SAP GNL GRUP ÜNV ADAY ORT SAP GNL GRUP ÜNV ADAY ORT SAP

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

TÜRKİYE SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMLERİ SIRALAMASI 2017 SBKY / KY İNDEKSİ 2017

Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce) Okul Öncesi Öğretmenliği (TamBurslu) Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce)

2013 sırası sırası

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik

YIL : 6 SAYI : 7 EYLÜL 2007

TÜRKİYE DE MEYVECİLİĞİN DURUMU

PUAN BÖLÜMÜN ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE UZAK.E. UOLP BURS KON. MİN PUAN BAŞARI S. ŞEHİR

Tablo 6. Toplam Akademik Performans Puan

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Sevgili gençler, Tercihlerinizde başarılar dileriz Açı Yayınları YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı)

PROGRAM ADI 2017 Kont KOÇ Ü. (İSTANBUL) VAKIF Bilgisayar Müh. (İngilizce) (Tam B)

Üniversitesi İstanbul Teknik İnşaat Mühendisliği MF-4 442,42607 Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi

İKTİSAT BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI

TABLO 7: TÜM ÜNİVERSİTELERİN GENEL PUAN TABLOSU

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Ziraat Mühendisi. Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Tarım Ekonomisi

YATIRIMLARI VİZE TABLOSU KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL)

BU TABLO BİLGİ AMAÇLIDIR TERCİH İŞLEMLERİNDE ÖSYM NİN YAYIMLADIĞI KILAVUZ DİKKATE ALINMALIDIR.

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ*

Acil Yardım ve Afet Yönetimi Kod Üniversite P.Türü 2014 Kon Kon Puan 2015 Puan 2013 Sıra 2014 Sıra 2015 Sıra OK.Bİ.T.P.

Transkript:

Bahçe Bitkileri Derneği nin Haber Bültenidir. Cilt: 3 Sayı: 1 2014 Dernekten Haberler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde Erkenci Karpuz Yetiştiriciliği Ve Türkiye Açısından Önemi İncir w w w. b a h c e d e r. o r g. t r

İÇİNDEKİLER Dernekten Haberler Bahçe Bitkileri Derneği nin yılda iki kez yayınlanan haber bültenidir. Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi: Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe GÜL Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu Ayşe GÜL Gülay BEŞİRLİ Fatih ŞEN Özlem TUNCAY Emrah ZEYBEKOĞLU Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde Erkenci Karpuz Yetiştiriciliği Ve Türkiye Açısından Önemi İncir Türkiye deki Ziraat Fakülteleri Yeni Açılan Bahçe Bitkileri Bölümleri Zeytin Ve Çocuk Projesi Bahçe Bitkileri Derneği Üye Listesi Vı. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı 2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar 2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar Üzümsü Meyveler Kitabı Çıktı Bahçe Bitkileri Derneği Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: bahce.dernek@gmail.com Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Kapak resmi: Faklı olgunlaşma aşamalarında Sarılop incir meyveleri. Prof. Dr. Uygun AKSOY

Dernekten Haberler... B ahçe Haber dergimizin 6. sayısında 2014 yılında yine birlikteyiz. Hepinizin yeni yılını kutlar, yeni yılı gönlünüzce yaşamanızı dileriz. Bugünlerde Dernek web sayfasını yenilemeye çalışıyoruz. Web sayfamızı ziyaret ederek önerilerinizi lütfen iletiniz. Web sayfamızda artık BAHÇE HABER bültenleri PDF formatında yer alacak. Ayrıca düzenlenen bilimsel toplantıların özetlerine de yer vermek istiyoruz, bu nedenle şimdiye kadar organize ettiğiniz toplantıların özet kitaplarını PDF formatında göndermenizi rica ederiz. Etkinliklere ilişkin fotoğraflara da yer vermek istiyoruz, web sayfasında olmasını istediğiniz fotoğrafları açıklama (Etkinlik adı, yer ve tarih, ekleyen kişinin adı ve soyadı) ile göndermenizi bekliyoruz. Bu sayımızda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde Erkenci Karpuz Yetiştiriciliği ve Türkiye Açısından Önemi ile İncir başlıklı iki makaleye yer verdik, yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Sizleri de derleme ve inceleme niteliğindeki makaleleriniz ile dergimize katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Ayrıca bizlerle paylaşmak istediğiniz haberleri de bekliyoruz. Esen kalın Yönetim Kurulu 3

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ NDE ERKENCİ KARPUZ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMİ Veysel ARAS 1 Nihat YILMAZ 2 T ürkiye de 27.7 milyon ton sebze üretimi yapılmakta ve bu üretimin % 14.5 ini (4 milyon ton) karpuz karşılamaktadır. Karpuz yetiştiriciliğinin % 11.3 ü (661 bin ton) örtüaltında gerçek-leştirilmekte olup, bu üretimin % 87.5 i (578 bin ton) Çukurova Bölgesinde Adana vemersin illerinde gerçekleştirilmektedir (TÜİK, 2012). Adana ve Mersin illerinde karpuz üretiminin % 99 u alçak plastik tüneller altında yapıl-maktadır. Çukurova Bölgesinde erkencilik baz alınarak, ocak ayında dikimler alçak tünellere yapılır ve Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hasat edilir. Seralardaki erkenci karpuz yetiştiriciliği ise Antalya ilinde gerçek-leştirilmektedir. Çiftçilerin karpuz yetiştiriciliği konusunda yeterince bilinçli olmaması konusu önemli bir problemdir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de yaygınlaşmış olan kabak anaçları, toprak kökenli hastalıkları (özellikle karpuzun en büyük problemi Fusarium solgunluğu) engellemelerinin yanı sıra, su ve besin maddelerinin alımını teşvik eder, bitkileri güçlendirir ve buna bağlı olarak da verimde artışa ve kalitede iyileşmeye neden olabilir. Bu gibi avantajlarının yanı sıra kabak anaçlarının kökleri karpuzlara göre çok daha fazla ve güçlü olması nedeniyle, normal karpuz yetiş-tiriciliğinde kullanılan fide sayısı, aşılı karpuz üretiminde 1/3 e düşmektedir. Bu gibi avantajlarından dolayı karpuz üreticisi aşılı fide ile üretim yapmaya yönelmiş ve üretimde kullanılan aşılı fide sayısı her yıl katlanarak artmıştır. Son yıllarda erkenci karpuz yetiştiriciliğinde % 90 lara varan kabak üzerine aşılı karpuzların yetiştirme alanlarına girmesi üreticiyi daha da bilinçli hale getirmeyi zorunlu kılmıştır. Aşılı yetiştiricilikte, kullanılacak anaçların üzerine aşılanacak olan kalem (karpuz çeşitlerinin) kombinasyonunun iyi araştırılması, oluşturulan bu kombinasyonların kültürel bakımlarının nasıl yapılacağı araştırılmalı ve hasat zamanlarının iyi araştırılıp uygun zamanda hasadın yapılması gereklidir. Uygun anaç/ kalem kombi-nasyonunun seçilmemesi durumunda karpuz bitkisinde farklı tepkiler oluşmaktadır. Güçlü anaç kullanılması, gübreleme (aşırı azotla besleme vb.) ve sulamanın karpuzda yapıldığı şekliyle yapılması durumunda zaten güçlü olan kabak anaçları bu besin maddelerini ve suyu daha fazla iletecek ve sonuç olarak kabak üzerine aşılı olan karpuz meyvesinde liflenmenin artması, kabuğun kalınlaşması gibi olumsuz sonuçlar yaratabilecektir. Aşısız fide ile karpuz yetiştiriciliğine göre, aşılı karpuzda SÇKM (Suda Çözünebilir Kuru Madde) oranı daha fazla olmaktadır. Bu nedenle aşılı karpuzlarda daha hızlı ve fazla kuru madde birikmekte ve karpuz meyveleri daha hızlı irileşmektedir, ama karpuz meyveleri bazen olgunlaşmamış olabilmektedir, bu olumsuzluğu oluşturan anaç/kalem kombi-nasyonlarında olgunlaşma tamamlanmadığın-dan, olgunlaşmamış bir tat oluşmakta ve halk arasında kabak tadı şeklinde ifade edilmektedir. Bu konuda bilimsel olarak hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Tabi ki bu araştırma-ları çiftçilerimiz kendileri değil, bilim adamları veya araştırmacı kuruluş belgesi olan firmalar, en iyi kabak anacı-karpuz çeşidi kombinas-yonunu tespit edeceklerdir. Ayrıca en iyi uyum sağlayan anaç-kalem kombinasyonlarının, en iyi hangi aralık ve mesafelerde 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Erdemli, Mersin, TÜRKİYE 2 Erciyes Üniversitesi, Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu, Kayseri, TÜRKİYE 4

dikileceğini ve de bu aralık mesafelere göre en iyi gübreleme programlarını da belirleyecek ve sonuçlarını da çiftçilere aktaracaklardır. Çiftçilerimiz bu bilgilere açık olmalı ve hemen uygulamaya aktarmalıdırlar. Genel olarak erkenci karpuz yetiştiriciliğinde artık olmazsa olmaz olarak kullanılan kabak üzerine aşılı karpuzlarda çiftçilerin dikkat edebilecekleri bazı hususlar vardır. Kabak anacı, karpuza göre zaten çok güçlü bir anaçtır ve karpuzu çok hızlı büyütecektir, bu durumda üreticinin azotlu gübre kullanırken, normal karpuza göre azot dozunu azaltması gerekmektedir. Ayrıca çiftçilerin kullandıkları potasyumlu gübrelerin dozlarını arttırmaları gerekmektedir. Bu iki faktör çok önemli olup, meyve kalitesinin iyileşmesine neden olacaktır. Son olarak meyve tam olgunlaştıktan sonra (özellikle meyve sapındaki sülük ve kulakçığın tam kuruması ve de meyveye vurulduğunda tok bir ses gelmesi) hasadın yapılması ile kabak üzerine aşılı karpuzlarda rastlanılan olumsuzlukların büyük ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. Ülkemizdeki kabak anaçları üzerine aşılı karpuzların en büyük sorunu da budur, yani meyvelerin olgunlaşmadan önce erken hasat edilmesi sonucu kelek tadı vermesi ve de buna halk arasında kabak tadı veriyor denmesidir. Yukarıda belirtilen araştırmaların yapılması ile de yetiştiriciliğin nasıl yapılacağının sınırları tam olarak belirlenmiş olacaktır. İklim faktörleri de erkenci karpuz yetiştiriciliğini çok fazla etkiler. Hasat zamanına doğru esen rüzgârlar (poyraz) hasat süresini kısaltarak bir an önce pazara arzını gerektirir. Poyraz ardından aşırı sıcakların bastırması ve güneşlenme, meyveler üzerinde güneş yanıklığına ve de fizyolojik zararlanmalara sebebiyet verecektir. Hasat zamanında esen poyrazlardan dolayı çoğu zaman çiftçi ürününü erken hasat edip pazara sunmakta, bu da olgunlaşmamış karpuzun piyasaya sunulması anlamına gelmektedir. Bu durumlarda çeşit seçimi ön plana çıkmakta, eğer çeşidin gövde (tevek) yapısı kuvvetli ise bitki karpuzu çabuk örtmekte, zararlanma minimuma inmekte ve de erken hasadın önüne geçilmiş olunmaktadır. Erkenci karpuz yetiştiriciliğinde çiftçilerin en büyük sorunlarından birisi de tarla ürünlerine göre üretim maliyetlerinin yüksek olması ve pazarlama sorunudur. Çiftçinin maliyetlerini yükselten en büyük girdiler; işçilik ve mazota bağlı olarak nakliye fiyatlarının yüksek olmasıdır. Karpuz, ülkemizde soğuk hava kamyonlarında büyük kasalarda taşınmayıp, istifleme usulü elden ele atılarak kamyonlara doldurulup, diğer bölgelere gönderilmektedir. Bunun sonucu kamyon kasasında en alttaki ve yan taraflardaki karpuzlar ezilmekte veya çatlamaktadır. Nakliyenin yapıldığı yere varıldığında bunlar ayıklanarak atılmakta, bu durum direkt olarak fiyatların artmasına sebep olmaktadır. Karpuzun hasadından, nakliyesine ve ulaştığı bölgede satıldığı yere kadar farklı birçok kişi görev almaktadır. Çiftçiden alınan karpuzlar, aracılar sonucunda çok yüksek fiyatlara çıkıp tüketiciye ulaşmaktadır. Ülkemizde karpuz fiyatları serbest piyasada oluşmakta ve üreticiler piyasada oluşan fiyatlar karşısında kimi yıllar zor duruma düşmektedir. Bu açıdan üreticilerin birlik oluşturması, uzmanlaşmaya gidilmesi ve koopera-tifleşmenin bir an önce geliştirilmesi gerek-mektedir. Karpuz genellikle iç tüketime konu olan bir üründür. Dış ticaret verileri incelendiğinde de en çok 2008 yılında 44.612 ton ihracat gerçekleşmiştir. Daha önceki yıllarda (1999 ile 2007 yılları arasında) ihracat ortalama 10.000-20.000 ton arasında gerçekleşmiştir. Türkiye karpuz ihracatı yıllara göre değişmekle beraber, ortalama ülke toplam üretiminin % 0.30 - % 1.00 i arasında değişmektedir. En fazla ihracat İngiltere, Almanya, Rusya, Hollanda, Belçika ve Ukrayna gibi ülkelere yapılmaktadır (TÜİK, 2012). 2000 2008 yıllarını kapsayan döneme bakıldığında arz açısından karpuz arzının 3.6 ile 4.2 milyon ton arasında değiştiği görülmektedir. Bu dönemlerde de her yıl hemen hemen aynı miktarlarda karpuz arzı gerçekleşmiştir. En yüksek ve en düşük arz miktarı arasındaki oransal fark ancak % 10 düzeylerinde meydana gelmiştir. Tüketim ve yeterlilik açısından incelendiğinde de, yine aynı dönem, ortalama kişi başına tüketimin ortalama 50 kg seviyelerin- 5

de olduğu ve yıldan yıla çok büyük farklılıklar olmadığı görülmüştür (TÜİK, 2012). Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Erkenci Karpuz Üretimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) nin coğrafik konumundan dolayı daha erken sebze yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Adanın Türk tarafında ve kuzey kıyılarına paralel olarak bir uçtan bir uca uzanan Beşparmak Dağları ve Rum kesiminde yer alan Trodos Dağları yer alır. Bu iki dağ silsilesini birleştiren ise geniş, genellikle düzgün ve kurak olan Mesarya ovasıdır. Adanın doğusunda en uç kısmı oluşturan Karpaz yarımadasıdır (Şekil 1). Ayrıca farklı iklim ve bitki örtüsü yapısına sahip olan ve sulu tarımın yoğun olarak yapıldığı çeşitli türlerden kurulmuş bahçelere sahip olan Lefke Bölgesi bulunmaktadır (Yılmaz, 2007). Ovada yazın sıcaklık 40 o C nin üstüne çıkabilmektedir. Tarım alanlarını sulayabilecek akarsular da mevcut değildir. Tarım alanlarının sulanması için gerekli olan su, yeraltı suyundan sağlanmaktadır. Mesarya ovasında yıllık yağış miktarı düşük olduğu için yeraltı suyu yeterince beslenememektedir (Şekil 2). Bu yüzden yeraltı suyu zengin değildir. Tarımın yapılabilmesi için gerekli olan düz alanlar ülkede geniş yer tutar. Bu düzlüklerin başında Mesarya ve Güzelyurt ovaları gelmektedir. Girne- Beşparmak ve Trodos dağlarından aşınarak gelen malzeme ovada alüviyal toprakların oluşmasını sağlamıştır. Bu verimli ovalarda kuru tarım yapılmaktadır. Kuraklık şartlarının yoğun olduğu Mesarya ovasında kuru tarım, su kaynakları daha zengin olan Güzelyurt ovası ve kıyı ovalarında sulu tarım yapılmaktadır. Girne- Beşparmak dağlarında bitki örtüsünün fakir olması ve topografyadaki eğim toprak erozyonunu artırmış, Girne-Beşparmak dağlarını çıplak kayalıklar durumuna getirmiştir. Bu alanlarda tarım pek yapılmaz. Ancak bu dağların ovaya yakın az eğimli eteklerinde tarım nispeten yapılmaktadır. Arazi şekilleri tarım için uygun ortamlar sunsa bile, kuraklık faktörü tarımı önemli ölçüde engellemektedir (Mor ve Çitci, 2006). Yarı kurak iklim koşullarına sahip olan KKTC de su kaynakları, tarımsal arazi varlığı ve elverişliliği gibi önemli faktörlerin sınırlılığı tarım sektörünün gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. KKTC'de ihtiyaç duyulan suyun büyük bir kısmının karşılandığı yeraltı su rezervlerinin tek beslenme kaynağı olan yıllık yağışların 350-400 mm gibi düşük bir düzeyde olmasının yanı sıra, yeraltı suyunun aşırı ve kontrolsüz kullanımı, akiferlerdeki su seviyelerinin devamlı azalmasına, bazı bölgelerde bu azalmanın tehlikeli boyutlara ulaşmasına ve tuzlanmaya ne- ( 6

den olmaktadır. KKTC'de mevcut doğal su kaynaklarının sınırlılığı, su sorununu her geçen gün ağırlaştırırken; su kıtlığı, ülke tarımının sürekli olarak karşı karşıya bulunduğu önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır (KKTCDPÖ, 2013). Bu sorunu ortadan kaldırmak ve içme suyu temini için Türkiye Devlet Su İşleri tarafından KKTC İçmesuyu Temini Projesi hayata geçirilmiştir. Türkiye kara sınırları içerinde kalan kısmı; Mersin ilinin Anamur ilçesindeki Dragon Çayı üzerinde inşa edilecek Alaköprü Baraj rezervuarından sabit debi esasına göre yıllık 75 milyon m 3 suyun Akdeniz kıyısındaki dengeleme deposuna basınçlı boru ile isale edilmesini kapsamaktadır. KKTC ye isale edilen yılda 75 milyon m 3 suyun 37.76 hm 3 ü içme-kullanma suyuna (% 50.3) ve 37.24 hm 3 ü de (%49.7) sulama suyuna tahsis edilmiştir. Dünyada ilk kez uygulanacak deniz geçişi için ise, 80.151 km uzunluğunda, deniz yüzeyinden 250 m derinlikte ve askıda geçecek olan, 1 600 mm çapında yüksek yoğunluklu polietilen boru hattı döşenecektir. İş programına göre kara yapılarından ilk önce yapılması gereken Alaköprü Barajı nın inşaatına 2011 yılında başlanmıştır. Baraj inşaatı 4 yıl süreceğinden, projenin diğer kısımları da bu süre zarfında tamamlanacaktır. Böylece işlerin bütünü dördüncü yılın sonunda tamamlanacak olup, KKTC ye su isale edilmeye başlanacaktır. Proje tamamlandığında Türkiye tarafı 23 km, deniz geçişi 81 km ve KKTC tarafı 3.2 km olmak üzere toplam 107.2 km hat ile yılda 75 milyon m 3 su KKTC ye iletilecektir. Projenin gerçekleşmesiyle halen yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarının kısıtlı olması sebebiyle su sıkıntısı çekilen KKTC ye içme, kullanma ve sanayi suyu ve tarım için sulama suyu temin edilerek 50 yıllık bir perspektifte su ihtiyacı karşılanacaktır. Ayrıca, 4.824 hektarlık bir alanda yapılacak sulu tarım ile yüksek gelir artışları sağlanmış olacaktır (DSİ, 2013). Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, makro iklim sınıflandırılmasına göre yarı kurak olarak adlandırılan iklim kuşağı arasında yer alır. Aynı zamanda bir Akdeniz havzasında yer almasından dolayı, yaz mevsiminin sıcak ve kuru; kış mevsiminin ılık ve az yağışlı geçtiği Akdeniz iklimi görülür. Kuzey Kıbrıs ın yıllık ortalama hava sıcaklığı 19.0 C dir. Yıl boyunca en sıcak ay genellikle Temmuz ayıdır. Bu ayda hava sıcaklığı gündüz saatleri (gölgede) 37.0 C 40.0 C arasında seyreder. Yılın en soğuk ayı genellikle Ocak ayı olup gündüz saatleri hava sıcaklığı 9.0 C 12.0 C arasında seyreder ve yılın en soğuk geceleri çoğunlukla bu ayda yaşanır. Böyle gecelerde hava sıcaklığının düşmesi ile birlikte toprak yüzeyi sıcaklığı da özellikle iç kesimlerde 0.0 C nin altına düşerek yer yer don olaylarına neden olur. KKTC de yağışlar genellikle Ekim Mart döneminde görülmekle birlikte, yılın toplam yağış miktarı 402.8 mm dir. En yağışlı ay Aralık, en kurak aylar ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Bir ada ülkesi olan Kuzey Kıbrıs ta genel olarak rüzgar, yörelerin topoğrafik özelliğine göre farklı yönlerden eser. Bununla birlikte Kuzey Kıbrıs genelinde hakim yön Batı (W) dır. Yıllık ortalama rüzgar şiddeti ise 2.8 m/sn dir. Bulunduğu enlem derecesinden dolayı güneşlenmenin fazla, güneş enerjisinin bol olduğu Kuzey Kıbrıs ta yaz aylarında ortalama günün 12 saati güneşlidir. Kış aylarında bu değer ortalama 5 saat dolayındadır. Yıl genelinde günlük ortalama güneş enerjisi miktarı 417.3 cal/cm 2 dir. En fazla güneş enerjisi Temmuz ayında günlük ortalama 622.2 cal/ cm 2 dir. En az güneş enerjisi ise Aralık ayında günlük ortalama 214.5 cal/cm 2 değerindedir (MDB, 2013). Kıbrıs, Sicilya ve Sardunya dan sonra Akdeniz in üçüncü büyük adasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 32-34 o doğu meridyenleri ile 34-35 o Kuzey paralelleri arasında Akdeniz in kuzey doğusunda yer almaktadır (İPŞ, İstatistik ve Planlama Şubesi 2010). Toplam olarak adanın yaklaşık yüzölçümü 9251 km 2 dir. K.K.T.C. nin yüzölçümü ise 3.298 km 2 dir. Bu alanın % 56.7 (1.870.689 da) si tarım arazisidir (Çizelge 1). Ancak mevcut koşullarda toplam tarım arazisinin % 66.3'u ekonomik olarak ekilip değerlendirilebilmektedir. Ekonomik olarak değerlendirilen tarım arazisinin ise yaklaşık % 7.7 si sulu ziraatta kullanılmaktadır. Bitkisel üretim ekim alanları; tahıl, baklagiller, yumrulu bitkiler, yem bitkileri, sebzeler, meyveler, bağlar ve turunçgillerden oluşmaktadır. Ekilen arazinin ürün çeşidine göre dağılımında tahıl arazi- 7

si % 45.0'lik payla birinci sırada yer alırken, sebzeciliğin payı ise sadece % 0.73 tür. Sebzeciliğin % 98 i sulu tarım şeklinde yapılmaktadır (Çizelge 2) (İPŞ, 2010). Açıkta sebze üretimi incelendiği zaman; en fazla enginar yetiştiriciliği yapılmakta (Şekil 3), bunu domates ve marulun takip ettiği izlenmektedir (Çizelge 3). Örtüaltında sebze yetiştiriciliğinde; en fazla domates, hıyar ve karpuz yetiştiriciliğinin yapıldığı görülmektedir. Domates ve hıyar yetiştiriciliği cam serada daha fazla yapılırken, karpuz yetiştiriciliğinin daha çok tünellerde yapıldığı belirtilmektedir (Çizelge 4). Karpuz üretimi incelendiğinde, çok fazla bir üretimin olmadığı, düzenli bir şekilde yıllar bazında en fazla karpuz yetiştiren bölgenin ise Güzelyurt olduğu görülmektedir (Şekil 4). Sonuç olarak, yukarıdaki bahsi geçen sulama projesinin de tamamlanmasıyla, zaten er- kenci karpuz yetiştiriciliğine çok uygun olan KKTC için her türlü zemin hazırlanmış olacaktır. Ayrıca en uygun anaç-kalem kombinasyonlarının da kullanılmasıyla hem her yıl aynı yerde yetiştiricilik yapılabilecek, hem de daha fazla ürün alınması mümkün olacaktır. KKTC de Aralık-Ocak ayında fide dikimi yapılarak, martnisan ayında çok rahatlıkla ürünün hasat edilebileceği iklim verilerinden görülmektedir. Bu dönemde yapılacak hasat, en yakın pazar Türkiye ye gönderilebilecektir. Mart-Nisan ayların- 8

da Türkiye ye gönderilecek karpuz ülkemizde bu dönemdeki karpuz pazarındaki açığı da gidermiş olacak; üreticinin de karpuzu erken kırmasına gerek kalmayacaktır. Özellikle KKTC de yapılacak karpuz yetiştiriciliğinin mini ya da orta irilikte karpuzlarla yapılması daha uygun olacaktır. Çünkü bu dönemdeki karpuz fiyatlarının yüksek olması sebebi ile tüketici mini karpuzları alabilecek ve rahatlıkla tüketebilecektir. http:// www.dsi.gov.tr/ projeler/kktc-sutemin-projesi İPŞ, 2010. İstatistik ve Planlama Şubesi. Tarımsal Yapı ve Üretim 2010. KKTC Tarım ve Orman Bakanlığı. Lefkoşa. KKTCDPÖ, 2013. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet Planlama Örgütü web sayfası, 2008 Yılı Sektörel Gelişmeler. www.devplan.org/macro-eco/bolum- 2.pdf MDB, 2013. KKTC Meteoroloji Dairesi Müdürlüğü web sayfası. http://kktcmeteor.org/ meteorolojikbilgi/kibris-iklimi.aspx Mor, A., Çitci, M.,D., 2006. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde Ekonomik Etkinlikler. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 16, Sayı: 1 Sayfa: 33-61, Elazığ. TÜİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu Web sayfası. http://www.tuik.gov.tr. Yılmaz, N., Baktır, İ., Tozlu, İ., 2007. Kuzey Kıbrıs Mutfağının Önemli Üç Sebzesi: Yabani Kuşkonmaz, Molehiya ve Kolakas. V.Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Erzurum, 105-109. KAYNAKLAR DSİ, 2013. Devlet Su İşleri web sayfası. 9

İNCİR Uygun AKSOY 1 Fatih ŞEN 1 K. Betül ÖZER 1 H. Zafer CAN 1 İ ncir (Ficus carica L.), Akdeniz ülkelerinde ve Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ülkelerde doğada yaygın bir türdür. Arap yarımadasında ve Ortadoğu da kültüre alındığı bilinmektedir. Hatta kültüre ilk alınan tür olduğu yönündeki arkeolojik bulgulara dayalı hipotez, diğer araştırıcıların yoğun tartışmalarına yol açmıştır. İncir, tüm dinlerce kutsal kabul edilmiş bir meyvedir. Muhtemelen kolayca çoğalabilmesi, doğada yaygın olarak bulunması, yüksek besin değeri, kurutularak uzak mesafelere taşınımı, benimsenmesinde önemli rol oynamıştır. Ortadoğu dan doğuya doğru yayılımı; özellikle yoğun Muson yağmurlarının yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle yavaş olmasına rağmen, batıya doğru Akdeniz kıyılarında hızla yayılmıştır. Amerika kıtasındaki yayılımı ise çok daha sonraları gerçekleşmiştir. Ülkemizde ise; Güneydoğu Anadolu da farklı tür ve çeşitlere rastlanmakla birlikte, batıya yayılımında özellikle üstün tiplerin seçilerek çoğaltılması sonucu yer yer belli çeşitlerin baskın hale geçtiği görülmektedir. İncir, erkek ve dişi ağaçlara sahip dioik bir türdür. Erkek ve dişi ağaçlarda birbirini takip eden 3 meyve oluşur. Erkek ağaçlarda, boğa (kış), ilek (ilkbahar) ve ebe (yaz); dişi ağaçlarda ise ilk ürün (meyve olgunlaşması haziran-temmuz), yaz ürünü (ağustos-eylül) ve son ürün (ekim-kasım) meyveleri meydana gelir ve olgunlaşır. Erkek incir meyveleri irileşip yumuşadığı halde genelde tatlanmaz; reçel yapımı haricinde sadece ilek meyveleri dişi ağaçların yaz ürünü meyvelerinin tozlanıp döllenmesi amacıyla kullanılır. Dişi incir çeşitleri meyvelerin tutum özelliklerine göre birkaç grupta yer alır: 1. İzmir tipi incir çeşitleri: Asıl olarak 2. ürün olan yaz meyveleri meyve bağlayabilmek için döllenme gerektirir ve döllenmiş olan meyveler irileşip olgunlaşır. 1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü İZMİR 10

Sarılop ve Bursa Siyahı bu grupta yer alır. 2. Adi tip incir çeşitleri: Birinci ve ikinci ürün döllenme olmaksızın meyve bağlayabilir ve olgunlaşabilir. 3. San Pedro tipi çeşitler: Birinci ürün partenokarpik olarak meyve bağlar, ikinci ürün ise meyve bağlayabilmek için mutlaka döllenme ister. Erkek incir meyvelerinin sadece ilek meyvelerinde çiçek tozu meydana gelir. Diğer erkek incir meyveleri ise incirle simbiyotik yaşam süren ilek arıcığına (Blastophaga psenes) ev sahipliği yaparak yaşam döngüsünü tamamlamasına yardımcı olur. Bu nedenle özellikle adi tip incirler, iklim koşullarının sürgün uzaması ve meyve olgunlaşmasına uygun olması durumunda farklı budama şekilleri ile farklı zamanlarda pazara meyve sunma olanağı yaratmaktadır. İncirin kullanım alanları İncir, taze olarak sofralık değerlendirilebildiği gibi kurutularak veya farklı biçimde işlenerek çok farklı ürünlere dönüştürülmektedir. Taze incirler ayrıca derin dondurularak gıda sanayiinde dondurma veya benzeri ürünlerde katkı olarak değerlendirilmektedir. Gerek erkek ve gerekse dişi incir meyveleri, reçel veya marmelat olarak da işlenmektedir. Erkek incir ağaçlarının ilkbahar meyvesi olan ilek meyveleri, ilek arıcığı kış (boğa) meyvelerinden ilek meyvelerine geçmeden toplanarak kabukları soyulur, haşlanır, kirece yatırılarak hatta çok az miktarda göztaşı eklenerek reçel haline getirilir. Erkek incir meyvelerinden şekerleme yapılarak pasta ve dondurma sanayiinde yaygın olarak yararlanılır. Kurutma, ülkemizde ve diğer önemli kuru incir üreticisi ülkelerde güneşte kurutma şeklinde yapılmaktadır. Genelde araştırma amaçlı veya bazı özel durumlarda yapay kurutucularda kurutulduğu da görülmektedir. Kurutulan incirler doğrudan veya lerida, pulled, garland, layer gibi elle farklı şekiller verilerek tüketiciye sunulmaktadır. Çekirdekleri kırılarak veya kırılmadan ezme haline getirilen kuru incirler ise çoğunlukla bisküvi ve pasta sanayi için hammadde olarak dış pazarlara gönderilmektedir. Ortası incir ezmesi kaplı bisküviler yani fig bar dış pazarda yoğun talep görmektedir. Kuru incir ezmeleri aynı zamanda küçük drajeler halinde veya çikolata kaplanarak işlenmiş ürünler şeklinde hazırlanmaktadır. Ülkemizde de kuru incir ezmesinin fındık, ceviz veya antepfıstığı ile karıştırılması ve küçük parçalar halinde kesilmesi ile incir lokumu yapılmaktadır. İncirin besin değeri Kuru incirin, besin içeriğinin yüksek olmasından dolayı sağlıklı beslenme açısından önemi giderek artmaktadır. Kuru incir meyveleri hemen hemen her özel diyetin bir parçası olabilecek besin bileşimine sahiptirler. Pektik maddelerce zengin olan kuru incir meyveleri, bağırsaklardan toksik maddelerin atılması, kandaki kolesterol düzeyinin düşürülmesi, şeker hastalarında kan şekerinin hızla yükselmesinin önlenmesi gibi birçok yararlar sağlamaktadır. Kilo vermeye çalışan kişiler için kuru incir, yüksek lif içeriği ve lif/şeker oranı açısından uygun bir besin kaynağıdır. Kuru incir tüm meyve ve sebzeler içinde en yüksek lif içeriğine sahip türlerden biridir. Sadece tüketilen 1 adet kuru incir 2 g lif sağlamaktadır ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın %20 sine karşılamaktadır. İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle sindirim sistemini hızlandırır; laksatif etki yaratır ve bedene giren kolesterolün kana karışmadan atılmasını sağlar. Besin olarak alınan lifler bazı kanser türleri riskini azaltmada etkili olurlar. Ayrıca, incirin, tümör gelişimini durdurucu özelliğe sahip olan benzaldehit içeriğince de zengin olduğu bildirilmektedir. Kuru incirin içerdiği omega-3, omega-6 yağ asitleri ile fitosterol sayesinde kolesterolü düşürücü olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır. Sağladığı yüksek enerji sayesinde kuru incir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olur, güç ve kuvvet verir. Çocukların gelişme çağında enerji kaynağı olarak ta önerilmektedir. Kalamata veya bağlama olarak adlandırılan ipe dizili kuru incir meyveleri eski çağlarda uzun çöl yolculuklarında 11

enerji kaynağı olarak vazgeçilmez bir besin olarak kullanılmıştır. İncir, içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor ile kemik ve dişlerin sağlıklı oluşumunda etkilidir. Sütün iki katına yakın kalsiyum miktarı ile hamile ve çocuklarda kemik gelişimini sağlayıcı, yaşlılarda ise kemik erimesine karşı koruyucu özelliği bulunmaktadır. İncirde bulunan kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt alerjisi olan veya içemeyen kişilerin kalsiyum ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olsun diye kuru incir yemeleri öğütlenir. İncirdeki mineral madde, özellikle demir içeriğinin fazla olması nedeniyle, hamileler ve küçük çocuklarda ortaya çıkan kansızlığa ve yine vitamin eksikliğinin neden olduğu hastalıklara iyi geldiği yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya konmuştur. Kuru incirde sodyum miktarının düşük olması özellikle yüksek tansiyon ve böbrek sorunu olan kişilere daha rahatlıkla önerilebilme olanağı sağlar. Sodyum/ potasyum oranı bakımından en sağlıklı ürünler arasındadır. Günde 100 g kuru incir (4-6 adet) tüketildiğinde Avrupa Birliği 90/496 nolu direktifine göre günlük enerji ihtiyacının %10 u, proteinin %7 si, potasyumun % 18 i, kalsiyumun %17 si ve demir ve magnezyumun %30 u, fosforun % 20 si, B1 vitamininin (Thiamin) %5.2 si ve B2 vitamininin (Riboflavin) % 4.5 i karşılanmaktadır. İncir üretimi ve ticareti Günümüz incir üretim ve ticaretinde Türkiye lider konumdadır. Yaş olarak ülkemizde yıllık 300 000 ton dolayında incir üretilmektedir. Üretimin yaklaşık % 65 i kurutularak, kalan % 35 i ise taze olarak değerlendirilmektedir. Taze incir üretiminde Bursa Siyahı veya Mut inciri gibi üretimi belirli bir ticari düzeye ulaşmış birkaç çeşit dışında çoğu çeşit üretim bölgesinde yerel pazarlarda tüketilmektedir. Üstün kurutmalık özelliklere sahip olan Sarılop çeşidi ise hassas dokusu nedeniyle taze olarak çok az miktarda pazara sunulmaktadır. Karadeniz, Marmara, Güneydoğu Anadolu veya Ege Bölgesi nde ön plana çıkan incir çeşitleri olmakla birlikte, üretimleri önemli pazarlara erişime imkan tanımamaktadır. Bursa ve Balıkesir in bazı ilçelerinde yetiştirilen ancak son yıllarda diğer bölgelerde yayılma eğiliminde olan Bursa Siyahı, yola dayanımı ve lezzeti nedeniyle tüm dünyada en üstün sofralık çeşit olarak tanınmaktadır. Ülkemizden birçok ülkeye yaş incir olarak ihraç edilmektedir. İzmir tipi incir olması nedeniyle yaz ürünü değerlendirilmektedir. Diğer ülkeler ise Arjantin veya Brezilya da olduğu gibi ülkemizin pazarda olmadığı dönemi doldurmaktadır. İsrail ise Akdeniz ülkesi olmasına rağmen iklim özellikleri, Brown Turkey gibi çeşidin meyve oluşturma ve olgunlaştırma özelliği ile budama ve kimyasal uygulamaları yardımı ile Türkiye nin pazarda olmadığı erken ve geç dönemde incir pazarlamaktadır. Benzer şekilde İspanya veya İtalya gibi ülkeler hem döllenme istemeyen çeşitlerle ilk ürün ve örtü altında incir yetiştiriciliği ile pazarın boş olduğu dönemlerde fırsatları yakalamaya çalışmaktadır. Kuru incir ise, Ege Bölgesi nde özellikle Aydın ve İzmir illerinde yetiştirilmekte olan Sarılop incir çeşidi meyvelerinin güneşte kurutulması ile elde edilmektedir. Üretim miktarı, yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık 55-60 bin tondur. Son 5 yıllık dönemde ise 46-63 bin ton arasında değişen miktarda ihraç edilmektedir. Her yıl elde edilen ürün, büyük çoğunluğu yılbaşı öncesinde pazara sunulmakta ertesi ürün yılına stok devri ancak bazı yıllarda ve çok az miktarlarda gerçekleşmektedir. Türkiye, dünya ticaretinin %70 ini karşılamakta ve birinci sırada yer almaktadır. Ege Bölgesi nde Büyük ve Küçük Menderes havzalarındaki 6 milyon dolayındaki incir ağacının hemen hepsi kurutmalık olan Sarılop çeşidine aittir. Sarılop, yüksek şeker, düşük asit içeriği, açık sarı renkli ince kabuğu ve iri meyveleri ile kuru meyve kalitesi açısından dünya pazarlarında aranan önemli bir çeşittir. Sarılop meyveleri Bölge de Ağustos ayı başında olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan meyveler toplanmadığı takdirde ağaç üzerinde su kaybederek buruklaşır. Yaklaşık % 30-50 arasında değişen su içeriğine sahip buruk incir meyveleri meyve sapı-dal arasında ayrılma tabakasının oluşması sonucunda yere düşer. Son yıllarda ticarette sorun yaratan aflatoksin, 12

meyvelerin olgunlaşması ve su kaybetmeye başlaması ile başlar. Toprak üzerinden elle işleyen 60 dolayında kuru incir işleme tesisi bulunmaktadır. Ülkemizde özellikle 1960 lı yıllardan başlayarak kuru incir ticaretinde depo zararlıları dış satımda önemli darboğaz oluşturmuş ancak yapılan araştırmalar ve eğitimyayım çalışmaları ile sorun aşılmıştır. Yapılan çalışmalarda bahçede olgunlaşma ve kurutma döneminde başlayan kuru incir zararlılarının sık hasat ve hasat sonrası hemen Metil Bromid ile fümige edilerek kontrol edilebilmesi nedeni ile uygulama hazırlanan bir yönetmelikle kuru incir için zorunlu hale getirilmiştir. Kuru incirde fumigasyon toplanan incirler kerevetler üzerine serilerek kurumaları sağlanır. Meyve su içeriği ortamla dengeye ulaşıncaya kadar kuruyan meyveler elle seçilerek toplanır ve üretici deposuna konur. Yeterince kurumuş ve su aktivitesi 0.65 değerinin altına inmiş incirlerde yeniden aflatoksin oluşmaz. Üretici ürünü genelde insan gıdası olarak değerlendirilemeyecek hurda olarak tanımlanan özürlü incirler ayıklayarak alıcılara teslim eder. İncir meyveleri ya doğrudan veya aracılar tarafından kuru incir işletmelerine teslim edilir. Üretilen kuru incirin yaklaşık % 95 i dış pazarlarda satılmaktadır. Üretimin yaklaşık % 65 i Aydın, kalan kısmı ise İzmir in Aydın a komşu ilçelerinde yetiştirilmekte olduğundan işletmeler de bu bölgede bulunmaktadır. Yıllara göre değişmekle birlikte dış pazara doğrudan veya fason olarak ürün Önemli kuru incir zararlıları, ülkelere göre farklılık göstermektedir. Ülkemizde ana zararlı konumunda İncir Kurdu (E. cautella) iken Amerika Birleşik Devletleri nde Kaliforniya da yetiştirilen Sarılop incir çeşidinde ana zararlı Ekşilik Böcekleri (Carpophilus spp.) dir. Ekşilik böcekleri aflatoksin oluşturan fungusları meyve içine taşıdığından incir meyvelerinde aflatoksin ABD de, ülkemizden farklı olarak çoğunlukla meyve iç boşluğunda meydana gelir. Metil Bromid, kuru incir zararlılarının kontrolünde etkinliği ve maliyeti açısından günümüze dek rekabetsiz olmuştur. Ancak ozon tabasını delici etkisi nedeni ile Montreal Protokolü çerçevesinde tüm dünya da yasaklanmaktadır. Laboratuar, karantina ve taşıma öncesi (preshipment) uygulamalar haricinde, ülkemizde kullanımı 2007 yılından başlayarak ihracat öncesindeki uygulama dışında yasaklanmış durumdadır. Gelişmiş ülkelerde 2005 te yasaklanmış, gelişmekte olan ülkelerde ise 2015 yılından itibaren yasaklanacaktır. Ülkemizde kuru incir üretiminde organik olarak kontrollü ve sertifikalı olarak üretilen ve dışa pazara satılan incir miktarı giderek artmaktadır. Organik üretimde geçerli olan kurallara göre Metil Bromid kullanımına izin verilmediğinden organik ürünlerde depo zararlılarının kontrolü, derin dondurma (şoklama) veya karbondioksit uygulamaları ile yapılmaktadır. Derin dondurma yaklaşık 15 yıldır uygulanmakla birlikte maliyetinin yüksek olması, işlem için özel alt-yapı gerektirmesi, uygulama süresinin uzun olması ve sıcaklık-süre gibi faktörlerde 13

yapılan hatalarda etkinliğin hızla düşmesi gibi nedenlerle konvansiyonel üründe yaygınlaşamamıştır. Kuru incir sektöründe metil bromide alternatif olarak, karbondioksit uygulamalarının (atmosferik basınç ve yüksek basınç) ve magnezyum fosfit in kuru incir zararlılarına karşı güvenli biçimde uygulanabilmesi amacıyla araştırmalar yürütülmüş ve uygulamaya geçirilmiştir. Kuru incirde aflatoksin sorunu Kuru incirde, Avrupa ülkeleri ana pazar konumunda olup ihracatta % 80 e yakın bir pay almaktadırlar. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile son 20-25 yılda aflatoksin sorunu gündeme gelmektedir. Aflatoksin, tamamen doğal koşullara bağlı olarak incir meyveleri henüz ağaç üzerinde kurmaya başladığı dönemde meydana gelir. İklim koşullarına bağlı olarak aflatoksinle bulaşık meyve oranı yıldan yıla değişebilmektedir. Ancak aflatoksinle yüksek düzeyde bulaşık incirlerin oranı % 0.75 ile % 1.50 arasında değişmektedir. Bulaşık olan bu tek incirin parti içinde belirlenebilmesi için aflatoksin oluşturan toksijenik fungusların kuru incirde aynı zamanda uzun dalga ultra viyole lamba (UV) altında parlak yeşilimsi sarı ışıma yapan kojik asit oluşturmasından yararlanılmaktadır. AB ülkelerine ihracat yapan kuru incir işletmelerinde tüm meyveler UV lamba altında seçilerek floresans verenler partiden uzaklaştırılır. Bulaşık olan bu incirler, firmalardan belirlenen yıllık bulaşık incir oranına bağlı olarak toplanıp fırında yakılarak kül haline getirilmektedir. AB ülkelerinde kuru incirde aflatoksin sınırı 2012 yılına dek toplamda 4 ppb, aflatoksin B1 için ise 2 ppb iken daha sonra toplam 10, B1 ise 6 ppb düzeyine çıkarılmıştır. Bu yükseltmede FAO/WHO-JECFA ile AB-EFSA tarafından yapılan tüketicilerin maruz kaldığı düzeyleri değerlendirme çalışmalarında sırasıyla 20 ve 15 ppb nin yarattığı riskin 5 ve 10 ppb den farklı olmadığı belirlenmiş ve bu değerlendirme sonrasında Codex Alimentarius kuru incirde toplam 10 ppb sınırını kabul etmiştir. AB ise Codex sonrasında yeni değerleri belirleyerek Aralık 2012 den itibaren yürürlüğe koymuştur. Aksoy, U., 1998. Why Figs? An old taste and a new perspective. Acta Horticulturae 480: 25-30. Aksoy, U., Can, H.Z., Hepaksoy, S. ve Şahin, N., 2001. İncir Yetiştiriciliği. TÜBİTAK/TARP Türkiye Tarımsal Araştırma Projesi Yayınları, 45 s. Aksoy, U., Can, H.Z., Meyvacı, K.B. ve Şen, F. 2008. Kuru İncir. Türk Sultanları. Can Dijital Baskı Merkezi, İzmir, s. 53-85 Eisen, G., 1901. The Fig: Its History, Culture, and Curing. Government Printing Office, USDA, Bulletin No. 9, Washington, 317 p. Ferguson, L., Michaillides, T. and Storey, H.H., 1990. The California Fig Industry. Horticultural Reviews, Vol. 12: 409-479. McCance, R.A. and Widdowson, E.M., 2000. The Composition of Foods. Sixth Summary Edition, Bookcraft Ltd, UK. Miller,H.E., Rigelhof, F., Marquart, L., Prakash, A. and Kanter, M. 2000. Antioxidant Content of Whole Grain Breakfast Cereals, Fruits and Vegetables. Journal of The American College of Nutrition. 2000, 19: 3, Supplement, S. 312-319. Vinson, A.J., 1999. The functional food properties of figs. Cereal Foods World, 44:82-87.www.californiafigs.com/nutrition/ Kaynaklar 14

TÜRKİYE DEKİ ZİRAAT FAKÜLTELERİ ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL 1 Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi BOLU 2 Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi AYDIN 3 Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi KIRŞEHİR 4 Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ANTALYA 5 Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ANKARA 6 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ERZURUM 7 Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri BİLECİK Fakültesi 8 Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi BİNGÖL 9 Bozok Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi YOZGAT 10 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi ÇANAKKALE 11 Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi ADANA 12 Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi DİYARBAKIR 13 Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi DÜZCE 14 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi İZMİR 15 Erciyes Üniversitesi Seyrani Ziraat Fakültesi KAYSERİ 16 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi ESKİŞEHİR 17 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi TOKAT 18 Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi ŞANLIURFA 19 Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi IĞDIR 20 İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi MALATYA 21 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi KAHRAMANMARAŞ 22 Kilis 7 Aralık Üniversitesi Ziraat Fakültesi KİLİS 23 Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi HATAY 24 Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi TEKİRDAĞ 25 Niğde Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri NİĞDE Fakültesi 26 Ondokuz Mayız Üniversitesi Ziraat Fakültesi SAMSUN

TÜRKİYE DEKİ ZİRAAT FAKÜLTELERİ ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL 27 Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi ORDU 28 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi RİZE 29 Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi KONYA 30 Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi SİİRT 31 Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi ISPARTA 32 Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi BURSA 33 Uşak Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi UŞAK 34 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi VAN

YENİ AÇILAN BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMLERİ Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 2013-2014 öğretim yılında 11 öğrenci ile eğitim öğretime başladı. Bölümde Doğu Karadeniz Bölgesi ne yönelik çay, fındık, kivi, maviyemiş, turunçgiller, siyah kokulu üzüm, elma, armut vb. meyveler ile yerel sebze türleri ile ilgili araştırmalara devam edilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Pazar / RİZE Akademik Kadro : Doç. Dr. Mustafa AKBULUT (Bölüm Başkanı) Yrd. Doç. Dr. Arzu KARATAŞ (Bölüm Başkan Yrd.) Yrd. Doç. Dr. Keziban YAZICI Araş. Gör. Nalan BAKOĞLU Araş. Gör. Damla TURAN Araş. Gör. Burcu GÖKSU 15

ZEYTİN VE ÇOCUK PROJESİ A tatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlanan ve çocukların zeytin ve zeytinyağı tüketimine özendirilmesini hedefleyen, "Zeytin ve Çocuk" projesine Uluslararası Zeytin Konseyi'nden destek geldi. Proje kapsamında çocukların zeytin ve zeytinyağı tüketiminin arttırılması amacıyla bir dizi çalışma yapılacak. Yalova odaklı "Zeytin ve Çocuk" projesine merkezi İspanya'da bulunan Uluslararası Zeytin Konseyi tarafından desteklenmeye değer proje kabul edildi. 1 Ekim 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek proje Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlandı. Projenin temelinde ise çocukların zeytin ve zeytinyağı tüketimine yönlendirilmesi hedefleniyor. Enstitüden yapılan açıklamada ise, " Türkiye önemli bir zeytin üreticisidir ancak yıllık kişi başı sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketimimiz az miktarlardadır. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi nin 2009 raporuna göre Türkiye de 130 bin ton zeytinyağı üretilmekte, bunun 97,5 bin tonu tüketilmektedir ve 242 bin ton sofralık zeytin üretimi yapılmaktadır. Ancak yıldan yıla sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketiminde azalış görülmektedir. Tüketimdeki azalışın temel nedeni tüketiciler arasında mısır gevreği gibi hazır kahvaltıların ve fast food tarzı tüketimin kahvaltı öğününün ve ev yemekleri tüketiminin yerine geçmesidir. Bu değişim çocuklar arasında daha hızlı şekilde gerçekleşmektedir. Gıda tüketim alışkanlıkları çocukluk yaşlarında oluşmaktadır. Bu nedenle çocuklar sağlıklı gıda tüketim alışkanlıklarının kazanması için eğitilmeli ve bilgilendirilmelidirler. Çocuklar hangi gıdaların vücudumuzda hangi 16

VI. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı Samsun da gerçekleştirildi G eleneksel hale gelen Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı nın 6.sı 31 Ekim 2013 tarihinde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü nün ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya 23 bölüm başkanı, TAGEM temsilcisi ve Bahçe Bitkileri Derneği Başkanı katıldı. Toplantıda; Prof. Dr. Muharrem ÖZCAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Bahçe Bitkileri Bölümünün tanıtımına yönelik bir sunum yaptı. V. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısında alınan kararlarla ilgili bir yıllık gelişmeler değerlendirildi ve gelinen nokta tartışıldı. Bahçe Bitkileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe GÜL tarafından derneğin faaliyetleri ve hedefleri konusunda bir sunum yapıldı. Sunum sonrasında dernekten beklentiler ve öneriler tartışıldı. T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Araştırmaları Dairesi Başkanı Dr. Nejdet KAPLAN bakanlık hedefleri ve üniversitelerden beklentileri kapsayan bir sunum yaptı. Bahçe Bitkileri Bölümlerinde eğitim-öğretim ve öğrenci kalitesinin arttırılabilmesi için yapılması gerekenler, Anabilim dallarına geçişin yansımaları, akreditasyon çalışmaları konusundaki gelişmeler değerlendirildi. Mezunlarımızın aldığı bilgilerin kamu ve özel sektör beklentilerine uygunluğu çeşitli yönleriyle tartışıldı. VII. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları toplantısının 2014 yılında Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde yapılması önerisi oy birliğiyle kabul edildi. Bahçe Haber Cilt: Sayı: 1 2014 17

BAHÇE BİTKİLERİ DERNEĞİ ÜYELERİ Üye Listesi soyadına göre alfabetik olarak düzenlenmiştir. E-posta adresi listede bulunmayan üyelerimiz Bahçe.dernek@gmail.com adresine bir mesaj göndererek bize adreslerini bildirebilirler. ONURSAL ÜYELERİMİZ 84 Kazim ABAK 25 Tülin BAŞ 97 Hasan ÇELİK 139 Menşure ÇELİK 36 Mehmet DOKUZOĞUZ 164 Atilla ERİŞ 39 Benian ESER 2 Ruhinaz GÜLCAN 95 Muharrem GÜLERYÜZ 142 Yücel GÜLŞEN 96 Atilla GÜNAY 65 İsmail İLHAN 3 Ertan İLTER 5 İsmail KARAÇALI 7 Nural KARAKIR 88 Nurettin KAŞKA 4 İbrahim KISMALI 131 A. İlhami KÖKSAL 35 Fahrettin MACİT 12 Kadir MENDİLCİOĞLU 253 İsmet Sözel ÖZELKÖK 53 Nejat ÖZİLBEY 52 Meral PEKERTEN 81 Mustafa PEKMEZCİ 102 Ahmet ŞALK 37 Ayten SEVGİCAN 101 Arif SOYLU 13 Ali TANRISEVER 14 Kutsi TURHAN 261 Rahmi TÜRK 94 Önder TUZCU 55 Macit ULUBELDE 11 Ali ÜNAL 478 Nihal ACARSOY nihal.acarsoy@ege.edu.tr 406 Yildiz AKA KACAR ykacar@cu.edu.tr 393 Arda AKÇIL aakcal@comu.edu.tr 220 İrfan Ersin AKINCI akinci.ie@ksu.edu.tr 385 Murat AKKURT akkurt@agri.ankara.edu.tr 6 Uygun AKSOY uygun.aksoy@ege.edu.tr 436 Hakan AKTAŞ aktashakan33@gmail.com 314 Nesrin AKTEPE TANGU nesrintangu@yahoo.com 334 Zafer AKTÜRK akturk@dicle.edu.tr 419 Bariş ALBAYRAK barisalbayrak@hotmail.com 213 Şevket ALP alpsevket@hotmail.com 8 Ahmet ALTINDİŞLİ ahmet.altindisli@ege.edu.tr 501 Duygu ALTUNÖZ duygualtunoz@gmail.com 383 Şahin ANIL sanil@tagem.gov.tr 320 Veysel ARAS varas2001@yahoo.com 325 Ertuğrul ARDA ertugrularda@aari.gov.tr 18