ARİFAN / CUMA MESAJI Aziz ve Muhterem Müminler! Hakikati aramak, bulmak, bilmek, bellemek ve başına taç etmek için dünyaya sürgün gönderilen insanın hayatı sıkıntılar yumağındadır. İşte insan, bu sıkıntıların üstesinden gelecek ki hakikati bulsun, bilsin, bellesin ve hakkı baş tacı edip yaşaya bilsin. Dünya insanın nimetler içinde hakikatinde nikmet/bela ile imtihan yurdudur bu hakikati kavramak gerekir ki hak ve hakikat yolcusu olmanın önemi kavranılsın. Yaşantısını, dünyayı ve hayatını önemli gören asıl önemliden mahrum olur. Bir mümin için, canı, dünyalığı ve hayatını önemli kılan ferdi hazları ve hazırları değil mukaddesleri önemlidir. Yaşamı ve yaşamın hedefini önemsiz gören de önemsizleşir, basitleşir ve kaybolur gider. Bu iki cümle arasında bir ince fark vardır; o fark ise Faruk olmakta: hak ile batılı ayırt ederek ebedî firkatin ebedî narından kurtularak kâmil insan olmakta gizlidir. Hakikati, hakikat bahçesinde aramayan nadanlaşır ve gayrının adamı olma yolunda savrulur gider. Hakikatin bahçesinde boy göstermiş nadide bir gül olup nadanlaşmamanın örneğini bize sunan biri var ki; O hayatı fark etti, hak ve batıl arasındaki farkı
fark etti, melekût âleminde başkalarında olmayan farkı ile zikredildi ve Faruk oldu. O nu fevka l-ekran (akranlar üstü) yapan ise hakikate diz çökmesi, çöktüğü yerden kalkarken i tirazsız doğrulması ve hakkı ifade ve istifade de tavizsiz olması, Rasulullah ın sünnetine ve hükmüne razı olmayana karşı âdil, net, kesin, esasına bağlılıkta mütemekkin, küfrün ince çizgisini tahlil etmesi ve hakikat dolu tavırlarıydı. Bacısı Fatıma Radıyallahu anha nın evinden; hakikate diz çöktüğün o evden, hakikat sarayının; Erkam Radıyallahu anh ın hanesinin yollarına kendini vururken bir kere çökmüştü bir daha küfrün, ma siyetin, fısk-ı fücûrun, yanı başındaki hakikatten gafil olmanın, basiretsizliğin, firasetsizliğin zilleti ve ebedi hicranı ile çökmemek adına Akıbetinde aziz olmak için İzzetin karşısında çökmenin bahtiyarlığı ve onuru ile doğruldu. Selamet bulmak adına, silme erip ebedi selama muhatap olmak adına, zorbaların boyunlarını büken Mekke de; Bekke de günahlarını dökerek İslam ın izzetiyle dindaşlarına izzet katmak adına teslim olmaya, Müslüman olmaya gidiyordu, Ömer b. Hattab Radıyallahu anh. Vardığı ocakta onun teslimiyeti, kendinden önce izzete erenlere nasıl aziz olmaları gerektiğini gösterdi. Müzhira l-islam oldu/islam-ı izhar eden, açığı çıkartan, İslam ın her şeyden üstün olduğunu ilan eden adam oldu. Sonra ise hak ile batılın farkını gösterdi FARUK oldu. Ey Gençlik! Can ver, ruh ver kendini ver bu sese: - Sende çökmelisin hakikatin önünde silme ve selamete ermek için, -Sende çökmelisin izzetin karşısında aziz olmak için, aziz yaşamak için, şeytana ve nefse zillet tacı giydirmek için. -Hürriyetini hissetmek için çökmelisin karşısında, Mevla buyruklarının. -Nefsini hür, ruhunu hür ve hevanı hür kılmak adına bir kere buyruklar karşısında diz çökmelisin ki Kalkışın Ömer Radıyallahu anh gibi olsun. O ayetleri eline almış ve buyrukları kavramak adına koca insan diz çökmüştü, doğruluşu bir başka oldu. Öldürmeye giderken kendinin ölü olduğunu fark etti ve hayatın hazzını manen ölü olduğunu idrak ile anladı. Hakkın karşısında diz çökmek onu yıpratmadı, benliğinden almadı bilakis onu ebedî hayat ile diriltti.
Faruk kıldı, insanlığın ikinci en hayırlı insanı eyledi. Bu teslimiyet ve hakka karşı çöküş onu عن عقبة بن عامر رضي االله عنه قال : سمعت رسول االله صلى االله عليه و سلم يقول لو كان بعدي نبي لكان عمر بن الخطاب Ukbe b. Amir Radıyallahu anh ifadesi ile, Rasulullah ın şöyle buyurduğunu işittim: Şayet benden sonra bir nebi olsaydı, Ömer b. Hattab olurdu. (Hakim, Müstedrek, 4495 nolu.) ile belirtilen makama çıkarttı.. -Hakka teslim olmalısın ki batılın karşısında diri ve duru olmak adına. -Çökmelisin ümmetin evlatlarının aziz olması ve izzet ile yaşamısı için. Çöktüğün yerde ilmi, irfanı ve hikmeti tahsil etmelisin ve kalkışın ile şarkiyat bitmeli, kalkışın ile modernizim bitmeli, kalkışın ile ehlisünnet düşmanları bitmeli, kalkışın ile namusları katleden, esir alan muasır harici İŞID bitmeli, kalkışın ile ehli sünnetsiz Müslümanlık icad etmeye çalışan fasit zihniyet bitmeli, - Hayâ, edep, iffet, takva, vatan, devlet, hürriyet, istikbal ile Dirilmiş nesillerin vücudu/varlığı için sen hakka teslimiyet ile Sultan-ı ebed in buyruğuna diz çökmelisin. - Hakikate havi yürekler için, basiret dolu ruhlar için, aldatmayan ve bir delikten iki defa ısırılmayan firasetli nesiller için; sen önce çökmelisin hakikatin karşısında, SEN Hakikate giden yolda yürüyüşün, senin hakikate erişini bekleyen bahtiyarlara güç katmalı. Ömer Radıyallahu anh ın Erkam Radıyallahu anh ın ocağına gidişi gibi. Günah hastalıkları içinde, itikadi savrulmalar içinde mahvolan nesiller adına onlara dermanı sunan Faruklardan olman için: önce çökeceksin, sonra çöktüğün yerde izzeti göreceksin, anlayacaksın, aziz olmanın hazzı ile çöktüğün yerden kalkacaksın ve sonra bahtiyar ümmete izzetli yaşamanın manasını sen öğreteceksin ve öncü olacaksın Okul bahçelerinde hayâsını yitiren kızların iffeti adına, işvereni tarafından tecavüze uğrayan masum kızların ve bayanların izzeti hakkı ve onuru adına ÖNCE SEN, bu neslin ilimle ihya olacağını bilmelisin ve diz çökmelisin.
Suriyede sokak ortalarında vurulan Muhammed ler hatırına, evlatlarından koparılarak tecavüze uğrayan İslam coğrafyasının namusları adına, Suriye de olduğu gibi imanında sebatı sebebiyle diri diri topraklara gömülmelerin tekerrür etmemesi için, Üzerine dozer gibi gelen ehli bidat fikre ve inanca karşı durmak için sen ilmin, irfanın ve hikmetin eşiğine diz çökmelisin ki seni bekleyen çağlar can bulsun. Düştüğün bu mukaddes topraklarda alem-i islam a fiilen umut sensin. Bunu bil ve sonra tekrar bi l-fiil kalkman için şunları iyi dinle: 1. İçinde asırlardır koruduğun bi l-kuvve var olan hakikatini (özündeki imani ve irfani değerlerini) fark etmelisin. 2. Sünnet ve cemaat ehli olduğunu bilip, etrafında dönen sekuler dünyanın din yorumlarına karşı ilminle, irfanınla, hikmetinle, zarafetinle, sanatınla, kültürünle, tarihinle ve hakikat üzere var olma mücadelesinin asırlardır sende bıraktığı çile ile cevap vermelisin. 3. Değerlerine savaş açmış; şefaat münkirlerine, din tahripçilerine, sünnet düşmanlarına karşı; kuvvetini esasa bağlılıktan alarak var olmalısın ki şu fani âlemi var oluş amacında hakikaten var kılasın. 4. Ümmetin namuslarını esir alanlara, mallarını ganimet diye pay edenlere, vatanlarını ve hürriyetlerini esarete mahkum etmeye çalışan muasır haricilere karşı ümmet için önce can olmalısın sonra da can sunmalısın. Bu can ise ehli sünnet inancını kavrayıp idrak etmen ve sonra bu hak esasları nefer nefer sunmandır. 5. Ömer Radıyallahu anh gibi yollara düşmelisin; hakikat yoluna. Bu ise Talha b. Übeydullah Radıyallahu anh ın ifadesi ile: Ömer b. Hattab Radıyallahu anh ne bizden önce Müslüman olmakla nede bizden önce hicret etmekle bizi geçti. O bizi dünyaya karşı zühdü ve ahirete olan aşırı arzusu ile bizleri geride bıraktı. Satırlarında anlatılan dertli adam olmakla mümkündür. Dünyalık ne varsa onları hayatın hedefi olmaktan çıkartıp RABBİYİN sana koyduğu hedefi HAYATIN HEDEFİ YAPMALISIN BU İSE ZÜHDDÜR. Sabit Radıyallahu anh anlatıyor: Ömer Radıyallahu anh su istedi; baldan bir kap getirdiler. Onu aldı ve üç defa: " ا شر ا فتذهب حلاو ا وتبقى نقم ا
Ben bunu içeceğim ama tadı gidecek vebali baki kalacak dedi ve sonra bir adama verdi ve adam onu içti Ebedi tad için fani tadları terk eden diridir ve diriliği ruhlara sunabilir HOCAMIZ ÖMER FARUK AKKAYA NIN CUMA HUTBESİ TÜM DOSTLARA CUMA MESAJI OLARAK AYNEN SUNULMUŞTUR.