Muhammed Salih el-muneccid

Benzer belgeler
Nevruz Bayramı ve Onu Kutlamanın Hükmü Hakkında Kısa Bilgi

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Terceme : Muhammed Şahin

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

MEVLİD-İ NEBEVÎ'Yİ KUTLAMAK

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Yeni yılını kutladıkları zaman kâfirlere cevap vermeli midir?

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Terceme : Muhammed Şahin

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Hâmile kadın için haccın hükmü

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

SEVGİLİLER GÜNÜ'NÜ KUTLAMANIN HÜKMÜ. Muhammed b. Salih el-muneccid

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Arafat'ta vakfenin vakti

HER YIL KUTLANAN BİRTAKIM KUTLAMALARA KATILMANIN HÜKMÜ

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

FÂİZLE ALIŞ-VERİŞ YAPMAK VE BUNUN VAHİM SONUÇLARI

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Haccın mikat yerleri

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Muhammed Salih el-muneccid

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Muhammed Salih el-muneccid

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Terceme : Muhammed Şahin

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Abdestte başı mesh etmenin şekli

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Münker ve Nekir'in vasfı konusundaki sahih hadisler

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

الا ح م ا تعلقة بصيام ست شوال

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Muhammed Salih el-muneccid

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

HACCIN ÖMÜRDE BİR DEFA FARZ KILINMASININ HİKMETİ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Hazırlayan: Heyet. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

Yılbaşı yortusundan sonra hıristiyanlarla yemekte biraraya gelmenin hükmü

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

ح م الاستمناء و يفية علاجه. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

ON EMİR الوصايا لعرش

Terceme : Muhammed Şahin

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Transkript:

NEVRUZ BAYRAMINI KUTLAMANIN HÜKMÜ ح م الاحتفال بعيد ا وز ] تر Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430

ح م الاحتفال بعيد ا وز شم ال سيم» با لغة ال ية «نجد مد صالح ا تر ة: مد سلم شاه راجعة: أم ن يل 2009-1430 1

Nevruz: Aslı Farsça bir kelimedir. Arapçalaştırmış şekli, Neyruz'dur. Nevruz'un anlamı; yeni gün demektir. Nevruz bayramı, Fârislerin (Perslerin) bayramlarından birisidir ve onların en büyük bayramı sayılır.bu günü bayram olarak ilk defa kutlayan kişi, Perslerin ilk krallarından olan Cemşid'dir (Cemşâd diyen de olmuştur). Nevruz:Fârisî yılın ilk günleri olup bu ilk günlerden sonra beş gün daha devam eder. Mısır'daki Kıptîler de (Mısır'ın hristiyan arapları) Nevruz'u kutlamaktadırlar. Kıptîlere göre Nevruz, yılın ilk günü olup Şem Nesîm (Meltem Kokusu) Bayramı olarak bilinmektedir. İmam Zehebî -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir: 1 "Nevruz'a gelince, Mısır halkı, aşırıya giderek bu günü kutlamaktadırlar. Nevruz, Kıbtîlerin yılının ilk günü olup onlar bu günü bayram olarak kutlamaktadırlar. Müslümanlar da bu konuda onlara benzemektedirler." 2 Müslümanların,Ramazan bayramı ile Kurban bayramının dışında kutlayacakları başka hiçbir bayramları yoktur.bu iki bayramın dışındaki bayramlar, sonradan çıkarılmış bid'at bayramlardır ve bu bayramları kutlamak, câiz değildir. Nitekim Enes b. Mâlik'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: هم ي و مدينة يلعبون يهما ما هذان قال : ومان رسول االله ج ا قدم )) ومان اهلية رسول ا قا وا : كنا نلعب يهما ا. قال االله ج: إن االله قد منهما ا الفطر وم و ((. يوم الا ض أبدل م بهما خ : ] رواه أبو داود وال سا وصححه الا ا ا سلسة ا صحيحة [ 1 "Teşebbuhu'l-Hasîs bi Ehli'l-Hamîs"; s: 46 2 Medine-i Münevvere İslâm Üniversitesi Dergisi; sayı: 103-104. 2

"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (hicretten sonra Mekke'den) Medine'ye geldiklerinde, Medinelilerin (Nevruz günü ile Mihrecân günü diye) oynayıp-eğlendikleri iki günleri vardı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: - Bu günler nedir? Diye sordu. Medineliler: - Biz (İslâm'dan önce), câhiliyet devrinden beri bu günlerde eğleniriz, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu - Şüphesiz Allah size, o iki günün yerine (dünya ve âhirette) daha hayırlı olan iki bayramı: Kurban bayramı ile Ramazan bayramını vermiştir." 1 Dîne sonradan sokulan bayramlara, Nevruz bayramı, Anneler günü bayramı, Doğum günü (partisi), bağımsızlık (kurtuluş) bayramı gibi bayramlar da girer. Eğer kutlanılan bayram, Nevruz bayramı gibi, temelde kâfirlerin kutladıkları bayramlardan ise, bu takdirde haramlılığı, daha da şiddetli ve büyük olur. Nevruz bayramı, câhilî bir bayramdır. Persler (Fârisler), İslâm'dan önce bu bayramı kutladıkları gibi, hristiyanlar da bu bayramı kutluyorlardı. Perslere ve hristiyanlara benzemek sözkonusu olduğundan dolayı Nevruz bayramını kutlamanın haram oluşu, daha çok kesinlik kazanmaktadır. İmam Zehebî -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir: 2 "Doğum günü, Perşembe ve Nevruz gibi bayramlarda zimmet ehline benzemek, çirkin bir bid'attır. Bir müslüman, bu gün ve bayramları bilmeden dîn sayarak yaparsa (kutlarsa), yerilir ve kendisine İslâm'ın bu konudaki hükmü öğretilir. Eğer zimmet ehline sevgi besleyerek ve onların bayramlarına sevinç duyarak bu bayramı kutlarsa, bu davranışı da yerilir. Yok eğer bir gelenek ve eğlence olsun diye ve âilesini hoşnut edip çocuklarının teselli etmek için yaparsa, bu takdirde onun durumuna bakılır.ameller, ancak 1 Ebu Davud; hadis no: 1134. Nesâî; hadis no: 1556. Elbânî de; "Silsiletu'l- Ehâdîsi's-Sahîha"; hadis no: 2021'de hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.. 2 "et-temessuk bi's-sunen ve't-tehzîr mine'l-bide' /Sünnete Sarılmak ve Bid'atlardan Sakınmak" risâlesi. 3

niyetlere göre değerlendiririlir. Câhil kimse bu konuda mazeretlidir ve İslâm'ın bu konudaki hükmü kendisine yumuşak bir şekilde açıklanır. Allah Teâlâ en iyi bilendir." 1 Perşembe: Hristiyanların bayramlarından birisidir. Onlar bu günü "Büyük Perşembe" diye adlandırmaktadırlar. Fıkıh Ansiklopedisi; c: 12, s: 7'de şöyle denilmektedir: "Bayramlarında Kâfirlere Benzemek: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen şu hadis gereği, bayramlarında kâfirlere benzemek, câiz değildir. منهم هو بقوم.)) من شبه )) ] رواه أبو داود وأ د [ "Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır." 2 Bunun anlamı: Kâfirlere âit olan her şeyde onlara mutâbık kalmaktan ve onların bu davranışlarını onaylamaktan müslümanların onlardan yüz çevirmelerini sağlamak içindir. Abdullah b. Amr'dan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir: )ف صنع يوم معهم و هو با رض ا م ذ ك ح ك ] عون ا عبود وفيض القدير] جم من ر ببلاد الا ) و رواية: )) وزهم موت ح م و شبه بهم و هرجا ه القيامة.)) "Her kim, Acemlerin ülkesinden geçerse (başka bir rivâyette: Müşriklerin toprağında/diyârında ikâmet ederse), onlarla beraber onların Nevruz ve Mihrecân bayramlarını kutlar ve ölünceye kadar 1 Medine-i Münevvere İslâm Üniversitesi Dergisi; sayı: 103-104. 2 Ebu Davud ve Ahmed 4

bu hâl üzere onlara benzerse, kıyâmet günü onlarla beraber haşrolur." 1 Çünkü bayramlar, şeriat ve yol kabilindendir. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ] سورة ا ج من الا ية: ٦٧] Z... PO N M L K J...[ "(Geçmişte) her ümmete, ona göre hareket ederek yerine getirmeleri gereken şeriat (ve ibadetler) koyduk." 2 Tıpkı kıble, namaz ve oruç gibi... Bu sebeple onların bayramlarına iştirak etmekle onların izlemiş oldukları diğer yollara iştirak etmek arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü bayramın hepsini kabul etmek, onların küfrünü kabul etmek demektir. Onların bayramlarından bir kısmını kabul etmek, onların küfürlerinden bir kısmını kabul etmek demektir. Hatta bayramlar, şeriatleri (dînleri) birbirinden ayıran en belirgin özelliklerden ve en açık sembollerden birisidir. Dolayısıyla bayramı kabul etmek, küfrün en belirgin özelliğini ve onun en açık sembolünü kabul etmek demektir. Bunu kabul etmenin küfürle son bulan bir davranış olduğunda da şüphe yoktur. Kadı Han şöyle demiştir: "Bir kimse, başka bir günde almadığı bir şeyi sadece Nevruz günü satın alır da onunla, kâfirlerin yücelttikleri ve tazim gösterdikleri gibi, bu günü yüceltmek ve ona tazim göstermek isterse, bu takdirde kâfir olur. Yok eğer yüceltmek ve ona tazim göstermek için değil de sadece eğlenmek için satın alırsa, bu takdirde kâfir olmaz. Eğer Nevruz günü bir insana bir şey hediye eder de bununla o günü yüceltmek ve ona tazim göstermek istemez, bunu sadece insanların bir geleneği olduğu için yaparsa, bu takdirde kâfir olmaz. Müslümanın, bu günden önce veya sonra yapmadığı bir şeyi, bu günde de yapmaması ve kâfirlere benzemekten kaçınması gerekir." 1 Avnu'l-Ma'bûd ve Feydu'l-Kadîr 2 Hac Sûresi: 67 5

Mâliki âlimlerinden İbn-i Kâsim; "müslümanın, bir hristiyanın bayram gününde ona bir şey hediye etmesini çirkin görmüş ve bu davranışın, onun bayramını yücetmek, ona tazim göstermek ve onun küfrüne yardım etmek olarak görmüştür. Aynı şekilde bayramlarında kâfirlere benzemek câiz değildir. Onlara bu konuda benzeyen müslümana yardım edilmez, aksine böyle yapmasına engel olunur. Bu sebeple bir kimse, onların bayramlarında İslâm'a aykırı olarak bir dâvet yaparsa, onun bu dâvetine icâbet etmek gerekmez. Müslümanlardan bir kimse, diğer zamanlarda yapmış olduğu geleneğe aykırı olarak bu bayramda bir hediye verirse, özellikle de bu hediye, onlara benzemeye yardımcı olacak bir şey ise, onun hediyesi kabul edilmez. Tıpkı doğum günü partisinde mum ve benzeri şeylerin hediye edilmesi gibi. Bayramlarında kâfirlere benzeyen (müslümanların) cezâlandırılması gerekir." Değerli âlim Abdullah b. Cibrîn -Allah onu korusun- bu konuda şöyle demiştir: "Hristiyanların yılbaşı bayramı ile (Mecusilerin) Nevruz ve Mihrecân bayramları gibi bid'at olan bayramları kutlamak, câiz değildir.aynı şekilde müslümanların, dînde sonradan çıkardıkları Rebiü'l-Evvel ayındaki Mevlid-i Nebevî ile Receb ayındaki Mirac Kandilini kutlamaları da câiz değildir. Hristiyanların (yılbaşı gecesi için) veyhut da müşriklerin kendi bayramları için hazırladıkları yemekten yemek câiz değildir. Bu bayramları kutlamak için yaptıkları dâvete icâbet etmek de câiz değildir.çünkü onların dâvetine icâbet etmek, onları bu konuda teşvik etmek, onları cesâretlendirmek ve onların bu bid'atlarını kabul etmek demektir. Ayrıca bu davranış, halktan câhil kimselerin aldatılmalarına ve kâfirlerin bu hareket ve davranışlarında herhangi bir sakıncanın olmadığına inanmalarına sebep olur. Allah Teâlâ en iyi bilendir." 1 Sözün özü; müslümanların, Nevruz bayramını kutlamaları, kutlamak için yemek hazırlamak ve hediye vermek gibi şeylerle Nevruz bayramını tahsis etmeleri câiz değildir. Allah Teâlâ en iyi bilendir. 1 el-lu'lu'ul-mekîn Min Fetâvâ İbn-i Cibrîn; s: 27. 6