HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI. Muhammed Salih el-muneccid. 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Benzer belgeler
Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Hâmile kadın için haccın hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Arafat'ta vakfenin vakti

Muhammed Salih el-muneccid

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Terceme : Muhammed Şahin

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ON EMİR الوصايا لعرش

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Münker ve Nekir'in vasfı konusundaki sahih hadisler

Muhammed Salih el-muneccid

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

Abdestte başı mesh etmenin şekli

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Yeni yılını kutladıkları zaman kâfirlere cevap vermeli midir?

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

İBÂDET VE VE CENNETE GİRMEK. Muhammed Şahin. Tetkik: Ali Rıza Şahin

كيفية الصلاة والصوم ف بللاد ليت نهارها داي م أو للها داي م

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Mikat yerini geçtikten sonra ihrama girmenin hükmü

HACCIN ÖMÜRDE BİR DEFA FARZ KILINMASININ HİKMETİ

Cenaze namazının kılınışı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

مقاومة الغر زة جلنسية

Muhammed Salih el-muneccid

Ramazan orucu kimlere farzdır?

HİRA DAĞI. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Muhammed Salih el-muneccid

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

Haram mal ile hac yapmak

Yarı felçli olan bir kimse nasıl abdest almalı ve nasıl namaz kılmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun.

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

Rükû halinde iken secde yerine bakılacağına dâir delil nedir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاذا نصوم رمضان اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

Haccın mikat yerleri

Terceme : Muhammed Şahin

Toplu halde duâ etmenin hükmü

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Transkript:

HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432

وط وجوب احلج» اللغة الرت ية «بن صالح العثيم مد رمجة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 20-432

Soru: Haccın farz oluşunun şartları nelerdir? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. İslâm âlimleri -Allah onlara rahmet etsin- bir kimsede bulunduğu takdirde haccetmesi farz olan, bulunmadığı takdirde haccetmesi farz olmayan haccın şartlarını belirtmişlerdir. Bu şartlar:. Müslüman olmak. 2. Akıllı olmak. 3. Bulûğ (ergenlik) çağına ermek. 4. Hür olmak. 5. Haccetmeye güç yetirmek. 3

Birincisi: Müslüman olmak: Bu şart, bütün ibâdetler için geçerlidir. Çünkü kâfirin ibâdeti geçerli olmaz. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ه م فر وا م ه ت ه ف هه م ه م ن قب ه ه م [ م هفب و وه م ر ه ون ت و ه م سا ل و ت و و و ن و و ر وۦو و ] ورة اتلو ة الا ية ٥٤: [ @ Z ٥ "Onların (münâfıkların) harcadıklarının kabul olunmasına engel olan şey, onların Allah'ı ve elçisini inkâr etmeleri, namaza ancak tembellik göstererek kalkmaları ve (Allah yolunda) istemeyerek harcadık- larından başka bir şey değildir."p0f Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de Muaz b. Cebel'i -Allah ondan râzı olsun- Yemen'e gönderirken ona şöyle buyurmuştur: Tevbe Sûresi: 54 4

لا ن ن لا ن ف الةلا ا لا م ن ش الة ا حر لا ابل ك ت ن لا ل ن ن لا ن نهلا (( ن ن ق ب ليلا لنك لات ض ع نام لا لا ما لا م ن ح ح ال ب ل ا نغ ب االله ن ا ن لا ه لا م ن ح ج ر لا غة ف ن لا هم االله نغ لا ما لا م ن ال ب ا لا ن نللنك لا جل ف ن ل يب بح لا ص غ ة ن ل قراي ن نام ت نايلي ن نا لا م غيلا لا م ص د ة رذ م ن لا ن ن ي.)) ] واه ابلخاري ح لا ت ض نا ومسلم [ "Şüphesiz ki sen, ehl-i kitaptan olan insanların yanına gidiyorsun. Onları (ilk önce) Allah tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilâhın olmadığına ve benim Allah'ın elçisi olduğuma çağır. Eğer onlar bu konuda sana itaat ederlerse, Allah ın, onların üzerine günde beş vakit namazı farz kıldığını onlara bildir. Eğer onlar bu konuda sana itaat ederlerse, Allah ın, zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek üzere onların üzerine zekâtı farz kıldığını onlara bildir."pf Kâfire, ilk önce İslâm'a girmesi emredilir. Müslüman olduğu takdirde ona namazı, zekâtı, orucu ve İslâm'ın diğer emirlerini emrederiz. İkincisi: Akıllı olmak. Buhârî ve Müslim 5

Üçüncüsü: Bulûğ (ergenlik) çağına erişmek. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: ق ظ ىت ي ة : لا ن حا لي ن نم ىت ست ث لا ل م ن ث ن لا ق ج لا ن حل (( رانع حر ع )) ] واه أبو داود وصححه الا بلل [ م و لا ب نغ لا ن حل لا م لا ناب ن ىت نقا "Üç sınıf insandan kalem kaldırılmıştır (günah yazılmaz): Uyuyan (uykusundan) uyanıncaya, küçük çocuk ergenlik çağına erişinceye ve deli, aklı yerine gelinceye kadar."p2f Hac, küçük çocuğun üzerine farz değildir. Fakat velisi ona haccettirirse, haccı geçerli olur. Çocuğa da, velisine de hac sevabı verilir. Nitekim bir kadın, küçük çoğunu, Peygamber - sallallahu aleyhi ve sellem-'e doğru kaldırmış ve şöyle demiştir: أ لا وي.)) ] رواه مسلم [ عم ق ا ل: ولك مح ىج! نلنا ل ر ب ح )) Ebû Dâvûd rivâyet etmiş, Elbânî de 'hadis sahihtir' demiştir. 6

4F "Ey Allah'ın elçisi! Bunun için de hac var mıdır? Buyurdu ki: Evet (vardır. Onu taşıman ve ihramın yasaklarından sakındığın gibi, onu da sakındırman sebebiyle) sana da ecir vardır." Dördüncüsü: Hür olmak. Bu sebeple hac, köleye farz değildir. Çünkü o, efendisinin işiyle meşguldur. Beşincisi: Haccetmeye güç yetirmek. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ه سب ي م ج ٱ ي ت من ٱست ط اع ن وم [... و ] Z ٩ سورة آل عمران من الا ية: [ ٩٧ عن ف ر إ ٱ ٱل توم "Yoluna gücü yetenlerin Beytullah'ı haccetmeleri, Allah'ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. Kim de (haccın farz oluşunu) inkâr ederse, bilsin ki Allah, âlemlerden (onun haccından ve diğer amelinden) müstağnîdir."p 2 Müslim 2 Âl-i İmrân Sûresi: 97 7

Haccetmeye güç yetirmek; hem bedensel, hem de ekonomik gücü kapsar. Bedensel gücün anlamı; insanın bedeninin sağlıklı olması ve Beytullah'ı haccetmeye giderken yolculuğun zorluklarına dayanması demektir. Ekonomik gücün anlamı ise; insanın Beytullah'ı haccetmeye giderken ve hacdan dönüş sırasında yol masraflarını sağlayacak mala sahip olması demektir. Haccetmeye güç yetirmeye gelince, insanın bedensel olarak sağlıklı olması ve uçak, araba, binek veya durumuna göre bir ulaşım aracıyla kendisini Beytullah'a ulaştıracak imkâna sahip olması, gidiş ve dönüş sırasında kendisine ve nafakası kendisine âit olan kimselere yetecek miktarda mala sahip olması, bu malın -kendi âilesi gibi- nafakası kendisine âit olan kimselerin nafakasından arta kalan miktardan olması gerekir.haccetmek veya umre yapmak isteyen kimse kadın için ise, yolculuk sırasında kendisiyle birlikte kocası veya mahreminin olması gerekir. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, cilt:, sayfa: 30 8

Kendisini Beytullah'a ulaştıracak nafakanın, aslî ihtiyaçlarından, şer'î nafakalarından ve borçlarını ödedikten sonraki arta kalan maldan olması gerekir. Borçlardan kasıt; kişinin Allah'a ve insanlara olan borçlarıdır. Bir kimsenin borcu varsa, malı da onun haccetmesine ve borcunu ödemesine yeterli gelmiyorsa, bu takdirde önce borcunu öder. Kendisine hac farz değildir.bazı insanlar, hacca engel olan sebebin,borç sahibinin izin vermemesi, eğer borç sahibinden izin ister de o da izin verirse, haccetmesinde bir sakınca olmadığını zannetmektedir ki bunun aslı yoktur.aksine bunun sebebi; insanın zimmetindeki borçla meşgul olmasından dolayıdır. Bilindiği gibi, borçlu kimseye haccetmesi için izin verilse bile borçlu kimsenin aklı, hac sırasında borçla meşgul olacaktır.bu kimsenin izin almakla içi rahata kavuşmaz. Bunun için ona: Önce borcunu öde. Sonra haccetmen için sana mal kalırsa haccet, aksi takdirde hac sana farz değildir, denilir. Borcunu ödemesi sebebiyle haccedemeyen borçlu kimse öldüğü takdirde, Allah Teâlâ'nın huzuruna 9

ihmalkâr ve kusursuz olarak değil de İslâm'ı kâmil olarak çıkar. Çünkü hac, kendisine farz değildir. Zekât, fakire farz olmadığı gibi, hac da kendisine farz değildir. Eğer borcunu ödemek yerine haccı tercih edip önce hacceder ve borcunu ödemeden önce vefât ederse, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalır.çünkü Allah yolunda şehit olan kimsenin bütün günahları bağışlanıyor ve sadece borcu bağışlanmıyorsa, başka birisinin durumu nice olur? Şer'î nafakalardan kasıt; kişinin kendisi ve âilesi için israf etmeksizin ve saçıp savurmaksızın harcadığı nafaka gibi, İslâm'ın onayladığı nafakalardır. Bir kimse orta halli olur da kendisini zengin göstermek ve onunla zenginlere uymak için pahalı yeni bir araba satın alır ve yanında da haccedecek parası yoksa, arabasını satması ve onun parasından haccetmesi, o arabanın yerine kendi bütçesine uygun bir araba satın alması gerekir. Çünkü onun bu pahalı arbadaki nafakası, şer'î nafaka değildir. Aksine bu nafaka, dînin yasakladığı israftır. Hac nafakasında muteber olan esas,hacdan dönünceye kadar kendisine 0

ve âilesine yetecek kadar nafakasının olmasıdır. Hacdan döndükten sonra emlaktan elde edilen kira veya maaş veya ticâret veyahut da buna benzer gelirleri, kendisine ve nafakası kendisine ait olan yetecek olan kimseler için olur. Bunun için bu kimsenin,eğer haccetttiği takdirde sermayesi eksilirse veya sermayesinin eksilmesi ile kârı eksilecekse ve bu para kendisine ve âilesine yetmeyecekse, bu takdirde kârını kendisine ve âilesine harcadığı bu sermayesi ile haccetmesi gerekmez. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi'ne şu soru soruldu: "Birisinin İslâmî bir bankada bir miktar parası vardır.bu kimsenin maaşı ile parasından elde ettiği kâr, ortalama olarak kendisine yetmektedir. Bu kimsenin sermayesi olan bu parayla haccetmesi gerekir mi? Bilindiği gibi haccettiği takdirde bu durum aylık gelirini etkileyecek ve maddî olarak strese girmesine sebep olacaktır." İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, cilt:, sayfa: 36

7F İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi bu soruya şöyle cevap vermiştir: "Durumun, soruda belirttiğin gibi ise, şer'î güce sahip olamadığın için haccetmekle mükellef değilsin. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: ه سب ي م ج ٱ ي ت من ٱست ط اع ن وم [... و ] سورة آل عمران من الا ية: [ ٩٧ Z ٩ عن ف ر إ ٱ ٱل توم "Yoluna gücü yetenlerin Beytullah'ı haccetmeleri, Allah'ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. Kim de (haccın farz oluşunu) inkâr ederse, bilsin ki Allah, âlemlerden (onun haccından ve diğer amelinden) müstağnîdir."p Yine, Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: ] سورة حلج من م ن حرج...Z ٱ ين [... و ا جع ل ع لي م الا ية: [ ٧٨ "O (Allah), dîn hususunda üzerinize hiçbir zorluk 2 (güçlük) yüklememiştir."p8f Âl-i İmrân Sûresi: 97 2 Hac Sûresi: 78 2

Aslî (temel) ihtiyaçlardan kastı; insanın hayatında çokça ihtiyaç duyduğu ve ondan vazgeçmesi kendisine zor gelen şeydir. Örneğin; ilim talebesi için ilmî kitaplar. İlim talebesine: "Kitaplarını sat ve onun parası ile haccet" diyemeyiz. Çünkü kitaplar, onun için temel ihtiyaçlardandır. Aynı şekilde ihtiyaç duyduğu arabası da onun için temel ihtiyaçlardandır ve ona: "Arabanı sat ve onun parasıyla haccet" diyemeyiz. Fakat iki arabası varsa ve kendisinin de sadece birisine ihtiyacı varsa, bu takdirde onun parasıyla haccedebilmek için iki arabadan birisini satması gerekir. Aynı şekilde atölye sahibinin haccedebilmek için atölyesindeki makina ve aletleri satması gerekmez. Çünkü kendisinin onlara ihtiyacı vardır. Aynı şekilde onunla para kazanıp kendisini ve âilesini geçindiren bir kimsenin, haccedebilmek için arabasını (taksisini) satması gerekmez. 3

Aslî (temel) ihtiyaçlardan birisi de, insanın evlenmeye ihtiyaç duymasıdır. Bir kimsenin evlenme ihtiyacı varsa, evliliği hacca tercih edip evlenmesi gerekir. O halde mâli yönden güç yetirmekten kasıt; bir kimsenin, borcunu ödedikten,şer'î nafakaları ve temel ihtiyaçları temin ettikten sonra hac için geriye kalan ve kendisine yetecek olan paradır. Bedeni ve malıyla haccetmeye gücü yeten kimsenin bu görevi yerine getirmek için acele etmesi gerekir. Kim de malıyla haccetmeye gücü yetiyor, fakat bedeniyle gücü yetmiyorsa, onun durumuna bakarız: Eğer hastalığından iyileşmesi ümit edilen bir hasta gibi, haccetmeye engel olan durumun ortadan kalkması bekleniyorsa, bu kimse iyileşinceye kadar bekler, sonra da hacceder. Yok eğer hastalığından iyileşmesi ümit edilmeyen kanser hastası veya haccetmeye gücü yetmeyen çok yaşlı kimse gibi, haccetmeye engel olan durumun 4

ortadan kalkması beklenmiyorsa,maddî imkânı varsa, bu kimsenin kendisinin yerine haccedecek birisini vekil tayin etmesi gerekir. Bedeniyle haccetmeye gücü yetmediğinden dolayı hac farizası kendisinden düşmez. Bunun delili şu hadistir: Haş'am kabilesinden bir kadın Rasûlullah - sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek: ج ن لا ةر ن ل نة ن نل حللا خ ل ب ش ي لا ن داع.)) ن ة حل لا ب نل ى ن ع ي ة ح! ن ر ب ح ل ن ا )) لا ذللنك عم ا ى ج ا ق ا ل: ع ح ل ي ح نى غ ة ن ن ح لا لا ك ] واه ابلخاري [ "Ey Allah'ın elçisi! Allah'ın hac hususundaki farz emri babama çok yaşlı iken erişti. Deve üzerinde bile duracak halde değildir. Onun yerine haccedebilir miyim? diye sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: 5

0F - Evet! (Onun yerine haccedebilirsin), buyurdu. Bu olay da Vedâ haccında idi." Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, bu kadının sözünü onaylamış ve babasının, bedeniyle güç yetirememesine rağmen, haccın onun üzerine farz olduğunu belirtmiştir. Kadının üzerine haccın farz olması için yanında mahreminin olması şarttır. Farz olsun, nâfile olsun, kadının hac için mahremi olmaksızın olarak tek başına yolculuğa çıkması helâl olmaz. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: م.)) إ لا مع نلي لا ي (( لا سلان ن ي حل لا م لا ين ] واه ابلخاري ومسلم [ "Bir kadın, mahremi olmaksızın (tek başına) yolculuğa çıkmasın."p 2 Buhârî, hadis no: 53 2 Buhârî, hadis no: 862, Müslim, hadis no: 34 6

Kadının mahremi;kocası veya neseb (soy) veya emzirme veyahut da evlilik yoluyla akraba olan ve kendisiyle evlenmesi ebediyen haram olan kimsedir. Bir kadının kızkardeşinin veya teyzesinin veyahut da halasının kocası, kendisinin mahremlerinden birisi değildir.bazı kadınlar, bunu hafife alarak kız kardeşi ve kızkardeşinin kocasıyla veya teyzesi ve teyzesinin kocasıyla yolculuğa çıkmaktadırlar ki bu haramdır. Çünkü kızkardeşinin veya teyzesinin kocası, kendisinin mahremlerinden birisi değildir. Bu sebeple kadının kızkardeşi veya teyzesinin kocasıyla yolculuğa çıkması helâl olmaz. Eğer bu şekilde haccederse, haccının kabul olunmamasından endişe edilir. Çünkü kabul olunan (mebrur) hac, içerisine hiçbir günahın karışmadığı hac demektir.bu kadın ise, evine dönünceye kadar bütün yolculuğu boyunca günahkârdır. Kadının mahreminin akıl bâliğ olması şarttır. Çünkü mahremden kasıt, kadını koruması ve gözetmesi içindir. Çocuk ve deliden, böyle bir şey hasıl olmaz. 7

Kadının mahremi bulunmaz veya mahremi bulunur, fakat kadınla yolculuğa çıkmaktan imtina ederse, bu takdirde kadının üzerine hac farz değildir. Kadının kocasından izin alması, haccın, kadının üzerine farz olmasının şartlarından birisi değildir. Aksine haccın farz olmasının şartları oluştuğu takdirde, kocası izin vermese dahi kadının üzerine hac farz olur. Yine İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi bu konuda şöyle cevap vermiştir: Haccetmeye güç yetirmek için şartlar oluştuğu takdirde, farz haccın yerine getirilmesi gerekir.kadının haccetmesi için kocasının izni, bu şartlardan değildir. Kocasının da hanımını haccetmekten alıkoyması câiz değildir.aksine kocasının bu farz haccı edâ etmesinde hanımına yardımcı olması gerekir. Bu hüküm, farz hac içindir. Nâfile hacca gelince, kocasının hanımını nâfile hacdan alıkoyabileceği konusunda İbn-i Munzir, âlimlerin oybirliği ettiklerini İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, cilt:, sayfa: 20 8

nakletmiştir. Çünkü kocasının hakkı, kadına farzdır. Bu farz olan hak, farz olmayan bir hak ile kaybedilmez. "el-muğnî", cilt: 5, sayfa: 35 Bu konuda İbn-i Useymîn'in, "eş-şerhu'l- Mumti'", cilt: 5-7, sayfa: 28'e bakınız. 9