Müslümanlık ve İslam şeriatı, bilinenler-anlaşılmışlar-uygulanabilirler ve insan için olanlardan oluşmaktadır.

Benzer belgeler
5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Terceme : Muhammed Şahin

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Neyi Göremiyoruz?-10

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Hâmile kadın için haccın hükmü

Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun.

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Davetçinin İşi Acildedir, Poliklinik Hizmeti Sonra Gelir

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Neyi Göremiyoruz? -7

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

GÖZ ÖNÜNDE NESİL-1. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (15.) dersidir.

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

Mağaradan Arşa-4. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (63.) dersidir.

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

NEDEN ÜMMET?-3. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (9.) dersidir.

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Değerli Kardeşler, Aziz Öğrenciler ve Aziz Osmanlı Torunları,

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Toplu halde duâ etmenin hükmü

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

5. KUREYŞ SÛRESİ ÖĞRENELİM

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Genç İslam ın Gençleri

ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜ: KUDÜS

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Şehittir

Nureddin Yıldız ın Musab bin Umeyr Davetçi Okulu için yaptığı Musab Olmak (4.) dersidir.

ÂLİM ÂMİLDİR. Nureddin Yıldız ın Hadislerle Diriliş (34.) dersidir.

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

YARDIM HARİTASI-2. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (31.) dersidir.

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Rükû halinde iken secde yerine bakılacağına dâir delil nedir?

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Böyle Dönecek Dünya-2

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Tarihimizin Tarihi- 7

Garipliğimizin Anlamı

Dinin Dersi. Nureddin Yıldız ın tarihli (283.) Hayat Rehberi dersidir.

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Böyle Dönecek Dünya-1

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

YÖRÜNGEMİZİN TESPİTİ. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (33.) dersidir.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

HAYAT REHBERİ. DERSLERi. Nureddin Yıldız ın tarihli (330.) Hayat Rehberi dersidir.

İki Ş den Şiddetle Kaçınmalıyız: Şehvet ve Şüphe

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Mukaddime-4. Nureddin Yıldız ın Tıbba Müslümanca Bakış (4.) dersidir.

3. FATİHA SÛRESİ ÖĞRENELİM

Sorun Sorular. Nureddin Yıldız ın tarihli (4.) Hayat Rehberi dersidir.

YARDIM HARİTASI-1. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (30.) dersidir.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Islah İbadettir. Nureddin Yıldız ın tarihli (288.) Hayat Rehberi dersidir.

Nureddin Yıldız ın Musab bin Umeyr Davetçi Okulu için yaptığı Musab Olmak (3.) dersidir.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Ganimetlerin Bedeli. Nureddin Yıldız ın Hadislerle Diriliş (114.) dersidir.

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Transkript:

Neyi Göremiyoruz-6

ب س م الل الر ح ن الر ح يم ا ل ح م د لل ر ب ال ع ال م ني. و ص ل الل و س ل م ع ل س ي د ن ا م م د و ع ل ا ل ه و ص ح ب ه ا ج ع ني. Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Müslümanlık ve İslam şeriatı, bilinenler-anlaşılmışlar-uygulanabilirler ve insan için olanlardan oluşmaktadır. Eğer insanlar bir hayalde veya bir çöl yolculuğunun sonunda karşılarına çıkacak vahada Müslüman olacak olsalardı, Allah kullarını yokuşa sürmüş olurdu ki böyle bir şey murat etmedi. İslam pratiktir, yaşanması kolaydır ve insan fıtratına uyumludur. Dahası, örneklendirilmiştir. İslam ın örneklendirilmişliği, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem üzerindendir. Burada çok hassas bir sözü dikkatlice vurgulayalım: İslam, örneklendirilmiştir. Bir meçhul değildir. Dolayısıyla; kıyamet gününde Efendimiz aleyhisselamın nübüvveti döneminde yaşamış birisi, mesela bizim neslimizden biri, Allah ın kullarından nasıl bir Müslümanlık istediğini bir türlü anlayamadığını söyleyemeyecektir. Nasıl bir Müslümanlık istediğini Peygamberi nin üzerinde göstermiştir Allah. İslam ın mağaralarda yaşanan değil toplumun içinde bir din olmasından dolayı da Efendimiz aleyhisselamın yanında yaşayan bir topluluk göstermemiz gerekir. Çünkü Peygamber imiz peygamberlikten önce kendi başına Hira mağarasında din yaşıyordu. İlk gelen Oku! ayetinden sonraki ayetler ne dedi: Yorganına bürünen, kalk, insanları Allah a çağır! Demek ki Allah ın onun üzerinde tecelli ettirdiği muradı, yani Allah ın istediği Müslümanlık, kendini iyice tefekküre vermiş ve akşamlara kadar oturup zikir yapan bir görüntü değil. Bu ayetler gösteriyor ki Allah, yanındakilerle beraber oluşan tabloyu istiyor. Bir diğer gerçek: İslam ın örnek tablosu, Peygamber aleyhisselam ve yanındakilerden oluşanların tablosu olduğu gibi, Veda Hutbesi nden önceki yirmi üç yıllık Müslümanlık örneği de Mekke ve Medine sokaklarında kuşbakışı görülen manzaranın bütünüdür. O manzaranın bütünü, Allah ın murat ettiği toplumun örneğidir. O toplumda Resûlullah var, ona iman eden biricik ashabı var, müşrikler var, münafıklar var, Yahudiler ve onlar gibi diğer din mensupları var. Din sizin için tamam oldu, nimetimi tamamladım ayeti indiği zaman Medine eyaleti göz önüne alınırsa Yahudiler ve münafıklar da Arap yarımadasının toplumundandılar. İslam ı yaşama arzumuz ve hatta görevimiz; içinde tertemiz Müslümanlar ın, necis münafıkların, Yahudi ve Hıristiyan olduğunu söyleyen kitlelerin, müşriklerin bulunduğu toplumun içinde olmalıdır. Ve bu toplumun yaşam tarzını da Allah ın şeriatı, Kur an belirleyecektir. Bizim İslam ın örneği bulunan bir din olduğunu söylememiz realitedir: Resûlullah aleyhisselamın peygamberlik hayatı ve ashabı üzerindeki pratiği. Bugün veya yarın Resûlullah aleyhisselam ve

ashabı üzerindeki bütün yaralamalar, İslam ı hayalet din hâline getirmenin birinci basamağıdır. Çünkü İslam ın kıyamete kadar insanların karşısına çıkardığı en büyük belgesi, hayalet olmayan ve yaşanmış, yaşanmışlığı üzerinden ileride de yaşanabileceği belgelenmiş bir din olmasıdır. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Enes, Übey ibni Kab, Talha, Sad bin ebi Vakkas, Aişe, Zeyneb, Sevde, Nesibe, Rukiye, Fatıma dediğimizde tarihten bir ismi anmıyoruz. Übey ibni Kab dediğimizde Kur an okumayı anlıyoruz, Aişe dediğimiz zaman erkeğimiz-kadınımız muazzam bir tabloyu anlıyor. Sad bin ebi Vakkas dediğimizde damarlarımızdaki kanımız parmak uçlarımızdan fışkıracak sanıyoruz, kahramanlığını hatırlayıp. Biz İslam iddiasıyla yeryüzünde dolaşırken vaatler üzerinden konuşmuyoruz. Denenmiş ve uygulanmış, sonucu alınmış bir din pratiğini konuşuyoruz. Bugün iman ettiğimiz din, bütün imkânsızlıklara rağmen medeniyeti yirmi üç yılda kurulmuş din ise eğer, bugünkü bütün imkânlara ve Müslümanlar ın elindeki fırsatlara rağmen bütün insanlığı Allah ın önünde secde ettiremiyorsak; bu elimizdeki dinin bunu yapamayacak olmasından değil bizim yapamıyor olmamızdandır. Çünkü bütün imkânsızlıklara rağmen, vahşi bir toplumu rahmanîleştirmek yirmi üç yıl sürmüştür. İslam eğer ağır, yaşanamaz ve uygulanamaz olsaydı; karnı aç, ayakkabısız ve sırtında gömleği olmayan o biricik nesil yirmi üç yılda yapamazdı o yaptıklarını. Buradan bir sonuç çıkarıyoruz: Ashab-ı kiram ve başlarında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bu konumlarından kıpırdatıldıklarında adeta Allah ın kıyamet gününe kadar izlenmesi için şablon olarak koyduğu pozisyonla oynanıyor demektir. Allah ın yapılabilir i ispat için Medine sokaklarında ve İstanbul un surları karşısındaki sahabileri koyduğu yer, kıyamete kadar mazeretleri kaldırma yeridir. Halid bin Zeyd radıyallahu anhın seksen yaşından sonra İstanbul surları önünde ne aradığı sorusunun cevabı, bütün seksenlik ihtiyarların kulağında şamar gibi patlamalıdır. Biz tabii ki sahabe-i kiramı, onların heykellerini dikerek putlaştıracak değiliz. Ama onları heykellerini dikerek putlaştırmak kadar tehlikeli olan bir başka şey, şahsiyetlerinin çürütülmesidir. Sahabilerin şahsiyetlerinin çürütülmesi, Müslüman nesillerin örnek olarak futbolcuları görmesi demektir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin manevî şahsiyeti olan sünneti, hadisleri ve onun peygamberliğinin yansıması olan, Müslümanlığımızın biricik örneği ashab-ı kiramı korurken aslında bizatihi Müslümanlığımızı koruyoruz biz. Muaviye, Ebu Zer, Ali, Ebu Bekir, Osman, Ömer, Aişe, Nesibe, Fatıma, Ümmü Gülsüm, Zeynep, Sevde - radıyallahu anhüm- derken elbette onları, Allah ı andığımız gibi anmıyoruz. Bunlar taabbüt ettiğimiz, kulluk yaptığımız isimler değil; ama kulluğumuzun ilk pratik örnekleri oldukları için, onların korunduğu kadar kulluğumuz korunacak demektir. Bu sebeple biz bir hadis öğrenirken veya ashab-ı kiramdan bir ismi ders konusu yaparken, yüreğimiz fokur fokur heyecanla kaynadığı için çocuğumuzu Üsame, Nesibe diye isimlendirirken; Allah ve melekleri şahittir ki sadakatimizi ispat için böyle yapıyoruz. Üsame, anlam olarak aslan yavrusu demektir. Ama fare yavrusu demek olsaydı da hiç tereddüt etmez, kırk evladımızın kırkına da Üsame adını koyardık. Çünkü derdimiz Üsame değildir, Üsame nin yankılandığı ve bizi götürdüğü o büyük vadidir. Ezcümle, ashab-ı kiramın korunması Resûlullah ın korunmasıdır; Resûlullah korunmadıkça da ortada hangi İslam dan söz edebiliriz ki zaten?

Niyetleri Allah bilir; ama ashab-ı kirama dokunuldukça ortaya çıkacak sonuç, ancak münafıklar ve zındıkların isteyeceği bir sonuçtur niyetleri değil eylemlerin muhtemel sonuçlarını yargılarız biz. O eylemlerin muhtemel sonuçlarını ümmet-i Muhammed olarak görmek, tedbir almak durumundayız. Çünkü Resûlullah ı müdafaa etmek, benim günüm için Sad bin ebi Vakkas olmaktır. Sadece Medine-i Münevvere deki Ravza sını severek, depreme dayanıklı olsun diye ek kolonlar yaptırarak müdafaa edemem Peygamber imi. Asıl müdafaa edilecek olan, onun sünneti ve şeriatıdır. Direkt veya dolaylı olarak Resûlullah ın şeriatına zarar verecek bütün ilaveler (bidatler) ve bütün çökertme-içini boşaltma eylemleri, birer hıyanettir. Bu gafletle yapılabilir, bunu Allah a salarız. Birilerine alet olarak yapılabilir, tavrımızı koyar ve biz varken yaptırmayız. Ebu Bekir ler korunduğu ve Enes ibni Malik lerin ümmetin içindeki konumu muhafaza edildiği sürece, İblis de Muhammed aleyhisselamın ümmeti üzerinde projelerini başaramayacaktır. Biz Peygamber imize düşmanlık edenlere lanet görevlisi değiliz, Peygamber aleyhisselamın sesi ve mesajının yankılanacağı kimseler olarak durmak zorundayız. Kardeşlerim, Bütün bunları, biraz sonra okuyacağımız bir hadis-i şerifi nasıl dinleyeceğimizin zeminini oluşturmak için konuşuyoruz. Herhangi bir delikanlı ya da mümine genç kız, Resûlullah buyurdu ki diye başlayan bir sözü okuduğuduyduğunda, arada binlerce kilometre de olsa Efendimiz aleyhisselamın, Ravza-i Mutahhara dan seslendiğini ve o sesin gelip kalbinde yankılandığını duymalıdır. İşte ehl-i sünnet budur. Bunun için Ahmed bin Hanbel rahmetullahi aleyh, eğer hadis okuyanlar Allah ın adamları değilse, kimdir Allah ın adamları bu dünyada diyor. Çünkü Allah Teâlâ, Peygamber göndermiş ve ona sahip çıkılmasını buyurmuş. Ebu Hureyre ve Ebu Bekir o gün sahip çıktılar, bugün de ben sahip çıkacağım. Ancak bir konuyu, daha önce olduğu gibi yine ikaz etmeliyiz: Şeytan, mesela, çocuklarla ilgili bir hadis okunduğunda insana; evli olmadığını ve böyle bir hadisin onunla ilgisinin bulunamayacağını telkin eder. Ya da bir dedeye, tespihle ilgili olmayan hadisi onunla bağlantısız göstermeye çalışır onun tek işi tespih gibi. Çocukla ilgili hadisi dinleyip çocuğuna nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi icap eden aile reisine de İslamî faaliyetlerle uğraşması gerektiğini söyler. Böylece hadisi de toplumdan kaldırır. Hâlbuki biz Resûlullah dinliyoruz. Benim ölümümden bin sene sonraki bir şeyle ilgili bile olsa bana ne; yeter ki o konuşsun, ben dinleyeyim en azından iman bağlantım vardır o hadisle. Hadisi böyle, ayeti bundan da yukarıda bir bakışla dinlemeliyiz. Konumuz İbni Ömer le ilgili. Abdullah ibni Ömer, Hazreti Ömer in oğlu ve Efendimiz aleyhisselamın sünnetini en iyi bilenlerden kabul ediliyor. Adeta sünnet uzmanı. Ebu Hureyre, cenaze kılmakla ilgili bir hadis rivayet ediyor ve buna İbni Ömer in refleksini ölçeceğiz. Müslim de 945, Buharî de ise 1323. hadis-i şerif. Normalde hadis kitapları zikredilirken, ağırlıklarına göre öncelik verilir ama burada Müslim i önce söylememizde bir incelik göz önünde tutuldu. Buharî deki anlatım, buraya aldığımız olduğu için öncelikle Buharî nin ismini değil Müslim inkini zikrediyoruz.

Ebu Hureyre radıyallahu anh diyor ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: Kim namazı kılınana kadar bir cenazeye katılırsa ona bir kırat vardır. Gömülme işi bitinceye kadar cenazeyle ilgilenene ise iki kırat vardır. İki kırat nedir, diye sordular. İki büyük dağ gibidir buyurdu. Abdullah ibni Ömer in oğlu Salim der ki: İbni Ömer, cenaze namazını kılar ve giderdi. Ebu Hureyre nin bu hadisi kendisine ulaşınca, ne kıratlar kaçırmışız, deyip gözyaşı akıtırdı. Demek ki İbni Ömer, Ebu Hureyre nin bildiği bir hadisi bilemeyebiliyormuş. Sahabi de olsa kimse son noktaya gelemiyor bu dünyada. Ama öğrendiğinde de o işin sevabını, hazır sevapları kaçırmanın endişesiyle gözleri yaşarıyor. 1- Bu hadis, her şeyden önce bize acizliğimizi hatırlatmalı, sakalımız-sarığımız da olsa talebeliğin bitmeyeceğini öğretmelidir. 2- Bir tevazu var. Babası da emiru l-müminin Ömer bin Hattab idi o gün üstelik. Yani VIP çocuktu. Ama Resûlullah ın söylediği bir şeyi bilmemek ve ilmin karşısında bir volkan gibi, ne bıraksan aşağı gidiyor. Vereceğin ilme hep hazır ve muhasebesini sürekli yapıyor. Ebu Hureyre Müslüman olduğunda İbni Ömer, on yıllık Müslüman dı. Mesele şahısların yarışması değil Allah ın rızasını kazanma meselesi. Efendimiz aleyhisselamın kullandığı kırat kelimesi, ashab-ı kiramın sormasından anladığımıza göre, onların bildiği bir kelime değil demek ki. Peygamber aleyhisselam, konu anlaşılsın diye bir benzetme yapmış. Kıratın ne olduğu sorulunca dağ diye cevaplamış. Nasıl ki biz büyüklük için okyanus gibi diyoruz, karşımızdakinin gözünde tabloyu büyütmek için. Yani çok büyük sevap olduğunu söylemek istiyor Efendimiz. Cenaze geldi, namazını kıldın; bir kırat kazandın. Mezara gidip mümin kardeşine ecir kazandırdın ki cenaze kalabalık oldukça sevabın arttığına dair hadis-i şerifler vardır- bundan da bir kırat kazandın. Toplamını Peygamber imiz, iki kıratlık sevap şeklinde özetlemiş. Bir mümin insan öldüğünde, cenazesine hazırlık yapılır. Cenaze yıkanır, kefenlenir, namazı kılınır ve defnedilir. Bunların hepsiyle ilgilenmek bu hadis-i şerif ve diğerlerinden anlaşılıyor ki Efendimiz aleyhisselamın teşvik ettiği sünnetlerdendir. Ve bu adeta bir sevap kaynağı gibi konmuş Müslüman ın önüne. Dikkatimizi çekmesi gereken bir dipnot olarak da şunu zikredebiliriz: Duygusal bir sahneler bütünü olan ölümde insanın duygusal kontrolü ve -tabiri caizse- fren sistemi zayıflar. Yetmiş yaşındayken ağlamaklı bir sahneyle karşılaşırsa insan, duygusallaşabilir. Bu sebeple İblis in en yoğun bidat ürettiği pozisyonlar, cenazeyle ilgilidir. Biz Efendimiz in sünnetiyle iktifa ederiz ve gerisini ilgi alanımıza sokmayız. Cenaze ile ilgili yüz işlem söz konusuysa, Allah bilir ya, bunun doksanı bidattir. Konumuz bununla ilgili olmadığı için ayrıntısına girmiyoruz ancak aklımızda durması gerekir. و ص ل الل و س ل م ع ل س ي د ن ا م م د و ع ل ا ل ه و ص ح ب ه ا ج ع ني. و ا ل ح م د لل ر ب ال ع ال م ني.