mavi beyaz Balkanlar Koleji Kültür Edebiyat ve ĠletiĢim Kulübü Dergisidir.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:


Güç ve yetki sahipleri, yandaşı candaşı yoldaşı, mutlu mu mutlu. Kim mutsuz, huzursuz?

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri)

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:


Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Adres: Akçay Mahallesi Yarbaşı Sokak No:13 Kızılcahamam/ANKARA Tel: Fax:

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Kahraman Kit Misafirlikte

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

YUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ

2014 / 2015 SAYI: 14. Haftanın Bazı Başlıkları

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ

YILDIZ ve KELEBEK GRUPLARI MART AYI BÜLTENİ

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

UĞURBÖCEĞİ GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ

PENGUENLER GRUBU MART AYI BÜLTENİ

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU NİSAN AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

Eğitimde en pahalı ülke ABD en ucuz Kazakistan

UĞUR BÖCEKLERI SINIFI MART AYI AYLIK BÜLTENİ

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

Sevgili Medine Abla - O Artik Bir YIBO Öğretmeni

NİSAN AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Hayvanları isimlendirdik. Suda yaşayan hayvanları gösterdik. Ormanda yaşayan hayvanlara örnek verdik. Çiftlik hayvanların

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

MART AYI AYLIK BÜLTEN

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

2017 MART / 1. HAFTA İNGİLİZCE EĞİTİMİ (TİJEN ÖĞRT.) SATRANÇ EĞİTİMİ (NİLAY ÖĞRT.)

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

ZEYYAT MANDALİNCİ OKULU ÖĞRENCİSİ

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

Özel gereksinimli çocuklar

ÖZEL EFDAL ANAOKULU YILDIZ GRUBU MART AYI BÜLTENİ

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

CİN ALİ İLE BERBER FİL

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Minti Monti. .. Kus. Gozlemcisi. Olmak Ister Misin? Kuş Gözlemi Minti Monti Kuş Okulunda. Kuş Yemliği Yapalım Sümsük, Sen Ne Ilginç Bir Kuşsun!

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ÖZEL SAYISI

DENİZYILDIZI GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ 2015

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

TÜRKİYE GENELİNDE YAPILAN ÖĞRENCİLERİMİZ TÜRKİYE 1.Sİ OLDULAR

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»


Yeryüzünde Çocuklar. Sınıfa girmeden önce çocuk fotoğraflarını yerküre üzerinde farklı yerlere yerleştiriniz.

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR

EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur?

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

Transkript:

mavi beyaz Balkanlar Koleji Kültür Edebiyat ve ĠletiĢim Kulübü Dergisidir.

BALKANLAR KOLEJĠ KÜLTÜR EDEBĠYAT VE ĠLETĠġĠM KULÜBÜ: 1- A BARAN AġULA 1- A EDA KILIÇ 1-B GĠZEM ĠNAN 1- B DEVRAN BOZDOĞAN 1-B TURGAY ARDA YALIN 1-C LORĠN DERĠN 1-C SEVAL NĠSAN ÇOBAN 2-A TANAY ERSĠN 2-A AZRA SU FIRAT 2-B GÖKDENĠZ ADIYAMAN 3-A NĠSA KIIÇ 3-B LENA DĠLARA ÇELĠKEL 3-B ALP ALPTEKĠN 3-B BERKE PABUÇÇU 3-C DEFNE ÇALTIK 4-A UMUT KARADENĠZ 4-B DAMLA PARLAKYILDIZ 5-A ESĠN DERĠN 6-A ÖYKÜ ASĠYE GENÇ 6-A MELĠS MAYA ALAÇAM 7-A GÜLCE ÇAKIROĞLU 7-A EMĠRHAN AYKUT 8-A CANSET GENÇKAL 8-A ZEYNEP ÖZKÖK 8-B SEMANUR KĠLĠM 8-B ĠLAYDA EKĠM AKDEMĠR REHBER ÖĞRETMENLER : FATMA ġahġn, ZARĠFE TARAKÇI, SEDA MEġE

Editör den.2 Fatma ġahin den.....3 Bengisu dan Dizeler...4 Bir VarmıĢ Bir YokmuĢ.....5 Hacivat Ġle Karagöz Gerçekten YaĢadılar Mı?.......6 Deyimler Nasıl Ortaya ÇıkmıĢ?......8 ġairlerden Seçmeler......9 Neden?......10 Deniz Okulu Anlatıyor... 11 Mert ÇELĠK Yazıyor.12 KonuĢan Fotoğraflar..... 13 SöyleĢi.......16 Balkatür KöĢesi...17 Beyin Cimnastiği...18 1

Zarife TARAKÇI Yepyeni bir sayıdan daha merhaba, Yepyeni bir sayıyla yine karşınızdayız. Bizler dergiyi hazırlarken ve sizlere sunma öncesinde çok heyecanlanıyoruz. Sizlerden gelecek yorumlarla, sizlerin ekleyeceği çalışmalarla dergimiz daha da güçlenecek ve daha etkin bir hal alacak. Buna eminiz. Her geçen gün dergimize olan ilginiz çoğalıyor ve yazarçizer kadromuz genişliyor. Dergimiz renkleniyor. Bu bizleri çok mutlu ediyor. Emeklerini dergimizden esirgemeyen öğrencilerimize sevgilerimizi gönderiyoruz. Yazdığınız her yazı çizdiğiniz her çizim yaptığınız her çalışmalar gelecekte bugünlerinizin günlüğü gibi olacak, düşünsenize. Yıllar sonra dergimizi açtığınızda ilköğretim dönemlerinizde neler yaptığınızı görecek, kendinizle gurur duyacaksınız. Bugün yaptığınız her uğraş sizlere çok olumlu katkılar sağlayacak. Hepsi bir disiplin olarak benliğinize yerleşecek. Bunlar da bir bireyin yetişmesinde çok önemli yaşantılardır. Bizler Balkanlar Koleji nde her bireyin kendi ilgilerini ortaya çıkaracağı uğraşlarla buluşmasına öncelik veriyoruz ve böyle olması gerektiğini savunuyoruz. Bu anlamda okulumuzda gerçekleşen sanatsal faaliyetlerde bulunmanızı, yazı alanında gerçekleşen çalışmalarda yer almanızı özellikle destekliyoruz. Biliyoruz ki ilgi alanlarınızı uyguladıkça hayatınızda karşılaşabileceğiniz problemlerle daha kolay baş edeceksiniz. Bunu biliyoruz. Bu ay, Çanakkale Şehitleri ni andık. Bizler tarihine saygı duyan genç nesiller olarak bu konuda yapılmış her çalışmada gönülden görev aldık, onları, hazırladığımız şiir dinletileriyle, oratoryolarla, tiyatrolarla andık ve onlara şükranlarımızı sunduk. Onlar bu topraklar için, bizlere bağımsızlığımızı armağan etmek için gözlerini kırpmadan ölüme koştular. Bizler onlara minnettarız. Minnettarlığımızı onlara sunmaktan gurur duyuyoruz. Sevgili öğrencilerimiz, dergimiz huzurlarınızda. Dergimizde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepinizi dergimizi takip etmeye, dergimize katkı sağlamaya davet ediyoruz. Sevgilerimizle 2

Fatma ġahġn Sevgili Öğrenciler, Kısa bir aradan sonra yine hem de Çanakkale Zaferi gibi bir konuyla birlikte olmak ne güzel! Bu hafta Çanakkale Destanı nın 97.yılını andık. Hep birlikte, coşkuyla, duyguyla, tek yürek, tek düşünce... Sevgili çocuklar, bu çalışmalarımızda gösterdiğiniz azim, duygu, yaptığınız işe ait farkındalığınız gözlerinize yansıyordu. Tabi çalışmalarınızı izleyenlerin de... Size bir şeyi itiraf etmek istiyorum. Meslek yaşamım boyunca ilk kez, ilk kez bir okulda 18 MART töreninin böylesine içtenlikle hazırlandığına tanık oldum. Hazırlayanlar, hazırlananlar ve hazırlananı özümseyerek, yaşayarak izleyenler. Çok duygulandım, çok umutlandım. Millet olarak çok zor süreçlerden geçtiğimiz son yıllarda umuda, ulusal birlikteliğe ihtiyacımız olduğu biliyoruz. Kuşkum yok artık. Siz Balkanlar Koleji öğrencileri, Çanakkale Askeri nin ruhunun yaşamaya devam ettiğini bizlere gösterdiniz. Teşekkürler, Balkanlar Koleji Ailesi. Birlikte nice destanlar yazmaya, nice geçmiş ve gelecek zaferleri kutlamaya 3

Bengisu CÜNEYĠT / 5B KADIN ĠĢi, temizliği, yemeği yapan kadın, En baģarılı erkeği yetiģtiren kadın, Ġkinci planda olmaya zorlanan kadın, Morun simgesi maalesef yine kadın! Kadın sevgidir, Kadın Ģefkat, Onda her zaman, Güveni tat. Ne ararsan onda var, Yalnız hissedersen kendini, Ona koģ, O kollarını açar. BaĢbakan da olur, Kasap da, Hesap da yapar, ĠnĢaat da. Ġnan ona, Saygı duy, Her Ģeyden öte, O bir ANA! 4

BĠR VARMIġ BĠR YOKMUġ Bir zamanlar ülkelerden birinde yaşlı bir kral yaşarmış. Bu kralın çocuğu yokmuş. Yaşlandıkça kendi yerine kimi bırakabileceğini düşünmeye başlamış. İyiliksever, dürüst ve doğrulardan asla sapmayan biri kendisinden sonra kral olsun istiyormuş. Bunun için şöyle bir yol izlemiş: Adamları ülkedeki bütün erkek çocuklarına birer çiçek tohumu dağıtmış. Kral da bu tohumlardan çıkacak çiçekler arasında hangisi en güzel olursa, kendisinden sonra o çiçeği yetiştirenin kral olacağını ilan etmiş. Bu çocuklardan biri de Ir miş. Ir kralın verdiği tohumu saksıya ekmiş. Ama uzunca bir süre beklemesine rağmen saksıda çiçek çıkmamış. Annesi, belki yanlış bir saksıya ektiği için çıkmayabileceğini söyleyince de, tohumu yeni bir saksıya ekmiş. Ama nafile, yine hiçbir bitki yeşermemiş, çiçek açmamış. Sonunda kralın söylediği gün gelmiş. Ülkenin bütün çocukları rengârenk, birbirinden güzel çiçeklerle kraliyet sarayının önünde sıraya dizilmişler. Ellerinde çiçek olmayan, yalnızca İr varmış. Ir, elinde boş saksı öylece duruyormuş. Kral çocukları tek tek dolaşmış, çiçeklere bakmış, kimini bir iki sözle övmüş, ama yoluna devam etmiş. Ir in yanında gelince, onun boş saksısına bakıp: Çocuğum demiş. senin saksında çiçek yok ki! Ir ağlamaklı bir sesle: Evet kralım diye cevap vermiş. Maalesef benim tohumum büyümedi. Bu cevap üzerine yaşlı kral küçük Ir i kucaklamış ve bundan böyle kendisini evlat edineceğini, kendisinden sonra da onun kral olacağını duyurmuş. Meydandakiler bu işe bir anlam verememişler. Bunca güzel çiçek varken nasıl olur da saksısı boş olan bir çocuk veliaht ilan edilir diye birbirlerine sormadan edememişler. Ahalinin merakını kral şu açıklamayla gidermiş: Benim dağıttığım çiçek tohumlarının hepsi daha önce sıcak sudan geçirilmişti. Yani hiçbirinden çiçek çıkması ihtimali yoktu. Ama sadece bu çocuk gerçeği bana olduğu gibi anlattı. İşte bu yüzden, benden sonra o kral olacak. 5

Bora PETEK / 3A Geleneksel kültürümüzün ortaoyunu ve meddahla birlikte en önemli köşe taşlarından biri olan gölge oyunumuz KARAGÖZ HACİVAT oyunları günümüzden yüzyıllarca önce ortaya çıkmış, insanları eğlendirirken düşündürmüş, zaman zaman toplumsal bilinç noktasında öncü bir rol oynamıştır. Gölge oyunlarının ne zaman ve nasıl çıktığı hakkında bir bilgi olmamakla birlikte Asya ( Java, Endonezya ve Çin ) kökenli olduğu bilinir. Gölge oyununun Türk kültüründe ne zaman ortaya çıktığı, Karagöz ve Hacivat olarak ne zaman biçimlendiği ise bilinmeyen bir konudur. Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan bir gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına HAYALİ ya da HAYALBAZ denir. Yardımcılarına ise ÇIRAK, YARDAK, DAYREZEN ve SANDIKKA denir. Karagöz ile Hacivat'ın gerçekten yaşayıp yaşamadıkları bilinmemekle birlikte bu konuda farklı söylentiler vardır. En çok bilineni ise şudur: Karagöz( Kambur Bali Çelebi ) ile Hacivat ( Halil Hacı İvaz) Bursa Ulu Cami de inşaat işçisi olarak çalışıyorlarmış. Ancak aralarında şakalaştıkları için inşaat yavaş ilerliyormuş. Bunun üstüne padişah Sultan Orhan Gazi, ikisinin idamına karar vermiş... Ancak bu söylentide bilgi hatası bulunur; çünkü Ulu Cami Sultan Orhan döneminde değil, Yıldırım Bayezit döneminde yapılmıştır. Dolayısıyla bu söylentinin gerçek olmadığı açıktır. Gölge oyunumuz Hacivat ve Karagöz bir zamanlar toplumun en önemli eğlencesiydi. Eskiden ramazan gecelerinde mutlaka ramazan eğlencesi yapılır, büyük bir sabırla beklenen iftar topu atıldıktan sonra iftariyelikler sofraya gelirdi. İftar yemeğini yiyen herkes doğruca 6

Karagöz ve Hacivat gösterisini izlemeye giderdi. Hacivat'ın asıl adının Hacı İvaz olduğu söylenir. Hacivat karakteri düzeni temsil eder. Nabza göre şerbet verir. Kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar. Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Perdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık eder. Alın teri ile çalışmaktan çok Karagöz'ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar. Oyunun hiç şüphesiz başrol oyuncusu Karagöz'dür. Okumamış bir halk adamıdır. Hacivat'ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz görünüp onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli şakalar çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kurallarıyla yabancı kelimeler kullanan Hacivat la alay eder. Her işe burnunu sokar, her işe karışır, sokakta olmadığı zaman da evinin penceresinden uzanarak ya da içerden seslenerek işe karışır. Dobra, zaman zaman patavatsız yapısından dolayı ikide bir zor durumlarda kalsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır. Çoğunlukla işsiz ve geçim derdindedir. Hacivat'ın bulduğu işlere girip çalışır. Başında IŞKIRLAK adı verilen oynak bir şapka vardır. İşte karagöz böyle tanınır. Kaynak: İlginç Bilgiler Ansiklopedisi 7

Seda MEġE ġapa Oturmak İçinden çıkılması güç bir duruma düşmek anlamında kullanılan bir deyimdir. Şap alüminyum ve potasyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen antiseptik bir maddedir. Eski Tas Eski Hamam Değişen bir şey yok, eski durum sürüyor anlamında kullanılan bir deyimdir. Şap Denizi de denilen Kızıldeniz de şap kayalıkları varmış. Bu kayaların bir kısmı denizin yüzeyinde görünür, bir kısmı da deniz yüzeyinin hemen ardında olurmuş. Eskiden ayrıntılı deniz kayalıkları bulunmadığı, denizcilik o denli gelişmediği için denizciler bu kayalıklardan çok korkarlarmış. Denize oturan gemiler için Şapa oturdu. denirmiş. Zamanında, Edirne de vakıflara ait harap bir hamam varmış. Hamam bakımsızlıktan işsiz güçsüzlerin barınağı olmuş. Sonunda vakıf yönetimi bu hamamı onarmaya karar vermiş. Gerekli ödenek ayrılmış ve bir görevli bu işin sorumluluğunu üstlenmiş. Bu görevli işe başlamış ama hamamı onarmak yerine birkaç yerini sıvatmış ve ufak tefek yenilikler yapmakla yetinmiş. Ayrılan ödenekten de binlerce altını cebine atmış. Hamamın işleri bitince yöneticiler hamam ziyarete gelmiş. Gelmişler ve allanan pullanan hamamın aslında onarılmadığını anlamışlar. Yöneticilerden biri etrafı gezerken köşe bucakta birkaç eski tas bulmuş. Elindeki tasları diğer yöneticilere de göstererek: Hamamın onarılmadığının kanıtı bu eski taslardır. Bu kabul edilemez, onarım işi yeniden yaptırılmalıdır, demiş. 8

Canset GENÇKAL / 8A Shakspeare Der Ki; * Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar. * Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve; - Konuşmadan önce dinleyin, - Yazmadan önce düşünün, - Harcamadan önce kazanın, - Dua etmeden önce bağışlayın, - İncitmeden önce hissedin, - Nefret etmeden önce sevin, - Vazgeçmeden önce çabalayın, - Ölmeden önce yaşayın. *Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun. 9

Öykü GENÇ / 6A Neden insanlar savaşır? Hep merak etmişimdir. Yüzyıllardır insanlar savaşıyor. Binlerce insan ölüyor. Ama biz kendimize hiç Neden? diye sormuyoruz. Hiç ders çıkarmıyoruz. Eğer neden sorusunu kendimize sorsaydık sizce savaşlar azalır mıydı? İnsanlar bazen toprak için bazen para için savaşıyorlar. Benim merak ettiğim biraz daha toprağa, paraya sahip olunca o kadar insanın ölmesine değiyor mu? İşte bu soruları kendimize hiç sormadık, hiç cevap aramadık ve bu yüzden insanlar hala daha savaşıyor ve hala daha kendimize neden sorusunu sormuyoruz. 10

Deniz ALAK / 4B Bizim okulumuza girer girmez ağaçlar ile dolu iç açıcı bir bahçe ile karşılaşırsınız. Bu bahçede ağaçların dibin deki çiçekler sizlere mutlu ve rengârenk bir dünya açıyor. Arka bahçemiz ise tam bir masal ormanı. Kocaman orta boy ve küçük mantar evler ve yanlarında çalılıklar ileride ise anaokulu girişimiz var. İlk katımızda Pınar Abla, Esin Abla ve Yeliz Abla iş başında. İrfan Amca tost yaparken onun yaptığı tostların güzel kokusu burnumuza gelir. Beyaz saçları ile bize elini uzatıp tost vermesi herkesin sıradan çıkma zamanıdır. 2. katta bizim birinci sınıflarımızın örenmeye hazır ve heyecanlı çığlıkları gelirken 3. katta hemşire teyzenin bembeyaz odası Sonraki katta bizim yerdeki oyunlarımız ve işte bizim sınıfımız Sarı saçlı, gözlüklü, bizim anneannemiz, annemiz Fatma öğretmenimiz. Deneyleri ile geldi Emine öğretmenimiz. Bir üst katta ise resim Öğretmenimiz rengârenk kapısının önünde güler yüzü ile karşılar bizi. Üst katta sıralanmış yemekler, işte benim aşçı dedem Okulumuzdan çıktıktan sonra müzik sesleri, müzik öğretmenimin sesi, sonra Bünyemin Amca ile işte bizim okulumuz İşte betimleme ile bu kadar yazılabilen ama gerçekte daha güzel olan okulumuz 11

Mert ÇELĠK / 3B ġehġtlerġmġz Bizi düşmanlardan kurtardınız İyi ki düşmanı yendiniz Bize özgürlük verdiniz Ey şehitler rahat uyuyun! Çanakkale geçilmez Şehitler ölmez. 18 Mart 2010 KARLAR Karların güzelini yapan Beyazdır beyaz Kar yağdığında Kartopunun içinde olmak istiyorum. 5 Şubat 2010 ANNEM Sen beni çok seviyorsunuz Ben de seni çok seviyorum Anne sen beni bırakmayacaksın Ben de seni bırakmayacağım Ben seni sonsuza kadar seveceğim. Mart 2010 12

Merve HATĠPOĞLU / 7A Bu fotoğrafta eksik olan bir şey yok mu? İki tane salıncak var ama boş. Peki, çocuklar nerede? Tahmin ettiğiniz gibi ya bilgisayarın başındadırlar, ya televizyon izliyorlardır, ya da ellerinde telefonlar zamanlarını boşu boşuna harcıyorlardır. İsyan edemez mi ki bu iki salıncak? Özlemiş olamaz mı çocuk seslerini? Bazen siyah-beyaz dünyadaki en büyük zıtlıkmış gibi görünür. Ama ikisinin birleşimiyle oluşan o sevgi bağı ne güzel görünüyor fotoğrafta. 15 13

14 Geçen gün fotoğraf çekmek için sahile inmiştim. Gözüme genç bir kadın takıldı. 4-5 kediye mama veriyordu. O kadar sevindirici bir sahneydi ki fotoğrafını çekemeden duramadım. Sohbet etmeye başladık ve öğrendim ki kadın her hafta hayvanlara mama veriyormuş. Oradaki kediler konuşabilseydi eminim teşekkürlerini sunarlardı. Zaten gözlerinden ne kadar mutlu oldukları açıkça okunuyordu. Hayvan sever insanların olduğunu bilmek mutluluk verici bir şey

Gülen yüzler Ya da maske takılmış gülen yüzler İnsanlar birçok zaman maske takarlar aslında. Üzgün, sinirli olduklarında bunları saklamak için maske takarlar. O kadar çok maskeye sahip olmuşlardırlar ki bir zaman sonra maske takmak alışkanlık haline gelir yetişkinlerde. Ama çocuklar Onlar dünya üzerindeki en saf karakterlerdir. Duygularını saklama gereği duymazlar.. 15

Zeynep ÖZKÖK Canset GENÇKAL / 8A Kantine her geldiğinizde sizi karşılayan İrfan Amcamız aslında kim, hiç düşündünüz mü? Mavi Beyaz Dergimiz sizin için araştırdı. İrfan Amcamızla yaptığımız röportajımızdan bazı notlarımızı sizinle paylaşmak istiyoruz... İrfan Amcamızı hep güler yüzlü bir kantinci olarak düşündük öyle değil mi? Ama aslında o, bunlardan fazlası... Mesela kendisi bir konservatuar bitirmiş. 1968-1969 yıllarında Belediye Konservatuarına gitmiş. Ayrıca orada piyano ve keman öğrenmiş, piyanoyu hala çalabiliyormuş. Sınıf arkadaşlarının (Arif Uygur gibi isimlerin) da operada çalıştığını es geçmemek lazım... Üstelik iş zamanları haricinde kendi orkestrasıyla çalıyormuş. Dört sene öncesine kadar da okulumuzda çalmış. İrfan Amcamız, müziğe olan bu merakını kantinimizde de göstermekte... Örneğin kantinimizde çoğunlukla klasikler ve yabancı müzikler çalmakta. Bir gün Neyire Öğretmenimiz; 'Buraya gelince huzur buluyorum... ' demiş. İrfan Amcamız, müziğin yanında temizliğiyle de ünlüdür okulumuzda... Sabah sekizden akşam altı buçuğa kadar çalışan amcamız çıkarken bile kendi temizliğini kendi yapıyormuş. Mezun olup gelen arkadaşlarımız da İrfan Amcamızın bu özelliklerinden dolayı hafızalarına kazındığını, onu özlediklerini söylüyorlarmış. Gördüğünüz gibi kantinine geldiğimiz İrfan Amcamız sadece güler yüzlü bir kantinci değil... 16

BALKATÜR KÖŞESİ Ekim AKDEMĠR / 8B 17

Efe EROĞLU 7/A Zor Su doku 4 7 4 9 5 9 2 6 8 2 8 5 1 9 4 8 9 2 3 6 3 8 6 7 2 3 7 1 Orta kolaylıkta Su doku 18 19

Kolay Su doku AVUSTURALYA BREZİLYA KANADA DANİMARKA İNGİLTERE FRANSA N E N D O N E Z Y A S I R N S A I T N B K D S C G X Q Y X F V P S D K A H S A Y N A M L A Y N O U A K K A N A D A A D B A M B T V İ Y Ç E V R O N S N T P F Y U Ç O Ş İ S V İ Ç R E D O R H S L Z İ İ S V İ Ç R S A R A O T E B N M E K S İ K A N T N L U B A Y L İ Z E R B S İ E S L R I T A L Y A F D G O M K A A A M A C A R I S T A N A İ G N L Z U J J A P O N Y A R Z S D Y N I J E R Y A İ N G K B A A A E R E T L İ G N İ E A R J A N T İ N H B C B D A Q ALMANYA MACARİSTAN İTALYA JAPONYA İSVİÇRE MEKSİKA NORVEÇ PORTEKİZ HOLLANDA ARJANTİN TAYVAN BELÇİKA NİJERYA ENDONEZYA 19