Rotary, iş ve meslek sahiplerinin hizmet kuruluşudur. İZMİR ROTARY KULÜBÜ 2440. Bölge Kuruluş: 9 Ocak 1961 Başkanın Mektubu 02 Kasım 2010 Bülten No: 2381 Kulüp Programımız Geçen Hafta Bu Hafta Gelecek Hafta Toplantı No: 2381 2382 Toplantı Tarihi: 02/11/2010 Salı 09/11/2010 Salı UR Başkanı Ray KLİNGİNSMİTH 2440 Bölge Guvernörü Yeşim YÖNEY 2010-2011 YÖNETİM KURULUMUZ Başkan H.Selçuk SÖZEN Asbaşkan K. Levent DEMİRAĞLI Genel Sekreter Aron DEPAS Sayman Hakan HEKİMGİL Geçen Dönem Başkanı Haluk İZER ANA KOMİTE BAŞKANLARIMIZ Hizmet Projeleri Vildan GÜNDOĞDU Üyelik Komitesi Sabit LİMONCUOĞLU Fon Oluşturma Tanju ŞENİNCİ Halkla İlişkiler Şener MUTER Rotary Vakfı Mekin TANKER Kulüp Yönetimi Hakan PEKİN BÜLTEN KOMİTEMİZ Başkan Oktay YEMİŞÇİ Ofis Sekreteri İlknur DELLAL İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ Toplantılar Salı İzmir Crowne Plaza Adres Gazi Bul. Çankaya İş Merkezi No: 90, D: 8/801, 35230 İzmir Telefon (232) 441 81 53 Faks (232) 483 52 42 Internet rotaryizmir@yahoo.com Toplantı Yeri ve Saati: Konu: Konuşmacı: Crowne Plaza Oteli Sessiz Dünyada Sanat ve Kültür Em. Koramiral Ekmel Totrakan Başkan Mektubu Crowne Plaza Oteli İzmir Büyük Kanal Projesi Bahri Özger Bayram Tatili Saygıdeğer Rotaryen Dostlarım, 2381. toplantımızı da geride bıraktık. Konuk konuşmacımız Emekli Koramiral Ekmel Totrakan Sessiz Dünyada Sanat ve Kültür başlığı ile yaptığı konuşma ve görsel sunum ile su altı dünyasının büyülü güzelliğini gözler önüne serdi. Çevre bilincini, sanatın ulusal kültürümüzdeki önemini ve sahip çıkmamız değerleri vurguladığı konuşması için kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bu hafta 4-5 Kasım tarihlerinde Forum Bornova otoparkında kurulacak olan Novartis Teknoloji Çadırında Hipertansiyon ve Diyabet üzerine 3 boyutlu görsel bir sunum yapılacaktır. Sabah saat 10-11 arası iki seans, öğleden sonra ise 14-17 arası 6 seans olacak bu sunumların süresi 30 dakika olup,15 dakikası görsel, kalan 15 dakikası ise interaktif soru cevap şeklinde olacaktır. Sizlerin katılımı ile bu etkinliğin daha güzel ve ilgi odağı olacağına inanıyorum. Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ile çok yoğun geçti. Perşembe günü Cumhuriyet Meydanında yapılan Çelenk koyma merasimi ve Cuma günü yapılan Kortej yürüyüşünde gözlerim siz sevgili dostlarımı aradı. Kortej yürüyüşünde kulübümüzün tek katılımcısı sevgili Halim Şima ağabeyime teşekkür ederim. Önümüzdeki haftaki toplantımızda maalesef katılmam gereken bir kongreden dolayı aranızda olamayacağım. Mazeretimi anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum. Bir sonraki toplantımızda bayrama denk geldiğinden sizlerle 23 Kasım tarihinde bir araya gelebileceğim. Bu günden hepinizin Kurban bayramını kutlar sağlık ve mutluluk dilerim. Haftaya görüşmek dileği ile hoşça kalın. Rtn. Selçuk SÖZEN 2010-2011 Dönem Başkanı 1
Geçen Hafta: E.Koramiral Ekmel Totrakan Özgeçmişi: 1939 yılında İzmir de doğdu. 1953 yılında Deniz lisesine girdi. 1960 yılında Deniz Harp Okulundan mezun olduktan sonra Deniz Kuvvetlerinin çeşitli kadrolarında görev yaptı. 1971 de Deniz Harp Akademisinden mezun oldu. Güney Deniz Saha Komutanlığı görevlerinde bulundu. 30 Ağustos 1997 tarihinde kadrosuzluktan emekliye ayrıldı. Aynı zamanda milli basketbolcu olan E. Koramiral Ekmel Totrakan, Ordu Milli ve Milli Basketbol takımlarında oynadı. Deniz subayı ressamları kataloğunda, yurtiçi ve yurtdışı özel koleksiyonlarda yapıtları bulunan Amiralin, okul devrelerinden beri değişik zamanlarda kaleme almış olduğu şiirleri topladığı Amiralin Duygu Denizinden ve Dünden Kalan adlarında iki şiir kitabı yayımlanmıştır. Son zamanlarda dünyada ilk ve tek sualtı ressamı kaptan Cousteu nun en kıdemli dalgıcı olan Andre Laban ile sualtında resim yaparak dünyanın ikinci ve Türkiye nin ilk sualtında resim yapan ressamı oldu ve şimdiye kadar bu konuda 7 sergi açan amiral ilk sergisini 1-11 Kasım 2007 tarihlerinde İstanbul da açtı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi olan Totrakan evli ve 3 çocuk babasıdır. Geçen Hafta: Geçtiğimiz Hafta; Em. Koramiral Ekmel Totrakan ı Kültür ve Birikim Konusunda dinlemek imkânını bulduk. Ekmel Amiral, ayni zamanda Türkiye mizin sualtı ressamlarından. Konuşmasının sonrasında bu su altı çalışmaları hakkında bizlere görsel bilgiler vermeyi de ihmal etmedi. Kendisi Kaptan Cousteau nun ekibiyle defalarca dalışlar yapmış ve Türkiye nin denizlerini dünyaya tanıtan ve pek çok ödül sahibi sualtı belgeselleri uzmanı, merhum Haluk Cecan ile birlikte çalışmalarda bulunmuş. Aşağıda konuşmasının özetini bulacaksınız. Kültür ve Birikim: Problem çözmenin temelinde, bir diğer deyişle müspet ilmin temelinde, soru sormak yani, ne, nerede, neden, niçin, nasıl, ne zaman ve ne maksatla gibi suallerin sorulması ve cevap aranması yatar. Dini inanışın temelinde ise, hiç kimsenin etkisinde kalmaksızın, inanmak yatar. Bunları birbirine karıştırırsanız işin içinden çıkamazsınız. Totaliter rejimlerde sual sormanın yeri yoktur. Sormayacaksın, duymayacaksın ve yazmayacaksın ki; baştaki yöneticiler rahat etsin. Türkiye için sorulması gereken suallerin başında ise bana göre kültürümüze neler oluyor? sorusu gelmektedir. Kültürün çeşitli tanımlamaları yapılabilir. Tek kelime ile açıklamak gerekirse kültür, birikim demektir dersek, acaba hata mı etmiş oluruz? İnsan doğuşundan itibaren birikim denen olayla karşı karşıyadır. Bu birikimi hayat boyu etkileyenlerin başında ise, önceleri bulunulan çevre gelmiştir. Bu doğasal ve sosyal birikim de, insanları birbirinden ayırt eden özelliklere dönüşmüştür. Ancak, iletişim olanaklarının artması ve özellikle asırların icadı olarak kabul edilmesi gereken televizyon sayesinde insan, değişik birikimlerin de etkisinde kalmış ve kalacaktır da. Diğer taraftan birikimler, yasalara ve onlara olan bağımlılıklara göre de değişir. Örneğin, İsveç te bir evi soyan hırsızın, kaçarken evin önündeki temizlenmemiş buz tabakası nedeni ile kayıp düşmesi sonucunda kolunun kırılması üzerine, yasa gereği evinin önündeki buzu temizlemek durumunda olan ev sahibini, buzları temizlemediği için mahkemeye vermesi ve mahkemeyi kazanmasını normal karşılayan bir toplum ile, son zamanlarda ab zorlaması ile bu yönde az da olsa olumlu gelişmeler yok değilse de, devlete karşı dava açmayı bile göze alamayan toplumların, bu birikim farklılığı nedeni ile yan yana gelmeleri olası mıdır? Kendi bireysel ve/veya toplumsal birikimlerimizin neler olduğuna bakmadan veya bakıp ta anlamadan ve öz eleştiri yapmadan, öz kültürümüzün başka kültürler tarafından işgal edilmiş olmasına karşı koymadan nereye varabiliriz? Ne kadar dünyalaşırlarsa dünyalaşsınlar, toplumların en çok üzerinde durdukları, öz kimliklerin kaybedilmemesidir. Ülkelerin birbirlerini işgal etmeleri, savaş alanlarından çok, kendi birikimlerini yani kültürlerini, başka ülke kültürü içinde başat duruma getirme gayretleri ile olmaktadır. Bunun adı da kültür, yani birikim erozyonu olmaktadır.
Örnek mi istiyorsunuz? Önce dilimize bir bakalım. Tek kelime bile İngilizce bilmeksizin ve büyük küçük demeksizin, telefonda veya yüz yüze söyleşi sonunda hadi bay(bye) demeğe ne diyelim? Futbol maçlarını anlatanların, korner, şimdi köşe vuruşu yapılacak demeleri ne oluyor? Bir düşünün bakalım, ülkemizdeki lokantaların ve mağazaların kaçının ismi Türkçe? Bar ve Kaffe, artık kendi öz kelimelerimiz gibi kullanılıyor. Hele biraz dışarıda bulunmuşların konuşurken, Türkçe kelime bulma zorluklarına ne diyeceğiz? Bunları daha da arttırabilirsiniz. Ancak şu bilinmelidir ki, dilimize giren her yabancı kelime, bir o kadar da bağımsızlığımızdan götürür. Buna sanatı da katabiliriz. Sanat evrenseldir derler. Bence sanatta evrensel beğeni vardır, ama sanat ulusaldır. Evrensel olsa, bir İtalyan, Fransız, Alman, İngiliz ve Japon sanatı gibi tanımlamalar kullanılır mı idi? Bu da insanların doğa ile başlayan ve toplumların geçirmiş oldukları yaşam özelliklerini yansıtan bir takım faklılıklarından kaynaklanmaktadır. Kendi dışındaki farklı kültürlerden zevk almak başka şey, onları kendi kültürünün yerine koymak başka şeydir. Örneğin bir yaşar kemal Çukurova hikâye/romanlarında başarılı olduğu kadar, Fransız ovaları ile ilgili yazılarında başarılı olabilir mi? ABD nin dili İngilizce olmasına karşın, bazı kelimelerin, özellikle yazılışlarında İngilizlerin kabul edemedikleri ve hatta alay ettikleri değişiklikler yapılmaktadır. Buna ilave olarak ABD de konuşulmakta olan İngilizceye, teknolojideki ilerlemelere ve özellikle uzay teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak bir çok yeni kelime ve tanımlamalar girmektedir. ABD bunu seve seve yapmaktadır. Çünkü Amerikalı çocuk annesine Anne biz Amerikalıyız ama neden İngilizce konuşuyoruz diyecek kadar milliyetçi olmağa başlamıştır. Bu arada biz ne yapıyoruz? son zamanlarda tatil köylerinin çoğalması, turizm gelirlerimizin artması ve Türkiye mizin tanıtılması bakımından yararlı olmaktadır. Bu ayni zamanda kültürümüzün ayağımıza kadar gelen yabancılara aktarılması için iyi bir fırsattır. Ancak tatil köylerinde hemen hemen her akşam adına animasyon denen eğlenceler de düzenlenmektedir. Daha çok çocukların ilgi duyduğu bu eğlencelerde animatörler, çoğu kez yabancı olmakta ve sunuları hep kendi kültürlerini yansıtmaktadır. Hal böyle olunca da çocuklarımız daha küçük yaştan kültür erozyonu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Böylesine yabancılaşma ve yabancı kopyacılığı ile nereye varırız? Televizyonlardaki yarışma programlarının hangisi kopya değil? Neden, çünkü kopya etmek, çalışıp ortaya kendine has bir şey çıkarmaktan daha kolaydır da ondan. Büyük Atatürk; Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeğe mahkûmdurlar, derken, ne de doğru ve güzel söylemiş. Bunun en üzücü tarafı da, bu ithal programları sunanların, Vatan, Millet deyince kendilerini en önde gösterme gayretinde olmalarıdır. Gazetelerimizin Tabak setinizin yanında, gazeteniz de bedava şeklindeki yüz kızartıcı reklâmları sizleri hiç mi düşündürmüyor? Söylemeğe çalıştığımız; toplumlar kendi öz benlikleri ile kendi birikimleri ile ayakta kalırlar. Bunu korumak geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak, yüce Atatürk ün de söylediği gibi, çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak ister. Diğer ülkelerin kendi kültürlerini yayma çabaları yanında, biz neden kendi kültürümüze sahip çıkıp yaymağa çalışmayalım? Çevreye sahip çıkılmasını isteyen bir dinimiz ve temelinde göçebelik, yani doğa ile iç içe yaşama alışkanlığı olan bir geçmişimiz varken, neden çevreye sahip çıkmayız ve de sahip çıkmanın yollarını başkalarından öğrenir veya onların zorlamaları ile yaparız? Öz kültüre sahip çıkmak demek, tutuculuk demek değildir. Bunu yapmadığımız takdirde, gelecekte geçmişinden kopuk, onun bunun taklitçisi bir toplum olacağız. Ne dilimiz dil, ne de sanatımız sanat olacak ve korkarım geç kalan teselli idamdan sonraki affa benzer özdeyişi yine haklı çıkacak. 3
müzden Haberler: Brunch: Geçtiğimiz hafta sonu; 24 Ekim 2010, Pazar günü; Seferihisar Teos Mariana da Riparo Restoran da kulübümüzün tertiplediği brunch a ilgi yoğundu. Seferihisar Belediye Başkanının da bizlere katıldığı brunch güzel havanın da yazdan kalma güzel bir gün olmasının da verdiği şevkle neşeli ve zevkli bir havada yaklaşık 40 arkadaşımızın katılımıyla coşkulu geçti. Neşeli bir hafta sonu geçirmemize vesile olan bu gibi organizasyonlar kulüp içi yeni ve kıdemli üyelerimizin kaynaşmasına da vesile olmaktadır. İnternete Takılanlar: YÜZYILIN DÂHİSİNDEN BAŞARI TAKTİKLERİ Albert Einstein çoğu insan tarafından dahi olarak görülür. Şu ana kadar yaşamış en etkili bilim insanı olmanın yanında teorik fizikçi, filozof ve yazardı. Bilime birçok katkı sağlamış Einstein ın başarı sırlarını merak ediyormusunuz? İşte Einstein dan 10 hayat dersi... 1. Merakınızın peşinden gidin "Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım." Sizin merakınızı çeken nedir? Neyi en çok merak ediyorsunuz? Benim merak ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız 2. Azim paha biçilmezdir "Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum." Belirlediğiniz yolun sonuna ulaşacak kadar sabırlı mısınız? Posta pullarının gideceği yere varasıya kadar mektuba yapışıp kalmasından ötürü çok değerli olduğu söylenir. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi bitirin. 3. Bugüne odaklanın " Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir." İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin. 4. Hayal gücü güç verir "Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir." 5. Hata yapın "Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir." Hata yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi daha iyi bir konuma getirebilir. Başarılı olmak istiyorsanız yaptığınız hataları üçe katlayın. 6. Anı yaşayın "Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir." Geleceği ayarlamanın tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır. Şu anda dünü ya da yarını değiştiremezsiniz. Önemli olan tek an şimdidir. 7. Değer yaratın " Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın." Zamanınızı başarılı olmak için harcamayın, değerler yaratın. Eğer değerli olursanız başarı kendiliğinden gelecektir. 8. Farklı sonuçlar beklemeyin "Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek." Her gün aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz. Hayatınızın değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz. 9. Bilgi deneyimden gelir " Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir." Bir konuyu tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış kazandırır. Bir konuyu bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz. 10. Kuralları öğrenin, daha iyi oynayın " Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. Böylece herkesten iyi oynayabilirsiniz.
ACI KAYBIMIZ: müzün duayen üyelerinden, Rtn. Erdoğan Ögel ağabeyimizin eşi Benal Ögel i geçtiğimiz hafta sonu maalesef ebediyete uğurladık. Benal Ögel ablamız, kulübümüzün seçkin ve renkli çehrelerinden biriydi, hayatı boyunca etrafına neşe saçan, iyi eğitim görmüş, ilerici, yardımsever ve Atatürk gençliğinin tarifine bihakkın uyan Cumhuriyetin ve aydın Türk kadınının özgün bir temsilcisiydi. Bu sebeple yapılan her hamlenin, kulübümüzün tertiplediği her etkinliğin daima içersinde olmayı başarırdı. Topluma dönük daha etkin hizmet vesilesi olacak diye Inner Wheel kulübümüzün kuruluşunda da ön saflarda yer almıştı. İçersinden çıktığı topluma yardım için hiç bir fırsatı kaçırmazdı bu gayeyle uzun yıllardır, İzmir Yardımseverler Derneği nde de aktif olarak çalışıyordu. İyi bir eş iyi bir anne, sevecen bir babaanne idi. Benal Ablamızı daima hatırlayacak, özlemle arayacağız. Benal Ablamıza tanrıdan rahmet, kederli ailesine ve bütün İzmir Rotary camiasına baş sağlığı diliyoruz. Ekim 2010 Devam Durumumuz: DM Ahmet Erdinç 4 %100 İge Pırnar 3 %75 DM Semih Aktaş 2 %50 DM Ali Öngören 1 İra Özkesen 4 %100 Sevgi Postoğlu 4 %100 Aron Depas 4 %100 DM İsa Ali Albayrak 3 %75 DM Sönmez Tezcan 1 Berk Arbil 4 %100 İshak Fevzi Tavus 4 %100 Şener Muter 3 %75 Bülent Semerci 2 %50 DM Jak Kaya 2 %50 Şeref Tufanyazıcı 3 %75 Cem Baysal 2 %50 Kaşif Özkan 2 %50 Talat Muşkara 1 DM Coşkun Güner Levent Demirağlı 1 Tamer Taşkın 1 Cüneyt Türkoğlu 2 %50 L.Özbakkaloğlu 2 %50 Tanju Şeninci 4 %100 DM Doğan Akad 3 %75 DM Mekin Tanker 4 %100 Tufan Tuna 3 %75 DM Efrahim Kohen Mete Akisu Vildan Gündoğdu 4 %100 Enis Şamlı 4 %100 Murat Çakaloz 4 %100 DM Yavuz Kut Erdinç Uygur 2 %50 DM Müzdat Yemişçi 3 %75 DM Yılmaz Bayar DM Erdoğan Atay 4 %100 Nail Ceyhan 2 %50 DM Erdoğan Ögel 1 Naile G. Çukurova 3 %75 Erhan Aslan 3 %75 Oktay Yemişçi 4 %100 Faik Alsaç 4 %100 DM Onur Aygen 3 %75 DM Feridun Topaloğlu 3 %75 O.Yücel Bağbaşı 3 %75 DM Galip Fesçi 2 %50 Ömer Büktaş 4 %100 Gündüz Hekimgil 4 %100 Ömer Yeşilyurt 4 %100 Hakan Hekimgil 4 %100 DM Özer Arpacıoğlu 3 %75 Hakan Pekin 4 %100 Sabit Limoncuoğlu 3 %75 Haki Dolunay 4 %100 Saffet Mutluer 4 %100 DM Halim Şima 4 %100 DM Sedat Özkan DM Halit Şarlak 2 %50 Selçuk Sözen 4 %100 Haluk İzer 4 %100 Selim Amato 1 5
Devam Bilgileri Mazeret Bildirenler: İra Özkesen, Şener Muter Mutlu Günlerimiz Doğum Günleri: 13 Kasım Nevin Tanker (Mekin Tanker Eşi) 19 Kasım Vivyan Kohen (Efrahim Kohen Eşi) 22 Kasım Gülderen Depas (Aron Depas Eşi) Devam Bütünleyenler: Evlilik Yıldönümleri: Diğer Kulüp Programları Güzelyalı Rotary Karşıyaka Rotary Balçova Rotary Bornova Rotary Bostanlı Rotary Çiğli Rotary Göztepe Rotary Agora Rotary Buca Rotary Konak Rotary Kordon Rotary Gaziemir Rotary Güzelbahçe Rotary Alsancak Rotary Dokuz Eylül Rotary Efes Rotary Gündoğdu Rotary Mavişehir Rotary Kordon Otel Kaya Prestij Oteli Kordon Otel Bostanlı Vilayet Evi 19:30 08:00 Konak Best Western 08:30 Konak Best Western 19:00 Mövenpick Otel Alyans Kulüp 19:00 Crowne Plaza 08:30 Kaya Prestij Oteli 18:30 Karaca Oteli Altınbalık Restaurant 08:00 08 Kasım 2010 Pazartesi Biz-Bize 09 Kasım 2010 Salı 10 Kasım 2010 Çarşamba 11 Kasım 2010 Perşembe 6