3 Mart 2014 Pazartesi



Benzer belgeler
İşin Adı/Konusu/Cinsi: Er Yemekhanesi Islak Hacimlerin Onarımı Yaptırılacaktır

Kurum :Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Sandıklı Vergi Dairesi Müdürlüğü

a) Adresi : CUMHURİYET MAH. KARAAĞAÇ CAD. NO:5 GÖLBAŞI BELEDİYESİ HİZMET BİNASI

Denizli İli Güney İlçesi Yeni Mahallesi 118 Adet Konut ve 1 Adet Büfe İnşaatı İle Altyapı ve Çevre

Kurum: Çevre Ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Eskişehir 3. Bölge Bölge Müdürlüğü

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Jeotermal Gradyan Ve Üretim Kuyusu Açılması İşi Yaptırılacaktır JEOTERMAL GRADYAN VE ÜRETİM KUYUSU AÇILMASI İŞİ YAPTIRILACAKTIR

KONUT VE BÜFE İNŞAATI İLE ALTYAPI VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ İŞİ YAPTIRILACAKTIR T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI- TOKİ

b) Yapılacağı yer : ANKARA : Sözleşmenin imzalandığı tarihinden itibaren 3 c) İşe başlama tarihi

TEKİRDAĞ ÇORLU HV. TEL ÖRGÜ, ACİL ÇIKIŞ YOLU, ÇEVRE GÜVENLİK YOLU AYDINLATMASININ YAPILMASI DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi :

TOPRA SANAT YAPILARI VE BSK'LI ÜSTYAPI İŞİ YAPTIRILACAKTIR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ-5.BÖLGE MERSİN DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BEYOĞLU ŞİŞHANE MEYDANI VE ÇEVRESİ DÜZENLEME İNŞAATI YAPIM İŞİ

YAZIHAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TAŞIMA İHALE TAKVİMİ

BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

a) Adresi : E.S.K.İ. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ORHANGAZİ MAHALLESİ ÖMÜR MEVKİİ ARITMA TESİSLERİ - ESKİŞEHİR

İhale Şehri :Eskişehir. İş Şehri :Eskişehir. Kurum: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Tıp Fakültesi Birimi

Süre ve Yaklaşık Maliyet Bilgileri

Kurum: Çevre Ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Eskişehir 3. Bölge Bölge Müdürlüğü

ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALINACAKTIR ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ. KAMYON, KAMYONET ve TIR KİRALANMASI HİZMET ALIM İŞİ hizmet alımı 4734

:

PERSONEL HİZMETİ ALINACAKTIR EDİRNE BELEDİYESİ MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ SATINALMA BİRİMİ

İHALE İLANI hy56khg@hotmail.com. HATAY/Reyhanlı

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Sokak Hayvanlarının Toplanması Ve Veterinerlik Hizmeti Alınacaktır

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Cadde Ve Sokak Düzenlleme Malzemesi Satın Alınacaktır

AKARYAKIT SATIN ALINACAKTIR

:

a) Adresi : G.M.K Bulvarı TOROSLAR/MERSİN :

AG-YG(OG) ELEKTRİK DAĞITIM ŞEBEKELERİ VE YG(OG) DAĞITIM HATLARI ARIZA ONARIM VE BAKIM HİZMETİ ALINACAKTIR

ÖZEL İDARESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

:

ARAZİ HAZIRLIĞI HİZMETİ ALINACAKTIR ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

SULTANGAZİ İLÇESİ DAHİLİNDE KULLANILMAK ÜZERE MUHTELİF BİTKİ ALIM İŞİ SULTANGAZİ BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ

3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Sümer Mah.1327.Sok.No:28 Merkez/Karaman b) Tarihi ve saati : :00

DAĞITIM Gereği : Bilgi :

PROJE HİZMETİ ALINACAKTIR

a) Adresi : Alemdar Mahallesi, Ankara Caddesi, Hükümet Konağı Sokak, No: Cağaloğlu Fatih/İSTANBUL :

Kurum: Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık Bolu Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi

:

BORNOVA EVKA-3 ÖĞRENCİ YURDU UYGULAMA PROJELERİ YAPTIRILMASI İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

YAZIHAN İLÇESİ İLKÖĞRETİM EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TAŞIMA İHALE TAKVİMİ

T.0 IZMIR GAZIEMIR BELEDIYE BASKANLIĞI Destek Hizmetleri Müdürlüğe hale Birimi IZMIR TICARET ODASINA

:

YAZILIM VE DESTEK HİZMETİ ALINACAKTIR DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

DIŞ LASTİK SATIN ALINACAKTIR TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(TPAO) MAKİNE_İKMAL VE İNŞAAT DAİRE BAŞKANLIĞI

ERZURUM SU KANAL İDARESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Kurum :Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Satınalma Dairesi Başkanlığı

Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM AŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEDAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM VE KREŞ HİZMETİ ALINACAKTIR

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Fabrikamız Dahilinde Malzeme Hazırlanması Ve Etütlerinin Yaptırılması Hizmeti Alınacaktır

EDİRNE BELEDİYESİ BİRİMLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE AKARYAKIT EDİRNE BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA ŞUBAT 2016 TARİHLERİ ARASINDA DÜZENLENECEK OLAN KARADENİZ 2

İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

:

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

: 2- Ön yeterlik konusu danışmanlık hizmetinin

İHALE İLANI T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı

Süre ve Yakla k Maliyet Bilgileri

İLAN İSTANBUL DEFTERDARLIĞI AVRUPA YAKASI MİLLİ EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI. :

a) Adresi : ATATÜRK BULVARI NO: KAVAKLIDERE ÇANKAYA/ANKARA

:

ĐLAÇ VE SERUM SATIN ALINACAKTIR Gönen Devlet Hastanesi Baştabipliği : Đlaç ve Serum alımı 4734 sayılı Kamu Đhale Kanununun 19 uncu maddesine göre

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA 2. FAZ YEREL ALAN AĞI KURULUMU İŞİ İHALESİ İLANI

:

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA ENGELSİZ EBA EĞİTİM İÇERİĞİ ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN ÇOCUKLAR İÇİN

:

4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Atıksu Arıtma Tesisleri uygulama projeleri veya rehabilitasyon projeleri hazırlanması

BĠNA ĠNġAATI YAPTIRILACAKTIR DEVLET HAVA MEYDANLARI ĠġLETMESĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(DHMĠ) Malzeme Daire BaĢkanlığı

İÇİN TEMİN EDİLECEK HİZMET ALIMI İHALESİ İLANI (İKN:2015/75040)

:

YEMEK HİZMETİ ALINACAKTIR SARIGÖL İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK

1-Đdarenin a) Adresi : Hoşnudiye Mh.Şahin Cd.No:84 ESKĐŞEHĐR. b) Telefon ve faks numarası :

HAVA YER TELSİZ CİHAZLARI SATIN ALINACAKTIR DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

:

BAKIM ONARIM HİZMETİ ALINACAKTIR ELEKTRİK ÜRETİM A.S GENEL MÜDÜRLÜĞÜf EÜAS^ ÖZELLEŞTİRME VE SANTRALLER TA K İP DAİRE BAŞKANLIĞI

İHALE İLANI KARA ALANLARINDA AÇILACAK KUYULARDA LOG HİZMET ALIMI YAPILACAKTIR.

SEYHAN İLÇE BELEDİYESİ SINIRLARI İÇERİSİNDE KENT TEMİZLİĞİ HİZMET ALIMI İŞİ

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

KONYA ÇEVRE YOLU ETÜT PROJE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ-3.BÖLGE KONYA DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

T.C. Köylere Hizmet Götürme Birliği. /*- rz S /7

ÇORUM-OSMANCIK İL YOLUNUN KIRKDİLİM-LAÇİN KESİMİ (LAÇİN ŞEHİR GEÇİŞİ DAHİL) BSK. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI Samsun 7. Bölge Müdürlüğü

İHALE İLANI ADANA TİCARET ODASI

:

İHALE İLANI T.C. SİVAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Yapı Kontrol Müdürlüğü

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA EBA STÜDYOSU YAPIM İŞİ İHALE İLANI (İKN 2015/183952)

..~).tl~ı...ate.ı...i

İHALE İLANI KUYU ÖNCESİ DENİZ TABANINA AİT VERİ TOPLAMA HİZMET ALIMI YAPILACAKTIR.

3 - İhaleye ilişkin bilgiler ile ihale ve son teklif verme tarih ve saati

5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif fiyatla birlikte fiyat dışındaki unsurlar da dikkate alınarak belirlenecektir.

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA 700

SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE

:

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Kurum :Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Kırka Bor İşletme Müdürlüğü

~.t' ~A. ~ /' - T.C. 2013/67 Ihale İlanı. 28/05/20ı3 DAGITIM

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

394 ADA 4 PARSEL (TÜNELLİ EV) ÜZERİNDE BULUNAN YAPININ RESTORASYONU İŞİ KONAK BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

Transkript:

AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan stadyum projesinin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Zolan " Denizli'nin sportif anlamda da önemli bir altyapısı var. Bu dönem tesis anlamında önemli yatırımlara imza atacağız. İnşaa edeceğimiz şehir stadyumu her anlamda Denizli'nin değil bölgenin bile parmakla göstereceği şehrin simgesi olacak. Stadyum olarak değil tam anlamıyla restoranların bulunduğu, katlı otoparkı ile o bölgenin otopark ihtiyacınında karşılanacağı, kafetaryaları ve okuma salonları ile gençlere günün hersaati hizmet verebilecek önemli bir yatırıma imza atacağız" dedi. devamı 10'da Partisinin Denizli Özay Gönlüm Meydanı'ndaki mitinginde halka hitap eden Başbakan Erdoğan, " Saldırıların hiçbirine boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, bizim önümüzde 2023 hedefleri var. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri yapmak için, emin adımlarla ilerliyoruz." dedi www.sondakikagazetesi.com 3 Mart 2014 Pazartesi Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesindeki Elektronik Malzeme Üretim ve Uygulama Merkezi laboratuvarlarında tamamlanan nanoteknoloji projesiyle dünyanın ilk ısı yayan nanokompozit tekstil malzemesi üretildi. Yeni teknolojiyle artık kumaşlar, soba işlevi görecek

SAYFA 2 S AH 3 Mart 2014 Pazartesi Konak Belediyesi nin Türkiye nin dört bir yanını İzmir de buluşturan etkinliği Türkiye nin Renkleri Buluşuyor bu kez Balkanların renklerini İzmir e taşıdı Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Aliağa Şakran Çocuk Tutukevi ndeki çocuklara destek olmak için, Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı'nın da yer aldığı bir ekip ile Alaturka La Luna adlı Grup konser verecek Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı Aliağa Şakran Çocuk Tutukevi ndeki eğitim çalışmalarına destek olmak için İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Korosu, Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı, Ayhan Sökmen Sanat Merkezi üyeleri katılımıyla oluşan Alaturka La Luna adlı Grup konser verecek. Solist olarak Çiğdem Aydemir ve Hayati Çiftçi nin sahneye çıkacağı dostluk ve farkındalık akşamı 10 Mart Pazartesi günü saat 20;00 de Konak Atatürk Kültür Merkezi nde gerçekleştirilecek. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı yararına gönüllü sanatçılar Dostluk ve Farkındalık Akşamı adıyla muhteşem bir konser verecek. Grup Alaturka La Luna da yeralan sanatçılar vakıf için gönüllü etkinliklerde özveriyle görev alıyor. Her türlü kaliteli müziğin en güzel örneklerinin yeraldığı konserden elde edilecek gelir Aliağa Şakran Çocuk Tutukevi ndeki çocuklara yönelik eğitim, sanat projelerinde kullanılacak. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı İzmir Şubesi kurucularından ve yönetim kurulu başkanı Sabah Şardağ, Yasayla sorun yaşamış çocukların yeniden kazanılmaları için gönüllü çalışmalar yürütüyoruz. Ailevi ve sosyal koşullar gereği okulda olmaları, gezmeleri gereken yaşlarını mahkeme ve tutukevi ortamlarında geçiren çocuklarımızın kazanımı büyük önem taşıyor. Bu konuda farkındalığı arttırmayı amaçlıyoruz. Grup Alaturka La Luna bu a- maçla yeniden sahneye çıkıyor diye konuştu. Grupta İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Korosu, Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı, Ayhan Sökmen Sanat Merkezi üyeleri gönüllü olarak sahneye çıkıyor. Konak Atatürk Kültür Merkezi ndeki özel gecede solist o- larak Çiğdem Aydemir ve Hayati Çiftçi ye Kamil Sökmen(piyano), Serdar Gökmen(viyolonsel), Ebru Ekmekçioğlu(keman), Çisil Özyaman(keman), Görkem Erdem(keman), İ- brahim Olcay(viyola), Kaşif Demiröz(ney), Tuğer Doruk(klarinet), Metin Gülen(tanbur), Mahmut Sözer(akustik gitar), Gatilla Irgız(bas gitar), Hilmi Eroğlu(ritm), Ozan Pars(perküsyon), Cenap Oğuz(düzenleme), Celal Vural(düzenleme) görev alıyor.türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı; Aile ve sosyal koşullar nedeniyle risk altındaki çocuklara önleyici koruyucu hizmet veriyor. Öte yandan herhangi bir nedenle yasaya sorun yaşayıp özgürlüğünden mahrum olan çocuklarla ilgileniyor. Mahkemesi devam ettiği için Çocuk Tutukevi nde kalanlar ve davaları bitip mahkum olmuş çocukları yaşlarının uygun olmadığı bu ortamlarda yalnız bırakmıyor. Son olarak da cezalarını bitirip hayata dönmek üzere dışarı çıkan çocukların yeniden özgür olması için destek veriyor. Üyelerinin çabalarıyla giderek gelişen vakıf gönüllü destekleriyle hızla ilerliyor farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı İzmir Şubesi risk altındaki çocuklara yönelik koruyucu hizmetlere büyük önem veriyor. Toplumun her kesiminde farkındalık yaratmak onları tehdit eden bu sürece dikkat çekmek için sempozyum, panel, konser düzenliyor. Uzun yıllardır da Şirinyer Çocuk Eğitimevi(Islahevi) nde sanatla terapi çalışmaları başarıyla yürüttü. Şirinyer deki Islahevi dağıtıldığı için vakıf proje hedefini şu anda İzmir Şakran Çocuk Tutukevi nde çalışmalara çevirdi. Şakran Çocuk Tutukevi ndeki çocukların eğitim masrafları için muhteşem bir konser verilecek.(haber MERKEZİ) Edirne'deki Fatih Sultan Mehmet'e ait Cihannüma Kasrı'nın kaderine terk edildiğini söyleyen ünlü yazar Ümit, "Böyle giderse, İstanbul'un fethinin planlandığı Cihannüma Kasrı da yok olup gidecek" dedi Yıl: 3. Sayı: 844. 3 Mart 2014 Pazartesi

SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ 317 Mart Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe Ölen eşinin borcunu ödemek zorunda bırakıldığı iddia edildi Kanser hastalığı nedeniyle 2012 yılında vefat eden eşinin üç bankadan çektiği tüketici kredilerinin kalan borçlarını ödemek zorunda bırakıldığını öne süren Sibel Kuloğlu (34), iki bankaya ödediği miktarın faiziyle iadesi için hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor Hukuki destek için Tüketici Dernekleri Federasyonuna (TÜDEF) başvuran Kuloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin ölümünün ardından çekilen tüketici kredilerini ödemeye devam ettiğini, bir yakınının, "Kredi çeken eşine hayat sigortası yapılmıştır. Hayat sigortası yapılan k- işinin kalan borçları, sigorta şirketi tarafından karşılanır" uyarısı üzerine araştırmalara başladığını söyledi. Görüştüğü bir bankanın yetkililerinin borcu sıfırlamayı kabul ettiğini, ikisinin ise eşinin, kanser hastası olduğunu söylemediği gerekçesiyle taksitlerin ö- denmesini talep ettiğini dile getiren Kuloğlu, şimdiye kadar 13 bin lira ödediğini ve 5 bin liranın üzerinde borcu kaldığını belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu olan eşinin vefatının ardından kendisi ve çocuğu için "dul ve yetim" aylığı bağlandığını, kendisinin çalışmadığını vurgulayan Kuloğlu, bir yandan ailesini geçindirmeye diğer taraftan kredi taksitlerini ödemeye çalıştığını bildirdi. Bankalara, "Eşimden resmi sağlık raporu istediniz mi?" diye sorduğunda, "Kendisine, 'Yakın zamanda ciddi bir rahatsızlık geçirdiniz mi' diye sorduk ve şifahen 'hayır' yanıtı aldık. Sözlü beyan üzerine krediyi verdik" yanıtıyla karşılaştığını anlatan Kuloğlu, "Herhangi bir belge veya yazılı beyan olmaksızın borç üzerime kaldı" ifadesini kullandı. Mağdur edildiğini ileri süren Kuloğlu, şöyle devam etti: "Eşim, hayat sigortasının ücretini ödedi. Eşimden herhangi bir belge istenmedi. Sağlık raporu tarzında bir şey istenmedi. El yazısıyla bir bildirimi olmadı. Sadece sözlü beyanı var. Ne ıslak imza ne sağlık raporu var. Borcun bir kısmı ödendi, bir kısmı da daha ödenmeye devam ediyor. Bankalara ne kadar ödediysem hem ana paranın hem de faizinin iade edilmesini istiyorum." Esenyurt'ta bir emlakçı topladığı paralarla ortadan kayboldu Esenyurt ta bir grup vatandaş ev alma bahanesiyle dolandırıldıklarını iddia etti. Paralarını emlakçıya kaptırdıklarını söyleyen vatandaşlar savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ev satma bahanesiyle vatandaşlardan para toplayarak ortadan kaybolan emlakçıyı polisin de aradığı belirtildi Esenyurt Örnek Mahallesi nde faaliyet gösteren bir emlak şirketinin, vatandaşları dolandırdığı ileri sürüldü. Müşterilerine ev alma bahanesiyle topladıkları paralarla ortadan kayboldukları belirtilen emlakçıları polisin de aradığı kaydedildi. Hasan Erol, dairesini satıp dubleks ev almak istediğini ve söz konusu emlakçıya geldiğini anlattı. Anlaştıklarını belirten Erol, Benim dairemi satacaktı. Ben de üzerine bir miktar para verip dubleks ev alacaktım. 11 bin lira para verdim. En son emlakçıyla birlikte Salı günü tapu müdürlüğü önünde toplandık. 10-15 kişi vardı. Bize işlemleriniz oldu olacak tarzı şeyler söyledi. Bazılarından orada da işlemler için gerekli olduğu gerekçesiyle bir miktar para aldı. Saat 16.00 gibi kayboldu. Bir daha da ne iş yerinde ne evinde ulaşamıyoruz. Telefonları da kapalı. dedi. Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Erol, polisin de emlakçıyı aradığını söyledi. Kız kardeşinin ev almak için 30 bin lira peşinat verdiğini belirten A.K. Bize bir daire gösterdi. Sonradan öğrendik ki onlarla hiçbir alakası yokmuş. diye konuştu. Bin lira kapora verdiğini aktaran Özmen Özkoç ise işi uzatmaları ve çeşitli bahaneler ileri sürmeleri üzerine şüphelendiğini ve ev almaktan vazgeçtiğini belirtti. 500 lirasını geri aldığını söyleyen Özkoç, Bugün de kalan 500 lirayı alacaktım. Onun için geldim. dedi. Özkoç un bu ifadeleri üzerine diğer mağdurlar, emlakçı tarafından dolandırıldıklarını, 5-6 gündür de ulaşamadıkları bilgisini verdi. Mağdurların verdiği bilgiye göre, 150 kişiye yakın vatandaş çeşitli miktarlarda para verdi. 100 bin lira verenin de olduğu kredi çekenin de bulunduğu kaydedildi. Ev sahibi olmak umuduyla emlakçıya kaptırılan paranın mikratının 2-3 milyon lirayı bulduğu ileri sürüldü. (CİHAN) Servisçilerin eylemi sona erdi İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf O- dası (İSAROD), Büyükşehir Belediyesi nin plaka tahdidi konusunu görüşmek için randevu vermesi üzerine eylemini bitirdi. Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı nı dolduran binlerce servisçi kararın ardından a- landan ayrıldı. İSAROD üyelerinin plaka tahdidi talebiyle Kazlıçeşme Meydanı nda sabah saatlerinde başlattığı eylem sona erdi. Yapılan konuşmaların ardından yetkililer gelene kadar a- landan ayrılmama kararı alan servisçiler uzun süre müzik eşliğinde horon oynayıp halay çekti. İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, saat 15.00 sıralarında yeniden platformdan servisçilere seslendi. Öztürk, Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin 5 Mart Çarşamba gününe konuyu görüşmek üzere yönetim kuruluna randevu verdiğini aktardı. Öztürk, eylemlerini görüşme sonrasına kadar ertelediklerini belirtirken taleplerinin karşılanmaması durumunda yeniden eylem yapacaklarını ifade etti. Servisçi esnafı da hakları olduğunu savunduğu plaka tahdidinin kendilerine verilmesi için eylem yaptıklarını aktardı. Servisçiler, 27 ilde söz konusu uygulamanın bulunduğunu kendilerine de bu hakkın verilmesi gerektiğini dile getirdi. (CİHAN) "Parayı ödetmek için binbir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar" TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz ise son yıllarda özellikle bankalarla ilgili konut ve tüketici kredileriyle ilgili yoğun şikayetler aldıklarını kaydetti. Tüketici Hakem Heyetlerine 2013 yılında yapılan 443 bin şikayetin 265 bininin, bankaların tüketicilerden tahsil ettiği 65 kalem kesintiyle ilgili olduğu bilgisini v- eren Yılmaz, bunların başında tüketici kredileri ve kredi kartı aidatlarının geldiğini, bankadan kredi çeken ancak daha sonra vefat eden kişilerin hayat sigortaları bulunmasına rağmen borçlarının varislerine ödetilmesi konusunda da ciddi şikayetler almaya başladıklarını bildirdi. Yılmaz, Tüketici Kanununa göre sözleşmenin yazılı yapılmasının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Bu sözleşmede bulunması gereken temel unsurları, tüketici kanunu yasal güvence altına almıştır. Bankalar, tüketiciye bir kredi verdiği zaman geliri üzerinden, buna bağlı diğer belgeleri talep etmektedir. Bankalar tüketici kredisi verdikten, sözleşme imzaladıktan, alınması gereken belgeleri aldıktan sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle tüketiciyi hiçbir şekilde mağdur etme hakkına sahip değildir. Tüketicinin hayat sigortası yaptırma zorunluluğu yoktur. Buna rağmen bankalar tüketiciye hayat sigortası yapıyor. Yapılan sigorta gereğince bu ödemeleri tüketicinin ölümünden sonra sigortanın yüklenmesi gerekmektedir. Bankalar, tüketiciden sigorta poliçeleri üzerinden prim almasına rağmen hastalık nedeniyle ölüm gerçekleştikten sonra bu parayı ödetmek için binbir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar." Sibel Kuloğlu'na yüklenen borç için iki bankaya ihtarname gönderdiklerini dile getiren Yılmaz, olumsuz yanıt gelmesi halinde hukuki süreç başlatılacağını sözlerine ekledi. (AA) EGE ORDU İSTİHKAM SAVAŞ TABUR KOMUTANLIĞI BAKIM VE ARAÇ PARK YERİ İNŞAATI (3 ARAÇLIK) İZMİR İNŞ.EML.BLG.BŞK.LIĞl GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK EGE ORDU İSTİHKAM SAVAŞ TABUR KOMUTANLIĞI BAKIM VE ARAÇ PARK YERİ İNŞAATI (3 ARAÇLIK) yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/24525 1-İdarenin a) Adresi : MITHATPASA CAD. NO:457 35288 MİTHATPAŞA KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2322436700-2322432149 c) Elektronik Posta Adresi : msbizmins@ttmail.com ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/ekap/ 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 3 araçlık çelik konstrüksiyon araç park yeri ve 2 araçlık çelik konstrüksiyon araç yıkama yeri yapılması Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartna meden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : MENTEŞ-URLA/İZMİR c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : MİTHATPAŞA CAD. 35288 KÜÇÜKYALI/İZMİR b) Tarihi ve saati : 13.03.2014-11:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları göste ren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. İstekliler, ihale konusu yapım işinde alt yüklenicilere yaptırmayı düşündükleri işlere ait listeyi teklif ekinde vereceklerdir. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali mü şavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 75 oranından az ol mamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 11.06.2011 TARİHLİ YAPIM İŞLERİNDE BENZER İŞ GRUPLARI TEBLİĞİNİN (B) ÜSTYAPI (BİNA) İŞLERİ III.GRUP BİNA İŞLERİ BÖLÜMÜNDE YER ALAN İŞLER İLE İHALE KONUSU İŞ KAPSAMINDA TANIMLANAN İŞLERE AİT İŞ DENEYİM BELGELERİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSİ 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı DOSYA BEDELİ MSB TEDARİK BÖLGE BAŞKANLIĞI SAYMANLIK MD.LÜĞÜNE (SSK BLOKLARI D BLOK K:1 KONAK-İZMİR) YATIRILACAK, DÖKÜMAN MSB İZMİR İNŞ.EML.BLG.BŞK.LIĞI İHL.VE SÖZL.KS.A.LİĞİNDEN ALINACAKTIR. adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB İZMİR İNŞ.EML.BLG.BŞK.LIĞI İHL.VE SÖZL.KS.A.LİĞİ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1 Sondakika: 3/3 Basın: 2533 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de

3 Mart 2014 Pazartesi Türkiye nin petrokimyada tek hammadde üreticisi konumunda bulunan Petkim, 2013 yılını 270 milyon TL brüt ve 49 milyon TL net kâr rakamlarıyla tamamladı. Şirketin net satış rakamı, 4 milyar 159 milyon TL ile bir önceki yıla yaklaşırken 2012 yılına göre brüt kâr artışı yüzde 232 ye ulaştı. Sektörün ticaret hacminin de 10 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Güleç, dünyada saygınlığı kabul edilen Centre For Industrial Studies (CSIL) raporuna göre Türkiye mobilya sektörünün, altı basamak birden yükselerek 21. sıradan 15.'ciliğe çıktığını aktardı. Hedeflerinin 10 yılda 10 milyar dolar ihracat ve 25 milyar dolar üretim kapasitesi olduğunu dile getirerek, 2023 yılında dünyanın en büyük beş mobilya ekonomisinden biri olmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Son yıllarda hızlı bir gelişim gösteren mobilya sektörü, 10 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Ahmet Güleç, son yıllarda mobilyanın diğer sektörlere oranla aslan payını aldığını, 10 yılda yedi kat ihracat artışı sağladığını belirtti Sektörün daha fazla teknoloji kullanmasını ve ar-ge hizmetlerinden faydalanmasını istiyoruz. dedi. Güleç, sektör olarak satış yapmalarına rağmen ürettiklerinin karşılığını alamadıklarından yakındı. MODEKO 2014 25. İzmir Mobilya Fuarı kapsamında MOSDER ve Efor Fuarcılık işbirliğiyle 3. Mobilya Ülkesi Türkiye Buluşmaları düzenlendi. MOSDER Başkanı Güleç, "Mobilya Ülkesi Türkiye ve Sektörün Gelecek Stratejisi" başlıklı konuşmasıyla sektörün gelecek stratejilerini ve hedeflerini değerlendirdi. Ayrıca Türkiye nin önde gelen akademisyenlerinden Prof. Dr. Ege Yazgan "Dünya ve Türkiye Ekonomisinin Genel Değerlendirmesi", Prof. Dr. Alpay Er "Mobilyada Tasarımın Anlamı", Yrd. Doç. Dr. Can Özcan ise "Sektörel Kümelenme ve Tasarım" konularını ele aldı. Programda konuşan Efor Fuarcılık Genel Müdürü Nuray Eyigele, Dünyadaki mobilya teknolojilerini ve tasarımcılarını yakından takip eden yerli üreticilerimiz, her zaman trend mobilyalar üretiyor. Mobilya sektörümüz yeniliklere açık yapısı, kalite ve tasarımı birleştiren üretimi sayesinde dünya çapında beğeni topluyor. Avrupa dan Asya ya, Ortadoğu dan Afrika ya kadar tüm büyük pazarlar için stratejik bir nokta olan İzmir de düzenlediğimiz MODEKO, her yıl sektör profesyonellerini buluşturuyor. Hedeflerimiz doğrultusunda MOD- EKO ile mobilya sektörümüzü dünyada daha iyi konumlara getirmeye devam edeceğiz. dedi. (CİHAN)

1Şubat 3 Mart 2014 2013 Pazartesi Perşembe TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'deki girişimcilere baktığımız zaman erkek sayısı yüzde 96, kadın girişimci sayısı yüzde 4. Kadın girişimci sayısının artırılmasına ihtiyaç var. O yüzden aileler kızlarını girişimci yetiştirsin" deditürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki girişimci erkek sayısının yüzde 96, kadın girişimci sayısının ise yüzde 4 olduğunu belirterek, "Kadın girişimci sayısının artırılmasına ihtiyaç var. O yüzden aileler kızlarını girişimci yetiştirsin" dedi. Hisarcıklıoğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) tarafından 90. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Serdivan Spor Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Sakarya'nın her yönden bereket saçtığını söyledi. Kentin, ihracatı ve şirket sayısını son 5 yılda yüzde 40 artırdığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Yaşanan krizde Avrupa'da 6 milyon kişi işini kaybetmişken Sakarya istihdamını yüzde 40 artırdı. Ayrıca kadın istihdamında yüzde 73 artış sağladı. Müthiş başarı bu. Sizleri kutluyorum" ifadesini kullandı. Girişimci olmadan zengin olmanın mümkün olmadığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, girişimci gençlerin hem ülkesine hem de insanlığa faydasının olacağını aktardı. (AA) IMF tahminlerine göre Türkiye, bu yıl yüzde 3,5'lik büyüme oranıyla dünya devlerini geride bırakacak. Türkiye, OECD beklentilerine göre de ABD, Avustralya, İngiltere, İsveç, Norveç, Japonya, Almanya, Avusturya, Fransa ve İtalya'dan fazla büyüyecek Philips Türkiye Üst Yöneticisi Gür, "2013 yılında Türkiye'de başarılı bir yıl geçirdik. Philips olarak vizyonumuzu 2025 yılına kadar her yıl 3 milyar insanın hayatını iyileştirmek olarak tanımladık" dedi Philips Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Göktuğ Gür, kredi kartına taksit sınırlandırmasının küçük ev aletleri sektörünü beyaz eşya ve cep telefonu sektörleri kadar etkilemeyeceğini belirterek, ilk geçiş sürecindeki birkaç ay tüketicilerin toplam bütçelerinde yaratacağı baskı ile sektörün büyüme hızında bir yavaşlama gözlenebileceğini ancak uzun vadeli negatif bir etki olmayacağını kaydetti. AA muhabirinin sorularını cevaplayan Gür, 2013 yılının küresel dalgalanmalara karşın Philips için başarılı bir yıl olduğunu, dünya genelinde 2013'te Philips in satışlarının yüzde 3 artarak 23,3 milyar avroya ulaştığını, Interbrand global markalar sıralamasında da şirketin marka değerinin yüzde 8 artarak 40. sıraya yükseldiğini anlattı.philips'in iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olan sürdürülebilirlik alanında da çalışmalarına devam ettiğini, 1.8 milyar insanın hayatını iyileştirerek yeşil ürün satışlarını toplam satışlarının yüzde 50 si oranına getirdiklerine işaret eden Gür, Türkiye özelinde bakıldığında başarılı bir yıl geçirdiklerini, büyümenin yanı sıra önemli projelere imza attıklarını belirtti. Gür, Enerji ve Tabii Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) ile ortak gerçekleştirilen Türkiye nin ilk LED li yol aydınlatma pilot projesinin bunlardan sadece biri olduğunu vurgulayarak, şehirlerde enerji verimli, çevre dostu ve daha aydınlık yolların ilk uygulaması olan proje kapsamında Ankara İnönü Bulvarı nda bulunan 46 adet armatür'ün LED li yol aydınlatma armatürleri ile değiştirilerek yüzde 40 oranında enerji tasarrufu sağlandığını kaydetti.philips'in 84 yıldır Türkiye de aydınlatma, sağlık ve tüketici ürünleri sektöründe kesintisiz olarak faaliyet gösterdiğini, bu 84 yılda Türkiye ekonomisinin gücüne, çalışanların yetkinliklerine ve misyona olan inançlarıyla başarı hedeflerini hep daha yukarı taşıdıklarını, Türkiye de sağlık, aydınlatma ve tüketici ürünlerinde birçok alanda sektöre liderlik ettiklerini, aydınlatmada LED teknolojisi ile daha da güçlenen liderliklerini tüketici ürünleri sektöründe pek çok üründe pazarın lideri olarak pekiştirdiklerini anlattı. Sağlık sektörüne yönelik sundukları i- novatif yüksek teknoloji ürünlerle de bugün Philips'in bu pazarın önde gelen lider firmalarından birisi olduğunu ifade eden Göktuğ Gür, aydınlatma özelinde bakıldığında sektörün şehirlerdeki nüfus artışı ve artan enerji ihtiyacı gibi global trendlere paralel etkin bir büyüme gerçekleştirdiğini, uzun ömrü ve sağladığı enerji verimliliği ile LED teknolojisinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de sektöre damgasını vurmuş durumda olduğunu dile getirdi.gür, kapasite, kalite ve ürün çeşitliliği açısından hızla gelişen aydınlatma sektörünün yeni ve gelişmiş bir teknoloji olan LED e yönelerek büyüme sürecini hızlandırdığın belirten Gür, aydınlatma alanında ileriki dönemde LED in ciddi bir paradigma değişikliğine yol açmasının beklendiğini, 2015 gibi yakın bir tarihte piyasanın en az yüzde 50sinin LED e geçmesini ve bu oranın 2020de yüzde 75e ulaşmasının beklendiğini ifade etti. Türkiye de LED dönüşümü konusunda hem endüstriyel tüketicilerde, hem de son kullanıcılarda bilinç oluşmaya başladığını, LED dönüşümü konusunda Türkiye de şu anda en ciddi çalışma yapılan alanlardan birinin yol aydınlatma uygulamaları olduğunu ifade eden Gür, Türkiye de mevcut 7 milyon konvansiyonel yol aydınlatma armatürünün kısa ve orta vadede LED e dönüşümünün gündemde olduğunu söyledi."uluslararası Enerji Ajansı'nın tahminlerine göre 12,7 milyar ton eşdeğer petrol (TEP) olan dünya birincil enerji talebinin mevcut enerji politikaları ile devam edilmesi durumunda 2035 yılında yüzde 50 oranında artarak 18,7 milyar TEP e ulaşması bekleniyor. Ülkemizde de son 10 yılda birincil enerji tüketimi yüzde 50 oranında arttı. Artan bu talebi karşılamak üzere enerji yatırımlarının da arttığı ülkemizde enerji verimli aydınlatmaya geçiş çok önemli bir gündem maddesi. Philips olarak biz de liderliğini üstlendiğimiz LED teknolojisi ile sunduğumuz enerji verimli ürün ve teknolojiler aracılığıyla, tüm sosyal paydaşlarımıza kazanma fırsatı sunuyoruz." şeklinde konuştu.(aa) Türkiye'nin önde gelen teknoloji perakende zincirlerinden Teknosa'nın aylık cirosunun yüzde 20-25'ini oluşturan cep telefonu satışları, kredi kartlarına ilişkin düzenleme sonucu şubatta, ocak ayına göre yaklaşık yüzde 50 geriledi. Teknosa Satış Direktörü Cenk Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) 1 Şubat'ta yürürlüğe giren yönetmeliğiyle taksitle cep telefonu alma döneminin sona erdiğini anımsattı. Bu tarihten itibaren diğer ürünlerin satışlarında taksitlendirme süresinin 9 ayı geçmediğini hatırlatan Öcal, söz konusu ürünlerde taksit sayısının 12'den 9'a indirilmesinin, satışlara pek etki etmeyeceğini öngördüklerini söyledi. Ö- cal, cep telefonu alışverişlerinde ise artık taksit yapılamadığını anlattı. Bu durumun, satışlarını fazlasıyla etkilediğini vurgulayan Öcal, "Ocak ayında normal satışlarımızın üzerine yüzde 125 gibi bir büyüme gelmesine rağmen şubat ayında ciromuzun içinde daha önceki aylarda yüzde 20-25 gibi payı olan cep telefonunun tam net rakamlar çıkmamakla birlikte şu andaki ciro içinde yüzde 10 gibi bir o- ran aldığını görüyoruz. Ciddi bir şekilde cep telefonu satışlarımız geriye gitti" dedi. (AA)

17 3 Mart ubat 2014 2013 Pazartesi Per embe "Yüzer" seçim koordinasyon merkezi'nin açılışında konuşan Yıldırım, "Zübeyde Hanım Gemisi ni İzmir'e getirip müze haline getireceğiz. Şu anda bunun hazırlıkları İstanbul'da tamamlandı. Gemi önümüzdeki günlerde İzmir'e gelecek. İzmir için gece-gündüz demeden çalışıyoruz" dedi AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Türkiye'de ilk olarak "yüzer" seçim koordinasyon merkezi şeklinde dizayn edilen Efes gemisinin açılışını yaptı. Bostanlı İskelesi'nde, özel olarak parti bayraklarıyla süslenen geminin, seçim koordi- nasyon merkezi olarak hizmete açılması töreninde konuşan Yıldırım, Karşıyaka için hizmet ettiğini söyleyenlerin hiçbir şey yapmadığını savunarak, bazılarının 10 s- enedir ilçeye stat yapma konusunda sürekli konuşmalarına rağmen bunu gerçekleştirmediğini anlattı. Karşıyaka Stadı'nın ihalesini gerçekleştirdiklerini belirten Yıldırım, şimdi de "Karşıyaka'ya 15 bin kişilik stat olur mu, mahkemeye gideceğiz, durduracağız" denildiğini dile getirerek, "Size de o yakışır. Sizin işiniz, gücünüz taş koymak, işleri engellemek" i- fadesini kullandı. Yıldırım, Karşıyaka'nın, maçlarını yapacağı stadın 35 bin 500 kapasiteli olacağını ifade ederek, "İşte 35,5 Karşıyaka'ya da böyle bir stadyum yaraşır. O stadyumda Süper Lig'e çıkmış bir Karşıyaka olacak. Bunun için de Tanfer kardeşimiz var gücüyle çalışacak" dedi.geçen yerel seçimlerde CHP'nin 29 ilçede belediyeyi kazandığını, İzmirlilerin yüzde 56 destek verdiğini anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti: "Peki bunun karşılığında siz ne verdiniz? 'Yamanlar'a çöplük yapacağım' dediniz. Verdiğiniz söz odur. Karşıyaka'yı çöplük olmaya layık gördünüz. Karşıyaka bu oyuna gelmeyecek. Karşıyaka'yı İzmir'in çöplüğü yaptırmayacağız. Karşıyaka'ya bunlar 'Garanti nasıl olsa, kimi koysak o kazanır. Karşıyaka bize mahkum' diye bakıyor. Akşam başka adayı açıklıyorsunuz, sabah oluyor başka biriyle karşılaşıyorsunuz. İşte Karşıyaka'ya saygıları bu kadar. İki ay öncesine kadar Karşıyaka'nın başkanını İzmir'in en başarılı başkanı ilan ediyorsunuz, adaylığa gelince bir bakıyorsunuz Cevat Durak yok. Ne oldu, iki ayda da böyle bir değişikliğe gittiniz? 15 belediye başkanı şimdi aday gösterilmedi. Bu kadar başarılıydı da ne oldu da birden bire 15'inin üzeri çizildi, niye böyle oldu? İşte CHP'nin, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın demokrasi anlayışı o. Bu CHP, tek adam anlayışını ta Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri sürdürüyor. O zaman da tek adam siyaseti vardı şimdi de tek başına karar verenler var. Hizmet herkesin işi değil. Hizmet etmek, eser ortaya koymak er kişi işidir. Onun için diyoruz ki karar vermeden önce adaylara bakın, geçmişine bakın, ne kadar hizmeti var, ne yapmış, ne yapmamış, ona göre karar verin."izmir'de sorunların 10 yılda dağ gibi olduğunu, bunları dağ gibi hizmetlere dönüştürmek için geldiklerini dile getiren Yıldırım, "Başka şehirler beni istedi ama ben İzmir'i seçtim. Çünkü ben zoru severim" diye konuştu. Atatürkçülüğün, ülkeyi imar etmek, kuzeyden güneye, doğudan batıya y- ollarla bölmek, hayatları birleştirmek, muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak olduğunu vurgulayan Yıldırım, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın kabrinin bulunduğu Karşıyaka'ya, Zübeyde Hanım gemisini getireceklerini bildirerek, şunları kaydetti: "Zübeyde hanım gemisini İzmir'e getirip müze haline getireceğiz. Şu anda bunun hazırlıkları İstanbul'da tamamlandı. Gemi önümüzdeki günlerde İzmir'e gelecek. Böylece Atatürkçülüğü lafta değil özünde yaşayanlardan olduğumuzu da herkes bilecek. 11 yıl boyunca bu ülke sevdalısı Başbakanımızın liderliğinde gece gündüz demeden ülkemizi geleceğe taşımak, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına hazırlamak için var gücümüzle çalışıyoruz."(aa) DSP'den aday olan Urla Belediye Başkanı Karaosmanoğlu ile 5 yıl çalıştıklarını söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, Buradan Selçuk Başkan a sesleniyorum. Araştırma yaptır, durumunu gör ama Urla yı bölme! Buna hakkın yok! Zaten tanıyoruz, seviyoruz. Bir bölen olma, birleştiren ol! dedi Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Taşer İzmir i pazar ve patronaj alanı olarak gören zihniyetler benim güzel şehrime ve insanlarıma hizmetten fazla zarar verdiler dedi.

17 3 Mart ubat 2014 2013 Pazartesi Per embe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, "Kim tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatırsa kim hırsızlık ve yolsuzluk yaparsa hep birlikte onun elini kırmak, hepimizin namus borcudur" dedi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse endişe duymasın. Türkiye Cumhuriyeti'nde Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece bu ülkede hiç kimse halka kastedemez. Temiz, halka hesap veren siyaseti getireceğiz. Siyaset, zenginleşme aracı değildir, halka hizmet etme aracıdır. Halka hizmet, Hakk'a hizmettir" şeklinde konuştu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Kim tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatırsa kim hırsızlık ve yolsuzluk yaparsa hep birlikte onun elini kırmak, hepimizin namus borcudur" dedi. Çelik, Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi'nde, AK Parti Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatma Şahin'in, "Geleceğin Gaziantep'ini Anlatıyoruz" konulu toplantısında yaptığı konuşmada, 17 Aralık operasyonunu yapanların, sandıkta bir türlü demokratik yollarla AK Parti'yi yenemeyenlerin değirmenine su taşıdığını söyledi. Salondakilere hitaben, "17 Aralık operasyonu olmasaydı Allah aşkına Kemal Kılıçdaroğlu meydanlarda ne söyleyecekti?" diyen Çelik, şöyle devam etti: "Grup toplantılarında ne söyleyecekti? Haydi Bahçeli'nin idare edeceği konu vardı. 'Çözüm süreci, memleketi böldünüz, vatana ihanet ettiniz' diyecekti, onunla idare edecekti. Kemal Kılıçdaroğlu ne söyleyecekti? 12 yıldır merkezi hükümette, 10 yıldır mahalli idarelerde iktidardayız. 11 yıl boyunca AK Parti'ydik de son yılda mı kara parti olduk. Bir şeyin altını çizerek ifade etmek isterim. Kim tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatırsa kim hırsızlık ve yolsuzluk yaparsa hep birlikte onun elini kırmak, hepimizin namus borcudur."mahkemelerin, birisi hakkında nihai hükmü vermeden, karar tesis etmeden, haysiyet cellatlığı yaparak bir insanın peşinen suçlu veya suçsuz ilan edilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "247 milyarlık yolsuzluk yapıldığını" söylediğini aktardı. Türkiye'de okul, hastane, baraj, hızlı trenler, hepsi dahil 1 yılda 40 milyarlık yatırım yapıldığına dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti: "Yaptığımız basın toplantısında, Sayın Kılıçdaroğlu'na sordum; 'Yahu sen, bu rakamı nereden buldun.' Gitti, Karadeniz'de dedi ki, 'Hüseyin Çelik, yolsuzluk yoktur demiyor. Diyor ki rakam fazladır.' Halbuki ben böyle bir şey söylemedim. Dedim ki 'Sen bunu uyduruyorsun.' Ondan sonra bana Twitter'dan cevap veriyor; 'Haydi pes doğrusu' diyor. 'Gazeteler avro olarak yazdı, biz Türk lirasına çevirdik, bu çıkıyor.' Arkadaşlar gazetelerin kaynağı siyasetçiler olabilir ama siyasetçilerin kaynağı gazeteler o- lamaz. Netice itibarıyla dedikodu üzerine, iftira üzerine, yalan üzerine, çok üzgünüm, ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partileri, sözüm ona politika üretiyor. Türk siyaseti açısından utanç duyuyoruz."çelik, Kılıçdaroğlu'nun, "Ben bundan sonra Başbakan'a, başbakan demeyeceğim" diyerek, teşkilatına da genelge gönderdiğini anlattı.erdoğan'ın, başbakanlık unvanını Kılıçdaroğlu'nun lütfuyla almadığına işaret eden Çelik, "Sen kendini Kanuni mi zannediyorsun? Seni azlettim. Sen kimsin? Neticede Balıkesir, Yozgat, Uşak, Sivas meydanlarına baktığımız zaman, o meydandaki kitlelerin coşkusuna baktığımız zaman, Başbakan'a başbakanlık unvanının onlar tarafından verildiğini, gözü kör olmayanlar görecektir. Senin himmetinle, senin ikramınla, senin ihsanınla Başbakan, başbakan olmamıştır. Bu, bizim için de bir anlam ifade etmez" diye konuştu. Sandıkta AK Parti'yi yenemeyenlerin, 17 Aralık operasyonuyla cumhurbaşkanlığı ile milletvekilliği seçimlerinin hesabını yaptığını ifade e- den Çelik, kim ne hesap yaparsa yapsın, Allah'ın da milletin de bir hesabı olduğunu belirtti. Şahin'in, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanacağından zerre kadar şüphesi olmadığına dikkati çeken Çelik, Gazianteplilere seslenerek, "Lütfen öyle yüksek bir oy oranıyla bu seçimden çıkalım ki onun sesi Bağdat'dan da duyulsun, CHP Genel Merkezinden de duyulsun" ifadesini kullandı.başbakan Erdoğan ile ilgili yoğun bakımda bulunduğu iddialarını hatırlatan Çelik, Türkiye'de onun hasta olmasını temenni eden hasta bir zihniyet ile kendi saadetini başkasının felaketinde arayan ahlaksız bir zihniyet olduğunu savundu. Daha sonra Şahin, hazırladığı projeleri anlatarak, kentin vizyonunu değiştireceğini ifade etti.(aa)

SAYFA 8 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESi >>8 GÜNCEL 173 Şubat Mart 2014 2013 Pazartesi Perşembe SONDAKiKA GAZETESi >>9 GÜNCEL 17 3 Mart Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe SIZINTI Abdullah LELiK Işılay Saygın: Herkesin Türkçe Olimpiyatları nı takdir etmesi gerekir Meltem ARIKAN abdullah_lelik@hotmail.com TÜRKİYE'NİN YÜZ AKI GURURU (TUSKON) Hizmet hareketine yakınlığı ile bilinen Türkiye İş Adamları ve SanayicilerKonfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, hükümete yönelik açıklamalar yaptı. Sokakta, otobüste, kahvede, medyada duyup gördüklerimizegöre şuna inanıyorum ki yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde kimlerin asıl olduğunu herkes görecek dedi ve Genel Kurulda üyelere hitabetti. Yolsuzluk operasyonunun Türkiye ye büyük zarar verdiğini söyleyen Rızanur Meral konuyla ilgili şunları söyledi: 17 Aralık ve 25 Aralık ta açılan davalarda ortaya çıkan fotoğraflar, kasalar, saatler, bavullar ve kutular hepimizi derinden üzmüştür, milletimizin hafızasına kazınmıştır. Yurt dışı bağlantılı iddialar ve bakanlarımızın bu iddialara aileleri ile beraber konu olması ülkemizin güvenliği adına bir fecaat arz etmektedir. Davada para aklama ile adı geçen ülkenin, bubakanlarımıza bugün ortalığa saçılan bilgilerle şantaj yapmış olması ihtimali dahi ülkemizin siyasi karar alma mekanizmasının güvenirliğine dair çok önemli sorulara ve büyük endişelere sebep olmaktadır. Ancak bu endişelerin ve sorunların çok daha büyüğü hükümetimizin bu soruşturma ve davalara karşı verdiği cevaplarla ortaya çıkmış ve sürece, yasa ve teamüllerin rağmına yapılan müdahalelerle birhükümet sorunu olan yolsuzluk bir devlet sorunu haline getirilmiştir. Sebebi her ne olursa olsun yürütülmekte olan bir davaya müdahale edilmesi asla kabul edilemez.parlamenter bir demokrasi için siyaseten çok güçlü ve etkili olan, görevi gereği erklerin sağlıklı işleyişini düzenlemekle mes ul Cumhurbaşkanı nın bütün bu hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmasını ve başında olduğu Cumhur u öksüz bırakmasınıciddi bir ızdırabla izliyoruz. TUSKON un son iki ayda iftiralara maruz kaldığını ifade eden Meral, şöyle devam etti: Son günlerde medyada büyük şaşkınlık ve üzüntü ile izlediğimiz haberler, tapeler, paralel, üçgen, dikdörtgen e bakın derken ne kadar yamuk işlerin gizlenmeye çalışıldığını, nelerin götürüldüğünü de çok net ortaya koyuyor. Geçtiğimiz 2 ayda toplumun birçok kesimi bir nevi şeytanlaştırmayı andıran siyasi söylemlerden payını aldı. Ancak TUSKON üyeleri tarihinde görülmemiş hakaretlere ve iftiralara maruz kaldı. Halbuki; bir önceki Genel Kurul Toplantımıza katılan Başbakan sizlere hitabını yine bu salonda şu sözlerle yapmıştı.aynen okuyorum: TUSKON'a, TUSKON'un tüm mensuplarına, özellikle Türkiye'nin adını dünyaya duyurdukları, ay yıldızlı bayrağın, bu aziz milletin büyüklüğünü en uzak ülkelere, en ücra kentlere şerefle taşıdıkları için, şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. TUSKON, hırsı değil kanaati, kazanmayı değil paylaşmayı, sömürmeyi değil dayanışmayı savunarak, savunduğu değerlerin samimiyetle arkasında durarak, kendisini değil, ülkesini ve milletini öne çıkararak farklılığını ortaya koydu. En önemlisi de TUSKON, sırtını belli çıkar çevrelerine, çıkar odaklarına değil, millete dayadı. Kaynağını milletten aldı, ilhamını milletten aldı, motivasyonunu, ufkunu, misyonunu milletten aldı. Nasıl ki Mevlana, bir elini göğe açıp, bir elini toprağa uzattı, 'Hak'tan aldığımı halka veriyorum' dediyse, işte TUSKON, TUSKON gibi Anadolu evlatları, Anadolu kaplanları, Hak'tan aldılar, halkla paylaştılar, birlikte büyüdüler. Nasıl ki Mevlana, 'pergel misali, bir ayağın burada merkezde olacak, bir ayağınla alemleri dolaşacaksın' diye tavsiyede bulunduysa, işte Anadolu'nun aslanları da, güçlerini Anadolu topraklarından aldılar, tüm dünyayı deveran ettiler. Aynı Başbakan ın aynı insanları, TUSKON umuzu bugün burada ifade etmeyi kendimize yakıştıramadığım sözlerle tahkir etmesini neyle açıklayacağımızı bilemiyoruz. Biz dün neysek bugün de O yuz. Bu sebeple de söylenen kötü sözlere dair hiç bir endişe taşımıyoruz. 50 yıllık, yüzbinlerce insanın ortak değerleri ile ortaya çıkan bir hareketin 3-4 ayda aktan karaya dönüşeceğini kimseye inandıramazsınız. Ülkemizde örnek bir neslin yetişmesi ve sosyal yaralarımızın tamiri için çırpınan, dünyanın dört bir yanına Türkiye nin değerlerini, duygu ve düşüncelerini yayan bu insanlara, atılan iftira ve hakaretleri sahiplerine iade ediyoruz. TUSKON Başkanı, Son günlerde bazı siyasetçiler Sivil Toplumu kastederek sık sık muhalefet yapacaklarsa parti kursunlar siyasete girsinler diyorlar. Buna karşılık bazı işadamları da verdiğimiz vergilerin, ülke kaynaklarının nasıl kullanıldığını bilmek en doğal hakkımız diyorlar. Bunu yapmak niçin muhalefet olsun diyor ve şunu ekliyorlar; Siyaset Millete hizmet etme yeridir, para kazanma, servet edinme yeri değildir. Para kazanmak isteyen siyasileri eşit şartlarda rekabet edebilmek adına siyaseti bırakıp, şirket kurup iş hayatına girmeye davet ediyoruz şeklinde konuştu. Demokrasilerde medyanın önemine ve özel hayatın gizliliğine vurgu yapan TUSKON Başkanı Meral, konuyla ilgili şunları söyledi: Demokratik yönetimlerin yasama, yürütme ve yargı erklerine 4. bir denetleme mekanizma olarak Medya nın eklendiği günden beri dünyada medya, demokrasinin yerleşmesi için çok etkili bir görev yapmaktadır. Bu konuda ülkemizde atılması gereken çok ciddi adımlar olduğunu düşünüyoruz. Toplum genelinde, özel hayatın gizliliğini sağlamayı hedeflediği söylense bile, siyaseti şekillendirmek adına bazı gerçeklikleri gizlemek amacıyla yapıldığı izlenimi uyandıran yasal düzenlemelerle internet yayıncılığının ve özgür iletişimin önünün kesilmesi Türkiye nin geleceğine vurulmuş bir darbedir. Özel hayatın gizliliğine yönelik yasal düzenleme yaptığını iddia edenlerin Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi nin illegal yollardan elde edilen ses kayıtlarını meydanlarda dillendirdiğini gördük. Benzer şekilde TUSKON Genel Sekreterimiz ve Uganda Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Günay Bey de basın yolu ile linç edilmeye çalışılmıştır. Uganda yı tanıtmak için insanlara ikram ettiği ananaslar bile Derviş in fikri ne ise zikri o dur prensibine uygun şekilde dile dolanmıştır. Mustafa Günay Bey in Uganda Fahri Konsolosu olarak TUSKON üyesi olan veya olmayan Türk işadamlarının Uganda da ticaret ve yatırım yapmaları için yürüttüğü faaliyetler görevlerinin gereğiydi. Eğitim sistemindeki aksaklıklara dikkat çeken TUSKON Başkanı, 28 Şubat döneminde eğitimimize vurulan darbenin etkisi daha silinememişken ve eğitim politikamız artık tescilli bir milli başarısızlığa dönüşmüşken, yüzbinlerce atanamayan öğretmen ve öğretmensiz okullar gerçeği ortadayken, var olan doğruların da eğilip bükülerek on binlerce insanın kazanılmış haklarını gasp eden ve eğitimde eşitsizliği azaltan, terörün önünü kesen dershaneleri kapatan, yangından mal kaçırırcasına hazırlanan milli eğitim yasa tasarısının da milli menfaatlerimizle taban tabana zıt olduğunu düşünüyoruz dedi. Küresel ekonominin kırılgan bir dönemden geçtiğini söyleyen Rızanur Meral, şöyle konuştu: Gelişmiş piyasalarda yaşanan kriz sonrası yeni ekonomi politikası belirleme süreci ve FED in piyasaya arz ettiği dolarları azaltması Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere olumsuz etkiler yapmaktadır. Böyle önemli bir küresel süreç yaşanırken Türkiye de bir yılda yapılacak üç seçimin getirdiği gerginlikle birlikte demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, özgürlüklerden her türlü tavizi vererek yolsuzluk ve irtikâp soruşturmalarından kurtulmaya çalışan bir hükümetin varlığı da uluslararası piyasalardaki kırılgan Türkiye algısını çok daha fazla pekiştirmektedir. Böyle bir dönemde hem ticaret hem cari açık veren bir ekonomide sakınılması gereken en önemli konu belirsizlik ve bu belirsizliğe sebep olacak bir söylemle halkın kutuplaştırılmasıdır. Rızanur Meral in konuşmasına salondan en çok alkış gelen bölüm ise şöyleydi; Tüm bunlar size zor gelmiyor ama oylarınızla yönetime gelenlerin sizleri haşhaşilikle, ur, virüs, kandan beslenen vampirler olmakla suçlamaları çok ağırınıza gidiyor biliyorum. Ama sokakta, otobüste, kahvede, medyada duyup gördüklerimize göre şuna da inanıyorum ki yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde kimlerin asıl olduğunu herkes görecek. ekleştirdi. 1000 delegenin katıldığı Genel Kurul a, Afrika Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Dr. Erasmus Mwencha da onur konuğu olarak katıldı. Genel Kurul da Rızanur Meral 5 inci kez TUSKON başkanı seçildi.başarılar diliyoruz, kutluyoruz, başarılarınızın devamını diliyoruz. Sizler, Başkanından üyelerinin en küçüğüne kadar TÜRKİYE'NİN GURURUSUNUZ, YÜZ AKISINIZ. Tebrikler. Türk siyaset tarihinde iz bırakan isimlerden biri olan eski Bakan Işılay Saygın, Turgut Özal döneminde devletin yurtdışında okul açmaya çalıştığını ancak başarısız olunduğu, bunu Hizmet Hareketi'nin başardığını söyledi. Herkesin bu çalışmayı görüp takdir etmesi gerekir. diyen Saygın, 160 ülkede Türkçenin konuşulduğu Türk okullarından övgüyle bahsederek, görev yapan öğretmenleri kutladı İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İZDİM) ve Ege Nilüfer Kadın Dernekleri Federasyonu (ENKAFED)'nun düzenlediği "Yaşarken İz Bırakan Gönül İnsanı" isimli programın misafiri Işılay Saygın oldu. Programda Aslıhan Avcı nın Saygın ın hayatını kaleme aldığı, "Saygın Bir Siyasetçi Işılay Saygın" isimli kitap da tanıtıldı. Açılış konuşmasını yapan İZDİM Başkanı Ömer Mustafa Aytekin, Türk siyaset tarihinin unutulmaz isimleri arasına giren Saygın ın, "Halka hizmet, Hakk'a hizmettir" anlayışında olan, kibar, kişilikli, hoşgörülü, mütevazi, inançlı, başarılı, duruşu sağlam bir siyasetçi olduğunu söyledi. Kitabın yazarının örnek bir genç olduğunu ifade eden Işılay Saygınise kendisinin bile unuttuğu birçok konuyu araştırarak muhteşem bir eser ortaya çıkardığını dile getirdi. 25 yaşında İzmir'in Buca ilçesinde belediye başkanı seçildiğini ve parti ayrımı yapmadan hizmet etmeye çalıştığını belirterek, Bana oy veren insanların hiçbirinin yüzünü kızartmadım. Bunun karşılığını bugün dahi alıyorum. Herkes, Senin zamanını arıyoruz, diyerek hâlâ beni bağrına basıyor. şeklinde konuştu. Belediye başkanlığının ardından milletvekili seçildiğini, Türkiye nin ilk kadın Turizm ve Çevre Bakanı olduğunu anlatan Saygın, hizmetin yalnız siyasetle olmayacağını, halen iki derneğin genel başkanlığını üstlenerek kadınlara yönelik güzel çalışmalar yapmaya çalıştığını dile getirdi. 'BU GÖNÜLLÜLÜK HAREKETİ HERKESE NASİP OLMAZ' Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi üyesi de olan Işılay Saygın, çok başarılı olduğunu düşündüğü bu organizasyonun bu yıl 12. sinin düzenleneceğini kaydetti: Devletin yurtdışınna Çeşme'nin '5 yıldızlı' yurdu açıldı Yurtta her şey düşünüldü Çeşme Belediyesi'nin öğrenciler için 1 milyon 755 bin liralık yatırımla inşa ettiği; 164 yatak kapasiteli, öğrencilerin; ütü, kütüphane, kafeterya gibi tüm gereksinimleri düşünüldü. 2 bin 550 metrekare büyüklüğünde yurt binasının yerleri granit, duvarları da saten alçıdan yapıldı. Yoğunluğa müsaade etmemek adına her katta ayrı ütü, çamaşır yıkama ve kurutma odaları kuruldu. Odalara özel yapılan banyo ile tuvaletlerin yanı öğrencilerin pratik yaptıkları 'Uygulama Oteli' ile de kurulan koridor bağlantısıyla öğrencilerin dışarı çıkmadan yurt binalarından doğrudan otele giriş yapabilmeleri sağlandı. Çeşme Belediyesi'nin ilçede yatılı okuyan turizm meslek lisesi öğrencileri için kendi öz kaynaklarıyla inşa ettiği deniz manzaralı, "5 yıldızlı" yurt binasının açılış töreni yapıldı. Seksendört konseri ve Çeşme Belediyesi Halk Oyunları Ekibi'nin zeybek gösterisi eşliğinde gerçekleştirilen törene, Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, Alaçatı Belediye Başkanı ve CHP Çeşme Belediye Başkan Adayı Muhittin Dalgıç, MHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Taşer, MHP Çeşme Belediye Başkan Adayı Önder Nas, birçok siyasi partinin ilçe temsilcileri, sivil toplum kuruluşları bin kadar Çeşmeli katıldı. Açılışa katılan konuklara, "25 senedir beni hiç yalnız bırakmadınız. Bu yüzden hepinize teşekkür ederim" diyerek konuşmasına başlayan Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, "Çocuklarımızın daha iyi şartlarda okuyabilmesi, için elimizden geleni yapıyoruz. Devletin yapması gereken fakat siyasi yatırımları' nedeniyle yapamadığı yurdu yaparak, Anadolu'nun dört bir köşesinden gelecek öğrencilerimizin burada zorluk çekmeden okuyabilmesinin önünü açtık. Mevcut yurdun kişi sayısı yeterli olmadığı için erkekler yurtta kalıyor. Ailelerinin maddi olanakları ev tutmaya yeterli olmayan kızlar ise burada okuyamıyordu" diye konuştu. 15 dakika kala iptal ettiler Yurt binasının temel atma törenine katılan, açılışa da katılacaklarını belirtmelerine rağmen törenden 15 dakika önce iptal eden Çeşme Kaymakamı İnci Sezer Becel ve Çeşme Milli Eğitim Müdürü Ahmet Vehbi Koç'a da sitemde bulunan Başkan Tütüncüoğlu, "Yurt yatırımında siyasi kaygılar gütmedik. Yurttan da ilçemize dışarıdan gelen kendilerinin de ailelerinin ilçemizde oy hakkının bulunmayan öğrenciler faydalanacak. Fakat hükümet buna bile siyasi bakıyor. Tepelerden gelen emirle yurt binasını teslim almaya ne Kaymakam ne Milli Eğitim Müdürü geliyor. İddialara göre yurdu kullandırmayacaklarmış da... Bu yurt Çeşme halkının vergileriyle yapıldı, bunu kullandırtmamaya kimsenin gücü yetmez. Bunun takipçisi olacağız, siyasi kaygılarla bu gençlerimizin mağduriyetine izin vermeyeceğiz" dedi. (HABER MERKEZİ) MARiNA YA 400 metre Öğrencilerin yemek ihtiyacının karşılanması ve sosyalleşebilmeleri için yurt içinde 3 katta da olmak üzere toplam 300 metrekarelik bir alan restoran ve kafe olarak kuruldu. Restoran içi erişimin bulunduğu kafe bölümüne ayrıca katlardan da doğrudan ulaşılabiliniyor. Dalyan Mahallesi'nde inşa edilen yurt binası, bölgenin çarşısı olan restoran ve kafelere de birkaç yüz metre uzaklıkta olmakla birlikte Dalyan Marina'nın 400 metre uzağında ve odaların öğrenci odalarının çok büyük bir bölümü Dalyan Marina ve denizi görecek şekilde inşa edildi. görevlendirdiği kişiler, 'Dönünce evimi arabamı alırım' düşüncesindeyken bu insanlar fedakârca görev yapıyor. Bu gönüllülük hareketi herkese nasip olmaz. Türk okullarının olduğu ülkelerde bakan çocukları bile kayıt yaptırabilmek için torpil arıyor. 160 ülkede Türkiye nin adının söylenmesi, oraya gittiğinizde sizi karşılaşacak kişilerin olması gurur duyulacak bir şey. Rahmetli Bülent Ecevit in de aralarında olduğu birçok önemli isim, çalışmaları takdir etti. İnsan olan herkesin bu çalışmayı görüp takdir etmesi lazım. 17 Aralık tan sonra ortaya atılan "paralel devlet" iddialarına tepki gösteren Saygın, Onların işi gönüllerle, onların paralelle maralelle işleri olmaz. Onlar gönüllülük esasına göre çalışan, devlet olarak gidilemeyen yerlere giden, Türkiye nin bayrağını dalgalandıran insanlar. Hizmet Hareketi'nin önemli isimlerinden rahmetli Hacı Kemal Erimez ve Alaattin Gıdak beyleri yakından tanıdım. Onlar mı paralel? Bu tür söylemler, inandırıcı olmadığı gibi son derece inciti, Paralel diyenlere sormak lazım, bugüne kadar aklınız nerdeydi? şeklinde konuştu. 'HAYATIMA ÇOK ŞEY KATTI' Işılay Saygın ın hayat hikayesini yazan Tarih öğretmeni Aslıhan Avcı ise üniversitede tez konusu olarak yaptığı çalışmanın kitap haline gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Tez çalışması sırasında Saygın la çok iyi bir dönem geçirdiğini anlatan Avcı, Kendisiyle tanışmak, benim için çok büyük bir şans oldu. Başta bana zor olacağını söyleyenler oldu ancak kendisini tanıdıkça şevkle çalıştım. dedi. Saygın sayesinde hayatta dakik olmayı, insanlarla ilişki kurmanın önemi öğrendiğini belirterek, Kendisi hayatıma çok şey kattı. Çok teşekkür ediyorum. diye konuştu. Aslıhan Avcı, kitabının basılması aşamasında kendisine destek veren İZDİM e de teşekkür etti. (CİHAN) Çeşme Belediyesi'nin inşa ettiği deniz manzaralı öğrenci yurdunun açılışı yapıldı. Farklı partilerden temsilci ve başkan adaylarının katılım gösterdiği açılış törenine, hükümet talimatıyla katılmadığı iddia edilen Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü'ne tepki gösterildi Çocuklara bayramlarda resim yaptırmakla sanat öğretilmez İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesiʼnce düzenlenen Akademik Düşünce Konferansları kapsamında, Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, Osmanlıʼdan Günümüze Türk İslam Sanatları isimli konferansını İKÇÜʼlülerle buluşturdu. Değerli Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı ile başlayan konferanslar dizisinin ikincisi İKÇÜʼlü akademisyen ve öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Turan Gökçe ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansı, Rektör Prof.Dr.Galip Akhan, Gaziemir Kaymakamı Şerafettin Tuğ, Çiğli İlçe Müftüsü Ahmet Hamdi Başpınar, Rektör Yardımcıları Prof.Dr.Tancan Uysal, Prof.Dr.İbrahim Attila Acar, Prof.Dr.İbrahim Kocabaş, Rektör Danışmanı Taha Aksoy, Dekanlar, akademisyenler, idari personel ile öğrenciler izledi. Sanatın hayatın her alanında olduğunu anlatan sanat için birçok tarifinin olduğunu anlatan Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, hayal olmadan hiçbir şeyin geliştirilemeyeceğini söyledi. Prof. Dr.Kuşoğlu, Sanayicilerle yaptığım bir konferansta, sanatın sanayinin hem arka bahçesi hem de vitrini olduğunu söylemiştim. Sanayiciler bu zamana kadar öyle bir şey düşünmediğini aktardı. Sizin hayaliniz yoksa bir makine icat etmeniz veya yeni biçimler kazanmanız ancak teknolojide bir makine icat etmeden öteye gitmez. Eğer sanattan nasibinizi aldıysanız yaşadığınız yer güzeldir. Yoksa hapishane duvarlarından ne farkı olabilirdi diye konuştu. Mesleğiniz ne olursa olsun meşrebinizde sanat olsun Sanat eğitiminin küçük yaşlarda başlamanın gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, Eğer benim mimar ve mühendislerim sanatı ilkokuldan itibaren öğrenmeye başlasalardı çok daha farklı eserler vücuda getireceklerdi dedi. (HABER MERKEZİ) "Latmos Milli Park Olmalıdır" çağrısı! Beşparmak Dağları olarak bilinen "Latmos"un milli park olması için 7 Martʼta Aydın, İstanbul, İzmir ve Berlin'de "Latmos Milli Park Olmalıdır" çağrısında bulunulacak. Aydın ve Muğla sınırları içindeki, Batı Anadoluʼnun doğal güzellikleri açısından en etkileyici ve arkeolojik bulgular açısından en zengin yerlerinden biri olarak bilinen Beşparmak Dağları'nın doğal güzelliklerinin korunabilmesi için çalışmalar sürüyor. Maeandros Platformu'- nun sözcüleri Hüsnü Ertung ile Sebahat Akıncıoğlu yaptıkları yazılı açıklamada, söz konusu coğrafyada 8 bin yıldır devam eden insanlık izlerinin, neolitik çağdan Osmanlı dönemine ve günümüze kadar uzandığını belirtti. Latmos'un benzersiz kayalık arazisi, sayısız mağaraları burada yaşayan insanları çok etkilediğinden kutsal bir dağ olarak tanımlandığını ifade eden Hüsnü Ertung, şunları kaydetti: "Başka hiçbir yerde görülmeyen ilginç kayalık arazi özelliği, tarih öncesinden, antik döneme, Bizans ve Osmanlı dönemlerine kadar özgün bir mimari yaratmıştır. Beşparmak Dağlarıʼnda yer alan tarih öncesi dönemlere tarihlenen kaya resimleri, son on yılların en büyük keşifleri arasında yer almakta ve bölgenin paleolitik dönemlerine ışık tutmaktadır. Kaya resimlerinin konusu ve resim dili, dünyadaki benzerlerinden farklı olarak savaş ve av sahnelerini değil, insan topluluğu, aile, erkekkadın ilişkisi, anne ve çocuk konularını işlemektedir. Bu özelliğiyle de kaya resimleri içinde tek olma özelliğine sahiptir. Beşparmak Dağları Türkiye'de oldukça lokal bir yayılış gösteren fıstık çamı ormanlarının en geniş örneğine ev sahipliği yapmaktadır. Florasında ülke çapında nadir bitki türlerinin çok zengin popülasyonları yer almaktadır. 1960ʼlı yıllara kadar Beşparmak Dağlarıʼnda yoğun olarak yaşayan ve neslinin bittiği düşünülen Anadolu parsı gibi birçok nadir türü bu coğrafyada görmek mümkündür. Çizgili sırtlan, karakulak, saz kedisi, oklu kirpi bu önemli hayvanlardan bazıları olup, nesli tehlike altında bulunan akkuyruklu kartal gibi yırtıcı kuşlarında en yoğun görüldüğü alanlardan biridir." Tarih öncesinden günümüze kadar burada yaşayan insanların doğal yapıya hiç zarar vermeyip, tahrip etmediğine dikkati çeken Ertung, tam aksine doğayla uyum içinde yaşadıklarına değindi. Ertung, "Türkiyeʼnin bu eşsiz doğa ve kültür hazinesi şu anda yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Son yıllarda Latmosʼun benzersiz doğasında, maden ocakları nedeniyle geri dönülmez tahribatlar yaşanmaktadır.ʼʼ dedi. " (AA) Neden anlatamıyorlar? Sizlerin de mutlaka dikkatini çekiyordur. Erdoğan gitsin, Hükümet devrilsin korosunun cümleleri hep yarım... Gitsin, gitsin, gitsin diyenler yerine ne gelsin i bir türlü anlatmıyorlar. Acaba neden? Modern devletlerde siyasi muhalefet nelerin yapılacağı üzerinden ilerlerken Türkiye de ilginç bir şekilde nelerin yıkılacağı üzerinden ilerliyor. Muhalefet partilerinden birinin adayı seçilirse ilk işinin TOKİ yi yok etmek olduğunu söylerken, diğer muhalefet adayı 3. Köprüye de 3. Havalimanına da mutlaka dur diyeceğini ısrarla vurguluyor. Halk sizden 90 ların herkese bir ev bir araba, iki anahtar vaadleri gibi, insan aklını değersiz gören söylemler beklemiyor elbette ancak Türkiye yi bugün geldiği noktadan daha ileri nasıl götürmeyi planladığınızı anlatmanızı bekliyor. Siyaseti anti demokratik yöntemlerle dizayn etmek isteyenlerle yan yana durduğunuz sürece de haklı olarak İleri götürmek yerine 60 ların, 80 lerin, 90 ların Türkiye si mi özleniyor? sorusu akla geliyor. Son 2 aydır yaşananlara rağmen halkın Ak Parti ye ve Başbakan a olan desteğini salt Recep Tayyip Erdoğan sevgisi olarak algılayan ve bu insanı ne kadar yıpratırsak o kadar başarılı oluruz diye plan yapan varsa büyük bir strateji hatası yapıyordur. Halkın Başbakan a ve Ak Parti ye gösterdiği vefa şahıslara değil, maneviyatına ve özgürlüğüne gösterdiği bir vefa. Cumhuriyet tarihinin millete, inançlarına, örfüne, sevdiklerine değer vermeyen uygulamaları ilk defa bu hükümet döneminde bu kadar dikkat çekici şekilde değişti. Anadolu ruhu özgüvenini yeniden kazandı. Ülkenin üzerinden korku bulutu kalktı. Somali den Burma ya mazlum Müslümanların yardımına koşan ruh hayat buldu. Sadece Sünni Müslüman çoğunluk değil azınlıklar da nefes almaya başladı. 12 yılın içine çok fazla reform sığdı. Hala yapılması gereken çok şey var. İşte konunun hassas noktası da burası Halk hala yapılması gerekenler hakkında atılım beklerken, hükümetin muhalifleri mevcut kazanımların dahi kaybolmasına sebep olacak bir yol izliyorlar. Bundan sonra yapılması gerekenler hakkında hiçbir şey söyleyemezken, kazanımların yok edileceğine dair çok ciddi şüpheler gelişmesine sebep oluyorlar. Halk da bu yolu var gücüyle kapıyor, çünkü 90 yıllık tecrübesiyle gayet iyi biliyor ki, bu yol bir kez açılırsa belaların ardı arkası kesilmez. Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi ithamlar halkın asla kabullenmeyeceği suçlar. Suç işlendiğinde yargı yoluyla gereken karşılığı verilir. Öte yandan hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, demokrasi dışına çıkılıp, halkın iradesine ipotek konulduğunda değil yolsuzluk iddiasını en temel insan hakları ihlallerini dahi sorgulayacak bir mekanizma kalmaz. O yüzden hiç kimse iradesini kimlerle iş birliği içinde olduğu belli olmayanlara teslim etmek istemiyor diye halkı kınamaya kalkmasın. Eğer gerçekten farklı bir Türkiye istiyorsanız bilgisiz, cahil, yönlendirmeye açık, saf vs diye her fırsatta küçümsemeye çalıştığınız insanların verdiği demokrasi dersinden faydalanmaya çalışın. Belki bugün kabullenmesi zor geliyor ama geriye dönüp baktığınızda bunun destansı bir ders olduğunu siz de anlayacaksınız. Merhameti Bilmeyince... marikandaban@gmail.com Yaşadığımız süreçte hemen herkesin ortak bir şikayeti var: toplumsal öfke. Çabuk kızan, bir anda çok çirkin sözler söyleyen, nefreti kolay gören ama affetmeyi, alttan almayı, nezaketi çok zor zanneden insanların sayısı gereğinden fazla. Her şeyi çok bilen ama merhamet etmeyi hiç bilmeyen insanlar bunlar... Siyasetin dili de çok sert.dünyanın hemen her yerinde bu sertlik maalesef kaçınılmaz hale gelmiş. Bireyler ise böyle sert olmak zorunda değil, kimsenin siyasi iklimin rüzgarıyla savrulmak mecburiyeti yok. Hemen her gün çok şaşırdığımız, kimi zaman hamiyet duygumuzun çok sınandığı, nasıl böyle bir aşamaya geldik dediğimiz çok olayla karşılaşıyoruz. Bunlar karşısında göstereceğimiz her tepki imtihan olduğumuzun farkında olduğumuzu ortaya koymalı. Adil olmakla, hamiyetli olmakla, dürüst olmakla sorumlu olduğumuz gibi, güzel sözlü olmakla, yapıcı olmakla, sabırlı olmakla, merhamet etmekle, düzeni korumakla, sevecen olmakla da sorumluyuz. Allah her şeyden önce bize Benim istediğim ahlakı gösterdiniz mi diye soracak. Ve unutmayalım bu dönem demokrasiden yana duranlar kadar güzel sözden, itidalden, sevgiden, merhametten taviz vermeyenlerin kazandığı bir dönem olacak.

2013 3 Mart Perşembe 2014 Pazartesi Denizlispor taraftarının uzun yıllardır hayalini süsleyen stadyum projesini hayata geçireceklerini söyleyen Denizli Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, "Denizli'nin sportif anlamda da önemli bir altyapısı var. İnşaa edeceğimiz şehir stadyumu sadece Denizli'nin değil bölgenin bile parmakla göstereceği şehrin simgesi olacak" dedi Denizli Belediye Başkan Adayı Osman Zolan Denizlispor taraftarının uzun yıllardır hayalini süslediğini stadyum projesini hayata geçireceklerini söyledi. AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, "Denizlispor bu şehrin markası. D- enizlispor'a her zaman destek olduk ve destek olmaya devam edeceğiz. Tesis anlamında Denizli için bu dönem önemli bir projeyi hayata geçireceğiz. 40 bin kişilik Denizli Şehir Stadyumunu inşaa edeceğiz. Stadyum yalnızca stad değil tamamiyle bir kompleks olacak. Kafetaryaları ile salonlarıyla tam bir yaşam merkezi inşaa edeceğiz. Yalnızca Denizlispor'a değil tüm spor branşlarına hitap edecek değişik boyutlarda salonları ile salon sporlarınında yapılabileceği bir s- tadyum projesi hayal ediyoruz. Şehrin merkezinde yer alacak olan stadyum projesi o bölgede yeni bir süreci başlatacak" dedi. Yeni Stadyum Denizli'nin simgesi olacak AK Parti D- enizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan stadyum projesinin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Zolan " Denizli'nin sportif anlamda da önemli bir altyapısı var. Bu dönem tesis anlamında önemli yatırımlara imza atacağız. İnşaa edeceğimiz şehir stadyumu her anlamda Denizli'nin değil bölgenin bile parmakla göstereceği şehrin simgesi olacak. S- tadyum olarak değil tam anlamıyla restoranların bulunduğu, katlı otoparkı ile o bölgenin otopark ihtiyacınında karşılanacağı, kafetaryaları ve okuma salonları ile gençlere günün hersaati hizmet verebilecek önemli bir yatırıma imza atacağız" dedi. 40 Bin Seyirci kapasiteli 40 bin kişilik stadın yanı sıra 3 bin seyirci kapasiteli spor salonu, sporla ilgili diğer sosyal donatı alanlarının yer alacağı spor kompleksi yapılacak. Stadın yaklaşık 3-4 yılda hazır hale getirilmesi bekleniyor. 1966 Müzesi AK parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, " Denizli s- por anlamında köklü bir geçmişe sahip. Bununla ilgili arşiv araştırmalarını gerçekleştiriyoruz. Denizlispor ve diğer branşlarda önemli başarılara imza atıldı. İşte bu köklü geçmişi ve başarıları geleceğimize taşımak istiyoruz. Bu anlamda yapılacak olan stadyumda bir müzemiz olacak. Bu müze de sportif geçmişimizi geleceğimize taşıyacağız" i- fadelerini kullandı. Denizli Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi nin yapmış olduğu 14.Olağan Genel Kurulu nda yapılan seçimle gençlik meclisi yürütme kurulu üyeleri belirledi

SAYFA 11 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 GÜNCEL7 3 Şubat Mart 2014 2013 Pazartesi Perşembe Türk bilim insanlarından "içimizi ısıtacak" buluş Sondakika yazdı seçim iptal oldu! Sondakika Gazetesinin, 8 Aralık 2013 tarihli yayımında; 1. ve 7. sayfalarında "SONDAKİKA GAZETESİ - ÖZEL HABER" klişesi ile manşetten yer verdiği, "DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİNDE SEÇİM FACİASI" başlıklı habere ilişkin önemli bir gelişme yaşandı... Haberi yapan Sondakika Gazetesi muhabiri Yavuz Atalay'ı arayan Dokuz Eylül Üniversitesi SKS (Spor Kültür Sağlık Dairesi) Başkanı Celal Mehmethanoğlu, "Öğrenci Temsilciliği Seçimleri iptal edildi. Dokuz Eylül Üniversitesi, bu seçimleri yeniden yapacak. Seçimlerin hangi tarihte yapılacağını ise YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) bize bildirecek. Haber bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesindeki Elektronik Malzeme Üretim ve Uygulama Merkezi laboratuvarlarında tamamlanan nanoteknoloji projesiyle dünyanın ilk ısı yayan nanokompozit tekstil malzemesi üretildi. EMUM Müdürü Prof. Dr. Çelik: "Isı teknolojisinde devrim yaratacak bir malzeme geliştirdik, seri üretim için firmalarla görüşüyoruz" diye konuştu Türk bilim insanlarının geliştirdiği nanokompozit ısı yayan tekstil maddesi, insanoğlunun ısınma ihtiyacına devrimsel bir çözüm getirdi. Patenti alınan teknolojiyle artık kumaşlar, soba işlevi görecek. Konut ısıtmasından astronot kıyafetlerine, modadan savunma sanayine geniş bir alanda önemli değişiklikler sağlaması beklenen buluşun kullanıldığı ilk ürün ise "portatif sauna" oldu. Kalkınma Bakanlığı desteğiyle Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kurulan ve yerli kaynaklardan yüksek katma değerli teknolojiler geliştirmeyi amaçlayan Elektronik Malzeme Üretim ve Uygulama Merkezi (EMUM), yarattığı patentlerle dikkati çekiyor. Nanoteknoloji ve kimya teknolojileri konusunda dünyada ilk kez geliştirilen çok sayıda buluş için patent alan merkez, ısı yayan nanokompozit film ve tekstil maddeleri geliştirilmesi projesiyle ısınma teknolojisinde devrimsel bir buluşa imza attı. EMUM Müdürü Prof. Dr. Erdal Çelik ve DEÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Mustafa Erol'un 2007'de başladıkları ısı yayan nanokompozit malzeme geliştirmesi projesiyle portatif sauna, konut ve seralar için yerden ısıtma sistemi, kombiler için su ısıtma sistemi, ısı yayan halı ve battaniye gibi ürünler geliştirildi. Isı yayan tekstil malzemesiyle ilgili AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Çelik, dünyada sayılı bulunan gelişmiş cihazlara sahip merkezde günlük hayata uygulanabilecek nanoteknoloji projeleri üzerinde çalıştıklarını, metrenin milyarda biri büyüklüğündeki ölçeklerde çalışarak hayatı kolaylaştıracak işlevsel malzemeler geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Nanoteknolojik müdahaleyle ısı yayan malzemeler geliştirme fikri üzerinde yürüttükleri tartışmalar sırasında nihai ürün olarak portatif bir sauna üretip üretemeyeceklerini görmek üzere proje geliştirdiklerini anlatan Çelik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın San-Tez Programı kapsamında desteklediği projeyle demir çelik sektöründe metallerin eritildiği kazanlarda kullanılan bir karbon türevi olan grafit malzemesini nano boyutlara uygulamaya çalıştıklarını söyledi. 6 yıl süren çalışma kapsamında öğüterek nano boyutlara indirgedikleri grafitleri, polimerler vasıtasıyla tekstil ve film malzemelerinin üzerine işlediklerini anlatan Çelik, 12 voltluk elektrikle ısı yayan malzemenin homojen bır ısınma sağladığını ifade etti. Isı yayan tekstil ya da filmin en fazla kaç dereceye ulaşabileceğini önceden belirleyebildiklerini anlatan Çelik, geliştirdikleri malzemenin istendiği gibi kıvırılıp katlanabildiğini, esnetilebildiğini söyledi. K- lasik ısıtıcılarda ısınmanın metal rezistanslar aracılığıyla yapılabildiğini, tel üzerinde çok yüksek derecede oluşan sıcaklığın ortama yayılarak ısı oluşturulduğunu, nanokompozit malzemede ise ısınmanın malzemenin tamamında homojen olarak gerçekleştiğini, bunun da klasik sisteme göre daha güvenli ve düşük maliyetli ısınma imkanı sağladığını ifade etti. "Isı teknolojilerinde devrim yaratacak bir teknoloji geliştirdik" diye konuşan Çelik, teknolojiyi kullanarak şu ana kadar portatif sauna, ısı yayan halı ve battaniye ürettiklerini anlattı. Ürettikleri portatif saunayı halen evinde kullandığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu: "2 metrekarelik nanokompozit filmle kapladığımız yüzeyi kıvırarak silindir bir odacık şeklindeki portatif sauna haline getirebiliyoruz. Saunanın içinde 75 derecelik bir sıcaklık oluşuyor. Nanokompozit malzemeyle ürettiğimiz diğer bir ürün de ısı yayan halı. Serili olduğu alanda ısı yayan bu malzemeyi konutların yerden ısıtmasında da kullanabiliyoruz. Malzemenin seri üretimi için firmalarla görüşme halindeyiz. Bu ürünün günlük hayatta kullanımı ilk olarak ısı yayan halı, portatif sauna ve küçük boyutlu ısı yayan tekstil ürünleriyle başlayacak. Isı yayan battaniye ve kıyafetler üzerinde iyileştirme çalışmalarımız devam ediyor." (AA) Böylece; Sondakika Gazetesinin farkını ortaya koyarak yapmış olduğu bir ÖZEL HABERin daha doğruluğu, uzun zaman sonra da olsa, sorumlular tarafından doğrulandı. Ege'de fark oluşturan, sadece Ege değil tüm Türkiye'de yaşanan gelişmelere yer veren; özel haber değil, DOĞRU ÖZEL HABER peşinde koşan, kurum ve kişiler bazında gazetecilik mesleğini icra e- den SONDAKİKA GAZETESİ, bu tutumuna devam edecek...okumaya devam edin, merakla bekleyin... (HABER MERKEZİ) Kadavra sıkıntısına yerli çözüm Tıp fakültelerindeki kadavra yetersizliği nedeniyle gündeme gelen ithalat hazırlıklarına alternatif yöntem Ege Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalı bünyesinde oluşturulan plastinasyon laboratuvarında geliştirildi Tıp fakültelerindeki kadavra yetersizliği nedeniyle gündeme gelen ithalat hazırlıklarına alternatif yöntem Ege Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalı bünyesinde oluşturulan plastinasyon laboratuvarında geliştirildi. İzmir'de düzenlenen Human Body Sergisi'ne danışmanlık yapan Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bilge, AA muhabirine dünyada 1970'li yılların sonunda başlayan ve Türkiye'de 1980'li yıllardan bu yana denemesi yapılan plastinasyon yöntemini anlattı. Türkiye'de uzun zamandır kadavra sıkıntısının olduğuna, bu sıkıntının da bir türlü aşılamadığına dikkati çeken Bilge, "sahipsiz cenazelerin üniversitelere iletilmesi" konusunda düzenlemelerin bulunduğunu, ancak bu çalışmaların hayata geçirilemediğini dile getirdi. Yetersizlik nedeniyle üniversitelerde "kadavrasız" eğitim yapıldığını, eğitimdeki sıkıntıyı sona erdirmek amacıyla da "kadavra ithalatı" hazırlıklarının başladığını dile getiren Okan Bilge, "Sağlık Bakanlığı'nın çalışması ile kadavra ithalatının serbestliği söz konusu oldu, bununla ilgili mevzuat çalışmaları yürütülüyor. Ancak bunlar geçici çözümler. Çünkü kadavrayı ithal edeceksiniz ama bu çok maliyetli bir iş ve etik boyutu da var. Bedenin ülkeler arası transportu uygun mudur? Bununla ilgili birçok soru var. O yüzden plastinasyon yöntemi daha büyük önem kazanıyor" dedi. "Teknik, kadavranın uzun süre kullanımını sağlıyor" Human Body Sergisi ile Türkiye'deki binlerce k- işinin "plastinasyon" tekniğinden haberdar olduğunu kaydeden Okan Bilge, şöyle konuştu: "İnsanlar insan bedeninin gizli kalmış yapılarını bire bir izleyip bilgi edinebilme şansı yakaladı. Bunu sağlayan da plastinasyondur. Plastinasyon tekniği ile organı, dokuyu öyle bir hale getiriyorsunuz ki ders materyali olarak uzun süre kullanılabiliyor, dış ortam koşullarından etkilenmeden rahatlıkla sergileyebiliyor ve saklayabiliyorsunuz. Sergilemek veya saklamak için özel bir koşul oluşturmak da gerekmiyor." Kadavra sorunun çözmek için üniversite bünyesinde laboratuvar oluşturduklarını söyleyen Bilge, hem patolojik hem de anatomik örnekler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Dünyadaki plastinasyon örneklerinden çok farklı bir yöntem uygulamadıklarını, ancak malzemelerde farklılık yaratabildiklerini dile getiren Bilge, "Ülkemiz koşullarına ne kadar uygun hale getirirsek o kadar düşük maliyet söz konusu oluyor. Plastinasyon sırasında sadece polimeri ülkemizde gerekli kalitede bulunmadığı için yurt dışından alıyoruz. Onun dışında tüm malzemeleri yereldeki sanayi işbirliğiyle hallettik. Hatta ekipmanlarımızı da İzmir'den sağladık" diye konuştu. Plastinasyon ile Türkiye'deki az sayıda kadavranın daha uzun süre kullanımını sağlayacaklarını da vurgulayan Okan Bilge, "Normal kadavrayı kısa süreliğine gösterebiliyorduk, ancak şimdi hem uzun süre hem de farklı açılardan öğrencilere gösterebiliyoruz" dedi. Bilge, makroskopik patoloji örneklerinin saklanması konusunda da yöntemin görsel ve tanı özelliklerinin korunmasını sağladığını aktardı. (AA) Soldan sağa 1. Sulu (kahve)... 2. Avı kendine iş edinen kimse... Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un... Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklarından her biri... 3. Lorentiyum elementinin simgesi... Kekeme (halk ağzı)... Koyu renkli, sert bir çeşit yanardağ kültesi... 4. Sert, katı (halk ağzı)... Yatık durmayan, sert... Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf... Germanyum elementinin simgesi... 5. Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi (eski)... Ön dişleri uzun ve dışarı doğru çıkık olan kimse... 6. Çağırma, bağırma, seslenme (eski)... Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu... Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez... 7. Ne işi var?... Kitapların giriş kısmına konulan, o eserin konusunu, amacını, işleniş biçimini anlatan yazı, sunuş, söz başı, ön deyi, mukaddime... Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi (eski)... 8. Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak... Yıkıntı, döküntü, çöküntü... Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz... 9. Ödünçleme (eski)... Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası, lahza... Beğenilmeyen bir olay, bir durum karşısında şaşkınlığı anlatan bir söz... 10. Ek (eski)... Anıtlaşmak durumu, abideleşme... 11. Tanrıtanımaz... Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens... Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki... 12. Neodim elementinin simgesi... Sertelmek durumu... "Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak anlamındaki "...demeden leblebiyi anlamak" deyiminde geçen bir söz... 13. Mihenk taşı... Rastlamak işi... 14. Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir s- eslenme sözü... Oğul otu... Mehil... 15. Fiil çekimlerinde kullanılan ve kişiyi gösteren ek, şahıs eki... Olasılığa dayanan, belkili, ihtimalli, muhtemel... Yukarıdan aşağıya 1. İnce bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek... 2. Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale... İşitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurarken el ve yüz hareketlerini kullanarak oluşturdukları görsel dil... 3. Skandiyum elementinin simgesi... Kadirilik... Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren... 4. İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses... Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, endüstri... Selenyum elementinin simgesi... 5. Büyük erkek kardeş, ağabey (halk ağzı)... Ellenmek işi... 6. Eksiklik, kusur (eski)... İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka... İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı... 7. Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef... Belli bir noktaya göre olan yer, taraf... Tanrı yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin... L- ityum elementinin simgesi... 8. Baş derisini kaplayan kıllar... Kanda akyuvarların olağanüstü çoğalmasıyla beliren bir hastalık, lösemi... 9. Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör, neoplazma... Sanrı... Kement... 10. Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)... Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı... Simge (eski)... 11. Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız... Hastalık (eski)... 12. Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama... Karı, eş (eski)... En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık... 13. Bir işi yapma, yerine getirme (eski)... Dazlak (halk ağzı)... Çalışılacak, kazanç sağlanacak dal... 14. Kuruluşlar, şirketler arasında bilgi satma, bilsat... Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek... 15. İşte ortak olanlardan her biri... Muşambası olan... > > Dünkü bulmacanın cevap anahtarı

SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS110 110 Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka 372 58 74 Kadifekale 225 49 99 Bornova 388 10 03 Bostanlı 386 17 86 Buca 487 13 61 Karabağlar 237 13 07 Çamdibi 433 65 59 Çiğli 376 73 23 Balçova 278 76 02 Evka 4 351 09 04 Evka 1 452 24 77 Gaziemir 251 00 44 Hatay 250 86 40 Narlıdere 238 35 97 Güzelbahçe 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 Karataş 441 41 70 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 İztuzu plajı, caretta caretta, mavi yengeç, çamur banyosu, kral mezarları ve Kaunos Antik Kenti ile ünlü Dalyan beldesi, kışın da yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde günübirlik turlarla gelen turistler, kış mevsimi olmasına rağmen yoğunluk oluşturuyor. Turlarla beldeye gelen ziyaretçiler, teknelerle Dalyan kanalını, İztuzu kumsalını gezme, kral mezarlarını görme ve mavi yengeç yeme fırsatı buluyor. Dalyan Tekne Kooperatifi Başkanı Atilla Gültekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dalyan'da teknecilerin yazın çok yoğun çalıştığını, kışın ise genelde sakin -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara 11811 Danışma 444 14 44 Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova 277 25 25 Afm Park Bornova 373 73 20 Afm Forum Bornova 373 03 50 Afm Ege Park 324 42 64 Afm Passtel 489 22 00 3 Mart 2014 Pazartesi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Dalyan, kışın da büyük ilgi görüyor İztuzu plajı, caretta caretta, mavi yengeç, çamur banyosu, kral mezarları ve Kaunos Antik Kenti ile ünlü Dalyan beldesi, yazın olduğu gibi kış mevsiminde de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Dalyan Tekne Kooperatifi Başkanı Gültekin, "En çok Alman, Fransız ve İngiliz turistler geliyor. Bu sıralarda özellikle yaşı ilerleyen turistlerin ilgisi var" dedi geçtiğini söyledi. Kış turizmini hareketlendirmek adına bazı çalışmalar yaptıklarını anlatan Gültekin, "Kooperatifimiz adına Türkiye ve yurt dışındaki fuarlara katıldık. Turizm acenteleriyle görüştük. Günübirlik turları Dalyan'a getirmeleri halinde fiyatları minimum seviyelere indireceğimizi söyledik. Kışın da turizmi hareketlendirmek istedik" dedi. Kış mevsiminde bölgedeki esnafın çorbasının kaynamasını sağlamayı a- maçladıklarını belirten Gültekin, "Bunu da başardık. Üç yıldır çalışmalarımız sürüyor. Bu yıl kış turizmi en y- oğun seviyeye ulaştı" ifadesini kullandı. Gültekin, Dalyan'a olan ilgiden Avşar Palmiye 277 48 00 Cinebonus 278 87 87 Cinebonus 446 90 40 Cinebonus (Ykm) 425 01 25 Cinecity Kipa Çiğli 386 58 88 Çeşme Hollywood 712 07 13 Çamlıca 343 83 15 Deniz Karşıyaka 381 64 61 Batı Sineması 347 58 25 Çınar Sineması 489 88 85 Karaca Sineması 445 87 76 Kipa Hollywood 252 56 66 Menemen Kültür 832 14 11 Şan Konak 483 75 11 Çınar Center 277 11 00 memnun olduklarını, her gün 20-30 teknenin tura çıktığını anlattı. Ziyaretçilerin turun ardından Dalyan'a tekrar geleceklerini söylediklerini dile getiren Gültekin, şunları kaydetti: "En çok Alman, Fransız ve İngiliz turistler geliyor. Bu sıralarda özellikle yaşı ilerleyen turistlerin ilgisi var. Yazın havalar çok sıcak olduğu için yaşlılar gelemiyor. Bu turistler kış mevsimini tercih ediyor. Kışın da gelen turistler havasıyla doğasıyla burayı çok seviyor. Biz de onları güler yüzlü bir şekilde ağırlıyoruz." Tekneler kış mevsimine uygun Hava yağışlı olsa da gelen ziyaretçileri tura çıkardıklarını vurgulayan Gültekin, "Teknelerimiz kış turizmi için uygun. Kenarları şeffaf brandalarla kapalı olarak dizayn edildi. Havaların bu yıl güzel geçmesiyle ziyaretçi sayımız her geçen gün artıyor, artmaya da devam edecek" diye konuştu. Özel bir tur şirketinde rehberlik yapan Fatih Karcı ise kaya mezarları, mavi yengeç ve İztuzu sahilinin güzelliğinin turistleri büyülediğini, havanın da güzel olmasının İngilizleri çok etkilediğini dile getirdi. İngiltere'den Dalyan'a gelen Jonathan Hunnıbal ve Tracey Aconnor çifti ise şunları söyledi: "Bu Dalyan'a ilk gelişimiz ama son olmayacak. Daha sonra tekrar geleceğiz. Bu mevsimde burada çok güzel bir hava var. İngiltere'de havalar yağışlı ama burada çok güzel. Doğa ve tarihin iç içe olduğu bir ortam var." (AA) Sema Sineması 483 91 00 Konak Sineması 483 21 91 Desem Sineması 422 53 10 Karşıyaka Sineması 381 50 98 İzmir Sİneması 421 42 61 -Tiyatro- Konak Sahnesi 483 50 35 Ragıp Haykır Sahn. 369 14 87 İzmir Devlet Tiyat. 445 89 41 Uğur Mumcu Sahnesi 343 04 33 İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi 446 77 95 İsmet İnönü Sanat Merkezi 441 09 02 POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi 255 04 44 Bornova Yeni Yaşam 388 03 31 Bozyaka Halk 261 39 13 Bozyaka Dispanseri 256 09 86 Buca Çözüm 438 76 26 Cansu Karabağlar 237 73 83 Çamdibi Derman Polik. 435 00 77 Çizgi Polik. 226 34 34 Deniz Sağlık Polik. 369 90 91 Ege Sağlık 487 57 64 Egeform Fizik 464 24 24 Eşrefpaşa Ö.Sağ. 227 35 26 Eşrefpaşa Zinde Polik. 262 64 71 Gaziemir Dr. Polik. 252 36 92 Gazi Kent Polik. 274 13 74 Halk Polik. 285 46 34 Hatay Özel Sağlık 250 51 52 İhtisas Polik. 254 13 13 Karşıyaka Park Sağlık 367 22 22 Mevlana Polik. 343 32 43 Mersinli Özel Sağlık 461 19 99 Neron Psikiyatri 256 76 76 Nergiz Özel Sağlık 364 08 10 Onur Polik. 458 77 45 Özel 9 Eylüllüler Polik. 453 81 11 Özel Altındağ 458 05 89 Özel Brn Dr. Dispanseri 347 38 92 Özel Çiğli Polik. 386 05 95 Özel Eylül Polik. 373 85 74 Özel Gülhan Polik. 347 99 91 Özel İrem Sağlık Polik. 251 84 24 Özel İzmir Polik. 343 23 50 Özel Pınarbaşı Polik. 479 80 25 Özel Sarnıç Polik. 281 64 03 Özel Seferihisar Polik. 743 58 48 Özel Serin Polik. 261 29 99 Özel Yedigöller Polik. 442 29 92 Özel Yenişehir Polik. 433 09 24 Park Sağlık Polik. 367 22 22 Sevgi Özel Sağlık 438 37 38 Şöferler Odası Sağlık Polik. 227 99 35 Teos Polik. 743 57 77 Vefa Polik. 341 84 24 Yeşiltepe Polik. 351 38 72 Yıkık Cami Halk. 271 27 27 -Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan Merkezleri- Kızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları 464 88 89 THY Rezervasyon 444 08 49 Basm. Rezervasyon 484 86 38 Alsancak Gar 464 77 95 Santral Garaj 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskeleler- Konak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 Eşrefpasa 261 48 04 Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46

SAYFA 13 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 317 Mart Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe Topuklu ayakkabı giymek için 10 ayda 65 kilo verdi Dünyada 43 milyon obez ÇOCUK VAR Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Üyesi Uzman Dr. Onur Oral,Dünya Sağlık Örgütünün üye ülkelere şişmanlıkla mücadele konusunda acil önlemler alınması çağrısı yaptığını belirtti Milli Eğitim Bakanlığı nın ilköğretim okullarında ilk 4 sınıfta Beden Eğitimi derslerini kaldırmasının isabetli olmadığını belirten uzmanlar,ikinci dört sınıf dilimde spor alışganlığının daha zor sağlanacağını ifade ediyor.sporun, oyun çağındaki çocugun fizyolojik ihtiyacı olduğunu belirten Prof.Dr.Rana Varol ve Uzm.Dr.Onur Oral,alışganlıkların da yer etmeye başladığı en önemli dönemde,çocuğun spordan uzaklaştırılmasının,geleceğini de ipotek altına alınması anlamını taşıdığını belirttiler. Prof.Dr.Varol ve Uzm.Dr.Oral konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu. Gelişmiş ülkelerde çocuk sağlığı açısından fiziksel aktivite çalışmaları nasıl planlanmaktadır? Prof.Dr.Rana VAROL Spor ve fizik aktivite,çocukluk çağından itibaren bireyin fiziksel kapasitesini, psikolojik dengesini, sağlıklı düşünce gelişimini sağlayan aktiviteler bütünü olarak tanımlanabilir. Çocukluk çağında başlaması gereken fiziksel aktivite çalışmaları özellikle ilköğretimin ilk yıllarında, çocukların vücut parçalarını kullanmayı,önemli hareket örneklerini ayırt etmeyi ve mekanik prensipleri öğrenmeyi, kurallara göre davranmayı, denge,zaman ve alanı kullanma gibi deneyimleri kazanmayla başlamalıdır. Bu kavramların aralarındaki ilişkiyi sağlam bir şekilde kurabilmeleri amacıyla çağdaş ülkelerde ilkokulda Beden Eğitimi ders sayısı 6 saate kadar arttırıldığı ve spora başlama yaşının 4-5 yaş seviyelerine çekildiği bilinmektedir. Ancak ülkemizde, çocuklarımızın s- portif aktivitelerle tanışmalarını sağlayacak olan Beden Eğitimi dersi düzenlemeleri dünya standartlarına göre farklılık göstermektedir.yeni uygulamaya konan 4+4+4 sistemi ile ilköğretimde (ilk 4 yıllık egitin diliminde) beden eğitimi dersi olmaması ancak ikinci 4 yıllık dönemde öğrencilerin beden eğitimi dersi almaya başlayabilmeleri bir handikaptır. DERTLERİN BAŞLANGICI OBEZİTE Çocukluk Çağı Obezitesi çocukluk döneminde hangi metabolik sorunlara neden olmaktadır? Uzm.Dr.Onur ORAL Çocuk sağlığı açısından Çocukluk Çağı Obezitesi özellikle son 20 yılda çocukların metabolik dengelerini tehdit eden bir sorun haline dönüşmüştür. 5 yaş ve altındaki 43 milyon obez çocuğun varlığına dikkati çeken Dünya Sağlık Örgütü, üye ülkelere, şişmanlıkla mücadele konusunda acil önlem alma çağrısı yapmaktadır. Çocuklara yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğinin altını çizen Dünya Sağlık Örgütüne göre; çocuklukta başlayan şişmanlık, sadece yetişkinlikte şişmanlıkla sonuçlanmamakta, sonuç olarak dengesiz beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliğine bağlı kilolu çocuklar soluma güçlüğü, kemik gelişim yetersizliği, hipertansiyon, insülin direnci ve özgüven eksikliğine varan psikolojik sorunlarla erken yaşta karşılaşmak zorunda kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün, Çocukluk Çağı Obezitesi sorunun tedavisi için önerileri nelerdir? Prof.Dr.Rana VAROL Dünya Sağlık Örgütünün, Obeziteyle Mücadele konusunu şişmanlık önlenebilir prensibiyle ele almasıyla; özellikle çocukluğun erken yaşlarından başlamak koşuluyla, fiziksel aktivitenin artırılması en önde gelen eylem planı olarak değerlendirilmektedir. Fiziksel aktivitenin arttırılması son derece önemli ve tartışılmaz bir gerçektir çünkü alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengenin bozulmasıyla şişmanlama hızının arttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çocuğun sağlıklı gelişiminde fiziksel aktivite ve sporun önemi nedir? Uzm.Dr.Onur ORAL Çocuklarımızın fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin daha sağlıklı olabilmesi ve psikolojik ve metabolik dengelerini tehdit eden sağlık sorunlarına karşı onları koruyabilmek için, çocuklarımızı erken yaşlarda spor okullarına başlatmalı ve okullarımızdaki Beden Eğitimi derslerini okul öncesi eğitimden başlayarak lise 12. sınıfına kadar zorunlu dersler kapsamına alınmasını sağlamak hedefimiz olmalıdır. (AA) Antalya'da 27 yaşındaki Funda Turna, topuklu ayakkabı giyebilmek için tüp mide yöntemiyle 10 ayda 65 kilo vererek 150 kilodan 85 kiloya düştü. 15 kilo daha vermeyi hedefleyen Turna, "60 topuklu ayakkabım var. 27 yaşına kadar giyemediğim topuklu ayakkabıları artık rahatça giyebiliyorum. Evde bile topuklu ayakkabıyla geziyorum" dedi Antalya'da 27 yaşındaki Funda Turna, topuklu ayakkabı giyebilmek için tüp mide yöntemiyle 10 ayda 65 kilo verdi. İsmail ve Bağdat Turna çiftinin ikinci çocukları olarak dünyaya gelen ve hukuk bürosunda icra takip elemanı olarak çalışan Funda Turna, 9 yaşından itibaren kilo almaya başladı. Sürekli fast-food ile beslenen, asitli içecekleri çok tüketen Turna, obezite hastası oldu. 27 yaşına geldiğinde 150 kiloya ulaşan Turna, hayatı boyunca arkadaşları gibi topuklu ayakkabı giyememenin ve kendisine uygun elbise bulamamanın üzüntüsünü yaşamaya başladı. Midesi çay bardağı kadar küçültüldü Zayıflamaya karar veren Turna, önce zayıflama hapları kullanmaya başladı. Bu haplar nedeniyle kalp spazmı geçiren Turna, daha sonra Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümünden Doç. Dr. Ayhan Mesci'ye başvurdu. Mesci tarafından gerçekleştirilen tüp mide ameliyatıyla Turna'nın midesinin yüzde 90'ı alındı. Midesi çay bardağı kadar kalan Turna, ameliyatın ardından hızla kilo vermeye başladı. Turna, bu yöntemle 10 ayda 65 kilo vererek 150 kilodan 85 kiloya düştü. Ameliyattan önce giydiği 60 beden elbiseleri Bursa ve İstanbul'dan özel siparişle getirten Turna, zayıfladıktan sonra 40 beden elbise giymeye ve istediği mağazadan alışveriş yapabilmeye başladı. Hastanelerde yapılan hasta ziyaretlerinde ziyaretçilerin yanlış davranışları sonucunda dirençli mikroorganizmaların klinikler arası taşınarak enfeksiyon riskini arttırdığı bildirildi. Dezenfeksiyon, Antisepsi, Sterilizasyon Derneği (DAS) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Günaydın, AA muhabirine, hastanelerde yaşanan enfeksiyon sorunlarını anlattı. Hasta yakınlarının hasta olan kişiyi ısrarla ziyaret etmek istediğini vurgulayan Günaydın, "Enfeksiyon taşıyan hastaları ziyaret ettiğimizde o hastalarla olan temasla o enfeksiyonu bulaştırma riskimiz var. Hastayı ziyaret edip enfeksiyon Hayallerine kavuştu Turna, 65 kilo zayıfladıktan sonra hayalini kurduğu topuklu ayakkabılara da kavuştu. 10 ayda kendisine 60 topuklu ayakkabı alan Turna, evinde bile topuklu ayakkabı ile geziyor. Turna, AA muhabirine yap açıklamada, 9 yaşından sonra hızla kilo aldığını söyledi. Geceleri bile uyandığında buzdolabına koştuğunu, sürekli bir şeyler yemek istediğini anlatan Turna, şöyle konuştu: "Kendimi yemek konusunda durduramıyordum. Hayatla barışık bir insandım ama ben de her genç kız gibi topuklu ayakkabı giymeye özeniyordum. Ameliyatla kilolarımdan kurtuldum. Şimdi 60 topuklu ayakkabım var. 27 yaşına kadar giyemediğim topuklu ayakkabıları artık rahatça giyebiliyorum. Evde bile topuklu ayakkabıyla geziyorum. 27 yaşına kadar yapamadığım her şeyi yapıyorum." Hedef 70 kiloya düşmek "Daha önce yemek için yaşıyordum şimdi yaşamak için yiyorum" diyen Turna, şöyle devam etti: "Daha önce elbiselerimi Bursa ve İstanbul'dan getirdiyordum. Şimdi istediğim mağazadan alışveriş yapabiliyorum. Hatta Bursa'daki elbiseleri aldığım mağazanın müşteri temsilcisi bana, 'Zayıflamanıza hem sevindim hem de üzüldüm. Satışım azaldı, kotamı tutturamıyorum' dedi. Beni bir senedir görmeyen bir arkadaşım tanıyamadı. Bana, 'Sen hasta mısın' diye sordu. 'Hasta değilim, aksine sağlığıma kavuşuyorum' diye cevap verdim. Herkes değişimime Hastanelerde yapılan hasta ziyaretlerinde ziyaretçilerin yanlış davranışları sonucunda dirençli mikroorganizmaların klinikler arası taşınarak enfeksiyon riskini artırdığı bildirildi.das Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Günaydın: "Hasta ziyareti yaptığımızda kendi hastamızın dışında diğer hastaları da ziyaret ediyoruz veya birden fazla hastayı ziyaret ediyoruz. Klinikler arası enfeksiyon etkenlerini taşıyoruz" dedi etkenini alma durumumuz var. Hastalığımız varken kişiyi ziyaret etmemiz de sorun. Böyle bir durumda hastayı ziyaret etmekten kaçınmamız lazım. Burada sosyal ilişkileri ön planda tutarak o kişiyi ısrarla ziyaret etmek istiyoruz. Bizdeki enfeksiyon, ziyaret sırasında hastaya bulaşabiliyor" dedi. Hasta yakınlarının ziyaretlerinde bulunanların kendi hastaları dışında diğer hastaları da ziyaret edebildiğini dile getiren Günaydın, şöyle konuştu: "Birden fazla hastayı ziyaret ediyoruz. K- linikler arası enfeksiyon etkenlerini taşıyoruz. Bu çok şaşırıyor. Zayıflayınca işlerimde de daha başarılı olmaya başladım." Turna, 2 ay içinde 15 kilo daha verip 70 kiloya düşmeyi hedeflediğini sözlerine ekledi. (AA) Hasta ziyaretlerinde enfeksiyon riski artıyor bizim için çok önemli bir sorun. Dirençli bir mikroorganizmayı başka bir kliniğe taşıyoruz. Bir hastadan başka bir hastaya, başka bir kliniğe taşıyoruz. Hasta yanında refakatçi kalan kişi akşamları odalar arası gezebiliyor. Hastane içinde yapılan bu komşuluk ilişkileri ciddi şekilde hastalar arasında enfeksiyon geçişine neden olabiliyor. Bir doktor hastaya elini değerken hastanın enfekte bölgesinden temiz bölgesine geçerken bile elini yıkamak zorundadır. Hasta kendi hastasına dokunuyor sonra gidip başka hastaya da dokunabiliyor. Hastane içinde, katlar arasında dolaşabiliyorlar. Bu kontrol edemediğimiz bir durum. Geldiğimiz noktada enfeksiyon etkenlerinde aşırı direnç, mantarlar ve mikroorganizmalar hastane içinde hızlı bir şekilde yayılıyorlar ve kontrol altına alamıyoruz. Bunlara etkili antibiyotikler bulmakta zorlanıyoruz. " "Personel eksikliği nfeksiyon yayılma nedeni" Hastanelerde yaşanan yardımcı personel eksikliklerinin enfeksiyon riskini arttırdığına dikkati çeken Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle ciddi bir hemşire açığımız var. Bir hemşirenin normalde beş hastaya hizmet vermesi gerekirken 30 hastaya hizmet vermek zorunda kalabiliyor. Bu otomatik olarak el hijyenine uymaması anlamına geliyor. Çünkü her hastaya bir dakika merhaba dese 30 dakika eder. Oysa hastaları tedavi etmek zorunda, onlara ilaç vermek zorunda, müdahale etmek zorunda, bu nedenle hızlı bir koşuşturma ve sonuç olarak el hijyenine dikkat edememesi durumu var. Bu durumda enfeksiyonların hastane içinde yayılması çok ciddi bir sorun oluşturuyor." "Hastane enfeksiyonu kalite göstergesi" Hastanelerde enfeksiyonun kalite göstergesi olduğunu vurgulayan Günaydın, "Uluslararası sistemde sıfır enfeksiyonu yakalayan hastaneler var, ülkeler var. Ülkemizde eskiye göre düşük olmakla birlikte yüzde 5-10 civarında. Bölümlere göre değişiklik gösteren yüzde 5 ile 15 arası enfeksiyondan söz etmek mümkün. Tabi bu durum hastaneye göre de daha düşük olabiliyor" i- fadelerini kullandı. Prof. Dr. Günaydın, hastanelerde her zaman kaliteli dezenfektanların bulunmaması, çeşmelerin standart ve sensörlü olmaması, sıvı sabunun kalitesinin düşük olmasının da enfeksiyon nedeni olduğunu kaydetti. (AA)

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, 3 Mart 2014 Pazartesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de muhalefet yok. Türkiye'de biz, muhalefetsiz iktidarız, muhalefetsiz iktidar yapıyoruz. Sıkıntımız bu. Saldırıların hiçbirine boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Tek bir geri adım atmadan, içeride huzuru, adaleti, kalkınmayı, dışarıda barışı, kardeşliği, dayanışmayı savunmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, bizim önümüzde 2023 hedefleri var. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri yapmak için, emin adımlarla ilerliyoruz." dedi

17 3 Mart Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe Bursa'da 7 Mayıs 2011'de Bursaspor ile Beşiktaş arasında yapılması gereken Spor Toto Süper Lig maçı öncesi çıkan olaylar nedeniyle yargılandıkları Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında verilen beraat kararı Yargıtay'ca onanan yeşil-beyazlı taraftarlara İçişleri Bakanlığı tarafından yeni bir dava daha açıldı Red Bull-Renault takımının son 4 yıldır Formula 1 şampiyonu olan sürücüsü Sebastian Vettel, takımının sezon öncesi testlerde karşılaştığı problemlerin bir başka takıma geçmesine neden olmayacağını söyledi. Alman pilot Vettel, Formula 1'in internet sitesine yaptığı açıklamada, sezon öncesi testlerinde diğer takımlara göre çok az pistte kaldıklarını ama başlarını öne eğmek için de bir sebep göremediğini belirterek, "Testlerde rakiplerimize göre daha az tur attık ancak önümüze bakıyoruz. Avustralya Grand Prix'sinde rakiplerle aramızda ne kadar fark olduğunu ve durumumuzu göreceğiz" diye konuştu. 6 yaşındaki Vettel, "Yaşadığınız sorunlar göz önüne alınırsa seni Ferrari koltuğunda görmemiz mümkün mü?" sorusuna şu yanıtı verdi: "En ufak sorunda bindiği atı değiştirecek biri değilim. Renault ile harika yıllar geçirdik. Şu an için kaybettiğimiz bir şey yok. Ne bir yarış yapıldı ne de puan dağıtıldı. Yalnız bazı basın organlarına göre devasa bir felaketin ortasındayız. Çok fazla söylenti var ve çoğu insan da neden bahsettiğini bilmiyor. Evet, bazen hatalar yaparsınız ancak şu an herhangi bir sorun yaşamadığını söyleyebilecek bir takım yok. Gerçeği söylemek gerekirse bizden daha az problem yaşayan takımlar var ama ben de dahil takımdaki herkes mücadele etmeye hazır." Vettel, 2.4 litre hacmindeki V8 motorlar yerine 1.6 litrelik turbo beslemeli motorların kullanıldığı 2014 otomobillerinden olması gerektiği kadar tat alamadığını dile getirerek, "Yeni Formula 1 araçlarının, Formula 1 araçları gibi ses çıkarmaması oldukça üzücü. Bu utanç verici bir şey. Araba çok sessiz. Takım telsizindeki konuşmalar açıkça anlaşılıyor. Bu sezon hiçbir sürücü, pitten gelen bir mesajı anlamadığı gibi bir bahane öne süremeyecek" ifadelerini kullandı. (AA)