TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ. Banu AKADLI ERGÖÇMEN Sunday ÜNER Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN



Benzer belgeler
Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

2015 KOCAELİ NÜFUSUNUN BÖLGESEL ANALİZİ TUİK

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BAYİLER. Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 18 Nisan :29 - Son Güncelleme Cuma, 03 Mayıs :39

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

2016 Türkiye de 185 bin 128 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi Ülkemiz karayolu ağında 2016 yılında toplam 1 milyon 182 bin 491 adet

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İTİBARİYLA KÖY YOLU ENVANTERİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İleri Teknolojili Tıbbi Görüntüleme Cihazları Yoğunluğu. Prepared by: Siemens Turkey Strategy and Business Development, SBD Istanbul, March 2010

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı

VERGİ BİRİMLERİ. Taşra Teşkilatındaki Birimlerin Yıllar İtibariyle Sayısal Durumu

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Haziran SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri

Kasım SAGMER İstatistikleri

Mart SAGMER İstatistikleri

Mart SAGMER İstatistikleri

Ağustos SAGMER İstatistikleri

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

Ocak SAGMER İstatistikleri

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Mart SAGMER İstatistikleri

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ocak SAGMER İstatistikleri

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

İÇİNDEKİLER. Rapor Özet Türkiye genelinde il merkezlerinin içmesuyu durumu

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Kadrolarına Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Büyük ve En Küçük Puanlar (Lisans)

Mayıs 2014 SAGMER İstatistikleri

Doğal Gaz Sektör Raporu

TABİP İL BÖLGE SE PDC KAD ORAN GRUP KİLİS ,09% A1 KARAMAN ,36% A2 İZMİR ,36% A3 MALATYA

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

TABLO-1. İLKÖĞRETİM/ORTAOKUL/İLKOKUL MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR (2015 EKPSS/KURA )

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Doğal Gaz Sektör Raporu

TABLO-2. ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014)

TAKVİM KARTONLARI 2016 YILI RESMİ TATİL GÜNLERİ

Talepte Bulunan PersonelinÜnvanlara Göre Dağılımı

Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı

KURUM ADI KADRO ADI KONT.

SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI EKONOMİK BÜLTEN

TABLO-1. MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR ( ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI )

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Kadrolarına Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Büyük ve En Küçük Puanlar (Önlisans)

Google Etiketler: FEDERAL KAMPANA TORNA MAKİNASI - FİRMAMIZ

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

Doğal Gaz Sektör Raporu

PROGRAM EKİNİN GAYRİ RESMİ ÇEVİRİSİDİR. E K L E R EK DAİMİ İKAMET EDENLERİN SAYISI, TOPLAM NÜFUS, İLLERE GÖRE ŞEHİR VE KIRSAL

Faaliyet Raporu (1 Ocak 31 Aralık 2009) İstatistikler İSTATİSTİKİ BİLGİLER

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT

BÖLÜM -VI- BÖLGESEL AZALTMA KATSAYILARI

Türkiye den bir eşitsizlik fotoğrafı daha: Yaşlanmadan ölenler! / Kayıhan Pala

2017 YILI BİLİM SANAT MERKEZLERİNE ÖĞRETMEN ATAMASI SONUCU OLUŞAN İL-ALAN BAZLI TABAN PUANLAR

FARABİ KURUM KODLARI

Gayri Safi Katma Değer

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

Yığma Yapıların Deprem Güvenliklerinin Arttırılması

EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİKÇİLİK ÖDÜLLERİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ÖDÜL SÜRECİ. Rapor Yazım Esasları

4. İLLERE GÖRE ÖĞRENCİ VE ÖĞRETİM ELEMANLARI SAYILARI NUMBER OF STUDENTS & TEACHING STAFF BY PROVINCES

BÖLÜM -VI- BÖLGESEL AZALTMA KATSAYILARI

ek: eğitim izleme göstergeleri

2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Ortaöğretim)

Transkript:

SOSYOLOJİ DERNEĞİ TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Banu AKADLI ERGÖÇMEN Sunday ÜNER Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN VI. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Ekim 2009, Toplumsal Dönüşümler ve Sosyolojik Yaklaşımlar, Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın.

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Banu AKADLI ERGÖÇMEN 1 Sunday ÜNER 2 Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN 3 Öz Bu çalışma, eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet gördüğünü belirten kadınların şiddetle baş etme biçimlerini bölge, kırsal kentsel yerleşim yerleri, eğitim ve sosyoekonomik düzey gibi seçilmiş temel değişkenlerle incelemektedir. Çalışmada 2008 yılında yürütülmüş olan Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması nın niceliksel verisi kullanılmıştır. Araştırmada 15-59 yaşlar arasındaki 12795 kadın ile yapılandırılmış bir sorukağıdı aracılığı ile yüz yüze görüşme yapılarak bilgi elde edilmiştir. Bulgularımız, şiddete maruz kalan kadınların hem bireysel hem de kurumsal destekten yoksun olduğunu göstermektedir. Bu durum kadının eğitim ve refah düzeyi arttıkça ve daha genç yaş kuşağındaki kadınlar arasında büyük miktarda olmasa da azalmaktadır. Şiddet konusunda farkındalığa sahip olmak ve kadının sosyoekonomik açıdan güçlü olması çok önemlidir. Kadınların şiddetle mücadele edebilmelerinde eğitimli olmalarının yanında gelir getiren bir iş sahibi olmaları da gerekmektedir. Şiddete karşı mücadele, bireysel, ailesel ve toplumsal olmak üzere her düzeydeki çaba ile mümkün görünmektedir. Anahtar Kelimeler: Aile İçi Şiddet, Mücadele Yöntemleri, Ekolojik Model, Fiziksel Olarak Karşılık Verme, Evi Terk Etme. 1 Doç.Dr., Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü 2 Prof.Dr., Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü 3 Arş.Gör., Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü 828 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN Abstract This study analyzes coping strategies of women who reported physical or sexual violence by husband(s) or partner(s) according to background variables such as region, urban and rural types of residence, educational level, and wealth level. Quantitative data from National Research on Domestic Violence against Women in Turkey, which was carried out in 2008, are used in this study. Information was collected by employing face-to-face interviews via a structured questionnaire with 12795 women between 15 and 59 years of age. Our findings indicate that women who have been exposed to violence lack both individual and institutional supports. The isolation and despair are reduced, although to a lesser extent, when women s educational level and wealth level are higher and among women of younger cohorts. Hence, in addition to gaining awareness against violence, socio-economic empowerment of women is also crucial. In order to be able to cope with violence, it is very important that women should not only have jobs, but also be educated. Coping with violence seems to be possible only by fighting at all levels; individual, familial, and social. Keywords: Domestic Violence, Coping Strategies, Ecological Model, Fighting Back, Leaving Home. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 829

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Giriş Kadına yönelik aile içi şiddet uluslararası çalışmaların ortaya koyduğu gibi dünyanın birçok ülkesinde yaygın bir sorun olarak evrensel boyuttadır. 1999 yılından önceyi kapsayan 35 ülkede yürütülmüş 50 araştırma, dünyadaki kadınların yüzde 10 ile yüzde 52 sinin yaşamlarının herhangi bir döneminde yakın eşleri tarafından fiziksel şiddete, yüzde 10 ile yüzde 30 unun ise eşleri tarafından cinsel şiddete maruz kaldıklarını ortaya koymuştur. Bu araştırmaların şiddet tanımları, kapsamları, ölçümleri birbirlerinden farklılık göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü 10 ülkenin 15 yerleşim yerinde yürüttüğü Multi-country Study on Women s Health and Domestic Violence against Women çalışmasında dünya genelinde şiddet yaygınlığı için bir aralık ortaya koymaya çalışmıştır (WHO, 2005:8). Bu araştırmanın sonucu yaşamının herhangi bir döneminde eşinden veya birlikte olduğu kişiden fiziksel şiddet görmüş kadın oranını yüzde 13 ve 61 arasında, cinsel şiddet yaygınlığını ise yüzde 6 ve 59 arasında göstermiştir (WHO, 2005:27). Bu sonuç, şiddetin zaman içinde yaygınlaşmış olduğu anlamına gelebileceği gibi metodolojik farklılıklardan da kaynaklanmış olabilir. Bütün araştırmaların ortak sonucu, kadına yönelik aile içi şiddetin büyük bir sorun olduğudur. Şiddetin tespitini takip eden önemli konular arasında şiddeti önlemek ve şiddet mağdurlarının durumlarını iyileştirmek gelmektedir. Bunun için aile içi şiddetin nedenlerini anlamak ve şiddete maruz kalmış kadınların şiddetle nasıl mücadele ettiklerinin bilinmesi önemlidir. Türkiye de şiddet yaşayan kadınların şiddeti nasıl ve kimlerle paylaştıkları ve şiddet sonucu nerelere başvurdukları, şiddete karşılık verip vermedikleri; kısaca şiddet gören bir kadının ne gibi mekanizmalarla yaşadığı duruma tepki verdiğini bilmek bir durum tespiti sağlayacağı gibi şiddetle toplum olarak nasıl mücadele edilmesi gerektiğini gösterecektir. Kadınların özelliklerine göre mücadele etme yöntemlerinin nasıl değiştiği de ayrıca önemlidir; bu bilgi, mağdur olan ya da olabilecek kadınların şiddete karşı kendilerini korumaları için ipuçları sağlayacaktır. Dolayısıyla Türkiye de kadınların şiddetle mücadele yöntemlerinin tespit ve analizi aile içi şiddet alanında ayrı bir öneme sahiptir ve gereklidir. 830 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN Amaç ve Yöntem: Türkiye de 2008 yılına kadar aile içi şiddet sonucu resmi kurum veya sivil toplum kuruluşlarına başvurmuş kadınların kurumlar düzeyinde şiddetle mücadele etme yollarına ilişkin küçük çaplı çalışmalar yapılmıştı. Buna karşın, Türkiye genelinde kadınların şiddete nasıl karşılık verdikleri, yakın çevrelerinden, sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetlerden nasıl yardım aldıkları hakkında yakın zamana kadar çok şey bilinmemekteydi. Ancak 2008 yılında yürütülmüş olan Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, Türkiye de kadına yönelik aile içi şiddetin nedensel boyutu ve kadınların şiddete karşı mücadele yöntemleri konusunda ulusal düzeyde en kapsamlı güvenilir veriyi sağlamış ve kadınların şiddetle mücadele yollarını analiz etmemize ve resmi istatistikler edinmemize olanak tanımıştır. Bu araştırmanın niceliksel bölümünde 15-59 yaşlar arasındaki 12,795 kadın ile yapılandırılmış bir sorukağıdı aracılığı ile yüz yüze görüşme yapılarak bilgi elde edilmiştir. T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü nün (KSGM nin) yararlanıcı kurum olduğu bu araştırma, Avrupa Birliği nin mali desteği ile ICON Public Institute, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ve BNB danışmanlık şirketinden oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülmüştür (KSGM vd., 2009:20). Çalışmamız, bu araştırmanın verisini kullanarak eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet yaşadığını belirten kadınların beyanlarına göre şiddetin nedenleri ve şiddetle baş etme biçimlerinin bölge 1, kırsal kentsel yerleşim yerleri, eğitim ve sosyoekonomik düzey gibi seçilmiş temel değişkenlerle incelemektedir. Öncelikle şiddeti ve nedenlerini anlamaya yardımcı olan ekolojik çerçeve modeli, daha sonra saha çalışmasından elde edilen bulgular sunulacaktır. Bu bağlamda elde edilecek bilgiler sonuç bölümünde tartışılacak ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele kapsamında yapılacak müdahalelerin şekillendirilmesinde bir dayanak oluşturacak bilgi birikimine katkıda bulunulacaktır. Şiddetin Nedenlerini Anlamak Bireyler arası şiddete neden olan kendi aralarında birleşebilen kişisel, durumsal ve sosyokültürel etkenlerin etkileşimini kavramak için ekolojik çerçeve araştırmacılar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır (WHO, 2005:6). 1970 lerin sonlarında ortaya atılmış bu model, eş 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 831

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ tarafından uygulanan şiddet için de kullanılmaya başlanmıştır. Bu modelde bireyler arası şiddet, sosyal çevrenin farklı düzeylerindeki etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Model iç içe yerleştirilmiş dört adet daire ile özetlenebilir (Şekil 1). En içteki daire, her bireyin ilişkilerindeki davranışlarına kattığı biyolojik ve kişisel deneyimlerini göstermektedir. İkinci daire, aile ortamı ve aile ilişkisi gibi şiddetin gerçekleştiği yakın çevreyi temsil etmektedir. Üçüncü daire, ilişkilerin barındığı resmi ya da resmi olmayan kurum ve sosyal yapıları göstermektedir. Dördüncü ve en dıştaki daire ise kültürel normları da içeren ekonomik ve sosyal çevredir. Bu çalışmada verisi kullanılan Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması nda, yukarıda gösterilen ekolojik modeldeki her düzeyden değişken bilgisi toplanmıştır. Şiddete maruz kalan kadın ve şiddet uygulayan erkeğe dair bilgiler, şiddetin gerçekleştiği ilişki/yakınlık derecesi (buradaki sonuçlar sadece aile içindir), kadının yaşadığı bölge ve ifadelerinde belirttiği kültürel etmenlerin hepsi bu bağlamsal çerçevede değerlendirilebilir. Bulgular: Kadınlar Açısından Şiddetin Nedenleri Şiddetin nedenlerine bakıldığında, etken olan faktörlerin toplumsal düzeyden bireysel düzeye kadar değişen çeşitli düzeylerde olduğu görülmüştür (Adam ve Schewe, 2007:8; Hammoury vd., 2009:338; Kocacik vd., 2007:702; Koenig vd., 2003:271; Nwosu, 2006:99; Yo- 832 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN unt ve Li, 2007:35). Türkiye de kadınlar yaşadıkları şiddet ile ilgili en yaygın gerekçe olarak erkeğin ailesiyle yaşanan sorunlar ı belirtmişlerdir. Erkeğin ailesi, kadının aynı çatı altında yaşadığı kişiler olabildiği gibi aynı muhitte yaşayan kişiler de olabilmektedir: Kadına göre şiddet, şiddetin gerçekleştiği hanedeki bireyler ya da yakın sosyal çevresindeki bireyler yüzünden gerçekleşmektedir. Bunu maddi sıkıntı, erkeğin iş sorunları, erkeğin işsiz olması ve evde yeterli gıda olmaması kategorilerini içeren ekonomik sıkıntılar/zorluklar izlemektedir. Maddi sıkıntı bireysel özelliklere bağlı olduğu gibi dışsal faktörlerden de kaynaklanıyor olabilir. Üçüncü yaygın cevap erkekle ilgili nedenler erkeğin sinirli olması, kadını kıskanması, kadının ihanetinden şüphelenmesi, erkeğin ayrılmak istemesi, erkeğin dışarıda zaman geçirmek istemesi, erkeğin sorumsuz olması ve erkeğin başka bir eşinin olmasını kapsayan kategoridir. Burada erkeğin psikolojik durumuna ilişkin öğeler olduğu gibi erkeğin ikinci bir eşi olması gibi kültürel etkenler de belirtilmiştir. Şekil 2. Yaşanan fiziksel şiddetin kadınlara göre nedenleri: Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den yaşanan fiziksel şiddetin kadınlara göre başlıca nedenleri, Türkiye 2008 Belirtilen diğer nedenler arasında kadınla ilgili nedenler, daha çok kadının şiddetten kendini sorumlu tuttuğu durumlarda geçerlidir ve kadının cinsel ilişkiyi reddetmesi, kadının erkeğin sözünü dinlememesi, kadının erkeği kıskanması, kadının ev işlerini aksatması ve kadının kendini suçlaması cevaplarını içermektedir. Erkeğin kötü alışkanlıkları ise, erkeğin alkol 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 833

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ kullanması, kumar oynaması ve aldatması gibi durumları içeren kategoridir. Yerleşim yerine göre bakıldığında kentsel yerleşim yerlerinde erkekle ilgili nedenler ve erkeğin kötü alışkanlıkları kırsal yerleşim yerlerine göre kadınlar tarafından daha yaygın bir biçimde şiddet nedeni olarak belirtilmiştir. Çocuklarla ilgili sorunlar ise kırsal yerleşim yerlerinde kentsele göre daha yaygın olarak şiddet nedeni olarak gösterilmiştir. Kadınlar tarafından belirtilen şiddet nedenlerine kadınların temel özelliklerine göre bakıldığında, ülke genelinde en yaygın ikinci neden olan ekonomik sıkıntı/zorluk eğitim düzeyi ve refah düzeyi yükseldikçe daha az oranda belirtilmiştir. Çocuklarla ilgili sorunlar daha ileri yaşlardaki kadınlar arasında şiddetin nedeni olarak daha sık belirtilmiştir. Kadınların yaşları ilerledikçe sahip oldukları toplam çocuk sayısı arttığı için çocuklarla ilgili sorunların şiddetin nedeni olarak gösterilmesinin bu gruplarda daha fazla olması beklenen bir durumdur. Refah düzeyi düşük olduğunda çocuklarla ilgili sorunların daha sık şiddet nedeni olarak belirtilmesi de bu grupta çocuk sayısının daha fazla olmasının yanı sıra ekonomik nedenlerin etken olabileceğini düşündürmektedir. Kadınların Şiddetle Mücadele Yöntemleri Bu bölümde kadınların şiddetle mücadele yöntemleri üç başlık altında incelenecektir: (i) yaşanan fiziksel şiddete fiziksel olarak karşılık verme, (ii) başkalarından yardım isteme ve (iii) şiddetten uzaklaşmak için geçici olarak da olsa evi terk etme. Fiziksel Olarak Karşılık Verme Türkiye de eşi veya birlikte olduğu kişi tarafından fiziksel şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 31 i şiddete karşı kendilerini korumak amacıyla fiziksel olarak karşılık vermişlerdir. Bu oran kentsel yerleşim yerlerinde kırsal yerleşim yerlerine göre daha fazladır. Bölgelere göre bakıldığında, Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Batı Karadeniz bölgelerinde fiziksel olarak karşılık verme diğer bölgelerden az olarak yüzde 25 in altındadır. Bu bölgeler aynı zamanda şiddetin yaygın olduğu bölgelerdir. Eğitim 834 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN ve refah düzeyi yüksek, yaşı genç olan kadınlar arasında şiddete fiziksel olarak karşılık verme daha yaygındır. Şekil 3. Yaşanan fiziksel şiddete karşı kendini korumak amacıyla fiziksel olarak karşılık vermek: Eşinden gördüğü fiziksel şiddete karşı kendini korumak için fiziksel olarak karşılık veren kadınların yerleşim yeri, eğitim ve refah düzeyine göre yüzdesi, Türkiye 2008 Bu bağlamda bakıldığında, fiziksel olarak karşılık vermenin şiddete etkisi ne olmuştur sorusu akla gelmektedir. Fiziksel şiddete fiziksel olarak karşılık vermiş kadınların yüzde 45 i karşılık vermenin o an için şiddeti durduğunu veya azalttığını belirtmiş, yüzde 42 si ise şiddeti daha da arttırdığını ifade etmiştir. Şiddeti Yakın Çevreye Anlatmak ve Kurum/Kuruluşlara Başvurmak Türkiye de eşinden veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların yüzde 49 u yaşadıkları şiddeti kimseye anlatmamıştır. Şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 34 ü şiddeti kendi ailelerine anlatmışlardır. Kadınların yüzde 22 si yaşadıkları şiddeti arkadaşları veya komşularına anlatırlarken, şiddeti erkeğin ailesiyle paylaşma yüzde 12 dir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 835

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Kentlerde yaşayan kadınların şiddeti herhangi biriyle paylaşma oranı kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlardan daha fazladır. Bölgelere göre bakıldığında, Ortadoğu Anadolu bölgesinde eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış her 10 kadından en az 6 sının yaşadıkları şiddeti kimseyle paylaşmadıkları görülmektedir. Genç kadınlar (15-24 yaşları arasında) yaşadıkları şiddeti daha fazla anlatırken, ileri yaştaki kadınlarda şiddeti paylaşma daha azdır. Eğitim düzeyi ve refah düzey yüksek ise şiddeti saklama göreceli olarak azdır. Yine de lise ve üstü eğitimi tamamlamış kadınların yüzde 37 sinin şiddeti kimseye anlatmamış olması dikkat çekici bir bulgudur. Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların yüzde 55 i şiddete tanık olan ya da şiddetten haberdar olan kişilerden hiçbirinin kendilerine yardım etmediklerini açıklamışlardır. Fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların sadece yüzde 17 si kendi ailelerinden yardım almışlardır. Kendi ailesinden yardım görme yüzdesi kentsel yerleşim yerlerindeki kadınlar arasında kırsal yerleşim alanlarında yaşayan kadınlardan daha fazladır. Bölgelere göre bakıldığında dikkat çekici noktalardan biri, Batı Karadeniz bölgesinde fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların yaşadıkları şiddetle yalnız kalmış olmaları ve fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış her 10 kadından 7 sine, şiddetten haberdar olmalarına karşın hiç kimsenin yardım etmemesidir. Fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe kendi ailesinden yardım talebi alan kadınların oranının arttığı görülmektedir. Benzer şekilde, eğitim düzeyi yükseldikçe arkadaş ve komşunun yardım etmek istediği fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların payı da artmaktadır. Eşi veya birlikte olduğu kişi tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların yaşadıkları şiddet sonucu polise, jandarmaya, hastane ya da sağlık kuruluşuna, savcılığa, avukata, kadın kuruluşuna, belediyeye, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu na (SHÇEK), Toplum Merkezi ne ve diğer resmi kurum veya sivil toplum kuruluşlarına başvurup 836 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN başvurmadıkları bilgisi edinilmiştir. Şiddete maruz kalan kadınların kurumlara başvurma oranları çok düşük düzeydedir. Fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların büyük bir çoğunluğu (yüzde 91.8) bu kurum/kişilerden hiçbirine başvurmadıklarını belirtmiştir. Şiddet nedeniyle kurum ve ilgililere başvurma çok az olmakla beraber, kentsel yerleşim yerlerinde yaşayan ve en az bir kurum veya ilgili kişiye başvurmuş fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadın yüzdesinin kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlara göre daha fazla olduğu görülmektedir. Polise başvurma oranı genellikle diğer kurum/kuruluş/kişilere göre daha fazladır. Türkiye genelinde kadınlar en yaygın olarak polise (yüzde 4.1) başvurmaktadır. Bunu hastane ya da sağlık kuruluşuna (yüzde 3.7) başvuru izlemektedir. Eğitim düzeyi ve refah düzeyi yükseldikçe avukata ve savcıya başvuranların oranı yükselmektedir. Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınların resmi kurumlara veya sivil toplum kuruluşlarına başvurma yüzdeleri çok düşük olsa da hastane ya da sağlık kuruluşu ve hukuki destek için savcılık ya da avukat a başvuran kadınların yarısından fazlası aldıkları hizmetten memnun kaldıklarını beyan etmişlerdir (sırasıyla yüzde 70.5, yüzde 66.9 ve yüzde 63.6). Diğer yandan polise başvuran kadınların yüzde 41.2 si aldıkları hizmetten memnun kaldıklarını söylemişlerdir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 837

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Şekil 4. Yaşanan şiddeti paylaşma ile şiddet sonucu bir kurum/kuruluşa başvurmanın karşılaştırılması (bölge ve yerleşim yerine göre): Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den yaşadığı fiziksel veya cinsel şiddeti anlatan ve başvuruda bulunan kadınların bölge ve yerleşim yerine göre yüzdesi, Türkiye 2008 Kadınlar şiddetle ilgili olarak resmi kurum veya sivil toplum kuruluşlarına başvurmaktan çok, yaşadıkları şiddeti aile, arkadaş veya komşuları ile paylaşmaktadırlar. Bu durum her bölge ve yerleşim yerinde, tüm yaş grupları, eğitim ve refah düzeylerindeki kadınlar için geçerlidir. Bui ve Morash (2007:375) ın Vietnam asıllı Amerikalı bir topluluk üzerine yaptıkları çalışmalarına göre sosyal sermaye, şiddet yaşamış kadınlara yardım sağlayabildiği gibi kadınların yardım sağlayıcılara ulaşmasını da sınırlayabilmektedir. Aile ve arkadaşlar manevi ve maddi yardımda bulunsalar da sıklıkla kadınları yasal yollara başvurmaktan caydırabilmektedirler. Dolayısıyla şiddetin gerçekleştiği topluluk ve yakın çevrenin şiddet konusunda eğitimli olması ve farkındalık sahibi olması çok önemlidir. Şekil 4 ve Şekil 5 te sunulan bulgular değerlendirilirken bu savı da göz önüne almakta yarar vardır. 838 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN Şekil 5. Yaşanan şiddeti paylaşma ile şiddet sonucu bir kurum/kuruluşa başvurmanın karşılaştırılması (temel özelliklere göre): Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den yaşadığı fiziksel veya cinsel şiddeti anlatan ve başvuruda bulunan kadınların yaş, eğitim ve refah düzeyine göre yüzdesi, Türkiye 2008 Fiziksel veya cinsel şiddet sonucu resmi bir kurum veya sivil toplum kuruluşundan yardım talebinde bulunduğunu belirten kadınların başvurma nedenleri arasında en çok belirtilen neden yaşadıkları şiddete daha fazla dayanamayacak olmalarıdır (yüzde 41). Bunu, hukuki destek almak istemeleri (muhtemelen boşanmak veya şiddetten korunmak için) ve kötü bir şekilde yaralanmış olmaları ve öldürülmekten korkmaları izlemektedir. Öldürülmekten korkma, erkeğin kadını tehdit etmesi ya da öldürmeye çalışmasını, kadının erkeğin kendisini öldürmesinden korkmasını ve kadının erkeğin ailesinin kendisini öldürmesinden korkmasını içermektedir. Başvurma nedenleri arasında şiddete daha fazla tahammül edememek ve kötü bir şekilde yaralanmış olmak kadınların ağır derecede şiddet yaşamış olduklarını gösterir niteliktedir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 839

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Tablo 1. Yaşanan şiddet sonucu kurumlara/kişilere başvurma ve başvurmamanın en yaygın nedenleri: Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddet sonucu en az bir kurum/kişiye başvurmuş ya da hiçbir kuruma başvurmamış kadınların en yaygın başvurma ve başvurmama nedenleri, Türkiye 2008 Yüzde En sık belirtilen başvurma nedenleri Daha fazla tahammül edememek 41.0 Hukuki destek almak istemek 29.0 Kötü bir şekilde yaralanmak 24.8 Öldürülmekten korkmak 18.1 En sık belirtilen başvurmama nedenleri Çok ciddi bir sorun olmaması 64.4 Suçlanmaktan korkmak 16.1 Erkeği sevmek/affetmek 11.1 Çocuklarla ilgili nedenler 10.9 Notlar: Yüzdeler fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınlar temel alınarak hesaplanmıştır. Kategoriler birbirlerinden bağımsız hesaplandığı için toplamları 100 ü aşabilir. Öldürülmekten korkmak: Erkek tehdit etti/öldürmeye çalıştı, erkeğin kendisini öldürmesinden korktu, erkeğin ailesinin kendisini öldürmesinden korktu Suçlanmaktan korkmak: Utandı/çekindi/suçlanmaktan korktu, ailenin adının kötüye çıkacağından korktu, anlatmaya utandı Çocuklarla ilgili nedenler: Çocuklarının mutsuz olacağından korktu, çocuklarını kaybedeceğinden korktu, erkek çocukları tehdit etti Yaşadıkları şiddet sonucunda herhangi bir kuruma başvurmadıklarını veya yardım talebinde bulunmadıklarını belirten kadınların büyük bir bölümü (yüzde 64) yaşadıkları şiddetin çok ciddi bir sorun olmadığını ifade etmişlerdir. Diğer başvurmama nedenleri arasında suçlanmaktan korkmak, birlikte olduğu kişiyi sevmek ve affetmek ile çocuklarla ilgili nedenler başta gelmektedir. Bu nedenlerden suçlanmaktan korkma, ailenin adının kötüye çıkacağından korkma ve utanma/çekinme/suçlanma korkusu ve kadının anlatmaya utanmasını kapsamaktadır. Çocuklarla ilgili nedenler ise kadının çocuklarının mutsuz olacağından korkması, 840 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN çocuklarını kaybedeceğinden korkması ve erkeğin çocukları tehdit etmesini içermektedir. Nereye başvuracağını bilmedikleri için yardım talep etmeyen kadınların oranı yüzde 7 ve yardım alabileceğine inanmadığı için başvuru yapmayan kadınların oranı yüzde 4 tür. Şiddet Nedeniyle Evi Terk Etme Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların sadece yüzde 26 sı şiddet sonucu bir geceliğine bile olsa en az bir kez evlerini terk etmişlerdir. Şiddet sonucu evlerini en az bir kez terk eden kadınlar genellikle evlerini bir kereliğine terk etmişlerdir. Bölgeler ve yerleşim yerine göre bakıldığında kentsel alanlarda yaşayan kadınlar arasında şiddet sonucu evi en az bir kez terk etmenin kırsal alanlarda yaşayanlara göre daha yaygın olduğu görülmektedir. Kadınlar arasında şiddet sonucu evi terk etme oranının en düşük olduğu iki bölge ise sırasıyla Ortadoğu Anadolu (yüzde 17) ve Kuzeydoğu Anadolu dur (yüzde 19) (Şekil 6). Şekil 6. Şiddet sonucu evi terk etme (bölge ve yerleşim yerine göre): Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den yaşadığı fiziksel veya cinsel şiddet sonucu evi en az bir kez terk etmiş kadınların bölge ve yerleşim yerine göre yüzdesi, Türkiye 2008 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 841

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ Şiddet sonucu evi terk etme kadınların eğitim düzeyi ile de değişiklik göstermektedir. Eğitimi olmayan ya da ilköğretimi bitirmemiş kadınlar arasında şiddet sonucu evi terk etme yüzde 20 iken lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip kadınlar arasında bu oran yüzde 35 e çıkmaktadır (Şekil 7). Şekil 7. Şiddet sonucu evi terk etme (eğitim düzeyine göre): Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den yaşadığı fiziksel veya cinsel şiddet sonucu evi en az bir kez terk etmiş kadınların eğitim düzeyine göre yüzdesi, Türkiye 2008 Fiziksel veya cinsel şiddet sonucu evlerini terk etmiş kadınlar ilk olarak çoğunlukla kendi ailelerine gitmektedirler. Evlerini terk eden kadınların bir kısmı ise akrabalarına, arkadaşlarına ya da erkeğin ailesine/akrabalarına gitmişlerdir. Kadınların fiziksel veya cinsel şiddet sonucu evlerini terk ettikten sonra geri dönme nedenlerinin başında çocukları nedeniyle dönmek gelmektedir (yüzde 52). Çocuklarla ilgili nedenler, çocuklarının mutsuz olacaklarından korkma, çocuklarını kaybedeceğinden korkma, çocukların kadının geri dönmesini istemesi ve erkeğin çocuklarını tehdit etmesini içermektedir. Bunu erkeğin kadının geri dönmesini istemesi ve kadının erkeği sevmesi/affetmesi/erkeğin değişeceğini düşünmesi izlemektedir. Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalma sonucu evini terk eden kadınların yüzde 18 i kendi ailesinin veya erkeğin 842 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN ailesinin geri dönmesini istemesi nedeniyle eve geri döndüğünü belirtmiştir. Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış fakat evini hiç terk etmemiş kadınların büyük bir bölümü çok ciddi bir sorun olmadığı için evlerini terk etmediklerini ifade etmişlerdir (yüzde 60). Çocuklarla ilgili nedenler (yüzde 23) ve erkeği sevmek/affetmek/erkeğin değişeceğini düşünmek (yüzde 16) evi terk etmemenin diğer nedenleri arasında yer almakta ve daha önce belirtilen eve geri dönme nedenlerine benzemektedir. Evi terk etmeme nedenleri arasında olan kadının utanma/çekinme/suçlanma korkusu da şiddet sonucu evini hiç terk etmemiş kadınların yüzde 7 si tarafından belirtilmiştir. Sonuç ve Öneriler: Kadına yönelik aile içi şiddet pek çok boyutu olan karmaşık bir durum olmakla beraber eşi veya birlikte olduğu kişiden şiddet yaşamış kadınlara bu şiddetin kendilerine göre nedenleri sorulduğunda, en yaygın beyan edilen nedenler, erkeğin ailesiyle yaşanan sorunlar ve ekonomik sıkıntılar/zorluklar olmuştur. Belirtilen şiddet nedenleri kadınların eğitim düzeylerine göre farklılık göstermektedir. Örneğin erkeğin ailesiyle ilgili sorunlar eğitim düzeyi yüksek kadınlar tarafından şiddet nedeni olarak daha az oranda belirtilmiştir. Bazı kadınlar tarafından beyan edilen kadının cinsel ilişkiyi reddetmesi, kadının erkeğin sözünü dinlememesi gibi kadınların kendilerini sorumlu tuttukları nedenlerin de ifade edilmiş olması dikkat çekicidir. Kadının davranışlarıyla ilgili nedenlerin görülme sıklığını açıklamak için kadınların şiddete karşı tutumları da göz önünde bulundurulmalıdır. Fiziksel şiddetin azalması, hem şiddetin nedenlerinin saptanması hem de kadınların şiddete karşı tutumlarının değişmesi ve şiddete karşı farkındalık sağlanması ile sağlanabilir. Kadınlar yaşadıkları şiddette yalnız kalmakta ve şiddeti anlatmamaktadırlar: Kadınların yarısı yaşadıkları fiziksel veya cinsel şiddeti kimseyle paylaşmamışlardır. Yaşadığı şiddeti paylaşan kadınlar da şiddeti önce kendi ailelerine, akrabalarına ya da yakınlarına anlatmaktadırlar. Kadınlar ailelerinden her zaman gerekli desteği alamamakta ya da geç almaktadırlar. Genç kadınlar ve eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar yaşadıkları şiddeti daha yüksek oran- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 843

TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ da anlatmakta ve kendi ailelerinden daha çok destek görmektedirler. Kadınların çoğunluğu şiddetin kabul edilemez olduğunu düşünmekle birlikte, onlara destek verebilecek kurum ve kuruluşlara başvur(a)mamaktadırlar. Bunun en yaygın nedenleri kadınların yaşadıkları şiddeti çok ciddi bir sorun olarak görmemeleri ve suçlanmaktan korkmalarıdır. Şiddetin ciddi bir sorun olarak görülmemesi kadının yaşadığı çevrede şiddetin normal görülerek kanıksanmasıyla veya kadının kendi ailesinde şiddet görmüş olmasıyla ilişkili görünmektedir. Şiddetin nedenleri ile mücadele yöntemleri ilişkilidir (Parveen, 2007:112). Şiddetin yaşandığı yerin aile olması mücadeleyi etkilemektedir. Ekolojik çerçeve modeli de dikkate alınarak bakıldığında bireysel düzeyde yaşanan şiddetin farklı düzeydeki etkenler sonucu oluşması bu alandaki mücadeleyi daha da karmaşık bir yapı içine sokmaktadır. Örneğin aile içinde yaşanan şiddette çocuklar nedeniyle yahut ailenin sürekliliğini sağlama uğruna kadının şiddeti sineye çekmesi çok yaygındır. Kadının şiddete karşı mücadelesi, dolayısıyla, ya çok geç başlamakta ya da hiç başlayamamaktadır. Sonuç olarak şiddete maruz kalan kadınlar hem bireysel hem de kurumsal destekten yoksundur. Kadınların yaşadıkları şiddeti ciddi bir sorun olarak görmemeleri, çocuklarını terk etmek istememeleri, erkeği sevmeleri/affetmeleri veya erkeğin değişeceğini düşünmeleri, toplumun aileyi bir arada tutmak uğruna ailelerin kadının tekrar eve dönmesini sağlaması ve kadının utanma/suçlanma korkusuyla şiddet karşısında harekete geçememesi gibi nedenlerle kadınlar şiddete karşı yalnız ve çaresiz kalmaktadırlar. Bu yalnızlık ve çaresizlik kadının eğitim düzeyi, refah düzeyi arttıkça ve daha genç yaş kuşağındaki kadınlar arasında büyük miktarda olmasa da azalmaktadır. Dolayısıyla şiddete karşı farkındalığa sahip olmanın yanında kadınların sosyoekonomik açıdan kendilerini güçlendirmeleri çok önemlidir. Kadınların şiddetle mücadele edebilmeleri için iş sahibi olmalarının yanında eğitimli olmaları da çok önemlidir (Sen, 1999:65). Şiddete karşı mücadele ancak bireysel, ailesel, toplumsal her düzeyde mücadeleyle mümkün görünmektedir. 844 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

NOTLAR Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN 1 12 Bölge Türkiye nin Avrupa Birliği ne uyum süreci doğrultusunda belirlenen istatistiki bölge sınıflamasıdır. Üç ayrı düzeyde NUTS (The Nomenclature of Territorial Units of Statistics) bölgeleri oluşturulmuştur. 12 Bölge NUTS1 düzeyini temsil etmektedir. 12 Bölgeyi oluşturan iller aşağıdaki gibidir: 1. İstanbul (İstanbul) 2. Batı Marmara (Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ) 3. Ege (Afyon, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak) 4. Doğu Marmara (Bilecik, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Düzce) 5. Batı Anadolu (Ankara, Konya, Karaman) 6. Akdeniz (Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, K.Maraş, Osmaniye) 7. Orta Anadolu (Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Sivas, Yozgat, Aksaray, Kırıkkale) 8. Batı Karadeniz (Amasya, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Samsun, Sinop, Tokat, Zonguldak, Bartın, Karabük) 9. Doğu Karadeniz (Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon) 10. Kuzeydoğu Anadolu (Ağrı, Erzincan, Erzurum, Kars, Bayburt, Ardahan, Iğdır) 11. Ortadoğu Anadolu (Bingöl, Bitlis, Elazığ, Hakkari, Malatya, Muş, Tunceli, Van) 12. Güneydoğu Anadolu (Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Ş.Urfa, Batman, Şırnak, Kilis) 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 845

KAYNAKÇA TÜRKİYE DE KADININ AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ ADAM, Najma M. ve Paul A. SCHEWE 2007 A Multilevel Framework Exploring Domestic Violence against Immigrant Indian and Pakistani Women in the United States, Journal of Muslim Mental Health, Cilt: 2, No: 1, s.5-20. BUI, Hoan N. ve Merry MORASH 2007 Social Capital, Human Capital, and Reaching Out for Help with Domestic Violence: A Case Study of Women in a Vietnamese-American Community, Criminal Justice Studies, Cilt: 20, No: 4, s.375-390. HAMMOURY, Nadwa, KHAWAJA, Marwan, MAHFOUD, Ziad, AFIFI, Rima A. ve Haifa MADI 2009 Domestic Violence against Women during Pregnancy: The Case of Palestinian Refugees Attending an Antenatal Clinic in Lebanon, Journal of Women s Health, Cilt: 18, No: 3, s.337-345. KOCACIK, Faruk, KUTLAR, Aziz ve Feray ERSELCAN 2007 Domestic violence against women: A field study in Turkey, Social Science Journal, Cilt: 44, No: 4, s.698-720. KOENIG, Michael A., AHMED, Saifuddin, HOSSAIN, Mian Bazle ve A.B.M. Khorshed Alam MOZUMDER 2003 Women s Status and Domestic Violence in Rural Bangladesh: Individual-and Community-Level Effects, Demography, Cilt: 40, No: 2, s.269-288. NWOSU, L. Ngozi 2006 The Experience of Domestic Violence Among Nigerian-Canadian Women in Toronto, Canadian Woman Studies/Les Cahiers de la Femme, Cilt: 25, No: 1,2, s.99-106. PARVEEN, Shahnaj 2007 Domestic Violence against Farm Women in Bangladesh: Causes and Consequences, Pakistan Journal of Women s Studies, Cilt: 14, No: 2, s.103-117. SEN, Purna 1999 Enhancing Women s Choices in Responding to Domestic Violence in Calcutta: A Comparison of Employment and Education, the European Journal of Development Research, Cilt: 11, No: 2, s.65-86. T.C. BAŞBAKANLIK KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, HACETTEPE 846 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Banu AKADLI ERGÖÇMEN - Sunday ÜNER - Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ, ICON-INSTITUT PUBLIC SECTOR GMBH ve BNB DANIŞMANLIK 2009 Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2008, Ankara: KSGM. YOUNT, Kathryn M. ve Li LI 2007 Domestic Violence against Married Women in Egypt, Conference Papers -- American Sociological Association, Annual Meeting, s.1-48. WORLD HEALTH ORGANIZATION (WHO) 2005 WHO Multi-country Study on Women s Health and Domestic Violence against Women: Initial Results on Prevalence, Health Outcomes and Women s Responses, Geneva:WHO. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 847