Demi Moore'ın Cezası Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler. O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore'la beraber değil mi?. Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş. Şeytanda ' Eh! Ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da Demi Moore'ın cezası Aptal Milletvekili Bir gün bir Amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar: - Karın mı yoksa devletin mi. Amerikalı düşünmeden cevaplamış: - Devletim. Oradakiler: - O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur. Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamayarak: - Yapamayacağım. demiş. Daha sonra bir Türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar: - Karın mı yoksa milletin mi?. Milletvekili hiç düşünmeden: - Devletim demiş - O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur. Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş. Çıkınca sormuşlar: - Ne oldu. - Sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım. 1 / 9
Mezar Soyguncusu Köyün birinde bir mezar soyguncusu varmış. Cenaze gömüldükten bir gün sonra mezara bir gidilirmiş ki, mezar soyulmuş, bütün ziynet eşyaları çalınmış. Köylü bu mezar soyguncusunu bilirmiş bilmesine de bir türlü yakalayamazmış. Gel zaman git zaman bu böyle sürüp giderken mezar soyguncusu ölüm döşeğine düşmüş ve oğlunu çağırarak; -Bak oğlum. Ben bu güne kadar sizin rızkınızı mezar soyarak çıkardım. Şimdi ölüp gidiyorum. Arkamdan tüm köylü bayram yapacak. Bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeyecek. 'Ohbe öldü de kurtulduk' diyecekler, diye itirafta bulunmuş. Bu olay oğlanın çok gücüne gitmiş. Babasına; -Baba sana söz veriyorum herkes arkandan rahmet okuyacak demiş. Ve derken mezarcı ölmüş. Bütün köylü bayramda. Birkaç gün sonra köyde gene bir cenaze. Ama köylünün içi rahat. Cenaze tüm ziynetiyle beraber gömülmüş. Bir gün sonra mezarlığa gidildiğinde oda ne! Mezar gene soyulmuş ve eskisinden farklı olarak cenazenin kıçına koca bir kazık çakılmış. Köylüler bunu görünce; -Yahu Allah Rahmet eylesin A.. efendide mezar soyardı ama hiç olmadık kazık çakmazdı. Demişler ŞİMDİKİ SİYASETÇİLERE DUYURULUR! Romeo & Juliet Yıldırım Akbulut bir gün AKM Opera gişesine gider ve eğilip 'hanımefendi 2 bilet rica ediyorum' der, gişedeki kadın gayri ihtiyari sorar -'Romeo ve Juliet için mi efendim?'. Akbulut sinirlenip -'Hayır, tabii ki karım ve benim için!'. 2 / 9
Yüzme Bilmiyor Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet: -Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti: -Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecek. Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karsı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde su baslık okundu : -Bakan yüzme bilmiyor! En İyi Vali Adamın biri Erzurum'a vali tayin edilmiş. Gitmiş, görevi devralmış. Halkı ve çevreyi tanımak için çıktığı gezilerin birinde köy halkına sormuş: -Şimdiye kadar Erzurum'a tayin edilmiş valiler içinde size en çok hizmet eden hangisiydi? Köylünün biri yanıt vermiş : -Sizden iki önceki valiydi; Mehmet Pasa. -Yaaaa, öyle mi, peki size ne gibi hizmetler yaptı? -Daha Erzurum'a gelirken, yolda, Bayburt'ta öldü! Ege Bir Göl mü? 3 / 9
Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in sair bir tarihte düzenlediği bir basın toplantısından aynen aktarıyorum, -Ege bir yunan golü değildir. -Ege bir Türk golü de değildir. -Binanaleyhh Ege bir gol değildir.. Asker Temel bir gün her işe karışan Cemal'e patlar; -Ula uşağum sen asker misun da her işe purnuni sokaysun? Cemal yanıt verir: - Ben politikacıyum daaa. Enflasyon Bir gün Cumhurbaşkanı çocuk parkından geçerken çocuğun birinin uçurtmasını indirmeye çalıştığını ama bir türlü indiremediğini görmüş ve yardım etmek istemiş. Çocuğa: -'Ben sana yardım edeyim demiş.' çocuk ise şöyle demiş: -'Sen onu indiremezsin amca, çünkü üzerinde enflasyon yazıyor.' demiş. 4 / 9
Dönmeler Bir gün yıldırım Akbulut yolda iki otostopçu dönmeyi arabasına almış. Bir süre gittikten sonra dönmelerden biri, -Biz dönmeyiz demiş, Akbulut da, -Bu kadar yol geldikten sonra dönülmez zaten. demiş... Devlet Sırrı İçip kafayı bulan bir sarhoş, sokakta 'öküz başbakan öküz başbakan' diye sayıklıyormuş. İki polis adamı karakola götürmüşler. Sonra adam mahkemeye çıkmış. İdam cezası almış. İdam edilmeden önce cezasının nedenini sormuş: -Bu ülkede demokrasi vardı hani? Herkes istediğini söyler. -Senin suçun o değil ki.. Devlet sırlarını açıklamak... Başım Belada Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönem de, bir Türk gurbetçisinin evi: Küçük oğlan, akşamüstü okuldan gelmiş... Kapıdan girer girmez: 'Anne!' diye seslenmiş, 'ben Alman oldum!' Annesi:'O nasıl söz? Sakın bir daha tekrarlama...' 'Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. Ben Almanım artık... 5 / 9
'Annesi 'sus' bakayım diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha... Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş: 'Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!...' Başkanlar ABD Başkanı Bill Clinton, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Türkiye Başbakanı Turgut Özal, bir gün, bir toplantıda bir araya gelmişler. Tabii, 3 lider bir arada olur da, sormaz mı gazeteciler? Önce Clinton'a sormuşlar: "ABD'de bir memur ne kadar parayla geçinir? Siz kaç para veriyorsunuz?" Yanıt vermiş Clinton: "Valla ben, 2 bin dolar veririm. Bin doları ile geçinirler... Geri kalan bin doları ne yaparlar, nerede harcarlar, hiç sormam!" Gazeteci, aynı soruyu Blair'e de sormuş... O da yanıt vermiş: -"Ben, memuruma 3 bin sterlin veririm. Geçinmesi için 2 bin sterlin yeterli. Artan bin sterlini ne yapar, nerede harcarlar, beni hiç ilgilendirmez!" Her ikisinden bu yanıtlarını alan gazeteci, bu defa da özal a sormuş aynı soruyu: -"Türkiye'de bir memurun geçim standardı nedir? Kaç para ile geçinebilirler? Siz kaç para veriyorsunuz?" Özal ne dese beğenirsiniz? -"Valla, Türkiye'de bir memurun geçinebilmesi için en az 2000 lira lâzım. Ama ben 1000 lira veriyorum!.. Geri kalan 1000 lirayı nereden bulurlar, nasıl geçinirler beni hiç ilgilendirmiyor!" Dünya Türklerin Olacak Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler. Bir gün, en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?" Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar, sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye" Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye" Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına "niye?" diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. 6 / 9
"Niye?" Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş. "Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak" Kıyamet Tanrı sonunda kıyameti koparmaya karar vermiş. Ama gene de kullarımı haberdar edeyim demiş.. Bu amaçla dünyanın en unlu 3 şahsiyetini çağırmış.bill Clinton, Yeltsin ve Bill Gates. Onlara "Kullarıma söyleyin haberdar olsunlar da yüreklerine mureklerine inmesin" demiş.. Clinton Aksam TV'de açıklama yapmış: Sevgili Amerikalılar, size bir iyi bir de kotu haberim var. -İyi haber biz hakliyiz. Tanri var. Kotu haber. Yarin kıyamet kopacak. Yeltsin gene TV'de konuşmuş. Sevgili Rus halkı. Size iki kotu haberim var. -Maalesef Tanrı varmış. Yârin kıyamet kopacakmış. Bill Gates ise herkese mail atmış: Sevgili dostlar size iki iyi haberim var: -Dünyanın en popüler 3 adamı arasına girdim. Year 2000 problemi diye bir sorunumuz artik kalmadı. Düşünce Suçu Adamın birinin bir papağanı varmış. Papağan devamlı televizyon seyrediyormuş. Adamda işten eve evden işe giden bir kişiymiş. Bir gün adam papağanını kafesiyle birlikte balkona bırakmış ve işe gitmiş... Bir saat sonra sokaktan polis aracı geçerken papağan bağırmaya başlamış. KAHROLSUN PARALI EĞİTİM KAHROLSUN POLİS V.S. Ekip aracı hemen durup sesin geldiği yere ateş etmeye başlamış. Ev darmadağın olmuş. Eve gelen adam hayretler içinde bakakalmış. Neyse diyerek evi yaptırmış. Ertesi gün aynı olay tekrarlayınca adam evi gözlemeye başlamış. Ekip aracı karşıdan görününce başlamış papağan yine slogan atmaya tabi polis te ateş etmeye. Durumu gören ev sahibi papağanı alıp tavuk kümesine atmış. Papağan kümeste başlamış volta atmaya bunu gören tavuklar gülüyorlarmış. Papağanın kafası da atmış, tavuklara dönüp şöyle demiş... 7 / 9
-Ne gülüyoruz lan ben sizin gibi fahişelikten yatmıyorum. Düşünce suçundan yatıyorum... İki ihtimal 2. Dünya Savasında 2 Yahudi Almanlara esir olmuştur. Bunlardan biri diğerine kendilerine ne yapacaklarını sorar. O da baslar anlatmaya -"2 ihtimal var ya bizi öldürürler ya da esir kampına yollarlar. Öldürürseler sorun yok, kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna diziliriz ya da gaz odasında öldürülürüz. Kursuna dizilirsek sorun yok, gaz odasına gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar ya da kâğıt. Sabun yaparlarsa sorun yok kâğıt yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kâğıdı oluruz ya da tuvalet kâğıdı. Gazete kâğıdı olursak sorun yok tuvalet kağıdı olursak iste o zaman boku yedik". Devletin ayak bastığı yer Vali köylerden birisine gezmeye gitmiş. Köye valinin geldiğini duyan Mehmet dayı acele köy meydanına koşarak gelir. IYI BIR TEMANNAH ÇEKTIKTEN SONRA sayın valim ne olur bizim eve gidelim der. Valiyi zorla eve götürür. Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar valim yukarıya çıkalım der. Valiyi dama çıkarır baslar dolaştırmaya vali merakla sorar beni niçin dolaştırıyorsun diye. Sayın Valim der köylü devletin ayak bastığı yerde ot bitmez derler benim damda her yağmurda akıyor bundan sonra inşallah akmayacak der! Mumya Bir gün Mısır da bir mumya bulunur ve bunun kaç tarihine ait olduğu öğrenilmek için Amerika, İngiltere ve Türkiye den uzmanlar istenir. Tabii ki Türkiye den emniyet görevlileri gider. Neyse İlk 8 / 9
Amerikalılar başlarlar. 3-5 saat sonra çıkarlar ve olsa olsa 300-600 senelerine aittir derler. İngilizler girerler. Bir kaç gün sonra çıkarlar ve olsa olsa 300-420 arasıdır derler. Nihayet sıra Türkiye den giden emniyet görevlilerine gelir ve içeri girerler. Girerler girmesinde, aradan 10 gün geçtiği halde hala dışarı çıkmazlar. Nihayet 15. gün çıkarlar ve merakla gözlerinin içine bakan Mısırlı bilginlere tam tamına 427 derler. Tabiiki herkes şaşar bu ise ve nasıl olur yahu derler. Bizimkiler gayet ciddi, - "Biraz zor oldu amma, sonunda dili çözüldü keratanın.. 9 / 9