OKTAY AKBAL DOĞUMUNUN 93. YILINDA AKYAKA'DA ANILDI

Benzer belgeler
Mustafa GÜZELGÖZ

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Bodrum aşığı yabancıların buluşması

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz.

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ

''Hepimiz Atatürk'üz''

KASIM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Kumbahçe de otel inşaatında göçük meydana geldi

Mavi Kadın Saynur Gelendost u ölümünün 13 üncü yılında anıldı

Kayseri Kültür Sanat REHBERİ

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 21 NİSAN 2017

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 16 HAZİRAN Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize sağlıkla geçirecekleri mutlu bir tatil diliyoruz.

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

Başkan Kocadon, personelinin yeni yılını kutladı

Şerif Kocadon için mevlit

ALİAĞA TARİHSEL SEMBOLLERİNİ ÖNE ÇIKARIYOR!

r o rmıanmaıra mar.maıa

Günlük Kent Gazetesi

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI İLKOKUL BÜLTENİ

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MUĞLA DA ÇEVRE TALANINA TEPKİ

ÇOK AMAÇLI SALONUMUZA KAVUŞTUK OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ. Hazırlayan: MÜCAHİT KARAKUŞ Sayfa: 1

tarihinde, Yozgat Bozok Üniversitesi Mühendilik-Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü 3. Sınıf öğrencileri, Dr. Öğr.

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 30 ARALIK 2016

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

4. Habib-i Neccar Hz. Anma Etkinlikleri

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Vali Çiçek: Sağlıklı yaşamı ilke edinmiş öğrencilerin yetişmesini istiyoruz

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

KULÜBÜ E G E S E V G İ Ç E M B E R İ ( İ N N E R W H E E L ) K U L Ü B Ü

İçindekiler CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİMİZ

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK

Sanatın adresi Fulya!..

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ - 18 ARALIK 2015

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU NİSAN 2015

ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

Bu yıl markanızın çok daha büyük düşünmesini sağlayacak çok güzel bir sebep var

Turizm Fakültesi Dekanı ndan ziyaret

Öğrenmek İstiyorum Kampanyası

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

E Y L Ü L Ders Yılı nın Başlaması Tören/Program Komisyonu 08:30

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 24.VELİ BÜLTENİ

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

Bodrum a gönül veren ünlüler Trafo da buluştu

15 TEMMUZ DEMOKRASİ ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA ETKİNLİKLERİ RAPORU

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ YERLEŞKESİ OKULLARI EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8. VELİ BÜLTENİ

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

EMİN GEÇİN PROJELERİ ANLATTI

OKULUMUZDAN ZİYARETLER

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

Haftalı NİSAN Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016

Eğitim-Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni Sayı:2 Haziran 2016

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI

ÇEAŞ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI, OKUL ETKİNLİKLERİ PLANI ÇİZELGESİ

4. BODRUMART SANAT GÜNLERİ

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 9 MART 2018

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

BEŞPARMAK DAĞLARI ŞENLENDİ

"Down Şefler Türkiye Projesi"

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

OCAK-ŞUBAT-MART 2007 BÜLTENİ TEMA SEMİNERİ

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR

Transkript:

Derneğimize bağışlarınız için: İŞ Bankası Muğla Şubesi 3600 1036210 yayingrubu@akyakakultursanat.com İlk tören, kabrinin bulunduğu Akyaka mezarlığında, 50-60 kişilik sevenler topluluğunun katılımı ile yapıldı. Törende, Dernek Başkanımız Aydın Turunç: Değerli Dostlar, 28. Ağustos 2015'de aramızdan ayrılan sayın OKTAY AKBAL'I, doğumunun 93. yılında anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Hepinizi, şahsım, Akyaka Kültür ve Sanat Derneği ve sayın Ayla AKBAL adına saygı ile selamlıyorum. Laik Cumhuriyetimizle yaşıt olan, Cumhuriyetimizin kuruluş ve gelişimini gören, yaşayan Oktay Akbal'ı, Cumhuriyetimizi kuran aziz ATATÜRKÜMÜZÜ, silah ve siyaset arkadaşlarını ve bütün şehitlerimizi hatırlamak, anmak ve düşünmek üzere sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Teşekkür ederim. Gazeteci; kendi deyimiyle fıkra yazarı, öykücü, romancı, politikacı ve aynı zamanda barış sever bir hümanist ve idealist olan Oktay Akbal, yetiştiği, okuduğu, yaşadığı laik Cumhuriyetimizde yazılarını rahatlıkla yazmış eserlerini vermiştir. Kurtuluş Savaşını ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu gören, yetişen ve yaşayan vatandaşlarımızın sayısı çok azalmıştır. Bu nedenle; başta Oktay Akbal olmak üzere, o devirleri bilen, gören ve yetişenlerin öykü, roman ve anılarını okumalı, okutmalı ve önermeliyiz. Ne yazık ki, laik Cumhuriyetimizin nimetlerinden yararlanarak yetişen, okuyan, yaşayan şimdiki neslimizin çoğunluğu, kurtuluş ve kuruluşumuzu bilmemekte, öğrenmek istememekte ve görmezden gelmeye çalışmaktadır. Sözlerimi daha fazla uzatmadan, sayın eşi Ayla Hanımla birlikte yerleştiği, yaşadığı ve uzun yolculuğuna çıktığı Akyaka'daki en büyük dostu, destekçisi, yakını Sayın Hamdi Yücel GÜRSOY 'dan da bir kaç söz söylemesini rica edeceğim. Daha sonra çiçeklerimizi bırakacak ve çok yakınlarının anılarını dinlemek üzere Yücelen Otele döneceğiz. sözleri ile anma etkinliğini başlattı. Hamdi Yücel Gürsoy ise: Oktay ağabeyi, 1980 'lerin sonunda tanıdım. Tanıdığım ilk günde, babama benzettim. Sevgili eşi Ayla Hanım ile birlikte Akyaka'ya yerleştiler. Ben bugün dilerdim ki burada, Akyakalılar da olsun. Çünkü böylesi bir yürekli insanı gönüllerinde, yüreklerinde yatırıyorlar. Akyakalıların bunu bilmesi gerekirdi. Bizde bir eksiklik var. Biz bu güzel insanları, büyük insanları Akyaka'ya, köyümüz ve beldemiz insanlarına anlatamıyoruz. Burada beraber oldular, birlikte yaşadılar, bu insanlar evlerini buraya taşıdılar. dedi. Tekrar hoş geldiniz. Onun yolunda gitmeye devam edeceğiz. Söz veriyorum. Söz. Akbal Ailesi, derneğimizin de büyük destekçisi olmuş ve epey Diyerek sözlerini bitirdi. bir miktarda kitap bağışlamışlardır. Bu kitaplar ayrı bir bölümde Prof. Dr. Coşkun Özdemir konuşmasında: durmaktadır. 13 bin kitaplı kütüphanemizin adı da OKTAY Oktay Akbal'ı 50 yıldır tanıyorum ve 40 yıldır da Akyaka'ya AKBAL HALK KÜTÜPHANESİ dir. geliyorum. İlk defa İlhan Selçuk ile beraber geldim ve değerli Sayın Prof. Sadun ERSİN'in yaptığı Oktay Akbal Büstü de dostlarla tanıştım. Hepimiz cumhuriyet sevgisi altında derneğimizin önünde, gelenlere ''Merhaba Kitap Severler'' toplanmış kişilerdik. Ama dostlarımızı birer birer demektedir. kaybediyoruz. Ben eşi Ayla Akbal'a bir kez daha baş sağlığı Şimdi konuşmacıları davet etmek istiyorum: diliyorum. dedi. Gazeteci, yazar, sözlü tarih arşivcisi Muğla Devrim Gazetesi Küçük yaşta iş hayatına atıldığını, okuma alışkanlığı sahibi sayın Ünal TÜRKEŞ; yakın dostlarından, Vatan Patisi edinemediğini, Türkiye'nin siyasi yapısı ve sorunlarını Oktay Yöneticisi ve Aydınlık Gazetesi yazarı, siyasetçi sayın Şule Akbal ve İlhan Selçuk'tan öğrendiğini belirterek anılarını PERİNÇEK ve CHP Grup Başkan Vekili ve Millet Vekili anlatmaya başlayan Hamdi Yücel Gürsoy: olarak iki dönem Zonguldak, üç dönem de İzmir illerimizi İlhan Selçuk, Oktay Akbal'sız yapamazdı. Sürekli olarak TBMM'de temsil eden avukat, gazeteci, yazar, politikacı sayın Akyaka'ya gelirlerdi. Üçümüz birlikte oturur Türkiye'nin Kemal ANADOL; yine yakınlarından, bilge insan, Cumhuriyet gündemini ve Cumhuriyet Gazetesini konuşurduk. Ben Gazetesi eski yazarlarından Prof. Dr. Nörolog sayın Coşkun siyaseti ve basını onlardan öğrendim. Bu şekilde, bu tarafa ÖZDEMİR ve sayın Hamdi Yücel GÜRSOY dostumuz. gelen tüm Cumhuriyet yazarları otelimizde toplanmaya İlk konuşmayı yapan Ünal Türkeş: başladı. Kendimi bu konuda şanslı görüyorum. Ben esnafım, Oktay Akbal'ı ilk olarak, babamın 1960 yıllarında almaya sayfalar dolusu yazı okuyamam. Oktay abi kısa ve öz yazdığı başladığı Vatan Gazetesindeki Düş ve Gerçek başlıklı için onu her zaman okurdum. Oktay abi bu konuda, yazarların köşesindeki yazıları ile tanıdım. 1970 li yılların siyasal topluma yol göstermeleri gerekiyor derdi. İstanbul'un haritasında sol siyasal görüşler giderek ağırlık kazanmaya yoğunluğu ve stresinden sonra nefes aldığı yer bu oteldi. Gelir başlamıştı. Vatan'da Oktay Akbal, Cumhuriyet'te İlhan Selçuk, şikayetlerini anlatır, rahatlardı. Cumhuriyetle aynı yaşta olan Akşam'da Çetin Altan bu görüşlerin önünü çeken önemli Oktay Akbal Cumhuriyet çok zor kuruldu. Onu yaşatmamız yazarlardı. Bu yazılar benim ufkumu açıyordu. Oktay Akbal ile gerekiyor diye konuşurdu. diyerek sözlerine son verdi. şahsen tanışmam, Akyaka'ya yerleşmesinden sonra oldu. Kendisi daktilosu bozulduğu zaman gazeteme getirirdi. Bende daktilosunu tamir ettirir geri verirdim. dedi. Daha sonra söz alan Kemal Anadol: Oktay abi, babamın çok yakın arkadaşı idi ve her zaman siyasetin içindeydi ama siyasetten hiçbir beklentisi olmadı. Hem siyaseti hem de edebiyatı birlikte götürebilen bir kişiydi. Yazarlar Sendikasının en uzun süre başkanlığını yaptı. Zamanında İsmet Paşayı eleştirmiş olan Akbal, çok fazla tepki almasına rağmen doğrularından hiç vazgeçmedi. Hatta 80 Anayasasına karşı çıktığı için hapis de yattı. Devletin önemli kademelerinde görev yapan dedesi Ebubekir Hasım TAPEYRAN'a ait eserleri de Genelkurmay'a bağışladı. Onun devletine karşı duyduğu sevgiyi çok iyi biliyorum. diyerek sözlerini sonlandırdı. Oktay Akbal'ın az sözle çok şey ifade ettiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Şule Perinçek ise: Oktay Akbal'ın Eşi Ayla Akbal ise, hayat arkadaşının mezarı Aşksız insanların oluşturduğu toplum mutluluk nedir başında yaptığı konuşmada. Ölümünden sonra Türkiye bilmez. Aşk yalnızca bir kadın ve bir erkeğin yaşadığı yüce Yazarlar Sendikası tarafından yayınlanan Bir Düş Terzisi duygu değildir. Toplum bireylerinin birbirini sevmeleridir aşk. kitabından bir bölümü paylaştı; ayrıca, Prof Dr. Neda Biz bunları ondan öğrendik. Düştük toplumun ve aşkın peşine. Armaner'in, Ayla Akbal'a yazdığı mektuptan: Atatürk nasıl Yolumuz cezaevi kapılarından kurtulmadı. Hem kendimiz dünya durdukça anılıyorsa, O'nun yolunda olan Oktay Akbal girdik, hem oğlumuzu ve de eşimizi verdik. Bir ömür bu aşkın da cesur, anlamlı ve aydınlık yazılarıyla anılmayı peşinde koşturdu bizi Oktay Akbal. Yolumuzun doğru, düzgün sürdürecektir satırlarını aktardı. gitmesini sağladı. Şairler ölmez, onlar öldükten sonra da Konuşmaların ardından, katılımcılar, ellerindeki karanfilleri konuşurlar. Yazdıkları ile konuşur, bizlere yol gösterirler. Oktay Akbal'ın mezarına bıraktı ve programın devamı için, Yazdıklarıyla birilerini rahatsız etmeye devam ederler. Oktay hep birlikte Yücelen Otel'e hareket edildi. Akbal, bilgi derinliği olan bir şairimiz ve yazarımızdı. Çok kısa Yücelen Otel'deki program, yine Dernek Başkanımızın ve özlü sözlerini hemen anlarsınız. konuşması ile başladı: Onu o yapan en önemli şey hayata karşı tavrı ve duruşudur. Yıl: 9 Sayı: 32 Haziran 2016 Ücretsizdir OKTAY AKBAL DOĞUMUNUN 93. YILINDA AKYAKA'DA ANILDI 28 Ağustos 2015 tarihinde kaybettiğimiz OKTAY AKBAL, doğum günü olan 20 Nisan'da, Derneğimizin düzenlediği bir etkinlikle Akyaka'da anıldı. Av. Erol ERTUĞRUL ve Musander Başkanı Sadettin ÖZBEK'in okuduğu şiirlerden sonra Sayın Ayla Akbal kısa bir teşekkür konuşması yaptı ve bütün katılımcılar, Oktay Akbal'ın Doğum Günü pastasını yemek ve bir defa daha anmak üzere Yücelen Otelin terasına geçtiler ve bu anlamlı Oktay Akbal etkinliği de sona ermiş oldu. ve MUĞLA DEVRİM GAZETESİ

Sayfa 2 AKS ETKİNLİKLERİ KÜTÜPHANE HAFTASI ETKİNLİĞİ Her Yıl, Mart Ayının son haftasında düzenlenen KÜTÜPHANE HAFTASI etkinlikleri, 2016 yılında, 28 Mart Pazartesi günü başlamış olup 4 Nisan Pazartesi günü sona ermiştir. Bu etkinlikler çerçevesinde, Derneğimizin önerisi ve Okul Aile Birliği desteği ile AKYAKA CAHİT-BELKIS GÜNEYMAN İLKÖĞRETİM OKULU, 4-8. sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan 38 resim, şiir ve kompozisyon, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kütüphanesi giriş salonunda, Dokümantasyon ve Kütüphane Daire Başkanlığınca sergilendi. 29 Mart sabahı, başlarında Müdür Yardımcıları Sadi ONARGAN ve Fatma İNCE; öğretmenler Berrin ONARGAN ve Meral KURNAZ; Okul Aile Birliği Başkanı Engür SANER ve Derneğimizi temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Aydın TURUNÇ ve İkinci Başkan Mustafa KOYUNCU olmak üzere yapıtları sergilenen öğrencilerle, Osman PEKMEZCİ'nin kullandığı minibüsle, Muğla'ya hareket edildi. Muğla'da, ilk olarak Arkeoloji Müzesi ziyaret edildi. Önce, Muğla-ÖZLÜCE Köyü sınırları içindeki fosil yataklarından elde edilen 9 milyon yıllık, ilginç ve öğrencilerin ilgisini çeken, bitki ve hayvan kalıntı ve fosillerinin sergilendiği DOĞA TARİHİ SALONU gezildi ve GLADYATÖRLER SALONU'NA geçildi. Bu salonda, Muğla Yatağan Eskihisar köyü sınırları içindeki STRATONİKEİA antik kentinde bulunan Roma Dönemine ait Gladyatör mezar stelleri sergileniyordu. Duvardaki canlandırmalar, öğrencilerin ilgisini, stellerden daha çok çekmişti. Son olarak, küçük objelerin ve mezar buluntuların sergilendiği ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ ile Muğla yöresi kıyafetleri ve günlük kullanım eşyalarının sergilendiği ETNOGRAFYA BÖLÜMÜ GEZİLDİ, açık hava bölümündeki heykellerin önünde fotoğraflar çekildi ve Konak Altı Kültür merkezi de görüldükten sonra Üniversite kampüsüne hareket edildi. Üniversite Kütüphanesinde, öğrenciler ve bizler, Dokümantasyon ve Kütüphane Daire Başkanı Sayın Kürşat ERİŞTİ tarafından karşılandık, doğruca sergi bölümüne götürüldük. Öğrenciler hemen, sergilenen yapıtlarını birbirlerine göstermeye başladılar. Bu sırada, Başkanlığın bir sürprizi olarak, Üniversite müzik bölümünden Merve PÜRSÜN ve Ozan Ali SAKALLI flüt ve gitarı ile bir konser vermeye başladılar ve öğrencilerimizce alkışlandılar. Daha sonra, yapıtların önünde topluca fotoğraf çekildi, Üniversite Rektör Yardımcısı Sayın Bayram AKÇA ve Üniversite Genel Sekreteri Sayın Nagehan ŞAHİN ile Aydın TURUNÇ haftanın anlamını anlatan birer konuşma yaptılar ve ödül törenine geçildi. Başkanlığın hazırladığı ödüller ile Derneğimizin Katılım Belgeleri Bayram Bey, Nagehan Hanım ve Aydın Bey tarafından dağıtıldılar. Başkanlığın ikram faslından sonra kütüphane ve dokümantasyon merkezi görevliler tarafından gezdirildi; öğrencilerin arzusu üzerine hayvanat bahçesine gidildi; derneğimizin ikramı olan tostlar da yenildikten sonra, dolu dolu geçmiş bir günün yorgunluğu ile okulumuza dönüldü. Bu etkinliğe yapıtı ile katılan öğrencilerimize, destekleyen müdürümüz ve öğretmenlerimize, Okul Aile Birliği Başkanımıza; gerçekleşmesini sağlayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğüne, Genel Sekreterliğine, özellikle Daire Başkanına ve görevlilerine ve bizleri götürüp-getiren şoförümüze teşekkür ederiz. Yılsonunda, çok kitap okuyan öğrencilere verilecek madalya töreninde buluşmak üzere esenlikler dileriz. Karne günü coşkuyla kutlandı Bir eğitim öğretim dönemi daha sona erdi, çocuklarımız tatile başlamanın heyecanı ile karnelerini aldılar. 17 Haziran 2016 Cuma günü, okulumuzda düzenlenen karne töreni her dönemden farklı ve coşkuluydu, velilerin katılımı fazlaydı, Okul Aile Birliği ve Okul İdaresi, okulda dereceye giren öğrencileri, TEOG ve üniversite sınavlarında başarılı olan öğrencileri, çok kitap okuyan öğrencileri, düzenlenen oyunlarda başarılı olan öğrencileri ödüllendirdi.derneğimiz de geleneği bozmadı, kütüphanemizden okul dönemi içinde 25 ve üzeri kitap okuyan çocuklarımızı madalyalarla ödüllendirdik. Sınavlarda başarılı olan öğrenciler ile çok kitap okuyan öğrencilerin aynı olması bir gerçeğin somut göstergesi oldu, Okul müdürümüz de bunu çok okuyan, çok bilir sözüyle vurguladı.derneğimiz adına yaptığımız konuşmada, bu gerçekliği vurgulayarak, çocuklarımızı okumaya davet ettik, daha fazla çocuğumuzu kütüphaneye beklediğimizi, velilerin çocukları kütüphaneye göndermekten çekinmemesi gerektiğini, evlatlarının emanetimiz olduğunu belirterek, tüm çocuklarımıza başarılar ve iyi tatiller dileklerimizi ilettik. ÇOK KİTAP OKUYAN ÇOCUKLARIMIZ EVRİM KAÇAR 216 KİTAP KADİR MERT ÇELİK 161 KİTAP METEHAN DOĞAN 94 KİTAP SILA EYLÜL TÜRKOĞLU 60 KİTAP ALEYNA NUR AKGÜNEŞ 47 KİTAP DOĞA GÜVENÇ 43 KİTAP UMAY DEFNE GÜVEN 36 KİTAP DİLARA DEMİRCAN 33 KİTAP EDA TÜRKMEN 31 KİTAP BERİL PEKMEZCİ 30 KİTAP DEMİR KAAN GAFFAROĞLU 30 KİTAP NEHİR CEYLAN 29 KİTAP BÜŞRA KESKİN 28 KİTAP DELFİN DENİZ ÖZKAN 25 KİTAP NİSA NUR HIRA 25 KİTAP

Sayfa 3 Oldum olası 27 Mayıs ilgimi çeker. AKS Derneğinin tertiplediği ve 2016'nın ilki Bodrum Gezisi bu yönü ile de ayrı bir anlam taşıyordu benim için; 27 Mayıs 2016 Cuma günü Hareket saati 08:00'de katılımcıların tamamı Belediye binası önünde otobüse binmişti, ılık güneşli bir Mayıs sabahı Akyaka'dan hareket ettik. İlk durak Yatağan-Bodrum arasında Beypınarı Kartal Restaurant idi, çaylar, simitler derneğin ikramıydı, 45 dakika kadar bir molayı takiben tekrar yola revan modu, saat 11 civarı Bodrum'a vasıl olduk. Arka sırada yan yana oturduğumuz Aydın ve Mehmet beylerle sohbet verimli ve zevkliydi. Alışılmış insan ve araç yoğunluğu belki yoktu ama yine de hatırı sayılır bir kalabalık dikkati çekiyordu. Erken mevsim, iç dış turizmi özendiren olağanüstü önlemler, bu manzarada pay sahibi olmalı Gezinin odak noktası Dibeklihan ı bulmak fazla zor olmadı, Faruk Nafiz Çamlıbel'in Han Duvarları şiirini ister istemez hatırladım. Bir yerinde atlar çözüldü, girdik handan içeri dizesi yer alıyordu. Evet otobüsten indik, biz de handan içeri girdik. Ama bu han alışılmıştan farklı, bizim nesil HAN dönemine yetişmedi, gerçi şimdilerde han sözcüğü, hafifçe başka manalarda kullanılmakta, hoş daha önce de kullanılırdı, Sultan Selim Han, Abdülhamit Han, Abdül Mecid Han, Abdül Canbaz Han, Abdül Ceberrut Han, Nemrut Han gibi. Böylelikle toplumun mübrem ve hayati ihtiyaçları karşılanmış, özlemleri giderilmiş oluyor. Geçmişe övgü bilumum dertleri halleder, görülmemiş kalkınma yollarını açar, nurlu ufuklara gidişi hızlandırır. Dibeklihan'ın böyle bir iddiası yok, zaten buradaki han ın anlamı, eski yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı girişte ziyaretçilere bir hatırlatma ibaresi var, diyor ki; Dibeklihan için VARLIKLI OLMAK İÇİN DEĞİL, VAR OLMAK İÇİN UYGULANMIŞ BİR PROJEDİR kimi çevreler için uygun bir anımsatma. Gerçi söz konusu çevreler böyle yerlere pek uğramaz. Günümüz ve yakın geçmişimiz edebiyatçılarına ve diğer sanatçılara ait eserler, sergiler, bilgiler içeriyor Dibeklihan, birkaç kattan oluşuyor, klasik apartman katları değil, inşa edildiği arazinin engebeli yapısına uygun ve merdiven basamakları biçiminde katlar. Çağdaş han kavramı somutlaşmış, Dibeklihan'ın gezilmesi, amacının anlaşılması, hatıraların görülmesi, soğuk-sıcak içeceklerin alınması, katılımcıların dinlenmesi için yeterli zaman ayrıldı. Bu arada Dibeklihan'ın elbette başka ziyaretçileri de vardı. Şehrin merkezinde yolcularımız serbest kaldı. Bodrum Kalesi, Su Altı Arkeoloji Müzesi, Deniz Müzesi, Liman, çarşı-pazar gibi mahaller ilgi alanı oldu. Halikarnas Balıkçısı, Sünger Avcılığı, Mavi Yolculuk benzeri simgelere sahip Bodrum ilçesi, ülkemizin gezip görülmesi gereken, içinde yaşanılması cennet AKS ETKİNLİKLERİ BODRUM GEZİSİ Tekne gezilerimiz başladı Bu yaz tekne turlarımıza, İngiliz Koyu 47 kişilik katılımla gerçekleşen Tekne Turu ile başladık gezide, misafirlerimiz yemeklerden, Derneğimiz misafirlerine özel olarak tahsis derneğimiz ikramlarından, tekneden ve edilen, dışarıdan misafir almayan, müzik tekne personelinden memnun olarak çalmayan Elif Naz-3 teknesi ile 23 Haziran ayrıldılar. 2016 Perşembe günü saat 09:30'da hareket Biz de dernek olarak tekne ekibine ve edildi. katılan misafirlerimize çok teşekkür Derneğimiz misafirleri kalabalıktan, ediyoruz. gürültüden uzak mavi bir gün geçirme fırsatı buldular. Lacivert koy, İngiliz Koyu, Taşbükü Koyu, Deniz kızı koyu, İncekum, Zeytinli Koy'ları gezildi Misafirlerimiz güzel koylarda denizin keyfini çıkardılar. köşelerinden biri, belki de en önemlisi. Barbarosların, Turgut Reislerin, denizcilik tarihine yön veren diğer büyük denizcilerin çıkış yeri Saat 17:00 suları güzel Bodrum'dan ayrılırken, Halikarnas Balıkçısının Bodrum için yazdığı bir şiiri hatırladım; YOKUŞBAŞINA GELDİĞİNDE BODRUM'U GÖRECEKSİN. SANMA Kİ SEN GELDİĞİN GİBİ GİDECEKSİN SENDEN ÖNCEKİLER DE BÖYLEYDİLER. AKILLARINI HEP BODRUM'DA BIRAKIP GİTTİLER Evet benim de aklım Bodrum'da kaldı. Umarım tekrar tekrar görme fırsatım olur. Aganta Burina Burinata şimdi sefer zamanı Halikarnas Balıkçısı/ Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın kitaplarından (romanlarından) biri, C.Ş.Kabaağaçlı, İngiltere'de denizcilik öğrenimi yapmak istediyse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesinde tarih öğrenimi gördü. Yine Milas, Yatağan, Muğla, Sakar Geçidi yoluyla Akyaka'ya dönüyoruz. İki saat kadar süren otobüs yolculuğu Katılımcıların ortak hissiyatı memnuniyet Gezi mevsimini bu güzel etkinlikle başlatan, saygıdeğer AKS Derneği yönetimine şükran ve minnet duygularımı sunuyorum. Muhsin YENİOCAK Ses, Müzik, Santur Sadun Ersin Derneğimiz tarafından yürütülen, pazartesi günleri yapılan kültür, sanat etkinliklerinde, 11 Nisan 2016 tarihinde Prof. Sadun ERSİN yer aldı. Prof. Sadun ERSİN yaptığı sunumda; ses nedir? Nasıl oluşur? Müzik nedir? Enstrüman çeşitleri nelerdir? hakkında bilgiler verdi. Görsellerle zenginleştirdiği, esprili, vurgulu anlatımı katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi. Santur sanatçısı Sadun ERSİN, santurun tarihçesini, arkeolojik buluntularda santura rastlandığını, Anadolu da şiirlerde yer aldığını anlattı. Deli gönül gezer gezer gelirsin Arı gibi her çicekten alırsın Nerde güzel görsen orda kalırsın Ben senin derdini çekemem gönül Santur mu istersin saz mı istersin Ördek mi istersin kaz mı istersin Tomurcuk memeli kız mı istersin Ben senin derdini çekemem gönül Deli Gönül Çıkıp yücelere bakmak istersin Coşkun sular gibi akmak istersin Her güzelle yatıp kalkmak istersin Ben senin derdini çekemem gönül Karac'oğlan der ki okuyam yazam Keleş değilim ki kervanlar bozam Giyinem kuşanam bir hosça gezem Ben senin derdini çekemem gönül Karacaoğlan Sadun Ersin'in dinletisi, küçük dinleyicisi Kara Deniz Girgin'in çok ilgisini çekti.

Sayfa 4 BELDEMİZ HALET ÇAMBEL ANILDI Prof. Dr. Arkeolog HALET ÇAMBEL, ölümünün 2.Yılında, Akyaka daki kabri başında, Akyaka lı ve Muğla lı, 30-35 kişilik bir topluluk tarafından anıldı. Anma törenini düzenleyen Gökova-Akyaka yı Sevenler Derneği temsilcisi Oruç Özkan, ilk sözü Halet Çambel ve Nail Çakırhan ın çok yakını ve dostu Hamdi Yücel Gürsoy a verdi. Hamdi Bey, ölüm haberini eşi Birsen Hanım la beraber Sinop ta nasıl aldığını, İstanbul a hareket edip, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya kürsüsündeki toplantıya katıldığını, akademisyenlerin Halet Hocayı tanıtan konuşmalarından sonra söz alan Kadirli Karatepe Kalkınma Kooperatifi Başkanının: Siz ne diyorsunuz. Biz ANAMIZI kaybettik, biz ondan okumayı-yazmayı, kilim yapmayı öğrendik sözleri ile başlayan konuşmasından nasıl etkilendiğini anlattı. Nail Bey ile Halet Hanımın Karatepe Ören yerinde yaptıklarından ve Türkiye için önemlerini belirttikten sonra: Ne yazık ki onları Muğla ve Ula da yeter derecede tanımıyorlar. AKYAKA'LI KADINLAR ŞİDDETE KARŞI HAYKIRDI Mülki ve Akademik erkân gerekli ilgiyi göstermiyor. yazıtlardan Hitit dilinin okunmasını sağladığını anlattı. Onları tanıtmak için daha çok gayret göstermeliyiz ve Akyaka Kültür ve Sanat Derneğimizin, 10 Ekim 2015 göstereceğiz sözleri ile konuşmasını tamamladı. tarihinde düzenlediği anma toplantısında, Muğla Sıtkı Daha sonra söz alan, Muğla Sanat Sevenler Derneği Koçman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Başkanı Sadettin Özbek de onların birer öğretmen Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler in Bizler de olduklarından söz etti ve kendileri ile ilgili bir şiir okudu. öğrencilerimizi onun gibi yetiştirmeli, onun çalışma Dernek Başkanımız Aydın Turunç da, Karatepe Ören şevkini aşılamalıyız. sözleri ile konuşmasını sonlandırdı. yerinde, yüzlerce parçaya ayrılmış stellerin ve giriş Son olarak, Oruç Bey, katılımcılara teşekkür etti ve her kapısındaki heykelin kırıklarının bilgisayar yardımıyla yıl bu anma töreninin daha da gelişerek tekrarlanacağını ve Halet Hoca tarafından bir yap-boz gibi nasıl tanıtımın yapılacağını söyleyerek töreni sona erdirdi. tamamlandığını, bunların iki cilt kitap olarak yayınlandığını ve steller üzerinde çift dil olarak yazılmış AKYAKA'DA SADUN ERSİN RESİM SERGİSİ Akyaka'lı kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü anısına, bugün adlarına adanan kadınları ve kadın cinayetlerinde, iş cinayetlerinde, yaşamlarını kaybeden tüm kadınları andılar. İş yerlerinde uğranan emek sömürüsüne karşı, kadın cinayetlerine karşı, tacize, tecavüze karşı seslerini duyurdular. Akyaka sahilinde toplanan kadınlar öncelikle 8 Mart'ın tarihçesini, anlamını, tarih boyunca kadına karşı erkek egemen bakış açısının, şiddetin değişmediğini belirttiler, bu haksızlıklara karşı seslerini duyurabilmek için hazırladıkları dövizler, pankartlar, düdükleriyle, sloganlar atarak cinayetleri, tacizleri, erkeklere uygulanan ceza indirimlerini protesto ederek sloganlarla yürüdüler. Sadun Ersin Resim Sergisi 17 Haziran 2016 Cuma günü saat 18.00 de Nail Çakırhan & Halet Çambel Sanat ve Kültür Evinde açıldı. Sergide yoğun bir katılım vardı. Sergi açılışında Oktay Akbal'ın eşi Ayla Akbal, Prof Dr. Şadan Gökovalı, eski Bakanlardan Teoman Ünüsan, Hamdi Yücel, Akyaka'yı Sevenler Derneği Başkanı Nurhan Kavuzlu, Ula Belediyesi Akyaka Sorumlusu Oruç Özkan, Akyaka Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Aydın Turunç, Sanat Tarihçisi eşi Solmaz Turunç, emekli öğretmen Ekendiz Tanay bulundular. Ekonomist Memduh Bayraktaroğlu eşi İncilay, Edip Kavuzlu, Ressam Ayten Timuroğlu, Özden Uz, Nevin Arpınar, Dr Ahmet Ekinci, Nazife Ekinci, Devrim Bayar, Ülkü Onur, Dr Ahmet Doğan yer almıştı, Daha sayamayacağım pek çok sanatsever dostta yer almıştı. Sergiden sonra Sadun Ersin onuruna AKYAKA AZMAK Balık Restoran'da bir yemek vardı, yemeğe katılan 50-60 kişi kadardı, bunların hepsi sergiden gelmişti. Yemek Nevin Arpınar tarafından düzenlenmişti. Yemek hep neşeli ve üzücü idi, Milli takımımız İspanya karşısında yenilmişti. Buna rağmen neşeli idi sohbetler yapıldı, şarkılar söylendi. Şarkılarda emekli müzik öğretmeni Arzu Tuncer, Memduh Bayraktaroğlu ve Devrim Bayar bizlere müzik ziyafeti verdiler. Sanki bir yemeğe değil konsere gelmiştik. Altımızda ise gürül gürül azmak akıyordu. Değerli Hocamız Sadun Ersin'in biyografisi de şöyle;1930 yılında İstanbul'da doğdu, 1950 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. 1955 yılında yynı okulun İç Mimarlık Bölümüne Asistan olarak atandı.1968 yılında Doçent, 1971 yılında Profesör oldu. Pek çok üniversitede yönetici olarak çalıştı. Akyaka'da Oktay Akbal büstünü yapan Sadun Ersin 1987 yılından bu yana 10 adet kişisel sergi açtı. Mehmet Bildirici

Sayfa 5 15 Haziran Çarşamba aksamı saat 21.00'da heyecanla velilerin ve öğretmenlerin çok amaçlı salonda yerlerini almalarını bekledik ve perde açıldı. Yılsonu balosu aslında sınıfımız için hem kötü hem de iyi bir geceydi. Kötü tarafı birbirimizden ayrılmaktı. İyi tarafı ise eğlenceli, arkadaşlarımla güzel bir gece geçirmekti. 4/B sınıfı her zaman sevilen, sayılan bir sınıftı. Çok özel bir öğretmenimiz ve birbirinden yetenekli, zeki 14 arkadaşım vardı. Adlarıyla özel becerileriyle güzel 15 kişi, çok güzel bir yılsonu balosu düzenlemiştik. Baloda şarkılar tiyatrolar dans vb. şeyler yaptık. Şarkılarda Gökova şarkılarını, tiyatroda Kınalı Ali, Profesör Doktor, İlk TBMM açılışını ve güldür güldürü, dans da anasınıfında kardeşimiz Naz'ın dansı ve 8 kız kendi kurguladığımız dansı sahneledik. Eğlenceli heyecanlı ve üzücü bir balo geçirmiştik. Ama çok güzel olmuş uğraştığımıza değmişti. Ancak öğretmenimiz Halil Türkoğlu olmasaydı balo olmazdı. Çok çalıştı, bize çok zaman ayırdı. Hepimiz hatta bir sürü insan öğretmenimizi seviyor zaten kim sevmeyebilir ki. Çok nazik, eğlenceli, komik, zeki, çalışkan, dürüst ve yardım sever biri hiçbirimiz öğretmenimizden ayrılmak istemiyoruz. Hep onun öğrencileri olmak istiyoruz. Bir de biz birbirimizi çok seviyoruz. Mesela tartışıyoruz 1 saat sonra birlikteyiz. BELDEMİZ 4/B SINIFI YILSONU BALOSU Akyaka'da Türkülerle dolu bir gece Ula Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kurulan Akyaka Halk Müziği Korosu şef Şahin Evliyaoğlu yönetiminde Şubat ayında çalışmalarına başladı. Koro şefi tarafından aynı zamanda saz kursu da verilmeye başlandı. Koro çalışmalarını, 16 Mayıs 2016 Pazartesi akşamı yeni açılan Cahit Belkıs Güneyman İlk Öğretim Okulu Çok Amaçlı Salonunda verdikleri konserle sergiledi. İki bölümden oluşan konserin birinci bölümünde koro Eskişehir yöresine ait Bu dağlarda bağ olmaz adlı eserle başladı, ardından solist Kemal YILDIRIM, Kırşehir yöresine ait Gönül Dağı adlı eseri, koro Kırklareli yöresine ait Uzun Kavak adlı eseri, ardından solist Songül KIZILTUĞ, Sivas yöresine ait Nasip olsa adlı eseri, koro Sivas yöresine ait Yörü bire çiçek dağı adlı eseri, solist Sadık ŞİMŞEK, Zonguldak yöresine ait Karadır Kaşların adlı eseri, koronun seslendirdiği Konya yöresine ait hareketli bir türkü Haydi bizim evde şeker de lokum badem var ardından, solist Zafer KADAYIFÇI, Bilecik yöresine ait Payton geldi meyhaneye dayandı adlı eseri seslendirdi, konser Erzurum yöresine ait Yüzünü sevdiğim seyrana çıkmış adlı eserle devam etti, solist Erkan BULUT, Urfa yöresine ait Kınıfır adlı eseri seslendirdi, ardından solist Perihan GÖKBUL, Dağlarda kar olurum adlı eseri seslendirdi, konserin birinci bölümü hareketli Edirne yöresine ait Kızılcıklar oldu mu eseriyle son buldu. Konserin ikinci bölümü koronun seslendirdiği Manisa yöresine ait Kırmızı Buğday türküsüyle başladı, ardından solist Gülşen ÖZBAY, Iğdır yöresine ait Iğdır'ın al alması eserini seslendirdi, ardından koro Samsun yöresine ait Sular durulur derler eserini seslendirdi, solist Zekai ALTAY, Elazığ yöresine ait İndim yarin bahçesine adlı eseri seslendirdi, koro Antalya yöresine ait Çay benim çeşme benim adlı eseri seslendirdi, ardından solist Süleyman BARAN, Urfa yöresine ait Ben bir Yakub idim kendi halimde adlı eseri seslendirdi, koronun seslendirdiği Manisa yöresine ait Ateş attım samana türküsünün ardından, solist Devrim BAYAR, Erzincan yöresine ait Böyle İkrar ilen adlı eseri seslendirdi, konser koronun seslendirdiği Orta Anadolu yöresine ait Karanfil Ocak Ocak ve Rize yöresine ait Gökte yıldız aymisun adlı eserle sona erdi. Akyakalılar ilk konserinde Halk Müziği Korosunu yalnız bırakmadılar, katılım oldukça iyiydi, türkülere eşlik ederek, alkışlarla desteklediler. Koro şefi, Şahin Evliyaoğlu istek üzerine türküler söyledi, büyük alkış ve beğeni aldı. Yeni kurulan Halk Müziği Korosuna başarılar ve çalışmalarının devamını diliyoruz. Çok eğlenceli komik dürüst ve arkadaş canlısı bir sınıfız. Şu 4 yıl birbirimizle çok şeyler paylaştık. 23 Nisan'da şenlendik, 10 Kasım'da ağladık, 29 Ekim'de bayram yaptık. Öğretmenimiz Halil Türkoğlu bize 4 yıl boyunca ders kitapları dışında gerçek hayatı, doğayı, ülkemizi ve Atamızın değerini, sevgisini yaşattı, öğretti. Balomuzun sonunda çok sevgili öğretmenimize çok sevdiği ve çalarken mutlu olduğu bir saz hediye ettik. Hediyemiz onu çok mutlu etti. Çok üzgün ama keyifli bir akşamı karışık duygularla, izleyenlerin alkışlarıyla bitirdik. ELİF IŞIL ARSLAN 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Akyaka Cahit Belkıs Güneyman İlköğretim Okulu öğrencilerinin hazırladığı gösterilerle coşkuyla kutlandı. Dans gösterileri, folklor gösterileri görülmeye değerdi. Çocuklar renk renk kıyafetleri içinde çiçek gibiydiler. 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI nın Bir Milli Bayram olarak anlam ve önemi nedir? Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK neden bugünü Türk ve Dünya Çocuklarına armağan etmiştir? Çocuklarımıza bunları anlatmadan, açıklamadan yapılan kutlamalar sadece bir biçimcilikten ibarettir. Bu gün: Yurdumuzun işgal, kargaşa ve parçalanma sürecinde olduğu bir dönemde, Mustafa Kemal Paşa'nın, hayalindeki Cumhuriyeti gerçekleştirmeye ilk adım olarak, Sivas ve Erzurum Kongrelerinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisini topladığı ve Büyük Millet Meclisi Hükümetini kurduğu; bu şekilde Kurtuluş ve Kuruluşun ilk adımının atılmış olduğu gündür. Bunun için de, TBMM meclisinin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Milli Bayramı ile 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye Bayramı ve 1927'de Himaye-i Etfal cemiyetinin düzenlediği Çocuk Bayramı birleştirilmiş ve ilk olarak da 1935'de Atatürk'ün himayesinde, 1980 yılında adı resmi olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adını alacak olan Çocuk Bayramı kutlanmıştır. Kutlanmaya da devam etmektedir.

Sayfa 6 BELDEMİZ Gökova Ekolojik Yaşam Derneği'nden Merhaba Doğanın cömertçe sunduğu güzellikleri barındıran turizmi geliştirme, vs. Ve mutlaka doğayı ne kadar çok mücadele süreçlerinde Gökova Havzası, yıllardır sahip olduğu zenginliklerin sevdiklerini de eklemeyi unutmuyorlar. yer almış bölge farkında. Bunun kağıt üzerinde de böyle olduğunu Elbette bölgede yaşayan bizlerin yaşam kalitemizin sakinlerinin girişimi biliyoruz. Zira 1988 tarihinde Gökova, Bakanlar Kurulu yükselmesini talep etmek en 'doğal' hakkımız. Ancak ile gerçekleşti. En kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş yaşam kalitesi, insanın parçası olduğu doğadaki diğer kısa zamanda da bulunuyor. kardeşlerinin yaşam alanlarına zarar vererek ne kadar bölgenin tamamını Ancak gerek merkezi yönetimin, gerek yerel mümkün olabilir? Örneğin; turizm tanıtımlarında kapsayan tanıtım ve yönetimlerin, gerekse özel işletmelerin, halkın, sivil Azmak'ta su samuru yaşadığını söylerken, yaşam katılım çalışmaları toplum örgütlerinin bu çok özel doğa parçasını koruma alanlarını tahrip ettiğimiz için neredeyse on yıldır su yapmayı hedefliyor. konusunda ne yazık ki hep birlikte sınıfta kaldığımızı da samurlarını artık göremediğimiz, zaten çok az olan yalı 10 Temmuz'da ilk teslim etmemiz gerekiyor. Yıllardır ekolojik dengenin ve çapkınlarının sayısının gün geçtikçe azaldığının, göçmen Genel Kurul kültürel yapının korunması için yerel ve ulusal hatta leyleklerin daha az geldiğinin, hatta kurbağaların toplantısını yaparak uluslararası ölçekte inisiyatifler oluşturulmasına karşın, vıraklamalarının dahi daha az duyulduğunun farkında yönetim ve çalışma korumaya yönelik bir yönetim planı oluşturamıyor, sahip mıyız? Böyle devam ettiğinde turizm ne kadar gruplarını olduğumuz zenginlikleri rant uğruna feda ediyoruz. sürdürülebilir olacak? oluşturmayı, üyelerin Birkaç tanesini saymak gerekirse; Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, başka bir dünyanın katılımı ile birçok Bir yıl kadar önce Gökova kavşağına bir viyadük mümkün olduğuna inanan yöre sakinlerinin bir araya alanda eş zamanlı yapılması gündeme getirildi. Doğal ve kültürel yapıya gelmesi ile kuruldu. Bizler, ancak ait olduğumuz doğanın çalışmalar yapmayı büyük zarar verecek olan ve üstelik hiçbir şekilde gerek en büyük zenginlik olduğunun farkında olarak, kendimizi öngörüyor. duyulmayan bu proje duyarlı sivil toplum kesimlerinin diğer türlerin efendisi olarak belirlemeden, birbirimizin Derneğimizin girişimi ile iptal edildi. Şimdi bu proje revize edilerek yaşam alanlarını tahrip etmeden yaşam kalitemizi tüzüğünde kuruluş Akyaka'nın girişine kaydırılıp bir tünelle Akyaka'ya yükseltebileceğimizin bilincindeyiz. Gelecek nesillerin amacımız şu şekilde orman içinden yeni bir yol açma projesine dönüştü. de bizim yaşadığımız güzellikleri aynen yaşamaya ifade ediliyor: Azmak kenarında restoranların ve otellerin yasalara hakları olduğunu kabul ediyor ve bunları koruyarak Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin de içinde aykırı işgalleri gün geçtikçe yayılıyor, canlıların yaşam devretmeye kendimizi sorumlu hissediyoruz. Doğayı yer aldığı Gökova Havzasında, insanın doğanın bir alanları tahrip ediliyor. tahrip etmeden insana hizmet etmenin mümkün parçası olduğundan hareketle tüm doğal varlıkların Ortak yaşam alanı olan zeytinlikler özelleştirilerek olduğunu, bunun için ormanların, azmağın, denizin, haklarının, biyolojik çeşitliliğin, ortak yaşam alanlarının imara açılmaya çalışılıyor. kurdun kuşun yaşam alanlarının yok edilmesinin ve kentin hak ve hukukunun korunmasına; Gökova Özel Gökova'da taş ocaklarının tahribatları her geçen gün gerekmediğini biliyoruz. Yeter ki yaşadığımız alanlarla Çevre Koruma kriterlerinin ve taraf olunan yerel, ulusal daha da yayılıyor. Şimdi de beton santralları kurulmak ilgili kararları birlikte alalım, sorunlarımıza ortak akıl ve uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan isteniyor. Bu ocakların faaliyetleri sonucunda su havzası oluşturarak çözümler bulmaya çalışalım. Böyle yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yönetim kirletiliyor, biyolojik çeşitlilik yok ediliyor, doğa tahrip yaptığımızda örneğin Akyaka sapağında trafik sorununu planlarının oluşturulmasına, hayata geçirilmesine, ediliyor. milyonlarca TL kaynak harcayarak, binlerce ağacı denetlenmesine; yerel yönetimde hesap sorma ve hesap Akbük üzerindeki turizm baskısı artıyor, bölgeyi keserek, değil, çok basit uygulamalarla çözümler verme, halkın karar alma süreçlerine katılımı, yerinden turizm yatırımlarına açma, Akyaka-Akbük arasındaki geliştirebiliriz. Yani yerinden yönetim ilkelerine yaşam yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkı sağlamak. yolun turizm yolu yapılacağı söylentileri her geçen gün vererek, karar alma süreçlerine katılma hakkımızı Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, tüm bölge artıyor, hatta bölgemizin politikacıları tarafından bile kullanarak, yaşama aktif katılan bireyler olduğumuzda sakinlerine merhaba derken en yakın zamanda tanışmayı, dillendiriliyor. bunları başarabiliriz. konuşmayı, dertleşmeyi, dayanışmayı, ortak Listeye daha birçok başka girişimi ekleyebiliriz. Tüm Gökova Ekolojik Yaşam Derneği'ni, bölgedeki tüm sorunlarımıza birlikte çözümler üretmek için çalışmalar bunlar özellikle korumamız gereken bu küçük coğrafyada yerleşim yerlerinin sakinleri ile birlikte, havzanın yapmayı diliyor. gerçekleşiyor. sorunlarını ortaklaştıracağımız, sorunlarımıza ortak İletişim Bilgileri: Doğayı tahrip eden bu girişimlerin sahiplerinin çözümler arayacağımız bir platform olarak düşündük. https://www.facebook.com/gokovaekolojikyasam/ neredeyse ortak gerekçesi: insana hizmet, kalkınma, Derneğin kuruluşu, yukarıda sayılan sorunlarla ilgili gokovaekolojikyasam@gmail.com Azmakta tahribatlar cezasız kalmadı Vahşeti Kınıyoruz Dünyaca ünlü Muğla'nın gizli cenneti Akyaka'da, su samurları ile birçok kuş türünün yaşama ve üreme alanı olan Özel Çevre Korumu (ÖÇK) alanı içinde yer alan Kadın Azmağı yanındaki çevre tahribatı durduruldu. Azmak kenarında bir firma tarafından yapımı devam eden otel inşaatı sırasında ağaçlar kesilirken, koruma alanı içinde yer alan bölümde dolgu yapılarak çevre tahribatı yaratıldı. Tepkilere neden olan bu gelişmenin ardından çevrecilerin Çevre ve Şehircilik Muğla İl Müdürlüğü'ne dilekçeyle yaptığı bireysel başvuruların yanı sıra, geçen 30 Mart'ta da Gökova Ekolojik Yaşam Derneği tarafından Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'na duyurusunda bulunulup, çalışmaların durdurulması istedi. AĞAÇLARI KESİP YERİNE HAFRİYAT DOLDURMUŞLAR Bunun ardından inşaat ile çevresinde Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme ve denetimler sırasında azmak kenarındaki okaliptus ağaçlarının ve sazlıkların kesildiği, bu kesimden oluşan boşluğa ise inşaat alanından çıkan hafriyatla dolgu yapıldığı belirlendi. İnceleme ve tespitlerin ardından otel inşaatını yapan firmaya Çevre Kanunu gereğince 120 bin lira idari para cezası verilirken, tahribatın yapıldığı alanın ise tekrar eski haline döndürülmesi istendi. Ayrıca İmar ve Kıyı Kanunu gereğince Ula Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince de Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden gelişmelerin ve sürecin takibini talep etti. Bölgedeki çevre tahribatının durdurulması ve yasal işlem uygulanması başta Akyaka sakinleri olmak üzere çevreciler tarafından sevinçle karşılandı. Çevreciler sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. DHA Akyaka'da, 24-25 Mart 2016 tarihlerinde, rehabilite edilmiş, koruma altındaki çok sayıda sokak hayvanı ve sahipli hayvanlar vahşice zehirlenerek öldürüldü. Katliamla ilgili olarak Akyaka'daki sivil toplum kuruluşları ve HAYTAP ( Hayvan Hakları Federasyonu ) faillerin bulunması ve cezalandırılması için harekete geçtiler. Akyaka Jandarma Komutanlığı, Muğla Cumhuriyet Savcılığı ve ilgili kurumlara suç duyurusunda bulundular. Bu insanlık dışı eylemin devam etmemesi ve öldürülen canlar için, kurumların bir an önce görevlerini yaparak, görgü tanıkları ifadeleri doğrultusunda, güvenlik kameraları incelemesi ile failleri bularak cezalandırmalarını talep ediyoruz. Bu insan merkezli, doğada kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan, diğer tüm canlıları kendine yarar sağladığı sürece koruyan, hayvanlara, ağaca, suya, yeşile, ekolojik yaşama düşman bakış açısını şiddetle kınıyoruz. Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

Sayfa 7 BELDEMİZ Akyaka'nın yol ayrımı Kısa bir süre önce Muğla Fethiye karayolunun Akyaka sapağı ile Gökova kavşağı arasında (Akyaka sapağından yaklaşık 200 metre Gökova yönünde), yolun alt ve üst tarafındaki orman alanında ağaçlar hızlı bir şekilde kesildi. Çalışma sahasında hiçbir bilgilendirme levhası olmadığı, herhangi bir duyuru yapılmadığı için bu çalışmanın ne olduğu anlaşılamadı. Ağaç kesimi tamamlandıktan birkaç gün sonra Buradaki ağaçlar yol çalışması nedeni ile Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından kesilmiştir şeklinde bir tabela Orman Bölge Müdürlüğü tarafından alana dikildi. İşin aslının ne olduğu araştırıldığında, anayolun altından Akyaka yönüne bir bağlantı geçidi yapılması planlandığı ortaya çıktı. Ancak, gerçekleştirilecek projenin planı, yüklenici firmanın kim olduğu, işin başlama/bitiş tarihleri, keşif bedeli gibi bilgileri çalışma sahasında görmek hala mümkün değil. Kamuoyundan adeta sır gibi saklanan çalışma hızla devam ediyor. Kuruluşunu yeni tamamlayan çiçeği burnunda Gökova Ekolojik Yaşam Derneği'nin üyeleri önceki gün söz konusu projenin ayrıntılarını öğrenebilmek için Muğla'da bir takım ziyaretlerde bulundu. Valilik, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve Karayolları 2. Bölge Şefliği ile yapılan görüşmelerde ulaşılabilen bilgiler ise şu şekilde: Projenin amacı, halihazırdaki Akyaka sapağının trafik açısından güvenli hale getirilmesi. Proje, yaklaşık iki yıl önce Nas İnşaat Şirketi tarafından gündeme getirilen ve ilgili kurumlar tarafından onaylandıktan sonra çevrecilerin açtıkları dava sonucunda iptal edilen Gökova Kavşağına Viyadük projesine dayanıyor. Viyadük projesi revize edilerek aynı şirket tarafından yeniden sunulmuş ve kabul edilmiş. Bu kez tüm yasal izinlerin alındığı söyleniyor. Proje Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesinde uygulanacak olmasına karşın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da ÇED raporuna gerek görülmeden onaylanmış. Projenin maaliyeti Karayolları 2. Bölge Şefliği'nden alınan sözel bilgiye göre 13,175 Milyon TL, yüklenici firma Nas İnşaat, bitiş tarihi 2016 yılı sonu. Proje kapsamında 700 adet çam ve zeytin ağacı kesilmiş. Kesim işlemi tamamlanmış. Proje, ana yolun altına yapılacak bir tünelle, her iki kesilecekti ve bugünkü proje gündeme gelmeyecekti. yönden gelen araçların Akyaka'ya giriş/çıkışını Akyaka sapağından yaklaşık 2 km uzaklıkta planlanan öngörüyor. Tünelin, Akyaka tarafında orman içinde ana Gökova viyadüğünün Akyaka sapağının güvenliğini yola paralel açılan yeni yol ile (düşük kottaki bu yol arttırmasına nasıl bir katkısı olabilir? (Hatırlanırsa, doldurularak ana yol seviyesine çıkarılacak) Akyaka'nın viyadük projesine çevreciler, söz konusu kavşakta girişinde, fırının yaklaşık 100 metre üstünde mevcut yola herhangi bir güvenlik riski, ihtiyaç söz konusu olmadığı, birleştirilmesi öngörülüyor. Ana yoldan Akyaka'ya projenin gerçekleşmesi halinde doğal ve arkeolojik sit sapılan mevcut giriş iptal ediliyor. alanının zarar göreceği gerekçeleri ile karşı çıkmış ve Hazırlık aşamasında kamuoyunun tepkisi çekmemek iddialarını da bilirkişi raporu ile kanıtlamıştı.) için duyurulmamasına özel önem verildiği anlaşılan Doyurucu cevap alamadığımız bu sorular ister istemez projede şu sorulara ise tatmin edici bir cevap alınabilmiş bizi şu sonuca getiriyor. Galiba amaçlanan, bu güzergahta değil: ille de bir proje yapmak; viyadük, olmadı tünel, olmadı 1) Elbette ki Akyaka sapağında dönüş güvenliğinin başka bir şey Tabi bu projeler devasa bütçelerle artırılmasına hiç kimsenin itirazı olamaz. Ama, amaç hazırlanıyor, halktan alınan vergilerle halka sormadan. sapağı daha güvenli hale getirmek ise, Gökova yönünden Doğayı, biyo-çeşitliliği, Özel Çevre Koruma Bölgesini gelen araçların Akyaka yönüne rahat dönüşlerini sağlamak korumak denildiğinde ise adeta koro halinde verilen cevap üzere yolun üst tarafında bir cep oluşturulmasının ise: insan yaşamının yanında ağacın, kurdun, kuşun ekonomik, ekolojik ve toplumsal maliyeti çok daha az yaşamının lafı mı olur? olmaz mıydı? Bir özel çevre koruma bölgesinde yüzlerce ağacın 2) Karayollarının alt yapı yetersizlikleri, hataları Çevre Etki Değerlendirilmesine gerek görülmeden, ilgili nedeni ile ülkemizde her gün birçok ölümlü kazaların kurumların onayı ile adeta yangından mal kaçırırcasına olduğu başka acil noktalar dururken, neden yıllardır hiçbir kesilebilmesi oldukça düşündürücü. kaza haberi almadığımız Akyaka sapağı 'tehlikeli' ilan Gökova ÖÇK Bölgesi'nde bazı bölgelerin imara edilerek iptal edilmesi yoluna gidilmiştir? Karar verirken açılmasının, turizm yatırımlarının planlandığı duyumlarını hangi kaza verileri, istatistikleri baz alınmıştır, hangi aldığımız bu günlerde yapımına başlanan bu yol ayrımının, bilimsel çalışma yapılmıştır? Bölge halkının görüşleri Akyaka ile birlikte tüm Gökova Özel Çevre Koruma neden alınmamıştır? Bölgesi'nin sahip olduğu doğal, kültürel zenginliği tehdit 3) Karayolları yetkililerinin ifadesine göre, eğer iki yıl eden bir yol ayrımı olduğu çok açık. önce planlanan Gökova viyadüğünün yapılmasına KAYNAK: http://akyakaninsesi.blogspot.com.tr/ çevreciler karşı çıkmasaydı o zaman çok daha az ağaç YENİ YILIN İLK MUTLU HABERİ Derneğimiz Üyeleri Uğur Ayşe ve Atalay TUNA'nın Bir erkek torunları olduğunu öğrendik. DORUK bebeğe ''Hoş Geldin'' diyor Tuna ailesini kutluyoruz. Bahtı açık olsun. Akyaka Kültür ve Sanat Derneği Bültenidir. Yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Akyaka Kültür ve Sanat Derneği (48 011 019) Adına Sahibi Dernek Başkanı : Aydın Turunç Yayın Kurulu Başkanı : Devrim Bayar, Yayın Kurulu : Ömer Şimşek Çeri, Mustafa Koyuncu, Ender Sezen, Hüseyin Arslan Vergi No : Ula 043 033 73 54 Adres :Kaya Sokak No:4/2 Akyaka Ula/MUĞLA E-mail : yayingrubu@akyakakultursanat.com Web : http ://www.akyakakultursanat.com Tel : 0 252 243 41 16 Baskı : Devrim Gazetesi ve Matbaası / MUĞLA HHOŞ GELDİN ALYA Derneğimiz Üyesi Aslıhan Sertdemir ile Can Sertdemir'in, Mira'dan sonra, ikinci kızları dünyaya gelmiştir. ALYA'nın Sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini dileriz. KUTLAMA Derneğimiz üyelerinden Gülden ve Dr. Ahmet DOĞAN'ın ikiz kız ve erkek torunları olduğunu öğrendik. Doğan ailesini kutlar, ikizlere, barış ve sevgi dolu bir Türkiye ve Dünyada sağlıklı ve huzurlu bir yaşam dileriz. VEFAT DUYURUSU DERNEĞİMİZ YÖNETİM KURULU ESKİ ÜYELERİNDEN SAYIN GÜLCAN KULBUL'UN VEFATINI ÖĞRENMİŞ BULUNMAKTAYIZ. MERHUMEYE ALLAH'TAN RAHMET AİLESİNE SABIRLAR DİLERİZ. MEKANI CENNET OLSUN. VEFAT Derneğimizin bağışçılarından ve etkinliklerimize katılarak destekleyen SAYIN ÜLKÜ YARAŞ'IN Dubai'de vefatını büyük bir üzüntü içinde öğrenmiş bulunmaktayız.merhumeye Allah'tan rahmet, geride bıraktığı sevdiklerine sabırlar dileriz. Mekanı Cennet olsun.

Sayfa 8 YAŞAM Eşekli Kütüphaneci Mustafa Amca Mustafa Güzelgöz köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. Güzelgöz, köylere kitap taşımak kadar yöresinde başka girişimlere de öncülük etmiştir. Yaptığı bu çalışmalarla, yöredeki sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmiştir. Güzelgöz, kütüphaneleri tam anlamıyla bir eğitim merkezi haline dönüştürmek için bunların yanına bir de spor teşkilatı kurmuştur. Bir çok kütüphanenin yanda voleybol sahaları kurulmuş gençlerin futbola olduğu kadar diğer spor etkinliklerine de dikkatleri çekilmeye çalışılarak bedensel olarak güçlenmeleri amaçlanmıştır. Karain, Mustafapaşa ve Çökek köylerinde, köy duvar gazetesi için panolar konmuştur. Bu panolara köyle ilgili haberler yazılmakta, Türk büyüklerinin resimleri asılmaktadır. Özelikle bu resimleri gören köylüler altındaki yazıları da merak ederek okumaktadır. Güzelgöz, Ürgüp ilçesinde ilk folklor oyunlarını başlatır. İlk bando çalışmalarını hayata geçirir. Modern iletişim araçları ile Ürgüp halkını tanıştırmak amacıyla köy köy gezerek 16 mm'lik sinema makinesiyle gösterimler yapar. Konusu, kültür-sanat, tarım, hayvancılık ve gündelik yaşamı kolaylaştırıcı bilgileri içeren belgesel filmleri köylerin uygun alanlarında göstererek köylüyü bilgilendirmeye çalışır. Ayrıca fotoğraf makineleri ve baskıda kullanılan sarf malzemelerini sağlar. Saydam gösterimi için bir makine bir de jeneratör edinir. Böylece elektrik imkânı olmayan köylere bu hizmeti götürme imkânını da sağlamış olur. Güzelgöz, sosyal ve kültürel etkinliklere öncülük etmenin yansıra yörenin ekonomik olarak kalkınması için de çalışmalarda bulunur. Çökek köylüsünün ürettiği üzümü yok pahasına satmaktadır. Güzelgöz köylünün elindeki ürünü değerlendirebilmesi için köylüyü kooperatifçilik çalışmalarına yöneltir. Ürgüp'te bir eşek heykeli olduğunu biliyor muydunuz? İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180- Eşeğin heykeli mi olurmuş dediğinizi duyuyorum. Eğer o 200 kitap sığar. Sandıkların üstüne Kitap İade Sandığı eşek yıllarca köylere kitap taşımışsa neden olmasın? Tabi ki yazar. asıl konu kütüphaneci Mustafa Güzelgöz'ün hikayesidir. Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. Yıl 1943. Genç Mustafa'nın tayini kütüphaneci olarak Kütüphaneye de bir yazı asar: Sadece Pazartesi ve Cuma Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi'ne çıkar. günleri açıyoruz. Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük sektör yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: Bakın kütüphane eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da. bomboş duruyor, gelin kitap okuyun. Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir. Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu? Alıyorum. Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten. 23 yaşındaki genç memur Ne yapayım, ne yapayım? diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce Deli misin bey? der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir. O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir. Çünkü o zaman da Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş şimdiki gibi, Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, gelmesin, çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da zihniyeti diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak der. Mustafa aynen vardır. artık Ürgüp'teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki günler eşeği Yüksel'le köy köy gezmektedir. Köylerdeki Atatürk resminden utanmayan, ama ülkesine gram faydası çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır. karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca'nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa'nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir. Kitaplar daha sonra 5 eşek ve 2 katırla taşınmaya başlamıştır. Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakarki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer'e mektup yazar: Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa Güzelgöz hakkında dava açar, kendi görev tanımı dışında davranıyor diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder. Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp'e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler Girişimcilik ne biliyor musun? Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın. Bu sadece evinin önünü temizlemek demek değildir. Yaptığın iş olduğu yerde sayıyorsa, sende bir eksiklik vardır arkadaş. İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir. Bakın Nevşehir'den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var... 1963 yılında ise ABD Barış Gönüllülerince ödüle layık görülür. Kütüphaneye de 1960 model bir jeep hediye edilir. Hakkında Fakir Baykurt ve Tayfun Talipoğlu'nun kitap yazdığı Mustafa Amca'nın tüm gençlere tanıtılması dileğimle...