2005 YILINDA MENKUL KIYMETLERDEN VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ & BU GELİRLER İÇİN 2006



Benzer belgeler
100 SORUDA 2007 YILINDA MENKUL KIYMETLERDEN VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN

2004 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67. maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan

Sayı : 2018/233 2 Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N. MENKUL SERMAYE İRADI BEYANI (2017 Yılı Kazançları)

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2006 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

Tam Mükellef Gerçek Kişilerce 2010 Takvim Yılında Elde Edilen Gelirlerin Beyanı

2009 YILINDA TÜRK MENKUL KIYMETLERİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARIN TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİLER AÇISINDAN VERGİLENDİRİLMESİ

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2005 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2004 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

HİSSE SENEDİ ALIM SATIM KAZANCI TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF KURUM (1) DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ

I. STOPAJ YÖNTEMĠNE TABĠ MENKUL SERMAYE GELĠRLERĠ VE DEĞER ARTIġ KAZANÇLARI

MENKUL SERMAYE İRATLARI İLE MENKUL KIYMET ALIM SATIM KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

SİRKÜLER 2011 / 01. Gelir Vergisi Kanununun 2011 Yılı Uygulamasına Yönelik Tarifeler, İstisna/İndirim Hadleri, Tutarları ve Oranları

İMKB de işlem gören hisse senetleri alım satım kazançları % 0 stopaja tabi olup, beyan edilmez.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Gelir Vergisi Kanunu nun Geçici 67.maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan; (Ticari kazançla ilişkisi olmaması şartıyla)

SİRKÜLER 2009 / 09. Gelir Vergisi mükellefleri tarafından 2008 yılında elde ettikleri kazanç ve iratların beyan esasları aşağıdaki gibi olacaktır.

SİRKÜLER NO: POZ-2004 / 34 İST, 25/01/2004. ÖZET: 2003 yılı gelirlerinin toplanması ve beyanı.

% 0 stopaja tabi olup, kurumlar vergisine tabidir. (5) Nakit teminatlardan elde edilen gelirler % 15 stopaja tabidir.

2011 YILINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ

Gelir Vergisi Genel Tebliği. Seri, Sıra Numarası, No : 266 Sayılı GVK. 28 Aralık 2007 CUMA. Resmi Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından:

Sirküler no: 013 İstanbul, 3 Şubat 2009

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (Seri No:266)

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERE TASDİKİ ZORUNLU İŞLEMLER YENİDEN DEĞERLEME ORANLARI YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİ VERİLMEYEN HALLER (2011 Yılı Gelirleri

TABLO YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNİN BEYAN VE VERGİLEME ESASLARI. Tam Mükellef Sermaye Şirketi ve Yatırım Fonu (**)

RASYO YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.

2013 YILI MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü I- GİRİŞ :

2012 YILINDA ELDE EDİLEN KAZANÇLARIN GELİR VERGİSİ BEYANI

2013 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

GELİR VERGİSİ KANUNU NDA YER ALAN MAKTU TUTARLAR ARTIRILMIŞTIR

2015 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNİN BEYAN VE VERGİLEME ESASLARI GERÇEK KİŞİ. Yatırım Fonu (**)

SİRKÜLER ( ) 1- Yeniden Değerleme Oranında Artırılan Had ve Tutarlar:

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/82 TARİH: Gelir Vergisi Kanunu nda Yer Alan Had ve Tutarlara İlişkin 273 no.lu G.V.K.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

2012 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNİN BEYAN VE VERGİLEME ESASLARI KURUM. Yatırım Fonu (**)

2017 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Kabul Tarihi: 31/12/2004 Resmi Gazete Tarihi : 31/12/2004

2012 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNİN BEYAN VE VERGİLEME ESASLARI GERÇEK KİŞİ. Yatırım Fonu (**)

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

SİRKÜLER NO: POZ-2011/ 07 İST. 10/01/2011

278 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2011/08

2009/ Konu: 15 ve 30 ncu Maddedeki Tevkifat Oranlarıyla İlgili Düzenlemeleri Açıklayan Kurumlar Vergisi Sirküleri

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık. Konu : Tarihinden İtibaren Uygulanacak Olan Gelir Vergisi Maktu Had ve Tutarları

GELİR VERGİSİ KANUN TASARISINDA GERÇEK KİŞİLERİN VERGİLENDİRİLMESİ İLE İLGİLİ YENİ HÜKÜMLER GVK TASARI MADDE 51-88

10 oranında stopaja tabi. - 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senetleri stopaja tabi değil.

Konu: Menkul kıymetlerden 2018 yılında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi.

GVK nun Geçici 67. Maddesi Kapsamında Elde Edilen Gelirlere İlişkin GVK Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2007/12 İstanbul,

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2008/62 TARİH:

KÂR DAĞITIMI VE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI STOPAJ VERGİLENDİRİLMELERİNE YÖNELİK ÖRNEK BİR ÇALIŞMA

2 yıldan fazla elde tutulan tam mükellef kurumlara ait hisse senetlerinden elde edilen kazançlar istisnadır.

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 4 İST,

DUYURU ( ) : 2011 Yılı Kazançlarına İlişkin Verilecek Gelir Vergisi Beyanı Hk.

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2009/32 Ref: 4/32

- Diğer alım satım kazançlarıyla birlikte

GERÇEK KİŞİLERCE 2005 YILINDA ELDE EDİLEN VE YILLIK BEYANA TABİ GELİR UNSURLARI

DUYURU. Üyelerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunulur. Ali VAROL. Genel Sekreter 287 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Şubat Menkul Sermaye Gelirlerine İlişkin 2012 ve 2013 Yılı Vergi Rehberi

2016 Yılında Gelir Vergisi Kanunu Kapsamında Uygulanacak Had ve Tutarlara İlişkin 290 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazetede Yayımlandı

BİLGİ GÜNCELİ /50

GELİR VERGİSİNDE GEÇERLİ OLACAK YENİ HADLER VE TUTARLAR YAYIMLANDI:

2016 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNİN BEYAN VE VERGİLEME ESASLARI GERÇEK KİŞİ. Tam Mükellef. Yatırım Fonu (**)

BÜLTEN. KONU: Gelir Vergisi Kanununda yer alan ve 2015 Yılında Uygulanacak Maktu Had ve Tutarlara İlişkin 287 nolu GV Tebliği yayınlanmıştır.

15 NO LU 5520 SAYILI KURUMLAR VERGĐSĐ KANUNU SĐRKÜLERĐ YAYIMLANDI

04/01/2016 SİRKÜLER 2016/01. Sayın Yetkili;

SİRKÜLER NO: POZ-2018 / 3 İST,

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

2016 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

2013 TAKVİM YILINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN BEYANI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/215 Ref: 4/215

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/31

SİRKÜLER NO: POZ-2004 / 33 İST, 17/02/2004

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2015/1 TARİH:

STOPAJ STOPAJ. -Stopaja tabi değildir

G.V.K. GEÇİCİ 67 NCİ MADDE UYGULAMASI İLE İLGİLİ OLARAK GERÇEK KİŞİLERE YÖNELİK VERGİ REHBERİ

GELİR VERGİSİNDE 2017 İÇİN GEÇERLİ OLACAK YENİ HADLER VE TUTARLAR YAYIMLANDI:

Şubat 2012 Vergi. Menkul Sermaye Gelirlerine İlişkin 2011 ve 2012 Yılı Vergi Rehberi

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2011/2 TARİH:

SİRKÜLER RAPOR. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2009/5

278 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

2014 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/1

TAM MÜKELLEF KURUMLARA YAPILAN ÖDEMELERDE VERGİ KESİNTİSİ

KONU : 284 SERİ NOLU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ İLE DUYRULAN 2013 YILINDA UYGULANACAK DİĞER PARASAL YÜKÜMLÜLÜKLER

MASTER VERGİ DANIŞMANLIĞI VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ. KONU: GELİRİN TOPLANMASI VE BEYANI HK. SİRKÜLER. 1 - Giriş

Sirküler Rapor /232-1 GELİR VERGİSİ KANUNU NDA YER ALAN MAKTU TUTARLAR ARTIRILDI

KİTAPÇIKTA HANGİ GELİRLERİN BEYANINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR YER ALIYOR?

GERÇEK KİŞİLERCE 2008 YILINDA ELDE EDİLEN VE YILLIK BEYANA TABİ

2013 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ


2019 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ

SAYI : 2014 / 14 İstanbul, KONU : Kira gelirlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi

KONU : 2013 YILINDA ELDE EDİLEN ÜCRET VE ÜCRET DIŞINDAKİ GELİRLERE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFELERİ AÇIKLANDI.

KONU: 302 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. GENELGE (Sadece Müşterilerimiz içindir)

Transkript:

2005 YILINDA MENKUL KIYMETLERDEN VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN BEYANI VE VERGİLENDİRİLMESİ & BU GELİRLER İÇİN 2006 YILI BAŞINDAN İTİBAREN UYGULANACAK YENİ BEYAN VE VERGİLEME REJİMİ

SUNUŞ Gerçek kişilerin vergiye tabi gelirleri arasında önemli bir yer tutan menkul kıymet gelirleri, bu gelirlerin beyanı ve vergilendirilmesi ile ilgili hükümlerin yer aldığı Gelir Vergisi Kanunu nda, bu kıymetlerin vade tarihine kadar elde tutulmasından elde edilen faiz ve benzeri kazançlar ile vade tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan alım-satım kazançları olarak iki ana başlık altında değerlendirilmektedir. Hisse senedi kar payları, mevduat hesaplarına yürütülen faizler, repo kazançları, her nevi tahvil ve Hazine Bonosu faizleri, alacak faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları, özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kar payları, sigorta şirketleri ve emekli sandıklarınca yapılan ödemeler anılan Kanunun 75 inci maddesinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanırken; menkul kıymetlerin vadesinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar da yine aynı Kanunun Mükerrer 80 inci maddesinde, değer artış kazancı olarak vergiye tabi kılınmıştır. Kanunkoyucu, 2004 yılı sonunda kabul ettiği 5281 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu na eklediği Geçici 67 nci madde hükmü ile, işte bu gelirlerin beyanı ve vergilemesi rejiminde 2006 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere radikal değişiklikler yapmış bulunmaktadır. Daha açık bir ifade ile, bu değişiklik ve düzenlemelerle, çeşitli finansal araçlardan elde edilen getirilerin aynı oranda ve kaynakta vergilenmesi ve ticari faaliyetlere dahil olmayan gelirler için kaynakta yapılan bu vergilemenin nihai vergileme olması rejimi (veya) esası benimsenmiştir. Maliye Bakanlığı nın yeni beyan ve vergileme rejiminin uygulamasına ilişkin Tebliği de, 30.12.2005 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Bu çalışmamızın ilk bölümünde, konuyla ilgili olanların muhtemel sorularına verilen cevaplarla, Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, hisse senedi kar payları ve alım satım kazançları ve mevduat faizi/repo kazançları gibi ülkemizde çok sayıda insanı yakından ilgilendiren gelirlerden 2005 yılında elde edilenlerin beyanı ve vergilendirilmesine ilişkin kurallar açıklanırken ; ikinci bölümünde de, aynı gelir ve kazançların 2006 yılı başından itibaren tabi olacakları yeni beyan ve vergileme rejimi, yine muhtemel sorulara verilen cevaplarla, anlaşılır bir dille ve örneklerle özetlenmektedir. Şirketimiz uzmanları tarafından hazırlanan bu metnin, tasarrufların değerlendirilmesinde gerçek ve tüzel kişilere yardımcı olmasını dileriz. Saygılarımızla, Ernst&Young Türkiye

I. 2005 YILINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN TABİ OLACAĞI BEYAN VE VERGİLEME REJİMİ A. HAZİNE BONOSU VE DEVLET TAHVİLLERİ İLE EUROBOND LARDAN ELDE EDİLEN FAİZ GELİRLERİ VE ALIM-SATIM KAZANÇLARI 1. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden sağlanan faiz gelirleri, vergiye tabi hangi gelir unsuru kapsamında değerlendirilmektedir? Gelir Vergisi Kanunu nun 75 inci maddesi hükmü gereğince, (5 numaralı bent), gerçek kişilerce Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden elde edilen faiz gelirleri, menkul sermaye iradı olarak belli koşullarla beyana ve vergiye tabidir. 2. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirlerinde, elde etme ne zaman gerçekleşmektedir? Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faizleri, tahvil ve bononun itfa tarihinde yada faiz kuponunun üzerinde yazılı olan tarihte elde edilmiş sayılmaktadır. Dolayısıyla, gelir o tarihi kapsayan yılın geliri olmakta ve beyan için aranan koşulların gerçekleşmesi halinde izleyen yılın Mart ayının 15 ine kadar beyan edilmektedir. 3. 2005 yılında elde edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri üzerinden hangi oranda gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır? Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesinde (7 numaralı bent), GVK nın 75 inci maddesinde (5 numaralı bent) yazılı menkul sermaye iratları üzerinden (her nevi tahvil ve Hazine Bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler) gelir vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükmün bir gereği olarak, 98/11794 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, 01.10.1998 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri üzerinden yapılacak olan vergi kesintisinin oranı % 0 olarak belirlenmiştir. 2005 yılında elde edilecek faiz gelirleri için de bu oran kullanılacaktır. 4. 2005 yılında elde edilen Hazine Bonosu faiz gelirinin safi tutarı nasıl hesaplanacaktır? Gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen Hazine Bonosu faiz gelirlerinin safi tutarı, indirim oranı uygulaması ile hesaplanacaktır. İndirim oranı uygulaması, 4369 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanunu nun 76 ncı maddesine eklenen fıkra hükmüne dayanılarak yapılmaktadır. Uygulamanın esasını, Hazine Bonosu faiz gelirlerinin de

dahil olduğu bazı menkul sermaye iratlarının, enflasyonun olumsuz etkisinden arındırılmış tutarlarının vergilendirmesi arzusu oluşturmaktadır. Anılan madde hükmünde, kapsama giren menkul sermaye iratlarının gayrisafi tutarına, yeniden değerleme oranının, o dönemde Hazine Bonosu-Devlet Tahvili ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunan indirim oranının uygulanacağı ve bu şekilde bulunan tutarın gayrisafi irattan düşülerek vergiye tabi safi iradın hesaplanacağı belirtilmiştir. Ayrıca, maddede, döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerin, indirim oranı uygulaması kapsamında bulunmadığı açıklanmıştır. Gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerine uygulanacak indirim oranı, Maliye Bakanlığı tarafından % 53,7 olarak tespit ve ilan edilmiştir. 5. Gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri için uygulanan istisna tutarı ne kadardır? 2005 yılında Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden elde edilen tüm faiz gelirleri için genel nitelikte bir istisna uygulaması söz konusu değildir. 4710 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu na eklenen Geçici 59 uncu madde hükmü gereğince, 2005 yılında, sadece, 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş olan Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden elde edilen faiz gelirleri (ve bunların alım satımından sağlanan kazanç toplamı) için 174.033,88 YTL lik bir istisna uygulaması yapılacaktır. Bu nedenle, 2005 yılına ilişkin gelirlerin beyanı sırasında, faiz gelirinin elde edildiği Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilinin ihraç tarihi önem kazanmaktadır. 6. İstisna hangi tutara uygulanacaktır? Maliye Bakanlığı nın konuyla ilgili olarak yayımladığı 243 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği nde de belirtildiği üzere, istisna; faiz gelirleri açısından indirim oranı uygulandıktan, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar açısından ise maliyet bedelinin endekslenmesi yapıldıktan sonra bulunan tutara uygulanacaktır. Örneğin, 2005 yılından elde edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizinden, önce, indirim oranına karşılık gelen kısmı indirilecek, istisna, faiz gelirinin kalan kısmına uygulanacaktır. 7. Gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri için beyanname verme sınırı nedir? Gelir Vergisi Kanunu nun Toplama yapılmayan haller başlığını taşıyan 86 ncı maddesi hükmüne göre, vergiye tabi gelirin, tevkif sureti ile vergilendirilmiş ve gayri safi tutarları toplamı aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarından ibaret olması durumunda beyanname verilmeyeceği ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları faiz gelirleri üzerinden vergi tevkifatı yapılıyor olması sebebiyle (kesintinin oranı her ne kadar % 0 ise de ), bu gelirler için de beyan sınırı uygulaması yapılmaktadır. Gerçek kişilerce, Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirlerinin diğer beyana tabi menkul ve

gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte dikkate alınacak beyanname verme sınırı 15.000 YTL dir. GVK nun Geçici 55 inci maddesi hükmü gereğince, beyan edilmeyecek menkul sermaye iratları (mevduat faizleri, repo kazançları, ÖFK kar payları, MKYF kar payları), beyanname verme sınırının aşılıp aşılmadığının tespitinde, dikkate alınmayacaktır. Öte yandan, belirtilen sınırın aşılıp aşılmadığı, iradın gayrisafi tutarına göre değil, indirim oranı (bono veya tahvil TL cinsinden ihraç edilmiş ise) ve istisna (GVK Geçici 59 uncu madde kapsamında bulunuyorsa) uygulandıktan sonra kalan tutara göre belirlenecektir. 8. Devlet tahvili ve Hazine Bonosu faizleri için, GVK Geçici 59 uncu madde hükmü ile getirilen istisna uygulamasına ilişkin esaslar nelerdir? GVK nun Geçici 59 uncu maddesi hükmü ile getirilen 174.033,88 YTL lik istisna uygulaması, 26.07.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen faiz geliri ve alım-satım kazançlarını kapsadığından, 2005 yılında Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faiz geliri veya alım-satım kazancı elde edenlerin, beyanname düzenlenmesi aşamasında, bu kazançlarının kaynağı olan Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının belirtilen tarihler arasında ihraç edilmiş olup olmadığına dikkat etmeleri gerekmektedir. İstisna uygulaması kapsamında bulunan ( 26.07.2001 den sonra ihraç edilen) Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden gerçek kişilerce elde edilen faiz gelirleri önce indirim oranı uygulamasına tabi tutulacak, daha sonra da bu şekilde hesaplanan safi tutardan 174.033,88 YTL lik istisna düşülecektir. İstisna uygulaması sonucunda bulunan tutarın 15.000 YTL lik beyan sınırını aşıyor olması halinde de, istisnadan sonra kalan tutar beyan edilecektir. Bir başka ifadeyle, indirim oranı uygulamasından sonra bulunan tutarın 174.033.88 YTL yi yada istisna uygulamasından sonra bulunan tutarın 15.000 YTL yi aşmaması halinde, bu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. 4710 sayılı Kanun a konulan bir hükümle, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi ile getirilen istisna uygulamasından yararlanacakların, ayrıca, GVK nun Mükerrer 80 inci maddesinde belirtilen istisnadan yararlanamayacakları hükme bağlanmıştır. GVK nun, Değer artış kazançları başlığını taşıyan Mükerrer 80 inci maddesinde, 2005 yılında elde edilen değer artışı kazançları tutarının 13.000 YTL yi aşmış olması koşuluyla, diğer kazanç ve irat olarak gelir vergisine tabi olduğu açıklanmıştır. 9. İstisnadan yararlandırılabilen Hazine Bonosu faiz gelirinin beyanında, indirim oranı, istisna ve beyan sınırı uygulamaları hangi sırayla yapılacaktır? 26.07.2001 tarihinden sonra TL cinsinden ihraç edilen Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirlerinin beyanında, önce, gayrisafi tutara, GVK nun 76 ncı maddesinde yer alan indirim oranı uygulanacak (2005 yılı için % 53,7,), kalan kısımdan 174.033,88 YTL lik istisna tutarı düşülecek ve kalan tutarın 15.000 YTL yi aşıp aşmadığına bakılacaktır. Yukarıdaki sorulara verdiğimiz cevaplarda da belirtildiği gibi, aşması halinde, istisna

uygulamasından sonra bulunan tutarın tamamı beyan edilecektir. 10. Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının 2005 yılında elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar hangi vergiye tabi kazanç kapsamında değerlendirilmektedir? Bunlar nasıl beyan edilecektir? Hazine Bonolarının vadesinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, menkul sermaye iradı olarak değil, diğer kazanç ve iratlar genel başlığı altında değer artış kazancı olarak, belli koşullarla, beyana ve vergiye tabi bulunmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu nun ilgili hükümleri kapsamında, Hazine Bonosu (HB) ve Devlet Tahvillerinin (DT) vadesinden önce elden çıkarılmasından doğan kazançlar da, değer artış kazancı olarak vergiye tabi kılınmış; 2005 yılında elde edilen bu kazançların 13.000 YTL si vergiden istisna edilmiştir. Bu nedenle, gerçek kişiler tarafından 2005 yılında HB alım-satımından elde edilen kazançların endeskleme sonrası bulunan tutarının 13.000 YTL si gelir vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi hükmü kapsamında, 26.07.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilen HB ve DT lerinin elden çıkarılmasından 2005 yılında elde edilen kazançların ( varsa bunlardan elde edilen faiz gelirleri ile birlikte), 13.000 YTL si değil 174.033,88 YTL si gelir vergisinden istisna edilecektir. 2005 yılında HB veya DT satış kazancı 13.000 YTL yi (veya bono veya tahvil 26.07.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş ise 174.033,88 YTL yi ) aşan kişiler, 2006 yılı Mart ayının 15 inci günü akşamına kadar kazançlarının belirtilen tutarları aşan kısmını yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edeceklerdir. Söz konusu menkul kıymetlerin alım satımından elde edilen kazançların beyanında, faiz gelirlerinin beyanındaki indirim oranı ve beyan sınırı uygulamaları yapılmamaktadır. 11. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin kullanıldığı repo işlemlerinden sağlanan kazançlar da, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi hükmü kapsamında yapılan istisna uygulamasından yararlanabilecek midir? Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin teminat olarak kullanıldığı repo işlemlerinden sağlanan kazançlar, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi hükmü çerçevesinde yapılan istisna uygulaması kapsamı dışındadır. İstisnadan, sadece, bu menkul kıymetlerden ilgili maddede belirtilen süre içinde gerçek kişilerce elde edilen faiz gelirleri için yararlanılabilmektedir. Repo işlemlerinden 2005 yılında elde edilen kazançlar, bilindiği gibi, GVK nun Geçici 55 inci maddesi hükmü kapsamında beyana tabi değildir. 12. GVK nun Geçici 59 uncu maddesine göre yapılan istisna uygulamasından, faiz geliri ve alım satım kazancı için ayrı ayrı yararlanılabilir mi? 2005 yılı gelirleri için 174.033,88 YTL olarak belirlenen ve izleyen yıllar için de (2007 ye kadar) yeniden değerleme oranı kullanılarak bulunacak olan istisna tutarı, söz konusu Devlet Tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen faiz gelirleri ile alımsatım kazançları toplamına uygulanacaktır. Bir gerçek kişinin, hem faiz geliri ve hem de söz konusu bono ve tahvilleri elden çıkarma dolayısıyla elde ettiği alım-satım kazancının bulunması ve bunların her ikisinin de ayrı ayrı istisna sınırını aşması halinde, istisna tutarının hangi kazançtan

indirileceğine mükellefçe serbestçe karar verilecektir. 13. Ticari işletmelerin aktifine kayıtlı Devlet Tahvili ve Hazine bonolarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri ve alım-satım kazançları için de istisna uygulaması yapılabilecek midir? 4710 sayılı Kanunla getirilen istisna uygulamasından, ancak, Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden faiz ve alım satım geliri elde eden gerçek kişiler yararlanabileceklerdir. Anılan Kanunda, ticari işletmelere ait faiz ve alım-satım gelirleri için, söz konusu istisnanın uygulanmayacağı, açık biçimde belirtilmiştir. Bu nedenle, ticari işletmelerin aktifine kayıtlı DT ve HB dan 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri ve alım-satım kazançları için, yukarıda ayrıntılı biçimde açıkladığımız istisna uygulamasından yararlanılması mümkün değildir. 14. Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının 2005 yılında elde ettikleri Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faizleri beyana tabi midir? Medeni Kanun un ikametgah konusu ile ilgili hükümleri ve Gelir Vergisi Kanunu nun 3 üncü maddesi hükmü çerçevesinde, yurtdışında çalışan ve oturan Türk vatandaşları, vergi uygulamalarında dar mükellef sayılmaktadır. Yine GVK nun 86 ncı maddesinde de, dar mükellef gerçek kişilerin gelirlerinin tamamı Türkiye de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlardan ibaret olması durumunda, bu gelirler için beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirleri üzerinden GVK nun 94 üncü maddesi hükmü gereğince tevkifat yapılıyor olması sebebiyle ( oran % 0 olsa da), yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının 2005 yılında elde ettikleri Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirleri için, tutarı ne olursa olsun, yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. 15. Döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ihraç edilen Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin itfası sırasında oluşan değer artışları da menkul sermaye iradına dahil midir? GVK nun 75 inci maddesinin 5 numaralı fıkrasında, döviz cinsinden yada dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışlarının irat sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, söz konusu Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin itfası sırasında oluşan değer artışları, irat sayılmayacaktır. 16. Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre 2005 yılında beyana tabi başkaca geliri de bulunan bir kimsenin aynı yıl içinde Hazine Bonosundan elde ettiği faiz gelirini de bu beyannameye dahil etmesi gerekir mi? Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre 2005 yılında beyana tabi başka geliri de bulunan bir kimsenin, aynı yıl içinde Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden sağladığı faiz gelirlerinin, indirim oranı uygulamasından sonra (kapsama dahil ise, istisna uygulamasından sonra) kalan tutarının 15.000 YTL lik beyan sınırını aşması halinde, indirim oranı uygulamasından sonra kalan tutarın ( istisnaya tabi ise

istisnadan sonra kalan tutarın) yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilmesi gerekmektedir. Beyan sınırının aşılmaması durumunda ise, anılan faiz gelirleri, başka gelirler için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilmeyecektir. 17. Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları faiz gelirlerine ilişkin istisna uygulamasından aile bireylerinin her birinin ayrı ayrı faydalanmaları mümkün müdür? GVK nun 93 üncü maddesinde yer alan ve eşlerle velayet altındaki çocukların gelirlerinin tek beyanname ile bildirilmesi esasına dayanan Aile Reisi Beyanı uygulaması, 4369 sayılı Kanunla, 1998 yılında kaldırılmıştır. Bu nedenle, Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirleri ve alım-satım kazançları için 4710 sayılı Kanunla belirlenmiş olan istisna tutarından her bir aile ferdi, ayrı ayrı yararlanabilecektir. 18. Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen Eurobond lardan sağlanan faiz gelirleri ve alım-satım kazançları beyana tabi midir? Hazinenin yurt dışında ve yabancı para cinsinden ihraç ettiği Eurobond lardan elde edilen faiz gelirleri ile bunların vadesinden önce elden çıkarılmasından sağlanan alım-satım kazançları, gerekli koşulların gerçekleşmesi halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve irat olarak beyan edilmektedir. 19. Gerçek kişilerce 2005 yılında Eurobond lardan sağlanan faiz gelirleri nasıl beyan edilecektir? Eurobondların yabancı para cinsinden ihraç edilmiş olmaları sebebiyle, bunların faiz gelirleri için indirim oranı uygulaması yapılmamaktadır. Bu gelirler için belirlenen beyan sınırı ise, 2005 yılı için, 15.000 YTL dir. Özetle, bu gelirler, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi kapsamına giriyorsa istisna düşüldükten sonraki tutarın 15.000 YTL yi aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmek durumundadır. 20. Gerçek kişilerce 2005 yılında Eurobond lardan sağlanan faiz gelirleri için istisna uygulaması yapılabilecek midir? Son dönemlerde vergi inceleme elemanlarınca eleştiri konusu yapılıyor olsa da, Maliye Bakanlığı nın görüşleri çerçevesinde, bir Hazine Bonosu türü olan Eurobondlardan sağlanan gelirler de, bugüne kadar, eğer Eurobond 26.07.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş ise, GVK nun Geçici 59 uncu maddesi hükmü kapsamında yapılan istisna uygulamasından yararlandırılmıştır. Vergi inceleme elemanlarınca, Eurobond ların GVK nun Geçici 59 uncu maddesi kapsamında sayılmadığı ve maddenin gerekçesinde de istisna uygulamasından kamu iç borçlanma senetlerinin yararlanabileceklerinin belirtilmiş olduğu gerekçesiyle, Eurobond lardan elde edilen faiz ve alım satım gelirlerinin, istisnadan yararlandırılamayacakları ileri sürülmektedir. 21. Kurumlarca 2005 yılında Eurobond lardan sağlanan faiz gelirleri ve alımsatım kazançları nasıl beyan edilecektir?

Tam mükellef kurumlar tarafından 2005 yılında Eurobond lardan elde edilen faiz gelirleri ile alım-satım kazançları, kurumun diğer kazançları ile birleştirilerek kurum kazancı olarak yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilecek ve üzerinden % 30 oranında kurumlar vergisi ödenecektir. 22. Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları, Damga Vergisine tabi midir? Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları, Damga Vergisi Kanununa ekli ve vergiden istisna edilmiş kağıtların gösterildiği II sayılı tarifede ( 1-C-1) yer almıştır. Dolayısıyla, anılan menkul kıymetler, Damga Vergisine tabi değildir. 23. Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının, veraset yoluyla intikali vergiye tabi midir? Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu nun 1 inci maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye de bulunan malların veraset tarikiyle veya hangi suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer bir şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi kılınmıştır. Bu hüküm gereğince, Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin, veraset yoluyla yada bir başka suretle, ivazsız olarak devredilmesi halinde, devralan yönünden veraset ve intikal vergisi yükümlülüğü doğmaktadır. Bu yükümlülük, anılan menkul kıymetlerin, VUK nun servetlerin değerlemesi ile ilgili hükümlerine göre değerlenmesi ve bulunan tutarın (Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu nda yer alan istisna tutarlarını aşması halinde) beyan edilmesi şeklinde yerine getirilmektedir. B. HİSSE SENETLERİNDEN SAĞLANAN GELİRLER ( KAR PAYLARI VE ALIM- SATIM KAZANÇLARI) 24. Hisse senedi kar payı nedir? Gelir Vergisi Kanununda " kar payı " kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, GVK nun 75'inci maddesinde menkul sermaye iradı olarak nitelendirilecek olan bazı kar payı türleri sayılmıştır. Söz konusu maddede sayılan kar payı türleri ; Her nevi hisse senetlerinin kar payları İştirak hisselerinden doğan kazançlar Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar paylarıdır. " Kurumlardan alınan kar payı " kavramı, yukarıda sayılan ve Gelir Vergisi Kanununun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 (adi komandit şirketlerde komanditerlerin kar payları hariç) ve 3 numaralı bentlerinde belirtilen kar paylarını ifade etmektedir. Aynı fıkranın 12 nci bendinde de, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabına ödenen kar payları da menkul sermaye iradı

sayılmıştır. Söz konusu menkul sermaye iratları, anılan bentte kar payı olarak sayılmakla beraber, bu iratlar bir alacak hakkına dayanmakta olduğundan vergi uygulaması bakımından faiz olarak kabul edilmekte ve faizlerin tabi olduğu hükümlere göre vergilendirilmektedir. Dolayısıyla, bunlar kurumlardan alınan kar payı kavramı içinde değerlendirilmeyecektir. 25. Kar payının dağıtımına nasıl karar verilmektedir? Şirketlerde kar payının dağıtılıp dağıtılmayacağına genel kurul tarafından karar verilmektedir. Dağıtım zamanının belirlenmesi ise, genellikle, yönetim kuruluna bırakılmaktadır. Yönetim kurulunun, karın fiilen dağıtımı için tespit ettiği tarih, gerçek kişiler yönünden kar payının elde edildiği tarih olarak kabul edilmektedir. Bu tarihten, hisse senedi sahibinin haberdar olmaması yada haberdar olsa bile kar payını fiilen almaması, bu kar paylarının vergilendirilmesi uygulamasında, durumu değiştirmemektedir. 26. Hisse senetlerinden elde edilen kar payları, hangi tür vergiye tabi gelir unsuru olarak değerlendirilmektedir? Her nevi hisse senetlerinden elde edilen kar payları, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 1 numaralı bendinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanmış ve aynı Kanun da belirtilen koşullarla beyana ve vergiye tabi kılınmıştır. 27. Kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen temettü ikramiyelerinin beyanı gerekir mi? Kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen temettü ikramiyeleri, GVK nun 75 inci maddesinin 3 numaralı bendinde, menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. Bu gelirlerin, 2005 yılında, yarısının, varsa diğer menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte 15.000 YTL yi aşması halinde, Mart/2006 ayının 15 ine kadar yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanı zorunluluğu doğmaktadır. 28. Kooperatiflerin ortaklarına dağıttıkları kazançlar menkul sermaye iradı olarak beyana ve vergiye tabi midir? GVK nun 75 inci maddesinin 2 numaralı bendinde, iştirak hisselerinden doğan kazançlar, menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. Kooperatiflerin ortaklarına dağıttıkları kazançlar da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ancak, kooperatiflerin, ortakları ile yaptıkları işlemlerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları işlemlerle orantılı olarak dağıtılması, kazanç dağıtımı sayılmamaktadır. 29. Gerçek kişilerin 2005 yılında hisse senetlerinden elde ettikleri kar payları için beyanname verme sınırı nedir? Gelir Vergisi Kanunu nun Toplama Yapılmayan Haller başlığını taşıyan 86 ncı madde hükmü gereğince, 2005 yılında, vergiye tabi gelirin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve gayrisafi tutarları toplamı 15.000 YTL yi aşmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarından ibaret olması durumunda, beyanname verilmeyecek; diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Bu hüküm gereğince, gerçek kişilerin 2005 yılında elde ettikleri kar paylarının yarısının, diğer, tevkif suretiyle vergilendirilmiş menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte toplam tutarının 15.000 YTL yi aşması halinde, beyanname verilmesi zorunlu bulunmaktadır. Örneğin, 2005 yılında ortağı bulunduğu kurumdan 28.000 YTL brüt kar payı geliri olan bir mükellefin bu gelirinin yarısının 15.000 YTL lık beyan sınırının altında kalması nedeniyle, 2005 yılı için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesine gerek bulunmamaktadır. Kar payının yarısının beyan sınırını aşması dolayısıyla beyan edildiği durumlarda, beyanname üzerinden mahsup edilecektir. 30. Beyan sınırının aşılıp aşılmadığının tespitinde, hangi tutar dikkate alınacaktır? Beyan sınırının aşılıp aşılmadığının tespitinde, elde edilen kar paylarının yarısı ile, beyana tabi diğer menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının toplamı dikkate alınacaktır. Ancak, 2005 yıllında, GVK nun Geçici 55 inci maddesi hükmü gereğince beyan edilmeyecek olan iratlar, (mevduat faizi ve repo kazancı gibi) 15.000 YTL lik beyan sınırının aşılıp aşılmadığının tespitinde dikkate alınmayacaktır. 31. Gerçek kişilerin 2005 yılında elde ettikleri kar payları için indirim oranı uygulaması yapılacak mıdır? GVK nın İrat Sayılmayan Haller başlığını taşıyan 76 ncı maddesinde yer alan ve enflasyonun gelir ve kazançlar üzerindeki olumsuz etkilerinin arındırılmasına yönelik İndirim oranı uygulamasında, kapsama giren menkul kıymet gelirleri arasında hisse senedi kar payları bulunmamaktadır. Bu sebeple, gerçek kişiler tarafından elde edilen kar paylarının beyanında, indirim oranı uygulaması yapılması mümkün değildir. 32. Hisse senedi kar paylarında, elde etme ne zaman gerçekleşmiş sayılır? Kar paylarının mükelleflerce hangi tarihte elde edildiğinin belirlenmesi, bu gelirlerin hangi yıl geliri olarak beyan edileceğinin saptanması bakımından önem taşımaktadır. Genel olarak, kar payları da dahil menkul sermaye iratlarında elde etme, gelirin hukuki ve ekonomik tasarruf etme imkanının doğmuş olmasına bağlanmıştır. Hukuki tasarruf, gelir sahibinin gelir üzerinde talepte bulunma hakkını; ekonomik tasarruf ise ödemeyi yapacak olan tarafından, gelirin sahibinin emrine amade kılınmasını ifade eder. Buna göre, bir gelir hukuken talep edilebilir hale geldiği halde, ödemeyi yapacak olanın yükümlülüklerini yerine getirmemek suretiyle gelirin fiilen sahibinin emrine amade kılınmaması halinde, gelir elde edilmiş kabul edilmeyecektir. Böyle bir durumda da bu gelirlerin beyanı söz konusu olmayacaktır. 33. Yurt dışındaki kurumların hisse senetlerinden 2005 yılında elde edilen kar paylarının, menkul sermaye iradı olarak beyanı gerekir mi? Vergilendirme sistemimiz, tam mükellef gerçek kişilerin, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında elde etmiş oldukları gelirlerin tamamının beyanı ve vergilendirilmesi hükmünü amirdir.

220 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği nde de, konuyla ilgili olarak, Tam mükellef gerçek kişiler, yabancı ülkelerde elde ettikleri gelirleri için yıllık beyanname vermek ve diğer gelirleri nedeniyle verecekleri yıllık beyannameye bu gelirlerini ithal etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk, tevkif suretiyle vergilendirilip vergilendirilmediğine, tutarına veya niteliğine bakılmaksızın yabancı ülkelerde elde edilen bütün gelirler için geçerlidir. hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, tam mükellef gerçek kişilerce, kanuni ve iş merkezinin her ikisi de yurt dışında bulunan kurumların hisse senetlerinden 2005 yılında elde edilen kar paylarının, 800 YTL yi aşması durumunda tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu gelirlerin beyanı sırasında, Türkiye ile kar payının elde edildiği ülke arasında imzalanmış bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması varsa, bu anlaşma hükümlerinin de ayrıca dikkate alınması gerekmektedir. 34. Tam mükellef kurumlarca 2005 yılında dağıtılan kar payları üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının usul ve esasları nelerdir? Kurum kazançlarının vergilendirilmesi rejiminde 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonucunda, kurum kazançları, önce sabit oranlı bir kurumlar vergisine tabi tutulmakta, daha sonra da dağıtılması aşamasında (tam mükelleflere ödenenler hariç olmak üzere) % 10 oranında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaktadır. Ancak, GVK na eklenen Geçici 62 nci madde hükmü ile, Kurumlar vergisi mükelleflerinin; a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının, b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının, c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının, dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapmamaları kararlaştırılmıştır. 35. Tam mükellef gerçek kişilerin yurt dışındaki kurumlardan 2005 yılında elde etmiş oldukları kar payları üzerinden hesapladıkları gelir vergisinden, bu kar payları ile ilgili olarak yurt dışında ödemiş oldukları vergileri indirim konusu yapmaları mümkün müdür? Gelir Vergisi Kanunu nun 123 ncü maddesinde, Tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergiler, Türkiye de tarh edilen gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilir hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, tam mükellef gerçek kişilerin, 2005 yılında, yurt dışındaki kurumlardan elde etmiş oldukları kar payları üzerinden hesapladıkları gelir vergisinden, bu kar paylarının elde edildiği ülkede beyan edilmiş olması koşuluyla,

bu ülkede ödemiş oldukları vergileri mahsup edebilmeleri mümkün olmaktadır. 36. Dar mükellef gerçek kişilerin 2005 yılında hisse senetlerinden elde etmiş oldukları kar payları için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeleri gerekir mi? Gelir Vergisi Kanunu nun 86/2 nci maddesinde, Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmemesi hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, yine aynı maddede dar mükellef gerçek kişilerin diğer gelir unsurları nedeniyle beyanname vermeleri halinde de, yukarıda belirtilen gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği de ayrıca belirtilmiştir. Bu nedenle, dar mükellef gerçek kişiler tarafından, tam mükellef kurumların hisse senetlerinden elde edilen kar payları beyan kapsamı dışındadır. 37. Karın sermayeye ilave edilmesi dolayısıyla 2005 yılında gerçek kişi ortaklarca elde edilen bedelsiz hisse senetleri menkul sermaye iradı olarak beyan edilecek mi? Maliye Bakanlığı yayımladığı 243 seri numaralı Gelir Vergisi Tebliğinde, karın sermayeye ilavesi dolayısıyla, gerçek kişi ortaklar tarafından elde edilen bedelsiz hisse senetlerinin menkul sermaye iradı olarak beyanının söz konusu olmadığını belirtmiştir. 38. Sermaye yedeklerinin sermayeye ilave edilmesi dolayısıyla, 2005 yılında ortaklara verilen bedelsiz hisse senetlerinin menkul sermaye iradı olarak beyanı gerekir mi? Sermaye yedeklerinin sermayeye ilave edilmesi karşılığında gerçek kişi ortaklara verilen bedelsiz hisse senetleri, ortaklar yönünden menkul sermaye iradı sayılmamaktadır. Bunun gerekçesi, sermaye yedeklerinin, kurumun karından ayrılmamış olmasıdır. Böyle bir durumda, kar dağıtımı söz konusu değildir. Bu nedenle, sermaye yedeklerinin sermayeye ilavesi dolayısıyla gerçek kişi ortaklara verilen bedelsiz hisse senetlerinin, onlar tarafından menkul sermaye iradı olarak beyanı gerekmemektedir. 39. Dönem sonunda elinde hisse senedi bulunduran gerçek kişilerin, hisse senedindeki değer artışı ile ilgili olarak beyanname vermesi gerekir mi? Genel olarak, menkul sermaye iratlarında " elde etme", gelirin hukuki ve ekonomik tasarruf etme imkanının doğmuş olmasına bağlanmıştır. Hukuken ve ekonomik olarak tasarruf etme imkanı doğmamış olan bu tür değer artışları için, beyanname verilmesi gerekmemektedir. 40. 2005 yılında hisse senetlerinden kar payı elde edenler ne zaman beyanname verecekler ve beyan ettikleri gelir üzerinden hesaplanan vergiyi ne zaman ödeyeceklerdir? Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, yarısı beyan sınırını aşan tutardaki hisse senedi kar paylarının, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi

gerekmektedir. Bu beyannamenin verilme zamanı da, aynı Kanunda, gelirin elde edildiği yılı izleyen yılın Mart ayının 1-15 inci günleri olarak belirlenmiştir. Buna göre, gerçek kişilerce 2005 yılında hisse senetlerinden elde edilen ve yarısı, varsa diğer menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte 15.000 YTL yi aşan kar paylarının, 2006 yılı Mart ayının 15 ine kadar verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanı gerekmektedir. Bu beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin de, 2006 yılının Mart, Temmuz aylarında iki eşit taksitle ödenmesi gerekmektedir. 41. Beyanı gereken hisse senedi kar paylarının safi tutarının hesaplanması sırasında indirim konusu yapılabilecek giderler nelerdir? Beyan edilecek hisse senedi kar payının safi tutarının hesaplanmasında, gayrisafi tutardan indirilebilecek giderler, GVK nun 78 inci maddesinde sayılmıştır. Buna göre, Hisse senetlerinin muhafazası amacıyla bir bankaya veya benzeri müesseseye ödenen giderler, (kiralık kasa vb.) Hisse senedi temettülerinin bir banka vasıtasıyla tahsil edilmesi halinde, bu iş için bankaya ödenen komisyonlar, Kar payının elde edilmesi için ödenen vergi, resim ve harçlar (Damga Vergisi), kar payının safi tutarının bulunması sırasında, indirim konusu yapılabilecektir. 42. Hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlar, menkul sermaye iradı kapsamında mıdır? GVK nun Mükerrer 80 inci maddesi hükmüne göre, hisse senetlerinin alımsatımından sağlanan kazançlar, aynı maddede beliritilen bazı istisnaları dışında değer artış kazancı adı altında, belli koşullarla, beyana ve vergiye tabi tutulmuştur. Buna göre, bir menkul kıymet olarak, hisse senetlerinin alım-satımından elde edilen kazançlar da, menkul sermaye iradı olarak değil, diğer kazanç ve iratlar (değer artış kazancı) olarak beyana ve vergiye tabidir. 43. İMKB de işlem gören hisse senetlerinin alım satımından 2005 yılında sağlanan kazançlar beyana tabi midir? GVK nun Mükerrer 80 inci maddesinde, İMKB de işlem gören ve iktisap tarihinden başlayarak üç ay ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından sağlanan kazançların safi tutarının değer artış kazancı olarak beyana tabi oldukları hükme bağlanmıştır. Ancak, aynı maddede bu gelirlerin 13.000 YTL sinin ( 2005 yılı için) vergiden istisna edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, İMKB de işlem gören ve iktisap tarihinden başlayarak üç ay ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından sağlanan safi kazançların 13.000 YTL yi aşıyor olması halinde, aşan kısmın beyan edilmesi gerekmektedir. GVK nun Mükerrer 81 inci maddesi hükmüne göre, alım satım kazançlarının safi tutarının hesaplanması sırasında, maliyet bedelinin TEFE kullanılarak endekslenmesi mümkün olabilmektedir. 44. Tam mükellef kurumlara ait hisse senetlerinin alım satımından 2005 yılında

sağlanan kazançlar beyana tabi midir? GVK nun Mükerrer 80 inci maddesinde, hisseleri İMKB de işlem görmeyen tam mükellef kurumlara ait olan ve iktisap tarihinden başlayarak bir yıl ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından sağlanan kazançların safi tutarının değer artış kazancı olarak beyana tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak, aynı maddede bu gelirlerin 13.000 YTL sinin (2005 yılı için) vergiden istisna edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, tam mükellef kurumlara ait olan ve iktisap tarihinden başlayarak bir yıl ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından sağlanan safi kazançların 13.000 YTL yi aşıyor olması halinde, aşan kısmın beyan edilmesi gerekmektedir. GVK nun Mükerrer 81 inci maddesi hükmüne göre, söz konusu hisse senetlerinden sağlanan alım satım kazançlarının safi tutarının hesaplanması sırasında, maliyet bedelinin Devlet İstatistik Enstitüsünce tespit ve ilan edilen TEFE kullanılarak endekslenmesi mümkün olabilmektedir. Endeksleme işlemi sırasında hisse senetlerinin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere elde tutulma süresinde TEFE de meydana gelen artış oranı dikkate alınmaktadır. 45. İMKB de işlem gören hisse senetlerinin alım satımından 2005 yılında uğranılan zararların mahsubu mümkün müdür? İMKB de işlem gören ve üç ay ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından 2005 yılında uğranılan zararların, yine üç ay ve daha kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından sağlanan kazançlara mahsubu mümkün bulunmaktadır. Ancak, üç aydan daha fazla süre elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından uğranılan zararların mahsubu hiçbir şekilde mümkün değildir. C. MEVDUAT FAİZLERİ / REPO KAZANÇLARI 46. Mevduat faizi nedir? Kapsama hangi gelirler girmektedir? GVK nun 75 inci maddesinde, mevduat faizi ifadesi, bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına ve tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan, vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler ile bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan, devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralara sağladıkları gelirler ve menfaatler olarak tanımlanmıştır. 47. Mevduat faizleri, vergiye tabi hangi tür gelir unsuru kapsamında değerlendirilmektedir? GVK nun 75 inci maddesinin 7 numaralı bendinde sayılan her tür mevduat faizi menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. 48. Mevduat faiz geliri ne zaman elde edilmiş sayılmaktadır? Mevduat faizi, ödemeyi yapacak olan kurumun, faizi tahakkuk ettirip ilgilinin

tasarrufuna sunduğu tarihte elde edilmiş sayılmaktadır. Vadeli mevduat hesaplarında bu işlem vade sonunda gerçekleştirilmektedir. 49. Gerçek kişilerce vadeli yada vadesiz mevduat hesaplarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri beyana tabi midir? Genel kural, mevduat faizlerinin menkul sermaye iradı olarak belli koşullarla beyanını gerektirmekte ise de, Kanunkoyucu, GVK na eklediği Geçici 55 inci madde hükmü ile, tam mükellef gerçek kişilerce açılan mevduat hesaplarından (TL yada döviz) elde edilen faiz gelirlerini, tevkif suretiyle vergilendirilmiş olması koşulu ile, tutarı ne olursa olsun, 2005 yılı sonuna kadar beyan dışı bırakmıştır. Bu hüküm nedeni ile, gerçek kişilerce, 2005 yılında, mevduat hesaplarından elde edilen ve üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılan, TL yada döviz cinsinden faiz gelirleri, tutarı ne olursa olsun, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecektir. Başka gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. Ancak, gerçek kişilerce, yurt dışında döviz cinsinden açtırılan mevduat hesaplarından elde edilen faizler, üzerinden vergi tevkifatı yapılmamış olması ve döviz cinsinden elde edilmesi nedenleriyle, indirim oranı uygulanmaksızın elde edilen tutar 800 YTL yi (2005 yılı için) aştığı durumda beyan ve vergiye tabi bulunmaktadır. Yurt dışında açtırılan hesabın YTL cinsinden olması halinde, bu hesaplardan elde edilen faiz gelirleri, indirim oranı uygulamasına tabi olacak ve indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarın 800 YTL yi (2005 yılı için) aşması durumunda indirimden sonra kalan tutarın tamamı beyan edilecektir. 50. Gerçek kişilerce YTL ve döviz cinsinden açılan vadeli yada vadesiz mevduat hesaplarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri üzerinden hangi oranda gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır? 2005 yılında, 2003/6577 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının gereği olarak, gerçek kişilerce, TL cinsinden açılan nama yazılı hesaplardan elde edilen faiz gelirleri üzerinden, vadesiz ve ihbarlı hesaplarda % 18, (3) aya kadar vadeli hesaplarda % 18, (6) aya kadar vadeli hesaplarda % 16, (1) yıla kadar vadeli hesaplarda % 12, (1) yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda % 7 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Bu oranlar, döviz cinsinden açılan hesaplardan elde edilen faiz gelirleri için, (1) yıla kadar vadeli hesaplarda % 24, (1) yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda % 18 olarak uygulanmaktadır. Ancak, 2005 yılında açılan vadeli hesaplara 2006 yılında ödenen faizlerin yeni vergileme rejimi kapsamında % 15 oranında tevkifata tabi olduğunu hatırlatmak isteriz. 51. Dar mükellef gerçek kişilerce vadeli yada vadesiz mevduat hesaplarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri beyan edilecek midir? GVK Nun 86/2 madde hükmü çerçevesinde, dar mükellef gerçek kişiler tarafından mevduat hesaplarından (YTL yada döviz) elde edilen faiz gelirleri beyan edilmemektedir.

52. Ticari işletmeler ve kurumlarca 2005 yılında elde edilen mevduat faiz gelirleri hangi koşullarla beyana tabidir? Ticari işletmeler ve kurumlarca 2005 yılında mevduat hesaplarından elde edilen faiz gelirleri, GVK nun 75 inci ve KVK nun 13 üncü maddeleri hükümleri gereğince, tutarı ne olursa olsun, ticari kazancın veya kurum kazancının bir unsuru olarak, yıllık beyanname ile beyana tabi bulunmaktadır. Beyanname üzerinden hesaplanacak vergiden, yıl içinde bu gelirler üzerinden tevkif suretiyle ödenmiş olan gelir vergisi mahsup edilecektir. 53. Dar mükellef kurumlarca vadeli yada vadesiz mevduat hesaplarından 2005 yılında elde edilen faiz gelirleri beyan edilecek midir? Kurumlar Vergisi Kanunu nun 24 üncü maddesi hükmü gereğince, dar mükellef kurumlarca (Türkiye de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan) elde edilen mevduat faiz gelirleri, kurumlar vergisi tevkifatına tabidir. Bu şekilde üzerinden tevkifat yapılan mevduat faiz gelirlerinin beyanı gerekmemektedir. Ancak, KVK nun 20 ve 22 nci maddelerine göre beyanname verilmesi halinde, mevduat faiz gelirlerinin beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir. 54. Gerçek kişilerce bankalarda açtırılan ortak hesaplara 2005 yılında ödenen faizlerle ilgili vergi yükümlülüğü nasıl yerine getirilecektir? Bankada açtırılan ortak hesaba ödenen faiz gelirleri ile ilgili olarak, adlarına hesap açılan kişiler vergi yükümlülüklerini ayrı ayrı yerine getirmek zorundadırlar. Ancak, 01.01.1999-31.12.2005 tarihleri arasında elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan mevduat faiz gelirleri, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir. 55. Repo ve ters repo nedir? Repo, menkul kıymetlerin, bu kıymetleri elinde bulunduran kişi yada kurumlar tarafından geri alma taahhüdü ile satılmasını ifade eder. Bir başka ifade ile, ellerinde menkul kıymet bulunan ve nakde ihtiyacı olan kuruluşların nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla sahip bulundukları menkul kıymetleri, belli bir faiz üzerinden ve belli bir vade sonunda geri almayı taahhüt ederek satmalarıdır. Repo işlemi, işlemin vadesine, faiz oranına, işlemin taraflarına ve anlaşmaya konu olan menkul kıymete ilişkin bilgilerin yer aldığı bir çerçeve anlaşmasına göre yapılmaktadır. Ters repo, ellerinde nakit bulunan kişi ve kuruluşlar tarafından geri satma taahhüdü ile menkul kıymetlerin alınmasıdır. Başka bir ifade ile, ellerinde nakit fazlası olan kişilerin, getiri sağlamak amacıyla, belirli bir fiyat üzerinden ve önceden belirlenen vade sonunda geri satmak kaydıyla menkul kıymet almaları olarak tanımlanabilir. 56. 2004 yılında açılan ve fakat vadesi 2005 yılında dolan bir repo (veya mevduat) hesabından elde edilen kazançlar (veya faizler) hangi yılın geliri sayılmaktadır? 2004 yılında açılan ve fakat vadesi 2005 yılında dolan bir repo (veya mevduat)

hesabından elde edilen kazançlar, dönemsellik ilkesinin bir gereği olarak, 2005 yılının geliri sayılmaktadır. Bunun sebebi, hesap sahibinin elde ettiği kazanç üzerindeki tasarruf yetkisinin, repo işlemini yapan veya mevduat hesabını açan kurumca tahakkuk ettirilmesiyle kullanılabilir hale gelmesidir. Bu da, 2005 yılında gerçekleşmektedir. Özetle, böyle bir durumda, elde edilen gelir veya kazançların, aranan koşulları taşıyorsa, fiilen elde edildiği yılı izleyen yılın (2006 yılı) Mart ayının 15 inci günü akşamına kadar beyan edilmesi gerekmektedir. Ancak, yukarıda da belirtildiği gibi, GVK Geçici 55 inci maddesi hükmü nedeniyle, tevkif suretiyle vergilendirilmiş olması koşuluyla, bu gelir beyan edilmeyecektir. 57. Kimler repo ve ters repo işlemi yapabilirler? Repo kazançlarının beyanında uyulacak genel esaslar nelerdir? Repo ve ters repo işlemi yapmaya yetkili kuruluşlar, Sermaye Piyasası Kurulu ndan izin almak kaydıyla, bankalar, SPK çerçevesinde faaliyet gösteren aracı kurumlardır. GVK na eklenen Geçici 55 inci madde hükmü ile tevkif suretiyle vergilendirilmiş olmak koşuluyla, bu gelirler 2005 yılı sonuna kadar, beyan dışı bırakılmıştır. 58. Gerçek kişilerce repo ve ters repo işlemlerinden 2005 yılında elde edilen gelirler, vergiye tabi hangi tür gelir unsuru kapsamında değerlendirilmektedir? Gerçek kişilerce repo ve ters repo işlemlerinden elde edilen kazançlar, GVK nun 75 inci maddesinin 14 numaralı bendi kapsamında, menkul sermaye iradı olarak değerlendirilmektedir. 59. Gerçek kişilerce 2005 yılında elde edilen repo ve ters repo kazançları beyana tabi midir? Gelir Vergisi Kanunu na eklenen Geçici 55 inci madde hükmü gereğince, 01.01.1999-31.12.2005 tarihleri arasında elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan repo kazançları için, tutarı ne olursa olsun, beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. 60. 2005 yılında repo kazançları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının oranı nedir? 2003/6577 sayılı BKK gereğince, vadesi ne olursa olsun, repo kazançları üzerinden, % 22 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Ancak, 2005 yılında açılan ve fakat vadesi 2006 yılına sarkan repo hesaplarından sağlanacak kazançların yeni vergileme rejimi kapsamında % 15 oranında tevkifata tabi olduğunu hatırlatmak isteriz. II. 2006 YILINDA ELDE EDİLECEK GELİRLERİN TABİ OLACAĞI BEYAN VE VERGİLEME REJİMİ

A. HAZİNE BONOSU VE DEVLET TAHVİLLERİ İLE EUROBOND LARDAN ELDE EDİLEN FAİZ GELİRLERİ VE ALIM-SATIM KAZANÇLARI 61. 2006 yılında elde edilecek Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri üzerinden hangi oranda gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır? 5281 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu na eklenen Geçici 67 nci madde hükmü ile, 2006 yılı başından itibaren (10) yıl süreyle, 01.01.2006 tarihi ve sonrasında ihraç edilen Hazine Bonosu (HB) ve Devlet Tahvillerinden (DT) elde edilecek faiz gelirleri üzerinden, üçer aylık dönemler itibarıyla, ödemeyi yapan bankalar, özel finans kurumları, aracı kurumlar, saklamacı kuruluşlar ve T.C Merkez Bankasınca % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve şekli ve muhtevası Maliye Bakanlığınca belirlenecek özel bir beyanname ile tevkifat dönemini izleyen ayın 20 nci günü akşamına kadar bağlı oldukları vergi dairesine beyan edilip aynı ayın 26 ncı günü akşamına kadar da ödenmesi benimsenmiştir. Maddede ayrıca, bu tevkifat tutarlarının muhtasar beyannameye dahil edilmeyeceği de ayrıca belirtilmiştir. Maddede, bu oran üzerinden tevkif suretiyle vergilendirilen gelir ve kazançların ayrıca GVK nun 94 ve KVK nun 24 üncü maddelerine göre tevkifata tabi tutulmayacakları ve yabancı para cinsinden elde edilen gelirlerde, % 15 oranının Bakanlar Kurulu tarafından %20 ye kadar artırılabileceği de hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, 2006 yılında elde edilecek söz konusu faiz gelirleri üzerinden bu faizi ödeyen banka ve aracı kurumlar tarafından % 15 oranında tevkifat yapılması gerekecektir. 62. 2006 yılından önce ihraç edilmiş Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinden 2006 yılında sağlanacak faiz gelirleri de % 15 oranında tevkifata tabi olacak mıdır? Kanunkoyucu, GVK nun Geçici 67 nci maddesi kapsamında % 15 oranında tevkifata tabi tutulacak HB ve DT faiz gelirlerinin, 01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilecekler üzerinden sağlanacak faiz gelirleri olduğunu hükme bağlamıştır. Bu tarihten önce ihraç edilmiş olan HB ve DT den 2006 ve sonrasında sağlanacak faiz gelirleri ise, ( HB ve DT 01.01.2006 tarihinden sonra satın alınmış olsa bile) elde edenin tam veya dar mükellef olduğuna bakılmaksızın 31.12.2005 tarihinde geçerli olan hükümlere göre ( 2005 yılında elde edilen gelirlerin tabi olduğu beyan ve vergileme hükümlerine göre) beyana ve vergiye tabi olacaktır. Uygulama sözkonusu kıymetlerin itfasına kadar devam edeceğinden bu kıymetlerin elde edilme tarihi önem taşımamaktadır. Diğer bir ifadeyle 01/01/2006 tarihinden sonra satın alınsa da 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş devlet tahvili ve hazine bonolarından elde edilen gelirler için Geçici 67 nci madde hükmü uygulanmayacaktır. Örneğin, (A), 07.07.2004 tarihinde ihraç edilen Devlet tahvilini 10.01.2005 tarihinde iktisap etmiş, bu tahvillerin bir kısmını 02.06.2006 tarihinde elden çıkarmış, diğer kısmını ise itfa tarihi olan 05.07.2006 tarihine kadar bekleterek faiz geliri elde etmiş

ise, söz konusu tahvilin ihraç tarihi 01.01.2006 tarihinden önce olduğundan, (A) nın elde etmiş olduğu gerek faiz geliri gerekse alım-satım kazancı Gelir Vergisi Kanununun 31.12.2005 tarihinde geçerli olan hükümlerine göre değerlendirilecektir. Dolayısıyla, bu gelirler için Geçici 67 nci maddeye göre tevkifat yapılmayacaktır. 63. 2006 yılında kurumlarca elde edilecek Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri üzerinden tevkifat yapılacak mı? Yukarıdaki soruya verdiğimiz cevapta sözü edilen tevkifat uygulaması, sadece söz konusu gelirleri elde eden gerçek kişiler yönünden değil diğer gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olacaktır. Daha açık bir ifade ile, tevkifat uygulaması sırasında, geliri elde edenin, tam veya dar mükellef gerçek kişi ya da kurum olmasının, mükellef olup olmamasının veya vergiden muaf olmasının bir önemi olmayacaktır. Kurumlarca elde edilen gelirler üzerinden yapılan tevkifat, bunların kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Ancak, GVK nun Geçici 67 nci maddesinde, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan borsa yatırım fonları ile emeklilik yatırım fonlarına yapılacak ödemeler üzerinden tevkifat yapılmaması hükme bağlanmıştır. 64. Üzerinden % 15 oranında tevkifat yapılacak olan Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecek midir? Üzerinden % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılan HB ve DT faiz gelirleri için tam ve dar mükellef gerçek kişiler ile dar mükellef kurumlar tarafından yıllık veya münferit beyanname verilmeyecek, başka gelirler dolayısıyla beyanname verildiği durumlarda da, bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. Ticarî faaliyet kapsamında elde edilen söz konusu gelirler ise ticarî kazanç hükümleri çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınacak ve bunlar üzerinden tevkif suretiyle ödenmiş olan vergi, tevkifata tâbi kazançların beyan edildiği beyannamelerde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Ancak, Geçici 67 nci maddede 5436 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile, gelirleri üzerinden tevkifat yapılanların bu gelirlerini isterlerse yıllık beyanname ile bildirebilecekleri ve bu beyannameye dahil edecekleri kazançlarından menkul kıymetlerin alım satımından doğan zararlarını mahsup edebilecekleri hükme bağlanmıştır. Mahsup edilemeyen zararların başka gelir unsurlarına mahsubu veya ertesi yıla devri mümkün bulunmamaktadır. 65. Banka veya aracı kuruma fiziki olarak teslim edilen Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinde alış bedeli nasıl tespit edilecektir? HB ve DT nin fiziken bir banka veya aracı kuruma teslim edilmesi halinde, üzerinden tevkifat yapılacak matrahın hesaplanması sırasında, alış bedeli olarak, tevsik edilmesi kaydıyla, kıymet sahibinin beyanı esas alınacak ve yapılan işlem Maliye Bakanlığına bildirilecektir. Alış bedelinin tevsik edilemediği durumlarda ise, ihraç bedeli, alış bedeli olarak kabul edilecektir. 66. Saklamacı kuruluşların tahsiline aracılık ettikleri tahvil ve bono gelirleri