ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜ: KUDÜS

Benzer belgeler
Değerli Kardeşler, Aziz Öğrenciler ve Aziz Osmanlı Torunları,

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Müslümanlık ve İslam şeriatı, bilinenler-anlaşılmışlar-uygulanabilirler ve insan için olanlardan oluşmaktadır.

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Aziz Dostlar,

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Terceme : Muhammed Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

YERYÜZÜNDE ALLAH A EN SEVİMLİ YERLER: CAMİLERİMİZ

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Neyi Göremiyoruz?-10

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun.

YARDIM HARİTASI-1. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (30.) dersidir.

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Hâmile kadın için haccın hükmü

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

Mukaddime-7. Nureddin Yıldız ın Tıbba Müslümanca Bakış (7.) dersidir.

Adak Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

ÂLİM ÂMİLDİR. Nureddin Yıldız ın Hadislerle Diriliş (34.) dersidir.

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun.

NEDEN ÜMMET-2. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (8.) dersidir.

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Mağaradan Arşa-4. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (63.) dersidir.

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İLİM HALKALARI PROJESİ

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

NEDEN ÜMMET-1. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (7.) dersidir.

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) İN MEDİNE DEKİ İCRAATLARI PEYGAMBER (S.A.V.) MEDİNE DE

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

Arafat'ta vakfenin vakti

Neyi Göremiyoruz? -7

Fay Hattındayız-13. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (77.) dersidir.

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

YARDIM HARİTASI-2. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (31.) dersidir.

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Teminatımızın Yüzde Ellisi

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

ON EMİR الوصايا لعرش

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Şehittir

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

İslâm da Meşrû Mülk Edinme Yolları

GÖZ ÖNÜNDE NESİL-3. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (17.) dersidir.

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

YÖRÜNGEMİZİN TESPİTİ. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (33.) dersidir.

Transkript:

ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜ: KUDÜS

ب س م الل الر ح ن الر ح يم ا ل ح م د لل ر ب ال ع ال م ني. و ص ل الل و س ل م ع ل س ي د ن ا م م د و ع ل ا ل ه و ص ح ب ه ا ج ع ني. Âlemlerin rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Kur an-ı Kerim in isim vererek öne çıkardığı mekânlardan bir tanesi; Kudüs ve çevresidir. Ne hikmettir Allah, Kitabımız Kur an da Mekke ve Medine den çok defalar söz eder ama Kudüs ten söz ederken çevresinden de söz eder. Maide Suresi nde Kudüs ten söz eder, İsra Suresi nde de çevresi mübarek kılınmış Mescid-i Aksa dan söz eder. Mekke, Ümmeti Muhammed için bütün şehirlerin üstünde, imanla belgelenmiş bir numaradır. Medine, iki numaradır. Kudüs de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz in hadis-i şerifleriyle tescil ettiği şekilde Ümmeti Muhammed için üç numaradır. Bu üç mübarek şehirde Kudüs ün farkı; çevresinin de Kudüs gibi oluşudur. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz oturduğun köyden veya kasabadan sırf ziyaret etmek için gidilebilecek üç mescitten söz eder. Birisi; Mekke-i Mükerreme deki Mescid-i Haram dır. Diğeri Medine-i Münevvere deki Mescid-i Nebi dir. Bir de Kudüs teki Mescid-i Aksa dır. Bunun dışındaki camiler; ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, bahçesinde yatanlar ne kadar büyük âlimler hatta sahabiler olsalar bile hususi ziyaret edilmek maksadıyla kilometrelerce öteden ziyaret edilecek mescitler değildir ama Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa; dünyanın her yerinden ziyarete gidilir yerdir. Melekler bile bu üç mescidin etrafında dönüp duruyorlar, kıyamete kadar da dönecekler. Aziz Dinleyenler, Biz, Mescid-i Aksa yı camilerden bir cami gibi gördükçe Kur an ımızı tanımıyoruz demektir. Vefatından birkaç gün önce Mescid-i Aksa nın çevresini güvenli hâle getirmek için on yedi yaşında genç bir delikanlıyı, Ebubekir le Ömer in bulunduğu bir ordunun başına komutan olarak tayin eden ve onu sefer emriyle gönderen Resûlullah ı tanıyamadık demektir. Mescid-i Aksa bir cami olarak bizim aklımızda kaldığı sürece Allah Teâlâ nın vahiy merkezi olarak tayin ettiği, Mekke-i Mükerreme de Mescid-i Haram dururken Mescid-i Haram ın bahçesinde uyuya kalan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi Miraç için istasyon olarak Mescid-i Aksa ya gönderen Allah ı ve Şeriatı nı anlayamadık demektir. Mescid-i Aksa, cami değildir. Kesinlikle Filistinlilerin bir mekânı değildir. Mescid-i Aksa, bir namus meselesidir. Müslümanların önceki iki dini kaldırarak neshederek- onun yerine gelen ve miraçgâh olarak Peygamber ine Kudüs ü, Mescid-i Aksa yı seçtiren İslam ın izzetidir, şerefidir; halk lisanıyla namusudur. Müslümanların Kudüs ü, Mescid-i Aksa yı Araplara ait bir sorun olarak görmeleri bir zillettir, cehalettir, kapasite düşüklüğüdür. Müslümanların, Kudüs teki sorunu çıkaran ve orada mü minleri ezip kahreden gücü İsrail Devleti olarak görmeleri ve düşman olarak sadece Yahudileri görmeleri batıldır, yanlıştır, cahilliktir.

Bugün Kudüs te zulmedenler, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin imam olduğu Miraç öncesindeki o namazda, kendinden önceki peygamberlerin tamamını peşine cemaat olarak takan Muhammed aleyhisselama haset eden, muharref de olsa diğer din mensuplarının tamamıdır. Belki Müslümanlar, miracın ne manaya geldiğini unutmuş olabilirler. On üç yıl Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin kıblesinin Mescid-i Aksa ve Kudüs olmasının ne manaya geldiğini Müslümanlar unutmuş olabilirler. Miraca giderken on binlerce peygamberin önüne geçip namaz kıldıran ve onların ruhlarını peşine takan Muhammed aleyhisselamın yaptığı işin ne olduğunu Müslümanlar anlamamış olabilirler ama o gün peygamberlerinden Kudüs bayrağını teslim alan, bu teslim töreninde de onlara iki rekât namaz kıldıran Muhammed aleyhisselamın ne yaptığını, o işin ne manaya geldiğini Yahudiler de Hıristiyanlar da çok iyi anladıkları için Kudüs ü her işgal ettiklerinde, Selahaddin öncesi her dönemde Kudüs ü kan gölüne çevirip orada secde eden tek bir Müslüman bırakmayarak Miraç öncesinde orada peygamberlerini peşine cemaat olarak takan Muhammed aleyhisselamdan intikam almak istemişlerdir. Bunu Müslümanlar anlamayıp orayı Yaser Arafat ın, Filistinlilerin sorunu olarak görmüş olabilirler. Oradan Osmanlı devlet olarak çekilirken hilafet toprağının bir parçası olmaktan çıkarıp orayı İngilizlerin yönetimine devretmeye mecbur bırakılırken yeryüzünde gerçekleşen şeyin sadece basit bir toprak parçasının İngilizlere teslim edilmesi gibi basit bir olay olduğunu zannedenler; sonra da İngilizlerin, Hıristiyan oldukları hâlde yıllarca Yahudileri İngiltere de gemilere doldurup okyanusta ölüme mahkûm eden gaddarlar onlar oldukları hâlde kendi elleriyle pişirdikleri bu Kudüs toprağını Yahudilere niçin teslim ettiklerini anlayamayanlar; Protestanlığın İslam dan bu intikamı neden aldığını anlayamayanlar; Kudüs ü anlamışlardır, aslında Medine yi de anlamamışlardır, aslında Mekke yi de anlamış değillerdir. Çünkü Mekke, Hira Dağı na vahiy indikten sonra bile on üç sene Kudüs ten kıble olmak için sıra beklemiştir. Kudüs ü on üç yıl sonra nöbette bırakıp kendisi Kâbe olan, kıble olan Mekke yi anladığını iddia eden, on üç yıl sonra jetonu düşecek bir Müslüman demektir. Biz, bugün burada Arapların Filistin ini konuşmuyoruz. Mirac a çıkılan yeri konuşuyoruz. On üç yıl İslam a kıble olan merkezi konuşuyoruz. Filistin i konuşmuyoruz. Filistin başka bir yer. Filistinliler başkaları. Bunun için Biz, eğer Kur an ın her ayetinden mesulsek ve eğer Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin din olarak tatbik ettiği her şey bizi de imanımızdan dolayı ilgilendiriyorsa Kudüs imanımızdır. Mescid-i Aksa eskimemiş ilk kıblemizdir. Mescid-i Aksa nın kıblegâh oluşu, Müslümanlara yön oluşu değişmiştir; iptal edilmemiştir. Eğer Kudüs, kıble seviyesinden iptal edilmiş olsaydı; kıblegâh değeri ح و ل ه orayı yüzde yüz kaldırılmış olsaydı Allah, kıyamete kadar okunacak olan Kur an ında ب ار ك ن ا Çevresini bile bereketlendirdiğimiz yer. diye anmazdı. Öyle olsaydı eğer Kudüs, kıblegâhlık olmaktan çıkıp Müslümanlar için geçmişte Endülüs gibi bir toprak parçasından ibaret olacak olsaydı Kudüs ten başlayan Ürdün Nehri nin kıyılarında on binden fazla sahabinin kabri bulunmazdı. Filistin toprağı dediğimiz topraklarda yani Kudüs ve eteklerinde akıp duran Ürdün Nehri nin etrafında on binden fazla şehit düşmüş sahabinin kabri var. Biz, Kudüs ü tarihi bir eser olarak görmüyoruz. Kudüs, Osmanlı nın mirası da değildir. Osmanlı nın oradaki mirası; iki kemerdir, üç çeşmedir, beş tane sebildir. O, Muhammed aleyhisselamın mirası da değildir. Mescid-i Aksa nın sınırlarını Âdem aleyhisselam çizdi.

Kudüs, Âdem aleyhisselamdan beri on binlerce peygamberin hayali ve rüyasıdır. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin de rüyası olduğu için ölüm döşeğinde olduğu hâlde daha dikkatli olur, daha heyecanlı olur diye gencecik bir sahabi olan Üsame ye teslim ettiği ordusuyla onu Kudüs e yönlendirdi. O, bütün peygamberlerin ortak mirasıdır. Süleyman aleyhisselamın da, Davud aleyhisselamın da mirasıdır. Musa aleyhisselamın da hayali ve mirasıdır. Yahudilerle onlarca yıl uğraştıktan sonra Yahudilerin hıyaneti yüzünden Mescid-i Aksa ya, Kudüs e ulaşamadan öleceğini anlayınca Allah tan ilk defa ve son defa gerçekleşecek bir ricada bulundu: Bari ben öldükten sonra naaşımı Kudüs topraklarına ulaştır Ya Rabbi. dedi. Ölmüş peygamberlerin bile hayalidir Kudüs. Kudüs, Osmanlı mirası değildir. Bu, Osmanlı nın elinden çıktığı için her Osmanlı ruhu taşıyan ve hilafeti kendisinin makamı gören her mü minin, yiğidi düştüğü yerden kaldırma projesinin adı olabilir. Osmanlı nın mirası değil. Osmanlı nın değildi ki, Ümmeti Muhammed indi. Peygamberlerindi, Ulu l-azm peygamberlerinindi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin mübarek dedesi İbrahim aleyhisselamın naaşının bulunduğu bir toprak, Osmanlı nın olmaz ki ondan miras kalsın. Osmanlı, tarihte birkaç zamanlığına nöbete gelmiş bir yiğitti. Nöbetteyken şehit düştü. Eğer çocukları samimi bir şekilde onun davasının sahibiyseler Osmanlı nın omzundaki hilafet yükünden dolayı Osmanlı nın omzunda bekleyen bütün yükler, zaten onun çocuklarının üzerinde emanettir. Miras değil emanettir. Bu emanet, düştüğü yerden kaldırılmayı bekleyen bir emanettir. Biz neyi konuşuyoruz? Yeryüzünde hiçbir mescide bağışlanmamış olan bir rekât namazın beş yüz rekât sayıldığı yerden konuşuyoruz. Allah, Mescid-i Aksa da kılınan her rekât namazı beş yüz kabul ediyor. Peygamberin in mescidinde kılınan her namazı da bin kabul ettiği gibi, Mescid-i Haram da kılınan her namazı yüz bin namaz kabul ettiği gibi Biz, herhangi bir camiyi konuşmuyoruz. Herhangi bir mescidi konuşmuyoruz. Herhangi bir medreseyi konuşmuyoruz. Biz, Ümmeti Muhammed in on binlerce peygamberden devraldığı emaneti konuşuyoruz. Kıyamete kadar bu emaneti muhafaza edecek mücahitlerden söz ediyoruz. Biz, Âdem aleyhisselamın parsellediği yerden konuşuyoruz. Burası, herhangi bir şekilde fethettikten sonra Abdülmelik bin Mervan ın tayin ettiği bir arsa değil. Allah ın, parselizasyonunu (sınırlarını) Âdem aleyhisselamdan beri mescit olarak tayin ettiği yerden söz ediyoruz. Âdem ve Âdem den Muhammed aleyhisselama kadar on binlerce peygamberin gözünden bir araziyi konuşuyoruz. Dünyanın neresinde nübüvvet göreviyle görevlendirilmiş olursa olsun Kudüs, Mescid-i Aksa her peygamberin hayalinde vardır. Çünkü Allah ın her peygamberden ve peygamberlere iman edenlerden beklediği en büyük cihat görevlerinden biri; Mescid-i Aksa nın iffetini ve izzetini koruma görevidir. Bunun için bir Müslüman ın Peygamber ine sadakati ve İslam ı dava olarak benimsemesi, herhangi bir teheccüt namazıyla ölçülemez.

Teheccüt, cehennemden kurtulma korkusuyla kılınan namaz olabilir. Dava; Ümmeti Muhammed in peygamberlerden devraldığı, bu devralma töreninin Miraç öncesindeki iki rekât namazda yerlerde ve göklerde tescil edildiği bu töreni benimseme, Resûlullah ın Musa aleyhisselamdan, İsa aleyhisselamdan, İbrahim aleyhisselamdan Kudüs ü teslim almasına karşı O nun Ümmeti nden olan her Müslüman ın Peygamberin in emanetini kıyamete kadar taşıma ve heyecanlı bir şekilde ayakta tutma arzusunu taşıyıp taşımadığıyla bir Müslüman ın dava anlayışı ölçülür. Talebe yetiştirmek bunun için yetmez. Tespih çekmek bunun için yetmez. Tespih çekmek, talebe yetiştirmek, çok kitaplar okumak, çarşaf giymek, hatimler indirmek, mevlitler okumak; bunların neresinde Kudüs var? Bunlar, Miraç a çıkaran şeyler mi? Bunları konuş! Büyük işler olabilir, değerli işler olabilir, öyledir de ama Miraç Davası, Kudüs ten güdülür. Kudüsçüler, Kudüs ruhlular, her mescidi Mescid-i Aksa görenler, ancak peygamberin cihat davasını kıyamete kadar taşıyacak kimsedirler ki bu bilgiler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin hadis-i şeriflerine aittir. Pısırık Müslüman, dinden çıkmış Müslüman değildir ama Muhammed aleyhisselamın davasını kıyamete kadar taşıyacak olanlar, Ümmeti Muhammed in şerefini ve izzetini taşıyacak olanlar; Kudüs hayranı olanlardır, Kudüs aşığı olanlardır, Kudüs ü ve Mescid-i Aksa yı dava edinenlerdir. Nereden bildik bunu? Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden bildik. Bakın İmam Buhari nin, Müslim in ve Ahmed bin Hanbel in rivayet ettiği dört hadis-i şerifi okuyacağım. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Kudüsçü olmakla bir dava adamının Kudüs ü kendisine dava edinmesiyle Kudüs ün dışındaki İslamî konulardan birinde sivrilmesi arasındaki farktan söz ediyor. Evet, yirmi otuz talebeye Kur an öğreten de İslamî hizmet yapmıştır. Doğrudur, mübarektir. Evet, Çarşaf giyilsin, tesettür olsun, başörtüsü olsun. diyen ve bu uğurda mücadele eden de elbette İslam a hizmet etmiştir; doğrudur. Camide imamlık yapıp Müslümanlara namaz kıldıran da önemli bir iş yapmıştır. Bu da doğrudur, el Hak güzel iştir ama bak Resûlullah aleyhisselatü vesselam kıyamete kadar Ümmet inin izzetini ayakta tutan ve Taife-i Mensura -Allah ın yardımıyla ayakta duran kadrodediği kimmiş meğerki? Kim, kıyamete yakın Ümmeti Muhammed i ayakta tutma payesiyle ayakta duracak? Kim, kıyamete yakın Ümmeti Muhammed in şerefini koruyan kadro olacak? Yurtlar ve camiler açanlar, yollar yapanlar mı? Vakıflarla sadaka dağıtanlar mı? Konuş ya Resûlullah, dinleyelim. İmam Buhari nin Sahih inin Tevhit bölümünde 29. hadis-i şerifi dinleyelim: Ümmetim den bir grup Allah ın dinini ayakta tutmaya devam edecektir. Yalanlayanlar ve aykırı davrananlar, onlara bir zarar veremeyecektir. Kıyamet geldiğinde onlar bu durumda devam ediyor olacaklardır. Müslim in İmâre bölümünün 172.hadis-i şerifi. Bu din yıkılmadan ayakta kalacaktır. Kıyamet kopuncaya kadar da Müslümanlardan bir grup, bu din için çarpışacaktır. Bir grup. Müslümanların diğer bölümleri bu çarpışmadan geri kalacak demek ki. Yine Müslim in İmâre bölümünden devam ediyoruz: Ümmetimden bir grup hak için cihada, kıyamet gününe kadar devam ediyor olacaktır. Ahmed bin Hanbel de 22676. hadis-i şerifi dinliyoruz: Ümmetim den bir grup dinde güçlü olmaya devam edeceklerdir. Güçlüklerle karşılaşsalar da düşmanlarını ezecekler, karşıtlarından

etkilenmeyeceklerdir. Allah ın kıyamet emri geldiğinde onlar bu hâlde olacaklardır. Ashap dedi ki: Ya Resûlullah! Bunlar kimlerdir ve nerede bulunacaklardır? Kudüs te, Kudüs ün çevresinde olacaklardır. Buyurdu. Cevap çok kısa. Ümmeti Muhammed in şeref ve tansiyonu; Kudüs ve çevresinden ölçülecektir. Bu ne demek biliyor musunuz? Günün birinde Amerika çökse de İsrail zayıflasa da kıyamet sabahına kadar orada cihat eksik olmayacağına göre mesele, İsrail meselesi değildir. O gidecek, Allah başka bir tağutu gönderecektir. Çünkü bu Ümmet in cihat kalbi, kıyamete kadar Kudüs te atacaktır. Kudüs te cihat ruhu canlı kalması için orada muhakkak İsrail gibi bir piyonun bulunuyor olması lazımdır. Adı İsrail olmaz başka bir şey olur ama cihat var olması için anti cihat olan küfrün büyük güçlerinden birisinin orada bulunuyor olması lazım. Dolayısıyla biz, İsrail karşıtlığı için ruh taşımıyoruz. Biz, İsrail düşmanı filan değiliz. Cihadımızı istiyoruz. Kudüs sayesinde kıyamete kadar Ümmeti Muhammed in izzetini ayakta tutan Taife-i Mensura dan olmak istiyoruz. Allah tan yana, Muhammed aleyhisselamdan yana, cihattan yana tavır koyandan olmak istiyoruz. Bizim meselemiz, İsrail meselesi değil. Meselemiz, Kudüs te görünmek meselesidir. Kudüsçü olmak, Mescid-i Aksacı olmak meselesidir. Bu kıyamete kadar devam edecek. Demek ki biz, Peygamber lisanından anladık ki; kıyamete kadar radikal diye anılan, aşırı diye anılan, kadınları bile cihat diye haykıran bir grup bulunacak; onları kınayan, Aşırı gidiyorsunuz. diyen ama İslam ın diğer bölümleriyle kendisini avutan kitleler de bulunacak demektir. Çünkü hadis-i şeriflerin dördünde de Peygamber aleyhisselam Efendimiz: Kimsenin kınamasından etkilenmeden cihat edecekler. buyuruyor. Demek ki Müslümanlar kınayacaklar, Aşırı gidiyorsunuz, böyle yapmayın, süper güçlerle böyle uğraşılmaz. diyecekler ama orada azınlık bir grup, başörtülü kadınlar cihat, şehadet diye haykıracaklar. Burada da namaz kılmakla, yurt açmakla, talebeye burs vermekle, Ramazan da sadaka-ı fıtra vermekle her işi bitirdiğini zanneden ama Taife-i Mensura dan olma hazzını kaybeden ve cihadı oyalanmak zannedenler bulunacaklar. Onlar sürekli Aşırı gidiyorsunuz, süper güçlerle uğraşılmaz. diyecekler ama bunlar etkilenmeyecek. Aman burada çocuk bakamazsın! diyenler olacak. Orada da açlık, tank tehdidi altında ve sefalet hayatı yaşadığı hâlde bir kadın on çocuk, on iki çocuk doğuracak Beytü l Makdis e Meryem gibi adanmış çocukların anaları olarak Allah a kavuşmuş olacak için. Meryem, eğer İsrailoğulları nın zulmüne karşı Bana çocuk ver, onu Beytü l Makdis e adayayım. dediyse bugün Gazze de sefalet ve yokluk içerisinde, elektriksiz, susuz, ekmeksiz topraklarda, emzireceği sütün bile göğsüne gelip gelmeyeceği belli olmadığı hâlde böyle bir sıkıntı içerisinde bile on çocuk, on iki çocuk annesi olan kadın; bu zamanın Hannesi değil de kimdir? Onun doğurduğu Meryem dir. Çünkü o da İsrail in tankları ve mermileri altında öldürülmese bile açlıktan veya astımdan ölüp gideceğini bildiği hâlde sürekli doğuruyor. Niye doğuruyor? Çünkü Allah, oradaki nesli kıyamete kadar Ümmeti Muhammed in izzetini taşıyacak kadro olarak seçmiştir. Kimin gönlü onlara bağlıysa, kim kendisini orada hissediyorsa; kim kalbinde, damarlarında hareket ve sofrasında rızık varken oraya pay ayırıyorsa, kimin rüyalarına Kudüs giriyorsa o da Allah ın izniyle Mescid-i Aksa ya adanmış Meryem dir. Erkek olsun, kadın olsun o da oraya adanmıştır. Doğurduğunu da kendisini de Kudüs e adayan da Taife-i Mensura dandır. Allah ın seçtiği kullardandır. Kıyamet günü Allah ın yeryüzü mirasını devralacağı nöbetçiler, onlardır Allah ın izniyle. İşte,

Peygamber aleyhisselamın sözleri burada. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin hedefi, hayali, arzusu burada. Bunun için ashabı kiram hiç gün kaçırmadan, vakit kaybetmeden Mescid-i Aksa nın fethi için koştular. Allah lütfetti, onlar Peygamber inin hayalini gerçekleştirmekle şereflendirildiler, Allah onlardan razı olsun. Mescid-i Aksa, bizim zannettiğimiz gibi minareli bir caminin adı değildir. Şimdi burada gördüğünüz Mescid-i Aksa nın arazisinin adıdır. Mescid-i Aksa yer adıdır, cami adı değildir. Ben size mümkün olduğu kadar resimle anlatmaya çalışayım. Birinci resmi görelim. Kudüs şehrini görüyorsunuz. Çizgiyle çizilmiş bölüm, Mescid-i Aksa dır. Şehir, Kudüs şehri. Mescid-i Aksa, kırmızıya çevrilmiş yerdir. İsra Suresi nde etrafını mübarek kıldığımız dediği de bu binaların olduğu yer. İkinci resme geçelim. Biraz daha açık görüyoruz. Mescid-i Aksa kubbelerin adı değil. Mescid-i Aksa, çizgi içerisine alınmış yüz kırk bin metre karelik arazinin adıdır. Üzerinde ondan fazla cami var. Yirmi otuz tane sebil var. Yirmiye yakın medrese var. Bu, bir şehir. Yüz kırk bin metre karelik bir şehir, adı Mescid-i Aksa. Biz mescit deyince çatısı, minaresi, tuvaletleri, abdestliği ve kömürlüğü olan yer anlıyoruz. Allah Mescid-i Aksa diye bu araziye diyor. Arazisi değerli, arazisi mübarek olan. Bunun için Yahudi; Namazınızı kılın, bu araziyi bize bırakın. diyor. Müslüman da Rahat namaz kıldırıyor ya! diye düşünüyor. Arazi değerli. Secdegâh, secde edilen yer arazinin bütünü. Bu kırmızı çizgiyi, cennetten Hindistan a gönderilen Âdem aleyhisselam yol üzerindeyken çizdi. Tarihi üç bin-beş bin sene değil. Ömer radıyallahu anhın fethiyle çizilmiş bir çizgiden söz etmiyoruz. Üçüncü resme geçelim. Biraz daha açık görüyoruz. Şu sarı kubbeli yer ve altta kurşuni kubbesi olan cami gibi görülen yer Mescid-i Aksa nın içinde iki kubbeden başka bir şey değildir. Arazi, Mescid-i Aksa nın arazisi. Şu üstte bizim Mescid-i Aksa diye bildiğimiz yer Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Miraç a çıkarken en son yeryüzünde ayağını bastığı taşın bulunduğu yerdir. Emeviler Dönemi nde bu tarihi eser kaybolmasın diye sanat harikası bir kubbe yapılmış, biz ise bunu Mescid-i Aksa zannediyoruz. Çok görkemli, çok yakışıklı, parlak, güzel bir yer. Güzelliği dikkatimizi çekiyor ama onun içinde de elli, yüz kişini namaz kılacağı kadar namaz yeri var. Altta gördüğümüz yer Abdülmelik bin Mervan zamanında yani Emeviler zamanında yapılmış bir camidir. Uzunlamasına, safları uzun, beş on saflık bir camidir. Şuanda namaz, orada kılınıyor ama Mescid-i Aksa bunlar değildir. Diğer bir resimde bir kere daha görüyoruz. Mescid-i Aksa bu dairenin, şehrin ortasında yüz kırk bin metre karelik arazinin adıdır. Bir diğer resme geçelim. Burada özellikle gösterilen yer, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz in Mekke den Medine ye gelirken Burak diye meşhur olan kullandığı bineğin bağlandığı yerdir. Bu, Mescid-i Aksa nın arazisini çeviren duvarın kenarında bir yerdir. İntikam için Yahudiler

orayı Burak duvarı diye değil ağlama duvarı diye isimlendirdiler. Böyle gelip orada ağlayıp sızlayıp bir şeyler yapıyorlar. Ağlayacak yerleri aslında cehennemdir. Esas orada ağlayacaklar ama bu dünyadayken Resûlullah aleyhissalatü vesselamın Burak ının bağlandığı yeri kendileri için raks ettikleri, dans ettikleri, canları sıkılınca ağladıkları yere çevirerek akıllarınca Musa aleyhisselamı arkasında cemaat hâline getiren Muhammed aleyhisselamdan intikam alıyorlar ama bir şeyi herkesin bilmesi lazım: İnsanlık, on-yirmi yıllık bir hayat yaşamıyor. İnsanlığın hayatı asırlarla ölçülüyor. Yüz sene, doksan sene, iki yüz sene çok uzun zaman değil. Taşların, ağaçların, cemadatın bile Ümmeti Muhammed e asker olacağı gün gelecek ve Yahudiler ve zayıf yürekliler de Allah ın izniyle kökten bu mübarek araziden kovulacaklar. Bu Allah ın kanunudur, Şeriat ıdır. Bunu hiç kimse değiştiremez. Bir sonraki resimleri de görelim. Bu dikdörtgen şeklinde de bir arazi değil. Dört köşesinin dördü de farklı metrelerde. Allah böyle takdir etmiş, Âdem aleyhisselama böyle bir plan çizdirmiş. Mescid-i Aksa, yeryüzünde herhangi bir caminin adı değildir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin on binlerce peygamberden nübüvvet görevini devralıp kıyamete kadar Allah ın adına konuşan son ve tek yetkili Peygamber olmakla ilgili devir teslim töreninin yapıldığı yerin adı Mescid-i Aksa dır. Miraç, sırf bu yüzden Mekke daha mübarek bir yer olduğu hâlde Mekke yerine Mescid-i Aksa da olmuştur. Allah Peygamberin i Mekke den Mescid-i Aksa ya kadar bunun için yürütmüştür. Tören merkezi burası seçilmiştir. Bu, Hıristiyanların da Yahudilerin de içlerine ebediyyen sindiremedikleri bir hasrettir. Bunun için Protestanlık aslında Hıristiyanlığın iç çekişmelerine karşı çıkmış bir isyan mezhebi olduğu hâlde Protestanlar, hem diğer Hıristiyan çeşitlerinden hem de Yahudilerden intikam almak bahanesiyle onları topluca Kudüs e süreriz düşünüyorlar. Bu yüzden İngilizler, Osmanlı yı çökertip burada İsrail i kurdurttular. Bunun için hâlâ bütün dünya devletleri bütçelerinden kısıp İsrail i ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bu manevraların hepsinin ortak kararı orada İsa aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın Muhammed aleyhisselama cemaat olmasının yani nübüvvetlerinin (peygamberliklerinin) sona erdirilip Muhammed aleyhisselamın tek peygamber olmasının töreninden intikama alma arzusudur. Bir mü minin bu heyecanla Mescid-i Aksa ya sahip çıkması başka şey. Hacca giderken uğrayacağı camilerden birisi olarak görmesi bambaşka bir şey. Bu iman meselesi, sevda meselesi. Kıyamete yakın Taife-i Mensura dan olmak veya kınayıcılardan olmak meselesidir. Allah bu ruhla yaşamayı, bu ruhla orada cihat etmeyi, cihadın arkasında durmayı hepimize müyesser kılsın. و ص ل الل و س ل م ع ل س ي د ن ا م م د و ع ل ا ل ه و ص ح ب ه ا ج ع ني.