Fethi KABA. the Dinosaur'' çizgi filmi ile tiyatro sahnelerinin ışık-ayna düzenli aletlerle



Benzer belgeler
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ NE HOŞGELDİNİZ

Festivalin Tarihçesi

anadolu üniversitesi

malzemenin çeşitliliği ve teknoloji ile olan parelel gelişiminden dolayı, tam bir tanımlama içine alınamamaktadır. Sanat, doğası gereği, tamamıyla

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Sinema Bilim Dalı Doktora Programı:

BASKI SANATLARI BÖLÜMÜ DERS PROGRAMI( ) BAS 453 Deneysel Baskıresim I Mesleki Seçmeli Dersler (2) - 22,5 Seçmeli Ders (1) - 4,5

Animasyon I (GRT481) Ders Detayları

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lise (Türkçe Sosyal) İstek Semiha Şakir Lisesi Y. Lisans İşletme Fakültesi Marmara Üniversitesi 2007

Staj Yeri Poyraz Reklam Ajansı

SİNEMA YÖNETMENİ TANIM

Seçmeli () Ders Detayları

LOJISTIK SEKTÖRÜNÜN PÜF NOKTALARI ANLATILDI

Vural ÇAVUŞOĞLU YÖNETMEN VURAL ÇAVUŞOĞLU

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ

İzmir Ekonomi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

RADYO-TELEVİZYON PROGRAM YAPIMCISI (PRODÜKTÖR)

Seçmeli () Ders Detayları

RADYO-TELEVİZYON MUHABİRİ

FOTOĞRAF SANATÇISI TANIM

Seçmeli () Ders Detayları

52. ULUSLARARASI ANTALYA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJLI FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

17. UÇAN SÜPÜRGE ULUSLARARASI KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ 8-15 Mayıs 2014

53. ULUSLARARASI ANTALYA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJLI FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Mehmet Şafak Türkel. Kişisel Bilgiler. İletişim Bilgileri. Eğitim Bilgileri. Yabancı Dil. Doğum Tarihi Medeni Durumu

GalataMOON Neler Yapar?

ÖZGEÇMİŞ. Unvan Alan Üniversite Yıl Profesör Sinema-TV Marmara Doçent Sinema-TV Marmara 1999 Yrd.Doç. Sinema-TV Marmara 1991

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi: 07/12/ Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu:


İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

C 01 C 02 C 03 C 04 C05 C06 C07 C106 C109 C110. * Final sınav süresi 75 dakikadır. 10:00 BTU100 BTU110 11:00 İTA431 PROJE 12:00 13:00 15:00 16:30

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok.

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Radyo-Televizyon ve Sinema Lisans 2011 Yılı Müfredatı

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI

26. ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ 23 Nisan - 3 Mayıs 2015 ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİK

KUKLA ÇOCUK TİYATROSU

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Yeşil Pazarlama Uygulamalarında Yaşanan Sorunlar ve Bir Örnek Uygulama Danışman: Prof. Dr.

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ

TBMM ÇOCUK ANİMASYON VE ÇİZGİ FİLM YARIŞMASI ŞARTNAMESİ

İletişim Fakültesi Radyo - Televizyon ve Sinema Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Radyo - Televizyon ve Sinema B)

3. Unvanı: Doçent E-posta :

1. SINIF BAHAR DÖNEMİ

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

YÖNETMEN, SENARİST, YAPIMCI DERVİŞ ZAİM İN ÖZGEÇMİŞİ

ANİMASYON SEKTÖRÜ RAPORU 2018 ANİMASYON SEKTÖRÜ RAPORU 2018

Animasyon II (GRT482 ) Ders Detayları

Belgesel Film Yapımı (SGT 431) Ders Detayları

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı (özeti ekte) ve Danışman(lar)ı :

DRAMATİK METİN YAZARI

BASKI SANATLARI ANASANAT DALI

36. İFSAK ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI BAŞVURU FORMU

IŞIK ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ LİSANS DERS PROGRAMI ( )

2016 ANTALYA FİLM FORUM YÖNETMELİĞİ (19-22 Ekim 2016)

4. ULUSLARARASI KAYSERİ ALTIN ÇINAR FİLM FESTİVALİ ULUSAL ANİMASYON FİLM YARIŞMA YÖNETMELİĞİ

KALBİ ATIYOR BURADA TEKNOLOJİNİN HAKKIMIZDA. uygun teknik ekip ve ekipman hizmeti. son teknoloji çözümleri kullanıyoruz.

15. TÜRKISCHES FILMFESTIVAL FRANKFURT/M FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

Vural ÇAVUŞOĞLU YÖNETMEN

14. New York Türk Film Festivali

Bu projenin yürütücülüğünü Doç. Dr. Levent Mercin ve yardımcılığını ise Semih Çelikçi gerçekleştirdi.

MARKA İLETİŞİM SÜRECİ. Brif Toplantısı. Analiz ve Araştırma Süreci. İletişim Stratejisi. Konumlandırma ve İletişim Çalışmaları

BELGESEL FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİK. TUFFEST Trabzon Uluslararası Film Festivali Ağustos 2017 tarihlerinde yapılacaktır.

YÜZ YÜZE 2016 ISTANBUL 2016

17. UÇAN SÜPÜRGE ULUSLARARASI KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ 8-15 MAYIS 2014, ANKARA

Rafine. 360 Hizmet Özünde tutku var. Hızlı Güçlü Sanatsal Yenilikçi. İşi bilen yapar! Farabians Strategy #araştır. Rafine Video #derinleş

Pepee den Önce Pepee den Sonra P.Ö- P.S

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SANDIKLI UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

DOÇ. CELAL OKTAY YALIN Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü

BASIM VE YAYIN TEKNOLOJİLERİ TEKNİKERİ

Uluslararası 3. Antakya Altındefne film festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışma Yönetmeliği

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Son Dönem Korku Sinemasında Vampir Karakterinin Dönüşümü Danışman: Yrd. Doç. Dr. Melek Atabey

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU ELEKTRONİK VE OTOMASYON BÖLÜMÜ

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İletişim T.C. Galatasaray Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü

1 0. G E N Ç B E Y İ N F I R T I N A S I - G Ö R S E L İ L E T İ Ş İ M T A S A R I M I G Ü N L E R İ

RADYO-TV PROĞRAMCILIĞI TEKNİKERİ

AHAL TEKE BELGESEL FİLM PROJESİ TÜRK HAVA YOLLARI SPONSORLUK DOSYASI

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

SENATO 2013 /5-XV BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA İLKELERİ YÖNERGESİ

Ürün Tasarımında Bilgisayar Destekli 3 Boyutlu Animasyon (GTM 047) Ders Detayları

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

CANIM KARDEŞİM BENİM 3D ANİMASYON FİLMİ BASIN KİTİ

T.C. NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME AYRINTILI PUAN TABLOSU

KAYSERİ ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ

Pınar EREN Öğretim Görevlisi T.C. İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Gazetecilik İstanbul Üniversitesi 1993

2014 BOX OFFICE RAPORU

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans (1) Sanatları-SİNEMA Bölümü

İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Listesi-NACE Kodları-J

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

2015 ANTALYA FİLM FORUM YÖNETMELİĞİ (2-5 Aralık 2015)

MERSİN ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTİLME VE ATANMA ÖLÇÜTLERİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

DESTEKLENECEK FAALİYET

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ RESİM BÖLÜMÜ TANITIM FORMU

Sinema ve TV Grafiği (GRT472 ) Ders Detayları

Transkript:

Fethi KABA YarclDoç., Anadolu Üniversitesi Gıtzel Sana/lar Fııkiıltcsi Çi7.gi Film Bôliınıiı, Öğretini Oyesi Canlandırma sineması yada çizgi film, 1914 yılında Winsor McCay'in "Gertie the Dinosaur'' çizgi filmi ile tiyatro sahnelerinin ışık-ayna düzenli aletlerle yapılan gösterilerinden sıyrılarak sinema dünyası içinde yer almaya başlar. Bu zamana kadar çizgilerle yaratılmış durağan resimlerin ayna-ışık düzenli aletlerde perdeye yarısıtılarak hareketlilik kazanması, hayret verici ve gizemli gösteriler olarak tiyatro sahnelerinde yerini alıyordu. Böylece insanoğlunun Altamira mağara resimlerinden başlayarak gelen durağan görüntülere hareket katma güdüsü, teknolojinin yardımıyla ancak 1900'lü yıllarda gerçekleşebiliyordu. McCay'in filminden önce Emile Cohl gibi sanatçıların çalışmaları daha çok deneysel önem taşıyarı küçük denemeler olarak değerlendirilebilir. "Gertie the Dinosaur" ise yapılan ilk kısa metrajlı animasyon filmi olarak kabul edilmektedir. McCay'in ardından Pat Sullivan'ın "Pelix the Cat" ve nihayet 1928'de ilk sesli çizgi film olan Walt Disney'in "Stcamboat Willie" çizgi filmi, canlandırma sinemasının bir sektör olarak varolmasının ilk örnekleridir. Disney bu filmiri başarısının ardından "The Skeleton Dance''ı ve daha sonra 1932 yılında tamamen renkli "Flowers and Trees"i gerçekleştirir. 1936'da ise "Snow White and the Seven Dwarfs" dünyanın ilk uzun metraj lı çizgi filmi olarak canlandırma sinemasında yerini alır". Amerika'da çizgi film bir sektör olarak gelişme gösterirken, "hareketli resim" filmleri tüm dünyada merakla ve heyecanla izleniyordu, Durağan resimle- 1Richard Williams, The Aniınator's Survıva! Krt, Faber aııd Faber Lim.ted, London: 2001, s 16-17.

rin hareket izlenimi verecek biçimde gösterimi bir çok sanatçıyı bu yeni sihir dünyasına yönlendirdi. Sanatçılar bu işin sırrını çözmek, hareketli resim filmleri yapmak için yurtdışında eğitim aldılar. Turgut Çeviker'in "Türk Canlandırma Sineması" (994) belgeselinde Türkiye'de ilk çizgi film gösterimi 1932'de Kadıköy Opera Sinemasında gösterilen "The Skeleton Dance" (İskelet Dansi) olarak belirtilir. 1930 öncesi ise Türkiye'de canlandırma sineması ile ilgili herhangi bir kaynağa rastlanmamaktadır. 1930'lar ve sonrasında sinema ve çizgi film sineması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de birçok sanatçının ilgilendiği bir sanat türü olarak gelişme gösterir. Türkiye'de bu alanda ilk çalışmaların Amcabey tiplemesiyle tanınan karikatürist Cemal Nadir Gürel tarafından başlatıldığı 17 Eylül 1931 tarihli Artist dergisinde yayınlanmıştır. Ancak Cemal Nadir "Amcabey Plajda" isimli bu ilk çizgi film denemesini tamamlayamaz. Yine 1931'de, İsferıdiyar bey'in müdürü olduğu, eğitim amaçlı filmler üretmek için resmi bir makama bağlı çizgi film stüdyosunun kurulduğunu aynı derginin "Müteharrik Resimlerin Türkiye'deki Yegane Stüdyo Müdürünün Sözleri" başlıklı makalesinden öğreniyoruz. Bu stüdyoda hazırlanması düşünülen filmlerin eğitim amaçlı olmasının dışında bu stüdyo hakkında fazla bir bilgi yoktur. Aynı dönemde, yurtdışında farklı alanlarda sanat eğitimi alan kimi sanatçılar da çizgi filme ilgi duyar. "Bu dalda çalışan ilk ve önde gelen isimlerden biri Vedat Ar'dır. Rene Clair'in öğrencisi olan Ar, Filmar adlı stüdyosunda ürettiği 2-3 dakikalık çizgi filmlerin yanı sıra değişik biçim araştırmaları da yapmıştır'<. 1940'larda bu biçim araştırmalarının bir diğer sanatçısı Eflatun Nuri Erkoç "Dolmuş ve Şöförü" isimli filminde doğrudan film şeridi üzerine mürekkep ile çalışarak deneysel bir çalışma yaptı. Bu çalışmadan günümüze kadar gelen film şeritleri bu anlamda en eski Türk çizgi film örneği olarak kabul edilir. Vedat Ar ve Eflatun Nuri Erkoç daha sonra "Zeybek Dansı" isimli filmde birlikte çalışırlar. Pelür kağıt üzerine akademi öğrencileriyle birlikte yapılan filmde Eflatun Nuri Erkoç, Vedat Ar'ın yönetmeliğindefilmin gerçekleşmesine yardımcı olur. Ancak, 1947 tarihli "Zeybek Dansı'' da ne yazık ki günümüze film olarak ulaşamamıştır. Türk çizgi filminin tarihsel süreci hakkında günümüze gelen kaynaklar ve o dönemi yaşamış sanatçılar ile gerçekleştirilen söyleşiler gösteriyor ki, Türk canlandırma sineması yada çizgi filmi 1950'li yıllara kadar çeşitli denemelerin ötesine geçememiştir. Türkiye'de profesyonel anlamda gerçekleştirilen ilk film ise "Evvel Zaman İçinde (Nasreddin Hoca, Keloğlan ve Gülderen Sultan)" isimli çizgi filmdir. Bu film uzun bir süre Türk Canlandırma Tarihinin başlangıcı olarak gösterilmiştir. Yüksel Ünsal, And Film sahibi Turgut Demirağ'a giderek yaptığı kısa çizgi filmi sunar ve Turgut Demirağ'ın bu sektöre girmesini sağlar. Kurulan bir çizgi film stüdyosunda, gü- ZDr.Aytekin Can, Çocuk veçizgi Film, Öz Eğttim Yayınları, Konya 1996, s:16.

zel sanatlar öğrencilerinden oluşan yaklaşık SO kişilik bir ekiple bir buçuk saat olması beklenen filmin yapımına başlanır. Ancak dönemin teknik olanakları yüzünden filmin banyosu yurtdışında yapılır. Filmin yapım süreci kopyaların içinde çekilen sahneler yurtdışına banyoya gönderilir, gelen iş dan gerekli yerlerin düzeltmeleri yapılarak filmin yapımı devam eder. Bu süreçte en büyük sorunlardan biri de, filmin renklendirme aşamasında asetat üzerine boyama sırasında yaşanır. Bulunabilen asetat, filmin ancak dörtte birini gerçekleştirecek miktardadır ve çekilen sahnelerin asetatlarının silinerek diğer sahneler için kullanılmasına karar verilir. Bu karar daha sonra filmin asla tamamlanarnamasına neden olacaktır. Yurtdışına gönderilen filmlerin, 7-8 yılın sonunda filmin bitim aşaması geldiğinde kayıp olduğu öğrenilir. Türk canlandırma sinemasının bu ilk profesyonel ve uzun çizgi filmi hakkında da birkaç iş kopyası dışında bir şey yoktur. Bu girişim, araştırmacı Turgut Çeviker'e göre Türkiye'de çizgi filmin gelişim sürecini olumsuz etkilemiştir. Türkiye'de çizgi film 1960'lı yıllarda reklam sektörünün çizgi filme yönelmesiyle uzun sürecek bir yükselişe geçer. 1932 yılında Fertek Rakılarının yapımcısı bilinmeyen çizgi film, reklamından yaklaşık otuz yıl sonra, çizgi film reklamların en kullanılır araçlarından biri durumuna gelir. Bu dönemde İstanbul Reklam Ajansı, bazı karikatür sanatçıları ile çalışmaya başlar ve çizgi filmler hazırlar. Bu filmlere gösterilen ilgi nedeniyle kadrosunu başka karikatür sanatçılarıyla genişleten ajans üretimi hızlandırrr>. 1963 yılında Ali Ulvi Ersoy, Yalçın Tezcan, Bedri Koraman ve Mustafa Erernektar (Mıstık) gibi karikatür sanatçıları, daha sonra ismi Kare Ajans olacak olan Karikatür Reklam'ı kurarlar. Yapılan reklam filmleri çok beğeni alır ve bu ekibe Ayhan Başoğlu. Orhan Büyükdoğan,Tonguç Yaşar, Yalçın Çetin, Erim Gözeri ve Nezih Danyal gibi ileride Türk Çizgi Filmine yön verecek sanatçılar katılır ve stüdyonun ismi Stüdyo Çizgi olur. Bu dönemde, stüdyoların amacı reklam filmleri üretmekti. Çizgi film bir sinema sanatı olarak reklam sektörünün hizmetine girdi. Sanatçılar çizgi filmin Türkiye'deki geleceği hakkında ya bir kaygı duymuyorlar ya da reklam filmlerinin yapılıyor olması gelecekte de bu alanın devam edeceği düşüncesini güçlendiriyor gözüküyordu. Ancak, reklam filmlerinin hızlı üretimi filmlerin sinematik anlatım ve estetik kaygılarını yok etti. Televizyonun medya dünyasına girmesi, reklama yönelik çizgi filmlerin tekrar üretimini sağladıysa da sinematik ve estetik yoksunluk çizgi filme olan ilginin azalmasına neden oldu. Bu durum bazı çizgi film sanatçıları tarafından fark edildiğinde ise geç kalırımıştı. Çizgi film 1970'lerde televizyon reklam filmlerinde bazı sanatçılar için altın çağını yaşamaya' devam ettiyse de, eski parlak günlerine dönüş yapamaz. Reklam filmlerinin yanında, ilk bağımsız film ça- 3Dr. Aytekin Can, A.g.k., $.16

lışmaları 1960'ların sonunda görülür. 1967'de Robert Kolej'in hazırladığı Hisar Kısa Film Yarışması'nda çizgi film sektörünün dışından Mehmet Celal, kukla çizgi film tekniği ile gerçekleştirdiği "Kibritler" ve "Böcü" filmleri finale kalır. 1969'da çizgi film sanatçısı Tonguç Yaşar "Amentü Gemisi Nasıl YÜrüdü" isimli deneysel çalışmasıyla Altın Koza Film Yarışması Jüri Özel Ödülünü alır. Daha sonra bu film 9. Annecy Film Festivalinde gösterilen ilk Türk çizgi filmi olarak anılacaktır. Çizgi filmin, salt reklam filmleri olarak algılanmasının dışına çıkarak, bir sinema sanatı olarak kabul edilebilmesi ve sanatçılar için ayrı bir anlatım aracı olmasının bu ilk örneklerine Tan Oral'ın "Sansür", Cemal Erez'in "65KV", Emre Senan'ın "Gergeadam" filmlerini ekleyebiliriz. Sonraki yıllarda bağımsız filmlerin üretimi artar ve düzenlenen film festivallerinde izleyiciyle buluşur, Bağımsız filmlerin önemli sanatçılarından Cemal ve Meral Erez 1983'de Fransa'da "Cordes" (İpler) filmini gerçekleştirirler. Türkiyedeki çizgi filmin bu gelişimi sonucunda 1980'lere geldiğimizde Türk Radyo Televizyon Kurumu (TRT) yayınlarında Türk çizgi filmlerine yer vermeye başlar. Derviş Pasiri ve Ateş Benice'nin kurduğu "Pasin-Benice Film Stüdyosu" uzun süre TRT için çeşitli çizgi filmler hazırlar. Bunlardan en önemlisi olan 5 dakikalık 75 bölümden oluşan "Karınca Ailesi" yurt dışı pazarındada gösterime girer. Aynı süreçte, Kültür Bakanlığı çizgi film yapımina destek olur. Ancak, çizgi film tekrar seri üretimin getirdiği hız nedeniyle sinematık anlatım ve estetik kaygılardan uzaklaşır. 1990'lara gelindiğinde ise ne TRT'nin ne de Kültür Bakanlığı'nın desteği artık yoktur. Bu dönemlerde çizgi film ile ilgilenen Şahin Özer ve Enis Tahsin Özgür gibi çizgi film sanatçıları ise yurtdışında çizgi film sineması ile ilgilenirler. Enis Tahsin Özgür Don Bluth studyolannın"all Dogs Go To Heaven", Walt Disney'in "Hercules" ve "Tarzan'' filmlerinde çalışır. Çizgi filmin Türkiye'de gelişernemiş ya da bir sektör olarak varolamamasının birçok nedeni vardır. Bu konuda tartışmaların ve yorumların birleştiği nokta, sanatçıların ve sanatçıların olduğu kadar gerekli kurumların bu alana ilgi göstermediklcridir. Bunun dışında ise en önemli konu, çizgi film eğitiminin uzun yıllar göz ardı edilmesidir. 1990'ların ilk çeyreğine kadar çizgi film bazı güzel sanatlar fakültelerinde ders olarak verilmesinin ötesine geçemcdi. Bu anlamda ilk eğitim, 1972 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Sanatlar Sinema ve TV Filmleri Atölyesinde Prof. Namık Bayık ve Prof. Vedat Ar'ın vermiş olduğu çizgi film dersleridir. 1980'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstriyel Sanatlar Yüksekokulu adını alan okulda Emre Senan ve Tan Oral gibi sanatçılar çizgi film dersleri verdiler. Ancak okul kısa bir süre sonra kapatıldı. 1990'lara kadar çizgi film eğitimi, güzel sanatların içinde ders olarak okutulmasının sıkıştırılmış alanında kaldı. Bu alanda ilk ciddi çalışmanın, 1988 yılında Anadolu Üniversitesi Uygulamalı Güzel Sanatlar Yüksekokulunda gerçekleştirildiğinigörürüz. 1988-

1989 öğretim döneminde grafik ana sanat dalı son sınıf öğrencilerinden,çizgi film ana seçrneli dersini alan öğrenciler "Bu Zamanlar Nasreddin" isimli 16 mm renkli çizgi filmi gerçekleştirirler. Erim Gözeri'in öğretim görevlisi olduğu derste, asistanları Ejder Tetik ve Mehtap Aşıcıoğlu ile birlikte dokuz öğrenci bu filmi yaklaşık 6 ayda tamamlarlar. Türk Mizah karakterlerinden en önemlisi olan Nasreddin Hoca fıkralarının farklı yorumlandığıbu film, 4. Ankara Film Festivalinde Özendirme Ödülü alır. Ertesi yıl yine bir öğrenci filmi "Çevre Üzerine Minik Bir Film", 5. Ankara Film Festivalinde büyük ödülü kazanır. 35 mm renkli çekilen bu film çevreye zarar veren ve bunun sonucunda çevreden tepki görerek, çevre temizliğinin önemini anlayan bir çocuğun hikayesidir. Bu ödüller ve ortaya konulan filmlerin olumlu eleştiriler alması, dönemin Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşerı, Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Engin Ataç ve Erim Gözeri'de çizgi filmin bölüm olarak kurulmasını güdüleyen fikirlerin oluşumunu sağlar. 1990'da Yüksek Öğrenim Kurumuna yapılan başvuru kabul edilerek Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Çizgi Film Bölümü kurulur. Bölümürı ders programı 4 yıllık eğitim vermek üzere planlanır. 1992'de Amerika Rochester Institute of Technologhy'de bilgisayar animasyon dalında sanatta yeterlik eğitimini tamamlayan Doç. Hikmet Sofuoğlu bölüm kadrosuna katılır. 1980'lerin sonları ve 1990'ların başlangıcında teknolojik değişim ve gelişimin bütün sanat alanlarına olduğu gibi çizgi film alanında da etkileri görünür. Bilgisayarlar geleneksel çizgi film üretim sürecine değişikliklergetirirken, 3 boyutlu bilgisayar üretim çizgi filme farklı bir boyut sunar. Dolayısıyla, çizgi film bölümünün ders programları bu teknolojik devinim içinde kalmak için tekrar düzenlenir. Dönemin Çizgi Film Bölüm Başkanı Doç. Hikmet Sofuoğlu bölümün amacını şöyle tanımlar: "1990 yılında öğretime başlayan bölüm, Türkiye'de ilk ve tek çizgi film eğitimi veren kurumdur. Son yıllarda görsel iletişim sektörlerinde (özel televizyonlar, video, animasyon ve multimedya yapım şirketleri, reklam ajansları gibi) ortaya çıkan çizgi film sanatçısı gereksinimini karşılamak amacıyla kurulmuştur, Günümüzde yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla Çizgi Film sanatı, hemen hemen otomatik üretim sürecine dönüşerek, temel ve türsel niteliğinde önemli değişikliklere uğramış ve bu sanat dalının hem görsel dil dağarcığı, hem de kullanım alanları genişlemiştir. Bugün çizgi film sanatçıları için en önemli gelişme, çağımızın hızla değişen toplumu içerisinde kendisine "meslek" olarak bir yer bulmasıdır. Bölüm, bu alandaki sosyo-ekonomik örgütlenıneyi destekleyen bir tutumu benimsemiştir. Böylece Çizgi Film Bölümü, bu sanat dalının eğitimini vermenin yanında, onu bir meslek dalı haline getirme sorumluluğunu da üstlenmiş bulunmaktadır. Dört yıllık eğitim sonunda öğrencinin sinema dilini, film, video, animasyon ve multimedya tekniklerini öğrenerek, reklam, sinema, televiz-

yon, multimedya ve eğitim sektörlerinin çeşitli dallarındagörev yapacak, bir tek konuda uzmanlaşmış sanatçı tipinden çok, hem kavramsal hem de teknik becerileri üstün, donanımlı sanatçı tipini yetiştirmeyi amaçlamaktadır". Bu amaç doğrultusunda,çizgi Film Bölümü eğitim sistemini geleneksel çizgi film, 3 boyutlu bilgisayar animasyon ve multimedya başlıklı üç temel ders üzerine kurar. Geleneksel çizgi film başlığı altında okutulan dersler, çizgi film tarihi, temel teknikleri ve geleneksel çizgi film yapımını içermektedir. 3 boyutlu bilgisayar animasyon derslerinde, 3D Max ve Maya dersleri ile 3 boyutlu bilgisayar animasyonunun temel bilgileri verilmektedir. Multimedya ana başlıklı derslerde ise interaktif cd yazılımları, görsel tasarımları ve programlama dili temel bilgi olarak sunulmaktadır. Bu temel dersler yanında sinema, kurgu, sanat tarihi, kukla animasyon, temel sanat eğitimi gibi çizgi filmi destekleyici ve tamamlayıcı dersler zorunlu ve seçmeli derslerdir. İlk mezunlarını verdiği 1994 yılından günümüze kadar olan süreçte, çizgi film bölümünün Türkiye'deki çizgi filme getirdiği yenilikler ve dinamizm hiç kuşku yok ki bu bölümün gerekliliğini haklı çıkarır. Ancak, mezunlar tıpkı çizgi filmin Türkiye'deki ilk örneklerinde olduğu gibi çoğunlukla reklam filmlerine yönelmektedirler. Bu durum Türkiye'de henüz uzun metrajlı çizgi filme yatırım yapılmamasının getirdiği bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine de geçmişten farklı olarak, reklam filmlerinin çizgi film bölümünden mezun olanlar tarafından gerçekleştirilmesi çizgi filmin kalitesinin artması ve çeşitlilik kazanmasını sağlamaktadır. Ortaya konulan reklam filmlerinin bu kalite değişimi ki, özellikle bölüm mezunlarınınyapmış olduğu filmler, gelecekte uzun metrajlı filmlerin yapılabilmesi için cesaret verici bir olgudur. Bu konuda en ciddi adım 2000 yılında Ankara Kapı Reklam Ajansından Ömer Uçman'ın organizasyonunu yaptığı "Cumhuriyet" filmidir. Atatürk'ün hayatının belli bir dönemini anlatan 75 dakikalık bu film için bölüm mezunlarından 19 kişilik bir ekip oluşturulur ancak, çalışmalar layout aşamasına kadar tamamlanabilir. Filme sponsor bulunamadığı için, film dosyalanarak rafa kaldırılır. Bir diğer çalışma ise, çizerlerinin hepsi bölüm mezunu olan "Efe" filmidir. Kurtuluş Savaşı'ndan bir aşk hikayesi anlatan 15 dakikalık film gösterildiği dönemde büyük ilgi toplamayı başarır. Ancak, bu filmin de sürekliliği sağlanamaz ve şirket kapanır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Türkiye'de artık çizgi filmi bilen, yeteneği güçlü ve bu işi çok iyi yapacak elemanlar yetişti ve yetişmeye devam ediyor. Gelecekte, çizgi film sinemasının bağımsız sanatsal filmleri, uzun metraj lı şansımız olacaktır. sinema filmleri ve reklam filmleri ile iyi örneklerini görme