Mustafa Orkun Müftüoglu ECHOECHO ECHOECHO ) 1 9-31 Aralık 2015 MSGSÜ Tophane-i Amire KSM Tek Kubbe Salonu
Bu katalog Mustafa Orkun Müftüoğlu nun Tophane-i Amire KSM Tek Kubbe Salonundaki ECHO sergisi için basılmıştır. 2 Mustafa Orkun Müftüoğlu Metin Prof. Aydın Ayan Fotoğraf Mehmet Arda Grafik Tasarım Bünyamin Bayram Aralık 2015 500 Adet basılmıştır Baskı
MUSTAFA ORKUN MÜFTÜOĞLU RESİMLERİ ÜZERİNE Ressam - Prof. Aydın AYAN Deniz ile yeşil bitki örtüsünün iç içe olduğu Karadeniz in bir kıyı kasabasından, Of un bir köyünden yola çıkıp var olan yeteneklerini çalışkanlığıyla sürekli geliştirme uğraşı Mustafa Orkun Müftüoğlu nun geri planda gizliden gizliye hep var olan çocukluğunu geçirdiği coğrafya özlemini ve şu anda içinde yaşadığı mega kent İstanbul a bakışını resimlerinde öne çıkarmaktadır. O, doğaya ilgisini hiç yitirmeyen, sınırlarını boya, fırça ve tuval üçgeninde çizen ve üretimini sürdüren bir ressamdır. Doğaya olan ilgisini hem ele aldığı konularda, hem de bu konulara yaklaşımında ve resimlerindeki doğa gözlemine dayalı ayrıntıcı betimlemelerinde açıkça görebiliriz. İlk sergisinin (2007) broşürüne yazmış olduğum kısa tanıtıcı yazıda Mustafa Orkun ile ilgili şu notları düşmüş, şu saptamalarda bulunmuştum: Mustafa Orkun Müftüoğlu son 10 yıl içinde almış olduğu ödüllerle (12 adet) adı gündeme gelen genç bir ressamımızdır. Çok sayıda karma sergiye ve grup etkinliğine katılmış olmasına karşın bu güne dek kişisel sergi açmamıştır. Bu ilk kişisel sergisinde sergilediği çalışmalarından onun kolaya kaçmayan, işini ciddiye alan tavrıyla nicelikten çok niteliğe önem veren seçici bir sanat gönüllüsü olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Mustafa Orkun, dış dünya görüntüsüne dayalı temel plastik yöneliminde salt dış görünüşü betimlemekle yetinmeyip içerikle bütünleşen kurgusal bir kompozisyon yapısı ortaya koymayı yeğler. Resimlerinin genelinde başat bir özellik gösteren kılı kırk yaran ayrıntı tutkusu, teknik mükemmeliyetçi tavrı ile örtüştürülerek bütünle organik bir bağlantı içinde sunulur. Mustafa Orkun, resimlerinin tematik oluşumlarında ve biçimsel/biçemsel yeğlemelerinde insanı ve insanla ilgili olanı önceleyen yaklaşımıyla Türk Resim Sanatı içinde, geleceğine umutla bakılan genç bir eğitimci ressamımızdır. Aradan geçen zaman içinde Mustafa Orkun un çizgisinde kopma ya da kırılma diyebileceğimiz bir farklılaşma olmadı, dolayısıyla benim görüşlerimde de önemli bir değişiklik yok. Doğaya ve insana gözlemci yaklaşım Bununla birlikte yukarıda genel olarak ve soyut düzlemde belirtmiş olduğum görüşlerimi Mustafa nın resimlerinden bazı örnekler üzerinde somutlaştırarak ete kemiğe büründürmekte yarar var kanımca. Akılda kalması açısından önce ele aldığı, görselleştirdiği konularına değineceğim. Mustafa, pitoresk görüntüleri seviyor ve resimlerinde bu sevgisi hemen duyumsanıyor. Mustafa portre ve özportre (otoportre) yapmayı da seviyor. Portre yapmayı önce ressam olarak, sonra da iş olarak seviyor ve sürdürüyor. Mustafa kurgusal yanı ağır basan tasarım ve düzenlemeler ile teknik finisyonu mükemmele yakın işlerinin koşutunda lirizmi ağır basan poşat nitelikli resimler yapmayı da seviyor. Salt doğa diyebileceğimiz resimlerine Erik Dalı, Karda Serçeler, Karda Kargalar ve görünü (manzara) nitelikli poşatlarını örnek verebiliriz. Yaptığı portrelerde doğa ve pitoresk görüntüler, görünü resimlerinde ise insan öğesi eksik olmadığı gibi, birbirlerini tamamlayıcı temel öğeler olarak yan yana, birbirlerini güçlendirerek birlikte yer alırlar. Bu eğilim resimlerine koymuş olduğu adlarda da belirginleşiyor. Bu noktada Nejat/İlkbahar, Nazlı/İlkbahar ve Elif/ İlkbahar konulu resimlerinin, portresi yapılan kişilerle ve onlarla özdeşleştirilen mevsimle yukarıda sözü edilen insan-doğa birlikteliğine bir gönderme olduğu söylenebilir. Gerçi Nejat/İlkbahar konulu resminde ilkbaharı çağrıştıran bir doğa parçasıyla değil terk edilmiş, yaşanmayan binalarla çevrili bir sokak ve en önde her şeye hakim konumdaki Nejat ın portresiyle karşılaşıyoruz. İlkbahar vurgusuyla da Nejat ın gençliğine gönderme yapıldığını anlıyoruz. Bu resimdeki konumuyla Nejat, sokağın iki yanındaki binaların geriye doğru daralarak uzaklaşan bir etki bırakmaları ve sırtındaki çantasıyla her an bulunduğu yerden uzaklara 3
4 gidecekmiş izlenimini vermektedir. Resmin en ön planında kompozisyona eklenen sandalye poz verir konumdaki Nejat ın oturması için değil, ayakta ve her an uzaklaşmaya hazır olduğu çağrışımını güçlendirmek için oraya konmuştur sanki. Sehpanın üzerine konmuş sigara paketi ve kitap ise biraz sonra oradan alınacak ve Nejat a yol arkadaşlığı yapacaklarmış gibi bir işlevle donatılmış gibidirler. Ayrıca resimsel kurgusu, plastik çözümlenişi ve yaratmış olduğu psikolojik etkiyle Mustafa nın portreleri arasında önemli yeri olan bu resmin yanına gene bu resim kadar yetkin bir plastik çözümlenişi ve psikolojik atmosferi olan Ahmet (Merey) Bey resmini de rahatlıkla koyabiliriz. Ancak Ahmet Bey gidici olan bir bireyin portresinden çok iç mekandaki konumlandırılışı, çevresindeki masa, koltuk, perde, kağıtlar ve benzeri elemanlarla açık olan pencerenin önünde uzaklara doğru zaman zaman da olsa dönüp bakmaya hazır yerleşik düzen içindeki bir insanın betimi olarak gözükmektedir. Mustafa, Nejat/ İlkbahar ve Nazlı/İlkbahar resimlerinde yapmış olduğu gibi Ahmet Bey konulu resmine de portresi yapılan kişinin yaşıyla bağlantılı olarak Ahmet Bey / Yaz vurgusunu eklemiş olsaydı anlamsal ve plastik açıdan daha tamamlayıcı olurdu kanımca. Kendisini azımsanmayacak sayıda resmine konu edinen Mustafa nın yakınında bulunan, bir biçimde iletişim içinde olduğu insanların portrelerini yapma gibi bir eğilimi de vardır. Yapmış olduğu Ayşegül, Bekleyiş, Odak, İletişim/sizlik, Nejat/İlkbahar, Nazlı/ İlkbahar, Ahmet Bey ve Ahmet Esen in Portresi gibi portreler bu eğilimin somut göstergeleridir. Üstelik ısmarlama ya da değil, yapmış olduğu portreler arasında en başarılı olanları da portrelerini yapmış olduğu kişilerden duygusal bağ kurmuş olduklarıdır. Hepsi aynı düzeyde olmasa bile yukarıda adını andıklarımız ilk akla gelenlerdir. Doğa ve insana kurgusal yaklaşım Diğerlerine göre daha doğal bir görünüm ortaya koyan Özportre (Otoportre) sini saymazsak, Darphane adıyla mimari yapılar önünde konumlandırılan kendi portresinden başlayarak, ellerinde Velasquez in Bacchus isimli resmini tutan Tutulan Değer konulu ikiz özportreleri, merkezinde makineli tüfekle donatılmış motorize bir savaş aracının yer aldığı iki yanında ayakta duran, biri ressamın kendisi olan iki figürle düzenlenmiş resmi ve son olarak da Leonardo da Vinci nin İnsanın Ölçüleri konulu çalışmasından esinlenerek yapılmış olan Homo Vitruvious konulu üretimi anlamsal ve plastik açıdan farklı çözüm arayışları içindeki kurgusal özportrelerine örnek verilebilir. Portrelerinin ve özportrelerinin dışında değerlendirilebilecek, ancak plastik biçimleniş açısından bu resimlerden kopuk olmayan kurgusal görünü resimlerine gelince, bunlar: Yatık konulu bir gemi resmi, bu resmin alt ve üst kenarlarına koşut olarak tasarımlanmış 15-20 adet dikdörtgen içine sıkıştırılmış görünüler ile gene doğal bir etki bırakmak üzere tasarımlanan ancak sonuçta tümüyle tasarımsal bir resim konumuna taşınan Karda Korkuluk gibi resimleri Mustafa nın kurgusal görünü resimlerine verilebilecek örneklerden sadece bazılarıdır. Doğa ve insana mitolojik kökenli simgesel yaklaşım Bu resimlerden biri, mitolojik bir konuyu ele alan ve ilk bakışta bir görünü resmi izlenimi bırakmasına karşın resimdeki tek dikey eleman olan ağacın kök saldığı kazılmış toprak içine boylu boyunca uzanan Ophelia/ Ferhat Dağı konulu çalışma doğa-insan birlikteliğine sevi ekseninde yanıt arayan duyarlı ve kurgusal bir resim olarak ayrıcalıklı bir nitelik taşır. İnsanı doğanın içinde, doğanın bir parçası olarak görselleştiren Ophelia/ Ferhat Dağı konulu resim ile anıtsal bir etki bırakacak biçimde insanı merkeze alan Pygmalion konulu resim yaklaşık olarak aynı dönemde yapılmışlardır. Bu iki resim hem kurgusal bir yaklaşımın ürünü olmaları hem de mitolojik bir kökene oturtulmaları açısından birbirlerine koşut biçimsel ve biçemsel özellikler sergilerler. Bu iki resimde belirginleşen mitoloji ilgisi Mustafa Orkun un son dönem çalışmalarında mitoloji kökenli simgesel bir yoruma evrilir. Bununla birlikte, geçmişteki çalışmalarından bildiğimiz, son çalışmaları arasında da bazı örneklerini görebildiğimiz, boyutlarıyla poşat niteliği taşıyan teknik çözümlemeleri ile doğa tutkunu bir sanatçının mevsimler izleğinde varsıllaştırdığı etüt nitelikli doğa yorumlarıda usta işi, içten ve duyarlı bir damar olarak alttan alta sürdürülür. Yine de son dönem çalışmaları anımsandığında mitolojik birikimin beslediği simgesel-fantastik nitelikli
resimlerin sayısal olarak daha ağırlıklı olduğu görülür. Bu çalışmaların isimlerini anımsarsak durum daha da belirginleşecektir. Çoban ve Kral, Hermes in Sonu, Eşeğin Kaderi, Echo, Zeus-Kar Altında, Zen Bahçesi-Kozmos, Kardan Adam, Yokuş Yukarı, Düşünen Adam ve Serçeler, Daphne v.b Adı geçen bu resimler biçimsel, biçemsel ve düşünsel yönden çok farklı olsalar da üretilmesine neden oluşturan insani ve aktöresel dürtüler açısından (Yaşlı) Pieter Bruegel in Yedi Erdem ve Yedi Günah konulu özgün baskı resimleri benzeri ders verici, yol ve yön gösterici eleştirel bir paydada değerlendirilebilirler kanımca. Kıskançlık, hırs, şehvet, korku, yabancılaşma ve umut gibi insani zaaf ve değerlerin görselleştirilmeleri izleyende Mustafa Orkun un da yaşam deneyimlerine bağlı bir iç hesaplaşma yaşadığı düşüncesini uyandırmaktadır. Nitekim sergisine koymuş olduğu Echo başlığı bağlamında yapmış olduğu açıklamanın son paragrafı bu kanıyı daha da güçlendirmektedir. Bu sergi insanların zaaflarını kullanan ve kullandıranlar üzerine bir söz olarak anlam kazanmakta, insanın varoluşuyla ilgilenmekte, yok ettiği dünyanın ve dünyasının sembolik ve fantastik bir ifadesini sunmaktadır 5 Sonuç olarak, Mustafa Orkun bu sergisinde de hünerli fırçasıyla biçimlendirdiği oldukça zengin imajinasyonlu resimleriyle işini seven, yaptığı işe saygılı, kolaya kaçmayan bir resim gönüllüsü olarak çıkıyor karşımıza.
6
ECHO OHCE 7 Zeus - Kar Altında, 2014 Tuval üzerine Yağlıboya 110 x 80 cm Zeus - Under Snow Oil on Canvas
8
9 X 2, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 100 x 100 cm X 2 Oil on Canvas
10
11 Echo, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 146 x 200 cm Echo Oil on Canvas
12
ECHO OHCE 13 Düşünen Adam ve Serçeler, 2012 Tuval üzerine Yağlıboya 150 x 210 cm The Thinker and Sparrows Oil on Canvas MSGSÜ Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu
14
15 Hermes in Sonu, 2014 Tuval üzerine Yağlıboya 100 cm çap The End of Hermes Oil on Canvas
ECHO OHCE 16
17 Kozmos - Zen Bahçesi, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 140 x 400 cm İpek-Ahmet Merey Koleksiyonu The Cosmos - The Rock Garden Oil on Canvas
18
19 Daphne, 2012 Tuval Üzerine Yağlıboya 170 x 240 cm Daphne Oil on Canvas
20
21 X 1, 2014 Tuval üzerine Yağlıboya 100 x 100 cm X 1 Oil on Canvas
22
23 Kör Dilenci, 2012 Tuval üzerine Yağlıboya 70 x 50 cm Blind Beggar Oil on Canvas
24
25 Kardan Adam ve Serçe, 2014 Tuval üzerine Yağlıboya 130 x 148 cm Snowman and Sparrow Oil on Canvas
26
27 Eşeğin Kaderi, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 120 x 200 cm The Fate of Donkey Oil on Canvas
28
29 Yokuş Yukarı, 2013 Tuval üzerine Yağlıboya 180 x 130 cm Uphill Oil on Canvas
30
31 Çoban ve Kral, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 120 x 190 cm The Shepherd and The King Oil on Canvas
ECHO OHCE 32 Kozmos - Zen Bahçesi, 2015 Tuval üzerine Yağlıboya 40 x 50 cm The Cosmos - The Rock Garden Oil on Canvas
ECHO OHCE 33 Çınar Dalı, 2014 Tuval üzerine Yağlıboya 45 x 60 cm The Platanus Branch Oil on Canvas
34 Çığlık, 2011 Tuval üzerine Yağlıboya 110 x 90 cm The Scream, Oil on Canvas
Mustafa Orkun Müftüoğlu Özgeçmiş 1973 Of/Trabzon da doğdu. 1990-95 Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Lisans 2011 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, D Doçent. Kişisel Sergiler 2015 MSGSÜ Tophane-i Amire KSM, İstanbul 2013 İzmir Mask Müzesi, İzmir 2010 Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi, İ İstanbul 2009 Akademililer Sanat Merkezi, İstanbul 2007 Kanat Beyazıt Sanat Galerisi, İstanbul Ödüller 2005 Gebze Belediyesi, 1. Osman Hamdi Bey R Resim Yarışması, İkincilik 2000 Türkiye Jokey Kulübü, 5. Resim Yarışması, Mansiyon 1997 Türkiye Jokey Kulübü, 3. Resim Yarışması, Birincilik 1997 Tekel, Geleneksel 9. Resim Yarışması, Ödül 1996 Adana Çimento Sanayi T.A.Ş. 6. Resim Yarışması, Mansiyon 1996 Esbank 8. Yunus Emre Resim Yarışması, Ödül 1995 Adana Çimento Sanayi T.A.Ş. 5. Resim Yarışması, Üçüncülük 1994 Ayşe ve Ercüment Kalmık Vakfı Resim Yarışması, Birincilik 1994 Esbank 6. Yunus Emre Resim Yarışması, Ödül 1994 Siemens Sanat Ödülü, İkincilik 1993 Siemens Sanat Ödülü, Mansiyon 1993 Ayşe ve Ercüment Kalmık Vakfı Resim Yarışması, Jüri Özel Ödülü Biography 1973... born in Turkey. 1990-95 received BA at the Department of Painting of the Faculty of Fine Arts of Mimar Sinan University 2011 has been working as an Associate Professor at the Mimar Sinan Fine Arts University in the Faculty of Fine Arts, Department of Painting Solo Exhibitions 2015 Mimar Sinan Fine Arts University Tophane-i Amire CAC, İstanbul-Turkey 2013 İzmir Mask Museum, İzmir-Turkey 2010 Enka Dr. Clinton Vickers Art Gallery, İstanbul-Turkey 2009 Akademililer Art Center, İstanbul-Turkey 2007 Kanat Beyazıt Art Gallery, İstanbul-Turkey Awards 2005 Second Prize from the Gebze Belediyesi 1rd Osman Hamdi Bey Competition of Painting 2000 Honorable Mention from the Türkiye Jokey Kulübü 5th Competition of Painting 1997 First Prize from the Türkiye Jokey Kulübü 3rd Competition of Painting 1997 Award from the Tekel 9thTraditionary Competition of Painting 1996 Honorable Mention from the Adana Çimento Sanayii T.A.Ş. sixth Competition of Painting 1996 Award from the XIII. Esbank Yunus Emre Competition of Painting 1995 Third Prize from the Adana Çimento Sanayi T.A.S. Fifth Competition of Painting 1994 First Prize from the Ayşe and Ercument Kalmık Vakfı Competition of Painting 1994 Award from the XI. Esbank Yunus Emre Competition of Painting 1994 Second Prize from the Siemens Award of Art 1993 Honorable Mention from the Siemens Award of Art. 1993 Special Prize of Juri from Ayşe ve Ercument Kalmık Foundation Competition of Painting 35
36