Ramazan orucu kimlere farzdır?

Benzer belgeler
Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

Hâmile kadın için haccın hükmü

Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Arafat'ta vakfenin vakti

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Terceme : Muhammed Şahin

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Cenaze namazının kılınışı

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ON EMİR الوصايا لعرش

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاذا نصوم رمضان اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

كيفية الصلاة والصوم ف بللاد ليت نهارها داي م أو للها داي م

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Muhammed Salih el-muneccid

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

أخوف آية ف القرآن العظيم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdestte başı mesh etmenin şekli

الصوم يف ابلالد اليت فيها انلهار أطول من الليل. İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komisyonu اسم املؤلف اللجنة ادلائمة للبحوث العلمية واإلفتاء

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Terceme : Muhammed Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Terceme : Muhammed Şahin

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Yeni yılını kutladıkları zaman kâfirlere cevap vermeli midir?

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ح م الاستمناء و يفية علاجه. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

İBÂDET VE VE CENNETE GİRMEK. Muhammed Şahin. Tetkik: Ali Rıza Şahin

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

Hazırlayan: Heyet. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

مقاومة الغر زة جلنسية

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Transkript:

Ramazan orucu kimlere farzdır? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432

ع من ب صيام رمضان» باللغة لرت ية «بن صالح العثيم مد رمجة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 20-432

Soru: Oruç kimlere farzdır? Cevap: Erginlik çağına gelmiş, aklı başında, gücü yerinde, mukim (yolcu olmayan) ve engeli bulunmayan her müslümanın orucu edâ etmesi farzdır. Bunlar altı vasıftır: Müslüman, ergin, akıllı, muktedir, mukim ve engelsiz. Kâfire, ne oruç, ne de diğer ibâdetler farzdır. "Kâfire, ne oruç, ne de diğer ibâdetler farzdır" dememizin anlamı şudur: Kâfirliği sırasında oruç tutmakla mecbur edilemez, müslüman olduktan sonra da orucu kaza etmesi gerekmez. Çünkü küfür halindeki kâfirden ibâdet kabul edilmez. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 3

م ه م ف ر وا م ا م ن ع ه م أ ن ق ب ل م ن ه م ف ه و ت ه )) [سورة تلو ة من الا ية: ٥٤]... )) ٱ و ر سو ۦ "Onların (Allah yolunda) harcamalarının (yaptıkları hayırların) kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve elçisini inkâr etmeleridir (Allah'ı inkâr etmeleri ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'i yalanlamalarıdır)..."0f Kâfir, İslâm'a girdikten sonra ibâdeti kaza etmesi ona gerekmez. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: (( ق ل ف ر وا ن ن ته ه وا غ ف ر ه م م ا ق د س ل ف...)) [سورة الا نفال من الا ية: ٣٨] "(Ey Rasûl! Kavminden Allah'ın vahdaniyyetini) İnkâr edenlere (Allah'ı inkârdan ve sana düşmanlıktan) vazgeçerler (ve Allah'a imân etmeye, Tevbe Sûresi: 54 4

elçisi ve mü'minlerle savaşmayı terk ederler)se, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle..." Fakat kâfir, küfür halinde iken (kâfir olarak ölürse, kıyâmet günü) terk ettiği farzlardan dolayı cezalandırılır. Nitekim Allah Teâlâ, âhirette cennetliklerden söz ederken onların (cehennemde azap gören) cehennemliklere şöyle soracaklarını haber vermektedir: ٤ م س ق ر ٤ ق ال وا ل م ن ك م ن ٱل م ص ل ((م ا سل ك ع ٱ ا ض ا ن ٤ و ا وض م ن ٤ و و ل م ن ك طع م ٱل م س ك ق ين ٱ ي وم ب ذ ا ٱ ى ن ت ((٤ ٤ [سورة ملدثر: -٤٢ [٤٧ ن "(Cennetlikler, cehennemdekilere:) Sizi şu yakıcı ateşe sürükleyen (Sekar'a sokan) nedir? diye sorarlar. Onlar şöyle cevap verirler: Biz, (dünyada) namaz kılanlardan değildik. Yoksulu doyurmazdık. Boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık (bâtıl şeyler Enfal Sûresi: 38 5

konuşurduk). Dîn (hesap ve ceza) gününü yalanlardık.nihâyet ölüm bize gelip çattı..." Cehennemliklerin,namazı terk etmeyi ve yoksulu doyurmamayı cehenneme girmelerinin sebebi olarak zikretmeleri, bunun, cehenneme girmelerinde bir etkisi olduğuna delâlet eder. Hatta kâfir, şu ayeti kerimenin delaletinden dolayı yiyecek, içecek ve giyecek gibi Allah ın bütün nimetlerinden yararlandığı için de cezalandırılacak: ام ن وا و م ل وا ٱ ل ت ج ن اح ٱ يم ا س )) ن وا و م ل وا ٱ ت ل تت م ٱ ق وا و ام ن وا م ام وا ا ا م ا ٱ ق وا و ط ع م ٱ ٱل م ح س ن و ن وا ق وا و أ س )) [سورة ملاي دة الا ية: ٩٣] ٱ "Îmân eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla sakınıp îmân ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp îmân ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarını da ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınmadan önce) Müddessir Sûresi: 42-47 6

tattıklarından (içtikleri şaraptan) dolayı günah yoktur. Allah iyi ve güzel yapanları sever." Allah Teâlâ nın, müminlerden (haram kılınmadan önceki) tattıkları şeylerden günahı kaldırması, müminlerden başkalarının tattıkları şeylerin günahının devam ettiğine delâlet eder. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: م ن ت ٱ أ ر ع ب ا ه ۦ و ٱ ط ي ق ل م ن ح (( ر م ن ةن ٱ ٱ ة ق م ي و م ٱل ٱ ي تو ٱ ي ا خ ال ص ة وا ن ن ق ق ل ام ٱ ر ت ك ف ص ك ت ل ٱ ٣)) [سورة الا عراف من الا ية: ٣٢] ع ل م و ن ل ق و "(Ey Rasûl! O câhil müşriklere) de ki: Allah ın kulları için yarattığı süsü (güzel elbiseyi) ve temiz rızıkları kim haram kıldı? (Ey Rasûl! O müşriklere) de ki: Onlar (güzel elbiseler ve helal rızıklar) dünya hayatında, özellikle kıyâmet gününde 2 müminlerindir..."4f Mâide Sûresi: 93 2 A'râf Sûresi: 32 7

Allah Teâlâ'nın: ا...)) ٱ ي تو ٱ ي وا ن [سورة الا عراف من ق ل ام )) الا ية: ٣٢] " (Ey Rasûl! O müşriklere) de ki: Onlar (güzel elbiseler ve helal rızıklar) dünya hayatında, özellikle kıyâmet gününde müminlerindir..."5f Sözü, mü'min olmayanlar hakkındaki hükmün, mü'minler hakkındaki hükümden farklı olduğuna delâlet eder. Fakat bir kâfir Ramazan sırasında (ortasında) müslüman olursa, müslüman olmadan önceki oruçları kaza etmesi gerekmez. Örneğin; Ramazanın onbeşinci gecesi müslüman olursa, önceki ondört günün orucunu kaza etmesi gerekmez. A'râf Sûresi: 32 8

Gün içinde müslüman olursa, o andan itibaren oruç tutması gerekir, fakat o günü kaza etmesi gerekmez. Örneğin; güneş zevali aştıktan sonra müslüman olursa ona deriz ki: Günün kalan kısmını oruç tut, fakat sana kaza gerekmez.o andan itibaren ona oruç tutmasını emrederiz.çünkü o artık kendisine orucun farz olduğu bir kimse haline gelmiştir, fakat ona o günü kaza etmesini emretmeyiz. Çünkü o, üzerine farz olan şeyi yerine getirmiştir ki, o şey de, müslüman olduğu andan itibaren oruç tutmaktır. Her kim üzerine farz olan şeyi yerine getirirse, artık o ibadeti tekrar yapmakla yükümlü değildir. Akıllı olmaya gelince, bu, orucun farz olması için gerekli olan ikinci vasıftır. Ayırt edicilik vasfı yani eşyayı birbirinden ayırt etme özelliği akılla elde edilir. İnsan aklı başında olmadığı zaman zekâttan başka hiçbir ibâdet kendisine farz olmadığı gibi, oruç da farz olmaz. 9

Bir insanın büluğ çağına gelmesi fakat ayırt etme vasfının (temyiz kudretinin) onda olmaması da bu türdendir, yani aklı olmayan kimse nevindendir.böyle kimseler, halk arasında saçmalayan/saçma sapan şeyler konuşan kimseler diye bilinir. Dolayısıyla böyle kimsenin oruç tutması gerekmez. (Tutmadığı oruç için) fidye vermesi de gerekmez. Çünkü bu kimse, orucun kendisine farz olduğu kimselerden değildir. Üçüncü vasıf ergin olmak (büluğ çağında olmak)tır. Erginlik şu üç şeyden birisinin olmasıyla elde edilen bir vasıftır:. Bir insanın 5 yaşını tamamlamasıyla. 2. Veya kasık kıllarının yani tenasül organı bölgesinde sert kılların bitmesiyle. 3. İster uykuda, isterse uyanık iken şehvetle meninin gelmesiyle. 0

4. Kadın için buna ilâve olarak dördüncü bir durum daha vardır ki, o da hayızdır. Bir kadın hayız gördüğü zaman büluğa ermiş demektir. Buna göre erkek olsun, kadın olsun, 5 yaşını tamamlayan kimse, büluğa ermiştir. Erkek olsun, kadın olsun, kasık bölgesinde kıl biten kimse, büluğa ermiştir. Erkek olsun, kadın olsun, 5 yaşından önce şehvetle menisi gelen kimse, büluğa ermiştir. 5 yaşından önce de olsa hayız gören bir kadın, büluğa ermiştir. Bazen bir kadın on yaşında bile hayız görebilir. Burada pek çok kimsenin gaflete düştüğü şu meseleye dikkat etmek gerekir. Bazı kadınlar erken yaşta hayız görürler ve farziyeti büluğa bağlı olan oruç ve diğer ibâdetlerin kendilerine farz olduğunu bilmezler. Çünkü pek çok kimse sadece 5 yaşın tamamlanmasıyla erginlik çağına gelineceğini zanneder. Bu, aslı (temeli) olmayan bir zandan ibârettir.

Bir kimse büluğ çağına gelmemiş ise, oruç ona farz olmaz.fakat ilim ehli, bir velinin kız olsun, erkek olsun, velisi olduğu küçük çocuğa alışması ve büluğa erdiğinde kolayca tutması için orucu emretmekle görevli olduğunu zikretmişlerdir. İşte sahâbenin -Allah onlardan râzı olsun- yaptıkları şey bu idi. Zirâ onlar küçük çocuklarına oruç tuttururlardı. Hatta onlardan birisi ağladığında, güneş batıncaya kadar oyalansın diye ona yünden yapılmış oyuncak verilirdi. Dördüncü vasıf insanın oruç tutmaya gücünün yetmesidir. Yani zorluk çekmeden oruç tutabilmesidir. Eğer oruç tutmaya gücü yetmeyen bir kimse ise, oruç ona farz değildir. Fakat gücü yetmeyen kimse de iki kısma ayrılır: Birinci kısım: Yaşlı kimse ile iyileşme ümidi bulunmayan hasta gibi, oruç tutmaktan sürekli aciz kalmasıdır. Böyle bir kimse, Ramazan ayı 30 gün ise, 30 yoksulu doyurur. Ramazan ayı 29 gün ise, 29 yoksulu doyurur. 2

Doyurmanın da iki şekli vardır: Birincisi: Pirinç veya buğday gibi hububat cinsinden vermesidir. Bunun miktarı Peygamber - sallallahu aleyhi ve sellem-'in kullandığı ağırlık ölçüsüyle dörtte bir sâ dır. Yani burada bilinen sâ ile beşte bir sâ dır. Bu da iki kilo kırk gram iyi buğdaya denktir. Yani sen iki kilo kırk gram siyah buğdayı tarttığın zaman bu Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sâ ı ile bir sâ eder. Peygamberin - sallallahu aleyhi ve sellem-'in sâ ı ile bir sâ, dört müd eder ki bu da, dört yoksul için yeterlidir. Bu durumda fakire onu verdiğin zaman beraberinde durum ve örfün gerektirdiği şeye göre katık edebileceği bir yiyeceği veya başka bir şeyi de vermen güzel olur. Doyurmanın ikinci şekline gelince Ramazan ayının yirmidokuz veya otuz gün çekmesine göre yirmidokuz veya otuz fakire yetecek yemek hazırlamak ve onları buna davet etmektir. Nitekim yaşlandığında Enes, İbnu Malik in böyle yaptığı 3

bildirilmiştir. Otuz veya yirmidokuz kişiye yetecek yemekle bir kişiyi doyurmak caiz değildir. Çünkü her günden bedel bir fakirin doyurulması gerekir. Oruç tutmaktan âciz kalmanın ikinci kısmı ise ortadan kalkması umulan bir âcizliktir. Bu, oruç esnasında bir insanın başına gelen hastalık gibi sürpriz bir şekilde ortaya çıkan âcizliktir. Onun oruç tutması meşakkatli olur. Ona deriz ki, orucunu boz ve yerine bir gün kaza et. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ر سف ا و ف ع د م ي م ن م م ر ةضا أ م ن ن... )) ر أ خ...)) [ورة ابلقرة من الا ية: ١٨٤]== "Sizden kim, (oruç tutamayacak kadar) hasta veya yolcu olursa, (tutamadığı günler kadar) başka günlerde kaza eder."6f Beşinci vasıf, mukim olmasıdır. Bunun zıddı yolcu olmaktır. Bakara Sûresi: 84 4

Yolcu, oruç tutmasını gerektirmeyecek şekilde vatanından ayrılan kimsedir. ر سف و م ن م م ر ةضا أ ا ي Allah Teâlâ buyurdu ki: ف ع د م م ن ن... )) ر أ خ )) [ورة ابلقرة من الا ية: ١٨٤] "Sizden kim, (oruç tutamayacak kadar) hasta veya yolcu olursa, (tutamadığı günler kadar) başka günlerde kaza eder."7f Ancak kendisine meşakkat olmamak şartıyla oruç tutması daha faziletlidir. Çünkü Ebu Derdâ -Allah ondan râzı olsun- şöyle demiştir: "Aşırı sıcak bir günde Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraberdik. İçimizde Rasulullah - sallallahu aleyhi ve sellem- ve Abdullah b. Ravâha dan başka oruçlu kimse yoktu." Oruç tutmak ona (yolcuya) meşakkat verdiği zaman mutlaka orucunu bozması gerekir. Çünkü bazı... Bakara Sûresi: 84 5

kimseler Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e orucun kendilerine sıkıntı verdiğini şikâyet etmişlerdi de onlara oruçlarını bozdurmuştu. Sonra ona bazı kimselerin oruca devam ettikleri söylenmişti. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştu: "Onlar isyankârlardır, onlar isyankârlardır." Altıncı vasfa gelince oruca engel bir durumun olmamasıdır. Yani orucun farz olmasını engelleyen bir durumun olmamasıdır. Bu, kadınlara âit bir vasıftır. Orucun edasının onlara farz olması için onların hayızlı veya nifaslı olmamaları gerekir. Kadın hayızlı veya nifası (lohusa) olduğu zaman oruç tutması gerekmez. Ancak tutmadığı günleri kaza etmesi gerekir. Bunun delili Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu onaylayarak söylediği şu sözüdür: 6

"Kadın hayızlı olduğu zaman namaz kılmıyor ve oruç tutmuyor değil mi?" Bir kadın hayızlı olduğu zaman ona oruç yoktur ve diğer günlerde tutması gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken iki mesele vardır: Birinci mesele: Bazı kadınlar gecenin sonunda hayızdan temizlenirler ve temizlendiğini öğrenirler, fakat boy abdesti almadıklarında oruçlarının sahih olmayacağını zannederek o gün oruç tutmazlar. Halbuki hiç de öyle değildir. Aksine şafak söktükten sonra bile boy abdesti alsalar, oruçları sahihtir. İkinci mesele: Bazı kadınlar oruçlu olurlar. Güneş battığı ve iftarlarını açtıkları zaman akşam namazını kılmadan önce hayız görürler. Bazı kadınlar derler ki: İftardan sonra ve akşam namazını kılmadan önce hayız olursa, o günkü oruç bozulmuş olur. Bazı kadınlar daha da ileri giderek: 7

Yatsı namazından önce hayız olursa, o günkü oruç bozulmuş olur, derler. Bunların hiçbirisi doğru değildir. Bir kadın, güneş battığı zaman hayız kanının geldiğini görmezse, tuttuğu oruç sahihtir. Hatta güneş battıktan kısa bir süre bile hayız kanı çıksa bile orucu yine sahihtir. Bu altı vasıf bir insanda birleştiği zaman Ramazan orucunu eda etmek ona farz olur. Oruç tutmaması helal değildir. Bu vasıflardan herhangi birisi bulunmazsa,durum yukarıda anlatıldığı gibi olur. 8