2012/2.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 6 Ekim 2012-Cumartesi 17:00



Benzer belgeler
SİRKÜLER 2011 / 01. Gelir Vergisi Kanununun 2011 Yılı Uygulamasına Yönelik Tarifeler, İstisna/İndirim Hadleri, Tutarları ve Oranları

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Özelge: Rusya'da mukim grup rması tarafından Türkiye'de görevlendirilen personele ödenen ücretlerin vergilendirilmesi hk.

Sirküler no: 013 İstanbul, 3 Şubat 2009

2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00

RASYO YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

SERMAYE AZALTIMI VE VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2006 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

2012 Yılı Kira Gelirlerinin Beyanında Bilinmesi Gerekenler

KÂR DAĞITIMI VE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI STOPAJ VERGİLENDİRİLMELERİNE YÖNELİK ÖRNEK BİR ÇALIŞMA

KİRA GELİRİ İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

2009/ Konu: 15 ve 30 ncu Maddedeki Tevkifat Oranlarıyla İlgili Düzenlemeleri Açıklayan Kurumlar Vergisi Sirküleri

SİRKÜLER ( ) 1- Yeniden Değerleme Oranında Artırılan Had ve Tutarlar:

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Konu : Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile şahıs sigorta primleri

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

SİRKÜLER 2009 / 5. 03/02/2009 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de aşağıda yer alan vergi tevkif oranları yayımlanmıştır.

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı. Sayı :

12/1/2009 TARİHLİ VE 2009/14580 SAYILI KARARNAMENİN EKİ KARAR

GELİR VERGİSİ KANUN TASARISINDA GERÇEK KİŞİLERİN VERGİLENDİRİLMESİ İLE İLGİLİ YENİ HÜKÜMLER GVK TASARI MADDE 51-88

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü I- GİRİŞ :

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2004 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

Kabul Tarihi: 31/12/2004 Resmi Gazete Tarihi : 31/12/2004

GELİR VERGİSİ KANUNU NDA YER ALAN MAKTU TUTARLAR ARTIRILMIŞTIR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE, 2005 YILI GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2009/32 Ref: 4/32

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 4 İST,

Varlık Barışında Süre Uzatımı

15 NO LU 5520 SAYILI KURUMLAR VERGĐSĐ KANUNU SĐRKÜLERĐ YAYIMLANDI

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

2018 Yılı Gelir Vergisi Tarifesi ve Bazı Gelirlere İlişkin İstisna Hadleri Belirlenmiştir

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

278 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2011/08

Sayı: İstanbul, Konu: Bazı Vergi Kanunlarında değişiklikler içeren Yasa Tasarısı nın Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili düzenlemeleri.

Türkiye de Yerleşmiş Olmayan Yabancıların ve Türk Vatandaşlarının Türkiye deki Kira Gelirlerinin Beyanı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (Seri No:266)

Tam Mükellef Gerçek Kişilerce 2010 Takvim Yılında Elde Edilen Gelirlerin Beyanı

A) % 100 B) %75 C) %50 D) %40 E) %25

C) I-II-III D) IV-III

Gelir Vergisi Genel Tebliği. Seri, Sıra Numarası, No : 266 Sayılı GVK. 28 Aralık 2007 CUMA. Resmi Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından:

Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67. maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2008/62 TARİH:

Aşağıda söz konusu Kanun un Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları mevzuatına ilişkin düzenlemeleri sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır:

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/82 TARİH: Gelir Vergisi Kanunu nda Yer Alan Had ve Tutarlara İlişkin 273 no.lu G.V.K.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1) nde Değişiklik Tebliğ Adı. Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 14)

DUYURU ( ) : 2011 Yılı Kazançlarına İlişkin Verilecek Gelir Vergisi Beyanı Hk.

İlgili olduğu maddeler : Gelir Vergisi Kanunu Madde 22, 40, 63, 75, 86, 89, Sayılı Kanun Geçici Madde 1. Verilmesini Gerektiren Gelirler

SİRKÜLER NO: POZ-2011/ 07 İST. 10/01/2011

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık. Konu : Tarihinden İtibaren Uygulanacak Olan Gelir Vergisi Maktu Had ve Tutarları

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN UYGULAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1) NDE BAŞLIK DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO:

SİRKÜLER NO: POZ-2018 / 3 İST,

TAM MÜKELLEF KURUMLARA YAPILAN ÖDEMELERDE VERGİ KESİNTİSİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI. Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Konu : Yurt Dışından Getirilen Varlıklar ile Yurt İçinde Bulunan Varlıklara İlişkin Uygulama Esasları

% 0 stopaja tabi olup, kurumlar vergisine tabidir. (5) Nakit teminatlardan elde edilen gelirler % 15 stopaja tabidir.

GELİR VERGİSİNDE GEÇERLİ OLACAK YENİ HADLER VE TUTARLAR YAYIMLANDI:

ö z d o ğ r u l a r serbest muhasebeci mali müşavirlik ltd.şti. Chartered Accountants & Auditors Ltd.

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/85

SİRKÜLER 2009 / 09. Gelir Vergisi mükellefleri tarafından 2008 yılında elde ettikleri kazanç ve iratların beyan esasları aşağıdaki gibi olacaktır.

2013 yılında uygulanacak Gelir Vergisi Kanunu nda yer alan tutarlar

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/57 TARİH:

SİRKÜLER İstanbul,

İNTERNET ORTAMINDA VERİLEN REKLAM HİZMETLERİNDEN GELİR-KURUMLAR VERGİ KESİNTİSİ YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYINLANDI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

SERBEST MESLEK FAALİYETİNİN ŞAHIS VE SERMAYE ŞİRKETİ ORGANİZASYONU DAHİLİNDE İCRASININ VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

İNDİRİLECEK VE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLERİN DAR MÜKELLEF KURUM KAZANÇLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Tevkifat Uygulamalarına İlişkin (Seri, Sıra Numarası, No : 81 Sayılı)

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

2016 Yılında Gelir Vergisi Kanunu Kapsamında Uygulanacak Had ve Tutarlara İlişkin 290 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazetede Yayımlandı

HARCIRAH DÜZENLEMESİ. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin 2 numaralı bendinde,

GELİR VERGİSİNDE 2017 İÇİN GEÇERLİ OLACAK YENİ HADLER VE TUTARLAR YAYIMLANDI:

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/18 Ref: 4/18

04/01/2016 SİRKÜLER 2016/01. Sayın Yetkili;

SİRKÜLER NO: POZ-2017 / 135 İST,

No: Gelir Vergisi Kanunu 94. Madde ve Geçici 67. Madde Oranlar. Gelir vergisi kanunu 103 ve 104 madde. 1) Ücretlerden

SİRKÜLER RAPOR GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 284 )

72 SERİ NO.LU EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ 2017 / 121

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERE TASDİKİ ZORUNLU İŞLEMLER YENİDEN DEĞERLEME ORANLARI YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİ VERİLMEYEN HALLER (2011 Yılı Gelirleri

KONU : 2013 YILINDA ELDE EDİLEN ÜCRET VE ÜCRET DIŞINDAKİ GELİRLERE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFELERİ AÇIKLANDI.

Sayı : 2018/233 2 Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N. MENKUL SERMAYE İRADI BEYANI (2017 Yılı Kazançları)

KONU: Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Maktu Had ve Tutarlar ile Menkul Sermaye İradının Beyanında Dikkate Alınacak İnd. Oranı Uygulaması Hakk.

Konu: Gelir Vergisi Kanunu nda 6728 Sayılı Yasa İle Yapılan Değişiklikler Hakkında

SİRKÜLER NO: POZ-2008 / 61 İST,

Yurt dışındaki rmadan uydu yayını için hizmet alımında ödenen bedelin vergisel durumu.

No: 2012/117 Tarih: Konu: 85 Sıra No.lu Gelir Vergisi Sirküleri 23/10/2012 tarihinde yayımlanmıştır.

5 SERİ NOLU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

1. Gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife

DUYURU. Üyelerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunulur. Ali VAROL. Genel Sekreter 287 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

SİRKÜLERİMİZİN KONUSUNU GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASINDAKİ YENİLİKLER OLUŞTURMAKTADIR.

Transkript:

2012/2.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 6 Ekim 2012-Cumartesi 17:00 SORULAR SORU 1 : Kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunan (A) A.Ş.'nin satın alma sorumlusu olarak çalışan Türk vatandaşı Bay (X), 01.02.2011 tarihinden itibaren (A) A.Ş.'nin satın alma faaliyetlerini yürütmek amacıyla bir yıllığına İngiltere de görevlendirilmiştir. Bu süreç içerisinde İngiltere de ikamet eden Bay (X) in 2011 takvim yılında elde ettiği gelirlere ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. İŞLEMLER a. (A) A.Ş.'nden 120.000 TL ücret geliri elde etmiştir. Bu ücret geliri üzerinden 31.840 TL gelir vergisi kesintisi yapılmıştır. b. İngiltere de 30.000 mevduat faizi elde etmiştir. Bu mevduat faizi üzerinden 6.000 gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.( 1 sterlin: 3 TL dir.) c. Almanya da bulunan işyerini kiraya vermesi karşılığında 6.000 kira geliri elde etmiştir. Bu kira geliri üzerinden 1.200 gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.( 1 euro: 2 TL dir.) d. Türkiye de bulunan konutunu kiraya vermesi karşılığında 20.000 TL kira geliri elde etmiştir. e. 10.10.2005 tarihinde ihraç olunan devlet tahvillerinden 200.000 TL faiz geliri elde etmiştir. f. Üvey babasından miras kalan telif hakkını (Z) yayın evine satmış, bu satış karşılığında 33.200 TL tahsilat yapmıştır. g. 2004 yılında ihraç olunan devlet tahvillerini 20.03.2011 tarihinde 100.000 TL sına satın almış, satın aldığı bu devlet tahvillerini 10.08.2011 tarihinde 120.000 TL sına satmıştır. h. 2007 yılında ihraç olunan devlet tahvillerini 20.03.2011 tarihinde 80.000 TL sına satın almış, satın aldığı bu devlet tahvillerini 10.08.2011 tarihinde 100.000 TL sına satmıştır. VERİLENLER - Bay (X) tarafından merkezi Türkiye de bulunan bireysel emeklilik sistemine 4.800 TL ödemede bulunulmuş, bu tutar ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılmıştır. - Merkezi İngiltere'de bulunan bireysel emeklilik şirketine 4.000 TL ödemede bulunmuştur. - Kalkınmada öncelikli yörede olmayan Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa makbuz karşılığı 2.000 TL nakit bağışta bulunmuştur. - Yurt dışında ödediği vergilerin mahsubuna ilişkin gerekli şartları sağlamıştır. - Gayrimenkul sermaye iradının safi tutarının tespitinde götürü gider uygulamasını seçmiştir. - Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümleri ihmal edilecektir.

- Endeks bilgileri aşağıdaki gibidir. Şubat 2011 100 Temmuz 2011 108 Mart 2011 102 Ağustos 2011 110 Nisan 2011 105 Eylül 2011 112-2011 takvim yılı gelir vergisi tarifesi aşağıdaki gibidir. 9.400 TL ye kadar % 15 23.000 TL nin 9.400 TL si için 1.410 TL, fazlası % 20 53.000 TL nin 23.000 TL si için 4.130 TL (ücret gelirlerinde 80.000 TL nin 23.000 TL si için 4.130 TL), fazlası % 27 53.000 TL den fazlasının 53.000 TL si için 12.230 TL (ücret gelirlerinde 80.000 TL den fazlasının 80.000 TL si için 19.520 TL), fazlası % 35 İSTENENLER a. Bay (X) in mükellefiyetini tespit ediniz. b. Bay (X) in 2011 yılında elde ettiği gelir unsurlarının beyan edilip edilmeyeceğine ilişkin hususları değerlendiriniz. c. Bay (X) in beyan etmesi gereken gelir vergisi matrahını ve ödemesi gereken gelir vergisini hesaplayınız. SORU 2: Organizatörlük işi ile iştigal eden tam mükellef Bayan (C), Türkiye nin değişik illerinde belediyelere ve festival düzenleyen dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlara sahne sanatları kapsamında gösterilerin organizasyonunu yapmaktadır. Bayan (C) nin organize ettiği söz konusu gösterilerde yer alan sanatçılara Bayan (C) tarafından yapılan ödemelerin durumunu G.V.K. yönünden ilgili hükümleri de belirterek tartışınız. SORU 3: Türkiye de mukim Bay (F), merkezi yurt dışında bulunan Y.S.A firmasının Türkiye den sorumlu ülke müdürü olarak görev yapmaktadır. Söz konusu firmanın Türkiye de kanuni veya iş merkezi bulunmamakta ayrıca Bay (F) nin ücreti mezkur firmanın dünya çapında elde ettiği kazancından ayrılarak Euro cinsinden banka hesabına yatırılmaktadır. Elde edilen ücret gelirinin hangi esaslara göre vergilendirileceğini ve yapılan ödemenin Y.S.A. firması açısından gider kabul edilip edilmeyeceğini belirtiniz. SORU 4: (X) AŞ. 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Hakkında Kanunun 10. maddesine istinaden stok artışı beyanında bulunmuş olup, işletmeye dahil edilen emtia için özel karşılık hesabı açmıştır. Mükellef kurum söz konusu emtia için ayırdığı karşılığı nakit olarak, kurumlar vergisinden

muaf olan kurum ortaklarına dağıtma kararı almıştır. Olayı 6111 sayılı Kanun ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu açısından ilgili hükümleri belirterek değerlendiriniz. SORU 5: (X) A.Ş. nin envanterine 1.000.000 TL olarak kayıtlı olan ve üzerinde ipotek bulunan taşınmaz, alacaklı (Y) Bankası'nın yapmış olduğu icra takibine istinaden 27.10.2010 tarihinde İcra Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen ihale sonucu 7.160.000,00.-TL bedelle gerçek kişi Bay (A) ya satılmış olup, söz konusu satış hasılatı üzerinden yapılan 204.039,84.-TL tutarındaki vergi ve harç kesintileri sonrası kalan tutar olan 6.955.960,16.-TL'nin tamamı, mükellef kurumun ipotekli taşınmazı üzerinde 1. ve 2. derecede ipotek alacaklısı olan (Y) Bankası ve (Z) Bankası'na olan kredi borçlarının tasfiyesinde kullanılmıştır. Olayı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu açısından değerlendiriniz. SORU 6: Belçika da mukim dar mükellef (Y) şirketinin, tam mükellef (X) AŞ. nde iştiraki bulunmaktadır. Dar mükellef (Y) şirketi ile tam mükellef (X) AŞ arasında hizmet sözleşmesi olup, bu sözleşme kapsamında dar mükellef (Y) şirketi, bir personelini tahsis etmek suretiyle tam mükellef (X) AŞ. ne stratejik yönetim, kuruluş, insan kaynakları ve teknik hizmetler konularında hizmet vermektedir. Tam mükellef (X) AŞ, dar mükellef (Y) şirketinden temin etmiş olduğu hizmete istinaden ödediği bedelleri kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate almış olup, vergilendirmeye ilişkin başkaca bir işlem yapmamıştır. Olayı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu açısından değerlendiriniz.(soru cevaplanırken Türkiye-Belçika Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması İhmal edilecek, yapılan ödemelerin emsallere uygun olduğu kabul edilecektir.) SORU 7: (X) AŞ. bazı işçileri ile arasındaki iş akdini tek taraflı olarak fesh etmiş olup, işçiler tarafından mahkemeye taşınan olayla ilgili olarak, çalışanların işe iadesine karar verilmiştir. Mahkeme ayrıca mükellef kurumun, işçileri süresi içinde işe geri almaması nedeniyle işçilerin 12 aylık brüt aylıkları tutarında işe iade tazminatı ve işçilerin boşta geçen süreleri için ise 4 aylık ücret ödemesi yapmasına hükmetmiştir. Söz konusu tazminat, ücret ve mahkeme masrafları mükellef kurumca ödenmiş ve gider kaydedilmiştir. Olayı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirerek, mükellef kurumca yapılması gerekenleri açıklayınız. SORU 8: (X) AŞ. nin toplam sermayesi 780.000 TL olup, 2011 yılında sermayesinin 500.000.-TL lik kısmının sermaye azaltılması suretiyle ortaklara dağıtılmasına genel kurul toplantısında karar vermiştir. Mükellef kurumun dağıtıma konu edilen 500.000 TL lik sermayesinin 55.000.-TL sı pasif kalemlere ait enflasyon düzeltmesi olumlu farklarından, 210.000.-TL sı geçmiş yıl karlarından (2006 ve 2007 yılı) oluşmaktadır. Olayı vergi kanunları açısından değerlendiriniz. NOT : 1. soruda istenenler her şık için ayrı ayrı cevaplanacak (mevzuat, açıklama ve problem çözme gibi) diğer sorularda (2-8) ise problem çözümü veya rakamsal işlem yapılmayacak olup sadece mevzuat açısından değerlendirme yapılacaktır.

CEVAP 1: CEVAPLAR 1- Gelir Vergisi Kanunu nun 3. maddesinde tam mükelleflerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde, merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarının tam mükellef olduğu hususu hüküm altına alınmıştır. Bu madde hükümleri çerçevesinde Bay (X) in tam mükellefiyet esasında vergilendirilmesi gerekmektedir. 2- Bay (X) in 2011 takvim yılında elde ettiği gelirlere ilişkin değerlendirmeler: a. G.V.K.'nun 86. maddesi, tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücretler için yıllık beyanname verilmeyeceğini ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi durumunda bu gelirin beyannameye intikal ettirilmeyeceğini hükme bağlamıştır. Bu hüküm doğrultusunda Bay (X), tek işverenden aldığı ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirini beyan etmeyecektir. b. G.V.K.'nun 3/2. fıkrası; merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarının, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi'ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunmaları halinde mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmeyeceği hükme bağlamıştır. Bu madde hükmü doğrultusunda Bay (X) in İngiltere'de elde etmiş olduğu mevduat faizi üzerinden Gelir Vergisi alınması nedeniyle bu geliri Türkiye de vergilendirilmeyecektir. c. G.V.K.'nun 85. maddesi; ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratlar için Gelir Vergisi Kanunu nda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verileceğini, aynı kanunun 86. maddesi ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (278 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 yılı için 1.170 TL) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyan edilmeyeceğini hükme bağlamıştır. Bu nedenle Bay (X) (6.000 x2=) 12.000 TL işyeri kira gelirinin götürü gider düşüldükten sonraki kısmını beyan edecektir. Bay (X) yurtdışında ödediği (1.200 x2=) 2.400 TL vergiyi, yurtdışında elde edilen iradın toplam matrah içindeki payını dikkate alarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edecektir. Beyana tabi işyeri kira geliri= 12.000-(12.000x0,25)= 9.000 TL d. G.V.K.'nun 21. maddesi binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 1.500.000.000 (278 Seri No lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 yılı için 2.800 TL ) lirası gelir vergisinden müstesna olduğunu hüküm altına almıştır. Bay (X) konut kira gelirinin istisna dışında kalan ve götürü gideri düşüldükten sonraki kısmını beyan edecektir. Beyana tabi konut kira geliri: 20.000-2.800=17.200-(17.200x0,25)= 12.900 TL e. G.V.K.'nun geçici 67/9 maddesi 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvilin elde tutulması suretiyle sağlanan gelirlerin vergilendirilmesinde geçici 67. madde hükümlerinin uygulanmayacağını; bu gelirlerin vergilendirilmesinde, 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlerin uygulanacağını düzenlemiştir. 31.12.2005 tarihinde geçerli olan hükümler ise devlet tahvillerinden elde edilen menkul sermaye iradlarına G.V.K.'nun 94/7. maddesine göre tevkifat uygulanacağını, G.V.K.'nun 76 maddesinde yer alan indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarın G.V.K.'nun 86/1-c maddesi kapsamında tespit edilen beyan sınırını aşaması(23.000 TL) durumunda beyan edileceğini düzenlemektedir. Konu ile ilgili 280 Seri No lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan açıklamalarda, 2011 takvim yılında elde edilen 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi

tahvillerden sağlanan gelirlerin indirim oranının birden büyük olması dolayısıyla beyan edilmeyeceği düzenlenmiştir. Bu hususlar doğrultusunda Bay (X) tarafından 2011 yılında elde edilen devlet tahvili faiz gelirleri beyan etmeyecektir. Tevkif suretiyle kesilen vergi nihai vergi olacaktır. f. G.V.K.'nun 18. maddesi kanuni mirasçıların elde etmiş olduğu telif haklarının satışından elde edilen kazancın istisna olduğunu düzenlemiş, ancak bu istisnanın G.V.K.'nun 94. maddesi kapsamında tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi olmadığı hususuna yer vermiştir. Medeni Kanun un 500. maddesi evlatlılığın, evlat edinene kan hısmı gibi mirasçı olduğunu düzenlemiştir. Bu hususlar doğrultusunda Bay (X) kanuni mirasçı olması nedeniyle istisnadan faydalanacak, tevkif suretiyle kesilen vergi nihai vergi olacaktır. g. G.V.K.'nun geçici 67/9. maddesi 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvilin elden çıkarılması suretiyle sağlanan gelirlerin vergilendirilmesinde geçici 67. madde hükümlerinin uygulanmayacağını; bu gelirlerin vergilendirilmesinde, 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlerin uygulanacağını düzenlemiştir. 31.12.2005 tarihinde geçerli olan hükümler ise devlet tahvillerinin elden çıkarılmasından elde edilen değer artış kazançlarının tespitinde % 10 luk sınıra bakılmaksızın endeksleme yapılmasını ve istisnadan faydalanılmasını düzenlemektedir. Bu hükümler çerçevesinde Bay (X) elde ettiği değer artış kazancının tespitinde % 10 luk sınıra bağlı kalmaksızın endeksleme yapacak, endeksleme sonrası doğan kazanca 19.000 TL istisna uygulayacaktır. Endekslenmiş Tutar 108 100 Değer Artış Kazancı= Satış Hasılatı Endekslenmiş Tutar Değer Artış Kazancı=120.000 TL-108.000 TL Değer Artış Kazancı= 12.000 TL x 100.000 = 108.000 Hesaplanan değer artış kazancı 2011 takvim yılı için geçerli olan 19.000 TL istisna tutarından düşük olduğundan Bay (X) in 2011 yılında beyan edeceği değer artış kazancı bulunmamaktadır. h. G.V.K.'nun geçici 67/1. fıkrası, bankalar ve aracı kurumların alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark üzerinden tevkifat yapağını, aynı maddenin 7. fıkrası birinci fıkra kapsamında tevkifata tabi tutulan kazançların gerçek kişilerce yıllık ve münferit beyanname ile beyan edilmeyeceğini, diğer gelirleri nedeniyle beyanname verilmesi durumunda bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceğini hüküm altına almıştır. Bu hükümler çerçevesinde Bay (X), 2007 yılında ihraç olunan devlet tahvillerinden elde etmiş olduğu değer artış kazancını beyan etmeyecek olup, tevkif suretiyle kesilmiş vergisi nihai vergi olacaktır.

3- Bay (X) in beyan etmesi gereken gelir vergisi matrahı ve ödemesi gereken gelir vergisi aşağıdaki gibidir. Yurtdışı İşyeri Kira Geliri 9.000,00 Mesken Kira Geliri 12.900,00 Kar 21.900,00 Bireysel Emeklilik Sistemine ödenen Primler(*) - Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa yapılan bağış(**) (21.900x0,05= 1.095,00 Gelir Vergisi Matrahı 20.805,00 Hesaplanan Gelir Vergisi 3.691,00 Yabancı Ülkelerde Ödenen Vergiler Mahsubu Gereken Tutar ((9.000/21.900)x3.691) 1.516,85 Ödenmesi Gereken Gelir Vergisi 2.174,15 (*) G.V.K.'nun 89/1. maddesi bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının beyan edilen gelirin % 10'unu ve asgarî ücretin yıllık tutarını aşmamak, sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim ve katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla beyan edilen gelirden indirilebileceğini düzenlemiştir. Bay (X) in bireysel emeklilik sistemine ödemiş olduğu toplam 8.800 TL nin primin 4.800 TL sı ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılmış, 4.000 TL sı merkezi İngiltere de bulunan bireysel emeklilik sistemine ödenmiştir. Şartların sağlanmaması nedeniyle bireysel emeklilik sistemine ödenen primlerin beyannamede indirim konusu yapılması mümkün değildir. (**) G.V.K.'nun 89/1. maddesi genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların beyan edilen gelirden indirilebileceğini düzenlemiştir. Bay (X) in beyannamede indirim konusu yapabileceği bağış tutarı (21.900x0,05=) 1.095 TL dir. Geriye kalan 905 TL bağışı indirim konusu yapamaz. CEVAP 2: - Gelir Vergisi Kanunu nun 61. maddesinde; Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. hükümleri yer almaktadır.

Diğer yandan kanunun 65. maddesinde Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. hükümleri ile 66. maddesinde de Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez. hükümlerine yer verilmiştir. Yine kanunun 82. maddesinde serbest meslek kazancının arızi sayılması için faaliyete konu işin devamlılık arz edecek şekilde yapılmaması ve işin mutad meslek haline getirilmemesi gerekir. Buna göre ücret ödemesi mahiyetindeki bu ödemelerden kanunun 94. maddesine istinaden tevkifat yapılması gerekmektedir. Aksi durumun varlığı halinde ise (yani sanatçıların organizatöre bir sözleşme ile bağlı olmadan festivali organize edene doğrudan şahsi sorumluluk ile bu gösterileri yerine getirmeleri durumunda) kazancın mahiyeti serbest meslek kazancı olacak ve yine kanunun 94. maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yapılması durumunda tevkif suretiyle vergilendirilecektir. Kazancı elde edenin faaliyeti mutad meslek halinde veya arızi olarak ifa etmesine göre serbest meslek kazancı veya diğer kazanç ve irad olarak beyana konu edilecektir. CEVAP 3: 5520 sayılı K.V.K nun 3. maddesinde Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. hükümleri yer almaktadır. Yine aynı maddede: (3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur: a. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye'de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye'de yapılmasıdır.) ifadeleri yer almaktadır. Kazancın Türkiye de elde edilmesi ile ilgili olarak ise 5520 sayılı K.V.K nun 3. maddesi üçüncü fıkrasında yer alan atıf ile G.V.K nun 8. maddesinde Aynı maddede yazılı daimi temsilci, bir hizmet veya vekalet akdi ile temsil edilene bağlı olup, onun nam ve hesabına muayyen veya gayrimuayyen bir müddetle veya müteaddit ticari muameleler ifasına yetkili bulunan kimsedir. Aşağıda yazılı kimseler, başkaca şartlar aranmaksızın temsil edilenin daimi temsilcisi sayılırlar. 2 - Temsil edilene ait reklam giderleri hariç olmak üzere, giderleri devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenenler ifadeleri yer almaktadır. G.V.K nun 23. maddesinin 14. fıkrasında ise Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler in gelir vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. Konu ile ilgili olarak ise 147 Seri No.lu GVK Tebliği nin İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.

- İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır. - Türkiye'de hizmet arz eden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede ücret erbabının Türkiye'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiç bir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır. Buna göre Bay F nin elde ettiği ücret, işverenin Türkiye de kanuni veya iş merkezi olmaması, Türkiye de ödenen ücretin Türkiye dışı kazançlardan karşılanıyor olması, yabancı para cinsinden ödenmesi şartları ile G.V.K ndan istisna olacaktır. CEVAP 4 : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin ikinci fıkrasında, vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr paylan üzerinden; vergi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiş ve kesinti oranı da 3/2/2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 2009/14592, 2009/14593 ve 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarıyla %15 olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Hakkında Kanunun "İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar" başlıklı 10. maddesinde; "(1) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kolektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz. (2) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, birinci fıkra hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veva işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez.. Hükmüne yer verilmiştir. Bu çerçevede, (X) AŞ. nin 6111 sayılı Kanunun 10. maddesine istinaden stok artışı beyanında bulunup karşılık hesabına kaydettiği tutarlar sermayenin unsuru sayılıp vergilendirilmeyeceği belirtildiğinden, bu tutarların kurumlar vergisinden muaf konumda olan kurum ortaklarına dağıtılması halinde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin ikinci fıkrasında kapsamında tevkifat yapılmayacaktır. CEVAP 5 : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, "Bankalara borçları nedeniyle kanunî takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara veya bu Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançların %75'lîk kısmı. " nın kurumlar vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.7.1. Bankalara borçlan nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF'ye borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerine ve ipotek verenlere tanınan istisna" başlıklı bölümünde, ". Bu istisnadan yararlanacak olan kurumların, bankalara borçları nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca kanuni takibe alınmış olması veya TMSF'ye borçlu durumda olmaları gerekmektedir. İstisnadan, banka borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF'ye borçlu durumda olan kurumlar ile bu kurumların, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kefilleri veya bu kurumlar adına ipotek veren kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir. İstisnaya konu olan kıymetler ise taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarıdır. Öte yandan, istisnadan yararlanabilecek kazanç, söz konusu kıymetlerin borçlara karşılık olmak üzere, bankalara veya TMSF'ye satışından veya diğer şekilde devrinden sağlanan hasılatın, bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet edan tutarla sınırlı olacaktır... açıklamaları yer almaktadır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, (X) A.Ş. nin söz konusu istisna hükmünden yararlanması sadece taşınmazın bankalara satışı veya devri durumunda mümkün olup üçüncü kişilere satış yapılması halinde, satıştan elde edilen kazanç bankalara olan borçların tasfiyesinde kullanılsa dahi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan istisnadan yararlanılabilmesi mümkün değildir. Aynı zamanda, Kurumlar Vergisi Kanunu nun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı. nın istisna olduğunu düzenlemiştir. Gerekli şartların sağlanması durumunda Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan istisnadan yararlanamayan mükellef bu istisnadan faydalanabilir. CEVAP 6 : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında "(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. " hükmü yer almaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3. maddesinin üçüncü fıkrasında ise; dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlara yer verilmiş, ancak 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12. maddesinde sayılan "Türkiye'de elde edilen ücretler" bendine 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yer verilmemiştir. Dar mükellef kurumun, Türkiye'de hizmet ettiği kurum ya da kişiye bağımlı olmasının mümkün olamayacağı varsayımına dayanılarak, kurumun yalın anlamıyla ücret elde etmesi olanaksızdır. Dolayısıyla bu Kanundan önce ücret kazancı grubunda değerlendirilen kazançlar serbest meslek kazancı sayılmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi" başlıklı 30. maddesinin birinci fıkrasında da dar mükellefiyete tabi kurumların maddede belirtilen kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış, maddenin alt bentlerinde ise hangi gelir unsurlarının tevkifata tabi oldukları sayılmıştır.

Bu fıkranın (b) bendinde ise, dar mükellef kurumların serbest meslek kazançları üzerinden %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan kesinti oranı 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5, diğer serbest meslek kazançlarından %20 olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan, dar mükellef (Y) şirketinin, tam mükellef (X) AŞ. nde iştiraki olması nedeniyle hizmet alımı için yapılan ödemeler sırasında 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesinde yer alan "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" hükümlerinin de dikkate alınmış olması gerekmektedir. Bu konuda emsallere uygun olduğu belirtildiğinden değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; emsallere uygun olarak tespit edildiği varsayılan bedeller üzerinden tam mükellef (X) AŞ nin %20 nispetinde kurumlar vergisi kesintisi yapması gerekmektedir. Söz konusu kesinti yapılmadığı sorudan anlaşılmakta olup, ödenen bedeller net kabul edilip, brüte ibra edilerek kesinti tutarının hesaplanması gerekecektir. CEVAP 7 : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup; maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (3) numaralı bendinde de işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safı kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, aynı Kanunun 61. maddesinde ücretin, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği; 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır. Yukarıda yer alan hükümlere göre, iş sözleşmesinin feshedilmesi işleminin geçersizliğine hükmeden mahkeme kararında işe başlatılmama hali için belirlenen işe iade tazminatlarının ve mahkeme masraflarının Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında; 4 aylık ücret ödemelerinin ise aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, işe iade tazminatlarının Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesi hükmü uyarınca gelir vergisinden istisna edilmesi ve 4 aylık ücret için ise ücret olarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. CEVAP 8 : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının

tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (6/b) bendi, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin ikinci fıkrası ile 30. maddesinin üçüncü fıkrasında kâr payları üzerinden yapılacak vergi kesintisine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 03.02.2009 tarih ve 2009/14592, 14593 ve 14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca kâr payları üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranları %15 olarak belirlenmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde, "...Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz." hükmü yer almaktadır. Sermaye azaltımının, ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemelerden kaynaklanması halinde, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları nedeniyle mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmayacaktır. Bu hüküm ve açıklamalara göre; - Daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan, 210.000.-TL geçmiş yıl karlarının, sermaye azaltımı yapılarak ortaklara dağıtılması halinde, kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması, - Daha önce sermayeye eklenmiş 55.000.-TL enflasyon fark hesaplarının sermaye azaltımı yapılarak ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilmiş sayılması ve işletmeden çekilen bu tutarların öncelikle kurumlar vergisine; vergi sonrası dağıtılan kazancının da kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması, - Şirket ortakları tarafından şirkete nakden veya aynen konulan sermaye ticari kazancın bir unsuru olmadığından, sermaye azaltılmasına konu edilen geriye kalan tutar üzerinden vergi hesaplanmaması ve vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.