FERHAT ÖZKAN. Yoksunlar. Öykü

Benzer belgeler
Yapı Kredi Yayınları Canlar Ölesi Değil / Demet Taner. Kitap editörü: Murat Yalçın. Düzelti: Filiz Özkan. Tasarım: Nahide Dikel

Arda Alyanak Daniela Palumbo Filiz Özdem Carla Manea

Deneyler ve Hayaletler

TEKİR NOKTALAMA İŞARETLERİNİ ÖĞRETİYOR

Benekli Faremi Gördünüz mü?

DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ Seçme Şiirler. Gülten Akın

Korkulu Bir Gün Yalvaç Ural Rana Mermertaş

Yalvaç Ural Ödülleri: Buket Topakoğlu

Feridun Oral (1961, Kırıkkale) Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi nden 1985 te mezun oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergi, bienal

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN?

ŞEHİRLERE ALIŞAMADI Sabahattin Ali nin Şehirleri

Orhan Veli. BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ Kendi Sesinden Şiirler

Küçük Hasır Sapka. Korkut Erdur 1980 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu.

Mehmet Can Doğan Kitapları Şiir Araştırma, inceleme, eleştiri ve söyleşi

Feridun Oral (1961, Kırıkkale) Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi nden 1985 te mezun oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergi, bienal

TOMBALAK ı HIÇKIRIK TUTTU!

Gültekin Emre nin YKY deki kitapları:

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

SEVECEN İLE TOMURCUK ETKİNLİK KİTABI KELEBEK KIZLAR

MATBAACILIK OYUNCAĞI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Sem Okulu Sevmiyor. Sophie Martel. Christine Battuz. Yalçın Varnalı. Resimleyen. Çeviren

Hans Christian Andersen Tahsin Yücel ( Ayşın Delibaş Eroğlu (

Özdemir Asaf Yapıtları: Şiir: Etika: Öykü: Otokopi, Deneme: Çeviri:

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Italo Calvino Meryem Mine Çilingiroğlu Giovanni Manna

NEDİR ve NASIL OLUŞUR

Betül Tarıman ın YKY deki kitaplar : Kar Merdiveni (2007) Ağır Tören (2009) Hadde - Toplu Şiirler ve Melvin e Giden Yol (2012) Rüzgârın Azabı (2015)

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

Bay Tavşan ın Bir Fikri Var

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

ONİRİA Düşler Krallığı 1

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

Çağdaş Türk Edebiyatı Araştırmaları. Songül Taş

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

Eğlenceli. M asallar

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

MAV İ EŞEK İLE YAPBOZ KARGA

Fazıl Hüsnü Dağlarca Yapıtlarından bazıları:

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

ORHAN PAMUK TA YAZIYLA KEFARET

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

Ya ş a r K e m a l Asıl adı Ke mal Sa dık Gök çe li. Van Gö lü ne yakın Ernis (bugün Ünseli ) köyünden olan ailesinin Birinci Dün ya Sa va şı nda ki

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Bil Bakalım! Dinozorlar nasıl yürür? DİNOZORLAR! Aramberri Canavarı kimdir?

Gianni Rodari Filiz Özdem Valeria Petrone

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe.

MAV İ EŞEK VE TUZAKTA İKİ KİŞİ

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

SEVECEN İN DOĞUM GÜNÜ

Tarihçi Kitabevi Yayınları 101 Kişisel Gelişim Serisi 1 Genel Yayın Yönetmeni: Necip Azakoğlu

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

Yalvaç Ural Ödülleri: Erdoğan Oğultekin

KURNAZLARIN KAZANDIĞI MASALLAR

Nasıl Daha İyi Öğrenirim?

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Jim Davis in izinde PARA, ŞÖHRET VE PIZZA

Sevgili dostum, Can dostum,

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Sevda Üzerine Mektup

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Eğitim-Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni Sayı:2 Haziran 2016

Kadir Akel "Dert Etme Allah Yeter" diyor. Bunu da neden dediğini bize böyle açıklıyor.

Transkript:

YOKSUNLAR Ferhat Özkan 1981 yılında Rotterdam da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya da tamamladı. Mimar Sinan Üniversitesi nde Türk Dili ve Edebiyatı okudu. Logosoloji (Raskol un Baltası, 2013) adlı ilk öykü kitabından sonra Hâlâ Barbar mıyız? (2013) ve Öyküden Çıktım Yola (2014) ortak kitaplarında yer aldı. Yoksunlar daki öykülerden bazıları Kitap-lık, IAN Edebiyat, Öykülem, Çün ve Askıda Öykü dergilerinde yayımlandı.

FERHAT ÖZKAN Yoksunlar Öykü

Yapı Kredi Yayınları - 4573 Edebiyat - 1298 Ferhat Özkan / Yoksunlar Kitap editörü: Murat Yalçın Kapak tasarımı: Nahide Dikel Sayfa tasarımı: Mehmet Ulusel Grafik uygulama: Akgül Yıldız Baskı: Bilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. Dudullu Organize San. Bölgesi 1. Cad. No: 16 Ümraniye-İstanbul Tel: 444 44 03 Fax: (0216) 365 99 07-08 www.bilnet.net.tr Sertifika No: 31345 1. baskı: İstanbul, Şubat 2016 ISBN 978-975-08-3601-5 Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş., 2016 Sertifika No: 12334 Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. İstiklal Caddesi No: 142 Odakule İş Merkezi Kat: 3 Beyoğlu 34430 İstanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http://www.ykykultur.com.tr e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr İnternet satış adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık PEN International Publishers Circle üyesidir.

İçindekiler Bilgilerinize Ars Longa 11 Hayatımın Kahvaltısı 19 Bir Gün Burnum Kokmaya Başladı 25 Eksik Nefes 33 Kahkaha Kaybı ve Sonuçları Üzerine 39 Sahalara Dönüş 47 Tecrübe Tercümesi 55 Bir Zarf Bıçağının Ettikleri 61 Bilgilerin Çözünme Süreleri 67 0,89 73 Orospuyazı 77

Kardeşim Ali Büyük e...

Başımda bir ağrı var ki sormayın gitsin. Sırtım da ağrıyor biraz. Tuhaf tuhaf düşünceler doldurmuş kafamın içini, sanki onlar da ağrıyorlar. (Makar Aleksiyeviç) İnsancıklar, Dostoyevski

Bilgilerinize Ars Longa Sanat uzun, hayat kısa, fırsatlar geçici, deneyimler yanıltıcı, karar vermek zor; fakat isteğim en azından sizin için basit: Sanatımın kısaltılmasını veya ömrümün uzatılmasını talep ediyorum. Doğrusu, ömrümü uzatmanın yetki alanınızda olup olmadığını bilemiyorum. Hem öyle olsa bile nedir hayat, uzayan ıztırâbdan başka? Sonsuz bir hayatın bile, sanatı her an kendisinden bir kulaç öteye atacağını benden daha iyi bildiğinizden kuşkum yok. Bu nedenle, eziyetimi çoğaltmanızdansa sanatımı kısaltmanızı tercih ederim, tabii uygun görürseniz. Keşke bu dilekçemde sizlere hangi sanat dalının kısaltılmasını istediğimi de söyleyebilseydim. Karar vermek zor. Her gün başka bir sanatın peşinde koşarak tükettiğim gençliğimin sonunda, hangisinde daha yetenekli olduğumu, beni neyin daha çok heyecanlandırdığını bile bilmiyorum. Güzel bir şarkı dinlediğimde müzisyen, hoş bir tablo karşısındayken ressam, ruhuma ruh katan bir dizeden sonra şair, beynimde bir elektriklenmeye sebep olan birkaç satırı art arda okuduğumda yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşuyorum. Hayat yolunun neredeyse yarısını ardında bıraktığı halde zanaatına bile karar verememiş bir insanın, sanatını hâlâ seçememiş olmasına şaşırmayacağınızdan eminim. Ayran gönüllülüğümden çok çektim. Herhangi bir sanat dalının büyüsüne kapılmam için öyle şaheserlere de gerek yok: Kolayca etkileniveriyorum, maalesef. Sonrasında, onu tükettiğim yetmezmiş gibi, benzerini üretebilme arzusuyla bir de kendimi yiyip bitiriyorum. Herhangi bir sanatla meşgul olmaktan değil, hevesimin peşinde oradan oraya savrulmaktan yorgun düştüm. Maymun iştahlılığıma karşı bir at gözlüğü gerekiyor. Bir sanatın herhangi bir köşesini kendime mesken tutup onun küçük bir parçasıyla yetinmekten başka çarem yok. Örneğin edebiyatın, benim kısa ömrüm ve yeteneksizliğim için fazla geniş bir alan olduğu hepinizin malumu. Yine de belki tüm yazın sanatını benim için

12 Yoksunlar ilk cümle ye indirgeyebilirsiniz. İyi bir ilk cümle yazarı olabilirim pekâlâ. Büyük yazarlar, kitaplarını bana getirip birkaç satır yazmamı isteyebilirler. İstemeseler de dert değil. Tüm kalbimle sesleniyorum sizlere: Şöhret değil yetenek istiyorum. Başkalarının beni sevmesine değil, kendimin kendisini sevebilmesine ihtiyacım var. İlk cümlesini yazmaktan mutluluk duyacağım birkaç satır karalasam bana yeter de artar. Arka kapak yazarlığı da olabilir. Henüz yayımlanmamış bir kitabı okuduktan sonra okurların ilgisini çekecek, kitap hakkında doğru düzgün fikir veren, fakat onu çok da ifşa etmeyen şöyle bir iki paragraf yazabilsem, ne mutlu bana. Hatta bir romandaki karakterleri tam da yazarın kafasında kurduğu gibi çizebilsem muhayyilemde, şu kalın kafamda ağızlarını burunlarını asıllarına sadık bir şekilde canlandırabilsem, kendimi o karakterleri yaratmış gibi hissederdim. Hep bir tarafları silik, kendi dünyamızdan uyarladığımız yalan yanlış parçalarla hayat verebildiğimiz bulanık öykü ve romanlar okumak yerine, asıllarına sadık bir film karesine çevirebilsem okuduğum cümleleri, ne güzel olurdu. Okur sanatçılığını öneriyorum bu nedenle kendim için. Yığınla kitap okumak yerine, kitap seçimlerimdeki incelik sayesinde hayatımı ikiye, üçe, beşe katlayabilirim. Öyle derinden okurum ki bir kitabı, büyük bir kitap daha çıkarırım onun içinden. Öyle bir cümlenin altını çizerim ki, can evinden vururum o cildi. İnsanlar benim okuyup altını çizdiğim bir kitabı okumak için can atarlar, eleştirmenler benden tüyo bekler, yazarlar telefon eder bana: Son kitabıma göz atma fırsatı bulabildiniz mi efendim? Hangi cümlelerin altını veya üstünü çizdiğinizi ben de çok merak ediyorum. Dilerseniz özel kuryeyle size ulaştırayım kitabı... Adresinizde mi olursunuz yarın öğle üzeri? Kurulamayan cümlelerin dizeler şeklinde kırılmasından ibaret bir şairliğe gönül indiremeyeceğimi elbette biliyorsunuzdur. Gerçek şairlikse benim mütevazı isteklerimin ötesinde bir talep olur. Kâğıda dökülemeyecek, dökülmeye çalışıldığında kendisini iptal eden bir dil kurabilmeyi, uzay-zaman düzlemine kendi sözcüklerimden ördüğüm bir boyut daha ekleyebilme yeteneğine sahip olmayı aklımın ucundan bile geçirmiyorum. Haddimi aşmak istemem; ama en azından, her duruma en uygun sıfatları bulabilir, isimlere hakkını verebilirim. Hayat bir tanımlama, uygun sıfat bulma sanatı değil midir biraz

Bilgilerinize Ars Longa 13 da? Yine de, söz üzerindeki hâkimiyetimi illa ki yazılı olarak göstermek gibi bir saplantım yok. Biraz ketum olduğum için, gündelik konuşmaların bile bazen nasıl bir işkenceye dönüştüğünü bendeniz çok iyi bilirim. Bazı sohbetlerde konuşma durduk yere kesilir, dünya üzerinde konuşmaya değer bir mevzu yokmuş gibi görünür ve hiç bitmeyecek sanılan bir sessizlik oluşur. Ne yapacağımı bilemem öyle zamanlarda. Sırf sohbet devam etsin diye havadan sudan bir mevzu bulmaya çalışırım. Arkadaşlığımın, dostluğumun, aşkımın tıkanan sohbetle birlikte sona ermesinden korkarım o anda nedense. Ama gelin görün ki dilim bağlanır, lal kesilirim. Olur da bir lakırtı kekeleyecek olursam, dengesiz zihnim ve ayarsız dilim her seferinde hiç olmadık bir konu yumurtlayıverir. Ah, nereden de bulur çıkarırım öyle tuhaf mevzuları bilmem ki? İşte bu yüzden, konuşmaların pat diye kesiliverdiği anda, iki kişi de ne söyleyeceğini düşünerek gözlerini boşlukta çevirmeye başladığı sırada, dostluklara kuvvet ve aşklara heyecan katacak bir sohbeti başlatan o sihirli cümleyi söyleme yeteneğine sahip olabilmeyi öyle isterdim ki... Masal anlatmanın, hatta anlatacak bir masal bulabilmenin ne büyük bir meziyet olduğunu ise geçtiğimiz günlerde yeğenimi uyutmaya çalışırken öğrendim. Karanlık odadaki yumuşacık yatağında, yorganını boynuna kadar çekip masalın tadını çıkarmayı bekleyen dünya tatlısı çocukcağıza, uygunsuz sayılabilecek bir fıkra anlatmak zorunda kalmış, hatta onu bile güzel anlatamamıştım. Muazzam genişlikte bir masal repertuvarı ve bunları layıkıyla anlatmak için gerekli olan meddahlık veya anlatıcılık yeteneğiyle ödüllendirilirsem, burun kıvırmayacağımdan emin olabilirsiniz. Ama daha hayati bir yeteneği uygun görürseniz benim için, neden olmasın. Sizlerin yüce kararına karşı çıkacak değilim elbette. Belagat sanatında, insanları intihar teşebbüslerinden tek bir cümleyle vazgeçirebilecek kadar yetkin olabilir ve insaniyet namına kullanabilirim bu becerimi. Yetkililer bana özel araç, motosiklet, helikopter tahsis eder ve yedi gün yirmi dört saat gökdelenlerin tepelerinden, yüksek binaların pencerelerden, köprülerden, köprü altlarından, uçurum kenarlarından, namluların uçlarından, küvetlerden, yataklardan, egzoz gazının içeri verildiği arabalardan ve kim bilir daha nerelerden insanları tek bir sözümle çekip kurtarırım. (Bazen de kendimi.) Quelle bonne idée! Yahut, bir