13 Ekim 2014 Pazartesi

Bu yıl dördüncüsü yapılan Basmane Günleri nin büyük önem taşıdığını dile getiren Başkan Pekdaş, Basmane yi dokusunu koruyarak tüm dünyaya tanıtacaklarını söyledi Basmane nin tarihini tüm dünyaya tanıtmak bizim sorumluluğumuz diyen Başkan Pekdaş, yerel ve ulusal basın temsilcilerinden tarihi semtin tanıtılmasına destek olmalarını istedi. Pekdaş, İzmir de yaşayanlarla birlikte, İzmir için bir şeyler yapmak durumundayız. Buralarda Roma ve Osmanlı mimarisine yönelik çok sayıda eser var. Bu yerleri korursak hem şehrin kalkınmasına katkıda bulunmuş hem de gelecek nesillere tarihimizi bırakmış oluruz dedi Pek çok cami, kilise ve sinagogu barındıran Basmane yi mücevher olarak nitelendiren Pekdaş, Basmane Günleri ni yapmaktaki amaçlarımızdan biri de bu tarihi değerleri korumak, buraların yok olmasına karşın bir direnç oluşturmaktır. Mücevher değerindeki bu yerlerin korunması için, geçmişteki fonksiyonlarına benzer fonksiyonlarla yarınlara taşınabilmesi için, mutlaka farkındalık yaratmak ve bu değerlere sahip çıkmak zorundayız dedi.»14 te Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, yerel ve ulusal basından çok sayıda gazeteci ve köşe yazarıyla bir araya geldi www.sondakikagazetesi.com 13 Ekim 2014 Pazartesi Kritik bir noktada yaşanan trafik kazası, saatlerce uzun trafiğe yol açtı Yaşanan kaza anından ilginç bir kare Kaza ve trafik karmaşası içerisinde bir seyyar satıcı, normal bir araç gibi ana yolu kullanarak yoluna devam etti Hijyen Konseyi Sözcüsü Mehmet İmrek, semt pazarlarının daha çağdaş, modern ve hijyen kurallarına uygunluğu sağlanmış nitelikte olmasının amaçlandığı Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik'in, hedeflenen düzeyde uygulanamadığını öne sürdü DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK İzmir Büyükşehir Belediyesi, Foça Kazı Başkanlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda; Antik Phokaia kenti kazılarına verdikleri destekle ilçeyi dünyadaki önemli ören yerlerinden birisi haline getirmeyi hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından kazılara 2012 ve 2013 AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANSIN yıllarında aylık 75 bin TL olarak iletilen destek, 2014 yılından itibaren aylık 85 bin TL ye çıkarıldı. Kazı ve restorasyon çalışmalarını ise Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özyiğit başkanlığındaki ekip yürütüyor. devamı 9 da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bulunan 22 ilin birleşmesi ile kurulan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Birliği, Atatürk büstü ve Türk bayrağına yapılan saygısızlığı kınadı, İçişleri Bakanı'nı eleştirdi.»16 da»7 de

SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 13 Ekim 2014 Pazartesi AHiLiK kültürü külliyede yaşatılacak Anadolu'daki esnaf teşkilatının kurucusu Ahi Evran-ı Veli'nin 800 yıllık felsefesi, ismini taşıyan külliyede her yönüyle yaşatılacak. Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, yaptığı açıklamada, Ahilik kültürünün mimarı Ahi Evran-ı Veli'nin felsefesinin, belediyelerince hayata geçirilen "Külliye Projesi" ile yeniden canlandırılmaya çalışıldığını söyledi Bahçeci, ilk etap çalışmaları Haziran 2013'de başlayan proje kapsamında Ahi Evran-ı Veli'nin türbesinin de yer aldığı Ahi Evran-ı Veli Camisi'nin çevresinde düzenlemeler yapıldığını ve böylece mekana yeni bir ihtişam kazandırıldığını belirtti. Projeyle Kırşehir'e ve Ahilik kültürüne önemli hizmetlerde bulunulacağına inandığını ifade eden Bahçeci, "Proje için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TES- KOMB) geçen yıl 12 milyon lira destek sağladı. Bu yıl yapılan protokol çerçevesinde ise TOBB 10 milyon lira, TESK 4 milyon lira, TESKOMB ise 6 milyon lira destek verecek" diye konuştu. Dilekler çocuklar için TUTULDU Camiyi, çoğunlukla Japon turistler ziyaret ediyor Bahçeci, Kırşehir'in, "Ahiliğin başkenti" olarak adlandırıldığını ancak gelinen noktada sadece Ahilik Haftası'na sıkıştırılmış bir anlayışın ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti: "Proje sayesinde bu anlayış, yılın 12 ayına yayılacak. Kırşehir'e gelip de Ahilik nedir diye merak eden insanların, bir külliye içerisinde Ahi Evran-ı Veli'yi ziyaret ederek, hem yazılı hem görsel materyallerle, aynı zamanda elektronik ortamda tüm bilgilere sahip olmalarını amaçlıyoruz. Ahi Evran Külliyesi'nde belirli ritüellerle açılıp kapanan Zanaatkarlar Çarşısı olacak. Buraya gelenler 800 yıl önceki haliyle Ahi esnafını, nasıl ticaret yaptıklarını görecek. Ahi Evran-ı Veli Camisi etrafındaki işleri tamamlayarak, vatandaşın hizmetine sunduk. Caminin tamamı ışıklandırıldı. Yaptığımız ışıklandırma ve çevre düzenlemesi gibi çalışmalarla eski önemini yeniden kazanan Ahi Evran-ı Veli Camisi'ne yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor. Işıklandırma ve çevre düzenlemesi yapılmadan önce camiye sadece cemaat geliyordu. Çalışmanın ardından geçen 13-14 aylık sürede çoğunluğunu Japon turistlerin oluşturduğu yaklaşık 3 bin turist bu mekanı ziyaret etti." Kesme taştan, 2 katlı binalar olacak Projenin 66 bin metrekare alanda uygulandığına dikkati çeken Bahçeci, "Projeyi 4 etap şeklinde tasarladık. Tören alanı ile şed kuşatma törenlerinin yapılacağı alanı bitirdik. Ahilik Haftası kutlamalarını iki yıldır bu alanda gerçekleştiriyoruz. Bu yıl yapılan törene katılan Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu da projemizi beğendi" diye konuştu. Bahçeci, proje kapsamında butik oteller, kafeler ve restoranların yer aldığı bir alan oluşturulacağını belirterek, "Külliyede, Zanaatkarlar Çarşısı, Ahilik Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ahi Kütüphanesi bulunacak. Bu proje için belediye binası da yıkılacak ve bu alana dahil edilecek. Tamamı kesme taştan, 2 katlı yapılar inşa edilecek" ifadesini kullandı. Yaşar Bahçeci, projenin ikinci etap çalışmalarının Kasım 2015'te tamamlanmasının planlandığını sözlerine ekledi. (AA) Triatlon Urla da sergiye çıktı Her ay birbirinden farklı sergilere ev sahipliği yapan Urla Belediyesi Fotoğraf Sanat Evi bu ay yeni bir sergiyi daha bünyesinde ağırlıyor. Barış Barlas ın Triatlon Fotoğraf Sergisi sanatseverlerden oluşan davetli kitlesiyle açıldı. 20 den fazla madalya kazanarak çok sayıda karma sergiye katılan Barış Barlas ilk kişisel sergisini 2013 yılında uzun zaman projelerinden biri olan triatlon üzerine açtı. Triatlon alanında birçok sergi açan Barlas sporcuların da katılımı ile sunumlar gerçekleştirdi. Triatlonun Türkiye de çok tanınmayan bir spor dalı olduğunu söyleyen Barlas Bu sergi, son 1 yılda bu alanda açtığım 3. sergim. Bu spor dalı ile tesadüfen tanıştım, fotoğraflar çektim. Bir süre sonra elimde çok sayıda fotoğraf oldu. Ve sergilemeye karar verdim dedi. Türkiye de ve yurt dışında fotoğrafçılık yapan Barlas Urla da olmaktan ve burada ağırlanmaktan memnun olduğunu dile getirdi. Barış Barlas a teşekkür ederek Urla Belediyesi adına çiçek ve teşekkür belgesi takdim eden Urla Fotoğraf Grubu Kurucu Başkanı İlhan Devirim Urla Belediyesi ve Başkan Sibel Uyar sergilerimize her zaman destek veriyorlar. Bu bizi çok mutlu ediyor diye konuştu. Sergiyi Ekim ayı sonuna kadar Urla Belediyesi Fotoğraf Sanat Evi nde ziyaret edebilirsiniz. Şehir Kulübü yeni yerine taşındı Karşıyaka'da; iş, siyaset, spor ve sanat alanında bir döneme damga vuran isimlerin uğrak mekanı olan Şehir Kulübü yenilendi ve yeni yerinde üyelerine 'merhaba' dedi. Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar "Karşıyakamız için düşünce ve proje üretecek olan Şehir Kulübü üyelerinin tecrübelerinden faydalanacağız" dedi. Karşıyaka Belediyesi; bir döneme damga vuran iş, siyaset, sanat ve spor insanlarının bir araya gelerek oluşturduğu Şehir Kulübü'nü yeniledi. Gondol Kafe'de hizmet veren kulüp lokali, Nikah Sarayı'na taşındı ve daha modern bir fiziki ortam oluşturuldu. Farklı alanlarda uzun yıllar kente hizmet eden kişilerin uğrak mekanı olan Şehir Kulübü'nün yeni yerindeki açılışına, Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, meclis üyeleri ve kulüp üyeleri katıldı. "TECRÜBELERİNDEN FAYDALANACAĞIZ" Açılış töreninde konuşan Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar "Şehir Kulübü, kentin bir dönemine adını yazdırmış, önemli isimlerin bir araya geldiği, fikir ve proje ürettiği bir mekandır. Bu mekanın fiziki olarak iyileştirilmesi ve çağdaş bir şekilde yenilenmesi bizler için de önemliydi. Üyelerin tecrübelerinden ve burada üretecekleri fikirlerden, projelerden faydalanacağız" dedi. Karşıyaka Şehir Kulübü Derneği Başkanı Ömür Fidan ise "Bizlere daha modern fiziki ortamlarda bulunma ve fikir üretme şansı verdiği için Belediye Başkanımız Hüseyin Mutlu Akpınar'a teşekkür ederiz. Bulunduğumuz her ortamda Karşıyakamıza düşünce ve hizmet üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Bir Dilek Tut Platformu na destek a- macıyla düzenlenen Miss Deluxe Belgium 2014 Güzellik Yarışması Urla da gerçekleşti. Dünyada Make a Wish o- larak bilinen Bir Dilek Tut Platformu na destek vermek için Belçika ve Türkiye nin işbirliği ile her yıl düzenlenen güzellik yarışmasının bu yıl dördüncüsü Urla da yapıldı. Urla Belediyesi nin de destek verdiği yarışmaya Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları, Urla Belediyesi Meclis Üyeleri, çok sayıda ünlü sanatçı, modacı, işadamı, gazeteci katıldı. Çok sayıda sponsorun destekleri ile gerçekleştirilen organizasyona ev sahipliği yapan Vera Melissa Restaurant ın sahibi Serkan Tütüncü etkinliğin amacını şöyle anlattı: Bir Dilek Tut adı altında yaşamını tehdit eden hastalıklarla mücadele eden 3 ila 18 yaş arasındaki çocuklara umut, güç ve neşe kaynağı olabilmek, cesaret vermek ve aynı zamanda son dileklerini yerine getirebilmek için bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz dedi. Güzellik ve medeni halin arka planda olduğu yarışmada yaşları 18-55 arasında olan 11 kadın finalist yarıştı. Yarışmacıların giydiği elbiseleri modacı Büşra Edebali, Bravo ve Miral Moda hazırladı. Her şeyin çocuklar için yapıldığı gecede davetliler ünlü sanatçı Ufuk Yıldırım ın şarkıları ile eğlenceli ve Kenya Akrobasi Grubu nun gösterileri ile heyecanlı dakikalar yaşadılar. Serkan Tütüncü nün kızı Melissa nın gerçekleştirmesi için tüm çocuk arkadaşları adına bir dilekte bulunduğu ilizyonist Ahmet Tunç Doğan gösterisi ile çocukları mutlu etti. BAŞKAN UYAR URLA NIN KRALİÇESİ SEÇİLDİ Yarışmada 1. seçilen Marijke Sauer e tacını Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar taktı. Bir çocuğun daha dileği gerçekleşsin, bir çocuk daha gülsün diye buradayız diyen Başkan Uyar e- meği geçen herkese teşekkür ederek yarışmacılara Urla nın sembollerinden biri olan amfora hediye etti. Organizasyon Komitesi O da Urla nın kraliçesi diyerek Başkan Sibel Uyar ı Urla nın kraliçesi seçti. Başkan Uyar a tacını televizyon programları ile tanınan Zahide Yetiş taktı. Burada bütün kadınlar çok güzel, burası benim kutsal şehrim diyen Yetiş Hep birlikte bir dilek tutalım, o dileğin içinde çocuklar olsun. Sevgiyle kucaklanan mutlu çocuklar, savaş görmeyen nesiller olsun dedi. Yarışmanın sonunda davetliler bir çok çocuğun dileklerinin gerçek olması için bağışta bulundular. Unutulan SU kabağını yaşatmaya ÇALIŞIYOR Çine'de market işleten Ufuk Keskin, uzun yıllar insanlara hizmet veren, fakat plastik ürünlerin kullanılmaya başlamasıyla unutulmaya yüz tutan su kabaklarının unutulmaması ve günlük yaşamın için kalması için, bahçesinde yetiştirdiği ürünü dekoratif lambaya dönüştürüyor. Keskin, yaptığı açıklamada, su kabağının bir zamanlar mutfaklarda pekmez, tuz, çerez gibi ürünlerin saklanmasında, su kabı ve zeytinyağı aktarma kepçesi olarak kullanıldığını belirtti. Plastik kapların yaygınlaşmasıyla su kabağının bu işlevlerini yitirdiğini bildiren Keskin, "Yörük kültürünün önemli bir parçası olan su kabağı günümüzde artık kullanılmıyor. Hatta dikimi dahi yapılmaz hale geldi" dedi. Televizyonda izlediği bir programda su kabağından süs eşyası yapıldığını görünce, bu kültürün gelecek nesillere aktarılması amacıyla 6 yıldır bahçesinde yetiştirdiği su k- abaklarından abajur, gece lambası, avize gibi aydınlatmada da kullanılan süs eşyaları yaptığını ifade eden Keskin, "Kar elde etmeyi düşünmediğimden alıcıya fiyatları uygun geliyor. Böylelikle, yıllarca insanlara fayda sağlamış ve geçmişimizde önemli bir yeri olan su kabağı kültürünü de yaşatmaya çalışıyorum. Ürünlere Aydın'ın yanı sıra İzmir, Denizli, Manisa'dan da ilgi var" ifadesini kullandı. Su kabağıyla nostalji Su kabağının dikiminden dekoratif lambaya dönüşmesine kadar geçen sürecin 1 yılı bulduğunu vurgulayan Keskin, kurutmanın ardından çekirdeklerini boşalttığını, zarlarını soyduğunu, zımparalayıp temizlediğini ifade etti. Dış yüzeyini verniklemenin ardından su kabağı üzerinde çeşitli motifler 3. Vlad'ın esir tutulduğu kale, çay bahçesi OLACAK Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı'ya esir düşen "Kazıklı Voyvoda" lakaplı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın hapsedildiği rivayet edilen Tokat Kalesi, çay bahçesi olarak hizmet verecek. İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Akyüz, yaptığı açıklamada, Roma dönemine ait kalenin 5'inci veya 6'ncı yüzyılda yapıldığının tahmin edildiğini söyledi. Kalenin Osmanlı döneminde cezaevi olarak kullanıldığını belirten Akyüz, şunları kaydetti: "Tokat Kalesi, savunma amaçlı olarak sarp yamaçlara kurulmuş şehre hakim bir yapı. Daha sonra Osmanlı döneminde burası cezaevi olarak kullanılmış. Kalenin sarp yamaçlarla çevrilmiş olması buranın bir cezaevi olarak kullanılmasına sebep olmuştur. Önemli tutuklular burada kaldı. 'Kont Drakula' lakaplı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın, Fatih Sultan Mehmet döneminde esir olarak getirildiği ve kaledeki zindanda 7 yıl kaldığı rivayet edilmektedir." Kalede, Tokat Valisi Cevdet Can'ın desteğiyle bir süre önce başlatılan restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Akyüz, çalışmalar tamamlandığında kalenin turizme kazandırılacağını vurguladı. Kale surları ve burçlarının güçlendirilerek taşların yerleşim yerlerine düşmesini engelleyeceklerini aktaran Akyüz, "Duvarların daha sağlam bir hale getirilmesi için çalışıyoruz. Çıkış yollarının da yapılması planlanıyor" diye konuştu. Akyüz, çalışmalar tamamlandığında Kale'nin çay bahçesi olarak hizmet vermeye başlayacağını belirtti. (AA) oluşturup, boncuklar takıp süslediğini belirten Keskin, daha sonra içine elektrik sistemi, LED ampuller yerleştirerek gece lambası ve abajura dönüştürdüğünü söyledi. Keskin, dekoratif ve aydınlatma amaçlı kullanılan ürünün aynı zamanda geçmişi hatırlattığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Lamba ve abajur haline getirdiğimiz su kabaklarını evlerinde kullananlar güzel bir süs eşyasına sahip olmanın yanı sıra nostalji yapmış oluyor. Kimisi su kabağını balkonuna asıyor, bunu görenler, 'Eskiden mutfaklarda kullanırdık' diyerek geçmişini hatırlıyor. Bazıları çocuğunun odasına gece lambası olarak koyuyor, evladına eski yılları anlatma imkanı buluyor. Tüm bu vesilelerle su k- abağı kültürünün unutulmayıp gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunmak beni memnun ediyor." (AA) Yıl: 4 Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilcisi 05326601776. Sayı: 1068. 13 Ekim 2014 Pazartesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Kritik bir noktada yaşanan trafik kazası, saatlerce uzun trafiğe yol açtı Trafik kazası, Ölü Ve Yaralı Yok TRAFİĞİ FELÇ ETTİ SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ 13 17 Ekim Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe Kazanın yaşandığı ilk 10 dakikada polis olaya müdahale etti. ÖZEL HABER İzmir in Konak ilçesi ile Gaziemir ilçesini birbirine bağlayan ana yolda yaşanan trafik kazası, trafiği felç etti. Kritik noktada yaşanan bu trafik kazası, saatlerce beklemelere ve belediye otobüslerinin sefer saatlerinin aksamasına yol açtı KAZA ÇOK KRİTİK BİR NOKTADA GERÇEKLEŞTİ Trafiğin en yoğun olduğu saatlerden birinde, İzmir in en işlek ve trafiğin en çok olduğu ana yolunda; ölüsüz ve yaralısız bir kaza gerçekleşti. Bir minibüs ile otomobil çarpıştı. Yaşanan bu kaza, İzmir trafiğini felç etti. Çünkü kazanın olduğu yer, Konak ile Gaziemir i birbirine bağlıyordu. Ayrıca Konak ile Üçyolu da (İkinci Yol Eşrefpaşa Tarafı) birbirine bağlıyordu. Tınaztepe den, Şirinyer den gelip Fahrettin Altay yönüne giden araçların da bu yolu kullanması, yaşanan büyük sıkıntının cabası oldu. ÖNCE KAZA SONRA KAVGA İzmir trafiğini felç eden kazanın oluşu, görgü tanıkları tarafından şöyle aktarıldı Konak Gaziemir yönünde hareket eden Erkan K. İsimli şahsın kullandığı 35 UY 057 plakalı otomobil, Üçyol ayrımına dönerken; bu ayrımda park halinde bulunan ve kontrolsüz yola çıkan Mustafa L. İsimli şahsın kullandığı 35 YD 980 plakalı minibüse çarptı. Yaşanan bu kazada, otomobili kullanan Erkan K. isimli şahıs, minibüs kullanıcı Mustafa L.nin üzerine yürüdü ve olay kavgaya dönüştü. Yaşanan kaza anından ilginç bir kare Kaza ve trafik karmaşası içerisinde bir seyyar satıcı, normal bir araç gibi ana yolu kullanarak yoluna devam etti. POLİS EKİPLERİ HIZLICA MÜDAHALE ETTİ Yaşanan bu kaza, tartışmaya dönüşünce olayın kontrol altına alınması bayağı zorlaştı. Kaza anonsu geçilir geçilmez, polisler olay yerine geldi. Motorize Polis Ekipleri, önce, minibüs şoförüne saldıran otomobil şoförünü kontrol altına aldı. Buna rağmen sinirli olduğu gözlenen otomobil şoförü Erkan K. bir süre sonra sakinleşti. Akabinde, resmi işlemleri başlatan polis ekipleri, hem daha büyük bir tartışmayı önledi hem de işlemleri hızlandırarak trafiğin olabildiğince hızlı açılmasını sağladı. Ancak bu hız da uzun kuyruklara ve saatlerce beklemelere engel olamadı. MİNİBÜS VE OTOMOBİL SAATLERCE OLAY Y- ERİNDE DURDU Kazada ölü ve yaralı olmaması sevindirici bir haber olmasına karşın kazanın ortaya koyduğu sonuçlar, üzücüydü. Çünkü kaza; birçok aracın geçmesini engelledi. Otobüs seferleri aksadı. Kaza yapan araçlar, işlemleri bitene kadar oldukları yerde kaldırılmadı. Uzun bekleyişler sonunda işlemleri tamamlanan araçlar olay yerinden ayrıldı. Telefondaki savcı ve polise, daha çok eğitimli insanlar para kaptırıyor Afyonkarahisar Emniyet Müdürü İbrahim Özel, telefonda, kendilerini "hakim, savcı ve polis" gibi tanıtarak vatandaşlardan para talep eden dolandırıcıların, bu yöntemle daha çok eğitimli kişiler ve emeklileri tuzaklarına çektiğini bildirdi. Özel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneksel suç türlerinin gelişen teknolojiyle değişim gösterdiğini, dolandırıcılığın da bu süreçte değişim gösteren bir suç türü olduğuna dikkati çekerek, dolandırıcıların, vatandaşları cep telefonlarından arayarak, kendilerini polis veya savcı olarak tanıtıp, aradıkları kişilerin terör örgütü ile bağlantılı olduklarını iddia edip korkuttuklarını ve para talep ettiklerini anlattı. Herkesin dolandırılabileceğini söyleyen Özel, şöyle konuştu: "Günde en az 40-50 kişi, dolandırıcılar tarafından arandığını '155 Polis İmdat' hattına bildiriyor. Biz de bu şikayetleri alıyoruz. Pek çok kişi artık bu konuda duyarlı hale geldi ancak hala dolandırıcılar hazırladıkları tuzaklarına vatandaşlarımızı çekiyor. Günde 3-4 vatandaşımız dolandırıcıların, hassas konuları istismar ederek hazırladığı oyuna geliyor ve maalesef paralarını bu kişilere kaptırıyor. Ne yazık ki söz konusu insanların tuzağına en çok eğitimli insanlar düşüyor. Afyonkarahisar'da son yapılan operasyonda iki kişi, çıkarıldığı adli merciler tarafından tutuklandı, bu şahıslar, bir müteahhidimizi dolandırmıştı." Tedbir aldıkça art niyetli kişilerin yöntem değiştirerek emellerine devam ettiğine vurgu yapan Özel, şu i- fadelere yer verdi: "Dolandırıcılar, kendilerini polis, savcı, asker gibi tanıtarak bir operasyon yaptıklarını, bu operasyonun gizli olduğunu, hiç kimseye haber vermemesi yönünde aradıkları kişiye İşte kazanın yaşandığı ikinci 10 dakikada trafiğin durumu telkinde bulunuyor. Bu sırada telefonun da takip edildiği söylenerek hiçbir şekilde telefonun kapatılmaması uyarısında bulunuluyor. Vatandaşın inanmaması durumunda, 'Operasyonu yöneten savcıya aktarıyoruz, bekleyin' deniliyor ve hazırlanan bir diğer oyuna vatandaşımız çekilmeye çalışılıyor. Telefonda kendisini savcı olarak tanıtan dolandırıcı da yine aynı şekilde, operasyonun gizli olduğunu, bir başkasına durumdan haber vermesi üzerine suçlu olacağını, polislere yardımcı olması gerektiğini söylüyor. Bu yöntem de olmazsa aranan kişinin eşi, akrabası ya da çocukluk arkadaşı, bu tuzağa telekonferans yöntemi ile dahil ediliyor. Vatandaşlarımız, bu oyunlara gelmesinler. Bizler sürekli uyarıyoruz. Polis, hakim, savcı sizi telefonla arayarak para istemez. Bu tür durumlarda hemen telefon kapatılarak '155 Polis İmdat' hattı aranmalı." (AA) 8 KALEM BİYOKİMYA LABMALZEME ALIMI İZMİR TEPECİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU 8 KALEM BİYOKİMYA LABMALZEME ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/129127 1-İdarenin a) Adresi : Güney Mah.1140/1 Sok.No:1 35100 YENİŞEHİR KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324696969-2324572346 c) Elektronik Posta Adresi : khb35k.tepeciksatin@saglik.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebile- : https://ekap.kik.gov.tr/ekap/ ceği internet adresi (varsa) 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 8 KALEM BİYOKİMYA LAB.MALZEME ALIMI 1) BIYOKIMYA LAB. FENO BARBITAL TS 80 2) BIYOKIMYA LAB. KARBAMAZEPIN TS 250 3) BIYOKIMYA LAB. VALPROIK ASIT TS 750 Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Lab. Kit Deposu c) Teslim tarihleri : İhale kararının onaylanıp sözleşme yapılmasına müteakip yüklenici firma ilgili depodan depo görevlilerinin belirleyeceği miktarda siparişi alarak 10 [on] gün içinde İlk teslimatı yapacaktır.[ilk teslimatta ayrıca sipariş verilmeyecek olup tüm sorumluluk yüklenici firmaya aittir.] İlk teslimattan sonra 31.12.2014 tarihine kadar peyderpey alınacak mallar ilgili ambarın siparişinden itibaren en geç 5 (beş) gün içerisinde teslim edilecektir.yüklenici, MALZEME FATURALARINI 1 ASIL 2 SURET OLARAK DÜZENLEYECEKTİR. FATURALARIN ÜZERİNE HANGİ İHA- LEYE AİT OLDUĞU VE ULUSAL BİLGİ BANKASINCA ONAYLANMIŞ ÜRÜN KODU BELİRTİLECEKTİR. (İHALE NO.SU YAZILACAK) SÖZLEŞ- MENİN MALZEME LİSTESİNİN BULUNDUĞU SAYFALARININ FOTO- KOPİSİNE KALAN MİKTAR BELİRTİLECEK. İMZA ATILIP KAŞELENECEK. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Satınalma Servisi 1145/8 Sokak Halkapınar Mah. No:20 K:5 Gıda Çarşısı Konak İZMİR b) Tarihi ve saati : 23.10.2014-10:00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. 4.3.1.1.Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: 1.istekliler teklif edecekleri malzemelerin T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası'nda kayıtlı oldukları ve Sağlık Bakanlığı tarafından ihale tarihi itibariyle onaylı olduğunu gösteren belgeleri 2.İstekli imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belgeleri 3.İstekliler tedarikçi ise tedarikçi olduğunu gösterir tedarikçi numarasını 4.İstekliler bayi ise bayi olduğunu gösterir bayi tanımlayıcı numarasını ihale dosyasında sunacaklardır. (İstekliler teklif ettikleri malzemelerin UBB KODLARINI AYRI BİR LİSTE HALİNDE VE TEKLİF EDİLEN HER KALEME GÖRE AYRINTILI BİR ŞEKİLDE BELİRTİP İHALE DOSYASINDA SUNACAKLARDIR) İstekliler teklif ettikleri, T.C.İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına kayıt edilen ürünleri hakkında T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından onaylı olduğuna dair internet çıktısını teklifleriyle birlikte idareye sunmak zorundadır. SGK tarafından Talep edilen, kağıt veya elektronik ortamda girişi yapılan veri setlerinin eksiksiz ve doğru olmasından sorumludur. Yüklenici firma, T.C. Sosyal Güvenlik kurumuna verilen bilgi ve belgelerin yanlışlığının tespiti halinde oluşacak Kurumumuz zararını ödemekle yükümlü olup, bu durumdan kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk yüklenici firmaya ait olacaktır. 4.3.2. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 1-)istekliler, teklif edilen malzemelerin belirlenen şartlara uygunluğunu teyit etmek amacıyla tıbbi ve teknik özelliklerinin görülebileceği orijinal dokümanları veya fotokopilerini teklifle beraber vereceklerdir. 2-)İstekliler teklif edilen malzemelere ilişkin birer adet numuneyi ihale saatine kadar idareye teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Satınalma Servisi adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Satınalma Servisi 1145/8 Sokak Halkapınar Mah. No:20 K:5 Gıda Çarşısı Konak İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 13/10 Basın: 10918 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de

13 Ekim 2014 Pazartesi Yatırım programı (2015-2017) çerçevesinde gelecek yıl 88,5 milyar liralık kamu sabit sermaye yatırımı yapılması planlanıyor. Genel bütçeli kurumlardan Milli Eğitim Bakanlığı için 5,5 milyar lira, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı için 5 milyar lira, Sağlık Bakanlığı için 1,1 milyar lira ödenek ayrılması öngörüldü Yatırım programı (2015-2017) çerçevesinde gelecek yıl 88,5 milyar liralık kamu sabit sermaye yatırımı yapılması planlanıyor. Kalkınma Bakanlığının, 2015-2017 Dönemi Yatırım Programı Hazırlıklarına İlişkin Genelgesi ve aynı dönemi kapsayan Yatırım Programı Hazırlama Rehberi Resmi Gazete'de yayımlandı.kalkınma Bakanlığının konuya ilişkin açıklamasında, 2015 yılında 88,5 milyar lira tutarında kamu sabit sermaye yatırımı yapılmasının beklendiği, bunun yüzde 51,2'sinin Merkezi Yönetim Bütçesi, yüzde 33,5'inin mahalli i- dareler, yüzde 12,6'sının KİT ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü ifade edildi. Söz konusu kamu sabit sermaye yatırımının yüzde 60,5'lik kısmının 2015 Yılı Yatırım Programı kapsamındaki projelerle ilişkilendirilerek kullandırılacağı belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamında 41 milyar lira tutarında sermaye gideri ödeneği tavanı öngörülürken, bunun 20,5 milyar lirası genel bütçeli kuruluşlar, 20 milyar lirası da özel bütçeli kuruluşlar için öngörülüyor. Genel bütçeli kurumlardan Milli Eğitim Bakanlığı için 5,5 milyar lira, Ulaştırma, D- enizcilik ve Haberleşme Bakanlığı için 5 milyar lira, Sağlık Bakanlığı için 1,1 milyar lira öngörülmüştür.özel Bütçeli Kurumlardan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü için 6,1 milyar, Karayolları Genel Müdürlüğü için 4,3 milyar, üniversiteler için 3,9 milyar lira ödenek tavanı belirlenmiştir.kamu İktisadi Teşebbüsleri kapsamında TCDD Genel Müdürlüğü için 2015 yılında öngörülen ö- denek tavanı ise 5 milyar lira olmuştur."kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın imzasıyla yayımlanan 2015-2017 Dönemi Yatırım Programı Hazırlıklarına İlişkin Kalkınma Bakanlığı Genelgesi'nde de hükümetin temel önceliklerinin sürdürülebilir potansiyel büyüme hızına ulaşmak, istihdamı artırmak, cari işlemler açığını azaltmak, enflasyonu düşürerek fiyat istikrarını korumak, yurt içi tasarrufları artırmak, kamu mali dengelerini iyileştirmek ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı korumak olduğu belirtildi. Genelgede, Türkiye'nin 2023 hedeflerini gerçekleştirme yolunda ilerlerken, toplumun ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının zamanında karşılanması amacıyla, kamu hizmetlerinin hız ve kalitesinin yükseltilmesi için kamu yatırım ödeneklerinin tahsisinde ve kullanımında, hedeflenen büyümeye ve istihdama azami oranda katkı sağlanması ve kaynakların en verimli şekilde kullanılmasının esas olacağı kaydedildi. Kamu yatırım harcamalarında kalkınma potansiyelini destekleyici mahiyetteki iktisadi ve sosyal altyapı yatırımlarına öncelik verileceği ifade edilen genelgede, kamu kesimi yatırımlarının gelecek dönemde de bütüncül bir perspektif dahilinde özel kesim yatırımlarını tamamlayacak şekilde ele alınmaya devam edileceği bildirildi.ayrıca kamu-özel işbirliği yöntemlerinin yaygınlaştırılmasıyla kamu yatırımlarında özel sektörün katılımını sağlayan uygulamalara da ağırlık verileceği belirtildi. Kamu yatırımlarına ayrılan kaynakların öncelikli sosyal ihtiyaçları giderecek ve üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki alt yapı alanlarına yönlendirileceği ifade edilen genelgede, yatırımların maliyet etkin, verimli ve zamanında gerçekleştirilmesine, mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve yatırım harcamalarının en kısa zamanda ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürülmesine azami özen gösterileceği kaydedildi.genelgede, sektörel bazda eğitim, sağlık, bilim teknoloji, ulaştırma, sulama, içme suyu ve kanalizasyon yatırımlarına; bölgesel bazda ise Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi ve Doğu Karadeniz Projesi kapsamındaki yatırımlar başta olmak üzere ekonomik ve sosyal altyapı projelerine öncelik verileceği duyuruldu. Proje bazında ödenek teklif ve tahsislerinde devam eden projelerden en kısa sürede tamamlanabilecek projelere, yeni proje tekliflerinde ekonomik ve sosyal katkısı en yüksek ve acil hizmet ihtiyacını karşılayabilecek yatırımlara öncelik tanınacağı kaydedilen genelgede, mevcut kamu sabit sermaye stokundan azami kapasitede yararlanılması için bakım ve onarımlara önem verileceği belirtildi. Genelgenin eki olarak yayımlanan 2015-2017 Dönemi Yatırım Programı Hazırlama Rehberi'ne göre, tamamlanma aşamasındaki o- toyol ve bağlantı yolu projeleri ile mevcut otoyol sisteminin korunmasını ve etkin kullanımını sağlayacak üst yapı iyileştirme, trafik güvenliği, köprü ve viyadüklerin onarımına yönelik projelere öncelik tanınacak. Konut sektöründe, Yatırım Programı'nda devam eden ve 2015 yılında tamamlanabilecek projelere, yeni lojman yapımı tekliflerinde de güvenlik kuruluşlarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki projelerine öncelik verilecek. Kıyı Yapıları Master Planında belirlenen büyük kapasiteli ana limanların hayata geçirilmesi ile denizlerde emniyetli ve sürdürülebilir seyrin sağlanması için gereken yatırımlar öne alınacak. Sulama sektörü açısından değerlendirildiğinde proje stokunun oluşturulmasında 2014 Yılı Yatırım Programında 10 yıl olan ortalama tamamlanma süresinin düşürülmesi a- maçlanacak. Madencilik sektöründe enerji sektörü ve imalat sanayiine girdi temin e- den üretimi, kömür, petrol, doğalgaz ve jeotermal kaynaklar ile rezervi tükenmekte olan ve arz güvenliğinin sağlanması açısından önem arz eden madenlerin aranması, madenlerin işlenerek ürün haline getirilmesi ile üretilen cevherlerin tüketici talepleri doğrultusunda kalitesinin iyileştirilmesine ilişkin projelere öncelik tanınacak. İmalat sektörlerinde ise genel o- larak üretimin idamesi ile AB'ye uyum ve Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri açısından gerçekleştirilmesi gerekli olan ve yurt içi hammaddenin değerlendirilmesine yönelik ekonomik olan projelere birinci derecede öncelik verilecek. Enerji sektöründe enerji arz-talep analizlerine dayanan, Türkiye'nin genel enerji ihtiyaç projeksiyonuna uygun olarak hazırlanmış ve güvenilir hammadde kaynaklarına ve erken geri dönüş oranına sahip projelerin yanı sıra gerçekleştirilmesi diğer projelerin hayata geçirilmesinin ön şartı niteliğinde olan veya bunların kapasite veya verimini artıracak ve yenilenebilir kaynakların sisteme entegrasyonunu sağlayacak projelere öncelik verilecek. (AA) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin gelişme ve büyüme anlamında destan yazdığını belirterek, "2008 krizinden bugüne kadar Avrupa Birliği'nde toplam çalışan sayısı 5 milyon civarında aşağı giderken, Türkiye istihdam sayısını 6 milyon arttırarak dünyada bir numara oldu" dedi Hadim Sert Çekirdekli Meyve Üreticileri Birliği 2. Başkanı Ayan, "Konya, 2013 yılındaki yaklaşık 50 bin ton kiraz üretimiyle Türkiye'de birinci sıraya geldi. Son 10 yılda bu ildeki kiraz üretimi 20 bin dekardan 65 bin dekara çıktı"dedi

1Şubat 13 Ekim 2014 2013 Pazartesi Perşembe ABD Merkez Bankası'nın (Fed) varlık alımlarını sonlandıracağı bu ayda, işgücü piyasasında yaşanan kısmi iyileşmeyle birlikte, faiz artırımı konusunda Fed üyelerinden gelen karışık sinyaller, piyasalarda volatilitenin artmasına neden oldu Maliye Bakanı Şimşek,"Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır.bizim aşağı yönlü revizyonumuz, IMF'nin dünya ekonomisine ilişkin revizyonu ile aşağı yukarı aynı"dedi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, "Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır" dedi.şimşek, Kanal 7'de Başkent Kulisi programında Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.batman'da Kobani eylemlerinde nispi bir sakinlik olduğunu belirten Bakan Şimşek, bölgede hiçkimsenin hak etmediği bir travmanın yaşandığını söyledi. Bunun etkilerinin bir süre devam edeceğini ifade eden Şimşek, Kobani'nin bu olaylarda bahane edildiğini vurgulayarak, "Kobani bir bahane. Kobani'de yaşananlara Türkiye hiçbir zaman sessiz kalmadı. Kobani'den gelen 187 bin Kürt kardeşimize biz kapımızı ve gönlümüzü açtık" dedi.türkiye'nin bu süreçte insani ve diplomatik anlamda yapabileceği her şeyi yaptığına işaret eden Şimşek, ''Tezkereye ret oyu verilmesi Kobani'nin bahane olduğunun en büyük göstergesi'' diye konuştu. Şimşek, malzemelerden birinin de Türkiye'nin IŞİD terör örgütünü desteklediği yönündeki iddialar olduğunu kaydederek, "Türkiye hiçbir şekilde IŞİD terör örgütünü desteklemedi. IŞİD'in elindeki silahların büyük bir kısmı Amerikan yapımı silahlar. Nasıl bir tezgahla karşı karşıya olduğumuzu görmek açısından bu önemli. Efendim neymiş tırlar yakalanmış, tırlar tamamen 'paralel yapının' sabotajıydı" dedi.batıda insani bir şekilde demokratik haklarını kullananların, doğu bölgesinde bu işi yağmaya çevirdiğinin altını çizen Şimşek, bu durumun Kobani'yle bir ilgisi olamayacağını, Kobani'ye bir katkı sağlanamayacağını dile getirdi. Şimşek, güvenlik görevlilerini kutlayarak, yapılan bütün sabotaj ve tahriklere rağmen, gösterilerde müdahaleler doğrultusunda sivil can kaybı yaşanmamasının altını çizdi. Şimşek, bu olayların farklı ülkelerde yaşanması durumunda başka sonuçları olabileceğini söyledi.bu olayların arka planında olanların belirlendiğini de kaydeden Şimşek, bunların geriye dönük tespit edilerek hukukun önüne çıkarılacağını i- fade etti.şimşek, söz konusu olaylarda iş y- erleri, bankalar, esnaf ve okullara saldırıldığına dikkati çekerek, "İnsan, acaba bunlar sözde haklarını savundukları Kürt halkının cehalet ve sefalet içerisinde kalmalarını mı istiyorlar diye düşünüyor" dedi.bölgenin ekonomik gelişmesi için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurgulayan Şimşek, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşlarından hiçbirinin bu olayları kınayamadığını ifade etti. Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program'da (OVP) hedeflerin küçülüp küçülmediğine ilişkin soru üzerine, OVP'nin global arka plana bakmadan değerlendirilemeyeceğini söyledi.uluslararası Para Fonunun (IMF) da büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ettiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti: "Bu sene bizim kontrolümüz dışında birçok önemli faktör yaşandı. AB'nin toparlanması cılız kaldı, Almanya tekrar bir küçülme dönemine girmiş gibi. IŞİD bizim ticaret hatlarımız ve ihracat pazarımızı bir süre çok büyük oranda vurdu, bunun cari açık, büyüme ve enflasyona etkisi var. Rusya- Ukrayna krizinin de dolaylı yansımaları var. Gıda fiyatları arttı bu enflasyonu vurdu ve aynı zamanda son 13 yılın en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Bizim aşağı yönlü revizyonumuz, IMF'nin dünya ekonomisine ilişkin revizyonu ile aşağı yukarı aynı ama Türkiye çok daha büyük şoklarla karşı karşıya. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Belki eleştirileceğim ama Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır." Şimşek, enflasyonun önemli oranda gıda enflasyondan kaynaklandığının altını çizerek, bunların önemli bir kısmının geçici etkiler olduğunu bildirdi. Gelecek sene de konjonktürün zor olacağına işaret eden Şimşek, temkinli bir yaklaşım içinde olduklarını söyledi. Şimşek, 2023 hedeflerinin tehlikeye düşüp düşmediğinin sorulması üzerine, söz konusu hedeflerin küresel kriz öncesinde konulmuş iddialı hedefler olduğunu söyledi.küresel kriz ve Ortadoğu'daki gelişmelerin etkisiyle Türkiye'deki büyümenin yavaşladığını kaydeden Şimşek, "Hedefleri hep iddialı koymak lazım. Ama bütün bu gelişmeler sonunda 2023 hedefleri çok iddialı bir noktaya geldi. Eğer 25 alandaki reform programını yaparsak, o hedeflere yaklaşabileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.şimşek, Suriyeli göçmenler için harcanan 4,5 milyar doların ekonomiyi nasıl etkilediğinin sorulması üzerine de "Suriye'deki insanları bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız. Burası yanıyor, size gelmişler. Sizin gönlünüzü ve kucağınızı açmanız lazım. Bu yükü biz çekiyoruz, uluslararası camia hep sınıfta kalıyor. Türkiye geçen sene, milli gelirine oranla dünyada insani yardım sıralamasında birinci, toplamda 3'üncü oldu" diye konuştu. Bakan Şimşek, özelleştirmeler konusundaki eleştiriler üzerine de şunları söyledi: "2005 yılına kadar Türk Telekom tekeldi ve devletin elindeydi, belli bir süreliğine işletme hakkını devrettik, 10 yıl sonra bize geri verilecek. Bu yıla kadar Türkiye'de genişbant internet dahi yoktu. Devlet para aldı, vergi aldı, telefon ücretleri ucuzladı, rekabet arttı, genişbant hizmetleri yayıldı. Enerji dağıtım şebekelerini de devrediyoruz. Bu sayede yatırımları özel sektör yapıyor, Türkiye genelinde kayıp kaçak oranları düşüyor, rekabet artıyor. Özelleştirme vatandaşın lehinedir. Devlet ekonomik faaliyet yapmakta çok beceriksiz, şu anda yılda sadece 7 gün çalıştırılan şeker fabrikaları var. Türkiye'de tüketilen şeker dünya fiyatlarının iki katı. Devlet bu işi beceremediği için 77 milyon cezalandırılıyor." imşek, devletten kadro bekleyenlerin durumuna ilişkin soru üzerine, dünyanın hiçbir yerinde üniversite mezunu olanların kamuda çalışacağı gibi bir prensip olmadığını ifade etti.türkiye'de çalışma çağında 52 milyondan fazla kişi olduğunu belirten Şimşek, kamuda çalışan sayısının taşeronla 4 milyona yakın olduğunu bildirdi.şimşek, devletin bütçesinin önemli bir kısmının maaşa gittiğini de vurgulayarak, beklentileri karşılamanın mümkün olmadığını dile getirdi. Sadece kamu odaklı yaklaşılmasının yanlış olduğunu kaydeden Şimşek, "Bu sene 104 bin civarında eleman aldık, 2015'te toplam 74 bin yeni eleman alacağız. İleriki yıllarda bu hep devam edecek. Orta-uzun vadede gençlerimize özel sektör kanalıyla iş imkanı bulmamız lazım. Bunun için de insanlarımızın daha nitelikli olması gerekiyor. Şu anda işçi arayan var, bir taraftan da iş arayan var" dedi. (AA) Geyve Ziraat Odası Başkanı Pınar,''İyi ayva Ukrayna, Almanya, Hollanda, İtalya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Diğer kısım ise iç piyasaya sürülüyor. Şu anda ayva fiyatları üreticinin yüzünü biraz olsun güldürdü"dedi

1Şubat 13 Ekim 2013 2014 Perşembe Pazartesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ey çırak Başbakan, bir ülkede 38 vatandaş ölmüş, hükümet de seyirci kalmışsa, yaratılan ortamın adı bellidir. Anarşi kol geziyor. Türkiye adeta 12 Eylül öncesine döndü. Zerre kadar aklın varsa bütün bu olanların siyasi faturasını ödeyeceğini bilmelisin. Çankaya'daki abin de kurtaramaz seni" ifadesini kullandı Kılıçdaroğlu, yazılı açıklamasında, "Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet yönetme anlayışına, yaklaşımlarına ve üslubuna" dikkati çekti. Türkiye'nin en karanlık günlerini yaşadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Sokaklarda tüfekle, tabancayla, satırla, bıçakla savaş yaşanıyor. AKP'nin kimlik ve inanç siyasetiyle böldüğü vatandaşlar birlik ve dayanışma ruhunu maalesef giderek yitiriyor" ifadesini kullandı. Hükümetin sanki maçta tabela tutar gibi, "Bugün iki grup çatıştı, şu kadar vatandaşımız öldürüldü, biz hiçbir şey yapmadık vallahi..." demeyi marifet saydığını belirten Kılıçdaroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ey çırak Başbakan, öyle görülüyor ki hükümet etmeyi bilmiyorsun. Onlarca kentte iki grup vatandaş çatışma noktasına geldiyse, neden haberin yok? Ellerindeki silahlar nereden geldi? Kim verdi biliyor musun? İstihbarat teşkilatın, polisin, askerin ne güne duruyor? Neden ölümleri engellemiyorsun? Belli ki senin tek bildiğin suçu başkalarına atmak. Muhalefeti karalamak. Bu ülkeyi 12 yıldır senin hükümetin yönetiyor. Biz de seçmenler de öyle sanıyorduk. Çünkü son olaylar ortaya koydu ki sen bırak bu ülkeyi, partini bile yönetmekten acizsin... Sen Kobani'ye yardım nutukları atıyorsun, genel başkan yardımcın çıkıyor, 'Kobani de trajedi falan yok, iki terörist grup çatışıyor' diyor. Madem böyleydi, senin Meclis'ten çıkarttığın tezkereyle Türk askeri hangi teröristin yardımına koşacak söylesene! Yoksa tezkereyi IŞİD'e destek için mi çıkarttın? Sana mı inanalım, yardımcına mı?" Kılıçdaroğlu ayrıca, "Ey çırak Başbakan, bir ülkede 38 vatandaş ölmüş, hükümet de seyirci kalmışsa, yaratılan ortamın adı bellidir. Anarşi kol geziyor. Türkiye adeta 12 Eylül öncesine döndü. Zerre kadar aklın varsa bütün bu olanların siyasi faturasını ödeyeceğini bilmelisin. Çankaya'daki abin de kurtaramaz seni. Abin, iki gündür kendisini ortaya attı. Senin adına bize laf yetiştiriyor. Makamını unuttu, 2 ay önce ettiği yemini çiğnedi" " ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Anayasa'nın 103'üncü maddesindeki yemini, "namusu ve şerefi üzerine" ettiğini hatırlatan ve açıklamasında yemin metnini de paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bakın ne demişti; 'Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim'. Sana söyledim, şimdi abine de söylüyorum. Namusu ve şerefi varsa, ettiği o yemine uyar. Eğer Cumhurbaşkanı ise... Meydan meydan dolaşıp elindeki devlet imkanlarıyla siyaset yapamaz. Siyaset cazgırlığı o makama yakışmaz. Memleket yanarken, vatandaşının yardımına koşar, iktidar partisinin sözcüsü gibi davranamaz. Hem siyaset hem cumhurbaşkanlığı olmaz. Baştan söyledik, anlamadı, dinlemedi. Hem parti sözcülüğü hem cumhurbaşkanlığı bir arada olmaz Anlaşılan o koltuk abine çok büyük geldi. Kendisini hala başbakan sanıyor. O zaman kalksın, insin Çankaya dan aşağı. Geçsin karşımıza öyle konuşalım. En yüce makama daha fazla zarar vermesin, kirletmesin."(aa) CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, yolsuzluk tapelerine yansıyan İstanbul Etiler Polis Meslek Yüksek Okulu arazisi hakkında verilen "riskli alan" kararının, bölge zemin etütlerine aykırı olduğunu söyledi

7 13 Şubat Ekim 2013 2014 Perşembe Pazartesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yaparak, Türkiye'nin terörün her türüne karşı olduğuna işaret etti ve 5 Ekim de Grozni deki terör saldırısında yaşanan can kayıplarından ötürü Putin e taziyelerini iletti. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre; Erdoğan ile Putin bu akşam bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede ikili ilişkilerin ele alınmasının yanı sıra, bazı uluslararası sorunlara da değinildi.ikili ilişkilerde en önemli mekanizmalardan biri olan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısına ilişkin hazırlık çalışmalarıyla ilgili görüş teatisinde bulunulan görüşmede, söz konusu toplantının yıl sonuna doğru gerçekleştirilmesi konusunda mutabık kalındığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın telefon görüşmesinde, Türkiye nin PKK ve IŞİD gibi örgütlerle mücadele etmiş bir ülke olarak, terörün her türüne karşı olduğuna dikkati çekerek, 5 Ekim de Grozni deki terör saldırısında yaşanan can kayıplarından ötürü Putin e taziyelerini ilettiği öğrenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Putin e, Kırım daki Tatar Türkleri'nin yaşadığı sıkıntıları da hatırlattığı, Kırımlı Türkler'in endişelerinin giderilmesi için gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğine değindiği bilgisi edinildi. (AA) Meclis, hem yaz tatili hem de bayram tatili dolayısıyla ara verdiği çalışmalarına yeni haftayla birlikte başlayacak. TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 14 Ekim Salı günü, bir saat süreyle milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlayacak. Sözlü soruların ardından soruşturmanın gizliliğinde avukatların belge ve bilgilere ulaşmasını engelleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) değişiklik yapan teklif ele alınacak. Teklif, müdafinin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisini, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecekse Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla kısıtlanabilmesini öngörüyor. Teklifin bu hafta içinde yasalaşması halinde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Tasarı'nın görüşmelerine geçilecek. Tasarıyla, merkezi İstanbul olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi adıyla İstanbul'da devlet üniversitesi kurulacak. Tasarıya göre, öğrenim süresi 2 yıl olan önlisans programları azami 4 yıl, öğrenim süresi 4 yıl olan lisans programları azami 7 yıl, öğrenim süresi 5 yıl olan lisans programları azami 8 yıl, öğrenim süresi 6 yıl olan lisans programları azami 9 yıl içinde tamamlanacak. Mali borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu tespit edilen vakıf üniversiteleri hakkında, verilen süre içerisinde mal durumunun düzeltilmemesi halinde YÖK gerekli tedbirleri alacak. Alkollü içki satılan yerler ile dönüşüm programına alınan dershane ve öğrenci etüt merkezleri arasında en az 100 metre mesafe bulunmasına ilişkin yasal zorunluluk, geçiş sürecinde uygulanmayacak. - Hakim ve savcılara ek tazminat - Komisyonlar da bu hafta çalışmalarına başlayacak. Adalet Komisyonu, hakim ve savcılara ek tazminat verilmesini de içeren Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan teklifi görüşecek. Teklife göre, Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay Birinci Başkanvekilleri, Danıştay Başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci Genel Kurul, soruşturmanın gizliliğinde avukatların belge ve bilgilere ulaşmasını engelleyen CMK'da değişiklik teklifi ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulmasını da öngören tasarı için mesai yapacak sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ile diğer tüm hakim ve savcılara 15.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek. TB- MM KİT Komisyonu da bazı kamu iktisadi teşebbüslerin 2011-2012 yılı hesaplarını denetlemeye, 15 Ekim Çarşamba gününden itibaren başlayacak. Ayrıca bu hafta içinde, Volkan Bozkır'ın AB Bakanı olması dolayısıyla boşalan TBMM Dışişleri Komisyonu ile Naci Bostancı'nın AK Parti Grup Başkanvekili olması dolayısıyla boşalan TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanlıkları için de seçim yapılması bekleniyor. (AA)

SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe 13 Ekim 2014 Pazartesi 13 Ekim 2014 Pazartesi SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com BİZ DE SİZE ÖĞRETECEĞİZ Yaklaşık 1 haftadır ağababalarından aldıkları emirle Türkiye'ye kan gölüne çeviren, yağmalayıp, yakıp yıkan PKK ve siyasi uzantıları HDP'nin çağrısı ile kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere en güzel dersi bir polis müdürü vermiştir. Hem de yeter artık canımıza tak dedirttiniz, yeter bu kadar şımarıklık ve müsamaha diyerek. Aslında bugüne kadar bu vandalların barıştan yana olduğu, bunlarla uzlaşılarak bir çözüm bulunacağı fikrine hep inanan bu zihniyet bir kez daha görmüş ve tanık olmuştur ki, bunların derdi çözüm ve barış değil, her zaman olduğu gibi savaş, vandallık, yakıp yıkma ve yağmalamadır. Binlerce kamu binası ve araç ile 30'dan fazla insanımızı kaybettiğimiz son kalkışmadan sonra hükümet bu zarar ve ziyanların karşılanacağını söylüyor. Peki ben de soruyorum şimdi kimin parası ile kimin zararını karşılıyorsunuz? Yetmedi mi yakıp yıktıkları da siz hala bizim vergilerimizle vatandaşın zarar ve ziyanını karşılıyorsunuz. Biz verelim onlar yakıp yıksın, yağmalasın öyle mi? Yok artık.. Kim yakıp yıkıyor veya yaktırıyorsa bunun bedelini onlar hem maddi hem de cezasını çekerek ödemelidirler. Yarın yine onları mahkamelerden serbest bırakıp da yaptıkları yanlarına kalırsa şaşmam. Neyse şimdi o yiğit polis müdürünün sözlerine bir bakalım. "Zübeyde Zümrüt'ün konuşmaya müdahale etmek istemesi üzerine buna izin vermeyen Şube Müdürü Lütfü Çiçek, şimdi kendilerinin konuşma zamanı olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "İlk önce doğrusu bu kadar kalabalık olmasına şaşırdık ve yadırgadık. Sizinle her zaman karşı karşıyayız. BDP'lilerin, yani siyasilerin bu işi sahiplenmesine şaşırdık ve yadırgadık. Bizim konuşma zamanımız. Şehit bizim, bizim konuşma zamanımız. Lütfen susun. 4 aydır her gün sizinle karşı karşı karşıya geldik. Çok nazik kibar bir şekilde, çözüm süreci nedeniyle beni hiç bir zaman bu şekilde görmediniz. Çelik yelekli, kasklı, silaha hazır vaziyette. Lütfen konuşmama müsaade edin. 4 ay boyunca siz konuştunuz. Şimdi bizim konuşma zamanımız çünkü şehit bizim şehidimiz. Bingöl'de katledilen abilerimiz, meslektaşlarımız, kardeşlerimiz. 250 bin kişi şuan da benim konuşmamı dinliyor ve benim arkamda. Burayı Diyarbakır, şimdi size söyleyeceklerim, cenazeyi 75 Metre Çevreyolu'ndan alarak, bizim eşliğimizde kesinlikle konvoyda siren sesi, her hangi bir işaret, terör örgütünü simgeleyen hiç bir şey görmek istemiyorum. Olduğu anda durdurulacak ve müdahale olacak. Serhildanı siz bize öğrettiniz. Biz de size Türkiye cumhuriyeti devletinin parçalanmayacağını, yıkılmayacağını biz de size öğreteceğiz." "Bu işin tahammülü kalmadı artık" Güvenlik Şube Müdürü Lütfü Çiçek'in konuşmasını tamamlaması üzerine DBP İl Başkanı Zümrüt de "Kimse parçalamaya çalışmıyor" dedi. Bunun üzerine bir başka polis şefi de "Cenaze üzerinden prim, şov yapmayın. Konvoyu alıp gidin buradan. Biran önce gidin buradan, bu işin tahammülü kalmadı artık. Tahammül yok, sabır da yok" dedi." Evet bizim de büyük Türk Milletinin de sabrı kalmamıştır ve artık bu kadarı da yeter... Alperenlerden saygı yürüyüşü! Balıkesir Alperen Ocakları İl Başkanlığı, Kobani'yi bahane ederek çıkarılan terör olaylarını protesto etmek için bayrağa saygı yürüyüşü düzenlendi. Ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyen grup, "Kefenler burada, giyecekler nerede?" sloganı attı. Yürüyüşe diğer vatandaşlar da destek verdi.tarihî Zağnos Paşa Camisi önünde toplanan grup, ellerinde Türk bayraklarıyla slogan atarak yürüyüşe geçti. Anafartalar ve Kızılay caddelerinden Atatürk heykelinin bulunduğu alana yürüdüler. Polisin geniş güvenlik önemleri aldığı yürüyüşte grup, sık sık tekbir getirerek, "Bayrağa uzanan eller kırılsın", "Bayrak şereftir, şerefsizler ne bilir", "Kefenler burada, giyecekler nerede?", "Dişe diş, kana kan, intikam intikam", "Türk milleti uyuma, vatanına sahip çık", "Polisim seninle ölmeye geldik" şeklinde sloganlar attı. Polis, AK Parti İl Başkanlığı'nın bulunduğu Atalar Caddesi'nde de geniş güvenlik önlemleri aldı. Atatürk anıtı önünde toplanan grup, burada da sloganlar attı. Daha sonra basın açıklaması okuyan Balıkesir Alperen Ocakları İl Başkanı Mesud Selim Erden, her türlü terör, sokak ve şehir işgallerine karşı olduklarını belirterek, "IŞİD de teröristtir, PKK da teröristtir. Devletimizin yanındayız. Millet bütünlüğünün yanındayız. Teröre, ülke bütünlüğüne yönelmiş her türlü kanunsuzluğa karşı devletimize destek olmaya çağırıyoruz. dedi. (CİHAN) Bu kızlara YAN BAKILMIYOR Antalya'da Muay Thai ve Kick Boks eğitimi veren Demir Pençe Spor Kulübü'nün 9 kız sporcusu ulusal ve uluslararası şampiyonalarda elde ettikleri derecelerle adlarından söz ettiriyor. Kick Boks Dünya ikincisi Ateş, "Sokakta daha rahat ve güvenli yürüyebilmek için bu spora başladım" diyerek erkekleri uyarıyor EGİAD DAN SAĞDUYU çağrısı Ege Genç İşadamları Derneği nden yapılan açıklamada son günlerde ülkemizi saran anarşi ve çatışma ortamının tehlikeli bir boyuta sürüklendiği belirtilerek başta siyasi aktörler olmak üzere herkesin akıl, sağduyu ve sorumluluk duygusu ile hareket etmesi gerektiği vurgulandı. EGİAD Başkanı Seda Kaya,vandalizm ve cinayetlerin kol gezdiği bir Türkiye tablosunu hiç kimsenin içine sindiremediğini ve ülkenin adım adım düşük yoğunluklu bir iç savaşa sürüklendiğini belirterek bu ortamda suçlu aramak ve hedef göstermek yerine cumhurbaşkanının, hükümetin ve tüm siyasi parti liderlerinin hoşgörü, itidal ve sağduyu çağrıları ile toplumsal tansiyonu düşürmelerini beklerdik. Ne yazık ki tam tersi gerginliği artıran ve ayrışmayı körükleyen sorumsuz yaklaşımlara şahit oluyoruz. Suriye deki savaşı bahane ederek çözüm sürecini koz haline getirenlerin bütün Türkiye de yarattıkları vahşet tablosunu protesto ediyoruz. Atatürk büstlerinin yakılıp yıkılması, aşağılayıcı hareketlere maruz kalması Türk milletinin duygularını incitmekle kalmayıp herkesin nefret ve öfke duygularını da besliyor. Türkiye adım adım devlet otoritesinin zayıfladığı, sokak anarşisinin tırmandığı, vatandaşın can ve mal güvenliğinin olmadığı,işyerlerinin yağmalandığı, ne idüğü belirsiz grupların hedef gözetmeksizin çatıştıkları güvensiz bir ülke haline gelmektedir. Buna kimsenin hakkı yoktur.herkesi sakinleşmeye, kenetlenmeye, birlik ve beraberliğe davet ediyoruz. Bu kirli oyunun galibi olmaz ve hepimiz kaybederiz dedi. EGİAD Başkanı Seda Kaya yaptığı açıklamada ayrıca Rüzgar eken fırtına biçer sözünün ne kadar doğru olduğunun en canlı örneği ile karşı karşıya olduğumuzu hatırlatarak ayrıştırıcı, bölücü ve sorumsuz söylemlerin insanımızı nasıl kamplara böldüğüne şahit oluyoruz. Bu durumun devam etmesi halinde daha ciddi toplumsal tepkilerin ortaya çıkacağından korkuyoruz. Unutulmamalıdır ki şiddet şiddeti doğurur. EGİAD olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi ni göreve ve olağanüstü toplanmaya davet ediyoruz. Tüm siyasi parti liderlerinin ortak bir basın açıklaması ile halka seslenmelerini ve tansiyonu düşürecek mesajlar vermelerini bekliyoruz"dedi. Antalya'da Muay Thai ve Kick Boks sporlarında eğitim alan 9 kadın sporcu, ulusal ve uluslararası şampiyonalarda başarıdan başarıya koşuyor. Kepez ilçesinde 1992 yılında Kulüp Başkanı ve baş antrenörü Hasan Urlu tarafından kurulan Demir Pençe Spor Kulübü, 22 yılda dövüş sporlarında yaklaşık 40 bin sporcuyu eğitirken, kazanılan madalya sayısı da 3 bine ulaştı. Eğitilen sporcuların 7 bin'e yakını kadın olan kulüpte, son yıllarda Kick Boks ve Muay Thai branşlarında kadın sporcuların kazandığı ulusal ve uluslararası başarılar dikkati çekiyor. - 22 yılında 40 binin üzerinde sporcu eğittiler Kickboks ve Muay Thai Milli Takım Antrenörü Yasin Urlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin de spora bu kulüpte başladığını belirterek, şimdi de fahri olarak kulüpte antrenörlük yaptığını söyledi. Her yaştan insana spor eğitimi desteği verdiklerini ifade eden Urlu, şöyle konuştu: "Kulübün 22. senesini kutlamaktayız. 22 yılda 40 binin üzerinde sporcu geldi. Bunlardan 6-7 bin tanesinin kadın olması, bizim için ayrı bir gurur. Son yıllarda mücadele sporlarında lisanslı kadın sporcu sayısının her geçen gün arttığını görüyoruz. Dünyada Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği, Kobani yi bahane ederek sokaklara çıkan ve gösterileri şiddet eylemlerine dönüştüren gruplara karşı,müsiad,hakiş,ihh gibi 17 STK Bayrağa Saygı Birliğe Çağrı platformu düzenledi. İtidal ve Sağduyu çağrısı yapıldı. İzmir İl Temsilcilisi Abdurrahim Şenocak, sokaklarda hızla yayılan Muay Thai ve Kick Boks gibi mücadele sporların da Türkiye'nin dünyada söz sahibi olduğunu, turnuvalar için gittiğimiz ülkelerde görmekteyiz. Türkiye'de MuayThai branşındaki 80 bine yakın lisanslı sporcunun, 20-22 bini bayandır." Urlu, kulüplerinde spor hayatına başlayan sporculardan Ayşe Ateş'in Kick Boks'ta 2014 büyükler 56 kilo Full Contact kategorisinde dünya ikincisi, Sümeyye Özen'in Muay Thai'de büyükler 2014 Avrupa ikincisi, Seda Yıldırım'ın Kick Boks'ta 2012 büyükler 60 kilo Full Contact da ve 2013 Muay Thai 60 kiloda dünya şampiyonu, Kübra Karadağ'ın 57 kiloda 2013 Muay Thai Kıtalararası ikincisi, Hatice Nalbant'ın 51 kiloda 2012 Muay Thai Balkan Şampiyonu, Özden Öztekin'in 52 kiloda 2014 Muay Thai ve Kick Boks'da Türkiye üçüncüsü, Meltem Jülide Erol'un 60 Bornova da esnaf ile belediye yine el ele! yaşanan olayların eşkıyalarca vandalizme dönüştürülmesi ve cinayetlerin işlenmesini hiçbir şekilde kabul etmediklerini belirtti. Şenocak,"Son yaşanılan olaylar ile gezi saçmalığı yeniden canlandırılmak isteniyor. Kamu binaları, okullar,araçlar yakılıyor tahribat ediliyor.işid'in, yaydığı terör ikliminin, ülke içine yayılması ve vandallığı kabul edemeyiz. Yeni Gezi'ler yaşanmaması için uyarıyoruz" dedi. Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Millet Sokaklara inmenin demokratik bir hak olduğunu söyleyen Şenocak, bu hakkın çerçevesinin iyi belirlenmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: " Sokaklar provokasyonlara açıktır. Biz bu toplantıdan, 17 sivil toplum kuruluşuyla birlik ve itidal çağrısı yapıyoruz ve Tek Vatan, Tek Bayrak ve Tek Millet diyoruz. kiloda 2014 Gençler Muay Thai Akdeniz Bölge Şampiyonu ve Fatma Çiftçi'nin ise 60 kiloda 2014 Büyükler Akdeniz Bölge Şampiyonu olduğunu kaydetti. Yaşlanmayı geciktiriyor Urlu, kadınların belli bir yaştan sonra kemik erimesi hastalığına çokça yakalandıklarını vurgulayarak, Muay Thai'nin hem bu hastalığın ortaya çıkmasını engellediğini hem de kadınların yaşlanmasını geciktirdiğini belirtti. Yapılan araştırmada mücadele sporları ile uğraşan kadınların güzelliklerinin arttığının ortaya konduğunu dile getiren Urlu, "Ayrıca kadınlara, özgüven veriyor. Spor yaparak gündelik hayatlarındaki stresi de atıyorlar" diye konuştu. 2014 büyükler 56 kilo Full Contact kategorisi dünya ikincisi Ayşe Ateş de 6 yıl öncesine kadar hentbol sporuyla uğraştığını belirterek, Yasin Urlu'- nun kendisini keşfetmesi sonucu Kicks Boks'a yöneldiğini aktardı. (AA) EGE'DE BAYRAK COŞKUSU Son günlerde yaşanan sokak eylemlerini eleştiren sivil toplum örgütleri, Türk Bayrağı'na yönelik saldırıları kınamak için güç birliği yapıyor. Bu amaçla 17 sivil toplum örgütü, Bayrağa Saygı Birliğe Çağrı platformu oluşturdu, tek vatan, tek millet ve tek bayrak çağrısı yapıldı Bornova 3. Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi nin Geleneksel Kuru fasulye, pilav, turşu günü nde esnaf ve yerel yöneticiler biraraya geldi Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Bornova Kaymakamı Dr. Kadri Canan, Bornova Müftüsü Muhammet İnceoğlu ve bazı kamu kurumlarının temsilcilerinin de katıldığı yemekte birlik ve dayanışma mesajları verildi. Bornova da faaliyet gösteren 3. Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi her ayın ilk Çarşamba günü gerçekleştirilen ve geleneksel hale gelen Kuru fasulye, pilav, turşu günü nde esnafla yerel yöneticileri biraraya getirdi. Kooperatif in yönetim binasında gerçekleştirilen yemeğe Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Bornova Kaymakamı Dr. Kadri Canan, Bornova Müftüsü Muhammet İnceoğlu ve bazı kamu kurumlarının temsilcileri de katıldı. Başkan Atila nın oto tamirci esnafıyla bol bol sohbet edip sıkıntı ve taleplerini de dinlediği yemekte birlik ve dayanışma mesajları verildi. 3. Oto Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Bülent Akşeker, geleneksel hale getirdikleri Kuru fasulye, pilav, turşu günü nün esnafın vazgeçilmezleri arasına girdiğini söyledi. Esnaf olarak bir lokma ekmeği bölüşmesini bilen ahi kültüründen geldiklerini söyleyen Akşeker, Bu kültürümüzün gereğini böyle güzel buluşmalarla yerine getirmenin onurunu yaşıyoruz. Burada kaynaşıyor, dostluklarımızı geliştiriyoruz. Bu dayanışma ortamına katılarak destek verdikleri için konuklarımıza teşekkür ediyorum dedi. Dost Kart için teşekkür Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila 3. Sanayi Sitesi nin kuruluşunun 40 ıncı yılında olduğunu hatırlatarak, Bornova Belediyesi olarak üniversitelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla olduğu gibi esnafımızla işbirliğine de büyük önem veriyoruz. Öğrencilerimizin daha ekonomik şartlarda alışveriş yapmasına, esnafımızın da işlerinin artmasına olanak sağlayacak Dost Kart uygulamasına katılımları nedeniyle 3. Sanayi Sitesi ndeki esnafımıza teşekkür ediyoruz. Bornova da esnafımızın kalkınmasını hedefliyoruz. Bunun gerçekleşmesi için hep birlikte dayanışma içinde mücadele etmemiz gerekiyor dedi. Bornova Kaymakamı Dr. Kadri Canan da esnafın kendi arasında güzel bir gelenek yarattığını söyleyerek bunun devam etmesi gerektiğini söyledi. (HABER MERKEZİ) Patronlar, Alaçatı'da 'rastgele' dedi 76 tekne ile 330 amatör balıkçı yarışıyor Çeşme Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlenen 8'nci Alaçatı Uluslararası Balıkçılık Turnuvası'nda iş dünyasının önde gelen isimleri sabah saatlerinden itibaren 'rastgele' dedi. Çeşme Belediyesi'nin katkılarıyla bu yıl 8'nci kez gerçekleştirilen Vodofone Red Alaçatı Uluslararası Balıkçılık Turnuvası'nın (Alaçatı International Fishing Tournament) üçüncü günü amatör balıkçıların balık avı sabahın ilk saatlerinde başladı. Kısa sürede Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise 3 büyük balıkçılık turnuvasından biri olma başarısını gösteren turnuvaya geçen yıl rekor kırılarak 70 tekneyle 300 yarışmacı katılmıştı. Bu sene ise geçen yılın rekorunun da egale edildiği yarışmada, 76 tekne ile 330 amatör balıkçı mücadele ediyor. Berent Akdemir, Gökhan Çarmıklı, Mahmut Özgener, İskender Atakan, İstemi Gürel, Rıza Işık, Turgut Konukoğlu'nun yanı sıra iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Türkiye nin ekonomik istikrarına yönelik bu girişimi boşa çıkarmak için buradayız. Gezinin Türkiye ekonomisine, istikrarına getirdiği sıkıntıları hep birlikte yaşadık. Kürtler ve Türkler, bin yıldır bir arada yaşamayı başarmış olan halklar olarak bu birlikteliği sürdürmelidir. Özellikle çözüm süreci baltalamaya yönelik her türlü girişimi reddediyoruz. Türk milleti, millet olarak, Türkler ve Kürtler olarak bin yıldır ortak yaşamış bir millet olarak bu birliğimizi sürdürmemiz ve birlik barışı Türkiye'nin huzurunu hep birlikte sürdürmemiz gerekiyor. Etrafımız belli projeler çerçevesinde kan akıtılan, zulüm gören bir coğrafyaya döndü. Biz de geçmişte PKK ile mücadele ettik. Bunun sonrasında bir çözüm sürecine ulaştık. Çözüm surecini, bizler ve Türkiye'de çok kişi destekliyor. Çözüm sürecine halel gelmemesini önemsiyoruz" dedi. Büyükşehir'den TARİHİDOKUNUŞ UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi ne alınan Foça, 5 bin yıllık tarihiyle yeniden buluşuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin ana sponsorluğundaki restorasyon çalışmaları sonucunda Bizans, Ceneviz ve Osmanlı izlerini taşıyan kent duvarlarının 1. Etap Restorasyonu tamamlandı İzmir in turizm cenneti Foça da Büyükşehir Belediyesi nin destekleriyle sürdürülen kazı ve restorasyon çalışmalarında önemli mesafe alındı. Çalışmaların ardından Foça Kalesi ihtişamlı görüntüsüne yeniden kavuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu, ilçedeki tarihi ayağa kaldıracak çalışmalara devam ederek, Unesco'nun kalıcı miras listesine Efes ile birlikte Foça'yı da sokmak istediklerini vurguladı. İlçenin 5 bin yıllık tarihiyle yeniden kucaklaşmasını sağlayacak, Kent Duvarları Restorasyonu I. Etabı tamamlandı. Restorasyon çalışmalarıyla Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan Phokaia Antik Kenti nin surları ayağa kaldırıldı. Foça nın turizm potansiyeli açısından büyük önem taşıyan çalışmanın tamamlanması nedeniyle, kazı alanında bir tören düzenlendi. Foçalıların büyük ilgi gösterdiği törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Var demeden, yok demeden, gerekçe sunmadan; Foça nın, İzmir'in ve Ege'nin değerlerinin ortaya çıkması için elimizden gelen maddi, manevi desteği veriyoruz ve vereceğiz. Bunları yaparsak yerelde kalkınma hedefimize ulaşabileceğimizi biliyoruz diye konuştu. Foça kent duvarları restorasyonunun ardından sıranın Kordon yolu ve Athena tapınağına geleceğini kaydeden Başkan Kocaoğlu, Yeldeğirmenlerinin altında bir tiyatro var. İlk kazısı yapıldı. Onun da gün ışığına çıkarılmasını istiyoruz. Bunları yaparak hep birlikte Unesco'nun kalıcı miras listesine Bergama dan sonra Efes ve Foça'yı da sokmak istiyoruz şeklinde konuştu. Foça'daki Phokaia nin mirası turizme kazandırıldı Gelişmeler Kaygı İle İzleniyor Işid in Kobani ye saldırılarını kaygıyla takip ettiklerini belirten MÜSİAD İzmir İl Temsilcisi Kadir Uçar, uluslararası toplumu harekete geçirmek için başlatılan gösterilerin, şiddet eylemlerine dönüşmesini kınadıklarını söyledi. Hak İş temsilcisi Hamiyet Boyacı, "1984 yılından bu yana devam eden kardeş kavgası, enerjimizi tüketiyor. Kardeş kavgasını, sonlandırmak için çözüm süreciyle, cumhuriyet tarihinin en büyük projesine imza atılacak. Sadece hükümet değil, toplumun büyük kesimi de buna imza attılar. Herkese imzasının akasında dursun. İmzasına sahip çıksın. Vatanına, çocuğuna, polisine, askerine, sokaktaki gencine sahip çıksın" dedi. İHH İZMİR temsilcisi Rasim Çalar ise, IŞİD'in dünyanın en büyük İslam düşmanlığı üretme fabrikası, dünyanın en büyük Müslüman öğütme makinası olduğunu dile getirdi. Toplantıda ayrıca, diğer katılımcı sivil toplum örgütü temsilcileri de kısa açıklamalarda bulundu. Duymayan duysun! Büyükşehir Belediyesi nin desteğiyle kent merkezinde, Kadifekale'de restorasyon çalışmalarının devam ettiğini hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 16 bin kişilik olduğu varsayılan Roma Antik Tiyatrosu'nun kamulaştırması bitti, kazılar başlıyor. Agora restorasyonu 10 yıldır devam ediyor. Rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina ilk düğmeye basmıştı kamulaştırma için. Kadifekale'nin arkasında kent dönüşümü yaptık, tarih gün ışığına çıksın diye. Agoranın, tiyatronun ve şimdi belirlediğimiz alanların sadece ve sadece kamulaştırma masrafı 350 milyon TL. Bunu görmeyen görsün, anlatmayan anlatsın, duymayan duysun. Her türlü kazıyı karınca kararınca gücümüz yettiğince desteklemeye çalışıyoruz ve destekleyeceğiz. Ve kentin öncelikleri sırasına koyduğumuzda, bizim anlayışımızda tarih bilinci öne çıkıyor. Bu paraları bunun için harcıyoruz. İzmirlilerden aldığımız destek ve enerji ile bu paraları harcıyoruz. Asli görevimiz olmayan ama kent için, insanlık için, bu kentin dünyaya açılması için ekmek su kadar gerekli olan bu harcamaları yapmaya çalışıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz." Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, ilçenin tarihsel zenginliğine vurgu yaptığı konuşmasında, Başkan Aziz Kocaoğlu'nun çizdiği yerelde kalkınma modelinin bir boyutunun da turizm ve tarihte kalkınma olduğunu ifade etti. Demirağ, bu çalışmalarda ciddi yol aldıklarını söyledi. Phokaia Kazı Başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit, Foça kent duvarlarının 1. etap restorasyonlarının tamamlandığını belirterek, "Şimdi kale daha çok ilgi görmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışmalarımızda ana sponsor oldu ve bize çok büyük destek verdi. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na çok teşekkür ediyoruz" dedi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz, yapılacak olan daha büyük restorasyonlarla Foça'nın şehircilik açısından UNESCO dünya mirası listesine hazır bir duruma geleceğini belirterek, "Foça Türkiye'nin dünya mirası listesinde hak ettiği yeri alacaktır" şeklinde konuştu. Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge ise Foça'nın ülke turizminde göz bebeği olacak bir konuma geleceğine inandığını belirterek yapılan çalışmaların önemine dikkat çekti ve destek olan kuruluşlara teşekkür etti. Deniz surlarla buluşacak İlçede Ege Üniversitesi tarafından yürütülen kazı çalışmaları İzmir Büyükşehir Belediyesi nin maddi desteğiyle devam ederken, Phokaia Kazı Ekibi 2009-2010 yıllarında kent duvarlarındaki kazılara başladı. Yine kazı ekibi ve kazının mimarları tarafından ortaya çıkarılan surların rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri yapıldı. Projeler 2011 yılının Haziran ayında Koruma Kurulu tarafından onaylandı. 2012 yılı Nisan ayının ortasında ise restorasyon çalışmalarına start verildi. Duvarların restorasyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi nin ana sponsorluğunda ve Ege Üniversitesi bilimsel kazı heyetinin kontrolünde gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İş-Kur'un maddi destekleri de çalışmalara katkı sağladı. Foça Belediyesi ise lojistik destek verdi. Yarımadayı çevreleyen ancak Nebati yağ sektöründe dünya pazarlarının önde gelen kuruluşu Küçükbay A.Ş., ayçiçekyağı üretiminin lider ülkelerinden Rusya ya zeytinyağını sevdiriyor. Türkiye'nin coğrafi konumu ve sahip olduğu teknolojilerle bu sektörde Rusya ve çevresinde bulunan Türk cumhuriyetleri için büyük önem taşıdığını belirten Küçükbay Yağ Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, Ekiz Zeytinyağı ile ihracatta Rusya da yeni ve güçlü bir pazar oluşturuyoruz. dedi. Küçükbay, Rusya nın ABD ve Avrupa ülkeleri ile gıda ve tarım ürünleri ithalatı konusunda yaşadığı olumsuzlukları ülkemiz için avantaja dönüştürme vaktidir. Biz sanayiciler olarak bu fırsatları ülkemiz adına en iyi şekilde değerlendirme çabası içerisindeyiz. dedi. Dünya pazarlarında markalı ve katma değerli ürünleriyle sağladıkları başarıyı, Rusya ve yağ ihtiyacını bu ülke üzerinden karşılayan çevre ülkelerde de göstermeyi hedeflediklerini dile getiren Küçükbay, Rusya ve Ukrayna, yüzlerce yıldır harap bir halde duran Foça kent duvarlarının yeniden ayağa kaldırılmasıyla ilçedeki turizm potansiyeline büyük katkı sunuldu. Foça Kalesi nin Kent Duvarları Restorasyonu, Foça Kordon Yolu Projesi nin uygulanmasıyla tamamlanacak. Bu projede, 16 köprüyle deniz eski zamanlarda olduğu gibi surlara kadar gelecek. Kent duvarlarının tarihçesi Kentin en eski yerleşimcilerinden Phokaia'lılar Athena Tapınağı'nın da bulunduğu yarımadayı yaklaşık 8 km. uzunluğunda surlarla çevirdiler. Kent duvarlarında yapılan dönem analizi çalışmaları sonunda Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine ait unsurlar da ortaya çıktı. Az korunan Bizans dönemi surlarının 12. ve 14. yüzyıla ait olduğu anlaşıldı. Foça, 1275 yılında Cenevizli Zaccaria ailesinin yönetimine girdi. Ceneviz idaresi, Foça'yı Türklerin 1455 yılında alışına kadar sürdü. Yapılan restorasyonlarda günümüze gelen tüm duvar yüzeyleri korundu ve onarılarak tamamlandı. Derzler arası derin bırakılarak ışık-gölge oyunları yaratıldı. Böylelikle duvar yüzeyindeki taşların kabartma biçimde görünmeleri sağlandı. Kazılardan çıkan eski taşlar bu restorasyonda kullanıldı. Onarımı yapılan bütün kent duvarlarının yüzeylerinde eskitme yapıldı. Kent duvarlarında görülen bütün dönemlere ilişkin özgün harçlar, analiz edildi ve restorasyonlarda özgün harca yakın, fakat daha güçlü harçlar kullanıldı. Bizans dönemi duvarları için toprak harç, Ceneviz dönemi için horasan harç kullanıldı. Osmanlı dönemi kent duvarları restorasyonunda ise dönemine göre toprak ve kireç harçtan yararlanıldı. Büyükşehir den milyonluk destek İzmir Büyükşehir Belediyesi, Foça Kazı Başkanlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda; Antik Phokaia kenti kazılarına verdikleri destekle ilçeyi dünyadaki önemli ören yerlerinden birisi haline getirmeyi hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından kazılara 2012 ve 2013 yıllarında aylık 75 bin TL olarak iletilen destek, 2014 yılından itibaren aylık 85 bin TL ye çıkarıldı. Kazı ve restorasyon çalışmalarını ise Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özyiğit başkanlığındaki ekip yürütüyor. Küçükbay, Ekiz ile Ruslara da zeytinyağını sevdiriyor ayçiçek yağında dünyada lider konumda. Hitap ettikleri pazar oldukça büyük. Tüm dünyada olduğu gibi bu bölgede de zeytinyağına olan talep giderek artıyor. Küçükbay A.Ş., sahip olduğu ihracat potansiyeli ve güçlü marka bilinirliğiyle bu pazarda öne çıkıyor. FUARDA EKİZ VE ORKİDE İLGİ GÖRDÜ Geçen günlerde Rusya da düzenlenen World Food Moskova Fuarı nda Küçükbay A.Ş. yi temsil eden İhracat Satış ve Pazarlama Müdürü Hamide Tunçsiper ise geniş ürün yelpazeleri ile ziyaretçilerden tam not aldıklarını aktardı. Fuarı değerlendiren Tunçsiper, şunları kaydetti: Dünya gıda sektörünün uluslararası buluşma noktalarından World Food Moskova da, Küçükbay A.Ş. nin uluslararası platformlardaki gücünü bir kez daha sergilemenin gururunu yaşadık. Bölgede kaliteli ve AB standartlarındaki ürünlere ilgi büyük. Orkide nin yanısıra kısa süre önce Küçükbay A.Ş. bünyesine katıldı. DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com VATANIN GÖMÜLÜRKEN NEREDEYDİN? Tarih boyunca en büyük zalimlerden birisi olarak Cengiz Han zikredilir. Cengiz Han, kendisine karşı çıkanları, teslim olmamakta direnenleri, çocukları, kabileleri ve şehirleri ile birlikte ortadan kaldırırdı. Çağdaşı olan İbnü l-esir, Hz Adem den o zamana kadar, insanlığın maruz kaldığı en büyük felaketin, Moğol istilası olduğunu söyler ve : Keşke annem beni doğurmasaydı da, tüyler ürpertici zulüm ve katliamları görmeseydim der. **** Harzem Şahı Alaüddin Muhammed, dünya çapında bir orduya sahip olmasına rağmen Cengiz Han ın karşısına çıkmayarak, 1220 yılında Semerkand dan Maveraünnehir i terk ederek Belh e gelmiş Cengiz Han ın karşısında kaçışa devam etmişti. Bu kaçıştan sonra Harzemşahlar ülkesinin kapıları Cengiz e açılmış oldu. İlim merkezi şehirler teslim bayrağı çekiyorlardı. Buhara halkı Cengiz Han gelmeden önce savunabilmek için şehrin etrafını surlarla çevirmeyi düşünmüşlerdi. Bunun için etrafa hendekler kazmışlardı ama daha surları yapamamışlardı. Bu sırada Cengiz in Buhara ya doğru yaklaştığı haberleri yayılmıştı. **** Sultan Alaüddin Muhammed de savaşmadan korkup kaçtığı için esasen istiladan kurtulabileceklerine ümitleri yoktu Buharalıların. Şehrin eşrafı, Cengiz Han la bir anlaşma yapabilirlerse bu ilim merkezi olan şehrin yağmalanmasına engel olunabilirdi belki. Bunun için bir heyet kurup Cengiz e gönderdiler. Heyet Cengiz Han la görüştü ve kimseyi kılıçtan geçirmemesi şartıyla Buhara yı teslim edeceklerini söylediler. Cengiz bıyık altından gülerek bu şartlarını kabul etti Buharalıların. Ve şehir işgal edildi. Cengiz, her yerde yaptığı zulmü burada da tekrarlıyordu. Camilere atıyla giriyor, ibadet yerlerinde şarap içiyor, akla-hayale gelmedik zulümleri Buhara halkına reva görüyordu. Herkes bu şekilde teslim olduklarına pişman olmuşlardı çoktan. Çarpışarak şehit olmak en doğrusu imiş aslında ama, iş işten geçmişti ve artık onlara ağlamaktan başka çare kalmıyordu. O da çare olacaksa eğer. **** Bir gün şehrin ahalisini şehrin etrafındaki hendeklerin yanında topladı Cengiz Han. İnsanlar şaşkınlık içerisinde idiler ve Cengiz Han ın ne yapacağını merak ediyorlardı. Cengiz eliyle kalabalığın ortasındaki bir delikanlıyı işaret etti. Hemen yakalayıp getirdiler. Gencin hendeğin içerisine yatırılmasını ve üzerinin toprakla örtülmesini emretti. Emir derhal uygulandı. Herkesin kanı donmuştu adeta. Bunun adı diri diri toprağa gömülmekti. Bu esnada fiskoslar cereyan etti Buhara eşrafı arasında. Ve nihayet birisi yüksek sesle derdini ifade etmeye cesaret göstererek: Kağanım! Bize kimseyi kılıçtan geçirmemeye söz vermiştiniz. Biz şehri size bu şartla teslim etmişti. deyince Cengiz Han gürledi: Evet! Ben size kimseyi kılıçtan geçirmemeye söz vermiştim. Sözümde duruyorum. Kimseyi kılıçtan geçirmeyeceğim. Hepinizi diri diri şehrinizin etrafına kazdığınız bu hendeklere gömeceğim. Kazmış olduğunuz bu hendekler mezarınız olacak. Unutmayın! Mağlupların şartı olmaz! demişti. Herkes şok olmuştu. Bu kadarını da beklemiyorlardı doğrusu. Halbuki Allah korkusu, ahirette hesap verme inancı olmayan bir zalimden bundan başka ne beklenebilirdi ki! Cengiz bu sırada adamlarına işaret etmiş ve hendeğe yatırılmış olan delikanlının üzerine toprak atmaya başlamışlardı. Delikanlı diri diri hendeğe gömülmeye başlanınca kalabalığın içerisinden: Oğlum! diyen yaşlı bir adamın bir feryadı duyulmuştu. Cengiz sesin sahibine baktı ve ne dediğini adamlarına sordu. Yaşlı adamın söylediğini naklettiler kendisine. Bu defa Cengiz yaşlı adama dönerek : İhtiyar! Küreği al. Oğlunu sen gömeceksin demişti. İhtiyar adam anasından doğduğuna pişman olmuştu. Keşke anam beni doğurmasaydı da bu günleri görmemiş olsaydım. diyordu. **** Kendinden geçiyor, yanındakiler üzerine su dökerek ayıltıyorlardı. Diğer taraftan Cengiz Han ın öfkesi dinmek bilmiyor ve bağırıyordu: İhtiyar! küreği eline al! Ve oğlunu göm! Sen bunu hak ettin. Vatanın gömülürken bağırmadın da oğlun gömülürken mi bağırıyorsun? Kendi şahsi menfaatlerini ülkesinin önünde tutanlara duyurulur. Yarın çok geç olabilir.

2013 Ekim Perşembe 2014 Pazartesi DPÜ'ye bağlı İleri Teknolojiler Merkezi'ndeki lazerle sinterleme makinesiyle tasarlanan her şey üretilebiliyor. Laboratuvar Sorumlusu Doç. Dr. Çelik, "İmalat teknolojilerinin gelmiş olduğu zirve nokta bu makinelerdir" diye konuştu Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İleri Teknolojiler Merkezi'ndeki lazerli sinterleme makinesiyle uzay, havacılık, savunma, makine sanayi ve tıp gibi alanlarda faaliyet gösteren birimlere, imalatta şekil kısıtlaması olmadan hayal edilen her şeyi üretebilen makine, endüstriye yeni boyut kazandırdı. Makine, insanın hayal dünyasında tasarlayıp ve bilgisayarda şekil verdiği obje ve parçaları, saf, alüminyum, dolgulu ve karbon dolgulu polyamid tozlarını lazer sinterleme teknolojisi ile katman katman birleştirerek parça üretimi yapabiliyor.bir mimarın çizdiği bir evin iç merdivenleri, mutfak, banyo ve dolap gibi en küçük ayrıntısına kadar üretimini yapabilmelen makine, bunun yanında birçok iç ve dış aksamı olan tabancanın prototipini bile tek seferde üretebilmekte. Merkezin Prototipleme Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. İsmet Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, makinenin lazerle sinterleme yöntemiyle imalat yaptığını söyledi. İmalat teknolojilerinin, özellikle 1950'li yıllardan sonra torna, freze, CNC makinelerini kullandığını ve bu makinelerin de genellikle parça üzerinde hacim eksilterek çalışma sisteminin olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti: "Düz mantıkla düşünüldüğünde bu makinelerin artık malzemeleri de kullanılabilir ama parçalardan uzaklaştırılması yöntemiyle çalışan teknolojiler, artık güncelliğini yitirmekte ve eklemeli makineler teknolojisi ön plana çıkmaktadır. Bu teknolojideki üretim mantığı, malzemeleri tabakalar halinde ekleyerek parça imal edebilmesidir. Bu yönüyle imalatın bir sınırlaması yoktur. Yani tasarlanan her şey yapılabilir. Şunu söyleyebilirim, imalat teknolojilerinin gelmiş olduğu en zirve nokta bu makinelerdir. Özellikle 2000'li yıllardan sonra endüstriyel alanlarda kullanılmaya başlanmıştır."çelik, şu anda da bu teknolojiye sahip bir merkezlerinin hizmet verdiğini ve amaçlarının ise firmalara, akademisyenlere ve öğrencilere yapacakları çalışmalarda Ar-Ge desteği vererek katı ürün modeli sağlamak olduğunu i- fade etti.makinenin sayısal kontrollü ve lazer teknolojisine sahip olduğunu anlatan Çelik, şöyle devam etti: "Üretim yaparken toz sermekte ve tozu sinterleyip birleştirerek parçayı bu şekilde oluşturmaktadır. Öncelikle CAD datası bilgisayarda çizdiğimiz parça dilimlere ayrılmakta ve o dilimler kat kat, üst üste lazerle birleştirilerek üretilebilmektedir. Herhangi bir şekil kısıtlaması yoktur, düşünülen ve tasarlanan her şey üretilebilmektedir. Bir kelebek dahi bütün detayları ile 0,3 milimetre kalınlığındaki kesitleriyle imal edilmektedir. Bu makinelerin bir toz yatağı var. Makine, naylon esaslı 50 mikron boyutlarındaki Turgutlu İmam Hatip Lisesi Öğrenci Yurdu için sözleşme imzalandı. Turgutlu Kaymakamlığında yapılan imza törenine Turgutlu Kaymakamı Nazmi Günlü, AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş ve İmam Hatip Lisesi Müdürü İbrahim Gürler katıldı Manisa su ve kanalizasyon idaresi (MASKİ) ilçelerde gerçekleştirdiği tanıtım toplantısı Demirci de muhtarlardan büyük ilgi gördü. Manisa büyükşehir belediyesi 17 ilçesiyle beraber yapılanma faaliyetlerini süratle yerine getirirken MASKİ de ilçelerde sürdürdüğü tanıtım toplantısı Demirci de halk eğitim merkezi konferans salonunda yapıldı Toplantıya MASKİ genel müdür yardımcısı Şehnaz BAŞARAN MASKİ içme suları daire başkanı Nurettin AYTEKİN MASKİ plan proje daire başkanı Bircan KAYNAK büyük şehir belediyesi Demirci Koordinatörü Kazım AYSAN ve yetkililer katıldı. MASKİ genel müdür yardımcısı Şehnaz BAŞARAN mahalle muhtarlarına hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında ilçelerde su ve kanalizasyonla ilgili tek yetkilinin MASKİ olduğuna vurgu yaptı. Şu an da tüm ilçelerimizde ve mahallelerimizde durum tespiti yapıyoruz. Şikayet ve taleplerinizi mutlaka imkanlar ölçüsünde değerlendireceğiz. Manisa yı tüm ilçeleri ve mahalleleri bir bütün olarak görüyoruz. İlçelerde oluşturduğumuz koordinatörler vasıtası ile bizlere en kısa sürede ulaşabileceksiniz.maski Genel Müdür Yardımcısı Başaran mahallelerde üretilen içme suyu ve kanalizasyon şebekelerini mutlaka projelendirilerek yapılacağını belirtti.arıtma konusunda da şu anda çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi. Mahalle muhtarlarının genel sıkıntılarını dinleyen heyet sık sık bilgilendirilme toplantılarının devam edeceğini belirtti. İçme suları Daire Başkanı Nurettin Aytekin de mahallelerimizin sıkıntılarını biliyoruz. Halkımıza sağlıklı su içirebilmek amacıyla paket arıtma sistemlerini de devreye alacağız. Demirci merkezin içme suyu sıkıntısı yaşamaması için 24 Eylül tarihinde 2 adet sondaj ihalesinin yapıldığını, önümüzdeki günlerde de sözleşmesinin imzalanarak çalışmaların başlanacağını belirtti. Büyük Şehir Belediyesi Koordinatörü Kazım Aysan da yeni hizmet binasının 13 Ekim den itibaren devreye gireceğini belirterek vatandaşlarımızın taleplerini muhtarlarımız kanalı ile toplamaya başlıyoruz. Mahalle muhtarlarımız taleplerini öncelik sırasına göre oluşturarak bizlere yazılı ulaştırmalarını istiyoruz. İvedilikle çözülmesi gereken konulara hemen müdahale edeceğiz. 2015 yılı programına tekliflerimizi de buna göre oluşturacağız dedi. Büyük Şehir olarak şu anda yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi veren Aysan muhtarlar bizim alandaki en büyük yardımcılarımızdır. El birliği ile Demirci yi daha ileri noktalara daha iyi şartlarda taşıyacaklarını ifade etti. polyamid tozları, 40 mikron tabakalar halinde serperek parça oluşturmaktadır. Her katmandaki bu 40 mikronluk tabakadaki kesit sinterlenmekte. Yani ekmeğin bir dilimi oluşturulmakta ve bu ekmeğin dilimleri birleştirilerek komple parça haline getiriliyor. Bu üretimin en büyük özelliği parçadaki tüm detaylar, iç boşlukları ve hatta montajlı şekilde parçaları yapabilmesidir. Örneğin bir mekanizma bütün boşluklarıyla hareketli bir şekilde kullanıcıya sunulabilmektedir. Bir motor bloğunu düşünelim. Motorun içindeki soğutma kanalları herhangi bir i- malat yöntemiyle yapılamaz, ancak dökümle olabilir ama katmanlı imalat teknolojileri iç boşlukları da yapabildiği için bir motorun içindeki su kanallarını dahi çok rahatlıkla çıkarabilmektedir."bir mimarın tasarladığı ev modelinin iç merdivenlerine kadar ince ayrıntılarını tek parça halinde ürettiğini vurgulayan Çelik, "Evin mutfak düzeni ve dolaplarına kadar yapabilmektedir. Bunun yanı sıra endüstriyel alanda da plastikten hem prototip hem de yerinde kullanılabilecek bütün parçaları yapabilmekte. Örneğin, bir fotokopi makinesinin içindeki plastik bir aksamını düşünelim. O parçada bir sorun olduğu takdirde tersine mühendislik adını verdiğimiz bizim diğer laboratuvarımızda bunun datasını oluşturduktan sonra burada üretebilmekteyiz" diye konuştu. (AA) Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Çaputçu, "Ekonomi Bakanlığı'ndan aldığımız proje desteğiyle dünya ticaretinde Türk kuruyemişleri algısı oluşturmayı hedefliyoruz" dedi

17 Şubat 2013 Perşembe 13 Ekim 2014 Pazartesi Fotoğraf: Zeynel Abidin Dağtekin

SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS110 110 Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka 372 58 74 Kadifekale 225 49 99 Bornova 388 10 03 Bostanlı 386 17 86 Buca 487 13 61 Karabağlar 237 13 07 Çamdibi 433 65 59 Çiğli 376 73 23 Balçova 278 76 02 Evka 4 351 09 04 Evka 1 452 24 77 Gaziemir 251 00 44 Hatay 250 86 40 Narlıdere 238 35 97 Güzelbahçe 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 Karataş 441 41 70 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Soma Kömür İşletmeleri'ne ait Işıklar madenindeki eksikliklerin giderildiği ve üretime izin verilmesi için başvuru yapılacağı, maden ocağını kapatma gibi bir kararın bulunmadı bildirildi.soma Kömür İşletmeleri A.Ş'den yapılan yazılı açıklamada, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'ye ait Işıklar Merkez Ocak ve Eynez de 3 işyerinin bulunduğu Işıklar madenin 4. ayağında 30 metrelik kısımda üretim yapılmasına izin verildiği hatırlatıldı. Sözkonusu bölgede üretim faaliyetinin tamamlandığı ve kömür üretimi yapılacak saha kalmadığı için Migren tarafından heyet istendiğinin belirtildiği açıklamada "Yapılan incelemeler neticesinde 3 ve 4.ayaklarda üretim faaliyetlerine başlayabileceğimiz bilgisi gelmiştir. Daha sonra Manisa Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yazı yazılarak İş Teftiş Müfettişleri davet edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda 3 maddelik eksik tespit edilmiş olup Işıklar işyerimize durdurma kararı verilmiştir. Üretim faaliyetlerine devam edemeyeceğimizden dolayı can ve mal emniyetinin sağlanmasına yönelik faaliyetlerde çalışan işçiler haricindeki diğer ekiplerimize üretim izni verilecek süreye kadar izin verilmiştir. Bahsi geçen 3 maddelik eksiklikler giderilmiştir -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara 11811 Danışma 444 14 44 Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova 277 25 25 Afm Park Bornova 373 73 20 Afm Forum Bornova 373 03 50 Afm Ege Park 324 42 64 Afm Passtel 489 22 00 13 Ekim 2014 Pazartesi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Soma Kömür İşletmeleri'ne ait Işıklar madenindeki eksikliklerin giderildiği ve üretime izin verilmesi için başvuru yapılacağı, maden ocağını kapatma gibi bir kararın bulunmadı bildirildi Soma işçilerine patrondan müjde ve başvuru yapılacaktır" denildi. Açıklamada, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş ait işyerini kapatma, devir etme ve satılmasına ilişkin hiçbir kararın olmadığı ifade edildi. Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye ait Eynez maden ocağında 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia sonrası faaliyeti durdurulan aynı şirkete ait Işıklar maden o- cağında üretim, 9 Eylül'de yeniden başlamış ve bin 200 işçi, iş başı yapmıştı. Başkan Özkan: Tedbir alınsın üretime açılsın AK Parti Soma İlçe Başkanı Ali Özkan, üretim faaliyeti durdurulan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'ye ait Işıklar maden o- cağının bir an önce açılmasını arzuladıklarını bildirdi. Soma Kömür İşletmelerine ait maden ocaklarında üretimin durdurulmasıyla ilgili gazetecilere açıklama yapan Özkan, ''Kapalı olan üç maden ocağından öncelikle Işıklar ocağının bir an önce tüm eksiklerinin tamamlanarak ve iş güvenliği önlemleri de tamamıyla alınmış olarak üretime açılmasını arzu ediyoruz'' diye konuştu.maden ocaklarının eksiklerinin tamamlanması ve yeniden üretime açılabilmesi için gerekli çalışmalar şirket yetkilileri, MİGEM ve Çalışma Bakanlığı müfettişleri Avşar Palmiye 277 48 00 Cinemaximum 278 87 87 Cinemaximum 446 90 40 Cinemaximum (Ykm) 425 01 25 Cinecity Kipa Çiğli 386 58 88 Çeşme Hollywood 712 07 13 Çamlıca 343 83 15 Deniz Karşıyaka 381 64 61 Batı Sineması 347 58 25 Çınar Sineması 489 88 85 Karaca Sineması 445 87 76 Kipa Hollywood 252 56 66 Menemen Kültür 832 14 11 Şan Konak 483 75 11 Çınar Center 277 11 00 tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Özkan, şunları kaydetti: ''Aldığımız bilgilere göre müfettişler tarafından tespit edilen ve düzeltilmesi istenen hususlar büyük ölçüde tamamlandı. Kapalı olan üç maden ocağından öncelikle Işıklar Ocağının bir an önce tüm eksiklerinin tamamlanarak ve iş güvenliği önlemleri de tamamıyla alınmış olarak üretime açılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda Milletvekillerimiz, gerek Enerji Bakanlığı yetkilileri gerekse Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile koordinasyon halinde çalışmaları yürütülüyor. Söz konusu madenlerde binlerce işçi kardeşimiz çalışıyor, evine ekmek götürüyor. İşçi kardeşlerimizin her türlü iş güvenliği sağlanmış olarak işlerine dönmeleri için her türlü çaba gösteriliyor. Bu hafta içerisinde bu konuda çok somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Maden kazası sonrası işçi kardeşlerimize ne söz verildi ise bu konuda hükümetimiz tarafından gerekli adımlar atıldı ve uygulamaya geçildi. Bundan sonra da işçi kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için ne yapılması gerekiyorsa bu adımlar da atılacaktır. İşçi kardeşlerimizin sabır ve metanetle sürecin tamamlanmasını beklemelerini istirham ediyoruz.'' (AA) Sema Sineması 483 91 00 Konak Sineması 483 21 91 Desem Sineması 422 53 10 Karşıyaka Sineması 381 50 98 İzmir Sİneması 421 42 61 -Tiyatro- Konak Sahnesi 483 50 35 Ragıp Haykır Sahn. 369 14 87 İzmir Devlet Tiyat. 445 89 41 Uğur Mumcu Sahnesi 343 04 33 İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi 446 77 95 İsmet İnönü Sanat Merkezi 441 09 02 POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi 255 04 44 Bornova Yeni Yaşam 388 03 31 Bozyaka Halk 261 39 13 Bozyaka Dispanseri 256 09 86 Buca Çözüm 438 76 26 Cansu Karabağlar 237 73 83 Çamdibi Derman Polik. 435 00 77 Çizgi Polik. 226 34 34 Deniz Sağlık Polik. 369 90 91 Ege Sağlık 487 57 64 Egeform Fizik 464 24 24 Eşrefpaşa Ö.Sağ. 227 35 26 Eşrefpaşa Zinde Polik. 262 64 71 Gaziemir Dr. Polik. 252 36 92 Gazi Kent Polik. 274 13 74 Halk Polik. 285 46 34 Hatay Özel Sağlık 250 51 52 İhtisas Polik. 254 13 13 Karşıyaka Park Sağlık 367 22 22 Mevlana Polik. 343 32 43 Mersinli Özel Sağlık 461 19 99 Neron Psikiyatri 256 76 76 Nergiz Özel Sağlık 364 08 10 Onur Polik. 458 77 45 Özel 9 Eylüllüler Polik. 453 81 11 Özel Altındağ 458 05 89 Özel Brn Dr. Dispanseri 347 38 92 Özel Çiğli Polik. 386 05 95 Özel Eylül Polik. 373 85 74 Özel Gülhan Polik. 347 99 91 Özel İrem Sağlık Polik. 251 84 24 Özel İzmir Polik. 343 23 50 Özel Pınarbaşı Polik. 479 80 25 Özel Sarnıç Polik. 281 64 03 Özel Seferihisar Polik. 743 58 48 Özel Serin Polik. 261 29 99 Özel Yedigöller Polik. 442 29 92 Özel Yenişehir Polik. 433 09 24 Park Sağlık Polik. 367 22 22 Sevgi Özel Sağlık 438 37 38 Şöferler Odası Sağlık Polik. 227 99 35 Teos Polik. 743 57 77 Vefa Polik. 341 84 24 Yeşiltepe Polik. 351 38 72 Yıkık Cami Halk. 271 27 27 -Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan Merkezleri- Kızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları 464 88 89 THY Rezervasyon 444 08 49 Basm. Rezervasyon 484 86 38 Alsancak Gar 464 77 95 Santral Garaj 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskeleler- Konak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 Eşrefpasa 261 48 04 Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46

SAYFA 13 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 13 17 Ekim Şubat 2014 2013 Pazartesi Perşembe Çocuğunuz toprak yiyorsa vitamin kontrolü yaptırın! Siğillerden korunmak için sabuna dokunmak şart Uzmanlar, siğillerin özellikle ilköğretim döneminde çocuklarda çok rastlanan human papilloma virüsünün meydana getirdiği, yaygın o- larak el ve ayakta görülen bir cilt hastalığı olduğuna dikkat çekti. Siğillerden korunmak için el ayak yıkama ve sabuna dokunulması gerektiğini anlatan uzmanlar, temizliğe dikkat edilmesi uyarısında bulundu. Daha çok çocukluk çağı hastalığı olan siğiller, el ve ayakta görülmesine rağmen vücudun diğer bölgelerinde özellikle yüz ve genital organlarda da görülüyor. Siğillerin oluşma nedenleri ve tedavi süreciyle ilgili açıklamada bulunan Acıbadem Kayseri Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, siğillerin en önemli bulaşma yollarından biri kişisel hijyene özen gösterilmemesi olduğunu ifade etti. Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, siğilleri önlemek için dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı; El, ayak temizliği, su ve sabuna dokunma alışkanlığı pek çoğumuzu bu ve benzeri cilt hastalıklarından koruyacak en temel alışkanlıklardan biridir. K- işisel eşyaların kullanımına özen göstermek. Terlik, ayakkabı, çorap benzeri eşyaların temizliğine dikkat etmek. Havuz, hamam, kaplıca gibi ıslak zeminli alanlarda kendi terliklerimizle dolaşmak, çıplak ayakla gezmemek, kendi havlumuzu kullanmak. Kuaför işlemlerinde (kaş alma, yüz bakımı ve temizliği) hizmet aldığımız yerlerin temizliğine dikkat ederek k- endimize ait ürünlerin kullanılmasını sağlamak(cımbız, manikür seti) gibi basit ve temel yöntemler bizleri siğil gibi hastalıklardan korumak için belli başlı önlemlerdir. Siğiller tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu aktaran Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, Ancak erken teşhis oldukça önemlidir. Hastalığın yaygın olmaması hem hasta hem hekimin işini kolaylaştırır. Bu açıdan siğil fark edildiği anda kendiliğinden geçmesini beklemeden (yayılma riski artıyor olacaktır) bir sağlık kuruluşuna başvurup tedavi bitene kadar söylenenler uygulanmalıdır. dedi. (CİHAN) Göz sağlığını korumak için 8 öneri Göz sağlığına dikkat edilmediğinde çok u- fak dikkatsizlikler bile ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Jale Aydınlı, göz sağlığına bebeklikten başlayarak her yaşta dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle bebeklerde, sürekli bilgisayar başında çalışanlarda ve şeker hastalarında göz sağlığına daha çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Jale Aydınlı, göz sağlığını korumak için alınabilecek önlemleri anlattı. Göz sağlığını korumak bebeklikten başlayarak yaşlılık dönemine kadar dikkat gerektiren bir süreç olduğunu belirten Aydınlı, sürekli bilgisayar başında çalışanlarda ve şeker hastalarında önemi artan önlemlerin, göz sağlığının uzun süre korunmasında yardımcı olduğunu kaydetti. Dr. Aydınlı, göz sağlığını korumada etkili 8 önemli uyarıyı şöyle anlattı: Yakınması olmasa da, yeni doğan bebeğinizin göz muayenesini 1 yaşına kadar yaptırmayı unutmayın. Farkında olmadan gelişen bir katarakt veya tek taraflı yüksek görme kusuru olasılığı bu muayenede ortaya çıkabiliyor. Böylece bebeğiniz göz tembelliğinden korunmuş oluyor. Bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler göz kuruluğu ve alerji gibi yakınmalara neden olabiliyor. Erken yaşlarda görülen kırpıştırma şikayetleri, sadece göz kuruluğu ya da alerji gibi sorunlardan kaynaklanabiliyor. Ayrıca büyüme çağında olanlarda uzağı görmede soruna da neden olabiliyor. Aralıklı dinlenmeler ve gözleri kırpmak şikayetlerin azalmasına yardımcı oluyor. Sulanma, kaşıntı, okurken zorlanma, yakını ve uzağı görürken zorlanma, baş ağrısı, başı eğik tutarak okuma, kısarak bakma ve odaklanamama; göz hastalıklarının şikayetleri arasında yer aldığı için bu şikayetlerden bir veya bir kaçının gözlenmesi durumunda doktora görünmek gerekiyor. Şeker hastalığınız varsa muhakkak yılda bir kere göz dibi muayenesi yaptırın. K- endimizi güneşin UVA ya da B gibi güneşin zararlı ışınlarından (UVA/B) korumak için polaroidözelliğini taşıyan gözlükleri tercih etmek gerekiyor. (CİHAN) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Göğebakan, tıbbi adı anemi olan kansızlığın çocuklarda zeka gelişimini olumsuz etkilediğini açıkladı. Göğebakan, çocuklarda ve bebeklerde demir eksikliğine bağlı olan kansızlıkla ilgili takibin iyi yapılması gerektiğini hatırlatarak, demir eksikliği bulunan çocukta toprak, kum ve buz yeme gibi ilginç iştahları oluştuğunu söyledi. Çocuklarda kansızlığın nedenleri, belirtileri ve tedavisi ile ilgili açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Bademcik ya da farenjit gibi virüs kaynaklı enfeksiyonlar tedavi edilse bile boyunun ön kısmında bulunan ve metabolizmada önemli görevleri olan tiroid bezine geçebildiğini söyleyen Prof. Dr. Can, "Boğaz enfeksiyonuna karşı korunmak tiroidin iltihaplanma riskini de azaltır" diye konuştu Yazın son günlerinin yaşandığı bu günlerde en sık karşılaşılan hastalıkların başında virüs kaynaklı enfeksiyonlar geliyor. Sürekli klima kullanımı, denizden sonra rüzgara maruz kalan saçlar ya da hasta olan kişilerle geçirilen zamanlar, boğaz enfeksiyonuna neden oluyor. Bu enfeksiyonlar zaman zaman da boynun ön kısmında yer alan tiroidlere sıçrayarak iltihaplanma oluşturuyor. Tiroid bezi iltihabı boyun ön tarafında ağrı, kırgınlık, ateş, titreme, terleme, çarpıntı, sinirlilik ve kilo kaybıyla başlıyor. Tedavisi ise yaklaşık 6 ay sürüyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Selçuk Can, özellikle yaz sonunda sıklıkla görülen tirod bezi iltihabından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. YAZ SONUNDA GÖRÜLÜYOR Bademcik ya da farenjit gibi virüs kaynaklı enfeksiyonlar tedavi edilse bile boyunun ön kısmında bulunan ve metabolizmada önemli görevleri olan tiroid bezine geçebildiğini söyleyen Can, "Tiroid iltihabı (subakut tiroid) geçirilen bademcik ve üst solunum yolu enfeksiyonundan 8 hafta sonra bile ortaya çıkabiliyor. Tiroid bezinde yaşanan bu iltihaplanma, boynun ön kısmında şiddetli ağrı, baskı, yutma zorluğu ve özellikle akşam saatlerinde artan kırgınlık, ateş, üşüme ve titreme gibi sorunlara neden oluyor. Ayrıca kanda tiroid hormonları artıyor ve k- Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Göğebakan, bebeklerde demir eksikliği ile ilgili şu bilgileri verdi: Demir eksikliği bulunan bebek huzursuz, iştahsız, bazen çok uyuklayan, bazen de uykusuzluk çeken bir bebek durumundadır. Demir eksikliği söz konusu olduğunda çocuğun çoğu zaman büyümesi ve gelişmesi duraklama gösterir. Hemoglobini çok düşerse cilt rengi de solar. Bu solukluk en çok göz kapaklarının içine, ağız mukozasına, avuç içlerine ve tırnak yataklarına bakılarak anlaşılabilir. Demir eksikliği olan çocuk garip şeylere karşı bir iştah duyar. Toprak yeme, kum yeme, buz yeme gibi durumlar görülür. Demir eksikliğinin ayrıca ciddi zeka geriliğine ve davranış bozukluğuna yol açtığına dair literatürde giderek çoğalan bilgiler mevcuttur. Demir eksikliğine erken tanı konup tedavi edilmesi durumunda bu bozuklukların büyük bir kısmı düzelmektedir. işide titreme, terleme, çarpıntı, sinirlilik ve kilo kaybı gibi sorunlar yaşanıyor. Tiroid iltihabı özellikle hava değişiminin hızla yaşandığı yaz sonunda daha sık görülüyor. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında virüslere karşı daha korunmasız olmak geliyor. Hava değişimlerinde soğuk almak, hastaların yanında durmak, klimaya maruz kalmak, denizden çıktıktan ıslak saçla soğukta veya rüzgarda durmak enfeksiyon ihtimalini artırıyor. Kendinizi boğaz enfeksiyonuna karşı korumak tiroid iltihaplanmasına yakalanma riskinizi de düşürüyor." dedi. TİTREME VE ÇARPINTI Subakut tiroid iltihabında tiroid bezinin 2 ay hızlı, DEMİR EKSİKLİĞİNE KARŞI İLK ALTI AY ANNE SÜTÜ Dr. Mustafa Göğebakan, yol açtığı sorunlar dikkate alındığında, çocukların kansızlıktan korunmalarının öneminin kendiliğinden ortaya çıktığını dile getirerek, Bu yüzden bebeklerin altı ay anne sütüyle beslenmesi gerekiyor. Demir eksikliğine bağlı kansızlığın engellenmesi için diyete önem verilmesi, demirden zengin ek gıdaların verilmesine zamanında ve uygun şekilde başlanması gerekiyor. Erken ve düşük tartılı doğan bebeklere koruyucu demir preparatları verilmesi gerekiyor. Zira anneden bebeğe demir transferi hamileliğin sonlarında yoğunluk kazandığı için bu bebekler demir depoları tam dolmadan doğarlar ve çoğu zaman yoğun bakımda kaldıklarından tetkikler için bebeklerden fazla kan alınmak zorunda kalınır. diye konuştu. Demir eksikliğinin tedavisinin, çoğunlukla ağızdan verilen demir preparatları ile yapıldığını anlatan Dr. Mustafa Göğebakan, tedavi ortalama 3 ay kadar devam ettiğini, ilk 2 ay hemoglobinin yükseltilmesi, 3 üncü ay ise demir depolarının doldurulmasının amaçlandığını söyledi. (CİHAN) Boğaz enfeksiyonu tiroid iltihabına neden olabiliyor ardından 4 ay yavaş çalıştığını kaydeden Dr. Ahmet Selçuk Can, "Bu bir hızlı, bir yavaş durumu, dur kalk yapan araba gibi metabolizmayı yoruyor ve kişiyi ne oluyoruz psikolojisi ile endişeye sevk edebiliyor. Önce titreme, çarpıntı, terleme ve kilo kaybı ardından tam tersi durgunluk, depresyon, kalbin yavaşlaması ve kilo alımı gibi zıt belirtiler görülebiliyor. Bu süreçte boğaz ön kısmında ağrı ön planda olduğundan ağrı kesici ilaçlar ve kortizon tek tedavi seçeneğidir. Tiroid hapı almaya gerek yoktur. Kortizon kısa bir süre kullanıldığından ve endokrinoloji uzmanı gözetiminde verildiğinden yan etkisi minimumda oluyor. Subakut tiroid 6 ay gibi bir sürede iyileşiyor." bilgisini verdi. (CİHAN) Bugün 1 Saat Yarın 1 Hayat Denizli Rotay Kulübü ve Kanserle Dans Derneği işbirliği ile kolon kanseri ve kadınlarda meme kanseri hakkında farkındalık yaratmak amacıyla başlatılan Bugün 1 saat yarın 1 hayat isimli projenin İzmir ayağı Bostanlı Rotary Kulübü nün desteğiyle dün Çiğli Kipa da başladı. Hastalık belirtilerini gösteren göğüs maketi ve 3 metre yüksekliğinde 10 metre uzunluğundaki dev şişme kolon maketinin yanı sıra dağıtılan broşürler ile doktorlar ve sağlık ekipleri gelen ziyaretçileri erken teşhisin önemi hakkında bilgilendirdi. Projeyi başlatan kulüp olan Denizli Rotary Kulübü Başkanı Mürüvet Algümüş, projeye 8 hafta önce ilk olarak Bodrum - dan başladıklarını, Marmaris, Fethiye, Didim, Söke, Balıkesir ve Bursa nın ardından en son İzmir de 10 gün boyunca kalacaklarını dile getirdi. Projenin bugün itibariyle 11 bin 500 kayıtlı ziyaretçiye ve toplamda yaklaşık 20 bin kişiye ulaştığını söyleyen Algümüş Bugün İzmir ayağımızda ilk olarak Çiğli Kipa da yerimizi aldık halkımızı bilgilendirmek ve kanserde erken teşhisin önemini anlatmak üzere hazır bulunacağız, 12-13 Ekim de sağlık şenliğindeyiz, 13 Ekimde Gaziemir Optimum Alışveriş merkezinde, 15-16-17 Ekimde Balçova Kipa da, 18 Ekimde Alsancak Dominik Caddesinde düzenlenecek olan Rotary Gününde olacağız ve 19 Ekimde Forum Bornova da kapanışı yapacağız dedi. Projeye başladıkları günden bu yana 8 hafta boyunca şikayeti olan ve bu şikayeti en yakınından bile gizleyen pek çok k- işiyle karşılaştıklarını dile getiren Algümüş Biz insanları doktora gitmeye teşvik ederken aslında insanlar eşlerine bile anlatamıyorlar şikayetlerini.. Kolonun içinde karısının hasta olduğunu öğrenen bir beyefendi oldu örneğin.. Biz burada aynı zamanda hasta olmanın ayıp olmadığını dolayısıyla tedavi olmanın da günah olmadığını bunların normal olduğunu çekinmemeleri gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Sayısız hasta, içeride kolonun içerisine girdikten sonra hasta olduklarını fakat bunu kimseye anlatamadıklarını itiraf etti. Bu nedenle ben projenin aslında amacına ulaştığını söyleyebiliyorum. Biz burada aynı zamanda silikon meme üzerinde bire bir meme muayenesini de gösteriyoruz öğretiyoruz. Daha sonra arzu eden kendisi eve gidip k- endi kendini muayene yöntemiyle bunu uygulayabiliyor. Şu ana kadar 8 haftada 12 bayan buradan gittikten sonra kendi k- endini muayene ederek meme kanserine yakalandığı anladı. Çünkü silikon meme üzerindeki profilde görüyorlar nerede aramaları gerektiğini nasıl aramaları gerektiğini ve daha sonra da kendilerinde de aynı hissi görüp bir şeylerin yolunda olmadığını fark ediyorlar. Dolayısıyla biz buna sebep olmuş olmaktan dolayı hem üzüntü hem de sevinç duyuyoruz. Projemize buradan sonra Manisa ile devam edeceğiz 4 gün boyunca Manisa, 4 gün Turgutlu, sonra Salihli ve Salihli den sonra 6-9 kasım arası Denizli de ilk etabın finali yapılacak. Tüm Türkiye den talep aldığımız için projemizin 2. ve 3. etabı da olacak şeklinde konuştu.

SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 13 7ubat Ekim 2013 2014 Perşembe Pazartesi Pekdaş: Basmane yi dünyaya tanıtmalıyız Geçmişte yapılan yanlışlıklar yüzünden Basmane ye hak ettiği değerin verilmediğini dile getiren Başkan Pekdaş, semtteki birçok tarihi yapının yıkıldığını, pek çoğunun da yıkılmaya yüz tuttuğunu söyledi Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, 18-25 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 4. Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri öncesinde yerel ve ulusal basından çok sayıda gazeteci ve köşe yazarıyla bir araya geldi. Basmane Oteller Sokağı içinde yer alan Konak Belediyesi ne ait Semt Merkezi nde düzenlenen kahvaltılı buluşmaya Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de katıldı. Basmane nin dünü ve bugünün konuşulduğu toplantıda, tarihi semtin sadece Konak için önemli bir bölge olmadığına vurgu yapan Başkan Pekdaş, Basmane yi dokusunu korunarak tüm dünyaya tanıtacaklarını söyledi. TANITIM DESTEĞİ İSTEDİ Basmane nin tarihini tüm dünyaya tanıtmak bizim sorumluluğumuz diyen Başkan Pekdaş, bu kapsamda bu yıl dördüncüsü yapılan Basmane Günleri nin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Yerel ve ulusal basın temsilcilerinden tarihi semtin tanıtılmasına destek olmalarını isteyen Pekdaş, İzmir de yaşayanlarla birlikte, İzmir için bir şeyler yapmak durumundayız. Sizlerin de desteğine ihtiyacımız var. Buralarda Roma ve Osmanlı mimarisine yönelik çok sayıda eser var. Bütün bu yerleri korursak hem şehrin kalkınmasına katkıda bulunmuş hem de gelecek nesillere tarihimizi bırakmış oluruz dedi İZMİR İN MÜCEVHERİ BASMANE Geçmişte yapılan yanlışlıklar yüzünden Basmane ye hak ettiği değerin verilmediğini dile getiren Başkan Pekdaş, semtteki birçok tarihi yapının yıkıldığını, pek çoğunun da yıkılmaya yüz tuttuğunu söyledi. Pek çok cami, kilise ve sinagogu barındıran Basmane yi mücevher olarak nitelendiren Başkan Pekdaş, Basmane Günleri ni yapmaktaki amaçlarımızdan biri de bu tarihi değerleri korumak, buraların yok olmasına karşın bir direnç oluşturmaktır. Şehrin merkezinde mücevher değerindeki bu yerlerin korunması için, geçmişteki fonksiyonlarına benzer fonksiyonlarla yarınlara taşınabilmesi için, mutlaka farkındalık yaratmak ve bu değerlere sahip çıkmak zorundayız diye konuştu. TARİHİ KORUMAK ZORUNDAYIZ İzmir de Avrupa nın pek çok şehrinde olmadığı kadar çok tarihi yapının olduğunu da savunan Başkan Pekdaş, Konak Belediyesi olarak bu eserlerin korunup, yeniden kent kültürüne kazandırılması için çalıştıklarını söyledi. Var olan tarihi zenginliği tüm dünyayla paylaşmak sorumluluğuyla projeler geliştirdiklerini belirten Başkan Pekdaş şöyle konuştu: Bir yeri korumanın en iyi yolu, o yerlere ilişkin farkındalık artırmaktır. Bir yer bizimse korunabilir. Bizim olmayan yerler talan ediliyor, ranta kurban ediliyor. Tarihi Kentler Birliği ile ilişkilerimizi geliştirip bilgi ve kaynak aktarılmasını sağlamak bizim görevimiz. Bu nedenle dördüncüsü düzenlenen Basmane Günleri ne ilgi çekmek istiyoruz. KORTİJO- LAR GEZİL- Dİ Keyifli geçen kahvaltının ardından Pekdaş ve beraberindeki gazeteciler Basmane yi gezerek, bölgede incelemelerde bulundu. Araştırmacı Yazar Orhan Beşikçi nin rehberliğinde gerçekleşen gezi kapsamında Anafartalar Caddesi nden başlayarak Agora ya kadar Basmane nin sokakları karış karış gezildi. Yaklaşık 2 saat süren tur kapsamında Tarihi Emniyet Oteli nin yanı sıra Osmanlı dan kalma eski hamamlar, çeşmeler, sebiller, camii, han, o- tel ve Yahudilerin yaşadığı kortijolar ziyaret edildi. BASMANE GÜNLERİ DOLU DOLU GEÇECEK İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi nin ortaklaşa düzenleyeceği, Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri programı da belli oldu. Basmane deki pek çok tarihi yapının mekan olarak kullanılacağı etkinlikler, 18 Ekim Cumartesi günü saat 16.00 da Mezarlıkbaşı Agora Kazı Evi nin önünde yapılacak açılışla başlayacak. Bir hafta boyunca devam edecek Basmane Günleri kapsamında fotoğraf, karikatür ve resim sergileri açılacak. Ayrıca belgesel gösterimi, panel ve sohbetlerin de olacak. Dolu dolu bir haftanın yaşanacağı etkinlikler kapsamında müzik dinletileri, tiyatro, folklor ve pandomim gösterileri de sahnelenecek. Basmane Günleri, 25 Ekim Cumartesi günü Antik Roma Tiyatrosu Kazı Alanı nda Turkish Brass Ensemble nin vereceği konserle son bulacak. Soldan sağa: Dünkü bulmacanın cevapları Ağaç veya toprakla yapılmış, hendekle çevrili küçük hisar. Fas ın plaka işareti. 2. Bir tür gemici düğümü, ızbarço bağı. 3. Yaşamakta olan. Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası. 4. Aylardan biri. Çirişli bir çeşit parlak bez. 5. Uzakdoğu dövüş sporlarından biri. Baş çoban. 6. Yürek gücü, maneviyat. 7. Evlenmemiş kimse. İlgi çekici, değişik kimse. 8. Eski bir devlet. İnanç, iman. 9. Bir alay işareti. Arjantin in plaka işareti. 10. Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren sistem. Bir tarikatın veya sanatın ilk kurucusu. 11. Kedi, köpek gibi hayvanların ön ayakları. Çeşitli renklerde kareli olan kumaş. 12. Asya da bir ırmak. Akla ve gerçeğe aykırı. 13. Bir tür halk türküsü. Silis grubundan değerli bir mineral. 14. Sorun. Yarı memnunluk anlatan bir ünlem. 15. Sodyumun simgesi. Pis koku. 16. Kuranda bir sure. 17. Bir sinir hastalığı, sara, yilbik. Bir nota. 18. Saha, meydan. Eşi olmayan, biricik, yegâne. 19. Uçan kanatlı hayvanların genel adı. İki ülke parasının karşılıklı değeri. 20. Renksiz, sarımsak kokulu, güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hidrokarbonlu bir gaz. Yukarıdan aşağıya: Yunanistan da sol eğilimli partinin kısa yazılışı. Temel, esas. İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi. Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. 2. İyice olgunlaşmamış ekin. Samanla karışık tahıl. Millet. 3. Zayıf, çelimsiz, etsiz. Düz kenarlı şapka. Elçilik uzmanı. 4. Evrensel alıcı kan grubu. Oyunda kazanılan her parti. İstikbal, gelecek. Fazıl Hüsnü Dağlarca nın bir şiir kitabı. En kısa zaman süresi. 5. Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı. İtalya da bir kent. Zihince ve bedence ortaya konan çaba, emek. Matematikte sabit bir sayı. 6. Küçük tuzlu bisküvi. Giresun ilinin bir ilçesi. Asya da bir göl. 7. En küçük sosyolojik topluluk. Çabuk davranışlı, çevik. Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük. Bir nota. 8. Kalite. Suyu alınmış her türlü yiyecek maddesinin artığı. Genişlik. Ruh. 9. Güneydoğu Asya da yaşayan kuyruklu bir maymun. Avrupa da bir başkent. Güzellik, hoşluk. 10. Bayrak. Gemilerde ve kalelerde, topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. Yapı, heykel gibi şeylerin taslak durumundaki küçük örneği.

13 Şubat Ekim 2013 2014 Perşembe Pazartesi Galatasaray Kulübü'nün başkan adaylarından Alp Yalman, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile dost olduğunu ve onu çok sevdiğini söyledi G alatasaray Kulübü başkan adaylarından Alp Yalman, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. İlk olarak aday olmaya nasıl karar verdiğini anlatan Yalman, "Ben hızlı hareket etmedim. Ünal Aysal açıkladıktan sonra, hangi niyetle açıkladığını, arkasında ne olduğunu bekledim. O zaman dedim ki; "Galatasaray'da hiçbir yer boş kalmamalı, Galatasaray'ın kaos ortamını yaşamıyor olması lazım." Bekledim, belki Ünal Aysal arar diye. Daha evvel yaptığım konuşmalarda böyle bir şey yapmamasını dile getirdim. Galatasaray'ı böyle başsız, belirsiz bırakmak benim tabiatıma uygun değil. Ben de elimi bu şekilde taşın altına koymaya karar verdim." dedi. Bir diğer başkan adayı Duygun Yarsuvat'ın 2015'de bir seçim daha yapılacağının hatırlatılmasına ise Yalman, "Ben Duygun Yarsuvat ile diğer seçimin ne zaman yapılacağı konusunda tartışmaya girmem. Galatasaray'daki sorunlar ile baş etmek için 8 ay yetmez. Galatasaray'da mali ve idari açıdan durum ortada. Ben ve arkadaşlarım buraya kazık çakmak için geliyoruz. Bence en yakın tarih, bir sonraki seçim için 2016'dır." ifadelerini kullandı. BU YÜKÜN ALTINDAN KALKARIZ Bu yükün altından kalkacaklarına inandıklarını da belirten başkan adayı Yalman, "Galatasaray'daki bu yükü kaldırmaya meylettiğimiz vakit, beraber çalışacağımız tüm kıymetli arkadaşlar, onlarla beraber bu işe soyunduğumuz vakit, herkesin üzerine alacağı işi hesap ederek, mali olarak, hukuki olarak, sportif olarak, iletişim olarak, hep bunları hesap ederek girdik. Bu arkadaşlarla böyle bir yükün altından kalkabileceğimize şüphem yok." diyerek, şöyle devam etti: "Şimdi, Adnan Polat, benim yönetime aldığım ve benle idareciliğe başlamış arkadaşlardan bir tanesi. Taner (Aşkın) de öyle, Taner'i de öyle almıştım. Kaybettiğim bir seçimde listemdeydi. Işın (Çelebi) Bey ile de daha evvel konuşmuştuk. Benim listemi, benden başka kimse yapamaz. Benim tabiatim yoktur. Adnan Polat, Galatasaray'ın eski başkanlarından. Mehmet Cansun, Faruk Süren falan hepsi dostlarım benim. Eski başkanların hepsiyle konuştum, görüş alışverişinde bulundum." BORÇLAR HAKKINDA KONUŞTU Galatasaray'daki borçlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan sarı kırmızılı ekibin eski başkanlarından ve başkan adayı Alp Yalman, "İlk icraat olarak, bir defa bugünkü hale bakmak lazım. Zannetmiyorum ki, çok Galatasaraylı mali durumdan memnun olsun. Biz gelir gelmez tüm bu durumlar çözülür demek, fazla iyimserlik. Önemli olan bunları kontrol altına almak, yapılandırmak ve orta, uzun vadede Galatasaray'ı borç yükünden kurtarmak. Bir kulüp, borç yüküyle ne sportif olarak ne sosyal olarak ileriye gidemez." diye konuştu. Galatasaray gibi lider bir kulübün federasyonlarla, diğer kulüplerle, insanlarla sürekli kavga halinde olmaması gerektiğini kaydeden Yalman, "Bu Galatasaray'a yakışan bir şey değil. Her şeyden önce dostluk çerçevesinde düzgün münasebet kurmak gerekir. Bunu da yapabilirim diye düşünüyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe ile yaşanan gerginliği sadece Başkan Aziz Yıldırım'a bağlamamak gerektiğini de vurgulayan Alp Yalman, "Konjonktür o hale gelmiş ki, her iki başkan da belki de çok istemeden ettikleri, konuştukları şeylerle bu hale gelmiş. Galatasaray ile Fenerbahçe'nin arasında herhangi bir düşmanlık, Galatasaray'ın herhangi bir kulüple itişme, kakışma içerisinde olması Türk s- poru için düşünülemez, söz konusu olamaz. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin başkanı, kendi kulübü için doğru bildiğini yapacak, bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Ancak, Galatasaray da aynısını yapacak. Aziz Yıldırım, benim çok sevdiğim bir insan. O- nunla sağlıklı ilişkiler kuracağıma inanıyorum." diye konuştu. E-BİLET İLE ÇALIŞMAK DOĞRU ANCAK PASSOLİG İLE ÇALIŞMAK DOĞRU DEĞİL E-bilet hakkında da görüşlerini ifade eden sarı kırmızılı başkan adayı Alp Yalman, "Ebilet konusu beni endişelendirmiyor ancak şüpheler yaratıyor. E-bilet kötü bir şey değil. Statlarda, belli huzursuzluk yaşanan yerlerde, belli emniyetler alınması doğru. E-bilet ile ilgili çalışma doğru ancak Passolig ile ilgili çalışmalar doğru değil. Passolig ne kadar doğru, ne kadar işler hale getirilir, gelmezse nasıl kaldırılır bakarız. Bu sadece Galatasaray'ın değil, tüm kulüplerin sorunudur. Kulüpler Birliği de bu yüzden kuruldu. Müşterek sorunları, müştereken çözecektik. Nasıl ki statlarda anarşi problemse, statların boş kalması da büyük problem. Seyircisiz bu iş olmaz." yorumunda bulundu. Galatasaray'da ki sorunun hem maddi, hem manevi, hem de idari olduğunu iddia eden Yalman, "Mali durumumuz düzgün değilse, çalışanınıza doğruyu söylememek zorunda kalıyorsanız manevi, sportif ve idari olarak başarıyı yakalamak mümkün değil. Hepsini birlikte ele alıp, yürütülebilir, işleyebilir, güvenli bir sistem kurmak gerekir." dedi. Ayrıca idarecilerin cebinden kulübe para vermesine de karşı olduğunu kaydeden Yalman, "Bir zamanlar, hiçbir idarecinin cebinden para alarak kulübü idare etmedik. Galatasaray kulübünün ismi maddi olarak yetecek durumdadır. Taşıma suyla değirmen dönmez. Biz, gerekli mali yapıyı kuracağız. Bunda hiç şüphe yok." diye konuştu. 3 TEMMUZ 2011 HAKKINDA GÖRÜŞLERİ 3 Temmuz 2011 süreci olarak bilinen ve şike süreci hakkında ki düşünceleri de sorulan Yalman, "Şike zaten üstünde konuşulacak bir şey değil. Öyle bir şeyi sporda düşünmek bana zulüm geliyor. Böyle bir şey, bizim Galatasaray'ın defterinde, kitabında, düşüncesinde olamaz. 3 Temmuz'a da bu şekilde bakacağız." diye cevap verdi. Başkan seçildiği taktirde Galatasaray Adası ile ilgili planlarını da anlatan Yalman, "Benim Galatasaray Adası ile ilgili düşüncem, birinci günden beri belli. Ben Galatasaray Adası'na 'Su Ada' denilmeye başlandığı günden beri gitmiyorum. Şöyle söyleyeyim ki, Su Ada Galatasaray Adası olacak. Su Ada diye Galatasaray'ın adası olacaktır. Galatasaray Adası, Galatasaray'ın olacaktır. Bu sadece benim düşüncem değil. Bu genel kurulun da Galatasaray Adası ile ilgili vermiş olduğu bir talimat var. Galatasaray Adası'nın sahibi Galatasaray genel kuruludur. Florya'nın yönetim şeması kafamda var. Bunu size anlatmam doğru değil. Onları yaptıkça göreceksiniz. Merak etmeyin, benim bu kulübün idaresiyle ilgili deneyimim var." şeklinde konuştu. BARCELONA'NIN AKLINA GELMEDEN GALATASARAY'IN AKLINA GELDİ Alt yapı çalışmaları ile ilgili de planlarını aktaran Alp Yalman, "Hatırlar mısınız bilmiyorum; Galatasaray'ın nüvesini, çekirdeğini, bir zamanlar genç takımdan gelen oyuncularla kurmuştuk. Gençleri altyapıdan kurup, bir takım oluşturmuştuk. Cüneyt, Arif, Emre, Okan, hepsini sayabilirim. Barcelona'nın aklına gelmeden Galatasaray'ın aklına geldi. Biz bunu yaparız. Altyapı oldukça başarı olur. Devamlı transfer, devamlı transfer. Öncelikle, Galatasaray'da oynayacak oyuncunun bir sevgisi olacak. Dışarıdan gelenden tabii ki bir Galatasaray sevgisi beklemiyorum ama formasına, işine sevgisi olacak. Ben Galatasaray'da Galatasaraylı oyuncuların oynamasını isterim. Ben nasıl tribünde heyecanlanıyorsam, oyuncuların da sahada o ruhta oynamasını isterim." i- fadelerini kullandı. 4. YILDIZ AÇIKLAMASI Bu seneki 4. yıldız yarışı hakkında ise Yalman, "Rakibim Duygun Yarsuvat'ın düşünce tarzına söyleyecek bir şeyim yok ama futbolda galibiyetler, şampiyonluklar vaad edilemez. Ancak, onun için atılacak adımlar vardır. Futbolda en önemli maç, ilk oynayacağınız maçtır. İlk oynayacağınız maçı kazandığınız vakit, sorunlar hallolur. Galatasaray'ın dördüncü yıldız, onuncu yıldız, yüzüncü yıldız, hepsini isterim. Bu tip hedefler heyecanı başka taraflara çekiyor. Asıl önemli olan ilk maçtır. Futbolun realitesi bu değil. Futbolda hep ilk maçı kazanmak istemelisiniz, dördüncü yıldızlar, başarılar sonunda gelir." değerlendirmesinde bulundu. Yaklaşan seçimler için ise Yalman, "Galatasaray için hayırlı olacak bir 25 Ekim görüyorum. Hiç şüpheniz olmasın. Galatasaray genel kurulu, Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda iş yapmayı bilir. Büyük katılım bekliyorum. Şu kadar oy gelsin diye bir beklentim yok. Galatasaray'ın sağduyusu vardır, kendi dinamikleri vardır. Onlar kendilerini doğru belli ederler. Ayrıca Galatasaray'da mektepli, alaylı kavramı yoktur. Burada tek bir faktör var; Galatasaraylı olmaktır. Burada kalkıp, bu mektepliydi, bu değildi, kimsenin görmek istemediği bir tablodur. Böyle bir şeyin olmamasını umut ediyorum." diyerek konuştu. TÜRK TELEKOM ARENA'NIN ÇATISI KAPANACAK MI? Türk Telekom Arena Stadı'nın çatısının kapanıp kapanmayacağı ve araziler konusunun ne olacağı hakkında da bilgiler veren Yalman, "Bir şeyi doğru tespit etmek lazım. Bu çatının kapanması Galatasaray'ın taahhüdüdür. Stadın bütün hesapları buna göre yapılmış. Galatasaray, bunu imzayla mukavele etmiş. Galatasaray belli bir parayı ödeyerek bu ihtimalden vazgeçebilir. Ancak, bizim böyle bir düşüncemiz yok. Geçen süre içinde, stadın çatısının kapanması değerlendirilecektir. Araziler konusunda gayet tabii bir düşüncem var. Benim ve arkadaşlarımın düşüncesi, Galatasaray'ın varlıklarını elden çıkararak değil, değerini artırarak elde tutmaktır. İnşallah o günleri görürüz ki, Galatasaray gayrimenkullerinin sayısını artırır." diye konuştu. YABANCI SINIRINI DOĞRU BULMUYORUM Yabancı sınırlandırılmasının ortadan kaldırılması taraftarı olduğunu da söyleyen Alp Yalman, "Yabancı sınırını, Şampiyonlar Ligi ile düşünmek doğru değil. Ben herhangi bir kısıtın doğru olduğunu düşünmüyorum. Benim şahsi düşüncem, bu kısıtlamanın ortadan kaldırılmasıdır." dedi. BASKETBOL İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ Basketbol Şubesi ile ilgili düşüncelerini de aktaran Yalman, "Basketbol ve voleybol şubeleriyle ilgili düşüncem şudur. Rasyonel düşünmek ve iyi idare etmek, küçülmek demek değil. Nasıl savruk olup, olmadık paralar harcanarak şampiyon olunamayacağı gibi. Gerekli parayı, gerekli oyuncuya, gerekli zamanda vermek gerekir. Galatasaray'da kim şampiyonluktan vazgeçer. Ancak, her işi doğru yapmak gerekir. Galatasaray basketbol takımı ile ilgili düşüncelerimi, başkan olup, şampiyonluk kupasını getirince konuşuruz." ifadelerini kullandı. FENERBAHÇE ÜLKER MAÇINA ÇIKILMAMASIYLA İLGİLİ 17 Haziranda sahaya çıkmama kararı alınması ile ilgili ise Yalman şöyle konuştu: "17 Haziran ile ilgili olarak; ben öyle bir karar almazdım. Ben o maça giderdim, takımımı da çıkartırdım. Galatasaray, hiçbir müsabakadan kaçan taraf olmaz. Kürekten de öyle. Biz kaçmayız. Ama haksızlığa, taşkınlığa da müsaade etmeyiz." (CİHAN)

SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI DAGAB: İçişleri BAKANI ne işe YARAR anlamakta güçlük çekiyoruz Tüketiciye ''hakem heyetlerini karıştırmayın'' çağrısı Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, kaymakamlıklar bünyesindekiler ile Bankalar Birliğine bağlı hakem heyetlerinin birbiriyle karıştırılmaması gerektiğini belirterek, "Bankalar Birliği bünyesindeki Bireysel Müşteri Hakem Heyetine giden şikayetlerin büyük bir çoğunluğu, tüketici aleyhine sonuçlanmaktadır. Bu yüzden tüketicilerimizi 'ciğeri kediye emanet etmemeleri' konusunda uyarıyoruz. Başvurulması gereken asıl merci, kaymakamlıklarda kurulu Tüketici Hakem Heyetleridir" dedi. Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüketicilerin en çok şikayet ettiği sektörün, yıllardır hiç değişmez bir şekilde bankacılık olduğunu söyledi. (AA) Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bulunan 22 ilin birleşmesi ile kurulan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Birliği(DAGAB), Atatürk büstü ve Türk bayrağına yapılan saygısızlığı kınadı, İçişleri Bakanı'nı eleştirdi. DAGAB Genel Başkanı Doğan Bayram, yaptığı yazılı açıklamada, IŞİD'in Kobani ye saldırmasıyla başlayan şehir eylemlerinin, birlik ve beraberliğe zarar verdiğini belirtti. Olayları yönetmekte İçişleri Bakanı Efan Ala nın yetersiz kaldığını belirten Doğan Bayram, "Son olaylara baktığımızda ülkemizdeki durumları elemle izlemekteyiz. Bu kötü neşriyatın bir an önce durması gerekmektedir. Kobani yaramızdır, acımızdır, sahipleniyoruz kimsenin kimseyi vatanından, yerinden yurdundan etmeye hakkı yoktur. Bu hakkı da kimse kimseye vermiyor. IŞİD terör örgütü vahşeti ortadadır, bunu apaçık görmekteyiz, İslam adını kullanan cellat kasaplarının ümmetle, Hz. Muhammed (SAV) ile, İslam dini ile uzaktan yakından alakası yoktur. Bu acımasızca katledişlere sessiz kalan tüm herkes, tarihe not düşüyordur ve zamanı geldiğinde hesabını elbette vereceklerdir. Bayrak ortak değerimizdir, Bayrağa sahip çıkmalıyız ona yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyoruz ve bir daha olmaması gerektiğini duyuruyoruz. Provokatörlere fırsat verilmemelidir, Şimdiye kadar onlarca insanımızı kaybettik her ne olursa olsun onlar önce insandır. Bunu yapanlar nasıl hesap verecekler." ifadelerine yer verdi. Esnafın birikiminin bir günde yakılmasını barbarlık olarak nitelendiren DAGAB Genel Başkanı Doğan Bayram, şunları dile getirdi: "Ortadoğu'da Türkiye bir çatı görevi üslenmektedir, bu çatı yıkılırsa herkes bunun altında kalır ve o zaman iş işten geçtikten sonra yakınmalar boşa olur. Birileri insanları sokağa davet ediyor, sonrada bayrağa ve Atatürk büstüne yapılan şiddeti kınıyor bunun ne www.sondakikagazetesi.com kadar doğru bir davranış olduğunu Milletimizin kararına bırakıyoruz. Yıllarını veren esnafın birikimini bir günde yakıp yıkmak barbarlıktır, bu davranışların hiçbir inançta geçerliliği yoktur. Bu o- laylar karşısında İçişleri Bakanı ne iş yapar bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Bizler sivil toplum kuruluşlarıyız. Toplumun her kesiminin bizlere kulak vermesi gerekmektedir ve bu seslerin daha fazla çıkması için buradan seslenerek çağrıda bulunuyoruz. Bizim ülkemizde yıllarca Türkler ve Kürtler Kardeşce yaşamıştır, bunun Çanakkale si de, Edirne si de, İzmir i de, Diyarbakırı da ve Van ı da fark etmiyor. Bu toprakların bütünlüğünün korunması ve toplumun her kesimi demokrasi kavramının var olduğu bir ortamda, eşitçe yaşamasına devam etmesi en büyük arzumuzdur. Birileri bunlardan rahatsız oluyor, zaten bunlar her şiddet ortamında hortluyor, bunlara fırsat verilmemesi gerekiyor. (CİHAN) 13 Ekim 2014 Pazartesi "Yönetmelikte hijyen var, PAZAR YERLERiNDE yok" Hijyen Konseyi Sözcüsü Mehmet İmrek, semt pazarlarının daha çağdaş, modern ve hijyen kurallarına uygunluğu sağlanmış nitelikte olmasının amaçlandığı Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik'in, hedeflenen düzeyde uygulanamadığını öne sürdü mrek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İher kesimden tüketicinin alışveriş yaptığı semt pazarlarının belli bir standart içinde düzene getirilmesi ve Avrupa Birliği kalitesine erişmesi için Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca 2012 yılında "Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik" çıkarıldığını anımsattı. Yönetmeliğin çıkarıldığı günden bu yana değişen hiçbir şeyin olmadığını savunan İmrek, "Pazarcı yine aynı pazarcı, semt pazarı yine aynı pazar. Yani değişiklik, halen bizim pazarlarımıza uğramamış görülüyor. Semt pazarlarının daha çağdaş, modern ve hijyen kurallarına uygunluğu sağlanmış, nitelikli olmasının amaçlandığı yönetmelik, hedeflenin düzeyde uygulanamıyor" ifadesini kullandı. Sınıf öğretmeni adaylarının "kopya çekme"ye bakışı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencilerinin "sınavlarda kopya çekilmesine ilişkin görüşlerinin değerlendirildiği" araştırmada, ankete katılanların yüzde 61'inin, üniversiteyi kazanmadan önceki eğitim kademelerinde bu yola başvurduğu belirlendi. ÇOMÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kaan Demir ile aynı bölümde görev yapan araştırma görevlisi Serdar Arcagök'ün, "Sınıf Öğretmeni Adaylarının Sınavlarda Kopya Çekilmesine İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi" başlıklı araştırmasında, sınıf öğretmeni adaylarının kopya çekmeye ilişkin görüşleri incelenerek öğrencilerin sınavlarda kopya çekmeye duyduğu ihtiyaç ve bunun nedenleri ortaya konuldu. Demir, AA muhabirine, bölümde öğrenim gören 194 öğrenciden 179'unun örneklem o- larak ele alındığını, elde edilen verilerin istatistiki olarak değerlendirilip gerekli yorum ve açıklamaların yapıldığını söyledi. Araştırmanın sonuçlarına ilişkin bilgi veren Demir, erkek sınıf öğretmeni adayları ile ikinci öğretim öğrencilerinin, kopya çekenler arasında çoğunluğu oluşturduğunu anlattı. Adayların yüzde 61'inin, üniversiteyi kazanmadan önceki eğitim kademelerinde kopya çektiğinin belirlendiğini dile getiren Demir, şöyle devam etti: "İlköğretim 6 ve 8'inci sınıf, daha çok kopyayla tanışılan dönem olduğu sonucuna ulaşıldı. Birçok pazar yerinde tezgahların derme çatma malzemelerden kurulduğunu belirten İmrek, şöyle devam etti: "Pazarcı esnafı günlük kıyafetiyle satış yapmakta, kirli terazilerde yine ürün tartılmakta, sebze ve meyve atıkları yine yerlere atılmakta ve hijyenik olmayan naylon poşetlere ürünler konulmaktadır. Kısacası yönetmelikte hijyen var ama, pazarda bunu göremiyorsunuz. Semt pazarları, modern açık hava çarşı düzen tertibini, temizlik ve hijyenden uzak bir fotoğrafı yansıtmaktadır. Çıkarılan yönetmelik, bir türlü semt pazarlarında uygulamaya sokulamamıştır." "Ağır yaptırımlar uygulanmasını bekliyoruz" İmrek, yönetmelikte semt pazarlarında, "tuvalet, belirli bir yerde çöplerin toplanması, pazarcı esnafının tek tip kıyafet giymesi, pazar tezgahları ile araç ve gereçlerin hasarsız, temiz ve hijyenik" olacağı belirtilmesine rağmen halen çöplerin insanların geçiş yollarında açıkta bırakıldığını, pazarcı esnafın sigara içerken satış yaptığını, hijyen ile semt pazar yerleri yönetmeliklerinde belirtilen niteliklere haiz bulunmayan kıyafet araç ve gereçlerle hizmet verildiğini anlattı. Hijyen Konseyi olarak semt pazarlarının mevzuatta belirtilen standartlara kavuşturulması için ilgili kurumlarca sıkı denetim ve kontrollerin yapılmasını istediklerini aktaran İmrek, şunları kaydetti: "Ayrıca portatif kabinli zabıta noktaları oluşturularak, buralara tüketicilerden gelecek şikayetlerin alınmasını ve çözümlendirilmesini, satın alınan meyve ve sebzelerin ayrı bir tartı aletinden tüketicilerin k- endilerinin tartmasına imkan sağlanmasını talep ediyoruz. (AA) Öğretmen adaylarının yüzde 35'i, sınav sorularının kopya çekmeye teşvik ettiğini düşünüyor. Adayların yaklaşık üçte ikisi kadın öğretim elemanlarının derslerinde, dörtte üçü ise yaşlı öğretim elemanlarının derslerinde daha çok kopya çektiğini ifade etti. Öğretmen adaylarının dörtte birinin ise kopya çeken bir öğrenci fark edildiğinde, sınav kağıdına işaret konulup sınava devam etmesinin sağlanması yönünde görüş bildirdi. Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri de adayların yüzde 29'unun kopyayı şartların gerektirdiğini, hoşgörüyle bakılması yönünde olmasıdır. Bu ifadedeki 'şartlar', sınav ortamları, öğrenciler ya da öğretim elemanlarından kaynaklanabilir." Kopya çekilmesinin azaltılması için yapılması gerekenler Demir, sınavlarda kopya çekmenin azaltılması ya da engellenmesi için öğretim elemanlarının dikkat etmesi gerekenlere de değindi. Öğrencilerde, kopya çekmenin yanlışlığı konusunda içsel disiplin oluşturmak için onlarla konuşmak gerektiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti: "Sorular, bilgiyi ölçmek yerine üst düzey düşünmeyi gerektirici özellikte olmalı. Sınav sayıları artırılmalı, böylece ortalamaya etkisi düşürülmeli. Sınav harici performansların da değerlendirmede önemli hale gelmeli, öğretirken ölçme yaklaşımının esas alınmasıyla sürecin değerlendirilmesi lazım. Sınav salonlarındaki gözetmen sayıları öğrenci sayısına göre yeterli olmalı. Sınav kağıtlarında gruplamalar yapılmalı. Artan zaman kopyaya teşvik edebileceğinden sınav süresi bir sınırlılık olarak soru sayısına göre düzenlenmeli. Gözetmenler yeni kopya çekme yöntemleri konusunda bilinçlendirilmeli, uyarılmalı. Sınav ortamlarına öğrencilerin önceden girmemelerini sağlanıp, kopya hazırlığı yapmaları engellenebilir." (AA) Hastalıklarından kulaç atarak kurtuldu Kocaeli'nde astım ve bronşit hastalığına rağmen 6 yaşında yüzmeye başlayan Eray Atmaca (12), hem sağlığına kavuştu hem de başarılı bir sporcu oldu. Atmaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, spora çokça hastalanmasına rağmen 6 yaşında severek başladığını belirterek, bu sayede hem yeni arkadaşlar edindiğini hem de hastalıklarının azaldığını söyledi. Türkiye'de düzenlenen çeşitli yarışmalarda yaklaşık 15 madalya kazandığını ifade eden Atmaca, şöyle konuştu: ''Öncelikle milli sporcu olup daha sonra olimpiyatlara katılmak istiyorum. Hocalarımın üzerimde büyük emeği var. Yüzmeye başlamadan önce sık hasta oluyordum, astım ve sinüzit hastasıydım, devam ettikçe astım hastalığı gitti, sinüzitim de azaldı. Hastalığımdaki iyileşmeyi görünce bu duruma doktorum da çok sevindi.'' Baba Serkan Atmaca da oğlunun yüzmeye başlamadan önce astım ve bronşit hastası olduğunu, spor yaparak sağlığına kavuştuğunu anlattı. Spor sayesinde oğlunun bağışıklık sisteminin güçlendiğine işaret eden Atmaca, antrenmanların sabah erken saatlerde başlaması dolayısıyla Eray'ın çalıştığı havuzun yakınına taşınarak çocuklarının sporu bırakmamasını sağladıklarını kaydetti. "Yüzme, Eray'ın hayatını çok değiştiren unsur oldu" Kocaeli Yüzme Kulübü Başkanı Işıl Bozca da Eray'ın ailesinin astım nedeniyle yüzmeyi bırakmak konusunda tereddütte düştüğünü belirterek, doktoruyla koordineli yürüttükleri çalışmayla astımın en büyük tedavi yöntemlerinden birisinin yüzme olduğunu öğrendiklerini vurguladı. Bozca, "Yüzmeyle 3 yıllık tedavinin sonucunda Eray, i- laçları bıraktı ve bu spora devam etti" diyerek, sporcunun hedeflerini büyüterek haftanın 6 günü antrenman yaptığını söyledi. Ailenin de Eray'ın başarılarında önemli katkısı olduğu bilgisini veren Bozca, şunları kaydetti: "Sağlık için başladığımız bu serüven yavaş yavaş bizi milli s- porcu olma yoluna doğru ilerletti. Eray'ın antrenmanlara daha iyi gelebilmesi için ailesi evini havuzun yakınına taşıdı. Antrenmanı sabah 06.00'da başlıyor. Yüzme, astımda ciddi tedavi yöntemi olarak kullanıldı, Eray'ın hem sağlık hem de eğitim hayatında olumlu katkı sağladı. Fiziksel olarak daha da güçlendi. Eray'ın, yüzme öğrenmek için başladığı spor, hayatını değiştiren önemli bir unsur oldu. Eray, Türkiye'nin ilk 10 s- porcusu arasında yer alıyor. Devam ederse 15-16 yaşında milli takıma göndermeyi planlıyoruz." (AA)