Yıl 12 Sayı 51 Temmuz 2010 > Uluda Üniversitesi Mimarl k Fakültesi Yap Bilim Dal Ba kan Nilüfer Ak nc türk e ofisinde konuk olduk. > Azerbaycan da bir Türk Markas BTM > BTM, stanbul 2010 Yap Fuar nda ilgi oda oldu.
yönetim kurulu başkanı ndan yatırım bilinçli ve programlı yapılmalı Kaynak fakiri olan ülkemizde son 5 yıl içinde yapılan yatırımların hiçbir ön araştırma yapılmadan, fizibilite oluşturulmadan ve taklitçi bir zihniyet güdülerek hayata geçirilmesi son derece üzücüdür. Türkiye bilinçsiz yatırımlar yüzünden her geçen gün bir fabrika mezarlığına dönüşmektedir. Oysa ki kalkınmış ülkelerde yatırımlar belli bir disiplin ve prosedür içerisinde yapılmaktadır. Böylece yatırım yapmak isteyen kişiler doğru sektöre yönlendirilmekte ve yapılan yatırım boşa gitmemektedir. Ülkenin özkaynakları korunmaktadır. Ülkemizde ise organize sanayi bölgesi sınırları içinde olmak ve az gelişmiş bölgelere yatırım yapacağını beyan etmek, yatırımın onaylanması için yeterli sayılmaktadır. Halbuki girişimcilerin, yatırım yapmadan önce mutlaka pazar ve piyasa araştırması yapmış olması, sektördeki arz talep dengelerinin ne seviyede olduğunu özümsemesi, böylece yatırımın sürdürülebilir olacağından emin olması gerekmektedir. Devletimiz yukarıda bahsettiğim araştırmaları yapmadan, doymuş olan sektörlere yatırım yapmak isteyen girişimcilere engel olmalı ve onları kapasite eksiklikleri olan sektörlere yönlendirmelidir. Ülkemizin dar olan kaynakları devlet yetkililerini bu şekilde davranmak zorunda bırakmalıdır. Ama Türkiye de olan bunun tam tersidir. Hiçbir araştırma yapmadan doymuş sektörlere yatırım yapan girişimciler önce kendilerinin daha sonra da ülkelerinin ekonomisine zarar vermektedirler. Bu şekilde yapılan yatırımlar arzı arttırmakta, beraberinde aşırı rekabeti getirmekte, bu da önce karsızlığa daha sonra düşük kaliteli ürün üretilmesine ve kayıt dışı ekonominin fazlalaşmasına, aşırı rekabet nedeniyle de karların düşmesine sebep olmaktadır. Bu konuyu kendi sektörümüz ile ilişkilendirmek istersek, ilk önce ısı yalıtımında yaşanan arz fazlalığından bahsetmek doğru olacaktır. Özellikle EPS ve XPS üretimi yapan tesisler şu anda ortalama yüzde 47 kapasite ile çalışmaktadırlar. XPS üretimi yapılan yaklaşık 15 tesis toplam 3 milyon m3 kapasiteye sahipken, 2009 satış miktarı yalnızca 1 milyon dört yüz bin m3 olarak kayıtlara geçmiştir. Yine sektörümüzden bitümlü su yalıtım örtüleri pazarı ile ilgili çarpıcı rakamlar ortaya çıkmaktadır. Bugün 30 civarında tesis toplamda 250 milyon m2 bitümlü su yalıtım örtüsü kapasitesine sahiptir. Oysa ki 2009 satış rakamları 75 milyon m2 ile sınırlı kalmıştır. Shingle da ise pazara yeni girecek bir oyuncu ile toplam üretim kapasitesi 14 milyon m2 civarında olacaktır. Bu rakama ithal edilen ürünleri de eklersek 15 15,5 milyon m2yi bulacaktır. Hâlbuki toplam talep 2009 da 4,5-5 milyon m2 civarında seyrederken, aynı sıkıntının bu pazarda da yaşanacağı aşikârdır. Yapmamız gereken az olan kaynaklarımızı, verimli kullanarak akılcı ve bilinçli yatırımlara yönelmektir. Tüm girişimcilerin yatırımlarını, ülkemizin üretim kapasitesine, istihdamına fayda sağlayacak şekilde hayata geçirmeleri en uygun olanıdır. C. Levent Ürkmez BTM Yönetim Kurulu Başkanı BİTÜMLÜ TECRİT MADDELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. Bitümlü Tecrit Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi: C. Levent Ürkmez Yıl: 12 Sayı: 51 Temmuz - Ağustos - Eylül 2010 Editör: Arda Küçükerciyes Halkla İlişkiler: Özge Ürkmez Yeşilpınar Haber: Erkan İyigüngör Yapım: İldaş Reklamcılık Ltd. Şti. Telefon: 0.232 425 04 06 (pbx) Grafik Tasarım: Berfin Odabaşı e-mail: info@ildasreklam.com web: www.ildasreklam.com Baskı: Tükelmat Ticadet Gazetesi Tükeller Matbaacılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. Adres: 1571 Sok. No.16-35110 Çınarlı / İZMİR Tel: 0.232 461 96 42 Faks: 0.232 461 96 46 Baskı Tarihi: Yazışma Adresi: Posta Kutusu 30 35170 Kemalpaşa - İZMİR Telefon: 0.232 877 04 02 (8 hat) Faks: 0.232 877 04 10 web: www.btmpolpan.com.tr Tüketici Danışma Hattı Telefon: 0.232 444 42 86 BTM ye Bakış İldaş Reklamcılık Ltd. Şti. tarafından üç ayda bir yayınlanan sektörel haber dergisidir. Bu yayının tamamı ya da bir bölümü yayıncısının yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. 3 BTM YE BAKI
btm den haberler BTM den eğitime anlamlı katkı Yalıtım sektörünün güçlü kuruluşu BTM nin Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Ürkmez, babaları Lütfü Ürkmez in adına bir okul yapılması için Kemalpaşa Belediyesi'ne 11 bin metrekare arazi bağışladı. BTM nin temellerinin atılmasında büyük emeği olan Lütfü Ürkmez'in adını yaşatmak için arazi bağışladıklarını belirten Levent Ürkmez, eğitime anlamlı bir katkı yapmaktan dolayı gurur duyduklarını belirtti. Okul projesini yürütmek üzere İMKB Proje bölümü ile anlaştıklarını da söyleyen Ürkmez, Okul İMKB Lütfü Ürkmez Kız Teknik ve Kız Meslek Lisesi adı altında hayata geçecek. 18 Eylül 2010 da 2010-2011 öğretim yılı başında hizmete açılacak diye konuştu. Okul Müdüresi Ayşe Ayseli Atam, Okulumuz 16 derslik, 11 atölye, 2 kantin, spor salonu, soyunma odaları olacak şekilde inşa edildi. Okulun bünyesinde Uygulama Anaokulu da bulunuyor. Öğrenci sayımız eski binamızdayken 450 ydi, yeni bina sayesinde 800 kişi okutabileceğiz. Ürkmez ailesine öğrencilere bu fırsatı tanıdıkları için minnettarız, ülkemizin geleceği öğrencilerimizin elinde, ülkemizin geleceğine yaptıkları katkı çok büyük ifadelerini kullandı. 5 BTM YE BAKI
btm den haberler BTM standı Yapı Fuarı 2010 da ilgi gördü BTM, İstanbul TUYAP Fuar Alanı'nda 5 9 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 33. Uluslararası Yapı Fuarı İstanbul 2010 a 3 üncü salonda kurduğu 140 m2 lik stant ile katıldı. Kapladığı alan ve ziyaretçi sayısı açısından Türkiye nin ve bölgenin en büyük yapı fuarı özelliğini taşıyan çok sayıda yabancı ziyaretçiyi ve katılımcıyı konuk eden fuarda BTM standı, mimarisi ve sergilenen ürünlerle dikkat çekti. BTM standının kurulduğu 3 üncü salonun tümü tavandan asılan BTM bayrakları ile süslendi. Fuar bu yıl 60 bin m2 alanda kuruldu ve katılımcı firma sayısı 850 oldu. Yurtiçi ve Yurtdışı satıştan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez, BTM standının gerek mimari yapısı, gerekse BTM tarafından geliştirilen ve stantta sergilenen BTM Shingle ve BTM Botanik ürünleri ile dikkat çektiğini, fuar boyunca çok sayıda BTM bayisi, yerli ve yabancı müşteri ile yerli yabancı müşteri adaylarının standı ziyaret ettiğini söyledi. BTM nin Türkiye de yaygın bayi ağı ve yüksek yurtdışı satışı olan bir şirket olarak fuarı en iyi şekilde değerlendirdiğini belirten Ürkmez: Bizim açımızdan çok önemli olan Uluslararası Yapı Fuarı İstanbul a 33 üncü kez katıldık. Fuar boyunca birçok yararlı görüşme yaptık. İran, Türkmenistan, Kazakistan, Afrika ve Ortadoğu gibi ülkelerden gelen ziyaretçilerin ilgisi bizi memnun etti. Bu bağlamda ihracat ve marka bilinirliği açısından da fuarın başarılı geçtiğini söyleyebiliriz dedi ve şöyle devam etti: Fuar boyunca Türkiye nin her tarafından gelen bayilerimizin sıcak ilgisi de bizi mutlu etti. Bayilerimize bugüne kadar verdiğimiz desteği devam ettireceğimizi, yeni eğitimler, danışmanlık destekleri ve ürünlerle son kullanıcılara daha iyi hizmet vermeyi sağlayacağımızı söyledik 6 BTM YE BAKI
btm den haberler 7 BTM YE BAKI
btm den haberler Beşinci Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu na BTM katkısı Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İzmir Tınaztepe Yerleşkesi nde 15 16 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen, Beşinci Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu na BTM iki konuşmacı ile katıldı. Sempozyum çerçevesinde BTM Ürün Müdürü Kemal Gel Depremsellik ve Korozyonun Yalıtım ile Önlenmesi adlı bir sunum yaparken, BTM Teknik Danışmanı Jozef Bonfil de Su Yalıtımında kullanılan Bitümlü Örtü Sistemlerinin Çevre Beyanı başlıklı bir sunum yaptı. BTM ayrıca etkinliğin sponsorları arasında yer aldı. Sempozyumun konu başlıkları şu şekilde oluştu: Çatı ve Cephe Sistemleri ve Bileşenleri Çatı ve Cephe Sistemlerinin Performansları Çatı ve Cephe Sistemlerinde Süreçler Sürdürülebilir Çatı ve Cephe Sistemleri Çatı ve Cephe Sistemlerinde Görsel Etki Çatı ve Cephe Sistemlerinde Yasal Olanaklar, Sınırlamalar ve Sigorta Çatı ve Cephe Sistemlerinin Yapım ve Onarım Süreçlerinde İş Güvenliği Mimarlar Odası Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi'nce, (SMGM) meslek içi eğitim kapsamında değerlendirilen akademisyenler, sektör uzmanları, mimarlar ve mimarlık öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği sempozyumda dokuz oturumda; toplam 33 adet bildiri sunuldu ve 2 özel tanıtım yapıldı. BTM 100 yalıtım ustasına eğitim verdi, sertifika sahibi yaptı BTM, yalıtım alanında çalışan deneyimli uygulamacıların gelişimini desteklemek amacıyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü (MEM) işbirliği ile sertifikalı iki kurs düzenledi. BTM Genel Merkezi nde düzenlenen; su, ısı yalıtımı, çatı kaplama kurslarına toplam 100 usta katıldı. BTM Teknik danışmanı Jozef Bonfil ve BTM Ürün Müdürü Kemal Gel tarafından verilen uygulamalı eğitimler sonrası yapılan sınavda ise ustaların tamamı başarı göstererek MEM onaylı sertifikaların sahibi oldu. BTM Ürün Müdürü Kemal Gel, BTM nin, Ar-Ge çalışmaları sonucunda Türkiye de yalıtım sektöründe bir çok ilki gerçekleştirdiğini, bunun yanı sıra sektörün gelişimi, son kullanıcıların daha iyi hizmet alması için 1998 yılından bu yana Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde yalıtım uygulamalarında çalışan ustaları eğittiğini ve bu eğitimler sonucunda yapılan sınavı geçen ustalara MEM onaylı sertifika dağıtıldığını söyledi. BTM nin bu güne kadar bin 500 ustayı eğittiğini ve sertifika sahibi yaptığını vurgulayan Gel, Yalıtım sektörünün gelişimi, daha kaliteli hizmet verilmesi amacıyla; çalışanlarımız, bayilerimiz ve ustalarımıza yönelik yaptığımız eğitimlere devam edeceğiz dedi. 8 BTM YE BAKI
btm den haberler Sivas Divriği Ulu Cami; BTM ile korunuyor Fotoğraf: Jozef Bonfil Unesco tarafından dünya mirası koruması altına alınan, restorasyonu devam eden, Selçuklu Dönemi taş işçiliğinin sanatsal düzeyini gösteren en önemli yapıtlardan birisi olarak kabul edilen Sivas Divriği Ulu Cami nin çatı izolasyonunda BTM Elastobit örtü kullanıldı. Divriği Ulu Cami özellikle kapılarındaki eşsiz bezemeler ile tanınıyor. Şifahane Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapı, Cami Batı Taç Kapı ve Şah Mahfili Taç kapıları bulunan yapıt, bir mimarlık ve mühendislik harikası olarak dikkat çekiyor. BTM Ürün Müdürü Kemal Gel, Eski eserlerde çatı izolasyonunun önemine dikkat çekerek, Divriği deki Ulu Cami gibi insanlığın ortak değeri olan yapılar özellikle çatıdan giren su nedeniyle zarar görüyor, etkili bir çatı izolasyonu eserin tümünü nemden ve çürümeden koruyor. Divriği Ulu Cami nin çatı izolasyonunu gerçekleştirmekten mutluluk ve gurur duyuyoruz dedi. BTM adına yalıtım uygulamasını yapan BTM Sivas Bayi Ata Selçuk, Ulu Cami nin çatıdan su alması nedeniyle tehdit altında olduğunu, çatının yağmur suyuna en fazla maruz kalan kuzey bölümününe 2 kat BTM Elastobit Membran (Elastomerik özellikli polyesterkeçe taşıyıcılı su yalıtım malzemesi) uygulanarak su sızdırmalığının sağlandığını söyledi. BTM, daha önce de tarihi yapılardan Kız Kulesi nin restorasyonunda tercih edilmiş ve su yalıtımı başarıyla gerçekleştirilerek Kız Kulesi BTM güvencesi altına alınmıştı. İZODER, 17 nci yaşını kutladı Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER, 17 nci kuruluş yıldönümünü Cemile Sultan Korusu nda düzenlenen davetle kutladı. İstanbul Ticaret Odası nın Kandilli de bulunan Cemile Sultan Korusu Tesisleri nde gerçekleşen törende İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman, açılış konuşmasında Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER olarak, 17 yılı geride bıraktık. Büyük azim ve kararlılıkla yalıtım sektörünün büyümesi ve güçlenmesi için çıktığımız yolda hedeflerimize bir adım daha ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İki yıl sürecek olan Dört Hayati Yalıtım kampanyamızı başarıyla yürütüyoruz. Özellikle yalıtım yatırımlarının, vatandaşlarımızın ekonomik durumlarına yapacağı artı değeri anlatmaya devam edeceğiz dedi. Gecede, İZODER bünyesinde 10 yılı geride bırakan üyelere plaketleri verildi. Dört Hayati Yalıtım Kampanyası nın sponsorlarına teşekkür plaketleri verildi. Yalıtkan mizah dergisini ekibiyle birlikte başarıyla çıkaran Varol Yaşaroğlu na teşekkür plaketi sunuldu. 17 nci yıl kutlama yemeğinde, Yonca Lodi birbirinden güzel ve keyifli şarkılarıyla geceye renk kattı. 9 BTM YE BAKI
btm den haberler BTM den elektrik faturalarını indirme çağrısı Yaz aylarının sıcak ve uzun olduğu bölgelerde BTMPlus Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri ile soğutma için yapılan enerji harcamalarında yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. BTM Ürün Müdürü Kemal Gel binalarda ısı yalıtımının sadece soğuğa karşı değil, sıcağa karşı da yapılması gerektiğini belirterek, Ülkemizin Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu gibi sıcak bölgelerinde ve Kıbrıs ta bulunan bir binayı yazın soğutmanın bedeli kışın ısıtmanın bedelinin yüzde 60 üzerindedir. Bu nedenle bu bölgelerdeki tüm binalarda sıcağa karşı ısı yalıtımı yapılmasını öneriyoruz dedi. Gelişmiş bir Ar-Ge laboratuvarına sahip olan BTM nin kendi üretimi olan BTMPlus dış cephe ısı yalıtım sistemi ile son derece başarılı mantolama işlemleri yaptığını ve BTM ürünlerinin başta kuzey Afrika olmak üzere, Afrika nın çeşitli bölgelerinde kullanıldığını vurgulayan Gel şöyle devam etti: Küresel ısınmaya paralel olarak soğuk havadan olduğu kadar sıcak havadan da korunulması gerekiyor. Kimi zaman şiddetli yağmurlar, kimi zaman da geçmişe göre daha sıcak ve uzun yaz mevsimi ile karşılaşıyoruz. BTMPlus dış cephe ısı yalıtım sistemi sadece soğuktan, nemden ve diğer dış etkilerden binanızı korumakla kalmıyor, aynı zamanda sıcağa karşı da etkin koruma sağlıyor Yüzde 55 tasarruf Gel ayrıca, BTM ile mantolama yapılan binalarda soğutma giderlerinden yaklaşık yüzde 55'e varan tasarruf sağlandığını ve binanın yapısına bağlı olarak yapılan dış çephe ısı yalıtım işleminin 2 ila 4 yıl arasında kendisini amorti ettiğini söyledi. BTMPlus Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi nin enerji tasarrufu ve bu yolla çevreye katkı sağlamasının yanı sıra, binaların ömrünü uzattığına da dikkat çeken Gel Mantolama bir yandan giderlerinizi azaltıp yaşam kalitenizi yükseltirken, aynı zamanda binaları neme, ısı farklılıklarına ve dış etkilerden kaynaklanan korozyona karşı korur, binaların ömrünü uzatır dedi. BTM nin sadece kaliteli yalıtım malzemesi üretip satmadığını, BTM teknik elemanlarının binayı bir bütün olarak ele alarak, yalnız mantolama değil çatıdan temele tüm zayıf noktalarını kullanıcılara anlattığını ve binaların hangi tür yalıtım malzemesi ihtiyacı olduğunu saptayarak danışmanlık hizmeti de verdiğini vurgulayan Gel şunları söyledi: Kaliteli ve güvenli hizmet almak isteyen kullanıcıları BTM avantajlarından yararlanma ve yaz aylarında ısı yalıtımı yaptırarak elektrik faturalarını azaltma çağrısı yapıyoruz BTM, BTMPlus dış cephe ısı yalıtım sistemi içerisindeki BTMPolpan ekstrüde polistren ısı yalıtım levhası üretimini 1995 yılından bu yana sürdürerek ülke ekonomisine 400 milyon euro katkı sağladı. 10 BTM YE BAKI
btm den haberler yalıtım sektöründe pazarlama stratejileri Yazan: Özge Ürkmez Yeşilpınar* 2010 yılına girdiğimiz bu günlerde, yalıtım sektöründe değişen pazarlama stratejilerinden bahsetmek istersek, geçmişte yapılanları göz ardı etmek olmaz. Çok değil bundan 20 yıl önce sektördeki firmalar ofislerinde oturup telefonun çalmasını beklerken, bugün artan rekabetin ve artan müşteri bilincinin de etkisiyle kalabalık satış ve pazarlama ekipleri kurdular. Bu ekipler gün boyunca müşterilerini ziyaret ederek, karşılaşılan problemleri minimum zamanda çözmeye ve müşteri memnuniyeti sağlamaya çalışıyorlar. Artık müşteri size gelmiyor, siz müşteriye gidiyorsunuz. Onu ziyaret etmeniz yetmiyor, çözüm ortağı oluyorsunuz. Tabi bu değişen pazarlama anlayışının sadece bir kısmı. Pazarlama konusunda genel bir deyiş vardır. Müşterinin neredeyse, sen orada olmalısın. Aslında bu sektörümüz için de geçerli. Çünkü satış ve pazarlama ekipleri artık şantiye de, mimari bürolarda, bayilerde, internette, telefonda, mimar ve mühendis meslek odalarında, konferanslarda yani müşterileri neredeyse orada oluyorlar. Bu kuralı es geçen bir firmanın sektördeki diğer firmalara göre ayakta kalması çok daha zor olacaktır. Teknoloji en önemli belirleyici Bir başka önemli konu ise, teknolojik gelişmeler, her eve giren bilgisayarlar ve tabii ki internet. Artık müşteri her türlü detaylı malzeme bilgisine, malzeme çeşitliliğine kolayca ulaşabiliyor. Eğer firmalar teknolojik gelişmeleri lehlerinde kullanabiliyorlarsa bu onlar için büyük avantaj sağlıyor. Web siteleri sektördeki firmalar için artık olmazsa olmaz bir iletişim aracı görevi görüyor. Müşteriler internetten onlarca firmaya ulaşırken, kendilerine en hızlı geri dönen, ve optimum şekilde problemlerini çözen firmalarla çalışıyorlar. Müşteri sadakati yok denecek kadar azaldı. Yalıtım konusu eskiden olduğu gibi artık sadece uzmanları, sektördeki mühendis ve mimarları ilgilendiren bir konu olmaktan çıktı. Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Obama nın Insulation is sexy demesi buna en çarpıcı örneklerden biri olsa gerek. Başkan Obama burada seksi derken, yalıtımın herkes için ne kadar çekici olması gerektiğini vurgulamak istiyor aslında. Çekici çünkü çevreye duyarlı, çekici çünkü enerji tasarrufu yapmanızı sağlıyor, çekici çünkü sabit giderlerinizi azaltıyor. Türkiye de de İzoder in önümüzdeki günlerde hız vereceği bilinçlendirme projeleri sayesinde sektördeki firmalarda daha etkin pazarlama faaliyetleri organize etme fırsatı bulacaklardır. Etkin diyorum çünkü yalıtım konusunda az çok bilgi sahibi olan bir müşteriyi ikna etmek, hiçbir fikri olmayan bir müşteriyi ikna etmekten çok daha kolaydır ve pazarlama taktiği olarak ne kullanıyorsanız kullanın daha etkin olacaktır. Bütünleşik pazarlama artık birçok firmanın başvurduğu bir strateji oldu. Müşteri sadece firmayı reklam verirken değil, haber olurken değil, fuarlarda değil, tüm bu araçları en etkili şekilde kullanırken görmek istiyor ve bunu doğru uygulayan firmalara kendisini daha yakın hissediyor. Yalıtım sektöründeki firmalar müşterinin çözüm ortağı olma, hızlı iletişim sağlama, satış sonrası destek, müşteri gibi düşünebilme yetilerine sahip olabilirlerse müşterinin gözünde bir adım önde olma şansını yakalayabilirler. Tabi bu aktivitelerin ve özelliklerin de sürdürülebilir olması, çok zor sadık kalan müşterinin sadık kalmasını sağlayabilir. Sektörümüzde değişen bu pazarlama trendlerini takip etmeyen firmaların yarınlara kalmaları çok zor olacaktır. Yalıtım sektörü her geçen yıl büyüyecek, pazarlama aktiviteleri artacak, gerisinde kalmak istemeyen firmaların da daima gündemi takip etmesi gerekecektir. * BTM Halkla İlişkiler Koordinatörü 11 BTM YE BAKI
haber İZODER Sürdürülebilir Enerji için yürüdü Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER, Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası çerçevesinde Taksim de düzenlenen 'İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü'ne destek verdi. 'Adım adım sürdürülebilir enerji' sloganıyla 'İstanbul Sürdürülebilir Enerji Haftası' kapsamında Galatasaray-Taksim arasında gerçekleştirilen yürüyüşün amacı, şehirlerin iklim değişikliğine karşı girişimleri'ne dikkat çekmek olarak belirlendi. Yürüyüşe, başta Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Sürdürülebilir Enerji Platformu Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman, Yönetim Kurulu Üyeleri Cüneyt Dayıcıoğlu, Haluk Güreren, Hüseyin Bilmaç ile birlikte İZODER Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu katılarak, aktif olarak destek verdi. İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman, Enerji sektörünün tüm sektör temsilcilerini buluşturan İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü'ne, misyonumuza uygun, binalarda enerji verimliğinde katkıyı sağlayan yalıtım bilincinin oluşmasına olumlu katkıda bulunacağını düşündüğümüz için katıldık dedi. Hem mevcut hem de yeni binalarda enerji verimliliğinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Arıman, Ülkemizde toplam enerjinin yüzde 30'u binalarda tüketiliyor. Bu oranın günden güne daha da artması bekleniyor. Yalıtımsız tüm binalara yalıtım yapılması durumunda ülkemizin enerji maliyetlerinden 10 milyar TL tasarruf sağlıyor dedi. Yalıtım bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Arıman, Türkiye de ilk kez Havayı Boşa Isıtma projesi kapsamında termal görüntüleme sistemlerini kullanarak binalardaki ısı kayıplarını somut bir şekilde gösterdiklerini açıkladı. İZODER, ilk kez özel sektörde Yalıtkan adında çıkardığı mizah yayınını 'İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü'nde tüketicilerle buluşturdu. Varol Yaşaroğlu liderliğinde, iki ayda bir yayınlanacak mizah dergisi yalıtımla ilgili her türlü konuyu ele alacak. Kaçkar Dağları yalıtımla korunuyor! TEMA Vakfı nın AB destekli Kaçkar Dağları projesine İZODER, bölgedeki halkı bilinçlendirmek, yalıtımın ülke ekonomisine ve çevreye katkılarını anlatmak için dahil oldu. Bölge halkı için eğitimler düzenleyen dernek, ağaç kesiminin önüne yalıtımla geçiyor. Artvin Bölgesi nde yer alan Kaçkarlar tamamen koruma altında olmayan en öncelikli doğal alanlardan biridir. Tek başına 14 Avrupa ülkesinden daha fazla çeşitliliğe sahip olan Kaçkar Dağları, TEMA Vakfı nın 2007 yılının Ocak ayında başlattığı Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi ile koruma altına alımıştı. Bölgedeki halkı bilinçlendirmek, yalıtımın ülke ekonomisine ve çevreye katkılarını anlatmak için projeye dahil olan İZODER in verdiği bilgiye göre, hane başına yılda ortalama 15 ağaç kesiliyor. Bu da yılda 50 bin 190 ağacın yakacak odun tüketimi için kesildiğini gösteriyor. Yalıtımla, bu ağaç miktarının yüzde 40 ının kurtarılması planlanıyor. Eski yalıtım alışkanlıklarını değiştirmeyi amaçlıyoruz İZODER olarak; altı okul, üç köy evi ve bir de pansiyonun yalıtımını üstlendiklerini söyleyen İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman, yöre halkının ısınmak için ağaç kestiğini, bu nedenle ekolojik dengeye verilen zararın ciddi olduğunu vurguladı. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için eğitimler düzenlediklerini açıklayan Arıman, ayrıca yerel halkın evlerini inşa etmek için kullandığı yöntemleri veya günlük yaşamdaki alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini ifade etti. İZODER yetkilileri, yöre halkına evlerine yaptıracakları yalıtım ile, ısıtma ve soğutma maliyetlerini azaltabileceklerini anlattı. Yöre halkının büyük ilgi gösterdiği ve 15 gün süren eğitimlerde; ağaçları keserek ekolojik dengeye verilen zararın anlatılmasının yanı sıra, yalıtımla hem ısınmanın hem de doğayı korumanın mümkün olabileceğinden bahsedildi. Arıman, yalıtım bilinci oluşturarak bölgeyi koruduklarını ve küresel ısınmaya karşı ciddi bir önlem aldıklarını da sözlerine ekledi. Bu proje kapsamında İZODER, yörede yaşayan 300 kişiyi yalıtım 12 BTM YE BAKI
sektörden haberler Sivas ta yalıtımda sertifikasyon dönemi Isı Ses Su ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), Sivas Belediyesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen yalıtım kurslarının tanıtımı için Büyük Otel de gerçekleştirilen basın toplantısında protokol imzalandı. Proje ile Sivas ta sertifikalı ustalarla yapılan yalıtım uygulamaları ile hataların en düşük seviyeye getirilmesi ve tüketicinin korunması hedefleniyor. Çalışmayla Sivas'ta yapılacak yalıtım uygulamalarında görev alacak kişilerde, İZODER tarafından düzenlenen eğitimlerden sertifika alma şartı aranacak. Yalıtımın ekonomik açıdan önemine değinen Vali Yardımcısı Kemal Şahin, Türkiye de kullanılan enerjinin yüzde 75 inin ithal edildiğini, bu enerjinin çok önemli bir kısmının da ısıtma ve aydınlatmada kullanıldığını ifade etti. Şahin, Çıraklık ve Eğitim Merkezi nde bu konuda sertifikalı elemanlar yetiştireceğiz. Bunun yanında talep olursa Halk Eğitim Merkezimiz ve İş-Kur da kurslar açabiliriz. Bu çalışmanın ilimiz açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum diye konuştu. Belediye Başkanı Doğan Ürgüp ise enerjinin, çağın en önemli ve pahalı bir ihtiyacı olduğunu belirterek, Karşılanması zor, tasarruf edilmesi en doğal bir hadisedir. Bu tür faaliyetleri çok olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum dedi. Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlattık Son 5 yıldır vatandaşların ısı yalıtımında bir gayret içinde bulunduğunu dile getiren Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Çınargil, buna rağmen yalıtım yapılan yerlerde yalıtımın uygulama metotları, kullanılan malzeme niteliği açısından yeterli bilgi ve beceriden yoksun olunduğuna dikkati çekti. Çınargil, Bu doğrultuda Sivas Belediyesi olarak yapmış olduğumuz araştırma, inceleme ve görüşmeler neticesinde Sivas'ta ısı yalıtımı ile ilgili yeni bir süreci başlatmak için sorumluluk almak durumundayız ifadesini kullandı. Çınargil konuşmasında, 15 Mart 2010 da başlayan yalıtım kurslarına yoğun ilgili gösterildiğini, eğitimlerin önümüzdeki aylarda da devam edeceğini söyledi ve Türkiye de bir ilk olduğunu düşündükleri 'yalıtımda sertifikasyon' sürecini başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. İş Birliğimiz Diğer İllere de Örnek Olacak Enerji tasarrufuyla ilgili yapılacak çalışmalara uzman ve müfredatlarıyla katkıda bulunarak sertifikasyon sürecine destek verecek olan İZODER in Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen, Binalarda Enerji Verimliliği sağlanabilmesi için örnek projeler ile halkın bilinçlendirilmesi gerekir. Etkinlik kapsamında İZODER in hazırladığı 25 bin adet bilgilendirme broşürü de halka dağıtıldı. Ayrıca yalıtım kurslarının yanında mühendislere yönelik seminerler de düzenlenecek dedi. Şen, aynı zamanda Sivas Belediyesi ile yapılan işbirliğinin diğer yerel yönetimler için örnek teşkil edeceğini sözlerine ekledi. 23 Şubat günü Atatürk Kültür Merkezi nde yapılan 'Isı Yalıtım' konulu panelinin ardından İZODER Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen, Teknik İşler ve Eğitim Koordinatörü Timur Diz e teşekkür plaketi sunuldu. Proje kapsamında verilen eğitimlerden 3 üne BTM sponsor oldu. Eğitim vermesi için BTM teknik danışmanı Jozef Bonfil hazır bulunurken, malzeme tedariği de sağlandı. 2010 un Fuar Başkenti nden manzaralar Uluslararası Yapı Fuarı İstanbul, 5-9 Mayıs 2010 tarihleri arasında, 60 bin m2 alanda, üretim alanlarına göre gruplanmış 10 ayrı salon ve açık alanda, yaklaşık 850 katılımcı firma ile gerçekleşti. Yapı-Endüstri Merkezi nin bu yıl 33 cüsünü gerçekleştirdiği, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük yapı buluşması olan Uluslararası Yapı Fuarı İstanbul, bu yıl pek çok yenilik ve sektöre ticari katkı sağlayacak etkinliğe sahne oldu. Her geçen gün büyümekte ve gelişmekte olan Türk yapı pazarına ulaşmanın en etkili yolu olan Fuar, 103 bin 848 yerli yabancı yapı profesyonelini bir araya getirdi. Yapı Fuarı İstanbul İş Geliştirme Platformu çerçevesinde; Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) işbirliği ile fuara 26 ülkeden alım heyetleri ziyaret organizasyonu düzenlendi. ABİGEM Doğu Marmara işbirliği ile 'STOP4Business Yapı Sektörü Teknolojik ve Ticari İşbirliği İkili İş Görüşmeleri'nde, Türk yapı sektöründeki firmalar ile 14 ülkeden gelen 84 firma arasında toplam 440 adet görüşme gerçekleştirildi. Türkiye genelinde 59 adet sanayi, ticaret ve meslek odaları başkan ve yetkilileri, işadamları birlikleri başkanlarından oluşan alım heyetlerinin fuarı ziyaretleri sağlandı. Türk Yapı sektörünün en büyük ödülü, Altın Çekül Yapı Ürün Ödülü Yapı Fuarı İstanbul un açılış töreninde sahiplerini buldu. Fuarın bir başka ödül töreni ise, Yapı Fuarlarının gelenekselleşen Amacına Uygun Düzenlenmiş Stand Ödülleri oldu. 13 BTM YE BAKI
makale Korozyonun Yalıtım ile Önlenmesi ve (Türkiye'nin) Deprem Gerçeği Türkiye ve depremsellik Türkiye'nin yüzde 95'i deprem kuşağında yer alıyor. Deprem kuvvetlerine karşı sadece statik hesaplarla yapacağımız hesaplar yeterli değildir. O binanın yaşam ömrü boyunca sanki ilk gün inşa edilmiş gibi her an gelecek olan deprem kuvvetlerine karşı binanın korunmuş olması gerekmektedir. Daha önce Bizans ve Osmanlı dönemlerinde bile inşaat yapılmayan riskli alanlarda, ovalarda, nehir ve göl havzalarında, dolgu alanlarda inşaat yapılmaya başlanmıştır. 1970 li yıllara kadar deniz, göl ve nehir kenarlarında yerleşme oranı yüzde 35 oranında iken bugün bu oran yüzde 80 civarına ulaşmıştır. Bu nüfus artışı ile açıklanamayacak kadar vahimdir. Ülkemizde nüfus artışının yanında yanlış ve kontrolsüz arazi kullanımı ve plansızlık, hatalı ve denetimsiz inşaat yapım süreçleri, yetersiz altyapı hizmetleriyle birlikte çevrenin bozulması sonucunda özellikle büyük kentlerimizdeki yapılar önemli bir deprem riskiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Biz binaları inşa ederken korumayı ne şekilde gerçekleştiriyoruz? Binalar inşa ediliyor ancak inşa edildikleri günün ertesi günü binalarda korozyon başlıyor. İstanbul'daki binaların yaklaşık ömrünü 30 yıl olarak hesaplarsak bu binalarda bunca yıldır oluşan korozyon göz ardı edilmemelidir. Yalıtım ve Korozyon Ekonomik ömrü boyunca -ki ortalama 50 yıldır-, binayı depreme karşı güvenli biçimde koruma altına alan su yalıtımıdır. Betonarme binadaki mevcut demir donatı, binada oluşacak olan çekme kuvvetleri ve yanal kesme kuvvetlerini karşılamaya çalışmaktadır. Bizim bu demir donatıyı koruma altına almamız gerekmektedir. Beton ilk döküldüğünde içindeki demir donatıyı etkin bir şekilde sararak paslanmaya karşı korur. Donatıdaki pas payının yeterli bırakılması gerekmektedir. Bununla beraber beton da zaman içinde titreşim, sarsıntı, mekanik yorgunluk, iç gerilmeler ve dış ortamdaki çeşitli nedenlerden dolayı önce mikroskobik sonra da daha büyük gözenek ve çatlaklar oluşur. Oluşan kılcal çatlakların içine girecek olan su, demir ve havadaki oksijen birleştiği anda demir donatıyı korozyona uğratır ve paslanmaya başlar. Paslanması demek hacimce genleşme oluşması ve çatlağın büyümesi anlamına gelir. İçeri girecek olan su miktarı artmakta ve paslanma hızlanmaktadır. Bu da demir çapının küçülmesine neden olmaktadır. Bu da daha önce yapılan yük hesaplarına uyulmaması ve yükün karşılanamaması sonucunu doğurur ki ne yazıkki bu sonucu daha önce karşılaştığımız acı sonuçlar doğuran birçok depremde gördük. Marmara bölgesinde 1999 yılında yaşadığımız iki büyük depremin ardından büyük kentlerimizde özellikle de İstanbul'da binalarının olası bir depreme karşı emniyetinin belirlenmesi amacıyla betonarme yapılarda yapılan incelemelerde yapıların özellikle bodrum ve zemin katlarındaki taşıyıcı elemanlarında korozyon nedeni ile oluşan hasarlar gözlenmiştir. Deprem bölgelerinde betonu dış etkilere karşı korumak ve uzun ömürlü kılmak için geçirimsizliğini sağlamak gerekmektedir. Suyun Yapı Elemanlarına Girişi: Demirin bulunduğu ortamdan su veya oksijen uzaklaştırıldığında paslanma durmaktadır. Bu noktada suyun betonarme ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek amacı ile suyun bir yapı elemanının içine nasıl girdiğini bilmek durumundayız. Su bir yapı elemanının içerisine üç şekilde girmektedir. 1- Sızarak: Yağışlı havalarda rüzgarın basıncının etkisi ile çatı veya cephe kaplamalarındaki aralıklardan ya da çatlaklardan içeri yağmur suyu sızabilir. Bunlardan birincisi özellikle toprak üstündeki yüzeylerden ve de çatılarda yüzeydeki çatlaklardan içeriye su sızarak girebilir. Çatı veya cephe üzerindeki çatlaklardan, kırık kiremitlerden veya süzgeç, baca dibi gibi alanlardan giren su betondaki demir donatıya ulaşabilir. Banyo, mutfak gibi ıslak mekânlardan da betona su sızabilir. 2- Kapilarite yolu ile: Beton tuğla gibi yapı elemanları içerisindeki boşluklar kanalı ile topraktaki suyun emilmesi sonucu içeriye su sızabilir veya nem oluşabilir. Toprak altında kalan kısımlarda kapilarite yolu ile içeriye su girebilir. Her bir malzemenin kapiler özellikleri farklıdır. Genelde toprak altındaki malzemelerimiz beton veya tuğla olduğundan bu malzemelerin su emme özelliği yüksektir. Yağmur suları topraktan aşağıya süzülürken bu yüzeyler tarafından emilecektir. Ayrıca yeraltı suyu içerisinde kalan temeller de sudan etkilenecektir. Bu iki şekilde girecek olan suyu su yalıtımı ile önlemek mümkündür. 3-Yoğuşma yolu ile: Yapı elemanı kesitindeki sıcaklık dağılımı su buharının doyma sıcaklığının altında ise yüzeyde veya ara kesitlerde yoğuşma meydana gelir. Bir diğer şekilde suyun beton yapıya girmesi de yoğuşma yoluyla olmaktadır. Bina içerisinde oluşan buhar hava tarafından taşınmaktadır. Isıya bağlı olarak taşınan buhar hareket etmektedir. Arkası serbest atmosfere açık duvar ise bu duvardan geçen buhar belirli noktada yoğuşmakta ve su damlasına dönüşmektedir. İşte suyun üçüncü şekilde yapı elemanına giriş şekli de yoğuşmadır. Bunu önlemenin tek 14 BTM YE BAKI
makale yolu ise ısı yalıtımdır. Su binalara sızarak, emilerek veya yoğuşarak girmektedir. Giren su yapılarda demir donatı üzerinde korozyon oluştururken insanlara da zarar vermektedir. Soğuk iç duvarlarda oluşan yoğuşmalar neticesiyle ortaya çıkan mantar ve bakteriler, ortamda yaşayanlara belirli bir takım rahatsızlıklar oluşturabilmektedir. Su ve ısı yalıtımını binanın zemine oturduğu tabandan çatının en üst noktasına kadar bir bütünlük içerisinde gerçekleştirmek gereklidir. Yalıtımda süreklilik arz eden birbirlerine uyumlu sistemler ile temelde su ve ısı yalıtımı, toprak üstünde mantolama yaparak, çatılarında gerektiği malzemeler ile yalıtım yapılarak bina koruma altına alınmalıdır. Su Yalıtımı Projelendirme Kuralları Doğru Yalıtım: Yapının taşıyıcı sistemini koruma altına almalıdır. Pişmanlık Yalıtımı: Taşıyıcı sistem suyun etkileri altındadır. Yalıtımın sürekliliğinden ve temelden çatıya yalıtımın birbiri ile uyumlu olmasından bahsetmiştik. Ayrıca bahsedilmesi gereken bir diğer konu ise, sonuç alınamayan yalıtım uygulamalarının sayısının azımsanmayacak kadar çok olmasıdır. Bu durum, önemli miktarda kaynak israfına neden olmakta ve sorunlara yol açmaktadır. Yalıtım uygulamasının herhangi bir aşamasında yapılacak küçük bir hata, yalıtımın tümünü etkileyebilmekte ve hatta tamamen etkisiz hale getirebilmektedir. Yalıtımdan olumlu bir sonuç alınabilmesi amacı ile projelendirme, uygulama ve koruma aşamalarına dikkat etmek gerekmektedir. Bu bölümde, uygulamada oldukça sık karşılaşılan su ve ısı yalıtımı hatalarına dikkat çekilecektir. Zemin Hazırlığı: Gerek su yalıtımı gerekse ısı yalıtımı uygulamalarından önce yüzey hazırlığı önemlidir. Uygulanacak ürünün tüm yüzeylerde eşit homojen kalınlıkta olması, doğru penetrasyon ve sonradan oluşabilecek problemlerin ortaya çıkmasını önlemek amacı ile yüzey hazırlığı şarttır. 1. Tozuyan, kirli, yağlı yüzeyler, 2. Tuz kusması olan cepheler, 3. Yosun ve bakteri üremiş cepheler, 4. Düzgün olmayan, gevşek zeminler, 5. Tij deliklerinin tamiri 6. Çatlaklar, ısı yalıtım veya su yalıtım uygulamalarından önce çözümlenmemeleri halinde sorun oluşturacak problem kaynaklarıdır. Shingle levhaların doğru bir şekilde uygulanabilmeleri için öncelikle, sağlam ve düzgün bir altyapı gerekmektedir. Bu altyapı OSB ( Oriented Strand Boards ) levhalar veya su kontraplağı gibi panellerin kullanılmasıyla mümkündür. Kullanılacak OSB veya Su Kontraplağı paneller, üzerine gelecek yükleri sehim yapmadan taşıyabilecek kalınlıkta seçilmelidir. Kaplama panelinin yeterli kalınlıkta olmaması durumunda, çatı yüzeyinde istenmeyen ondülasyonlar meydana gelebilir. Kullanılacak OSB levhalar Avrupa üretimi ise EN 300 Normu'na göre OSB 3 veya OSB 4 sınıfı, Kuzey Amerika üretimi ise Exposure-I veya Exterior sınıfı olmalıdır. Diğer OSB sınıfları bina içindeki kuru ortamlarda kullanılmaya uygun olduklarından çatı kaplama işlerinde kullanılmazlar. Sağlıklı bir Asfalt shingle uygulaması için gereken minimum çatı eğimi yüzde 17' dir. Genel bir kural olarak shingle levhaların uygulanacağı eğim yüzde 30'un altında ise, bu eğimdeki tüm çatı yüzeyi özel Shingle Altı membran ile veya 3-4 mm kalınlıkta polimer bitümlü su yalıtım membranı ile kaplanır. Normalde levha başına 4 adet olarak kullanılan çivi sayısı, çatı eğiminin yüzde 160'tan fazla olması durumunda 6 adet olarak kullanılmalıdır. ASTARLAMA Betonarme yüzey üzerine muhakkak astar uygulaması gerekli olup zemin hazırlığı gerçekleştirilmelidir. Astarın birinci görevi yüzeydeki temizlenemeyen ince toz tabakasını betona yapıştırmaktadır. İkinci olarak astar tabakası beton tabakasına işleyerek bitümlü yüzey oluşturur ve sıcak örtü buna yapışır. Metal yüzeyler üzerine su bazlı değil muhakkak solvent bazlı astar uygulanmalıdır. Dilatasyon hataları Gerektiği halde derzler bırakılmamışsa, ısı değişimine maruz veya farklı oturma eğiliminde olan yapı elemanlarında, çeşitli gerilmeler meydana gelmektedir. Bu gerilmeler yapının sisteminde veya mevzi olarak bazı bölgelerinde çatlaklar meydana getirmektedir. Bu çatlaklar, oluşan gerilmenin düzeyine göre tahripkar ve derin olabilmekte; özellikle ince yapıda rahatsız edici bir görüntü meydana getirmektedirler. Yapının dış kabuğunda oluşan söz konusu çatlaklar, 15 BTM YE BAKI
makale ile korunmaması. Ahşap, kiriş, sundurma direkleri gibi elemanlar ile ısı yalıtım sistemi birleşim detaylarının doğru çözülememesi pazarda karşılaşılan hatalardan başlıcalarıdır. Yalıtımın sonlanma noktaları genelde çok hata yapılan bölgeler olmaktadır. Yalıtım ile parapet duvarının ara kesiti, bu bölgelerden birisidir. Malzemelerin farklı genleşmesinin neden olduğu gerilmeler, parapet duvarı ile yalıtımın birleşme noktasında çatlakların oluşmasına ve bu bölgeden su girmesine neden olmaktadır. En çok hata yapılan yalıtım sonlanma noktalarından birisi de, yalıtım ile su giderleri birleşim noktalarıdır. Çoğunlukla bu bölge uygun düzenlenmediği için, teras çatı yüzey suları, yalıtımın alt katlarına dağılmakta ve çeşitli hasarlara neden olmaktadır. yapının içine su girmesine veya en azından aşırı nem birikmesine neden olmakta; şayet eleman içerisinde ısı yalıtım malzemesi varsa, malzemenin yalıtım işlevini önemli ölçüde azalmaktadır. Bunun için de, derz aralığı, derz dolgu malzemesinin esneklik düzeyine göre belirlenmeli ve esnekliği zamanla azalmayan nitelikte dolgu malzemesi seçilmelidir. Genel uygulama hataları 1- Isı yalıtımındaki hatalarda dübel montajlarının yanlış yapılması, deliğinin büyük açılması, kalitesiz dübel kullanılması (düşük sıcaklıklarda kırılganlaşan, taşıma gücü zayıf v.b.,) Bina rüzgar yüklerinin dikkate alınmaması sonucu eksik dübel kullanımı. 2- Isı yalıtım levhası sıvasının ince yapılması (2mm.) sonucundaysa dökülme problemleri, 3- Isı yalıtım levhalarının şaşırtmacalı olarak yerleştirilmemesi, ısı yalıtım levhalarının arasında 2mm den fazla boşluk bulunması halinde bu boşluğun harç veya sıva ile doldurulması 4- Donatı filesinin kalitesiz olması, alkali dirençli olmaması, donatı filesi uygulamasında file bindirmelerinin yapılmaması, 5- Su yalıtımında uygun zemin hazırlığı ve astarlamanın yapılmaması, 6- İkinci kat örtünün serim yönüne 90 derece dik uygulanması hatadır. İkinci kat aynı yönde birinci katın istikametinde alttaki ek yerlerini ortalayacak şekilde açılmalıdır. 7- Shingle uygulamalarında oluk ve dere kenarlarında uygun bitiş sağlanmaması, 8-Shingle başlangıç şeridinin kullanılmaması, shingle'ların gerekli yerlerde yapıştırılmaması hatta uygun çivilemenin yapılmaması, 9- Shingle uygulamasında parapet bitiş ve baca diplerinde yeterli yalıtım çözümlerinin uygulanmaması, saçaklarda mevcut shingle'ın kırılarak sonlanması yalıtımda zayıflatıcı unsurları oluşturmaktadır. Detay eksiklikleri ve problemleri Yağmur borularının ve paratoner hatlarının sistemin içine gömülmesi, Balkon ve bina çıkmalarındaki detayların çözülememesi nedeni ile ısı köprülerinin oluşması Su ve ısı yalıtımında dilatasyonlarda profil kullanılmaması veya yanlış ve uygun olmayan profillerin kullanılması, Yağmur ve kar sularının birikebileceği yanlış detayların sonucunda sistemin su emmesi, Farklı ve uyumsuz yalıtım ürünlerinin aynı yüzeyde kullanılması hatalara yol açmaktadır. Su yalıtımı ile ısı yalıtımının birleşim detaylarının iyi çözülmemesi. Binalardaki parapet üstlerinin bir harpuşta Uygulama sonrası yalıtımın korunması, tesisat tamirleri Uygun projelendirilip titizlikle uygulanmış bir yalıtım, korunması konusunda gerekli titizlik gösterilmezse, bir süre sonra bir şekilde hasara uğramakta ve etkinliğini kaybetmektedir. Bu nedenle, özellikle, kullanıma açık yerlerde uygulanan su ve ısı yalıtımının korunması için alınacak önlemler yapılmalıdır. Yalıtımın etkinliğini azaltıcı hata ve kusurlar, tasarım ve proje aşamasından çok uygulama sırasında oluşmaktadır. Bu nedenle, yalıtım uygulamalarının yeterince bilgi ve deneyime sahip ekiplerce yapılması konusunda gerekli alt yapının oluşturulmasına yönelik eğitim ve denetleme çalışmalarının yapılması gerekmektedir KAYNAKLAR İSTANBULDA DEPREM SONRASI YAPILAN İNCELEMELERDE KARŞILAŞILAN KOROZYON HASARI ÜZERİNE BİR İNCELEME Turgay Çoşgun İÜ Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü ISI VE SU YALITIMININ ETKİNLİĞİNİ BUYUK OLÇUDE AZALTAN KÜÇÜK HATALAR Doç. Dr. M.Emin ÖCAL Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yalıtım Kongresi 23-24-25 Mart 2001 Eskişehir Türkiye İZODER SU YALITIMI 16 BTM YE BAKI
iş ortaklarımız Levent İnşaat büyük yalıtım projelerine imza aıyor BTM / Özge Ürkmez Yeşilpınar: Firmanızın kuruluşu, yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız 11 Kasım 1985 yılında kurulmuştur. Önceleri satış ve pazarlama ağırlıklı olarak başlayan ticari faaliyetimiz daha sonraki yıllarda şirketimizin kazandığı performansla yalıtım uygulaması yönünde ağırlık kazanarak faaliyetini sürdürmüş ve birçok büyük projenin yalıtım uygulamasına imzasını atmıştır. Şirketimizin faaliyeti sadece su ve ısı yalıtımı konusunda kalmayarak, metal çatı ve cephe kaplamalarında da uzmanlık kazanmış olup, hafif metal çatı detayını AVM Projelerine yerleştirmiştir. Bu projeler arasında Carrefour, Real Praktiker gibi büyük firmaların inşa etmiş olduğu alışveriş merkezleri bulunmaktadır. BTM / Ö.Ü.Y: Hangi ürünlerin satışını- bayiliğini yapıyorsunuz? BTM İZOCAM TEKİZ WEBER BOSTİK TEKNOSEL FİRESTONE-SERTEKS STAR PLASTİK-ME-SA BTM / Ö.Ü.Y: İzolasyon sektöründe BTM yi tercih etme nedenleriniz nelerdir? BTM, Türkiye de ilk defa standartlara uygun üretim yapmış bir firmadır. Bu nedenle BTM ürünlerini tercih etmiş bulunmaktayız. Ayrıca BTM firmasının bu sektöre büyük hizmetleri olmuş ve yalıtımın önemini ülke sathına yaymıştır. BTM / Ö.Ü.Y: Ülkemizin coğrafi yapısı gereği, iklimsel değişiklikleri dikkate alarak, bölgenizde yalıtım bilinci algılaması ne düzeydedir. Ne gibi çalışmalar yapılması yararlıdır? İzoder in ve yalıtım firmalarının desteğiyle yalıtım kendi bölgemizde olduğu gibi, ülkemizin her bölgesinde yaygınlaşmış bulunmaktadır. Ancak 1999 depreminden sonra su yalıtım bilincinin artmasına rağmen birçok işlevsiz değişik malzemenin yalıtım pazarında rağbet görmesi kaçınılmaz olmuştur. Isı yalıtımında ise bölgelerin iklim koşulları gaye alınmadan ve lamda katsayısı göz ardı edilerek çeşitli kalınlıklarda ısı yalıtım plakaları kullanılmakta ve ayrıca bunları kaplama malzemeleri de çok değişik firmalara yaptırılarak, yapılan yalıtımı geçersiz kılmaktadır. Yalıtım sektöründeki bu karışıklığın giderilmesi için mevcut çıkarılmış olan standartlara yenileri eklenmeli, yalıtım sektöründeki dernekler ve üretici firmalar aracılığıyla toplumun doğru yönde bilinçlendirilmesi gereklidir. Kişilerin konut edinmesi sırasında müteahhite yalıtımda hangi firmayla çalıştığını ve ne tür malzemenin kullanıldığını soruyor olması gerekir. BTM / Ö.Ü.Y: Sektörün geçmiş yıllardaki gelişimini değerlendirerek geleceği ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? 1976 senesinin başında bu sektöre girdiğimde, sektörün bu kadar gelişeceğini hayal bile etmemekteydim. Geçen yıllar içinde yalıtım sektörü çok büyük aşama kaydetmiş olup, ancak bu ilerleme henüz yeterli değildir. Yalıtım sektörünün önü açıktır. Gelişiminin yıllar içinde tamamlayacağına bütün kalbimle inanıyorum BTM / Ö.Ü.Y: Pazarlama ve uygulama yapan firma olarak yalıtım ve inşaat sektöründe Sektöre hizmet veren kişiler olarak; satıcılara, uygulayıcılara ve tüketicilere vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Yalıtım yapı fiziği denen konum içinde yer alan bir unsurdur. Kesinlikle hata affetmeyen ve yanlış detayı, yanlış malzemeyi ve yanlış uygulamayı kabul etmemektedir. Bu nedenle şirketimizin ve yalıtımımızın üç özelliği vardır. Doğru detay, doğru malzeme ve doğru uygulamadır. BTM / Ö.Ü.Y: 2010 yılı hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Global mali krizin 2008 in son çeyreğinde başlayıp, 2009 u tamamen kaplayıp 2010 da devam etmesi nedeniyle genelde görülen küçülmenin şirketimizi etkilemesinin askeri düzeye indirilmesi en büyük hedefimizdir. Bunun için yalıtım sektöründe proje işleri uygulama ve satış faaliyetlerimizi daha da güçlendirerek devam etmekteyiz. Levent İnşaat ve İzolasyon Malzemeleri Sanayi ve Tic. A.Ş. Adres: Ankara Asfaltı Yanyol Cumhuriyet Mahallesi No:45, Yakacık - Kartal /İSTANBUL Telefon: 216 452 04 44 Faks : 671 16 16 E-mail: info@levent-ist.com BTM/Ö.Ü.Y: Pazarlama konusunda düşünceleriniz ve pazarlama faaliyetleri sırasında karşılaştığınız zorluklar nelerdir? Sektörde bulunan mevcut yalıtım malzemelerinin pazarlama esnasında karşılaşılan zorluklar, çok çeşitli malzemenin aynı fonksiyona fayda sağladığının söylenmesi, ancak bu malzemelerin çok farklı fiyatlarda oluşudur. Bu nedenle tüketici kararsız kalmakta ve maalesef en ucuz malzemeyi tercih etmesi nedeniyle en kalitesiz malzemeyi tedarik etmektedir. 17 BTM YE BAKI
söyleşi Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk (Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı Bilgisi Ana Bilim Dalı) - Malzeme bilgisinin yapı üzerindeki etkileri nelerdir? Yapı ömrü için malzeme bilgisi en etkin faktördür. Malzeme seçimi yapı oluşturma kararı ile başlayan, yapı üretim sürecinin her evresinde başroldeki olgudur. Yapının sağlamlığı, yapı üretim sürecinde taşıyıcı sistem tasarımı, malzeme seçimi, uygulama-işçilik kalitesi, kısa-ortauzun süreli kullanım süresince de, seçilen sistem ve malzeme kalitesiyle doğrudan ilişkili bakım onarım olarak ifade edilebilir. Günümüz yapılarından en önemli beklentiler, çevreye saygı, temiz enerji kullanımı, enerji korunumu sürdürülebilirlik ilkelerini sağlamasıdır. Ayrıca, ısı, ışık, ses, hava kalitesi, malzeme uygunluğu bağlamında, konfor ve sağlık şartlarını yerine getirmesi ekonomik koşullarda üretilebilir olmasıdır. Bu şekilde yapı üretimi sağlamak için malzeme özelliklerini çok iyi bilmek, her şartta malzeme davranışlarını tanımak gereklidir. Ayrıca birden fazla malzeme kullanımında ortak çalışmalarını gerektiren detayları doğru çözmek kaçınılmazdır. Malzeme hatası sonucu yapılarda çok büyük hasarlar meydana gelir. Bu nedenle yapı malzemesi kalitesinin mimarlar, mühendisler, uygulamacılar ve yapı sahipleri tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Bir malzeme, bir nesne yaratmada, tek başına yeterli olabileceği gibi, birden fazla malzeme de bir araya getirilerek, farklı uygulamalar da gerçekleştirilebilir. Ancak, bu birliktelik de işlevsel ve biçimsel bir uyum gerektirir. Her bir malzeme, diğerine eklemlenebilen, birbirini tamamlayabilen bir bütünlük oluşturmaya elverişli olmalıdır. Malzeme, amacın gerçekleştirilebilmesinde son derece önemlidir. Malzeme seçimi nesnenin işlevini karşılayabilecek şekilde yapılır. Yine biçimde olduğu gibi malzemede de seçenekler olacaktır. Bu noktada hem amaca uygunluk, hem de istenilen biçimin verilebilmesi için, doğru malzeme seçimi, etkin bir üretimde önemli rol oynar. Malzeme amaca uygun seçilmeli Mimarlık eğitiminde de malzeme derslerinin önemi yadsınamaz. Mimari tasarımın temel bilgisini ve tüm dersler arasında koordinasyonu sağlayan önemli bilgileri içerir. Malzemenin amaca uygun seçilmesi gerekliliği, amacın da malzemenin doğasında karşılık bulabiliyor olmasını gerektirir. Malzeme, daha önceki kullanım deneyimleriyle, uygulama alanları hakkında fikir verir. Ancak, elbette bir malzeme, daha önce hiç kullanılmadığı bir amaçla da, üretimin parçası olabilir. Bu durum tasarımcının, öngörüsüne ve yaratıcılığına bağlıdır. Malzemenin gelişimi irdelendiğinde, 19'uncu yüzyıla kadar, yapıda kullanılan malzemelerin türü, üretim yöntemleri, boyutları, nitelikleri, özellikleri ve kullanılma tekniklerinde önemli bir farklılık görülmemiştir. Malzeme kullanımları, üretilecek yapının fonksiyonuna göre farklılık göstermiştir. Kalıcı ve önemli bir yapı inşa edilmek isteniyorsa, daha dayanıklı bir malzeme olan doğal taş, ekonomik ve kolay yapım teknikleriyle üretilebilen konut türü yapılar için ise, toprak ve ahşap gibi malzemeler kullanılmıştır. Burada, seçilen malzemede amaca uygunluk söz konusu olduğu gibi, yapı ömrüne ilişkin bir öngörü de söz konusudur. Kalıcı olması beklenen uzun ömürlü bir yapı için yine yerel bir malzeme olan doğal taş kullanılmış ancak, işçilik ve teknik gerektirmesi açısından daha yoğun bir çaba ve zaman gerektirmektedir. Oysa sıradan ve önemsiz sayılan konutlar, daha basit tekniklerle biçimlendirilip kullanılabilen toprak ve ahşap gibi malzemelerle üretilmiştir. Endüstrinin gelişmesi malzeme çeşitliliğini arttırdı İngiltere de sanayi devrimiyle geleneksel malzemelere alternatif malzemeler yapıya girmiştir. Dökme çelik yönteminin bulunuşuyla yapı eylemine ilk modern malzeme katılırken, insanoğlu malzeme bilimiyle tanışır. Endüstrinin gelişmesiyle, malzeme çeşitliliği artmış, aynı zamanda, mevcut olan malzemelerin de farklı kullanımları geliştirilmiştir. Endüstrileşme ile yapıyı oluşturan malzemelerin, şantiye dışında fabrikalarda prefabrike olarak üretilmesi malzemede belli bir standart oluşumunu sağlamıştır. Böylelikle, şantiye üretimi sırasında, işçilik kaynaklı ortaya çıkabilecek problemlerin önüne geçilmesi mümkün olmuştur. 20'nci yüzyılın en popüler yapı malzemesi olan betonarme, geçerliliğini devam ettirmektedir. Farklı biçim ve geometrilere 18 BTM YE BAKI
söyleşi olanak sağlaması, dayanımının yüksek olması ve ekonomik bir malzeme olmasıyla betonarme, oldukça yaygın kullanımı olan bir yapı malzemesidir. - Betonarme yapılarda daha elastik formlar görebilecek miyiz? Günümüz teknolojisinde ve tasarım anlayışında, bu bilgi çağında betonarmenin tahmin edilemeyecek kadar form ve özellikte görmek mümkündür. Betonun yapıda kullanıldığı alanlar da değişikliğe uğramıştır. Beton ilk olarak betonarme kabuk şeklinde büyük açıklıkların geçilmesinde kullanılmaktayken, daha sonra iskele ve kalıp maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle pnömatik kabuk adı verilen membranın hava ile şişirilmesiyle kabuğu taşıyacak yüzeyin oluşturduğu yeni sistemler türetilmiştir. Yapım sistemi olarak yenilenen kullanımlarının yanı sıra bünyesine katılan plastik esaslı elyaf, optik cam lifleri gibi katkı malzemeleri sayesinde beton birçok yönden geliştirilmiştir. Yüksek performanslı beton, ışık geçiren beton, bükülebilen beton bu alanda ortaya çıkan yenilikler arasındadır. Yapı üretiminde, malzeme en az taşıyıcı sistem kadar önemlidir. Malzeme kalitesinden verilecek ödünler, yapının sağlamlığında ciddi sorunlar oluşturabilir. Özellikle betonarme yapılarda, betonun dürabilitesi, betonun kalitesine bağlı olup, performansta, bileşen malzemeler, karışım oranları, üretim yöntemi, betonun bakım ve kürü gibi süreçler ile çevre koşulları etkilidir Ayrıca yalnızca malzemenin kalitesiz olması değil, yanlış malzeme seçimi de yapı ömrünü olumsuz yönde etkilemektedir. Çağdaş yapı malzemeleri ile ilgili olarak, nitelikli bir yapılı çevre oluşturmada; yeniden kullanılabilirlik, geri dönüşüm yoluyla kullanılan malzemelerden yeni malzemeler üretilmesi, kullanım sonrasında az moloz ve atık kalması veya hiç kalmaması, ucuz üretim, seri üretim, bakım kolaylığı, bozucu etkenlere karşı yüksek direnç, uzun ömür, yapım açısından yüksek teknolojiye dayanma, uygulamada uzmanlık gerektirmeme, farklı malzemelerle birleşebilirlik sağlanması, standartların belirlenmesinde uluslararası düzeye ulaşmak, ürün süreç ilişkisinde ele alınması gereken en önemli konulardır. - Projelendirme esnasında yapı malzemelerinin hangi özelliklerine dikkat etmek gerekir. Projelendirme sürecinde malzeme seçiminde, kullanılan malzemelerin davranışı, amaca uygun olup olmadığı ve kalite denetim süreci dikkate alınmalıdır. Üretim süreci, yapının fiziksel olarak gerçekleştiği aşamadır. Bu aşamadaki başarı büyük ölçüde, tasarım ve projelendirme aşamalarındaki başarıya bağlı olmaktadır. Tasarım ile uyumlu bir yapı üretim teknolojisi ile uygulama ve işçilik kalitesi dikkat edilmesi gereken en önemli konulardır. Kullanılan, malzemeler ve bunların birleşim işlemleri, çeşitli montaj sorunlarına yol açabilmektedir. Malzeme seçiminin doğru yapılması bu anlamda son derece önemlidir. Ayrıca, sözkonusu malzemelerin hangi teknik ve detaylarla birleştirileceğinin de henüz projelendirme aşamasında iken belirlenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, inşaat eylemi sırasında, işçilikten kaynaklanan montaj hataları, projelendirilme doğru olsa dahi, yapının hasarlı inşa edilmesine yol açmaktadır. Burada meydana gelen hata, fark edilmez ve önlem alınmaz ise, ileride yapının ömrünü ciddi anlamda etkileyecek hasarların meydana gelmesine sebep olmaktadır. Teknik detaylar yapı için önemlidir Tasarım aşamasında iken, inşaat eylemleri sırasında, karşılaşılabilecek güçlükleri öngörerek yürütülecek bir çalışma söz konusu olmalıdır. Tasarlanan yapının inşasının, mevcut teknolojiyle mümkün olup olmadığı, mümkünse hangi teknik ve ekipmanlarla gerçekleştirilebileceği, mutlaka tasarımcının bilgisi dâhilinde olması gerekmektedir. Bunun için de disiplinlerarası bir çalışma gereklidir. Özellikle teknik detayların çok iyi bilmesi, akustik, yangın, izolasyon kriterlerinin öneminin farkında olması ve bütün bunlarda çözüm üretmiş olması ve uygulama kolaylıklarının sağlanması açısından önemlidir. Tasarım ve uygulama ekibi arasında yetersiz koordinasyon, yapım tekniğine göre donanım yetersizliği, yapım sürecinin denetiminin yetersizliği, tasarım sürecinde yeterli düzeyde verilmeyen konstrüksiyon ve malzeme bilgileri nedeni ile oluşan hatalar ve denetim eksikliğinin doğrudan yapı üretimine yansıması kaçınılmaz olur. İnşaat süresince, oluşturulmuş, örgütsel yapı ve koordinasyon son derece önemlidir. İşlerin, belirli bir düzen çerçevesinde gerçekleştirilmesi, inşaat kalitesini arttırıcı rol oynamaktadır. Bir yapının üretiminde sağlanan kalite, yapının ömrünü direkt olarak etkilemektedir. Uygulama sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu pek çok yapı, henüz inşaat aşamasında iken 19 BTM YE BAKI