- şiirler - Yayın Tarihi: 15.12.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
(1980-) 12 Eylül 1980 tarihinde tank sesleri ve barut kokusuyla Adana'da dünyaya gelen sair ilk ögrenimini Kadirlide tamamlamistir.orta Ögrenimini Kadirli Anadolu Lisesi'nde tamamlayan sair ayny zamanda Türkiye 4'sü olan voleybol takymynda yer almistyr. 1995 yilinda Maltepe Askeri Lisesine baslayan sair; derece ile bitirdi. Askeri lise egitiminden sonra Kara Harp Okuluna devam etmis ve daha sonra ise Gazi Üniversitesi I.I.B.F.(Akademi) nde egitim hayatyna devam etmistir. Özellikle üniversite dönemi sosyo -kültürel hayatla içiçe olan sair eserlerinde bir monolog olgusunu islemeyi tercih etmistir. Halen siir ile oldugu kadar hikaye ile de eserler vermeye devam eden sair; Finansman alanynda ihtisas yapmaktadadir. Eserleri: Mana; Her Dem Bir; Yildiz; Akbudun... Dünya Bankasi Politikalrina Yapisal Bakis...
Babam Dünyada var mıdır benzeri bilmem Ne acaip adam şu babam? Bizim için herşeyi seferber eder, Sağlığıyla bile rulete girer; Kötü birşey duyacak olsa yüreği sızlar Ama başarısızlığa da çok kızar, Haksız mı be babam? Çalışmamızı ister; Dolayısıyla bitirmemizi başladığımız işi, Bitirmeyeceksen der,hiç başlama boşuna Yarım işler hiç de gitmez hoşuna. Bazen duygulanır da boşu boşuna Bazense kurşunlara bile meydan okur Ne acaip adam şu babam? Güçlü olmaktır der tek yolu hakimiyetin bu dünyada Onun için çalışmalı der,sağlıkla-hırsla Çok acılar geçirmiş kendi hayatında Ama yine de güler; güler be babam! Babayı anayı saymalı der; Sevmeli kardeşleri ve tüm akrabayı. Yardım etmeyi de sever aynı zamanda Kendi işini kendi yapmaya bayılır; Yardıma ise pek nadir adam çağırır be babam! Kendi geçmiş babasını, İster ki; çocukları da geçsin atasını Bozmadan Türk'ün sağlam mayasını Demokratik adamdır be babam! İpler elindedir çoğu zaman, Ama gölge oyununu değişik yönetir her zaman, İpi çekmeden evvel Çekeyim mi diye Hacivata da sorar; sorar be babam! Çok konuşmayı sevmem der öyle boşluğa... İyi nasihat eder hem ataya hem çocuğa Yemez yemez de Çok mu yedim der be babam! Hep karnı hastadır; bazense başı, Çok rahatsız eder O'nu kendini bilmezin bir lafı; Değişmez evine versen de Hilton'da kral katı; Her lafı duyar da sözün etmez be babam! Soğuğa dayanır; sıcağı duymaz; Anlayacağınız, kendini sıkar da ortamdan kaçmaz Zorluk geldikçe zorluğa koşar; Zor anda diktir de; ardından yatar; yatar be babam! Evladının derdini hep kafasına takar; Durmadan güzellik ve hep çözüm arar; Gerekirse bir de sigara yakar; Bizim için ceketini bile satar; Satar be babam!
Belki Bulur... Ahsen'ül Kasas arar sevdalar... Belki bulur.. Belki bulur! Canı bilmez de canan aralar kafalar... Belki bulur.. Belki bulur! Mezarı görürde dünyada bir son arar insanlar... Belki bulur.. Belki bulur! Huzur vermez yanına da; huzur arar koynuna... Belki bulur.. Belki bulur! Akbudunum; bir dil arar lal'ına... Belki bulur.. Belki bulur!
Deli Ayın çıkışını seyre dalarken... Güneşin batışını kaçırdığım... Akıl ile yol almaya çalışken... Aklımı-aklımı kaçırdığım... Kaçan kovalanır derler ya! Kovalamadığın ben! Ayın çıkışını seyre dalarken... Güneşin batışını kaçırdığım... Sen... Ay da doğsa güneş de batsa Kime ne! Varlığına alışık ben yokluğuna sevdalıyken.. Sendeki benden Bana ne! Bendeki Seni de öldür gel gücün yeterse! Ben ki; Seni senden bile soyutlayabilirken Adıma deli demişler ne yazar? Küheylanın adı Doru iken... Sen ben de hep duru iken.. Doğru olan ne? Bana ne!
Elif.. İlk harfin adı Elif idi Elif' Son harfin de adının Elif olacağını Kim bilebilirdi! Ağlamaktı ilk durak.. Son durağında ağlamak olduğunu.. Hep bildik de... Kim ne etti!
Fantezi... Bir oldu; doğdu... İki oldu yaşadı.. Üçüncü pek şirin oldu. Dört! Beş!! Altı!!! Çocuklarıyla çocuk oldu, İki kaldı yine,yaşadı... Bir oldu; Öldü!
İnfaz Başının tacı olursa Kendini bilmezin biri Önce infaz eder...sonra da Sorgulamaya kalkar seni!
İsabet... Ömürde bir gün ola... Kıymeti bilinesi! Bahçede bir gül ola... Bülbüller ötüşesi! Bülbülde bir dil ola... Lal'lar dillenesi! Her tende bir can ola... Canlar verilesi! Her siluette bir renk ola... Sureti görünesi! Toprakta bir yer ola... Ölmeden girilesi! Her babada bir evlat ola... Evlat denilesi! Her anada bir gelin ola... Kızından öte sevilesi! Her tende bir can ola... Canlar verilesi! Her Bir'de; bir Bir ola... Bir'siz ölünesi!
İşaret... Demir kapı gıcırdadı Soğuk yeller eserken! Kurma kolu şakırdadı Mermi yerine girerken! Horoz dikilip çatırdadı, Parmak donuk donukken! Tetik ezim ezim ezilirdi Parmak onu çekerken! Kuru barut patırdadı Kapsül alev saçarken! Çekirdek birden fırladı Gez göze denk iken! Mermi ette duraksadı Kan gömlekten sıçrarken! Kemik çatır çatır çatırdadı Mermi ona değerken! Başı döndü sayıkladı Demir kapı gülerken! İnim inim inledi Soğuk terler dökerken! Gözleri O'na bakakaldı Katil Kanını süzerken! Anam dedi kala kaldı Anası yolun gözlerken! Yolun sonu bulunurdu Hazır yolda giderken! Ağlamaksa en son işti Can bedenden çıkarken! Karanlıkta yatakaldı Yatağından uzakken! Kürşat O'na fısıldadı Nabzı sıfır atarken!
M.Akif... Memleket şair dolu... Şiardan bi haber şiir ne gerek! Laf söyleyenin her bir boyu Akif'in boyuna denk gerek...
Mana Dem tutmaya, belki muhabbete Olmak belki hamlıktan yanmaya... Limansız çırpınışların sonuna son koyarcasına! Uzanarak dünden arta kalan ne varsa Ney tonunda kucakladığım kadife yüreğimle Ani! Sessiz! Ve habersizce... Yakuta, inciye..herkese ve herşeye değer... Islık çalman her hücremde! Manidar olmamdır işte bu! Senin manan ile...
Nafile... Nafileden ne çıkar var iken farzı! Ben dedim oldu Canın bilir,canım! Bu da Kürşat'ın tarzı!
Ney... Bir ses ile bin ses veren neyindir? Bin kulakta bir kez duyulan neyini seveyim...
Paradoksun Adı... Bir sabah vakti... Bir de vakt-i akşam... Birbirine gebe sanki! Tavuk mu yumurtadan çıktı yoksa; Yumurta mı tavuktan!
Sadakat Bin kere deseler ki; Nedir bu yalan dünyada Tek bildiğin hakikat? Bin kere derim ki:sadakat! Sadakat! Sadakat!