Atatürk Cumhuriyeti ve İnsanlığa Adanmış Bir Yaşam; Prof. Dr. Mehmet Haberal Yazan: Prof. Dr. FATİH HİLMİOĞLU İnönü Üniversitesi Önceki Rektörü / Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haberal ismini ilk kez Hacettepe Tıp Fakültesi nde öğrenci olduğumda duydum. Doğrusu öğrenciliğim döneminde kendisinden ders alıp almadığımı tam hatırlamıyorum ama öğrenciler arasında şu konuşmayı hatırlıyorum: Haberal Hoca ya yurtdışından gelen organları bizzat teslim almak için havaalanlarında, ya da bu organları nakil için ameliyathanede. Yani havaalanları ve ameliyathane arasında geçen bir yaşam. Bu nedenle öğrenciler kendisini hastane koridorlarında pek görmezlerdi. O zaman başlayan inanılmaz bir azim ve enerji sonucu gerçekten çok büyük işler başardı. Tıpkı kendisinden önce büyük Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu başarılara imza atanlar gibi. Eşsiz bir savaşım ile yaşadığımız coğrafyayı bize vatan yapan, bize bir ulus kimliği Türk kimliğini 15
kazandıran ve tarihin en büyük devrimleri olan Cumhuriyet Devrimleri ile aklın ve bilimin ışığında çağdaş bir ulus yaratmayı hedefleyen büyük önder Atatürkgençliğe hitabının ilk cümlesinde ulusuna hitaben Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir der. Yine bir başka konuşmasında Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz der. Cumhuriyet tarihimiz bu ideal için tüm yaşamını harcayan örnek insanlarla doludur. Bu ideale ulaşmada hekimlerimizin çabaları ise özel bir yer tutar. Milli mücadele ve devrimler döneminden başlayarak cumhuriyetimizin kurulması ve yüceltilmesi yolunda bugüne kadar bu ülkeye kendini adamış başta hekimler olmak üzere çok sayıda sağlık personelimizi tarih not etmiş 16 Cumhuriyet idealinin ülkemizde kökleşmesi ve yücelmesi yolunda çok önemli öncü simalardan birisi hocam Prof. Dr. Mehmet Haberal dır. ve not etmeye de devam etmektedir. Milli mücadelenin önsözü olan Çanakkale savaşında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski adı ile Darülfünun 1. sınıf öğrencilerinin okullarını bırakarak cepheye koşmaları, şehit olmaları ve bu nedenle okulun 1921 yılında hiç mezun vermemesi tarihimizde altın harflerle yerini almıştır. Keza milli mücadele esnasında başta hekimler olmak üzere sağlık personelimizin gerek cephede gerekse cephe gerisinde verdikleri mücadele tarihte yerini almış ve bunun sonucu çoğu hekim olmak üzere yüzlerce sağlık kahramanımız İstiklal madalyası ile onurlandırılmıştır. Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk yıllarda toplumun büyük kısmı sıtma, tüberküloz, trahom ve diğer bulaşıcı hastalıkların pençesinde idi. Bu hastalıklarla mücadeleye büyük önder Atatürk milli mücadele kadar önem vermiş ve bu yolda sağlık personelimiz inanılmaz başarılara imza atmışlardır. Yine cumhuriyet kurulduktan sonra bugüne kadar cumhuriyet devrimlerinin ülkemizde yerleşmesi, kökleşmesi ve cumhuriyetimizin yüceltilmesi yolunda hekimlerimizin verdikleri savaşım bir onur abidesi olarak ortadadır. Doğası gereği her mücadelenin öncüleri vardır. Akıl ve bilim doğrultusunda çağdaş bir devlet ve toplum düzeni hedefleyen Cum-
huriyet idealinin ülkemizde kökleşmesi ve yücelmesi yolunda çok önemli öncü simalardan birisi hocam Prof. Dr. Haberal dır. Kendisi karaciğer ve böbrek nakillerini ülkemizde ilk olarak gerçekleştirmiş ve böylece yeni nakil merkezlerinin oluşmasına öncülük etmiştir. Bugün ülkemizde sayısı artık onlarca olan organ nakil merkezleri, bunu ülkemizde ilk kez organ naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Haberal a borçludur. Ayrıca organ nakilleri ile ilgili olarak dünya bilimine katkı yapan çok önemli buluşlara imza atmıştır. Büyük bir sorun olan organ nakil yasasının, çoğu uygar ülkeden on yıllar önce, ülkemizde yasalaşması doğrudan kendisinin kişisel çabaları ile gerçekleşmiştir. Organ nakillerinin başta Türki cumhuriyetler olmak üzere bölge ülkelerinde yaygınlaşmasını sağlamak ve onlara her tür bilimsel desteği sağlamak amacı ile öncülük yaparak bir dernek kurmuş ve ilk başkanlığına da kendisi seçilmiştir. Ülkemizde ilk olarak kurduğu modern BD EKİM 2016 Bütün bu hizmetler ülkemiz ve Cumhuriyetimiz açısından binlerce Nobel ödülünden çok daha büyük bir değer taşımaktadır. yanık tedavi ünitesi diğer kurumlara örnek oluşturmuştur. Kurmuş olduğu buram buram Atutürk ve Cumhuriyet kokan Başkent Üniversitesi nde on bine yakın akademik ve idari personel çalışmaktadır. Çalışan personeline 17
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi tanıtımı için kurulan standın önünde Üniversite deki çalışma arkadaşları ile birlikte Kurduğu üniversitede onbinlerce öğrencinin çağdaş ve yüksek düzeyde bir eğitim almasını sağlamıştır. Tıp fakültesi tüm branşlarda ülkemizde, bazı branşlarda ise ve uluslararası düzeyde bir referans merkezi olmuştur. Bütün bu hizmetler ülkemiz ve Prof. Dr. Haberal ın Dünya Transplantasyon Derneği nin Başkanlığına seçilmesi, Cumhuriyet tarihimiz boyunca bu kulvarda erişilen en büyük başarıdır. 18 Cumhuriyetimiz açısından yüzlerce, binlerce Nobel ödülünden çok ama çok daha büyük bir değer taşımaktadır. Bütün bu başarıları büyük önder Atatürk e borçlu olduğunu konuşmalarında her fırsatta dile getirerek çok önemli bir gerçeği saptamakta ve böylece bu coğrafyada yaşayan her Türk vatandaşına vefa örneği göstermektedir. Bilim insanı olarak akademik çalışmalarının yanısıra ülke sorunları ile de yakın olarak ilgilenmiş ve büyük önder Atatürk ün hedeflediği Cumhuriyet idealinin ödünsüz savunucusu olması nedeni ile kendisine bu ülke tarafından en yüce makam olan Cumhurbaşkanlığı makamı layık görülmüş ve önerilmiştir. Organ nakilleri konusunda ülkemiz ve dünya bilimine katkıları sonucu Sayın Hocam Prof. Dr. Haberal, 105 ülkeden binlerce üyenin oylaması sonucu Dünya Transplantasyon Derneği nin başkanlığına seçilmiştir. Bu Cumhuriyet tarihimiz boyunca bu kulvarda erişilen en büyük başarıdır ve Türk üniversiteleri açısından tarihi bir önemi vardır. Başkan seçildiğinin
Prof. Dr. Füsun Eyüboğlu, Prof Dr. Kenan Araz, Prof. Dr. Mehmet Haberal, THY Hong Kong İstasyon Müdürü Temuçin Fahri Pekel ve Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Hong Kong da Dünya Transplantasyon Derneği toplantısında ilan edildiği Hong Kong da Ağustos 2016 da düzenlenen transplantasyon kongresinde dünya bilim insanlarının sayın hocama gösterdiği ve bizzat tanık olduğum derin saygı gerçekten gurur verici idi. Yaşamının 5 yıla yakın bir zamanı haksız tutuklama ile çalınan sayın hocam tahliye olduktan sonra da devlete küsmemiş sanki bu acıyı hiç yaşamamış gibi akademik yaşamını bir cumhuriyet neferi gibi sürdürmeye devam etmiştir. Hong Kong dan dünya Transplantasyon Derneği başkanı olarak dönerken kendisini haksız bir şekilde tutuklayan sözde hakim ve savcıların tutuklandığını uçakta gazetelerden öğrenir. Sanırım bu ilahi adaletin eşzamanlı gökyüzünde ve yeryüzünde mucizevi tecellisi olsa gerek. Halen 72 yaşında olmasına Hong Kong ta düzenlenen Transplantasyon Kongresinde dünya bilim insanlarının sayın hocama gösterdiği ve bizzat tanık olduğum derin saygı gerçekten gurur verici idi. rağmen bitmek bilmeyen bir enerji ile çalışmalarına devam eden ve kendisinden daha genç akademisyenlerin çoğu zaman imrenerek, bazan da biraz kıskanarak izledikleri Hocam Prof. Dr. M. Haberal, Türk ve dünya bilimine yaptığı katkıları ile, verdiği eserlerle ve Cumhuriyetimizi yüceltmeye tümüyle adadığı yaşamı ile başta akademisyenler olmak üzere her Türk vatandaşının yüreğinde derin minnet ve şükran hisleri uyandıran bir sima olmuş ve Cumhuriyet ve bilim tarihimizde onurlu yerini almıştır. Cumhuriyetimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal a minnettardır. 19