ANKARA ÇĐĞDEMĐ ANKARALI GEZGĐNLER BÜLTENĐ Sayı: 9, Temmuz 2010



Benzer belgeler
Türkiye den Vize İstemeyen Ülkeler - Vizesiz Ülkeler Haritası 2017

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

Türkiye den Vize İstemeyen Ülkeler - Vizesiz Ülkeler Haritası 2017

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün)

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

BuranoVenedik denince akla ilk

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Kurban Bayramı'nda Japonya. Tokyo - Kyoto - Osaka. 28 Ağustos - 04 Eylül 2017 (8 gün - 7 gece)

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

Türk Hava Yolları Tarifeli Seferi İle. Arjantin-Brezilya. Buenos Aıres, Iguazu, Rıo De Janeıro, Sao Paulo. 23 Kasım - 02 Aralık 2016 (10 gün - 9 gece)

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

Türkiye den Vize İstemeyen Ülkeler - Vizesiz Ülkeler Haritası 2016

DESTEKLERİYLE. 32 nd FIAP CONGRESS 32. FIAP KONGRESİ SEPTEMBER 2014 ANKARA - CAPPADOCIA EYLÜL 2014 ANKARA-KAPADOKYA

Saffet Emre Tonguç eşliğinde Ramazan Bayramında FRANSIZ ŞATOLARI VE PARİS 25 Haziran 2017 / 4 gece-5 gün

2015 YILI OCAK EYLÜL DÖNEMİ EV TEKSTİLİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Şeker Bayramı'nda Japonya. Japonya. 24 Haziran - 30 Haziran 2017 (7 gün - 6 gece)

20 Mayıs - 26 Mayıs 2017 (7 gün - 6 gece)

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

Tur Danışmanımız: Ali Canip Olgunlu

YANI BAŞIMIZDAKİ KOMŞU BATUM Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 05 Nisan 2018 / 3 Gece 4 Gün

1.GÜN 7 Ocak, Çarşamba: İSTANBUL BUENOS AIRES

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Arjantin ve Brezilya

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

PHUKET 29 OCAK 05 ŞUBAT

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

Masallar Kenti Mardin i Nükhet Everi ile Geziyoruz!

Eğirdir-Kovada-Yazılıkanyon (21-22 Haziran 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

4* M/S Royal Gemisi İle. Tuna Nehir Turu. Tuna Nehri ve 4 Ülke

06-26 EKiM 2016 YER: BARIŞ MAH. EĞİTİM VADİSİ BULV. ZABITA MD. HİZMET BİNASI YANI. Sandra Lopez. Ayla Turan Bahadır Çolak Kadriye İnal SelçukYılmaz

"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

Türk Hava Yolları Tarifeli Seferi ile. Arjantin - Brezilya. Sonbaharda Arjantin - Brezilya BUENOS AIRES-IGUAZU-RIO DE JANEIRO-SAO PAULO

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

ÜLKE NORMAL PASAPORT HUSUSİ VE HİZMET PASAPORTU DİPLOMATİK PASAPORT ABD Vize gerekiyor Vize gerekiyor Vize gerekiyor Afganistan Vize gerekiyor Vize

VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

1985 YILI EGE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MEZUNLARI ESKİŞEHİR BULUŞMASI TEMMUZ 2013

Yoga Kampı. Artvin, Maçahel de. Yüz Yogası & Hatha. 1. KAMP - Yazın Coşkusu 21 Temmuz 2018 Cumartesi'den 25 Temmuz Çarşamba ya

KURBAN BAYRAMINDA FRANSIZ ŞATOLARI Ağustos 2018 / 3 Gece 4 Gün

ihh 6. ULUSLARARASI ÇOCUK BULUŞMASI RAPORU

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 16 HAZİRAN Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize sağlıkla geçirecekleri mutlu bir tatil diliyoruz.

ST. PETERSBURG&MOSKOVA

AFRİKA DAKİ AKDENİZLİ TUNUS Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

Motelimiz, 7 iki kişilik oda, 2 üç kişilik oda ve 3 bungalowdan oluşuyor. Bungalowlarda 2 yatak odası ve 4 yatak var.çocuklu Aileler için çok ideal

Tur Programı. İlginç bir şekilde sakin ve mütevazi, fiyortlar, dağlar ve kuzey ışıkları ile masalsı bir diyar

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

LOIRE VADİSİ ŞATOLARI & PARİS 25 Haziran 2017 / 4 Gece 5 Gün

KURU MEYVE RAPOR (EGE)

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

ALSACE NOEL PAZARLARI

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE KUZEY MACERASI - LAPONYA

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE NORMANDİYA SAHİLLERİ Ekim 2017

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

DINYEPER İN ALTIN KUBBELERİ KIEV Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

SIRADIŞI LJUBLJANA Yıl boyunca HER PERŞEMBE / 3 Gece 4 Gün

LJUBLJANA DA NOEL PAZARI Aralık 2016 / 3 Gece 4 Gün

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: E mail:nurgul.usta@dorinsight.

Antik Medeniyetlerin İzinde GAP Turu

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

BREMEN TRENDELBURG HAMELIN - SABABURG

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün

Kaba doğum hızı (%) Kaba ölüm hızı (%)

Gezi, 4 gece konaklama 5 gündüz şeklinde olacak. Gidiş: Havayolu ile İstanbul - Bosna, Dönüş; Üsküp - İstanbul olacak. 5 Ülke 12 vilayet gezilecek.

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Nisan 2012

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KÜLTÜR SANAT ETKİNLİK REHBERİ

İçindekiler YENİ YILA BAŞLARKEN OKUL AİLE BİRLİĞİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Air France Hava Yolları ile. Sömestir Küba. Havana,Cayo Santa Maria. Remedios, Trinidad, ve Santa Clara Şehir Turları Dahil

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Benimle Evlenir misin?

Air France ve KLM Hava Yolları İle. Küba. Havana, Cayo Santa Maria 10 Mart - 17 Mart 2017 (8 gün - 7 gece)

Amsterdam Turu 3 TUR ÖZELLİKLERİ. 1.Gün: İstanbul Amsterdam "Şehir Turu" 2.Gün: Amsterdam Serbest Gün veya Büyük Hollanda Ekstra Turu

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

SERDA BÜYÜKKOYUNCU İLE NORMANDİYA & BRETONYA

Transkript:

Bu Sayı 32 Sayfayız ANKARA ÇĐĞDEMĐ ANKARALI GEZGĐNLER BÜLTENĐ Sayı: 9, Temmuz 2010 Hannover Bir Tutam Muş Bitlis te Beş MiĐnare Nallıhan da Renkleri Solumak Başkentte Dört Mevsim; 3- Yaz Ankara Keçisi Güney Afrika ya Nasıl Götürüldü?

Đçindekiler 3- ÖNSÖZ Timur Özkan 4- KISA/KISA; Ankara dan ve Grubumuzdan Haberler 10- ÜYELERĐMĐZ Mehmet Fatih Koca 12- OBJEKTĐF Rüştü Hatipoğlu 14- TADI DAMAĞIMDA Erdem Engin 15- GEZ/DĐNLE Bekıs Ceyla Çetinsoy 16- DÜNYADAN; CeBIT Gezginleri Đçin Hannover Tavsiyeleri Levent Boz 19- GEZ /OKU - GEZ/YAZ Timur Özkan 20- TÜRKĐYE DEN; Bir Tutam Muş Sümer Özvatan 23- TÜRKĐYE DEN; Bitlis te Beş Minarenin Đzinde Filiz Serhadlioğlu 25- GEZGĐNCE Timur Özkan 26- ANKARA DAN; Nallıhan da Renkleri Solumak Erdem Engin 27- BAŞKENTTE DÖRT MEVSĐM; 3- YAZ 30- ANKARA DERGĐLERĐ 31- ANKARA/ANKARA; ÇIKRIKLAR DURUNCA Turhan Demirbaş 32- DĐZELERDEN Ali Cengizkan Ön Kapak: Uçaktan Ankara nın Tarihi Kent Merkezi (Fotoğraf: T. Özkan) Arka Kapak: Hacıbayram Camii ve Augustus Tapınağı (Fotoğraf: T. Özkan). ANKARA ÇĐĞDEMĐ ANKARALI GEZGĐNLER BÜLTENĐ Ankaralı Gezginler elektronik iletişim grubu tarafından yayınlanır. Ücretsizdir. Burada yayınlanan yazı, haber, fotoğraf, resim vb kaynak gösterilerek ve sahiplerinden izin alınarak kullanılabilir. Editör: Timur Özkan http://groups.yahoo.com/group/ankaraligezginler ankaraligezginler@yahoogroups.com ANKARA ÇĐĞDEMĐ hakkındaki her türlü görüş, eleştiri ve önerilerinizi, bültenimizde yayımlanmasını istediğiniz etkinlik haberlerinizi ve de Ankara dan, Türkiye den Dünya dan gezi yazılarınızı ozkantimur@yahoo.com adresine bekliyoruz. ANKARA ÇĐĞDEMĐ 'nin önceki sayılarını; grubumuzun ana sayfasındaki Files'dan E-dergi "Ankara Çiğdemi" klasörünü veya http://groups.yahoo.com/group/ankaraligezginler/files/%20e-dergi%20%20%22ankara%20cigdemi%22/ adresinden ilgilendiğiniz sayıyı tıklayarak okuyabilirsiniz. Eğer açılmıyorsa dosya adı üzerinde sağ klikle Yeni Pencerede Aç yapabilir, bilgisayarınıza indirmek için aynı şekilde sağ klikle Hedefi Farklı Kaydet, yazdırmak için ise Hedefi Yazdır fonksiyonlarını kullanabilirsiniz. Bültenlerimiz dergi formatında tasarlandığından booklet olarak print alırsanız, 24 sayfalık bir dergi olarak okuyabilirsiniz. Ankara Çiğdemi nin tüm sayılarını, medya destekçimiz www.fotogezgin.com sitesinden de takip edebilirsiniz

Önsöz Timur ÖZKAN ozkantimur@yahoo.com Ankaralı Gezginler Beş Yaşında... Kıtadan adlı kitaplarını da eklersek grubumuz üyelerine ait olup bu dönemde yayınlanan kitap sayısının 10 u bulduğunu görüyoruz. Bu dönemde burada sayamayacağım kadar çok sayıda üyemizin gazete ve dergilerde çıkan birbirinden güzel gezi yazılarını da okuduk. Bunun yanısıra tamamen grup üyelerimizin yazılarından oluşan dergiler de yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Üyelerimizden Dr. Meral Dinçer in yayınladığı Seyir Defteri dergisinin Ankaralı Gezginler Özel Sayısı tamamen grup üyelerimiz tarafından hazırlanırken Milli Eğitim Bakanlığı Ankara Đl Milli Eğitim Müdürlüğü nün yayımlamakta olduğu Ankara dergisinin Ankara Özel Sayısı da büyük ölçüde üyelerimizin yazılarıyla oluştu. 6 Haziran 2005 günü bir grup Ankaralı gezgin tarafından kurulan grubumuz zaman içinde büyüyerek beşinci yıldönümünü geride bıraktığımız kutladığımız bugünlerde; üye sayısı 500 e yaklaşan bir büyüklüğe ulaşırken daha önemlisi örnek alınan ve takdir edilen bir topluluk oldu. Bu vesileyle şöyle bir geriye baktığımızda, beş yıl boyunca hep beraber övünebileceğimiz pek çok etkinlik gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Bir dernek, vakıf vb bir yapılanmaya gerek duymadan gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikler hem grubumuzun daha çok tanınmasını ve yeni isimlerin aramıza katılmasını sağladı. Hem de grup üyelerinin daha çok kaynaşmasını ve aramızdaki iletişimin giderek artmasını sağladı. Grubumuz etkinlikleri içinde daha bir ön plana çıkan kitap çalışmalarımız çeşitlenerek devam ediyor. Her an yeni bir üyemizin kitap haberiyle mutlu oluyoruz. Bu beş yılda; çoğunluğunu grup üyelerimizin oluşturduğu birçok gezin-yazarın ortak eseri 6 gezi kitabıyla birlikte grup üyelerimizin kendilerine ait 10 kitabın doğumuna tanık olduk. Ankaralı Gezginler serisinden yayınladığımız Dünyadan, Türkiye den ve Ankara dan Gezi Yazılar adlı kitaplarımızı Gezgin Gözüyle serisinden yayınladığımız Rusya ve Kafkasya, Mısır ve Ortadoğu ile Çin ve Uzak Asya adlı kitaplarımız izledi. Bu dönemde üyelerimizden Zafer Bozkaya, Hindistan Gezi Rehberi nin dördüncü baskısını yaparken Đran Gezi Rehberi nin ikinci baskısına hazırlanıyor. Eser Saka nın konularında birer ilk olan; Uygur Mutfak Kültürü ve Yemekleri ile Düşten Gerçeğe Yolculuk Doğu Türkistan adlı kitapları raflardaki yerini aldıktan sonra bu defa Rüştü Hatipoğlu, Everest Ana Kamp yürüyüşüne ait notlarını Defterimle Sohbetler adıyla yayınladı. Bu dönemde bir diğer üyemiz Murat Özsoy da çok özgün bir kitapla karşımıza çıktı. Özsoy un son kitabı Yazarların Ankara sı el yazılarıyla 50 den fazla yazarın Ankara hakkındaki anı ve gözlemlerini bir araya getiriyordu. Bunlara Timur Özkan ın Gezmek Yaşamaktır, Gezgince 4 Kıtadan ve 5 Sergilere gelince; Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi nde düzenlediğimiz Gezgin Gözüyle Fotoğraf Sergileri geleneksel hale dönüştü. Her yıl bir kez düzenlediğimiz ve çok sayıda üyemizin katıldığı bu sergilerin yanı sıra Timur Tuğanoğlu ve Eser Saka gibi üyelerimizin kişisel fotoğraf sergilerini de zevkle gezdik. Bunların haricinde neredeyse gün geçmiyor ki yeni bir fotosunum haberi almayalım. Her hafta demek belki biraz abartılı olabilir ama hemen her ay bir, bazen iki üyemizin foto-sunumunu izliyoruz. Kendi aramızdaki tanışma toplantıları da benzer foto-sunumlara sahne olurken bu toplantılarımız değişik ülke mutfaklarına yönelik olarak çeşitlenerek devam ediyor. Her zaman söylediğimiz gibi biz bir iletişim grubuyuz ama bu kadar gezginin bir arada olduğu bir grup sadece iletişim boyutuyla yetinmiyor ve zaman zaman tematik Ankara gezileri de gündeme geliyor. Bu geziler sayesinde bugün en azından grubumuzda Ankara da bir Yahudi Mahallesi olduğunu bilmeyen kalmadı. Veya artık herkes Roma Hamamı nın antik bir sit alanı olduğunu biliyor ve sanıyorum ikinci yılımızdaydı, bir üyemizin sorduğu gibi Neden Roma Hamamı nda yıkanmaya gitmiyoruz şeklinde bugün gülümseyerek hatırladığımız- sorular ortaya atılmıyor. Ankara Çiğdemi konulu fotoğraf yarışmasının katılımın çok az olması nedeniyle gerçekleştiremedik ama artık grubumuzda herkes Ankara nın adını uluslararası botanik diline taşıyan endemik bir çiçeğimiz olduğunu biliyor. (Ankara Çiğdemi bu açıdan tek değil, ilerde Ankara Karanfilini ve diğerlerini de hep beraber tanıyacağız.) Bir diğer ortak etkinliğimiz olan ANKARA ÇĐĞDEMĐ adlı e-bültenimiz her üç ayda bir ilginç gezi ve Ankara yazılarıyla sizlere ulaşmaya devam ediyor. Son olarak, beşi bitirip altı yaşımıza girdiğimiz bugünlerde eski yeni tüm üyelerimizi sevgiyle kucaklıyor, dünyanın farklı coğrafyalarında hep birlikte sürdürdüğümüz bu ortak yolculuğumuzun hiç bitmemesini diliyorum.

Kısa/Kısa Ankaralı gezginlerden bir günde üç etkinlik birden; Yeni kitaplarımızı tanıttık, sergi açtık, yaş günümüzü kutladık Çoğunluğu grubumuz üyesi birçok gezgin yazarın ortak eseri Gezgin Gözüyle Mısır ve Ortadoğu ile Gezgin Gözüyle Çin ve Uzak Asya adlı kitaplarımız ile Timur Özkan ın 4 Kıtadan ve 5 Kıtadan adlı iki yeni gezi kitabının tanıtım kokteyli 1 Mayıs 2010 tarihinde Ankara Kulübü nün merkezi, tarihi Abidinpaşa Köşkü nde gerçekleştirildi. Çok sayıda, yazar, konuk ve üyemizin katıldığı toplantı esnasında grubumuzun 5. yaşgününü de kutladık. Yaşgünü pastamızı konuklar arasında bulunan ANKAMER Müdürü Prof. Dr. Aliye Öztan ile bu toplantı için Đzmir den gelen genç yazarlarımızdan ve kardeş grubumuz Đzmirli Gezginler üyesi Eylül Başak Tuncel birlikte kestiler. Bu vesileyle Abidinpaşa Köşkü ne gelenler hem restore edilerek kültür merkezi olarak kullanılan geleneksel bir Ankara evini gezme hem de çok özel iki sergiyi izleme fırsatı buldular. Gezginin Çantasından adını verdiğimiz ilk sergi grubumuz üyelerinin dünyanın farklı coğrafyalarından topladığı birbirinden ilginç anı objelerinden oluştu. Koordinatörlüğünü Necati Ekmekçioğlu nun yaptığı sergiye Belkıs Ceyla Çetinsoy, Emel Aşkın, Eser Saka, Fatma Akcengiz, Güneş Demirbaş, Murat Özsoy, Necati Ekmekçioğlu, Nihani Bayındır, Turhan Demirbaş ve Z. Eser Deniz Oğuz katıldılar. Sergilenen objeler arasında yer alan Gülsüm Özkan a ait dünya bebekleri koleksiyonu aynı salonda düzenlenen ve grubumuz üyelerinden Sema Şentürk ün organize ettiği Türkiye nin Bebeği Elif sergisiyle anlamlı bir bütünlük oluşturdu. Böylece Milli Eğitim Bakanlığı nın bir projesi kapsamında Olgunlaşma Enstitüleri tarafından geliştirilen Türk model bebekleri dünya bebekleriyle buluşmuş oldu. Etkinliğimiz, aralarında Hürriyet Ankara nın da bulunduğu birçok gazetede haber olurken Ankara ThreeS dergisinin Haziran sayısında da geniş bir şekilde yer aldı.

Eskişehirli Gezginlere Konuk Olduk Eskişehirli gezgin dostlarımızın davetiyle günübirlik bir Eskişehir gezisi gerçekleştirdik. 16 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ve 22 üyemizin katıldığı gezi kapsamında; hem kentin tarihi ve turistik yerlerini gezdik hem de Türkiye nin ilk ve tek gezgin kafelerinde ağırlandık Bu geziye katılan grubumuz üyelerinden, gezgin dostumuz Anastasios Zimbrikakis ın Eskişehir izlenimleri şöyle; Ankaralı gezginler grubu ile ilk kez tarihi Ankara gezisinde tanışmıştım. Đkinci gezinin Eskişehir'e yapılacağını duyduğumda, birinci gezi gibi güzel olacağı önsezisini hissettim. Gerçekten de Eskişehir'e yapılan ikinci gezideki izlenimlerim, ilk kez Eskişehir'e giden biri olarak, mükemmel oldu. Ankara'dan 16 Mayıs Pazar günü sabah saat 9 hızlı treni ile gardan hareket ettik. Birbuçuk saatlik yolculuktan sonra Eskişehir'e vardık. Bizi Eskişehir gezginler grubundan Candaş ve Murat, Porsuk çayı yaya yolunda yürüdükten sonra alıp gezi bitene kadar bize rehberlik edip, saatler boyunca sürecek gezimize refakat ettiler. Kahvaltı etmeye Varuna Gezgin Kafe ye gittik, sunulan zengin kahvaltı sonunda Eskişehir'i keşfe çıktık. Merkeze kadar yürüdükten sonra, tarihi eski evlerin, onarılmış Kervansarayın, Osmanlı dönemi camisinin bulunduğu, Osmanlı döneminin Eskişehir yerleşimi olan Odunpazar'ına gittik. Mimari doku o kadar iyi bir şekilde yaşatılmıştı ki, başka bir devirde yaşıyormuşuz izlenimi vardı. Lületaşı Müzesini ve atölyesini gezdik. Lületaşı Eskişehir'in ürünü olmasına rağmen, artık ustalar ve duyulan ilgi azalmış. Ardından Cam Müzesini ziyaret ettik. Odunpazarı evleri ve Kurşunlu Camii ve Külliyesi bir bütün olarak, Osmanlıdan günümüze kalan tarihi mirası teşkil ediyor. Bazı evler yeni restore ediliyor, bazıları ise restore edilmesini bekliyor. Şimdiye kadar yapılan çalışma çok takdir edici. Odunpazarı'ndan inip, çağdaş şehir anlayışına kavuşmak için, şehirden geçen tramvaya bindik. Đndiğimiz yer Kentpark'tı. Park olarak kurulmuş, plaj tesisi de yapılan ve Eskişehir'de deniz varmış imajını yaratmak isteyen bir proje. Taksilere binerek, şimdi alışveriş dükkanları ve restoranları olan eski hanı ziyaret ettik. Yürüyerek merkeze vardık ve bir restoranın terasında Eskişehir'in meşhur çiğ böreğini yedik. Soğuk bira eşliğinde harikaydı. Porsuk çayı etrafında gezinirken, çay turu yapan gondollara veya gemiye binmek istememiz, rock festivali çerçevesinde Porsuk çayı üzerinde kurulmuş olan platformda çalan müzik gruplarından dolayı suya düştü. Barlar sokağını gezip bara biraz takıldıktan sonra tekrar gezmeye koyulduk. Bir kısmımız Porsuk çayı etrafında güneşin battığı anı fotoğraflarıyla yakalamaya çalıştı ve müzik konserini dinledi. Saatin ne kadar çabuk geçtiğini bile fark etmeden ayrılma zamanı geldiğinde, son hızlı trene yetişmek için gara hareket ettik. Saat 22de hareket eden tren, bizi dolu dolu bir gün yaşadığımız Eskişehir'den hızlı bir şekilde uzaklaştırıyordu. O kadar yorgunduk ki tren hızlı olmasına rağmen bize yavaş geldi. Ankara'ya saat 23.30 da vardığımızda, güzel bir gezinin anıları ve bol fotoğraf çekimleri ardından, önümüzdeki gezinin ne zaman olacağı düşünceleriyle birbirimizden ayrıldık.

5 Mayıs ta Gezginler Kulübü ndeydik Gezginler Kulübü Derneği nin her ayın ilk Çarşamba günü Armada Otel de gerçekleştirdiği aylık toplantılarda Đstanbullu gezginler bir araya geliyor. Gezi ve sanat dünyasından konukların da katıldığı bu toplantılarda ayrıca gezi içerikli foto-sunumlar, mini konserler ve dans gösterileri de düzenleniyor. Yazarlarımızdan Şeref Pınarcı; Hamza Kapot ve Emre Özdemir in da katıldığı Gezginler Kulübü nün Mayıs ayı toplantısında yeni kitaplarımızın tanıtımı da yapıldı. Ankaralı Gezginler Fotoğraf Sergisi Ankara Kalesi nde tekrarlandı Her ayın ikinci cumartesi saat 2 de toplu açılış yapmayı bir gelenek haline getiren Ankara Kalesi Galerileri grubuyla düzenlediğimiz bir ortak etkinlik çerçevesinde; fotoğraflarımızı Atpazarı sokağın tarihi atmosferinde bir kez daha sergiledik. Kısa süren bir yaz yağmuruna da yakalandığımız sokak sergimiz çok sayıda üyemizle birlikte turistler ve kaleyi gezmekte olan Ankaralılar tarafında ilgiyle izlendi. ANKAMER in Ayaş Çalıştayı Ankara Üniversitesi Ankara Çalışmaları ve Araştırmaları Uygulama Merkezi ile Ayaş Belediyesi tarafından düzenlenen Ayaş ın Yarını Đçin Dünü ve Bugünü Çalıştayı 12 Haziran 2010 Cumartesi günü Ayaş ta gerçekleştirildi. Çalıştayda aralarında grubumuz üyelerinden Dr. Metin Özaslan ın da bulunduğu çok sayıda bilim adamı görüşlerini açıkladıktan sonra konuklar için Ayaş gezisi düzenledi. Seçkin Gezginin Defteriyle Sohbetler i yayınlandı Grubumuz üyelerinden A. Rüştü Hatipoğlu nun geçen yıl gerçekleştirdiği Everest Ana Kamp Yürüyüşü esnasında yaşadıklarını yazdığı ve Everest Ana Kamp Defterimle Sohbetler adını verdiği kitabı Alter Yayıncılık tan çıktı. Seçkin gezgin dostumuzu kutluyor ve 65 ine varmadan hayalini kurduğu zirveyi de yapmasını diliyoruz. 4. Ankara Kalesi Festivali Altındağ Belediyesi ve Ankara Kalesi Derneği tarafından 4-6 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 4. Ankara Kalesi Festivali kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.. 1. Ödül, Taner Kıral (Bolu) Çiğdemim Derneği Fotoğraf Yarışması sonuçlandı Çiğdemim Derneği nin düzenlediği Doğada Çiğdem Çiçeği konulu fotoğraf yarışması sonuçlandı. Sekiz fotoğrafçının katıldığı ve ilk üç dereceyi Taner Kral, Zeynep Kavalcı ve Ali Gökçe nin paylaştığı yarışmada; grubumuz üyelerinden Rüştü Hatipoğlu Eğerli Kuzgunköy de çektiği çiğdem fotoğrafıyla dördüncü oldu. Talat Halman a nezaket ziyareti Cumhuriyet Ankara eki yazarlarından ve Bilkent Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talat Halman ı ziyaret ettik. ANKARA ÇĐĞDEMĐ nin editörlerinden Belkıs Ceyla Çetinsoy ile 11 Haziran Cuma günü gerçekleştirdiğimiz ziyaret esnasında; Ankara Çiğdemini sık sık köşesinde gündeme getiren değerli hocamıza teşekkür ettik.

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Parkta; Oyuncağım, Oyun Çağım TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yürütülen Parkta; Oyuncağım, Oyun Çağım adlı proje kapsamında 60 Ankaralı çocuk tarafından tasarlanan çocuk parkı oyuncakları Ankara da sergilendi. Cankurtaran da doğa yürüyüşü 28 Mart 2010 tarihinde düzenlediğimiz ve 15 kadar üyemizin katıldığı doğa yürüyüşü esnasında hem güzel bir gün geçirdik hem de sezonun son Ankara Çiğdemi fotoğraflarını çekme olanağı bulduk. Bir sonraki hafta sonu için Kızılcahamam Sey Hamamı bölgesine planladığımız geziyi ise yeteri kadar katılım olmadığı için gerçekleştirmedik Ankara nın yeni logosu tartışılıyor Ankara Büyükşehir Belediyesi nin tartışmalı ambleminden mahkeme kararıyla vazgeçmesinin ardından belediye encümeninde kabul edilen yeni logo beraberinde yeni tartışmalar ve eleştiriler getirdi. Grafiker Ramazan Türkmen tarafından hazırlanan ve Ankara kedisinden uyarlanan logonun ünlü Cats müzikalinin logosuyla benzerliği eleştirilerin başında geliyor. Son gelişmelerle artık 60 ülkeye vizesiz girebiliyoruz Suriye, Pakistan, Arnavutluk, Libya, Ürdün, Lübnan ve son olarak Rusya nın da eklenmesiyle Türkiye ye vize uygulamayan ülkelerin sayısı 60 a yükselecek. Bu ülkeler şunlar; Antigua- Barbuda, Arjantin, Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Bosna-Hersek, Brezilya, Ekvador, El Salvador, Fas, Fiji, Filipinler, Guatemala, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, Haiti, Hırvatistan, Honduras, Hong Kong, Đran, Jamaika, Japonya, Karadağ, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kolombiya, Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Kosova, Kosta Rika, Libya, Lübnan, Makau, Makedonya, Maldivler, Malezya, Mauritus, Nikaragua, Pakistan, Palau Cumhuriyeti, Paraguay, Rusya, St. Vincent- Grenadines, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Suriye, Svaziland, Şili, Tanzanya, Tayland, Trinidad- Tobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay, Ürdün, Venezuela. Kaynak: www.gezginler.org.tr Olcay Özgen in fotoğrafı Cumhuriyet in Ankara ekinde Cumhuriyet gazetesinin 2 Temmuz 2010 tarihli haftalık Ankara ekindeki AFSAD dan Kareler köşesinde grubumuz üyelerinden Olcay Özgen in. dan bir fotoğrafı yayımlandı. Aynı köşede daha önce de üyelerimizden Arzu Özgen, Zeynep Şişman ve Özcan Şişman ın da fotoğrafları yer almıştı. 2011 Evliya Çelebi Yılı UNESCO, Evliya Çelebi'nin doğumunun 400. yılına denk gelen 2011 i, "Evliya Çelebi Yılı" olarak kabul etti. Gezginlerin ve gezi yazarlarının piri, tüm dünyada UNESCO tarafından düzenlenecek çeşitli etkinliklerle tanıtılacak. Öte yandan Avrupa Konseyi de Evliya Çelebi yi 21. Yüzyılda Đnsanlığa Yön Veren En Önemli 20 Kişi den biri ilan etti.

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Hamamönü ve Ankara Kalesi ni gezdik 18 Nisan Pazar günü yapılan ve 24 üyemizin ve yakının katıldığı gezimiz Hamamönü nde başladı. Önce burada restore edilen Mehmet Akif, Fırın, Sarıkadın sokaklar gezildi. Daha sonra Yahudi Mahallesi, Şengül Hamamı, Anafartalar Caddesi, Çıkırıkçılar Yokuşu yoluyla geldiğimiz Çengel Han da bir dinlenme molası verdik. Gezimiz Ankara Kalesi ve buradaki Alaeddin ve Musafir Fakıh camileriyle devam etti. Bu defa kalenin burçlarından başka tarihi Saat Kulesi nde de çıktık. Yemek molasından sonra giderek galeriler sokağına dönüşmekte olan tarihi Atapazarı Sokaktaki galerileri, bir Ankara Kalesi gönüllüsü ve Galeri Z nin sahibi Fatma Tuna nın rehberliğinde dolaştıktan sonra son olarak Ahi Şerafettin Camii ni gezerek turumuzu tamamladık. Büyük Kolej den Cumhuriyet Anıtları Sergisi Koordinatörlüğünü grubumuz üyelerinden Alper Güngör ün yaptığı bir öğrenci projesi çerçevesinde Ankara nın anıtlarını fotoğraflayan ve bu anıtların yapıldıkları tarihlerdeki fotoğraflarıyla birlikte belgeleyen Büyük Kolej öğrencileri, çalışmalarının ikinci aşaması olarak Cumhuriyet Dönemi anıtlarını 15 Mayıs 2010 tarihinde Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi nde sergilediler. Eser Saka nın Doğu Türkistan foto-sunumu Grubumuz üyelerinden Eser Saka, 24 Nisan günü, Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği'nde "Doğu Türkistan- Sincan Uygur Özerk Bölge" seyahatine dair anılarını ve gözlemlerini içeren bir konuşma yaptı ve fotoğraflarını sundu. Turizm Haftası nda 27 Aralık Lions Đlkokulu ndaydık Turizm haftası etkinlikleri çerçevesinde 16 Nisan günü katıldığımız toplantıda Dikmen Lions 27 Aralık Đlkokulu nun 100 civarında öğrencisiyle buluştuk. Çin, Tayland ve Güney Afrika fotoğraflarını sunan Timur Özkan daha sonra geleceğin gezginlerinin sorularını yanıtladı Çocuk Gözüyle Ankara Resim Yarışması Sonuçlandı Özel Nesibe Aydın Anaokulu ve Görsel Sanat Eğitimi Derneği işbirliğiyle düzenlenen ve Ankara daki anaokullarında okuyan öğrencilerin katıldığı Benim Şehrim- Çocuk Gözüyle Ankara konulu resim yarışması sonuçlandı. Yarışmaya gönderilen 350 resim arasında; birinciliği Mamak Ali Kuşçu Đlköğretim Okulu ndan Gazi Ataol Coşkun un, ikinciliği Sincan ĐMKB Đlköğretim Okulu anasınıfından Buse Yağmur un, üçüncülüğü Sincan Hayriye Andican Anaokulu ndan Gülsu Ürkmez in kazandığı yarışmada 15 öğrencinin resmi de mansiyonla ödüllendirildi. Ödüller, 17 Nisan Cumartesi günü Gölbaşı ndaki okul yerleşkesinde düzenlenen ve çok sayıda öğrenci velisiyle birlikte, okulun kurucusu Nesibe Aydın ile grubumuz üyelerinden ve Anaokulu Müdürü Selma Yıldırım ın da katıldığı törende dağıtıldı. Aynı gün açılan ve yarışmaya katılan tüm resimlerin yer aldığı sergideki resimlerin altyazıları arasında; miniklerin çevre duyarlılığı ve yeşil özlemi dikkat çekti... Ankara nın Kardeş Kentleri Yazı dizisi devam ediyor Ankara ThreeS dergisinde, Aralık 2009 tarihinden itibaren devam eden ve Timur Özkan tarafından hazırlanan Ankara nın Kardeş Kentleri yazı dizisinin Temmuz 2010 tarihli 8. sayısının konusu Bişkek üyelerimizden Ali Adnan Akgündüz ün fotoğraflarıyla yayınlandı.

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Ankara dergisinin Ankara Özel sayısı çıktı Ankara Đl Milli Eğitim Müdürlüğü nün yayınladığı ve tamamen Ankara yazılarına ayrılan Ankara dergisinin Mayıs-Haziran 2010 tarihli 67. sayısında çok sayıda üyemiz yazı ve fotoğraflarıyla Ankara mızın çeşitli yönlerini anlattılar. Üyelerimizden Haluk Sargın (2), Meral Dinçer, Turhan Demirbaş (2), Hakan Kildokum, Ömer Türkoğlu, Murat Özsoy, Timur Özkan, Necati Ekmekçioğlu, Levent Boz, Mehmet Fatih Koca, Necati Kazancı, Ruhan Betül Özkan, Belkıs Ceyla Çetinsoy, Metin Özaslan, Füsun Uzunoğlu, Eser Saka, Yalçın Ergir, Selma Yıldırım ve Bilge Dilmen in yazılarıyla, Hande Akçakoca, Esra Akçasu, Nihani Bayındır, Zeynep Şişman, Özcan Şişman, Ayşe Belgin Samurkaşoğlu, Rüştü Hatipoğlu ve Timur Tuğanoğlu nun fotoğraflarıyla katıldığı Ankara dergisinin Ankara özel sayısında ayrıca aralarında H. Đbrahim Uçak, Haldun Cezayirlioğlu, Serkan Akgündüz, Önder Şenyapılı ve Savaş Sönmez in de bulunduğu çok sayıda değerli Ankara araştırmacısı da ilginç yazılarla yer aldılar. Böylece tarihinden sanat ve kültürüne, gezilecek görülecek yerlerinden mutfağına kadar kapsamlı bir dergi ortaya çıktı ve Ankara dan Gezi Yazıları adıyla yayımladığımız üçüncü kitabımızdan sonra grubumuz üyelerinin geniş katılımıyla hazırlanan Ankara dergisi de hepimizin kütüphanesinde bulunması gereken bir yayın oldu. Ankara dergisi, Beşevler deki Đl Milli Eğitim Müdürlüğü nün Basın Yayın Bölümü nden ücretsiz olarak alınabilir. Olcay Özgen in sırt çantasındaki coğrafyalar Grubumuz üyelerinden Olcay Özgen 28 Mayıs Cuma günü AFSAD da Brezilya, Mısır, Laos, Kamboçya, Vietnam, Tayland, Arnavutluk ve Makedonya dan derlediği fotoğraflarını gezi ve fotoğraf dostlarıyla paylaştı. Özgen in Sırtçantamdan Coğrafyalar adını verdiği foto-sunum kalabalık bir grup tarafından ilgiyle izlendi. Moderasyon da Görev Değişimi Bilindiği gibi grubumuzda her yönetici en çok iki yıl görev yaparken bir öncekilerle kademeli olarak değişmekte, böylece her yeni dönemde bir önceki dönemden devam eden yöneticiler deneyimlerini yeni arkadaşlarla paylaşmaktadırlar. Hep eleştirdiğimiz parti veya sendika başkanları gibi sürekli yönetimde kalmak yerine en başarılı olunduğu anda bile görevi yeni arkadaşlara devretmek grubumuzun yazılı olmayan bir kuralı olarak işlemektedir. Đşte bu özgün yönetim modelinin gereği olarak iki yıllık görev süresini dolduran yöneticimiz Hasan Berk Baysal bayrağı bir başka deneyimli gezgin üyemiz Eser Saka ya devrederken diğer yöneticilerimiz Necati Ekmekçioğlu ve Acar Şensoy görevlerine devam ediyorlar. Hasan Berk Baysal a bu güne kadarki katkılarından dolayı bir kez daha teşekkür ederken Eser Saka ya hoş geldin diyor ve başarılar diliyoruz. Đnternette Ankaralı Gezginler; http://sozluk.sourtimes.org 1 Ankara da su kesintisi yaşanmasın diye Đ.Melih Gökcek'in aklına uyup tatile çıkan, akabinde hazır kurtulmuşuz ne diye geri dönelim diye düşünüp gezgin olan tayfa. (arzach, 30.01.2008 09:57) 2 Pelikan yayınlarından çıkan bir gezi kitabı, tam adı "Ankaralı Gezginler - Gezi Yazıları Seçkisi" şeklindedir. Đçinde birçok gezginin yazıları yer alıyor. Yazarlar arasında Can Dündar, Tayfun Taliboğlu, Ufuk Özdemir, Mustafa Balbay, Zafer Bozkaya gibi isimler de var. (leleg cobani, 30.01.2008 10:15)

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Üyelerimiz Mehmet Fatih KOCA mefako@yahoo.com Ben de Zaten Norveçli Değilim LATĐN AMERĐKA DA 100 GÜN Önce Mehmet Fatih Koca'yı tanıyalım Ne is yapar, neden gezer, gezmekten ne anlar? Bilgisayar mühendisiyim. Bilkent Üniversitesi nden mezuniyetimin ardından iki sene Türkiye de, 2.5 seneye yakın da Hollanda da yazılım mühendisi olarak çalıştım. Güney Amerika gezimi tamamladıktan sonra bir ay Türkiye de kalıp Ağustos ayında ABD Maryland Üniversitesi nde Đş Yönetimi Yüksek Lisansı (MBA) eğitimime başlayacağım. Gezginlik bence kronik bir hastalık. Đnsanoğlunun yakalanabileceği en güzel hastalık. Tedavisi yok. Gezmeden hafiflemiyor. Gezdikçe hastalık daha da ilerliyor. Böylesine kısır bir döngü. Gezginlik hastalığını taşıyıp da bir kere yollara düşen bir insanın ömür boyu bir daha yola çıkmayı düşünmemesi imkansız. Ben de bu hastalığa yakalandığımı ilk Đstanbul da fark ettim. Altı hafta Đstanbul u köşe bucak gezdim. Ardından da uzun yolculuklara başladım. Đlk gezim trenle Doğu Anadolu idi. O günden beri de kendimi yola çıkmaktan alıkoyamadım. Arabayla Güney Anadolu, Avrupa ve şimdi de Güney Amerika. Gezmekten anladığım hayatı bir sırt çantasının içine sığdırıp yola çıkmak. Benim için asıl önemli olan bu. Gördüğüm yeni yerler, tanıştığım ilginç insanlar, tattığım değişik yemekler, beynime enjekte ettiğim farklı kültürler de cabası. Latin Amerika gezisi gibi uzun bir yolculuk nasıl planlandı, ne amaçlandı? Aslında fazla planlanamadı. Gezi öncesinde iş ve özel hayatımdaki yoğunluk nedeniyle sadece kaba hatlarıyla bir rota çizebildim. Rotayı çizerken de daha önce bölgede bulunmuş gezginlerin, çoğunlukla Ankaralı Gezginlerin, tecrübelerine başvurdum. Asıl hedefim Güney Amerika yerli kültürünün ağırlıkta olduğu Bolivya, Peru ve Ekvator du. Bu ülkelerdeki yerli kültürleri gözlemleyip yerel insanlarla iletişim kurmayı düşündüm. Đspanyolca öğrenmek de gezimin amaçlarından biriydi. Fakat kursa gitmeyi sürekli erteleyip de kendi kendime öğrenmeye çalışınca bu hedefimde amaçladığım noktaya ne yazık ki ulaşamadım. Gezi izlenimlerine geçmeden rotanı ve takvimi özetler misin, ne zaman yola çıktın, bugüne kadar nereleri gezdin, sırada nereler var ve bu geziyi ne zaman nerede bitirmeyi planlıyorsun? 28 Mart ta Buenos Aires e ulaştım. Kısa bir Uruguay gezisinin ardından kuzeye çıktım. Iguazu Şelaleleri ve Rio de Janerio. Ardından Paraguay ın başkenti Asuncion a uğrayıp, kuzey Arjantin deki Salta üzerinden Şili nin kuzeyindeki Atacama Çölü ne ulaştım. Bolivya ya ulaşana kadar geçen bu kısım bir ay sürdü. Ardından dört haftaya yakın Bolivya da, 2.5 hafta da Peru da kaldım. Bolivya da Altiplano,

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Uyuni Tuz Gölü, Potosi, Sucre, La Paz, Amazonlar ve Titicaca Gölü nü; Peru da Cuzco, Machu Picchu, Arequipa, Kolka Kanyonu ve Lima yı gezdim. Peru dan, otobüsle Ekvator a geçecektim. Nasıl gideyim hangi şehirlerde durayım diye düşünürken Arequpa da tanıştığım Almanyalı Murat aklıma Kolombiya yı soktu. Murattan önce de tanıştığım birçok gezgin Kolombiya hakkında oldukça güzel yorumlarda bulunmuştu. Bu nedenle bir günde plan değişikliği yapıp Ekvator a gitmek yerine Kolombiya ya biletimi aldım. Kolombiya daki ilk durağım Cartegena ya ulaştığımda yanlış bir karar vermediğimi anladım. Çünkü Cartegena Buenos Aires ile birlikte gezi boyunca gördüğüm en güzel ve en eğlenceli şehirdi. Şu an Kolombiya nın kuzeyindeki Santa Marta şehrindeyim. Önümüzdeki iki hafta boyunca Medellin, Bogota ve Kolombiya nın kahve tarlalarını gezmeyi planlıyorum. Gezimin son 10 gününü ise Ekvator da geçireceğim. 5 Temmuz da Quito dan Ankara ya döneceğim. herhalde diye endişeyle düşünürken gülerek benden bozulan bilgisayarlarını tamir etmemi istedi. Mesleğim dolayısıyla birçok kez benzer isteklerle karşılaştım fakat bir sınır kapısında böyle bir şeyin başıma gelebileceğini düşünmemiştim. Rio'daki adrenalin dolu günlerden sonra, gezinin tansiyonu nasıl oldu? Latin Amerika ya gitmek isteyenler açısından ne gibi tavsiyelerin olabilir? Başından geçen ilginç olaylardan bazılarını ANKARA ÇĐĞDEMĐ okurlarıyla paylaşır mısın? Başıma gelen en ilginç olay Tifo ya yakalanmış olduğumu öğrenmek oldu. Günlerce Bolivya nın yüksek rakımından rahatsız olduğumu düşünmüştüm. Meğerki, pis yemeklerinden tifo olmuşum. Tifo nun ismi kulağa korkutucu geliyor fakat neyse ki yolculuğuma ufak bir engel olsa da beni yoldan tamamen alıkoymadı. Güney Amerika ya biraz romantik duygularla gelmiştim. Yerel kıyafetleriyle yüzlerce yıllık kültürlerini devam ettiren yerlilerle sohbet edip kültürlerini içime çekeceğimi hayal etmiştim. Đnkaların torunlarının topraklarına bağlı, beyaz adamın para hırsından uzak bir yaşayış sürdüklerini düşünmüştüm. Fakat kendi fotoğraflarını ya da lamalarının fotoğraflarını çekmek istediğim köylülerin benden para istemesine tanık olmak, 500 yıl önce inşa edilen Đnka terasları bomboş dururken gittiğim her turistik yerde neredeyse sinek avlayan onlarca hediyelik eşya satıcısı köylüye rastlamak da benim için ilginç, ilginç olduğu kadar da hayal kırıcı oldu. Đlginç bir olay da Paraguay sınır kapısında başıma geldi. Brezilya dan Paraguay a geçerken pasaportumu elinde tutan sınır görevlisi ve arkadaşları beni içeri çağırdı. Ben bir sorun çıktı Rio daki yüksek tansiyona neyse ki bir daha tanık olmadım. Rio istatistiklerde dünyanın en tehlikeli 10 şehri arasında çıkıyor. Bu unvanını fazlasıyla hak ettiğini de görmüş oldum. Güney Amerika da seyahat dünyanın birçok diğer bölgesinde seyahat etmekten daha tehlikeli değil. Elbette belli tehlikeleri var. Sonuçta burası Norveç değil. Ama ben de zaten Norveçli değilim. Güney Amerika da gezmek, belli istisnalar dışında, Đstanbul da yaşamaktan çok da tehlikeli değil. Đstisnalar, büyük şehirler. Genelde küçük şehirlerde fazla güvenlik sorunu yaşanmıyor ama nüfusu milyonları bulan büyük şehirlerde dikkat edilmesi gerekiyor. Bir kaç şehirde ise dikkat de yetmiyor, her şeye hazırlıklı olup dışarıya çıkarken fazla değerli eşya bulundurmamak lazım. Rio, Caracas, Bogota bu şehirlerin önde gelenlerinden. Buralarda güvenlik zafiyeti çok fazla, gaspçılar silahlı soygun yapmaya cesaret edebiliyorlar. Diğer yerlerde ise yankesicilere ve kapkaççılara dikkat edildiği sürece herhangi bir sorun söz konusu değil. Tabii her şey ne kadar yabancı göründüğünüze bağlı. Sarı saçlı uzun boylu metrelerce öteden turist olduğu belli olan bir gringo nun soyguna ya da kapkaça uğrama olasılığı Latin Amerikalıya benzeyen birinden oldukça fazla. Yani sokaklarda dolaşırken hal ve hareketlerle ve kıyafetlerle ben turistim diye bağırmamak lazım. Bu kadar geniş bir birikimi yansıttığın ve fotogezgin.com da zevkle izlediğimiz yazılarını kitap olarak da görebilecek miyiz? Gezim bittikten sonra, daha önce kitap yayınlamış değerli gezginlerin yorumlarını alıp bu konuda çalışmalara başlayacağım. Umarım yazılarımı benden sonra benzer gezilere çıkacak gezginlere kaynak olacak bir kitap haline getirebilirim.

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Objektif Rüştü HATĐPOĞLU arustu1206 @yahoo.co.uk Kruger Ulusal Parkı, Güney Afrika Cumhuriyeti (2009)

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Ereğli Kuzgunköy (2010) Kızılcahamam, Yumrutepe Çukurca Köyü (2008)

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Tadı Damağımda Erdem Engin poztas09@yahoo.com Bir tat Midyeyi Bir De Böyle Deneyin Bir Mekan Benimle Bir Kahve Đçer misiniz? Henüz çeliğin yapılarda kullanılmaya başlanmadığı dönemlerde, henüz büyük geniş kafeler inşa edilemiyorken, Victor Horta henüz doğmamışken, henüz cafe kelimesi bile yokken ve dolayısıyla pek meşhur bulvar kafeleri henüz mevcut değilken varmış estaminet ler Kelime anlamı için Fransızca sözlüğe bakacak olursanız, karşısında eski Fransızcada, özellikle kuzey Fransa ve Brüksel de popüler küçük kafe yazar, yani isimleri bile neredeyse tedavülden kalkmıştır bu küçük sımsıcak kafelerin. Brüksel in en bilinen tatlarındandır midye. Kime sorsanız biradan sonra Moules&Frites der Belçika için. Grand Place ın arka sokaklarında dolaşırken, restoranlar sokağında deniz ürünlerinin bolluğunu görürsünüz, denizden çıkan her türlü ürün sergidedir. Bizim yediğimizden çok farklı şekilde tüketirler midyeyi. Siyah tencere içinde sunulan haşlanmış midye spesiyaliteleridir. Bizim midye tavanın bir benzerini sadece Chez Leon da bulabilirsiniz. 1893 te Friture Leon olarak açılan küçük dükkan bugün fazlasıyla büyümüş ve menüsünü zenginleştirmiş olarak hizmet vermekte. Midyenin her türlüsü yapılır Chez Leon da, çok da lezizdir, zaten ünü ülke sınırlarının dışına taşmış, pek çok ülkede şubeleri vardır. Şarap soslusu, domates soslusu, kremalısı, çeşit çeşit sosta pişmiş bir tencere midyeyi afiyetle yiyip, suyunu da kaşık kaşık içerler. Đlk midyenin kabukları maşa yapılıp diğerleri bununla yenir. Bana fazla gelse de bir tenceresi, suyunu içemesem de, aslında sevdim bu tadı, özellikle fırınlanmış olanını, midye gratin i. Yapımı da çok kolaydır, buralarda büyük marketlerde bulunur mu bilmiyorum kabuklu midye ama bulursanız kaçırmayın. Midyeler güzelce yıkanır, büyük bir tencerede kaynayan tuzlu suya küçük küçük doğranmış soğan, havuç, maydanoz ve kereviz saplarıyla atılır, biraz tereyağı ilave edilir. Kereviz muhakkak olmalı, hoş bir tat veriyor. Đsterseniz suyu azaltıp, beyaz şarap da ilave edebilirsiniz. Beş dakika sonra midyeler açılmaya başladığında yemeye hazır demektir. Gratin için ise midyenin bir kabuğunu çıkartıp, diğer kabuğun üzerindeki midyeyi bir fırın kabına dizip, üzerine küçük parça tereyağı koyup tercihe göre domates, fesleğen, sarımsaklı sosla fırınlamanız gerekiyor. Benim tercihim bir parça tereyağ ve rokfor peynirle fırınlamak. Yiyenler Leon dakinden güzel olduğunu söyledi. Oralardan gelirken marketten bir paket alıp, Leon un asırlık tadını buralara taşımaya ve dostlarla yemeye değer bence Paris-Amsterdam arası, gezginlerin şöyle bir uğradığı yerdir Brüksel. O koşturmada kimseler görmez tarihe meydan okuyan, zamanın en ateşli tartışmalarının yapıldığı bu mekanları. Genelde küçük bir çıkmaz sokağın ucunda olsalar da artistik tabelaları aslında yolumuzun üstündedir. Kafamızı uzatsak o koku içeri çekecektir bizi ama işte Grand Place daki kafeden yeni kalkmışızdır ve buraya ayıracak fazla zamanımız da yoktur, hızlı adım yürür geçeriz fark etmeden. Bol ahşap kaplamalı, küçük pencereli, duvarlarına, masalarına tarih sinmiş bu küçük, samimi eski kafeler koruma altına alınmış kültür varlıklarındandır Brüksel in. 1600 lu yıllara tarihli Au Bon Vieux Temps iki adım ötesindedir Grand Place ın. La Fleur en Papier Dore, Sablon dan eski şehir merkezine inerken yolunuza çıkar. Biraz dikkat ederseniz daha onlarcası karşınıza çıkacaktır. Siz de çok turistik mekânlardan kaçanlardan, böyle yerlerdeki garsonların kabalıklarından bıkanlardansanız, Fransa ve etkisindeki toplumların, sosyal hayatlarının en önemli bölümünü işgal eden kafe kültürünün köklerini merak ediyorsanız bir kahvekonyak içimi uğramalısınız bu tarihi kafelere.

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Bir içki Şişede Bir Vedett Lütfen!!! Une Vedett dans le bouteille svp yani Şişede bir Vedett lütfen : Brüksel de en bayıldığım şeylerden biriydi Bizon Bar da bar taburesine oturup şişede bir Vedett istemek ve eğer günlerden pazartesiyse blues dinlemek, doğaçlama yapılan müziğin tadına varmak, geniş müşteri profilini seyretmek Siparişi böyle vermem, şişeden bira içmekten daha çok keyif aldığımdan ya da özgür kız imajları değil, başka bambaşka bir şey Vedett yüzlerce çeşit Brüksel birasından sadece birisi. 1951 doğumlu. Kendisini bir parça farklı duruşla tanımlıyor, çok ciddi olmayan ama hayatın tadını önemseyen, retroyla moderni birleştiren Pilsener grubundan, alkol derecesi 5, zindeleştirici, hafif, açık sarı, 33lük şişelerde sunuluyor, sadece doğal içerikli, buğday, arpa, kişniş, portakal kabuğu karışımı. Đki tipi var, extra blonde ve extra white. Benim tercihim extra blonde, yani süper sarışın. E buraya kadar tamam, her biranın kendini tanımlayışı farklı, tamam ben biranın sarışınını severim, alkol derecesi de uygun. Đyi ama bu özelliklerde yüzlerce bira var piyasada. Aslında yıl boyu her gün farklı bir bira içebileceğim bu ülkede beni Vedett aşığı yapan başka bambaşka bir şey Belki bira severler dalga geçecek, belki komik ama beni şişede Vedett içmeye çeken tek sebep etiketi, her şişedeki farklı insan yüzleri!!! Fotoğrafınızı seçip gönderiyorsunuz, Vedett etiketine basıyor. Gülümseyen suratlar, bazen yalnız, bazen dostlarla, bazen şaşırmış, bazen üzgün, genellikle mutlu insan yüzleri. Onların enerjisi biraya yansımış sanki Vedett bunu herkes 15 dakikalığına meşhur olabilir diyerek yapıyor ama benim şanla şöhretle işim yok. Bir şişeyi bitiriyorum, sonrakini deli gibi merak ediyorum, acaba kim var, nasıl bir foto diye Sevgili eşim şaşıyor hızıma, onunla yarıştığımı sanıyor ama hiç ilgisi yok, ben sadece bir sonraki birayı kiminle, hangi öyküyle içeceğimi merak ediyorum. Bu da güzel değil mi? Her biranın farklı bir öyküsü var... Belki de aradığım tanıdık bir yüz, saçma biliyorum, benim dostlarım bizim ülkemizde pazarlanmadığı için eminim henüz Vedett le tanışmamıştır. Ama olsun ben şişede tüm dostlarımı hayal ediyorum, tek tek yapıştırıyorum şişeye, avucumun içine alıyorum herkesi. Belki de yollarım Vedett e, bizim de dostluk fotoğraflarımız bir Vedett şişesini süsler, biz de eşlik ederiz bir bira severe, dokunuveririz yalnızlığına, ne dersiniz? Gez/Dinle Belkıs Ceyla ÇETĐNSOY cceyla@gmail.com BOSNIAN ETHNO MUSIC Kaval ve orkestra eşliğinde icra edilen Bosna Hersek etno-enstrümantal müziği Balkanlarda akordeon, gitar, gayda ve flüt yaygın olmakla birlikte, kaval Boşnak müziğinde kendine özel bir yer bulmuş. Besteci aranjör Faruk H. Yajiç ile kaval sanatçısı Ömer Kuliç; aralarında Prag Senfoni Orkestra sının yaylı çalgıları olmak üzere bir grup sanatçıyla bir albüm çıkartmışlar. Sevdalinka gibi Boşnak halk müziğinin anonim eserleri yanında, sanatçıların kendi besteleri de mevcut. Aşkın dalgalı duygularını oryantal ezgiler eşliğinde dile getiren hüzün dolu ve kentli bir şarkı türü olan sevdalinkalar, ancak dağların melankolik yanık sesli kavalı eşliğinde kendini bu kadar güzel ifade edebilirdi. Slav, Osmanlı ve Musevi müziğinin ortak ezgilerini içeren sevdah şarkıları, Bosna müziğinin olmazsa olmazı. Tanıttığım albümde vokal yok, enstrümantal müzik ziyafeti sunuluyor. Ömer Kuliç, halk müziğine olan katkılarının yanında pilot olup savaş yıllarında THY ortaklığında kurulan Air Bosna nın kurucu direktörü imiş. Faruk H. Yajiç ise müzisyenliğinin yanında bir diplomat. Savaş yıllarında ilk yurtsever şarkıları besteleyen sanatçı olmuş. Dinleyince kulağımıza tanıdık gelen ezgiler de var. Mesela Anadolka, bizim katibim şarkısının Boşnak versiyonu. http://www.bosnaton.com/indexb.htm

ANKARA ÇĐĞDEMĐ (Sayı: 9, Temmuz 2010) Dünyadan Levent BOZ leventboz@hotmail.com CeBIT Gezginleri Đçin Hannover Tavsiyeleri Avrupa nın en büyük bilişim hadisesi olan CeBIT ziyareti ile görevlendirilmenin kafamdaki Almanya önyargısını parçalamak için mükemmel bir fırsat olduğunun farkındaydım. Kısa bir hazırlık ve kısa bir uçuşun ardından hemen havaalanının altındaki istasyondan kalkan 5 numaralı S-Bahn ile Hannover Hauptbahnhof a doğru yol almaya başladım. Avrupa şehirleri arasında oluşturulan Hanseatic Ticaret Đttifakı nın üyesi olduğunu bilmek benim için oldukça heyecan verici. Böylesi bir durumda yapılacak en güzel şey görünen en yüksek ve en eski kilise kulesini takip ederek eski şehir merkezine ulaşmak olacaktır. Hauptbahnhof a (yani merkez istasyona) ulaştığımda Hannover in eski krallarından Ernst August un heykeli beni sevecen bir ifadeyle karşıladı. Kısa bir yürüyüş sonrasında bir tanıdık yardımıyla rezerve ettiğim yurt odasına yerleştim. Fuar zamanı Hannover de kalacak yer bulmanın neredeyse imkânsız olduğunu, evlerdeki kanepelerden yurt odalarına, depolardan çadırlara kadar uyunabilecek her türlü yerin kiraya verildiğini, buna rağmen hala açıkta kalanlar olduğunu bilmek ne kadar şanslı olduğumu fark etmemi sağladı. Böyle bir ziyaret niyetiniz varsa, çok önceden kalacak yer aramaya başlamakta fayda var. Peki, şehri gezmeye nereden başlamalı? Hannover in 13.-17. yüzyıllar arasında Kuzey Ve işte karşınızda Hannover in eski şehir merkezi: 90 metrelik kulesiyle (ve kulesindeki ters pentagramla!) geçmişin izlerini gururla taşıyan Market Kilisesi, hemen yanındaki Eski Belediye Binası, Leibniz ve Nolte evleri, Beguine Kulesi, Leine Sarayı, Kreuz Kilisesi, hayranlık uyandırıcı dar sokaklar ve benim kadar şanssızsanız insafsız bir yağmur... Geçmişle günümüzün keyif verici bir harmanı olarak yorumladığım bu güzel şehirdeki yürüyüşünüz sırasında savaş mağduru, çatısız,

dolayısıyla havadar bir kilise olan Aegidienkirche ile karşılaşabilir, devamında Marstall Geçidi nden geçip Leine Nehri ne ulaşabilirsiniz. Ayrıca Marstall Geçidi yakınındaki ufak köprünün üzerinde hala Seni Seviyorum Pınar yazıp yazmadığı ayrı bir araştırma konusu olabilir. Kısa bir süre sonra göreceğiniz şaha kalkmış at heykeli, Hannover Üniversitesi ne geldiğinizin işareti. Beyaz kireç sıvalı betonarme binaların içinde okumak zorunda kalan bizler için ne kadar üzücü bir an değil mi? Bu ruh halinden hemen karşıdaki Wilhelm-Busch Karikatür Müzesi ni ve çevresindeki yeşillikleri dolaşarak kurtulabilirsiniz. Bu noktadan sonra ister 3 km kadar güneydoğu yönüne (pusula ne güzel bir icat...) yürüyebilir, ister tramvayla önce Kröpcke sonra da aktarma yaparak Markthalle durağına ulaşmayı deneyebilirsiniz. Bu yoğun çabanın sonunda sizi büyük bir ödül bekliyor: Hannover in simgesi durumundaki Neues Rathaus yani Yeni Belediye Binası. Đzmir Saat Kulesi gibi tarihi bir randevu noktası olan ve yakın geçmişte yaşamış bir şef garson olan Kröpcke nin adını taşıyan Kröpcke Saat Kulesi çevresindeki dükkânları dolaştıktan sonra hemen sol taraftaki Hannover Opera Binası nı ziyaret edebilir ve akşam hoş bir dinletiye katılmak adına bir bilet alabilirsiniz. Ama henüz akşam eğlenceleri hakkında konuşmak için biraz erken değil mi? Fakat benim gibi bir müze bağımlısıysanız belediyenin yan tarafındaki Kestner Müzesi önceliği ele geçirip sizi kendisine çekebilir. Benim ziyaretim sırasında Asur, Babil, Mısır ve Roma medeniyetlerine ait göz doyurucu arkeolojik eserlerden oluşan bir sergi vardı. Kim bilir siz ne kadar özel bir sergiyle karşılaşacaksınız... Saat kulesinin altındaki Kröpcke durağından Garbsen yönüne giden 4 numaralı tramvaya binip Herrenhäuser Gärten istasyonunda inerek yeni maceranıza başlayabilirsiniz. Đlk ziyaret noktamız, durağın adından da anlaşılacağı üzere Herrenhäusen Kraliyet Bahçeleri. Bu bahçelerin Prenses Sophia nın Versailles Sarayı nın Barok üsluptaki bahçelerinden etkilenmesi sonucu oluşturulduğunu bilmek bana bir sanat tarihi sınavında kanaat notu olarak dönmüştü, bence sizin de aklınızda bulunsun. Herrenhäusen in hemen karşısında yer alan ve Şehir içindeki gizli cennetler olarak adlandırılabilecek, Berggarten ve Georgengarten, -eğer benim gibi çiçek/böcek alerjiniz yoksa- mutlaka ziyaret edilmesi gereken huzur ve oksijen merkezleri. Berggarten, doğal güzelliği ile olduğu kadar, soylularının ebedi istirahat mekânı olması açısından da önemli. Örneğin: Şehre girdiğinizde sizi karşılayan Ernst August un mezarı tam da burada... Az önce bahsettiğim meşhur bahçelerin hemen sağ tarafında, Hannover in ünlü (ama girişi biraz pahalı) akvaryumu Sea Life Center, - aslında biraz geride kalmış olmasına rağmenhoş mimari dokusuyla Herrenhäuser Kilisesi ve çevresindeki sivil yapılar gezintiniz sırasında sol kanat boyunca size eşlik edecek. Sıra sonunda Rathaus a geldi demek isterdim ama bu sefer de aralardan görünen Şehir Müzesi nin muhteşem binasının büyüsüne kapılıp gidiyoruz... Bu müzede Avrupa sanatının 11. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan resim ağırlıklı panoramik bir özetini ve tarih öncesi döneme ait objeleri, doğa tarihi bölümünde ilgi çekici fosilleri ve müzede çocuk eğitimi kavramının bir yansıması olan renkli, hareketli faaliyetleri gözlemleyebilir ve hatta iştirak edebilirsiniz. Müzeden çıkınca görkemli ama küskün görüntüsüyle Rathaus Sonunda sıra bana geldi! dercesine karşınıza dikilecek. Đçeride, Hannover in Ortaçağ, 2. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası hallerini tasvir eden maketler sayesinde bilgi ve görgünüzü arttırdıktan sonra

hemen arka taraftaki asansör yardımıyla kubbeye çıkıp şehri kucaklayan harika panoramik manzaraya ulaşmayı ihmal etmeyin. Dikkatinizi çekmiştir: Hannover de yer gök orman, şehir yemyeşil. Đnsanın bir bisiklet bulup ağaçların arasında huzur turu atası geliyor... Rathaus un arkasındaki gölün (ve ördeklerin) boyutları sizi tatmin etmediyse, Sprengel Modern Sanatlar Müzesi nin ve 78 hektarlık yapay Masch Gölü nün yürüyerek 10 dakika mesafede olduğunu hatırlatmama izin verin. Benim tavsiyem mi? Açıkçası içimden bir ses buralara tekrar geleceğimi, daha uzun vakit geçireceğimi söylediği için sadece etraflarından dolaşmayı tercih ettim. Sonuçta, koskoca adamın içindeki ses yalan söyleyecek değildi ya! Ayrıca modern sanattan pek hoşlanmam ve doğal gölleri tercih ederim. Peki, Hannover de ne yenir ne içilir? Gezintiniz sırasında hemen her on dükkândan birinin dönerci olduğunu fark etmişsinizdir. Ekmek arası dönerin üzerine koyu kıvamlı bir yoğurt dökmeye çalışmaları dışında herhangi bir olumsuzlukları yok. Bunun dışında sağlıksız Amerikan tarzı hamburger merkezlerinden ve kuzey tarzı -daha sağlıklı- deniz ürünleri büfelerine, dünyanın yedi köşesinden yetmiş iki milletin yerel lezzetlerini sunduğu birbirinden farklı restoranlara rastlayabilirsiniz. Yerelliği ve gezginliği kutsamak adına gözünüze en Alman görünen restorana girip ne olduğunu bilmediğiniz bir tabak (mesela: Rinderroulade) ve yanında Herrenhäuser Premium Pilsener söylemek bana kalırsa en güzeli. Ama siz yine de söylediğiniz ürünün muhteviyatını iyice araştırın, sonra aramız bozulmasın. Ayrıca merkez çarşıda, saat kulesinin yanında inanılmaz lezzetli çikolatalar keşfettiğimi de meraklısı için eklemek istiyorum. Bunların dışında, bol miktarda gece kulübü ve internet kahvehanesi dikkatinizi çekmiştir. Türkiye yi aramak konusunda bu internet noktalarının uygun fiyatlar sunması güzel bir ayrıntı. Fakat gece kulüpleri konusunda dikkatli olmakta, elimizi verip kolumuzu kaptırmamakta fayda var. (Bahreyn de başıma gelenleri okumuş muydunuz?) (*) Başta da belirttiğim gibi, Hannover tam bir messe /fuar kenti; Hem ziyaret hem ticaret düşüncesine sahip gezginler için bulunmaz bir fırsat. Son derece dakik olan hafif raylı sistemi ile şehir içinde ve ondan daha dakik olan tren hattıyla şehir dışında keyifle istediğiniz yere ulaşabilirsiniz: Bremen 1, Berlin 1.5, Frankfurt 2.5 saat mesafede. O halde, haydi messe ye, Hannover in altını üstüne getirmeye... (*) Editörün Notu: Gezgin Gözüyle Mısır ve Ortadoğu (Pelikan Yayınları, 2010) Bloglarda Ankaralı Gezginler; http://ahmethaluk.blogspot.com, hbasaklar@yahoo.com Aşağıda sözü edilen "Ankaralı Gezginler"; yaşadıklarını objektifin göbeğinden paylaşanlar, Objektifleriyle paylaştıklarını aynı zamanda yaşayanlar. Kaç kişiler diye sorulursa; Haylice, hem de ummadığınız kadar. Hani; çocuğunuzun düğününe kendi akrabalarınızı çağırmasanız bile salon bulmakta zorlanacağınız ende. Peki kimdir bunlar denirse, kısaca; Đşlerini yapmaktan, gocunmadan koşturmaktan, daha iyisi için bıkmadan erinmeden araştırmaktan, okumaktan, dar aile bütçelerinden canlarını yakma pahasına pay ayırmaktan, günler boyu çalışmaktan, yorgunluktan,.. kaçmayan, yılmayan bu yurdun yürekli insanları. "Ankara çiğdemi"ni bilir misiniz?, ya da Bir "Ankara gezisi" en az kaç günü alır, ya da Đlk Ankara yağlıboya resminin hangisi olduğundan vazgeçip, şu an nerede bulunmaktadır? gibisinden sorulacak soruların yanıtlarını el uzaklığından tutabileceğiniz ancak gezgin olduklarından kolay kolay yakalayamayacağınız, ilkeleri ışığında yollarında yürüyen "alnında ışığı gören"ler ordusu. Đyisi mi; siz aşağıdaki sergiye bir uğrayın da benim sözcüklerime muhtaç olmayan, eli yüzü düzgün, hamuru akılla yoğrulmuş, her bir karesine bir kitap yazılabilecekleri bir görün... derim. Ahmet Haluk Başaklar

Gez/Oku GEZGĐN GÖZÜYLE ÇĐN VE UZAK ASYA Editör: Timur Özkan, 296 Sayfa, Pelikan Yayınları, 2010 37 gezgin yazarın ortak eseri Gezgin Gözüyle Çin ve Uzak Asya geçen yıl yayımlanan Gezgin Gözüyle Rusya ve Kafkasya adlı gezi yazıları seçkisinin devamı niteliğinde. Önsözünü deneyimli bir gezi rehberi ve yazarı olan Saffet Emre Tonguç un yazdığı kitapta; Çin den başka Tayland ve Japonya gibi hem Türk hem de dünya gezginleri tarafından çokça tercih edilen yerler başta olmak üzere Uzak Asya nın 15 ülkesine ait 49 gezi yazısı yer alıyor. Bu ülkeler mutfaklarından, gezilecek görülecek yerlerine kadar çeşitli yönleriyle tanıtılırken yazarların başından geçen ilginç gezi anılarına da yer verilmiş GEZGĐN GÖZÜYLE MISIR VE ORTADOĞU Editör: Timur Özkan, 264 Sayfa, Pelikan Yayınları, 2010 40 gezgin yazarın ortak eseri Gezgin Gözüyle Mısır ve Ortadoğu Türkiye den en çok tur düzenlenen ülkelerden Mısır ile birlikte aralarında son zamanlarda popüler olan Suriye ve her zaman çok popüler Dubai gibi yerlerin de bulunduğu Ortadoğu nun 15 ülkesine ait 44 gezi yazısından oluşuyor. Editörlüğünü daha önce Rusya ve Kafkasya ile Çin ve Uzak Asya konulu benzer kitapları hazırlayan Timur Özkan ın yaptığı kitabın önsözünü Mısır konusunda uzman bir isim olan Turgay Tuna kaleme aldı. Kitapta; Đsrail, Ürdün, Beyrut, Yemen gibi nispeten tanınan ülkelerin yanı sıra Irak, Suudi Arabistan, Filistin ve Güney Kıbrıs gibi ülkeler ilk kez gezgin gözüyle anlatılıyor. Gez/Yaz 4 KITADAN, Timur Özkan 248 Sayfa, Pelikan Yayınları, 2010 Timur Özkan ın üçüncü gezi kitabı 4 Kıtadan, Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika dan gezi yazılarından oluşuyor. Kitapta ayrıca Türkiye den gezi yazılarına da geniş bir bölüm ayrıldı. Bir kısmı daha önce bazı ve gazete ve dergilerde yayımlanan, bir kısmı ise ilk kez okuyucuya sunulan gezi yazıları arasında; Adriyatik ülkelerindeki Türk izleri, dünyanın en gözde tren rotalarından Trans Sibirya, Moğolistan ın uzak bozkırlarındaki tarih hazinesi Orhun Yazıtları ve Orta Asya ülkelerinin ilginç başkentleri ilginç yönleriyle tanıtılıyor. Kitabın son bölümünde ise; Dünyada ve Türkiye de tematik rotalar, klasik ve çağdaş seyahatnameler, vize, gezi fotoğrafçılığı vb konularda yapılmış radyo söyleşilerden seçmeler yar alıyor. 5 KITADAN, Timur Özkan 248 Sayfa, Pelikan Yayınları, 2010 Dünyadan, Türkiye den ve Ankara dan gezi yazıları başlıklı üç bölümden oluşan 5 Kıtadan Timur Özkan ın son gezi kitabı. Tayland ve Çin gibi Uzak Asya ülkeleriyle başlayan kitap Asya ve Avrupa nın bazı kentleriyle devam ediyor. Daha sonra Kıbrıs ve Mısır üzerinden Afrika ya uzanıyor ve Tanzanya dan safari izlenimlerini okuyoruz. Güney Amerika da Ekvator, Peru, Bolivya, kuzeyde baştanbaşa Trans Alaska yazılarıyla beş kıtayı tamamladıktan sonra Đzmir den Mardin e Türkiye nin birçok yöresine yolculuk yapıyoruz. Kitabın son bölümünde yer alan Ankara ve çevresinden gezi yazıları arasında ise Mehmetçik Yolu adlı yeni bir tematik rota önerisi bulunuyor.

Türkiye den Sümer ÖZVATAN sumerozvatan@yahoo.com Đnsanı, doğası, tarihi ve kültürü ile BĐR TUTAM MUŞ Fotoğraf Sanatı Kurumu (FSK) olarak gerçekleştirdiğimiz 2009 Nisan ayındaki konaklamalı fotoğraf gezimizi Türklere Anadolu nun kapılarının açıldığı topraklara yaptık. Muş gezimize 15 üyemizin yanı sıra Merkez Valisi Sayın Lütfullah Bilgin ve ailesi de katıldı. Fotoğraf: Necip Evlice Gezimizin toplanma ve başlangıç noktası Esenboğa Havaalanı oldu. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nın kutlandığı 23 Nisan 2010 Cuma günü saat 13:50 de, TK 7088 sefer sayılı Anadolu Jet uçağıyla Muş a hareket ettik. Yaklaşık 1,5 saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Muş Havaalanı nda Muş Valisi Sayın Erdoğan BEKTAŞ tarafından karşılandık. Havaalanından Muş a hareket ettikten çok kısa bir süre sonra önce havaalanı yakınlarında, ardından da TĐGEM arazisinde lale fotoğrafları çekerek Muş gezimize hızlı bir başlangıç yapmış olduk. Muş un sembolü olan ve sadece o yörede doğal olarak yetişen laleleri fotoğrafladıktan sonra üç gün boyunca bize refakat edecek olan Kültür ve Turizm Đl Müdürü Sayın Hayrettin Çetin in rehberliğinde Çengilli Kilisesi (Çanlı Surp Garabet) ve Tarihi Murat Köprüsü nü fotoğraflamak için yola koyulduk. Yol boyunca Muş un doğal güzelliklerini seyrettik, her yerde durmak zaman bakımından mümkün olmadığından makinemizle olmasa da gözlerimizle sürekli fotoğraf çekerek Muş dan 60 km uzaklıktaki Merkez e bağlı Yukarı Yongalı Köyü ne vardık. Köye ulaştığımızda havanın kapalı hatta bir ara yağmurlu- olması ve yaklaşık 1600 yıllık geçmişi olan kiliseden günümüze sadece birkaç duvar kalıntısının kalması moralimizi bozsa da köylülerin ve özellikle de çocukların yakın ilgisi bu olumsuzlukları ortadan kaldırdı. Çengilli Köyünden dönerken, Muş a 10 km uzaklıktaki Murat Suyu üzerinde bulunan ve bir Selçuklu yapısı olan Tarihi Murat Köprüsü nü fotoğrafladık. Gezimizin ilk akşamında, iki gece konaklayacağımız Polisevi nde Muş Valisi Sayın Erdoğan Bektaş ın verdiği yemekte Muş, fotoğraf ve FSK üzerine sohbet ettik.