TMMOB kentsel dönüşüm ilkeleri yayımladı. Zeki Erginbay ı katledilişinin 36. yılında saygı ile anıyoruz



Benzer belgeler
Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.

Şubeler Ortak Toplantısı gerçekleştirildi

Mevzuat Değişikliklerinin Meslek Alanımıza ve Odamıza Yansıması

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

MESLEK VE UZMANLIK ALANLARIMIZLA İLGİLİ ULUSAL ÖLÇEKLİ KONGRE, KURULTAY, SEMPOZYUM VE ÇALIŞTAYLAR

Meslekiçi Eğitim Çalışmaları

4. ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

BÖLÜM 15 TMMOB ÇALIŞMALARINDA ODAMIZ

22. Çalışma Dönemi II. Danışma Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 46. DÖNEM YÖNETİM KURULU 19 NOLU TOPLANTI KARARLARI

DENİZLİ ŞUBE. 28 Şubat 2014 tarihinde ilk yönetim kurulu toplantısında görev dağılımı yapıldı. 20 Mart 2014 te PAYEK, Jeoloi Mühendisliği

JFMO BURSA ŞUBE BAŞKANLIĞI DANIŞMA KURULU TOPLANTISINA KATILIM

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

MESLEK UYGULAMA ALANLARINI GELİŞTİRME VE TOPLUM YARARI DOĞRULTUSUNDA KURUM VE KURULUŞLAR İLE YÜRÜTÜLEN İLİŞKİLER

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Şube Müdürlüğü

Meslekiçi Eğitim Çalışmaları

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 45. DÖNEM YÖNETİM KURULU 31 NOLU TOPLANTI KARARLARI

Mevzuat Değişikliklerinin Mesleki Alanımıza ve Meslek Odamıza Yansıması

BÖLÜM 15. TMMOB Çalışmalarında Odamız

TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI

TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

ANTALYA ŞUBE TMMOB İL KOORDİNASYON KURULU SEKRETARYA SEÇİMİ YAPILDI ANTALYA İL KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Sayı: 71 Şubat Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ FAALİYET RAPORU

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

Resmî Gazete Sayı : 29361

Cumhuriyet Halk Partisi

ISPARTA MİMARLAR ODASI

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2. HAFTA

Doğal Afetler ve Kent Planlama

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

Şube Günlüğü. Mayıs Haziran Temmuz - Ağustos TMMOB-EMO Diyarbakır Şubesi Haber Bülteni. Şube Günlüğü

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

18. bölüm. basında bursa il koordinasyon kurulu

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

4- ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI EDİRNE ŞUBESİ 8. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

jmo dan kısa haberler

Bölüm 6. Etkinlikler 6.1. KONGRE-KURULTAY- SEMPOZYUMLAR

ŞEHİRCİLİK ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ

YENİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ KURULMASINA İLİŞKİN YASA HAZIRLIKLARI

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. TEMSĠLCĠLĠK ve ÜYE TOPLANTILARI

TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon Şubesi 1. Dönem Çalışma Raporu

EMO-GENÇ ÇALIŞMALARI

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

TÜRKİYE DE DEPREM GERÇEĞİ

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TÜRKİYE PLANLAMA OKULLARI BİRLİĞİ (TUPOB) İŞBİRLİĞİ YÖNERGESİ (2011)

İMO 45. Dönem Yetkili Kurulları Özgeçmişleri

SAMSUN ŞUBE tarihinde Şube Genel Kurulu ve tarihinde de seçimlerimiz gerçekleştirildi.

E- BÜLTEN. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube 5. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi. Tarım Öğretiminin Başlangıcı nın 170. Yıldönümü Kutlandı

Ş. Serap ÇATALPINAR, İnşaat Mühendisi

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

Şube Günlüğü. TMMOB - EMO Diyarbakır Şubesi Haber Bülteni

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7. DÖNEM 5. TOPLANTI YILI ARALIK AYI TOPLANTILARININ 3. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

HABER BÜLTENİ /NİSAN 2015

Mesleğe ve Odanıza Hoşgeldiniz Etkinliği. LPG Sorumlu Müdürlük Eğitimi Gerçekleştirdik. Üyelerimizle Kahvaltıda Buluştuk!

HABER BÜLTENİ DOSYA. JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VE EKLERİ İLE İLGİLİ ESASLAR'a göre yapılması genelgede

ALANSAL UYGULAMALAR sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

ŞUBE KOORDİNASYON KURULU TOPLANTILARI

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz

Sayı: 16 MAYIS (21 Mayıs 2013 Salı) İspanyol Ar-Ge Firması Odamızı Ziyaret Etti

DANIŞMA KURULU II. TOPLANTISI

YAYIN VE BASIM. İstanbul F Bursa Araştırma 7 Vakfı F-1 Belgeler 1 16 F-1 Mimarlıktan Haberler 1 58 F-1. Bursa Araştırmaları 1

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

H.VAHİT OKUMUŞER ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRÜ

E-BÜLTEN Sayı 35 Temmuz ağustos 2017

Yapı Denetim Şirketlerinde Çalışan Proje Denetçilerine Yönelik Meslekiçi Eğitim Kursu Programı

T.C. ŞEHZADELER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yazı İşleri Müdürlüğü

BÖLÜM - 6 ODA GÜNCESİ 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ İNŞAAT SEKTÖRÜ TEKNİK KOMİTE TOPLANTISI TOPLANTI TUTANAĞI

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Kurumsal Sınıflandırma. Fin. Tipi. Fonksiyonel Sınıflandırma

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 46. DÖNEM YÖNETİM KURULU 02 NOLU TOPLANTI KARARLARI

20. Dönem Çalışma Raporu İçindekiler Dönem Çalışma Programı Çalışma Döneminde Örgütsel Durum ve İşleyiş...

DAVET. Sayın Meslektaşım/İlgili,

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

İstanbul ( ). İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığı na;

Transkript:

sayı 220 / 1 mart 2013 TMMOB heyeti 1 Erdoğan Mart 2013 1 Bayraktar la görüştü.4 te Suriye ye müdaheleye karşı binler sokağa çıktı 7 de TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANIDIR Şubeler Ortak Toplantısı İMO Şubeleri..8 de Standard dergisine İSG yle ilgili görüş gönderildi.9 da Basında İMO.12 de Zeki Erginbay ı katledilişinin 36. yılında saygı ile anıyoruz gerçekleştirildi 5 te İMO Şubeler Ortak Toplantısı, İMO Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve Şube Sekreterlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda TMMOB Yasasında yapılmak istenilen değişikler ve İMO nun önümüzdeki süreçte mali yapılandırılması değerlendirildi. Toplantıda konuşan Taner Yüzgeç, meslek odalarının siyasi iktidarla yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Yüzgeç Meslek odaları her dönem ve her siyasi iktidarla toplum yararından hareketle çelişki yaşamıştır. Bu doğaldır ancak doğal olmayan bu duruma karşı tahammülsüzlük ve vesayet ilişkisi kurmaya çalışmaktır dedi. 2 de genç-imo 6. Öğrenci Meclisi Toplandı Ortak payda öğrenci üye örgütlenmesidir Mersin de Bölgesel Geoteknik Meslek İçi Eğitim Kursu düzenlendi TMMOB kentsel dönüşüm ilkeleri yayımladı 2 de 3 te TMMOB, Türkiye nin önemli gündem maddelerinden biri olan kentsel dönüşümle ilgili ilkeler yayımladı. Kentsel dönüşümün ihtiyaç olduğunu ancak nasıl olması gerektiğini kamuoyuyla paylaşan TMMOB, yaşanılabilir kentler için uygulanması gereken politikaları açıkladı. 6 da

2 1 Mart 2013 Şubeler Ortak Toplantısı gerçekleştirildi Meslek Odaları her siyasi iktidarla çelişkiye düşmüştür İMO Şubeler Ortak Toplantısı, İMO Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ile Şube Sekreterlerinin katılımıyla 12 Ocak 2013 Cumartesi günü İMO Teoman Öztürk Kongre ve Kültür Salonu nda gerçekleştirildi. TMMOB Yasasında yapılmak istenilen değişikler ve İMO nun önümüzdeki süreçte mali yapılandırılması başlıklı iki gündemle gerçekleştirilen toplantı İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç in açılış konuşmasıyla başladı. Yüzgeç, TMMOB Yasa Taslağı ile neyin amaçlandığını ve taslak kurgusunun ne ifade ettiğini değerlendiren bir sunum yaptı. Yüzgeç, taslağın nasıl yasalaşacağının bilinmediğini ancak siyasi iktidarın TMMOB ile ilgili bir tasarruf içinde bulunduğunu belirtti. Siyasi iktidarın, kendi ekonomi politiğine ve onun ürünü olan teknopolitikalara karşı çıkan yapıları etkisizleştirilmek istediğini ve mesleki örgütlenmeleri zayıflatmak; zayıflamış mesleki kuruluşları vesayet altına almak arzusunda olduğunu kaydeden Yüzgeç, TMMOB ve bağlı Odalara yönelik girişimlerin 2009 yılında Devlet Denetleme Kurulu raporu ile başladığını, bu girişimlerin fikri zemininin Liberal Düşünce Topluluğu tarafından hazırlandığını, propaganda ve dezenformasyon ayağının ise bazı yayın kuruluşlarınca üstlenildiğine dikkat çekti. Taslak üçlü saç ayağı üzerine oturtulmuştur Yüzgeç, taslakta meslek odalarıyla ilgili kurgunun üçlü saç ayağı üzerine oturtulduğunu kaydetti. Taslağın yasalaşması durumunda yeni meslek Odalarının kendiliğinden kurulacağını, merkezi yapının dağıtılarak İl Odacılığının getirileceğini, yetkili kurulların seçiminde nispi temsil sisteminin baz alınacağını belirten Yüzgeç, karar alma mekanizmasının kilitleneceği tespitinde bulundu. Yüzgeç, bu durumun inşaat mühendisliğin bilimsel zemini parçalayacağını, Oda örgütlülüğünü zayıflatacağını ve Oda ile üye ilişkisine zarar vereceğini vurguladı. Yüzgeç, meslek odalarının fikri alınmadan yasa hazırlanmasını eleştirerek, Meslek odaları her dönem ve her siyasi iktidarla toplum yararından hareketle çelişki yaşamıştır. Bu doğaldır ancak doğal olmayan bu duruma karşı tahammülsüz yaklaşmak, meslek odalarıyla vesayet ilişkisi kurmaya çalışmaktır diye konuştu. Yüzgeç in ardından, İMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Erdoğan, Muğla Şube Başkanı Alifer Atasever, Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı ve İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır toplantının birinci gündem maddesine dair söz alıp görüş ve yaklaşımlarını aktardılar. Odanın mali yapısı görüşüldü Toplantının ilk gündem maddesinin ardından Oda mali durumunun görüşüldüğü ikinci gündem maddesine geçildi. Bu gündemle ilgili İMO Sayman Üyesi Nevzat Ersan, şubelerin 2010-2011 ve 2012 yıllarına ait gelirgider tablolarını, İMO nun aynı yıllara ait konsolide bütçesini ve 2013 yılı konsolide tahmini gelir ve gider bütçesini değerlendiren bir sunum yaptı. Nevzat Ersan ın ardından Denetle Kurulu Başkanı Ali Osman Kara, Denetleme Kurulu nun görüş ve önerilerini aktardı. Kara nın ardından İMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Nusret Suna, Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı, İMO İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli, Hatay Şube Başkanı Selim Harbiyeli, Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır ve Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Umut Yılmaz Deveci şubelerinin mali yapılarıyla ilgili bilgi verdiler. İkinci gündem maddesine ilişkin değerlendirmelerin ardından toplantı sona erdi. Mersin de Bölgesel Geoteknik Meslek İçi Eğitim Kursu düzenlendi Odamız, 19-20-26 ve 27 Ocak 2013 tarihlerinde İMO Mersin Şubesi nin organizasyonuyla dört günlük Bölgesel Geoteknik Meslek İçi Eğitim Kursu düzenledi. Kurs mevzuata uygun olarak geoteknik etüt raporlarının hazırlanması ve kontrol edilmesi süreçlerinde üyelerin karşılaştığı sorunları giderme ve geoteknik alanındaki son bilimsel gelişmeleri üyelerle paylaşma amacıyla düzenlendi. İMO Meslek İçi Eğitim Kurulu tarafından düzenlenen kursa yaklaşık 70 üye katıldı. 24 saatten oluşan kursun eğitimleri, geoteknik alanında uzman akademisyenler tarafından verildi. Kurs programı kapsamında, Zemin Etütleri ve Arazi Deneyleri ile Laboratuar Deneyleri, Zeminlerin Sınıflandırılması ve Zeminlerin Mekanik/Mühendislik Özellikleri konu başlıklarında Prof. Dr. Mustafa Laman ve Doç. Dr. Taha Taşkıran; Derin Temeller ve Tasarım ile Zemin İyileştirme konu başlıklarında Doç. Dr. Hanifi Çanakçı ve Doç. Dr. Azim Yıldız; Geoteknik Deprem Mühendisliği ile Sığ Temeller ve Tasarım konularında Yrd. Doç. Dr. Zülküf Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Erdal Uncuoğlu; Dayanma Yapıları, Şev Stabilitesi ve Geoteknik Mühendisliğinde Nümerik Program Kullanımı konu başlıklarında ise Yrd. Doç. Dr. Murat Örnek ile Doç. Dr. Cafer Kayadelen ders verdi. Zemin etüdü, dayanma temelleri, sığ ve derin temeller, geoteknik deprem mühendisliği gibi konuların işlendiği kursa katılan üyeler için katılım belgesi, sınavda başarılı olan üyeler için ise başarı belgesi verilecek. Üyelerin ihtiyaçları doğrultusunda bölgesel eğitim programları düzenleyen Odamız, bu yıl bölgesel geoteknik eğitimlerini Çanakkale, Trabzon ve Antalya da da düzenleyecek.

genç-imo 6. Öğrenci Meclisi toplandı 1 Mart 2013 3 Ortak payda öğrenci üye örgütlenmesidir genç-imo 6. Meclis Toplantısı 23-24 Şubat 2013 tarihlerinde Antalya`da gerçekleştirdi. İki gün süren, 60 üniversiteden yaklaşık 230 öğrencinin katıldığı toplantıda genç-imo 5. Dönem çalışmaları ile 6. Dönem çalışma programı değerlendirildi. İMO Yönetim Kurulu nun da katıldığı toplantı Divan Kurulu seçimiyle başladı. Özkan Okşar ın (Karadeniz Teknik Üniversitesi) başkanlık ettiği Divan Kurulu na Barış Gökçe (Orta Doğu Teknik Üniversitesi), Sibel Sevat (Yıldız Teknik Üniversitesi), Nazlı Seda Bircan (Dokuz Eylül Üniversitesi) ve Ahmet Bayar (Niğde Üniversitesi)seçildi. Toplantının açılış konuşmasını İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç yaptı. Yüzgeç konuşmasında genç-imo nun önemine, inşaat mühendisliği eğitiminde yaşanan nitelik kaybına ve genç mühendislerin çalışma yaşamında karşılaştığı sorunlara dikkat çekti. Yüzgeç: Toplantının gerçek sahipleri sizlersiniz Konuşmasına kendilerini misafir ettikleri için gençlere teşekkür ederek başlayan Yüzgeç, toplantının gerçek sahiplerinin gençler olduğunu kendilerinin ise misafir olduğunu söyledi. Meclis toplantısında, öğrenci üye örgütlenmesinin tartışılacağını, genç-imo nun daha katılımcı, daha kapsayıcı, daha örgütlü, daha işlevsel olmasının yollarının değerlendirileceğini ve popüler ifadeyle; yol haritasının belirleneceğini kaydeden Yüzgeç, Bunu başarmak için bir araya geldiniz; mevcut durumu olanca yalınlığı ile masaya yatıracak ve çözüm noktasında ortaklık sağlamaya çalışacaksınız. Görüş ve düşünceleriniz farklı olabilir, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri farklı yorumluyor olabilirsiniz. Bilinmelidir ki genel kurullar ayrışma değil, birleşme amacıyla gerçekleştirilir. Ortak paydamız İnşaat Mühendisleri Odası ve Genç İMO örgütlülüğüdür dedi. İnşaat mühendisliği eğitiminde sıkça gündeme gelen nitelik sorununu değerlendiren Yüzgeç, 2011 öğretim yılı itibariyle ülkemizde 153 üniversite bulunduğunu, bu üniversitelerden 79 unda inşaat mühendisliği eğitimi verdiğini ve her yıl yaklaşık 6 bin 500 öğrencinin inşaat mühendisliği bölümlerine kayıt yaptırdığını hatırlattı. 79 okul arasında farklılıklar bulunsa da, sorunların benzer olduğunu belirten Yüzgeç, inşaat mühendisli eğitiminin, fiziki altyapı, donanım, öğrenci ve öğretim üyesi oranları, bütçe büyüklüğü, araştırmalara ayrılan kaynak, ders müfredatı gibi eğitimi doğrudan etkileyen faktörler nedeniyle tartışmalı olduğunu kaydetti. Sorunlar siyasi iktidarın eğitime ve meslek alanlarına bakışıyla doğrudan ilintili Yüzgeç, inşaat mühendisliği eğitiminin ülkenin ekonomik gerçekliğine, istihdam olanaklarına uygun olamayacak derecede yaygınlaştırıldığına vurgu yaptı. Her yıl ortalama 6 bin civarında mezun verildiğini, genç meslektaşların işsizlikle karşı karşıya bırakıldığını, iş bulanların ise düşük ücretle çalışmak durumunda kaldıklarını belirten Yüzgeç, sorunların siyasi iktidarın eğitime ve meslek alanlarına bakışıyla doğrudan ilintili olduğunu ve ekonomik-politik tercihlerin bir başka göstergesi olduğunu ifade etti. Yüzgeç, İnşaat Mühendisleri Odası nda görev almanın tarihi sorumluluğuna da değindi. İMO tarihinin, aynı zamanda, topluma ve ülkesine karşı sorumluluk hisseden, iktidarların tasarruflarını mesleki-bilimsel esaslar çerçevesinde değerlendiren, bu anlamda toplumun vicdanı olmaya çalışan inşaat mühendislerinin öyküsünü anlattığını söyleyen Yüzgeç, Size düşen bu öyküyü çoğaltmak, yaygınlaştırmak, yeni bilgilerle, yeni mesleki kazanımlarla daha okunur hale getirmektir dedi. Yüzgeç konuşmasını 6. Meclis Genel kurulunuzu selamlıyor, sözü gerçek sahiplerine bırakıyor ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum sözleriyle tamamladı. Öğrenciler mesleki ve toplumsal sorunları değerlendirdi Yüzgeç in ardından genç-imo 5. Dönem Konsey Üyesi Alper Uluşan (Karadeniz Teknik Üniversitesi) 5. Dönem Çalışma Raporu nu sundu. Ardından şube öğrenci kurulları mesleki ve toplumsal sorunları değerlendiren sunumlar yaptılar. Sunumlar Çevre, Enerji, Ekoloji, Deprem, Afet, Kentsel Dönüşüm, Öğrenci Sorunları ve Üniversite Eğitimi, İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı, Mühendislikte Kadın ve Türkiye`de Demokrasi Sorunu veya Toplumsal Barış konu başlıklarında gerçekleştirildi. Çevre, Enerji, Ekoloji başlığında Niğde Üniversitesi nden Ahmet Bayar, Tunceli Üniversitesi nden Dengir Balta, Muğla Sıtkı Kaçman Üniversitesi nden Furkan Şenyüz, Çukurova Üniversitesi nden Ozan Işık Cevahir ve Alper Uluşan sunum yaptı. Sunumlar Isı Yalıtımı, Dersim deki Ekolojik Çevre ve Munzur Süreci, Ekoloji, Ekonomi, Enerji, Çevre, Enerji, Ekoloji, Suyun Ticarileşmesinin Tarihi Süreci, Karadeniz de Kirlilik İzleme Projesi konu başlıklarında gerçekleştirildi. Deprem, Afet, Kentsel Dönüşüm başlığında Kocaeli Üniversitesi nden Ahmet Dan, Kırıkkale Üniversitesi nden Cesur Kardoğan ve Atatürk Üniversitesi nden Gözde Oruç sunum yaptı. Sunumlarda Türkiye nin deprem gerçeği ve buna bağlı olarak geliştirilen kentsel dönüşüm politikaları ve uygulamaları üzerinde duruldu. İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı konusunda Çukurova Üniversitesi nden Ali Güney ve Muğla Üniversitesi nden Özgür Şendur sunum yaptı. Bu başlıkta yapılan sunumlarda iş güvenliği ve iş sağlığı kavramları ele alındı; Türkiye ve dünyadan örnekler değerlendirildi. Bu başlık altında sendikalı olmanın önemi, Türkiye de sendikalılaşma oranları üzerine de sunum yapıldı. Mühendislikte Kadın başlığında Akdeniz Üniversitesi nden Ebru Erbeyoğlu ve Atatürk Üniversitesi nden Emine Dilara Oktay sunum yaptı. Sunumlarda kadın mühendislerin iş arama ve işe alım süreçlerinde kadın olmaları nedeniyle yaşadıkları sorunlara dikkat çekildi. Ayrıca Türkiye nin ilk kadın inşaat mühendisi olan Sabiha Gürayman hakkında bilgi verildi. Öğrenci Sorunları ve Üniversite Eğitimi konu başlığında Niğde Üniversitesi nden Ahmet Bayar, Şırnak Üniversitesi nden Ali Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi nden Aycan Gündüz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi nden Barış Ali Aydın, İstanbul Teknik Üniversitesi nden Celep Özçep, Fırat Üniversitesi nden Cihan Demirdaş, Atatürk Üniversitesi nden Emre Çalıkıran, Selçuk Üniversitesi nden Eren Mıhoğlu, Çukurova Üniversitesi nden Hüseyin Engin Sakın ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi nden Tunahan Ahmet Demirbaş sunum yaptı. Sunumlarda üniversite eğitiminin yetersizliğinden kaynaklanan öğrenci sorunları, özellikle küçük kentlerin sosyal aktivite yönünden olanaksız oluşu, yeni açılan üniversitelerde akademisyen ve laboratuvar eksikliği, anadilde eğitim hakkı, harçlar ve paralı eğitim konuları ele alındı. Türkiye`de Demokrasi Sorunu veya Toplumsal Barış konusunda ise Muğla Üniversitesi nden Ethem Kaçar, İTÜ den Ferhat Koyun, Namık Kemal Üniversitesi nden Hatice Rozerin Durgun, Hüseyin Engin Sakın, Dicle Üniversitesi nden Sadem Erdemli, İstanbul Aydın Üniversitesi nden Sefa Cihan Hacımustafaoğlu ve Çukurova Üniversitesi nden Veysel Yılmaz sunum yaptı. Bu başlık altında demokrasi kavramı, anayasa, güvenlik politikaları, ulus-devlet kavramı, ötekileştirme siyaseti, Türkiye de demokrasi anlayışı, toplumsal barış ve kadınların maruz kaldığı cinsel şiddet konularında değerlendirmeler yapıldı. Toplantının ilk günü Örgütlenme Komisyonu, Öğrenci Sorunları Komisyonu, Mühendislikte Eğitim Komisyonu, Kurs ve Seminer Komisyonu, Staj Komisyonu, Teknik Gezi Komisyonu ve Sonuç Bildirgesi Komisyonu nun toplantısıyla sona erdi. Toplantı ikinci gün, komisyonlar tarafından hazırlanan raporların sunumuyla devam etti. genç-imo 6. Dönem çalışma programına ilişkin değerlendirmelerin ardından toplantı konsey seçimleriyle sona erdi. genç-imo 6. Dönem Konsey i şu isimlerden oluştu: Asıl Üyeler Alper Uluşan (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Aycan Gündüz (Dokuz Eylül Üniversitesi) Ezgi Çimen (Kırıkkale Üniversitesi) Ferhat Koyun (İstanbul Teknik Üniversitesi) Rojda Varhan (Dicle Üniversitesi) Yedek Üyeler Barış Ali Aydın (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Hüseyin Batuhan Kaplankıran (Pamukkale Üniversitesi) İlke Özkaptan (Namık Kemal Üniversitesi) Ömer Örgü (Muğla Üniversitesi) Veysel Yılmaz (Çukurova Üniversitesi)

4 1 Mart 2013 TMMOB heyeti Erdoğan Bayraktar la görüştü TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ile 10 Odanın Yönetim Kurulu Başkanlarından oluşan heyet Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile bir toplantı gerçekleştirdi. Erdoğan Bayraktar ın daveti üzerine 30 Ocak 2013 Çarşamba günü gerçekleştirilen görüşme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nda yapıldı. Toplantıya Bayraktar ın yanı sıra bakanlık müsteşarı, müsteşar yardımcıları ve ilgili genel müdürler katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın 18 Ocak 2012 tarihinde TMMOB ye yazılı olarak bildirdiği talep üzerine gerçekleştirilen toplantının amacı Bakanlık tarafından, sürdürülebilir çevre, yaşanabilir şehirler, güvenli ve nitelikli yapılar inşa edebilme hedefine varabilmek amacıyla afet riski taşıyan yapıların tasfiye edilerek can ve mal güvenliğinin sağlanmasına, çevreye duyarlı teknik altyapısını tamamlamış, nitelikli yaşam alanlarının oluşturulmasına ve sağlıklı bir imar düzeninin kurulmasına yönelik olarak görüş alışverişinde bulunmak şeklinde ifade edildi. Görüşmede; kentsel dönüşüm uygulamalarının yanı sıra, meslek odalarının yapı denetim sürecindeki durumu, Odalardan sicil durum belgesi istenmemesiyle ilgili 3 ve 14 Nisan 2012 tarihli yönetmelik değişiklikleri; meslek alanlarıyla ilgili mevzuat çalışmaları sürecinde TMMOB görüşünün alınmaması, gündemde bulunan TMMOB Yasası değişikliği ve diğer ilgili konular üzerine fikir alış verişinde bulunuldu. Toplantıya TMMOB adına Mehmet Soğancı nın yanı sıra Baran Bozoğlu (ÇMO), Cengiz Göltaş (EMO), Ertuğrul Candaş (HKMO), Taner Yüzgeç (İMO), Şevket Demirbaş (JFMO), Dündar Çağlan (Jeof.MO), Ali Ekber Çakar (MMO), Eyüp Muhçu (MO), Ozan Yılmaz (PMO) ve Necati Uyar (ŞPO) katıldı. Bakanlığı temsilen ise toplantıya, Müsteşar Ercan Tıraş, Müsteşar Yardımcısı İrfan Uzun, Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, Müsteşar Yardımcısı Mücahit Demirtaş, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedad Gürgen, Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Mehmet Mustafa Satılmış, Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Bülent Ercan, Çevre Yönetimi Genel Müdür Vekili Mehmet Baş, Yapı İşleri Genel Müdür Vekili Osman İyimaya, Yüksek Fen Kurulu Başkan Vekili Fuat Arabacı, I. Hukuk Müşaviri Bayram Keskin ve Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Şube Müdür Vekili Erdinç Yoldaş katıldı. Yüzgeç denetim ve belgelendirme sorunlarına dikkat çekti Toplantıda söz alan İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, 3-14 Nisan 2012 tarihlerinde yayımlanan yönetmelik değişiklikleri ile ortaya çıkan denetim ve belgelendirme sorunlarına dikkat çekti. Yüzgeç, yönetmelikler ile üyelerin Odalardan sicil durum belgesi almadıklarını, idarelere mesleki kısıtlılığının bulunmadığına dair taahhütte bulunduğunu hatırlatarak meslek odalarına bildirimde bulunması gereken idarelerin ise gerekli hassasiyeti göstermediklerini belirtti. İlgili idarelerden Türkiye genelinde meslek odalarına en fazla % 10 a varan bir geri dönüşüm olduğunu ifade eden Yüzgeç, bu durumun mesleki kısıtlılığı bulunan kişilerin açığa çıkarılması noktasında zafiyet yarattığını ve bu sorunun kamu yararı göz önünde bulundurularak ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda TMMOB adına iletilen görüşlerin özeti: Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Bakanlık bürokrasisi temel mühendislik, mimarlık ve planlama alanında TMMOB ye yakın yaklaşımlar sergilerken, 2000 li yıllardan sonra nedeni bizce çok iyi bilinen şekilde TMMOB ye siyasi hasım olarak bakmaya başladığını öncelikle ifade etmek gerekir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, ülkemizin mühendislik mimarlık ve planlama alanındaki teknik birikime sahip önemli bir kurumu idi. Süreç içerisinde önce, Bakanlığın planlama sürecindeki düzenleyici rolü etkisizleştirildi, sonrasında da, merkezi idarenin/siyasilerin taleplerini karşılamak üzere ayrıcalıklı planlama yetkisine indirgendi. Bakanlıklar her zaman politize olmaya açık olmasına karşın, yakın zamana kadar kısmen de olsa Bakanlığın kurumsal hafızası korunmuşken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dönüşüm sırasında ve sonrasında, ülke genelinde politika belirlenmesi zorunlu olan kentsel ve kırsal yerleşme stratejileri, yapı denetimi, afet gibi ülke için yaşamsal önemdeki konulardaki birikimini oluşturan müdürlüklerin içi boşaltıldı, kapatıldı, yetişmiş teknik elemanlar tasfiye edildi, Yüksek Fen Kurulu işlevsizleştirildi. Bu süreç içerisinde TMMOB, yerel idarelerin yetkilerinin resen yetkiler ile etkisizleştirilmesine, mimarlık, mühendislik ve planlamanın yasal, teknik ve bilimsel gereklerine aykırı uygulamalara karşı hukukun ve bilimin gereği olarak görüşlerini her zaman belirtmiş ve kamuoyu ile paylaşmıştır. Mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetleri Bakanlık bünyesinde dahi hızla itibarsızlaştırılmaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek odaları yapı denetim süreçlerinden yönetmelikler ve genelgeler yoluyla dışlanmıştır. Bu süreç henüz aşılmamışken Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği ve Tip İmar Yönetmeliği nde değişiklikler yapılarak, yapı sürecindeki üyelerimizden (3 ve 14 Nisan Genelgeleri) oda üyeliği, sicil durum belgesi istenmeyeceği, üyelerin taahhütlerinin yeterli olduğu belirtilerek, yaşamsal önemdeki Oda denetimi ortadan kaldırılmıştır. Bakanlık uygulamayı artık öyle bir noktaya vardırmıştır ki, üye olduğunu ve mesleki denetimden geçtiğini belgeleyen üyelerin projelerinin alınmaması için İçişleri Bakanlığı na, bilgi için tüm valilik ve belediyelere genelgeler yollamakta ve belge veren Oda yöneticileri hakkında ceza soruşturması açılması yönünde talimatlar vermektedir. Bakanlık tarihinde görülmemiş bu baskının gerekçesi bize ifade edilmelidir. Mühendislik, mimarlık ve planlama disiplinlerinin bilimsel, yasal ve teknik gereklilikleri ile meslek kriterlerini esas alan TMMOB ve bağlı odaları, ülkedeki kamusal hizmetlerin ve varlıkların hızla özelleştirilmesi evresinde artık, bertaraf edilecek odaklar olarak hem siyasal iktidarların hem de siyasal iktidara bağlı belediyelerin hedef tahtası haline gelmişlerdir. Yapı Denetimi Hakkında Kanun Değişikliği Taslağı adı altında 11 yasada değişiklik öngören taslak 2-3 aydan bu yana tartışılmaktadır. Bu taslak metin içinde TMMOB Yasası da vardır. TMMOB Yasası nda bir değişiklik talep etmesi gereken kurum TMMOB olmalıdır. Ancak, TMMOB bileşenleri dışında her kurum ve kuruluş TMMOB hakkında görüş bildirmek, yasa taslağı hazırlamakta bir beis görmemektedir. Bu durum normal demokratik süreçlerde normal olmayan bir davranış biçimidir. Ülkenin tüm alanını yapılaşmaya açan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Yasa nın hazırlanış sürecine dahil edilmediğimiz bilginiz dahilindedir. Bu yasanın uygulanmasında mühendislik, mimarlık ve planlama hizmeti nerededir? diye bir soru sorduğumuzda bir yanıt vermek de olanaklı değildir. Önemli bir kamusal çalışma alanı olan, kamulaştırma davalarında mühendis, mimar ve şehir plancılarına bilirkişilik yolu kapatılmaktadır. Sermaye piyasasına hizmet sunan değerleme şirketlerinin kamulaştırma davalarında bilirkişilik yapmalarına öncelik tanınmıştır. Bu alan, sadece daha az kamulaştırma bedeli ödemek için, sermaye piyasasına hizmet etmek üzerine eğitilmiş değerleme şirketlerinde çalışan değerleme uzmanlarına tahsis edilmiştir. Dönüşüm Yasası nın uygulama hükümleri bugüne kadar mühendis ve mimarlara öğretilen tasarım ve uygulama ilkelerine aykırıdır. Siyasal iktidarın, tartışmaya dahi gerek görmeden yürürlüğe koyduğu bu yasaların doğuracağı olumsuz sonuçlara, mağduriyetlere, yıkımlara mühendis, mimar ve şehir plancılarını ortak etmesini, hiçbir vicdanın kabul etmeyeceğini beyan etmeyi TMMOB tarihsel sorumluluk olarak görmektedir.

1 Mart 2013 5 SMM Yönetmelikleri ile ilgili görüş TMMOB ye iletildi TMMOB nin talebi üzerine Jeofizik Mühendisleri Odası SMM Yönetmeliği ve Gemi Mühendisleri Odası SMM Yönetmeliği değişiklik taslağıyla ilgili görüş oluşturan Odamız, hazırladığı görüşleri TMMOB ye iletti. Odamız Geoteknik Kurulu, TMMOB nin talebi üzerine Jeofizik Mühendisleri Odası Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri, Büro Tescil Ve Mesleki Denetim Yönetmeliği ile ilgili görüş hazırladı. Yönetmelik maddelerini tek tek değerlendirerek, İMO görüşünü oluşturan Kurul, hazırladığı metni TMMOB ye gönderdi. Ayrıca, Odamız Kıyı ve Deniz Mühendisliği Kurulu, TMMOB nin talebi üzerine Gemi Mühendisleri Odası Serbest Mühendislik, Müşavirlik Hizmetleri, Büro Tescil ve Meslekî Denetim Yönetmeliği değişiklik taslağı ile ilgili görüş hazırlayarak TMMOB ye gönderdi. 2012 yılında 13 bin üyeye meslek içi eğitim Üyelerin meslek alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmesi ve mesleğin uygulama alanlarında son gelişmelerden faydalanmaları için meslek içi eğitimler düzenleyen Odamız, 2012 yılında yaklaşık 13 bin üyesine meslek içi eğitim verdi. İMO nun Şube ve Temsilcilikleriyle birlikte organize ettiği eğitimler üyelerin katılımını kolaylaştırmak için hemen hemen tüm İMO şube ve temsilciliklerinde düzenlendi. Yıl boyunca gerçekleştirilen yaklaşık 370 kurs, seminer ve ürün tanıtımında inşaat mühendisliğinin alt dallarında eğitimler verildi. Toplam 2000 saat süren eğitimler, Yapım Yönetimi ve Yapı İşletmesi, Geoteknik, Hidrolik, Kıyı Liman, Ulaştırma, Yapı Malzemeleri ile mesleği ilgilendiren kentsel dönüşüm, afet, deprem gibi alanlarda düzenlendi. 2011 yılında ise 28 bine yakın üyeye eğitim verilmişti. Yapılarda Kimyasal Katkılar Sempozyumu 1. Duyurusu yapıldı İMO Ankara Şubesi nin Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi yle ortaklaşa düzenleyeceği Yapılarda Kimyasal Katkılar 4. Sempozyum ve Sergisi nin Birinci duyurusu yapıldı. 24-25 Ekim 2013 tarihlerinde, uluslararası katılımla Milli Kütüphane de yapılacak olan Sempozyum Kemal Türkarslan ve Haluk İşözen anısına düzenleniyor. 5. Çelik Yapılar Sempozyumu İMO adına yürütücülüğünü İMO İstanbul Şubesi nin yaptığı 5. Çelik Yapılar Sempozyumu nun 1. Duyurusu yapıldı. 13-14-15 Kasım 2013 tarihlerinde İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde düzenlenecek olan Sempozyumda Standart Çelik Yapılar, Soğukta Şekil Verilen İnce Cidarlı Çelik bina Türü Yapılar, Çelik Köprüler, Çelikle Güçlendirme, Ahşap Yapılar ve Ülkemizdeki Çelik Yapı Uygulamaları konu başlıklarında sunumlar yapılacak. Sempozyuma gönderilecek bildiriler için takvim şöyle: Bildiri Özet Gönderimi: 8 Mart 2013 Bildiri Tam Metin Gönderimi: 14 Haziran 2013 Zeki Erginbay ı katledilişinin 36. yılında saygı ile anıyoruz Nezihi Karahasan İMO İstanbul Şube Eski Genel Sekreteri Odamızın yayın organı Teknik Güç gazetemizin yazı işleri müdürü Zeki Erginbay; 23 Ocak 1977 tarihinde İstanbul Şubemizin Halaskargazi Caddesi ndeki binasından çıktığında kaçırılmış ve 2 Şubatta Ömerli yakınlarında ormanlık arazide işkence yapılarak öldürülmüş olarak bulunmuştu. Ülkemizde işlenen ilk faili meçhul cinayetlerden birine kurban giden Zeki Erginbay ın katillerinin kimlikleri üzerinden 36 yıl geçmesine rağmen aydınlatılamamıştır. O yılların siyasi ortamı hatırlandığında bir taraftan işçilerin, memurların, teknik elemanların, öğrencilerin örgütlü mücadelesi yükselirken, diğer taraftan da gerici faşist güçlerin saldırıları her alanda yoğunlaşmış, kıyımlar ve baskılar artmıştı. Teknik elemanlarda 12 Mart 1971 darbesinden sonra etkisizleştirilmeye çalışılan TMMOB ne sahip çıkmış 1973 den itibaren Oda yönetimlerinde sol eğilimli mühendisler görev almaya başlamıştı. Diğer taraftan TÜTED çatısı altında örgütlenen tüm teknik elemanlar bağımsızlık, demokrasi ve sendikal haklar mücadelesini sürdürüyordu. 1967 İTÜ MMF öğrencisi iken 1968 de İTÜ İnşaat Fakültesi ne kaydolan Zeki Erginbay 12 Mart 1971 darbesinden sonra tutuklanarak cezaevinde kalmış, 1973 affı ile çıktıktan sonra gerek gençlik örgütlenmesinde, gerek sendikal mücadelede çalışmalarını sürdürmüştür. Aynı zamanda başarılı bir öğrenci olan Zeki Erginbay inşaat fakültesi son sınıf öğrencisiyken odamızın yayın organı Teknik Güç ün Yazı İşleri Müdürlüğü nü de yapmıştır. Mühendislerin sorunlarının ülke sorunlarından soyutlanamayacağının bilinci ile TMMOB ve TÜTED içerisinde aktif olarak çalışmış, gelecekte Oda üyesi olacak genç mühendislik öğrencilerinin Odalarıyla bağ kurmasında önemli rol oynamıştır. Onun yazı işleri müdürlüğü yaptığı dönemde Teknik Güç mesleki sorunlarımızın, içinde yaşadığımız siyasi sorunların bir parçası olduğunu gözler önüne sererek yaptığı yayınlarla kalıcı eserler bırakmıştır. Ayrıca Teknik Güç dergisinin her sayısı, her aşaması ayrı bir şölendi. Bu sayıda hangi konular işlenecek, kim hangi haber üzerinde çalışacak, kim ne doküman getirecek hepsi Zeki tarafından planlanır, gece geç vakitlere kadar çalışmalar sürdürülürdü. Özverili çalışmaları ve örgütçülüğü ile, gözünü budaktan sakınmayacak cesur ataklığı ile çevresinin çok sevilen bir insanı olan Zeki Erginbay; Teknik Güç ün yazılarını elektronik daktilo ile kendi yazar, yazı başlıklarını ışıklı masa üzerinde letrasetle kendi yazar, kullanılacak resimler konusunda arkadaşlarına araştırma yaptırıp, toplanan haberleri siyasi olarak yorumlayarak gazetede yer almasını sağlardı. Derginin baskıdan çıktıktan sonra postalanması ayrı bir şölendi. O tarihte PTT nin toplu yayınlara yönelik hizmetleri yaygın değildi. Derginin postalanmasına saat 18.00 de başlanır, sabaha kadar tamamlanarak çuvallarla postaneye yetiştirilirdi. Postalamada; ileride Oda üyesi olacak üniversite gençleri 25-30 kişiyle mühendislerle birlikte, sabaha kadar türküler marşlar eşiğinde keyifle çalışılırdı. Bir ekip dergiyi kuşaklar, bir ekip, adresleri yapıştırır, bir ekipte pullama yapardı. Zeki bu koordinasyonda kilit rol oynar herkese verdiği coşku ile çalışmanın neşe kaynağı olurdu. Sabah olup gün ışıdığında 15 bin adet dergi çuvallanıp postaneye gitmeye hazır hale geldiğinde Zeki nin demlediği çay eşliğindeki sohbet herkesi diriltip aynı coşku ile gün içindeki çalışmaları başlatırdı. İşte böylesine hazırlanıp üyelerine ulaştırılan dergimizin getirdiği ses, yapılan çalışmalar bir taraftan da şimşekleri üzerine çekiyor, baskıların artmasına neden oluyordu. Bir Pazar günü Odada yaptığı çalışma sonrasında kaçırılan Zeki Erginbay dan 8 gün boyunca haber alınamadı. Yapılan tüm başvurular ve aramalar sonuçsuz kaldı. 2 Şubat 1977 günü ormanlık bir arazide işkence edilmiş biçimde ölü olarak bulunan Zeki Erginbay 4 Şubat günü on binlerce kişinin katıldığı bir törenle toprağa verildi. 36 yıl geçti, Zeki Erginbay ın katilleri bulunmadığı gibi bu süre içerisinde on binlerce faili meçhul cinayet işlendi. Her dönemde en yetkili hükümet sözcüleri işlenen cinayetler sonrası Namus borcumuzdur, çözeceğiz deseler de hiçbiri aydınlatılmadı. Zeki Erginbay ın 36 yıl önce katledilmesinin sorumluları o tarihlerde bulunsa idi belki faili meçhul cinayetler bu boyutlara varmayacak, toplumun kanayan yarası olmayacaktı. Zeki Erginbay ı öldürenlerin bulunması, faili meçhul kalan diğer cinayetlerin çözülmesine de önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Zeki Erginbay şimdi; bir yanında babası, bir yanında sevgili annesinin koynunda sessizce yatarken koskaca yüreği hala haykırıyor; Kahrolsun Emperyalizm diyerek. Işıklar İçinde Yatsın.

6 1 Mart 2013 TMMOB kentsel dönüşüm ilkeleri yayımladı TMMOB, Türkiye nin önemli gündem maddelerinden biri olan kentsel dönüşüm ile ilgili ilkeler yayımladı. Kentsel dönüşümün ihtiyaç olduğunu ancak nasıl olması gerektiğini kamuoyuyla paylaşan TMMOB, yaşanılabilir kentler için uygulanması gereken politikaları açıkladı. TMMOB nin yayımladığı metin şöyle: Yaşanabilir Kentler İçin TMMOB Kentsel Dönüşüm İlkeleri Türkiye de 1940 lı yıllardan beri planlama ve yapılaşma politikalarında sürdürülen ikiyüzlü yaklaşım sonucunda yasadışı, hiçbir kurala bağlı olmadan yapılaşmış, çarpık, sağlıksız, güvenilir olmayan yapı stoğuna ve yerleşim alanlarına sahip kentler ortaya çıkmıştır. Bu sağlıksız kentleşmenin acı sonuçları, son olarak 1999 Düzce ve Gölcük, 2012 Van depremlerinde en ağır şekilde yaşanmıştır. Bir deprem ülkesi olma gerçeğinden hareketle, Devletin anayasal görevlerinden birisi olan sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler kurabilmek ve yaşanabilir çevre oluşturabilmek için sağlıklı yapı üretiminin zorunluluğu herkesin üzerinde ortaklaştığı bir konudur. İktidarda bulundukları onca yılda Türkiye de çarpık yapılaşmaya, plansız kentleşmeye karşı hiçbir somut adım atmayan AKP Hükümeti, Van depremi sonrası hızla, afet ve risk maskesiyle tüm ülke topraklarını hiçbir kurala ve koşula bağlı olmaksızın ranta açan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun u çıkarmış, kentsel dönüşüm uygulamalarına, Kanunun gerekçesi olarak gösterilen riskin büyük olduğu bilinen kısımlarda değil, rantın yüksek olduğu yerlerde ya da kamuya ait lojman alanlarında başlamıştır. Bunun yanında Büyükşehir Belediyesi Kanunu Değişikliği Tasarısı nda olduğu gibi, her fırsatta, kaçak yapılmış ve salt bu nedenle dahi riskli yapı niteliğine sahip olan yapılara af getirilmek istenmesi ise, AKP Hükümeti nin samimiyetsizliğini bir kez daha göstermiştir. Üretimden vazgeçerek, ekonomi politikalarını kentsel rantlar üzerinde temellendiren AKP iktidarının tamamen ranta odaklı kentsel dönüşüm anlayışının, sağlıklı yaşanabilir bir kentsel çevre yi oluşturmayı amaçlayan, planlama, imar, kentleşme, yapı ve afet alanlarında bilimsel, sosyal ve bütünlükçü bir yaklaşımı gerektiren kentsel yenileme ve kentsel sağlıklaştırma olmadığı çok açıktır. Mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin teknik, bilimsel ve yasal gereklilikleri ile teknik ilkelerini görmezden gelerek; ormanları, kıyıları, doğal kaynakları hiçe sayan; kent tarihini, kültürünü yok eden; hak arama hürriyetini gasp eden; toplumu ayrıştıran, toplumsal dayanışma anlayışını zedeleyen, toplumu ve kentleri kimliksizleştiren bir kentsel dönüşüm anlayışının bizce kabul edilmesi mümkün değil. Devletin anayasal görevlerinden birisi olan sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler kurmak için; doğal varlıkları, ekolojik, tarihi, kültürel, toplumsal değerleri koruyan, yaşatan, geliştiren bir arazi kullanımı ve yerleşim politikası temelinde bütüncül planlama yaklaşımı ile çevreyi gözeten, dönüşüm alanlarında yaşayanların ihtiyaçlarını göz önüne alan, insanı ve insanca yaşamı temel hedefine koyan bir planlama süreci acil olarak başlatılmalıdır. Bu nedenle kamuoyunu doğrudan ilgilendiren, mekânsal dönüşümle birlikte toplumsal dönüşümüne de yol açan kentsel dönüşüm konusunda, mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak Kentsel dönüşüm olmalı, ama nasıl olmalı? sorusuna verdiğimiz yanıtları kamuoyuyla paylaşma gereği duyuyoruz. TMMOB Kentsel Dönüşümün Temel İlkeleri 1. Sağlıklı ve yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi için, kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kuralları ile mühendislik ve mimarlığın bilimsel ve teknik gereklilikleri planlama disiplininin bir parçası olan kentsel dönüşüm uygulamaları açısından da vazgeçilmezdir. Bu nedenle, geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve mühendislik, mimarlık ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır. 2. Kentsel dönüşüm, kentsel yenileme ve sağlıklaştırma çalışmaları için, mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin teknik, bilimsel ve yasal gereklilikleri ile teknik ilkelerini esas alan, genel ilkeler belirlenmelidir. Kentsel dönüşüm alanı ilan edilmeden önce, kentsel yenileme, kentsel sağlıklaştırma gibi hangi müdahale biçiminin uygulanacağının belirlenebilmesi için; öncelikle, deprem, yapı niteliği, taşkın, heyelan vb risk altındaki alanlar; yapı güvensizliği olan ve eskimiş (kentsel mekânın niteliksizliği) kent bölgeleri; doğal, tarihi, arkeolojik, kültürel niteliğe sahip alanlar; kent kimliği açısından önemli alanlar belirlenmelidir. 3. Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre oluşturulabilmesi amaçlarının bütünsel olarak gerçekleştirilebilmesi için öncelikle sürece katılacak tüm aktörlerin yer aldığı örgütlenme biçimi oluşturulmalı ve finans kaynakları tarif edilmelidir. 4. Geliştirilen projelerde toplumsal, fiziksel, doğal, çevresel ve ekonomik koşullar birlikte ele alınmalı, proje alanlarına yönelik planlama kararları kent bütününe yönelik kararlardan koparılmamalı, ayrıştırılmamalı, üst ölçekli plan kararlarına aykırı uygulamalardan kaçınılmalı, projeler başta ulaşım kararları olmak üzere, olası çevresel etkileri analiz edilerek, kent planı ile bütünleşik olarak ele alınmalıdır. 5. Dönüşüm, sağlıklaştırma ve/veya yenileme öngörülen alanlar, kentin gelecekteki niteliğini belirleyen planlarıyla uyumlu, plan ana kararlarını gözeten bütüncül bir bakış açısına sahip olmalı ve planlama, programlama, projelendirme ve parasal konulara dair süreç, çözüm ve uygulama araçları ile bir bütün olarak ele alınmalıdır. 6. Sağlıklı ve güvenilir bir çevre oluşturulmasında kritik öneme sahip yapı denetim sisteminde kamu denetimini etkinleştirmek için, kentsel dönüşüm alanlarının belirlenmesinde ve uygulamanın her aşamasında TMMOB ye bağlı meslek odalarının görüşü ve önerileri alınmalı ve meslek odaları denetim sürecinde etkin olarak yer almalıdır. 7. Projeler temelde rant artışının değil, can güvenliğinin sağlanmasını ve yaşam düzeyinin yükseltilmesini amaçlamalı, kentsel dönüşüm projeleri ayrıcalıklı imar hakkı sağlama aracı olarak kullanılmamalıdır. Bu kapsamda tüm yapılaşmalara yönelik güçlü, kamusal yapı denetim sistemi yaşama geçirilmeli, uygulama sonucu oluşan rant artışları doğrudan kamuya kazandırılmalıdır. 8. Dönüşüm projesine konu olan alanların yeniden yapılanmasında; konut alanlarının sağlıklı bir yaşam alanı niteliğine kavuşması için, sosyal ve teknik altyapı tesisleri ile çalışma alanlarına yönelik kararlar birlikte ele alınmalı, kentsel sosyal donatılar insanca yaşama şartlarını sağlayacak standartlara uygun olarak geliştirilmeli, teknik altyapının ve sosyal donatı tesislerinin konutlarla eş zamanlı biçimde kullanıma geçmesi sağlanmalıdır. 9. Afet tehlikesi karşısında alınabilecek tek önlemin yapı düzeyinde güçlendirme ve yenileme olduğu düşüncesinden vazgeçilmelidir. Yapılar, kentsel ve/ veya bölgesel düzeyde ele alınarak, afete duyarlı planlanma yaklaşımı esas alınmalıdır. İmar planları risk azaltma önlemlerini kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Kentsel dönüşüm projelerinde kent bütününe ilişkin risk faktörleri belirlenmeli ve bu verilere göre risk azaltma planları hazırlanmalıdır. 10. Kentsel dönüşüme konu edilen alanlar ve yapılar açısından, tüm tarihsel birikimi ve kültürel zenginliği ortadan kaldıracak yıkım ve yeniden yapma dışındaki seçeneklerin; koruma, yenileme, iyileştirme, güçlendirme ve canlandırma seçeneklerinin öncelikle araştırılması ve tartışılması sağlanmalıdır. 11. Dönüşüm projelerinde, kentleri ve kırsal alanları estetikten yoksun kimliksiz hale getiren, yerel kimliği ortadan kaldıran tek tip mekân üretiminden vazgeçilmeli, kentsel mekânı parçalayan ve ayrıştıran uygulamalara son verilmeli, gerek yerleşim bütününde gerekse tek yapı ölçeğinde yerelin özellikleri, kırsal dokusu, tarihi ve kültürel birikimi ve

özgünlükleri mutlaka korunmalı, özgün niteliğini devam ettirecek toplumsal yaşam ve kültürel değerleri dikkate alan yaklaşım benimsenmelidir. 12. Dönüşüm projeleri hiçbir koşulda tarihi ve kültürel değerlere zarar vermemeli, bu niteliğe sahip alanlarda gerçekleştirilecek dönüşüm projeleri tarihi ve kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi çabasının bir parçası olarak ele alınmalıdır. 13. Dönüşüm projelerinde; yaşamın gerçek sigortası olan ormanlar, meralar, sulak alanlar, kıyılar, gibi doğal varlıklar ile ulusal veya uluslararası özgün nitelikleri nedeniyle doğal sit, ÖÇK (Özel Çevre Koruma Bölgesi), milli park, tabiat parkı, sulak alan gibi doğa koruma statüsü verilmiş alanlar, toplumun gıda kaynakları olan verimli tarım alanları, zeytinlikler gibi özel ürün alanları hiçbir koşulda yapılaşmaya açılmamalı ve mutlak biçimde korunmalıdır. 14. Zemin yapısı nedeniyle risk taşımayan, yalnızca yapı güvensizliği ve kentsel mekânın niteliksizliği nedeniyle dönüşüm projesine konu olan yerlerde, proje alanında yaşayanların uygulama sonrası yine aynı bölgede yaşaması sağlanmalıdır. 15. Zemin yapısı nedeniyle risk taşıyan ve yapılaşmaya kapatılması gereken bölgelerde yaşayanların, iş olanakları ve ulaşım koşulları dikkate alınarak, gerek geçici iskân aşamasında ve gerekse uygulama sonrasında yakın çevrede iskan edilmesi sağlanmalıdır. 16. Yenileme, sağlıklaştırma ve dönüşüm süreçleri şeffaf olmalı, karar süreçleri ilgili toplum kesimleriyle paylaşılmalı; sürecin tamamında projeden etkilenen toplum kesimlerinin bilgiye kolayca erişebilme olanağı yaratılmalı; bu kapsamda dönüşüme konu olan sakinlerinin sosyal açıdan zarara uğramaması ve yerinde dönüşüm ilkesi en önemli hedeflerden birisi olmalıdır. 17. Projelerin uygulanması hiçbir koşulda yaşayanlar açısından sosyal ayrışmaya/toplumsal kırılmaya/ sosyal bir yıkıma neden olmamalı; kent hakkı, konut dokunulmazlığı ve barınma hakkı ilkeleri, kiracıları da kapsayacak biçimde kamusal güvence altına alınmalıdır. 18. İdari dava açma hakkı, hak arama hürriyeti temelinde düzenlenmelidir. Mülkiyet hakkı güvencesi anayasa temelinde korunmalıdır. 1 Mart 2013 7 19. Barınma hakkı sahipliği; mülkiyet belgesinden bağımsız, sağlıklı bir yaşam çevresi içinde, çağdaş, yaşanabilir konut hakkı olarak kabul edilmelidir. 20. Dönüşüm projelerinden etkilenen tüm kesimlere ayrımsız biçimde, projenin başlangıcından sonuçlanmasına dek, güvenli ve sağlıklı yaşam olanaklarına sahip geçici iskân olanakları yaratılmalı ya da günün koşullarına uygun kira yardımı yapılmalıdır. 21. Projelere doğrudan kamusal kaynak aktarımı da yapılarak, konut edinme koşulları proje alanında yaşayanların ödeme gücü oranında düzenlenmeli, uygulamaların tüm kesimler açısından dışlama ve tasfiyeye neden olması önlenmeli, olası geri ödemeler iskân sonrası başlatılmalıdır. 22. Proje alanında yaşayan ve projeden etkilenenlere mevcut konutundan daha küçük, daha niteliksiz, daha düşük sınıfta konut verilmemeli, diğer yandan bu amaçla yapılacak düzenlemeler haksız borçlandırma gerekçesi olarak da yansıtılmamalıdır. 23. Mevcut kullanıcıların, gerçekleşecek dönüşüm sonucunda aynı alanda yaşamlarını sürdürebilmesini olanaklı kılacak, ortak giderleri karşılamaya yönelik, sürdürülebilir, gelir yaratıcı olanaklar yaratılmalıdır. 24. Kent kültürünü, kimliğini geri dönülmez biçimde yok eden, halen yaşanan/yaşanacak olan tahribatın durdurulması ve mağduriyetlerin önlenmesi için Kentsel dönüşüm adı altında hali hazırda sürmekte olan ve bilimsel esaslardan ziyade rant temelinde hazırlanmış projeler derhal durdurulmalı, yukarıdaki ilkeler bütününe göre yeniden düzenlenmelidir. Suriye ye müdahaleye karşı binler sokağa çıktı Suriye`ye müdahaleye hayır demek için ve Türkiye`de konuşlandırılan patriotlara karşı binlerce kişi DİSK, KESK, TMMOB ve TTB`nin çağrısıyla 20 Ocak Pazar günü alanlara çıktı. Gaziantep`te Valiliğin yasaklama kararına karşı gerçekleştirilen merkezi mitinge yoğun katılım oldu. Gaziantep teki mitinge TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Yürütme Kurulu Üyesi Bahattin Şahin, TMMOB Gaziantep birimlerinin yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda TMMOB üyesi de katıldı. Eylem için Ankara`da Kolej Meydanı`nda toplanan yüzlerce kişi buradan Sakarya Meydanı`na yürüdü. İstanbul`da Kadıköy İskele Meydanı`nda, İzmir`de Belçika Konsolosluğu önünde, Bursa`da Kent Meydanı`nda, Edirne`de Belediye binası önünde, Eskişehir`de İl Sağlık Müdürlüğü önünde ve birçok ilde kent merkezlerinde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirildi. TMMOB ve KESK maden kazası sonrası Zonguldak ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü faaliyet sahasında taşeron firma tarafından işletilen maden ocağında 7 Ocak 2013 tarihinde meydana gelen ve 8 işçinin ölümüne neden olan iş kazası sonrası KESK ve TMMOB den oluşan bir heyet 14 Ocak Pazartesi günü bölgeye gitti. Zonguldak Madenci Anıtı önünde TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ve Zonguldak Şubeler Platformu adına Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Zonguldak Şube Başkanı Tahsin Kumkumoğlu nun yaptığı açıklamalar sonrası heyet Valilik binasına yürüdü. Genel Maden İşçileri Sendikası nı ziyaret ederek Sendika Başkanı Eyüp Alabaş ile de görüşen heyet, daha sonra kazada hayatını kaybeden maden işçisi Hasan Bozacıoğlu nun ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu.

8 1 Mart 2013 İMO Şubeleri Tekirdağ Şubesi Şubenin Kuruluş Tarihi : 2000 Şube üye sayısı : 565 Dönemi : 7 Şubeye Bağlı Temsilcilikler: Çorlu, Çerkezköy İMO Tekirdağ Şube Başkanı Osman Taşseten Teknik Güç ün sorularını yanıtladı Tekirdağ ın alt yapı sorunları nelerdir, kısaca özetleyebilir misiniz? Tekirdağ ın ulaşım, trafik, otopark ve içme suyu sorunları öncelikle çözüm bekleyen alt yapı sorunları arasındadır. Kent merkezinde yollar ve kaldırımlar dar olduğu için otoparklar ihtiyaca cevap verememektedir. Çorlu hariç belediyelere ya da resmi kurumlara ait açık veya kapalı otopark yoktur. Vergi ve diğer gelirler bakımından hazineye 45 ilden daha fazla katkı sunmasına rağmen Tekirdağ, bu katkısına oranla yeterince kaynak alamamaktadır. Diğer taraftan kanalizasyon ve yağmur giderleri sistemi yenilenmiş bir ağa sahip değil, içme suyu şebekesi eskidir. Belediyelerin siyasi iktidara yakın olmaması siyasi baskılara neden olmakta, yeni yatırımlar ve bunların ihalelerinde sorunlar yaşanmaktadır. Canlı bir ekonomik yapıya sahip olması ve turizm kenti olması nedeniyle sürekli göç alan bir kent olması Tekirdağ da tüm altyapı hizmetlerinin daha planlı, kapsamlı ve kaliteli olmasını gerektirmektedir. Bu durum ise büyük yatırımlara karşılık gelmektedir. İl genelinde sondaj yoluyla yer altı suları çıkarılmakta ve içme suyu tedarik edilmektedir. Bunun yanı sıra büyük meşrubat firmaları ile deri ve tekstil sektörlerine de ev sahipliği yapan kentimizde su ihtiyacının yeraltından sağlanması yer altı su seviyesini düşürmektedir. Su ihtiyacı, artık sorun olmaya başlamıştır. miryolu hattındaki yolcu seferleri talep yetersizliği gerekçe gösterilerek yük taşımacılığına döndürülmüştür. Sonuç olarak Trakya illeriyle İstanbul arasında geçiş noktası olan ayrıca turizm ve sanayi kenti olan ilimizin halen kara, hava ve deniz ulaşımı politikasına sahip olmaması düşündürücü ve üzücüdür. Son yıllarda kentler hızlı bir değişim yaşıyor. Elbette Tekirdağ da nasibine düşeni alıyordur. Tekirdağ daki kentsel dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Kentsel dönüşüm deyince akla ilk Roman vatandaşların yaşadığı mahallelerin gelmesi handikabı ilimizde de vardır. Kültürü, tarihi ve insanı devre dışı bırakan kentsel dönüşümün mantığı tamamen ranta dayalıdır. Bu durum kıymetli yerleşim ve tarım alanları olan ilimize ilgiyi arttırmaktadır. Kentsel dönüşüm yapılacaksa kültür, tarih ve insan odaklı olmalıdır. İstimlak bedelleri göz önüne alınırken yerelimizdeki emlak değerleri araştırılmalı, halkımızın arazileri kamu gücüyle rant çevrelerine peşkeş çekilmemelidir. Kentsel dönüşüm alanlarına öncelikle altyapı hizmetleri götürülmeli ve bu yapılırken de tarih ve kültürel alanlar ile tarım alanları korunmalı, gözetilmelidir. Halk, deprem korkusu ve paniğinin arkasına sığınılarak soyulmamalıdır. İMO Tekirdağ şubesi olarak yerel yönetimlerden neler bekliyorsunuz? Öncelikle kamu yararı ilkesiyle hareket eden, bilimsel değerleri gözeten bir kurum olduğumuzu vurgulamamız gerekir. Dolayısıyla yerel yönetimlerin meslek odamızı ve ilişkili olduğumuz Odaları şehrimizle ilgili her konuda muhatap kabul etmesini ve görüşlerine değer vermesini bekliyoruz. Bütçesi, işlerliği ve bilimsel yapısıyla Odamız insan hayatıyla ve yaşamla doğrudan ilişkilidir. Bu kutsal misyonu dolasıyla Odamız siyaset üstüdür. Yerel idarelerin de konuya bu hassasiyetle yaklaşmalarını bekliyoruz. Bir de üyelerin sorunlarını değerlendirelim. Üyelerimiz Tekirdağ da meslek alanında ne tür sorunlarla karşılaşıyorlar? Neo-liberal politikaların neden olduğu emek sömürüsü bizim mesleğin de ana sorunudur. Kamuda, özel sektörde ücretli çalışan veya serbest çalışan meslektaşlarımız emeklerinin karşılıklarını alamamakta, hak ettikleri itibarı görememektedirler. Buna hükümetlerin ekonomi ve siyasi politikaları neden olmaktadır. Mesleğimiz, sermaye ile emek arasında kalmamıza sebep olduğundan bizler için birçok ikilemi de beraberinde getirmektedir. Bunun yanı sıra yüklediği sorumlulukların ağırlığı ile haklar arasındaki uçurumlar mesleğimize rağbeti azaltmaktadır. Meslek liselerinde yapı bölümleri kapanmanın eşiğine gelmiştir. Stajyer ve sürveyan bulmak zorlaşmaktadır. Çoğu zaman, yapı üretim sürecinin bileşenlerine mesleki uygulamaları izah etme durumunda kalıyoruz. Bu zorunluluk meslektaşlarımız açısından sorun yaratıyor. Ayrıca ahşap, kerpiç ve taş yapılarla ilgili mevzuat ve yazılım eksiklikleri de çalışmalarımızı olumsuz etkilemektedir. Peki, temsilciliklerde ne tür sorunlar yaşanıyor? Siyasi iktidar, kanun hükmünde kararnamelerle, yönetmelik değişiklikleriyle meslek odalarımız etkisizleştirmek, meslektaşlarıyla ilişkisini zayıflatmak istemektedir. Bu durum, Odalarımızın kılcal damarları olan temsilcilik çalışmalarını kilitlemektedir. Kaybedilecek tek bir meslektaşımızın olmadığına olan inanç ve kararlılığımızla Odamızın bayrağının dalgalandığı Temsilciliklerimizi daha ne kadar ayakta tutabileceğimiz endişesini taşıyoruz. Son olarak, TMMOB Yasası nda yapılmak istenen değişikliği konuşmak istiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar TMMOB Yasası yla ilgili herhangi bir değişikliğin gündemlerinde olmadığını söyledi ancak bu konu meslek odaları için tamamen rafa kalkmış değil. Olası bir Yasa değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? İl odacılığı, mesleki sorunların tartışıldığı ve çözüm üretildiği ortak platformun ortadan kalkması, meslektaşlar arasında diyaloğun kesilmesi anlamına gelecektir. Ayrıca illere göre farklı uygulama yapılması söz konusu olabileceğinden ikinci adım olarak meslek odalarının tamamen kapatılması hedeflenmektedir. Bununla beraber meslek odaları bu şekliyle dernekten öte gidemeyecek, uluslararası platformda da yer bulmak sadece iyi bütçeli şubelere nasip olacaktır. Diğer bir açıdan her ile şube zorunluluğu getirilmesi konuşulmaktadır. Bu durumda az sayıda üyemizin olduğu illerde şube oluşturmak ve yürütmek ekonomik olarak büyü sıkıntı yaratacaktır. Yerel yönetimin ulaşım politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tekirdağ kara, hava ve deniz taşımacılığına sahip şanslı kentlerimizden biridir. Ancak bu avantaja karşın bir ulaşım politikası yoktur. Yerel yönetimler bu konuda yetersiz kalmaktadır. Demiryolu taşımacılığı yok denecek kadar azdır, karayolu taşımacılığı ise yetersizdir. Hava ve denizyolu taşımacılığı ise istenen teşviki ve yatırımı bulamadığından dolayı yeterince rağbet görmemektedir. Çok sayıda fabrikanın olması ve yazın turizm sezonu nedeniyle trafikte ek sıkıntılar yaşanmaktadır. Çorlu havaalanının yolcu seferleri yetersiz kalmaktadır. Diğer taraftan limanların kapanması konuşulmaktadır. Ayrıca Muratlı-Tekirdağ arası de-

Standard dergisine İSG yle ilgili görüş gönderildi Türk Standardları Enstitüsü nün yayın organı Standard dergisi, Odamızdan işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili görüş talep etti. Şubat 2013 sayısında işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu işleyecek olan dergiye gönderilen İMO görüşü şöyle: 1 Mart 2013 9 İşçi sağlığı ve iş güvenliği, inşaat sektörünün temel sorunlarından biridir. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre; inşaat işçileri, diğer sektörlerde çalışan işçilere oranla 3 4 kat daha fazla kazaya uğrama riski taşımaktadır. Türkiye de inşaat sektörü, tüm sektörler arasında toplam iş kazası sayısı bakımından ön sıralarda ve ölümlü iş kazalarında ise ilk sırada yer almaktadır. Sektörümüzde ölümle sonuçlanan kazalar, tüm sektörlerdeki ölümlü kazaların yüzde 30 nu oluşturmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın 2011 yılında incelediği 4 bin 222 iş kazasının verilerine göre ise iş kazalarında en çok ölüm ve yaralanma inşaat sektöründe yaşanmaktadır. Bu verilere rağmen Türkiye de iş kazaları ile ilgili tutulan istatistiklerin sağlıklı olmadığının ve bu noktada başta SGK olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının önemli bir sorumluluğa sahip olduğunun da altı çizilmelidir. Araştırmalar, iş kazalarının yüzde 50 sinin kolaylıkla önlenebilecek kazalar olduğunu ve yüzde 48 inin de sistemli bir çalışma ile önlenebileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, alt işveren sistemi yasalardaki boşluk ve eksikler nedeniyle görev ve sorumluluk karmaşasına yol açmakta ve iş kazalarında tetikleyici olmaktadır. Kazaların, sorunların temelleri ve gerçek kaynakları incelenmeden kadere ve işçilerin bireysel hatalarına bağlanması da sıkıntılı olan başka bir yaklaşımdır. Bu algının değiştirilmesi gerekmektedir. Bir yandan kâr hırsı diğer yandan ise en ucuza imal ettirmesi olgusu çalışma yaşamının asıl belirleyicisi olmakta ve maalesef de mevzuat bu belirleyicilere göre düzenlenmektedir. Bu durumun, iş cinayetlerinin önüne geçilememesinin etken nedeni olduğu gözardı edilmemelidir. Diğer bir yandan ise, inşaat, maden ve gemi inşaatı sektörlerinin proje bazlı sektörler olduğu ve seri imalat ve hizmet sektörü gibi diğer sektörlerden çok farklı niteliklere sahip olmaları nedeniyle hem mevzuat hem de İSG eğitimi açısından ayrı ele alınmaları olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Konuya bu yönden olacak bir yaklaşım son yıllarda ülkemizde yaşadığımız kömür ocağı, tersane ve inşaat kazaları gibi kamu oyunda infial yaratan elim kazaların azaltılmasında hiç şüphesiz ki daha etken olacaktır. Sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkı temel insan hakkıdır; çalışanın beden bütünlüğünü ve sağlığını bozacak etkilerden korunması esastır. Bu hakkın korunmasında ve kullanılmasında kamu idaresi asli sorumludur. Bu nedenle konunun asli unsurlarının hak, yetki, sorumluluklarının belirlenmesi ve cezaların bu belirlemeyle uyumlu olması gerekmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası 17 Kasım 2012 tarihinde İnşaatlarda İş Güvenliği Çalıştayı düzenlemiş, Çalıştay da akademisyenler, İş Güvenliği Uzmanları, inşaat mühendisleri, ilgili kamu kurumlarından yönetici ve uzman kişiler ile işçi temsilcilerinin de de olduğu geniş katılımlı bir topluluk biraraya gelmiştir. Çalıştay da, hem mevzuattan kaynaklı sorunlar ele alınmış, hem de uygulamaya dönük sıkıntılar ve çözüm önerileri dile getirilmiştir. İş güvenliği bağlamında, inşaat sektörü paydaşlarının eşit düzeyde temsil edilmesi, sahici ve bir o kadar da verimli bir tartışma ortamının oluşmasını sağlamıştır. İnşaat Mühendisleri Odası nın amacı, sorunları ve çözüm önerilerini, konunun öznelerinin oluşturduğu bir zeminde ele alınmasıdır ki, Çalıştay bu anlamda amaca uygun gerçekleşmiştir. Çalıştay Sonuç Bildirisi nde yer alan belirlemelerin ve çözüm önerilerinin tüm sektör bileşenlerinin dikkate alması gereken önemde olduğu özellikle belirtilmelidir. Çalıştay da; ülkemizin iş kazalarındaki sicilinin hayli kabarık olduğu, Dünya ölçeğinde iş kazaları sıralamasında ülkemizin bulunduğu yerin, sorunun büyüklüğünü gösterdiği, çözümün ancak inşaat sektörü paydaşların işbirliğiyle sağlanabileceği, eksiksiz istatistiki verilere ulaşmak için ilgili kamu kurumları tarafından gerçekleştirilecek merkezi çalışmalara ihtiyaç bulunduğu, SGK nın dönem dönem kamuoyuyla paylaştığı iş kazaları verilerinde ciddi hata ve eksiklikler görüldüğü, özellikle inşaat şirketlerinin iş kazaları istatistikleri tutmadığı, yasa ve yönetmelik değişiklikleri ve denetim konusunda geliştirilen sistemlere rağmen sorunun çözülemediği, mevzuat değişikliklerinin tek başına sorunu çözemeyeceği gerçeğinden hareketle, sektör bileşenleriyle kamu kurumlarının ortaklaşa yürüteceği çalışmaların önem kazandığı, iş sahipleri, mühendisler, işçileri kapsayan meslek içi eğitimin ivedilikle ve büyük bir hassasiyetle ele alınması gerektiği, iş güvenliği konusunun üniversite eğitim müfredatına dahil edilmesinin kaçınılmazlığı, üniversiteler ve TÜBİTAK gibi kurumların konuya bilimsel araştırmalar yaparak destek vermesi, bu çalışmalar için kaynak oluşturulması, denetim mekanizmasının kurulması ve gereği gibi işletilmesinin, yasa ve yönetmelik hazırlamaktan, standart belirlemekten daha büyük bir öneme haiz olduğu, iş güvenliği uzmanlığının bir yetkinlik, yeterlilik gerektirdiği ve bu çerçevede iş güvenliği uzmanlarının özelleşmiş bir eğitim programına tabi tutulması, iş güvenliği uzmanlarının ekonomik anlamda işin sahibine olan bağımlılığının ve iş akdi ilişkisinin yaratacağı olumsuzluklara karşı, bu kişilerin iş güvencesi dahil olmak üzere, verimli ve sağlıklı çalışmaları kamu idaresi tarafından güvence altına alınması vb. tespitler ve öneriler sonuç bildirisine alınmıştır. TMH nın 474. sayısı yayınlandı Türkiye Mühendislik Haberleri dergisinin 474. sayısı yayınlandı. Meslek Örgütümüzü ve Kamu Yararı İlkesini Kıskançlıkla Koruyacağız kapak konusuyla yayınlanan dergide Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı da değerlendirildi. Tasarının Yapı Denetimi, Kıyılar, Meralar: Yapılmak İstenen Nedir? ve İMO Kıyı ve Deniz Mühendisliği Çalışma Grubu üyesi Dr. Gülizar Özyurt un Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Taslağı Kıyı Kanunu nu Nasıl Etkiliyor? yazısıyla değerlendirildiği dergide şu yazılara yer verildi: Çok Katlı Yapılarda Elverişsiz Deprem Doğrultuları (Prof. Dr. Günay Özmen), Korozyon Nedeniyle Tehlikeli Betonarme Yapılar(Prof. Dr. Ing. Ahmet Durmuş), İnşaat Mühendisliğinin Geleceği (Yavuz Abut ), Barit ile Üretilmiş Ağır Betonlar Üzerine Bir Çalışma (Prof. Dr. İlker Bekir Topçu, Dr. Ali Uğurlu ) Dergide Oda etkinliklerine de yer verildi. Teknik Dergi Ocak 2013 sayısı yayınlandı Teknik Dergi nin Ocak 2013 sayısı yayınlandı. İnşaat mühendisliği ile ilgili bilimsel makalelerin yer aldığı, en gelişmiş ve kapsamlı atıf endekslerinden biri olan Genişletilmiş Bilim Atıf Endeksi (Science Citation Index Expanded) tarafından taranan hakemli derginin bu sayısında beş makaleye yer veriliyor. Hüseyin Ceylan ile Halim Ceylan ın ortak makalesinde Şehiriçi Karayolu Ağlarının Sezgisel Harmoni Araştırması Optimizasyon Yöntemi ile Ayrık Tasarımı, Turgut Öztürk ün makalesinde Binalarda Döşeme Boşluklarının Taşıyıcı Sistem Davranışına Etkisi, Erdal Uncuoğlu ile Mustafa Laman ın makalesinde Yanal Yüklü Kısa Kazıkların Davranışının Deneysel Olarak İncelenmesi, Cem Aydemir in makalesinde Döşeme Donatılarının İç Aks Kirişlerinin Negatif Moment Kapasitesi Üzerine Etkisi son makale olan Emre Akçalı ile Hasan Arman ın makalesinde ise Yağış Eşiği Bazlı Heyelan Erken Uyarı Sistem Önerisi: Trabzon İli Örneği konuları değerlendiriliyor.

10 1 Mart 2013 Tarihi Eserler Sempozyumu Düzenleme Kurulu toplantısı Odamız adına İMO İstanbul Şubesi nin yürütücülüğünü yapacağı 4. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu nun ilk düzenleme kurulu toplantısı yapıldı. İMO İstanbul Şubesi nde 15 Ocak 2013 tarihinde yapılan toplantıda Sempozyum takvimi, konuları ve çağrılı konuşmacılara ilişkin değerlendirme yapıldı. Sempozyumun 27-29 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenlenmesine karar verilen toplantıda ayrıca Sempozyum öncesi bir çalıştay yapılması konusu da görüşüldü. Toplantıya İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İMO İstanbul Şube Saymanı Nusret Suna, Doç. Dr. Özkan Şengül, İTÜ den Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Mustafa Erdik, BÜ den Doç. Dr. Cüneyt Tüzün, YTÜ den Prof. Dr. Görün Arun, İTÜ den Yrd. Doç. Dr. İhsan Engin Bal, Kültür ve Turizm Bakanlığı ndan Salman Ünlügedik, TBMM Milli Saraylar dan Damla Acar, İBB den Oğuzhan İmamoğlu ve İMO İstanbul Şube Sekreteri Rezan Bulut ile Şube Sekreter Yardımcısı Funda Kılınç Suvakçı katıldı. Konya da inşaat mühendisliği adaylarına seminer İMO Konya Şube Başkanı Ali Çınar ve Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 1. sınıf öğrencilerine, İnşaat Mühendisliğine Giriş dersi verdi. Selçuk Üniversitesi genç- İMO üyeleri tarafından düzenlenen, Ali Çınar ile Uğur İbrahim Altay ın konuk olduğu seminere İMO Konya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ile Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim görevlileri de katıldı. Konuşmasında öğrencilere İMO yu anlatan Ali Çınar, Oda faaliyetleri, üyelere karşı görev ve sorumluluklar, mesleki seminer, teknik gezi ve organizasyonlar, üyeler arası sosyal ilişkilerin yükseltilmesine yönelik çalışmalar ile proje ve laboratuar faaliyetleri hakkında bilgi verdi. İMO nun önemine vurgu yapan Çınar, inşat mühendisliğindeki usta ile çırak ilişkisine de dikkat çekti. Çınar ın ardından söz alan Uğur İbrahim Altay, her yıl bu programa katıldığını, önceleri Oda başkanı olarak, son dört yılda ise belediye başkanı olarak katılmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Şehrin yapılaşması ve kentsel dönüşüm projelerinden bahseden Altay, özellikle kentsel dönüşüm konularında inşaat mühendislerinin görüşlerinin alınması gerektiğini söyledi. Seminer Ali Çınar ile Uğur İbrahim Altay ın öğrencilerden gelen soruları yanıtlamalarıyla sona erdi. Antalya da Bir Antalya Masalı konferansı İMO Antalya Şubesi nin düzenlediği Antalya nın tarihi ve doğal güzelliklerinin anlatıldığı Bir Antalya Masalı konferansı ilgiyle izlendi. İMO Atatürk Konferans Salonu nda düzenlenen Konferansa Antalya bölgesinin ilk Almanca turist rehberi olan Hüseyin Çimrin konuşmacı olarak katıldı. Çimrin Antalya nın kuruluşundan günümüze gelişimini, değişimini, bazı tarihi değerlerin ve doğal güzelliklerinin yok edilişini masalsı bir anlatımla sundu. Antalya nın yakın geçmişine dair önemli bilgilerin aktarıldığı sunumda, Antalya nın kuruluşundan bugüne yapılan zaman yolculuğu hüzünlü ve duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Hüseyin Çimrin konuşmasında herkesin Antalya dan aldığından fazlasını Antalya ya vermesi gerektiğini; kendi çabasının ve yazdığı kitapların bu amacı güttüğünü, Antalya ile ilgili yazdığı birçok kitapta Antalya nın yakın geçmişini kayıt altına aldığını ve geleceğe ışık tuttuğunu belirtti. Konferansın sonunda Hüseyin Çimrin e teşekkür belgesi veren ve bir konuşma yapan İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Kim ne yaparsa yapsın, rant fikri nereden ve kimden gelirse gelsin meslek odaları Antalya nın değerlerinin ve güzelliklerinin korunması mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Geçmişe bakacağız, geleceği kuracağız. Birilerinden bir şey beklemek yerine kente sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kentin sakini değil, sahibi olmaya çalışıyoruz. Zaman zaman baskılar görüyor; istemezükçü ilan ediliyor; tehditler alıyor; yargısız infazlarla hedef gösteriliyoruz. Her şeye rağmen mücadelemiz sürecek dedi. İMO Rize Temsilciliği Vali Çakır ı ziyaret etti İMO Rize İl Temsilcisi Murat Yazıcı ve beraberindeki heyet, Rize Valisi Nurullah Çakır ı makamında ziyaret etti. Yazıcı, ziyarette ülkemizde yüksekten düşme nedeniyle meydana gelen ölümlü iş kazalarının inşaat sektöründe ilk sırada olduğunu ifade ederek, Yüksekte çalışma dikkat edilmesi gereken, işveren ve işçi açışından büyük risk taşıyan bir alandır. Bu yüzden bu sektörde çalışan işçiler iyi eğitilmeli, gerekli koruyucu ve önleyici önlemler tam alınmalıdır. Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu konuda bir adım atmak amacıyla, Şubat ayı içerisinde Çayeli Bakır İşletmesi A.Ş. ile ortaklaşa Yüksekte Çalışma Eğitimi konulu bir semineri vermeyi düşünüyoruz dedi. Vali Çakır, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından bu konuda bir eğitim seminerinin düzenlenmiş olmasından dolayı mutluluk duyduğunu ifade ederek, Bir ülkenin gelişmişliği insan hayatına verdiği önemle ölçülmektedir. Bu kapsamda yapmış olduğunuz bu çalışmayı önemsiyorum. Bu yöndeki çalışmalarınız, kamu kurum ve kuruluşlarınca da desteklenmeye devam edilecektir dedi. İstanbul da işçi sağlığı ve iş güvenliği konferansı İMO İstanbul Şubesi, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası Ne Getiriyor? İnşaat Sektöründe İş Kazaları Konferansı düzenledi. İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. G. Emre Gürcanlı nın konuşmacı olarak katıldığı konferans, 31 Ocak 2013 tarihinde İMO Mustafa Ürgüplü Salonu nda gerçekleştirildi.

1 Mart 2013 11 Kurs ve Seminerler Konya da Yüksek Binalarda İleri Yapı Mühendisliği Problemleri semineri İMO Konya Şubesi, Yüksek Binalarda İleri Yapı Mühendisliği Problemleri konulu eğitim semineri düzenledi. Seminere konuşmacı olarak katılan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Erkuş, yüksek binalardaki mühendislik teknikleri ve yaşanan sorunlara dair bilgi ve deneyimlerini üyelerle paylaştı. Yaklaşık iki yıl Hong Kong da görev yapan Barış Erkuş, Hong Kong daki yüksek binalarda kullanılan tekniklerle ilgili bir sunum yaptı. Yüksek binanın tanımı ile seminere başlayan Erkuş, yüksek binaların tercih edilme nedenini Yüzölçümü düşük ülkelerde arazi kullanımı, emlak yatırım, simgesel yapılar, gelişmişlik algısı, mühendislikte yarışma ve zorluk aşma hevesi şeklinde açıkladı. Yüksek binalarda yapı güvenliğinin önemine dikkatleri çeken Erkuş, bu konuda dünyanın bir çok bölgesinde kullanılan farklı teknikleri de üyelere anlattı. Seminerin son bölümünde katılımcıların sorularını da yanıtlayan Erkuş a İMO Konya Şube Sekreter Üyesi Rifat Yüzbaşıgil günün anısına bir hediye takdim etti. Adana da Binalarda Betonarme Proje Uygulamaları kursu İMO Adana Şubesi, Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü yle ortaklaşa İnşaat Mühendisliği 1. Sınıf öğrencileri için Binalarda Betonarme Proje Uygulamaları kursu düzenledi. 20 Aralık Perşembe günü düzenlenen kursta, Prof. Dr. Mustafa Laman, Arş. Gör. Gizem Mısır, Arş. Gör. Baki Bağrıaçık, Arş. Gör. Buse Emirler ve İMO Adana Şube Sekreteri Suphi Civelek tarafından konu ile ilgili sunum gerçekleştirildi. Gaziantep te Geçici Yetki Belgeli Betonarme Demir, Kalıpçılık ve Çatıcılık Eğitimi İMO Gaziantep Şubesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü kapsamında Geçici Yetki Belgeli Betonarme Demir, Kalıpçılık ve Çatıcılık Eğitimi düzenliyor. İnşaat işlerinde çalışan, geçici yetki belgesi almış ustaların 40 saatlik eğitim alarak yetki belgesi edinmeleri amacıyla düzenlenen eğitim, 8 Ocak 2013 tarihinde başladı.şube dersliklerinde yapılan eğitimler, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü nün görevlendirdiği Abdullah Eğirmencioğlu ve Hasan Müşteba Balcıtarafından veriliyor. Eğitim boyunca 24 saat İş Güvenliği ve İşçi Sağlığıkonusunda, 16 saatise Betonarme, Demir Kalıpçılık ve Çatıcılık konusunda ders verilecek. Gaziantep te Kalıp ve İskele semineri İMO Gaziantep Şubesi özel bir firma ile birlikte Kalıp ve İskele konu başlığında tanıtım semineri düzenledi. 14 Ocak 2013 tarihinde düzenlenen seminerin eğitimi özel firmanın Türkiye Satış Müdürü İnşaat Mühendisi Halil Karaca tarafından verildi. Seminerde şu konulara yer verildi: Kalıp ve iskele nedir? Kalıp ve iskele türleri Beton kalıbından beklenen özellikler Kalıp ve iskele sistemlerinde ülkemizdeki durum Kalıp ve iskelenin yapı maliyeti ve süresine etkisi Döşeme ve perde kalıbı sistemleri, maliyetler ve karşılaştırmalar Kalıp kiralama Kalıp sistemlerinde dizayn ve hesap normları Beton kalıplık kontraplak plywood İzmir de seminer İMO İzmir Şubesi, Asmolen Binaların Depreme Karşı Tasarımının İrdelenmesi konulu seminer düzenledi. 24 Ocak 2013 tarihinde İMO İzmir Şubesi Konferans Salonu nda düzenlenen seminerin eğitimi Yrd. Doç. Dr. Cemalettin Dönmez tarafından verildi. İstanbul da şantiye mühendisleriyle toplantı İMO İstanbul Şube Şantiye Mühendisleri Çalışma Grubu, Üyelerle Şantiye Sorunları başlıklı bir toplantı düzenledi. Çok sayıda üyenin katılımıyla düzenlenen toplantı, 10 Ocak 2013 Perşembe günü şube binasında gerçekleştirildi. Toplantıda, imalat kalite kontrolü, kalifiye işçi istihdamı, üretimde kullanılan malzemenin tanınması ve malzeme bilgisi, ara eleman eksikliği, işçi kalitesi, proje ile ilgili uygulama sorunları, proje yönetim ve uygulama arasındaki ilişki ve malzeme temini konularında yaşanan şantiye sorunları üzerine bilgiler ve görüşler aktarıldı. Antalya da Mühendislik Sorunları Tartışılıyor forumu İMO Antalya Şubesi Mühendislik Sorunları Tartışılıyor forumu düzenledi. 11 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilen foruma konuşmacı olarak, İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Hüseyin Kaya ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı Baş İş Müfettişi Tevfik Paçacı katıldı. Yönlendiriciliğini İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz un yaptığı Forumda Cemal Gökçe, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun u, Hüseyin Kaya, Türkiye nin 12 yıllık yapı denetim tecrübesi ve yeni Yapı Denetimi Hakkında Kanun Taslağı nı, Tevfik Paçacı ise 6331 Sayılı yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İş Güvenliği Uzmanlığı ile ilgili bilgi aktardılar. Forumun sonunda konuşmacılara teşekkür belgesi verildi. Antalya da AGT Teknik Gezisi ve Duygusal Sermaye konferansı İMO Antalya Şubesi Mühendislik Haftası doyasıyla düzenlediği etkinliklere devam ediyor. Bu kapsamda 8 Ocak 2013 Salı günü Antalya Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan Ahşap Geliştirme Teknolojileri (AGT) fabrikasına teknik gezi ve Duygusal Sermaye konferansı düzenledi. Teknik geziye katılan üyeler, 56.000 m2 kapalı alanda kurulmuş olan, Avrupa nın üç ayrı ülkesinden gelen MDF ürünlerinden otomatik olarak panel ve kapı üretimi yapan fabrikayı incelediler. 1200 m3/gün kapasitede çalışan fabrika 1500 e yakın farklı kapı üretiyor. 180 ile 220 arasında kişinin çalıştığı fabrikanın idare binası inşaatı vemdf üretiminin yapılacağı ek tesislerin inşası ise devam ediyor. Teknik gezide ayrıca İMO üyesi Galip Büyükyıldırım, eski Antalya Yolu üzerinde bulunan Kırkgöz Su Kaynakları, Kırkgöz Gölü ve antik suyolları ile ilgili üyelere bilgiler aktardı. Duygusal Sermaye konferansı Teknik gezinin ardından AGT Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Semih Söylemez in konuşmacı olarak katıldığı Duygusal Sermaye konferansı gerçekleştirildi. Söylemez konferansta iş yaşamında ve hayatın her alanında insan ilişkilerine dayalı insana yatırımın, geleceğe yatırım olduğunu ifade etti. Bir kurumu oluşturan tüm insanların, işyerine dair üretmiş olduğu duyguların ve etkileşimlerin toplamının Duygusal Sermaye olarak tanımlandığını belirten Söylemez, başarılı bir üretim süreci için kurumda bulunan insanların birey olması, birbirleriyle konuşabilmesi, paylaşımda bulunması ve hissedebilmesi gerektiğini belirtti. Konferans sonunda, İMO Antalya Yönetim Kurulu Sekreter ÜyesiHaluk Selçuk, Mehmet Semih Söylemez e teşekkür belgesi verdi.

12 1 Mart 2013 Basında İMO Basında İMO Basında İMO Basında İMO İMO Yönetim Kurulu, YÖK Yasa Tasarısı Taslağı ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada Taslağın öğretim üyelerinin meslek odalarının yetkili kurullarında görev almasını engelleyecek olan hükümlerine dikkat çekildi. 12 Eylülcülerin bile aklına gelmemişti Meslek Odaları ile üniversitenin bağı koparılmak isteniyor Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan Yükseköğretim Yasa Tasarısı Taslağı kamuoyuna açıklandı. Yeni Taslakla ilgili ayrı bir web sitesinin yayınına başlayan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, yasa çalışmasının iki yıllık bir döneme yayıldığını, çalıştaylar, panellerle katılımcılığa açık tutulduğunu ve nihayetinde taslağın tamamlanarak Milli Eğitim Bakanlığı na gönderildiğini belirtti. Dikkat çekilmesi gereken ilk konu budur. Yasa Tasarısında meslek odalarıyla ilgili hükümler olmasına rağmen, TMMOB ve bağlı Odalarından görüş alınmamıştır. Katılımcılığın nasıl ve hangi kıstaslar esasıyla uygulandığı, muhataplarının kim olduğu, farklı görüş ve düşüncede olan kişi veya kurumlardan görüş alınıp alınmadığı muğlâktır. Öğretim üyelerinin meslek odalarında görev almasını zorlaştıran bir madde bulunmasına ve bu madde yazılırken meslek odalarından görüş alınmamasına bakacak olursak, YÖK başkanı Çetinsaya nın katılımcılık vurgusunun dayanaksız olduğu anlaşılacaktır. Kamuoyunun dikkatine sunmak istediğimiz bir başka nokta, 12 Eylül döneminin simge kurumlarından olan ve dönemin ideolojik-politik tercihlerini yansıtan YÖK ün, yeni yasa tasarısında da yasakçı, yasaklayıcı yaklaşımının varlığını sürdürüyor olmasıdır ki, bu noktada, yeni yasa yapıcılarının, bırakalım üniversiteyi özgürleştirmeyi, öğretim üyelerini yeni yasaklarla cendere altında tutmayı amaçladığı görülmektedir. Kaldı ki, 1983 tarihli YÖK Yasası nda bu yasaklama yer almamaktadır. Tam da bu noktada, meslek odaları ile öğretim üyelerinin ilişkisini koparma ve öğretim üyelerinin meslek odalarının yetkili kurullarında görev almasını engelleme niyetinin yeni olmadığını hatırlatmak isteriz. YÖK, 17 Kasım 2008 tarihinde bir genelge yayımlayarak, öğretim üyelerinin meslek odalarında görev almasına yasak getirmiş, TMMOB nin 2009 yılı Ocak ayında başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesi, 17 Mart 2010 tarihli kararıyla genelgeyi iptal etmişti. YÖK, TMMOB nin Genelge hakkındaki başvurusundan sonra, 2547 sayılı Yasada 30 Ocak 2010 tarihinde değişiklik yapmış ve ilgili maddeyi Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim ve denetim organlarında görev yapanlar bakımından ayrıca bir görevlendirme kararı aranmaz. Ancak bu görevler, öğretim elemanının bu kanunundan kaynaklanan mesaisini aksatmayacak şekilde yürütülür. şeklinde değiştirerek, öğretim üyelerini bu konuda rahatlatmıştı. YÖK, 2008 yılında yayımladığı Genelgeyle yapamadığını, bugün kanunla yapmak istemekte, adeta 2010 un rövanşına hazırlanmaktadır. Bu vurgu ve hatırlatmadan sonra, yeni YÖK Yasa Tasarısı Taslağı nın ilgili maddesine dikkat çekebiliriz. Yasa Taslağının 66. Maddesinin 8. Bendi şöyle düzenlenmiştir: Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetim ve denetim organlarında görev üstlenen öğretim üyeleri kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar. Bu maddenin neyi hedeflediğini anlamak zor değildir. Öğretim üyeleri ile meslek odalarının bağını kesmek, meslek odalarının üniversiteden kuramsal bazda aldığı desteği zayıflatmak, üniversitenin meslek odaları vasıtasıyla mesleki uygulamalarla ve uygulama alanlarındaki gerçek sorunlarla ilişkisini kopartmak, öğretim üyelerini baskı altında tutmak istenmektedir. Açıkça YÖK bir taşla iki kuş vuracaktır ki aslında zarar görenin mesleki nitelik olduğu görülmek istenmemektedir. Öğretim üyelerinin, kamu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yetkili kurullarında görev alması YÖK ü neden rahatsız etmektedir? Meslek odalarının Anayasa daki tanımı açık ve nettir; meslek odaları yasayla kurulmuştur; toplumsal yararı gözeten, meslektaşlarının hak ve çıkarlarını savunan, bilimsel etkinlikler düzenleyen kurumlardır. Önemli bir ayrıntı da şudur: Örneğin İMO Yönetim, Denetleme ve Onur Kurulu üyeleri ücret almamakta, gönüllülük esasıyla çalışmaktadır. Üniversitedeki mesai, görevin getirdiği sorumluluklar dışında kalan zamanın nasıl ve ne şekilde değerlendirileceğine dair karar YÖK ün değil, bizzat öğretim üyelerinindir. Öğretim üyeleri mesleki örgütlenmelerde gönüllülük temelinde yer almaktadır. Birey özgürlüğü bağlamında ele alınacak bir hakkı dahi tartışıyor noktaya kadar gerilemek, aslında demokrasimizin ve özgür üniversite yaratma hedefinin aynı derecede gerilediğine delalettir. Başbakan Tayyip Erdoğan ın köprü ve otoyolların özelleştirilmesinin iptal edilebileceğine dair açıklamasıyla ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklaması. 5 Şubat 2013 Köprü ve Otoyollar özelleştirmesine tepki göstermekle bir kez daha haklı çıktık ama Özelleştirme sadece kârzarar hesabı değildir Bir televizyon kanalında sohbet programına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, otoyol ve köprülerin özelleştirme ihalesinde çıkan rakamı beğenmediklerini ve tekrar masaya yatıracakları mealinde bir açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan bu açıklamasıyla, bizlerin haklılığını teyit etti. Tarafımızdan 24 Aralık 2012 tarihinde yapılan basın açıklamasında, köprü ve otoyolların özelleştirilmesine tepki gösterilmiş, kamunun zarara uğratıldığı ifade edilmişti. Açıklamada, özelleştirme bedeli, özelleştirilen yatırımın taşınmaz değeri ve işletme gelirleri göz önüne alındığında, kamusal bir değer olan köprü ve otoyolların yok pahasına elden çıkarıldığına dikkat çekilmişti. Yönetim Kurulumuz, 25 yıllığına ve 5,7 milyar liraya özelleştirilen köprü ve otoyolların, yıllık kârının yaklaşık 800 milyon lira olduğu, yeni gişe açmadan, araç sayısında herhangi bir artış olmadan yaklaşık yedi yılda özelleştirme bedelinin amorti edileceği gerçeğini kamuoyuyla paylaşmış, ayrıca özelleştirmelerin ekonomiksosyal-insani sonuçlarına değinmişti. Anlaşılan o ki, Başbakan köprü ve otoyolların yok pahasına elden çıkarılmasına kamuoyunda açığa çıkan tepkiyi görmezden gelemedi. Ancak ifade edilmelidir ki, özelleştirme sadece bir kar-zarar hesabı değildir. Özelleştirme bir ekonomik-politik tercihtir ve odak noktasında kamunun yatırım ve hizmet sektöründen elini çekmesi, sosyal devlet uygulamalarından uzaklaşması yer almaktadır. Özelleştirme tartışmasının sınırları, ekonomiye olduğu kadar sosyal, siyasal, kültürel konulara kadar uzanmakta, kamusal kaynaklarla yaratılan değerlerin, kamunun, yani toplumun kazanımı olduğu gerçeği unutulmaktadır. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da, özelleştirmelerin iş güvencesini yok ettiği, işsizlikle sonuçlandığıdır ki, Başbakan ın açıklamasında, köprü ve otoyolların özelleştirilmesiyle 20 bine yakın çalışanın akıbetinin ne olacağı konusuna değinilmemiştir. Türkiye nin önünde tek bir tercih bulunmaktadır: Özelleştirme tercihi terk edilmeli, kamu yatırımları verimli çalıştırılmalı, elde edilecek gelir, toplumsal refah için kullanılmalı, şimdiye kadar özelleştirilen kurumlar zaman kaybedilmeden yeniden kamuya kazandırılmalıdır. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adına Sahibi Taner YÜZGEÇ Yazı İşleri Müdürü Zeki ERGİNBAY Zeki ERGİNBAY (1976-1977) Levent DARI Yönetim Yeri: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Necatibey Cad. No: 57 06440 Kızılay / Ankara Tel: 0.312.294 30 00 Faks: 0.312.294 30 88 E-Posta: teknikguc@imo.org.tr Web: www.imo.org.tr Mart 2013, Sayı: 220, ayda bir yayınlanır, yerel süreli yayın. ISSN: 1307-2412 Elektronik ortamda hazırlanıp üyelerine ücretsiz gönderilmektedir.