1 Cumhuriyet Halk Partisi GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU NUN KAYSERİ MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA Tarih : 28.08.2010 Merhaba Kayseri, sizi gönülden selamlıyorum. Yürekli insanlar, yiğit insanlar merhaba diyorum size. Önce Rize deki felaketten ötürü yaşamını yitiren insanlarımıza Allah tan rahmet diliyoruz. Kayseri den onların yakınlarına ve Rizelilere başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bizim gönlümüz insandan yana. Gönlümüz sevgiden yana, gönlümüz hoşgörüden yana. Kayseri bir dönem Anadolu kaplanlarının at koşturduğu yerdi. Kayseri Anadolu sanayinin gözbebeğiydi. Kayseri kültür kenti, bir sağlık kenti, bir eğitim kentiydi. Ama 8 yıldır Kayseri yi yönetiyorlar, 8 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Kayseri de esnaf nefes alamıyor. 161 fabrikanın temelini atıyoruz diye buraya geldiler. Ne yaptılar? O fabrikaların çoğu kapalı. Şimdi çıkmışlar milletin önüne diyorlar ki bize oy verin. Size niye oy verelim? Milleti aç bıraktığınız için mi? Yoksul bıraktığınız için mi? Esnafı siftahsız bıraktığınız için mi? 1970 lerde Kayseri ye geldiğimde Kayseri nin önemli fabrikaları vardı. Sadece Kayseri de değil, dünya markasıydı bunlar. Bir Birlik Mensucat vardı, bir Taksan vardı. Bunlar kaldı mı? Niye kapandı bunlar? Bunların niye kapandığını Recep beye ve yandaşlarına sormak Kayserililerin görevidir. Yıllardır geldiler, oturdular, konuştular. Geçen yine Sayın Başbakan geldi buraya. Ne söylüyor? Kayserililer hayırseverdir. Yürekten katılıyorum her Kayserili hayırseverdir, hayırsever olduğu içinde halka karşı olan anayasaya hayır diyecektir. Evet bende biliyorum hayırda hayır var diyoruz. Oyumuz hayırlı olsun diyoruz. O kadarki bunlar eskiden nefes alırken bile hayırlara vesile olsun derlerdi. Şimdi korkudan ağızlarına hayır lafını alamıyorlar. Bunlar zaten hayırsızlar. Hayırsız oldukları için hayır diyeceğiz bunlara. Ben gittiğim yerlerde, örneğin Karadeniz e gidiyorum fındık üreticisine soruyorum. Siz hayatınızdan memnun musunuz diye. Bu anayasa sizin sorununuzu çözecek mi diye? Hayır diyorlar. Ama Sayın Başbakan onu fındık olarak oluyor. Kılıçdaroğlu fındık diyor diyor. Buraya da diyor gelir herhalde diyor sucuktan bahseder diyor değil mi? Pastırmadan bahseder diyor. Şimdi Kayseri meydanından Recep beye soruyorum Kayseri de hayvancılığı öldürdün mü, öldürmedin mi? Besiciliği öldürdün mü, öldürmedin mi? Şimdi kalkmış neden bahsediyor Başbakan? Sen Kayseri yi hükümetsin, 8 yıldır yönetiyorsun, kültür bakanlığı geçen bir açıklama yaptı. Türkiye de 19 kenti marka kent ilan etti. İçlerinde Kayseri yok. Niye Kayseri yok? Sormayacak mıyız bunu? Her Kayserilinin sorması lazım. Tarih Kayseri de, kültür Kayseri de, sanayi Kayseri de, sağlık diyorlar o da Kayseri de. Niye Kayseri marka kent değil? Mademki burası marka değil size söz veriyorum halkın iktidarında, CHP nin iktidarında Kayseri marka kent olacaktır. Biliyorsunuz Sayın Başbakan sitemlerden hoşlanmaz. Vatandaşın derdini dinlemekten hoşlanmaz. O konuşmak ister derki vatandaş da beni dinlesin. Kimse itiraz Cumhuriyet Halk Partisi - 1 / 5-19.07.2013
2 etmesin. İtirazdan da hoşlanmaz. Geçen Kayseri ye geldi. Kayserili bir vatandaşımız not veriyor. Sayın Başbakanın cevabı biz can derdindeyiz sen ne derdindesin. Sayın Başbakan sen nerede can derdindesin? Can derdinde olan asıl vatandaş. İşsizlik var mı? Yoksulluk var mı? Vatandaş can derdinde Başbakanın can derdi başka. Ayağının altından zemin kayıyor. İktidarı kaybedecek. Çünkü o Türkiye nin sorunlarına değil, Türkiye nin rantına talip oldu. Rant gidecek, Recep beyde gidecek. Halkın iktidarı gelecek. Bize arkadaşlarım dediler ki, Sayın Başbakan Kayseri ye geldiğinde övünüyor. Efendim Kayseri sağlık kenti, sağlığın merkezi. İki isim verdiler. Ozan Yıldırım hastalanıyor çocuğumuz. Hastane hastane dolaştırılıyor, Kayseri de yatacak yer bulunamıyor Niğde ye kaldırılıyor. Ve şuanda felçli. Şimdi bu Başbakana sormak isterim. Senin sağlık kenti dediğin Kayseri bumudur? Kayseri de her şeyi ihmal ettin sen. Kayseri ye oy deposu olarak baktın. Kayseriliye ben işsizlik veririm, yoksulluk veririm, açlık veririm, sanayiyi çökertirim, esnafı mahvederim Kayseri bana oy verir diyor. Burada bir pankart vardı. Kayseri uyandı Türkiye de uyanıyor. AKP ye yol göründü artık. Sayın Başbakan diyor ki, ya diyor bu ana muhalefet partisi kürsülere çıkıp hiç anayasadan bahsetmiyor. Ne olacak diyor. Kendisine çağrı yaptım, değişik yerlerde yaptım. Kayseri den yapıyorum. AKP nin güçlü olduğu bir ilden yapıyorum. Diyorum ki Sayın Başbakan kendine güveniyorsan, yiğit adamsan, sözünün arkasında duruyorsan, adam gibi adamsan çıkarsın karşıma tartışırız millet ne olduğunu anlar. Bir Başbakan tartışmaktan korkmaz, çekinmez. İki kişi Türkiye Cumhuriyetinde tartışmaktan korktu. Birisi Kenan Evren, ikincisi Recep Tayyip Erdoğan. Biliyorsunuz Recep beyin bir unvanı daha var. Zam, zam, zam Recep Tayyip Erdoğan milleti mahvetti bunlar. Tartışmak, özgürce tartışmak. Sayın Başbakana diyorum ki çıkalım televizyona kanalı sen seç. Gazetecilerde senin arzu ettiğin gazeteciyi getir. Bir bakalım senin getirdiğin bu anayasa nedir? Ben söyleyeyim sen bir dinle. Millet dinlesin cevap vereceksen ver. Vermeyeceksen o Başbakanlık koltuğunu terk et diyoruz. Recep bey televizyona benimle çıkmaya cesaret edebilir mi? Cesaret edebilir mi? Bende diyorum zaten cesaret edemez. Biliyorum Recep beyi. Bakın burada güzel bir pankart var. Recep bey duymuyor sağır. Vatanı böl, parçala, ayır, sen Deniz Fenerini kayır, hayırlı ola hayır. Yahyalı diyor. Bunlar unutmayın aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır. Bunlar öz önce söyledim vatandaşın derdini dinlerken efendim biz can derdindeyiz diyorlar. Yine bir pankartımız var. Diyor ki anamı da aldım geldim. Çiftçiye hakaret ediyor, işçiye hakaret ediyor, memura hakaret ediyor, sanayiciye hakaret ediyor, işsize hakaret ediyor. Ama Sayın Başbakanın bir isteğini yerine getirelim. 12 Eylül de, daha sonrada seçimlerde anamızı, babamızı, kardeşimizi, yakınlarımızı, komşularımızı alalım ve sandığa gidelim. Dilini tutamayan, vatandaşına hakaret eden Recep beye dersini verelim. Ve güzel pankartlarımız var. Gerçekten güzel pankartlarınız var. 12 Eylül tüccarlığına hayır deniyor. Sorma kişinin boyunu konuşurken belli etmiyor mu soyunu diye pankartımız var. Şimdi Avrupa ya gideceğim. Ayın 20 sinde Brüksel e gideceğim. Recep beyin boyunu da, kilosunu da orada anlatacağım. Recep beyin artık Başbakanlık koltuğunu ve işlevini bırakıp, milletin derdini bırakıp eline pergel, cetvel alıp milletin kafatasını ölçmeye çalıştığını söyleyeceğim. Ve diyeceğim demokrasi bumu, hak bumu, ahlak bumu? Bizim gözümüzde insan insandır ve insan Allah ın yarattığı en değerli varlıktır diyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi - 2 / 5-19.07.2013
3 İçimizde emekli arkadaşlarımda var değil mi? Emekliler hayatından memnun mu? Emekliler hayatından memnun mu? Recep bey siz hayır dedikçe ezberi bozuluyor. Emeklilere milli gelir artışından pay verilmeyecektir diye kanun çıkaran AKP ye dersini vermek emeklilerin görevidir. Ve bütün emekli kardeşlerime sesleniyorum. Size birinci sınıf yurttaş gibi davranmak, yıllardır beklediğiniz intibak yasasını çıkarmak halkın iktidarında, yani CHP nin iktidarında inşallah bize nasip olacaktır. Ve bunu yapacağız. Bu anayasada, bu referandum değişikliğinde gelecek önünüze dokunulmazlıklar yok. Şimdi ben bütün Kayserili kardeşlerime sesleniyorum. Siz parlamentoda hayali ihracatçı bir milletvekili ister misiniz? Siz parlamentoda ihaleye fesat karıştıran milletvekili ister misiniz? Siz parlamentoda kalpazanlıktan sorgulanan bir milletvekili ister misiniz? Başbakan 2002 de hem televizyon kanallarında, hem de pek çok seçim meydanında dokunulmazlıkları kaldıracağının sözünü verdi. Şimdi Kayseri den Recep beye sesleniyorum. Adam gibi adamsan, yiğit adamsan, verdiğin sözün arkasında durursan neden dokunulmazlıkları getirmiyorsun? Recep bey dokunulmazlıkları kaldırır mı? Recep beyin yüreği yetmez. Recep bey cesaret edemez. Recep beyin verilecek hesabı var. O hesabı sormakta inşallah bizim görevimiz olacaktır. Neden söylüyorum bunu biliyor musunuz? Kul hakkı yemek günahtır. Her türlü günah affedilebilir ama kul hakkıyla öbür tarafa gitmeyeceksin. Recep bey ne diyor? Dokunulmazlıkları kaldıracağım. Söz veriyor getirmiyor. Çünkü Recep bey yolsuzluklardan ötürü yargılanıyor. Yolsuzluk dosyaları var. Onun dosyaları onun boyu kadar. Boyunu da ölçsün, dosyaları da ölçsün. Görecektir dosyalar boyunu aşmıştır. Evet güzel bir pankartımız var. Hayır dersem vatan kurtulur, evet dersem Recep kurtulur diyor. Biz ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı seviyoruz. Hiç kimseyi dininden ötürü, inancından ötürü, yaşadığı bölgeden ötürü, oturduğu evden ötürü hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Herkesi seveceğiz, herkese saygı göstereceğiz. Ve şuna inanıyoruz, şuna inanmalıyız. İnsanımızı seversek çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Aklımız var, mantığımız var, bilincimiz var, güzel insanlarımız var neden bir araya gelmeyelim. Neden konuşmayalım, sorunlarımızı neden çözmeyelim? Bizim hedefimiz, bizim gönlümüzde yatan barış içinde yaşayan bir Türkiye. Kanın akmadığı bir Türkiye, barışın egemen olduğu bir Türkiye. Demokrasinin kökleştiği bir Türkiye. Bir tek çocuğun bile yatağa aç girmediği bir Türkiye. Herkesin alın teriyle kazanıp evine helal ekmek götürdüğü bir Türkiye. Biz bunu istiyoruz, huzur istiyoruz. Ama onlar kavganın partisi. Biz barışın partisiyiz. Biz hoşgörünün partisiyiz. Onlar kavganın partisi. Biz insanımızı seviyoruz, onlar insanları ayrıştırıyorlar. Biz insanlar arasında ayrım yapmıyoruz, onlar soy sop ayrımına girmeye başladılar. Biz herkesi kucaklayacağız, herkesin terini koklayacağız. Biz ülkenin rantına değil, biz ülkenin sorunlarına talibiz ve sorunlarını çözeceğiz. Güzel bir pankartımız daha var. Komşularla sıfır sorun, orduya, yargıya oyun, şimdi halka sorun, ülkemizi hep soyun, hayır hayır hayır diyor. Soyguncu düzenine hayır diyeceğiz. Ve güzel bir pankartımız daha var. Bir tek şeyi evet derim o da hayıra. Bakınız anayasa değişikliğinde ne yapıyorlar? Diyelim ki memuru sürdüler. Olur ya bir memur bir yerden bir yere sürüldü. Memurun sendikası dava açar. Memur haklıysa gelir, haksızsa gider. Ama yeni anayasa değişikliğiyle memurun üyesi olduğu sendika dava açamayacak memur için. Ne olacak? Memurun kendisi dava açabilecek. E memur avukat parasını nereden bulacak? Önemli değil diyorlar. Amaç memur dava açmasın. Amaç memur sendikalı olmasın. Amaç örgütlü toplum olmasın. Onun için karşı çıkıyoruz. Onun için hayır diyoruz. Yargıyı siyasallaştırıyorlar. Siyasallaşan yargının faturasını halk Cumhuriyet Halk Partisi - 3 / 5-19.07.2013
4 öder. Yani hep beraber öderiz. Geçmişe bakın, geçmişte siyasallaşan yargının sonucunda Menderesler idam edildi o bir siyasi mahkemeydi. Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildi o bir siyasi mahkemeydi. 16 yaşındaki çocuğun yaşı büyütüldü 18 dir diye karar alındı, idam edildi o bir siyasi mahkemeydi. Biz yargının siyasallaşmasını istemiyoruz. Yargının kantarını bozmayalım. Yargının kantarı bozulursa o bozulan kantar Recep bey bir gün gelir senide tartar. Bunu unutma. Kısa bir şeyden daha söz edeyim. Sayın Başbakan buraya gelmiş demiş ki 24 Ağustos yeni geldi zaten. Bunlar demiş yoksulluğu, açlığı bilmiyorlar. Vallahi yoksulluğu da biliyoruz, açlığı da biliyoruz. Ama Recep bey unuttu yoksulluğu ve açlığı. Ayda 10 bin lirayla geçinemiyorum diye gidip Alman Başbakanına şikayet eden, bu para olmazsa ben geçinemiyorum onun için şirket kuruyorum diyen bu Başbakan değil miydi? Ayda 10 bin lirayla geçinemiyor Recep bey. Recep bey taksi parası verir mi? Uçak parası verir mi? Dolmuş parası verir mi? Recep bey bir para ödemez. Peki 10 bin lirayla geçinemiyorsun sen Recep bey. Kayserili bir emekli, gariban emekli 500 600 lirayla nasıl geçiniyor diye Recep bey vicdanına sorar mı? Sormaz. Sorsaydı yoksulluğun ne olduğunu bilirdi. Ayda 10 bin lirayla geçinemiyorum diyen adam yoksulluk edebiyatı yapmaz. Adam gibi adamsan yoksulluğu engellersin. Size söz, halkın sözü, memur Kemal in sözü, işçi Kemal in sözü, emekli Kemal in sözü. Hemen söyleyeyim Recep in sözü değil. O ayrı. Onlar söz söylerler sonra verdikleri sözden dönerler. Biz dönmeyiz. Biz inandığımız şeyi söyleriz. Size söz halkın iktidarında yoksulluğu tarihe gömeceğiz, sağ elin verdiğini sol ele göstermeyeceğiz. Ve yine Recep bey demiş ki bunlar susuz tarlaları bilmiyorlar. Elektrik borcunun ne olduğunu biliyor mu Recep bey? Çiftçinin derdini biliyor mu Recep bey? Binlerce dönüm arazi elektrik borcu yüzünden susuz kaldı Recep bey. Git Anadolu yu gez bir köylüye sor bakalım senin icra dosyalarında kaç dosya var? İcra dairelerinde kaç dosyan var bir sor bakayım Recep bey. Recep beyi Kayseri ye de davet edelim gelsin Kayseri deki icra dosyalarına bir baksın. İcra dosyaları kabardı mı, kabarmadı mı? İcra dairelerinin sayısı Türkiye de arttı mı, artmadı mı? Bunların hepsini biliyoruz. Bir vatandaşımız diyor ki, Türkiye yi yediler Türkiye yi. E doğru ben fındık üreticisinin derdi var diyorum o fındık anlıyor. İncir üreticisinin derdi var diyorum o incir anlıyor. Pastırma üreticisinin derdi var diyorum o pastırma anlıyor. Çünkü yemekten hoşlanıyor. Yiye yiye bir hal oldular. Onlara ders vermek sizin göreviniz. Bir emeklimiz bağırıyor emekli aylığına haciz uygulanmış ve o nedenle sorun yaşıyor. Emekli aylıklarına haciz uygulanmasın diye kanun teklifi de verdik. Yapılan uygulama yanlıştır dedik ama anlatamadık. Ama size söz, halkın sözü, milletin sözü, Kemal in sözü. Bu gariplikleri mutlaka düzelteceğiz biz. Anayasaya hayır dersek Türkiye nin önü açılır. Anayasaya hayır dersek değişimin önü açılır. Anayasaya hayır dersek alın terine değer vermenin önü açılır. Anayasaya hayır dersek örgütlü bir toplum olmanın önü açılır. Anayasaya hayır dersek esnafın, çiftçinin, memurun, köylünün, işçinin, emeklinin sorunları dile gelir. Anayasaya hayır dersek Türkiye yapay gündemlerden kurtulmuş olur. Anayasaya hayır dersek vatan kurtulur, anayasaya evet derseniz Recep bey kurtulur. Size söz veriyorum halkın iktidarında daha özgür bir anayasa yapacağız, daha çağdaş bir anayasa yapacağız. Demokrasiyi güçlendireceğiz. Bakınız üniversiteler konuşuyor mu? Üniversitelerin konuşması lazım. Çünkü YÖK var. YÖK belası var kimse konuşamıyor. Size söz halkın iktidarında 12 Eylül garabeti olan YÖK ü de kaldıracağız. Cumhuriyet Halk Partisi - 4 / 5-19.07.2013
5 Ve üniversiteler özgür olacak. Her türlü düşüncenin tartışıldığı özgür bir üniversiteyi yaratacağız. Türkiye de herkesin okuyabildiği, herkesin çalışabildiği, herkesin alın teriyle karnını doyurabildiği bir Türkiye yi beraber kuracağız. Ayak sesleri geliyor, halkın ayak sesleri geliyor. Sizinle beraber yürüyeceğiz, sizinle beraber halkın devrimini gerçekleştireceğiz ve halkın iktidarını kuracağız. Amacımız bir. Koca Nazım ın söylediği gibi bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye yi yaratmaktır. Bu amaçla yola çıktık. Bu amaçla 61. ile, yani Kayseri ye 61 il gezdim 60 il, 61 olarak da buraya geldim. Daha önce ilçelerine gittim şimdi Kayseri Merkezdeyim. Size gönül dolusu selamlar saygılar sunuyorum. Sağolun var olun diyorum. Yüreğiniz insan sevgisiyle dolu olsun diyorum. Efsane liderimizin dediği gibi, Bülent Ecevit in dediği gibi ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen kuracağız, beraber yürüyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi - 5 / 5-19.07.2013