Kırmızı ile yazılanlar benim yorumlarım. Muhyiddin-i Arabi

Benzer belgeler
HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

İbni Arabi ve Ekberi Mektebi Salı, 05 Ocak :49

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Hıristiyanlık inancında Hz. İsa (a.s.) ın konumu nedir?

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Muhammed Salih el-muneccid

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Bişr-i Hafi (k.s) Cuma, 12 Aralık :29

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Peygamberler söylediklerinden başka şeylerde bilir fakat, onları söylemeğe memur olmadıkları için söylemezler.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

DİNİMİZ İSLAM Evliyayı Tanımak

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Dua ve Sûre Kitapçığı

(Allah ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Sokrates arke yi bilemeyiz, ancak kendimizi bilmeliyiz diyordu. Yüzyıllar boyunca bu düşünce birçok felsefe için ilham kaynağı oldu.

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

Kitap ve Sünnet Mizanında SOFİLİK Hazırlayan: Muhammed Cemil Zeyno Tercüme ve Dizgi: Fikri Göncü

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Kur an ın Bazı Hikmetleri

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

DİN dersleri almak, din kültürü edinmek isteyen temiz niyetli bir gence:

Azrail in Bir Adama Bakması

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti


Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

BİR TÖREN GECESİ. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 22 Şubat 2010 Sohbeti,

Terceme : Muhammed Şahin

Erzurumlu İbrahim Hakkı (Rahmetullahi Aleyh)

MEVZUU : Sübhan Hakkı, kalble, ariflerin müşahedesinin hakikati ve tahkiki.. NOT: İMAM-1 RABBANÎ Hz. bu mektubu, Fakir Haşini Kişemî'ye yazmıştır.

DİNİMİZ İSLAM

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Artık cemaat değil dindar bireyiz

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)


NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

ANAHTAR TESLİM OLMAKTIR

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

20 Derste Eski Türkçe

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Keramet, Allah ı seven, O na itaat eden ve O nun tarafından sevilen veli kullara, yine Allah tarafından ikram edilen olağanüstü hallerdir.

BU DÜNYANIN KIYMETİ. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 24 Mart 2010 Sohbeti,

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Herkes bir arayış içinde

Transkript:

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?aid=3029 Kırmızı ile yazılanlar benim yorumlarım. Muhyiddin-i Arabi Sual: Vehhabiler, (Vahdet-i vücutçular, La mevcûde illallah yani Allah'tan başka varlık yoktur. Ne varsa Allah'tır, her şey Allah'ın bir parçasıdır diyorlar. İ. Arabi Füsûsul-Hikem de bu küfür olan görüşü savunuyor) derken, bazıları da, (İbni Arabi, sonra o itikattan dönmüştür. Fütuhat-ı Mekkiyye kitabında bu itikadından döndüğünü açıkça ifade etmiştir. Ancak, vahdet-i vücud düşmanları bunu gizliyorlar) diyorlar. Vahdet-i vücut nedir? İbni Arabi, nasıl birisidir? CEVAP Ne varsa Allah tır, Allah ın parçasıdır demek yanlıştır. Ancak La mevcûde illallah = Allah tan başka varlık yok demektir. Bu ifade Ehl-i sünnete aykırı değildir. İbni Arabi hazretlerini şiddetli şekilde tenkit eden İmam-ı Rabbani hazretleri de aynısını çeşitli mektuplarında uzun uzun bildiriyor. Yalnız Allah vardır, âlem hayal mertebesinde yaratılmıştır buyuruyor. Şu sual, âlimler tarafından İmam-ı Rabbani hazretlerine soruluyor: Sual: Âlimler diyor ki, Allahü teâlâ, bu âlemin içinde ve dışında değildir. Âleme bitişik de değildir. Ayrı da değildir. Bunun açıklanması nasıl olur? İmam-ı Rabbani hazretleri buna şöyle cevap veriyor: İçinde, dışında olmak, bitişik ve ayrı olmak gibi şeyler, var olan iki şey arasında düşünülebilir. Halbuki sualde, iki şey mevcut değildir ki, bunlar düşünülebilsin. Çünkü, Allahü teâlâ vardır. Âlem, yani Ondan başka her şey vehim ve hayaldir. Âlemin var görünmesi, Allahü teâlânın kudreti ile devamlı olup, vehim ve hayalin kalkması ile yok olmuyor. Ahiretteki sonsuz nimetler ve azaplar bunlara oluyor. Fakat, âlemin varlığı vehim ve hayaldedir. [Yani dışarıda var olmayıp, vehme ve hayale var görünmektedir.] Vehim ve hayalin dışında bir varlık değildir. Allahü teâlânın kudreti, vehim olunan, hayal olan bu görünüşleri devam ettirmektedir. Var gibi göstermektedir. Hayalde bulunan bir şey, dışarıda var olan bir şeyle bitişiktir, onun içindedir denemez. Fakat, var olan, mevcud olan bir şey, hayalde olan şeyin içinde de, dışında da ve ayrı da değildir, bitişik de değildir. [Bunu nokta-i cevvale ile açıklıyor. Merak edenler mektubun aslına bakabilirler.] (C.2, m. 98) Önce Muhyiddin-i Arabi hazretlerini tanıyalım, sonra vahdeti vücud görüşünü reddetmese de, yine evliya arasında olduğunu vesikalarla bildirelim:

Şeyhi ekber İbni Arabi hazretleri, Endülüs te doğdu, 1240 yılında 78 yaşında Şam da vefat etti. Zahir ve batın ilimlerinde kâmil idi. Fıkıh ve kelam ilimlerinde müctehid idi. Zekası pek çok, hafızası harikulade idi. Sultanlardan, valilerden, beylerden çok saygı görür, pek çok hediye gelirdi. Hepsini muhtaçlara dağıtırdı. Beş yüze yakın kitap yazmıştır. Yazılarını anlayabilmek için, âlim olmak lazımdır. Yirmi cilt olan Fütuhat-ı mekkiyye kitabı, dört büyük cilt halinde 1973 de Beyrut ta basılmıştır. Cahiller, buna zındık dedi. İbni Teymiye gibiler kâfir dedi. Âlimler, Arifler ise, veliy-yi kâmil olduğunu anladı. İmam rabbani hakkında yorum yapmış, mektuplarında yazmış, dikkat et Hataları keşfinde diyor. Bu gün tarikatlar özelikle ismailağa camati bu keşfin açık olmasına büyük önem veriyor, keşfi açık olmak demek, mevcut konuyu vasıtasız ya peygambere, ya bir evliyaya ya da doğrudan Allah a sorma kabiliyetidir. Burada da İmam rabbani, İbni Arabi nin hatasının yaptığı keşifde olduğunu söylüyor. Demek ki vasıtasız birilerine veya Allah a bağlandı ya yanlış anladı ya da bağlanamadı anladım sandı. Devamında da diyor ki keşifde ki bu hatadan dolayı sorumlu olmaz eğer bu hatalı keşfe uyan Müslüman varsa onlar hata etmiş olur. Nasıl bir mantık anlayabildin mi? İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Büyüklerimizin beğendiği, büyük bildiği Muhyiddin-i Arabinin, birçok sözlerinin ehl-i sünnete uymaması, şaşılacak şeydir. Hataları keşfinde, kalbde doğan bilgilerde olduğu için, ictihaddaki hatalar gibi bir şey söylenemez. Onu büyük bilir ve severim. Ehl-i sünnete uymayan yazılarını yanlış ve zararlı bilirim. [Bu ifadeler, Füsûsul-Hikem deki, Ehli sünnete aykırı yazıları ve keşifleri içindir. Nasıl müctehid ictihadında hata ederse, sorumlu olmuyorsa, evliya keşfinde hata ederse sorumlu olmuyor. Ancak bu yanlış keşfe uyanlar sorumlu oluyor. Hiçbir müslüman da İbni Arabi hazretlerinin yanlış keşiflerine uymaz.] Bu nasıl bir mantık ya. Adam bir kitap yazmış yanlış dolu ama bundan sorumlu tutulmuyor ama okuyan sorumlu tutuluyor. Keşifte hatta yaptı ne demek? Allah a ya da peygambere sorduklarını iddia etmiyorlar mı? Bunda nasıl hata olur? Yalan olduğu buradan belli işte. Onun hakkında konuşanlardan bir kısmı haddi aşıyor, bir kısmı büsbütün mahrum kalıyor. Evliyanın büyüklerinden olan Muhyiddin-i Arabi hazretleri, keşiflerindeki hatalardan dolayı büsbütün reddedilemez. Onun vahdet-i vücud bilgisi, görünüşte, ehl-i sünnet itikadına uymuyor ise de, uydurulması kolaydır. Aradaki farkın, yalnız sözde ve kelimelerde olduğunu gösterdim.) [m.266]

Kendi itiraf ediyor ilham sadece sahbi içindir, başkalarını bağlamaz diyor ama bugun herkes bu ilhamın veya şeyhinin ilhamının peşinden gidiyor, nasıl iş bu? Hem imam rabbani de mektuplarında ilhamdan bahsediyor, o zaman ona da inanmamaları lazım. (Kıyas ve ictihad, dinin 4 temelinden birisidir. Evliyanın ilhamları böyle değildir. Bunlara uymaya emrolunmadık. İlham, yalnız sahibi için delildir, başkaları için senet değildir. Tasavvufçuların, ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz. Fakat, onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı, şuursuz sözlerinden saymalıdır!) [m.272] (Şeyh-i ekberi [yani İbni Arabiyi] caiz olmayan bazı bilgileri ile, yine makbuller arasında görüyorum. Evliya arasında bulunuyor. Onu reddeden, beğenmeyen tehlikededir.) [c.3, m.77] Allah ın dostlarını nasıl biliyor bu insanlar? İmam-ı Süyuti hazretleri Tenbih-ul-gabi kitabında İbni Arabi hazretlerinin büyüklüğünü vesikalarla ispat etmektedir. Ebüssüud efendi hazretleri de ona dil uzatılamayacağına dair fetva vermiştir. Bir insan yanlış yapıyorsa söylenmeyecek mi? Hatası örtülüp korumaya mı alınacak? Abdülgani Nablüsi hazretleri, İbni Arabi gibi büyük bir evliyaya dil uzatanın cahil ve gafil olduğunu, bunların başında İbni Teymiye nin geldiğini bildirmektedir. (Hadika) Cahil ve gafilim şu an. Bu paragrafa dikkat et, gaybı bilen ne kadar çok insan varmış. Şu paragrafı yazan kuran mümini değildir. Şu ayetlere bak, De ki: "Ben, size Allah ın hazîneleri benim yanımdadır" demiyorum. Yok, "Ben gaybı bilirim." Yok, "Ben meleğim." de demiyorum. Bana ne vahyediliyorsa, ben ancak ona tabi olurum" De ki: "Kör, görenle bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?"[enam 50] // De ki: "gerek göklerde gerek yerde olanlardan hiç kimse gaybı bilemez, gaybı yalnız Allah bilir. "Dolayısıyla, onlar ne zaman diriltileceklerini de bilemezler[ Neml 65]. Peygamber ben bilmem, Allah da ancak ben bilirim diyorken şu paragraf yazılabilir mi? Anlasanıza bu bilgileri aldığınız yerde kurana aykırı birşyler yazılmış. Ehl-i sünnet âlimleri, vehhabilerin ortaya çıkacaklarını, keramet olarak bilmişler, bunlara, yıllarca önce cevaplar yazmışlardır. Bu âlimlerin başında, Muhyiddin-i Arabi ve Sadreddin-i Konevi ve Celaleddin-i Rumi ve Seyyid Ahmed Bedevi ve imam-ı Rabbani hazretleri gibi Veliler bulunmaktadır. Vehhabiler, işte bunun için, bu evliya zatlara dil uzatıyorlar. İmam-ı Rabbani hazretleri, Hazret-i Mehdi gelince Medine deki [vehhabi] âlimi

öldüreceğini bildiriyor. Vehhabiler İmam-ı Rabbaniyi bu yüzden tenkit ederler. Kıyamet bu insanlar mehdiyi beklerken kopacak, acaba pişkinlik edip mehdi gelmeden kıyamet koptu derler mi? İbni Arabi hazretleri, Vehhabilerin Arabistan da türeyeceğini ve bozuk yolda olacaklarını haber verdiği için, Vehhabiler onu asla sevmez, şeyhi ekber değil, şeyhi ekfer [en büyük kâfir] diye hakaret ederler. Ehl-i sünnet gençler, bu vehhabilerin oyunlarına, tuzaklarına düşmemelidir. Menkıbeleri çoktur. İkisi şöyledir: Sin, Şın a gelince Şeyhi ekber hazretleri, Şam'da, kalbi para sevgisiyle dolu bir grup kimseye; "Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır" dedi. Orada bulunanlar bu sözü anlayamadılar. Rabbimize hâşâ hakaret etti sandılar. Epey kimse aleyhinde konuşmaya başladı. Vefat ettiğinde de Şam halkı, kabrinin üzerine çöp döktüler. Ancak vefatından sonra onun ne mübarek bir zat olduğu meydana çıktı. İbni Arabi hazretleri "Sin, Şın'a gelince, Muhyiddin'in kabri meydana çıkar ve muradı anlaşılır" buyurmuştu. Osmanlı Sultanı Yavuz Selim Han Şam'a geldiğinde; "Sin, Şın'a gelince, Muhyiddin'in kabri meydana çıkar" sözünün ne demek olduğunu firasetiyle anladı. [Sin'den murad Selim, Şın'dan murad Şam'dır.] Kabrini araştırıp buldurdu. Çöpleri temizleterek, kabrin üzerine güzel bir türbe, yanına bir cami ve imaret yaptırdı. Böylece tam şirke girilmiş oldu. Peygamberin mezarları mabedleştirmeyin hadsilerine muhalefetle hem türbe hem de yanına cami cami yapılmış. Ayrıca Muhyiddin-i Arabi'nin vefatından önce ayağını yere vurarak, "Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır" buyurduğu yeri tespit ettirip, orayı kazdırdı. Orada küp içinde altın çıktı. Bundan, "Siz, Allahü teâlâya değil de, paraya tapıyorsunuz" demek istediği anlaşıldı. Kim nasıl tespit eti bunu? Ateşin yakıp yakmaması Bir gün sohbetine ateist bir felsefeci gelmişti. Peygamberlerin mûcizelerini inkâr ediyor, her şeyi felsefe ile çözmeye kalkışıyordu. Soğuk bir kış günüydü. Ortada, içinde ateş bulunan büyük bir mangal vardı. Filozof, (Cahiller, İbrahim peygamberin ateşe atıldığını ve yanmadığını zannederler. Bu mümkün mü? Zira ateş yakar kavurur. Çünkü yakma özelliği vardır) gibi sözler söyleyince Muhyiddin-i Arabi hazretleri; (Allahü teâlâ, Enbiya suresinin 69. âyet-i kerimesinde mealen; Biz de: Ey ateş İbrahim e karşı serin ve selamet ol! dedik buyurmaktadır) dedi. Ayetleri kendine uydurma çabasına bak. Allah neden İbni Arabi nin ellerin

yanmasını engellesin. Kim oluyor kendisi? Diğer evliya sıfatlı insanlar keşifinde hata yaptığını, ehli sünnet dışı görüşleri olduğunu söylüyorlarda, buna rağmen Allah elini ateşe sokan İbni Arabiye tıpkı İbrahim peygambere değdi gibi Ey ateş serin ol diyor öyle mi? Bu duruma Arabi haşa peygamberdir. Ortada bulunan mangalı alıp, içindeki ateşi filozofun eteğine döktü ve eliyle ateşi iyice karıştırdı. Bu hâli gören filozof donup kaldı. Ateşin, elbisesini ve Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin elini yakmadığını görünce iyice şaşırdı. Muhyiddin-i Arabi hazretleri ateşi tekrar mangala doldurup, filozofa; Yaklaş ve ellerini ateşe sok deyince, filozof ellerini uzatır uzatmaz, ateşin tesirinden hemen geri çekti. Bunun üzerine ateist felsefeciye; Ateşin yakıp yakmaması Allahü teâlânın dilemesiyledir buyurdu. Filozof bu olay karşısında Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.