2016-2017 Eğitim Yılı MART ayı BÜLTENİ
Sayın Velimiz; OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun ÇAMLICA ÇOCUK Yayınları nın Eğitim bültenlerine göre yapılmaktadır. Dolayısıyla bu eğitime ait MART 2017 ayı Bültenini ve diğer ayların bültenlerini wwwcamlicacocuk.com adresinden AYLIK PLAN ve GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI bölümünde görebilir ve Yaş guruplarına göre oradan takip edebilirsiniz. Dolayısıyla bu nedenle siz velilerimize artık AYLIK EĞİTİM BÜLTENİ gönderilmeyecek olup Yalnızca AYLIK REHBERLİK BÜLTENİ gönderilecektir. Bilgilerinize saygıyla arz ederiz. Okul Müdürü
2016-2017 Eğitim Yılı MART ayı REHBERLİK BÜLTENİ Hazırlayan: Okul Rehberlik Servisi ÇOCUKTA DAVRANIġ EĞĠTĠMĠ 1. Överek ĠSTEDĠĞĠNĠZ DAVRANIġLARI NASIL ARTTIRABĠLĠR SĠNĠZ? 2.Gülümseyerek, sarılarak, öperek 3.Sevdiği bir iģi yaparak ( Örneğin bir öykü okuyarak, TV de sevdiği bir programı izlemesine izin vererek, parka götürerek gibi.) 4.Küçük bir hediye vererek ( Örneğin birkaç parça küçük çikolata veya şeker) Unutmayın ki çocuk ödüllendirildiğinde başardığını anlayacaktır ve bu onun bu davranışı sürdürmesini güçlendirecektir. Övgü aynı zamanda ana babaların da kendilerini iyi hissetmelerini sağlar, devamlı eleştirmek ve tehdit etmek ana babaların da kendilerini kötü hissetmelerini sağlar. İstediğiniz davranışı övün ve istemediğiniz davranışı görmezden gelin. Olumlu davranışları hemen, açık bir biçimde ve her seferinde ödüllendirin. Çocuğunuza sizin hoşunuza giden şeyin ne olduğunu söyleyin. Olumsuz davranışları her seferinde tutarlı biçimde görmezden gelin. Bu davranışı başkasının ödüllendirmesine izin vermeyin. Olumsuz davranışlarıyla ilgi çektiklerinde çocuklar sıklıkla bu durumdan hoşnut olurlar. 1
Onlara dargın olduğunuz zaman bile aslında onlara ilgi göstermiş olursunuz bu nedenle yalnızca görmezden gelmeye çalışın. Bağırarak, vurarak, küserek de olsa ilgilenmek istenmeyen davranışları arttırır. Eğer onun şeker yemesini veya TV, tablet vs. ile oynamasını istemiyorsanız. Bu isteği duymazdan gelin, hiç pes etmeyin. Bunu her isteyerek ağladığında yapmalısınız. KARARLI VE TUTARLI OLUN!! Eğer davranışlar tehlikeli ve yıkıcı ise o zaman HAYIR! demek zorunda kalabilirsiniz ya da onu oradan uzaklaştırmak ve hareketlerini kısıtlamak gerekebilir. Sürekli eleştiri bir süre sonra çocuk için anlamsızlaşır. Eğer HAYIR! Sözünü çok sık duyarsa kulaklarını tıkamaya başlayacaktır. Bu nedenle HAYIR! Demenizin çok önemli olduğundan BAZEN ĠSTENMEYEN DAVRANIġLARI GÖRMEZDEN GELMEK MÜMKÜN OLMAYABĠLĠR. karar verdikten sonra bunu sürdürmelisiniz. Ana babaların yerine getiremedikleri boş tehditleri bir süre sonra çocuğun ana babalarının sözüne inanmamasına neden olur. 2
NASIL DAVRANAN BĠR ÇOCUK ĠSTERSĠNĠZ? 1.Net ve açık kurallar koyun: Örneğin yatağa yatış saati, yemek zamanları belli değişmez düzen içinde gerçekleştirmeye devam edin. Bu tür bir değişmezlik çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Neyin kabul edilir, neyin kabul edilemez olduğunu çocuk daha iyi bilir. Evdeki tüm erişkinlerin bu kurallar konusunda anlaşması gereklidir. Farklı ve uyumsuz mesajlar çocuğun kafasını karıştırır. 2.Yapmasını istediğiniz Ģeyleri net ve tutarlı biçimde anlatın: Çocuğunuzun sizin ne söylediğinizi tam anladığından emin misiniz? 3.Yeni istenen davranıģlar öğretin: Yönlendirme: Göstererek, yardımcı olarak ve yapabilmesine izin vererek yeni bir davranış öğretebilirsiniz. Her seferde tek bir adım: Zor işleri daha küçük adımlara bölerek çocuğun her seferde bir adım öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Başkalarından öğrenme: Çocuklar ana babalarını örnek alır onlar gibi davranırlar. 1.Çocuğunuzun size anlattıklarını dikkatle ve sessizce dinleyin 2.Onların duygularını anladığınızı ÇOCUĞUNUZA kısaca ifade edin ( evet, anladım gibi) DUYGULARIYLA NASIL 3.Çocuğunuzun tanımlamaya BAġ EDECEĞĠNĠ ÖĞRETĠN çalıştığı duygusunun adını koyun. (çok kırılmış olmalısın vs.. gibi) Unutmayın: Tüm duygular kabul edilebilir ancak bazı davranışlar kabul edilemez ve sınırlanmalıdır. 3
ELEġTĠRĠ DEĞĠL Ġġ BĠRLĠĞĠ 1.Çocuğunuza olumlu tutumları öğretirken eleģtiri yerine iģbirliği yaparak birlikte çalıģın. ġunları yapmaktan kaçının: Suçlamak Yine kardeşini ağlattın. 2.Ġsim takmak Kıskanç bir çocuksun 3.Tehdit etmek: Bunu bir daha yaparsan seni evden atarım 4.Emir vermek: Hemen derslerini bitirmeni istiyorum 5.Konferans çekmek: Kardeşini üzmenin ne kadar kötü bir davranış olduğunu bilmiyor musun, böyle yaparsan ilerde de kimseyle geçinemezsin. 6.Uyarılar: O duvara çıkma, düşersin 7.Acındırma cümleleri: Böyle davranman yüzünden hastalanıyorum, görmüyor musun? Senin yüzünden ölüp gideceğim. 8.Kıyaslamalar: Komşunun kızları ne kadar iyi notlar alıyor, sen neden onlar gibi değilsin? 9.Alay etme: Dersini ne kadar da çabuk bitiriverdin, sen bir dahi olmalısın. 10.Geleceğe yönelik tahminler: Böyle gidersen sen adam olamazsın 1.Problemi tanımlayın Koridor çamur içinde kalmış SORUNLARLA BAġ 2.Bilgi verin: Çamurlu ayakkabıların ETMEK ĠÇĠN NE eve girmeden önce çıkması iyi olur. YAPABĠLĠRSĠNĠZ? 3.Ġsteğinizi kısaca tek kelimeyle belirtin: Ayakkabılar 4.Kendi duygularınızı anlatın: Silip temizlediğim yerleri çamur içinde görünce çok kızıyorum 5.Hatırlatıcı notlar yazın: Lütfen eve girer girmez ayakkabılarınızı çıkarın 4
CEZALANDIRMAK YERĠNE NELER YAPILABĠLĠR? 1.O andaki duygunuzu çocuğun kiģiliğine saldırmadan net Ģekilde anlatın: Notlarının düşük olmasına çok üzüldüm. 2.Kendi beklentinizi ifade edin: İkinci dönem notlarının daha yükseleceğini umarım 3.Çocuğa kendini affettirme yolu gösterin: Derslerine daha fazla zaman ayırarak bunu halledebilirsin 4.Çocuğunuza seçme Ģansı verin: Kendin çalışabilirsin ya da sana derslerinde yardımcı olacak birisi olabilir, nasıl istersin? 5.Problemi çözmek için birlikte çalıģın: Çocuğunuzun duygularını konuşun Bu karne senin için de çok üzücü olmalı Çocuğunuzu bu konuda birlikte bir çözüm üretmeye teşvik edin Bu sorunu çözmek için sen neler düşünüyorsun? Ortaya çıkan fikirlerin listesini yapın ve bu fikirler içinden hangilerini uygulamaya koyacağınıza birlikte karar verin. Evet, bu söylediğini yapabiliriz. İzleyin ve eyleme geçin: Bu söylediğini gerçekleştirmek için bir plan yapalım. Hiçbir zaman çocuğun sizi suçlamasına izin vermeyin: Sen hiç beni çalıştırmadın. Suçlama yok. Burada nasıl bir çözüm üretebileceğimizi düşünmeye çalışıyoruz. 5
ÖVGÜ Övgüler çocuğun kendine güvenini arttırır ve yaptığı işe daha da hevesle sarılmasını sağlar. Överken Ģunlara dikkat edin: 1.Genel Ģeylerden kaçının. Onun yerine gördüğünüz Ģeyi tanımlayın. Çok güzel bir resim yapmışsın yerine Bu resimde canlı renkler bir arada kullanılmış 2.Geleceğe yönelik yansıtmalar yapmayın, Ģimdiye yönelin: Sen büyük bir ressam olacaksın yerine Bu resim üzerinde gerçekten sabırla uğraştın. 3.Kendi duygularınızı anlatın: Bu resme bakmak içimi sevinçle dolduruyor. 4.Çocuğun övülmeye değer davranıģını kısaca tanımlayın: Bu resim çok özenli bir çalışmanın ürünü. Çocuğunuzla sağlıklı bir iletiģim kurmanız dileğiyle, Özel Karamürsel BEYAZ ZAMBAK ANAOKULU Rehberlik servisi 6
18 MART ÇANAKKALE ZAFERĠMĠZ (18 MART 1915) Resûlullâh Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: Allâhü Teâlâ Ģu üç sınıftan râzı olur: Gece namazı kılmak için kalkanlardan, namaz için güzelce saf tutan cemaatten ve düģmanla harbetmek için saf tutan askerlerden. (Hadîs-i ġerîf, Müsned-i Ebû Ya lâ) ÇANAKKALE ĠġGAL KUVVETLERĠ KUMANDANI HAMĠLTON UN RÜYASI Birinci Dünya Savaşı'nda en şiddetli çarpışmaların olduğu cephe Çanakkale cephesi idi. İtilaf devletlerinin ilk taarruzu Şubat 1915'te olmuştu. Osmanlı ordusu Çanakkale'yi öyle savundu ki müttefik orduları başkumandanı General Hamilton aylar sonra: İnsan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu bu kadar uzun müddet ayakta kalamaz. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri, onları koruyan Allah ından ayırmak için başka ne yapılabilir! demekten kendini alamamıştı. İtilaf kuvvetleri Aralık 1915'te Çanakkale'den geri çekilmek ve boğazı terk etmek mecburiyetinde kaldılar. Osmanlı ordusu, elinde gerekli cephane ve erzak olmamasına rağmen dünyanın en güçlü ordusuna ve en büyük donanmasına imanlı mukavemeti esnasında birçok harikulade hâdise meydana gelmiştir. Bunlardan birisini de Çanakkale'de müttefik kuvvetler başkumandanı Hamilton'un rüyasıdır. Hamilton, Gelibolu Günlüğü isimli hatıralarında gördüğü bir rüyayı şöyle anlatmaktadır: 2 Eylül 1915: Dün gece çok acayip ve korkunç bir rüya gördüm. İmroz Adası'nda (Gökçeada) çadırımın içinde küçük portatif karyolamda yatmaktaydım. Birdenbire kendimi buz gibi sulara gömülmüş buldum. Birisi beni denizin dibine doğru çekiyordu. Boğuluyordum! İki kuvvetli elin boğazımı sıktığını hissediyordum. Bu iki el beni hem boğuyor, hem de denizin derinliklerine 7
sürüklüyordu. Nefesim kesiliyordu... Dehşetli bir mücadeleyle kendimi bu iki elden kurtarmaya çalıştım. Bu o kadar sıkıntılı bir boğuşma idi ki, yatağımda güçlükle gözlerimi açtığım zaman, bütün vücudum zangır zangır titremekte idi. Baştan aşağıya kan ter içinde kalmıştım. Boğazımı sıkan iki kuvvetli eli görür gibi oldum. Çadırımın içinde sanki bir hayalet vardı. Fakat yüzü karanlıkta seçilemiyordu. Bu hayal yavaş yavaş silinip gözden kayboldu. Boğazım ferahladı. Rahat nefes almaya başladım. Çadıra bir düşman mı girmişti?.. Ömrümde bu kadar korkunç bir rüya gördüğümü hatırlamıyorum. Uyandıktan sonra saatlerce bu rüyanın dehşeti içinde kaldım. (Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi) ġeref KAZANSIN Osmanlı Devleti girmiş olduğu Balkan Savaşlarında binlerce şehit ve yarılı vermişti. Bu haber, bütün islam memleketlerinde derin bir hüzne sebeb oldu. Osmanlı Devletinin bu savaşta aldığı yaraları tedavi edebilmek ve birazcık olsun onları teselli edebilmek için Hintli Müslümanlar olarak bizler, topladığımız yardımları kurduğumuz Kızılay heyeti ile Türkiye ye gönderdik. Bu heyet, Savaş boyunca bir çok Osmanlı vatandaşının ve askerinin yaralarını sardı ve unutulmaz hizmetler verdi. 1913 Temmuzun da görevini bitiren Hindistan Kızılay Heyeti, Ülkemizie geri döndü. Kızılay heyeti, Hindistan a vardığında neler yaşanmış biliyormusunuz? Hadisenin bu Kısmınıda Heyet başkanı Dr. Esnan Beyden Dinleyelim : Heyetimiz Hindistanın Bonbay şehrinde büyük bir tren ile karşılandı. Kızılay Heyeti,gemiden inerken Liderlerimizden Muhammet Ali Cevher bey, bana : Sen Mücahit Osmanlı Ordusuna hizmet edip geldin! Ayağını Hindistan Topraklarına basmadan önce benim yüzüme basta yüzüm, Allah katında Ģeref kazansın!! Diyerek yere uzunandı ve yanağını yere koydu o an ne yapacağımı şaşırdım. 8
27 MART CUMARTESĠ RECEB-Ġ ġerġf AYIMIZ MUBAREK OLSUN RECEB-Ġ ġerġf AYININ FAZĠLETĠ Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) Şa bân hilâlini gördüğünde: Allâhü Teâlâ ya, Receb ve Şa bân ayını bereketli kılması ve Ramazân a ulaştırması için duâ ederdi. Peygamberimizin bu duâsı sâlih amellerin işleneceği fazîletli vakitlere ulaşmak için duâ etmenin müstehap olduğuna delildir. Selef-i sâlihîn (Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn) efendilerimiz Ramazân orucu tutmak yahut hacdan dönmek gibi sâlih bir amel işledikten sonra ruhlarını teslim etmeyi arzu ederler ve Kim bu hal ile ölürse günahları bağışlanmış olur. derlerdi. Sâlihlerden bir zât Receb ayından önce hastalandı. Ben Allâhü Teâlâ ya vefâtımı Receb ayına kadar te hîr etmesi için duâ ettim. Zîrâ Allâhü Teâlâ nın bu ayda cehennemden âzâd ettiği kulları olduğunu işittim dedi. Cenâb-ı Hak onun duâsını kabûl etti ve o zât, Receb ayında vefât eyledi. Muhakkak Receb ayı hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebûbekir Verrâk (rh.) dedi ki: Receb ayı ziraatin ekileceği, Şa bân ayı sulanacağı, Ramazân-ı şerîf ise ziraat in hasat edileceği aydır. Receb ayı rüzgâr, Şa bân ayı bulut, Ramazân-ı şerîf ise yağmur gibidir. 9
Sene ağaç gibidir. Receb ayı yaprak açma zamanı, Şaban ayı tomurcuk zamanı, Ramazân-ı şerîf meyve verme zamanıdır. Müminler de bu meyveleri toplarlar. Receb ayının Allah ın ayı olması onun şeref ve faziletini gösterir. Haram aylardandır. Öyleyse onun hakkına riayet etmeli, onu ibadetlerle geçirmeli ve günahlardan sakınmalıdır. (Fezâilü ş-şühûr ve l-eyyâm, Abdülgânî Nablûsî) Bu ayda oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: Receb ayından bir gün oruç tutan bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim Receb ayından yedi gün oruç tutarsa cehennemin yedi kapısı ona kapanır. Kim bu aydan sekiz gün oruç tutarsa cennetin sekiz kapısı ona açılır. Kim on gün oruç tutarsa Allâhü Teâlâ istediği şeyi muhakkak ona verir... (Şuabü'l-Îmân, Beyhakî) RECEB-Ġ ġerîf İdrâk edeceğimiz mübârek Receb ayı, kamerî ayların yedincisidir. EĢhür-u hurum dan olan bu ay, Şehrullah yani Allâhü Teâlâ'nın ayıdır. Bu aya oruçlu girmeli ve bu ayda çok ilticâ etmelidir. Receb ayının 1'inci günü oruç tutanlara 3 senelik, 2'nci günü oruç tutanlara 2 senelik, 3'üncü günü oruç tutanlara ise 1 senelik nafile oruç sevabı verilir. Bu, hadîs-i Ģerîf ile sabittir. Üç günden sonra her gününe birer ay oruç sevabı verilir. Bu ay Cenâb-ı Hakk'a mahsus bir ay olduğu için yalnız Zât-ı Ġlâhî yi bildiren Ġhlâs süresini çok okumak lâzımdır. Bilhassa bu aya hürmet olarak, ayrıca günde 11 defa Ġhlâs-ı ġerîf okumalı, tevhîd, istiğfâr ve salevât-ı Ģerîfeyi ihmâl etmemelidir. Bu ayda 2 kandil vardır: 1. İlk cuma gecesi Regâib Kandili, 2. Yirmi yedinci gecesi Mi râc Kandili dir. Bu ayın birinci gecesi bir tesbih namazı veya Receb-i ġerîf in ilk onu zarfında 10
bir defaya mahsus olmak üzere kılınan on rek'at namaz da kılınabilir. Önümüzdeki günlerde bu namazların kılınış şekli anlatılacaktır. Receb ayında her gün, -başında ve sonunda 7'şer Fâtiha ile- 100 Ġhlâs-ı ġerîf okumak da çok sevaptır. Bu ayda, mümkün olduğu kadar Hatm-i enbiyâ yapılmalı ve oruç tutulmalıdır. Bu orucu 13, 14 ve 15'inci günlerinde tutanlar, Eyyâm-ı Bıyz'da oruç tutma sünnetini de yerine getirdiklerinden, nice hastalıklardan şifâ bulurlar. (Duâ ve Ġbâdetler kitabı, Fazilet NeĢriyat) ĠHLÂS SÛRESĠNĠN FAZĠLETLERĠ Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Yedi kat gökler ve yedi kat yer Kul hüvallâhü ehad üzerine kurulmuştur (Yani onlar, Allâhü Teâlâ nın birliğine delâlet için yaratılmışlardır). (Câmiu'l-Kebîr) Kul hüvallâhü ehad sûresini okuyan Kur ân-ı Kerîm in üçte birini okumuş gibi olur. (Müsned-i Ahmed ve Nesâî) Yatağına Fâtiha ve Kul hüvallâhü ehad sûresini okuyup yattığın zaman ölüm hâriç her şeyden emîn olursun. (Bezzâr) Kim yatağına geldiğinde üç defa Kul hüvallâhü ehad sûresi ile Muavvizeteyn (Felak ve Nas) sûrelerini okursa; eğer -o gece- vefat ederse şehîd olarak ölür. Yaşarsa günahları bağışlanmış olarak yaşar. Sabah ve akşam Kul hüvallâhü ehad sûresini ve Felak ve Nas sûrelerini üç defa oku, her şeyde sana yeter (her türlü kötülüğü defeder.). (Ebû Dâvûd, Tirmizî) Kim bir kabristandan geçer de Kul hüvallâhü ehad sûresini on bir defa okur, sonra sevabını ölülere hediye ederse, okuyana kabristandaki ölüler adedince sevap verilir. 11
Kim her gün elli defa Kul hüvallâhü ehad sûresini okursa kıyamet gününde ona: Ey Allâhü Teâlâ yı metheden kişi, kalk ve cennete gir denilir. Kim namaz abdesti gibi kâmil abdest alıp Fâtiha ile başlayarak Kul hüvallâhü ehad süresini yüz defa okursa Allâhü Teâlâ her harf için on hasene (sevap) yazar, on derece yükseltir ve cennette ona on köşk bina olunur. (Beyhakî, Şuabü'l-Îmân) Kim her gün Kul hüvallâhü ehad sûresini iki yüz defa okursa -kul hakkı hâriç- elli senelik günahları bağışlanır. (Tirmizî) 28 MART 2017 / SALI REGAĠB KANDĠLĠ Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Receb ayının birinci günü oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruç tutmak iki senelik, üçüncü günü oruç tutmak bir senelik, sonra diğer her bir günde oruç tutmak ise bir aylık günaha kefarettir. (Hadîs-i ġerîf, Süyûtî, el-câmiu s-sağîr) REGÂĠB KANDĠLĠ Receb-i şerifin ilk cuma gecesi Regâib Kandil idir. Bu geceye Regâib denilmesi, melekler bu geceye çok rağbet ettikleri içindir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: Receb'in ilk cuma gecesinden gâfil olmayınız. Çünkü bu geceye melekler Regâib ismini vermiştir. Bu gecenin üçte biri olduğunda gökyüzünde ve yeryüzünde hiçbir melek kalmaz, hepsi Ka'be'de ve onun etrafında toplanır. Cenâb-ı Hak hâllerine muttali' olur ve Ey meleklerim! Dilediğinizi benden isteyiniz.' buyurur. Onlar da: Ey Rabbimiz! Senden Receb ayında oruç tutanları bağışlamanı istiyoruz.' derler. Allâhü Teâlâ Bağışladım buyurur. Bu gece, Hz. Âmine'nin âlemlere rahmet olan âhir zaman peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'e hâmile olduğunu anladığı gecedir. Bu gecenin feyiz ve bereketinden istifade etmek için bu geceyi ibadet ve tâatla ihyâ etmelidir. -Son- 12