MUSKA VE NAZAR BONCUKLARININ TEHLİKESİ

Benzer belgeler
MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Muhammed Salih el-muneccid

NAMAZLARIMIZI HUŞU İÇERİSİNDE KILALIM!!!

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

ZEKÂTIN FARZ KILINMASININ HİKMETİ

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Salih b. Fevzân el-fevzân

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Terceme : Muhammed Şahin

PEYGAMBER -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM- HATA ETMİŞ MİDİR?

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

ALLAH'IN MÜ'MİN KULUNU KORUMASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

KIYÂMET GÜNÜ KULA SORULACAK SORULAR NELERDİR?

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

MEVLİD-İ NEBEVÎ'Yİ KUTLAMAK

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

MUSA -ALEYHİSSELÂM- İLE FİRAVUN KISSASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

BİD'AT VE ŞİRK KONUSUNDA DETAYLI BİLGİLER

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

FÂİZLE ALIŞ-VERİŞ YAPMAK VE BUNUN VAHİM SONUÇLARI

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Muhammed Salih el-muneccid

ABDEST, TAHÂRET VE SULARLA HÜKÜMLER. Salih b. Fevzân el-fevzân

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

KABİR NİMETLERİNİN ŞEKİLLERİ

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

الا ح م ا تعلقة بصيام ست شوال

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Hâmile kadın için haccın hükmü

HACCIN ÖMÜRDE BİR DEFA FARZ KILINMASININ HİKMETİ

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

DUÂNIN FAZÎLETİ. Muhammed Şahin

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

اذا ب علينا أن ب ا أك من شخص آخر

Arafat'ta vakfenin vakti

Haccın mikat yerleri

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

HACDA CEMRELERE TAŞ ATMAKLA İLGİLİ HÜKÜMLER. [ Türkçe ] Muhammed Şahin. Tetkik eden : Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

حكم تعليق ا ماي م للوقاية من الع وا سد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Dua ve Sûre Kitapçığı

Muhammed Salih el-muneccid

SELÂM ÂDÂBI. Muhammed et-tuveyjrî. Terceme eden : Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu.

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

İSLÂM AKÎDESİ العقيدة الا سلامية. ] تر [ Türkçe Turkish. Salih b. Fevzân el-fevzân. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Haram mal ile hac yapmak

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Transkript:

ب[ MUSKA VE NAZAR BONCUKLARININ TEHLİKESİ [ Türkçe ] خطر التماي م والحروز اللغة التركية [ Abdullah es-sedhan عبد االله السدحان Terceme: Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik: Ümmü Nebil مراجعة: أم نبيل Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض 1428-2007

Hamd, Allah'a mahsustur. Salât ve selâm, Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, âile halkının ve ashâbının üzerine olsun. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Ð Ï Î Í Ì Ë ÊÉ È Ç Æ Å Ä Ã Â Á [ ] سورة الا نعام الا ية: ١٧] ZÓ Ò Ñ "(Ey insan!) Eğer Allah seni (fakirlik ve hastalık gibi) bir zarara uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana (zenginlik ve sıhhat gibi) bir iyilik verirse, buna engel olacak hiç kimse yoktur. Şüphesiz ki O, her şeye gücü yetendir." 1 Allah Teâlâ'nın mülkün sahibi, onda dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğu, O'nun izni olmadan kâinatta hiç kimsenin bir şey yapamayacağı, yaratılmışların kontrolünün O'nun elinde olduğu, dilediği şeyin olacağı ve dileme-diği şeyin olmayacağı, Rabbine îmân eden müslüman bir kulun nefsine ve kalbine yerleşirse, bu takdirde o kimse, insanlara bel bağlayan bütün bağları koparır ve yalnızca Allah Teâlâ'ya tevekkül eder. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ] سورة الطلاق من الا ية: ٣] Z...} { z y x w...[ "... Kim, (her işinde) Allah'a tevekkül ederse (dayanırsa), O, ona yeter..." 2 Kim, bu mertebeye ulaşırsa, en cesur insan olur, hiç kimseden korkmaz, en güçlü ve kuvvetli insan olur. Çünkü kalbi, kâinatın Rabbi'ne bağlıdır. O, her şeyi takdir edenin Allah Teâlâ olduğunu bildiği için insanların elinde olandan ümidini keser. Dolayısıyla O'na yönelir ve bütün yaratılmışların O'nun tarafından idâre edildiklerini bilir.bunun içindir ki zayıf îmânlı bazı kimseler hata ederek, -ister veli, isterse peygamber olsunlar-, bazı yaratılmışların kâinatta söz sahibi olduklarına, onların insana fayda verdiklerine veya insandan zararı (kötülüğü) giderdiklerine inanırlar ya da ip, boncuk veya muska gibi şeyler asmanın 1 En'am Sûresi: 17 2 Talâk Sûresi: 3 1

kendilerine iyilik getirdiğine ya da kendilerinden zararı giderdiğine inanırlar. Nitekim kimisi çocuk sahibi olmak için, akrep sokmaması için, şeytanın şerrini savmak için veya göz değmesini, sevgiyi kazanmak veya nefreti savmak için muska asar. Onlar, bunu yaparlarken iki sakıncalı duruma düşmekten kurtulamamışlardır: Birincisi: Onlar, Allah Teâlâ'nın dışında bu gibi şeylerin kendilerine bizzat fayda ve zarar verdiklerine inanırlarsa, bu, büyük şirk olur. -Bu durumdan Allah Teâlâ'ya sığınırız-. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: «ª ~ } [ ¼» º¹ µ ³ ² ± ½¾Z [سورة الزمر من الا ية: ٣٨] "(Ey Peygamber! Müşriklere) de ki: O halde bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da ibâdet ettiğiniz bu putlar, Allah'ın, benim için takdir ettiği bir zararı giderebilirler mi? Ya da Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? (Onlara) de ki: Bana Allah yeter.tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar." 1 Eğer onlar, bu şeylerin fayda vermeye veya zararı gidermeye sebep olduklarına inanırlarsa, bu takdirde küçük şirk olur. Zirâ bunlar, şer'î ve somut sebep değillerdir. Aksine bu, Allah Teâlâ hakkında ilimsiz konuşmaktır. Öyleyse bu gibi şeylerin Allah Teâlâ'dan olduğuna delil nedir? Bu sebeple bir kimse, şer'î veya somut hiçbir delil olmadan - günümüzdeki tıbbî ilaçlar gibi- bir şeyde sebep veya bereket olduğuna inanırsa, küçük şirk işlemiş olur. İkincisi: Bu gibi şeyleri asmak, Allah'tan başkasına bağlanmak demektir. Kim, Allah'tan başkasına bağlanırsa,o şeyle başbaşa bırakılır. Kim de Allah'tan başkası ile başbaşa bırakılırsa, zayıf, bitkin ve âciz birisiyle başbaşa bırakılmış olur. Nitekim Abdullah b. Ukeym'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: 1 Zümer Sûresi: 38 2

)) من تعلق شيي ا وكل إليه. (( ] رواه أحمد والترمذي والحاكم [ "Kim, kendisine fayda verdiğine veya kendisinden zararı giderdiğine inanarak muska, nazarlık ve buna benzer bir şey takarsa, Allah Teâlâ onu, o taktığı şeyle başbaşa bırakır." 1 Nitekim her türlü muska ve nazarlık gibi şeyleri -Kur'an'dan bir şey olsa bile- asmayı yasaklayan pek çok delil vardır. Abdullah b. Mes'ud'dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadiste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ] رواه أحمد وأبو داود [ )) إن الرقى والتماي م والتولة شرك. (( "(Arapça yazılmayan ve içerisinde Allah'ın adı anılmayan) rukyeler, nazarlıklar 2 ve (kadını kocasına sevdiren) muhabbet muskalarının her biri, (ya açıktan ya da gizli olarak) şirke götürür." 3 Ukbe b. Âmir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle derken işittim: )) من تعلق ت ميمة فلا أتم االله له ومن تعلق ودعة فلا له ((. ودع االله ] رواه أحمد وأبو داود [ "Kim, kendisine fayda verdiğine veya kendisinden zararı giderdiğine inanarak muska takarsa, Allah hayatta onun hiçbir işini tamamlamasın. Kim, kendisinden göz değmesini (nazarı) uzak tuttuğuna inanarak nazarlık takarsa, Allah ona rahatlık ve huzur vermesin." 4 Yine, Ukbe b. Âmir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadiste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: )) من علق ت ميمة فقد أشرك ((. ] رواه النساي ي] "Kim, muska (temîme) takarsa, Allah'a şirk koşmuştur." 5 Abdullah b. Ukeym'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadiste ise, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: 1 İmam Ahmed, Tirmizî ve Hâkim rivâyet etmişlerdir. 2 Câhiliyet devrinde kadınlar,göz değmesinden korumak için çocuklarının boyunlarına nazarlık asarlardı. İslâm gelince, müşriklerin bu bâtıl geleneğini ortadan kaldırmıştır. (Çeviren) 3 İmam Ahmed ve Ebu Dâvud. 4 İmam Ahmed ve Ebu Dâvud. 5 Nesâî. 3

تعلق ت ميمة فقد أشرك ((. ] رواه النساي ي] )) من "Kim, muska (temîme) takarsa, Allah'a şirk koşmuştur." 1 Hadiste geçen "Temâim" lafzı, "Temîme"nin çoğuludur. Temîme; kulun, istenen ve arzulanan hayırlı işini tamamlanması veya zararı kendisinden savması için boynuna astığı veya edindiği, onda sebep olduğuna inandığı şeydir. Çünkü Allah Teâlâ o şeyi ne şer'î, ne de kaderî bir sebep kılmıştır. O halde temîme (muska ve nazarlık), deriden, kağıttan, boncuklardan veya ip gibi şeylerden edinilen ve göğüs, pazu ve bileğe veya evin kapısına veya arabaya veyahut da herhangi bir yere asılan içerisinde zikir ve duâlar olan muskalardır. Bu, bazı kimselerin ishal ve kusma gibi iç hastalıkları gidermesi için karın bölgesine astıkları ve zamanımızda çokça gördüğümüz şeylerdir. Bazı kimseler arabasına ayı veya tavşanın başını koymakta veya arabasının dikiz aynasına boncuklar ve ağaçtan yapılmış tesbihler asmakta veya siyah kayışlar ve iplikler koymakta ve bunların trafik kazalarını savdıklarına, kötülük ve âfetlere engel olduklarına inanmaktadırlar. Bazıları da nazardan korunmak için içerisine küçük göz şeklinde zincir takmaktadır-lar. Bütün bunlar, muska ve nazarlıkların tür ve şekilleridir ve hepsi de, eğer bu gibi şeylerin iyiliği sağlama ve zararı savmanın bir sebebi olduklarına inanıyorlarsa, küçük şirktir. Tivele ise; kadını kocasına, kocasını da karısına sevdirdiğini iddiâ ettikleri şeydir.bu, bir tür sihirdir ve halk arasında muhabbet muskaları diye bilinir.gerçekte bu,muskanın bir türüdür ve sihirbaz onunla şirkî rukye ile rukye yapar.böylelikle kadını, kocasına, kocasını da karısına sevdirir. İmrân b. Husayn'dan -Allah ondan râzı olsun- hadiste, o şöyle demiştir: rivâyet olunan هذه الحلقة يده حلقة من صفر فقال : ما )) أن النبي ^ رأى رجلا في الواهنة من قال : هذه. قال : انز عها فا نها لا تزيدك إلا وهنا ((. [رواه أحمد] "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- elinde bakırdan halka olan bir adamı görünce: - Bu nedir? diye sordu. Adam: 1 İmam Ahmed ve Tirmizî. 4

Vâhine'den dolayıdır. (Vâhine: Bedeni bitkin düşürüp onu yere seren ve gücünü zayıflatan bir tür hastalıktır). Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: - Çıkar at onu.zira o senin, aczini arttırmaktan başka bir şeye yaramaz. Eğer o senin üzerinde iken ölürsen, asla iflah olmazsın." 1 Vekî', Saîd b. Cubeyr'den -Allah ona rahmet etsin- rivâyet ettiğine göre, o şöyle demiştir: "İnsanın üzerindeki temîmeyi (muskayı) kesip atan kimse, bir köle azat etmiş gibidir." Yine Vekî, İbrahim'den rivâyet ettiğine göre, onlar, Kur'an'dan olsun veya olmasın, her türlü muskayı çirkin görürlerdi. İbn-i Ebî Hâtim, Huzeyfe'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiğine göre o, "elinde hummadan dolayı ip bağlayan bir adamı görünce onu kesip atmış, sonra Allah Teâlâ'nın şu sözünü okumuştur: ] سورة يوسف الا ية: ١٠٦] Z @? > = < ; : 9[ ederler." 2 "Onların çoğu, (ibâdetlerinde) ancak Allah'a ortak koşarak îmân Abdullah b. Mes'ud'un zevcesi Zeyneb'den -Allah ondan ve kocasından râzı olsun- rivâyet olunduğna göre o şöyle demiştir: حاجة فانتهىإ وبزق كراهية أن )) كان عبد االله إذا جاء من لى الباب تنحنح يهجم منا على شيء يكرهه قالت : وإنه جاء ذات يوم فتنحنح قالت : وعندي ترقيني من الحمرة جنبي عجوز فا دخلتها ت حت السرير فدخل فجلس إلى فيه قالت : أرقي لي فرأى في عنقي خيطا قال : ما هذا ال خيط قالت : قلت : خيط فا خذه فقطعه ثم قال : إن آل عبد االله لا غنياء عن الشرك سمعت رسول االله ^ يقول : إ ن الرقى والتماي م والتولة شرك. قالت : فقلت له : لم تقول هذا وقد كانت يرقيها سكنت. اليهودي أختلف إلى فلان عيني تقذف فكنت وكان إذا رقاها بيده إنما كان ذلك عمل الش قال : إنما يطان كان ينخسها فا ذا رقيتها كف عنها 1 İmam Ahmed. 2 Yusuf Sûresi: 106. 5

أذهب يكفيك أن تقولي كما قال رسول االله ^: الشافي لا شفاء إلا شفاؤك شفاء لا يغادر سقم ا.)) اشف أنت الباس رب الناس ] رواه أحمد [ "Abdullah bir ihtiyacını gördükten sonra evin kapısına geldiği (eve gireceği) zaman, yanımızda kendisinin hoşlanmayacağı bir şeyle ansızın karşılaşmamak için öksürüp tükürürdü. Nitekim bir gün Abdullah aynı şekilde geldi ve kapının önünde öksürdü. Bu sırada yanımda yaşlı bir kadın vardı,bana humra (denilen bir veba çeşidine) karşı rukye yapardı.bunun üzerine yaşlı kadını karyolanın altına girdirdim. Abdullah gelip yanıma oturdu. Bu sırada boynumdaki ipi görünce: dedi: - Bu ip nedir? diye sordu. (Zeynep) dedi ki: Ben: Onunla bana rukye yapılan bir iptir, dedim. (Zeynep) dedi ki: Abdullah onu derhal çekip kopardı. Sonra şöyle - Abdullah'ın âilesi şirkten müstağnîdir. - Ben, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in: "Rukyeler, nazarlıklar ve (kadını kocasına sevdiren) muhabbet muskalarının her biri, (ya açıktan ya da gizli olarak) şirke götürür, dediğini işittim. (Zeyneb) dedi ki: - Ben: Niçin böyle söylüyorsun? (Bana, Allah'a tevekkül etmemi ve rukyeyi terketmemi mi emrediyorsun? Oysa ben, rukyede fayda gördüm) Allah'a yemîn ederim ki benim ağrıdan gözüm yaşarıyordu da ben, rukye yapması için falanca yahudînin yanına gidip geliyordum. O rukye yaptığı zaman gözümün ağrısı kesilirdi, dedim. Bunun üzerine Abdullah dedi ki: -O, ancak şeytanın işidir.(senin gözlerindeki ağrı, hakikatte ağrı değildi. Aksine o, şeytanın dürtülerinden bir dürtü idi.) Yahudi rukye yaptığı zaman gözüne dürtmeyi bırakırdı. Ama Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in dediği gibi, (ağrı hissettiğin zaman) şöyle deseydin senin için yeterliydi: - Ey insanların Rabbi! Bu hastalığı gider. Şifâ ver. Ancak sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka bizim için hâsıl olacak şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur." 1 1 İmam Ahmed. 6

Buradaki rukyelerden kasıt; içerisinde şirkî tevessüllerle Allah'tan başkasın-dan imdat ve yardım dilemenin bulunduğu şirkî rukyelerdir. Allah'ın kitabından ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinden olan rukyelere gelince,bu rukyelerde bir sakınca yoktur. Aksine bu rukyeler dînen istenen rukyelerdir. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hem kendisine, hem de başkasına rukye yaptığı sâbittir. Hatta Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Cebrail -aleyhisselâm- ve Âişe -Allah ondan râzı olsun- tarafından rukye yapıldığı sâbittir. İslâm âlimleri rukye konusunda şöyle demişlerdir: "Rukye, üç şartla yapıldığı takdirde câiz olur: Birincisi: Rukye, Kur'an ile veya Allah'ın güzel isimleri ile veya sıfatları ile veyahut da Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünneti ile olması gerekir. İkincisi: Rukye, anlamı bilinen Arapça olması gerekir. Üçüncüsü: Rukyenin bizzat kendisinin fayda verdiğine inanılmaması gerekir. Aksine rukyenin Allah -azze ve celle-'nin takdiri ile olduğuna inanılması gerekir. Kim, Allah Teâlâ'nın kendisini korumasını istiyorsa, Allah Teâlâ'nın emirlerini, yasaklarını, haklarını, helal ve haram sınırlarını koruması gerekir. Allah Teâlâ'nın bir kimseyi korumasının yollarından birisi de, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den bildirilen ve sabah-akşam okunan şer'î duâ ve zikirlerdir. Böyle yapıldığı takdirde, her müslümanın ümidini Allah Teâlâ'ya bağlaması ve O'na tevekkül etmesi gerekir. Böylelikle o, hem darlıkta, hem de bollukta ona sığınır ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- 'in İbn-i Abbas'a -Allah ondan ve babasından râzı olsun- olan şu vasiyetini göz önünde bulundurur: )) يا غلام! إني أعلمك كلمات : احفظ االله يحفظك احفظ االله تجده الا مة لو ستعنت ف استعن باالله. واعلم أن لك ولو ت جاهك. إذا سا لت فاسا ل االله وإذا ا اجتمعت على أن ينفعوك بشيء لم ينفعوك إلا بشيء قد كتبه االله اجتمعوا 7

بشيء لم يضروك إلا كتبه االله عليك رفعت الا قلام على أن يضروك بشيء قد وجفت الصحف ((. ] رواه أحمد والترمذي] "Ey evlat! Sana birtakım sözler öğreteyim:allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki O'nu karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste.şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler, ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler.kalemler kaldırıldı ve sahifeler kurudu." 1 Kim, bunu yaparsa, hayırla müjdelesin. Zira o, Allah Teâlâ'ın şu sözü gereği O'nun himâye ve korumasında yaşar: w...[ ] Z... } { z y x سورة الطلاق من الا ية: [٣ "Kim Allah'a tevekkül ederse, O,ona yeter." 2 SEÇİLMİŞ BAZI DUÂ VE ZİKİRLER: Duâ ve Zikir İstenen adet Etkisi ve Fazîleti Âyete'l-Kürsî Sabah,akşam, uykudan Okuyan kimseyi melekler önce ve farz korur,şeytanları evlerden Bakara Sûresinin son iki âyeti İhlas, Felak ve Nas Sûreleri namazlardan sonra 1 defa Sabah ve akşam 1 defa Sabah ve akşam 3, uykudan önce ve farz namazlardan sonra 1 defa kovar ve cennete girmeye vesile olur. Kim, geceleyin uykudan önce okursa, bu iki âyet kendisine yeter. Her şeyin şerrinden, cinlerin şerrinden ve nazardan korur. Lâ havle velâ kuvvete illâ Bunun sınırı yoktur. Çokça Cennet hazinelerinden billah söylemeye çalışmak birisidir. Adıyla, yerde ve göktekilerin hiçbir zarar veremediği Allah'ın adıyla Sabah ve akşam 3 defa Her türlü zarar veren şeyden korur. 1 İmam Ahmed ve Tirmizî. 2 Talak Sûresi: 3. 8

başlarım. O, hakkıyla işiten ve bilendir. Yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın noksansız sözlerine sığınırım. Allah bana yeter.o'ndan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Ben, sadece O'na tevekkül edip dayandım.o, yüce Arş'ın sahibidir. Cemaat namazını mescitlerde kılmaya gayret etmek Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve alâ kulli şey'in kadîr. Çarşı ve pazara girmek istediği zaman: "lehu'l-hamdu"dan sonra şunu ilâve eder: "Yuhyî ve yumîtu ve huve hayyun lâ yemûtu biyedihî'l-hayru ve huve alâ kulli şey'in kadir" Akşam 3 defa ve bir yerde konakladığı zaman Sabah ve akşam 3 defa 5 vakit farz namazlar Sabah ve akşam 10 defa veya günde 100 veya daha fazla ve çarşı ve pazara girerken 1 defa Konaklanılan yerlerin ve zehirli hayvanların şerrinden korur. Dünya ve âhiretin keder ve sıkıntılarına yeter. İnsan ve cinlerin şeytanlarının şerrinden ve her türlü kötülükten korur Büyük bir korunma yoludur. Söyleyene 100 sevap yazılır ve onun 100 günahı silinir, 10 köle azat etmiş gibi sevap kazanır.çarşı ve pazara girerklen söylerse, ona 1000 sevap yazılır ve onun 1000 günahı silinir. (bir rivâyette ise) cennette ona bir köşk inşa edilir. Bismillah.Allah'a tevekkül ettim. Güç ve kuvvet,ancak Allah'tandır. Kendisinden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah olmayan, Hay ve Kayyum olan Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tevbe ederim Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e çokça salat ve selâmda bulunmak. (Allahumme salli ve sellim alâ Muhammed veya Salli ve Bârik duâlarını okumak) Evden çıkarken 1 defa Çokça yapmak Sınırı yoktur.en azı: Sabah ve akşam 10 defa 9 Allah kendisini korur ve şeytan ondan uzaklaşır Savaşta düşman önünden kaçmış olsa bile günahları bağışlanır. Keder ve sıkıntıların giderilme-sine,günahların bağışlanmasına vesiledir.dünya ve âhiret iyiliklerinin hepsi bu iki duâda olup Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-

'in şefaatine onunla nâil olunur. Sizi,emânetlerin Korunmak istenen her Mal ve evlat gibi şeylerin kaybolmadığı Allah'a şeyin üzerine 1 defa çalınmasından ve yok emânet ediyorum. olmasından korur 10