Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının, O na yaklaşmaya vesile arayın ve O nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Benzer belgeler
HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

Güzel Ahlâkı Kazanmak

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

HACCA. Manevi Hazırlık

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Muhammed Salih el-muneccid

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

ALLAHA ULAŞMADA VESİLE ARAMAK KURANDA NASIL ANLATILIR (MAİDE 35) ( )

Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri

Terceme : Muhammed Şahin

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40

Hocam: İmam Hatip Lisesi ni okuyup da ne olacak? Burada bir İmam Hatipli olarak soruya mı üzüleyim yoksa soru sorana mı?

Sakın ilahlarınızı bırakmayın! Sakın ha! Vedd i, Suva yı, Yeğus u, Yeuk u ve Nesr i terketmeyin. (14)

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

İşin Başı İslam, Direği Namaz, Zirvesi Cihaddır Perşembe, 17 Mayıs :08

Asr-ı Saadette İçtihat

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İslamiyet in dirilmesi bizden fidye ister. Cenab-ı Hak:

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ


Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR?

Ey iman edenler! Allahu Teâlâ dan korkunuz. O na yaklaşmak için vesile arayınız. (1)

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

Transkript:

Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Tasavvuf ehlinin Kur an dan hiç utanmadan, çekinmeden bu ayetler tarikatlar için delildir diye kullandıkları ayetlerin tefsirlerini açık açık yazacağız inşallah. Onlar tefsirden anlamaz, ilimleri yok diyenlere cevaben de diyoruz ki; Bunlar bizim kişisel fikirlerimiz değil, aksine kaynaklı olarak tefsir alimlerinin sözleridir. Bu konu da direk Sahabeden gelen sahih hadisler ve tüm İslam aleminin ittifakı ile Hadise dayalı ilk ve en büyük tefsir olan Taberi rahimehullah başta olmak üzere bir çok alimin kitabından yazacağız, Allah bu yazıyı okuyacaklara anlayış ve hidayet versin. İddia: 1 Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının, O na yaklaşmaya vesile arayın ve O nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. Maide: 35 Şimdi bu ayette çıkarak bizler şeyhleri Allah a yakınlaşmak için vesile ediniyoruz, aracı veya vesile edinmek caiz diyenler. Elbette şeytanın saptırması ile baş başa kalmış nefislerdir. Cevap: Taberi rahimehullah dedi ki; Âyette geçen ve Yol diye tercüme edilen Vesile kelimesi aslında, Kişiyi maksadına eriştirecek vasıta demektir. Fakat bu âyette bu kelimenin Yakınlık mânâsına geldiği şu sahabelerden rivayet edilmiştir. Eba Vâi, Ata, Süddi, Katade. Mücahid, Hasan- Basri ve Abdullah b.kesir. Bu hususta Katade diyor ki: Bu âyetin mânâs şudur: Allah a itaat ederek ve onun rızasını kazanacak ameller işleyerek ona yakın olun İbn-i Zeyd de Buradaki Vesile den maksat sevgidir, âyet-i kerimede Kendinizi Allah a sevdirin. Duyurulmaktadır. demiştir. Sonrada şu âyeti okumuştur: Onların taptıkları da rablerine bir yol arar. İsra 57

Taberi de geçen rivayetlerin hepsi sahih olarak gelen hadislerdir, hadis kitaplarının tefsir bölümlerin de bütün rivayetleri bulabilirsiniz. İbn-i Kesir rahimehullah dedi ki; İbn-i Abbas radıyallahu anh: O na yaklaştıracak bir yol arayın ayeti ihtiyaçlarınızı ondan isteyin anlamındadır. Gerçekten insan, Allah a muhtaç olduğunu hissettiği anda ihtiyacını istediği, ne zaman onun ilahlığı karşısında kuluna yaraşır bir konumda bulunur. Böylece kurtuluşa en yakın olan doğru bir konumda olur. Her iki yorum da, ayetteki ibareyi uygundur. Ayet, kalbin kurtuluşunu ve vicdanın canlanışını ifade etmekte ve beklenilen kurtuluş ile son bulmaktadır: İbn-i Abbâs radıyallahu anh tan nakletti ki; burdaki vesileden maksat, yaklaşmadır. Mücâhid,Ebu Vâil, Hasan, Katâde, Abdullah İbn Kesîr, Süddî ve İbn Zeyd de böyle derler. Katâde de der ki: Allah a itaat ederek ve O nun hoşlanacağı amelleri yaparak O na yaklaşın, demektir. Peki İbn-i Kesir in böyle dedi diyerek sahih rivayetini aktardığı sahabe İbn-i Abbas kimdir bir bakalım; Allah Resulü aleyhissalatu vesselamın amcasının oğlu olan ve O nun Allah ım, ona tefsiri öğret Ahmed, Müsned, no: 2274 Onu dinde anlayış sahibi kıl. Buhari, Sahih, 140 diye dua ettiği Tercüman-ı Kur an İbn-i Hacer, Fethu l-bari, 7/621 diye adlandırılan bir sahabedir. Hal böyleyken bu ayeti, Ömer, Ebu Bekir, İbn Mesud radıyallahu anhum gibi sahabelerin O Kur anın tercümanıdır dediği Abdullah b. Abbas dan daha iyi tefsir edenin olduğunu söyleyenlere biz ancak güleriz. Bunu söyleyenin de aklından şüphe ederiz. Bu kaynaklar için tahrif edilmiş diyenleri de gördük, madem öyle getirin delillerinizi? Allah Resulünün ashabı bu ayet üstünde icma etmişken, sizin tefsir kitaplarınız mı doğru söylüyor? Vallahi bu sapık bir düşüncedir. İmam Kurtubi rahimehullah dedi ki; Yüce Allah ın: Ey iman edenler, Allah tan korkun. Ona vesileler arayın..

buyruğunda geçen vesile, Ebu Vail, el-hasen, Mücahid, Katade, Ata, es- Süddî, İbn Zeyd ve Abdullah b. Kesirden gelen nakillere göre yakınlaşmak demektir. Bu kelime, bir şeye yakınlaşmak anlamını ihtiva eder. İmam Kurtubinin de dediği gibi, tüm tefsir hadislerin de geçen sahabeler eksiksiz olarak aynıdır. Tahrif edildiğini ortaya sürenler hadis alimleri de değil bütün alimlere iftira atmaktan bir şey yapmıyor, zira bu sözleri sahabeye kadar dayanıyor. Allahtan korkun ve hakikati gizlemeyin. Çünkü hakikati gizlemek, küfürdür. Ömer Nusahi Bilmen rahmetullahi aleyh dedi ki; Cenâb-ı Hak kın sevabına, manevî yakınlığına vesîle arayınız sizi ilâhî lütuflara kavuşturacak olan güzel amellere tevessül ediniz, sarılınız, günahlardan sakınınız. O Yüce Yaratıcının yolunda dini uğrunda cihadda bulununuz onun açık ve gizli düşmanları ile savaşmaktan geri durmayınız ki ilâhî dinin yücelmesi tecelli etsin, sizler de o sayede kurtuluş bulabilesiniz. Hak Teâlâ nın rızâsına onun lütuflarına kavuşmakta selâmet ve saadete eresiniz, İnsanlık için bu şekilde hareketten başka saadete vesile olacak birşey yoktur. Vesile: Lügatte sebep, vâsıta, bahane demektir. Çoğulu, vesaildir. Şeriatta vesile, Allah ın rızâsını kazanmaya, Cenâb-ı Hak ka manen yakınlaşmaya sebep olan herhangi güzel bir amelden ibarettir. Özelikle bu hocanın tefsirin atıyorum ki, onu okuduğunu söyleyenler cidden okuyor mu bir görsün. Kendi önerdikleri ilim insanının tefsiri dahi kendileri ile çelişiyor. Allah gizlediklerini en iyi bilendir. Ek olarak: İmam Suyuti rahimehullah dedi ki; İtaatiyle, O na yaklaştıracak şeylerle Celaleyn, 113 İbn ul Cevzi rahimehullah dedi ki;

Katade der ki, razı olduğu şeylerle O na yaklaşın. Za du l-mesir, 2/348 Bunlardan sonra biz deriz ki; Tevessül, Allah a itaat edip O nu razı edecek ameller işlemek suretiyle Allah a yaklaşmak demektir. Ayetle kastedilen şey budur Özetle, Allah a dua etmek, direkt bir biçimde ve vasıtasız olarak yapılır. Zira delaleti kat i olan Kur an nassı ile Allah a vasıtalara ihtiyaç yoktur. O şöyle buyurmaktadır Rabbiniz dedi ki Bana dua edin, Ben de size icabet edeyim. Fatır, 60 Kullarım sana Beni soracak olurlarsa, Ben yakınım. Bana dua ettiği an dua edenin duasına icabet ederim. Bakara, 186 Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım isteriz. Fatiha, 4 Hadiste de şöyle buyrulmuştur: Bir şey dileyeceğin zaman Allah dan dile, yardım isteyeceğin zaman Allah dan yardım iste. Tirmizi, Sünen, 2516 Tefsiru l-munir, 3/52 İddia: 2 Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve sadıklar ile beraber olun. Tevbe: 119 İkinci iddia ise budur, ayette geçen sadıklar kelimesini tarikat şeyhlerine ve hocalarına tevil eden bu insanlar Kur anı okuyup, boğazından öteye geçmeyen insanlardır. sadıklar diye meal edilen kelime aslında mealen doğrular ile beraber olun anlamına geliyor, bir çok meal de böyle dileyen bakabilir. Yine de sadıklar olarak alsak dahi bakalım tefsirler bu konu da ne diyor. Cevap: Tefsir âlimlerinin tesbitine göre Peygamber aleyhissalatu vesselam ın H. 8/M. 630 yılında tertip buyurduğu Tebuk Seferi ne katılmaktan bilinçli olarak geri kalan Kâab b. Mâlik, Hilâl b. Umeyye ve Mirâra b. Rabi adlarındaki üç zat hakkında inmiştir ki zaten bundan önceki âyette yani Tevbe Sûresi nin 118 inci âyetin de- adları açıklanmamış olsa bile bu asker kaçaklarının üç kişi oldukları ifade edilmektedir. Dolayısıyla âyetin iniş sebebi berrak bir şekilde ortadadır. Şimdi, bu âyet-i kerîmeyi başka yönlere çekenlerin iman, akıl, bilgi ve

ahlâk bakımından hangi derekelerde bulunduklarını bir kez daha teşhis edebilmek için onu, önceki iki âyetle birlikte tekrar incelemeye çalışalım. Gerçek şu ki Allah, Peygamberi ve O na o zor saatte uyan muhacirleri ve ensârı bağışladı. İçlerinden bazılarının kalpleri kaymaya yüz tutmuşken yine de onların tevbesini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı şefkatli ve esirgeyicidir. Keza seferden kendilerini geri bırakan o üç kişinin de tevbesini kabul etti. Dünya bütün genişliğine rağmen onların başına daralmıştı. Canları sıkıldıkça sıkılmış, ancak Allah a sığınmaktan başka çareleri olmadığını anlamışlardı. Nihayet tevbe etsinler diye Allah onların tevbesini kabul buyurdu. Çünkü elbette tevbeyi kabul eden ve elbette ki esirgeyen Allah dır Ey iman edenler! Allah ın emir ve yasaklarına titizlikle uyun ve doğrularla beraber olun. Tevbe: 117-119 Görüldüğü üzere son âyet, öncekileri adeta tamamlayıcı bir anlam sergilemekte ve çok genel bir mesaj vermektedir. Ve tasavvuf ehlinin bahsettiği anlam ile uzaktan yakından alakası yoktur. Ayetler Tebuk Seferine katılmayan münafıkları, onlardan tövbe edenleri konu etmekte ve savaşa katılanlar için sadıklar sıfatını kullanmaktadır. Yani sadıklar imanına sadakat gösterenler, Allah a ve Peygambere verdikleri söze sadakat gösterenlerdir. Taberi rahimehullah diyor ki; Abdullah İbn-i Mes ud bu ayetin son bölümünü doğrular şeklinde okumuş ve ayetin manasının Ey iman edenler, Allah tan korkun ve doğru söyleyenlerden olun. olduğunu belirtmiştir. Allah ondan razı olsun, İbn-i Mes ud radıyallahu anhın görüşü bu konuda ki en doğru görüştür, zira bir çok sahabe de aynı konuda icma etmişlerdir. Bunun sebebi de bu konuda gelen hadistir; Ka b ibn Mâlik ve yukarıda isimleri zikredilen diğer iki sahabe özürsüz olarak savaşa gitmemiş ve Allah Resulü ile ordusu dönünce Ka b ibn Mâlik dışındakiler Allah adına yemin ederek mazeretler uydurmuştur. Ka b ibn Mâlik ise diğer zatların yalan söylemesini uygun görmemiş, Allah Resulüne direk doğruları

söyleyerek; Vallahi bugüne kadar hiç bu kadar mal sahibi değildim ve savaştan geri kalacak da bir bahanem yoktu. Ben doğruyu söyleyerek Allahtan hayır diliyorum. demişti. Allah Resulü ise İşte bu doğru söyledi, öyleyse hakkınız da Allahtan gelecek hükmü bekleyin dedi. Ka b ibn Mâlik ve diğer kişiler 50 günden fazla beklediler, öyle ki hiçbir sahabe onlar ile konuşmuyordu ve onların da başkaları ile konuşması yasaktı. 50 günde fazla bir zaman sonra bir adam Ka b ibn Mâlik müjde, müjde! Allah hükmünü verdi diye bağırarak yanına geldi. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem e selam verdigimde yüzü sevinçten parlayarak söyle dedi: Annen seni dogurdugundan beri üzerinden geçen günlerin en hayırlısıyla seni müjdelerim. Ben de Ya Rasûlallah bu tebrik ve müjde senin tarafından mıdır yoksa Allah tarafından mıdır? diye sordum. Benim tarafımdan degil yüce Allah tarafındandır diye buyurdu. Ka b ibn Mâlik, Tevbe: 117 ve 118 i okuduktan sonra 119. ayeti okudu ve dedi ki; Ey iman edenler! Yolunuzu Allah ın kitabıyla bulmaya çalısın; ve dogrulardan olun ve hem de dogrularla beraber olun. Ka b söyle devam etti: Allah a yemin ederim ki beni İslâmla şereflendirdikten sonra Allah ın bana verdigi en büyük nimet Peygamber sallallahu aleyhi vesellem ın huzurunda dogruyu söylemek ve yalan söyleyip helak olanlar gibi olmamaktır. Bundan sonra açıktır ki; Tasavvuf ehlinin ayeti çarptırarak kendi şeyhlerine delil vermeleri hem Kur an, hem de Sünnette terstir. Çünkü ayetin ne için, kim için ve ne sebep ile indiği sahih hadislerce ve direk olayın merkezinde olan sahabe ile açıklanmıştır. Not: Hadis çok uzun olduğu için hepsini aktarmadım, elbette bu kadar delile karşı hala Allahın gözünü kör ettiği, aklını kıt kıldığı insanlar olacaktır. Hiçbir zaman İslam adına kişisel fikir beyan etmiş değiliz ve etmeyeceğiz. Yukarıda geçen Tefsir Hadisi, Müslim rahimehullah tarafından sahih olarak, Müsafirîn 74 de aktarılır. Gönlünü tatmin etmek isteyenler ise daha kolay bir kaynak olarak, İmam Nevevi nin Riyasuz-Salihin adlı eserin de 18 ve 23. sayfalar arasın da bu hadisi bulabilir. Biz kimseyi küçük düşürmek niyetin de değiliz, biz ancak hakkı savunuyor ve bunu deliller ile yapıyoruz. Açıktır ki yukarıda hiçbir şekilde bu hoca böyle dedi, bu şeyh bunu yaptı gibi sözler yoktur. Sadece

Kur an ve Sünnetten deliller vardır, bir de konunun direk merkezi olan Ashabın sahih rivayetleri aktarılmıştır. Yukarıdaki delillerin akıl sahibi herkese yeterli olacağını düşünerek diğer tefsir alimlerinin sözlerinin sözlerini aktarmayacağım zira bu konu da sahabenin direk kendi rivayeti varken hiçbir ilim adamına gerek yok diye düşünüyorum. Herkesin kalbi mutmain olsun diye de kaynakları dahi kitap olarak vermeye çalışıyoruz. Allah bu yazıları okuyanların kalbini açsın ve anlayış versin. 1,784 total views, 1 views today