Tüm dünyada barış içinde, coşkuyla kutlanan; Osmanlı Döneminde bile kutlamaları yapılan, yüzyıllık bir gelenek olan 1 Mayıs Emek Bayramı kutlamaları bu yıl İstanbul da güvenlik güçlerinin asayişi aşırı güç kullanıma ve sertlikle sağlamaya çalışmaları dolayısıyla terör havasında geçti. Günler öncesinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs ı Taksim Meydanı nda kutlamak isteyen sendika, sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi partilere izin vermeyerek korku havası yaratmışlardı. Hatta kontrollü güç kullanılacağı belirtilmişti. Böyle bir hava içinde girilen 1 Mayıs ta, polis işçilerin 09.30-10.00 arası buluşma yeri olan DİSK Genel Merkezi binasına sabah 06.30 dan saldırmaya başladı. Bina önünde bulunanlardan bir kısmı içeri girerken bir kısmı da sokakta slogan atarak, kırmızı renkli su ve biber gazı atan polise direndi. Ancak DİSK Genel Merkez binası içine gaz bombası atılması üzerine DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, saat 11:30 da bir açıklama yaptı. İstanbul un bir hapishaneye çevrildiğini, Türkiye de 1 Mayıs kutlamalarını engellemek için akla gelen her türlü şiddet yönteminin kullanıldığını belirtti. Çelebi, DİSK in Genel Merkezi ne tecavüz edildi. Bizim hanemize sularla, gaz bombalarıyla saldırıldı. AKP nin kendisine demokrat, türban sevdalısı, yalnızca türbana özgürlük isteyen ikiyüzlülüğü ortaya çıkmıştır. Şimdi bütün alanlar Taksim, bütün Türkiye Taksim olmuştur. Tüm arkadaşlarımın mücadelesini kutluyorum dedi. Çelebi, hükümetin provokasyonuna alet olmamak için sağduyuyla eylemi noktaladıklarını açıkladı. 1MAYISkutlamalarında DEVLETterörü DEVLET rin Birliği Halkların kardeşliği, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Katil ABD İşbirlikçi AKP sloganları attı. Yürüyüşte, Sıhhiye Meydanı nın girişindeki arama noktalarında önce Halkevleri daha sonra ÖDP grubuyla polis arasında gerginlik yaşandı. Polis ÖDP li grup alana girerken biber gazı sıkarak eylemcilere müdahale etti. Birçok kişi gazdan etkilendi. Tüm grupların alana girmesiyle birlikte başlayan mitingde, sıra- KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Bizim talebimiz meşrudur, demokratiktir. Emekçinin önünde hiçbir güç duramamıştır, bundan sonra da duramayacaktır dedi. Taksim e yürümek istediklerini, 31 yıl önce öldürülenleri anacaklarını, ancak bunun engellediğini anlatan Tombul, yaşananları AKP nin ikiyüzlülüğü olarak nitelendirdi. DİSK Genel Merkezi içine gaz bombası atılmasını kınayan Tombul, Taksim Meydanı na gitmek isteyenlere düşman muamelesi yapıldığını söyledi. İstanbul daki olaylarda polisin aşırı güç kullanması nedeniyle 100 ü aşkın kişi yaralandı, 530 kişi gözaltına alındı. Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi nin önüne ve kantinin girişine gaz bombası atıldı. Taksime açılan çeşitli cadde ve sokaklardan Taksime girmeye çalışan diğer gruplar da güvenlik güçlerinin müdahaleleriyle engellendi. Ankara da ise; saat 14:00 da Opera Binası önünde toplanan yaklaşık 20 bin kişi Sıhhiye Meydanı na yürüdü. Çalışanlar, yürüyüş boyunca Yaşasın İş Emek Özgürlük Mücadelemiz, Yaşasın İşçilesıyla KESK Ankara Dönem Sözcüsü Turan Yıldırım, KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Fevzi Ayber ve Türk-İş adına Fahri Yıldırım birer konuşma yaptı. Turan Yıldırım, AKP nin SSGSS yasası ve 1 Mayıs ta Taksim Meydanı yasağını eleştirerek, AKP bu uygulamalarıyla emek dünyasına düşman olduğunu bir kez daha kanıtladı diye konuştu. Fevzi Ayber, hükümetin 1 Mayıs ın tatil edilmesi durumunda Türkiye ekonomisinin 2 Milyar YTL zarar edeceği gerekçelerini komik bulduğunu belirterek, bu gibi gerekçelerin AKP nin ciddiyetsizliğini ve samimiyetsizliğini gösterdiğini vurguladı. Ayber, Peki, banka batıklarına kaç milyar dolar gitti, bunu hesaplıyorlar mı? dedi. Fevzi Yıldırım ise, devletin sosyal devlet olgusundan hızla uzaklaştığına dikkat çekerek, sosyal adalet, eşitlik ve bağımsızlık için alanlarda olduklarını söyledi. Ankara daki mitinge, DTP Milletvekilleri Pervin Buldan, Hamit Geylani, Nuri Yaman, bazı CHP Milletvekilleri ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da destek verdi. Miting sanatçı Reşo nun konseriyle sona erdi. Türkiye nin diğer bölgeleri de kitlesel 1 Mayıs Kutlamalarına sahne oldu. 1 Mayıs kutlamalarına İzmir de yaklaşık 30.000, Adana da yaklaşık 10.000 kişi katıldı. Adana da miting sonrası Halkevleri ve ÖDP İstanbul da yaşananları protesto etmek amacıyla AKP İl Binası na yürüyüşe geçti, yürüyüşe geçmesiyle beraber polis müdahalesiyle karşılaştı. Yaşanan olaylarda 40 kişi göz altına alınırken, 2 Halkevi üyesi tutuklandı. 10
HABERLER MAYIS DEĞERLENDİRMELERİ... Başbakan Recep Tayip Erdoğan - İstanbul da bu olayda arzu edilmeyen neticelerin doğması dayatmalardan kaynaklanmıştır. Devlet burada üzerine düşen görevi yapmıştır. Ama olayın gelişmesi esnasında arzu edilmeyen bazı sahnelerle de maalesef karşılaşma durumları olmuştur. İstanbul Valisi Muammer Güler - Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunun ön gördüğü zor kullanmayı polis tamamen kanun çerçevesinde kullanılmıştır - Kanunsuz eylemi sürdürme konusundaki inatlaşma ortamının kimseye fayda getirmediğini, böylesine olumsuz görüntüler yarattığını ve polisin de geniş önlemler almaya zorlandığını söylemek istiyorum - Herkes kendi sorumluluklarını yeniden gözden geçirsin. Herkes kendini sorumluluklarıyla değerlendirsin. 1 Mayıs kimsenin tekelinde değildir. Türk işçisini sadece bir sendika temsil etmemektedir. Aynı argümanı yıllardan beri kullanarak gerginlik ortamını sürdürmenin kimseye faydası yok - Müdahalelerin büyük çoğunluğunda, yasa dışı örgütlerin veya yasa dışı örgütler adına yayın yapan bazı grupların ve onların etrafındaki marjinal yapılanmaların polise taşla, sopayla, sapanla, molotofkokteylleri ile saldırdıklarını gördük İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah - İstanbul da olumsuz bir durum yaşanmadı - Kullanılan sapan ve taşlarda orantısız güç yok da polisin gaz ve suyu mu orantısız güç? - Polis devletin polisidir. Devletin kendisine tanımış olduğu yetki ile su ile gaz kullanmıştır. Bunu da işçiye kullanmamıştır. Çeşitli örgütlerin militanlarına karşı kullanmıştır. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül - 1 Mayıs ın Taksim de kutlanması yönünde sendikalar ve hükümet arasında yaşanan gerilimden üzüntü duyduğunu söyledi. Gül Umarım önümüzdeki yıllarda 1 Mayıs tatil olur dedi. - AB olmasa da işçilerin bayramı kutlanır ve hakları aranır - Ümit ediyorum ki bu tip konular önümüzdeki yıllarda daha soğukkanlı bir şekilde konuşulur ve olup bitenlerden herkes tarihi bir şekilde ders çıkartarak, önümüzdeki yıllarda daha güzel bir şekilde kutlanır Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik - Polisin bu şekilde işin ta başlangıcında sert davranmasının belki polis açısından, emniyet açısından, güvenlik açısından, mülki amirler açısından bir izahı gerekiyor CHP Lideri Deniz Baykal - Dün İstanbul da yaşananlar göstermiştir ki, başta başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin öne sürdüğü provokasyon iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir şey sözkonusu değildir. Provokasyon bizzat AKP hükümeti tarafından yaptırılmıştır. Bu gerçek göstermiştir ki, 1 Mayıs ın Taksim de barış içinde bayram olarak kutlanmasının önündeki engel işçi emekçi, memur veya onların örgütleri değil, bizzat hükümettir. şube etkinliklerini öğrenin 11
- Hükümet 1 Mayıs kutlamasını engellemek için aldığı önlemleri, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim de yapılması için alsaydı ne kadınlar dövülür yerlerde sürüklenir, ne biber gazıyla gazeteciler dahil olmak üzere işçiler, memurlar, hatta Etfal Hastanesi nde yatanlar zehirlenir, ne de hayat İstanbulluya zehir edilirdi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu - Hükümetimiz, demokrasiyi sadece kendi işine geldiği zaman hatırlayan bir kadrodan kurulu ve onlar için demokrasi, hep kendine yontan bir nalıncı keseri... Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Cerrah - Görüntülere göre orantılı güç kullanılmıyor ve yasal ihlal olup olmadığını hukukçular bilir, ama etik ihlal var ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras - Yalancı kamu görevlisi Vali istemiyoruz. Yasaklı 4. Murat `ın İstanbul `u ne hale getirdiğini gördük. Vali `Polisin karşısında işçi yoktu` diyor. Doğru, Şişli Etfal Hastanesi `nde işçi yoktu. Bebekler, hastalar vardı TÜSİAD 1 Mayıs 2008 tarihinde yaşanan olayları ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını kaygı ve üzüntüyle izledik. Emeğe ve işgücüne saygı açısından bir bayram havasında geçmesi gereken 1 Mayıs ın, güç gösterisine dönüşmüş olması, 130 yıllık Türk demokrasi geleneği açısından kötü bir sınav olmuştur DİSK, KESK ve Türk-İş - Taksim i sadece emekçilere yasaklayarak toplantı ve gösteri yürüyüş hakkımızı gasp eden İçişleri ve Çalışma Bakanı, orantılı güç, zor kullanma talimatını veren İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında üç konfederasyon olarak suç duyurusunda bulunacağız - Son olarak bu yıl yaptığımız tüm çağrılar, tüm yapıcı girişimler iktidar tarafından bilinçli bir şekilde görmezden gelinmiştir. Bununla da yetinilmemiş, İstanbullular, emekçiler ağır bir saldırı ve baskı uygulamasıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Yaşadığımız olaylar göstermiştir ki, Vali nin sözünü ettiği provokasyon, bizzat emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. 1 Mayıs sabahı, saat 06.30 da DİSK Genel Merkezi ne gaz bombalarıyla saldırı düzenlenmiş; Türkiye nin ve İstanbul un her bölgesinden gelen emekçiler, polisin gaz bombaları ve panzerlerin sıktığı tazyikli su ile karşılanmışlardır. DİSK Genel Merkezi atılan gaz bombalarından, sıkılan sulardan nefes alınamayacak ve tanınamayacak durumdadır. DİSK Genel Merkezi ne girerek haneye tecavüz suçunu işleyen emniyet güçlerinin saldırısında büyük maddi hasar da meydana gelmiştir. DİSK üyeleri, KESK üyeleri, Türk-İş üyeleri ve çeşitli kitle örgütlerinin üyeleri şehrin çeşitli yerlerinde polisin saldırısının kurbanı olmuştur. - Sonuç olarak 1 Mayıs 2008, hükümetin emek düşmanlığından emekçi düşmanlığına evrilen anlayış ve yaklaşımları ve basının Gazcı Kardeşler adını layık gördükleri ikilinin marifetleri sonucunda provoke edilmiştir. 1 Mayıs ın nerede ve nasıl kutlanacağına ilişkin tartışmalar yerini, 1 Mayıs ta neler oldu, neler yaşandı tartışmasına bıraktı. Sizler çalıştığınız kurumlarda binbir özveriyle bu konuyu ekranlara ve sayfalarınıza taşıdınız. Söz buraya gelmişken, siz basın emekçilerine 1 Mayıs ta ve sonrasında gösterdikleri çaba ve dayanışmaları için teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı - 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününü DİSK Genel Merkezi ne saldırı ile başlatan, İstanbul u sıkıyönetim alanına çeviren, tüm yurtta emekçilere polis terörü uygulayan, 500 ün üzerinde emekçiyi gözaltına alan güçleri, yetkilileri kınıyoruz. Tüm dünyada işçi bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs ı Türkiye de emekçiler için cehenneme çeviren yetkilileri istifaya davet ediyoruz. 12 analizleri görebilirsiniz
HABERLER Bu yola bilerek girdim, en ufak bir pişmanlık duymuyorum!.. Baba,... Bu yola bilerek girdim, en ufak bir pişmanlık duymuyorum!.. Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiç bir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlma gerekli talimat verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara da 1969 da ölen arkadaşım Taylan Özgür ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi, abimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş Merkez Cezaevi (6 Mayıs 1972, idamın hemen öncesinde...) Ve Deniz idam sehpasından son kez haykırdı Yasasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizmin Leninizmin yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının devrimci bağımsızlık mücadelesi. Yaşasın işçiler,köylüler. Kahrolsun Emperyalizm... Deniz Gezmiş ve arkadaşları geniş katılımlı bir törenle anıldı İdam edilişlerinin üzerinden 36 yıl geçen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan binlerce kişi tarafından mezarları başında anıldı. 6 Mayıs 2008 Salı günü Ankara Karşıyaka Mezarlığı nda düzenlenen anmaya çok sayıda meslek odası, 68 liler Birliği, 78 liler Girişimi, sendikalar, dernekler ve siyasi parti üyeleri katıldı. Denizlerin anması için saat 11.00 den itibaren Karşıyaka Mezarlığı 2 No lu Kapı da toplanma başladı. Denizlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartlar, posterler, rengarenk flama ve bayraklar taşındı. Hüseyin İnan ın babası Hıdır İnan, Denizlerin Şekibe ablası Şekibe Çelenk, avukatları Halit Çelenk, Kapital in çevirmeni Alattin Bilgi ile çok sayıda aydın ve yazarın da katıldığı anmada, hep bir ağızdan Devrim şehitleri ölümsüzdür sloganı atıldı. Anmada, Denizler ve tüm devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından Denizlerin avukatı Halit Çelenk konuştu. Anmaya katılanlar adına ortak metni 68 liler Dayanışma Derneği nden Halil Çelimli okudu. Aradan geçen 36 yılda egemenlerin Denizlerin mücadelesini ticari bir metaya çevirme çabalarının boşa çıktığını kaydeden Çelimli, emperyalizmin AKP eliyle sürdürdüğü halk düşmanı politikalara ve halkları birbirine düşmanlaştıran darbe planlarına karşı mücadele çağrısı yaptı. Mezarlık anmasının ardından İnşaat Mühendisleri Odası nda Panel gerçekleştirildi. Konuşmacı olarak panele Oktay Etiman, Mustafa Yalçıner, Ertuğrul Kürkçü, Ruhi Koç, Mahir Sayın, Umur Coşkun katıldı. Panelin ardından Hatırla Sevgili dizinin oyuncuları ile söyleşi gerçekleştirildi. 13
EN PAHALI Hizmet Ankara Büyükşehir Belediyesinden Türkiye de Dikili tartışması sürerken... Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven in, belediyenin olanakları kullanarak halka ucuz hizmet vermesi ve bu yüzden görevi kötüye kullanmakla suçlanması tartışmaları sürerken, CHP li Tekin Bingöl ün yaptığı bir araştırma, Büyükşehir Belediyelerinin temel bazı hizmetleri vatandaşlara pahalı sunduğunu ortaya koydu. Hizmet ucuza sunulmalı VATAN a konuşan Bingöl, Türkiye de 16 büyükşehir belediyesi olduğunu hatırlatarak, Bu belediyeler su, ulaşım, cenaze hizmetleri gibi bir dizi hizmeti vatandaşlara ücretle sunmaktadır. Belediyecilikteki temel amaç, vatandaşa bu hizmetleri olabildiğince ucuz sunmaktır. Yoksa pahalı hizmetler sunup, bu hizmet karşılığının halktan elde edilen karla başka işler yapmak, belediyeciliğin amacı ile çelişen bir durum olur dedi. Ancak, Büyükşehir Belediyelerinin bazılarında hizmetler olağandışı fiyatlarla sunulmaktadır diyen Bingöl, Sosyal devlet olgusu içinde halka ucuz hizmet götürmekle görevli bu belediyelerin ortak amacı kar etmek olmuş ve bu fiyatlar da vatandaşın mütevazi bütçesini altüst eden sonuçlar doğurmuştur. Zaten ekonomik sıkıntı içinde olan vatandaşın bütçe açığına, halka hizmet etmekle görevli olan belediyeler de açığı büyüterek katkı koymaktadırlar diye konuştu. Ulaşımda Ankara en pahalı il CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ün yaptığı bir inceleme, Büyükşehir Belediye hizmetlerinin vatandaşlara en pahalı sunulduğu ilin Ankara olduğunu ortaya koydu. Tekin in 16 Büyükşehir Belediyesi nden edindiği rakamlara göre yaptığı araştırma sonucuna göre, su, ulaşım, cenaze hizmetleri, ilan-reklam gibi hizmetler vatandaşa pahalı Ankara da sunuluyor. 16 Büyükşehir Belediyesi ndeki fiyatlara baktığımızda, birçok hizmette yüksek fiyatlarla Ankara Büyükşehir Belediyesi nin açık ara önde olduğunu görüyoruz diyen Bingöl, bunu örneklerle aktardı: Ulaşım: Metro, İzmir ve Bursa da 1 YTL, İstanbul da 1,23 YTL iken, Ankara da 1,50 YTL. Otobüsle ulaşım İzmir de 1, İstanbul da 1,30, Ankara da ise 1,50 YTL. İndirimli otobüs fiyatları İzmir de 0,48, İstanbul da 0,90, Ankara da ise 1,15 YTL. Görüldüğü gibi Ankara da ulaşımın her türlüsü rekor düzeyde. Su: Büyükşehir Belediyeleri arasında Bursa dan sonra en pahalı su Ankara da. Bursa da 0-10 metreküpe kadar bir metreküp su 3,92 YTL iken, 10 metreküpten sonraki fiyat birden 11,21 YTL ye çıkıyor. Yine Bursa da, işyerleri 1 metreküp suyu 23,68 YTL ye kullanıyorlar ki bu, Türkiye nin en pahalı su fiyatını oluşturuyor. Ankaralılar, en pahalı su kullanan ikinci il halkı. Ankara Büyükşehir Belediyesi suyu Ankaralılar a üç ayrı fiyat aralığında satıyor. 0-10 metreküp aralığında 1,35 YTL ödeyeceksiniz. Su kullanım oranınız 11-30 metreküp arasında kalırsa, metreküp başına ödeyeceğiniz rakam 3.46 YTL ye fırlıyor. Su tüketiminiz 31 metreküpü aşarsa, metreküp ücretiniz bir anda 5,01 YTL oluyor. Yani, Türkiye nin en pahalı su tüketen 2. ilin vatandaşı olma ünvanına sahip oluyorsunuz. Doğalgaz: 16 Büyükşehir Belediyesi nin, 12 si doğalgaz hizmeti sunuyor. Doğalgazda da, Ankara Büyükşehir Belediyesi yine ön sırada yer alıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi doğalgazın hem ilk aboneliğini pahalı yapıyor hem de doğalgazın metreküpünü pahalı satıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, uzun davalar sonunda kaybettiği 300 dolarlık abonelik bedelini, 180 dolar artı KDV ye çekmek zorunda kalmıştı. Bu rakam bile, doğalgaz satışı yapan iller arasında Ankara yı pahalılıkta üst sıralarda tutmaktadır. Mezar yeri: Mezar fiyatlarında da en pahalı iki ilden biri Ankara. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinde mezar ücreti rekor rakamlarda. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Cebeci Asri Mezarlığı nda mezar yerini 13 bin YTL ye satarken, bu rakam İstanbul daki tüm mezarlıklardan daha pahalı. Yani en pahalı mezar yeri yine Ankara da. İstanbul da mezar fiyatları, mezarlıklara göre değişiyor. Tarihi mezarlıklar; Karacaahmet, Zincirlikuyu ve Çengelköy ün yeni kısmında mezar fiyatları 2.500 YTL den başlıyor. Bu mezarlıklardan ölmeden mezar almaya kalkarsanız, ödeyeceğiniz rakam 9 bin YTL ye çıkıyor. İstanbul un diğer mezarlıkları; Küçükyalı, Ortaköy, Yeniköy, Aşiyan, Nifababa, Nakkaştepe, Necatibey, Mısırtarlası, Edirnekapı, Sakızağacı, Eyüp, Kanlıca ve Kızılçeşme mezarlıklarında ise mezar fiyatları bin YTL. Bu mezarlıklardan ölmeden mezar yeri almak isterseniz, ödeyeceğiniz rakam ise 4 bin 500 YTL. Ankara, Karşıyaka ve Sincan mezarlıklarında birinci sınıf lahitli mezar ücreti 330 YTL iken, bu mezarlıklardan ölmeden mezar yeri almak isterseniz 7 bin 800 YTL ödemek zorundasınız. Ankara da Cebeci Asri Mezarlığı nda ise bir mezar yeri, İstanbul dan bile pahalı. Cebeci Mezarlığı nda mezarlık 13 bin YTL. Kocaeli ve Diyarbakır da ise mezarlık dahil tüm cenaze işlemleri ücretsiz. İlan-reklam vergisi: Işıklı tabela vergisi İstanbul da 100 YTL, İzmir de 30 YTL iken, Ankara da 130 YTL. Işıksız tabelada da, Ankara en pahalı il. Onun da bedeli 82 YTL. www.sendika.org 14