ÂŞIK VEYSEL İN TASAVVUFA DÖNÜK ŞİİRLERİ

Benzer belgeler
Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Bilge Şair Yunus Emre

Azrail in Bir Adama Bakması


ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN)

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz. Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İletişim çağı adını verdiğimiz bir çağda televizyon ve radyonun yoğun olarak ürettiği popü-

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

Mutluluk nedir? Kenan Kolday

ÂŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU. dostlar beni hatır lasın TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Sevgili dostum, Can dostum,

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Lütfi ŞAHİN /

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

Anneciğim (Çocuk Şarkısı) Bekle beni anneciğim Bir gün sana döneceğim Pamuk gibi ellerinden Doya doya öpeceğim

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Karşındakini Var Etmenin En Zor Yolu: DİNLEMEK - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

Yazının çıktığı kaynak: Âşık Derdiyar ın Çift Kafiyeli Şiirleri, Erciyes, S. 293, Mayıs 2002, s. 9-10

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ ÇİÇEKLER TEMASI

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Üzerine Mektup

Sayfa 130,131,132,133,134,1 35,136,137 Sular

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

ARTVİN ATABARI OYUNU NUN HİKAYESİ ve TARİHİ

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

BÜYÜKDİKİLİ İLKOKULU- ORTAOKULU AYLIK ÜCRETSİZ OKUL BÜLTENİDİR.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Köseoğlu IŞIK

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Fatma Atasever.

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

ÖLÜMSÜZ BİR AŞK SEDÂSI: NİMRİ DEDE AHMET BURAN, NİMRİ DEDE (HAYATI VE ŞİİRLERİ), MANAS YAYINCILIK / 4, ELAZIĞ-2006, 258 S.

Betül Erdoğan.

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

OKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI. Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran :59

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

Aylin Adıgüzel. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÂŞIK VEYSEL DE VAHDET-İ VÜCUT ANLAYIŞI * ÖZET

YUNUS EMRE LER VAR OLDUKÇA Salı, 09 Temmuz :17

Kitap Değerlendirmeleri. Book Reviews

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

Transkript:

ÂŞIK VEYSEL İN TASAVVUFA DÖNÜK ŞİİRLERİ M U ZAFFER U YGUNER Giriş Âşık Veysel Üzerine adlı bir yazımızda belirttiğimiz üzere, çağımızda yaşayan halk ozanları arasında Âşık Veysel Şatıroğlu ııun özel ve önemli bir yeri vardır. Veysel, bir yandan eski geleneği sürdürmüş, öte yandan ise yeni bir ses getirmiştir1. Gene o yazımızda, Âşık Veysel, eski âşıkların izinden yürüyerek ve onların söylediği gibi şiirler söylemiştir. Bunlar aşk şiirleri, gezdiği ve gördüğü yerleri anlatan şiirler, doğduğu köy ile ilgili güzellemelerdir. Veysel, bu şiirlerin bazılarında kendi kişiliğini ortaya koyabilmiştir. Fakat bunların çoğu belirli bir çizgidedir, bu çizginin üzerine çıkamaz. demiştim. Veysel in yeni şiirleri üzerinde de durulan o yazımızda, aynca dine dönük şiirler yazdığını da belirtmiştik. Bu yazımızda ise onun dine ve özellikle tasavvufa dönük şiirleri üzerinde durmak istiyoruz. 1894 tarihinde doğan Veysel, yedi yaşında gözlerini yitirmiş ve yaşamının bundan sonraki günlerini kör olarak geçirmiştir. Yurdun çeşitli bölgelerinde gezip tozan Veysel, bugün köyü Sivrialan da yaşamaktadır. Âşık Veysel, şiire gelenekler kapısından girmiştir. Saz çalmayı öğrenmiş, usta âşıkların şiirlerini dinleyerek coşmuş ve Kızılırmak gibi kabarmış, sonra kendi şiirlerini söylemeğe başlamıştır. İlk şiirlerinde acemiliği görülen Veysel, zamanla sanatını geliştirmiş ve yeni şiire ulaşmıştır. Geleneksel halk şiirine toprak gibi, vatan gibi, devrimler ve Atatürk gibi yeni konuları getirmiş ve bu konularda ilk ürünleri vermiştir2. Veysel, şiirlerini çeşitli plaklara kendi sesi ve sazıyle okuduğu gibi şiirlerinin kitaplar halinde yayımlandığını da görmüştür. İlk olarak Deyişler adlı kitabı yayımlanmıştır (Ankara, 1944). Bunu Sazımdan Sesler (İstanbul, 1950) adlı kitabı izlemiştir. Bundan sonraki yıllarda bütün şiirleri Âşık Veysel - Hayatı ve Eserleri adı ile bastırılmış (son baskı, 1963) ve hakkında çeşitli yazılar çıkmış, çeşitli kitaplarda kendinden söz edilmiştir. Bu arada Talıir Kutsi Makal da Âşık Veysel adlı bir kitap yayımlamıştır (İstanbul, 1969). Veysel in şiirleri, 1970 yılında Dostlar Beni Hatırlasın adlı bir kitapta değişik bir sunuşla yayımlanmıştır3. 1 Muzaffer Uyguner, Âşık Veysel Üzerine, Türk Dili dergisi, aralık 1968 (Türk Halk Edebiyatı özel Sayısı),»ayı 207, s. 538-542. 2 agy., s. 542. 2 Aşık Veysel Şatıroğlıı, Dostlar Beni Hatırlasın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlan, Edebiyat Serisi No: 21, Ankara 1970, 296 sayfa, fiyatı 15 lira.

MUZAFFER UYGUNER 145 Tasavvuf Âşık Veysel in tasavvufa dönük yanını belirtmeden önce, tasavvufun ne olduğunu belirtmek gerekir. Tasavvuf terimi, daha doğrusu anlayışının çok değişik tammları ve yorumlan vardır. Kısaca belirtmek istersek, tasavvuf, Tann ile doğa, özellikle insan arasındaki bağın açıklanmasıdır diyebiliriz. Cüneyd-i Bağdadî ye göre, tasavvuf, görünürde bir bağla bağlı olmadığın halde Tannyla bir arada bulunmandır. Tasavvuf ehline göre, her parçacıkta Tann vardır, iyi bakan bir göz bunu görebilir. Çünkü, bir tek vücut vardır. 0 da vücud-u mutlak olan Tann dır; Tanrı biricik varlıktır. Bütün canhlar ve cansızlar bağımsız bir varlığa sahip değildir; bütün bunlar, Tanrı nm bir görüntüsünden başka bir şey değildir. Bunun için Arapça olarak Zû mevcude illallah (Tann dan başka varlık yoktur) derler. Eski ozanlarımızdan biri bu konuda şunları yazmıştır: Ben bilmez idim gizli iyan hep sen imişsin Canlarda ve tenlerde nihan hep sen imişsin Senden bu cihan içre nişan ister idim ben Ahir bunu bildim ki cihan hep sen imişsin Vücud-u mutlak aynı zamanda kemal-i mutlak ve eemal-i mutlaktır. Cemal, aşksız ve gizli de kalamaz. Onun şanı kendini izhar etmektir, işte Cenab-ı Hakkın aşk-ı zatî sebebiyle kendini görmek ve göstermek istemesi, kâinatın vücuda gelmesine sebep olmuştur, insan, nasıl kendini görmek için aynaya bakarsa Cenab-ı Hak da kendi güzelliğini temaşa etmek için, ayna hükmünde olarak kâinatı ve insanı vücuda getirmiştir. Bir şair bunu ne güzel ifade ediyor: Kendi hüsnün hûblar şeklinde peyda eyledin Çeşm-i âşıktan dönüp sonra temaşa eyledin4 Tasavvuf üzerine daha fazla bilgi verecek değiliz burada. Çünkü bu konu Çok geniştir ve bu konuda ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. Fakat, şunu da belirtmeliyiz ki, tasavvuf insanı odak noktası kabul eder. Tanrı, insanın yüreğinde, içindedir. Kötülüklerden alınabilmiş insan Tanrı ya en yakın olan insandır. insanın gönlünün olması onu Tanrı katında sevgili yapmıştır. Bir şairin dediği gibi, Kıblegâh-ı Kibriyadır yıkma kalbin kimsenin demiştir. Nesimi ise şunları söylemişti: Çünkü bildin müminin kalbinde bir Allah var Niçün izzet etmedin ol beyte kim Allah var Her ne var âdemde var âdemden iste Hakkı sen Olma iblis-i şâki âdemde sırrullah var 4 Agâh Sırrı Levend, Edebiyat Tarihi Dersleri, Birinci Cilt (Tanzimata kadar), Beşinci basılış, 1939, s. 28-29.

146 ÂŞIK VEYSEL İN TASAVVUFA DÖNÜK ŞÎtRLERl Sevgili olan insan asıl kaynağa (nur-ı ilâhi ye) varmaya çalışmalıdır. Bu kaynağa varmak için tarikat a girenlere salilı, son aşamaya varana ise insan-ı kâmil denir; tarikata girmeyenler ise üçüncü kümede kabul edilir. Asıl kaynağa varmak için nefse galebe çalmak gerekir, bu da aşk ile olur. Gerçek aşk, insan ruhunun ruh-u mutlak olan Tann ya karşı sonsuz bir iştiyakadır. Veysel in şiirlerindeki tasavvuf öğelerini belirtmeden önce, yaşayan lıalk ozanlarından Tokatlı Selmanî nin5bu konudaki şiirini de vermek istiyoruz: Veysel de Tasavvuf Ademoğlu bir nazar kıl kendine, Boş değilsin cümle cihan şendedir. Bağlandmsa bir mürşidin bendine, llm-ii irfan, sırr-ı pinhan şendedir. Hak Âdemi anasırdan yarattı, Hem kendi nurundan nuruna kattı, Ayetten dizmişti nakışı, hattı, Fehmeylersen hatm-i Kurban şendedir. Âdemden göründü ol ol suph-i settar, Anın için oldu hâllâkûl kahhar. Akıl, fikir, ilim hem de mukadder, Görünmeyen genc-i nilıan şendedir. Âdemde mevcuttur yedi kat zemin, Yedi kat göklerle Cebrail emin. Elhamdülillâhi rabbül âlemin, İdrak eyle sırr-ı süphan şendedir. Selmanî, Boş değilsin cümle cihan şendedir diyerek insanın odak noktası bulunduğunu iyice belirtir. Bektaşî-Alevî bir çevrede doğup yetişmiş, gözlerinin sonradan görmez hale gelmesiyle de kendini düşünmeğe, gözlerini içine ve kendine çevirip Tann yı içinde görmeğe başlamış olan Veysel de tasavvufa yönelmiştir. Bir şiirinde, bunun 40 yaşmdan sonra olduğunu söyler. Gerçekten de, ilk şiirlerinde tasavvuf öğelerine rastlayamıyoruz. Bunun iki nedeni vardır bize göre. Birincisi, tasavvufu ancak 40 yaşında benimsemiş olması; İkincisi ise çeşitli nedenlerle bu konuya eğilmekte salonca görmesi ve yanlış anlaşılır korkusuyle şiirlerinde bu konuyu söylemekten kaçınmasıdır. Veysel in çeşitli şiirlerinde bu konuya dönük dizeler ve dörtlükler vardır. Ancak, bütün şiirin bu konuya dönük olduğu da görülür. Bir deyişinden aldığımız aşağıdaki dörtlükler, onun bu konudaki görüşünü güzelce dile getirir: 5 Bu halk ozanı hakkında bkz. Muzaffer Uyguner, Tanıdığım Âşıklardan Selmanî, Halkevleri Dergisi, haziran 1970, sayı 44.

MUZAFFER UYGUNER 147 Coşar deli gönül misal-i derya. Mecnuna sahrada göründü Leylâ. Gördüğün güzellik hepisi Mevlâ. Ne sen var, ne ben var, bir tane Gaffar6 7. Her nesnede mevcut, her cesette can, Anın için dedik biz ona Canan. Evvel âhir odur, onundur ferman, Ne sen var, ne ben var, bir tane Gaffar. Bahar gelir çiçek olur açılır, Zaman zaman yağmur olur, saçılır, Ehl-i aşka mey görünür, içilir, Ne sen var, ne ben var, bir tane Gaffar. O cihana sığmaz, ondadır cihan, O mekâna sığmaz, ondadır mekân, O devrana sığmaz, ondadır devran, Ne sen var, ne ben var, bir tane Gaffar. Hay yanı'a görünmüş kadehte, meyde, Neyzen e görünmüş kamışta, neyde, Veysel e görünür, mevcut her şeyde, Ne sen var, ne ben var, bir tane Gaffar1. Buraya aldığımız dörtlükler, özellikle son dörtlük ve buradaki Veysel e görünür mevcut her şeyde dizesi onun anlayışım çok güzel belirtir. Veysel e göre, güzelliklerin hepsi de Tanrı nın güzelliğidir. Mecnun a Leylâ olarak görünmüştür Tann nın güzelliği. Tanrı her zerrede vardır. Veysel de lıer nesnede mevcut ve her cesette can olarak görür Tann yı; mevcut her şeyde Tanrı görünür. Kimisi belirli bir yerde ve eşyada görür onu; sözgelişi, Hayyam kadehte ve içkide, Neyzen ise kamışta, neyde görmüştür Tann yı. Tanrı âşıkları (ehl-i aşk) da Hayyam gibi içkide görür Tanrı yı. Tanrı, Veysel e göre, mevcut her şeyde dir; çiçekte, yağmurda, meyde, kamışta, neyde, kadehte, testinin çamurundadır Tanrı; zamandan ve mekân dan münezzeh tir. Bunu, yukarıda verdiğimiz deyişin dördüncü dörtlüğünde pek güzel belirtir Veysel: Tanrı, cihana, mekâna, devrana sığmaz;çünkü, onların hepsi ondadır. Tasavvuf anlayışına göre, en büyüle, kavuşulması sabırla (buna sabırsızlıkla da diyebiliriz) beklenen Sevgili Tanrı dır. Veysel, Anın için dedik biz ona Cânan der. Mevlânâ da ölüm gecesini şeb-i arûs olarak nitelerken aynı dü 6 Gaffar: Tanrının sayısız adlarından biri olup Şarkışla çevresinde çokça kullanılır. Çok bağışlayan, çok merhamet eden anlamını taşır. 7 Dostlar Beni Hatırlasın (s. 21-22) ve Âşık Veysel (s. 119-120).

148 AŞIK VEYSEL İN TASAVVUFA DÖNÜK ŞİİRLERİ şünce içindedir, ölümü Tann ya kavuşma olarak belirtmektedir. Sahrada Leylâ olarak görünmesi de bu sevgiye bağlanabilir. Veysel, başka bir şiirinde Kimin meftunuyum, kimin Mecnun u / Anlaşılmaz böyle bir lıal var bende derken, insana duyulan sevginin de Tanrı sevgisi olduğunu söylemek ister. Aynı deyişteki Sevgi bende, sevda bende, yâr bende dizesi ise insanın Tanrı nın bir parçası olduğunu, insanın odak noktası bulunduğunu gösteren bir deyiştir. Tann ya yaklaşan insan, kendini Tann ya en yakın bulur. Hallac-ı Mansur un Enel Hak (Ben Hakkım) demesi bunun en güzel örneğidir. Veysel de, bu dizesinde buna benzer bir görüşü dile getirmiştir. Bu dizelerle başlayan şiirde, mutasavvıflann görüşüne uygun şu dörtlükler de vardır: Her nereye baksam onu göriiyom, Aynaya bakarsam beni göriiyom, Yayılmış damarda kanı göriiyom, Yerleşmiş cesette gizli sır bende. İnsanlar doludur, hâli değildir, Sarrafın altını, pulu değildir, Veysel sersem gezer, deli değildir, Beni Mecnun eden ateş, kor bendes. Başka bir deyişinde de aynı şeyleri değişik bir söyleyişle söyler bize. Burada, her yerde olduğu, Tann yı her yerde gördüğü, görebildiği için kendini mutlu saymakta ve görüşünün dünyayı böylece görebilmesinden ötürü kıvanmaktadır: İzi kayıp, kendi gizli bir yâre Aşıkım, peşinde gezerim böyle. Sual etsem bülbüllere, güllere, Güllerden kokusun sezerim böyle. Has bahçeye girdim, güllere sordum, Çiçekte, çimende izini gördüm. Mekândan münezzeh, gizli sanırdım, Kaplamış âlemi nazarım böyle9. Veysel, başka bir deyişinde de dünyanın yaratılışı üzerine eğilir ve Tanrı - yı bu yönden değerlendirir. Bütün varlıkların bir kuvvetten varolduğunu, ama bunu kimsenin bilemediğini, bunun herkese gizli olduğunu ama bu kuvvetin her nesnede göründüğünü, Veysel i de söyletenin bu kuvvet olduğunu söyler ve bu durum karşısmdaki şaşkınlığını belirtir: 8 8 Dostlar Beni Hatırlasın, s. 233; Âşık Veysel, s. 32-33. 8 Dostlar Beni Hatırlasın, s. 122; Âşık Veysel, s. 33.

MUZAFFER UYGUNER 149 Kimse bilmez dünya nasıl kurulmuş, Her çişime birer zerre verilmiş, Cümle varlık bir kuvvetten var olmuş, Gelen ne, giden ne, yol ne, yolcu ne? Herkese gizlidir bu sırr-ı hikmet, Her nesnede vardır bir türlü ibret, Veysel'i söyletir bir büyük kuvvet, Söyleyen ne, söyleten ne, sözler ne10 1? Veysel in bu deyişlerini daha önceki mutasavvıf ozanlarda da görüyoruz. Sözgelişi, Nakşı, aşk yönüne ilişkin olarak bir şiirinde şu. dörtlükleri söylemiştir: Aşkın şarabın içmeyen Mest olup hayran olur mu? Zencir-i aşka düşmeyen Soyunup üryan olur mu? Nakşi açıldı çün gözün, Hakkı görür oldu özün, Lâkin bilmem işbu sözün Münkire iman olur m uu? Âşık Haşan ise, dünyanın yaratıbşı ile ilgili olarak şunları söylemiştir: Yerlerin göklerin binasın düzen, Ak üstünde kara yazılar yazan, Engûr şerbetini Kırklar'a ezen, Hünkâr Hacı îiektaş Ali kendidir12. Veysel in deyişleri arasında önemli olan biri de Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece dizeleriyle başlayanıdır. Mutasavvıflara göre, dünya, iki kapıb bir handır. Doğumla girilir, ölümle çıkıbr. Veysel de bunu belirtmekte bu şiirinde ve son durağa, ölüme, ölüm yolu ile Tann ya varışı söylemektedir bu deyişinde. Bazı dörtlükleri şunlardır bu deyişin: Dünyaya geldiğim anda, Yürüdüm aynı zamanda, tki kapılı bir handa, Gidiyorum gündüz gece. 10 Dostlar Beni Hatırlasın, s. 30-31; Âşık Veysel, s. 34-35. 11 Agâh Sim Levend, age., s. 31. 12 Bahaeddin öğel, Türk Mitolojisi, 1000 Temel Eser, cilt II, s. 118.

150 AŞIK VEYSEL İN TASAVVUFA DÖNÜK ŞİİRLERİ Düşünülürse derince, Irak görünür görünce. Yol bir dakka miktarmca, Gidiyorum gündüz gece. Şaşar Veysel işbu hale, Gâh ağlaya, gâhı güle, Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece n. Tasavvuf bir sevgiye dayanır, iç arınmasına dayanır. Veysel, deyişlerinin birçoğunda bu yöne dönük dizeler, dörtlükler söylemiştir. Bir deyişinin şu dörtlüğü bir örnek olarak anılabilir burada: Ortadan kalkardı günah musibet, Aşikâr olurdu hak ve hakikat, Herkes için açık olurdu cennet, işte hiyle, sözde yalan olmasa14. Hile ve yalancılık, tasavvufa bağlananların en çok nefret ettikleri konulardır. İnsanları sevmek, insanlara karşı iyi düşünceler beslemek bir mutasavvıfın yapmak, başarmak istedikleri arasında yer alır. Veysel de insanları sevmeye, onlara iyilik yapmağa dönük bir kişidir. Sen ben kavgasının ortadan kalkmasını ister. Bir bütünün iki parçasının çatışması açısından da bakılırsa, kavganın bir nedeni yoktur ls. Âşık Veysel in tasavvufa dönük bütün şiirlerini burada teker teker anmanın bir gereği olmadığına inanıyoruz. Bunlar, bizim bir sayışımıza göre 25 tir. Yeni bir saymada bu rakam değişebilir elbette. Amacımız, onun görüşünü yansıtmak idi, bunu kısaca yaptığımıza inanıyoruz. Tasavvufta sezginin önemi büyüktür. Seziş gücünün Veysel de bulunduğunu görüyoruz. Şiirlerindeki başarılı deyişler bunu göstermektedir. Gözlerinin çocuk yaşta göremez olması, belirli bir çevrenin etkisinde kalması, gözleri yüzünden içine dönük, birtakım kavgalardan uzak kalabilmesi bu sezgi gücünü artırmıştır, özellikle yaşb günlerinde söylediklerinde bunu daha belirli ve fazlaca buluyoruz. Günümüzde tasavvufa eğilen ozanların ustalanndandır Veysel. Yabn dili, açık ve duru deyişleriyle dikkati çekmekte, seziş gücüyle ustahğını göstermektedir. 1S Dostlar Beni Hatırlasın, s. 263-264; Âşık Veysel, s. 31-32. Dostlar Beni Hatırlasın, s. 67-68; Âşık Veysel, s. 227-28. ıs Bu konuda daha geniş yazı: Konur Ertop, Çağımızda Bir Halk Şairi; Aşık Veysel, Cumhuriyet gazetesi sanat-edebiyat eki, şubat 1971, s. 1. Taha Toros Arşiv