Yaşar Nezihe: Tebessümünle Mahvolan Melâlimi Tahattur Et

Benzer belgeler
YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ)

Doğan Alpaslan Demir

ŞAİR BİR HALK KIZI YAŞAR NEZİHE BÜKÜLMEZ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri

İBRAHİM ŞİNASİ

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

20 Derste Eski Türkçe

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

ÖZGEÇMİŞ Yaşar Kemal in Romanlarında Toplumcu Gerçekçilik (devam ediyor)

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

Jale Baysal ( )

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

NECİP FAZIL KISAKÜREK

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu

Yeni Türk Edebiyatında Kadıköy. 1. Adı Soyadı: Haluk ÖNER. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Müşterek Şiirler Divanı

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Kesirler. Zaman Ölçme. Paralarımız

Dil Belge Konu Tanım Kişi Adları Anahtar Kelimeler Belge Tarih

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

O.Ö. 100 Temel Eser. Kategori: Türk Şiiri Çarşamba, 28 Nisan :35 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 3981

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi. Y. Lisans Yeni Türk Edebiyatı Hacettepe Üniversitesi 2010-

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Genezinli Eliçin Ailesi

Hatırlatma: 1. Ünitede canlıların en küçük yapı biriminin hücre olduğunu,

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve. refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin. ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Aşkı Yorgunluktan Koruyan ve Taze Tutan 6 Kural - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

tellidetay.wordpress.com

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

Tanrı nın İbrahim e Vaadi

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

Bir Prens Çoban Oluyor

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Nâzım ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk ve Şiir Notları - 1 ( )

20 Derste Eski Türkçe

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

ÖZGEÇMİŞ. Lisans: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ( )

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Siirt'te Örf ve Adetler

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

Transkript:

Murat Batmankaya Yaşar Nezihe: Tebessümünle Mahvolan Melâlimi Tahattur Et Published 16 March 2017 Original in Turkish First published in Varlik 3/2017 Downloaded from eurozine.com (http://www.eurozine.com/yasar-nezihe-tebessumunle-mahvolan-melalimi-tahatturet/) Murat Batmankaya / Varlik / Eurozine Hatırlıyorum; ilk Prof. Dr. Martin Hartmann ın Der Neue Orient GmbH tarafından 1919 da Berlin de basılan Dichter der neuen Türkei (Yeni Türkiye nin Şairleri) adlı antolojisinde tesadüf etmiştim adına; ancak bilinmez niye, Urfalı gazelhan Kazancı Bedri nin icra ettiği Mecnûn İsen Ey Dîl Sana Leylâ mı Bulunmaz? dan sonra düşmüştüm peşine Doğrusu, bir yazın işçisi için bereketli bir malzeme ydi: Osmanlı basınında peçesiz fotoğrafı yayınlanan ilk Müslüman 1 Mayıs hakkında ilk Türkçe şiiri yazan sosyalist şaire İlk işçi şaire Türkiye Komünist Partisi nin yayın organı Aydınlık [1] dergisinde yazan ilk kadın vs. vs. Ne çok ilk Üstelik benimki sadece kuşbakışı, üstünkörü, yalapşap bir bakış O halde ne duruyorum, kim tutuyor beni? Mesele şu: Acaba, Füsun Çoban Döşkaya nın [2] yaşamı boyunca dil ötesi bir alana hapsedilmiş, kimlik ve beden denetimine maruz kalmış olarak tanımladığı kişiyi, yani Mazlûme, Mahmûre yahut Mehcûre yi mübalağa etmeden nasıl okuma lı? Okumaya, Jaschar Nezihe Hanum dan mı (Hartmann) başlamalı, yoksa Yaşar Zeliha dan mı? Galiba en baştan başlamalı, en baştan Kayıtlarda 17 Kanun-i sâni 1297 olarak geçiyor doğum tarihi Gregoryen takvime göre 29 Ocak 1882 yani. Titizliğiyle bilinen Asım Bezirci aynı kanaatte değil oysa 13 Ocak 1882 de, fırtınalı bir gecede, İstanbul un Şehremini semtinde, Baruthane Sokağı nda harap bir evde doğduğunu söylüyor. Hartmann ise 14 Ocak 1882 de Taha Toros, 17 Ocak 1880 de Page 1/10

İsmail Hikmet Ertaylan da gün vermeden, Ocak 1880 demekle yetiniyor Neyse günde, yılda olmasa bile ocak ta uzlaşılmış; bu da bir şey sonuçta Gel gör ki, karışıklık sadece doğum tarihinde değil. Hartmann, Bezirci ve Ertaylan uyum içinde; üçüne göre de şaire Şehremini semtinde, Baruthane Yokuşu nda doğmuş Ama çoğunluk Silivrikapı, bir adı da Hünkâr İmamı olan Hünkarbeğendi Sokak ta ısrarcı Acaba niye? Sokak adı değişmiş olabilir mi? Kısa sürede ulaşabildiğim kaynaklara göre değişmemiş Doğum kaydı da yok ki bakalım En Acı, En Ağlatıcı, En Derin Babası Kadri Efendi, Şehremaneti Kantar İdaresi nde bir hademe; cahil, sefil, sarhoş, hissiz ve şefkatsiz bir adam mış; aydan aya aldığı iki yüz kuruş maaşı da götürür içkiye verir, evde çocuğu karısı bin bir azap ve ıstırap içinde kıvranarak açlık ve muhtaçlığın en acı, en ağlatıcı, en derin, en siyah elemlerini yaşarlar mış [3] Anne, Tatar asıllı, Bahçesaraylı Kaya Hanım mış Edâ dendiği de olurmuş İşte bu kadın, bir taraftan çocuğunu beslemek, diğer taraftan eviyle uğraşmak, hayat ile mübâreze etmek mecburiyetleri karşısında çarpına çırpına tamam on altı sene didişmiş, uğraşmış, nihayet zerre zerre yıpranan, çürüyen vücudu, kemikleri üzerine çöken menhûs veremin tahribatına dayanamayarak yıkılıp gitmiş. (Ertaylan) günün birinde, kızı henüz 6 yaşındayken Beş çocuklu ailenin üçüncü ve yaşayan tek çocuğunu, bedbaht Yaşar Zeliha yı yani, Kadri Efendi nin yaşlılık ya da sakatlık dolayısıyla yürüyemeyen, kimi kaynaklarda yarı-deli olarak tanımlanan, gençlik aşkına sadakatinden dolayı hiç evlenmeyen teyzesi Zehra Hanım yanına almış; küçük yaşta ölen kardeşlerinin akıbetine uğramasın istemiş. Ancak Yaşar Zeliha ile komşuları ilgilenmiş daha çok Buna rağmen ona Leyla ile Mecnun, Ferhan ile Şirin, Kerem ile Aslı hikâyelerini okumayı ihmal etmemiş teyzesi. Bu okumalar küçük kızın içinde, Bezirci ye göre fırtınalar koparmış, Ertaylan a göre de okumak emelini ateşlemiş Derken sokakta erkek çocuklarıyla oynamaktan vazgeçip okula yazılmak istemiş ve babasına açılmış. Cahil ve sefil bir mahlûk olan bu iz ansız ve vicdansız baba, kızının bu mukaddes arzusunu takdir ve kendisini teşvik edecek yerde, bilakis tahkir Page 2/10

ve tehdide başlamış, hattâ dövmüş Fakat tüm tekdir (azarlama) ve tehditler işe yaramamış; Kapıağası İbrahim Ağa İptidai Mektebi ne gidip muallime arzusunu söylemiş; öksüzlüğünden dem vurup sefaletini hikâye etmiş. Muallime de okumanın sevk ve tesirindeki kıza hayır diyememiş. Bu serüveni öğrenen zalim baba, Kemalettin Tuğcu roman kahramanlarının ete kemiğe bürünmüş hali olarak adeta, saçından sürükleyip tekme tokat evden kovmuş; kızcağız günlerce komşularının evlerinde gecelemiş, bir sığıntı hayatı yaşamış. Bir Kendi Gelen, Ama Nereye? Bu maddi ve manevi zulme ne kadar dayanabilir ki insan? Ama mecburen, ama gönülsüz, dönmüş eve Babası da itiraz etmemiş ve hoş sayılabilecek bir görüyle açmış kapıları Ve böylece, binbir belaya maruz kaldığı iptidaî mektebine bir sene kadar gidebilmiş en fazla Bezirci, tam da bu süreçte babasının Yaşar Zeliha ya kendi gelen adını taktığını söylemekte. Hakkı Tarık Us ise kendi rızasıyla okula gelen bu küçük kız çocuğuna kendi gelen isminin bizzat müdür tarafından konulduğunu Tahsil hayatı hepi topu bu; üst tarafı sırf kendi zâtî gayreti ve iradetiyle elde edilmiş (Ertaylan) Kendi kendine elişi öğrenmiş, âşıkların kitaplarını okumuş (Bezirci) Ve şiire meyletmiş. O günleri ise şöyle özetlemiş: İçimdeki okuma hırsını yenemiyordum. Beş param yoktu. Dere kenarlarında papatya, ebegümeci tohumları toplayarak aktarlara satardım. Kazancımın kırk parasını kalfaya verirdim. Gördüğüm bütün tahsil budur. Edebiyatı, şiir yazmayı kendi kendime öğrendim. [4] Ve öğrendiklerini okurla buluşturma bağlamında, Ahmet Rasim in Leylâ Feride nam-ı müstearıyla Malûmat mecmuasında yazdığı şu beyit, tetikleyici sebep olmuş: Çâre bulan olmadı bu yâreye/ Pek yazık oldu dil-i âvâreye. Henüz 14 yaşında, heves edip yazdığı, sonra da Mazlûme mahlasıyla gönderdiği şiir (şarkı mı yoksa), Mâlûmat ta kendine yer bulmuş hemencecik: Sûziş-i aşkınla her an âh u efgan eylerim/ Derdime sensin sebep dermânı senden isterim. Page 3/10

İşbu Şarkı ya ilham olan kişi, sokaklarda devriye gezen mahalle karakolundan Hilmi Çavuş muş. Amma velakin karşılıklı aşk, babanın reddiyle ansızın nihayet bulmuş. Edebiyat tarihi açısından ise Şarkı da hangi mahlasın kullanıldığı biraz muammalı bir durum olarak kalmış: Asım Bezirci ve Ertaylan, Mazlûme mahlasını kullandığı inancındayken, On Dokuz Mayıs Üniversitesi, Fen- Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden Yrd. Doç. Dr. İlknur Tatar Kırılmış aynı kanıda değil. Kaynak da vererek durumu şu şekilde izah ediyor: Sûziş-i aşkınla her an âh u efgân eylerim/ Derdime sensin sebep dermânı senden isterim beytiyle başlayan Şarkı Mahmûre imzasıyla; Bî-vefâlık dersini ta lîm edip cânânıma/ Ey felek bilmem niçin kast eyliyorsun cânıma beytiyle başlayan ikinci Şarkı sı Mazlûme imzasıyla alt alta Mâlûmât ın aynı sayısında neşredilir. [5] Şarkınız Pek Güzel Mâlûmât dediğim, Servet-i Fünûn gibi yeni edebî oluşumlara karşı bir denge unsuru olarak doğrudan doğruya Abdülhamit tarafından desteklendiği ileri sürülen, Fuad ve Artin Beylerin öncülüğünde, II. Abdülhamit devrinde yayımlanan ilmî, fennî ve edebî muhtevalı haftalık bir mecmua İmtiyaz sahibi, müdürü ve muharriri ise Mehmed Tahir; nam-ı diğer Baba Tahir Mecmua, hem Servet-i Fünûn hareketinin doğmasına sebep olan abesmuktebes tartışmasını başlatan Hasan Âsaf adlı gencin Burhân-ı Kudret adlı manzumesini, hem de Servet-i Fünûn hareketinin dağılmasına yol açan Ali Ekrem in Şiirimiz adlı yazısını yayımlaması açısından mühim Tabii bir de heveskârlara kucak açması Bastıkları şiirin üzerine şairi cesaretlendiren, çoğu bir cümleden mürekkep değerlendirmeler yazılması da Mesela Yaşar Zeliha için yazılan not şöyle: Şarkınız pek güzel. İlk aşkı Hilmi Çavuş a kavuşamayan Yaşar Zeliha, ilk evliliğini işsiz kalan babası Kadri Bey in diretmesiyle kendisinden 27 yaş büyük olan evkaf kâtibi Âtıf Zahir Efendi ile yapmış, 1314 [1897] senesinde İlk zamanlar biraz güneşli günler görür gibi olmuş ise de uzaktan yüzünü gösteren bu saadet bir fecr-i kâzîb [yalancı fecir; ufukta göğe doğru dikine yükselen aydınlık] gibi çabucak sönüp gitmiş. (Ertaylan) Ayrılık sebebi: Yaşar Zeliha nın bir türlü hamile kalamaması Hem de daha önce üç kez evlenmiş, hiçbirinden Page 4/10

çocuğu olmayan birinden Rivayet edilir ki, zaman zaman Yaşar Nezihe binti Kantarcı Kadri şeklinde mahlas kullanan Yaşar Zeliha, adını Yaşar Nezihe olarak, biraz da Âtıf Efendi nin ısrarı sonucu değiştirmiş. Zat-ı âlileri şairenin ismini beğenmiyormuş da [6] Bu arada Soyadı Kanunu nun çıkmasıyla birlikte, 1934 te Bükülmez eklenmiş adının yanına İkinci evliliğini mühendis Fevzi Bey ile yapmış Yaşar Nezihe ve beş buçuk sene süren bu evlilikten Sedat, Suat ve Vedât isimli üç oğlu olmuş. Ancak Fevzi Bey in hovardalıkları, mutluluğu dışarıda aramaları, âşık olduğu birinin peşine takılarak eşini ve çocuklarını yüzüstü bırakmaları, nihayetinde Sedat ve Suat ın açlıktan ölmeleri bardağı taşırmış, ayrılmış. Ayrılıklarının üzerinden beş yıl geçmiş. Mühendis Fevzi Bey den bir haber gelmiş. Ağır hasta imiş; son bir kez görmek istemekteymiş. Hiç tereddüt etmeden gitmiş Yaşar Nezihe Karyolanın kenarına oturmuş. Fevzi Bey bir yudum su istemiş. Suyu içtikten sonra yaşlı gözlerle, Beni affet Nezihe! demiş. Bir süre, beş buçuk yıl süren azabı, ihmali yüzünden kaybettiği fidan gibi iki çocuğu düşünmüş ve çektiği acılarla nasırlaşmış olan kalbinin son cevabını vermiş: Affedemem! Üç saniye sonra gözlerini yummuş hayata Fevzi Bey; eli Yaşar Nezihe nin avucunda soğurken 50 Gün Süren İzdivaç Burada eğilip bükülmeyen ruhu, ancak her daim böyle dirayetli kalamamış; iki defa intiharın eşiğine kadar gelmiş, teşebbüslerinde muvaffak olamamış Her seferinde onu hayata oğlu Vedat tutundurmuş. Birçok ihanete hedef olduktan sonra hayatın dikenli yollarında yuvarlanmış Yaşar Nezihe; ta ki muharrir Yusuf Niyazi Erdem, yani ilk eşinden önceki nişanlısı yeniden hayatına girene değin Muhabbet artınca evlenme ihtiyacı hissetmiş ikili Ancak vaktiyle babası yüzünden engellenen izdivaçları yaklaşık 50 gün sürmüş. Yaklaşık; zira Soner Yalçın 55 diyor, bir makalesinde, kaynak belirtmeden Sanırım sözü burada Yaşar Nezihe ye vermekte yarar var: Page 5/10

Evvelce nişanlı kaldığımız Yusuf Niyazi Bey, aradan 13 yıl geçtikten sonra, bana talip oldu! Yakamı bırakmadı. İlk iki evliliğimden yüreğim yanıktı. Ama üçüncü kez de olsa talihimi bir daha deneyim, dedim! Hay demez olaydım! Güya yuvamıza uğur getirir diye, nikâh günümüzü, ikinci meşrutiyetin dördüncü yıldönümüne rastlayan 10 Temmuz 1912 ye düşürmüştük. Niyazi nin görev yeri olan Cide ye gitmek üzere İstanbul dan vapura bindik. Adam daha vapurda iken çapkınlığa başladı. Cide ye vardığımızın on ikinci günü de evvelce boşadığı iki kadını eve getirdi. Gayet soğukkanlı bir dille Hep birlikte otururuz! dedi. Nikâhlandığım 10 Temmuz günü ben onun onuncu karısıymışım da haberim yokmuş! Ancak elli gün dayanabildim. İstanbul a dönüp mahkemeye başvurdum. Adam, boşamam boşamam, diye tutturdu. Zar zor boşanabildim. Üç evliliğimde, düş kırıklığına uğradım. Hiçbirinden ne birlikte olduğum günlerde ne de ayrıldıktan sonra on paralık yardım ya da nafaka ve tazminat gibi bir şey görmedim. [7] Boşanmış olması, tüm irtibatının kesileceği anlamına gelmemiş olacak ki, uzun, hayli uzun süre mektuplaşmış Yusuf Niyazi ile Yaşar Nezihe Gerçi daha çok Yusuf Niyazi yazmış, ama karşılık vermezlik de yapmamış Yaşar Nezihe Ayrıca, eşinin 1917 den 1928 e kadar 193 sayı çıkardığı Nazikter de baş şair(e) olarak yer almış. Yine eşinin elyazısıyla çıkardığı Çiçek te de şiir ve mektupları yayımlanmış. Evlatlarından sonra babasının ve amcasının ölümü onu iyice yalnızlaştırmış. Kendini oğlu Vedat a adamış; bütün ümidini istikbaline hasrettiği oğlunu yetiştirmek için gece gündüz çalışır, bekâr çamaşırları yıkar, asker ve fukara elbiseleri diker, elinin ekmeği, alnının teriyle kazanır, yaşar ve yaşatır mış (Ertaylan). Gel gör ki, şiirden de vazgeçememiş, ne yapsa Tamamen kadınlara ait ilk dergi olan Kadınlar Dünyâsı nın hemen hemen her sayısında yer bulmuş. Hatta derginin 124. sayısının kapağı ona ayrılmış, Büyük Şaire Yaşar Nezihe Hanımefendi ye yani Bir Deste Menekşe Yıllar pek bonkör davranmamış Yaşar Nezihe ye; Balkan Savaşı, yalnız sosyal ve kültürel yıkımlar, çökkünlükler değil, ekonomik ve manevi krizleri de beraberinde getirirmiş. Yakınları savaşa giden insanların mektuplarını okumak ve onlara cevap yazmak bu yıllardaki geçim kaynağı olmuş: Page 6/10

On yedi sene Esirgeme Derneği ne, daha sonraki yıllarda Kızılay a iş işledim. Şark Eşya Pazarı nda dikişçilik yaptım. Darphane de İstiklâl madalyalarının kurdelelerini diktim. Geceleri, beş numaralı bir petrol lambasının fersiz ışığı altında, gergef başında sabahları bulduğum çok olmuştur. Bunun yanında kalemimle kendime yan gelir sağladım. Gerek I. Dünya Savaşı nda gerekse İstiklâl Savaşı nda, elimde divit, komşularımın cephede bulunan kocalarına, oğullarına, kardeşlerine mektuplarını yazarak geçim sağladım. [8] 1913 senesinde neşredilen Bir Deste Menekşe, şairenin tarif ve tecrübe ettiği buhran süreci sebebiyle pek fark edilmemiş. Bir iki eş dostun kütüphanesine girmiş sadece Gerçi aceleye getirildiğini düşünenler de çıkmış; kitaba seçilen şiirlerin belirli bir olgunluğa ve bütünlüğe ulaşmadığını Tuhaflıklar peşini hiç bırakmamış 45 yıllık memuriyeti sonrasında koleradan ölen babasından dolayı 22 yaşında bağlanması gereken maaşı 34 yaşında bağlanmış. Ama ne maaş: 42,5 Kuruş! Bu hayli gecikmiş ve hayli düşük maaşı protesto etmek amacıyla gazetelere mektuplar göndermiş Yaşar Nezihe: Pederim kırk sene Şehremâneti Kantar İdaresi nde hizmet etmiş, kırk sene Emanet, pederimin yüzde beş kuruş maaşından takaüdiyeye kesmiş. Üç yüz yirmi yedi senesi bir kolera gelip pederimi karargâh-ı ebedîsine götürdü. Pederin tekaüdiyesinden Emânet bana kırk iki buçuk kuruş tahsis etti. Bu kırk iki buçuk kuruşun bu kadar senedir her ay kırk beş parasını kat ederler. Bu seksen beş para da arkaya bırakacağım evlâdım için ihtiyaç parası mıdır, nedir bilmem. Gümüş para zamanında bu parayla hâne kirasını veriyordum. Şu gün hânemin kirası dört liradır. Emânet kâğıt para olarak 42.5 kuruş, kırk on beş de para veriyor. Bu para ile bu hayatı sürüklemek mümkün değil. İhtiyar bir kadınım, evvelki gibi çalışamıyorum. Gözlerim görmüyor. Yağsız en kuvvetli makineler bile işlemez. Hayatım daima açlık ve acılar içinde geçiyor. Açlık alçaklık değildir. Uzun müddet bu hâle tahammül mümkün değil. Bir gün haber-i vefâtım işitilirse açlıktan öldüğüme herkesin vicdanı emin olsun. [9] 40 Kuruşa Eytâm Maaşı Şairenin feryadını Tanîn gazetesi muharrirlerinden İsmail Müştak (Mayakon) duymuş ve ertesi günkü yazısını bu konuya ayırmış. 40 Kuruş Eytâm Maaşı başlıklı fıkrasında, bir hamalın gündelik yevmiyesinden bile az olan bu maaşı, Page 7/10

acınacak bir hadise olarak görüp, 42,5 kuruşa iki bardak su dahi içilememektedir serzenişinde bulunmuş. Lakin bir muhatap bulamamış bu dikkat çekiş de İşbu ahval içinde, Mayıs 1923 te, Aydınlık ta yayımladığı 1 Mayıs adlı şiiri, belli bir farkındalık ve coşkuyla karşılanmış. Örgütlü mücadele, işçi grevine çağrı ses getirmiş. Aynı dergide, birkaç sayı sonra Kızıl Güller isimli manzumesi okurla buluşmuş. Yine yıl içinde Mürettipler Cemiyeti yle gazete sahipleri arasında bir anlaşmazlık çıkmış ve greve gidilmiş. Bu greve destek vermek üzere Gazete Sahiplerine isimli bir şiir yazmış Yaşar Nezihe. 18 Eylül 1923 tarihli Haber de çıkan bu şiirle haksızlığa uğrayan işçileri savunmuş. Çok değil, bir yıl sonra, Aydınlık ta, ilk 1 Mayıs şiirinin iklimine sahip yeni bir 1 Mayıs şiiri yayımlanmış Ve çanlar çalmaya başlamış Yaşar Nezihe için Şiirlerini Aydınlık ta yayımladığı, Amele Cemiyeti ne üye olduğu ve grevlere destek verdiği, hatta vaktiyle (1920 de) Ankara ya açlıktan yakındığı telgraf gerekçesiyle 3 Haziran 1341 de komünistlik suçlamasıyla gözaltına alınmış. Karakolda bir gece tutulup sonra serbest bırakılmış. Uzun süre de takip edilmiş. Bir başka kaynağa göre de Osmanlı dönemi feministlerinden Nezihe Muhittin Hanım ın ilgisi sayesinde soruşturmada aklanmış. 1924 te (bazı kaynaklarda 1925 te) Rifat Necdet in teşviki ve desteği sayesinde okurla buluşan Feryâdlarım adlı şiir kitabı, hayal kırıklıkları ve derin acıları özellikli bir şekilde dile getirmesine rağmen, pek iltifat görmemiş. Günden güne dergilerde görünmez olmuş. Bunun üzerine Murat Uraz, şairenin öldüğüne kanaat getirip hazırladığı antolojide (Kadın Şair ve Muharrirlerimiz) Yaşar Nezihe nin ölüm tarihini 1934 olarak tespit etmiş. Oysa o tarihlerde Taha Toros Yedigün için şaireyle söyleşmiş. İlginç bir vaka Bu arada Yaşar Nezihe, Taha Toros a Şiir Defteri emanet etmiş; içinde gelin kaynana atışmalarını andıran manzumeler ile birkaç evrakın bulunduğu Oğlu Vedat ı, gelini Hasibe ile paylaşamamasının izdüşümleriymiş bunlar Ki, aradan neredeyse yarım yüzyıl geçmesine rağmen henüz kitaplaşmamışlar Temele Gül Diken Page 8/10

Yıllar sonra, altmışların ikinci yarısı olsa gerek, Asım Bezirci, Şiirimizin Solu üstüne bir inceleme yapmaya giriştiğinde, rahmetli Neriman Hikmet in kılavuzluğunda Vedat Bey in Göztepe deki evinde Yaşar Nezihe Bükülmez le söyleşme imkânı bulmuş. Karşılaştıklarında şaire 86 yaşında imiş Oğlu o gün evde yokmuş Kapıyı gelin Hasibe Hanım açmış Yaşar Nezihe nin elleri titriyor, ama belleği dipdiriymiş Kendisini yormamak adına az soru sormuş Bir süre sonra tekrar görüşmek umuduyla aradığında ise Yaşar Nezihe nin de, oğlunun da öldüğünü öğrenmiş. [10] 1971 yılında ölen Yaşar Nezihe için Bekir Yıldız ın yazdığı Ölü Soğumadan adlı öykünün soruşturmaya uğraması, siyasi ve edebî tarihimiz açısından biraz tuhaf, hayli ironik bir durum olmuş doğrusu Hele hele 1974 affı ile yazarın serbest bırakılması, buna rağmen öykünün tutuklu kalması ise tuhaf ötesi ve absürt Ne diyorduk: İşte böyle efendim Page 9/10

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) Footnotes 1. Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası nın kurucuları arasında yer alan Şefik Hüsnü Deymer önderliğinde, 1 Haziran 1921 tarihinde aylık olarak yayın hayatına başlayan ilk sosyalist dergi 2. Dokuz Eylül Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi 3. İsmail Hikmet Ertaylan, Türk Edebiyatı Tarihi I-IV, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2011, s. 1133. 4. Hakkı Tarık Us, İkinci Jübilenin Değerleri, Vakit, 7 Ekim 1948, s. 3. 5. İlknur Tatar Kırılmış, Şair Bir Halk Kızı Yaşar Nezihe Bükülmez, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 1/4, 2012, s. 70-84. 6. Taha Toros, Mazi Cenneti, İletişim Yayınları, 1992, s. 128. 7. Taha Toros, Mazi Cenneti, İletişim Yayınları, 1992, s. 133. 8. Taha Toros, Mazi Cenneti, İletişim Yayınları, 1992, s. 139. 9. İlknur Tatar Kırılmış, Şair Bir Halk Kızı Yaşar Nezihe Bükülmez, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 1/4, 2012, s. 70-84. 10. Asım Bezirci, Temele Gül Dikenler, Çınar Yayınları, 1993, s. 21-28. Page 10/10