Mustafa Lütfi Tombaloğlu *



Benzer belgeler
Hamit TİRYAKİ Em. İş Başmüfettişi, Avukat

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ NİN

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Kanun No Kabul Tarihi :

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR

MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2016 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNUN KURUMSAL UYGULAMALARIMIZA GETİRDİĞİ DEĞİŞİKLİKLER

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN YAPILACAK HACİZ KESİNTİLERİNDE YAPILACAK İŞLEMLER

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İŞ KANUNU (1) Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

SİLME TUŞUNU KULLANMADAN VE EKRANA BAKARAK YAZMA PDF

TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı)

II 6183 SAYILI KANUNUN 79 UNCU MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

İÇİNDEKİLER KAMU ALACAĞI

İ Ç İ N D E K İ L E R

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMINDAN YARARLANMA ŞARTLARI VE ZAM TUTARININ GELİR VERGİSİNE KONU OLMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

2011 YILINDA MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2011 GÜNLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Yapılan bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya gelince;

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

MAKTU AYLIK ALAN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE GÖRE ÇALIŞAN PERSONELE 4857 SAYILI İŞ KANUNU NUN 48 VE 49 UNCU MADDELERİNİN UYGULANMASI SORUNU

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

Anayasa Mahkemesi, Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 9 bin gün prim ödeme ve yaşında emeklilik gibi birçok maddesini, memurlar yönünden iptal etti

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

5073 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa

ÖZEL HUKUKTA ZAMANAŞIMI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM İKİNCİ KISIM BİRİNCİ BÖLÜM İKİNCİ BÖLÜM ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÖNSÖZ...5 İÇİNDEKİLER SAYILI KANUN UN GENEL GEREKÇESİ...

İşsizlik ödeneği hakkında bilinmesi gereken herşey

Noktalama İşaretleri ve harf büyütme.

SSK TABAN VE TAVAN TUTARLARINDAKİ DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/31

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

BÜNYESİNDE SSK LI OLARAK ÇALIŞTIĞI ŞİRKETE ORTAK OLMA DURUMU

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE GETİRİLEN YENİ İŞLEMLERİNE ETKİ EDECEK BAZI

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK HAPİS CEZASI GEREKTİRMEZ...

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

Açıklamalı Sirküler Rapor 2013/5

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

MALİ TATİL İHDAS EDİLMİŞTİR. (5604 Sayılı Kanun)

SÖZLEŞMELİ SB. VE ASTSB. KANUNU:

Sayı : B.13.2.SGK /300 7/5/2010 Konu : Fazlaya ilişkin hacizler GENELGE 2010/60

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

Resmi senetler için bu şekilde itiraz mümkün değildir. (menfi tespit davası m.72; HMK m. 208/IV).

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

DURSUN AKTAĞ DAİRE BAŞKANI

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

İlgili Kanun/Madde 854 S. DİşK/26,28 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2012/25671 Karar No. 2014/3980 Tarihi:

Sirküler Rapor Mevzuat /127-1 MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2015 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

VERGĐDEN ĐSTĐSNA KIDEM TAZMĐNATI, ÇOCUK VE AĐLE YARDIMI ĐLE ÖZEL SĐGORTALILARA YAPILAN ÖDEMELERDE ĐSTĐSNA SINIRI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü G E N E L G E 2010/30

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

2013 YILINDA MALİ TATİL 2-22 TEMMUZ 2013 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR T Ü R M O B Sirküler Rapor /136-1 ÖZET: 5604 sayılı Mali Tatil

ALACAK OCAK 2011 (TL)

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2013/202

TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi Cilt: 25 Sayı: Şubat- Mayıs - Ağustos - Kasım 2014 MEVZUAT BÖLÜMÜ

İŞ GÜVENCESİ TAZMİNATI ÖDENMESİ HALİNDE KAZANÇ TESPİTİ NASIL YAPILIR?

1. CENAZE ÖDENEĞĠ (ĠLK DEFA 2008/EKĠMDEN SONRA SĠGORTALI OLANLAR)

/3-1 ÖZET :

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA FAİZ

I YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER. SİRKÜLER Tarih,22/06/2016 Sayı:2016/26. KONU: Mali Tatil 1-20 Temmuz 2016 Tarihleri Arasında Uygulanacaktır.

Sayı : 2014/S-56 Ankara, Konu : SGK İdari Para Cezaları Konusunda Anayasa Mahkemesinin Verdiği İptal Kararı SİRKÜLER 2014/56

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 03/2013 İstanbul, KONU: Maktu Harçlar Yeniden Değerleme Oranında Artırıldı

Sirküler Rapor /139-1 MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2014 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

Kreş Yardımı ve İkale Ödemelerinde Gelir Vergisi İstisnası ile İlave Asgari Ücret İndirimine İlişkin Tebliğ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2010/13 TARİH:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı

ÇALIŞAN EMEKLİDEN İKİ KERE DESTEK PRİMİ KESİLEMEYECEĞİ SGK GENELGESİYLE KESİNLEŞTİ

SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI

Transkript:

Bankacılar Dergisi, Sayı 67, 2008 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Açısından Haczedilemezlik ve İcra İflas Kanunu 173/3 ve 4 ile 68/a-Son Maddelerine İlişkin Değerlendirme Mustafa Lütfi Tombaloğlu * 5754 Sayılı Kanunla Değişik 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Çalışan ve Emeklilerin Gelir ve Aylıklarının Kısmen veya Tamamen Haczedilmezliğinin İncelenmesi İcra İflas Kanunu (İİK) nun "Haczi Caiz Olmayan Mallar ve Haklar" başlığını taşıyan 82. maddesinin 1. bendinde "Devlet Malları" ile özel kanunlarında "haczinin mümkün olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği açıklanmıştır. (17.04.2008 T. ve 5764/64) maddesiyle değişik 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğünden önce, örneğin 506 sayılı sosyal sigortalar kanununun 121, 1479 sayılı Bağ- Kur Kanununun 67. maddelerinde SSK ve Bağ-Kur tarafından bağlanan aylıklar yönünden bu durum açıklanmıştır. 506 sayılı Kanunun 121. maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımların, nafaka borçları dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği" öngörülmüştür. 1479 sayılı Kanunun 67. maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanun gereğince bağlanacak aylıklar, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemeyeceği" belirtilmiştir. Dairemizin bugüne kadar ki uygulamalarında yukarıdaki yasal düzenlemeler gereği, SSK ve Bağ-Kur tarafından bağlanan aylıkların nafaka borçları dışında haczedilemeyeceğine karar verilmiştir. 1 5510 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun yürürlükten kaldırılmayan 203. maddesinde, Devlet memurlarının aylıklarıyla birlikte ödenen aile yardımı ödenekleri hakkında, "hiçbir vergi ve kesintiye tabi olmaksızın ödeneceği ve borç için haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunla değişik 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun, yürürlükten kaldırılan hükümler başlıklı 106. maddesinin 1. fıkrasında (17.07.1964 tarih ve 506 sayılı sosyal sigortalar kanununun 142 ve 143., ek 36., Geçici 20., Geçici 81. ve Geçici 87. maddeleri hariç diğer maddeleri, İkinci fıkrasında (02.09.1971 tarih ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, 83, 84, Geçici 10 ve ek Geçici 6. maddeleri hariç diğer maddeleri, * T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Üyesi. 111

Mustafa Lütfi Tombaloğlu Yedinci fıkrasında (14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet memurları Kanununun, 107., 209. ve ek 22. maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı) belirtilmekte, Sekizinci fıkrasında ise 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı'nın Kanunun Yürürlükten Kaldırılan Hükümleri geniş şekilde yer almıştır. 5510 sayılı Kanunun yayınlanan ilk şekli ile kurumca hak sahiplerin bağlanan aylıklar haczedilebilir hale gelirken, sonradan 5510 sayılı Kanun, Anayasa mahkemesinin 15.12.2006 tarih, 2006/111 esas 2006/112 karar sayılı Kararı ile yürürlüğü durdurulmuştur. 5510 sayılı Kanun ilk düzenlendiğinde 93. maddesinin başlığı "Devir temlik ve kurum alacaklarında zamanaşımı iken, 17.04.20008 tarihli ve 5754 sayılı kanunun 56. maddesiyle 93. madde başlığı "Devir, temlik haciz ve kurum alacaklarında zamanaşımı olarak değiştirilmiştir. 17.04.2008 değişikliği ile 93. maddede "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." hükmü düzenlenmiş olup bu hüküm, 5510 sayılı Kanunu değiştiren 5754 sayılı kanunun 56. maddesi ile 1 Ekim 2008'de yürürlüğe girmiştir. Böylece 5510 sayılı Kanunun 31.05.2006 tarihinde kabul edilen ilk şeklinde, kurumca hak sahiplerinin yasa gereği bağlanacak aylıklar haczedilebilir hale gelmişken, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinin 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesiyle "bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin kurum nezdinde doğan gelir aylık ve ödenekleri 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ve nafaka borçları dışında haczedilemeyecektir. 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 93. madde, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı'ndan emekli olan hak sahipleri yönünden ortak hüküm olarak düzenlenmiştir. 07.04.2008 tarih ve 5754/56 md. ile değişik 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinde belirtilen gelir aylık ve ödenekleri, Devir ve Temlik edilemeyen ve 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka alacakları dışında haczedilemeyen sigortalılar, 5510 sayılı Kanunun 5754/2 sayılı Kanunla değişik sigortalı sayılanlar başlığında düzenlenen 4. maddenin 1. fıkrasının a, b, c bentlerinde tanımı yapılan çalışanlardır. Buna göre 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde "hizmet akti ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılmış olup, 5510 sayılı Kanunun 106. maddesiyle yürürlükten kaldırılan Sosyal Sigortalar Kurumundan aylık alanlar için düzenlenmiştir. Birinci fıkranın (b) bendinde "köy ve mahalle muhtarları ile bir hizmet aktine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için düzenlenmiştir. Bu hüküm Bağ- Kur'dan emekli aylığı alan hak sahipleri için düzenlenmiştir. Birinci fıkranın (c) bendinde ise, kamu idarelerinde, birinci fıkranın (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kurumların da (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile, 112

Bankacılar Dergisi Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunların da (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar sigortalı sayılmışlardır. Çalışanlarla ilgili genel hüküm niteliğinde olan Kısmen Haczi Caiz Olan şeyler başlığı altında İİK'nun 83. maddesi ile, maaşları tahsisat ve her nevi ücretler intifa hakları ve hasılat, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabileceği, ancak haczolunacak miktarın bunların dörtte birinden az olamayacağı düzenlenmiştir. (İİK 83/1 ilama müstenit olmayan nafakalar için geçerlidir. İlama dayalı nafakalar için uygulanmaz). İİK'nun 83. maddesinde kısmen haczi caiz maaş ve ücretlerden maksat, devlet işlerinde veya özel işyerlerinde çalışan memur veya işçilerin maaş veya ücretleridir. Çalışanlar için geçerlidir. Bu durumda Dairemizin sürekli uygulamalarında belirtildiği gibi, 4857 sayılı Kanunun 35. maddesinin işçinin almakta olduğu ücretten dörtte birinden fazlası haczedilemez. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nemada ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen yasa hükmü yoktur. 6672 sayılı Kanunun 44. maddesinde ise fazla mesai, evlilik çocuk zamları hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından tamamı, nemanın ve toplu iş sözleşmesi farkı ile ikramiyenin ise en fazla dörte birinin haczi mümkündür. 2 5754 sayılı Kanun ile değişik 5510 sayılı Kanunun 93. maddesi aynı Kanunun dördüncü maddesinde sigortalı sayılanlar başlığı altında tanımlanan emekli aylığına hak kazanan sigortalılar için ortak hüküm olarak düzenlenmiştir. İİK'nun 83 üncü maddesine nazaran özel kanun niteliğindedir. İİK'nun 83. maddesinde yer alan kısmen haczedilmezliğe konu "tekaüt maaşları ile tekaüt sandıklarınca bağlanacak aylıklar ve gelirler, 5510 sayılı Kanundan önce 5434 sayılı Kanunun 133 ve 135. maddeleri gereği uygulama kabiliyeti kalmadığından" bu madde içinde yer almasının hükmü kalmamıştır. Bu nedenle çalışanlar için geçerli olan İİK 83. maddesinin 5754 sayılı Kanun ile değişik 5510 sayılı Kanun hükümleri gözetilerek yeniden düzenlenmesi gereklidir. Dipnot: 1 12.H.D. 30.11.2006, E.2006/19354-K.2006/22594 12.H.D. 18.10.2005, E.2005/4047-K.2005/20178 2 12.H.D., 27.12.2004 T. E.2004/22540-K.26972 113

Mustafa Lütfi Tombaloğlu İİK nun 170/III, İİK nun 170/IV ve İİK 68a/Son Maddeleri Arasında Tazminat Hükümleri Yönünden Uyum Sağlanması Zorunluluğu İİK'nun 170/III. maddesinde, borçlunun kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazı, icra mahkemesince İİK'nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre incelettirilmesi sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verilebileceği, itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı, alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkının olduğu düzenlenmiştir. (Aynı maddede)-inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa borçlu, senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği belirtilmiştir. Maddenin m.170/iii son cümlesinde "Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunacağı ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş tazminat ve para cezasının kalkacağı" düzenlenmiştir. İİK'nun 170/III. maddesiyle İİK 68/a maddesi arasında uyum sağlanıp sağlanmadığı konusunda, kanunun hükümet gerekçesinin 49 uncu maddesinde "Bu madde ile imza itirazını icra mahkemesinin İİK'nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre inceleyeceği belirtilerek iki madde arasında uyum sağlanmış; aynı maddenin beşinci fıkrasına paralel bir düzenleme ile borçlunun takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına çarptırılacağı belirtilerek iki madde arasında paralellik kurulmak istenmiştir. Maddeyle ayrıca borçlunun icra inkar tazminatı ve para cezasından sorumlu tutulabilmesi için takibin geçici olarak durdurulmuş olması şartı getirilmiştir. Zira takip geçici olarak durdurulmamışsa, alacaklının itiraz nedeniyle bir zarara uğraması söz konusu olmayacaktır. 1 Dairemizin sürekli uygulamalarında olduğu gibi, örneğin; "inkar tazminatı ve eklentilerinin tahsili için başvurulan takiple ilgili borçlu menfi tespit davası açmışsa, İİK'nun 170/III üncü maddesi uyarınca inkar tazminatının tahsili dava sonuna kadar ertelenir." 2 Yine İİK'nun İİK 170/IV maddesinde kötü niyet unsuru üzeride durularak, icra mahkemesinin itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti ve ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunacağı ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş para cezası kalkacağı" düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile 170. maddenin üçüncü fıkrasına paralel düzenleme yapılmak istenmiştir. Bu konuda Prof. Dr. Baki Kuru'nun İcra ve İflas Hukuku el kitabının 680. sahifesinin dip notunda da belirttikleri gibi "kanunla İİK nun 170/IV c.1 hükmünle alacaklı aleyhine tazminat ilave edildiği halde, değişiklik yapılmayan m. 170/IV c.2 hükmüne tazminat kelimelerinin ilave edilmesi unutulmuştur." Açıklaması ile de kanun düzenlemesi safhasında tazminat hükmünün dava sonuna kadar ertelenmesinin unutulduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/son maddesinde dava açılması halinde verilen tazminatın dava sonuna kadar ertelenmemesi, alacaklıların mağduriyetine neden olmakta ve tazminatın takibe konulmasına neden olmaktadır. 114

Bankacılar Dergisi Bu durumda kanun koyucu tarafından İİK'nun 170/III ile İİK 170/IV. fıkrası arasında paralellik sağlama isteği yerine gelmemiş olmaktadır. Dairemizin kötü niyetin tespiti ile ilgili açıklayıcı kararı mevcuttur. Örneğin; "Takip senet lehtarı tarafından keşideci hakkında yapıldığı için alacaklı, senet keşidecisi borçlunun imzasının sıhhatini bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden, ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imzaya itirazı sabit olana karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. Bu nedenle borçlu yararına tazminata hükmedilmesi yasaya uygun ise de, İİK'nun 170/4. maddesinde öngörülen yüzde yirmi oranının aşılması nedeni açıklanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur. 3 Yine "kötü niyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhinde kanunda öngörülen yüzde yirmi oranının ne sebeple aşıldığı açıklanmadan yüzde kırk oranında inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsizdir" 4, denerek Dairemizce uygulamaya yön verilmiştir. Genel hükümlere göre yürütülen icra takibinin alacaklı itirazının geçici kaldırılması isteminin İİK 68/a maddesi kurulları doğrultusunda incelettirilmesi sonucu, İİK. 68a/son maddesinde "itirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu; bu talebin reddi halinde alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, İİK'nun 68a/son maddesinde alacaklı aleyhine verilen tazminat "alacaklının haksız olarak takip yapmış ve icra mahkemesinde itirazın (geçici) kaldırılmasını istemiş olmasının müeyyidesidir. Alacaklının tazminata mahkum edilmesi için kötü niyetli görülmesi şart değildir". 5 İİK'nun 68a/son ve İİK 170/IV maddelerinin uygulanmasında, İİK 68/a son maddesinde alacaklı itirazı geçici kaldırılması isteminin reddi halinde kötü niyet unsuru aranmadan tazminata mahkum edilmekte, fakat icra iflas kanununun 170/IV. Fıkrasında senedi takibe koymada kötü niyeti olduğu anlaşılan alacaklı takip konusu alacağın yüzde kırkı oranında tazminata mahkum edilmektedir. Bu durum İİK'nun 68a/son maddesine göre tazminata hükmedilen alacaklılar tarafından eşitsiz uygulamaya sebebiyet verildiği ileri sürülmektedir. Belirtilen nedenlerle İİK 170/III, 170/IV ve 68a/son maddeleri arasında tazminat hükümleri yüzünden paralellik kurulması zorunludur. Dipnot: 1 2 3 4 5 İcra İflas Kanunu ve ilgili mevzuat Prof. Hakan Pekcanıtez, Mine Akkan, Evrim Erişli sh. 157, dipnot 151 12.H.D. 31.10.2008 T. E.17539/K.21328 12. H.D. 22.12.2005, 22293/25824 12.H.D. 21.02.2006, 126/3134 Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku el kitabı sh. 281 115