İŞÇİ BÜLTENİ. Son 12 yılda en az 14 bin 455 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitrirdi! Gücümüz Birliğimizden Gelir! facebook/umraniyeibd



Benzer belgeler
EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Merkezi. Facebook sesgm1996 1

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

İŞÇİ BÜLTENİ. Kendilerine saraylar yapanlar bizi açlığa mahkum ediyorlar. Asgari ücrete %6 zam geldi! Gücümüz Birliğimizden Gelir!

KAMU İSTİHDAM BÜLTENİ

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

KAMU İSTİHDAM RAPORU. Giriş

Kadınlar asgari ücreti değerlendiriyor: Söz hakkımız da yok yaşama şansımız da!

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

Ev işçileri sendikalaşıyor

İŞSİZLİKTE VAHİM TABLO SÜRÜYOR! KAYITDIŞI ve GÜVENCESİZ İSTİHDAM ARTIŞI KAYGI VERİCİ BOYUTTA

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

Cumhuriyet Halk Partisi

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İŞÇİ BÜLTENİ. Gücümüz Birliğimizden Gelir! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

HAKLARIMIZ BİRER BİRER ELİMİZDEN ALINIYOR! İZİN VERMEYELİM!

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

Tarihi karanlık bir aile: Rockefeller

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ LAFTA KALDI: İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak :48

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

İ Ş Ç İ L E R İ N B İ R L İ G İ B Ü L T E N İ

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi

Araştırma. DİSK-Birleşik Metal İş. v 8 Mart gelirken kadın çalışanların durumu. No:

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

İŞSİZLİK GERÇEK, İSTİHDAM SEFERLİĞİ YAPAY!

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

örgütlenmeye, mücadeleye!

Esenyurt İşçi Bülteni

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

MÜCADELEYE! Son yıllarda sermaye sınıfının İŞÇİ BÜLTENİ. Taşeronlaşmaya ve. iş cinayetlerine karşı. Gücümüz Birliğimizden Gelir! İşçiler, kardeşler,

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Ocak / January Temmuz / July 1985

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

EVDE BAKIM PARASI ALANLARA SİGORTA GELİYOR

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

BELEDİYELERDE İŞTEN ÇIKARTILAN İŞÇİLERİN EKONOMİK-SOSYAL DURUMLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

GERÇEK İŞSİZ SAYISI 6 MİLYON 2,6 MİLYON GENÇ BOŞTA GEZİYOR

8 Ekim'de "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi"ni Kurmak İçin Ankara'dayız!

Taşerona ve sömürüye karşı Greif fabrikasında işgal sürüyor... Greif işçisiyle dayanışmaya!

CHP EMEK BÜROLARI EMEK BÜLTENİ

Şatafatlı ambalajın içinde hakkını kaybeden 1 milyon taşeron var

KONU: 2011 yılının ikinci yarısı için belirlenen asgari ücret tutarları

GENÇ, KADIN ve ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZLİĞİNDE VAHİM TABLO!

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Türk-İş/Basın-İş e üye ol!

Ocak / January Temmuz / July 1985

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

-1- Adres: A Blok AZ. Kat 1 Nolu Banko Oda: 12, TBMM, ANKARA Tel: +90 (312) (312) Faks: +90 (312) E-Posta:

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

birleşelim, mücadele edelim, kazanalım!

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN GERÇEKLER

Transkript:

Gücümüz Birliğimizden Gelir! İŞÇİ BÜLTENİ facebook/umraniyeibd İşçi Bülteni Özel Sayı 1185 - Kasım 2014 Son 12 yılda en az 14 bin 455 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitrirdi! İşçi katliamlarına karşı mücadeleye! Dünya da ve Türkiye de bizler her geçen gün daha ağır çalışma koşullarında çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Ayrıca bizler düşük ücretler, ağır, esnek ve kuralsız çalışma koşulları nedeniye köleliğe mahkum ediliyor ve patronların kar hırsları nedeniyle her geçen gün katlediliyoruz. Özelleştirme, taşeronlaşma, kıdem tazminatının gaspı, iş güvencesinin ortadan kalıdırılması, Ulusal İstihdam Paketi, kiralık işçi büroları ile AKP hükümetinin sermayenin emrine amade olduğunu görüyoruz. AKP hükümeti, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda bizlerin kırıntı düzeyde kalan haklarına dahi saldırırken ve bizleri adeta ortaçağ koşullarında yaşamaya mahkum bırakıyor. Bu saldırılar ve hayata geçirilen yasalar sonucu iş cinayetleri alabildiğine artmış durumdadır. Her geçen gün onlarca iş cinayetleri haberi geliyor. AKP hükümetinin 12 yıllık bilançosuna kısaca bir baktığımızda ise tablo daha net gözüküyor. Son 12 yıl boyunca İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi nin açıkladığı rakamlara göre 14 bin 455 işçi iş cinayetine kurban gitti. 2014 yılının ilk on ayında en az 1600 işçi yaşamını yitirdi... Ekim ayında ise 160 işçi yaşamını yitirdi. Ekim ayında yaşanan iş cinayetlerinde 133 erkek işçi ve 27 kadın işçi yaşamını yitirdi. Bu tabloya baktığımızda patronların daha fazla kar hırsı nedeniyle en basit işçi sağlığı önlemleri alınmaktan kaçındığı görülüyor. Sermayedarlar için büyük mali külfet olarak görülen önlemler alınmamakta ve devletin ilgili kurumlarınca sermayedarların azda olsa alması zorunlu önlemlerin alınıp alınmadığı denetlenmemektedir. Sonuç olarak yaşanan özelleştirmeler, taşeron sistemin yaygınlaştırılması ve çıkartılan yasalarla çalışma koşullarımız daha da ağırlaştırılıyor ve katlanılmaz bir hal alıyor. Sermayenin saldırılarına karşı topyekûn mücadele edilmelidir. Taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine ve düşük ücretlere karşı İşçilerin Birliği Derneği nde örgütlenmeye!

Yeni yılda emekçinin payına yine kölelik düşecek! Savaş ve saldırganlığa devasa bütçeler ayıran, dinci gerici AKP iktidarının daimi şefi Tayyip Erdoğan ın Ak Saray ı için milyar dolarlar harcayan sermaye devleti, yeni yılda yapacağı sefalet zammı oranını ilan etti. 2015 yılı programına göre, kamu emekçisine, emekliye ve işçiye gelecek yıl verilecek zam ortalama yüzde 3 ü geçmeyecek. Bakanlar Kurulu nun 2015 yılı için aldığı bu kararlar geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete nin mükerrer sayısında yayınlandı. Buna göre, halen brüt 1.134 TL düzeyinde olan asgari ücret için gelecek yıl ilk altı ay %3 + diğer altı % 3 yani yıllık toplamda %6 oranında zam verilmesi planlanıyor. Asgari ücret, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlendiği bize lanse edilse de yıllardır süren bu ortaoyununda Türk-İş ağaları bir figüran olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla da bir kez daha ortaya çıktı. Programda yer alan oranlar kesinlik taşımasa da, Aralık ayı sonunda asgari ücret tartışmalarının bu düzeyden başlayacağı ve bu oranı pek açmayacağı da bir gerçekliktir. Programda yer alan diğer bilgiler ise, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları da benzer oranlarda artırılacak. Bu kapsamda SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları ocak ve temmuz aylarında sırasıyla %3.45 ve %3.63 oranında artırılacak. Diğer yandan kamu emekçilerinin maaşları da Ocak ayında %3 ve Temmuz ayında %3.63 oranında artacak. Yüzde 3 ün üzerine gelen 0.63 ise enflasyon farkı olarak kamu emekçisi ve emekliye verilecek. İşçilerin Birliği Derneği nde Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası DEV-TEKSTİL in tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Devrimci sınıf sendikacılığı çizgisini temel alarak yola çıkan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası nın (DEV TEKSTİL) tanıtım toplantılarından birine 2 Kasım günü İşçilerin Birliği Derneği nde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan DEV TEKSTİL kurucuları neden ve nasıl bir sendika olmalı, neden bir sendika kurma ihtiyacı duyuyoruz? sorularına yanıt verdiler. Sınıf hareketi ve sendikal hareketin 80 li yıllardan bugüne bir durgunluk içinde olduğunun, peşpeşe yaşanan krizler ve ekonomik-sosyal saldırıların ardından son yıllarda işçilerin mücadele arayışı içine girdiklerini vurgulayan konuşmacılar bu süreçte sınıfa yönelik saldırılar ve işçi direnişleri üzerinden örnekler verdiler. Bu arayış içinde devrimci bir sınıf hareketi yaratma mücadelesinin bir parçası olmak için yola çıktıklarını belirten DEV TEKSTİL kurucuları, yola çıkarken sendikanın tüzük tartışmalarını ve sendikal mücadelede önlerine koydukları hedefleri gerçeğe dönüştürmek için çabalarına devam ettiklerini belirttiler. Greif direnişinin, işçi sınıfı mücadelesi ve sınıf sendikacılığı yönüyle önemli bir deneyim olduğunu vurgulayan DEV TEKSTİL temsilcileri, sendikal bürokrasiyi ve icazetçi sendikal anlayışı mahkum ederek, işçi sınıfının saldırılar karşısında direnişini göğüsleyebilecek bir sendikal anlayışı taşıdıklarını anlattılar. DEV TEKSTİL temsilcileri, söz-eylem bütünlüğü olan, taban örgütlenmeleri, komiteler ile fiili-meşru mücadeleyi temel alarak kazanımlar sağlamayı hedeflediklerini dile getirdiler. Yapılan konuşmalarda ayrıca, söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu devrimci sınıf sendikacılığı anlayışıyla sürecin kazanılacağını belirterek DEV TEKSTİL de örgütlenme çağrısı yaptılar. 2 Yapılan konuşmaların ardından sendikanın işleyişi, önüne koyduğu mücadele programı ile ilgili yöneltilen soruların cevaplanmasıyla toplantı sona erdi.

AKP hükümeti 2015 için orta vadeli saldırı programını açıkladı... Güvenceli iş güvenceli gelecek istiyoruz! 62. AKP hükümetinin Orta Vadeli Programı (OVP) geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıklandı. 2015-2017 dönemini kapsayan programda işçi ve emekçileri yakından ilgilendiren kapsamlı saldırı maddeleri var. Bunlar sermaye sınıfının uzun zamandır dile getirdiği ve çıkarılmasını istediği yasal düzenlemelerdi. Bu programla AKP hükümeti sermayenin bu isteklerini önümüzdeki zamanlarda yerine getireceğini taahhüt etmiş bulunuyor. AKP hükümetinin önüne koyduğu gasp listesini kısaca üç başlıkta özetleyebiliriz. Başta özelleştirmeler olmak üzere, taşeron çalıştırma yaygınlaştırılacak. Daha önce işçilerin tepkilerinden dolayı rafa kaldırılan kıdem tazminatının fona devredilmesi önündeki engeller kaldırılacak. Yine bir diğer başlıkta kiralık kölelik işçi büroları olan özel istihdam bürolarının yaygınlaştırılması sağlanacak. Programda en öne çıkan maddelerden biri kıdem tazminatının fona devredilmesi. Bu bireysel hesaba dayalı bir tazminat hesabının oluşrulması olarak ifade ediliyor. Uzun zamandır dillendirilen ve çıkarılmak istenilen bu yasayla kıdem tazminatı oranı, süresi ve kapsamı tamamen kuşa çevrilecek. Ve herhangi bir devlet güvencesi de olmayacak. Yani kıdem tazminatı ile birlikte patronun keyfi işten atması kolaylaşacak, kısmi de olsa iş güvencesi sağlayan kıdem tazminatı artık ortadan kaldırılacak. Programda belirtilen bir diğer saldırı başlığı ise özelleştirmelerdir. AKP döneminde tarihin en büyük özelleştirmeleri yapıldı. Büyük devlet işletmeleri, madenler özel sektöre peşkeş çekildi. Nitekim özelleştirmelerin sonuçlarını bugün isçi sınıfı çok ağır bir şekilde yaşıyor. Taşeron çalışan işçi sayısı son 12 yılda dört kat arttı. İşçi ücretleri sefalet düzeyine çekildi. Yine alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle madenlerde yüzlerce işçi yaşamını yitirdi. Bu yeni yapılacak özelleştirmelerle de bu ölümler daha da artacaktır. Yine programda açıkca ifade edilen bir diğer saldırı başlığı da kiralık işçi uygulamasıdır. Önümüzdeki dönem özel istihdam büroları arttırılacak ve faaliyet gösterdikleri alanlar genişletilecektir. Orta vadede çalışma yaşamına kiralık işçi oranı taşeron uygulaması gibi artacak ve işçiler o işletmeden bu işletmeye kiralanacaklardır. Önümüzdeki 2015 yılında startı verilecek olan bu saldırılara karşı işçi sınıfı kendi talepleri ve kendi programı ile mücadeleye atılmalıdır. Bu yapılmaz ise kölelik koşulları 3 daha da derinleşecek, işçi ve emekçilerin çektiği acılar yani yoksulluk ve ölümler kat be kat artacaktır.

Taşeron sistemi kölelik ve ölüm demektir! Kapitalistler yaşadıkları ekonomik krizin yükünü biz işçilerin sırtına yüklemeye devam ediyor. Yaşamlarımızı uyguladıkları acı reçetelerle adeta cehenneme çeviriyorlar. Açlık sınırının dahi altında ücretlerle çalışmamız yetmezmiş gibi, esnek ve kuralsız çalışma koşullarına mahkum edilmiş durumdayız. Yoğun emek sömürüsünün uygulandığı fabrikalardan, madenlerden, inşaatlardan hemen hemen her gün işçi ölüm haberleri geliyor. Daha Soma nın acısı dinmeden, Torun Center da 10 işçi arkadaşı kaybettik, ardından Ermenek te 18 maden işçisi patronların üç kuruşluk kar hırsına kurban gitti. Her yıl yüzlerce işçinin ölümüne, binlerce işçinin sakat kalmasına yol açan ağır çalışma koşulları, 80 askeri darbesiyle beraber hayata geçirildi. Sınıfın örgütlü kesimlerini kıyımdan geçiren sermaye devleti ardından yarattığı dikensiz gül bahçesinde sosyal yıkım programlarını bir bir hayata geçirmeye başladı. Yıllarca verilen mücadelelerle kazanılan haklarımız tek tek elimizden alınmaya başladı. Sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel sosyal alanlar patronların talanına açıldı, emeklilik yaşı yükseltildi ve işçi sınıfını parçalayan, atomize eden taşeron çalışma yaygınlaştı ve yaygınlaştırılmaya devam ediyor. İşçi katliamlarının eksik olmadığı bugünün Türkiye sinde saldırıların karşısında öfkesi bilenen işçiler mevzi direnişlerle sermayeye cevap vermeye çalışıyor. Bunun en güncel örneği Greif direnişidir. 44 farklı taşeronun bulunduğu Amerikan tekeli Greif te ağır çalışma koşulları, düşük ücretler uygulanmaktaydı. Taşeron, kadrolu demeden 600 işçi fabrikalarını işgal ederek bu sömürü koşullarına dur dediler. Taşeron çalışmaya karşı verilmesi gereken fiili meşru mücadelenin en güçlü örneğini oluşturan Greif işçisi hem sermayeye korku saldılar hem de satılmış sendika bürokratlarının ezberini bozarak koltuklarını sarstılar. Ağır ve yıpratıcı çalışma koşullarına, iş cinayetlerine, düşük ücretlere ve taşeron çalışmaya karşı tıpkı Greif işçileri gibi kendi inisiyitafimizi oluşturarak ve tabandan örgütlenerek mücadele etmekten başka çaremiz yok. Greif işçilerinin açtığı yoldan yürümeli ve mücadeleyi büyütmekten başka çıkar yolumuz yok zira yeni Türkiye de kapsamlı saldırılar bizi beklemekte. 4 İşsizlik oranının %20 ye yani 5 milyon 446 bin kişi... TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan bir raporda Türkiye deki işsiz sayısının %10 olduğu ortaya çıktı. DİSK-AR bu rakamın umudu olmadığı için iş aramayanların işsiz sayılmadığının belirterek doğru olmadığını Türkiye deki asıl işsizlik oranının %20 ye yaklaştığını belirtti. Ayrıca DİSK-AR raporunda şu bilgilerde bulunuyor: "Temmuz 2014 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar (umutsuzlar) dahil edildiğinde, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 9.8 değil, yüzde 18.8 ile yüzde 20'ye yaklaştı. Aynı şekilde, işsiz sayısı da 2 milyon 867 bin değil, 5 milyon 446 bin kişi olarak gerçekleşti. Eksik ve yetersiz istihdam edilen kadınlar dahil edildiğinde bu oran yüzde 31.0 seviyesine yükseliyor. Geniş tanımlı işsizlik kadınlar için ise yüzde 28.2 gibi çok yüksek bir seviyede gerçekleşti."

ARMSAN patronundan sendika düşmanlığı ARMSAN işçileri direnişte! Yaşasın sınıf dayanışması! İŞÇİ BÜLTENİ Ümraniye de kurulu bulunan ve silah sanayinde üretim yapan ARMSAN Silah San. ve Tic. AŞ. fabrikasında çalışan işçiler, bir süre önce Birleşik Metal-İş Sendikası nda örgütlendiler. Fabrikada üye çoğunluğunu sağlayarak bakanlığa başvuran sendikaya yetki belgesi 28 Ekim 2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ndan geldi. Fabrikadaki örgütlenmenin farkına varan ARMSAN patronu ise, karşı saldırıya geçerek sendika üyesi 7 işçiyi işten attı. İşten atma saldırısının ardından işçiler 6 Kasım Perşembe gününden itibaren fabrikanın önünde direnişe başladılar. ARMSAN daki işten atma saldırısına ilişkin açıklama yapan Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Sendikamız ülkenin birçok bölgesinde işverenlerin benzeri tavırları karşısında yılmadan mücadele etmiş ve her defasında DİSK/ Birleşik Metal-İş bayrağını işçilerle birlikte işyerlerinde dalgalandırmayı başarmıştır. Bu vesileyle tüm kamuoyunu ARMSAN Silah Sanayi ndeki işçi kıyımına karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Ülker fabrikasında işçiler direnişte... Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş in yetkili olduğu Ülker fabrikasında sendika seçme özgürlüğünü kullarak DİSK/Gıda- İş'e üye oldukları için işten atılan işçiler direnişe başladı. İşten atılan işçiler işten atma saldırısını fabrika önünde gerçekleştirdikleri bir basın açıklamasıyla protesto ettiler. Eylemde ilk olarak sözü Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Seyit Aslan aldı. Aslan, Karaman ve Soma işçilerine selam göndererek başladığı konuşmasında, işçilerin bir lokma ekmek için hayatlarını verdiklerini dile getirdi. İşçi ölümlerinin, öldürenlerin yanına kar kaldığını belirten Aslan, çalışma ve yaşam koşullarının ağırlığına dikkat çekerek taşeronluk sisteminin son bulmasını istedi. ayrıca Aslan, Murat Ülker'in 2012'de Türkiye'de en zengin kişi seçildiğine dikkat çekerek, işçilerin ise bayram demeden, kölece çalıştırıldıklarını belirtti. Ülker'in, gayrimenkulleri, sermayesi, işletmeleri düşünüldüğünde bir dünya şirketi olduğunu belirten Aslan, bunların işçilerin kanı ve emeği üzerinden var edildiğini vurguladı. Aslan ayrıca, yasalara uymayan sermaye karşısında kendilerinin de yasalara uymayacaklarını, direnerek meşru haklarını savunacaklarını dile getirdi. Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasında fabrikadaki son durum anlatılırken aynı zamanda fabrikadaki çalışma koşulları için şunlar söylendi. Yasalarda gece çalışması yedi buçuk saatten fazla olamaz denmesine rağmen işçilerimiz 12 saat çalıştırılmaktadır. Bayram seyran demeden ve işçinin rızasına bakılmaksızın yıllık 270 saat olan fazla mesai süreleri de aşılmakta ve işçilerimizin çoğunda meslek hastalıkları görülmektedir. Çalışma koşulları çok ağır, ücretler çok düşüktür. İşçilerimizin yıllık izinlerini kullanmalarına dahi izin verilmemektedir. Ve işçilerin sendikası olduğunu iddia eden Öz Gıda-İş Sendikası, yetkili olduğu her yerde olduğu gibi burada da kraldan çok kralcı gibi davranmakta ve patron savunuculuğu yapmaktadır. 15-20 yıllık işçilerin 1000 ile 1200 lira ücretle çalıştırıldığı bu işletme dünyadaki gıda devleri arasındadır. 5

Gençliğin devrimci birliğini yaratmak için ileri... Zenginlik ve yoksulluk arasındaki uçurumun arttığı, gericiliğin yaşamımızın her alanına yerleştiği, emperyalist savaşların her geçen gün masum onlarca insanı katlettiği, gençliğin sonu belli olmayan bir geleceksizliğe mahkum edildiği bir sistemde yaşıyoruz. Bu sistem tam da patronların, bir avuç sermayedarın, alın terimizi çalarak yaşamını devam ettiren asalakların sistemidir. Sömürü çarkları arasında ezerek gencecik insanların umutlarını tüketen bu sisteme karşı öğrenci gençlik yıllardır gelecek ve özgürlük için mücadelesini Denizlerden, Mahirlerden, İbolardan, komünist işçi Alaattinlerden devralarak sürdürüyor. Bugün ise geleceksizlik kuyusuna itilmediği, özgür bir dünya için verdiği mücadeleyi daha da büyütmek için yeni bir köprü yapıyor, Devrimci Gençlik Birliği ni kuruyor. 30 Kasım günü gençliğin devrimci birliğinin kurulacağı bu etkinlikte tam da bu anlamıyla büyük bir önem taşıyor. Biz işçi ve emekçilerin sınıfsız-sömürüsüz bir dünya için yürüttüğü bu mücadelenin bir parçası olan DGB nin kuruluş etkinliğine tüm işçi ve emekçiler bu yüzden katılmalı ve gençliğin devrimci birliğine güç katmalıdır. 30 Kasım 2014 Pazar / Saat 17.00 Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi Sınıfın devrimci neferi Alaattin Karadağ kavgamızda yaşıyor! Bir zincir vardı, etle kemiğin birleşmesine engel olan, onları da çoktan kırdım!.. Alaattin Karadağ Bundan tam 5 yıl önce 19 Kasım 2009 da sokak ortasında polis tarafından vurulan Alaattin Karadağ hayatı boyunca inandığı dava uğruna mücadele vermiştir. Fakir bir ailenin çocuğu olan Alaattin Karadağ küçüklüğünden beri çalışmak zorunda kalmış ve ailesine yardım etmiştir. İşçi sınıfının devrimci partisiyle ve uğruna tereddütsüzce ölünecek davayla da bu süreçte tanışan Karadağ. Biz işçilerin kurtuluşunun kendi ellerimizde olduğunu bilmekte ve çalıştığı bütün fabrikalarda sınıfı devrimcileştirmek için çabalamıştır. Alaattin Karadağ yoldaş, sermayenin işçi ve emekçilere dayattığı kölece hayata karşı sınıfın mücadele bayrağını dalgalandırdı. Fabrikalarda, sınıfın öncüsü oldu. Üstün bir sorumluluk bilinciyle davranan komünist işçi Alaattin Karadağ ın biz işçilere bıraktığı bayrağı ancak onun yolundan giderek göklere çıkarabiliriz. Son dönemde işçi sınıfına dönük yoğun saldırılar (taşeronluk, esnek çalışma, kıdem tazminatı gaspı vb ) gündemde. Bu saldırılara karşı örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka yolumuz yok. Artık yeni Alaattinler olup fabrikalardan direnişlere, işgallere yürüme zamanı 6

Ekim Devrimi 97. Yılında güncelliğini hala koruyor. İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır! Emperyalist-kapitalist düzenin 1970 ten beri yaşadığı ve bizlerin daha doğrudan 2008 yılında hissettiği ve faturası birkez daha bizlere kesilen ekonomik kriz ile biz işçi ve emekçiler adeta sosyoekonomik bir bunalım içerisine atılmış olduk. Aradan altı yıl geçmiş olmasına rağmen dünya ekonomisinin içerisine girdiği kriz biz işçileri emekçileri etkilemeye yaşam koşullarımızı daha katlanılmaz hale getirmeye devam ediyor. 1800 lü yılların sonunda da dünya büyük bir ekonomik kriz içerisinden geçiyordu. Kapitalist patronlar, o dönemde de faturayı işçi ve emekçilere keserek krizden kurtulmanın yolunu aradılar. Yetmedi kapitalistler yeni Pazar arayışına girdiler ve krizin faturasını 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı yla dünya halklarına kestiler. Ancak Rusya proleteryası, krizin faturasını ödemek ve kendisi üzerinden servetlerine servet katanların olduğu, servet sefalet kutuplaşmasının arttığı bir dünyayı artık istemiyordu. Bu yüzden 1789 Fransız devriminin öncüleri olan Fransız proleteryasının yükselttiği bayrağı devraldılar. Açlığın, sefaletin ve sömürünün olmadığı bir dünya için, sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti için adım attılar. 25 Ekim 1917 de (Miladi takvime göre 7 Kasım 1917) şanlı Ekim Devrimi ni tüm dünya proletaryasına armağan ettiler, yani buzu kırdılar yolu açtılar!. Bizlerde Rusya prolerteryasının açtığı yoldan ilerlemeli ve gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan bir dünyayı kurmalıyız. Çünkü her geçen gün çalışma koşullarımız daha katlanılmaz hale gelmesine, güvencesiz ve geleceksiz çalışmaya, iş cinayetlerinde kurban gitmeye ve en önemlisi bizlerin üzerinden servetlerine servet katan bu düzenden kurtulmak için mücadele etmeliyiz. Bu yüzden işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır. İşçi arkadaş! Ağır çalışma şartlarında kölece çalışıp üç kuruşluk ücrete talim mi ediyorsun? Onurun çiğnenip hakarete mi uğruyorsun? Hakkını aradığın için işten mi atılıyorsun? Hakların için hukuksal destek mi arıyorsun? Patron keyfiyetine yeter deyip sendikalı olmak mı istiyorsun? Desteğe, dayanışmaya, bir yol gösterene mi ihtiyaç duyuyorsun? Yalnız ve çaresiz değilsin! İrtibat: 0535 257 70 99 7

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü Kendi destanımızı yazalım... Kadın insanlığın anası, insanlığın namusu. Kadın için bir çok kalıp var aslında; oysa yalnızca kadındır, bireydir, insandır. Hani bir söz var: Cenettiniz sizin olsun. Ben annemi ağlarken de gördüm, gülerken de diye. Anaların gözyaşı hiç dinmiyor ki. Şiddetin hangi yönünden bahsetmeli. Kadın; evde, işte, okulda, otobüste, sokakta her yerde şiddete maruz kalıyor. Toplumun en küçük yapısı olan aile kurumunda başlıyor önce kadına yönelik şiddet, üstelik çocukluk yaşlarında. Sırf kadın olduğu için ev işlerini yapmayı öğrenmeli, erkeğe hizmet etmeli. Çünkü bu kadının, kız çocuğun görevi. Baskılar altında okumaya devam ederse okur yoksa erken yaşta evlendirilir. Aile içinde kadına biçilen değer ve sunulmaya çalışılan hayat budur. Kadının istekleri, hayalleri ve yaşam biçimi olamaz asla. Toplum kadın için ne düşünüyorsa o olur. Halen başlık parası ile evlendirilen kadınlar var. Boşandığı için çevresi tarafından kötü gözle bakılan kadınlar var. Çünkü kadın dediğin eşinden boşanamaz. Ölene kadar ev içindeki şiddete dayanmalı, sabretmeli ama asla boşanmamalı. Kendisi için yeni bir hayat kuramaz, kurmaya kalksa bile eski eşi tarafından öldürülür. Tecavüze uğrasa da susmak zorunda kalır. Ailesinden, çevreden utanır, yaşadığı dehşeti asla dışa vuramaz. Bu yazıların birçoğu aslında hepimiz için bilindik, yabancısı olmadığımız hikayeler. Biz kadınlar artık hikayelerle oyalanamayacak kadar acılı ve öfkeliyiz bu düzene. Artık kendi kalemimizle, kendi gerçeğimizi, kendi düşlediğimiz hayatı yazmak için örgütlenip mücadele etmeliyiz. Kendi destanımızı ancak alanlarda, meydanlarda mücadele ederek, hak arayarak yazabiliriz. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nde bütün kadınlar alanlarda bizlere dayatılan bütün baskılara isyan ederek sesimizi yükseltelim. Eski Sinter direnişçisi kadın işçi İşçi Bülteni Özel Sayı: 1185 * Fiyatı: 25 Kr * Kasım 2014 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddesi Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92