Bu seçimde tek soru var

Benzer belgeler
Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

ekonomi olduğu görülüyor. Erken seçim olma ihtimalinin zor olduğu, AKP'nin ekonomide rahatlama yaşatmadan seçimi tekrarlatmasının mümkün olmadığı görü

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu Sandık Sonrası Araştırması

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Bu araştırma, 24 Haziran 2018 de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde seçmenin oy tercihlerini tahmin etmenin yanı sıra seçmenin

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Personel alımları devam edecek

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

İstanbul 13. Müebbet çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

Cumhuriyet Halk Partisi

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

ACR Group. NEDEN? neden?

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4

Biz yeni anayasa diyoruz

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Cumhuriyet Halk Partisi

KURULTAY SONRASI CHP Lİ SEÇMENLERİN NABZI-2

MEDYANIN EYLÜL AYI GÜNDEMİ - DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA - Özgür Gazeteciler Platformu Salı, 04 Ekim :31

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Grubu Isparta Meyve Suyu Üretim Tesisleri nin açılışında konuştu

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

Genel Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti 2. Olağanüstü Kongresi nde konuştu

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

Cumhuriyet Halk Partisi

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

TÜRKİYE 2015 GENEL SEÇİMLERİ SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Başbakan Yıldırım TRT Haber de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU CHP NİN HİÇ DEĞİŞMEYEN 2 ÖZELLİĞİ İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI YIL: 2012 SAYI : KASIM te.

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Anayasa konusu rekabet olmaktan çıkmalı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Başbakan Yıldırım, İzmir Gaziemir de halka hitap etti

Meselemiz, hükümet ortaklığı kurmak

İşte 5 Araştırma Şirketinin Son Seçim Tahmini

Ana gündem yeni Anayasa

Cumhuriyet Halk Partisi

Metodoloji Türkiye Ne Diyor?

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Cumhuriyet Halk Partisi

Başbakan Yıldırım Kütahya Tavşanlı da halka hitap etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, Afrika'nın Tamamında Müstakil Büyükelçiliklerimizin Olmasıdır

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ Beykoz da - Özgün Haber

TÜRKİYE GENELİ SEÇİM ARAŞTIRMASI 5-9 EKİM Araştırma, Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER) tarafından, 5-9 Ekim 2015

PollMark Araştırma 1 KASIM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ DEĞERLENDİRME ARAŞTIRMASI

Seçim sonuçları (İşte Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları 2018)

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

Macit Gündoğdu:2019 Yerel Seçimleri ne hep beraber emin adımlarla yürüyeceğiz

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: BAŞBAKAN IN İLETİŞİM VERGİSİNDE KAMUYA VERDİĞİ BEYANAT, BİZİM İÇİN BİR

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

İSTANBUL KAMUOYU ARAŞTIRMASI MAYIS 2015

AKP YE BU SAFHADA OY VEREN HERKES VEBAL ALTINDADIR

Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. Doğu ERGİL Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Cengiz YILMAZ Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN NİSAN

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Genel Başkan Ymm Nail Sanlı nın Açılış Konuşmasından Başlıklar

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Yapmazsa namerttir. DEVLET Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Başbakan, Meclis te bir araştırma Komisyonu kurarak koalisyon

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Transkript:

Bu seçimde tek soru var Ekim 30, 2015-12:53:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu seçimde tek soru var, AK Parti tek başına iktidar olacak mı, olmayacak mı? Bu anlamda, neredeyse referandumvari bir seçime gidiyoruz" dedi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasına ilişkin karara yönelik, "Bu süreçle ilgili olarak çok açık ve net ifade ediyorum, bu tamamıyla hukuki bir süreçtir. Bizim tarafımızdan herhangi bir müdahale söz konusu olmamıştır" dedi. NTV ve Star televizyonu ortak yayınında "Liderler Konuşuyor" programına eşi Sare Davutoğlu ile konuk olan Başbakan Davutoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Sözlerine Cumhuriyetin ilanının 92. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Davutoğlu, "nice asırlara, nesillere ulaşılması" temennisinde bulundu. Cumhuriyetin anlamı sorulan Davutoğlu, cumhuriyetin anlamının cumhur kelimesinde saklı olduğunu söyledi. Buna salt "halkın idareye katılımı" gibi bakılmaması gerektiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, cumhuriyetin bir felsefe olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan Davutoğlu, cumhuriyetin sadece "yöneticilerin seçilmesi" gibi bir mekanik tanıma konulamayacağını belirterek, "Tek tek bireylerin felsefi olarak 'Ben ortak bir nehrin unsuruyum, bir zerreyim ama aynı zamanda bütünü temsil ediyorum' dediği anda cumhuriyet başlar. Aksi takdirde bir kişinin, kesimin, zümrenin, mezhebin, etnik grubun üstün olduğu, ayrıştığı, yukarıda görüldüğü bir anlayış diğerlerini tabi kılar. O andan da itibaren adı cumhuriyet olsa bile cumhuriyetin felsefesinden kopmuş olur" diye konuştu. "Bir müdahale söz konusu değil" Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasına ilişkin karar hatırlatılarak bununla ilgili "TOMA'lı, biber gazlı, arbedeli bir kayyum ataması olayı oldu. Bununla ilgili olarak bazı algılar oluştu, işte 'Medyaya müdahale', 'Susturma girişimleri', bu algılara karşı yanıtınız nedir?" sorusuna Davutoğlu,

"Açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki Türkiye'de yargı kararları ve yargının aldığı kararlarla ilgili yapılan spekülasyonlar uzun bir dönemdir, sadece bu kararla ilgili değil, aslında yargıyla ilgili de bir algı oluşumuna yol açtı" karşılığını verdi. Yaşananların hukuki bir süreç olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi: "Hukuki süreçte, buradan hareketle hükümeti ve yürütmeyi doğrudan suçlamak doğru değil. Herhangi bir şekilde yargıya hükümetin müdahale etmesi, yürütmenin müdahale etmediği haller ki müdahale etmesi doğru da değildir. Sanki müdahale ediyormuş gibi eleştirilir ve bütün bedel yürütmeye ödetilirse yargının aldığı kararlar her zaman tartışma konusu yapılır. Bu süreçle ilgili olarak çok açık ve net ifade ediyorum, bu tamamıyla hukuki bir süreçtir. Bizim tarafımızdan herhangi bir müdahale söz konusu olmamıştır. Eğer ben başbakan olarak seçime giderken böyle bir hukuki sürecin sonuçları itibarıyla eğer müdahale edilme gibi bir durum olmuş olsa da herhalde zamanlamayı başka türlü düşünebilirdim. Ama böyle bir müdahale söz konusu değil." "Tabii ki Türkiye'de basın özgürlüğü var" Konuyla ilgili hukuki sürecin kendi doğası içinde seyrettiğini dile getiren Davutoğlu, "Herkes bu hukuki sürece saygı göstermek durumunda" ifadesini kullandı. Bununla ilgili itiraz varsa onun da yollarının hukuk sisteminde gösterildiğini bildiren Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu: "Artık bizim sistemi normalleştirmemiz ve hukuk sistemi üzerinde bir tartışma ortamından süratle çıkmamız lazım. Nitekim daha önce birçok hukuki dava üst mahkemelere götürüldü, tartışıldı, konuşuldu, başka cihette gelişmeler de oldu ama böyle hem başkalarına söz konusu olduğunda ses çıkarmayanların birden kendilerine bu tür hukuki sonuçlar doğan kararlar alındığında feryat etmeleri de doğru değil. Vaktinde bu çevrelerin nasıl hukuk ihlalleri yaptığını ve oralardan nerelere gelindiğini hepimiz biliyoruz. Ben bunu -herhangi bir ihlal başka bir ihlali mazur göstermez- o anlamda söylemiyorum ama 17 Nisan'da bir yargı reformu stratejisi açıkladık. Artık yargının bu tür tartışmaların dışında görülmesi ve gerçek anlamda güvenilir, adalet dağıtan bir niteliğiyle ortaya çıkması lazım. Ama yargının her kararını bulunduğunuz yerden değerlendirmeye başlarsanız, hele hele sanki bazı meslek grupları 'dokunulmaz' gibi idrak edilirse doğru değil. Tabii ki Türkiye'de basın özgürlüğü var, buna mutlak saygı göstermek gerekir." "Türkiye'deki sisteme de zarar verir" Basın özgürlüğü üzerinde tartışma yapılmasını bile doğru görmediğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, kendisinin de 1990'lı yıllarda köşe yazarlığı yaptığını, bir gazetede haftada üç köşe yazısının yayımlandığını hatırlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti: "O günlerde yazdığım yazılar dolayısıyla karşı karşıya kaldığım zorlukları 28 Şubat içinde hepimiz biliyoruz. Ama gazeteciler de iş adamları da siyasetçiler de hepimiz hesap verebilir konumda olduğumuzu bilmemiz lazım. Yani hukuk dışı bir eylem varsa bunun da meslek grubunun mahiyetine bakmaksızın hukuki işleme muhatap olması lazım. Burada tamamıyla meseleyi yargı ve hukuk sistemi içinde değerlendirmekte fayda var. Siyasi olarak yapılacak her spekülasyon bu davanın özüne de Türkiye'deki sisteme de zarar verir." AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu seçimde tek soru var, AK Parti tek başına iktidar olacak mı, olmayacak mı? Bu anlamda, neredeyse referandumvari bir seçime gidiyoruz" dedi. Koza İpek Holding ve bağlı şirketlere kayyum atanması ve "kayyumların hep partisine yakın isimlerden olduğu eleştirileri" konusundaki soru üzerine Davutoğlu, "algı yönetimiyle ilgili sıkıntılar olabileceğini"

söyledi. Davutoğlu, AK Parti Genel Başkanı olarak, ne kayyumların atanma yöntemi ve etkinlikleri itibarıyla herhangi bir müdahalelerinin söz konusu olduğunu ne kayyumların kimliklerinin kendileri için önem taşıdığını belirterek, "Tamamen hukuk içinde mahkemenin verdiği bir karar. Dolayısıyla bu anlamda bir eleştiri söz konusuysa bu da tartışılabilir. Ama mahkemenin aldığı bir kararı uygulama esnasında, sanki bunu bir kahramanlık gösterisi, bir provokasyon haline dönüştürmek doğru değil. Varsa itirazlar, bunlar kendi doğası içinde yapılır" diye konuştu. Bütün problemin "paralel yapı"dan kaynaklandığını ifade eden Davutoğlu, bu yapının yargıyı geçmişte hoyratça kullandığını, yargı üzerinden vatandaşların hukukunu ihlal ettiğini belirtti. Polis ile yargının bir kesiminin bir araya gelmesiyle baskılar oluşturulduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Toplumun her kesimine virüs gibi sirayet etmiş bir yapıdan bahsediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Kendisinin halkın önüne çıktığını, "hesap verdiğini" ifade eden Davutoğlu, ancak bu yapının hesap vermeden hükmetmeye kalktığını kaydetti. "Ben, siyaseten de hukuken de her an hesap verme konumundayım. Hiçbir şekilde hesap dışı değilim" diyen Davutoğlu, ancak sistemin tamamen dışında olan ve hesap verme makamında bulunmayan bu yapının, dışarıdan bürokrasiyi yöneterek, siyaseti bürokrasiye mahkum kılarak, her türlü şantaj yöntemini deneyerek, ülkeye hükmetmeye kalktığını, basın yayın ve finans kaynaklarının da bunun için yoğun biçimde kullanıldığını anlattı. Davutoğlu, "Ortada çok masum bir basın faaliyeti ve buna bağlı bir finans faaliyeti var da bunun üzerine gidiliyormuş gibi bir kanaat doğru değil. Ama bütün bu dosyaların tekemmül ettiği yer yargıdır. Nihayet yargı polise görev verir ve belli şeyler verir, o onun gereğini yapar. Bunu hukuki bir süreç olarak değerlendirmek ve tamamıyla o çerçevede yer almak lazım" diye konuştu. "Bu seçimde tek soru var" Başbakan Davutoğlu, "Seçim mitinglerindeki 'Beni tekrar partilere muhtaç etmeyin' cümleniz. Eğer 1 Kasım sonrasında da 7 Haziran'dan sonraki gibi bir tablo ortaya çıkarsa, koalisyon görüşmeleri için ilk tercihiniz hangi parti olur? 'Muhtaç etmeyin' derken kişileri mi, yoksa koalisyonu mu kast ediyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, her partinin, prensipte tek başına iktidar olmak isteyeceğini belirtti. Önceki seçimin ana sorusunun HDP'nin barajı geçip geçemeyeceği, bu seçimin ise AK Parti'nin performansı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu seçimde CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin takriben ne kadar oy alacaklarının belli olduğuna dikkati çekti. Davutoğlu, "Bu seçimde tek soru var, AK Parti tek başına iktidar olacak mı, olmayacak mı? Bu anlamda, neredeyse referandumvari bir seçime gidiyoruz. Oylar buna göre kullanılacak. Tabii ben halka dönüp, 'Beni onlara muhtaç etmeyin' derken, koalisyonlara muhtaç etmeyin diyorum, bir. İki, açık söyleyeyim, liderlere de diyorum. Neden? Çünkü acı tecrübelerimiz oldu" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran gecesi halka, "Bir: Sizin mesajınızı aldık. Kendimizi değerlendireceğiz. Özeleştiri yapacağız. İki: 'Bize koalisyon kurun' diyorsunuz. Bunun için herkese açık olacağız. Üç: Bir an dahi ülkeyi yönetimsiz bırakmayacağız" sözleri verdiğini anlatarak, bu üç sözün de gereğini yaptığını söyledi. Partisindeki özeleştiri mekanizmalarını çalıştırdığını, istişarelerde bulunduğunu belirten Davutoğlu, bütün liderlere açık davrandıklarını, hepsiyle görüştüklerini hatırlattı.

Davutoğlu, "Biz hepsiyle görüştük, ağır hakaretler yapmış olmalarına rağmen. HDP ile koalisyon imkansız olmasına rağmen görüştüm. Çünkü, bu Demirtaş'a duyduğum saygıdan veya onların herhangi bir doğru adım atacağından değil, oraya oy veren vatandaşlarıma duyduğum saygıdan. Ama, bakın ne oldu: Daha biz görüşürken Demirtaş ve o zihniyettekiler, Kandil'den, HDP'li bazı unsurlar Türkiye'den ayaklanma çağrısı yaptılar. Muhatap olma niteliğini zaten özünde kaybettiler" diye konuştu. "Kılıçdaroğlu güvenimi derinden sarstı" Davutoğlu, CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeler yaptıklarını ancak anlaşamadıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Çok net koalisyon önerdik. Ama karşımızda şu tavır olursa, 'Siz 13 yıl memleketi yıkım hükümeti idare ettiniz, biz şimdi onarmaya geliyoruz' denirse, 'Bir dakika kardeşim. Bu nasıl ortaklık' denir. Dış politikada, eğitimde vs. anlaşamadık. Buna diyeceğim bir şey yok. Sonra terörle ilgili bir araya geldik. Ama, Sayın Kılıçdaroğlu'nun, 'Davutoğlu bana öyle şeyler söyledi ki, anlatırsam zor durumda kalır' ifadesi, benim ona güvenimi derinden sarstı. Bir anda, bir şüphe hali. Millette bir şüphe uyandırıyor. Dün de Antalya'da söyledim. Ne biliyorsanız söyleyin, artık çok hoşlanmamama rağmen, meydan okumada çıtayı yükseltmek için 'Söylemiyorsanız namertsiniz' dedim." Bir sır söylemediği Kılıçdaroğlu'nun ne kastettiğini de bilmediğini aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti: "Terörle ilgili anlattığım şeyler vardı. O sırada daha kamuoyu da bilmiyordu. Savcılık açıkladı zaten. Onları söyledim. 'Bunlar burada kalsın, çünkü peşindeyiz adamların. Daha yakalanmış değiller' dedim. Muhtemelen onu kastediyordur. Peki, bu söylenir mi? Velev ki bir sır olsun, devlet sırrı. Ben 13 yıl içinde, yazmayı ve analiz yapmayı sevmeme rağmen, elime kalem alıp da yazmaktan korktum. Bazen, bildiklerimi, beynimde, zihnimde tuttuklarımı dilimden esirgedim. Devlet böyle bir şey. Devlet ketum. Ana muhalefet partisiyle her şeyi paylaşamıyorsanız, bu güven oluşmuyorsa, nasıl koalisyon kuracaksınız? Bundan sonra Sayın Kılıçdaroğlu ile her oturduğumuzda, 'Acaba, söylediğim hangi sözü, ne zaman şantaj malzemesi gibi bana karşı kullanacak' diye düşünmek zorunda kalırım. Böyle ortaklık olur mu? Sayın Bahçeli ise aynı şekilde, o da söyledi. 'Sayın Davutoğlu'nun bana anlattığı şeyleri söylersem'. O da aynı yolu benimsedi. Dolayısıyla halka dönüp söylediğim şey şu: Beni tekrar bu tür, konuşsam, konuştuktan sonra anlaşsam, sonra o konuştuklarını faş edecekler. Saklasam bazı şeyleri kendime, ortaklığın anlamı kalmayacak. 'Beni muhtaç etmeyin' diye halka yalvarıyorum. Halkın iradesi artık. İnşallah muhtaç etmezler." Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörle mücadele, son 30 yılın en zor ve en başarılı mücadelesidir. Niye en zordur, çünkü diğer bütün mücadelelerde tek bir terör örgütüyle mücadele ediliyordu, PKK. Suruç saldırısından bu yana biz aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele ediyoruz. DAEŞ, DHKP-C ve PKK" dedi. Genel seçimde başarı çıtasının ne olacağına ilişkin soruya Davutoğlu, "Tek başına iktidar" yanıtını verdi. 13 yıllık bir iktidar olduklarının altını çizen Davutoğlu, 13 yılda çok büyük hizmetler yaptıklarını ancak zaman zaman yanlış anlaşılmaların olduğunu ve bu dönemde hata yaptıkları durumların da olabileceğini ifade etti. Davutoğlu, 13 yıllık iktidarlığı başarı olarak nitelendirerek, "13 yıl iktidarda kalmak kendisi bir başarıdır. Halkın oylarıyla iktidarda kalıyorum, Mübarek gibi, Esad gibi kalmıyoruz, son 2 yılda 4 seçime girdik. Yani sürekli sınanıyoruz" diye konuştu. 7 Haziran'da yapılan seçimde ikinci parti ile aralarında 16 puan fark bulunduğuna işaret eden

Davutoğlu, "Eğer 3 partili bir sistem olsaydı, biz şu anda 320 civarındaki milletvekiliyle yine iktidardık. Burada oyunun sonucunu değiştiren şey, dördüncü bir partinin daha barajı geçmesi oldu" ifadesini kullandı. Davutoğlu, 2002'deki seçimde yüzde 34,5'la neredeyse Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaştıklarını, bunun nedeninin ise iki partinin Meclis'te olduğunu dile getirerek, bu genel seçimde ise 4 partinin barajı geçtiğini kaydetti. Bu seçimde oylarının artmasını ve tek parti olarak iktidara ulaşmayı istediklerini belirten Davutoğlu, bunun için de gece gündüz çalıştıklarını bildirdi. Üçüncü bir seçim olasılığıyla ilgili soruya ise Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Böyle bir şey bizim gündemimizde yok, Türkiye'nin de bunu kaldıracağını düşünmüyorum" yanıtını verdi. Davutoğlu, 4 ayda neler çektiklerini kendilerinin çok iyi bildiğini ve şu anda ülkeyi kendisinin yönettiğini anlatarak, Meclis'i bağımsız bakanların yemini için kısa bir süre açtıklarını ancak birbirine düşman 3 partinin anlaşarak, hükümete karşı bir eyleme yöneldiklerine işaret etti. Davutoğlu, şunları söyledi: "Yani HDP ile MHP anlaştı, neredeyse hükümeti güven oyuna dönüştürmeye... Bu hükümetin güven oyu yok halbuki ama böyle bir duruma bile getirdiler. Bu şartlarda ülkeyi idare ediyoruz. Ben halkımızın bunu takdir ettiğini görüyorum, edeceğini de düşünüyorum. Bu şartlarda biz 4 aydır terörle mücadele ediyoruz ve bu terörle mücadele, son 30 yılın en zor ve en başarılı mücadelesidir. Niye en zordur, çünkü diğer bütün mücadelelerde tek bir terör örgütüyle mücadele ediliyordu, PKK. Suruç saldırısından bu yana biz aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele ediyoruz. DAEŞ, DHKP-C ve PKK. Geçmiş terör örgütleriyle mücadelelerin hepsi 2011'de yine bizim iktidar dönemimizde yapılan mücadelede de odak PKK'ydı. Ama benim zihnimin şu anda bir kısmı DAEŞ'in uyuyan hücreleriyle ilgili ne olabileceği ile meşgul, her gün İçişleri Bakanımızdan bu anlamda bir rapor alıyorum. Nereden gelirsem geleyim, İçişleri Bakanımız ya havalimanında karşılar, ya eve gelir, rapor verir. Zihnimin önemli bir kısmı PKK ile, tabi ihmal edemeyeceğimiz bir de DHKP-C faktörüyle... Bir de Suriye rejimiyle. Şimdi ikinci zorluğu şu Suriye ile Irak aynı anda ilk defa sınırlarımızda otorite kullanamıyor. Yani geçmiş dönemlerde Irak'ta bir otorite boşluğu vardı, şimdi Suriye'de de var. Üçüncü zorluğu şu, geçmiş dönemlerde terörle mücadele seçimden hemen sonra yoğunlaşırdı, işte 2007'de Dağlıca ile, 2011'de Silvan'daki saldırıyla ve önünde 4 yıl var. Ama şimdi bir seçimden çıktı, 4 ay sonra ikinci bir seçime giderken 23 Temmuz'da bu az çok böyle olacağı görülüyordu, yeni bir karar alıyorsunuz, aldığınız herhangi bir hükümetin, herhangi bir siyasi partinin alabileceği en riskli kararı aldık ama bunu almamış olsaydık şu anda Türkiye'de bu terör örgütleri çok daha ağır oyunların içinde olacaklardı." "Bahçeli, ne yapacağını şaşırdı" "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Benden randevu istedikleri tarihte aslında seçim hazırlığı vardı' gibi ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Davutoğlu, "Sayın Bahçeli, gelinen noktada kendi tabanından bile tepki aldığı için kendi tabanı bile ona dönüp 'Eğer iktidar olmayacak idiysen niye benden oy istedin' dediği için ve buna cevap veremediği için çanta açıyor, belge gösteriyor, ne yapacağını şaşırdı" değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu, 13 Temmuz'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Temmuz'da Devlet Bahçeli ve 15 Temmuz'da HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüştüğünü aktardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine 9 Temmuz'da görev verdiğini belirten Davutoğlu, "Ne seçim hazırlığı, ortada hiçbir şey yok" ifadesini kullandı. Bahçeli ile yaptıkları görüşmede, onun koalisyon düşünmediğini açık bir şekilde ifade ettiğini vurgulayan Davutoğlu, "Sayın Bahçeli, 'Ben zaten bunu daha 7 Haziran gecesi söyledim' dedi. 'Yokuz biz bu işin içinde' dedi, 'Siz CHP ile kurun' dedi. HDP ile

kurun' dedi, kendince bize ödev biçiyor" diye konuştu. 3'lü koalisyon düşüncesi Davutoğlu, görüşmeler sırasında CHP ve MHP ile üçlü koalisyonu bile düşündüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim niyetim açık söyleyeyim, CHP ile yaptığım istikşafı görüşmelerin bir benzerini eş zamanlı olarak MHP ile de yapalım, hatta mümkünse 3'lü koalisyon kurarız, neden olmasın' diye bile düşünüyordum. Bunların hepsi ihtimal dahilinde. Türkiye'nin güçlü bir hükümete ihtiyacı var, anlaşabilseydik, anayasayı, sivil anayasayı çıkarabilecek bir hükümete ihtiyacımız var. Ama bir kere istikşafı görüşmeye 'hayır' dedi. 'Siz gidin CHP ile kurun' dedi." Bahçeli'nin AK Parti'nin CHP ile hükümet kurmasını isteyerek, iki büyük partinin yıpranmasından faydalanıp, aradan çıkmayı planladığını ifade eden Davutoğlu, "Kendisi elini taşın altına koymayacak ama en sonunda eğer koalisyon kurulamazsa da biz HDP ile Anayasa hükümetinde aynı yerde bulunmak zorunda kalacağız, bu da onu kullanacak. Yani iyi niyet yoktu, burada" yorumunu yaptı. Davutoğlu, Devlet Bahçeli'nin her görüşmede "hayırları" arka arkaya sıraladığına işaret ederek, "Şimdi o belge Sayın Bahçeli'yi kurtaramaz" açıklamasında bulundu. Üçlü koalisyon düşüncesinin detaylandırılması istenen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile ikinci görüşmede koalisyon ihtimalinin olmayacağı ve bir ümitsizlik hali olunca, zihninde 9 alternatifli bir plan olduğunu, sadece üçünün gittiğini ve hala 5 planın önünde durduğunu karşısındakilere aktardığını bildirdi. Davutoğlu, kendisinin her zaman bir yola çıkarken önündeki bütün alternatifleri yazdığını, zihninde tuttuğunu ve alternatifleri birer birer tüketerek gittiğini anlatarak, şunları söyledi: "Karşımızda hükümet olma iradesi, hükümet sorumluluğu paylaşma cesareti olan bir muhatap bulmadık. Durumdan bir şekilde siyasi bir kazanç elde etmeye çalışan fırsatçı bir tutum bulduk, özellikle Sayın Bahçeli için söylüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ekibi ile bir ara görüşmelerde bir noktaya gelindi ama sonunda öyle bir açıklamalar geldi ki bizi tabiri caizse köşeyi sıkıştıracak şekilde açıklamalar. Halbuki mutabık da kalmıştık." Görüşmelerde konuların dışarıya taşınma biçimi ve yöntemi konusunda beklemediği bir tutumla karşılaştığını ifade eden Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun ve Bahçeli'nin kişisel ahlakta bile olmaması gereken bir tavır üstlendiğini kaydetti.