BEġERĠ SĠSTEMLER. 5. BÖLÜM GÖÇLERĠN NEDEN VE SONUÇLARI

Benzer belgeler
Mehmet Ali ERCAN Balıkesir GM Bolluk Anadolu Lisesi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE'DE NÜFUSUN TARİHSEL SÜREÇTEKİ GELİŞİMİ

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

Kamyonet Duraklarımız. Fabrika Taşımacılığı

BÖLÜM 5 GÖ ÇL İN S O UÇ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

GÖÇLERİN NE DENLERİV E SONUÇLAIR

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Kamyonet Duraklarımız. Fabrika Taşımacılığı

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

Konut Sektörüne BakıĢ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

2015 KOCAELİ NÜFUSUNUN BÖLGESEL ANALİZİ TUİK

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI Mart 2015

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

T.C. GENÇLĠK VE SPOR BAKANLIĞI SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

BURTARIM 2014 ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

İL BAZINDA DAĞILIM İSTANBUL 136 ANKARA 36 İZMİR 23 ANTALYA 12 KOCAELİ 10 GAZİANTEP 9

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

Gayri Safi Katma Değer

Doğal Gaz Sektör Raporu

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

Doğal Gaz Sektör Raporu

SURİYE ARAP CUMHURİYETİNE YAPILAN İHRACAT ANALİZİ

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 2017

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

Doğal Gaz Sektör Raporu

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015

İSMOB FUAR SONUÇ RAPORU Ocak 2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 6 Şubat 2018

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI Mayıs 2014

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014

Bugün hava nasıl olacak?

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

BAYİLER. Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 18 Nisan :29 - Son Güncelleme Cuma, 03 Mayıs :39

AĞAÇ İŞLEME MAKİNESİ Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Aletleri Fuarı

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/08/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/08/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015

Ercan ÇELİK Zonguldak Bölge Müdürü 06 Ağustos 2018

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Ocak 2014

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015

ARİF ŞAHİN TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 13/07/2016

Dr. NURETTİN KAYA TÜİK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ 06/02/2018

Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/03/2018

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

AHMET MERT AKTAŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 02/12/2015

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/06/2016

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 12/04/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/02/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018

Transkript:

BEġERĠ SĠSTEMLER. 5. BÖLÜM GÖÇLERĠN NEDEN VE SONUÇLARI KONULAR: ĠNSANLAR NEDEN GÖÇ EDER? GEÇMĠġTEN GÜNÜMÜZE GÖÇ HĠKÂYELERĠ KAVĠMLER GÖÇÜ YENĠ DÜNYAYA GÖÇLER MÜBADELE GÖÇLERĠ BEYĠN GÖÇLERĠ ĠġÇĠ GÖÇÜ DOĞAL AFETLERĠN NEDEN OLDUĞU GÖÇLER GÖÇÜN MEKÂNSAL ETKĠLERĠ BĠR GÖÇ HĠKÂYESĠ GÖÇLER YERLEġĠM ALANLARINI NASIL ETKĠLER? EK NOTLAR VE SORULAR Temel Kavramlar : Göç Ġç göç DıĢ göç Beyin göçü ġehirleģme 1

GÖÇLERİN NEDEN VE SONUÇLARI İNSANLAR NEDEN GÖÇ EDER? Göç; Nüfusun geçici veya sürekli olarak yer değiģtirmesidir. Bir baģka ifade ile Ġnsanların, doğdukları yerden baģka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taģınmasına göç denir. Göçler, hızlı nüfus artıģının doğal bir sonucudur. Bir bölgedeki nüfusun, artmasında veya azalmasında göçlerin büyük etkisi vardır. GÖÇLERİN NEDENLERİ: A- Doğal nedenler 1-Erozyon, 2-Kuraklık, 3-Depremler, 4-Volkanik püskürme, 5- Sel ve su baskınları 6- Toprak kaymaları, 7- Çığ düģmeleri 8 -.. B- Sosyal nedenler 1- Eğitim, 2- Sağlık Ģartları 3- Macera arama, 4- Dini sebepler 5- Kültürel farklar 6- C- Siyasa nedenler: 1- SavaĢlar 2- Mübadele, 3- Etnik çekiģmeler, 4- Ġhtilaller, 5- Ġç isyanlar, 6- Terör olayları, 7- Sınır değiģiklikleri 8 -.. Göçün Nedenleri D-Ekonomik Nedenler 1-ĠĢ Ġmkânları, 2- Doğal kaynakların varlığı, 3- Geçim sıkıntısı, 4-Gelir adaletinin olmaması ( Gelir dengesizliği) 5- Tarımda makineleģmenin kırsal alanda ki ortay çıkardığı iģsizlik, 6 -.. Göçlerin oluşum nedenleri 4 grupta toplanır. 1. Doğal Nedenler 2. Sosyal Nedenler 3. Siyasi Nedenler 4. Ekonomik Nedenler 1 - Doğal Nedenler Deprem, Heyelan, Kuraklık, TaĢkın, Çığ, Sel olayları, Volkanik püskürmeler, ÇölleĢme gibi doğal yıkımlar göçlere neden olmaktadır. Doğal yıkımlardan zarar gören insanlar bulundukları yerleri terk ederek koģulları daha iyi olan yerlere göç ederler. Ülkemizde 1998 de Adana da meydana gelen depremde zarar gören birçok kiģi baģka kentlere göç etmiģlerdir. Yine 1998 de Bartın da meydana gelen sel felaketi ise ilçeyi yaģanamaz hale getirmiģ ve göçe neden olmuģtur. 17 Ağustos Marmara depreminden sonra bölgede yaģayanların bir kısmı baģka illere göç etmiģtir. ABD'de Kaliforniya'da meydana gelen depremler sonucunda bir göç dalgası yaģanmıģtır. Kırgızistan'da 1994 yılında toprak kaymaları nedeniyle 270.000 insan göç etmek zorunda kalmıģtır. Deprem, bölgeden baģka bölgelere göçe neden olduğu gibi, bölge içinde kentten kıra doğru da göçe yol açmıģtır. Bunda kırsal kesimin depremlere daha dayanıklı zemin koģullarına sahip olması etkilidir. 2-3 -Sosyal ve Siyasi Nedenler SavaĢlar,ĠĢgaller,Ġnkılaplar,Terör olayları,dini olaylar vb.. Örneğin Sırpların iģgali nedeniyle Bosnalıların bulundukları bölgeyi terk etmesi, Bulgaristan da yaģayan Türklerin baskılar sonucu Türkiye ye göçmeleri siyasi nedenli göçlerdendir. 2

4- Ekonomik Nedenler Ekonomik geliģmenin yavaģ olduğu bölgelerde iģ olanaklarının az olması, göçlere neden olmaktadır. İşgücü göçleri; ĠĢsizlik nedeniyle yapılan göçlere ĠĢgücü Göçü denir. Mevsimlik, Kısa Süreli Uzun Süreli olabilir. Örneğin ülkemizde yaz mevsiminde pamuk iģçilerinin Çukurova ya gelmesi mevsimlik iģgücü göçüdür GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GÖÇ HİKÂYELERİ Türk Tarihinde Göç Hareketleri Türklerin göç hareketleri, ilkçağlarda baģladı, ortaçağların sonlarına kadar sürdü. Bu dönem içinde birçok Türk boyları, Orta Asya'dan Hindistan, Uzakdoğu, Orta Avrupa ülkelerine göç ettiler. Bu göçler sonunda birçok Türk devleti kuruldu. Hun Türkleri, IV. yüzyılın sonlarına doğru Kuzeydoğu Asya'dan Doğu Avrupa'ya göç ettiler. Zamanla güneydoğuya kayarak, Orta Avrupa'ya, Balkanlara ve Tuna vadisine yerleģtiler. Göktürkler'in bağımsızlıklarını kazanmaları üzerine, Juan-juanlar, Avarlar adıyla Orta Avrupa'ya göç etmek zorunda kaldılar (552'den sonra). Hun ve Avarların ardından Bulgar Türkleri de Balkanlar'a (Tuna'nın güneyi) geldiler. Bunları, Türklerle akraba olan ve kısmen beraber yaģamıģ bulunan Macar kabilelerinin Tuna havzasına göç ederek yerleģmeleri takip etti. Daha sonra Peçenek Türkleri, Balkanlar'da yerleģtiler. Türklerin büyük kütleler halindeki göçü, XI. yüzyılın sonunda oldu. 1071'de Sultan Alparslan'ın Bizans'ı yenmesinden sonra, Türkler, büyük kafileler halinde Anadolu'ya yerleģtiler. XIII. yüzyıldaki Moğol istilâsından kaçan bir kısım Türk aģiret ve boyları, Ġran yoluyla, Anadolu'ya geçtiler. Bu göçler sırasında geçtikleri yerlerde, devletler kurdular. Göç hareketi, XV. yüzyıla kadar sürdü ve on milyona yakın Türk, yurt değiģtirdi. BaĢka bir büyük Türk göçü de Osmanlı Devletinin kurulmasından sonra Rumeli, Ege adaları, Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerine oldu. Osmanlı Devleti'nin belirli bir iskân siyaseti vardı. Ġlk devirlerde, yeni fethedilen topraklara (özellikle Balkan yarımadasının çeģitli yerlerine) Anadolu'dan konar-göçer aģiretler, Türkmenler ve Yörükler yerleģtirildi. Kıbrıs'ın fethinden sonra, oraya da bu Ģekilde göçler yapıldı. Bu bölgelere zamanla beģ milyon kadar Türk yerleģti. Göç hareketi, imparatorluğun geniģleme devresine kadar sürdü; duraklama devrinde son buldu. Rumeli'deki toprakların kaybedilmesi üzerine, buralardan gittikçe çekilen Osmanlı Ġmparatorluğu topraklarına doğru göçler baģladı. Budin'in terk edilmesinden sonra daha da hızlanan bu göçlerde, hiçbir nizam görülmedi. Toprak kayıplarının 1700 1774 yılları arasında artmasına paralel olarak, göç hareketleri hızlandı. Belli baģlı göçler, Kırım'dan, Kuzey Kafkasya'dan, Yunanistan'dan, Bulgaristan'dan, Yugoslavya'dan, Doğu Türkistan'dan gelerek Anadolu üzerinde toplandı. Kırım'dan. Kırım, Ruslar tarafından iģgal ve tahrip edildiği sırada (1771), 35 000 Kırımlı Türk, kılıçtan geçirildi. Bu türlü Ģiddet hareketleri karģısında, Anadolu'ya ve Balkanlar'a göçler yapıldı (1785 1788). Bu göçlerin en önemlisi, 1789 1790 yılları arasında oldu ve 1800'e kadar devam etti. Böylece, yaklaģık olarak 500 000 kiģi Kırım'dan ayrıldı. 1812'de Osmanlı Devletinin Rusya'ya karģı Fransa ile iģbirliği yapması üzerine Ruslar, Kırım Türklerine yeniden zulüm yapmaya baģladılar. 1815 1828 yılları arasında göçler devam etti. Kırım'dan Türkiye'ye göçenler, EskiĢehir yakınlarına yerleģtiler. 1860 1862 yıllarındaki göçlere Nogaylar da katıldı ve 227 627 kiģi göç etti. 1862'de, göç edenlerin sayısı 360 000 olarak tespit edildi. 1859 1864 yılları arasındaki Nogay göçleriyle birlikte göçmenlerin sayısı 700 000 oldu. 1874 1877 yıllarında yeni göç hareketleri görüldü. 1877 78 Osmanlı-Rus SavaĢı'ndan (93 Harbi) sonraki göçler, 1890-1891'de daha da arttı. Bu göçler sırasında Kırım'dan 18 20 000 kiģi ayrıldı. 1902-1904'te de göç edenler oldu. 1871 yılına kadar gelen göçmenler, imparatorluğun Rumeli sahillerindeki Köstence, Mangalya, Balçık, Burgaz, Varna Ģehirlerinden Balkanların içine Vidin'e kadar yayıldılar. Trakya ve Anadolu'da ise Ġstanbul, Edirne, Adana, Ankara, Bursa, Diyarbakır, EskiĢehir, Halep, Ġzmir, Konya ve Sivas Ģehirlerine yerleģtiler. Kuzey Kafkasya'dan. Türklerin yoğun bulundukları bölgelerden biri olan Kuzey Kafkasya'ya ilk Rus akını, 1768'de oldu. Kuzey Kafkasya halkı, önce Türklerle birlikte Ruslara karģı savaģtı; fakat düģmanın sayıca fazla olması yüzünden yenilerek, 10 000 kiģilik bir kafile halinde Anadolu'ya göç ettiler. 1780 1800 arasında göç edenlerin sayısı 30 000'i buldu. 1812-1815'te 15 000, 1829'da 12 000 Kuzey Kafkasyalı Türk, Anadolu'ya göç etti. 1829 1859 yılarında Ruslara karģı yapılan bağımsızlık savaģlarındaki yenilgiler, Anadolu'ya yeni göçlerin yapılması sonucunu doğurdu; 1855 1863 yılları arasında 295 000 kiģi Türkiye'ye göç etti. 1864'te Batı Kafkasya ve Kuban havalisindeki Türkler, bir ay içinde yurtlarını terk etmek zorunda bırakıldılar. Bir milyondan fazla göçmenin büyük bir kısmı, yollarda öldü; ancak 600 000'i Trabzon, Samsun, Köstence ve Varna limanlarına gelebildi. Bir kısmı Akdeniz ve Ege limanlarına 3

ve Ġç Anadolu'ya gönderildi. Göçmenlere yardım amacıyla, büyük Ģehirlerde yardım komisyonları kuruldu. Rumeli limanlarına inen bir kısım göçmenler, NiĢ, PriĢtine ve Kosova havalisine, Edirne ve Ġslimye taraflarına, Vidin eyaletine, Sofya ve Berkofça sancaklarına, ZiĢtovi, Niğbolu ve Lofça'ya yerleģtirildiler. Rumeli'ye yerleģen Kafkas göçmenlerinin sayısı 175 000'i buldu. Anadolu'ya gelenler de Amasya, Adana, Adapazarı, Bursa, Çankırı, Ġzmit, Ġçel, Konya, Tokat ve Sivas'a, hatta Halep, ġam, Amman ve Kıbrıs'a yerleģtirildiler. Sonu gelmeyen göçler devam ettiği sırada, 1877 Osmanlı-Rus SavaĢı (93 Harbi) patlak verdi. Yeniden 500 000 kiģi Kafkasya'dan Anadolu'ya göç etti. 1886'da 4000 kiģi daha Türkiye'ye göç etti ve Ġzmit civarına yerleģtirildi. Âzerbaycan'dan. Âzerbaycan'dan yapılan göçler, 1800'den sonra baģladı. 1812 1815 arasında 7000, 1829'da 9000, 1860'ta 18 000 Âzerbaycanlı, Kars, Iğdır, Ardahan bölgelerine geldi. 1877'de göçler daha da yoğunlaģtı. Ayrıca, 1920'de 10 000 kiģi daha göç etti. Yunanistan'dan. 1820'de Mora isyanından sonra, Sakız, Girit, Epir ve diğer adalardaki Türklerin korunması, Osmanlılar için büyük bir mesele oldu. Avrupa'dan gelen gönüllü askerlerle Rum çeteciler, Teselya ve Ege adaları ile Mora'da oturan Türk ve Müslüman halka zulmetmeye baģladılar ve 32 000 Müslüman Türkü öldürdüler. Rusya ile Ġngiltere arasında yapılan anlaģma (1826) ile bağımsız Yunan devleti kuruldu ve Müslüman halkı Yunanistan'dan çıkarma kararı alındı. Mora'da bulunan Türklere ait arazi satın alınacak, halk, Osmanlı Devletinin bir kısım bölgelerine göç edecekti. Bu teklif Osmanlı Devleti tarafından reddolununca, Rus-Ġngiliz baskısına Fransızlar da katıldı. Osmanlı donanması, Navarin'de yakıldı (20 Kasım 1827). Fransızlar, karaya asker çıkardılar. 1828'de Rusya da harp ilan edince, Osmanlı Devleti, zor durumda kaldı. Edirne'ye ve Erzurum'a kadar Osmanlı toprakları saldırıya uğradı. Anadolu'ya göç baģladı. Ġmzalanan Edirne AntlaĢması'yla (1829) savaģ son buldu. Yunanistan, Osmanlı Devleti tarafından tanındı. Bölgedeki Türklerin göç anlaģması Ġstanbul'da kabul edildi (1830). II. Mahmud Han, bu antlaģmayı önce kabul etmek istemedi, fakat Ġngiltere ve Fransa'nın baskısıyla, Mora'da oturan Türklerin altı ay içinde burayı boģaltmaları istendi. II. Mahmud Han, Mora'da daha fazla kan dökülmesini istemediği için, antlaģmanın Ģer'i Ģerîfe aykırı olmadığına dair Ģeyhülislâmdan fetva aldı, sonra Mora'dan Türk göçü baģladı. Girit'te Rum katliâmı Ģiddetlenince (1864), buradaki Türk halkı zor durumda kaldı. Neticede Girit'ten Anadolu'ya ve Ġstanbul'a 60 000 kiģi göç etti. Birinci Dünya SavaĢı'ndan sonra, Yunanistan'daki Türklerden bir kısmı, Anadolu'ya göç ettiler. KurtuluĢ SavaĢı'nı takip eden Lozan AntlaĢması hükümlerine göre yapılan mübadele sonunda, Türkiye'ye pek çok Türk ailesi göç etti (1923 1933 yılları arasında 384 000 kiģi). Göçler, 1934 1960 arasında da devam etti 23 788 kiģi Türkiye'ye geldi. 1960 1970 arasında 2081 kiģi Yunanistan'dan Türkiye'ye yerleģti. Bulgaristan'dan. Rusların 1828'de Tuna'yı aģarak Edirne'ye kadar gelmesi ve Bulgarları Türklerin üzerine saldırtması sonucunda bozguna uğrayan Ģehir ve kasabalardan, periģan halde 30 000 Türk, Türkiye'ye göç etti. 1876'da Rusya, Almanya ve Avusturya tarafından Balkanlar bölündü. Avusturya, Bosna-Hersek'i aldı, ayrıca Bulgarlara ve Sırplara, Rusya himayesinde bağımsızlık verildi. Aynı yıl Bulgarlar, Türklere karģı Ģiddet hareketlerine giriģtiler; buradaki Türkleri korumakla görevli Türk ordusunun hareketi, Avrupa devletlerinin müdahalesiyle durduruldu. Binlerce Türk, Edirne, Ġstanbul ve Anadolu'ya göç etti. 1877 Osmanlı-Rus SavaĢından sonra yapılan Berlin AntlaĢması'yla Bulgaristan devletinin kurulması kabul edildi. Bu durum, Bulgaristan'daki Türkler için kötü oldu ve 1876 1878 yılları arasında 200 000 Türk Edirne ve civarına yerleģti. 300 000 göçmen, Rumeli'den Anadolu'ya geçti. 75 000'i Halep ve ġam'a, 25000'i Adana'ya, 10 000'i Konya ve Kastamonu'ya, 10 000'i Kıbrıs'a yerleģti. Sivas, Amasya ve Diyarbakır'a beģer bin kiģi, Cezayir'e 500 kiģi gönderildi. Kuzey Bulgaristan'dan göç eden bir kısım Türkler, Rodoplar'da Ruslarla çarpıģan Pomaklarla birleģtiler. Birçok silâhlı saldırıya uğrayan göç kafilesi, ağır kayıplar vererek Türkiye'ye gelebildi. Doğu ve Batı Trakya ile Ġstanbul göçmenlerle doldu. Birinci Dünya SavaĢında Bulgaristan, Türkiye'nin müttefiki olunca, göç eden kafilelere bazı kolaylıklar gösterdi, fakat ellerindeki mal ve mülkün bedelini değerinden çok düģük olarak ödedi. 1885 1923 yılları arsında Türkiye'ye 500 000 kiģi göç etti. 1927'den sonra yeniden Ģiddet hareketleri görüldü. Deliorman Türkleri, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçü göze alamadılar ve 1930-1933'te Romanya'ya, buradan da Köstence yoluyla Türkiye'ye geldiler. 1923 1933 yılları arasında göç edenlerin sayısı 101 507'dir. Yine Bulgaristan'dan 1934 1960 arasında 272 971 kiģi Türkiye'ye göç etti. 1951 1952 yıllarında Bulgarlar, 154 385 Türk vatandaģını Edirne'ye gönderdi. Bütün bu göçlere rağmen bugün Bulgaristan'da halen 1 milyonun üstünde Türk vardır. Bu Türkler için, Bulgaristan yeni göç planları hazırladı. Buna göre, Türkiye'de yakın akrabaları bulunan Türkler, Türkiye'ye göç edebilecekti. 1970 yılının her ayında kafileler halinde Türkiye'ye göçler baģladı. Türkiye'ye 1960 1970 arasında Bulgaristan'dan gelen serbest göçmenlerin sayısı 13125'tir. Romanya'dan. Romanya toprakları, Osmanlı Ġmparatorluğunun idaresindeyken, Besarabya ve Kırım'dan onbinlerce Türk buraya yerleģti. 1806 1812 Osmanlı-Rus savaģlarında, Rus orduları Tuna'yı aģarak ġumnu'ya kadar ilerlediği sırada, Akkerman, Bender, Ġsmail kalelerinde muhasarada kalan Türkler, Dobruca'ya; Eflâk ve Boğdan'da bulunanlar da güneye doğru göç ettiler. Böylece gelmiģ olan bu 4

göçmenlerin sayısı, 200 000 kiģiyi aģtı. Birçoğu da Anadolu'ya ve özellikle EskiĢehir'e yerleģti. 1826'da yapılan Akkerman antlaģmasıyla, Müslüman ve Türklerin bu bölgede oturması Ģartlara bağlandı. Besarabya, 1877 1878 Osmanlı-Rus SavaĢından sonra Rusların eline geçti. Dobruca, Rumenlere verildi. Devam eden Rus saldırılarından zarar gören Türkler, göç etmeye baģladılar. Sonraki yıllarda Dobruca'dan 80 90 000 Türk, yurtlarını terk ederek Anadolu'ya yerleģtiler. Bölgede kalan Türklerin Romen ordusuna alınmak istenmesi üzerine, Türkiye'ye yeniden göç baģladı (1883). 1899'daki kıtlıkta Türk ahâli, Tulça sancağından Köstence ve Tulça yoluyla, denizden Anadolu'ya geçtiler. 1900 1923 arasında, göçlerde bir azalma görüldü. 1923'ten sonra, Dobruca'dan yeni göçler baģladı. 1923 1933 arasında 33 852 kiģi göç etti. Türklerden boģalan yerlere yerleģtirilen Makedonyalı Ulahlar, takındıkları sert tavırlarla, Türk halkını fazlasıyla rahatsız ettiler. Bu durum, yeni Türk göçlerine sebep oldu. 1934'te 15 321 kiģi göç etti. Romen hükümeti ile yapılan anlaģmalarla, göç iģleri bir düzene sokuldu. 1935 1939 arası, toplam olarak 64 570 kiģi göç etti. Romanya, 1939'da güney Dobruca'yı Bulgarlara bıraktı ve burada kalan 8000 Türk, 1952'de Türkiye'ye gönderildi. 1934 1960 yılları arasında Romanya'dan göç edenlerin sayısı 87 476'dır. Bu göçmenler, Trakya, Batı Anadolu ve diğer bölgelere yerleģtirildiler. 1960 1970 arasında Romanya'dan 271 serbest göçmen geldi. Yugoslavya'dan. 1804'te isyan eden Sırpların Ģiddet hareketleri sırasında, Semendire'ye bağlı yerlerde Türklere karģı giriģilen katliamdan kaçanlar, Rumeli ve Bosna-Hersek'e göç ettiler. 1806 1812 Osmanlı- Rus savaģının baģlamasıyla Ruslardan yardım gören Sırplar, Türkler üzerindeki Ģiddet hareketlerini ve baskıyı daha da arttırdılar. Bu sırada kaçabilen Türkler, Manastır, Üsküp ve Kosova'ya yerleģtiler. 1826'da imzalanan Akkerman antlaģmasıyla, 150 000'e yakın Türk, Sırbistan'dan çıkarıldı; Belgrad ve diğer Türk kalelerinden 15 000 kadar Türk, Anadolu'ya göç ederek Sakarya ırmağı çevresine yerleģti. 1908 1923 yılları arasında 300 000, 1923 1933 arasında da 108 179 Türk, Türkiye'ye göç etti. Yugoslavya'daki rejim değiģikliğinden sonra da göç hareketleri devam etti. 1934 1960 yıllarında 160 922 kiģi Türkiye'ye yerleģti. Yugoslavya'dan göçler, daha sonraki yılarda da yakın zamana kadar devam etmiģtir. 1960 1970 arasında 43 753 serbest göçmen gelmiģtir. Doğu Türkistan'dan. Bugün Çin idaresinde olan Doğu Türkistan, zengin madenlere sahip olması yüzünden birçok istilâya uğradı. Bölgedeki halk göç etmeğe baģladı. 1917'de 20 000 kiģilik bir kafile Tibet'e, buradan da 1940'ta Hindistan'a sığındı. 1949'da Çin baskısından kaçan 7000 Türkistanlı, Türkiye'ye göç için yola çıktılar; bunlardan ancak 852 kiģi Türkiye'ye gelebildi (1953) ve Adana, Konya, Kayseri, Niğde ve Salihli'ye yerleģtirildi. Kısaca Türkistan'dan 1934 1960 arasında 2128 göçmen geldi. Türkistan'dan 1960 1970 arasında gelen serbest göçmenlerin sayısı 169'dur. Kıbrıs'tan. 1570'te Osmanlı idaresine geçen Kıbrıs'a, Anadolu'nun güney vilayetlerinden 50 60 bin Türk yerleģtirildi. Böylece, adanın nüfusu 200 000'e çıktı. Ada, Ġngilizlere kiralanınca (1878), buradaki Türk halkı, Anadolu'ya göç etmeğe baģladı. Bu göçlerle 15 000 kiģi Anadolu'ya geldi. Lozan antlaģmasıyla ada Ġngilizlere bırakılınca, göçler daha da hızlandı ve 24 000 kiģi Türkiye'ye geldi. 1878'den itibaren göç edenlerin sayısı 70 000'i buldu. Gelenlerin çoğu Ankara, Ġstanbul ve Ġzmir'e yerleģtirildi. Türklerin Orta Asya dan Göçü Türk göçlerinin en önemli sebebi, ana yurt topraklarının verimsizleģmesidir. Büyük ölçüde kuraklık, nüfus yoğunluğu ve otlak darlığı, ekonomik sıkıntılara neden olmuģtu. Hayvanların beslenmesi, çeģitli gıda maddeleri, giyim eģyası gibi ihtiyaçların karģılanması için iklimi elveriģli zengin topraklar gerekiyordu. Bu nedenle önceleri verimli topraklara sahip ve nüfusu az olan komģu ülkelere göçler yapıldı Zamanla buraların da yeterli olmadığı görüldü ve yeni yerler aranmaya baģlandı. Böylece ekonomik ve ticari yönden daha iyi imkânlara sahip diğer topraklara göçler baģladı 5

KAVİMLER GÖÇÜ 4. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleģen Kavimler Göçü, tarihteki en büyük kitlesel göç hareketlerinden biridir. Bu yüzyılın sonlarına doğru değiģen dünya iklimi, birçok kavmin yaģam alanı olan Orta Asya iklimini olumsuz yönde etkilemiģtir. Kuzeye doğru çekilen buzullar Orta Asya iklimini değiģtirmiģtir. Sıcaklığa bağlı olarak oluģan kurak iklim, bu alanda yaģayan toplulukları, daha uygun iklim koģullarının hüküm sürdüğü bölgelere göç etmeye zorlamıģtır. Çoğunluğunu Türklerin oluģturduğu bu kavimler, çeģitli göç yolları izlemiģlerdir. Kavimler Göçü; Göç yolları Kuzeye gidenler Sibirya'ya, Doğuya gidenler Çin ve Uzak Doğu ülkelerine, Güneye gidenler Hindistan, Afganistan ve Çin'e, Batıya gidenlerin bir kısmı Hazar Denizi'nin kuzeyinden Karadeniz'in kuzeyine ve Avrupa'ya, bir kısmı da Hazar Denizi'nin güneyinden Ġran, Irak, Suriye, Mısır ve Anadolu'ya göç etmiģlerdir. Kavimler Göçünün Sonuçları Uzun yıllar süren göç hareketi, bu bölgelerde yaģayan kavimleri de daha ileriye doğru göçe zorlamıģtır. Batıya doğru sürekli birbirini iten kavimler, sonunda Avrupa'ya kadar ulaģarak Kavimler Göçü'nü baģlatmıģtır. Büyük göç hareketlerinde, iklim değiģmeleri gibi coğrafi faktörlerin insanlık tarihi üzerinde ne kadar önemli bir etkiye sahip olduğu görülmektedir. Ġklim değiģmelerinin sonucunda geliģen bu göç hareketi, mekânsal olarak bütün bir Avrupa Kıtası'nın çehresini değiģtirmiģ ve yeni ırkların, yeni siyasal yapıların hatta yeni bir çağın baģlamasına zemin hazırlamıģtır. YENİ DÜNYAYA GÖÇLER Yeni keģfedilen topraklardaki kaynakların iģlenmesi ve bu kaynakların ticari potansiyeli, bölgede Avrupalı ticaret kolonilerinin kurulmasına sebep oldu. Özellikle Ġngilizler ve Fransızlar Kuzey Amerika'da, Ġspanyollar da Güney Amerika'da ticari koloniler kurdular. Bütün bu göç hareketleri sonucunda Amerika Kıtası'nda yeni devletlerin kurulması, bütün Avrupa ve Dünya tarihini değiģtirecek önemli geliģmelerin baģlamasına neden olmuģtur. Yeni Dünya olarak adlandırılan Amerika'ya yapılan bu göç hareketi özellikle 19. yüzyılın ilk yarısında büyük bir hız kazandı. Avrupalı göçmenlerin çoğu; siyasal baskılardan kaçmak, dinsel inançlarını özgürce yerine getirebilmek, maceraya atılmak ya da ülkelerinde kendilerine tanınmayan fırsatlardan yararlanabilmek için vatanlarından ayrıldılar. Sanayi Devrimi'yle geliģen teknoloji ve seyahat imkânları, bu göç hareketinin hızlanmasında en önemli etken oldu. 15. yüzyılın sonuna doğru Kristof Klomb, Macellan Vasco dö Gama'nın yaptığı seyahatlerle artık dünyada bilinmeyen yer kalmadı, özellikle Amerika Kıtası'nın keģfedilmesi ile bu kıtaya Avrupa'dan göçler baģladı. 60 milyon insanın yer değiģtirdiği bu göçler, 20 yüzyılın kadar sürdü. Etkinlik Çalışması:(Sayfa 84) 1-Avrupalılar yeni kıtalarda neden koloniler kurmuştur? Yeni keģfedilen kıtalarda veya kara parçalarında bulunan değerli maden, kaynak vb yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek. Ayrıca kıtaya göç eden kendi milletlerinden insanların birada tutunup bu topraklara sahip olmalarını sağlamaktır. Buralarda kendi kültürlerinin yerleģmeleri ve devamını da sağlamaktır. Yani bir amacı ekonomik, bir amacı da siyasi ve kültürel( sosyal) çıkarları sağlamaktır. 2- Avrupalıların yeni kıtalara göçmesinin nedenleri nelerdir? Siyasi baskılardan kaçmak ve özgürlük ortamından faydalanmak, Dini inançlarını özgürce yaģayabilmek, Yenidünyanın yeni ortamını tanımak ve maceraya atılmak, Kendi ülkelerinde bulamadıkları ekonomik ve sosyal imkânları yakalayabilmek için gitmiģlerdir. MÜBADELE GÖÇLERİ Bir antlaģmanın esaslarına dayanılarak yapılan, ülke nüfuslarının karģılıklı olarak yer değiģmesi ile oluģan göçlerdir. Örneğin KurtuluĢ SavaĢı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaģmalarla ülkemizde yaģayan Rumlar ile Yunanistan daki Türkler arasında yer değiģtirme göçleri yaģanmıģtır. (30 Ocak 1923 te Türkiye ve Yunanistan ın Lozan da imzaladığı "Türk Yunan Nüfus Mübadelesi'ne ĠliĢkin SözleĢme ve Protokolü ) "Türk Yunan Nüfus Mübadelesi'ne ĠliĢkin SözleĢme ve Protokolü"nün birinci maddesi Ģöyledir: "Türk topraklarında yerleģmiģ bulunan Rum Ortodoks dininden Türk uyruklularla Yunan topraklarında yerleģmiģ Müslüman dininden Yunan uyrukluların, 1 Mayıs 1923 tarihinden baģlayarak, zorunlu mübadelesine giriģilecektir. Bu kimselerden hiçbiri, Türk hükümetinin izni 6

olmadıkça Türkiye'ye; Yunan hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan'a dönüp orada yerleģemeyecektir." Bu protokol; Ġstanbul'da oturan Rumları ve Batı Trakya'da oturan Türkleri kapsamayacaktır GÖÇ TİPLERİ Göçler bir ülkenin sınırları içinde olabileceği gibi ülkeler arasında da olabilir. Göçler, oluģtukları yere göre iki gruba ayrılır: 1. İÇ GÖÇLER Ülke içerisinde, nüfusun yer değiģtirmesine iç göç denir. Ġç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değiģme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir. Genellikle iç göçlere bağlı olarak kent nüfusları artarken, kırsal nüfus azalmaktadır. Ġç göçler; a) Kırsal alandan kırsal alana b) Kırsal alandan kentlere c) Kentlerden kentlere d) Kentlerden kırsal alana doğru olmaktadır. Ġç göçlerin en fazla görüleni kırsal alandan kentlere doğru olanıdır. Verimli tarım alanları, endüstrinin geliģtiği bölgeler, ticaret merkezleri, maden yatakları bakımından zengin olan bölgeler ve turistik yöreler göçmen çekerler. Ġç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır. a) Sürekli İç Göçler Ülke içerisinde yer değiģtiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleģmesiyle gerçekleģir. Türkiye de, Cumhuriyetin baģlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir. 1927'de kent nüfusu % 24, kır nüfusu % 76 iken 1997'de bu oran kentte % 65, kırda % 35 olarak gerçekleģmiģtir. Yani, 70 yılda kent nüfusu % 40 oranında artarken, kır nüfusu aynı oranda azalmıģtır. Kır nüfusunun doğurganlık oranı kent nüfusundan daha fazla olduğu halde, oran olarak azalması kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir. Türkiye'de iç göçler 1950 yılma kadar fazla etkili olmamıģ ve kır - kent nüfus oranlarında önemli bir değiģiklik olmamıģtır. Ġç göçler 1950'den itibaren, ulaģım ağının geliģmesi ve kırsal alanlara kadar ulaģmasına, sanayileģmenin artmasına bağlı olarak artıģ göstermiģtir. Bunun sonucunda, kırsal nüfus oran olarak devamlı azalma, kent nüfusu da devamlı artma göstermiģtir. İç göçün nedenleri Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artıģı Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karģılamaması Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi Tarımda makineleģmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal iģgücünün azalması Kırsal kesimde iģ imkânlarının sınırlı olması Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği iklim ve yer Ģekillerinin olumsuz etkileri Kentlerde sanayinin geliģmiģ olmasından dolayı iģ imkânlarının fazlalığı Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileģmeye bağlı olarak, iģ bulma imkânlarının geliģmesiyle artıģ göstermiģtir. Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır. Ülkemizde yüksek oranda göç veren illerin baģlıcaları Ģunlardır: D. Anadolu'da, Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, MuĢ, Bingöl, Sımak G. D. Anadolu'da, Adıyaman, Mardin Karadeniz'de, Zonguldak, Ereğli, Samsun çevresi dıģındaki iller İç Anadolu'da, Sivas, Yozgat, Çankırı, KırĢehir, Niğde, NevĢehir Ege'de, Afyon, UĢak, Kütahya Akdeniz'de, Burdur, Isparta, K. MaraĢ Marmara'da, Çanakkale, Kırklareli, Edime, Bilecik Ġç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır. Yüksek oranda göç alan Ģehirlerin baģlıcaları Ģunlardır: Ġstanbul, Ankara, Ġzmir, Adana, Bursa, ġ. Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır 7

gibi illerdir. Ġç göç, ülkemizde özellikle sanayileģmiģ merkezlere daha fazla olmaktadır. İç göçlerin sonuçları Ülke genelinde nüfusun dağılıģında dengesizlik görülür. Yatırımlar dengesiz dağılır. Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir. Düzensiz kentleģme görülür. ' Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aģırı artıģ meydana gelir. Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür. Kentlerde iģsiz insanların oranı artar. İç göçü önlemek için, Tarımda sulama imkânlarını arttırmak, Intansif (Modern-Yoğun) tarım metodunu geliģtirmek, Besi ve ahır hayvancılığını geliģtirmek ve yaygınlaģtırmak, Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaģtırmak, Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek, Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliģtirmek, vb. gereklidir. b) Mevsimlik İç Göçler Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük Ģehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliģtiği yerlere bir müddet çalıģmak üzere göç etmeleri ile gerçekleģir. Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kıģ mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değiģmeler olmaktadır. Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri Genellikle genç nüfus göç etmektedir. Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir. Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalıģmaktadır. Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artıģı meydana gelmiģtir. SanayileĢme göçü arttırmaktadır. KentleĢme hızı sanayileģme hızından daha yüksektir. Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değiģmektedir. 2. Dış Göçler Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dıģ göç denir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. DıĢ göçler, oluģum nedenlerine göre 5 gruba ayrılır: a) Zorunlu Göçler (Sığınma Göçleri) : SavaĢ, baskı veya zulümden açarak baģka ülkelere yapılan sığınma göçleridir. Örneğin 1991 yılındaki Körfez SavaĢı sırasında Kuzey Irak halkının bir bölümünün ülkemize göçü bu türdendir. b) Yer Değiştirme (Mübadele) Göçleri: Bir antlaģmanın esaslarına dayanılarak yapılan, ülke nüfuslarının karģılıklı olarak yer değiģmesi ile oluģan göçlerdir. Örneğin KurtuluĢ SavaĢı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaģmalarla ülkemizde yaģayan Rumlar ile Yunanistan daki Türkler arasında yer değiģtirme göçleri yaģanmıģtır. c) Gönüllü Göçler: Ġnsanların çeģitli nedenlerle, kendi istekleri doğrultusunda, sürekli yaģamak için baģka ülke veya kıtalara gitmesiyle oluģan göçlerdir. Örneğin Avrupalıların yeni dünya kıtalarına göçü bu türdendir. d) İşgücü Göçleri: Ġnsanların, iģsizliğin fazla olduğu geri kalmıģ ülkelerden, iģ olanakları fazla olan endüstrileģmiģ ülkelere gitmesiyle oluģan göçlerdir. Bu göçle iģçi gönderen ülkeler döviz sağlar, ülkede iģsizlik azalır, ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel iliģkiler geliģir. Örneğin 1960 yılından itibaren, Türkiye den çeģitli Avrupa ülkelerine iģçi göçü olmuģtur. Bunun nedenleri olarak; hızlı nüfus artıģı, kırsal alanda isteklerin çoğalması ve çeģitlenmesi, gelir dağılımındaki bozulmalar, istihdam sorunu ve kırsal kesimin gelirin düģük olmasıdır. e) Beyin Göçleri: Ġyi eğitilmiģ elemanların daha iyi çalıģma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluģan göçlerdir. Örneğin II. Dünya SavaĢı sırasında Alman bilim adamlarının ABD ye göçü bu türdendir. Dış göçlerin sonuçları Göç alan ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır. Ülkeler arasında ekonomik iliģkiler geliģir. Ülkeler arası kültürel iliģkiler geliģir. Dış göçler ve Türkiye 8

Ülkemize 1923-1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuģtur. Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluģturur. 1950'den sonra, baģta Almanya olmak üzere yurt dıģına iģçi gitmeye baģlamıģtır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, Ġngiltere, Ġsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde iģçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dıģındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiģtir. 1992 yılı yurt dıģındaki Türk nüfusunun dağılıģı Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda; Ülkemize giren iģçi dövizi artmıģtır. Ülke turizminin geliģmesini sağlamıģtır. Türk ticaretinin yaklaģık % 20 sine kaynak oluģturmuģtur. Artan nüfusun iģsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuģtur. 9