İkizler İz Peşinde. Miyase Sertbarut

Benzer belgeler
İKİZLER İZ PEŞİNDE. O akşam televizyon haberleri yine tam yemek saatine rastlamıştı. Annem tabaklarımıza çorba koyarken sızlanmaya

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/ÝZMÝR

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

Kırmızı Şemsiye. Şiirler: Mavisel Yener. Öyküler: Aytül Akal. Resimler: Saadet Ceylan. Resimler: Ayda Kantar

Kuğu Gecesi. Ferda İzbudak Akıncı

PEH! Bu kitapta. üzerinde kelime var. Bu gerçekten de çok fazla. Eğer şanslıysan birileri sana bu kitabı okuyabilir.

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

7. SINIF MATEMATIK KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI

Can ile Zortan ın Maceraları-2. Yıldıray Karakiya. Resimleyen: Gökçe Yavas Önal

Her gun. yeni bir. macera

2011, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

2016, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

6. SINIF MATEMATIK KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

2014, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

Belki bir gözlüğe, birazcık ışığa, atıştıracak bir şeylere, bir bardak gazoza ya da kitaptakileri sana okuyacak birilerine ihtiyacın olabilir.

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

2

2010, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

SÜPER ÇOCUKLAR-3 KOKU DELİSİ

BU KİTABIN ŞAŞIRTICI AYRILDI BAZI SAYFALARI SENİN. Özel Not YETENEKLERİNE. Resim, karalamaca, bulmacalar vs. Etkileyici. Bak! Tek elle tutuyorum.

Bu kitabın telif hakları Siebel Publishing Services ve Kalem Ajans aracılığıyla alınmıştır.

2009, Tudem Cumhuriyet Bulvarý No: 302/ Alsancak - ÝZMÝR Yazar: Cihan Demirci Resimleyen: Cihan Demirci

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

2014, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sk. No: 10/51 Alsancak-Konak/ÝZMÝR

AYLA ÇINAROĞLU. Şiir Gemisi

AYLA ÇINAROĞLU KİM DEMİŞ NİYE DEMİŞ

KiBELE NiN GOLGESiNDE

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Akıllıca. İyi değerlendirilmiş zaman diye buna denir.

Bir bakısta. lı sorular merakı körükler, araştırmaya yöneltir. Haftada 5, dönemde 80 ev çalışması. Her gün, evde, sadece 30 dakika.

AÇ PERDEYI BEN GELDIM. Aytül Akal

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

2014, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sk. No: 10/51 Alsancak-Konak/ÝZMÝR

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

Nastasia Rugani Resimleyen Charline Collette. Böcek Tamircisi

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

Mavisel Yener İle Öykü Atölyesi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

DAVETSİZ MİSAFİR. Kerem Işık

ALTIN KANATLI TOPÇiN. Ayla Çınaroglu

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

5. SINIF MATEMATIK KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI

OGLUM NERDESiN. Aytül Akal

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

En Güzel Hediyesi Noel

Julio Cortázar Brüksel, Paris, 1984

BİR ŞEYLER YAPMAM GEREK

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

UÇAN FARE İLE HAYALET HAYRİ KARŞILAŞMA

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

NAZAN TACER HEDİYELİK

Patrick Ness. Siobhan Dowd

2004 Tudem Edebiyat Ödülleri Roman Yarýþmasý İkincilik Ödülü

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Şehirdeki Yeni Hayatımız Başlıyor

NAZAN TACER OYUNCAKLAR

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

ATIKLARI AYIRMANIN KOLAY YOLU

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

2

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

AYLA ÇINAROĞLU. Aliş in Kabakları

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

ÖYKÜ NÜN GÜNLÜĞÜ GÜNLÜĞÜM

Transkript:

İkizler İz Peşinde Miyase Sertbarut

2013, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR Yazar: Miyase Sertbarut Resimler: Zeynep Özatalay Kapak Tasarım: Alsu Yalçıntaş Editör: Burhanettin Düzçay Baskı ve Cilt: Ertem Basım Yayın Dağıtım San. Tic. Ltd. Şti. Eskişehir Yolu 40. Km. Başkent OSB 22. Cadde No:6 Malıköy/Ankara 0 312 284 18 14 Birinci Baskı: 1998 (Kitabın ilk baskısı İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Çiğdem Der ki adıyla yapılmıştır.) (İlk beş baskı toplam 16.000 adet) Altıncı Baskı: Nisan 2016 (3000 adet) ISBN: 978-9944-69-669-2 Yayýnevi sertifika no: 11945 Matbaa sertifika no: 26886 Tüm haklarý saklýdýr. Bu yayýnýn hiçbir bölümü, telif hakký sahibinin önceden yazýlý izni olmaksýzýn tekrar üretilemez, bir eriþim sisteminde tutulamaz, herhangi bir biçimde elektronik, mekanik, fotokopi, kayýt ya da diðer yollarla iletilemez. www.tudem.com

İkizler İz Peşinde Miyase Sertbarut

Miyase Sertbarut 1963 yılında Ceyhan da doğdu. Keloğlan, Jules Verne, Orhan Kemal ve Karabaşlarıyla büyüdü. Okula giderken hep karnı ağrıyordu. Yani o öyle zannediyordu... Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi, yine karnı ağrıyordu. Öğretmenlik yaptı, karnının ağrısı geçmiyordu. Yazmaya radyo tiyatroları ile başladı. Öykü, roman, masal türlerinde yapıtlar verdi. Karnının ağrısı geçti. Kitapların bütün ağrılara iyi geldiğini düşünüyor. Tudem Yayınlarından çıkan kitapları: Bir Dilek Tut (masal) Akvaryumdaki Denizkızı (masal) Tuna nın Büyülü Gemisi (öykü) Kırmızı Kartal (öykü) Altın Avcıları Plajda (öykü) Yangın Tüpüyle Uçan Çocuk (öykü) İkizler İz Peşinde (öykü) Saat Canavarı (öykü) Sarı Maymun (roman) Kaçak Köpek Biber (roman) Yalancı Portakal (roman) Sisin Sakladıkları (roman) Kapiland ın Kobayları (roman) Kapiland ın Karanlık Yüzü (roman) Yılankale (roman) Kimsin Sen? (roman) Çöp Plaza (roman) Sil Baştan Aşk (roman) Buz Bebekler (roman) Ara Âlem 1 Tarlakoz un Tuzağı (roman) Delidolu Yayınlarından çıkan kitapları: Çocukluğumun Tanrısı Piper Pa-25 (roman)

İÇİNDEKİLER İkizler İz Peşinde 7 Çiğdem Der ki... 27 Emel Öğretmen e Ne Olmuş? 41 Kınalı Keklik 52 Bir varmış Bir Yokmuş 64 Balkondaki Muhabbet Kuşu 74 Tekerlemeci Dayım 86 Yıllar Sonra 95 Horoz Dövüşü 108 Dilim Dilim Güzel Dilim 133

İKİZLER İZ PEŞİNDE O akşam televizyon haberleri yine tam yemek saatine rastlamıştı. Annem tabaklarımıza çorba koyarken sızlanmaya başladı. Üff, yine iştahımız kaçacak. Sonra babama yalvarırcasına baktı. Sedat, lütfen kanalı değiştirir misin? Babam, çorbasına bandırdığı ekmeği ağzına atıp duymamış gibi ekrana bakmayı sürdürdü. Annem biraz daha söylenince ağzı dolu dolu konuştu. Gülay, bütün gün işteyim, hiç haber izleyemiyorum. Dünyada neler olup bitiyor, vallahi haberim yok. Annem suratını astı. Hiç iyi bir şey olmuyor canım. Trafik kazaları, afetler, işsizlik sürüp gidiyor. Sonra bizden destek bekledi: Çocuklar, siz haberleri izlemek istiyor musunuz? Hayır, istemiyorduk. Şöyle curcunalı bir yarışma olsa daha iyi olurdu. İkiz kardeşim Pınar a baktım. Gözlerimle sordum: 7

Ne desek şimdi? İştahımız kapanır, desek babamız gücenir. Kapanmaz, desek hem yalan söylemiş oluruz hem de annemiz gücenir. Gözlerimizle konuşmamızın sonucunda Pınar sözcülüğü bana bıraktı. Haberin niteliğine göre değişir anne. Annemin istediği yanıt bu değildi tabii. Bizden destek bulamayınca televizyona bakmamaya çalışarak çorbasını içmeye başladı. Haber sunucusu kaşını gözünü garip garip oynatarak, dudaklarını abartılı abartılı açıp kapayarak ilk haberi görüntülerle birlikte vermeye başladı: Sayın seyirciler, son günlerde çoğalan çöp evlere bugün bir yenisi daha eklendi. Komşuların şikâyetleri üzerine ortaya çıkan bu olay, mahalledeki herkesi şaşırttı. Yetmiş iki yaşındaki Şerife Hanım evindeki pislikler belediye tarafından götürülürken gözyaşlarını tutamıyordu. Kardeşimle ben bu haberi ilginç bulup şaşkın şaşkın ekrana bakarken annem elini ağzına kapatıp banyoya koştu. Babam da televizyonu kapatmak zorunda kaldı. Annem yeniden masaya döndüğünde babam, Ne kadar hassas bir miden var Gülay. dedi. Görmedin mi Sedat, iğrenç bir evde yaşıyordu kadın. Her tarafta çöpler, sinekler, mikrop yuvası... Bazen bizimkilerin odası da öyle. Aklımdan savunma sözleri geçirip en etkilisini kullanmak üzereydim ki Pınar benden önce davrandı. İnsanın kardeşinin olması ne güzel. Böylece ana babaya karşı 8

çıkmak için tek başınıza kalmıyorsunuz. Pınar, en iyi savunmanın saldırı olduğunu düşünenlerdendi. Haberciler, senin çalışma odanı çekselerdi daha iğrenç görüntüler elde ederlerdi baba. Annemin gözlerindeki ışıltıdan bu saldırıyı memnunlukla karşıladığını anladım. O da babamın dağınıklığından ve biriktirme tutkusundan çok yakınırdı. Babam on beş yıllık elektrik, su, telefon faturalarını bile atmaz. Belki bir gün borç çıkartırlarsa elimde delil olsun diye saklar. Ötesini siz düşünün. Kardeşimdeki ve bendeki biriktirme hastalığı da babamdan bize genetik yolla geçmiş olmalı. Annem de biriktirmeyi sever aslında. Dolabının bir çekmecesi kaçık çoraplarla dolu. Kullanılmayacak kadar eskimiş giysilerden söküp biriktirdiği düğmeler üç kavanoz dolusu. Evdeki herkes kendi haline bırakılsa bizim ev de televizyonda gördüğümüz çöp eve kısa sürede dönüşebilirdi. Kimse bir şey atmaya kıyamıyor, durmadan biriktirip duruyorsa neden bu konuda tartıştığımızı merak ediyor olabilirsiniz. Sorun şu: Hiç kimse diğerinin biriktirdiğini önemli bulmuyor. Örneğin babamın kırka yakın bozuk çakmağı evde bulundurması bana anlamsız geliyor. Babam ise benim eski oyuncaklarımı hâlâ kitaplığıma dizmemi anlamıyor. Pınar, annemin boşalmış reçel, kahve, turşu, mayonez kavanozlarını bir gün işe yarar diye mutfak tezgâhının altına sıralamasına kızıyor. Pınar la ikiz olduğumuz halde onunla bile değer verdiğimiz şeyler konusunda tartışma yaşardık. Ben onun teneke kutularından bıkmıştım. Meyve suyu ya da kola 9

içtikten sonra kutusunu atmaz, dışarıdaysak çantasına koyar, çantası yanında değilse eve kadar elinde taşırdı. Bizim odanın balkonunda iki çuval dolusu teneke kutu var. Televizyonda bu kutulardan gerçek bir ev yapıp içinde yaşayan bir adam görmüş, o da bir gün kutularla aynı şeyi yapacakmış. Neyse ki sık taşınan bir aileyiz de biriktirdiklerimiz korkunç boyutlara ulaşmıyor. Taşınma öncesi eşyaları toplamak, paket yapmak zor gelince atmak zorunda kalıyoruz. Tabii kimse kendi birikimlerini atmaya kıyamıyor, bunu bir başkası üstleniyor. Ben Pınar ın teneke kutularını atıyorum, o da benim eski ders defterlerimi, kolu bacağı kırık bebeklerimi, plastik ve kâğıt bardaklarımı atıyor. Kimi zaman atılmaması gereken şeyleri de attığı olmuştu. Hiç hoşlanmadığı peçete koleksiyonumu böyle bir taşınma sırasında yok etti. En değerli birikimimdi oysa, tam üç yüz değişik desende peçete... Hâlâ içim yanıyor. İşte o gün masada birbirimizi suçlamamız boşuna değildi. Yemekten sonra ders çalışmak için Pınar la odamıza kapandık. Annemle babam da gereksiz şeyleri biriktirmek konusunda birbirlerini suçlamaya devam ettiler. Türkçe dersi için kitap özeti çıkartırken bir yandan da televizyondaki o yaşlı kadını düşünüyordum. Kim bilir kadıncağızın gözünde ne kadar değerliydi o çöpler. Yoksa niçin ağlasın ki? Bu konu Pınar ın da kafasını kurcalayıp duruyormuş. Çınar, sence bir gün biz de o kadın gibi mi olacağız? Baksana bu yaşta biriktirmeye başladık, yaşımız yetmiş olduğunda dağlar kadar olur bunlar. 10

Ciddi ciddi korkuyordu. Korkma, günde bir kez çöp kovası boşaltmaya gidiyorsak, şimdilik sorun yok demektir. Pınar tedirginlikle mırıldandı. Şimdilik evet, şimdilik... Yeniden kitap özetine dönerek bu konuyu unutmaya karar verdim, ama kardeşim rahat bırakmıyordu ki. Bizim apartmanda da öyle biri var mı acaba? Yani şu televizyondaki yaşlı kadın gibi biri. Omuz silktim. Varsa var, bize ne? Bize ne olur mu? Belediyeden gelen olursa bizim balkonu da fark eder. Teneke kutularımı onlara vermeye hiç niyetim yok. Saçmalama, bizim ev normal bir ev. Kafasına takmıştı bir kez. Aslında üzüldüm ben kadının haline. Bizim apartmanda öyle biri varsa, belediye gelmeden ona yardım etmeliyiz. Kötülük nasıl bulaşıcıysa iyilik de bulaşıcı galiba. Kardeşimin böyle düşünmesi benim de iyilik damarımı kabarttı. Ama bu konuda fazla bir şey yapamazdık sanırım. Haklısın ama bizim binada öyle birinin yaşadığını sanmıyorum. Pınar özet defterimi çekip aldı önümden. Duvarların arkasında ne var nerden bileceksin? Ne yani duvarları mı yıkalım? diye güldüm. İpucu bulabiliriz Çınar. dedi heyecanla. 11

Macera arıyorsan çok da doğru bir konu seçmemişsin. diye heyecanını kesmek istedim. Sen bu işi hafife alıyorsun, içinde iyilik duygusu yok mu? Tamam iyilik meleği, tamam! Başlayalım bakalım, elimizde ne var, hangi ipuçları var? İlk önce bizim evi eleyip araştırmaya kırk dokuz daireyle devam edebiliriz. diyerek biraz dalga geçmek istedim. Hiç tınmadı. Haberlerde de hep görüyoruz ya, böyle insanlar yaşlı ve yalnızlar. Bu bir ipucu. Pınar ın dedektifliğe ne kadar yatkın olduğunu böylece anlamış oldum. Araştırmamıza ertesi gün başlamak üzere ödevlerimize geri döndük. Bir süre sonra uyku bastı ve yataklarımıza geçtik. O gece rüyamda gün boyunca yaşadıklarımızı karmakarışık bir halde gördüm. Evde biriktirilen ne varsa üzerime üzerime geliyordu. Eşi kaybolmuş ayakkabı bağcıkları, rengârenk gazoz kapakları ve düğmeler, kesik kumaş parçaları, kaçık çoraplar, eski faturalar, bozuk çakmaklar,

sapı kırılmış bıçaklar, teneke kutular, küçük cam kavanozlar, kolu kopmuş oyuncak bebekler... Ne varsa, ne varsa... dolaplardan, çekmecelerden, yatak altlarından, kutulardan, çuvallardan çıkıp üzerime üzerime geliyorlardı. Ben korkup bir köşeye siniyordum. Onlar çevremde bir daire oluşturup bir ağızdan bağırıyorlardı: Biz ne olacağız? Biz ne olacağız? Uyandığımda sözler hâlâ kulağımdaydı. Biz ne olacağız? Onların sorusunu cevaplamayı daha sonraya bırakarak hâlâ uyuyan Pınar ı uyandırdım. Okul için hazırlanıp kahvaltımızı yaptık ve sokağa çıktık. Çöp kutusunun yanından geçerken Pınar ın gözünün çöpe atılmış teneke kutulara takıldığını gördüm. Kolundan çekiştirip uzaklaştırdım hemen. Görmüyor musun ne kadar pis! Yemek artıklarıyla, çocuk bezleriyle yan yana... Hem çöp biriktiren insanları kurtarmak istiyorsun, hem de gözün çöplükte. Bir köpek gibi silkinip kendine geldi. Tamam, geçti merak etme. Bak bugün başlıyoruz araştırmaya, tamam mı? Okul dönüşü İsmet Amca ya uğrayalım. İsmet Amca bizim apartman görevlimiz. Eee, onun da mı biriktirici olduğunu düşünüyorsun? Hayır, o hangi dairede kimin yaşadığını biliyor. Böylece yaşlı ve yalnızların kapı numaralarını ondan öğreniriz. 13

Öğrenince ne olacak, o insanlar bize kapıyı açıp hadi evimi kontrol edin mi diyecek? Saçma! Hiç de değil, benim planım şu. Bir hafta sonra Şeker Bayramı değil mi? İşte o evlere bayramlaşmak için gideriz. Tüylerim diken diken oldu. Korku filmi gibi. dedim. Bayramlaşmanın nesi korkunç! diyerek şaşkın şaşkın baktı yüzüme. Sen haberlerde gözünü kulağını kapatıyorsun galiba. Geçen yıl bayramlaşmaya giden kaç çocuk kayboldu, duymadın mı? Onun da yüzü azıcık sarardı ama vazgeçecek gibi değildi. Biz kandırılacak kadar küçük değiliz ki. Hem girmeyiz evin içine, kapıdan bayramlaşırız. diye başka yollar aramaya başladı. Evlerine giremesek bile kapı açıldığında gördüklerimiz durumu anlamaya yeter bence. Evin kokusundan bile çöp biriktirdikleri belli olur. Pınar ın kafası benimkinden daha mı iyi çalışıyor ne? İkizlerin zekâ düzeylerinin eşit olup olmadığını internette araştırmalıydım. Kıskandığımı ona belli etmedim. Peki, öyle yapalım iyilik meleği. dedim. Bir sonuç alamasak bile bayramlaşmaya gittiğimiz için sevinmiş olurlar, hem bir sürü şekerimiz, çikolatamız da olur. Okul dönüşü İsmet Amca yı bahçedeki çimleri sularken bulduk. Koşarak gittik yanına. Sorumuzu duyunca şaşırdı. Çocuklar, apartmanda oturanları tanımıyor musunuz? 14

Bu suçlayıcı şaşkınlığı anlamadık doğrusu. Elli dairelik koskoca apartmanda insanların hepsini nasıl tanıyalım ki? Zaten oraya taşınalı bir buçuk yıl oldu. Ben hemen savunmaya geçtim. İsmet Amca, biz senin gibi zamanımızı kapının önünde, bahçede geçirmiyoruz ki. Öyle olsa herkesi tanırdık. Pınar da durumu kurtarmaya çalıştı. Ama tanıdığımız üç aile var, karşı komşumuz; çünkü kapıda onlarla karşılaşıyoruz. Alt kattakileri de tanıyoruz; çünkü gürültü yapıyoruz diye uyarmaya geliyorlar. Bir de üst kattakiler; çünkü biz de onları gürültü yapmayın diye uyarıyoruz. Bu açıklamalar İsmet Amca yı güldürdü. Şaşkınlığı ve suçlayıcı bakışları geçince bu kez merakı öne çıktı. Ne yapacaksınız bu yaşlı insanların dairelerini öğrenip ha? Bir yaramazlık mı planlıyorsunuz yoksa? İsmet Amca kuşkucu, inatçı ve meraklıydı. Pınar bu kapı numaralarını öğrenebilmek için son çareye başvurdu. En masum bakışıyla, en tatlı ses tonunu kullandı: Şeker Bayramı yaklaşıyor ya İsmet Amca, biz de Çınar la düşündük taşındık, herkesi ziyaret edemeyiz hiç olmazsa yaşlı insanların bayramlarını kutlayalım dedik. Pınar ın bu bakışı ve tatlı sesi her zaman işe yaramıştır. Okulda sınav erteletme işi de bu yüzden hep ona düşer. İsmet Amca da etkilenmişti. Takdir dolu gözlerle süzdü bizi. Aferin çocuklar, aferin! Analarınızın babalarınızın düşünemediğini siz düşünmüşsünüz. 15