ETHEM BARAN Unuttuğum Bütün Akşamlar

Benzer belgeler
İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

MELİKE UZUN Soğuk ve Temiz

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

MENEKŞE TOPRAK Temmuz Çocukları

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

BARIŞ BIÇAKÇI Seyrek Yağmur

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY İLE SPOR

Kuş Eppeği Levent Cantek

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

JOHN BERGER Leylak ve Bayrak

Arne Bellstorf. ALMAN SEVGİLİ Astrid Kirchherr ve Stuart Sutcliffe in Hikâyesi. Çeviren: Tanıl Bora

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

HAMZA AKTAN Kürt Vatandaş

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

İletişim Yayınları 2148 Çağdaş Türkçe Edebiyat 347 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2015, İstanbul

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

Tuğrul Tanyol. Beyaz at. Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte Boş meydanları, kirli sokakları Herkes kendi yankısının peşinde

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

Kuğu Gecesi. Ferda İzbudak Akıncı

ENGİN SARI Mardin de Kültürlerarasılık

ELİF TÜRKER Sevgili Alef,

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

GİRAY KEMER Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net

AHMET KARCILILAR Mavinin Reddi

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

Gültekin Emre nin YKY deki kitapları:

KIRMIZI KANATLI KARTAL

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

GÖKÇE BEZİRGAN Hasta Öyküler ve Kulağakaçan

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

İlk 4 soruyu metne göre cevaplayınız. 1 Metinde geçen aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin ana fikridir?

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY NİN KÂBUSU

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Derleyen AYŞE BUĞRA Sınıftan Sınıfa

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

ÜMİT KARDAŞ Demokrasi ve Hukuk Krizi

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ÇAYIROVA ŞEKERPINAR TOKİ ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EKO-OKULLAR PROGRAMI ÇÖP, ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM KONULU YILLIK EYLEM PLANI

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ Seçme Şiirler. Gülten Akın

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

AYLA ÇINAROĞLU. Şiir Gemisi

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

SEDEF BETİL Kısa Karanlıklar

KEMAL VAROL Sahiden Hikâye

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

PELİN BUZLUK En Eski Yüz

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

Güngör Dilmen DESTANLAR VE MASALLAR MAVİ ORMAN. Masal. Resimleyen: İsmail Gülgeç

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri)

Transkript:

ETHEM BARAN Unuttuğum Bütün Akşamlar

ETHEM BARAN 1962 de Yozgat ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Yozgat ta tamamladı. 1983 te Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümü nden mezun oldu. Çeşitli dergilerde öykü, deneme ve eleştiri yazıları yayımlandı. İlk öykü kitabı Sonrası Ayrılık 1991 de yayımlandı. Onu 1994 te yayımlanan Kurutulmuş Gül Mevsimi izledi. Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı (2005 Yunus Nadi Öykü Ödülü), Unuttuğum Bütün Akşamlar (2005), Bozkırın Uzak Bahçeleri (2006), Evlerimiz Poyraza Bakar (2009), Bulut Bulut Üstüne (2011) adlı öykü kitapları ile Yarım (2008) ve Emanet Gölgeler Defteri (2013) adlı romanları vardır. Doğan Kitap, 2005 (1 baskı) İletişim Yayınları 2070 Çağdaş Türkçe Edebiyat 324 ISBN-13: 978-975-05-1658-0 2014 İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2014, İstanbul EDİTÖR Levent Cantek KAPAK Suat Aysu KAPAK RESMİ Yalçın Gökçebağ UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Burcu Tunakan BASKI ve CİLT Sena Ofset SERTİFİKA NO. 12064 Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11 Topkapı 34010 İstanbul Tel: 212.613 38 46 İletişim Yayınları SERTİFİKA NO. 10721 Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

ETHEM BARAN Unuttuğum Bütün Akşamlar

İÇİNDEKİLER Kurutulmuş Gül Mevsimi 1 Yalancı Güz Aydınlığı...13 2 Binbir Gece...17 3 En Uzun Yolu Irmaklar Bilir...21 4 En İyi Seyirci Ödülü...25 5 Karanlık Ağaçlar Gecesi...29 6 Evvel Zaman...33 7 Bir Gül Daha Düştü...35 8 Ölümden Öte Yol...39 9 Ey Gönül...43 10 Samanyolu Senfonisi...45 11 Felak...47 12 Aynalı Kuyu...49 13 Gündökümü...51 14 Son Bir Kez...57

İki Film Birden Gelecek Program...61 Pek Yakında...65 Kar Kuyuları Her Şey Bıraktığım Gibi mi?...73 Bahçe...79 Unutulmuş Bir Su...87 Berhudar Olasın...95 Irmaklar Aktıkça Yorulur...101 Solgun Bir İz...113 Sonrası Ayrılık Ömrün Çok Olsun...127 Çiy Düşmüş...139 Sonrası Ayrılık...149 Yağmurlar Biter...159 Bu Şehir...165 Yoldan Geldim Yorgunum...171 Akşam Olmasın...183 Bayramlar Bayram Ola...191

Kitaplar hayatı anlamlandırmamıza yarıyorlar. Tek sorun şu ki, anlamlandırmamıza yaradıkları, hep başkalarının hayatları, hiçbir zaman kendimizinki değil. JULIAN BARNES, Flaubert in Papağanı Bu yaşadığım hayat o kadar benim değil ki herhangi bir saatimde birisi gelip de bana, Haydi kalk, sıran geldi, kendi kendin ol! diye bağırsa sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi inanıp koşacağım. AHMET HAMDİ TANPINAR, Hikâyeler / Bir Yol Birdenbire içinde bir sevinç duygusu uyandı. Nefes almak için bir an duraladı. Geçmiş, bugüne birbirine bitişik olaylar zinciriyle, ayrılmamasıya bağlı, diye düşündü. Şu anda bu zincirin iki ucunu da görür gibi olmuştu. Bir ucuna dokununca öbür ucu kımıldamıştı. ÇEHOV, Hikâyeler / Talebe

Kurutulmuş Gül Mevsimi

Herkesin herkesi dilediği gibi sevebileceği, tuhaf bir düşüncedir. Doğada bunu yasaklayan hiçbir şey yok. Kediler krallara bakabilir... IRIS MURDOCH

1 Yalancı Güz Aydınlığı bir ev, yamaçta mavi boyalı, kerpiç çakır bir oğlan oynardı dalında giz vermez asmaların nicedir ışık yanmaz kapalıdır perde Sanki birazdan yağmur yağacak. Hava birdenbire bulandı, bahçede bir yel gezindi, kuru dallar titreşti. İlhan evin önündeki derme çatma sedirde oturuyordu. Ağaçların tek tek soyunup kararmış, dağınık birer çalı çırpı yığını haline gelmelerini günü gününe izlemişti. Dalların yapraklarından ayrılmaları hiç de kolay olmamıştı. Rüzgâra kendilerini teslim etmemek için direnmişler, kısa yağmurlarda ışıl ışıl parlamışlar, istemeden de olsa sararıp kızarmışlardı. Çok eskilerden kalma bir çocuk, mevsimler boyu bir görünüp bir kaybolarak dolaşıp durmuştu aralarında. İlhan, o çocuğu, kimi geceler birdenbire bir ışık yanıp sönüvermesinde kısacık bir an; kimi uzun yaz günlerinde gencecik, güneşli çiçeklerin arkasından kendisine bakıyorken görürdü. Karlar dökülürdü bahçeye usul usul; o çocuk, bacağında kısa pantolon, çorapsız ayaklarında sandaletlerle karlar üzerinde gezinir, hemencecik kaybolurdu. Günlerce, 13

hatta aylarca görünmediği de olurdu. Bir zaman sonra ansızın, karanlık camlı bir gecede pencerenin önüne gelir, içeriyi gözetlerdi. Tam önündeki, yaz bahar boyunca en çok yaprağı yüklenen dalın, her şeyini kaybetmiş çıplaklığına baktı: salt çizgi kalabalığına dönüşmüş dal utangaç utangaç ürperiyordu. Uzansa; kırık, çıtkırıldım çizgilerin bir kısmını asılı durdukları boşluktan silebilirdi; uzanmadı. Bu, üçüncü sigarasıydı. Yine sabaha kadar oturmuştu. Kullanılmayan bir gecenin seslerini dinlemekle geçirmişti saatleri. Yattığında sabahın altısıydı. Biraz önce uyanmıştı. Annesi sessizce kahvaltıyı hazırlamaya koyulmuştu. Bahçenin hemen bitiminde yükselen tepeye doluşmuş gecekonduların üzerinden yalancı bir güz aydınlığının gelip geçtiğini gördü. Pencerelerine hep yağmur yağan yandaki evin tahta merdivenlerinde kadınlar oturmuş konuşuyor, arka yoldan bağırarak geçen bir satıcının sesi duyuluyor, bulanan havaya aldırmadan koşuşan çocuklar yeni bir oyun kuruyorlardı. Şimdi bir apartmanın yarı karanlık, havasız bodrum katının çıplak duvarlı, soğuk (mutlaka soğuktur, daha kış gelmeden), daracık bir odasında biri/leri olmalı. Birazdan yağacak yağmurla birbirlerinin kuytularına tüneyecek olan gecekonduların çamurlu sokaklarından ayak sesleri hiç silinmeyen, annesiyle (kadın genç, kocası yaşlı; hakkında bir sürü dedikodu var) babası (eskiden kuru temizlemeciydi, tiner koklamaktan kafası bir hoş olmuş diyorlar, sonra da felç inmiş adama) durmadan kavga eden, bu yüzden evde huzuru olmayan, bu yüzden akşamları eve geç giden, bu yüzden sık sık dayak yiyen, henüz lise ikide, henüz on sekizini doldurmamış, henüz sevgiyi bilmeyen, henüz kendisini kuşatan tehlikelerden habersiz, çünkü tanıştığı/bakıştığı/konuştuğu herkese altında çok anlamlar gizli, 14

ama bu anlamı ilk fırsatta bütün doğru ve yanlış anlaşılmalara açan bakışlar/gülümsemeler gönderen, çünkü parasız olan, hem sigara içen hem pahalı ve şık giyinmek isteyen, ilkin mahallenin kuruyemişçisinde bir sigara, sonra diskoteklerde bir bira içimi oturan ve sınıfta kalıp artık okula gitmeyen ve artık evine gelmeyen, yolunu gözleten, özlemi günden güne artan, ama gelmeyen, bir türlü gelmeyen birileri olmalı. Kahvaltıya elini sürmedi. Sadece çay ve sigara. Sigaranın hep aynı şekilde ağızdan çıkan dumanı, bahçeyi kaplayan isimsiz otlar, durmadan yağmur yağan bir pencere, hiç solmayan plastik bir gül, intihar hapları, sayfalarının kenarları kıvrılmış bir defter, yarım kalmış şiirler, buruşturulup atılmış kâğıtlar, doğru dürüst çalınamadığı için sesini yitirmiş bir saz, içinde gezinip duran kırık dökük bir şeyler... ham meyveyi kopardılar dalından/ ve gittin bırakıp aynalarda nasıl kaldımsa kendime bu kez başka gittin söylemeseler bilmeyecektim bir içim suymuşsun komşular görmüş bakışların senin değilmiş sesin değişmiş bu kez başka gittin söylemeseler bilmeyecektim katranlar damıttın içime yaşamam sandım en çok seni düşününce en olmaz yerinde gecenin yüzler arasında senin yüzündü beş duyumu yitirdim kaç zaman anlayan yoktu yutkundum arsenik tadında yaşamam sandım... şimdi kurutulmuş gül mevsimidir kitaplardaki 15

Karşı evin penceresi bir tuhaf, garip, sanki ağlamaklı göründü gözüne. İki yüz kırk üç gündür bu pencere bomboştu, ıssızdı. Artık camlarına yağmur da yağmıyordu. Annesi geldi yanına. Oğlum yesene bir şeyler... İyice zayıfladın. Çay sigara, çay sigara... Ne olacak bunun sonu? Canım bir şey yemek istemiyor anne... Ayaklarının arasında dolaşıp duran kediyi kucağına aldı. Sen de mi onu çok özledin Sementa? Üzerine kar yağan kısa pantolonlu çocuk düştü dizleri mi kanıyor ne? 16