Yıl: 3 Sayı: 33. Aylık Somuncu Baba Çocuk Dergisi - Eylül 2009



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Tanrı Köle Yusuf u Onurlandırıyor

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Bir Prens Çoban Oluyor

Petrus ve Duanın Gücü

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Ye aya Gelece i Görüyor

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si.

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 6.si.

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Kek yapıyoruz.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 19.si.

Tanrı nın Güçlü Adamı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Öncelikle mübarek KURBAN BAYRAMINIZ kutlu olsun.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 25.si.

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 24.si.

Elvan & Emrah PEKŞEN

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Tanrı nın brahim e Vaadi

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK


Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Dil ve Oyun. Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz.

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine


.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Pelitcik ve Sarıkavak Köyleri-Çamlıdere (04 Ekim 2009) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 11.si.

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

MÜSLÜM ERDOĞAN İLKOKULU 1B SINIFI

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

FİZİKİ HUKUKİ MANEVİ YOLCULUK ÖNCESİ HAZIRLIKLAR. Bedenimizi Hazırlama. Ruhumuzu Dinlendirelim. İbadet. Dua. Sabır

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

Aşağıdaki resmin içinde yandaki eşyalar gizlenmiş. Onları bulalım ve boyayalım. -16-

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

METEOROLOJİ SEMİNERİ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 30.si.

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Transkript:

Yıl: 3 Sayı: 33 Aylık Somuncu Baba Çocuk Dergisi - Eylül 2009

Tezhip: Betül OKKA (Bir Ayet) Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, do runun ve do ruyu e riden ayırmanın açık delilleri olarak Kur an ın indirildi i aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadı ı günler sayısınca) ba ka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size do ru yolu göstermesine kar ılık, Allah ı tazim etmeniz, ükretmeniz içindir. (2/Bakara, 185) (Bir Hadis) Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki: Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz. (Tirmizi, Savm 82)

cocuk@somuncubaba.net Musa Tekta Editör den Merhaba Çocuklar yeni olan bu sosyal ortamda çevresini etkiledi i gibi çevresinden de etkilenecektir. Çocukta meydana gelen de i imleri fark edebilmek için öncelikle çocu un geli im dönemlerinin özelliklerini bilmek faydalı olacaktır. Okul, gözümüzün nuru siz de erli çocukların her türlü geli iminde önemli adımlardan ve noktalardan biridir. Okula ba larken her çocu un iç dünyasında yeni ve karma ık bir sosyal çevreye girmek, birey olarak toplumda yer almak, dı dünyaya açılmak gibi bazı yeniliklerle tedirginlikler ba gösterebilir Okulların açılıp e itim sürecinin ba lamasıyla, özellikle ilk kayıt yaptıran ö rencilerde ki ili ini kazanmaya yönelik çabalar artar. Çocuklar çevreden etkilendi i gibi ya adı ı çevreyi de etkiler. Psikolojik olarak annebabadan, ö retmenden, arkada lardan veya daha ba kalarından etkilenir. Çocuklar böylece kendi iç zenginli i ile artık çevreye daha fazla açılmaya ba lar. O güne kadar sadece anne ve babası karde i ve kendisi varken, artık dünyada ba kalarının da oldu u bilincine varır. Anaokuluna gitti inde sınıf arkada ları, sınıf ö retmeni, di er sınıflardaki çocuklar, di er sınıfların ö retmenleri, okul müdürü, ilkokuldaki çevresi, arkada larının anne ve karde leri ile çocuklar hızlı bir sosyal geli im sürecine girer. Çocuklar yeni olan bu sosyal ortamda çevresini etkiledi i gibi çevresinden de etkilenecektir. Çocukta meydana gelen de i imleri fark edebilmek için öncelikle çocu un geli im dönemlerinin özelliklerini bilmek faydalı olacaktır. Okul ve aile bireylerin e itiminde birbirlerini tamamlayan oldukça önemli kurumlardır. Çocuk, aile ve ev ortamının dı ında farklı olan yeni bir ortama girme, okula ba lama göreviyle erken ya larda kar ı kar ıya kalır. Çocukların büyük bir kısmı okula kolaylıkla uyum sa larken, bir kısmı da uyum sa lamada zorlanırlar. Okul hayatının ba langıcı çocu un ya amının dönüm noktalarından biridir. Bazı çocuklar bu dönemi çok rahat bir ekilde geçirebilir. Ancak, ba langıçta çe itli sorunların ya anması ola an kar ılanmalıdır. Ba arılı bir e itim için bazı zorluklara katlanmak gerekir. Elbette çalı an ö renci ba arıyla ödüllendirilecektir.

Somuncu Baba Çocuk Dergisi Eylül 2009 Yıl: 3 Sayı: 33 Somuncu Baba Dergisi nin Ücretsiz Ekidir. mtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sebahaddin ATE Basım Tarihi: Eylül 2009 Yazı leri Müdürü Hulûsi YAYLA Yayın Editörü Musa TEKTA Grafik Tasarım ve Uygulama enol GÜRSOY Korhan ENOL Kapak Çizim Hamit YÜKSEK Da ıtım K.D.D CTP - Kalıp Çıkı Bizim Repro: 0 (312) 341 10 20 çindekiler Okuldaki lk Günüm...4 Sırrı ER Mevlana dan Hikayeler...6 Ahmet EFE Seyyid Hasan Gazi Hazretleri...8 Ya ar ÖZKAN Okuma Alı kanlı ının Ba arıya Katkısı 10 Hidayet BEYZA Camgöz le Sarı Sünnet Dü ününde 12 Raziye SA LAM Nahl Suresi...14 Ali BÜYÜKÇAPAR Somuncu Baba ve Gül Çocuk...16 Musa TEKTA iirler...18 Baskı & Üretim Korza Yayıncılık Büyük Sanayi 1. Cadde 95/1 stikler / ANKARA Tel: 0 (312) 342 22 08 Basım-Yayım-Da ıtım-pazarlama V SAN ktisadi letmesi Zaviye Mah. Hacı Hulûsi Efendi Cad. No: 71 (44700) Darende / MALATYA Tel:(422) 615 15 00 Faks:(422) 615 28 79 www.somuncubaba.net - cocuk@somuncubaba.net 24 Dergimizde yayınlanan yazı ve çizimlerden, yazarları ve çizerleri mesuldür. Kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

Bilgi Hazinesi...20 Abdullah Do an iki ehir Masalı...22 4 Sadık YALSIZUÇANLAR Yıllardan Sonra...24 Erdal KARASU Siz Bilirsiniz...26 12 Zeki GÜREL Güvercin Postası...28 Bunları Biliyor musunuz?...29 Çocukca Bulmaca...30 19 22 3

Sırrı ER OKULDAK LK GÜNÜM Bendeki heyecan ve tela sonunda annemi kızdırmı tı: Oyalanma Bilal! Yat artık! Sabah okula gideceksin. Bundan sonraki günlerde erken yatıp erken kalkacaksın o lum. Babam söze karı tı: Ö retmeninin kim olaca ını merak ediyorum. Sabah okulda görürüz. Çantamı ba ucuma koydum. Anneme ve babama iyi geceler diyerek yattım. Ö retmenim nasıl birisi olacak acaba? diye dü ünürken uyuyakalmı ım. Sabah annemin sesiyle uyandım: Bilal! Kalk o lum, okula gideceksin. Unuttun mu yoksa? Okul sözünü duyunca hemen do ruldum. Babam benden önce kalkmı yüzünü sabunlamı tıra oluyordu. Onu rahatsız etmeden lavaboda yüzümü yıkadım. Annemin hazırladı ı sofrada kahvaltımızı yaptık. Okul için alınan giysimi özenle giydim. Çantamı açıp içindekileri kontrol ettim. Defterim, kalemim silgim, kalemtra ım yerli yerinde duruyordu. Fermuarı çekerek çantayı kapattım. Fermuarın çıkardı ı ses ho uma gidiyordu. Arka arkaya birkaç defa açtım kapattım. Babam bu hareketimi be enmedi: Öyle yaparsan çabuk bozulur. Dikkatli kullan, dedi. Babamla birlikte çıkmak üzereydik ki annem yanımıza geldi. Saçımı taradı yüzümü öptü ve ba arılı olmam için Allah a dua etti. Her zaman dua ederdi zaten. Çantamı elime aldım, annemin elini öpüp dı arı çıktım. Babam da arkamdan geldi, bo ta kalan elimi tuttu. Beraberce okulun yolunu tuttuk. Babama sordum: Geç kalırsam ö retmen kızar mı? Geç kalmadık, merak etme, dedi babam. 4

Okulun bahçesine geldi imizde birçok ki inin bizden önce geldi ini gördük. Bahçe çok kalabalıktı. Çocuklarını okula getiren anne ve babalar kenarda bekliyorlardı. Veliler lütfen kenarda beklesinler, ö renciler sınıflarına göre sıraya girsinler diye anons edildi. Babam beni birinci sınıfların arasına bıraktıktan sonra bahçe duvarının önüne gitti. Ba ımıza orta ya ta bir bayan geldi. Sarı saçları, güzel ve sevimli bir yüzü vardı. sizin ö retmeniniz benim çocuklar dedi. Ö retmenimi birden kar ımda görünce heyecanlandım. çim bir ho oldu. Ö retmenimin kim olaca ını hep merak ederdim. Bazen rüyalarıma bile girerdi. Ö retmen bizi sıraya dizdi. Hepimizin ba ını ok adı ve sevdi. Kenarda bekleyen anne ve babalar bize bakıyorlardı. Ben kalabalı ın arasından babamı görmeye çalı ıyordum. Az da olsa görebildim. Bana el salladı. çeri giri vakti gelince sırayla okulun kapısına do ru yürüdük. Tam içeri girecektim ki geriye dönüp babama baktım. Benim baktı ımı görünce yine el salladı. Arkadan gelen ö rencilerin iteklemesiyle kendimi bir anda içeride buldum. Canım babam. Kim bilir ne kadar merak ediyordu beni Sıralara iki er iki er oturduk. Ö retmenimiz herkesi boyuna göre, tahtayı iyi görebilecek ekilde oturttu. Ben pencere kenarına oturmu tum. Yanımda oturan çocu un adı Ömer di. Ö retmenimiz sırayla hepimizin adını, soyadını, babamızın ve annemizin ne i yaptı ını ve memleketimizi sordu. Bizimle akalar yapıyor, hepimizi güldürüyordu. Daha ilk günden onun çok iyi birisi oldu unu anlamı tım. çim ısınıvermi ti birden. Daha sonra o da kendini tanıtı. Evliymi iki o lu varmı. Bizi en güzel ekilde yeti tirmeye çalı acakmı. Bir sıkıntımız olursa hemen ona söylemeliymi iz. Biz mutlu olursak o da mutlu olur biz üzgün olursak üzülürmü. Derslerimize çok çalı mamız gerekti ini söyledikten sonra bize ba ırdı: Anla tık mı çocuklar? Hep bir a ızdan ba ırdık: Anla tık ö retmenim! Güzel. Böylece aramızdaki ilk anla mayı yapmı olduk. Anla mayı bozmak yok tamam mı? Tamam! Ö retmenimin sözlerini ve samimi davranı larını çok be enmi tim. O da bizleri sevmi ti herhalde. Eve gitti imde anneme ve babama okuldaki ilk günümü anlattım. Ö retmenimin çok iyi bir insan oldu unu söyledim. Benim ö retmenimi sevmem ve okula alı mam onları da sevindirmi ti. 5

6

Yazan ve Çizen: Ahmet EFE M eraklı bir adam Hz. Süleyman dan hayvanların dilini ö renmek istedi, büyük Peygamber bunun sakıncalarını anlattıysa da adam ısrar etti. Nihayet horozla köpe in neler konu tu unu anlayacak duruma geldi. Bir gün evin hanımı büyükçe bir ekmek parçasını köpe in önüne atmı fakat horoz hızla atılıp ekme i kapmı tı. Köpek: -Niçin benim hakkıma göz dikiyorsun? dedi. Horoz: -Merak etme, yarın sahibimizin ine i ölecek, kendine bol bol ziyafet çekersin! diye cevap verdi. Horozla köpe in konu malarını duyan adam hemen ko tu ve ine ini pazara çıkarıp sattı. Ertesi gün yine köpek ve horozun konu tu unu duyup kulak kabarttı, Köpek: -Sen yalan söylüyorsun diyordu horoza.,. Hani sahibimizin ine i ölecekti ve ben ziyafet çekecektim? Horoz: HAYVANLAR KONU URSA -Meraklanma, sahibimiz kurnazlık yapıp ine ini sattı ama, yarın da devesi ölecek, sen de bolca ete kavu ursun!,, Adam yine ko up devesini pazara götürdü, iyi bir para kar ılı ı onu sattıktan sonra evine dönerken Hayvanların dilini ö renmek çok faydalı imi, bir sürü zarardan kurtuldum diye seviniyordu, Sabah olur olmaz yine bahçeye çıkıp horozla köpe in konu malarına kulak kabarttı. Köpek dünkü gibi horoza çıkı ıyor: Hani deve? Hani bolca et?.. diye dert yanıyordu. Horoz: -Canını sıkma, yarın sahibimiz ölecek! E dost ba ına toplanır, bir sürü yemek pi irilir, sen de kendine ziyafet çekersin dedi Adam horozun bu sözleri kar ısında donup kaldı, Yüzü bembeyaz oldu. Elleri titremeye, kalbi küt küt çarpmaya ba ladı. Yarın ölece ini bilmek onu a kına çevirmi ti. Daha fazla ayakta duramayıp bir külçe gibi yere yı ıldı... 7

SEYY D HASAN GAZ HAZRETLER Yazan ve Çizen: Ya ar ÖZKAN A ır Bedel Zengibar kalesinde ya ayan dü manlar a kınlı ın ve korkunun zirvesindeydiler. slam ordusu kalenin kapısından içeri girmeye ba lamı tı. Seyyid Hasan Gazi atından inmi ti. Dilinde tekbir, gönlünde ahadet arzusu ve elinde kılıcı ile kafire bile saygı telkin ediyordu. slam ordusunun Türk komutanlarından Celaleddin Gazi ve Hüsameddin Gazi endi e içindeydiler. Sanki Seyyid komutan ehid olmak istiyordu. Sebahattin Gazi ise korumak istercesine Seyyid komutanı yakından izliyordu. Hasan Gazi nin üzerine ok ya ıyordu. O, aldırı etmiyordu. Kale komutanına ula mı, bu zalimi cehenneme göndermi ti. Kaledeki çarpı malar yarım saattir devam ediyordu. Hasan Gazi nin gözü kalenin en yüksek surlarına takıldı. Türk bahadırı Ahmed emseddin, Sancak-ı erif i surlara dikmi ti. Zengibarın fethedildi ini müjdeliyordu. Dü manların ço u kılıçtan geçirilmi, sadece yüksek surlarda bulananlar slam kahramanlarına ok ya dırıyorlardı. 8

eyh Hamid-i Veli Hazretleri artık Rabbi ve O nun Resulü tarafından ça rılıyordu. nsanları ir ad etme emanetini Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri ne teslim etti. Ertesi gün her zamanki gibi Kur an-ı Kerim okuy- Aman Allah ım Kahraman Ahmet emsettin in kalbi üzerine bir ok isabet etmi ti. Güzel yüzlü, nur gönüllü Türk Alp i ehid olmu tu. Seyyid Hasan Gazi: Makamın cennet olsun yi it evladım. Bekle ben de geliyorum diye seslendi. Sancak-ı erif in dalgalanı ını kendinden geçmi bir halde seyretmekteydi. Niye böyle yapmı tı ki te o kısa an parçasında Hasan Gazi de iki ok ile vurulup yere dü tü. A ır yaralanmı tı Kafirler kılıçtan geçirilmi, aman dileyenler teslim alınmı tı. Kale fethedilmi ti. Fakat bedeli çok a ır olmu tu Gazilerin hepsi a lıyordu 9

Hidayet BEYZA OKUMA ALI KANLI ININ BA ARIYA KATKISI Okumak, insan için en kolay ve en etkili ö renme yoludur. nsanın dü ünce yapısını, hayal dünyasını geli tirir. Sözcük da arcı ını arttırır, insana bilgi ve birikim kazandırır. Okumak ki inin özgüvenini sa lamla tırır. Merak ve ilgi alanına göre, ismini bildi imiz ama detaylarını bilmedi imiz eyleri ara tırdıkça, yeni eyler de ke federiz. Ufkumuzu geni letir, Beynimizi besler. Genel kültürümüz ve bilgimiz artarak konulara, olaylara bakı açımız de i ir. Herhangi bir konuyu daha rahat anlatacak kapasiteye sahip oluruz. 10

Beyin, okuma, araútırma, düúünme, iúlem yapma ve problem çözme ile zorlandıkça geliúen bir organımızdır. Böylece beynimiz, uzun yıllar genç kalacak ve üretken olacaktır. Geliúmiú ülke toplumları, sahip oldukları bilgilerin % 60 ını kitap okuyarak edinmiúlerdir. Kitapla yetiúen nesiller baúarı dolu ve iyi yetiúmiú olurlar. Kitap okuyup kendimizi yetiútirirsek, günlük sohbetlerimiz bile farklı olacaktır. Kitap okumanın dersleri anlamaya ve sınav hazırlıøına da katkısı vardır. Kitap okuyan ve okuduklarını çok iyi deøerlendirebilen öørenciler diøer öørencilere göre çok daha baúarılı olurlar. Çünkü soruları yorumlama ve anlama kabiliyetleri geliúir. Kitap okuyan çocukların düúünceleri, diøer çocuklara göre çok daha zengin olur. Ĭletiúim ve etkileúim kapasiteleri artar. Kitap okumayan nesillerin fikir üretme kabiliyetleri körelmektedir ve baúarılı bir iletiúim kuramamaktadırlar. Okumanın saøladıøı birikimler, neden-sonuç iliúkisi kurabilme yeteneøini geliútirir. Olaylar arasında iliúki kurabilmeyi saølar. Öørencinin yorum gücünü arttırarak sınavlarda baúarılı olmasını saølar. Hızlı, rahat, kolay okuma, kısa sürede anlamayı, kolay algılamayı ve ödevi yapmayı saølar. Araútırma isteøinin doømasına neden olur, araútırmacı kiúilik geliúimine yol açar. Toplumda iyi, güzel bir yer edinmek ve faydalı olmak istiyorsak, okumak, düúünmek ve buna baølı olarak tartıúmak, sorgulamak, eleútirmek ve bilim üretmek zorundayız. Madde âleminden sıyrılıp manevi âleme ulaúmak; iyiliøi, güzelliøi, doøruluøu keúfetmek istiyorsak okumak zorundayız. Araútıran, inceleyen, üretken ve okuyan bir toplum olmamız dileøiyle 11

Kedi Camgöz ün Günlügü CAMGÖZ LE SARI SÜNNET DÜ ÜNÜNDE Sevgili Çocuk Dostlarım Köyümüzde enlik var. Sünnet ölenine hepimiz davetliyiz. Ömer de sünnet olacak çocuklar arasında ama belli etmek istemese de çok korktu unu biliyorum. Selman a Doktor gelmeden kaçıp saklanaca ım. Çok korkuyorum. dedi ini duydum. Selman Ben de korkuyorum ya birlikte kaçalım. deyince, sünnet olacakları gün kaçmak için plan yaptılar. Hemen Sarıya haber verdim. Onları takip edece iz. Daha önce ise sünnet olacak bütün çocuklar, renk renk sünnet giysilerini giyip, pullu tüylü apkalarını taktılar. Ellerine parlak asalarını da alınca sanki hepsi birden birkaç ya daha büyük gibi olmu lardı. Hafize Teyze, Sarı ile benim de boynuma simli birer kelebek taktı. Biz hiç ho lanmadık ama yapabilece imiz bir ey yoktu. Köyün âdetlerine göre sünnetten bir gün önce köy meydanı süslendi. Yan yana yataklar serildi. Çocuklar ise sıra halinde köydeki bütün evlere gitti. Büyüklerin ellerini öptüler. Onlar da Amanın! Sizler ne güzel olmu sunuz böyle diyerek onları öptüler, kimi para kimisi de eker verdiler. Çocuklar verilen her eye çok seviniyordu. Tabi bu arada Sarı ile beni de unutmuyorlardı. Boynumuzdaki parlak kelebe i ok ayıp bizi de seviyorlar ve yiyecek veriyorlardı. Ak ama kadar çok güzel bir gün geçirdik. Sabah erkenden bahçenin dı ına çıkıp bir kö eye saklandık ve dikkatle kapıyı gözetlemeye ba ladık. Biraz sonra bahçe kapısı açıldı ve biz Ömer geliyor diye dü ünürken, o da ne? Bir de baktık ki gelen Hafize Teyze. 12

Raziye SA LAM Hızlı adımlarla yanımıza gelip Bensiz mi gidecektiniz yaramazlar diyerek yanımıza saklandı. Biz hafifçe miyavlayıp gülümsedik. Ömer ile Selman ı köyün çıkı ına kadar takip ettik. Hafize Teyze ne yapacaklarını merak etti i için hiç sesini çıkarmıyordu ama onların da duraca ı yoktu. Otlaklara do ru çıkmaya ba layınca Hafize Teyze artık dayanamadı ve Çocuklar! Daha ne kadar yürüyece iz. Ayaklarıma kara sular indi! Diye ba ırdı. Ömer ile Selman o kadar çok a ırmı ve korkmu lardı ki, Ömer kekeleyerek Babaanne bizi mi takip ediyorsunuz? diyebilmek için epeyce u ra tı. Hep beraber bir a acın dibine oturduk. Hafize Teyze onların ba ını ok ayarak sünnetten korkmamaları gerekti ini, canlarının hiç yanmayaca ını, sünnet olmanın hem dinimizin gere i hem de sa lık açısından faydalı oldu unu anlattı. Sonunda geri dönüp korkmadan sünnet olmaya razı oldular. imdi dönü yolu gözümüzde büyümeye ba lamı tı ama biraz yürüyünce bir traktöre rastladık. Traktör bizi aldı ve fazla yorulmadan köy meydanına geldik. Traktör biraz fazla sarsmı tı ama artık ona razı olmu tuk. Köyde sünnet dü ünü çok güzel geçti. Davullar çaldı, etli pilavlar yendi. Köylülerden bazıları halay çekti, bazıları güre yaptılar. Çocuklardan biri Ömer ve Selman la Korkaklar! Kaçtılar! diye alay edince onlar da korkmadıklarını göstermek için önce Ömer, ikinci olarak da Selman sünnet oldu ve ikisi de hiç a lamadılar. O gün köyde herkes bir bayram havası içinde çok güzel bir gün geçirdi. Sarı ile ben de onlarla birlikte çok mutlu olduk. Ho çakalın 13

Ali BÜYÜKÇAPAR 14

NAHL SURES Sevgili Çocuklar! Nahl suresi, Kuran-ı Kerim in 16. suresidir. Mekke de vahyolunmu tur, 128 ayettir. Surenin adı 68. ayette geçen bal arısı anlamındaki Nahl ismiyle anılmı tır. Onlarca surenin sıralandı ı kutsal kitabımız Kuranı Kerim adları farklı olan surelerle bize ne büyük dersler veriyor. Günlük hayatta sıradan, rasgele ya anan olaylar ilahi hikmetle bakıldı ında ne muhte emdir. Her eyin bir sahibi olurken insanın sahipsiz oldu u dü ünülemez. Allah vardır ve birdir! Tevhit diye adlandırdı ımız bu hakikat insanların her zaman en önemli konularını ba ında gelir. Bugün varlık, yokluk eklinde olmasa da hayatın kim tarafından nasıl ve neden yaratıldı ı üzerinde durulmakta, buradan hareketle ya adı ımız zaman anla ılmaya çalı ılmaktadır.. Hayatın kar ılı ı ölüm olabilir mi? Öncelikle ya adı ımız bu hayat için temel kurallarımızın olması art. Dini hayat günlük olayların duyarlı ekilde ya anmasından ibarettir. Bahar mevsiminde çiçek açan a açlar i te yaz ayı geldi inde meyveleriyle hakikate ula arak bize ne büyük ders veriyorlar. Binlerce çiçekten kaç tanesi meyve oluyor dersiniz? Allah ın nimetlerinin sonu gelmez ama yüce Mevla da bizden te ekkür bekler. 68. ayette: Rabbi nin koydu u kanunlara boy e erek çizdi i yoldan git. Uyarısı yapılarak Allah ın emirlerine uymanın sonucunda i in tatlıya ba lanaca ı bizlere hatırlatılmaktadır. Surenin sonunda insanlarla konu manın teorik ve pratik yanına i aretle hikmet ve güzel ö ütün önemine de dikkat çekilmekte, bizlerin iki dinleyip bir konu ması gere i söylenmektedir. 15

SOMUNCU BABA ve GÜL ÇOCUK Dinimizde abdest ve boy abdesti gibi temizlik uygulamaları emredilmix ve bunlar Abdest almak dini bir görev midir? ibadetlerin ön yartı olarak görülmüxtür. Gül Çocuk Somuncu Baba dan Abdest ve Temizlik hakkında bilgiler öĝreniyor Yazan: Musa TEKTAù Çizen: Çaørı CEBECĬ Gül Çocuk, Somuncu Baba dan kalp temizliĝi hakkında bilgiler öĝreniyordu. Peygamberimiz XXXXX güzelce abdest alanlardan günahların dökülece ini, Abdest konusunda Peygamberimiz ne buyurmuxtur? her organ yıkandıkça o organla ixlenen günahların affedilece ini müjdelemixtir. xxxx Abdest aynı zamanda manevi bir temizlik midir? 16 Abdest insanı maddi pisliklerden temizledi i gib kirlerden de arındırmaktadır. Abdest insanlara manevi baxka ne gibi faydalar sa lar? Peygamber Efendimiz xöyle buyurmuxtur: wüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak ça ırılacaktır. Yüzünün nurunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın

Peygamberimiz (s.a.v) Gusül/Boy hiç olmazsa haftada bir kere abdesti konusunda (özellikle cuma günü) Peygamberimizin vücudun tamamen yıkanmasını emri nedir? A ız temizli i de çok önemli de il mi? Evet, Resülullah: E er müminlere güçlük verecek olmasaydım onlara her namaz öncesinde misvak kullanmayı emrederdim. buyurarak a ız ve dix temizli ine verdi i önemi göstermixtir. tavsiye etmix ve Her cuma günü yıkanmak, yetixkin her insanın boynuna borçtur. buyurmuxtur. Peygamberimiz: Yemekten önce ve sonra el yıkamak yeme e bereket getirir. buyurarak, el temizli inin önemini ifade etmixtir. Temiz eller de temizli in esasıdır. xxxxx Ayrıca Peygamberimiz tırnak, saç, sakal, bıyık temizli i, beden temizli i, güzel koku sürünmek gibi kixisel bakım gerektiren konularda da titiz davranılmasını emretmixtir. Güzel kokular kullanmayı sever, ashabına da bu hususa dikkat etmelerini hatırlatıldı. Baxka Baxka... So an, sarımsam gibi koku verici yiyecekleri yiyenlerin camiye gelmemeleri konusunda ashabını 17

ELLER M YARAMAZ Annemin gözleri ılık Sevgi dolu Çünkü Ablamın saçları ı ık Bana bakıyor Çünkü Güne gibi saçları Sevdi im renklerin ba ında Kahverengi Babamın yüzü çizgi çizgi Çünkü Kızınca Annemin göz rengi Karde imin yüzü ek i A layınca Benim ellerim yaramaz Çorba taba ını Hooop kaldırınca Cahit ZAR FO LU 18

MAV EMS YEM Mavi emsiyem Mavi emsiyem Al beni Götür beni Masmavi kanatlarınla Kat kat uçur beni Yorganım bulutlar Yastı ım yıldızlar olsun Ya murların arkısıyla Ülkende uyut beni Mustafa Bâki EFE 19

Abdullah DO AN Akıl Sır Ermiyor Hoca nın iki yüz akçe parası kaybolmu. Bulunması için dua etmeye ba lamı. O sırada Ak ehir in zenginlerinden birinin bindi i gemi yolda fırtınaya tutulmu. E er sa salim memleketime varırsam Hoca ya iki yüz akçe verece im diye adakta bulunmu. Adam kurtulup gelmi, Hoca yı bulup parayı vermi. Hoca bir süre dü ündükten sonra: B RAZ TEBESSÜM - Allah ım bu ne dolambaçlı yol! Bu parayı ben nerede yitirdim, Sen bana nerede buldurdun!... ine gerçekten de akıl sır ermiyor demi. (Sebeplere sarılmayı hiç ihmal etmeyelim. Denizde balık tutmayı bekleyen bir insanın, en azından denize atılmı bir oltası olmalıdır.) KISSADAN H SSE Uyaran Rüya Garibanın biri, çevresinde cimrili i, eli sıkılı ı ile tanınan birinden kalabalık bir yerde, çok canım istiyor diye bir kâse yo urt parası istedi. Cimri adam garibanı tersledi. Yine istedi cimri yine yanından uzakla tırdı Orada bulunanlardan birkaç ki i bu yoksula para vermeye, yardım etmeye kalkı tı, hiç birinden kabul etmedi. Eli sıkı adama gidip bir defa daha istedi. Adam da Al unu da defol! der gibi, önüne birkaç lira atıverdi Bu olaydan kısa bir zaman sonra cimri adam, bir gece rüyasında kendisini cennette gördü. Her yanda, dünyada görmedi i güzelliklerden olu an bir manzara gözlerini kama tırıyordu. Bu arada acıktı ını hissetti. Kendisine hemen bir tabak yo urt ikram edildi. Adam bir tabak yo urtla doymadı, Burada yo urttan ba ka bir ey yok mu, bari biriki dilim de ekmek verseydiniz dedi. Kendisine öyle söylendi: Sen birkaç gün önce buraya yalnızca yo urt göndermi tin. Önüne o çıktı. E er ba ka eyler de gönderseydin onlar da seni kar ılar, sana ikram edilirdi. Bu rüyadan sonra adam cimrilikten, pintilikten tümüyle sıyrıldı. Eli açık, yediren, içiren, gerekti i zaman kesenin a zını kolayca açan biri oldu. 20

Hesap Makinesi B LG HAZ NES skoçyalı John Napier çarpma - bölme ve toplama - çıkarma arasında ba lantılar kurdu. Kurdu u bu ba lantılar mekanik hesap yapma makinelerinin temelini attı. Uzun yıllar boyunca insanlar hesap makinesini Blaise Pascal ın icat etti ini dü ündüler. Aslında ilk icadı onun yapmadı ı, ondan 18 yıl önce hesap yapan bir saat icat eden Wilhelm Schickard ın yaptı ı ortaya çıktı. Alman tarihçi Franz Hammer tarafından bu konuda pek çok belge bulundu. Schickard ın icadı daha önce bulunmasına kar ın Pascal ın icadından daha geli mi özelliklere sahipti. Toplama, çıkarma, çarpma ve bölme i lemlerini aynı anda yapabiliyordu.1957 yılında belgeler ortaya çıkarıldı ve hesap makinesinin gerçek mucidi olarak Schickard tarihe adını yazdırdı. Çocuklar her canlıyı severler. Hayvanı da insanı da yaratan Allah tır. nsan insanlı ını bildi i için hayvanlardan üstündür. Aslıgül SARI Naciye GÜLSEREN 21

Sadık YALSIZUÇANLAR Çizim: Hamit YÜKSEK 22

ki ehir Masalı Kentte her ey kötüye gidiyordu. Yollar bozuluyor, köprüler yıkılıyor, sel ve yangın felaketleri birbirini izliyor, salgın hastalıktan ve dü man orduların akınından halk çok çekiyordu. Hükümdar, hastalık ve afetin u ramayaca ı, güvenli ve temiz yeni bir kent kurdu. Halkı da oraya ça ırdı. Yollar yaptı, yollara i aretler koydurttu, elçi ve kılavuzlar gönderdi. Bu u ursuz kentte artık ya amayın, inci zümrüt, altın ve yakut, de erli neyiniz varsa, yeni ehirde size gerekecek ne bulursanız alın ve hemen yola çıkın, dedi. Halk ikiye ayrıldı, kimisi Hükümdar ın buyru una uymanın kendileri hakkında hayırlı olaca ını dü ünerek hazırlı a koyuldu, kimileri de, kentte kalmayı, yapılarını onarmayı, yeniden yapmayı seçti. Kenti terkedenler, yükte hafif de erce a ır ne varsa almı, yeni yapılan ve öteki kente ula an yola girerek i aretleri izlemi ve salimen ula mı tı. Kalanlar ise, evlerini tamir ettiler, boyadılar, yeni evler ve mü temilat yaptılar. Yeni e yalar edindiler. Bunu da yapmayıp tembelce gezinenler ise, Hükümdar a ait, içi hazineyle dolu kö kü tahrip ettiler, zorla girerek kıymetli ne varsa ya maladılar. Bu haldeyken Hükümdar ın adamları, kentte kalan herkesi topladı, yeni kente getirdi, huzura çıkarttı. kinci kente göç edenler de getirildi. lkin onlara yanlarında ne getirildi i soruldu. Birer birer gösterdiler. Pahada a ır ne varsa yanında getirmi olanlara büyük arma anlar verildi ve yeni kentin en güzel kö kleri, bahçeleri ba ı landı. kinciler, yanında hiçbir ey getirememi ti. Onları da, yeni kentin en a ır i lerinde sürekli çalı maya mahkûm etti. Tembel ve sorumsuz gezinen ve hazineyi ya malayanları ise, yeni kentin meydanında yakılan büyük bir ate e attırdı. 23

Erdal KARASU YILLARDAN SONRA Sevgili günlü üm, sırda ım, arkada ım, Ayrılıklar hüzünlü olur nsanın ya amında ayrılık bazen erken ba lar. Uzaklardaki bir kentte üniversiteyi okumak için, yakınlarınızla, arkada larınızla, ailenizle vedala ıp ya adı ınız o irin ilçeden ayrılabilirsiniz. Veda zamanı içiniz bir ho olur. Hele annenizden ayrılmanın hüznü de bir kor ate i gibi içinize dü er. Çocuklu unuzun geçti i her yerden bir anı gözünüzün önüne gelir, dı arıya camdan baktıkça Otobüs o kente giderken her ey geride kalır; anılar, mekanlar, sevdikleriniz Yıllar önce babam okumak için ilçeden ayrılıp büyük kente gidince o lunun hasretine dayanamayan rahmetli babaannem ve dedem de bir süre sonra stanbul a ta ınmı. Böylece ilçeyle ba larımız kesilmi. Babam fakülteyi bitirdikten sonra i hayatına atılmı. Bu arada evlenmi. Yıllar içinde a abeyim, ablam do mu. Sonra da ben Böylece aradan yıllar geçmi. imdi orta üçe geçtim. Babam da emekli oldu. Tatillerde, Beni do du un ilçeye götür derdim. Aslında o da çok isterdi ama ba ka olay ya da durumlardan dolayı gidemezdik. Her yaz tatilinde yok evin boyanması ve tamir i leri veya birimizin rahatsızlı ından dolayı doktor muayeneleri yahut o an aile bütçemizin uygun olmaması gibi farklı nedenlerden ötürü bir türlü gitmek kısmet olmazdı. Bu yıl ilçeye gittim babamla. Daha otobüsten iner inmez, Her ey ne kadar çok de i mi dedi. Bir otele yerle tik. Lokantada yemek yedikten sonra do du u ve ya adı ı eve gittik. Ama alan ki i bakmamı, ev harabeye dönmü tü. Öyle görünce bir ho oldu babam, sesi bo ukla tı. Saksılarda sardunya, karanfil, fesle en olan bu evin mis gibi çiçek kokan odalarında çocuklu undan kalmı ne çok hatırası vardı belle inde Bahçedeki a açlar kesilmi ti. Oysa her anısında bu bahçeyi anlatırdı; oyun oynadı ı, çocuklu unun geçti i alandı. Ayvaniye, hünkar, sarı sultan gibi pek çok türde elma a acı varmı içinde. imdi bahçenin ortasına iki katlı bir ev yapılmı tı. Dut, ceviz, kayısı a açlarının hiç birisi yoktu. Sünnet dü ünü de bu bahçede olmu tu Sabahın erken saatlerinde bahçede hazırlıklar yapılmı, dallarından iri, kırmızı kırmızı sarkan elma a açlarının altına masalar ve sandalyeler düzenli yerle tirilmi, ocakta kazan kazan 24

çorba, üzüm ho afı, tereya lı pilav ve et pi irilip hazırlanmı, a açlar renk renk grafon ka ıtları ve renkli ampullerle süslenm ti Ak am yemek sonrası, davulcu ve zurnacı nasıl enlendirmi ti gelen konukları. Geç saatlere kadar halaylar çekilmi, oyunlar oynanmı tı imdi o ev ve bahçe yoktu artık O an, sanki a lamak ve a lamamak arası yüz ifadeleri de i en üzgün babamın rengi beyaza çaldı Çar ıda, o yıllarda Hazret Yusuf, On Emir, Herkül, Son Hıçkırık adlı ünlü filmlerin oynadı ı sinema da kapanmı tı. Pek çok anıları varmı her hafta gitti i bu sinemada Okudu u lise binasını görmeye gittik sonra. Bina yoktu yerinde Olası bir depreme dayanamayacak kadar kolonlar güçsüz ki yetkililer binayı yıktırmı olsa gerekti. Herhalde yenisi yapılacaktı Arkada larını, okul koridorlarını, sınıfın kulpu bozuk kapısını, tahtadaki silik yazıları ve edebiyat ö retmeni Esat Beyi okul binası olmadan dü ünemiyordu hiç Her ey belle inin albümüne yerini bırakmı tı artık; o yıllardan bir iz kalmamı tı. Oradan da üzgün ayrılırken yolda kar ıdan gelen co rafya ö retmenini görünce tanıdı. Sürekli anlatırdı Kısa sarı saçlı, gri renk giysiler giyen, disiplinli ve otoriter bir ö retmenmi. Oysa geçen yıllarla birlikte saçları akla mı, beli bükülmü, a ır aksak, torununun yanında zor yürüyordu. Ö retmeninin titreyen elini öptü. Ama Zühre hanım tanıyamamı tı babamı Sokaklarda, caddede yürüyen veya konu an insanların ço u ba ka çehrelerdi. Çocuklu unun geçti i ilçe bile de i ik gelmi ti babama. Otuz iki yıl aradan sonra mahalledeki birkaç ev hariç di er kom uları yıllar içinde farklı kentlere ta ınmı lardı. Elma, kayısı a açları azalmı, mahallesi, soka ı bile farklıla mı tı. Tozlu yollara parke ta ları dö enmi, bahçeler istimlak edilip dar sokaklar geni letilmi, toprak damlı evlerin yanına iki-üç katlı modern evler yapılmı, büyük bahçeler yerle im yeri olmu tu. Her ey, her ey de i mi ti 25

S Z Bilirsiniz IV. Mehmed in Rabia Gülnu Sultan isimli hanımından 5 Haziran 1664 tarihinde dünyaya gelmi im. Amcamın vefatı üzerine 31 ya ındayken Osmanlı hükümdarı oldum. Tahta oturur oturmaz yayınladı ım fermanla zevk ve sefaya dü meyece ime, dü mana kar ı bizzat sefer çıkmaya hazır oldu umu, halkımın huzur ve mutlulu u için nefsimi feda edece imi bildirdim. Cenab-ı Hak, bu aciz ve günahkâr kuluna bir cihan padi ahlı ı ihsan etti. Padi ahların hangisi zevk ve safaya kendi nefsinin rahatına dü mü ise, eli altındaki memleketlerin tebasının huzuru ve rahatı kaçmı tır. Biz, bugünden zevk ve sefayı kendimize haram kıldık. Dü mana kar ı ceddim Kanuni Sultan Süleyman gibi kendim sefere çıkmaya kati niyet ettim. Sizler ki vezir-i azamım, vüzerâ, ulema, vükelâ ve ocak a alarısınız, cümleniz bir yere gelip, bu hatt-ı humâyunumu okuyup dü ününüz, kazaya gitmem mi makul, yoksa Edirne de oturup kalmamız mı münasip? Din ve devlet ve halka hangisi faydalı, Allah için söyle üp do ruyu bana bildiriniz vesselam Sultanlı ımın daha üçüncü günü Sadr-ı Âzama gönderdi im bu hatt-ı humâyun devlet adamlarını, alimleri, kumandanları, askerleri ve ahaliyi çok memnun edip co turmu tu. Padi ah oldu umda Osmanlı devleti 12 yıldan beri Avusturya, Lehistan, Rusya ve Venedikliler ile harp ediyordu. 26