Bodrum Belediyesinden Kamuoyuna Duyuru ve Özür Kamuoyuna Duyuru ve Özür Dünden Bugüne Bodrum Yarımadasında faaliyet gösteren Belediyelerin, Belediye Başkanlarının hayat hikayelerini, dönemlerinde yapılan belediye hizmetlerinin anlatıldığı Bodrum Belediye Başkanları kitabının tanıtımı ve bir kültür hizmeti olarak kamuoyuna sunulması; 22 Şubat 2017 Çarşamba günü, 18.00-20.30 saatleri arasında Bodrum Belediyesi Herodot Kültür Merkezinde gerçekleştirilmiştir. 7 den 77 e her kesimden ve her düşünceden insanın katılım gösterdiği ve kapanan belde belediyeleriyle birlikte toplam 11 belediyenin geçmiş dönem başkanları ve 500 ün üzerindeki belediye meclis üyesiyle iletişim kurulması adına yoğun bir mesai harcanmıştır. Yoğun hazırlık dönemi ve yarımadanın geniş bir coğrafi yapıya sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda; davetiye gönderilemeyen ve bu yüzden tanıtım etkinliğine katılamayan geçmiş dönem belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin olduğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Bodrum Belediye Başkanları kitabının tanıtımına, 1968-1980 yılları arasında Bodrum Belediye Başkanlığını yapan Sayın Hasan Reşat Öncü nün (1922-19.03.2004) yakınlarının çağrılamaması bizleri fazlasıyla üzmüştür. Kamuoyundan ve Sayın Hasan Reşat Öncü nün eşi Ayten Öncü den, kızları Mütare ve Zehra Öncü den, oğulları Ahmet ve Süleyman Öncü den özür dileriz.
DÜZCE STAD INDA GÜVENLİK SORUNUMU VAR, BODRUMSPOR SEYİRCİSİNE NEDEN YASAK? Spor Toto 3. Lig de mücadele eden Bodrum Belediyesi Bodrumspor un bu hafta Düzcespor ile deplasmanda oynayacağı karşılaşmaya Bodrumsporlu taraftarlar alınmayacak. Bodrumspor taraftarları Düzce il güvenlik kurulunun aldığı karar sonrası şok yaşarken verilen karara tepki gösterdiler. Bu sezon tüm deplasmanlara giderek, gittikleri tüm deplasmanlarda rakip taraftar gruplarıyla dostluk kurarak örnek bir davranış sergileyen Bodrumsporlu taraftarlar alınan bu karar sonrası ilk kez bir deplasmana gidemeyecek. NEDEN YASAKLANDI? Bodrumspor taraftarına verilen yasak taraftarları şok ederken, verilen yasağın ilk devre Bodrum da oynanan ve B.B. Bodrumspor un 6-2 kazandığı karşılaşmadan sonra Düzce de yapılan yanlış algıdan kaynaklandığı sanılıyor. B.B. Bodrumspor ile Düzcespor arasında oynanan karşılaşmada maçın atmosferi gereği bazı oyuncular arasında kısa süreli gerginlik yaşanmıştı. Futbolcular arasında yaşanan gerginliğin dışında hiçbir kötü olayın yaşanmadığı karşılaşma sonrası Düzcesporlu bazı futbolcular Düzce de yaptıkları açıklamalarda çok kötü bir atmosferle karşılaştıklarını, herkesin küfür ettiğini, ve hatta kendilerine saldırıldığını iddia etmelerinden ötürü Düzce de Bodrumspor için kötü bir algı yaratıldığı ve bu nedenle Düzce il güvenlik kurulunun Bodrumsporlu taraftarlara deplasman yasağı getirdiği öğrenildi. BODRUMSPOR U KABUL ETMEDİLER
Yaşanan tüm bu iddialara rağmen Bodrumspor yönetimi sakinliğini korurken, Bodrumspor a Düzce de bulunan otellerden de yer verilmediği öğrenildi. Bodrumspor yönetiminin yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Düzce de kalmak istediği ancak Düzce de bulunan otellerin Bodrumspor a yer vermemesinden dolayı Bodrumspor un Bolu da kalacağı öğrenildi.
Bodrum Belediye Başkanları Kitabı Yayınlandı 1877 yılında kurulan Bodrum Belediyesini ve Bodrum u yöneten Belediye Başkanlarının gözünden Bodrum un anlatıldığı Bodrum Belediye Başkanları kitabı yayınlandı. Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından Bodrum Belediye Başkanları adı ile hazırlanan ve içinde 1877 yılından bu güne kadar görev yapmış olan merkez ve belde belediye başkanlarının biyografilerinin derlenerek fotoğraflarla desteklendiği çalışmanın tanıtımı Bodrum Belediyesi Herodot Kültür Merkezi nde gerçekleşti. Başkanlarla birlikte görev yapan meclis üyelerinin de yer aldığı kitap tanıtım etkinliğine başta Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon olmak üzere Bodrum da görev yapmış eski başkanlardan Tuğrul Acar, Mazlum Ağan, Cevat Bilkiç ile Emin Anter in kızı Berrak Anter, Ertuğrul Önüt ün torunu Erim Önüt, belde belediye başkanlarından İbrahim Çömez, Remzi Güngör, Halil İbrahim Filis, Mehmet Onur Şahbaz, Ali Server Yazgan, Mehmet Tire, Mehmet Ülküm, Celal Yıldızhan, Halil İbrahim Kaynar, İsmail Altındağ ve Bodrum yarım adasında görev yapmış meclis üyeleri katıldı. Öncelikle tanıtım videosunun gösteriminin yapıldığı toplantıda, Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Basın Yayın Sorumlusu Fikret Hıdır kitap hakkında bilgiler vererek, Bodrum Belediye Başkanları kitabını hazırlarken Bodrum Belediyesi nin tarihçesini çıkartmak istedik. Ona başladık ama Bodrum, o kadar zengin, o kadar geniş, o kadar farklı içeriğe sahip bir şehir ki baş edemedik. Arkadaşlarla birlikte konuyu Bodrum un Cumhuriyet dönemi belediye başkanları üzerinden işlemeye başladık. Çok enteresan bilgilere ulaştık. Bodrum Belediyesi nin kuruluş tarihinin aslında iki sene daha önce olduğunu bulduk. Karaada nın nasıl bizde kaldığını, Türkiye toprağı olduğunu öğrendik. Bu
çalışmayı yaparken Sayın Başkanımız Mehmet Kocadon, Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürümüz Ummahan Yurt bizi hep destekledi. Yaklaşık bir buçuk yıl araştırma yaptık. Yüzlerce belge inceledik. Osmanlıcadan birçok belgeyi çevirdik. Kitabı hazırlarken şöyle bir ikilem yaşadık; sadece Bodrum belediye başkanları üzerinden giderken 2014 te kapanan belde belediyelerini unutmamalıyız deyip onlara da birer sayfa ayırmaya çalıştık. Muhakkak daha fazla çalışmalar yapacağız. Ekipte araştırmacı çok arkadaşımız var. Bodrum her bölgesiyle, her mahallesiyle kendine özgü güzel bir yer. Biz de elimizden geldiği kadar gelecek nesillere buranın nasıl Bodrum olduğunu anlatmaya çalıştık. Ben, çok uzatmayacağım sözü. Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen ekip arkadaşlarım Berrin Ak, Fatma Sarıkaya, Cezmi Çoban, Deniz Özbaş, Özer Ahıska, Serhat Ergün ve müdürümüz Ummahan Yurt a çok teşekkür ediyorum ve onları sahneye davet ediyorum. şeklinde konuştu. Bugün, Bodrum dünya barış topluluğu gibi yaşıyorsa sizin eserleriniz olduğunu asla unutmuyorum. Fikret Hıdır tarafından sahneye davet edilen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek böyle bir günde bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ve yaşanan atmosferden duygulanmamanın imkanı olmadığını ifade ederek, Değerli başkanlarım, meclis üyelerim, bu güzel kitaba emeği geçen tüm arkadaşlarım. Şöyle bir baktığımızda duygulanmamak elde değil. Hepimizin Bodrum Yarımadası nda ufak da olsa imzaları, izleri var. Önemli olan bugün burada -her zaman söyledim bir kez daha söylüyorumhangi siyasi düşünceden olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun birlik beraberlik içinde birbirimize sarılabiliyorsak, birbirimizi öpebiliyorsak ve şakalar yapabiliyorsak işte güzel olan bu. Bu da Bodrum un farkı arkadaşlar. Hepinize çok teşekkür ediyorum, medeni görüşünüzden dolayı. Tabii başkan arkadaşlarım bilir, meclis üyelerim bilir. Hani derler ya bekara karı boşamak kolaydır diye. Gel o koltuklara otur da o
koltuklara, bir bak bakalım. Dışarıdan eleştirdiğin kadar kolay oluyor mu? Gerçekten arkadaşlar, Bodrum a, yarımadaya bir çivi çakan herkese ben huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Hiçbir şey kolay olmuyor. Bugün bakıyoruz birçok belde belediyemiz kapandı. Gönül ister ki hepsi açık olsun ama olmadı. Tabii ki bu beldelere emeği geçen arkadaşlarımı bir kalemde unutma şansımız var mı? Bu insanlar ailelerinden uzak kaldı, kimileri beldesi için trafik kazaları yaptı, kimisi de hayatını kaybetti. Hepsinin bir tek amacı vardı; doğup büyüdüğü yere hizmet etmek. Onun için ben, özellikle bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen Bodrum Belediye personeline, dışarıdan katılan büyüklerime ve özellikle bizi kırmayıp buraya gelen değerli başkanlarıma, meclis üyelerime, hısım ve akrabalarına gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bodrum un ne kadar medeni olduğunun, birlik ve beraberlik içinde ne kadar hoşgörüyle yaşadığının en güzel göstergesidir bu. Gönül ister ki Türkiye nin her yerinde bu görüntüler olsun. İnsanlar birbirine sarılabilsin. Ama bizlerin başlattığı bu güzellikler umuyorum ülkemin her yerine yayılacak. Usanmadan, bıkmadan, mücadele ruhumuzdan vazgeçmeden sevgiyi ve hoşgörüyü, birliği ve beraberliği Türkiye nin her yerine götüreceğiz arkadaşlar. Gönül ister ki Türkiye de yüz tane daha Bodrum yaratalım. Gönül ister ki bu topluluklar ülkemizin her yerinde olsun. Bizim için önemli olan kardeşliktir, birliktir, beraberliktir. Bu güzellikleri sergileyen Bodrum Yarımadası nda hiçbir ayrım yapmadan herkesi kucaklamış on bir belediye başkanıma geçmişinden bugüne görev yapmış meclis üyelerime gerçekten teşekkür ediyorum. Bugün Bodrum dünya barış topluluğu gibi yaşıyorsa sizin eserleriniz olduğunu asla unutmuyorum. Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. dedi. Başkan Kocadon, konuşmasının ardından ise sahneye davet edilen Başkanlara, Bodrum Belediye Başkanları kitabını hediye ederek hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
DENİZ TİCARET ODASI SÖYLENTİLERE AÇIKLIK GETİRDİ Yabancı bayraklı yatların 1 yılda en fazla 90 ya da 120 gün Türk limanlarında kalabileceği şeklinde çıkan haberlere Deniz Ticaret Odası açıklık getirdi. İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Okuyucu, çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını dile getirerek konunun kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ve yabancı yatların Türkiye de kalış süreleri ile ilgili kolaylıklar sağlandığını söyledi. Önceki gün Türk bayrağı taşımayan yatlara Türkiye de kalacakları süre için sınırlama getirileceği ve yabancı
bayraklı yatların, 1 yılda en fazla 90 ya da 120 gün Türk limanlarında kalabileceği şeklinde ulusal ve yerel basında haberler gündeme gelmişti. Konu ile ilgili İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizm sorumlusu Faruk Okuyucu ve Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Gündüz Nalbantoğlu bir açıklama yaptı. Faruk Okuyucu, yabancı bayraklı yatlarla ilgili bir düzenleme yapıldığının bilgisini vererek şunları söyledi: Bunun doğrusu şu; bir yabancı yatçı yabancı bayraklı yatıyla Türkiye ye girip bir marinaya bağlanırsa 180 gün içinde 90 günü rahatlıkla kalır. Daha fazla kalmak istiyorsa hemen internet yoluyla Göç İdaresinin sayfasına girer ve otomatik olarak vize alır. Bir yıl bir yıl vizesini uzatır. Yatının zaten Türkiye de kalma süresi 5 yıldır. Küçük bir dilekçe ile 5 yıl daha kalabilir. Bu konuda şu an itibariyle herhangi bir değişiklik yok. Yabancı yatçı misafirlerimizin endişe edeceği hiçbir şey yok. Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Gündüz Nalbantoğlu ise basın mensuplarının sorduğu Buradaki yabancı bayraklı özel tekneler turizme direk etkisi olmasa da bu insanlar teknelerini burada tuttukları sürece bir takım masrafları ve alış verişleri olacaktır. Bulunduğu limanlara bir katkıları olacaktır. Yalnız bu insanların Türkiye de daha rahat hareket etme imkanları olacak. Belki teknelerinden daha fazla istifade etmek imkanları olacak. Dolayısıyla bu da belli bir hareket getirecektir.
Eylül de Bodrum da Festivali Düzenleniyor Bodrum da 1-17 Eylül tarihleri yapılacağı bildirildi. Bodrum Belediyesi Trafo Hakan arasında Aykan Caz Kültür Caz Festivali Merkezinde düzenlenen Bodrum Caz Festivali basın toplantısına Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Gülizar Akbay, Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Genel Koordinatörü Mehmet Kocair, Caz Derneği Başkanı Özlem Oktar Varoğlu ile yürütme kurulu üyelerinden LEO Organizasyon yetkilisi Devrim Erol ve SMK Danışmanlık yetkilisi Serkan Ceylan katıldı. Basın mensuplarına gerçekleştirilecek olan caz festivaliyle ilgili bilgiler veren yürütme kurulu üyeleri, festivalin eylül ayı başında başlamasının planlandığını belirttiler. Halikarnassos un sanat ve kültürünü tekrar Bodrum da ayağa kaldırmak en büyük görevim Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum un sanat ve kültürünü Bodrum da ayağa kaldırmanın en büyük görevlerinden bir tanesi olduğunu ifade ederek, Halikarnassos un sanat ve kültürünü tekrar Bodrum da ayağa kaldırmak benim en büyük görevim olduğuna inanıyorum. Özellikle sanat ve sanatçılara vermiş olduğum desteği hepiniz biliyorsunuz. Çünkü bugünlerde ülkemizin bu zor süreçlerinde sanatın birleştirici gücüne çok ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Bodrum da bundan sonraki birçok sanat etkinliklerini, sizlerle beraber paylaşacağız. Biliyorsunuz, Bodrum un gerçek sanatı hiçbir zaman Televole kültürü olmamıştır ama zaman zaman Televole kültürünü de
yansıttığımız alanlarımız var. Sanatın hiçbir faaliyetine hiçbir zaman karşı olmadık. Bodrum a yakışanı da desteklemek bizim en büyük görevimiz. Özellikle Bodrum un Akdeniz çanağındaki konumundan dolayı, sanatseverlerimize ve sanatçılarımıza ev sahipliği yapmaktan gururlu ve mutluyuz. Önümüzdeki sezonda sanat ile iç içe yaşamanın mutluluklarını hep beraber yaşayacağız. Özellikle Akdeniz çanağındaki Bodrum niteliğinde olan birçok şehre baktığımızda, turizm şehirlerine baktığımızda en çok sanatsal etkinliğin Bodrum da olduğunu görüyoruz. Şimdi buna bir yenisini daha ekliyoruz. Bodrum da caz festivali başlatıyoruz. Bu, Bodrum a gerçekten bir marka olacak ve dünya turizm liginde oynayan takımımıza bir yıldız daha takmaktır. Onun için ben, bu festivalde emeği geçen bütün sivil toplum kuruluşlarına, Bodrum da yatırım yapan yatırımcılarımıza, Türkiye ye mal olmuş büyük kurullara burada bir defa daha teşekkür etmek istiyorum. Ve inanıyorum ki bizlerle beraber bu festivalin içinde olacaklar, bizlerle beraber ellerini taşın altına sokacaklar. Çünkü o eller o taşın altında birleştiğinde inanıyorum ki Türkiye de sanat birleştirici gücünü bir defa daha gösterecek. Güzel ülkemize barış ve huzur geleceğine inanıyorum. Şimdiden bütün katılımcılara, destekçilere ve bu güzel organizasyonu gerçekleştiren bu güzel komiteye de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Hayırlısı olsun Bodrum a. dedi. Caz Derneği Başkanı Özlem Oktar Varol ise Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon a destekleri dolayısıyla teşekkür ederek, Sayın başkanıma çok teşekkür ediyorum böyle bir imkânı bize sunduğu için. Biz, 21 yıllık bir derneğiz. Ankara da kurulmuştuk ama daha sonra tüm Türkiye de faaliyet göstermeye başladık. Bodrum bizim için çok önemli iki üç yerden biri. Tüm Türkiye de ve öğrendiklerimizi burada paylaşmak, bütün Bodrumlularla birlikte bu festivali gerçekleştirebilmek istiyoruz. Bunun için de hem dünya çapında sanatçıları hem de yurdumuzda yaşayan çok değerli sanatçıların değişik projelerini sizlerle paylaşmak ve Bodrum a yeni bir soluk getirmek istiyoruz. Bu sene umarım eylül ayında güçlü
bir programla karşınızda olacağız. şeklinde konuştu. Festival, Antik Tiyatro ve Bodrum Kalesi konserlerinin yanı sıra Caz Kulüp performansları, sokak ve pazar yeri caz buluşmaları, AVM ve marina etkinlikleri ile yarımadanın her köşesinde sanatseverleri cazla buluşturacak.
HAYAT ŞARTLARI TETİKLİYOR! ÇARPINTIYI
İş ve sınav stresinden yorgunluğa Çarpıntının ciddi bir sorun olduğunu belirtilirken; Enfeksiyonlar ve susuzluk çarpıntıya nasıl yol açıyor? Sınav stresine karşı çocuklarımıza nasıl yaklaşmalıyız? Çarpıntının nedenini tespit etmek için ne yapılmalı? soruları da akla gelebilir. Çarpıntıların nedenini bulmak için kişinin mutlaka kardiyoloji uzmanına görünmesi gerektiğini asla unutmayınız. Günümüzde trafik ve yoğun iş temposunun yarattığı strese; düzensiz ve sağlıksız beslenme, spordan uzak hareketsiz yaşam da eklenince özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar, kalp çarpıntısı sorunuyla giderek daha sık karşılaşıyor. Kalp atışlarının hissedilmesinin verdiği rahatsızlık hissi veya kalbin çok hızlı ve çok dolgun atması olarak tanımlanan çarpıntı, ciddi kalp hastalıklarının göstergesi olarak da karşımıza çıkabiliyor. Buna karşın çarpıntının eskiden beri olması, günlük sohbetlerimizde kalbim yine çarpmaya başladı sözleriyle dile getirilirken, bu söylemler sorunu adeta sıradan hale getiriyor, kanıksatıyor. Oysa çarpıntının ciddi bir sorun olduğunu belirten Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Güliz Erdem, Özellikle daha önceden kalp krizi geçirenlerde, kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kası ve kalp kapak hastalığı olanlarda çarpıntının, ritm bozukluğuna bağlı olması ihtimali çok yüksektir. Çarpıntı ile birlikte baş dönmesi, bayılma, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi başka şikayetler olursa, acil olarak duruma müdahale edilmelidir diyor. Çarpıntının nedenini bulmak için kişinin mutlaka kardiyoloji uzmanına görünmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Güliz Erdem, Kalp hastalıklarının yanı sıra tiroit bezinin fazla çalışması, kansızlık gibi bir sağlık sorunu çarpıntıya sebep olabileceği gibi, bunlar olmaksızın hayat şartlarının yol açtığı çarpıntının nedenleri de mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Örneğin günümüzde sınav stresinin gençlerde çarpıntıya giderek daha fazla yol açtığını görüyoruz diyor. Doç. Dr. Güliz Erdem, hayat şartlarının tetiklediği ve çarpıntıya yol açan, önde gelen nedenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulunuyor. İş hayatındaki yoğunluk Özellikle 30-50 yaşlarındaki çalışan kesimde, hafta içi çarpıntı yakınmaları daha sık oluyor. İş stresi, ofiste çok fazla kafein tüketimi, yorgunluk, uykusuzluk, yemek düzeninde bozulma ve yeterli zamanın olmamasından fast food beslenme; kadınların aile ve iş hayatını aynı anda ideal şekilde devam ettirmeye çalışmasının stresi birçok kişide çarpıntının ilk ortaya çıkan şikayet olmasına sebep oluyor. Bu durumda, çarpıntının nasıl bir kardiyak problem sonucu ortaya çıktığının değerlendirilmesi, çarpıntıyı artıran bu faktörlerin de hasta ve yakınları tarafından farkedilip, mümkün olduğunca engellenmesi için yaşam tarzına yönelik değişiklikler yapılması gerekiyor. Fiziksel yorgunluk Aşırı fiziksel yorgunluk çarpıntıyı tetikleyen en önemli etkenlerden biri. Bu fiziksel yorgunluk bazen günlük hayattaki yoğunluk nedeni ile olabilirken, bazen de normalde hareketsiz olan kişilerin, kontrolsüz olarak aniden yoğun egzersize başlaması nedeni ile de olabiliyor. Egzersizin düzenli olarak yapılması ve kademeli olarak artırılmasına dikkat edilmesi, özellikle kalp hastalığı riski ya da kalple ilgili yakınması olan kişilerin egzersiz programlarına başlamadan önce kardiyoloji uzmanlarına danışmaları gerekiyor. Anksiyete Huzursuzluk, korku ve stres çarpıntıyı tetikliyor. Bu duygular özellikle panik atak sırasında sıklıkla görülüyor. Panik atağın da neden olduğu aşırı çarpıntı hissi kişide yoğun bir korkuya neden olmakla birlikte, ayırımın yapılması için öncelikle uzman hekim tarafından kardiyak tetkiklerin yapılması, gereği halinde psikiyatri uzmanının görüşünün alınması gerekiyor. Kardiyoloji ve psikiyatri uzmanları birlikte çalışarak, hastaların fiziksel ve psikolojik iyilik halini tekrar sağlayabilirken, önemli olan hastanın ilk adımı atarak, yakınmaların geçmesini beklemek yerine kardiyoloji polikliniğine başvurmasıdır. Susuzluk Sağlıklı bir kişinin vücudunun üçte ikisi sudan oluşuyor. Vücudun normal su miktarı azaldığında, tuz ve şeker dengesi de bozuluyor. Aşırı egzersiz ve yaz sıcağında terleme, vücudumuzdaki suyun hızla azalmasına sebep oluyor. Yeterince su içilmemesi, kaybedilen suyun yerine konulmaması, vücudumuzun susuz kalmasına yol açıyor; bu durum vücuttaki elektrolitleri azaltıyor, tansiyonu düşürüyor ve çarpıntıya yol açıyor. Günlük su alımı; aşırı egzersiz, enfeksiyon, sıcak hava gibi diğer etkenler olmadığı durumda, genellikle kadınlar için günde 2 litre, erkeklerde 2 buçuk litre olmalıdır. Enfeksiyon Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Güliz Erdem Enfeksiyon her yaşta insanda çarpıntıyı arttırabiliyor. Kış aylarında soğuk algınlıkları, akciğer enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, yaz aylarında ise besin zehirlenmelerine bağlı sindirim sistemi enfeksiyonları daha sık görülüyor. Ancak özellikle yaşlı hastalar ritm bozukluklarına daha duyarlı oldukları için çoğu zaman enfeksiyonla ilgili belirtiler henüz başlamadan ilk şikayet çarpıntı olabiliyor diyor. Alkol, sigara ve aşırı kafein alımı Alkol ve sigara çarpıntıyı artırıyor. Düzenli alkol kullanımı ritm bozukluğu riskini arttırdığı gibi, özellikle tatil zamanlarında ani ve yoğun alkol kullanımı sonrasında da ritm bozuklukları tetikleniyor. Tatil kalbi sendromu olarak tanımlanmış olan bu durum, özellikle kış aylarında hafta sonunun bitiminde daha çok görülüyor. Aynı zamanda aşırı kafein alımının da, özellikle diğer sebeplerle birlikte olduğunda çarpıntıyı arttırdığı görülebiliyor. Bazı ilaçlar Özellikle soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarının bazıları ve bazı bitkisel ilaçlar çarpıntıyı tetikleyebilir. Bu nedenle özellikle daha önceden çarpıntı şikayetleri olanların bu ilaçları doktorlarının gerekli görmediği halde almaktan kaçınmaları gerekiyor. Sınav stresi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Güliz Erdem Özellikle lise ve üniversite çağındaki gençler, sıklıkla çarpıntı şikayeti ile polikliniklerimize başvuruyorlar. Kiminde sadece sınav öncesi huzursuzluğun verdiği kalbin hızlanması tespit edilirken, kimilerinde ise stresin ritm bozukluklarını tetiklediğini görüyoruz. Sınav öncesi uykusuzluk, fazla kafein alımı, yeterli su içmemek de, bu şikayetlerin daha fazla artmasına sebep olabiliyor. Unutmayalım ki, hepimiz için en başta sağlığımız gelmelidir. Çocuklarımıza da bizler için en önemli şeyin onun sağlığı ve mutluluğu olduğunu belirtmeliyiz. Bunu hissetmeleri, stresle mücadele etmelerinde en önemli adımlardan biri olacaktır diyor. Hakan Girit in Son Single ı Spread My Wings İlgi Görüyor Türk Pop Müziği nin ünlü ismi Hakan Girit, müzik çalışmalarına çok severek yerleştiği Bodrum da devam ediyor. Sanatçının son single ı Spread My Wings büyük ilgi görüyor. Bodrum da yaşayan ünlü sanatçı Hakan Girit, müzik çalışmalarına Bodrum da aralıksız devam ediyor. Profesyonel müzik hayatına, Grup Piramit in solistliğini yaparak başlayan Hakan Girit, bugüne kadar gerek Grup Piramit, gerekse solo çalışmalarıyla bir çok başarıya imza attı. Söz yazarı, bestekar ve yorumcu kimliğiyle öne çıkan Hakan Girit, Bodrum da çalışmalarını tamamladığı son single ı Spread My Wings le büyük ilgi gördü. Gerek sahne performansı, gerek müzikalitesiyle Bodrum da çok sevilen Hakan Girit, son single ı Spread My Wings ile
Bodrum un batıya açılan yüzü oldu. Bodrum da yaşamaktan büyük keyif aldığını belirten Hakan Girit, bu güzel ilçenin kendisi için ilham kaynağı olduğunu söyledi. Stüdyo ve konser çalışmalarına Bodrum da devam eden Hakan Girit; Bodrum artık benim için vazgeçilmez. Uzun yıllardır ailemle birlikte burada yaşıyorum. Tüm çalışmalarımı Bodrum da yapıyorum. Buradan dünya pazarına açılmak istiyorum. Without You, You re the One ve son olarak Spread My Wings adlı İngilizce şarkılarımla bu hedefime daha da yaklaştım. Bodrum da sahne, konser ve müzik çalışmalarım beni motive ediyor. Bodrum u çok seviyorum dedi. HAKAN GİRİT KİMDİR Profesyonel müzik hayatına, Grup Piramit in solistliğini yaparak başlayan Hakan Girit, 1987 ve 1988 yıllarında iki kez Eurovision Türkiye finallerinde yer aldı. Konuk grup olarak 2 yıl üst üste Milliyet Gazetesi Liselerarası Müzik yarışması Türkiye turnesine katıldı. Modern Talking, Johnny Logan, Barış Manço, M.F.Ö. gibi sanatçı sahnelerini paylaştı. ve gruplarla aynı konser Cem Bezeyiş e ait Afrika parçası ile 1989 yılında Live Aid Türkiye konserlerinde sahne aldı. Ardından, savaş karşıtlığını anlatan Feryat Figan ve Kırılma Noktası adlı jenerik parçalarla uzun zaman ekranlarda yerini aldı. Bir çok reklam ve jenerik müzikleri de yapan Hakan Girit, yine Grup Piramit le 2003 yılında, Zamanımı Geri Ver adlı albüm, konser ve klip çalışmalarında yer aldı. Rüzgar adlı albüm çalışması 2009 yılında piyasaya sunuldu. Prodüktörlüğünü Danny Stimac in yaptığı albümden söz ve müziği Hakan Girit e ait Aşk, Suskun Kaldım ve Sanki Bodrum parçalarına klip yapıldı. 2013 yılında Yanımda Kal adlı düet çalışması ile Türkiye Kral TV Müzik Ödülleri nde 3 dalda aday gösterildi.
2014 yılının son günlerinde, söz ve müziği Cenk Eroğlu na ait Without You adlı single çalışmayı Girit Production etiketi ile yayınladı. Parçanın klibi 2nd.address/I.C.OZDOL tarafından çekildi. Bu çalışma ile dünya pazarına açılmayı hedefleyen Hakan Girit özellikle son yıllardaki konserleriyle, farklı ülkelerden onbinlerce kişiye ulaştı. 2016 yılında söz ve müziği Cenk Eroğlu tarafından yazılan Spread My Wings Hakan Girit in, Girit Prodüksiyondan çıkarttığı ikinci prodüksiyonu oldu.
BODRUMDA BAZI İŞLETMECİLER TURİZM SEZONUNDAN UMUTLU İç turizmdeki erken rezervasyona Rusya ve İsrail de eklenince umutlar arttı, sezon hazırlıklarına devam eden Bodrum daki tesisler müşterilerini bekliyor. 2017 turizm sezonundan ümitli olan otelciler gelen rezervasyonlarla 2016 dan daha iyi bir sezon olacağını belirtiyor. Bodrum daki bazı oteller sezona yüzde 90 dolulukla başlayacak. Ambrossia Otel Sahibi Zeynel Kılınç, özellikle dış pazardan gelen rezervasyonlara dikkat çekerek şunları söyledi: Kötü giden geçen bir 2016 sezonundan sonra geçtiğimiz son 4-5 ay içerisinde aslında pekte umutlu olmadığımız 2017 sezonuna bu son özellikle son 1-1,5 ay gelen rezervasyonlar ve hükümetin attığı adımlar çok ciddi bir değişim sağladı. Şuan Rusya dan çok ciddi rezervasyonlar almaktayız. İşte İsrail le de olan ilişkilerimizdeki düzeltme, düzelmenin de çok ciddi faydası oldu özellikle bakanımızın İsrail e ziyaretinden sonra arttı. Doğu bloku ülkelerinden yine iyi rezervasyonlar
gelmekte, İran dan rezervasyonlar gelmekte. Sanırım, çok rahat bir şekilde 2016 yılındaki kayıpları kapatacağız öyle gözüküyor ve güzel bir sezon olacak umuduyla gelen rezervasyonlara göre giriyoruz. Tatil.com Genel Müdür Yardımcısı Hakan Beytor ise iç turizmdeki canlılık ve son dakika gelecek olan rezervasyonlarla 2016 dan daha iyi bir sezon beklediklerini belirterek şöyle konuştu: 2017 için şuanda çeşitli fuarlara gidiyoruz. Acentelerle görüşmelerimizi yapıyoruz. 2017 için umutsuz olmamıza gerek yok umutlu olacağımızı düşünüyorum ben. Umudunuzu kaybettiğiniz zaman zaten işimizi yapamayız. Bu sene için satışların yavaş gitmesine rağmen son dakika satışlarıyla iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Çok kötü bir sezon geçirmesek de eskiye nazaran en azından 2016 dan iyi bir yaz geçireceğimizi düşünüyorum ben. Tabi rezervasyonlarımız sürekli geliyor iç pazar bu sene çok iyi gidecek gibi görünüyor. Çünkü iç pazardaki erken rezervasyon satışlarımız gayet iyi. İyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz. Emarelerini de o şekilde alıyoruz acentelerden. Emeğimizin karşılığını bu sene alacağımızı
düşünüyoruz.
Muğla Çevre Platformu ndan Kamuoyuna Duyuru Muğla Çevre Platformu ndan Kamuoyuna Duyuru 19.2.2017 Muğla Çevre Platformu olarak başlattığımız imza kampanyası ve bölgelerde yaptığımız toplantıların ardından, yeni sit alanları düzenlemesine karşı oluşmuş kamuoyu tepkisini dindirmek için yapılan pek çok açıklama birbirini takip etti. Muğla Milletvekili Sayın Nihat Öztürk, Türkiye genelinde böyle bir çalışmanın sürmekte olduğunu kabul ederken; Muğla yı bu çalışmadan çıkardık, Muğla için yapılan düzenleme rafa kalktı diyordu.
Muğla Vali si Sayın Amir Çiçek ise, açıklamasında Çevreciler yarın inşaat başlayacakmış gibi bir endişe içindeler. Ama böyle bir şey yok diyordu. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Sayın Kemalettin Cengiz Tekinsoy ise, İhaleyi alan firmanın projesi sanki bir hükümet kararı gibi algılanmış derken, ortada bir karar olmadığına ve bunun sadece bir ön inceleme olduğuna vurgu yapmaya çalışıyordu. Açıklamaların bütünü incelendiğinde, birbiriyle çelişen pek çok ifade olsa da; söz konusu çalışmaların inceleme ve hazırlık olduğu ve içimizin rahat olması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını söyleyebiliriz. Ama ne yazık ki rahat değiliz, çünkü daha önce bu çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu duyurduğu açıklamasında Sayın Kemalettin Cengiz Tekinsoy (28 Kasım 2016, Hürriyet), yapılan çalışmanın niteliğini kullanmıştı; açıkladıktan sonra şu ifadeleri Yeni sistem eskisinden daha korumacı. İlk kategoride yapı yok, ikincide (Nitelikli doğal koruma alanında) geleneksel köy evinin tamiratına izin verilecek, örneğin ahşaptan teras yapılabilir. Üçüncü kategoride ise sürdürülebilir alanlar kriteri var. Burada çok düşük yoğunluklu turizm tesisi ve konut yapılabilecek. Örneğin, bir turizmci 5 bin metrekarelik bir arsa elde etmişse, buraya 0.30 yoğunluk verilecek. Ama büyük bir tesis yapmak istiyorsa ve elinde 30 bin metrekarenin üzerinde arsa varsa o zaman yoğunluk artışı sağlanacak. Bu da turizm sektörünün dar bir alanda boğulmaması için yapılıyor. Bu haberde, bugün sadece inceleme olduğu söylenen çalışmanın aslında tüm sürecin temel taşı olduğu ve nereye nasıl yapı yapılabileceğinden tutun da, bu yapıların yoğunluğunun ne olacağına kadar tüm kararların da bu bilimsel araştırma çalışmalarına bakarak verileceği, bizzat Sayın Genel Müdür tarafından ayrıntısıyla açıklanmış ve şöyle denilmiş;
Şirketlerin raporları önce illerde kontrol teşkilatına, oradan muayene ve kabul komisyonuna, ardından Tabiat Varlıkları Bölge Komisyonu na geliyor. İl müdürlüğünün onayından sonra da genel müdürlük inceleme ekibine ulaşıyor. Son olarak da Bakan onayına sunuluyor. Birinci kategoride yer alan Kesin Korunacak Alanlar ise Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilecek. İfadelerde, tamamen bürokratik bir süreç olarak tarif edilen aşamalarda kamuoyu denetiminin olmadığı bir eksiklik dikkatimizi çekmiştir. Yani yerel sivil toplum bileşenlerinin, yıllardır bölgede çalışan uzman derneklerin vb. bu konuda bir sözü olabileceği düşünülmediği anlaşılıyor. Son nokta olan Bakanlar Kurul kararı ve Bakan onayı ile çalışma tamamlanıp duyuru için askıya çıktıktan sonra bize tanınan itiraz hakkıyla da, ne yapılaşmanın önünü tutulabilir, ne de tahribat engellenebilir, iş işten geçmiş olur. Söz konusu süreci tarif eden yönetmelikte de bu durum çok açık olarak belirtildiği için, gerçekten de sanki yarın inşaat başlayacakmış gibi bir endişe miz var. Bu endişenin ne kadar haklı olduğunu görmek için, Muğla bölgesinde birkaç gün geçirip, söz konusu sit alanlarında inşaat hazırlığı yapılan yerleri görmelerini tüm sayın yetkililere öneriyoruz. Biz gerçekten endişeliyiz, çünkü bunun daha önce de böyle olduğunu, çevre konularıyla ilgili merkezi kararlardaki hataların, bölgede tahribatı nasıl körüklediğini yakından gördük. Biz hala daha bu bilimsel çalışmaya neden ihtiyaç duyulduğunu duyabilmiş değiliz. Biz yalnızca, ihale yoluyla satın alındığını bildiğimiz Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi nin adından yola çıkarak bir bilimsel çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu anlıyoruz. Kamuoyu adına Bakanlık yetkililerinden şu sorularımızın cevaplarını duymak istiyoruz: İhtiyaç duyulan bu bilimsel çalışmaların kapsadığı alanlarda daha önce yapılmış olan bilimsel çalışmalar yeterli ya da
yeterince ekolojik temelli değil miydi? Hangi yetersizlik ya da eksiklikler bu çalışma ile giderilmiştir? Önceki bilimsel çalışmaları yapan bilim insanları ve uzman kuruluşlarla bu süreçte görüş alışveri yapılmış mıdır? Çalışma alanlarında yerel yönetimlerle, halkla, sivil toplum kesimleri ile birlikte hangi çalışmalar yürütülmüştür? Muğla İli Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi Hizmet Alımı İşi olarak ihale edilen ve hizmet alım sektörünün Mimarlık, Mühendislik olarak belirlenmesi ekolojik temelli bilimsel bir iş için yeterli midir? Doğayı daha iyi koruyabilmek için ekolojik temelli yeni bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini, önceki çalışmaları yapan bilim insanlarının raporlarından biliyoruz. Ancak bu çalışmaların yerel yönetimlerin, halkın, uzman kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, bilim çevrelerinin etkin katılımının sağlandığı süreçlerde, ortak akılla hareket ederek, bütüncül bir anlayışla oluşturulan bütünleşik yönetim planları çerçevesinde yapılmasını istiyoruz. Bu isteklerimizin dikkate alınmasını talep eden ve aksi durumda çalışmayı hazırlayan bilim insanlarının imzalarını çekmesini öneren imza kampanyamız da açıklanan çerçevede sürmektedir, kamuoyuna duyururuz. 19.2.2017 Saygılarımızla MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) e-posta : muglacevreplatformu@gmail.com twitter : web: twitter.com/muglacep mucep.org fb sayfa: facebook.com/muglacevreplatformu
ÇOK ÖZEL TEKNELER, TIRHANDİLLERİN YELKEN YARIŞINDA 2. ETAP TAMAMLANDI Bodrum da bu yıl ilki düzenlenen Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Tirhandil Kış Trofesi 2. ayak yarışları yapıldı. Bodrum da bu yıl ilk kez organize edilen, Bodrum Ticaret Odası (BODTO) tarafından desteklenen ve Era yelken Kulübü tarafından organize edilen Tirhandil Kış Trofesi 2. etap yarışları tamamlandı. Era Yelken Kulübü tarafından düzenlenen organizasyonun 2. etap yarışlarının ilk günü, 8 ikinci gün 9 tırhandil tipi tekne yarıştı. Tırhandil kupası nda Bodrum Karaada arasında yapılan ilk gün mücadelesinde ekipler, ilk gün 2 kez toplam 10 millik mesafede, ikinci gün ise 2 kez toplam 12 deniz mili üçgen rotada yarıştılar. Geçmişin geleneksel yelkenlisi Tırhandil yarışları, denizci tekne olarak bilinen tirhandilleri tanıtmayı amaçlıyor. Yarışların kış aylarında yapılması da Bodrum tanıtımı açısından önem taşıyor. Bodrum Tırhandil yarışları 3. Ayak 25-26 mart, 4. Ayak 15-16 nisan tarihlerinde yapılması planlanıyor.